Benden Baba Olmaz: BBO - Yorumlara devam... (29 Mayıs 2008)

BBO - Yorumlara devam... (29 Mayıs 2008)

Yorumlarınıza bu sayfadan devam edebilirsiniz...

1.407 yorum:

«En Eski ‹Eski 1201 – 1400 / 1407 Yeni› En yeni»

Adsız dedi ki...: başkanım ben tırtıllardan
ipek böceğini bilirm..
benim gibi başka çocuk varmıdır ama benim evimde kedilerden ve köpeklerden başka
ilk baktığım hayvan İpek böceği idi.onların bir dut yaprağını iğişlerini üzerinde gezmelerini seyrederdim.sonra kendilerini hapsedişlerini ve inan ol bir canlının başka bir canlıya dönüşürken ki her sahne hala aklımda..
gerçi ben sırayla kozalak ve kelebek oluşlarını izlerken nerde benim ipek böceğim diye ağladığımı babam ise beni teselli ettiğini onun yaşadığını ama başka bir şekilde bürünerek yaşadığını anlatırdı...
kelebeğin aslında benim ipek böceğimim olduğunu eğer onu seviyorsam onun bu haliyle de sevmem gerektiğini söylemişti...

bu ipek böceklerine bakmanın faydasını büyünce sevgi nedir diye sorduğumda gördüm ki
birini gerçekten seviyorsan onun nasıl göründüğü hiç önemli değil
onu her halinlede seve bilimen önemli olan..

işte
Başkan bir tırtıl dedin aklıma neler geldi..; 5 Haziran 2008 14:58
Adsız dedi ki...: Merhabalar...

Nasılsınız?
Herkesin keyfi yerinde sanırım. Allah bozmasın:)

Başkanım 11 de açılmış. 2 ve 14 kaldı. Onları henüz yüklemedim. Akşama halledicem inşallah.; 5 Haziran 2008 15:01
Adsız dedi ki...: sağol fatih

senden bişey daha rica etsem kızmazsın demi

bizim klipler vardı hani, onları yükleme imkanı varmı ?; 5 Haziran 2008 15:06
Adsız dedi ki...: Başkanım ne demek kızmak.
Ayrıca rıca yok emir var :)

Başkanım ama hangi klipler ?; 5 Haziran 2008 15:11
başkan dedi ki...: fatihçim Ada'da youtube-BBO Klipler diye bir link var, linkler bölümünde

ben bulabildiğimi orda vermiştim..; 5 Haziran 2008 15:12
Adsız dedi ki...: fatih hoşgeldin kardeşim..

Başkan,
Fatih in yaptığı hazırlıkları biz nerde ve nasıl hangi sitede görüceğimizi gösteren elimizde bir kullanma kılavuzu olacak mı?; 5 Haziran 2008 15:13
başkan dedi ki...: ablacım fatih dizimizin bölümlerini tek part halinde video googleye yüklüyor

her açılan videoyu ben sitemizde düzeltiyorum

orda seyredebilirsiniz; 5 Haziran 2008 15:17
başkan dedi ki...: 2 ve 14. bölümler dışındakilerin hepsi kullanımıza hazırdır; 5 Haziran 2008 15:17
Adsız dedi ki...: Başkanım ama o klipleri ben yapmadım . Şimdi youtube dan indirip google a yüklersem olmaz ki :)

Ama kliplerin sahiplerinden izin alarak yükleyebiliriz.; 5 Haziran 2008 15:28
başkan dedi ki...: doğru söylüyorsun fatih bende o yüzden sormuştum zaten yükleme imkanı varmı diye..

youtube açılır belki ilerde..; 5 Haziran 2008 15:31
Adsız dedi ki...: buyrun çaylar geldi
ben içiyordum sizlerede ikram edyim dedim
buyrun afiyet olsun

Fatih sınavlar bitmedi mi daha ?; 5 Haziran 2008 15:32
başkan dedi ki...: sağol eylemcim, benimki sek olsun lütfen:)); 5 Haziran 2008 15:33
Adsız dedi ki...: Başkanım çoğu göker'in zaten.
Ondan izin alarak yükleriz . Youtube açılacakmış zaten.

Hoşbulduk Mavigün abla.

Eylem abla yarın son. Bende tatile giriyorum yani:); 5 Haziran 2008 15:35
Adsız dedi ki...: peki başkanım da ağır gelmez mi o kadarı :); 5 Haziran 2008 15:36
Adsız dedi ki...: heyo sınavlar bitti yani
umarım hepsini geçersin
bütler olur ama olsun onun yokluğuda kötü
sınavlar bitince ben çok sevinirdim de seninkide bitince öyle bir sevinç kapladı içimi :))
hadi sanada iyi tatiller; 5 Haziran 2008 15:38
Adsız dedi ki...: eylemcim çaylar için sağolun...

seval arkadaşım sen nerdesin
çaylar gelmiş..
hadi kaldır faturadan başını...

no name sen nerdesin kankan ın elinde gitmeden bir çay iç gel..
şimdi senin boğazından geçmez...; 5 Haziran 2008 15:42
Adsız dedi ki...: Şu an için bir sorun yok. Bende anlamadım ama bütlerede kalmıycam :)

Eğer Devreden geçtiğimi yarın akşama kadar öğrenirsem WRC yede gidecem. Daha ne olsun :) Yani akşam çayları benden...; 5 Haziran 2008 15:43
Adsız dedi ki...: eylem çaylar da uyku ilacı attın canım kardeşim içenden ses gelmiyor..

senin kankana ne oldu...
benim kankama ne oldu..
başkannımıza ne oldu
kaya nerelerde gören varmı..

ya CE-E diyin herkes öğlen uykusunda mı?; 5 Haziran 2008 16:10
Adsız dedi ki...: ablacım uyumalarının imkanı yok
hatta başkanım Sek istedi sırf dem doldurdum uyuyamaz
ama diğerlerini bilmiyorum ben işi bıraktım uyanığım biraz senaryo yazmaya çalışıyordum
tabi birazdan fırçayı yiyeceğim daha bitmedimi iş diye ama olsun:)
Kaya görünmüyor ortalarda
ay bilmem nerdeler ki gelmezlerse ilan veririz artık; 5 Haziran 2008 16:15
başkan dedi ki...: Bu yorum yazar tarafından silindi.; 5 Haziran 2008 16:20
başkan dedi ki...: bir an için normal hayata dönüp çalıştık ablacım, nereye kaybolcaz:)); 5 Haziran 2008 16:20
Adsız dedi ki...: eylemciğim bu da sana gelsim bizden sana
link açılırsa dinlersin de...

Bu Kalp Seni Unutur mu

Yıllar geçse de üstünden
Bu kalp seni unutur mu
Kader gibi istemeden
Bu kalp seni unutur mu
Bir hasretlik yüzün vardı
İçimde bir hüzün vardı.
Söyleyecek sözüm vardı.
Bu kalp seni unutur mu.
Bu kalp seni unutur mu.
Kalbim seni unutur mu.

Anlamı yok tüm sözlerin
Sensiz geçen gecelerin
Yaşanacak senelerin
Bu kalp seni unutur mu
Bambaşka bir halin vardı
Fark etmeden beni sardı
Benliğimi benden aldı

Bana aşkı veren sendin
Sonra alıp giden sendin
Yollarımız ayrı derdin
Bu kalp seni unutur mu
Oysa düşlerim başkaydı
Birden hire yarım kaldı
Yaşanacak çok şey vardı
Bu kalp seni unutur mu
Bu kalp seni unutur mu
Kalbim seni unutur mu

Bambaşka bir halin vardı
Fark etmeden beni sardı
Benliğimi benden aldı
Bu kalp seni unutur mu
Bu kalp seni unutur mu
Kalbim seni unutur mu
Bu kale seni unutur mu
Bu kalp seni unutur mu
Kalbim seni unutur mu

http://www.msxlabs.org/forum/duygu-yuklu-flashlar/3686-bu-kalp-seni-unutur-mu.html; 5 Haziran 2008 16:21
Adsız dedi ki...: açıldı ablacım dinledim çok çok çokkkk teşekkür ederim; 5 Haziran 2008 16:27
Adsız dedi ki...: ceee geldim geldim..

Kankacim dalmisim islere, sohbeti ihmal etmisim..

Eylemcim cay sicak mi hala?; 5 Haziran 2008 16:29
Adsız dedi ki...: eylemcim ne demek canım kardeşim..

no name
nerelerdesin...

Tamam ben şarkılarla devam ediyorum...

belki beğendiğin bir şarkıda ses veririsin...

Insan Hikayesi
Tadı damağında kalmış bir yemek gibi demiştin
Ya da bir koku teninde ara sıra duyup benimsediğin
Unutulmuş anılar gibi yıllar sonra anımsadığın
Arayınca içinde kendini...

Birileri geldi gitti aynı aşklar gibi
Birilerinin izi silindi insan hikayesi
Birilerine hiç gitmedi söyleyemediğin sözler
Zaman sinsi aldanma, o gitmeden son bir söz söyle,söyle!

Tadı damağında kalmış bir yemek gibi demiştin
Ya da bir koku teninde ara sıra duyup benimsediğin...
Neden sevdiğini yaşarken söylemez insan
Neden hikaye bitince başlar pişmanlıklar
Birileri geldi gitti,son bir söz söyle
Birilerinin izi silindi,son bir söz söyle
Birileri geldi gitti
Birilerinin izi silindi
İnsan hikayesi!

söyleyen
Aslı

canım kankam dan ses gelmiş ..
söyle biraz soluk al..
soluğu da yanımızda al...; 5 Haziran 2008 16:34
Adsız dedi ki...: no name canım sevgi kelebeğime...

Hayat Cok Kisa

Yine kötü bir gün mü geçirdin?
Anlaşılmak çok zor mu geldi?
Düzelir diye beklerken
Sevgini sabrını mı tükettin?
Hayat sana zor mu geldi?
Sağ gösterip solla mı yendi?
Bükülmez belin zannederken
Bir daha, bir daha tuş mu etti?
Dudağında ıslak bir heves kaldı...

Hayat çok kısa, boşver gününü yaşa
Hayat çok kısa,gününü yaşa!

Yine kötü bir yıl mı geçirdin?
Terkedilmek çok zor mu geldi?
Düzelir diye beklerken
Sevgini saygını mı tükettin?
Hayat sana zor mu geldi?
Az gösterip çok özendirdi
Bükülmez belin zannederken
Bir daha, bir daha tuş mu etti?
Dudağında ıslak bir heves kaldı...

söyleyen
aslı; 5 Haziran 2008 16:36
no name dedi ki...: Tırlar geçiyor allı yeşilli,
içlerinde minik,milyon dolarlık oyuncaklar.
Bir hareket,koşuşturmaca,
servis alanı kurulmakta bir yandan.

Bir arabanın egzostundan bu kadar mı güzel ses çıkar...
şiir gibi,müzik gibi...

evet Kemer'de Dünya Rally Şampiyonası
hareketi başladı.

Çok güzel bir hafta olacak.çok.

Ablacığım buradayım,
yok problem,
Aslı kim?
Ben niye tanımıyorum...; 5 Haziran 2008 16:47
Adsız dedi ki...: HEDEF KITLE : AB
04 HAZİRAN 2008 ÇARŞAMBA

NO PROGRAM ADı KANAL RATING (%) SHARE (%)
1 YAPRAK DOKUMU [NET] KAND 19,10 47,40
2 AVRUPA YAKASI [NET] ATV 9,50 23,40
3 BKM MUTFAK ''COK GUZEL HAREKETLER BUNLAR'' KAND 8,90 29,50
4 YAPRAK DOKUMU (OZET) [NET] KAND 7,90 29,10
5 VAR MISIN YOK MUSUN-PT [NET] SHOW 5,70 14,00
6 AVRUPA YAKASI (OZET) [NET] ATV 5,10 18,10
7 M.ALI BIRAND''LA KANAL D ANA HABER [NET] KAND 4,30 22,50
8 SPOR GUNDEMI KAND 3,80 18,00
9 UGUR DUNDAR''LA STAR HABER [NET] STAR 3,60 18,70
10 SABAHLARIN SULTANI [NET] KAND 2,90 22,80
11 STAR SPOR STAR 2,80 11,70
12 SHOW TV ANA HABER BULTENI [NET] SHOW 2,70 14,00
13 ZOOM [NET] STAR 2,50 11,80
14 ESRA EROL''LA IZDIVAC [NET] STAR 2,30 16,50
15 DUDAKTAN KALBE (TKR) [NET] SHOW 2,10 10,10
16 ARKA SOKAKLAR (TKR) [NET] KAND 2,00 14,90
17 VAR MISIN YOK MUSUN (OZET)-PT [NET] SHOW 2,00 6,50
18 ESRA EROL''LA IZDIVAC (TANISMA) [NET] STAR 1,90 15,90
19 ATV ANA HABER BULTENI [NET] ATV 1,90 10,20
20 SANTRA. [NET] ATV 1,90 5,50
21 GULBEN ERGEN''LE SURPRIZ [NET] ATV 1,80 10,90
22 BEZ BEBEK (TKR) [NET] FOX 1,70 15,20
23 YAPRAK DOKUMU (OZEL) [NET] KAND 1,70 13,40
24 EFSANE (Y.S) [NET] STAR 1,70 4,50
25 AVRUPA YAKASI (TKR)-OPT [NET] ATV 1,60 12,30; 5 Haziran 2008 16:55
Adsız dedi ki...: HEDEF KITLE : TOTAL
04 HAZİRAN 2008 ÇARŞAMBA

NO PROGRAM ADı KANAL RATING (%) SHARE (%)
1 YAPRAK DOKUMU [NET] KAND 19,00 48,40
2 YAPRAK DOKUMU (OZET) [NET] KAND 8,60 31,70
3 VAR MISIN YOK MUSUN-PT [NET] SHOW 7,80 19,70
4 BKM MUTFAK ''COK GUZEL HAREKETLER BUNLAR'' KAND 6,40 23,70
5 AVRUPA YAKASI [NET] ATV 5,30 13,40
6 M.ALI BIRAND''LA KANAL D ANA HABER [NET] KAND 3,60 19,60
7 UGUR DUNDAR''LA STAR HABER [NET] STAR 3,30 17,60
8 SHOW TV ANA HABER BULTENI [NET] SHOW 2,90 15,30
9 AVRUPA YAKASI (OZET) [NET] ATV 2,90 10,20
10 SPOR GUNDEMI KAND 2,50 12,00
11 VAR MISIN YOK MUSUN (OZET)-PT [NET] SHOW 2,50 8,10
12 EFSANE (Y.S) [NET] STAR 2,50 6,60
13 ARKA SOKAKLAR (TKR) [NET] KAND 2,40 17,70
14 SABAHLARIN SULTANI [NET] KAND 2,30 18,00
15 STAR SPOR STAR 2,20 9,20
16 ESRA EROL''LA IZDIVAC [NET] STAR 2,00 14,00
17 KANAL 7 HABER SAATI KAN7 2,00 12,70
18 KUCUK GELIN NAZMIYE (TV FILMI) [NET] KAN7 2,00 5,30
19 BEZ BEBEK (TKR) [NET] FOX 1,90 15,70
20 DUDAKTAN KALBE (TKR) [NET] SHOW 1,80 9,90
21 ZOOM [NET] STAR 1,80 9,60
22 GURBETCI SABAN (T.S) [NET] STV 1,80 6,40
23 DADI DEDIKSE (Y.S) [NET] STV 1,80 6,20
24 ESRA EROL''LA IZDIVAC (TANISMA) [NET] STAR 1,70 14,20
25 KOD ADI KILICBALIGI (Y.S) [NET] K1 1,70 5,90; 5 Haziran 2008 16:55
no name dedi ki...: Hoşgeldin kardeşim,
Gün içi yoklamadın hiç...; 5 Haziran 2008 17:00
Adsız dedi ki...: ablacım kankam bbo dışında birde rally ile kafayı bozduğu için
onları görünce dayanamıyor
bizi biraz ekiyor o zamanlar :)
eh idare edeceğiz çok seviyor
ne yapalım baksana; 5 Haziran 2008 17:01
Adsız dedi ki...: no name kardeşim demek senin aklın yüreğin bu rali şampiyonlarında olacak anlaşılan
ne zaman başlıyor
nezaman bitiyor ki..
o zaman bir tek gözün lap-topta olsun..
sahi nasıl aranız lap-topla..

aslıya gelince tanıyorsundur..
belki bu şarkılarını unutmuşsundur..

http://www.aslionline.com/aslionline/
link çıkarsa bak bu kız..; 5 Haziran 2008 17:03
Adsız dedi ki...: no name işte bir şarkısı daha..

Neresindeyim

Çizdiğim sınırlar öyle geniş ki
Çizdiğim ben öyle derin
Hayellerim o kadar çok ki
Bunlar için çabam da yok ki
Bir yanda mutlu ben
Bir yanda çaresiz, sevgisiz, ümitsiz
Bir yanda gülen ben
Bir yanda boşlukta, hevessiz
Neresindeyim hayatın
Neresindeyim kadınlığın
Neresindeyim bu aşkın
Korkuyorum kendimden
Sebepsizim kendimce
Tepkisizim gidenlere
Çelişkim kendi içimde
Neresindeyim ben aslımın
Çizdiğim yollar öyle düzensiz ki
Bindiğim gemi bile yelkensiz
Hayellerim o kadar zor ki
Bunlar için zaman da yok

Söz - Müzik: Aslı Gökyokuş; 5 Haziran 2008 17:06
Adsız dedi ki...: Buda benden..

Yardımcı Olmuyor

Yeni başlayan bir gün yardımcı olmuyor
Uykusuz geçen gece yardımcı olmuyor
Aldığım ilaçlar,gittiğim doktorlar,
Vücudumdaki yaralar yardımcı olmuyor

Gittiğim şehirler, tatiller
Yeni yüzler yardımcı olmuyor
Aldığım kararlar,bozduğum kurallar
Kendime yenildiğim günler yardımcı olmuyor

Şırıngayla çekip alsınlar seni, tüm vücudumdan ruhumdan,
Kırıntın bile kalmasın beynimde
Ki ben yine ben olayım...

Yeni yüzler yardımcı olmuyor
Geçen aylar,geçen zaman
Hayatına uzaktan bakmak yardımcı olmuyor
Olmuyor,yardımcı olmuyor...

Söz: Aslı Gökyokuş
Müzik: Aslı Gökyokuş
Albüm: Söylediğim Şarkılarda Saklı; 5 Haziran 2008 17:12
no name dedi ki...: Link açıldı,
Daha önce dinlememişim.
tarzım değil demek ki?
Şampiyona 3 gün sürecek.
14.ünde biter
yarın öbür gün antrenmanlar başlar.

gece 03 ten akşam gün batana kadar
sürekli gider gelirler...
çekerim bi kaç bin kare fotoğraf.
isteyen olursa paylaşırız...; 5 Haziran 2008 17:16
Adsız dedi ki...: Sicaktan öyle bir uyku bastirdi ki inanmayacaksiniz, suraciga kivriliverecem ama yanliz degilim, esneye esneye calisiyor numarasi yapiyorum..

Kusura bakmayin ne olur bugün size katilamadim, biraz sonra yine paydos saati gelecek, simdiden ben vedalasayim...

Herkese iyi dinlenmeler, iyi uykular, iyi aksamlar, iyi geceler.... yok yok uyumuyorum gözlerimi dinlendiriyorum.. :); 5 Haziran 2008 17:20
Adsız dedi ki...: herkeze güzel akşamlar
mutlu yarınlar...; 5 Haziran 2008 17:26
Adsız dedi ki...: eylem
ve seval
iyi akşamlar..

sevalcim seni böyle uykusuz bırakanı bana bir söylesene
bir ceza vereyim ona..

sen şimdi eve gidince ne uyku kalır ne de şöyle bir köşeye kıvrılma imkanı..
sen en iyisi PC.siper et paydos satine kadar şeker leme yap..; 5 Haziran 2008 17:40
başkan dedi ki...: mesaisi bitip ev yolunu tutan arkadaşlarım güzel ve keyifli bir akşam sizinle olsun..

eveeettt kimler kaldı bakim sitede ?; 5 Haziran 2008 17:43
başkan dedi ki...: ya varya şimdi offfllaaayacağım:))

baktım ki saat 18 e geliyor,iş olurmu bu saatte bırak işi gücü az dizi seyret dedim , açtım 16. bölümü...heyt be bir fare neler yapıyor,cadı kaynanayı bile evden uzaklaştırdı anında:))

şimdi size soruyorum

dizi devam etmiş olsaydı şuan nerelerde olurduk ?

evet herkes cevaplamakla yükümlü bu soruyu, kaçmak yok..; 5 Haziran 2008 17:46
Adsız dedi ki...: merhabalar arkadaslar

yorucu bir günün ardindan sizinle olmak güzel..; 5 Haziran 2008 17:47
başkan dedi ki...: kaya nerdesin sen bu saate kadar:))

hoşgeldin kardeşim, yorgunluk atmak için en güzel yere geldin..; 5 Haziran 2008 17:49
Adsız dedi ki...: hic sorma baskanim canimi okudular aksama kadar

bi slm lik vaktim yoktu desem yeridir yani; 5 Haziran 2008 17:53
Adsız dedi ki...: selam hepimize
fatihciğim star tv nin sitesinde benden baba olmazın 2. bölümü öztiyle beraber verilmiş.istersen oradan yükle.daha bir orjinal gibi geldi bana.; 5 Haziran 2008 18:26
başkan dedi ki...: isimisiz arkadaşım dediğin kanal o dizinin videolarını kaldırdı sitesinden..; 5 Haziran 2008 18:30
başkan dedi ki...: herkes kaybolduğuna göre gitme vakti geldi anlaşılan:)

hepinize güzel ve keyifli bir gece diliyorum, gülümsemelerin ışığında

sevgiyle ve sağlıkla kalın

yazılmışsa yarına da nefes alabilmek, görüşmek dileğiyle; 5 Haziran 2008 18:43
no name dedi ki...: Şairin Elinde

Aşkın anahtarı şairin elinde
Suçun anahtarı şairin
Sözün anahtarı şairin elinde
Günün anahtarı şairin
Yakın olmak için
Uzak dur benden
Bir çocuk kadar masum
Uzandım yanına
Kokunu duymak için
Girdim koynuna
Yaşam diye bir şey yok
Unutmak diye bir şey yok
Beni bu masum gözlerle
Yalnı bırak
Seksin anahtarı şairin elinde
Kanın anahtarı şairin

Söz: MŞŞ
Müzik: Serkan Çeliköz; 5 Haziran 2008 22:28
no name dedi ki...: Bad'lik amiri

Dün gece senin hoşlandığın kadınla yattığımı sana nasıl anlatabilirim ?
Dün gece senin hoşlandığın kadınla yattığımı sana nasıl anlatabilirim ?
Soğuk bir rüzgar esti pencereme, tül perde genişledi
Şişti, odanın içine...Tıpkı bir balon gibi...Yayıldı...
Dün gece ona dokunduğumu sana nasıl anlatabilirim ?
Biraz şarap içtik..Ve bilirsin biraz dedikodu...
Aslında Chet Baker'ın bunla hiçbir ilgisi yoktu...
O ruj lekesi...Dağınık bir yatak..Sıcak bir gülümseme...
Bunlara katlanabilir misin ?
İnsanin kendisini önemsememesi; kendisinin kiralık katilidir .
Benciller ise yaşarlar...
Kimse suçlu değil aslında,
Bu sadece üçlü bir oyun,
Ama ben anlattığım için suçluyum, biliyorum..
Bir yılan gibi girdi evime, yanıma uzandı, kolumdan zehirledi beni..
Her öpüşü ılık bir ölümdü sanki...
Yağmuru damarlarımda hissediyordum,
Ellerim titriyordu, kusmak istiyordum, başım dönüyordu
Gözlerim kararmıştı !
Şimdi ben, zamanın beni sancıya mıhladığı yerdeyim, şimdi ben...
Söylememek, söylemekten daha dürüst bir davranıştır
( bütün gün burda sessiz sedasız evde oturdum )
Ve bu oyun üçlü oynanmaz
Sevgiyle yapılan hiç bir şey insana zarar vermez
( bir yerde bir kelebek uçuyordu )
Suçlu yok, yanlış var
( sus(?)tukça benim gerçekten içimden geçtiğini sessizce(?) nasıl izliyorduk ha ? )
Boşver, olmayanı arama..
( ay yansıyordu yatağa...yatağın kenarındaki parkelere )
( bir telefon geldi )
Sana gülümsemesi senin için hayat, benim içinse ölüm demek !
( o günü anlatan bir-iki telefon..chicago'da yalnız bir gece)
( sen hiç bilme bunu )
( dostum olabilirsin ..? )
Dün gece senin hoşlanıdığın kadınla yattığımı sana nasıl anlatabilirim ?
( onun dışında sessizlik hakimdi )
Dün gece senin evleneceğin kadınla yattığımı sana nasıl anlatabilirim ?
Daha da önemlisi...Bunu kendime nasıl anlatabilirim ?
( bunu kendime nasıl anlatabilirim ? aahh nasıl !? )
( traş olmak için berbere çıktım..atıldım, aynaya bakmadan.. )
Bacaklarından süzülen kanlar, yere damlıyordu..
( Mc DOnald's dan bir menü söyledim )
İnan başka bir yalnız gece için, hiç bir açıklamaya ihtiyacım yok benim !
Aaaah !! Şimdi ben !! Zamanın beni sancıya mıhladığı yerdeyim !
( şimdi ben ) ( zamanın beni sancıya mıhladığı yerdeyim )
Aah şimdi been !! Zamanın beni sancıya mıhladığı yerdeyim !
( şimdi ben )
Aaaah şimdi beeen ! Zamanın beni sancıya mıhladığı yerdeyim !
Ölümle doğum arasında, o bilinmeyen bölgedeyim
( zamanın beni sancıya mıhladığı yerdeyim )
Aah şimdi been, zamanın beni sancıya mıhladığı yerdeyim !! Gecee !!
Dün gece, senin evleneceğin kadınla yattığımı sana nasıl anlatabilirim ?
( bileklerimi keserek intihar etmeyi düşündüm )
Dün gece senin hoşlanıdığın kadınla yattığımı sana nasıl anlatabilirim ?
( onu(?) düşünmekten sıkıldım )
Ona dokunduğumu sana nasıl söyleyebilirim ?
( söyleyin !! )
( sss s**tir git(?), evet..) (03.35)
( bütün bir gün uzaklardaydım )
Onun eti, benim vücüdumun altında titrerken,
( elime jilet alıp, saçlarımı yavaş yavaş kazımaya başladım )
Neler düşündügümü sana nasıl açıklayabilirim ?
( açıklayabilirim..)
( delirdiğimi ya da ona yakın hissettiğimi düşünüyordum )
Teypte Cansever, ve onun tok sesi..
( niye düşünüyorum ! aoff )
( lanet olsun !! lanet olsun !! )
Tüm gücümü toplamıştım bütün bunları sana anlatmak için
Tam o sırada bana baktın, ve telefon acı acı inledi
( sessizce bir şey düşünememin delirmek olduğuna inanmaya başlamıştım )
Konuştuktan sonra bana şöyle dedin :
" Onun beni düşünmesi, buraya gelecek olması, daha doğrusu yanımda olması
( korkmuyorum..korkmuyorum... )
bana içten içe...Büyük bir mutluluk veriyor !!! "

(Söyleme ! Söylememek, söylemekten daha dürüstçedir ! Bunu Unutma !! )
Şimdi ben, zamanın beni sancıya mıhladığı yerdeyim ! )
(Söyleme ! Söylememek, söylemekten daha dürüstçedir ! Bunu Unutma !! )
Aah şimdi been, zamanın beni sancıya mıhladığı yerdeyim
( Unutmaa !! )
Gece inanılmayan bir dinin, ebedi misyoneridir bekleyenin gövdesi içinde !
( Unutmaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa !!!!!! )
Ve şimdi ben, doğumla ölüm arasındaaa o bilinmeyen bölgedeyim
(Söylememek, söylemekten daha dürüstcedir)
Aaah şimdi ben !! Zamanın beni sancıya mıhladıgı yerdeyim !!!
(Söylememek, söylemekten daha dürüstcedir, bunu unutma ! bunu unutmaa..)
Gel bunu beni, gel , gel kafir !
Gel hisset beni !
Gece inanılmayan bir dinin..Ebedi misyoneri bekleyenin gövdesi içinde..
Şimdi ben, zamanın beni sancıya mıhladığı yerdeyim..
Doğumla ölüm arasındaa..o bilinmeyen bölgedeyim...
( açlığa alışıyor insan, peki ya deliliğe alışabilir mi ? )
Şimdi ben, zamanın beni sancıya mıhladığı yerdeyim..Doğumla ölüm arasında..o bilimeyen bölgedeyim..
( gel..gel, bul beni..)
Şimdi sen !! sonsuz şeritli bir yolun...eennn sol tarafındasın...
Ve hızla ilerliyorsun...Huzura doğru ! Erdeme doğru !
( açlığa alışıyor insan ! peki ya deliliğe alışabilir mi ? )
Ama ben, zamanın beni sancıya mıhladığı yerdeyim
Tatlım ama ben, zamanın beni sancıya mıhladığı yerdeyim
Ölümle doğum arasında..O bilinmeyen bölgedeyim..
Gece.. ( gece ), inanılmayan bir dinin edebi misyoneri...
bekleyenin gövdesi içinde..
Gece bir sızıntı..kirletilmeyen insanlardan ve o benim içim...
benim gövdemin içinde...
Şimdi ben !!
Şimdi ben !!
Şimdi ben !!!!!
" Eğer bir yanlış yapacaksan, bari onu doğru yap ! "

Söz: MŞŞ
Müzik: MŞŞ
Albüm: Sevmek Zor; 5 Haziran 2008 22:40
no name dedi ki...: Lanetlenmiş Omuzlar

Bir sonraki şehre uzanan bu gece
Gece bir sonraki şeride kan damlatırken
Bir önceki güne asla dönüp bakma
Zaman suçlardan başka bir şey anlatmaz sana
Lanetlenmiş omuzlarımdan sen... tut beni
Telaşla örttüğün gibi her şeyi
Bir sonraki aşka uzanan bu yarış
Bu yarış binbir acıyla beni yaşatırken
Bir önceki düşten artan bu yalnızlık
Bu yalnızlık artık cok fazla bana

Söz: MŞŞ
Müzik: Serkan Çeliköz; 5 Haziran 2008 22:48
no name dedi ki...: Gece Fanzini

Nefis bir sonbahar akşamında bir kere daha sizlerle birlikte olmanın derin mutluluğunu yaşıyoruz.
Ben kağan ve değerli arkadaşım mehmet bu nefis sonbahar akşamında bir kere daha sizlerle birlikte olmanın hazzı içerisindeyiz.
Godzi!!! godzi!!!
Disk sürücüm, disk sürücüm, bulamadım
Bulamadın mı?
Bulamadım
Deftere baktın mı?
Baktım, baktım
Hayat defterinde yok mu ismin godzi?
Yok, bulamadım. g'ye baktım bulamadım.
Godzi!
Söyle..
Godzi!
Söyle üstad?
Üzülünecek bir şey mi sence, bir insanın hayat defterinde isminin bulunmaması, ciddi bir şey mi?
Bilemiyorum. ama korkuyorum.
Korkma!
Korkuyorum.
Korkma!
Elimde değil.. elimde değil..
Ölümün olduğu yerde daha ciddi ne olabilir?
İstemek.. istiyorum
(Ölümün olduğu yerde daha ciddi ne olabilir?)
İstemek ve başarmak.. ne tuhaf sözcükler
Bu nefis sonbahar akşamında sizlerle bir kere daha birlikte olmaktan duyduğumuz derin hazzzhh

Söz: Mehmet Şenol Şişli
Müzik: -
Albüm: Yarına Ne Kaldı?; 5 Haziran 2008 22:55
Adsız dedi ki...: AYAKÜSTÜ YAŞANMIŞ AŞK HİKAYELERİ ()

1.
bildiğim kendimi bildim bileli aşık olduğum,
bildiğim ancak aşıkken var olduğum...
işte bu yüzden, benim için aşık olmak;
çoktandır hasretine katlandığım yokluğum.
'eğer aşktan söz edildiğini duymamış olsalar
hiçbir zaman sevemeyecek olan insanlar vardır, '
demiş La Rochefoucauld
benimse hep böylelerini severek başladı vurgunum...

2.
her durakta ölümsüz bir aşk edineceğim
bir bakıştan, bir duruştan,
çağrışımın sonsuz hızından
unutulmaz bir sevgili daha bırakacağım ardımda.
belki de yaşanabilecek en güzel serüveni
terk edeceğim
daha otobüsün ilk basamağında.
kim bilebilir ki?
sonrayı, sonrasını kim bilebilir?
gizli gizli veda edeceğim ona; görmeyecek
ve bu duyguyla burkulmuş yüreğim
otobüs camına bağrında bir ok ile
bir aşk levhası çizecek, ah min-el!
bu da ötekiler gibi,
kendisini ölesiye sevdiğimi bilmeden
yaşayıp gidecek..

3.
şimdi hemen kalksam buradan
hemen çıksam uzun sokaklardan birine
kiminle karşılaşabilirim
kime vurulurum ölesiye, eve dönmeden
geceme kuzguni bir cehennem gibi eklenen
bir ölümcül sevda hangi köşe başında
keser yolumu
bir tenhaya ulak olan
o suret avı
bırakır mı yakamı
haracı ödenmeden
bırakır mı yakamı
bir suretten, bir şiirden, bir hüzünden
ak kağıda düşürülmüş
imzasını görmeden

bırakmazlar yakamı, bilirim, ben ölmeden

4.
hangi aşk mümkündür aşığı öldürmeden
her aşk, her şiir
ardından uzun uzun bakılan adı bilinmedik sevgilerden,
küskün omuzlu terk edilmişliklerden,
perspektifinde hep bir sokak taşıyan
o sessiz
o faili meçhul cinayetlerden
resim altı sözcüklerden
aşk mümkün olsa idi ah, aşığı öldürmeden

bırakır mı yakamı kağıdın ölüm beyazı sureti
elle bilenmiş sözcükler,
yüreğime sokulan serüvenin hançer tadı
nabzımın atışına ayak uyduran vezninde
gece adımları şiirlerimin
bırakır mı yakamı yaşadıklarımı
dökmeden imgelerin giysilerine
hayatın maskelenmiş gerçekliğine
upuzun bir mesafeyle yeniden sokulmak için
yeniden ve yeniden.

MURATHAN MUNGAN; 5 Haziran 2008 23:21
no name dedi ki...: Aşk

Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git.
Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler.
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin
Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık
Sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı
Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü
Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti
Yoktu dünlerde evelsi günlerdeki yoksulluğumuz
Sanki hiç olmamıştı

Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu
Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı İstanbullar
Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların dünyaların
Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek
Ki Karaköy köprüsüne yağmur yağarken

Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti
Çünkü iki kişiydik

Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
Seni bir kere öpsem ikinin hatırı kalıyordu
İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük
Yüzünün bitip vücudunun başladığı yerde
Memelerin vardı memelerin kahramandı sonra
Sonrası iyilik güzellik.

Cemal Süreyya; 5 Haziran 2008 23:29
no name dedi ki...: Kaplan!Kaplan!

Kaplan! Kaplan! gecenin ormanında
Işıl ışıl yanan parlak yalaza,
Hangi ölümsüz el ya da göz, hangi,
Kurabildi o korkunç simetrini?

Hangi uzak derinlerde, göklerde
Yandı senin ateşin gözlerinde?
O hangi kanatla yükselebilir?
Hangi el ateşi kavrayabilir?

Ve hangi omuz ve hangi beceri
Kalbinin kaslarını bükebildi?
Ve kalbin çarpmaya başladığında,
Hangi dehşetli el? ayaklar ya da

Neydi çekiç? ya zincir neydi?
Beynin nasıl bir fırın içindeydi?
Neydi örs? ve hangi dehşetli kabza
Ölümcül korkularını alabilir avcuna?

Yıldızlar mızraklarını aşağıya atınca,
Göğü sulayınca gözyaşlarıyla,
Güldü mü o, görünce eserini?
Kuzu'yu yaratan mı yarattı seni?

Kaplan! Kaplan! gecenin ormanında
Işıl ışıl yanan parlak yalaza,
Hangi ölümsüz el ya da göz, hangi,
Kurabilir o korkunç simetrini?

Çeviri: Selahattin Özpalabıyıklar
William Blake; 5 Haziran 2008 23:33
no name dedi ki...: Liliyar

Bu kuklaların kukla olmadığı besbelli
Ne söyledilerse tıpıtıpına gerçek besbelli
Altın saçlarını yana atışı yok mu Lilinin
Lilinin yağdan kıl çekercesine inanışı
Lilinin yağdan kıl çekercesine yaşayışı yok mu
Kuklalar titremesin ne yapsın
Kuklaların kukla olmadığı besbelli
Lilinin çekip gideceği besbelli
Lilinin dönüp geleceği besbelli
Ekmek ha bakkalın olmuş ha Cabaret de Paris'nin
Sen herhangi bir ekmek yiyeceksin işte Lili
Ekmek ne kadar Allahınsa Lili de o kadar Allahın Lili
Yüzün ruhun kadar aydınlık ya Lili
Gönlün soğuk sular güzel aynalar gibi ya Lili
Anladın ya kutunun içinden çıkan mendil
Olamaz Üsküdardan geçeriken bulduğun mendil

Bizi bırakıp nereye gidiyorsun Lili
Demek bizi bırakıp gidiyorsun Lili
Sen daima güzeller güzelini bulursun Lili
Sen istesen de taş yürekli olamazsın
Sen daima güzeller güzeli olursun Lili
Demek gideceksin arkana dönüp bakmayacaksın
Hangi kuş hangi şafakta ölecek görmeyeceksin
Öyleyse al bu kürkü bu veda kürkünü Lili
Tüyleri şiirler olan bu mahcup kürkü
Sen daima Sultanlar Sultanı olursun Lili
Demek sen gidiyorsun Lili
Bizi öpmeden mi gideceksin Lili

Lilinin güneşin altında duruşu yok mu
Perdeleri sıyırıp çirkin adamı burnundan yakalayışı yok mu
Eline bavulunu alışı yollara koyuluşu yok mu
Çirkin adamın güzel adam oluşu yok mu
Yaklaşıp onu saçlarından yakalayışı
Uzaklaşıp yollarda yol oluşu yok mu

Lilinin bir tavşan gibi koşuşu
Keklik gibi dönüp bakışı ve yıldırım gibi koşuşu yok mu
Adam da tam o zaman kapıdan çıkmaz mı dışarı
Lilinin adamın boynuna çocukça ve çılgınca atılışı yok mu

Ben konuşmasını bilmem Lili

Sezai Karakoç; 5 Haziran 2008 23:36
Adsız dedi ki...: bos buldun siteyi yazarsin tabi :); 5 Haziran 2008 23:38
no name dedi ki...: eyvallah kardeşim,
skor önemli biliyorsun.
hadi ben kaçtım,nöbet sende...

iyi geceler ve allah rahatlık versin...; 5 Haziran 2008 23:42
Adsız dedi ki...: hayirli geceler kardesim

Allah rahatlik versin; 5 Haziran 2008 23:51
Adsız dedi ki...: Iyi geceler, iyi uykular, iyi dinlenmeler arkadaslar...

Yarin yine birlikte olmanin sevincini paylasmak umuduyla..; 6 Haziran 2008 00:21
Adsız dedi ki...: Herkese iyi geceler .; 6 Haziran 2008 02:00
Adsız dedi ki...: Gününüz aydın neşeniz ve yorumunuz bol olsun
Günaydınlar

No name yine nöbeti sana yakışır bir şekilde tutmuşsun teşekkür ederiz

bu gün ilk ben geldim o zaman kahvaltı benden
çay,peynir,zeytin,omlet,simit,poğaça,çıtır ekmek....
afiyet olsun hadi buyrun; 6 Haziran 2008 08:45
Adsız dedi ki...: Günaydin herkese, güzel bir gün olsun insallah hepimize...

Ilk gelen ben olduguma göre kahvalti bugün benden :)

Hemen cayi koyuyorum ocaga, bir kosu kösedeki firina gidip taze pogacayla simitleri de alip geldikten sonra domates ve salataliklari dograr, peynir zeytini de (artik Allah ne verdiyse)hazirlarim! Aaa, hadi cocuklar siz de kalkin bakalim... Dogru sofraya, ac ac okula da gidilmez, ise de... :)

Kolay gelsin..; 6 Haziran 2008 08:47
Adsız dedi ki...: Eylemcim günaydin canim, erkencisin yine..

Dur ablam ben cabucak hazirliyorum zaten sen de ayrica yorulma, tatiline dinlenmis olarak cik ki tadini cikartabilesin, gelince bol bol kahvalti hazirlatiriz sana nasilsa... :) Hadi kapat ocagi, gel buraya... :); 6 Haziran 2008 08:51
Adsız dedi ki...: Kasar peyniri unutmusum canim ya, aliver gelirken...; 6 Haziran 2008 08:53
Adsız dedi ki...: he he ablam bu gün kahvaltılar üst üste gelmiş :)
tamam sen nasıl istersen
kaşar peyniride alıp geliyorum; 6 Haziran 2008 09:03
no name dedi ki...: Günaydın,
İyi günler
Hayırlı işler...; 6 Haziran 2008 09:23
Adsız dedi ki...: yıl :2008

ay : haziran 6

gün : Cuma

.............

bismillah dedin kalktın
elini yüzünü yıkadın
canın kahvaltı etmek istemedi
yürüdün işyerine
yoldan geçenlere
tanıdığın-tanımadığın herkese gülümsedin
gülümsedikçe için huzur kapladı
uykusuzluğun bir anda yok oldu
açtın işyerini
baktınki ortalık dağınık
toparlamadan önce yaptın kahveni
hergünkü simitçinden aldığın simdini yedin afiyetle
sonra
evet sonra
yine burdasın
hergün olduğu gibi...

selam olsun tüm dostlara
gününüz aydın,neşeniz yerinde
keyfiniz daim, sohbetiniz bol solun..; 6 Haziran 2008 09:41
Adsız dedi ki...: ..........
Acaba listede yapılacak ne işler vardı,Sevil’i daha başka nasıl süprizler bekliyordu, Efe okuma yazma bilmeyen arkadaşı için bir şeyler yapabilecek miydi ?

Eylemce 5

Listede ağaçları sula, meyveleri topla, inekleri sağ,çapa yap,kuzuları otlat... diye devam eden uzadıkça uzayan bir yazı vardı
Sevil:sonerr ben gidiyorum
Yok artık bu kadarını da yapamam
Arayalım babamı gelsin alsın beni
sen ne yaparsan yap
Soner:oldu canım sen git ben burada kalayım olmazzz
Sevil:nasıl oluyormuş gör şimdi arıyorum
İnanmıyorum ya telefon çekmiyor
Soner :(gülerek) sen yeni mi gördün
Bak sana çektiği yeri göstereyim
Eliyle uzaktaki bir tepeyi göstererek şu tepeyi görüyor musun?
Sevil:evet
Soner:işte oranın en yüksek yerine çıkınca çekiyor
Sevil:off ya off
diyerek eve girer
Sonra elinde bir sepetle çıkar
Soner:ne o nereye elinde sepetle
Sevil:meyve toplayacağım ama o kadar diğer işler senin
Soner: neee...

Efe de tanıştığı arkadaşı ile muhabbete devam ediyordu
Efe:demek okuma bilmiyorsun
Buralarda okul yok mu
Çocuk: yok,
Karşı köyde var
Oraya gitmek için de aradaki akarsuyu geçmek gerek
Zamanında çok can almış onun için şimdi gidemiyoruz oraya
Efe: hım anladım diye kafasını salladı
İstersen ben öğretirim sana
Çocuk sevinç içinde tamam olur dedi
Efe:tamam ben kağıt kalem getireyim bekle
-senin adın neydi
Çocuk:ömer
Efe:bende efe

Sevil bahçede güzel güzel meyveleri toplarken Soner de diğer işleri nasıl yapacağını düşünüyordu
Ahıra gitti inekler sağılmak için bekliyordu
Yemleri verilecekti
Soner bakıp yok yok ben yapamam diye düşünürken oradan geçen bir köylü kızı gördü onunla anlaşıp para karşılığı işi bağladı
Sonra da kendi yapmış gibi eve gelip Sevil’e havasını atıyordu
Bir gün böyle iki gün böyle
Sevil anlam veremedi Soner bunları nasıl yapıyor ki kesin bir iş var deyip takibe geçti
Ve hislerinde yanılmamıştı gördüğü manzara karşısında haklı çıktı
Olaya anında el attı ve köylü kızı da yanına alarak feministliğini takınıp işleri Soner’e yükledi

Sevil bahçede otururken uzaktan sonerin koşarak geldiğini gördü
Soner:Sevil kurtar beni Sevil yardım et
diye nefes nefese kalarak Sevilin yanına geldi
Sevil:ne oluyor soner
Soner: Sevil sarı kız geliyor canımı zor kurtardım zaten sütte alamadım ondan off ya off
derken Sevil kahkalarla gülüyordu Soner’in haline
Sevil:Alışırsın hayatım alışırsın burası köy ne de olsa şehirli kocam benim
Soner:yaa Sevil ya görmüyor musun halimi; 6 Haziran 2008 09:48
Adsız dedi ki...: Eylemce 6

Günler geçmektedir
Efe arkadaşına okuma yazma öğreterek Soner de işleri öğrenerek vakit geçiyordur
Bir sabah Sevil kahvaltı hazırlarken dışarıdan Soner’in sesi geliyordur bağırarak ahh Sevil ahh , uff offf kolum
Sevil: ne oldu hayatım
Soner: ne olacak alışamadı bu tavuklar bana bir türlü
Her yerim didik didik oldu ya
Sevil:canım benim olsun sen öylede yakışıklısın
Soner bu sözün üzerine gaza gelip kahvaltıdan sonra tüm işleri yapmaya gitti
Sevil de bu arada boş durmuyor köydeki hanımlarla konuşuyor köydeki boş gezen delikanlıların hepsine iş veriyor hanımları da böylece rahat ettiriyordu
Herkes Sevile hayrandı
bir gün Fatma teyze: Sevil gel seni bizim köyün hanım ağası yapalım
Sevil: ilahi Fatma teyze bir yapmadığım o iş kalmıştı
Fatma T:niye kızım bak bizim köyün boş gezen yiğitlerinin hepsini yola getirdin .bizde sayende rahatladık
Sevil:yok teyzem ağalık kim ben kim
Hem bu devirde ağalık mı olur. Ben sadece yapılması gerekenleri anlattım onlarda sağolsunlar yaptılar
Bak soner bile nasıl çalışıyor
Neyse teyzem ağalık bana ters ben gidip biraz çapa yapayım

Aylin ve doğan da hafta sonunda Sonerlerin yanına gelirler
Aylin:hangisi onların bahçesi ki doğan
Doğan:bilmem ki
Aylin: şurda çapa yapan bir teyze var ona soralım
Aylin:kolay gelsin pardon ben bir şey soracaktım
Sevil gülümseyerek arkasını döner nee sen bana teyzemi dedin
Aylin:Aaaa Sevil bu ne hal
Arkan dönüktü, şalvar,yemeni,çapa ne bileyim senin olacağını
Doğan : sevil sen bu haldeysen Soner nasıldır acaba
Sevil:doğancım soner hırdadır ,ama orada bulamazsan bil ki sarı kızla kovalamaca oynuyorlardır
Doğan: nasıl yani
Sevil:hadi hadi gelin eve gidelim anlatırım konuşacak çok şey var
Sevil: Aylincim yeni imajım nasıl olmuş
Aylin:harika hayatım bende isterim bu imajdan
Gülümseyerek eve giderler
Güzel bir hafta sonu geçirirler
Aylin ve Doğan tekrar İstanbul’a döner
……………
Efe ve ömer her gün birlikte ders çalışıyordu .ömer çok azimli zeki bir çocuktu Efe’nin anlattıklarını hemen anlıyordu
Efe anne ve babası ile de konuşmuş köye okul yaptırmak içinde hazırlıklara başlamışlardı
Sevil’de boş vakitlerinde okuma yazma bilmeyenleri toplayıp ders veriyordu
Köyde artık her şey yolundaydı
Köy hayatına zor da olsa alışmışlardı ve zaman artık gitme zamanıydı.
Ayrılırken çok üzüldüler hele ki Soner Sarıkızdan ayrılmak ona çok zor geldi.

Arabaların bindiler o tozlu yollardan şehrin yolunu tuttular
Sevil:Aaa soner bak sarı kız peşinden geliyor
Soner:hani nerde benim kızım
Sevil:şaka şaka ne işi var onun burada şehre yaklaştık neredeyse
Sevil:tekrar gidermiyiz soner ben çok sevdim köyü
Soner:tabi seversin tüm işleri biz yapınca
Sevil:hadi canım bende çok iş yaptım köylü bacılarımın hepsi rahat bir nefes aldı
Soner:yaa öyle oldu(içinden de olan bana oldu diye geçirdi)
Artık şehre girmişlerdi kirli hava, gürültü, korna sesleri…

Soner Sevile bakarak evet hayatım biz yine gidelim köye dedi ve evlerinin yolunu tuttular...

SON; 6 Haziran 2008 09:54
Adsız dedi ki...: Kusura bakmayın arkadaşlar bugünlük bu kadar oldu
periler ancak bukadara izin verdi :)
başka zaman perilerin daha çok gelmesi dileğiyle... :); 6 Haziran 2008 09:56
no name dedi ki...: Kankacığım,
kocaman,sevgi dolu yüreğin varolsun..
ne güzel yazmışsın öyle.
emeğine sağlık.; 6 Haziran 2008 10:03
Adsız dedi ki...: vay vay vay

eylemcim, sabah seninle güzel başladı,aynen devam eder inşallah.

kelimelere hayat veren ellerine,yüreğine sağlık..

sarıkız ve soner hehehe çok iyiydi ya...sevilinde çapa yaparkenki halini gerçekte görmek ilginç olsa gerek..hehehe; 6 Haziran 2008 10:07
Adsız dedi ki...: Güzel sözleriniz için çok teşekkürler arkadaşlar; 6 Haziran 2008 10:20
no name dedi ki...: Başkanım, DİKKATİNİZE !!

http://www.v-indir.com/; 6 Haziran 2008 10:22
Adsız dedi ki...: Eylemcim ne cok güzel isler becermis bizim safkan sehirli kahramanlarimiz senin güzel yüregin sayesinde...

Yüzümde kocaman bir gülümsemeyle keyifle okudum ve onlarla ve onlari yazanla gurur duydum...

Ellerine saglik, perilerin hic eksilmesin..; 6 Haziran 2008 10:29
Adsız dedi ki...: eyvallah no name

birazdan bi deneme yapayım bakim nasıl olacak:)); 6 Haziran 2008 10:50
no name dedi ki...: Başkanım,
Tarafımdan Test edildi onaylandı.
zannederim oldukça sık kullanacağım bir program olacak...; 6 Haziran 2008 11:13
Adsız dedi ki...: EL GİBİ

NE BİR SES NE DE HABER
GELMİYOR ARTIK SENDEN
ÖYLECE KALAKALDIM DA DELİ HASRETİNLE BEN
BİR YABANCI SELAMI İLE HÜZÜNLERE DALDIM
KENDİ ELLERİMLE BEN
BENİ KEDERLERE SALDIM
SONUNDA BİR OYUNCAK
KARA SEVDA ALDIM SENDEN
YANİ DEĞİŞMEDİM HALA
ÖYLE BİRAZ ÇOCUK KALDIM
YOK ÖYLE EL GİBİ
DURMA GÜL BİRAZ
SANA GÜLMELER YARAŞIR
YOK ÖYLE GÜZ GİBİ
SOĞUK OLMA GÜZ AYRILIK TAŞIR

SÖZ/MÜZİK: SEZEN AKSU
DÜZENLEME: GENCO ARI
SÖYLEYEN:TUĞBA ÖZERK

radyoda çıktıda sevdiğim bir şarkıdır bende kopyaladım sözleri buraya
büyük harf oldu kusura bakmayın; 6 Haziran 2008 11:23
Adsız dedi ki...: Merhabalar dostlar

Eylem ellerine, yüregine saglik
Kardesimin kankasi

Geldik haftanin sonuna
Ömür geciyor be..; 6 Haziran 2008 12:10
no name dedi ki...: Ama güzel geçiyo...

Hoşgeldin kardeşim...; 6 Haziran 2008 12:12
Adsız dedi ki...: merhaba kankamın kardeşi:)
evet ömür geçip gidiyor; 6 Haziran 2008 12:15
Adsız dedi ki...: Hos bulmamak ne mümkün

Yalniz bugün bi durgunluk mu var yoksa hizimizi sonradan mi aliyoruz; 6 Haziran 2008 12:23
Adsız dedi ki...: herkes merhabalar

Eylemciğim canım teşekkürler
hehehe Soner in sarıkız ile maceraları çok iyidi.

sağolasın canım kardeşim..

kahvaltı da karpuz varmıydı..

Soner in köyünden bu karpuzlar
bunlar Soner in köyünden kesmece bunlar kesmece

http://www.muggy.com.tr/site/resimler/Image/
karpuz.jpg

yani kestim yiyorum..
İsteyen var mı?

Kaya hoş geldin.
hem ömür geçiyor..
hem de ömürden
kimler gelip kimler geçiyor
Kaya kardeş...; 6 Haziran 2008 12:24
Adsız dedi ki...: Önemli Olan Vermektir..

Yıllar önce hastanede çalışırken, ağır hasta bir kız getirdiler. Tek yaşam
şansı, beş yaşındaki kardeşinden acil kan nakli idi. Küçük oğlan aynı
hastalıktan mucizevi bir şekilde kurtulmuş ve kanında o hastalığın
mikroplarını yok eden antikorlar oluşmuştu. Doktor durumu beş yaşındaki
oğlana anlattı ve ablasına kan verip vermeyeceğini sordu. Küçük çocuk bir an
duraksadı. Sonra derin bir nefes aldı ve
'Eğer kurtulacaksa, veririm kanımı' dedi.
Kan nakli yapılırken, ablasının gözlerinin içcine bakıyor ve gülümsüyordu.
Kızın yanaklarına yeniden renk gelmeye başlamıştı, ama küçük çocuğun yüzü de
giderek soluyordu...
Gülümsemesi de yok oldu. Titreyen bir sesle doktora sordu :
'Hemen mi öleceğim ?'
Ufaklık, doktoru yanlış anlamıştı, ablasına vücudundaki
bütün kanı verip, öleceğini düşünüyordu.; 6 Haziran 2008 12:26
Adsız dedi ki...: canım ya kıyamam ben ona sağol kayacım
evet bir durgunluk var kaya haklısın ama açılırız

ablalarım senaryoyu beğenmenize sevindim
Seval ablam artık senden de bekliyoruz bir senaryo
Mavigün abla karpuz mu dedin hemen geliyorum :); 6 Haziran 2008 12:39
no name dedi ki...: Neşe'yi kap gel kardeşim.
İçeri girerken hüznü dışarıda bırak.
güneş parlıyor hemde ısıtıyor.
hafta sonu geldi.
hadi neşelenecek bikaç bir şey de sen bul ve gel.

bu gün hüzün yasak...; 6 Haziran 2008 12:42
no name dedi ki...: Yaa kankacım nedir bu sendeki hal?

çay diyene koşuyorsun,
karpuz diyene, yettim diyorsun,
kahve diyene seyirtiyorsun...

Biraz ağır ol canım...; 6 Haziran 2008 12:45
no name dedi ki...: Ablacığım,hoşgeldin.

ablacığım sen niye zahmet ediyorsun.
burada hazır kesilmiş ve soğutulmuş karpuz var.Hemde kabak aşılı.
kocaman ve kıpkırmızı ve bal gibi.

buyrun hep beraber burada yiyelim...; 6 Haziran 2008 12:49
Adsız dedi ki...: Madem hüzün yasak, gülelim o zaman :))

Otobüsle giderken, Bolu Dağı`nda verilen molada hemen tuvalete koşturdu.
Korkunç sıkışmıştı. Şansına boş kabin bulup kendini oraya attı...
Tam oturmuştu ki yan kabinden bir ses "merhaba" dedi.
Adam şaşkın "Merhaba" diye cevap verdi.
Ses devam etti: "Nasılsın?"
İlk defa başına böyle bir şey geliyordu...
Yine şaşkın şaşkın yanıtladı: "Sağ ol, iyiyim. sen nasılsın?"
Ses sordu: "Ne yapıyorsun?"
Bir an tereddüt geçirdi. Adam onun tuvalette olduğunu bildiği için mutlaka ne yaptığını da biliyordu. Düşündü ve yanıtladı: "Ben" dedi "İstanbul`dan Ankara`ya gidiyorum. Sen nereye gidiyorsun?"
Adamın sonraki cümlesi bu muhabbeti sona erdirdi.
"Hayatım, telefonu kapatıyorum.Yandaki tuvalette bir gerizekalı var. Sana sorduğum sorulara yanıt verip duruyor. Ben seni sonra ararım..."; 6 Haziran 2008 12:49
no name dedi ki...: Eyvallah kardeşim,
çok komikti...; 6 Haziran 2008 12:51
Adsız dedi ki...: Yok sen onu pek begenmedin sanki.
Bu son ama biraz daha islerim var

Kasabanin birinde bir papaz ve onun iki tane papagani varmis.
Papaganlarda papaz gibi oldukca inancli ve dindarlarmis. sabah
aksam kafeslerinde oturup incil okuyup dua ederlermis. papazin
cemaatinden bir kadininda 2 tane disi papagani varmis,papazin
erkek papaganlari ne kadar ahlakli,kadinin disi papaganlarida
o kadar ahlaksizmis. eve gelen misafirlerin onunde'erkek
istiyozzz!'diye bagirirlarmis.

Kadin sonunda dayanamamis ve papaza akil danismaya gitmis.
papaz da "Sen getir onlari bana benim papaganlarin kafesine
koyalim da ahlak ogrensinler biraz" demis.Kadinda almis
papaganlari getirmis, papazin evine daha kafese girer girmez
disi papaganlaradan birisi "hey yakisikli, iki tane ucuz
fahise ister misiniz kafesinizde" diye sormus.
erkek papaganlardan biri otekine donup "oglum butun
dualarimiz kabul oldu lan sonunda"demis.; 6 Haziran 2008 12:54
Adsız dedi ki...: kanka ablalarımı mı kırayım gel diyorlar gidiyorum,yap diyorlar yapıyorum
ablalara karşı geliyim olmazz çok ayıp karşı gelinmez

Adam haklı ama ya :))
sağol Kaya; 6 Haziran 2008 12:56
Adsız dedi ki...: ses veriyorum
do re mi fa sol la si doo

bakalım karşılığında başka sesler gelecek mi :); 6 Haziran 2008 13:16
no name dedi ki...: kısa süreli bir int.problemi yaşadım.
modem resetlendi düzeldi; 6 Haziran 2008 13:17
Adsız dedi ki...: Mavigünüm hosgeldin, bize karpuz da getirmissin oh ne güzel, sag ol canim ya... e, bende acilmadi verdigin link ama olsun hepsi bitmedi insallah aman ha benim payimi buzdolabinda sakla, ben karpuzu soguk severim.. :)

No Namecim merhaba kardesim, bakiyorum da sen de bize karpuz kesmissin... ne güzel, bugün karpuz günümüz olsun!

Kayacim sen de hosgeldin aktardigin fikralara bakilirsa, daha iyisin masallah! Gülümsettigin icin tesekkürler ablam.. Hep iyi ol, gülümset! :)

Eylemcim ortalik bir serinlesin de birer Türk kahvesi icelim ha? Yapar benim kardesim, en güzelini yapar, degil mi? :); 6 Haziran 2008 13:18
Adsız dedi ki...: kahve yaparım ablacım şöyle bir yemekler yenilsin
akşam üstü hava serinlesin hemen yaparım; 6 Haziran 2008 13:31
Adsız dedi ki...: İçimizdeki çocuklara atkadaşlar...

Yonca Bahçesi

Rüyamda kendimi yonca bahçesinde koşarken gördüm.
Çocukluğuma geri dönmek istedim, saçımı ördüm.
Ne yük vardı omuzlarımda, ne derdim oyundan başka,
Ne kadar güzeldi çocukluğum aslında; çocuktum, hürdüm.
Büyüdükçe kendime duvarlar ördüm,
O kadar yoruldum ki bazen durmadım yürüdüm.
Hiçbir kalpte kalamam içinde iyilik yoksa,
Beklemeden giderim kalbim git diyorsa.
Ben küsmem hayata başkaları küsüyorsa,
Bir gün ışıklar bana da yanacak nasıl olsa.

Gülben Ergen -
Söz-Müzik: Fettah Can
Düet: Deniz Üner
Vokal: TEGV Çocukları; 6 Haziran 2008 13:53
Adsız dedi ki...: çok güzelmiş, nekadar doğru sözlerle anlatılmış
teşekkürler ablacım; 6 Haziran 2008 14:08
Adsız dedi ki...: Merhaba nasılsınız?; 6 Haziran 2008 14:28
Adsız dedi ki...: ben geldimm..

herkes iyidir inşallah ??; 6 Haziran 2008 14:30
Adsız dedi ki...: Hosgeldiniz kizlar, cok özlettiniz kendinizi... :); 6 Haziran 2008 14:32
Adsız dedi ki...: Hoş buldukkk nasılsınız bakalım görüşmeyeli ablalarımız:D; 6 Haziran 2008 14:34
Adsız dedi ki...: bizde sizi çooook özledik :)); 6 Haziran 2008 14:35
Adsız dedi ki...: kızlar hoşgeldiniiz.; 6 Haziran 2008 14:36
Adsız dedi ki...: hoşbulduk ablacım..

nasılsınız iyisinizdir inşallah :)); 6 Haziran 2008 14:40
Adsız dedi ki...: Biz iyiyiz de asil sizi sormali kücük yaramazlar.. :)

Nasil sinavlarin hepsini basariyla verdiniz mi? :)

Güzel seyler duymak isteriz ikinizden de, icimizi isitan, yüzlerimizde güller actiran seyler... :); 6 Haziran 2008 14:41
Adsız dedi ki...: bütün sınavlar bitti kurtulduk ablacım :))bakalım neler yapmışız haftaya cuma görcez artık :)); 6 Haziran 2008 14:46
Adsız dedi ki...: Ooo kimler gelmiş
sessizliğe ses katmışsınız kızlar :)
iyi olmanıza sevindim

umarım haftaya istediğiniz gibi bir karne alırsınız...; 6 Haziran 2008 14:52
Adsız dedi ki...: HEDEF KITLE : AB
05 HAZİRAN 2008 PERŞEMBE

NO PROGRAM ADı KANAL RATING (%) SHARE (%)
1 KURTLAR VADISI PUSU [NET] SHOW 16,50 46,40
2 KURTLAR VADISI PUSU (OZET) [NET] SHOW 10,10 26,00
3 ANNEM [NET] KAND 7,60 21,70
4 KAVAK YELLERI [NET] KAND 6,80 19,60
5 PARMAKLIKLAR ARDINDA [NET] ATV 5,20 15,00
6 UGUR DUNDAR''LA STAR HABER [NET] STAR 4,60 21,30
7 M.ALI BIRAND''LA KANAL D ANA HABER [NET] KAND 4,30 20,10
8 SABAHLARIN SULTANI [NET] KAND 3,50 28,10
9 TEK TURKIYE [NET] STV 3,30 10,80
10 ESREF SAATI. [NET] SHOW 3,30 10,00
11 STAR SPOR STAR 3,20 11,80
12 BEZ BEBEK [NET] FOX 2,90 7,90
13 SHOW TV ANA HABER BULTENI [NET] SHOW 2,50 12,20
14 MAYMUNLAR CEHENNEMI (Y.S) [NET] STAR 2,50 7,10
15 SON DAKIKA KAND 2,30 18,20
16 ANNEM (OZEL) [NET] KAND 2,20 13,20
17 SICAK GUNDEM KAND 2,20 12,40
18 AVRUPA YAKASI (TKR)-OPT [NET] ATV 2,10 16,10
19 ARKA SOKAKLAR (TKR) [NET] KAND 2,00 14,70
20 ESRA EROL''LA IZDIVAC [NET] STAR 2,00 13,80
21 DOBRA DOBRA [NET] KAND 1,90 20,10
22 32.GUN [NET] KAND 1,90 19,70
23 SICAK GUNDEM STAR 1,90 11,20
24 ATV ANA HABER BULTENI [NET] ATV 1,90 8,90
25 ATV SPOR HABERLERI ATV 1,80 7,10; 6 Haziran 2008 15:05
Adsız dedi ki...: HEDEF KITLE : TOTAL
05 HAZİRAN 2008 PERŞEMBE

NO PROGRAM ADı KANAL RATING (%) SHARE (%)
1 KURTLAR VADISI PUSU [NET] SHOW 16,20 47,00
2 KURTLAR VADISI PUSU (OZET) [NET] SHOW 10,90 27,30
3 TEK TURKIYE [NET] STV 6,60 22,20
4 ANNEM [NET] KAND 6,40 18,90
5 KAVAK YELLERI [NET] KAND 6,30 18,30
6 PARMAKLIKLAR ARDINDA [NET] ATV 5,00 14,60
7 BEZ BEBEK [NET] FOX 3,60 9,90
8 ESREF SAATI. [NET] SHOW 3,40 10,40
9 M.ALI BIRAND''LA KANAL D ANA HABER [NET] KAND 3,10 17,30
10 UGUR DUNDAR''LA STAR HABER [NET] STAR 3,00 16,80
11 MAYMUNLAR CEHENNEMI (Y.S) [NET] STAR 2,60 7,10
12 SICAK GUNDEM KAND 2,50 16,40
13 SABAHLARIN SULTANI [NET] KAND 2,40 19,80
14 BESINCI BOYUT (TKR) [NET] STV 2,30 5,90
15 ARKA SOKAKLAR (TKR) [NET] KAND 2,20 16,60
16 SON DAKIKA KAND 2,00 16,60
17 ESRA EROL''LA IZDIVAC [NET] STAR 2,00 14,40
18 SHOW TV ANA HABER BULTENI [NET] SHOW 2,00 11,90
19 STAR SPOR STAR 1,90 7,80
20 BEZ BEBEK (TKR) [NET] FOX 1,80 15,90
21 ANNEM (OZEL) [NET] KAND 1,80 12,50
22 CARKIFELEK [NET] K1 1,80 4,90
23 SICAK GUNDEM STAR 1,70 11,40
24 KANAL 7 HABER SAATI KAN7 1,60 10,80
25 SU GIBI [NET] FOX 1,50 13,50; 6 Haziran 2008 15:05
Adsız dedi ki...: Seval arkadaşıma sevgilerimle..
link açılırsa eğer...
ama adını okuması bile ona yetecektir sanırım..
yemiş kadar olamayacaktır..
gidip eve yapmayı bile düşünecek hatta izin bile alıp erken çıkabilir..
ya dur ben hata mı ettim
dur seval gitme ya
ay allah tam gaz patlıcan kızartmaya gitti...

Ordamısın....

Patron yok mu izin dedi..

uykun açıldı ama değil mi?
Hadi yemede bak resime...

sizde gülmeyin bakıyım
bizim ilgi alanlarımız artık böyle resimler...

canım arkadaşım afiyet olsun...

çocuklar seval ablanızı tek bırakmayın
bakın gözü görmez kimseyi konu patlıcan olunca
kapın ekmeğinizi gelin...

başkan müşterilerle
No name otombil tekerleğinin çıkartığı müzikle
eylam canım
eda
gökçe

kaya sen nerdesin...

bitiridi.vaay bitirdi
ya bu kadar da geç kalınmaz ki..
Seval ablanız bitirdi aaah
okadar dedim bırak çocuklara diye ama ya yerken kendinden geçmişti zor ayıltım kendisini...
hehehehe..

http://yemekzevki.net/2005/10/01/domates-soslu-patlican-kizartmasi/; 6 Haziran 2008 15:11
Adsız dedi ki...: Fıkra
taksi
Nasıl yağmur, nasıl fırtına !!!...
Adam bir taksiye el kaldırır, taksi durur. Adam gideceği yeri söyleyince, taksici kızarak 'Ohoo orası çok yakın alamam seni' der ve gazlar gider.
Adam çok bozulur ama sonra bir şekilde evine gitmeyi başarır.
Ertesi gün şans eseri bir bakar ki, dun geceki taksici, evinin önündeki taksi durağındadır ve üçüncü sıradadır. Adamın ise siniri hala yerindedir. Hemen plan yapar ve ilk taksi şoförüne yanaşır:
- Taksim'e kaça götürürsün ?
- 5 milyon.
- Sana 20 milyon veririm ama bir kere beraber olalım
- Hadi be sapık misin, nesin? defol !...
Adam bu yanıtı alınca ikinci sıradaki taksiye yanaşır.
- Taksim'e kaça götürürsün ?
- 5 milyon.
- Sana 20 milyon veririm ama bana evet de... bir kere beraber olalım.
- Vay sapık vay, defol !...
Sıra üçüncü taksiciye, yani bizim taksiciye gelmiştir.
Adam yanaşır:
- Taksim'e kaça götürürsün?
- 5 milyon.
- Peki. Sana 20 milyon veririm ama bir şartım var !!!
- Nedir ?
- Giderken öndeki taksicilere el sallayacaksın!!!
- Ayıp ettin abi tabii............; 6 Haziran 2008 15:13
Adsız dedi ki...: uff patlıcan kızartmasıda ne güzel olur
hepsini bitirdin Seval abla azıcık bıraksaydın ya :)
afiyet olsun :); 6 Haziran 2008 15:14
Adsız dedi ki...: Yarabbi şükür

Yağmur yağıyor sokakta sırılsıklam ıslandım
Taksi hey taksi bu havada durmazki neyse
Herşeye rağmen yürümek güzel İstanbul'da
Seni düşündüm ısındı içim
Ben seninle mutluyum

Yağmur yağıyor şakır şakır şakır
Yarabbi şükür şükür Yarabbi şükür şükür
Yağmur yağıyor içim kıpır kıpır
Yarabbi şükür şükür Yarabbi şükür şükür

Taksi buldum sonunda güzel bi şarkı radyoda
Lay lalalay lalalay lalalay
Acıksamda ıslansamda sen varsın ya yolun ucunda

Yağmur yağıyor şakır şakır şakır
Yarabbi şükür şükür Yarabbi şükür şükür
Yağmur yağıyor içim kıpır kıpır
Yarabbi şükür şükür Yarabbi şükür şükür

Gökten düşen damlalar kadar berrak kalbim şu anda
Üstümdeki bulutlar kadar uçtu ruhum bi anda

Yağmur yağıyor şakır şakır şakır
Yarabbi şükür şükür Yarabbi şükür şükür
Yağmur yağıyor içim kıpır kıpır
Yarabbi şükür şükür Yarabbi şükür şükür

söyleyen:göksel..

Eylem fıkraya fon müziği olsun...

ayrıca patlıcan kızartma kokusunu duyup gelmeyen kankamın cangüvenlğinden şüpheliyim..
5 dk. kadar yorum yazmazsa..
ne yaparım bilmiyorum.(gerçekten bilmiyorum); 6 Haziran 2008 15:21
Adsız dedi ki...: ooo bayanlar,

bakıyorum ele geçirmişsiniz siteyi:))

sohbetiniz bol olsun

dün patlıcan kebabı demiştiniz,bugün patlıcan kızartması..

bana garezinizmi var sizin:))

ben patlıcanı çiğ bile yerim, ne de olsa nikotinli bir sebze :)); 6 Haziran 2008 15:24
Adsız dedi ki...: fon müziği güzelmiş:)

patlıcan kokusu daha gitmedi galiba Seval ablama
yoksa durur mu hemen gelir
koku oraya gidene kadar doğal olarak dağılıyor biraz da rüzgarlı yerlerden geçtiyse :)
mutlaka gelir sen merak etme ablam; 6 Haziran 2008 15:26
Adsız dedi ki...: başkanım nedeyim bilmem ki:))

hadi alem adamsın diyeyim yine :); 6 Haziran 2008 15:29
Adsız dedi ki...: Olur olur da bu kadar mi güzel olur bir tabagin icindeki bir sebze? Sonuna kadar okuyamadim ki daha resmi görür görmez yutkundum, gözlerim sasi görmeye, ellerim terlemeye basladi... :)

yemis kadar olmadim sekerim, yemem lazim! evde iki patlican daha olcakti kismetse gider gitmez cozzzz kizgin yagin icine... sonra domatesler... off ya..

Ya Mavigünüm yapya böyle güzelim yaaa.. bak simdi cocuklarin eglencesi olacagiz! :) hehehe... eylemcim menüde patlican oldu muydu kimseyi düsünemez hale geldigim icin kusura bakmayin... :); 6 Haziran 2008 15:30
Adsız dedi ki...: şimdi çaktırmadan ooff desem hepiniz çullanacaksınız gene...o yüzden demiyorum:))

hava çok kötü ya, yağmur yüklü bulutlarla kaplandı gökyüzü ama yağamadı gitti, sıkıntı yaratıyor öyle olunca da, nefes alamıyorum nemden..; 6 Haziran 2008 15:36
Adsız dedi ki...: hadi vakit geçsin

size bir soru

bir piton ile bir anakonda karşı karşıya gelirse ne olur ?; 6 Haziran 2008 15:39
Adsız dedi ki...: Canım arkadaşım
başta başkan olmak üzere
o tabağa herkes bir baygınlık geçiriyor.
başkandan da derin bir oof geldi..
yani senin durumdan farklı değil
diğer aile fertlerinin durumu..

Ben yanınada fıstıklı baklava getirmiştim nerede kaldı getirin bakayım.

Başkan de kardeşim bir oof diyordun onu da sana çok görmeyelim..

sadece arkadaşlar
her oof arkasınada takılmayın...

başkan hava burda da aynen öyle ...

ben biraz kibar olayım...

uuufcuk uuufcuk.. çekeym..
bayanız ya...hehee.; 6 Haziran 2008 15:41
Adsız dedi ki...: şimdi patlıcan kızartması sevmiyorum desem ne dersiniz :))

anneme patlıcan kızartması yapınca her zaman söylediğim şey bana başka bişey yaaaaapp...:)); 6 Haziran 2008 15:43
Adsız dedi ki...: hehehe ablacım kibarcası öyle oluyor demek:))

ama dikkatinizi çekerim ki offf demedim, deseydim dedim sadece:)); 6 Haziran 2008 15:44
Adsız dedi ki...: daha sarı ışık yanmadan önündeki araca gitmesi için korna çalan birinin kulaklarını çınlatsam acaba günaha girmiş olurmuyum ?

ya ne insanlar var, ana caddedeyim ve bütüngün öyle tiplerin gürültüsünü çekiyorum..; 6 Haziran 2008 15:47
Adsız dedi ki...: ismsiz denen benim.bilgisayarda bir sorun var herhalde bir defa tıklayınca 2 defa basıyor.başkanım star tv de dün ben ikinci bölümün bir kısmını izledim.başında 1. bölümün özeti vardı.ben o yüzden öyle yerleştirse iyi olur dedim.şimdi vereceğim siteyi.star tv nin sitesine gir.orada arama bölümü var oraya benden baba olmaz yaz arat bu sefer ikili bir arama yeri çıkcakalt alta orada alt tarafa da yaz benden baba olmazı arat 12 bölüme kadar oılan bölümler çıkıyor.hangileri çalışıyor çalışmıyor bilmiyorum ama 2.bölüm için

http://www.startv.com.tr/Videolar.aspx?DiziID=31&VideoID=89

amacım star tv nin propagandası değil.ama bunu 2.bölüme koyarsan sevinirim.; 6 Haziran 2008 15:52
Adsız dedi ki...: ablam kibarcasıda çok hoşmuş:))

Gökçe patlıcan sevilmez mi hele ki kızartması cık cık cık :))

başkanım o ne biçim soru
nerden bilelim biz :)

sarı ışık yanmadan korna çalanların kulaklarını çınlatabilirsin başkanım günah olmaz hatta gidip bir iki fiske de vurabilirsin arabaya yada içindekine sevap olur gerçekten :)); 6 Haziran 2008 15:54
Adsız dedi ki...: no name şu otomobillerin tekerinden çıkan müzikten kendini bir alsanda bir başını şöyle bir bize uzatsan..

burda ne yapıyoruz diye...

yani CE-E...desen.
diyoruz..

sen biz merak etmiyorsan
biz seni merak ediyoruz..
iyim de gene git müziğine...

canım gökçecim nedemek herkes sevmez herşeyi ama damak zevki de zamanla gelişir be güzelim.....

şimdi sevmiyorsun ya yaz bunu bir tarafa..
yıllarsa sonra hatırlaman için.
bir ablam vardı böyle demişti

senin o damak varya daha ne lezzetleri tadacak....

hatta yemediklerini yerken göreceksin kendini...
zamanın birinde..
anneni daha iyi anlayacaksın hatta hak vereceksin onun hadi bunu ye kızım ye seslenişlerini.
hatta sevmediğin yemekleri sevdiğini fark edeceksin
o zaman an beni olur mu?
canım bir tanem..

damak değip geçme
hayat ona da neler öğretiyor bir bilsen...

ana senin damağın acıyı hiç tatmasın..; 6 Haziran 2008 15:54
Adsız dedi ki...: Gökcecim insallah sen de günün birinde patlican kizartmasina bayilacak ve o gün bizi anacaksin! :)

Patlicanin ortasi yoktur zaten ya cok seversin, ya da yanindan gecmezsin. Ama seviyorsan her haline bayilir, Baskan´in dedigi gibi pisirmeden yemege bile razi olursun. Neyse bugünlük patlicanoloji dersi yeter saniyorum, annene selamlar canim... :); 6 Haziran 2008 15:58
Adsız dedi ki...: ama ben patlıcanı seviyorum kızartmasını sevmiyorum :))değişik bi vakayım galiba :))

annem de inşallah senin çocuklarında böyle bişeyler sevmez de onlarla uğraşmak zorunda kalırsın diyo :)); 6 Haziran 2008 16:01
Adsız dedi ki...: bugün cuma, normalden önce biter mesaimiz, haftasonu kapida.. :)

Sevgili Kankama,arkadaslarima kardeslerime herkese iyi tatiller, iyi dinlenmeler diliyorum... :)

sevgiyle kalin..; 6 Haziran 2008 16:04
Adsız dedi ki...: Gökçe hadi bakalım
senin için tuttum bir imamı bayıltım..

annene selamlarımızı ilet...

http://hande.wordpress.com/2007/06/28/ratatouille-byaldi-imam-bayildi/

sevalcim iyi akşamlar canım..
iyi tatiller...(patlıcanlı hehehe); 6 Haziran 2008 16:07
Adsız dedi ki...: İyi tatiller seval ablacım ,iyi dinlenmeler

evet Gökçe değişik bir vakasın :))

Kankaaa hadi kardeşim arabaların içinde kayboldun gel artık; 6 Haziran 2008 16:09
Adsız dedi ki...: saol ablacım :)); 6 Haziran 2008 16:09
Adsız dedi ki...: oy oy oy kizlar hosgeldiniz siteye tekrar

mavigun ablacim ben de buradayim. senin kankanin da dedigi gibi bugün erken ciktim geldim evime

hava da harika burda. actim cami pencereyi püfür püfür esiyo; 6 Haziran 2008 16:10
Adsız dedi ki...: http://www.ankaracicekpazari.com/resimler/ankara_cicek_gonderme2684.jpg; 6 Haziran 2008 16:12
no name dedi ki...: merhaba,
iyi tatiller ablacığım.

ablacığım buradayım,henüz otomobil gürültüleri başlamadı.Başladığı zaman turbo motorların ve egsostların sesinden lastik sesini duyamazsın.

Başkanım,
arkadaki sürücünün korna çalarak sarı ışığı haber verdiği süre dünyanın en kısa zaman süresidir.tescil edilmiştir.

sabahtan beri müzik dinlediğim doğru,Biraz aykırı bir müzik.
aynı parça tekrar tekrar dönüyor.
henüz bıkmadım.

işte böyle,
gözüm burada, kulağım müzikte.
beynim ve gönlüm dolaşmada.(bu gün ikiside tatilde.); 6 Haziran 2008 16:16
Adsız dedi ki...: EYLEM İYİ TATİLLLER::::

http://www.ankaracicekpazari.com/resimler/
ankara_cicek_gonderme2684.jpg

eylemcim bu gün son gün mü bilmiyorum ama sana tatil bolonları yolluyordum
sanırım link açılmayacak ama olsun..

benim balonlarım vardı onları kimler aldı şarkısı eşliğinde..
iyi tatiller..
yarın aramızdaysan da bizim için sevinçtir...

o zaman davul zurna ile yollarız...

benim balonlarım vardı
onları kimler aldı
mutlu bayramlar vardı
kimbilir nerde kaldı

dostumdu benim balonlar
çocuklar beni anlar
o çocuklar ve o balonlar

o çocuk yüzlü bayramlar şimdi nerdeler
hani nerde o ışıklar çocuksu sevgiler
gitti mi yoksa yine gelir mi o günler
nerde kaldı masallar sevgiler günler

söylenen bütün masallara inanırdık
onlar mı bizi kandırdı biz mi aldandık
bayramları bekler bayramları yaşardık
bayramlar mı eskidi bizler mi yaşlandık

benim balonlarım vardı
onları kimler aldı
mutlu bayramlar vardı
kimbilir nerde kaldı

ben sana balonlar getirdim...; 6 Haziran 2008 16:19
Adsız dedi ki...: No Name senin satırlarını gördük iyi olduk..

ne yapalım anlaşıldı ..
Biz site de bir tatile giden var
biliyorduk..
ama sen çoktan aklını ve yüreğini tatile yollamışsın be canım kardeşim...

tamam gönlülce takılsın gezsin diyar diyar..
sen sana dönünce bizi haberdar et..
bilelim döndiğünü...; 6 Haziran 2008 16:25
Adsız dedi ki...: Aaaa renk renk balonlar
linki açtım ablacım çok güzel çok teşekkür ederim

yarın da buradayım ablacım
benim içinde bir sevinç burada olmak; 6 Haziran 2008 16:26
Adsız dedi ki...: Kayacım sen şimdi buzdolabında birşeyler yapar bahçede yersin de..
püfür püfür rüzgar eşliğinde..

keyfin bol olsun kardeşim..
kardeşin tatile çıkmış belki sana da uğrar..
ona göre..
kapıyı çalmaz pencere açıksa girer içeri...
gerçi bedeni Kemer den ayrılacak gibi değil ama zaten onunda
beyni ve gönlü tatildeymiş..
tabii belli de olma aklı bir yere gönlü başka yere de gidebilir..

yani sana hangi parçası gelirse iyi bak ona..; 6 Haziran 2008 16:32
Adsız dedi ki...: Ablacım benim için o kadar güzel şarkılar ve resimler gönderdin ki her birinde mutluluktan ağzım kulaklarıma vardı :))
onun için benden de sana o güzel şeyler için teşekkür linki gönderiyorum

http://www.ceylanim.net/guller-2.html

bütün gülleri toplasam senin gönlün kadar güzel olamaz ama sen yinede kabul et :); 6 Haziran 2008 16:37
Adsız dedi ki...: her zaman beklerim ablacim, kardesim basimin taci

bahceye projektor kuracam yarin türkiye macina bakacaz püfür püfür; 6 Haziran 2008 16:41
Adsız dedi ki...: vayy keyfe bak bahçede maç
şimdiden iyi seyirler; 6 Haziran 2008 16:44
Adsız dedi ki...: sagol eylemcim

isvocre macina da dev ekranda sehir merkezinde bakacaz

burda avrupa sampiyonasi dalgasina baya biseyler yapiyolar; 6 Haziran 2008 17:03
Adsız dedi ki...: bir daha vayy diyorum :)
hadi bakalım hayırlısı
umarım güzel sonuçlar olur; 6 Haziran 2008 17:15
Adsız dedi ki...: Haber saldım dört bir yana
Karanfiller susuz kalmış
Muhabbete dost aradım
Bu şehri periler sarmış
........

H.Levent

sakin bir günden sakin bir veda
iyi akşamlar olsun hepimize; 6 Haziran 2008 17:28
no name dedi ki...: İyi akşamlar kanka...; 6 Haziran 2008 17:33
Adsız dedi ki...: iyi aksamlar eylem...; 6 Haziran 2008 17:41
no name dedi ki...: Kardeşim bu kadar yorgun musun ya?
Neyse yarın tatil,yat akşama kadar.
yorumlarına kısaca K. yaz biz anlarız.
geri kalan harfleri yazacam diye yorma kendini daha fazla.; 6 Haziran 2008 17:48
Adsız dedi ki...: hehe

yok ya eksik cikmis

yorgunluktan degil dikkatsizlikten olmus; 6 Haziran 2008 17:58
no name dedi ki...: Nafile

Dön bakalım dünya dön
Sön yakalım bir daha sön
Uğrunda can kıyalım
Sen bizi dağa taşa göm
Uğrunda can vereyim
Sen beni toprağa göm

Ben biterim
Sen bitersin
Geçer bunlar ben bilirim
Nafiledir nafile bunlar
Birisi birgün bizi anar da ağlar
Nafiledir bunlar...

Git bakalım sende git
Taş basarım kalbime git
Ardından yaş dökerim
Sen bizi dağa taşa sor
Uğrunda can vereyim
Sen beni toprağa koy

Ben biterim
Sen bitersin
Geçer bunlar ben bilirim
Nafiledir nafile bunlar
Birisi birgün bizi anar da ağlar
Nafiledir bunlar...

Söz: Demir Demirkan
Müzik: Demir Demirkan
Albüm: Ateş Yağmurunda Çırılçıplak; 6 Haziran 2008 18:24
Adsız dedi ki...: biliyormusunuz içim sıkıldı yani...

uuuf ki uuuf...ya..

rekora daha ne kadar var...

yeni bir beyaz sayfaya
şöyle temizlenmiş bir site açılışı...

şafağa kaç var ?

biri söylesin ve hızlanalım..
birde Admin i uykudan uyandırmak var...; 6 Haziran 2008 18:26
no name dedi ki...: Ablacığım,
no stres,
sayılarla ne işimiz var.

hayat zaten yeterince kırıcı,
bide detaylara takılma ablacığım...

sen yaz, sana ihtiyacımız var...; 6 Haziran 2008 18:34
Adsız dedi ki...: http://noertz.wordpress.com/2008/05/24/gulben-ergen-avrupa-milli-takima-destek-sarkisi/

“Avrupa”

Yaz haydi yaz
Yaz futbolun tarihini
Kupaya giden bu yollarda
İnlet yerleri gökleri
Gol haydi gol gol gol!
Türkiye’m göster kendini
Tek yürek olduk yanındayız
Durma coştur gönülleri

Rap: İmkansız gelen zaferlerle doğdu içimizdeki tek bir aşk
İnançla kazanılacak zaferlerde mutluluktan akacak her bir yaş
Helal olsun feda olsun kupalar ay-yıldıza yar olsun var olsun 90 dakika. Bütün sahalar Avrupa’ya dar olsun

Avrupa duyacak Türklerin ayak seslerini
Herkesler soracak büyük şampiyonun ismini
Avrupa dikecek bizim gibilerin heykelini
Bütün dünya görecek Türkiye’nin gollerini..

iyi güzelde şu ne ayakmış bizde ki ya ;
avrupa da koktu ayaklarınız derse bize..uuuufcuk ki ne uuuufcuk..
Tamam da yani şu ayak izlerimizi ne karıştırsın ne ise..

EVET gençler Gene Havamıza
girilenim biz.
bu akşamdan hehehe
Yarın Portekiz i yenerek başlarız.
bu şampiyonaya inşallah...

evet marşlar istiyorum sizlerden...

Admin Kardeş....
hadi senden de bir katkı bekliyoruz...; 6 Haziran 2008 18:37
no name dedi ki...: İstanbul'dan toptancım geldi,

ben buralardayım...; 6 Haziran 2008 18:42
Adsız dedi ki...: No name yazıyorum da bazen hani heryer dağınık gözükür ya gözüne..
şöyle sirkelemek istersin bir şeyler...
yani dışarda gürültü kirliliği
haberlerde çığırtkanlık kirliliği
kanallarda görüntü kirliliği

yani soluk aldığımız yer burası ya

Şu sitenin açılışına arada bir güzellik yapmaları manasındaydı
söylemek istediğim

yoksa yazıyorum
yazıyorum
canım kardeşim...
ortalık biraz temiz olsa...
fenamı olurdu ...
nerede kalmıştık..

İstanbul toptancısında
ah be kardeşim no name
İstanbul u toptan sattılar bitti
ne satıyor senin toptancı..

iyi anlaşmalar..; 6 Haziran 2008 18:45
Adsız dedi ki...: güzel akşamlar dostlar.

yarın görüşmek dileğiyle

sevgiyle saplıkla kalın..; 6 Haziran 2008 18:46
Adsız dedi ki...: oyoyoy vakti unuttuk saat almış başını gitmiş:)

size doyum olmaz ama bana müsade dostlarım

yine geleceğim, yazılmışsa yarına da nefes alabilmek..

yeniden görüşünceye kadar kendinize iyi davranın..; 6 Haziran 2008 19:03
no name dedi ki...: Alanya istikametine doğru yol verdik arkadaşa..
iki gün sonra ancak burada olur.
Ablacığım,
sezon başı siparişini verdiğimiz mallar yavaş yavaş geliyor.
gelip fikrimizi alıyorlar,şu kumaşlar var elimizde neler keselim dikelim diye.yaz sezonunda 2-3 sefer uğrarlar.; 6 Haziran 2008 19:20
Adsız dedi ki...: no name ,
Derler ki hangi kumaştan elinde kalmışsa modacıların elinde o kumaşı satmak için moda rengini o renk yaparlarmış..
doğruluk payı var mı?; 6 Haziran 2008 19:24
Adsız dedi ki...: ANAKİN

kimse öç alamaz benim masumiyetimden
dizelerdeki zehirle
kaç hafıza gezer
dilimin altında bilinen yılan
dağları iğne deliğinden geçirir
kimsenin zamanına uğramadan

tenha kin uzak gölge hileli
köklerde demlenen
içimizde dinmeyen kuytu mevsim
vaktini bekleyen düğümlü sarmaşıklar gibi
kalbim öldürür herkesi

ah kimseden sorulmaz ki
hiçbirşey yapmamanın zehri

gövdeye indirilmiş sözlük
kullanırken azalan
vahşiliğin likit beklentisi
içimizde çakallanan şimdi,
burada ve hiçbir zaman

taze hikayelerle yamanır yaralı bellek
tuzak yeni tehlikelerle gövdelenir
hiç kullanılmadıkları boşluklarda
sanrısını tetikleyen kelimeler
tanıdık bir yabancılık kazanır
başkalarına anlatıldıkça
çınlayan eşyanın
teslim aldığı
hayatların bilgisi
sızamaz esrarımıza
her iklim kendi mutlağını ararken
kilitli hayallerin yer değiştirdiği aynalardan
aynalara yepyeni bir boşluk kalır

damarlarımda sahipsiz akan
kuraklık
gürültüsü vahşi kan
çöl kanunları geçiyor
göçümün unutulmuş ormanlarından
kin bekliyor kınında
borçlandığı zamanları
geri göndermek için
kullandığı günahlara
yemin ve rehin
ne kadar ikizse kalbimize
ölüm aşkta seğirir
kimseye aldırmadan
geçen mevsimler gibi
biz kendimizi tanıdık sanırken
yıllar bizi kendiyle değiştirir

ancak şiirle söyleyebiliriz:
kendimize bunca yabancılık
bizi tanıdık kılan

kırmızı netice, kızıl kin
kandan alınmış rengin verimi
ömrün birçok çaprazı gibi
uzaklık kazanır görüldükçe
aşkla öldürür, ölümle aşık eder
ruhun duvarlarına köpürmüş
kara is karanlık iklim uçsuz gerçeklik
kendini yaşar sahibinin görünmezinde
ne kadar yolculuk etsende dibe
içinden çıkamadığın
içindeki ölü çocuk
her şey ne çok belli derken
ne çok belirsizlik
anaya babaya yar a aşk kadar derin
aşk kadar büyük kin
yıllara eşlik eden sinsi nabız
saydam zırhlarla korunmuş büyük şemsiyesi gündeliğin
balık gözlerinin bile göremediği derinliklerde
bizden sonrakilere devrettiğimiz
bize teğet kuşanmış gizlerin
bazen yanılıp aşk deriz buna
zaten yanılmadan diyemediği hiç kimsenin
dipte derin damar
aşk, en köklü kin
ana baba yar
bir gün hepsi kaybolur
birbirinin yarasının içinde

derin, çok derin

toprağın bilinen sırlarıyla
kendimden yapılmış mezarımı örter gibi
bağışlıyorum suçlarımı bilmediğim bir karanlığa
ne kadar ödeşsen de ömrün yetmez
bizi biz yapan içimizin saklı sularında
bizden habersiz yaşayanlara

aştım sandığın bir eşiğin ayakları altında
bir gün bir damar uğultusu vurur dünyaya
ölerek bile kaçamazsın aramızdan
ehlileştirilmiş tekrarlarla yaşanan sayıklama
yeniden döneceksin buraya
imkansızdır aşk insan imkansızlaştıkça
dünya başka bir yer olana kadar: anakin

MURATHAN MUNGAN; 6 Haziran 2008 19:31
no name dedi ki...: yok ablacığım,

yılın belirli zamanları kumaş fuarları olur.modacı fuarı gezer,desenleri renkleri modelleri görür,sonra hangi kumaşı kullanacağına karar verir.

o kumaş, fabrikası tarafından sipariş kadar dokunur.fabrikanın elinde kumaş kalmaz.
modacı kumaşla ne yapacağına karar verir ve keser diker...
elinde kumaş kalmaz...

modacılar uçuk kaçık insanlardır,
akıllarına yatmayan şeyi pek kullanmazlar.
onunda elinde kumaş kalmaz.; 6 Haziran 2008 19:33
Adsız dedi ki...: BİR YILDIZ
Bir yıldızdık gökyüzünde
parlamaya çalışan kenar evren çocuklarıydık.
kardeşlerim kadar sevdim seni.
Barış kadar Fırat kadar sevdim.
terk edildik evrenin her galaksisinde.
parlamaya çalışan birer yıldızdık
kardeşlerim ve ben dağıldık evrenin kimsesizliğine
biliyordum yine de biliyordum
kimse gelmeyecekti
kimse olmayacaktı
uzay boşluğuydu gözlerimizde.
evren bir varoştur sevgilim
Barış bir boşluktur gözlerimde.
Fırat suyu kan akar
terkeden babam kadar
Fırat suyu kan akar.
Yüreğimde sevda gibi aşk gibi
bir sızı akar.
şimdi sevdikçe
evrenin sonsuzluğu dağılır gözlerime.
evrenin sonsuzluğu gözlerinde.
sevdikçe bir yıldızdım gökyüzünde.
kimse tanımayacak
kimse bilmeyecek
ve bu şiir de
yine başkalarının sanılacak
kimse bilmeyecek seni, , beni
kimse bilmeyecek.

MURATHAN MUNGAN; 6 Haziran 2008 20:26
no name dedi ki...: Youtube
"Bad'lik Amiri"
Müzik:Kargo
Söz:MMŞ
5 haziran 2008 perşembe 22.40
yorumunda...

Sabah beri kaç oldu dinliyorum saymadım...; 6 Haziran 2008 20:37
no name dedi ki...: www.youtube.com/watch?v=khep8wqKhGE

linkini buldum.; 6 Haziran 2008 20:41
Adsız dedi ki...: no name bu şarkıda geçen 3 kişini yerinde de hayat boyu olmak istemem..
hayat bazen çok acımasız ama kardeşim bu hepten insanın içini kazıyor kör testere ile..
çok dinleme bu şarkıyı..
her sözcük karşı insana yumruk gibi inerken söyleyenin vicdanı zaten delip onu başka bir boyuta taşımış..kimi çok sevmiş kimden çok nefret etmiş ve kimden kendinden mi ondan mı kadından mı intikam alıyor..
yani üç bilinmeyen bir denklem
yani uç duygularda..
öykü gibi şarkı..

illa bir şarkı dinleyeceksen..
bu şarkıyı dinle

Arkadaşımın aşkısın

Hakkım yok seni sevmeye
Çıktın karşıma ne diye
Sen başkasının malısın
Kalbim bunu nerden anlasın
Unutmam lazım çünkü sen
Arkadşımın aşkısın

Kaderin oyunu bu bana
Göstermesin seni bana
Karşımda olsanda bakmam
Arkadaşımı aldatmam
İsterse kalbim ağlasın
Arkadaşımın aşkısın

Ümit verme insanım ben
Çek bakışlarını benden
Şüphe etme sevgimden

Kalbim yalnız senin değil
Arkadaşımında bunu bil
Tercihle geçerse ömrüm
Yaşayamam ben ölürüm
Dikkat kimse anlamasın
Arkadaşımın aşkısın

Dinleyince bu şarkımı
Anlayacaksın hatanı
İki dost arasına girdin
Yalnız onu sevindirdin
Dikkat kimse anlamasın
Arkadaşımın aşkısın

Kimseyle hiç dertleşemem
Başkasınıda sevemem
Ölmek ister ah ölemem
Dikkat et anlaşılmasın
Bıtak kalbim ağlasın
Arkadışımın aşkısın; 6 Haziran 2008 21:14
no name dedi ki...: Ablacım bu arkadaş Kargo'nun bas gitaristi.(Grup şu an dağılmış vaziyette)Bu arkadaşın bütün sözleri böyle çarpıcı.okuyunca,dinleyince midene yumruk yemiş gibi oluyorsun.
Arkadaşı tanımıyorum ama ayık kafayla yazılacak sözler değil bunlar.
muhtemelen üretimi bulutların üstünde sınırlarda dolaşırken yapıyordur.
Muhtemelen Arkadaş İstanbul'un kötü çocuklarından...; 6 Haziran 2008 21:32
Adsız dedi ki...: no name kardeşim
cocuğun gıyabında harcamıyalım ama
biliyormusun bazen yapmak isteyipte yapamadıkların kağıda dökülür..
yani masum biri de olabilir..
yani bir düşünce suclusudur.hehehe
ama haklısın yazılanlar insanı darmadağın ediyor..

Aldatmak ve aldatılmak denilen en kötü duyguyu çok çarpıcı olarak vazmış, link çıkmadı dinleyenedim..
müziklede birleşmişse..
sağlı sollu insanı dövüyordur.

Birini Aldatmak bir insan yapılacak bence en büyük kötülük..
bunun vicdani bir şakilde hesaplaşmasını yazmış..

Bana kalırsa bu kötü İstanbul çocuğunda bir vicdan var ..
hemde gazetelerin 3 sayfasına baktığımız da hakkını yemyelim
bu cocukta hemde çok iyi bir vicdan var..; 6 Haziran 2008 21:44
no name dedi ki...: bizim admin de sana kıyak yapmış hadi beyaz sayfaya gel; 6 Haziran 2008 21:48
no name dedi ki...: Yaa başkanım kızacak ama,
bari şunu düz hesap yapayım...; 6 Haziran 2008 21:50
Adsız dedi ki...: Yalnız Bir Opera

Ölü bir yılan gibi yatıyordu aramızda
Yorgun, kirli ve umutsuz geçmişim
Oysa bilmediğin birşey vardı sevgilim
Ben sende bütün aşklarımı temize çektim

İmrendiğin, öfkelendiğin
Kızdığın, ya da kıskandığın diyelim
Yani yaşamışlık sandığın
Geçmişim
Dile dökülmeyenin tenhalığında
Kaçırılan bakışlarda
Gündeliğin başıboş ayrıntılarında
Zaman zaman geri tepip duruyordu.
Ve elbet üzerinde durulmuyordu.
Sense kendini hala hayatımdaki herhangi biri sanıyordun,
Biraz daha fazla sevdiğim, biraz daha önem verdiğim.
Başlangıçta doğruydu belki.
Sıradan bir serüven, rastgele bir ilişki gibi başlayıp,
Günden güne hayatıma yayılan, varlığımı ele geçiren,
Büyüyüp kök salan bir aşka bedellendin.
Ve hala bilmiyordun sevgilim
Ben sende bütün aşklarımı temize çektim
Anladığındaysa yapacak tek şey kalmıştı sana
Bütün kazananlar gibi
Terk ettin.

Devamı var; 6 Haziran 2008 22:14
Adsız dedi ki...: Yalnız Bir Opera

Yaz başıydı gittiğinde, ardından,
Senin için üç lirik parca yazmaya karar vermistim.
Kimsesiz bir yazdı. Yoktun. Kimsesizdim.
Çıkılmış bir yolun ilk durağında bir mevsim bekledim durdum.
Çünkü ben aşkın bütün çağlarından geliyordum.
Sanırım lirik sözcüğü en çok yüzüne yakışıyordu
Yüzündeki kuşkun kedere, gür kirpiklerinin altından
Kısık lambalar gibi ışıyan gözlerine
Çerçevesine sığmayan
Munis, sokulgan, hüzünlü resimlerine
Lirik sözcüğü en çok yüzüne yakışıyordu.

Yaz başıydı gittiğinde. Sersemletici bir rüzgar gibi geçmişti Mayıs.
Seni bir şiire düşündükçe
Kanat gibi, tüy gibi, dokunmak gibi
Ucucu ve yumuşak şeyler geliyordu aklıma.
Devamı var; 6 Haziran 2008 22:15
Adsız dedi ki...: Yalnız Bir Opera

Önceki şiirlerimde hiç kullanmadığım bu sözcük
Usulca düşüyordu bir kağıt aklığına,
Belkide ilk kez giriyordu yazdıklarıma, hayatıma.
Yaz başıydı gittiğinde. Bir aşkın ilk günleriydi daha.
Aşk mıydı, değil miydi? Bunu o günler kim bilebilirdi?
"Eylül'de aynı yerde ve aynı insan olmamı isteyen" notunu buldum kapımda.
Altına saat:16.00 diye yazmıştın, ve 16.04'tü onu bulduğumda.
Daha o gün anlamalıydım bu ilişkinin yazgısını
Takvim tutmazlığını
Aramızda bir düşman gibi duran zamanı
Daha o gün anlamalıydım
Benim sana erken
Senin bana geç kaldığını.
devamı var; 6 Haziran 2008 22:17
Adsız dedi ki...: Yalnız Bir Opera

Gittin. Koca bir yaz girdi aramıza. Yaz ve getirdikleri.
Döndüğünde eksik, noksan bir şeyler başlamıştı.
Sanki yaz, birbirimizi görmediğimiz o üç ay,
Alıp götürmüştü bir şeyleri hayatımızdan, olmamıştı, eksik kalmıstı.
Kırılmış bir şeyi onarır gibi başladık yarım kalmış arkadaşlığımıza.
Adımlarımız tutuk, yüreğimiz çekingen, körler gibi tutunuyor, dilsizler gibi
bakışıyorduk.
Sanki ufacık bir şey olsa birbirimizden kaçacaktık.
Fotoromansız, trüksüz, hilesiz, klişesiz bir beraberlikti bizimki.
Zamanla gözlerimiz açıldı, dilimiz çözüldü güvenle ilerledik birbirimize.
Gittin. Şimdi bir mevsim değil, koca bir hayat girdi aramıza.
Biliyorum ne sen dönebilirsin artık, ne de ben kapıyı açabilirim sana.
Şimdi biz neyiz biliyor musun?
Akıp giden zamana göz kırpan yorgun yıldızlar gibiyiz.
Birbirine uzanamayan
Boşlukta iki yalnız yıldız gibi
Acı çekiyor ve kendimize gömülüyoruz
Bir zaman sonra batık bir aşktan geriye kalan iki enkaz olacağız yalnızca
Kendi denizlerimizde sessiz sedasız boğulacağız
Ne kalacak bizden?
Bir mektup, bir kart, birkaç satır ve benim şu kırık dökük şiirim
Sessizce alacak yerini nesnelerin dünyasında
Ne kalacak geriye savrulmuş günlerimizden
Bizden diyorum, ikimizden
Ne kalacak?

Şimdi biz neyiz biliyor musun?
devamı var; 6 Haziran 2008 22:17
Adsız dedi ki...: Yalnız Bir Opera

Yıkıntılar arasında yakınlarını arayan öksüz savaş çocukları gibiyiz.

Umut ve korkunun hiçbir anlam taşımadığı bir dünyada
Bir şey bulduğunda neyi, ne yapacağını bilmeyen çocuklar gibi
Ve elbet biz de bu aşkta büyüyecek
Her şeyi bir başka aşka erteleyeceğiz.

Kış başlıyor sevgilim
Hoşnutsuzluğumun kışı başlıyor
Bir yaz daha geçti hiçbir şey anlamadan
Oysa yapacak ne çok şey vardı
Ve ne kadar az zaman
Kış başlıyor sevgilim
İyi bak kendine
Gözlerindeki usul şefkati
Teslim etme kimseye, hiçbir şeye
Upuzun bir kış başlıyor sevgilim
Ayrılığımızın kışı başlıyor
Giriyoruz kara ve soğuk bir mevsime.

Kitaplara sarılmak, dostlarla konuşmak,
Yazıya oturup sonu gelmeyen cümleler kurmak,
Camdan dışarı bakıp puslu şarkılar mırıldanmak....
Böyle zamanlarda her şey birbirinin yerini alır
Çünkü her şey bir o kadar anlamsızdır
İçimizdeki ıssızlığı dolduramaz hiçbir oyun
Para etmez kendimizi avutmak için bulduğumuz numaralar
Bir aşkı yaşatan ayrıntları nereye saklayacağınızı bilemezsiniz
Çıplak bir yara gibi sızlar paylastığımız anlar,
Eşyalar gözünüzün önünde durur birlikte yarattığınız alışkanlıklar
Korkarsınız sözcüklerden, sessizlikten de; bakamazsınız aynalara,
Çağrışımlarla ödeşemezsiniz.

Dışarda hayat düşmandır size; 6 Haziran 2008 22:20
no name dedi ki...: buradayım ama rekoru kıramayız söyliyeyim,
sen 1400 ü bulalım mı diyorsun?

bana uyar...; 6 Haziran 2008 22:20
Adsız dedi ki...: Yalnız Bir Opera

İçeride odalara sığamazken siz, kendiniz
Bir ayrılığın ilk günleridir daha
Her şey asılı kalmıştır bitkisel bir yalnızlıkta
Gün boyu hiçbir şey yapmadan oturup
Kulak verdiğiniz saat tiktakları
Kaplar tekin olmayan göğümüzü
Geçici bir dinginlik, düzmece bir erinç
Suyu boşalmış bir havuz, fişten çekilmiş bir alet kadar tehlikesiz
Bakınıp dururken duvarlara
Boş bir çuval gibi, çalmayan bir org gibi, plastik bir çicek,
Unutulmuş bir oyuncak, eski bir çerçeve gibi, hani,
Unutsam eşyanın gürültüsünü, nesnelerin dünyasında
Kendime bir yer bulsam, dediğimiz zamanlar gibi
Kendimizin içinden yeni bir kendimiz çıkarmaya zorlandığımız anlar gibi
Yeni bir iklime, yeni bir kente, bir tutkunluk haline, bir trafik kazasına,
Başımıza gelmiş bir felakete, iskenceye çekilmeye, ameliyata alınmaya
Kendimizi hazırlar gibi.

Yani dayanmak ve katlanmak için silkelerken bütün benliğimizi
Ama öyle sessiz baktığımız duvarlar gibi olmaya çalışırken,
Ve kazanmış görünürken derinliğimizi
Ne zaman ki, yeniden canlanır bağışlamasız belleğimizde
Bir anın, yalnızca bir anın bütün bir hayatı kapladığı anlar
O tiktaklar kadar önemsiz kalır şimdi
Hayatımıza verdiğimiz bütün anlamlar
Göremeseniz de, bilirsiniz
Hiç yakın olmamışsınızdır intihara bu kadar.

Bana zamandan söz ediyorlar
Gelip size zamandan söz ederler
Yaraları nasıl sardığından, ya da her şeye nasıl iyi geldiğinden.
Zamanla ilgili bütün atasözleri gündeme gelir yeniden.
Hepsini bilirsiniz zaten, bir işe yaramadığını bildiğiniz gibi.
Dahası onalar da bilirler.
Ama yine de güç verir bazı sözler, sözcükler, öyle düşünürler.
Bittiğine kendini inandırmak, ayrılığın gerçeğine katlanmak, sırtınızdaki
hançeri çıkartmak, Yüreğinizin unuttuğunuz yerleriyle yeniden karşılaşmak
kolay değildir elbet.
Kolay değildir bunlarla baş etmek, uğruna içinizi öldürmek.
Zaman alır.
Zaman alır sizden bunların yükünü
O boşluk dolar elbet, yaralar kabuk bağlar, sızılar diner, açılar dibe
çöker.
Hayatta sevinilecek şeyler yeniden fark edilir.
devamı var; 6 Haziran 2008 22:22
Adsız dedi ki...: Yalnız Bir Opera

Bir yerlerden bulunup yeni mutluluklar edinilir.
O boşluk doldu sanırsınız
Oysa o boşluğu dolduran eksilmenizdir.

Gün gelir bir gün
Başka bir mevsim, başka bir takvim, başka bir ilişkide
O eski ağrı
Ansızın geri teper.
Dilerim geri teper.
Yoksa gerçekten bitmissinizdir.

Zamanla yerleşir yaşadıkların, yeniden konumlanır, çoğalır anlamları, önemi
kavranır.
Bir zamanlar anlamadan yaşadığın şey, çok sonra değerini kazanır.
Yokluğu derin ve sürekli bir sızı halini alır.
Oysa yapacak hiçbir şey kalmamıştır artık
Mutluluk geçip gitmiştir yanınızdan
Her şeye iyi gelen zaman sizi kanatır olmuş
Saadeti karşılaştır yaşayan mutsuzlukla
Günlerin dökümünü yap
Benim senden, senin benden habersiz alıp verdiklerini
Kim bilebilir ikimizden başka?
Sözcüklerin ve sessizliklerin yeri iyi ayarlanmış
Bir ilişkiyi, duyguların birliğini,
Bir aşkı beraberlik haline getiren kendiliğindenliği
Yani günlerimiz aydınlıkken kaçırdığımız her şeyi bir düşün
Emek ve aşkla güzelleştirilmiş bir dünya
Şimdi ağır ağır batıyor ve yokluğa karışıyor
Orada olmuş saadeti karşılaştır yaşayan mutsuzlukla
Bunlar da bir işe yaramadıysa
Demek yangından kurtarılacak hiçbir şey kalmamış aramızda.
devamı var; 6 Haziran 2008 22:25
Adsız dedi ki...: Yalnız Bir Opera

Bu şiire başladığımda nerde,
Şimdi nerdeyim?
Solgun yollardan geçtim.
Bakışımlı mevsimlerden
İkindi yağmurlarını bekleyen
Yaz sonu hüzünlerinden
Gün günden puslu pencerelere benzeyen gözlerim
Geçti her cağın bitki örtüsünden
Oysa şimdi içimin yıkanmış taşlığından
Bakarken dünyaya
Yangınlarla bayındır kentler gibiyim:
Çicek adlarını ezberlemekten geldim
Eski şarkıları, sarhoşların ve suçluların
Unuttuklarını hatırlamaktan
Uzun uzak yolları tarif etmekten
Haydutluktan ve melankoliden
Giderken ya da dönerken atlanan esiklerden
Duyarlığın gece mekteplerinden geldim
Bütünlemeli çocukluklarıyla geçti
Gençliğimin rüzgara verdiğim yılları
Gökummaların ve içdökmelerin vaktinden geldim.

Bu şiire başladığımda nerde,
Şimdi nerdeyim?
Yaram vardı, bir de sözcükler
Sonra vaat edilmiş topraklar gibi
Sayfalar ve günler
Işık istiyordu yalnızlığım
Kötülükler imparatorluğunda bir tek şiir yazmayı biliyordum
İlerledikçe...Kaybolup gittin bu şiirin derinliklerinde
Aşk ve Acı usul usul eriyen bir kandil gibi söndü daha şiir bitmeden.
Karardı dizeler.
Aşk...Bitti. Soldu şiir.

devamı var..; 6 Haziran 2008 22:26
Adsız dedi ki...: Yalnız Bir Opera

Büyük bir şaşkınlık kaldı o fırtınalı günlerden
Daha önce de başka şiirlerde konaklamıştım
Ağır sınavlar vermiştim değişen ruh iklimlerinde
Ask yalnız bir operadır, biliyordum:
Operada bir gece uyudum, hiç uyanmadım.
Barbarların seyrettiği trapezlerden geçtim
Her adımda boynumdan bir fular düşüyordu
El kadar gökyüzü mendil kadar ufuk
Birlikte çıkalan yolların yazgısıdır:
Eksiliyorduk
Mataramda tuzlu suyla, oteller kentinden geldim
Her otelde biraz eksilip, biraz artarak
Yani çoğalarak
Tahvil ve senetlerini intiharlarla değiştirenlerin
Birahaneler ve bankalar üzerine kurulu hayatlarında
Ağır ve acı tanıklıklardan
Geçerek geldim. Terli ve kirliydim.
Sonra tımarhanelerde tımar edilen ruhum
Maskeler ve çiçekler biriktiriyordu
Linç edilerek öldürülenlerin hayat hikayelerini de...
Korsan yazıları, kara şiirleri, gizli kitapları
Ve açık hayatları seviyordu.
Buraya gelirken
Uzun uzak yollar için her menzilde at değiştirdim
Atlarla birlikte terledim yolları ve geceleri
Ödünç almadım hiç kimseden hicbir şeyi
Çıplak ve sahici yaşayıp çıplak ve sahici ölmek için panayır yerleri...
panayır yerleri...
Ölü kelebekler...
Ölü kelebekler...
Sonra dünyanın bütün sinemalarında bütün filmleri seyrettim.

Adım onların adının yanına yazılmasın diye
Acı çekecek yerlerimi yok etmeden
Acıyla baş etmeyi öğrendim.
Yoksa bu kadar konuşabilir miydim?
İpek yollarında kuzey yıldızı
Aşkın kuzey yıldızı
Sanırsın durduğun yerde
Ya da yol üstündedir
Oysa çocukluktan kalma gökyüzünde hileli zar
Ölü yanardağlar, ölü yıldızlar
Ve toy yaşın bilmediği hesap: ışık hızı.

Aşkın bir yolu vardır
Her yaşta başka türlü geçilen
Aşkın bir yolu vardır
Her yaşta biraz gecikilen
Gökyüzünde yalnız bir yıldız arar gözler
Gözlerim
Aşkın kuzey yıldızıdır bu
Yazları daha iyi görülen
Ben, öteki, bir diğeri ona doğru ilerler
İlerlerim
Zamanla anlarsın bu bir yanılsama
Ölü şairlerin imgelerinden kalma
Sen de değilsin. O da değil
Kuzey yıldızı daha uzakta
Yeniden yollara düşerler
Düşerim
Bir şiir yaşatır her şeyi yaşamın anlamı solduğunda
Ben yoluma devam ederim. Bitmemiş bir şiirin ortasında
Darmadağınık imgeler, sözcükler ve kafiyeler
Yaşamsa yerli yerinde
Yerli yerinde her şey
Şimdi her şey doludizgin ve çoğul
Şimdi her şey kesintisiz ve sürekli bir devrim gibi
Şimdi her şey yeniden
Yüreğim, o eski aşk kalesi
Yepyeni bir mazi yarattı sözcüklerin gücünden
Dönüp ardıma bakıyorum
Yoksun sen
Ey Sanat! Her şeyi hayata dönüştüren
bitti.
murathan mungan

.; 6 Haziran 2008 22:27
Adsız dedi ki...: no name deniyorum gittiği yere kadar kardeşim..

seval arkadaşım sen unuttun bizi unuttun bir çay bile yapmadın ya ...
biz ne diyelim artık sana..

seni seviyoruz..
sevgimiz çıkarsız çünkü..
imza
ben ve kardeşin; 6 Haziran 2008 22:30
no name dedi ki...: Bu yorum yazar tarafından silindi.; 6 Haziran 2008 22:31
no name dedi ki...: çok uzun,satırı satırına okudum.
ortasına geldiğimde başını unuttum
pardon.

doğrusu bu.; 6 Haziran 2008 22:34
no name dedi ki...: ablacığım hızına yetişmek te kolay değil valla.

benim stokta da bişi yok,
ne yapdam ki?; 6 Haziran 2008 22:35
Adsız dedi ki...: BELİRSİZLİKLER -1
Bahçeme gelip bahçemi büyütüyor
Uzanıyor gölgesine ağaçlarımın
Görüyorum onu geceyle gündüzün ötesinde
Kuşkum yok Pan değil bu.

Bateri çalıyor havuzun dibindeki kadın
Belirsiz bir güne yaslanmış
Mağaralarından geçiyor balık sürüleri
Yetmiyor mu ki
Düşlerine ödünç veriyor kendini üstelik.

Bir tabak buzlu çileği şiire yerleştiriyorum bense
Gizli kalmasın diye belirsizlik.

EDİP CANSEVER; 6 Haziran 2008 22:44
Adsız dedi ki...: BELİRSİZLİKLER-2
Gölge dolaşır geceyle esmerliğin arasında
-Bir an- bakışların mavi denizle gök arasında
Bir uyumsundur sen -yazlar gezinir kış günlerinin içinde-
Sabahları bir şeyler noksandır, akşamları
Noksanlardan oluşan bir üzünçlük sende.

Ortalarda bir yerdesin -öylesin-
Bir kavşaksın nedense - birşeyle her şey arasında-
Günün her saatinde -duyuyor musun-
İmgeler birbirinden korkuyor.

EDİP CANSEVER; 6 Haziran 2008 22:45
Adsız dedi ki...: BELİRSİZLİKLER-3
Şöyle böyle bir günün kurcalanmasından
Bir tırnak izidir nehir -yüzümde akan-
Bulutlar bulutlar bulutlar -dudak izleri, beyaz-
Ötede bir köprü (üstünden geçeceğim birazdan.

Ocaktaki çaydanlıktan bakıyor bana
Ekim ortalarında yağan karlardan
Ben köprünün üstündeyim şimdi -iyi mi-
Camların buğusundan yapılmış adam.

Geri çeviriyor bakışlarını ansızın
Ben köprüden geçtim gittim çoktan
Peki
Ne olup bittiydi var mı anlayan.

EDİP CANSEVER; 6 Haziran 2008 22:45
Adsız dedi ki...: BELİRSİZLİKLER-4 (1594 Hit)

O bir ilk yaz şikayetçisidir
Kat kat altındadır bir leylak esintisinin
Guneşsiz kuşsuz bir kayın ormanını buluncaya kadar.

Yitirmiş görünüşünü bu yüzden
Sevgi kadar bölünmüş
Ve parçalanmış (evet?)
Hiçbir duygu yoktur diyor.

EDİP CANSEVER; 6 Haziran 2008 22:46
Adsız dedi ki...: BELİRSİZLİKLER-5
Atlar atlar atlar
Geçtiler penceremin önünden
Buğulu cam, buğulu cam, buğulu cam
Geçtin penceremin önünden.

Attan, buğulu camdan, düşten..

EDİP CANSEVER; 6 Haziran 2008 22:47
Adsız dedi ki...: RÜBAİ
Dünyada akla değer veren yok madem,
Aklı az olanın parası çok madem,
Getir şu şarabı, alın aklımızı:
Belki böyle beğenir bizi el alem!

ÖMER HAYYAM; 6 Haziran 2008 22:49
Adsız dedi ki...: RÜBAİ
İnsan yiyeceksiz, giyeceksiz edemez:
Bunlar için didinmene bir şey denmez.
Ondan ötesi ha olmuş, ha olmamış:
Bu güzelim ömrünü satmaya değmez.

ÖMER HAYYAM; 6 Haziran 2008 22:50
no name dedi ki...: maşallah okumaya yetişemiyorum...; 6 Haziran 2008 22:50
Adsız dedi ki...: RÜBAİ
Neylesem bu benim iç kavgalarımla?
Pişmanlığım, kendime düşmanlığımla?
Sen bağışlasan da ben yerim kendimi:
Neylesem bu yüzkaram, bu utancımla?

ÖMER HAYYAM; 6 Haziran 2008 22:50
Adsız dedi ki...: RÜBAİ

Sevgiyle yoğrulmamışsa yüreğin
Tekkede, manastırda eremezsin.
Bir kez gerçekten sevdin mi dünyada
Cennetin, cehennemin üstündesin.

ÖMER HAYYAM; 6 Haziran 2008 22:51
no name dedi ki...: Seval ablacığım,neler kaçırdığını bilmiyorsun ki.

he hee...; 6 Haziran 2008 22:53
Adsız dedi ki...: ya bize bir çay yapan yok
no name kardeşim..

ben bu kankamı neyleyecem bu gece..

bak balkonda komşular ve kuki eşliğinde çay içiyorsan..
gökyüzünden şimdi 2 yıldız göz kırpacak sana.
bari gökyüzüne bak..
gökyüzünde yıldız mı yok?
seval arkadaşım sende bahane çok bence..

çaysız kaldık çaysız...; 6 Haziran 2008 22:55
Adsız dedi ki...: RÜBAİ
Ömür defterinden bir fal açtım gönlümce;
Halden anlar bir dost gelip falı görünce:
Ne mutlu sana, dedi; daha ne istersin:
Ay gibi bir sevgili, yıl gibi bir gece.

ÖMER HAYYAM

ne falı ne sevgilisi ne gecesi
Ömer Hayyam
bize bir bardak çay yok ...; 6 Haziran 2008 22:57
no name dedi ki...: Haberi aldım almanya'da yağmur varmış,
seval ablamlarda varmı bilmem
belki havada bulut,çayı unut diyordur...; 6 Haziran 2008 22:58
Adsız dedi ki...: no name ne yapalım bizim yanıtımız da böyle olur..

RÜBAİLER
Ey bütün bir evrenin
En seçkin yaratığı olan sen!
Sen ki;
İki gözümden ve canımdan
Daha da azizsin.
Ey güzel kimse!
Candan aziz birşey yoktur.
Sen bana;
Candan da yüz kere daha azizsin.
Ömer Hayyam; 6 Haziran 2008 23:00
Adsız dedi ki...: ablacım ben size çay yaparım ama seval ablamınki gibi güzel olur mu bilemem :)); 6 Haziran 2008 23:01
no name dedi ki...: Bu yorum yazar tarafından silindi.; 6 Haziran 2008 23:01

«En Eski ‹Eski 1201 – 1400 / 1407 Yeni› En yeni»

Yorum Gönder

Yapım	Birol Güven - MinT
Yönetmen	Yüksel Aksu - Tankut Kılınç
Senaryo	Murat Aras
Müzik	Aydın Sarman - Burcu Güven
Oyuncular	Mine Tugay
	Atılgan Gümüş
	Okan Tangücü
	Volkan Severcan
	Almıla Uluer
	Tarık Ünlüoğlu
	Ali Pınar
	Nur Fettahoğlu
	Recep Yener
	Gülnihal Demir
	Güçlü Yalçıner

Benden Baba Olmaz

BBO - Yorumlara devam... (29 Mayıs 2008)

1.407 yorum:

Benden Baba Olmaz ne anlatıyor?

Dizinin Künyesi