Beyaz bir sayfa

Yorumlarınıza bu sayfadan devam edebilirsiniz... 

1.908 yorum:

«En Eski   ‹Eski   801 – 1000 / 1908   Yeni›   En yeni»
no name dedi ki...

İyi akşamlar diliyorum...

no name dedi ki...

İyi haftalar,
Günaydınlar...

seval dedi ki...

Günaydin No Namecim, ne iyi etmis sayfamizi yenilemissin...

Günaydin hepimize, güzel bir gün olsun baslayan güzel bir haftanin ilk is gününde hersey kolay gelsin...

no name dedi ki...

kankacım anlaşılan ankara problemli
elektirik mi, internet mi kesik...
öğlen oldu yaa..

Kaya dedi ki...

Merhabalar

Haftaya iyi bir baslangic yapilmistir umarim gerci Eylemden hala tik yok ama insallah sorun yoktur..

no name dedi ki...

Hadi gülümseme molası...


İki aşık parkta el ele dolaşıyorlardı. Ayşe sordu :
- Ne düşünüyorsun sevgilim?
Ahmet romantik bir şekilde :
- Senin düsündüğünü sevgilim...
Ayşe birden telaşlanarak :
- Yoooo.. Sakın ha... Öyle birşey yaparsan avaz avaz bağırırım.

seval dedi ki...

Tesekkürler No Namecim gülümsedik sayende... :) Eveeet, Ahmet´i o ayip düsüncelerinden ötürü kinadiktan sonra bugün kendilerinden haber alamadigimiz arkadaslarimiza, sevgili Kankacigima, Eylemcigim ve Baskanimiz ile Önemlidegil kardeslerime selamlarimi gönderiyorum. Her nerelerdeyseniz, iyisinizdir insallah!

Herkese iyi aksamlar diliyorum, kalin saglicakla.. :)

Kaya dedi ki...

Eylem nerelerdesin sen, telas etmeye gerek yoktur insallah

Herkese hayirli aksamlar

no name dedi ki...

Seval ablacım,
Kınaman gereken Ahmet değil ki,
Ayşe'yi kınaman gerekiyordu.
Kadın dayanışması dedikleri bu olsa gerek...
Akşamdan haber vereyim yarın sabah kahvaltıya sendeyiz...

no name dedi ki...

Günaydın...
Güzelliklerle dolu bir gün diliyorum...

seval dedi ki...

Günaydin canlar, günaydin Dünya..

Frankfurt´ta hava kapali ve yagisli, karanlik, trafik berbat, yollar tikali, trafik isiklari sözlesmiler gibi hep kirmizi, radyo kanallarinda haberler resmen ic karartici, arada caldiklari müzikler bile anlamsizdi...

Amaaa, ariza yapan arabalariyla yolda kalanlar da vardi gördügüm haberlerde bildirdikleri daha kötü kazalar da...

Yani sükretmekle kalmayip mutlu olmak icin bir sürü neden var, ve bunlarin en önemlilerinden biri iste BBO ailesi! :)

No Namecim, hepinizi bekliyorum canim, kahvalti birazdan hazir sayilir...

Güzel bir gün olsun, güzel bir salimiz daha....

BAŞKAN dedi ki...

günaydın dostlar

günaydın dünya

günaydın küçük yeşil Marslılar...

Bulutlar "yağacağım ama canım ne zaman isterse " der gibi dolanıyor yukarılarda tüm kasvetiyle...

araçlar vızır vızır, nereye gidiyorlarsa sabah sabah..

gününüz keyif-neşe ve bereketle geçsin...çalışanlar kolay gele, evdekiler artık size gıcık olmuyorum,o bile içimden gelmiyor inanın:))

no name dedi ki...

Başkanım hoşgeldin...
özledik ...

Kaya dedi ki...

Merhabalar

Herkese kolay gelsin

Eylem hala kayip mi yaa

Kaya dedi ki...

http://galeri.internethaber.com/gallery.php?id=3757&no=1

secilmis 50 fotograf..

Kaya dedi ki...

sessizlige devam edelim o zaman..

seval dedi ki...

Hepimize gayet sessiz sedasiz iyi aksamlar diliyorum... :)

Kaya dedi ki...

herkese iyi aksamlar

no name dedi ki...

Evet, iyi akşamlar...

no name dedi ki...

Herkese güzel bir gün geçirmesi dileğiyle GÜNAYDIN

seval dedi ki...

Günaydin herkese, güzel bir gün olsun insallah....

Günaydin No Namecim kap iki simit bir kac pogaca gel bu tarafa ablacim, ben de bir cay demleyeyim belki Kaya ile Baskanimiz da gelirse atistiralim birlikte...

Ee, günlerdir kulaklarini cinlatmak yetmez canim, senin Kankana acil sifa dualarimizi gönderelim, bir an önce iyilesip aramiza dönsün benim kankama da hayirli yolculuklar dileyelim cok yorulmadan evine ve sevdiklerine kavussun! Biz de onlara... Ha ne dersin? :)

no name dedi ki...

Evet ablacığım,
tüm iyi dileklerine katılıyorum vee bir tepsi nar gibi kızarmış peynirli su böreğiyle geliyorum...
yetişen sıcak sıcak yer...

BAŞKAN dedi ki...

günaydın derken sözlerimin başlangıcında....

kelimemiz olan "Günaydın" aslında bugün için mecazen kullanılmış durumda, aslına bakarsanız gün ama aydın değil, kara bir gün...yukarısı , taaaa yukarısı bulutlarla kağlı durumda, aydınlık maydınlık yok, gecenin bir yarısı gibi...

kara demişken aklıma sabah sabah : " karadır kaşların,ferman yazdırır " türküsü geldi, hayırdır inşallah...

neyse biz bu durumu hayra yorup ve konumuzu dağıtmadan devam edelim , nerde kalmıştık ?

ya adama ili satır yazarken müğdehale etmeyin sonra böyle karışıyor ortalık, yazıyorum işte , dinleyin yazdıklarıma karışmadan...aaa adamın canını sıkmayın valla yakarım siteyi:)

yakarım demişken aklıma gene bir şarkı geldi bak gördünmü.."beni yak kendini yak herkesi yak "

hatta gördünmü dediğim anda başka bir şarkı daha geldi ..."gördünmü gördünmü paraları basmayı gördünmü " diye devam ediyor, anladınız siz onu..)


neyse ya harbiden konuyu dağılabilecek son haline getirdim sanırım,

toparlayalım,

şimdik,

aslında mevzumuz sadece bir günaydın demekti ama nerelere geldik ya...

boşverin kara kara bulutları istedikleri kadar karartsınlar dünyayı, isterse yılın 365 gün 6 saati güneş tutulmasıyla geçsin...

önemli olan İNSAN denen canlı varlığın içinin,kalbinin aydınlık olması...siz aydınlık kalpli dostlarımın işlerinden bereket ve kolaylık, hayatlarından ışık ve mutluluk eksik olmasın...


muhabbet bağına girdim bu gece ile başlıyor, bağa girdim bağ budanmış bağa bülbül dadanmış ile devam ediyor, bülbülüm altın kafeste ile sonlandırıyoruz...

no name dedi ki...

Başkanım,
Formunun zirvesindesin maşallah,
Hoşgeldin...

BAŞKAN dedi ki...

eyvallah no name, hoşbuldum..

içimden geldi, daha doğrusu esti işte öyle bişeyler, karalayıverdim bende...

börek kaldı demi...

ya sanırım ben domuz gribi oldum, kendimi hiç iyi hissetmiyorum:)

ya ne bizim çekimiz bu hayvanlardan, bize grip bulaştırıp duruyorlar...kuş gribi,domuz gribi...yakında hindi,keçi,at,gergedan,zürafa ve bilimum diğer hayvanlardan da grip bulaşmazsa iyidir...birileri almış bir grip virüsünü habire değiştirip dünyaya salıyor gibime geliyor, bugüne kadar böyle bişey yoktu ve duyulmamıştı da şimdimi ortaya çıktı bu meret girp ?

seval dedi ki...

vah vah bi aspirin alaydin bari kendi kendine sarkilar söyleyerek gecmiyormus bu illet, öyle diyolar... :)

Sen bizi güldürdün Allah da seni güldürsün Baskanim e mi...

Nasil bir giris yapmissin böyle,ne güzel karistirmissin her seyi birbirine, ne de güzel sözler etmissin, yüregine saglik.

Börek bitmek üzereydi ama sansli adamsin, ne de olsa baskansin, bak son parcaya yetistin he he...

Ben cayi isitmaya giderken börek sponsorumuz No Name kardesimizin bu baharlik diyet planlarinin börek tepsisinde de görüldügü üzere güme gittigini ve suya düstügünü söylemeden edemiyorum, benden duymus olma da caktirma Baskanim... :)

No Namecim, sen de bi cay daha alir miydin? :)

eylem dedi ki...

Ben geldim
gününüz aydın,neşeniz bol,keyfiniz yerinde olsun
sağlıkla, umutla ,sevgiyle güzel bir gün geçirebilmeniz dileğiyle
kolay gelsin...

teşekkür ediyorum Seval ablacım
biraz rahatsızlıklar oldu ama şimdi buradayım

sizleri merakta bıraktığım için üzgünüm
sizleri çok özledim
sabah hemen gelmek kısmet olmadı gelir gelmez verdiler işleri elime
yeter bu kadar dinlendiğin diye :)

Mavigün ablama hayırlı yolculuklar diliyorum
Başkanım hakikaten formundasın
Kankacım börekten bana da bırakın
tabi kaldıysa :)

eylem dedi ki...

başkanım yeme o son parçanın hepsini yarısı benim karışmam bak :)

seval dedi ki...

aa hosgeldin Eylemcim, seni görmek ne büyük sevinc, özledik valla, ama cok yorma kendini ablam, biraz daha dikkat et, tekrar gecmis olsun... :)

no name dedi ki...

Kimsenin midesini bulandırmak istemem amma, ülkemizde bir sürü domuz çiftliği var ve domuz müthiş çabuk ve çok üreyen bir hayvan.
doğrusu çok merak ediyorum bu kadar domuz nereye gidiyor, sucuk salam sosis mi oluyor, hazır kıymaya mı giriyor ne oluyor?
var mı bir fikri olan...
nereden aklıma gelecek başkanım hatırlattı, domuz gribi mi ne olmuş ya...

BAŞKAN dedi ki...

yok no name, domuz gribi falan olduğum yok ama altı üstü grip olmuşum, bende bu günlerde revaçta olan domuza atıyorum gribin suçunu:))

dediğin gibi memlekette yetiştirilen o kadar domuz nereye gidiyor acep ?

ya farzet ki domuz gribinden öldüm (Allah korusun)..öteki tarafta sorduklarında " sen neden öldün" diye...ben nasıl derim onlara domuz giribinden öldüm diye...vay kafir domuz etimi yiyiyordun yoksa demezlermi adama..gel de anlat derdini ondan sonra...ben domuzu sadece tv de belgesellerde gördüm desende nasıl inandıracaksın kendine...çok vahim bir durum..

neyse bırakalım böyle kötü senaryoları biz işimize bakalım..

ne demiş yazar : " ve Tanrı kadını yarattı " ve erkeğin yanına yolladı...zaten o andan itibaren erkek için kıyamet başlamış olmuyormu sorarım size:))

bayanlar alınmasın:))

seval dedi ki...

Off off, yine gelmis korkunc kara haberler, yine yanan ana yürekleri, dinmeyen gözyaslariyla sönecek ocaklar... 9 gencecik cocuk daha feda edilmis, o lanet olasi düsmanliga...

Allahim ya rabbim ya, sen insanogluna zekasini birileri o lanet silahlari, kalles mayinlari icat etsin, digerleri imal etsin, beriki satsin cok paralar kazansin, öteki de alsin düsman bildiginin cocuklarini haince öldürsün diye mi verdin?

eylem dedi ki...

Başımız sağolsun
Ateş düştüğü yeri yakar
Ailelerine sabırlar diliyorum ...

eylem dedi ki...

Kankacım ben geldim
bir kankam da gelmiş hoşgelmiş demedin aşkolsun yani

BAŞKAN dedi ki...

eylemcim hoşgeldin...

kankanın yerine ben diyeyim de kızma...

İNSAN kılığındaki şeytansı yaratıklar yine yapmış canavarlığını...

Vatan için , bizler için can veren Mehmetçiklerimize Allahtan rahmet diliyorum, mekanları cennet olsun.

Ateş düştüğü yeri yakıyor, Şehit kardeşlerimizin ailelerine sabır diliyorum..

no name dedi ki...

Başkanım, kankama söyler misin, ben ona küsüm...
konuşmuyorum...

BAŞKAN dedi ki...

no name'nin kankası !!!

Başkanım, kankama söyler misin, ben ona küsüm...
konuşmuyorum...

29 Nisan 2009 Çarşamba 13:44


dedi kendileri, bilgin olsun:)

eylem dedi ki...

hadiii küslük nerden çıktı şimdi

başkanım niye küsmüş kankam sorar mısın bir zahmet...

BAŞKAN dedi ki...

no namenin kankası !!!!

hadiii küslük nerden çıktı şimdi

başkanım niye küsmüş kankam sorar mısın bir zahmet...

29 Nisan 2009 Çarşamba 13:56


dedi kendileri, ben elçiyim bana zeval olmaz :))

no name dedi ki...

Başkanım,
cumartesi bay bay dedi gitti,
pazar tatil, tamam ...

pazartesi bekle bekle yok.
salı bekle bekle yok,çarşamba günü gel, ben geldim hoşgeldim...

olur mu?
olmaz...

neredeydin bakalım önce onun bi kritiğini yapalım.

eylem dedi ki...

Kankacım bak Seval ablam teee almanyalardan duymuş geçmiş olsun demiş
daha nerelerdeydin diyorsun
çoluk çocuk hastaydık evdeydim
oldu mu
barıştın mı ?...:)

Kaya dedi ki...

Merhabalar

Hosgeldin Eylem

Baskanim ne kadar cok konusuyosun yaa

eylem dedi ki...

hoşbuldum Kayacım
sen de hoşgeldin

Kaya dedi ki...

hosbulmamak mümkün mü

eylem dedi ki...

seni unutmak mümkün mü gibi olmuş :))

Ee ben burada,başkan burada ,kankam burada bana küs ama olsun ,ablam burada ,mavigün ablam akşama, akşama olmazsa sabaha burada kısmetse
demi hoşbulmamak ne mümkün :))

eylem dedi ki...

Kankacım ya küsmüsün gerçekten
hadi gel barışalım

no name dedi ki...

Aman Kankacım sana küsmek mümkün mü?
Şaka yaptım...
hasta olmana çok üzüldüm geçmiş olsun...
Ameliyat oluyorsun ve bize haber vermiyorsun, ona kırıldım biraz...
Bi haber verebilirdin...
Neyse geçmiş olsun, küslük yok...
seni seviyorum...

eylem dedi ki...

ne diyorsun kankacım sen
Allah korusun ya
bu şaka küslükten de beter
tövbe tövbe

neyse İyi akşamlar hepinize
kendinize iyi bakın...

BAŞKAN dedi ki...

iyi akşamlar dostlar

sevgi-sağlık-mutluluk-dostlukla kalın...

seval dedi ki...

Ben de herkese iyi aksamlar dileyerek ayriliyorum...
Iyi dinlenmeler, iyi geceler...

Kaya dedi ki...

iyi aksamlar

mavigun41 dedi ki...

canlar merhaba..
Bir kaç gün ayrılıktan sonra..
sizlerle birlikte olmak çok güzel..
hepinizi çok özledim..

Ankara nın taşına baktım..
ATAM'mın gözyaşlarını sildim.

Bir kısa gezi de güzel anılarla bitti..


Ailemizi bir arada bulmak güzel..
Eve dönmek güzel
Eve döndüğünde sizleri bulmak güzel..
sevgi ve dostluk en güzel..
sevgiyle kalın..
iyi geceler..

no name dedi ki...

Ablacığım hoşgeldin,
özledik çok...
Ankara'ya kadar gidip, kankanı görmeden döndüm deme sakın.
Ama görmeden döndüysen de vardır bir bildiğin...
tekrar hoşgeldin...


yavaş yavaş kaçıyorum, sağdan sağdan eve doğru gitmeden önce herkese iyi geceler diliyorum...
kısmetse yarın devam ederiz...

mavigun41 dedi ki...

TÜM
BBO AİLESİNE
GÜNAYDIIIIN

http://listweb.bilkent.edu.tr/
bsb/x2006/Sep/att-0537/01-iyi_sabahlar.gif

İyi ihtimallerle doludur sabahlar


İyi ihtimallerle doludur sabahlar
Günün geri kalanına ait umutlar saklar.
İş onları bulup ortaya çıkarmakta,
Yenilip, yılmadan hayata sarılmakta.
Güneş gibi güzellikler doğurur sabahlar
Bir çiçek açacak, bir bebek doğacak.
Belki bugün hayaller hayat bulacak
Sadece bekle, seyret bak neler olacak.
Yalnızların sırdaşıdır sabahlar
Belki o gün bitecek anlatılacaklar
Belki yeni bir aşk, belki bir dost verecek
Çünkü iyi ihtimallerle doludur sabahlar…

Zeynep Çakıl


ve

Vakİt GÜl Mevsİmİdİr Şİmdİ

Vakİt GÜl Mevsİmİdİr Şİmdİ
Uzun zamandır yüreğim bir kuytuda
Uzun zamandır suskunluğum sorguda
Kilitlendim karmaşık bir duyguda
Her geçen gün biraz daha eksiliyorum

Vakit gül mevsimidir şimdi
Geceler hanımeli kokar
Bütün isyanlar benimdir
Hasretin zincirler kırar
Vakit gül mevsimidir şimdi
Gül yapraklarına benzer sabahlar
Yağmurlar zamansız dindi
Yasaklarıma benzer günahlar...


AHMET ALTAN







Gül gibi kokan
hepside gerçekleşen
İyi ihtimallerle dolu olsun sabahlarınız..

sevgiyle başlayın güne
sevgiyle kalın...
iyi çalışmalar
iyi sabahlar
canlar...


http://turkishonline.orient.ox.ac.uk/
apps/oxpdict/uploads/
simit_zoom.jpg

eylem dedi ki...

Günaydınlar

Ablacım hoşgeldin
güzelliklerle gelmişsin
ellerine yüreğine sağlık
çay ve simit içinde ayrıca teşekkürler

güzel bir gün olsun,kolay gelsin hepimize...

seval dedi ki...

Günaydin, günaydin güzel bir daha dileyerek günaydin..

Kankacim hosgelmis, sevincler getirmissin, birkac gün de olsa gittigin, yoklugun cok belliydi.. Tekrar hosgeldin!

Bugün haftanin son is günü burada, hava hala kapali ve hafif yagisli ama uzmanlar "Öglene kalmadan günes acacak, sicaklik artacak!" diyorlar.. E, bakalim kimbilir daha neler neler iyi olacak?

Hepimize kolay gelsin...

eylem dedi ki...

Seval ablam kankan çayı hazırlamış,simitleri almış
maydanozu da ben getiriyorum
kankam gelsin geliyoruz bizde

kankacım neredesin sen
bu saate çoktan gelirdin...

no name dedi ki...

Merhaba,
gecikmiş bir GÜNAYDIN
güzel bir gün olur inşallah...

Kaya dedi ki...

Merhaba

Mavigun ablam hosgeldin

Herkese koolay gelsin

mavigun41 dedi ki...

hoşbulduk canlar...

Körfez de dün gece başlayan yağmur hızını kesmiş bu gün ve güneş pırıl pırıl yükselmekte...

Güneşli mavi bir gökyüzüyle başlayan bir gün daha eksilmekte ömrümüzden..

hepimiz şu aldığımız nefesimizin kıymetini bilelim...

yaşamak güzel diyerek..
haydi canlar...
her şeye rağmen..
bakın yanınıza kim kaldıysa hala sevebildiğiniz..
sarılın SIKI SIKI...
Dışarda bahar havası yüreğimizde karları eritsin..
Ömür dediğimiz ne ki..
göz açıp kapayınca an gibi
geçip giden bir Serüven..
Ömrünüzde ki eksilen bir günün öğleden sonrası güzel ,huzurlu ve mutlu olmabilmeyi bilerek geçsin

mavigun41 dedi ki...

Dünya kötüye gidiyor diyorsak...

Önce biz, içimizdeki korkuları sevgiye dönüştürmeliyiz.
Önce biz, birliğimizi kendimizin önünde tutmalıyız.
Önce biz, "Niye Ben !" li "Vay ha!; Bana ha!; Nasıl ha!"lı soruları sonlandırmalıyız..!

Önce biz kişiye farklı davranmamalıyız.

Kİ eleştirmek için nedenimiz olsun..

mavigun41 dedi ki...

RÜZGAR İLE YAPRAK DOST OLDULAR

Artık rüzgâr savurmuyordu yaprağı.
- Söyle dostum, nereye istersen oraya götüreyim seni" dedi rüzgâr yaprağa.

Yaprak düşündü taşındı, aklına hiçbir şey gelmedi. Tekrar sordu rüzgâr:
- Hadi söyle seni istediğin yere taşıyayım.

Tekrar düşündü yaprak, aklına yine bir şey gelmedi...
- ''Bilmiyorum rüzgâr kardeş, aklıma hiçbir şey gelmiyor. Sen söyle ?'' dedi.

Rüzgâr:
- Gideceğin yeri bilmedikten sonra rüzgâr dostun olsa da neye yarar..
Savrulur gidersin! dedi ve bildiği gibi esti tekrar. Yaprak yine savruldu...

Bu sefer savuran üstelik de dostuydu...


alıntı

mavigun41 dedi ki...

İlhan İrem -

Sevgi Sevgiyle Çoğalır

Uyanınca düşünmeli
Karışmadan yeni güne

Bugün neler vereceğim
Dostlarıma sevdiğime

Düşünmeli silkinmeli
Kurtulmalı anılardan

Neler neler alacağız
Işık dolu yarınlardan

Uyanmaksa bütün amaç
Bitkiler de uyanıyor

Gece gündüz uyuklayan
Nice insan yaşlanıyor

Karlar sessizce yığılır
Buzlar toplanır uzanır

Sular boşalır sel alır
Her şey kendiyle çoğalır

Sevgi sevgiyle çoğalır
Söner her şey sevilmezse

Her sabah donar yüreğin
Seni bir şey beklemezse

Her sabah donar yüreğin
Seni bir şey beklemezse

Her sabah donar yüreğin
Seni bir şey beklemezse

İlhan İrem


http://www.youtube.com/watch?v=DiE2DwWVZuo

mavigun41 dedi ki...

Geçen sene bu gün kaybettiğimiz
EMİNE TEYZE İÇİN..
Biz kendisini tanımasakta sevgiğimiz birinin çok sevdiği teyzesi idi..
...
Sevgili Kankam..
emine teyzeye allahtan rahmet dileriz..yakınlarının acısını paylaştığımızı.


BBO ailesinden
ONUN ANISINA..
Ve annesini kaybeden
tüm öksüz kalan çocuk yüreklere
gitsin..


ANNEM ÖLDÜ MÜ?
Ne hız ellerini üzdün dünyadan,
balanı tek koyup nereye gittin?
Nasıl yok oluyormuş bir anda insan,
sanki bu dünyada hiç yok imişsin..



Güneş gurup etti.. Oda karardı.
Bir anda yok oldun sen hayal gibi.
Şimdi düşünürüm senden ne kaldı?
Gönlünde hatıran kara hal gibi..



Beni boya başa yetirdin anne,
bize borçlu bildik her zaman seni,
sen beni dünyaya getirdin anne,
bense yola saldım dünyadan seni..



Sen bana beşikte ninni çalmışsın,
bugün ninni çalsam sana ben de mi?
Senin şirin şirin ninnilerini,
sana gaytarayım cenazende mi?



"Uykun şirin olsun" diyerdin bana,
"uykun şirin olsun" deyim mi sana?
Gerek ben başına dönüm dolanım,
beni hayat için hep uyutanım,
söyle ölümçün
nasıl uyutayım seni ben bugün?



Bu nasıl dünyadır, anlayamam ben,
cilvesi cürbecür, rengi cürbecür,
dün öz nefesiyle seni isiden,
bugün buza dönüp, taşa dönüptür.



Bu nasıl dünyadır?
İnsanoğlunun
hayali göktedir, kendi yerdedir.
Sağken omuzunda hayatın yükü,
ölende ceseti çiyinlerdedir.
Bu nice dünyadır, bu nice dünya?
Ölüm hakikat, hayatı rüya.
Derdimin, gamımın ortağı sendin,
niye yüz çevirdin ya niye benden?
"Derdin bana gelsin" hani diyerdin,
niye dert ekledin derdime ya sen?



Annem, kimse seni darıltmamıştır,
ben seni,
ben seni darıltan kadar.
Şimdi kime açsam derdimi bir bir,
kim benim derdime yanar sen kadar?
Evin her yerinde görülür yerin,
gözüm ahtarcıdır anne, ey anne,
"ninem" "hani" diyor küçük azerin?
Ne cevap verem ana, ey ana?
Bilmem, bilmem, bilmem bu ölüm nedir,
hayat var iken,
nefesin ey anam hala evdedir,
kendin yer altında taşa dönmüşsün.



Bugün yedin oldu..
Annem yedi gün,
bizimle beraber ağlar odalar,
sana,
yalnız sana,
sana demek için,
gönlümde ne kadar bilsen sözüm var..



Annem, ısmarlandın anne toprağa ,
bu ölüm sineme çekti dağ benim,
sen benim arkamda benzerdin dağa,
sanki de arkamdan uçtu dağ benim..



Ömrü başa vurdun altmış yaşında,
altmışın üstünde durup yaşında,
artık senin için duruduğu zaman,
benim çün dolaşır,
gün olur akşam..
Vakit geçer, sen benden uzaklaşırsın,
ben sana günbegün yakınlaşırım...

Bahtiyar Vahapzade ( 1925 - )

..

mavigun41 dedi ki...

Gurbet mi, Hasret mi?

Gurbet mi, hasret mi, nedendir bilmem.
Duyduğum her şarkı dokunur oldu.
İnan ki eskiden böyle değildim.
Adım Mecnun ile okunur oldu.

Dokunsan ağlarım, öyle dolmuşum.
Vakitsiz yaşlanmış, erken solmuşum.
Ne dertli, çâresiz, garip kulmuşum,
Felek bile benden yakınır oldu.

Nasıl yorulmuşum, nasıl bîtabım.
Virâneler gibi yıkık, harâbım.
Her gün dertleştiğim dostum, ahbabım
Bir garip tavırlar takınır oldu.

Diyemem derdimi, gelmez ki dile.
Ömrümce çeksem de bitmez bu çile.
Uğrunda canımı verdiğim bile
Benden gül yüzünü sakınır oldu…

Cahit Deniz

mavigun41 dedi ki...

Bir yerlerde tıkanıp kaldığında hayat,
soluk almak güçleştiğinde,

Yüreğin susup, mantığın sürüklemeye başladığında ayaklarını,
Dağlara dönmeli yüzünü insan.
Yeni patikalar, yeni yollar seçmeli, yüreğini
ferahlatacak; Yeni insanlarla 'tanışmalı, yeni keşifler yapacak....
Hep isteyip de, bir gün yaparım diye ertelediği ne varsa,
Gerçekleştirmeyi denemeli!
Her geçen gece, ölüme bir gün daha yaklaştığını; zamanın bir nehir,
Kendisinin bir sal olup da,

O dursa da yolculuğun devam ettiğini anlamalı.
Baş döndürücü bir hızla geçiyorsa birbirinin aynı günler,
Her akşam aynı can sıkıntısıyla eve giriliyorsa,
Değiştirmeye çalışmalı bir şeyleri;
Küçük şeylerle başlamalı belki; örneğin, bir kaç durak
önce inip Servisten, otobüsten; yürümeli eve kadar,

yüreğine takmalı güneş gözlüklerini;
Gördüğünü hissedebilmeli!
Sağlığını kaybedip, ölümle yüz yüze gelmeden önce,
Değerli olabilmeli hayat!
İlla büyük acılar çekmemeli, küçük mutlulukları fark etmek
için! Başkasının yerine koyabilmeli kendini;
Ağlayan birine "gül", inleyen birine "sus" dememeli!
Ağlayana omuz, inleyene çare olabilmeli!
Şu adaletsiz, merhametsiz dünyaya ayak uydurmamalı;
Sevgisiz, soysuz kalarak!
Dikeni yüzünden hesap sormak yerine gülden,
Derin bir soluk alıp, hapsetmeli kokusunu içine...
Güneşin doğuşunu seyretmeli arada bir,

seher yeli okşamalı saçlarını...
Karda, yağmurda; sevincine, coşkusuna; fırtınada boranda;
Öfkesine, isyanına ortak olabilmeli doğanın!
Bir çocuğun ilk adımlarında umudu;

bir gencin düşlerinde geleceği;
Bir yaşlının hatıralarında geçmişi görebilmeli !
Çalışmadan başarmayı, sevmeden sevilmeyi, mutlu etmeden
mutlu Olmayı beklememeli !
Ama küçük, ama büyük; her hayal kırıklığı, her acı;
Bir fırsat yaşamdan yeni bir şeyler öğrenebilmek için;
Kaçırmamalı !
Çünkü; hiç düşmemişsen, el vermezsin kimseye kalkması
için, hiç Çaresiz kalmamışsan, dermanı olamazsın dertlerin;

ağlamayı bilmiyorsan,
Neşesizdir kahkahaların;
Merhaba dememişsen, anlamsızdır elvedaların...
Ne, herkesi düşünmekten kendini, ne; kendini düşünmekten
herkesi unutmamalı!
Bilmeli; çok kısa olduğunu hayatın; hep vermek ya da hep almak için...
Sadece, anlatacak bir şeyleri olduğunda değil,
Söyleyecek bir şey bulamadığında da dinleyebilmeli!
Aklı ve kalbiyle katılabilmeli sohbetlere...
Hafızası olmalı insanın; hiç değilse, aynı hataları, aynı
bahanelerle tekrarlamaması için!
Soruları olmalı, yanıtları bulmak için bir ömür harcayacak!
Dostları olmalı, ruhunun ve zihninin sınırlarını
zorlayacak! Herkese yetecek kadar büyük olmalı sevgisi;
Ama, kapasitesi sınırlı olmalı yüreğinin ki,

hakkını verebilsin sevdiklerinin;
Zaman bulabilsin;
Bir teşekkür, bir elveda için...
Yaşam dedikleri bir sınavsa eğer;
Asla vazgeçmemeli sevmek ve öğrenmekten;
Ama, herkesi sevemeyeceğini de her şeyi bilemeyeceğini de
fark edebilmeli insan!
Tıpkı, her şeye sahip olamayacağı gibi...
Zamanın ninnisiyle, uykuda geçirmemeli hayatı...!

CAN DÜNDAR

eylem dedi ki...

Ablamın geldiği belli olmuş :)
birbirinden güzel dileklerin ve paylaşımların için yüreğine sağlık
ömrüne bereket ablacım

mavigun41 dedi ki...

HAYAT BİZE ÖĞRETİYOR CANLAR..
KAYBETMEYİ
KAZANMAYI
SEVMEYİ
SEVİLMEMEYİ
ÜZÜLMEYİ
SEVİNMEYİ
KATLANMAYI
UNUTMAYI
UNUTMAMAYI
YENİLMEYİ
YENMEYİ
GİTMEYİ
DÖNMEYİ
ÖLÜMÜ
fAKAT ÖĞRETMESİN
YAŞAMDAN VAZGEÇMEMEYİ BİZE...
İNADINA YAŞAMA DEVAM...


FUNDA ARAR'DAN

SENDEN ÖĞRENDİM..

Gittin, kanadı kırık kuştum
Sustum, sözlerine küstüm
Hani kırılırsın siyaha
Nöbet nöbet geceler boyunca,
Dün güne dize gelince,
Yürek acılara doyunca,
O tez dönüsün gec olunca,
Kendime tahammülü öğrendim..
Kördüm, bilendim, seni unutmayı öğrendim..
Sen yoktun ben yalnız kalmayı öğrendim,
Acıya duvar gibi durmayı ögrendim,
Kaybolmuş bir dilin sözcükleri gibi,
Köksüz, bağsız durmayı öğrendim..
Vazgectiysen hep sağnak yağışlarımdan,
Vazgectiysen bitmek bilmez kışlarımdan,
Korkma kimseye ödenecek borcum yok,
Yok saymayı ben senden öğrendim

DİNLİYORUZ

http://www.youtube.com/watch?v=iGdDXPR8S_0&feature=related

mavigun41 dedi ki...

Canım Eylemcim
tüm paylaştıklarım;

Bir iş günün de okuduğunuz yada dinlediğiniz haberlerden dehşete düştüğümüz anda...

Kaybettiğimiz sevdiklerimiz içimizi yaktığında..

Umutsuzluk içine düşüp''İNSANLIK ÖLDÜMÜ'' dediğimizde..

Sevinçlerimiz çoğaltmak istediğimizde


İşlerimizden yorulup
biraz soluk almak için geldiğimizde

BBO ailesinin bu sitesinde ...
Sıcak bir gün sonun dinlenirken içtiğimiz bir ayran gibi...

http://www.nette68.com/r/
660a481f9222a.jpg

içimizi serinletsin istedim...
hayatın yangınına karşı...

sevgiyle kalın canlar..
Bu günlük benden bu kadar..

eylem dedi ki...

Ellerine ve
o güzel yüreğine sağlık...
seni seviyoruz ablacım

seval dedi ki...

Kankacigim cok tesekkür ediyorum, yaraya merhem gibi paylasmissin yine güzellikleri.. Sag ol canim, iyi ki varsin, iyi ki bizimlesin...

eylem dedi ki...

ablacım yarın niye tatil size

mavigün dedi ki...

Kankacım iyi ki
BBO ailesi var..
bizi buluşturan ...

eylemcim canım kardeşim..
Uzayda mı yaşıyorsun sen ...
söyle bakayım ablana...

Adı Eylem olan birinin..
(senin ismini aile büyüklerinden kim koymuş canım)
Seval ablasına sorduğun soruyu bir daha düşünmesini istiyorum..

sevgilerimle...

eylem dedi ki...

biliyorum da ablacım
başka bir nedenden midir ki diye düşünerek sormuştum

eylem dedi ki...

Evet vakit evin yolunu bulma vaktidir artık
yavaş yavaş toparlanıp gideyim

Güzel bir akşam sizlerin olsun
İyi akşamlar
kısmetse yarın sabah görüşebilmek dileğiyle
kendinize iyi bakın...

seval dedi ki...

Eylemcim her yil 1 mayis Almanya´da bircok ülkede oldugu gibi resmi tatil. Isci bayrami, Emek ve Dayanisma günü olarak cesitli etkinliklerle, sendikalarin düzenledikleri yürüyüslerle kutlanir. Isci sinifinin patronlara sesini duyurduklari gün de denebilir. :)

seval dedi ki...

Herkese iyi aksamlar diliyorum, iyi dinlenmeler, iyi tatiller...

Kaya dedi ki...

iyi aksamlar

no name dedi ki...

Böyle Kahpedir Dünya

Söyle kaç yaşındasın
Dertlerin başındasın
İstisnasız her an
Geçmişi özlüyorsan

Bilmem kaç yaşındasın
Gözleri yaşlardasın
İstisnasız her an
Yarını düşlüyorsan

Yolculuk nereye
Neler uğruna ölmeye
Dört yalnızlıkla bir doğruyu götürmeye

Hadi durma ağla,ağla
Yaşlar kurur zamanla,ağla
Böyle kahpedir dünya
Son bulur kollarında

Hadi durma ağla,ağla
Yüzünü ıslatmasan da ağla
Belki hepsi bir ruya
Son bulur kollarında

Söyle kaç yaşındasın
Herkes kadar yalnız mısın ?
İnce ince titremen
Soğuktan mı sanırsın ?

Bilmem kaç yaşındasın
Herşeyin farkındasın
Acılar biriktirip
Damla damla harcarsın

Yolculuk nereye
Kimler uğruna ölmeye
Dört yalnızlıkla bir doğruyu götürmeye

Hadi durma ağla,ağla
Yaşlar kurur zamanla,ağla
Böyle kahpedir dünya
Son bulur kollarında

Hadi durma ağla,ağla
Yüzünü ıslatmasan da ağla
Belki hepsi bir ruya
Son bulur kollarında

Söyle kaç yaşındasın
Dertlerin başındasın
İstisnasız her an
Geçmişi özlüyorsan

Hadi durma ağla,ağla
Yaşlar kurur zamanla,ağla
Böyle kahpedir dünya

Söz: Birol Namoğlu - Haluk Kurosman
Müzik: Murat Başdoğan - Birol Namoğlu
Albüm: Gripin



Adamlar güzel şarkı yapmış...
Gavur yapıyor kardeşim, korkulur bu caponlardan...

no name dedi ki...

Bahar bayramımız kutlu olsun...

G Ü N A Y D I N

eylem dedi ki...

Günaydın

İyi bayramlar
koly gelsin...

eylem dedi ki...

herkes tatilde mi?
hiç ses yok
ben top oynayayım yine biraz :)

BAŞKAN dedi ki...

merhaba dostlar

merhaba insanlık

merhaba küçük yeşil Marslılar

merhaba dünya...

Emeğiyle ekmeğini kazanan çalışanların bayramı kutlu olsun...



-yan gelip yatarak kazananları..
-torpille biryerlere gelip hakkı olmayanı alanları...

kutlama dışında tutuyorum...

Onurla alınteri silenler Bayramınız kutlu olsun...

..............

hayırlı ve bereketli cumalar dostlar..

umarım keyfiniz ve neşeniz yerindedir..

Kaya dedi ki...

Merhabalar

iyi tatiller diyecem ama bizden baska tatilci yok sanirim

eylem dedi ki...

Fıkra:
Bir gün tımarhane görevlilerinden biri bahçede gezerken iki deli görmüş. Bakmış ki delinin biri ağacın üstünde; biri ise ağacın altında. İkisi de bir şeyler yapıyormuş. Aşağıdakine sormuş:
- "Yukarıdaki ne yapıyor?"
- "Şu yukarıdaki mi? Sen buna bakma, salak işte. Ceviz ağacından armut toplamaya çalışıyor."
- "Peki ya sen burada ne yapıyorsun?"
- "Ben de düşen armutları topluyorum."

eylem dedi ki...

İyi akşamlar
İyi tatiller ...

tersten oku NAKŞAB dedi ki...

aha 888 i yakalamışım:)

yaw nerdesiniz sabahtan ber siz ?

BAŞKAN dedi ki...

iyi akşamlar dostlar

iyi tatiller

Kaya dedi ki...

iyi aksamlar

no name dedi ki...

iyi akşamalar diliyorum...

Adsız dedi ki...

ne zaman baslar bu dizi

no name dedi ki...

Günaydın,
güzel günler...

Kaya dedi ki...

Günaydin

iyi bir haftasonunun baslangici olur insallah

Kaya dedi ki...

SIPSIKICI bir gün daha gecti ömürden

yarin daha SIKICI olsun iyice SIKILALIM. gevseklikten iyidir herhalde

no name dedi ki...

kardeşim canım sıkılıyo deseydin ya,
atardık bir kaç el tavla, olmadı penaltı atışırdık yapardık bişiler...

neyse yarın sıkılırsan haber ver...

Kaya dedi ki...

baktim baktim yoksun, dedim ki komsulari da toplamis esli okey oynuyolar, yarina kismet artik

ben de evime gideyim artik, cok calistim, kriz sagolsun..

no name dedi ki...

İyi akşamlar diliyorum...
aynı zamanda iyi geceler...

eylem dedi ki...

Günaydınlar
İyi pazarlar
güzel bir gün olması dileğiyle...

no name dedi ki...

Günaydın,
İyi pazarlar...

Kaya dedi ki...

merhabalar

iyi pazarlar
iyi tatiller

Kaya dedi ki...

iyi aksamlar

no name dedi ki...

yağmurlu bir sabahtan herkese merhaba...
güzel bir gün olması dileğiyle
G Ü N A Y D I N

seval dedi ki...

Serin, nerdeyse soguk denilecek bir esinti var burada ama heryer yemyesil, gökyüzü günes vaad edecek kadar mavi...

Günaydin hepimize...

Yeni bir günle baslayan güzel bir hafta olsun..

eylem dedi ki...

Günaydın

bugün her yerde yağışlı ve soğuk hava var demek ki
yine en sıcak kankamın memleketidir
Seval abla gelde kahvaltıya gidelim
kanka çayı hazırlar mısın?

bu arada Fenerbahçeli arkadaşları da tebrik ederim

Mavigün ablam iki gündür neden görünmemişsin nerelerdesin?

kolay gelsin,iyi çalışmalar,iyi oturmalar...

no name dedi ki...

Çayı hazırlarım o kolay kankacım,
kahvaltı da hazırlayayım mı?
yoksa gelince sen bize bir çökelek salatası mı yaparsın?
yapmam dersen de simit poğaça bişiler alırım...
hadi gelin...

BAŞKAN dedi ki...

merhaba dostlar

kahvaltıyı yaptınız anlaşılan, bana da biraz bişeyler bıraktınız umarım

BAŞKAN dedi ki...

unutmadan

Beşiktaşlı olarak Fenerbahçeli kardeşlerimi kutlarım....

eylem dedi ki...

Başkanım öyle kolay mı sanıyorsun sen hemen Ankara'dan Antalya Kemer'e gitmeyi :)
daha yeni vardım ben de oraya Seval ablamı bekledim gelmedi

şimdi bakıyorum önümde çökelek
bu salata nasıl yapılır diye
kankacım tarif edersen hallederiz yoksa simit, poğaça doyuracağız karnımızı

Başkanım maçı tamamını bilmem ama attığımız gol güzeldi yenilmiş olsak bile :)

seval dedi ki...

Cocuklar kusura bakmayin dalmisim yine ise güce ben bu sabah, malum ay sonu hesaplari var halledilecek... :)

Eylemcim siz baslayin, ben gecikmeli de olsa gelir cökelek salatasinin??? tadina bakarim da sahi var mi böyle bir salata ya? ben de ilk kez duydum, icinde cökelekten baska ne var acaba? :)

eylem dedi ki...

şimdi ablacım bu salatayı öğleyin yiyeceğiz kısmet olursa
masamızın üzeri bir sürü malzemeyle dolu hangisini kullanacağım bilmiyorum
ellerimi yıkadım,saçlarımı topladım toka yokmuş yanıma almamışım kalemle idare ediyoruz,mutfak önlüğünü bağladım kankamı bekliyorum o tarif edecek ben de yapacağım kısmetse
sonra afiyetle yiyeceğiz :)

seval dedi ki...

ooo hadi bakalim kolay gelsin, tarifi aklinda tut bari Eylemcim, güzel olursa yanliz salatayi degil tarifini de bizimle paylasirsin, olamazsa hafizandan silersin.. he he... aman ha bu arada kankanla "o is öyle olmaz böyle olur! bu zeytinyag saf mi degil mi? icinde kusüzümü fistik olsun mu olmasin mi? Cevizleri iri mi cekmeli, unufak mi daha uygun düserdi? Kim daha Antakyali?" diye diye birbirinize girmeyin de.. :)

no name dedi ki...

efendim öncelikle malzemeleri sayıyorum,
yarım kilo taze çökelek,
6-7 domates,
2-3 salatalık,
3-4 adet sivri biber,
6-7 adet taze soğan(yoksa 1 adet kuru soğan)
maydanoz, taze nane , sızma zeytin yağı, azıcık tuz...

şimdi çökeleği tepsiye döküyoruz, tabak ta olur neyse işte salatayı yapacak bir kap olsa olur.
sonra soğanı doğruyoruz ve çökelekle harmanlıyoruz, üstüne salatalıkları doğruyoruz karıştırıyoruz, karıştırıyoruz derken mıncıklamadan karıştırıyoruz şöyle bıçağın ucuyla, sonra üstlerine domatesleri doğruyoruz ve tuzunu serpip maydanoz ve nanesini doğruyoruz ve karıştırıyoruz hepsini... üstlerine sızma zeytinyağı ama bolca...
nasıl şahane oldu değil mi?
hadi afiyet olsun

seval dedi ki...

Hmmm cok güzel ve saglikli bir ögün oldu bu, ellerinize saglik!

No Namecim iyi ki aklina gelmis, tarif icin cok tesekkürler ablacim, Eylemcim bu güzel salatayi hepimiz icin hazirlayan ellerine saglik canim... :)

eylem dedi ki...

tabi ki şahane olur kankacım ben doğradım malzemeleri,ben karıştırdım ,ben yaptım :))
çok mütevaziyim bugün

Afiyet olsun ablacım

mavigün dedi ki...

herkese merhabalar.
kahvaltı ,salatalar derken..
öğlen olmuş bile...
herkes iyimi..
Herkesin hafta sonu güzel geçmiştir umarım.

Bu salatanın bir de şarkısı vardı sanırım
attila taş söylüyordu..


Ham Çökelek
Hey, Hey Bu dugune gelin ol gel
Ellere nispet, gonlume kismet
Olumune benim ol gel

Anneni kandir, babani inandir
Geceyi uyandir, hadi bana gel
Yollari teperek, kus gibi sekerek
Cokelegi dokerek, hadi bana gel

Gel cokerek tek tek sekerek lo
Bogazina dursun ham cokelek
Geli geli ver tam sekerek lo
Bogazina dursun ham cokelek
Kahpe felek bana yapti kelek lo
Bogazina dursun ham cokelek
Geli geli geliver tam sekerek lo
Bogazina dursun ham cokelek

Hey, Hey Bu limana demir al gel
Atesimi sondur, su basimi dondur
Masamiza meze ol gel

Atesi korukleyiver opucukle
Rakiyi da kokleyiver bir dikiste
Adam oluvericen kiz bu gidisle
Cokelegi disle heyecana gel


http://www.youtube.com/watch?v=xgsvAbD-uoI

afiyet olsun da bana ayırmadınız mı?

eylem dedi ki...

Hoşgeldin ablacım
ayırmaz olurmuyuz kocaa bir tepside yaptık
çok güzel ye bak tadına :)
afiyet olsun ablacım

seval dedi ki...

Kankacim hosgeldin, nasil da güzel geldin böyle.. Bizim saglikli ögünümüz diye ögünerek kasikladigimiz nefis salatamizla o zip zip ziplayan cocugun sarkisini bagladin ya, birden patrona ragmen gülmekten kendimi alamadim, gözümün önünden gitmiyor hala ogörüntü, biz kasik kasik tikistiriyoruz o karsimizda sirin sirin zipliyor türküsünü söyleye söyleye... kih kih... cik cik cik... ne o? sen göremedin mi? gel canim yanima otur bak burdan daha iyi görünüyor Atilla Tas, he he...

Kaya dedi ki...

Merhabalar

Bu site benim karnimi aciktirmaya basladi son zamanlarda
sürekli bi yemek muhabbetidir almis basini gidiyor
herkes mi rejimde ya

Kay dedi ki...

http://galeri.internethaber.com/gallery.php?id=2486

ne meyveler varmis be..

mavigün dedi ki...

kayacım..
sen atalarını tanımıyormusun..
biz onların torunlarının çocuklarının çocuklarıyız..

Atlarımız nedemiş..

yemek buldunmu otur
dayak buldunmu kaç..

can boğazdan gelir..
gider kısmını dikkate bile almamışlar..

ama ben en çok şunu beğeniyorum..

bin direm et bin ayıp örter
he he
yani ne ayıbıysa örtünecek..

bir de bak şu var..

yemede yanında yat..
bak bak şu atalarımıza...
yatmak filini ne yapıp yapmışlar yemekle bir araya getirmişler..
olumsuz ekinde bile bir gönderme yaparak..
yani oruç iyi birşeydir..
nefis ile mücadeleyi öğretir...


yani kayacım...

biz şimdi atalarımız yok mu sayalım...

bak şimdi açıktım...

şöyle size kış gecelerini anımsatan bir sıcak sıcak kestane
yolluyorum...

Kestane kebap, yemesi sevap!
Kokusuyla davetkar kestane

evet buyrun
http://www.trekearth.com/
gallery/photo931608.htm

mavigün dedi ki...

Bir de kestanenin yanına bir öykü geldi..

bugün körfez kıştan kalma bir gün gibi..
dışarlar fena değil ama
evler soğuk...
EH KIŞ NİYETİNE...
OKUYALIM..

NE GÜZEL CAHİLDİK...
Dışarıda kar...
Ama kuzine içten içe öyle yanıyor ki.
Kuzinenin üzerinde demir maşa...Maşanın üzerinde de ekmek dilimleri.
Aydınlık bir kış sabahı ve kızarmış ekmek kokusu...
Sucuk lükstü.
Yumurta lezzetli.
Ekmek her zaman ekmek gibi...
Bir kez olsun kümesten yumurta almamış, bir kez olsun o kızarmış ekmeğin kokusunu duymamış ve fakat alışveriş merkezlerinin restoran katlarında, boğucu bir gürültü ve havasızlık içinde hamburger keyfine fit olmuş çocuklar ve gençler için ben ne kadar yaşlıyım...

Dışarıda kar...
İçeride kanaat...
İçeride huzur...

Televizyon yoktu.
Gazete de her zaman olmazdı.
Öyle güzel cahildik ki, keyfimiz bozulmazdı hiç!
Portakal kabuklarını sobanın üzerine dizer, kokusuna râm olurduk.
Kestane közlemek bütün bir gecenin mutluluğuydu.
Sonra illa ki, büyüklerin anlattığı hikâyeler, hatıralar...
Birçoğu arızalı ve tedaviye muhtaç beyinlerden çıkma dizilerin ve filmlerin açtığı hasarlar yerine, geniş ve besleyici bir masal dünyası...

Lezzet bir tarafa, kokuya da hasret kalacağımız kimin aklına gelirdi?
Ekmeklerimiz el değerek üretilirdi, sağlıklıydı, lezzetliydi ve mis gibi kokardı.
Çay da kokardı...
Domates de...
Bütün bu nefasete, küçücük bir bakkal dükkânının zenginliği yetiyordu.

Dışarıda kar...
İçeride huzur...
Zam endişesi, doğal gazın kesilm e korkusu, yolda kalma telaşı, rejim tehlikesi... Kimin umurunda...
Ne güzel cahildik.
Mutluluğun resmini çiziyorduk...


Yazarı bilinmiyor.


İŞTE BÖYLE BİR ŞEY...

Kaya dedi ki...

http://galeri.internethaber.com/gallery.php?id=3800&no=1

hayvanlar aleminden secilmis kareler..

Kaya dedi ki...

Bilinmeyen yazarin yüregine saglik, bizimle paylasan ablacigimin da ellerine saglik. Dogru söze ne denir, cahillik herzaman kötü degilmis :)

Hosgeldin ablacim
Dedigin gibi, yeme de yaninda yat
öyle bi tadin var senin de

Kaya dedi ki...

http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=190656

agzi olan konusuyor, napsin milletimiz de inaniyor..

Kaya dedi ki...

http://www.haberturk.com/haber.asp?id=144683&cat=150&dt=2009/05/04

Murat Gögebakan malesef lösemi hastaligina yakalanmis. Umarim kötü sonuclanmaz

no name dedi ki...

Kardeşim merhaba,
maşallahın var bugün, enginlere sığmıyor, bendini çiğneyip aşıyorsun...

Sabah kahvaltıda ne vardı? ne yedinde bu hale geldin, bir tiyo veririsin artık...
yoksa içtiğin mi demeliydim...

Kaya dedi ki...

Merhaba abicim

Yooo öyle herkese söylemem
Sonra 3 günde 1000 yorum, nolacak bu unutlumus sitenin hali..

Kaya dedi ki...

Simdilik müsaadenizle

Kendinize iyi bakin, gideceklere iyi aksamlar

mavigün dedi ki...

siz hangi taraftasınız...

Kazanan

Her zaman çözümün bir parçasıdır.

Her zaman bir programı vardır

"Bu işi senin için yaparım" der

Her sorunda bir çözüm görür

"Uzak ama yolu biliyorum" der

Çakılların yanındaki çimeni görür

"Zor olabilir ama mümkün" der

Konuşmak yerine yapar

Ağlamak yerine çalışır

Beynini çalıştırır



Kaybeden


her zaman problemin bir parçasıdır.

her zaman bir özrü vardır

"Benim işim değil ki"

her çözümde bir sorun görür

"Yakın ama yolu bilmiyorum"

çimenin yanındaki çakılları görür

"Mümkün ama çok zor"

yapmak yerine konuşur

çalışmak yerine ağlar

çenesini çalıştırır

mavigün dedi ki...

SEN FİL MİSİN BE ADAM...!!!

Ormanın sevimli yaratığı tavşan kardeş büyük bir süratle kaçarken bir ağacın üzerinden onu izleyen maymun sormuş:
- Nereye böyle son sürat tavşan kardeş?..
- Filleri yakalayıp hapse atıyorlarmış o yüzden kaçıyorum...
- Eee, sana ne bundan, sen fil değilsin ki...
- İyi de, fil olmadığını kanıtlaman için aylar geçiyormuş

mavigün dedi ki...

YAŞAMI KAFESE KOYMAYANLARA

Zamanların birinde, parlak tüyleri, rengarenk kanatları olan bir kuş varmış. Bakanları büyüleyen, yaşam sevinci veren göklerde özgürce uçmak için yaratılmış bir hayvanmış. Günün birinde kadının biri bu kuşu görüp ona aşık olmuş, Kalbi yerinden fırlarcasına, gözleri heyecandan parlayarak kuşun uçuşunu seyretmiş.

Kuş onu yanına çağırmış ve ikisi birlikte, anlatılamaz bir uyumla uçmuşlar. Kadın kuşa tapıyor, onu kutsal sayıyor, yüceltiyormuş.

Ama günün birinde düşünmüş kadın: “Belki de uzak dağları keşfetmek ister" diye korkuya kapılmış. Aynı duyguyu başka bir kuşla yaşamayacağından korkmuş. Ve kıskanmış -kuşun uçabilme yeteneğini kıskanmış. Kendini yalnız hissetmiş. "Ona bir tuzak kurayım", diye geçirmiş içinden. "Bir dahaki sefer, kuş tekrar gelirse, artık gidemesin" demiş.

Kadın kadar aşık olan kuş, ertesi gün tekrar sevgilisini görmeye gelmiş. Ne var ki, tuzağa düşmüş ve bir kafese hapsedilmiş. Kadın her gün gelip, kuşu seyrediyormuş. Vurgunmuş ona ve onu gösterdiği arkadaşları, "Ne şanslı bir insansın!" diye haykırıyorlarmış. Ne var ki, duygularında alışılmadık bir değişim baş göstermiş. Artık sahibi olduğundan, kalbini çalmasına ihtiyaç kalmadığından, kadının kuşa olan ilgisi azaldıkça azalmış. Uçamayan, hayatının anlamını dile getiremeyen hayvancık da sararıp soluyor, parlaklığını yitiriyor, çirkinleşiyormuş. Kadın da artık karnını doyurup kafesini temizlemekle yetiniyormuş.

Günlerden bir gün kuş ölmüş. Kadın son derece üzülmüş. O andan itibaren sevgili kuşunu bir an bile aklından çıkaramamış. Ama kafesi hatırlamıyormuş bile. Aklında hep onu ilk kez, mutluluk içinde bulutlarla yarışırken gördüğü an varmış sadece.

Kendinle başbaşa kaldığı yalnızlıkları artmış. Kuşun onu dış görünüşü ile değil, özgürlüğü, enerjisi ve sürükleyici tavrı olduğunu fark edermiş. Sevgilisinin yokluğunda kadının yaşamı da anlamını yitirdikçe, yitirmiş ve sonunda ecel gelmiş kapıyı çalmış.

"Niye geldin?" diye sormuş kadın, ölüme. "Tekrar onunla birlikte göklere uçabilesin diye", yanıtlamış ölüm. ”Neden ama ölüm?” diyebilmiş kadın.

"Yaşamı özgür bırakabilseydin eğer, ona olan sevgin, bağlılığın ve hayranlığın artardı; ona kavuşabilmek onunla yeniden uçabilmek için artık bana muhtaçsın".

... Paulo Coelho "On Bir Dakika"

eylem dedi ki...

İyi akşamlar ...

seval dedi ki...

Kankacim cok tesekkürler, düsündüren güzel alintilari bizimle paylastigin icin.. :)

Herkese iyi aksamlar, haftanin ilk is günü sona ermek üzereyken saglicakla, sevgiyle kalin..

Kaya dedi ki...

iyi aksamlar

no name dedi ki...

Akşamı devirdik, geceye doğru yol almaktayız...

iyi geceler diliyorum...

Kısmetse sabah devam ederiz...

no name dedi ki...

Yağmurlu bir akdeniz sahil kasabasından G Ü N A Y D I N

aydınlık ve güzel bir gün olur inşallah...

eylem dedi ki...

Yağmurlu ve soğuk bir İç Anadolu şehrinden Günaydın

çayımızı demliyorum
içelimde içimiz ısınsın
kahvaltıyıda hazırlıyorum
ve sizleri bekliyorum hadi gelin

kolay gelsin...

seval dedi ki...

Uzak ve soguk diyarlardan, yaban ellerden güzel bir gün olsun dilegi ile günaydin...

Eylemcim sicak cay harika fikir, cok sag ol canim, hemen geliyoruz! No Namecim hadiii.. :)

Kolay gelsin..

seval dedi ki...

Dün gece Mardin´de bir katliam yapilmis, kelimenin tam manasiyla bir felaket yasanmis! Lanet olsun, o tetikleri ceken eller kirilsin!

Allahtan birilerinin kinine kurban gidenlere rahmet, yakinlarini kaybedenlere sabir diliyorum..

eylem dedi ki...

Evet ne yazık ki insanlık dışı bir olay yaşanmış
hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, geride kalan acılı aile fertlerine sabırlar diliyorum...

mavigün dedi ki...

herkese merhabalar..
kankacım tüm dileklerine katılıyorum..
tüm ölenlere allahtan rahmet dileriz..

yakınlarına da allahtan sabır diliyoruz..

Kaya dedi ki...

Merhabalar

Herkese kolay gelsin

no name dedi ki...

Kankacım nerdesin yaa...
bir ses ver, alışık değiliz suskunluğuna...

eylem dedi ki...

Geldim Kankacım
kendi bilgisayarımın başında değildim onun için suskunluk oldu
ilk fırsatta geldim aranıza

mavigün dedi ki...

SEVGİLİ KANKACIĞIM..
Öyle iyi akşamlar dileyip gimek yok artık..

her akşam giderken..

kaç tane kahve içtin bize söyleyeceksin..

her gün 3 taneyi geçerse
bizler üzüleceğiz..
sen bizi üzdüğün için üzüleceksin..

sen yalanı da beceremezsin..
hadi bakalım..

hodri meydan.

bu günü saymıyorum..
yarın her gün kaç kahve içtin bakacağız..



arada soracaklar..
sabah ki..
görevli BBO cular

no name
eylem
kaya

öğlen ve akşam ben sorarım..


Not:
Kankamın midesi çok ağırdığı için bu kahve sayımı canlar..
he he belki böylece kaç kahve içtiğini kendide öğrenir..

yani midenin suçu ne?

Kaya dedi ki...

ahh be ablacim
demlikle cay olsa..
her tarafta kahve automati var, ama madem öyle, Seval abla bundan sonra sana 3 taneden fazla kahve yasak
kankani duydun

Kaya dedi ki...

Herkese iyi aksamlar diliyorum

Evime dogru yollaniyorum
Aksama ne yemek yapsam acaba
Kadinlik zor is...

Yarina görüsmek üzere
Kendinize iyi bakin
Kahve icmemesi gerekenler de icmesin

eylem dedi ki...

yarın sabah itibariyle fincanlar sayılacaktır
emir büyük yerden :)


iyi akşamlar

no name dedi ki...

Kardeşim senin ablama garezin mi var?
ne demek 3 kahve, öldürecek misin sen ablamı?

Kahve yasak!

Yeşil çay, ıhlamur, kuşburnu, adaçayı ve bilumum bitki çayları serbest...

Ablacığım, ben hiç kahve içmiyorum, içmediğim için bişi olmuyor, sen de dene sana da birşey olmayacaktır...

heroin kokoin mi ki bu bağımlılık yapsın, değil mi ama...

mavigünler dedi ki...

vay vay vay
kankam iyi akşamlar demeden kaçmış..

demek ki içtiği kahve sayısı fazla idi ..
söylemeye çekindi..

sevgili kankacım canım benim yarın başlıyordu kahve sayımı..
yani bu gün muaftın.

mavigünler dedi ki...

http://www.aynadakidusman.com/


trt -1 de mine tugay ın dizisi..

ilgilenlere duyurulur..

herkese iyi akşamlar

no name dedi ki...

iyi akşamlar diliyorum...

mavigun41 dedi ki...

Sen Yine Beni Yanlış Anlarsın

anlamadığını bildiğim halde,
sana biriktirdiğim satırları,
anlarsın umuduyla sana bir kez daha yazıyorum...

seni seviyorum!
aslında dilimden çıkması gereken en güzel ve en kolay sözcük bu,
ama sen sade sevmezsin, hemen yanlış anlar "bu kadarcık mı" diye sorarsın
sözcüklerimin yetmediği bir dilde,
"senden başka kimseyle yaşlanamam"
sözüm gelse aklıma yüzünde minik bir gülümseme oluşur yine yanlış anlarsın,
sana şiirler yazarım
en güzel bestelerimi senin için söylerim,
satır aralarına gizlediğim gamzelerini dudaklarının kenarına iliştiririm
ama yine yanlış anlar "nasıl yani" dersin...
sensiz geçen zamanı yaşanmamış sayar
seni görmediğim anlarda, âmâ olduğumu
yıkık dökük bir limanda martılara anlattığımı söylerim
ama anlamazsın
eksik kalır,
sevgime yetişemez tırnak içine aldığım cümleler...

şehir susar
ben susarım...

sen susarsın
aşk susar...

senden sonra
bir bir mısralarım kendini asar
bir uçurum kenarından duygularım atlar
dudaklarımdan çıkmayan sözcükler yüreğimi yaralar derim
ama yine anlamazsın...
kaldırım taşlarında ararım gölgeni
"ıssız bir çölde beklerim yıllarca gelmeyecek sevgi sözcüklerini" derim
yine beni yanlış anlarsın...
sen hep beni yanlış anlarsın
biliyorum sade olucak senin için ama seni seviyorum...

Eklenme Tarihi: 27.04.2009

Gürkan Akan

mavigun41 dedi ki...

Bulut

elbette adını unutmadım
nasıl unutabilirim ki seni
sadece şu sıralar sana bulut
kendime de yağmur demek istiyorum
sana kavuştum derken
her defasında kayıp gidiyorum
sen farketmesen de her düşüş
toprağa çarptığım ilk an
canımı fazlasıyla yakıyor
sonraları alışıyorum
sonraları yeşermeye çalışan çiçeklere
yüreklere can veriyorum
ama bir türlü bırakmıyor yakamı şansızlık
ilk önce rüzgar
sonra da güneş kavuruyor bedenimi
aslında sevinsem mi bilmiyorum
buhar olup yanına gelmek
seni bir daha yakından görmek
daha sonra yine senden uzaklaşmak
her defasında bu acıya katlanmak
akıl işi değil biliyorum ama yine de
yanına sevinerek geliyorum...



Gürkan Akan

mavigun41 dedi ki...

GÜNAYDIIN BBO AİLESİ..

Bu Çocuk Seninle Büyüsün

hep bana çocuk derdin
evet ben halen bir çocuğum
ama mutlu bir çocuk
eskiden de penceremden yıldızları izler
hayaller kurardım gercekleşmeyeceğini bildiğim halde
şimdi de böyleyim halen o eski çocuk...

gökyüzünden düşen bir yağmur damlasıydım
tam tenine dokundum derken
ilk esen rüzgarla savruldum
güneşten kaçarken
gölgende kavruldum
tohuma can verdim
filiz açtım, çiçek oldum
ilk mevsimimde koparıldım
yere düştüm ezildim...

evet işte şu resimdeki çocuk benim
ne kadar da sevgi dolu gülüyormuşum değil mi
minicik yüreğimle ne kadar da çok kişiyi sevmişim
ne kadar da büyük hayallerim varmış
seni sevmeye yetecek kadar...

şimdi şu yazdığın satırlara bakıyorum da
beni unut demişsin
ama ben seni unutamam
ne olursun sen de beni unutma
izin ver bu çocuk hep gülsün
izin ver bu çocuk seninle büyüsün...



Gürkan Akan



hepimize iyi bir gün olması dileği ile..
içinizde ki çocuğun başını okşayın,
ona şevkat gösterin ki
ağlamasın yüreğiniz..
iyi çalışmalar..
iyi sabahlar..

no name dedi ki...

İki üç gün aradan sonra güneşle ve mavi gökyüzüyle yeniden buluştuk...
herkes için güzel bir gün olması dileğiyle kocaman......
G

..N
...A
....Y
.....D
......I
.......N

Gece lambasına teşekkürler bu güzel karşılama için...

Şimdi nasıl da zor oluyordur mis gibi süzme kahvenin kokusuna karşı koymak...
Seval ablacım kolay gelsin, sakın teslim olma...
Sana taze süt kaynattım, içine de bir kaşık bal kattım, ve biraz da türk kahvesi, oldu mis gibi sütlü kahve, buyur ablacığım...

eylem dedi ki...

Günaydınlar

Mavigün ablacım ellerine,yüreğine sağlık

kolay gelsin hepimize...

seval dedi ki...

Günaydin canlar, günaydin Dünya....

Kankacigim cok tesekkürler canim, paylastigin güze yazilar kadar güzel dileklerin icin...

No Namecim, Eylemcim günaydin güzellerim....

Her sabah büroya girer girmez ilk islerimden biri olarak kendi ellerimle yaptigim kahveye karsi koyabilmem mümkün degil, ögünmek gibi olmasin ama bizim bürodaki 12 yillik!!! kahve makinesinden (Braun marka, en eski modellerden ve daha gram kirec tutmadi!) gercekten son derece güzel, Italyanlarin espressolarini aratmayacak kadar lezzetli kahve cikiyor, tabii satin aldigim kahve ve kagit filtrelerin kalitesini de unutmamali. Yani cocuklar ben kahve icmeden duramam ama Kankama söz verdigim gibi her zamaninkinden daha az icmeye calisiyorum, siz merak etmeyin.. :)

Hem benim midem eski sabikali, kahve bahane...:)

Huzur ve saglik, sevgi dolu güzel bir gün olsun hepimize...

seval dedi ki...

Sözünü etmeden duramayacagim, Papatyam´in dün aksamki bölümünde Atilgan Gümüs cok güzel sesiyle, cok güzel bir sarki söyledi! Eger kacirdiysaniz mutlaka bir yerlerden bulup izlemenizi tavsiye ediyorum, benim kadar begeneceginizden eminim cünkü...

eylem dedi ki...

Seval ablam az içeceğim diyorsun bak şimdiden dördüncü fincanı aldın eline
bırakmazsan mavigün ablaya şikayet ederim :)

sen o kahveyi bana ver ablam en iyisi
uykum geldi de :)

mavigün dedi ki...

herkese merhabalar..

Bu gün güneş yüzünü gösterdi...
naz yapıyor naz..
bu güneş bu sıralarda bir işveli ki sormayın ...
yüz görümlüğümü istiyor nedir...

ve eveeeeet...
evet kardeşlerim..
gelelim kahve sayımına...
kaç oldu ...
bu saate kadar..
sayı alayım..

HE HE..(SESLİ GÜLDÜM )

kankama bakarmısınız..

canım kankam bir anlatmış ki bürodaki kahve yapmını yani sanki
sen ve makinandan çıkan kahve
kahve değil sağlığa faydalı ilaç.
SANKİ DERDİNE DEVA..


canım kankam KEYFİNE limon sıkmak
haşa...

FAKAT REKLAMA KAN-MA-YIZ..

sayıyı görelim sayıyı...
kaç adet..

Not: ayrıca sen mideni suça teşfik et..ondan sonra benim midem sabıkalı.Lütfen yani..Çocuklar var ayıp oluyor..

no name dedi ki...

benim ablam böyledir,
bir çiçeği koparmaya kıyamaz, yuvasından düşen bir yavru kuş için ağlar, iş kendi canına gelince (midesinin yalvarmalarına aldırmadan) kendi yavrularını, sevenlerini düşünmeden veya düşünüp onları hiçe sayarak midesine işkence etmeye devam eder...
Bir tarafta herşeyin üstünde kahve,
diğer tarafta sevenleri...

Bu yazı daha çoook uzun...

arkası yarın...

seval dedi ki...

Ya kankacim desifre etmesene sen benim planimi allasen... he he ne güzel cocuklari oyaliyordum kendimce... cik cik.. yani..

Bu sabah iki fincan ictim sadece, bu kapali soguk havada iyi gider diyerek az önce de bir fincan elmali cay yudumladim.. Sen hakliydin galiba bugün daha iyiyim ama kankacim ya zaten zavalli Vera´nin ne kadar hasta oldugunu gören herkes haline sükreder, zavalli kadin ayakta zor duruyor...

Allahtan hepimiz icin en büyük dilegim saglik, saglik yine saglik...

mavigün dedi ki...

canım kankacım ..

vera ya geçmiş olsun diyoruz...
Sanırım Vera
''ağaçlar ayakta ölür''sözünü aratmayacak dayanıklı,pes etmeyecek bir arkadaşın..
ona bir ara
ağaçlar ayakta ölür
sözünü tercüme et..
bizse allahtan şifa diyelim nerde hasta varsa...

evet önce sağlık da..
SÖYLEYENE BAKARMISINIZ...
sabıkalı mideli kankam..


VERA'YA SEVGİLERİMİZLE..

Ağaçlar Ayakta Ölür



Gün gelir bunları da unutursun
Gün gelir gözyaşını kurutursun
Gün gelir bunları da unutursun
Gün gelir yüreğini avutursun
Zamanla öyle değişirki insan
Gün gelir ateşini soğutursun

Ağlama yaşamak kumar olsada
Ağlama seni vuran yar yar olsada
Ağlama mevsim sonbahar olsada
Ağaclar ayakta ölür
Ağlama seni vuran yar olsada
Ağlama saclarında kar olsada
Ağlama yaşamak kumar olsada
Ağaclar ayakta ölür

Şimdiki aklınla yeniden başlaya bilseydin herşeye
Pişmanlıkların olmazdı bugüngü kadar
Doya doya gülmeleri zaten unuttun
Ve sevmeleri
Ve sevilmeleri
Seneler nasıl da su gibi aktı
Hatırası bile öyle uzak ki
Başını koyupta bir omuza
Güzel şeyleri duymayalı cok oldu
Lanet olsun
Varsın kimseler bilmesin hayatta mısın
Ah``Bu şarkıların gözü kör olsun``

Gün gelir hayata yine doğarsın
Gün gelir kahrolduğuna yanarsın
Gün gelir hayata yine doğarsın
Gün gelir üzüldüğüne yanarsın
Yüzünde acı bir gülümseyişle
Anarsın geçmiş günleri anarsın

Ağlama seni vuran yar olsa da
Ağlama saçlarında kar olsa da
Ağlama yaşamak kumar olsa da
Ağaclar ayakta ölür
Ağlama seni vuran yar olsa da
Ağlama buraya kadar olsa da
Ağlama sonu intihar olsa da
AĞAÇLAR AYAKTA ÖLÜR
.
Fatih Kısaparmak

http://www.youtube.com/watch?v=BFiGqdhQwAk

seval dedi ki...

Cok sag ol kankacim bu cok sey anlatan cok güzel sözler icin.. Ben icinden kendi payimi aldim, kalani Vera´ya vermeye calisacagim da, bir faydasi olacak mi? Iste orasi mechul... Is arkadasim inanilmaz inatci bir mese! :)

eylem dedi ki...

İyi akşamlar

Kaya dedi ki...

Kadinlar kadinlar..
ne cok konusuyosunuz

Allah sizi eksik etmesin..

Adsız dedi ki...

Yaşamın Mucizesi Kadında Saklıdır!

Bir kadının içinde neler saklıdır? Dünya var olduğu günden beri cevabı bulunamayan soruların başında kadın gelir. Her hücresinde farklı kodlar olan, yeryüzünün en çözülemeyen bilmecesidir.

Yaşamın Mucizesi Kadında Saklıdır!

Henüz kadın bile kendini tam olarak anlayamamış ve kendi bilinmezliğinde boğuşurken, tıp, psikoloji, mistizm dahil hiçbir branş insan doğasının %100’ünü çözememişken; kadına kendini anlatmak çok zor.

Hemcinslerimle konuşurken, ben bile çoğu zaman anlamakta zorlanırım. Öyle büyük bir denizin dalgalarıyız ki; öyle derin uçurumlarımız var ve öylesine karışık görünen ama çok kolay, basit metotlarla yönetilebiliyoruz ki; karşı tarafı çıkmaza götüren bu olmalı.

Bir kadın, ruhunda büyük güçler taşır. Anne olsun ya da olmasın, yaratıcılık özelliğinden dolayı üstünlüğü vardır. İnsan eşitliği gibi bir durumdan bahsetmiyorum. Orada zaten hemfikiriz. Anlatmaya çalıştığım, kadının alt beyninde küçük bir Tanrı’nın yaşadığıdır. Bu kadını Yaradan’a yakınlaştırır.
Tüm yaratıcı niteliklerini içinde barındıran kadın, sosyal hayatın karmaşasında bu özelliklerini unutur. Aslında unutmaz ancak yaşam sorumluluğu öyle büyük bir yük olur, biner ki omuzlarına, kendi keyfine varmaya fırsatı kalmaz. Zamanla yaşamın her durağı değişime uğratır kadını, zarafetini, ruhunu, bedenini, beynini yavaş yavaş değiştirir. Öğrenip kirlendikçe, insanın vahşi yanına daha çok yaklaşır. Oysa kadın, sonsuz evrendeki en asil yaradılış formudur. Burada olması sadece dünyaya daha güzel bir yaşam biçimi, vizyon, hassasiyet sunmak içindir. Kadın görevli bir melektir. Erkeğin kaba ve avcı yanını törpülemek, bulunduğu yere zevk ve mutluluk vermek için gelmiştir. Kadın demek, değişim demektir.

Peki, sonra ne olur? Düzen, kadının asli görevi olan değişim çabasının üstüne basar ve asıl değişim kadında oluşur. Önce şaşırır kadın, kötülüğe, acıya maruz kalınca, kendi kendini sorgulamaya başlar. İnanamaz, bu kırılganlık ve zarafete sahip bir varlığa nasıl bu denli acımasız davranıldığını sorar. Canı acıyan her canlı gibi, zamanla güvenlik kalkanları oluşturmaya başlar. Gittikçe sertleşir, içine acımasızlık tohumları eker, gerçi ekse ne olacak? Büyütemez ki! Gücü yetmez, her şeye rağmen gönlü elvermez. İçindeki peri kızı engeller. Ama kalınlaşır duvarları, zamanla çevresindekilere benzemeye başlar. Susar çoğunlukla, gözyaşlarını kan olur içine akıtır. Nefes aldıkça büyür, kirlenir, dirense de, hangi beyaz siyaha karşı durabilmiştir? Saklayabildiği, kaçırabildiği kadarını temiz tutar. Fırtınalarla, savaşlarla uğraşırken, kırılır kanatları. Uçmayı, gitmeyi, kaçmayı istese de kalır. Yalnız ve hüzünlü gecelerde tek başına ağlar ama artık acizliğini göstermemek için taktığı bir çok maskesi vardır.
Her kadın yaşamının bir yerinde bu noktaya, en azından yakınına gelir. Bazıları uzak kalmıştır çatışmalardan, onlar kadınlığını diğerlerine oranla daha çok korur. Hangi çerçeveye koymuş olursa olsun resmini, gün gelir sararır gülüşler. Eskiyen ama dokusunu koruyan bir fotoğrafta gizli kalır kadın.

Bir kadın, sadece sevgi ve güveni bulduğu ancak gerçekten inandığı yerde özüne döner. Çıkarır kanatlarını, yaralarını sarar, yüreğinin üstündeki kirleri temizler. İşte, o zaman görür erkekler gerçek kadını. Sihirli elleri değer sevdiğinin yaşamına, değiştirir dokunuşuyla, zevkiyle, sevgisiyle etrafını. Bir erkeğin hiç görmediği kapılar açar, harikalar dünyasına uzanan. Her kadın özünde bir melektir.

Yaşamınıza mucizeler istiyorsanız, kadınınızı sevin, güvende hissettirin ve hayatınızda renk renk çiçeklerin açmasını izleyin!


-Alintidir!-

mavigun41 dedi ki...

İşte o masal;

Her masalın ,her söylencenin uzun uykusunda bir uyanma vakti vardır.Ve o gelmeden girişilen her eylem bir serüven yalnızlığı olarak kalır.Öyle anılır.

Ve yüzyıl sonra vadesi erişip bir prens çıkmış ortaya.Masalın ve yüzyılın kendisine verdiği bu görevi seve seve üstlenmiş; zaten uyuyan güzel hakkında yüzyıldır söylenegelenlerin etkisinde daha onu görmeden deliler gibi tutulmuş ona.Kendisine verilmiş misyona mı,uyuyan güzele mi aşık olduğunu ayıredemeyecek kadar toymuş o zamanlar.Böylelikle hayranlığın ,sevginin,sevdanın,aşkın,cinselliğin ve beraberliğin bir kulak dolgunluğu olduğunu birkez daha görüyoruz "Bizim"sandığımız birçok duygunun,düşüncenin,değerin ve doğrunun içimize usul usul işlenmiş bir kulak dolgunluğu olduğunu...
Ve prens dudaklarında yüzyıldır beklettiği öpücüğüyle birlikte saraya doğru
yollandı.

Masalına kahraman olma zamanı gelmişti.

Prensesin odasına geldi.Prenses uykusunun içersinde batık bir gemi gibi gizemliydi.Uykusuyla bütünlenmiş güzelliğine,efsanesinin güzelleştirdiği yüzüne uzun uzun baktı Prens.Çok uzaktan ,çok uzaklardan,tam yüzyıl sonrasından baktı.

Sonra kararını verdi:

Aradan yüzyıl geçse de uyandırmayacaktı onu.

O gün gelse de.

Uyandırdığında bu sevdanın,bu büyünün,bu tılsımın bozulacağını biliyordu çünkü; bir bakış,birkaç söz,bir dokunuş herşeyi bozacaktı.Sevmek suskunluktu, sevmek kesin sessizlikti,sevmek uzaklıktı,sevmek dokunamamak,erişememek, sevişememekti.
Ya da yüzyıldır böyle öğretilmişti sevmek.

Gözlerini açar açmaz ,yüzyıldır gördüğü düşlerin anımsayamadıklarından ve o düşlerin tümünden,sızıya benzer bir duygu olacaktı kalakalmış olan. Biliyordu bu sızı hep olacaktı.Kaldı ki,o düşlerin tümüne eğemen olan ortak motifler,zaman zaman,yani yaşadıkça;yaşamını,ilişkilerini yoklayacaktı elbet. O düşlerin tümü anımsanmak içindi.Sonsuz bir anımsayıştı herşey;anımsayış ve unutuş.Ömrünün bundan sonrası düşlerinde gördüklerini yaşamakla geçecekti.İnsan uzun uykulardan sonra yalvaç bir yalnızlığa uyanıyor.

Aradan yüzyıl geçtikten sonra hiçbir uyanış mutlu olamaz.

Benim için artık çok geç kalmış bir sevgi bu,ben seversem yüzyıl öncesinin sevgisiyle seveceğim,o severse, beni üzerinden yüzyıl geçmiş bir sevgiyle sevecek.Aramızda kaç takvimin uzaklığı duruyor.Bir öpücük,yalnızca bir öpücük bu uzaklığı kapatmaya yeter mi?

Sevgi,
Zehirli bir düşün,büyülü sözcüğü...
Öte yandan sevmek göze almaktı,sonuna dek gitmekti,gidebilmek yürekliliğiydi. Biliyordu prenses uykusundan uyandığında,ya da uyanır uyanmaz onu eskisi kadar sevmeyecekti.Çünkü sevmek sessiz ve tek başına birşeydi.Sevmek yalnızlıktır.Onu eskisi kadar sevemeyeceğinden korkuyordu.Onu uyandırmaktan korkuyordu.
Eskisi kadar sevemeyecekti,belki de hiç sevemeyecekti.Çünkü arada o orman, o karanlık,o geçit vermez,o giz olmayacaktı artık.İşte odasında duruyordu.

Duman inceliğinde bir boşluk dolanıyordu yüreğini.

Arada ne ormanın, ne de yüzyılın karanlığı olmadan onu nasıl sevebilirdi?Bu kadar büyük sorumluluğu yüklenebilirmiydi?Sevmenin zahmetini,birlikte omuzlanacak olan zahmeti yüklenebilirmiydi?

Paylaşmaya,tartışmaya,özveriye,anlayışa gereksinen iki kişilik ilişkiyi
göğüsleyebilir,götürebilirmiydi?
Sevmek imkansızlıktı.

Kendimizde beslediğimiz,kendimizde büyüttüğümüz,kendimizde saklı duran bir şeydir sevmek.O hep bizdedir,bizledir,usul usul biriktiririz onu,içimizde yığılı durur.Ve günün birinde ansızın karşımıza biri çıktığında sanırız ki içimizden boşalıveren bütün bu duyguları o taşımıştır bize.

Sevmek,kendi kendimizi büyülemektir; kendi kendimize yaptığımız büyü.
Oysa yeniden başlayacaktır arayışlar,pişmanlıklar,yanılgılar.Herşey "tamamlanmak" içindir.Çoğu kez ölümün tamamlayıcı ellerine dek aynı umut, aynı arayış,aynı çırpınış ve aynı perişanlıkla sürükleniriz.
Gözümüz arkada kalmıştır.

Ansızın anladı ki uyuyan güzelin kendisini değil,masalını seviyordu Prens.

Masalın bittiği yerde hayat başlar.

Murathan MUNGAN

mavigun41 dedi ki...

Hatırlamak için harcadığımızdan çok daha fazla çabayı unutmak için
harcıyoruz herhalde...

Unutmak...

Çaresizlerin, fırtınalar arasında, bir gün oraya ulaşmanın düşünü
kurdukları o acıklı sığınak. Hayatımıza girenleri ya da girmek için
kapılarımızı zorlayanları silmek aklımızdan, onlar yokmuş gibi davranıp
onlar yokmuş gibi yasamak.

Geçmişi, o geçmişi yasayan parçamızla birlikte çıkarıp atmak içimizden,
atılan her parçayla birlikte içimizde bir boşluk kalacağını bilerek
yapmak bunu.

Ya da yaşanacak bir şeyler vaadenleri bir gün onları da unutmak zorunda
kalacağımızı düşünerek daha bastan unutmaya çalışmak, geçmiş gibi
gelecekten de parçalar ayıklamak.

Geçmişimiz ve geleceğimizle bir kazı yerine çevirmek hayatimizi.

Hiç bir zaman yekpare bir kıta olamayıp birbirine köprülerle bağlı
yüzlerce, binlerce küçük adacıktan oluşan hayatin parçalarını birbirine
iliştiren köprüleri yakmalı miyiz?

Geçmişimizde en çok özlediğimiz mi en çok unutmaya çalıştığımız?

En unutulmaz olan mi unutulmak istenen?

Hatırlamak için harcadığımız çabadan çok daha fazlasını unutmak için
harcıyoruz.

Unutabiliyor musunuz bari? Hayatınıza kazdığınız o çukurların etrafından
dolaşıp geçebiliyor musunuz? Her unutuş bir eksiliş gibi gelmiyor mu
size? Unuturken eksilmiyor musunuz?

Ansızın geliveren bir zarftan çıkan Haydar Ergülen'in, yanına mavi çarpı
atılmış şiirindeki mısralardan haberdar misiniz? :

" Gözlerimizi uzaklıklar değil ki yalnız

göze alamadığımız yakınlıklar da acıtır"

Acıyor mu gözleriniz, göze alamadığınız yakınlıklardan?

Geçmişe ya da geleceğe doğru uzanan kaç köprü yaktınız bugüne dek;
hayatinizin haritasını çizerken kendi ellerinizle, sevgiyle,
gülümseyişle, sevişmeyle denizlerinize kondurduğunuz kaç adanın,
unutuluşun depremleriyle suların derinliğine battığına tanıklık ettiniz?
Kaç adayı batırmak için kaç deprem yarattınız, bir adanın üstünü kapatsın
diye depremlerinizle yükselttiğiniz o dalgalar, o adayla birlikte daha
başka neler yuttu sizden?

Yıllar sonra bütün bu depremleri yarattığınız için affedebilecek misiniz
kendinizi?

Hatırlamak için harcadığımız çabadan çok daha fazlasını unutmak için
harcıyoruz.

Bize zevk verenleri ya da zevk vaadedenleri unutmak, onları aklimizin
haritasından silmek için.

Unutuyoruz, her unutuşta biraz daha eksilerek. En hatırlanacak olanları
unutmak derin sürgün yaraları açıyor içimizde.

Gözlerimiz unutmaktan ve ayrılıktan acıyor.

Geçmiş... Olan herseli biliyor ve unutmak için kıvranarak unutuyorsunuz.

Gelecek... Olacak herseli tahmin ediyor ve kıvranarak unutmaya
uğraşıyorsunuz.
İki ucunu birden yıkıyorsunuz köprünüzün. Nereye gider bu köprüler, kendi
eksilmişliklerimizden başka?

Belki de hatırladıklarımızdan ziyade unuttuklarımızı taşıyoruz şehirden
sedire, "göze alamadığımız bir şehir" yerine her şehirde, yalnız
yatağımıza yattığımızda unuttuklarımıza gidiyoruz. Ve bir şehirde
unuttuklarımızı her şehirde hatırlıyoruz.

Unutmak, yasanmış ve yaşanacak olanları yok etmek, silmek, haritanızı
derin boşluklarla koyu lacivert noktalara boyamak ve eksiltmek
istiyorsunuz. Unuttukça eksiliyorsunuz. Eksiliyorsunuz ama unutabiliyor
musunuz? Gözleriniz acımıyor mu gerçekten? Gözlerinizi bağışlayabildiniz
mi? Peki su şarkiyi dinliyor musunuz?

"Nereye gidersin sevdiğim, yalnızken yatağında?"

mavigun41 dedi ki...

Günaydın BBO AİLESİ...

Bizler nereden doğduk?

Aşktan.

Nasıl yok olur gideriz?

Aşksız.

Kendimizi aşmanın çaresi nedir?

Aşk.

İnsan aşkı bulabilir mi?

Aşk yoluyla.

Uzun zaman ağlatmayan nedir?

Aşk.

Bizi hep ne bağlamalı?

Aşk.



Goethe



iyi sabahlar
iyi çalışmalar..

sevgiyi ve sevmeyi bilen insanların yürekleriyle sevilmeniz dileğiyle..

eylem dedi ki...

Günaydınlar

Ablacım ellerine yüreğine sağlık
güzel dileklerin için teşekkürler

hepimize kolay gelsin...

no name dedi ki...

Herkese Günaydın...
Kahveci güzeline özel GÜNAYDIN

Gece lambası seni seviyorum,
iyi ki varsın...

Kankacım kahvaltı yok mu?

Ablamı beklemeyelim o gelir gelmez antika makinesiyle elleriyle hazırladığı dev gibi 2 fincan kahveyle doldurmuştur midesini...


Kardeşime bakar mısınız...

Önce;
Kadınlar kadınlar ne kadar gevezesiniz...

Sonra;
Yaşamın Mucizesi Kadında Saklıdır!


Helalin var kardeşim...

seval dedi ki...

Günaydin, günaydin... Bugün hâlâ serin ama aydinlik, piril piril günesli buralar, gökyüzü sani huzur ve güzellikler vaad eder gibi masmavi..

Kankacim biz uyurken misil misil sen güzellikleri gönderip günümüzü aydinlatmissin daha geceden, cok sag ol canim. Ben de sana söz verdigim gibi ilk defa bir fincan adacayi ictim bu sabah. Iki tatlandirici ve senin de dedigin gibi biraz limon suyu katip zorla da olsa ictim.. Arkadasima da hazirladim bir fincan, insallah ona da iyi gelir. Vee o adacayini icerken coook uzun yillar önce bademcik ameliyati oldugum hastanedeki görevli hemsire-rahibelerin bana bu cayi soguk soguk zorla icirttiklerini hatirladim! Ne güzel unutmustum oysa o günleri... :)

No Namecim makinemiz antika degil sadece eski ama cok kiymetli canim, elbette ben kahveyi az önce hazirladim, "Bu kahveyi icmeyi arzu eden buyursun!" degil "Bu kahveyi icme firsatini kaciranlara acirim !" diyorum.... :)


Eylemcim kolay gelsin canim, bu sabah gec mi kaldim yoksa hâlâ kahvaltimiz var mi? :)

mavigün dedi ki...

herkese merhabalar..
sözünü tutan kankama
önce teşekkürler..
canım kankam Ada çayını sevmediğin sana anımsattıklarından belli..
Kahve ile geçen onun mis kokusu eşliğinde (hele senin tarihi makinanda)verdiği keyif akla gelince..
Adaçayı nekadar üzülmüştür kendisini sevmediğine..
bari yüzünü buruşturup kendisine belli etmeseydin..
ham sana söyleyim laf aramızda..
sen şu keyfe düşkün damağına aldırma..
sabıkalı miden çok sevecektir çayı..



Ve Eylem kardeş..

senin patron.
kahve
çay
ada çayı
yani sıcak bir şey içmez mi?
uyut şu patronu..
seni aldı araziye mi çıkartı çizdiğin yolları göztermek için anlamadım ki..
neredesin canım kardeşim..

Kaya dedi ki...

Merhabalar

Kolay gelsin

Kahveye hayir politikasi son sürat devam ediyor sitede. Kücükken de annem icme oglum biyiklarin cikar derdi. icmedim yine cikiyo.
ne alakaysa..

Kaya dedi ki...

SMS neden 160 karakter?

SMS gönderirken 160 karaktere sığmakta zorlanıyorsanız bunun suçlusu ile tanışmaya hazırlanın...

Kısa mesaj günümüzde özellikle genç kullanıcıların vazgeçemedikleri bir özellik. Fakat bir de şu 160 karakter sınırı olmasa... Sırf bu yüzden pek çok kullanıcı kısaltmalar kullanmak zorunda kalıyor. Ama neden kısa mesaj 160 karakter ile sınırlı? Niye 150 veya 200 değil de 160? Bunun sebebinin teknik bir zorunluluk ile ilgili olduğunu düşünebilirsiniz. Fakat işin gerçeği, bu 160 karakter sınırının herhangi bir teknik sebebi yok. Bunun tüm suçlusu Friedham Hillebrand adlı bir Alman.

1985 yılında, iletişim araştırmacısı olan Friedham Hillebrand ve bir kaç meslektaşının önemli bir görevi vardı. Görevleri taşınabilir telefonların görüntüleyebilecekleri metin tabanlı mesajlar ile ilgili standartları oluşturmaktı. Hillebrand bir mesajın en fazla kaç karakter içerebileceğine karar vermeliydi. Daktilosunun başına oturdu ve yazmaya başladı. İnsanların bir kısa mesajda yazmaları muhtemel rastgele notlar ve sorular yazarak bütün bir kağıdı doldurdu. Sonra bu notların hepsini okudu. Görünüşe göre 160 karakter her kullanıcı için fazlasıyla yeterli olacaktı ve o günden sonra 160 karakter standart olarak kabul edildi.

eylem dedi ki...

İçmiyor bizim patron ablam sabah bir bardak çayı zor içer :)

Kayacım demek içsende çıkıyor bıyıkların içmesende
buna ben de ablam gibi sesli gülmek istiyorum HE HE :))

Demek bunun için 160 karakterdir
E yanlışı başta yapmışlar daktilo başına bir bayan verselerdi
daha çok olurdu karakter sayısı :))

mavigün dedi ki...

kayacım anneler evlatları söz konusu olduğunda kimbilir ne yaratıcı kandırmaları vardır..
canım sen hep süt iç.
(inek sütü ,aslan değil)

nerden mi bildim
beyaz bıyıklı kaya..

Eylem kardeş.
makinanın başına bir kadını oturtsalardı.
doğru söze ne denir..
HE HE(sesli gülünür)

mavigün dedi ki...

Bana müsaade canlar..
sizlere yetişemezsem herkese şimdiden iyi akşamalar dilerim..

eylem dedi ki...

Güle güle ablacımda nereye kaçıyorsun böyle
Güneşi görünce hiç evde durmuyorsun :))

eylem dedi ki...

şişşştt ses çıkarmayın bakayım
in,cin çekilin kenara ben geldim :)

site sessiz,iş yeri sessiz ruhum daraldı
dışarı güneş içeri karanlık güneş görmüyor üşüyorum

bunlara rağmen pencereden dışarı baktığımda yeni yetişen ayva ağacının çiçek açmış olması bir huzur verdi bana
bu durumda ne oluyor arkadaşlar
"Ayva çiçek açmış yaz mı gelecek
Gönül bu sevdadan vaz mı geçecek"

geçecek mi?
yooo :))

işte böyle
neyse mesai bitimine son dakikaların sayımına geçiyorum
son 22
geri sayım başladı sonra hürgeneral olacağım :)

eylem dedi ki...

İyi akşamlar
kendinize iyi bakın...

Kaya dedi ki...

iyi aksamlar

no name dedi ki...

İyi geceler diliyorum,
kısmetse yarın sabah devam ederiz...

no name dedi ki...

Günaydın,
Güzel bir gün olur inşallah...

eylem dedi ki...

Günaydınlar

Kankacım günaydın
simit, poğaça ne varsa kapta gel hadi
çayı demledim,kahvaltılıklar hazır
Seval ablacım sana özel papatya çayı yaptım kahve içme diye :)
bekliyorum

kolay gelsin...

no name dedi ki...

Tamam kankacım, hemen geliyorum...
Biraz fazla alıyorum,bakarsın başkanım da gelir kardeşimle beraber...

seval dedi ki...

Günaydin, günaydin....

Soguk buralar, sabah cok siddetli yagan yagmur dindi ancak hala kapali, duman rengi, gri gökyüzü... Evet, mavisiz kaldik ama umutsuz degiliz, günesin isiklariyla sicakligi yanlarinda sonsuz maviyle gelecek, bekliyoruz...

Eylemcim cok sag ol canim hazirlayan ellerine saglik ama ne olur papatya cayi olmasin onu kesinlikle icemem, zaten adacayina yeni yeni alismaya calisiyorum, karistirmamak lazim di mi mideyi? :) Gelecek hafta cocuklarim bitirme sinavlarini versinler insallah ben de biraz daha rahatlar daha iyi olurum, bitkiler de bana cay olmaktan kurtulurlar, ben yine bol bol kahve icerim... :)

No Namecim bu peynirli pogacalar nefismis, senin de satin alan ellerine, cömert yüregine saglik!

Güzel bir gün olsun, kolay gelsin...

BAŞKAN dedi ki...

saat : 10:55 itibariyle

hava parçalı bulutluyken,

sinüslerim beynimin heryerinde horon teptirircesine ağrı yaratırken,

herdaim dinlediğim radyomda " pencerenin perdesini aç bana göster yüzünü " çalarken,

dışarıda araçlar vızır vızır geçip, kırmızı ışıkta beklemesini bilmeyip daha sarı yanmadan hadi yürüsene tarzında korna çalanlara uyuz olurken,

yaz gelmiş sinekler ortaya çıkmışken,

herşeye rağmen hayata hergün olduğu gibi UMUTLA bakmaya çalışırken....

sizlere tek diyeceğim GÜNAYDIN DOSTLAR...

Gün : cuma

SAAT : 10:59

Kilom : 250 gr almışım

Boyum : hala aynı

Ayakkabı numaram : değişiklik yok

Saçlarım : canım sıkıldı kazıttım:)

Bugün cuma, namazdan sonra sakal duası okutacağım ve sakallarımı epey uzadıktan sonra beyaza boyatıp milletin rüyasına girip onları kandıracağım:))

aha

balkonuma bir kumru kondu, ne şirin şey ya, bana bakıyor ve kimbilir neler geçiriyor aklından....bakışıyoruz...bakışıyoruz....ve sıkılıp ayakkabımı ona fırlatıyorum....tüh ıskaladım...ayakkabım yoldan geçen birinin kafasına düştü...hiç çaktırmıyorum benim attığımı, nerden geldiğine bakarmışçasına sağa sola bakınıyorum..

derken

uyanıyorum...

hey Allahım ya, masada uyuyakalmışım:))

........................

Dünya harika biryer olmuş, insanlar hayatın tüm refahlığını yaşıyor, herkes birbirine yardım etmek için çabalıyor, artık kimse açlık çekmiyor, cinayet ölüm tarih kitaplarının tozlu raflarına kaldırılmış durumda, birinin derdi tüm dünya insanlarının derdi olarak algılanmaya başlanıp çözümler aranıyor, dünya yemyeşil, nehirler temiz ve şırıl şırıl artık, susuzluk yok,kutuplar eskisi gibi buzla kaplı, küresel ısınma, küresel kriz artık mazide kalmış........


heyt bre ne hayal ama..

bunları görmek tıpkı gözlük takmış bir köstebek görmek kadar hayal...

..............

neyse hayal mahsulü şeyleri bırakıp gerçek dünyaya dönelim..

yaz geldi insanlar cıvıl cıvıl..sokaklar bir o yana bir bu yana amaçsızca gezinenlerle dolu..

ağaçlar çiçek dköüp meyveye döndü..

kuşlar ötüşüyor...

börtü böcek çıktı piyasaya....

daha ne olsyn ya...

hayat tüm hızıyla devam ediyor...

Neşeniz, keyfiniz daim , işleriniz bereketli ve kolay olsun dostlar...

eylem dedi ki...

hoşgeldin başkanım
neşen bol olsun
rüya süperdi :))

Arkadaşlar bugün erken kaçıyorum
kısmetse yarın görüşürüz

no name dedi ki...

başkanım hoşgeldin,
kolaylıklar diliyorum...


Kankacım hayrola yaa, bu saatte?
umarım bi terslik yoktur...

Kaya dedi ki...

Merhabalar
Hayirli Cumalar

mavigün dedi ki...

herkese merhabalar..
başkanım hoşgeldin.
hayaller gerçek olsa keşke..

eylemcim
kankanın dediği gibi canım hayırdır izin almışsın..
inşallah iyilikler içindir..

seval dedi ki...

Canlar, bu haftanin mesai saati benim icin bitmistir, darisi basiniza...

Saglikla, sevgiyle, dostlukla, güzellik ve hoslukla kalin...

Bu sayfalardan da pazar günü annelerimize sevgimizi hatirlama günü oldugunu animsatarak...

Kaya dedi ki...

iyi aksamlar

no name dedi ki...

İyi geceler,
kısmetse sabaha devam ederiz...

no name dedi ki...

Günaydın

Güzel bir gün olur inşallah...

Kaya dedi ki...

Günaydin

Kolay gelsin

Kaya dedi ki...

BBO AİLESİ DİYOR Kİ !!!

“ BAZI DİZİLER YAYINDAN KALDIRILABİLİR AMA YÜREKLERDEN ASLA”

M.Aras

«En Eski ‹Eski   801 – 1000 / 1908   Yeni› En yeni»

.............................................................................................