Sizi unutur muyuz?

Yeni dizi başladı sizi unuttuk sanmayın...

Size sıfır bir sayfa.. Bol muhabbetler... 

Bu arada Papatyam ile ilgili görüşlerinizi bekliyoruz.

1.005 yorum:

1 – 200 / 1005   Yeni›   En yeni»
Adsız dedi ki...

BBO AİLESİ DİYOR Kİ !!!

“ BAZI DİZİLER YAYINDAN KALDIRILABİLİR AMA YÜREKLERDEN ASLA”

Adsız dedi ki...

Yeni sayfa icin tesekkür ederiz
Arada da olsa unutulmadigimizi hatirlatmaniz, güzel jest..

Papatyam dizisi de begenerek takip ettigimiz bir dizi
Basarilarinizin devamini dileriz

Adsız dedi ki...

Herkese iyi aksamlar.

Sevgili Murat Bey,

"Papatyam" bizim yeni dizimiz oldu.. Cok begenerek, her bölümüyle daha cok severek izledigimizi kendi sitesinde bildirdigimiz icin burada ayrica bahsetme ihtiyacini duymadik. Cok güzel gidiyor, insallah böyle devam eder..

Herkese iyi geceler...

Adsız dedi ki...

kusuruma bakmayın bir süredir yoktum.ama çerezler güzel olmuş elinize ve yüreğinize sağlık

no name dedi ki...

Yeni bir sayfa, yeni bir hafta...

Güzelliklerle dolu bir gün dileğiyle

...GÜNAYDIN...

eylem dedi ki...

günaydınlar

yeni sayfa için teşekkürler
güzel bir hafta başı olsun

hepimize kolay gelsin...

çayı demliyorum,kahvaltıya bekliyorum

no name dedi ki...

Günaydın kankacım...
ne var kahvaltıda, bişi lazım mı gelirken getireyim...
Taze Maydanoz var mı...

Adsız dedi ki...

Günaydin No Namecim, dileklerine ben de candan katiliyorum...

Günaydin Eylemcim, güzel yüreklim hemen geliyoruz...

Bu sabah bembeyaz bir günaydin Almanya´dan herkese...

Kar manzarasi sahane, heryer tertemiz, bembeyaz ve aydinlik...

Gerci bu havada yolculuk biraz tedirginlik getirse de kazasiz belasiz vardiginda Tanriya sükretmek icin bir neden daha iste! :)

Kolay gelsin, güzel bir gün olsun hepimize..

Adsız dedi ki...

günaydın dostlar

günaydın dünya

günaydın Küçük Yeşil Marslılar

günaydın......

Cumartesi akşamı kar tipi fırtına, pazartesi sabahı yazdan kalma bir hava....dünya iyice şaşırdı, pardon insanoğlu dünyayı iyice şaşırttı...bu gidiş acayip bir gidiş, Allah sonumuzu hayır etsin...


Naslız bu sabah dostlar ?

......

Murat abicim yeni dizimiz hiç güzel değil, derhal yayından kaldırılmalı:))))) hehehe ne diyorum ben ya...

Adsız dedi ki...

Usul usul yagmaya devam ediyor kar, gözlerimi alamiyorum..

Irili ufakli milyonlarca zerrecik insan kulaginin duyamadigi ilahi bir melodiyle dans eder gibi sanki...

Gözlerimi alamiyorum, insani büyüleyen bir cekiciligi var...

Adsız dedi ki...

bu sabah burayada yağdı kar

tekrar bahar havasından kışa geçtik

Seval abla ben çok acıktım
var mı hazırda yiyecek birşeylerin
gelsem olur mu? :)

Adsız dedi ki...

Gel ablam, kar yollari kapamadiysa hemen gel.. Buluruz elbet yiyecek bir seyler gönüller hos olsun...

Adsız dedi ki...

Herkese Merhabalar..


bazı yerler yağmurlu..
bazı yerler kar yağışlı..

Sevgili kankacım demek Almanya bembeyaz...
kar yağışı melodi gibi geldiği ise işte sana ben bir şarkı yolluyorum..
al kahveni eline bak karşıdaki pencerenden gözüken meşe ağıcı da örtülmüştür kardan..
bir yudum kahve bir yudum melodi..
için ısnırken yüreğinde ısınsın..

zerrin özer den

Kar tanesi..
Gökten oynaya oynaya yağar kar tanesi
Düşer sessiz sessiz döne döne kar tanesi
Havalar çok ayaz çok ayaz çok ayaz üşüyorum

Dön gel dön gel artık dön gel dön gel artık
Seni seviyorum istiyorum özlüyorum

Gökten damlaya damlaya yağar damlacıklar
Düşer tane tane döne döne damlacıklar
Her taraf çal çamur çal çamur çal çamur
Yağıyor sel yağmur sel yağmur sel yağmur
Üşüyorum...

Dön gel dön gel artık dön
Gel artık dön gel artık
Seni seviyorum istiyorum özlüyorum


dinliyoruz..

http://www.youtube.com/watch?v=jrkgZecyW18

Adsız dedi ki...

Sarki icin cok tesekkür ederim Kankacim, canim hic calismak istemiyor sabahtan beri kendimi zorluyorum, tembelligim disaridaki havayla katmerlenmisti, yani havama tam uydu... :)

Adsız dedi ki...

Ellerine sağlık Seval ablam

merhaba mavigün ablacım
hoşgeldin

Adsız dedi ki...

O zamaan senin bu gün havana uysun
ve senden gurbetten karlarından kardeşlerine
karlı şarkılar söyleyelim..

Bak bu Eylem'e gitsin..

seval ablasınla yapılan tüm sabah kahvaltılarında..
ablasına hiç iş bırakmayan
her sabah çayı demleyip kankasını seval ablasını çağıran çalışkan güzel ,delikanlı,tatlı cadı kardeşimize..

seval ablasından...


Musa Eroglu-
Yine Karlar Yagdi Gonul Dağima


yine karlar yağdı gönül dağıma
kime ne söyleyim kime ne deyim
yaz ayında gazel gazel düştü bağıma
kime ne söyleyim kime ne deyim

gürledi bulutlar, yağmadı yağmur
gözlerim yaşlı da, yollarım çamur
yare gidem dedim dedim yetmiyor ömür
kime ne söyleyim kime ne deyim

ipek mehmet yandı aşkın narına
göz göze gelmedik nazlı yarınan
bunca ömrüm geçti geçti ahu zarınan
kime ne söyleyim kime ne deyim


dinliyoruz..

http://www.youtube.com/watch?v=I5_kKLbX3G4

Adsız dedi ki...

bu da seval ablasından...

Diğer kahvaltı sohbeti kardeşine..
her zaman koşturmaktan çalışmaktan sabah çay hazırlamaktan bıkmayan..

no name kardeşin'e

O BBO adasında Baharı özlese bile daha çok var..

biliyoruz ki bu kışları görmemiz gerekiyor..

baharın taze kokusunu çekerken mutluluğu anlamak için..

işte gurbetteki karlı havadan.
senin için ''Bu günün Tembel Ablası'' seçilen seval ablandan geliyor sana

Cem Adrian

Kar..

bu mevsim gelip geçici
bu yağan kar.. yağan kar..
biliyorum ki gelecek yine ilkbahar... ilkbahar...
açacak binbir renk bir çiçek
gökyüzü ve beyaz bulutlar geçecek üstümden
saçlarımda esecek ılık rüzgarlar
ama sen... sen kalacak! kalacaksın içimde..
ama sen.. sen açacak! açacaksın içimde hep !

la lala lala lala laaaa
la lala lala la laaaaaa

işte bu şarkıyla geldim
la lala lala lala, la lala lala lala
sevdim yalnızca çok sevdim

la lala lala lala
la lala lala lala

dağlarda duman,
göklerde bulut,
yerlerde çimenlerle sana koşacağım!

la lala lala lala laaaaaaaa
la lala lala lalaaaaaaa


dinliyoruz.
.http://www.youtube.com/watch?v=Mha6W4oCMns

Adsız dedi ki...

Şİmdi başkanımızı seval ablanız unuturmu..
Sabahları gazete haberleriyle bizi kendine getiren..

Başkan gurbetteki karlardan sana da bir kar topu geliyor...
seval ablandan

Kar...
Karlı bir aksamdı Ankara da
Son kez elele yürümüştük
Bitmesin istediğim yola kısacık beraberliğimizin bütün anılarını sığdırmıştık...
Yazarsın bana demiştin bende yazarım sana sık sık,
Ağlıyordum,
Sen görmeyesin diye kaldırmıyordum başımı
Elimi daha sıkı tuttun
Anlıyordum
Bu ayrılığa dayanmıyordu kalbim...
Öğrettiğim çiçek adlarını unutma dedin,
Kelebekleri kitap arasında kurutma,
Sık sık fotoğraf çektir yolla bana,
Kitaplarım sana emanet, incitme kimseyi, kin büyütme kalbinde beni bekle...
Yol bitti gidiyordun artık,
Gittin!
Sokakta gördüklerimi filmdeki aktörleri sen sandım bir süre,
Kin büyütmedim kalbimde söz vermiştim sana diye,
Kitaplarını okudum kelebeklere dokunmadım,
Öğrendiğim çicek adlarına yenilerini ekledim,
En çok fesleğeni, çoban heybesini, aksam sefasını sevdim.
Seni beklerken çok sey öğrendim,
Yolunu gözlediğim, sevdiğim ilk adam
Nasılsa bulacaktır seni diye her görüşümde aynı güçle seslendim;

Uçak babama selam söyle,

Beni kötü rüyalarımdan uyandıran, sevdiğim ilk adam bir bilsen!
Seni nasıl özledim.
Kar yağıyor şimdi otuz yaşım bitti.

Kitapların bende, kelebekler gibi kar taneleri,
Kendi yolumda yürürken hiç unutmadım o cümleyi;
Selamını aldım babacığım
Kin büyütmedim kalbimde,
Küçük kızının gözleri;
Hala senin çiceklerinde.
Uçak!
Babama selam söyle....

İclal Aydın

dinliyoruz..

http://www.youtube.com/watch?v=FNEUacV9qac&feature=related

Adsız dedi ki...

Şu anda belki oda bir pencereden yağan kar yağışını seyrediyor..

tıpkı seval ablası gibi..

ama onun çoook çalışması gerekiyor çoook..

seval ablasından kaya için..

bendeniz
söylüyor
güvendiğim dağlara kar yağdı

mutluydum huzurluydum
nasıl kıydın, anlat bana
bir an mıydı, anlat bana
kimim vardı senden başka

güvendiğim dağlara kar yağdı
hiç ummadığım yerden yara aldım
haykırdım yalvardım duyulmadı
aşkımda kimin gözü vardı...


dinliyoruz

http://www.youtube.com/watch?v=68cwIcPniB0

Adsız dedi ki...

kankacım senin istedin kartopu DJ ,stediklerini kardeşlerinin için çaldı.. çaldıkları bunlar

ben bu kartopu DJ sinden
kendime bir şarkı istesem izninle...

senin kar yağışlı Almanya nın
karlı manzarısına karşı içtiğin kahvede..bir şeker olmak için..

maksat paylaşmak değil mi?
bir kahve içimilk zaman bile olsa..


Şu Dağlarda Kar Olsaydım

Şu Dağlarda Kar Olsaydım Olsaydım
Bir Asi Rüzgar Olsaydım Olsaydım
Arar Bulur Muydun Beni Beni
Sahipsiz Mezar Olsaydım Olsaydım

Şu Yangında Har Olsaydım Olsaydım
Ağlayıp Bizar Olsaydım Olsaydım
Belki Yaslanırdın Bana Bana
Mahpusta Duvar Olsaydım Olsaydım

Şu Bozkırda Han Olsaydım Olsaydım
Yıkık Perişan Olsaydım Olsaydım
Yine Sever Miydin Beni Beni
Simsiyah Duman Olsaydım Olsaydım

Şu Yarada Kan Olsaydım Olsaydım
Dökülüp Ziyan Olsaydım Olsaydım
Bu Dünyada Yerim Yokmuş Yokmuş
Keşke Bir Yalan Olsaydım Olsaydım
Yusuf Hayaloğlu

dinliyoruz..


http://www.youtube.com/watch?v=LWji5YSFavM&feature=related

Adsız dedi ki...

Ya Kankacigim benim, bu ne güzellik böyle Allah askina?

Cok cok sag ol arkadasim, yüregine saglik!

Adsız dedi ki...

iki güzel ablamada çok teşekkürler
ellerinize,yüreğinize sağlık

no name dedi ki...

Çok yaşayın siz, çook...

Yüreğinize sağlık...

Adsız dedi ki...

Bizlere yeni bir sayfa açılırken Murat Bey bir ricada bulunmuş..
PAPATYAM DİZİSİ ile iglili fikirlerimizi yazmamız için..

Aslında hepimiz Papatyam dizisinin resmi sitesinde fikirlerimiz yazmıştık..

BBO sitesinde yorum yapmak gerekirse..

Murat Bey..

Sevmek kolaydır...
Yeniden sevmektir zor olan..

Çünkü ilk sevdiğimizde herşey kendiliğinden olur..
ne başınıza geleceği biliriz..
ne ne kadar seveceğimizi
Ne nekadar süreceğini..
terk etmeği de terk edilmeği de
ilk sevdiğimizden öğreniriz..
masumdur ilk sevdiğimiz herşey..
cünkü biz masumsunuzdur..
birde tüm sevgilerin
anne sevgisi gibi karşılıksız
anne sevgisi gibi daima bizle birlikte olacağını sanırız.


Bu yüzden

Sevmek kolaydır aslında.
Zor olan Yeniden sevmektir ..


İŞte biz BBO ile tanışınca
böyle sevdik..
Biliyoruz Giden gitti..
Bir süre gelecek diye ümitlendik.
bekledik bekledik..
sonra hayat devam ediyor dedik ama
koyamadık hiç bir diziyi onun yerine..

bu yüzden Murat Bey..
sizin de
“ BAZI DİZİLER YAYINDAN KALDIRILABİLİR AMA YÜREKLERDEN ASLA”dediğiniz gibi
unutmadık...unutamadık...

sadece artık kabullendik ve yeniden sevmek için çabalamaya başladık..

Sevmek kolaydır aslında.
Zor olan Yeniden sevmektir ..


şimdi Sizin kaleminizden sokakta,komşumuzda rastlayacağımız sahici karekterleri anlatığınız bu PAPATYAM dizisine içimiz ısındı..
yeniden severmiyiz bilmiyoruz ama içimiz de güzel bir heyecan var..
Her hafta daha da güzelleşerek bizlere konuk olması hoşumuza gidiyor..

Sanki yeniden sevmeğe başladık..

tüm yeniden sevmeğe başlayanların gibi..

biraz korkak..
biraz güvensiz..
biraz temkinli..
biraz takıntılı..
çok mantıklı....

Bizi böyle kabul edeceksiniz...
yok bir çaresi..
yaralı kalblerini saran bir seyirciniz var...
Papatyam bize ilaç olur mu?
zaman gösterecek...
her şeyin ilacı zaman değil mi?

Sevmek kolaydır aslında.
Zor olan Yeniden sevmektir ..

Ve son söz aslında sizin ilk sözün Murat bey
“ BAZI DİZİLER YAYINDAN KALDIRILABİLİR AMA YÜREKLERDEN ASLA”


Papatyam dizisinin başarılı olması ve yayın hayatının uzun sürmesi Tüm bbo ailesi gibi benim de dileğimdir..

Papatyam dizisi için eleştirlerimi yada övgülerimi de tüm içtenliğimle sitesinde yapacağım...
(burda yapıp kendi Fanlarına haksızlık etmemek için)

Adsız dedi ki...

canlar hep beraber yaşayalım..
tek yaşamak sıkıcı....

kankam ..
her şey hayatımızı kolaylaştırmak için
gül papatyam ...
sanat ve dostluk ile..

Adsız dedi ki...

mavigün ablacım ne güzel yazmışsın hepimizin yüreğinden geçenleri...

"...Sevmek kolaydır aslında.
Zor olan Yeniden sevmektir..."

Dediğin gibi , Papatyam hepimizin içinde yeni umutlar,kıpırtılar oluşturdu...

Adsız dedi ki...

hepinize iyi akşamlar
kendinize ve sevdiklerinize iyi bakın...

Adsız dedi ki...

Ben de birazdan cikiyor, evime dogru yola koyuluyorum canlar, herkese iyi aksamlar, iyi dinlenmeler, gülümsemeler dileyerek...

saglicakla...

no name dedi ki...

Bugün de bitti...
Kısmetse yarın görüşmek umuduyla,
Herkese iyi akşamlar diliyorum...

Adsız dedi ki...

ne güzel yazmışsın.ben kendi adıma bbo yu sevdim papaıyam falan zor yani.belki güzeldir.ama bbo gibi tad vermez bana.

Adsız dedi ki...

iyi aksamlar

artik bu hafta aksamdan aksama görüsecek gibiyiz

Ablalarim tesekkürler, süpersiniz

Adsız dedi ki...

günaydınlar

güzel bir gün geçirebilmek dileğiyle
hepimize kolay gelsin...

Adsız dedi ki...

Günaydin Eylemcim, yine erkencisin bugün ben de daha erken geldim, e, geldik madem,cayi sende mi iciyoruz, yoksa bir iki simit alip Kankan´a mi baskin yapiyoruz? :)

Günaydin arkadaslar, kolay gelsin, güzel bir gün olsun hepimize...

Adsız dedi ki...

günaydın ablacığım

bence kankama baskın yapalım uzun zamandır kahvaltı hazırlamıyor bize
hem sıcaktır oralar ısınırız azıcık :)

no name dedi ki...

hava güzel olunca-yani bahar gibi-
insanın içi kıpır kıpır oluyor, mübarek güneş te bir ısıtıyor... her taraflar yemyeşil, gök mavi deniz turkuaz... haliyle geç kalmış bir
Günaydın oldu...

...GÜNAYDIN...

Ooo Kahvaltıya misafirlerim varmış...
Kapıda mı kaldınız?
Aşkolsun bi telefon açıp haber verseydiniz...
Hoşgeldiniz hoşgeldiniz...

Adsız dedi ki...

kankacım biz burda kar yağıyor diyoruz sen bahar havası diyorsun :)
hadi onu geçtik
geçen gün sen değil miydin habere gerek mi var çıkın gelin diye
şimdide haber verseydiniz diyorsun
cık cık cık...:)
değil mi seval ablacım

neyse hoşbulduk hadi ne yiyoruz acıktım

no name dedi ki...

Kankacım habere gerek yok tabi ki,
kapıda kaldığınız için dedim, haberim olsaydı hazırlık yapardım...

şimdiii...
madem ki habersiz geldiniz o zaman umduğunuzla değil bulduğunuzla yetinme durumundasınız...
çay, simit, eski kaşar...
buyrun efendim,
afiyet olsun...

Adsız dedi ki...

cocuklar cocuklar, tamam uzatmayin... :)

(Eylemcim ben de kiskanmadim degil hani No Namenin anlattigi o bahar havasini, özlemisiz iste, kendi kendime yutkundum ve sustum! Eh, biz sansimiza küselim canim, kaldiysak kuzeyin soguk köselerinde kabahat kimin? Onun mu? Gerci böyle de ballandira ballandira anlatilmaz degil mi? ooof... offf...kader utansin!)

Elbette birbirimize gelmek icin davetiye-teklife gerek yok No Namecim, elbette ne varsa onu paylasiriz, sen merak etme de hadi caylarimizi tazele...

Zaten biz, birazdan yine o soguk hatta ayaz, karanlik, trafigin bile akmadigi, insanlarin birbirinin bogazina atlamak icin firsat kolladigi, suratsiz patronlarin bizden bekledigi yorucu islerimizin basina dönmek zorundayiz! Hic degilse icimiz isinsin giderayak... Sonra sen o bahar havasinin, masmavi gökyüzünün, turkuvaz renkli denizin karsisinda huzur veren sessizligin tadini cikarmaya devam edersin... :(

Adsız dedi ki...

herkese merhabalar..

körfezde ise sıcak olmayan bir güneşli hava var..

biz aydınlıüından faydalanıyoruz.

herkese havası nasıl olursa olsun BBO un havası güzel olsun...

unutmayın bu gün salı
BBO fm maviligünler 95.5
başlıyor..

Adsız dedi ki...

Aman ver radyolara reklamı
95.5 maviligünlermiş..
beh beh...
Tabiii bütün Radyo değil koskoca BBO adasını ele geçirmiş..

Murat abi verdi bize ufacık bir
oda yap burdan yap yayını diyor..
oda manzaralı olsa aşağıda ki benim asistanı görüp çay markalarını toplayıp toplamadığını soracam..

aman bu günde yasakladın radyo programımı sen ya
olmuyor murat abi ama olmuyor..
benim reytingimle oynuyorsun murat abi bu habersiz yayın değişikliği ile..

Benimde bir karizmam var yaniii
bu handa yanii..
Çaycı yıldırımçakar derlerdi en iyi çay diye beni gösterirlerdi....
de başka bir şey demezleri..
şimdi..
karizma yerlerde ooof murat abi ya ooof..
bak bırakacam bakalım ne yapacaksın o zaman..

neyse bu günde yayın yok o zaman ben kendim çalarım çay ocağımda kendim oynarım..

nane nane nane
bunlar bahane bak duy
murat abii..
kariyerimle oynuyorsun..

http://www.youtube.com/watch?v=XaNYMyKDvL4&feature=related

Adsız dedi ki...

eyvah unutmusuz, bugün sali! Neyse ki ucuz atlattik anlasilan, galiba Murat abi bize acimis olmali, yoksa kâbus basliyordu az daha.. :)

no name dedi ki...

Yırttık, yırttık...

Adsız dedi ki...

ohh iyi kurtulmuşuz :))

Adsız dedi ki...

Demek reytingler sizin yüzünüzden
yerlerde ekmek düşmanları sizi..
sizi fanatik BBO cular mavi renkciler sizi..

siz allah bilir Murat abiye mektup mail filanda yollamışsınızdır..
emek düşmanları..

bakın duruuuun daha bitmediiiii
murat abi bana başka bir gün yayın verir daha olmadı giderim papatyam radyosu varmış belki orda yayın yaptırı değil miiiii murat abiiii emek düşmanları sizi sizi.
reyingleri mi sizler aldınız..
sizi maviciler sizi

aah murat abim izin vermiyor ki,
o adaya bir git mavinin başına yıldırım düşür.. ...

bana derler yıldırımçakar..
durumu çakar..

Adsız dedi ki...

Mavili günlerde ne program yapmış yine müthişti
ellerine sağlık bbo fm mavili günler

çay ikram edeyim sizlere
beş dakika mola verin işlerinize :)

Adsız dedi ki...

Sag ol Eylemcim, iyi düsünmüssün, cayi da bir sen demliyorsun bir de ben! Oooh be ne iyi gider simdi, sicak sicak... :)

Adsız dedi ki...

buyur
kankacım canım gül papatyam

canım simit çekmiş..
a zaman işte simit ..

http://img2.blogcu.com/images/h/u/s/hussoloji/cay_simit.jpg

afiyet olsun

Adsız dedi ki...

Sag ol canim benim, cayi - simiti güzellestiren birlikte paylasiyor olmak...

O bilmemnecakar duymasin ama ada´da yaptigin müthis bir program olmus, ellerine yüregine binlerce saglik... :)

Adsız dedi ki...

Çoban ve yazar..
Hikayemizin kahramanı yazar, bir gün şehrin gürültüsünden sıkılıarak ve eserini tamamlamak için bir dağ köyüne yerleşmeye karar verir. Fakat gittiği köyün çobanı her gün sabahın erken vaktinde yazarın evinin önünden koyunlarıyla geçer. Yazar, bu yüzden sabah erkenden uyanır ve rahatsız olur.
yine bir gün köyün çobanı sabah erkenden evin geçerken yazar uyanarak çobanın yanına gider ve çobana:

-Beni her gün bu saatte uyandırdığın için sana teşekkür ederim. Her gün bu saatte uyanmak istiyorum fakat, uyanamıyorum sen ve koyunların beni erkenden uyandırıyorsun bunun için evin önündeki kutuya sana para bırakacağım. Her gün beni uyandırdıktan sonra paranı alırsın der.
Çoban, bu işten bişey anlamaz ve ertesi gün yazarın evinin önünden geçer ve kutuya bakar. Kutunun içinde para olduğunu gören çoban, sevinerek ve daha da çok gürültü çıkartarak yoluna devam eder.
Bir gün sonra yine çoban evin önündeki kutuya doğru gider ve kutunun içindeki paranın azaldığını görür ve kendi kendine:

-Para dünküne göre daha az, ama olsun yine de bu işten para kazanıyorum der.
Günler geçtikçe kutudaki para biraz daha azalır ve gün gelir çoban artık kutuda para bulamaz olur.En sonunda çoban:
-Ne cimri yazarmış artık para da bırakmıyor bana, bende kendini uyandırıyordum bir daha senin evinin önünden geçmem seni de uyandırmam der.
Yazar böylece bidaha rahatsız edilemeden eserini tamamlamış olur.
Yazarın kıvrak zekası üstün gelir.
Burada sorunların ilk akla geldiği şekilde değil de bambaşka yollarla da çözülebildiğini görüyoruz.

Adsız dedi ki...

HE ..HE..
bakalım adanın üstünde kötü bulutlar vardı..
yağmur yağdı yağacak..
şimşekler yıldırımlar çakacak gibi..

maviligünler için..

canım kankacım çok teşekürler..

''mühtiş ''olan sizin yürekleriniz..


bana sorsalar

Bin sene de okusam ne biliyorsun diye sorduklarında ?
HADDİMİ BİLİRİM derim....

önemli olan senin dediğin gibi
sevgiyle ....
hayatı paylaşmak..
hayatı kolaylaştırmak..

Adsız dedi ki...

Ömür Dediğin

Ömür dediğin bir aralıkta kaçan hevesler gibi.
masalın bitttiği yerden başlayan
özlü bir ana fikir gibi
Kimse yok....
Çiğlığının sessiz kalması gibi.
Bozgun savaşçıların kirleri gibi
yüzlerinde ve devrilesi bir şafağa güneşleri koşmak gibi.
Usul usul oturup köşesinde ızdırapsız ölümleri dilemek gibi.
Bir nefes muhabbete bir aldanmış hikaye gibi.
Ömür dediğin, yanık sıgaranın ucundan kaçan son dem nikotin gibi
ya da şişenin dibindeki bir damla alkol gibi.
Ömür dediğin ani refleksle gözlerin kırpman gibi.
Yarın sabaha kelimenin bitmesi gibi
susman gibi koşman gibi..
Ömür dediğin hareket gibi
zıplaya zıplaya tepine tepine.
İhtiyacın varken vereceğin borç gibi.....
miraç akyüz



işte bir salı günü de bitmek üzere..

ENGİNDE YAVAŞ YAVAŞ

enginde yavaş yavaş, günün minesi soldu,
derdim bana arkadaş, bugün de akşam oldu.
gölgeler indi suya, kuşlar vardı uykuya,
gurbeti duya duya bugün de akşam oldu.
su uyur fısıldaşır, gider yare ulaşır,
yolcu yolda yaraşır, bugün de akşam oldu.

http://www.youtube.com/watch?v=REQ28nGz-Bo&NR=1

iyi akşamlar..
iyi geceler..
sevdiklerinizle...
sizi sevenlerle
ömrümüz izin verirse tekrar birlikte olmak uzere...
sevgiyle kalın

Adsız dedi ki...

Güle güle Kankacim, sevgiyle her gelisin,giderken de sevgiyle git... ve yine gel...

Birazdan benim de gidis vaktim, sevgiyle kalin, huzurla, mutlulukla...

Bu aksam gülümsemek icin Papatyam´i izlemeyi unutmayin, hayatinizdan gülümsemeler eksik olmasin!

Adsız dedi ki...

güzel bir hikayecikti
ellerinize yüreğinize sağlık

benden de iyi akşamlar
sevgi,umut ve sağlıkla
kendinize ve sevdiklerinize iyi bakın...

no name dedi ki...

ben de tası tarağı topladım, kısmetse yarın sabah kahvaltıda buluşuruz...

kahvaltı kimde mi?

bende...

Herkese iyi akşamlar...

Adsız dedi ki...

güneşimi kaybettim gözlerini görmem gerek
yaşamaya dönmek için hasretini silmem gerek

Adsız dedi ki...

Sanatçımız Gazanfer Özcan'ı kaybettik..

Allah rahmet eylesin.
yakınlarına da sabır diliyorum..

Adsız dedi ki...

Günaydın

Gazanfer Özcan'a Allah'tan rahmet diliyoruz
sevenlerinin başı sağolsun

hepimize kolay gelsin

Adsız dedi ki...

Kahvaltı kankamdaymış
gidip bir kahvaltı yapalım o zaman
dün çay ve simitle geçiştirmişti :)

Başkanım ve Kaya dün yok yazıldınız
bugün burada olursunuz inşallah

no name dedi ki...

Üzgünüz...
Gazanfer Özcan'ı kaybettik...
Allah rahmet eylesin ve sevenlerinin başı sağolsun...

Hayat devam ediyor, o halde güzel bir gün geçirme dileğiyle,
......GÜNAYDIN....

Kahvaltı hazır...

Adsız dedi ki...

Günaydin canlar, buz gibi soguga ragmen özledigimiz masmavi gökyüzünde piril piril bir günesle aydinlik bir günde hepimize günaydin...

Insallah cok mutlu anlar yasamis, cok sevmis-sevilmistir.. Sanatci kisiligi ile büyük kücük herkes tarafindan sevildiginden hic süphe yok, unutulmayacagi gibi..
Allah rahmet eylesin..

no name dedi ki...

Gece vakti arkadaşın arabasıyla yolda giderken birden farlar sönüyor, yolun sağında müsait bir yere çekip arızanın ne olduğuna bakmaya çalışırken arkadaştan gelen cevap yeterince gergin olan beni iyice geriyor.
"Arabanın Ocak ayı vergisini yatırmadım, onun için kesmiş olabilirler mi ışıklarımı?"

alıntı

Adsız dedi ki...

Merhabalar

Mekani cennet olsun. Dün aksam haberi okudugumda cidden cok üzüldüm

Su anda okuldayim, yemek arasi verdik.
100 milyon eurosu olan varsa, 4 yila varmadan bu parayi cikardigi gibi, 5. yilda da 28 milyon eoruluk bi net kar yaptiracak bir sirket kurabiliyorum :))

Parasi olanlar siraya girsin

Oyun moyun dediler, kafamin etini yediler. Bitse de kurtulsam..

Adsız dedi ki...

herkese merhabalar..

Adsız dedi ki...

merhabalar
kolay gelsin Kaya :)

ve bana müsade
güzel bir akşam sizlerin olsun
kendinize ve sevdiklerinize iyi bakın...

no name dedi ki...

Parası olan yatırımcı arkadaşlar...
Şirket mirket uğraşmayın, riske girmeyin. siz paranızı bana yatırın ben size yılda 6 milyon net faiz veririm...
Kaya'ya kanmayın, paranızı sokağa atmayın...
Burada devlet güvencesi var...
Gelsin paralar...




Bu arada herkese iyi akşamlar diliyorum...

Adsız dedi ki...

Duşen düşte hangi ayriligima susacaktim? . . .

Mavi bir yalnizliksin bende..Denizden rica ederek aldigim bir emanet yuregimin sakli koyunda..Susmak istemesem de susuyorum ve kiziyorum zorunlu uzakliklara..Bir yanlislik olmasin, elbette baristim askin yabanci, huysuz ve uzak diliyle..Ama yine de agir geliyor bazen palamari cozmek ve acilmak kiyisiz limanlara..insaniz sonucta, an geliyor ozluyoruz konaklamayi, kalmayi, “kal” denmesini..Kim istemez yorgunlugunun sicacik ellerle temizlenmesini?..istemem deme, yuzunden aktigim gun sana degdi duslerim, yuzumde resimlenmedin, deme.

erimemek adina butun seker biriktirmelerim,

siz bilmezsiniz, ben bilerim acilari,

kanatmadan..

....

Aglara takilan aglamalarim kadar genc kaldim vedalarda..Balikci motorlarina sakladim huysuz bekleyislerimi..sabah ezanlarinda sabahladim ve tazeledim umutlu dualarimi..Kimseler gormedi birikmisligimi..Dilinden dusmeyen turkulerde agladim, anlamini cozemedigim kelimelerin agit yakan seslerinde..Bilir misin, sarkilar her dilde anlasilir, her dilde aynidir sevmeler..

...

Aglamak istiyorum ama sıkısıp kaliyor goz yaslarim derinlerimde..Benimle hep ugrasan hayati sevdim ve bu yuzden sevginin aci tarafinda yikiliyorum bazen.. ozlemlerimin hep uzakta olmasi buyuttu belki de yuregi ama artik buyumekten de yoruldum..ozne olmayi bekledigim cumlelerin yukleminde sıkısıp kalmak terletti belki de..

...



Canim sıkılıyor ve canimin bir posa haline getirilmesi kimsenin umurunda degil. Zaman zaman kapima ugrayan gitmek arzusu yine zile basti, acip acmamak konusunda kararsizim..Ne istedigimi sorsan, gitmekten yana oldugumu belki de en saf haliyle sana itiraf edebilirim..Nereye mi? Kendime gitmek istiyorum... Duslerime, dokunmak istediklerime, koynunda kalmak istedigime, huzura...Beni benden alan sende dinlendirebilir misin? Bak ne diyor Oguzhan Akay, “ sen buyuk bir aska layiksin cocuk / benimse gidecek yerim yok kendimden baska” Beni elimden tutup kendime getirir misin? Mavi yalnizligim, benden yana duser misin?



seni sevmelerin portakal duragindayim,

soydum duslerimi

ciplak sensizligim carpti aynaya

kapattim ellerimle yuzumu,

acitmadim

Nerede yuzum guluyorsa biraz da oraliyim..Terminaline girdigim her sehirde bir bakis biraktim sulanmak uzere..Yine de bilmiyorum nereye ait oldugumu, aitlik diye bir sey var mi yalnizligim?Deli kanli umudumun tahliyesi icin bir imza da sen verir misin? “belki degil mutlak umudu paylasirdik” diyor Dus Sokagi Sakinleri, umudumu beklerken duvara benimle centik atar misin? Mavi yalnizligim, umudumu paylasir misin?

Ne cok susuyoruz, ne cok ama..oysa kelimelerimiz var dolu dizgin, gozlerimizde yazilan hikayeler var, kosarak gelip de bize sarilan imgelerimiz var, guluslere bagislayan lirik sarhoslugumuz var, islak opuslerle kutsadigimiz siirler var...Ne cok susuyoruz, ne cok kalabaligiz ama..Neyi ozluyorum, neyi ariyorum diye dusunurken, sessizce yanasiyor yanima birisi, basimi salliyorum gecerken kelimelerinin icinden: “....sonra gelip gecen her sabahla oyle susadim ki yuzune yoklugunda...yuzunu ozledim, yuzunu...anlasana...” Derin bir yanit birakiyor suskunlugumda, yuzunu ararken beyhude bir ozlemin icinde. “ insan sevince birdenbire agliyor”, diyor, insan sevince birdenbire susuyor belki..Birdenbire susturuluyor belki de..Mavi yalnizligim, yuzunu ozledim, yuzunu, anlasana..



Sarkilar geciyor yuregimden, usul usul, uslanmadan, dalgalanarak kimi yerde. Uzaklari getiriyor, eritiyor, dinlendiriyor, en azindan bir sure..En azindan sarkilar var mavi yalnizligim, en azindan yalniz degilim notalarin icinde..



soyledigim butun sarkilar sarhos

yalpaliyor notalar dilimde

siseleri ben degil,

cocuklar devirdi ve kacti

yalanlarim ergenlik caginda, bakire..


Yalnizlik aslinda en kalabalik anlarimiz degil mi zaten..duslerimizin kulac attigi zamanlar, kuslarin gogsumuzde uctugu, denizin bedenimizde kopurdugu, vedalarin elini uzatamadigi zamanlar degil mi? istedigin yere gidebilirsin, istedigin kadar uzakta durabilirsin, istedigin kadar susabilir ve istedigin koyda kalabilirsin..Beni merak etme, sarkilarim ve gulumseyen yalnizligim var..Deli eden yansimalarim, her gun yeniden ‘merhaba’ diyen yuregim, sapina kadar haylazlik kokan cocuklugum var..


“mor ozlemlerin daginik yuzlu masaliydin sen,

soylenmeyen

iri ve maviydi zamanlarin

yildiz yildiz ozlemdin, vuruldum cocuk tavrina”



Artik kabuguma cekiliyorum dokmek icin dudagimdaki siirleri..Dudaklarimi islatan taze gulumseyisler doguracagim seni icimde sonsuza dek koruyarak ve kor vedalardan alabildigine uzakta tutarak..Sen sus ama yuregimdeki sesine dokunma, o hep konusmak isteyecek..Biz boyleyiz, dusler ve düs sesleri icinde, kirilgan yanlarimizi bileyerek, sevgiyi keskin tarafindan yasamayi sececegiz. Biz, duslerim ve ben, seni durduk yere ozleyecegiz..Mavi yalnizligim, ozlenmek seni rahatsiz etmez degil mi?


baliklara kanat takarsak, ucururlar mi bizi sularin karanliginda,

merak ediyorum

komik aldanislar kulubunde sarkı soylemiyorum artik,

sana soyluyorum.

alıntı..



herkese iyi akşamlar
iyi geceler..

Adsız dedi ki...

Rakip olmazsa, bi heyecani olmaz zaten. Ekonomi böyle bisey :))

Hayirli geceler

Adsız dedi ki...

BBO AİLESİ GÜNAYDIN OLSUN HEPİNİZE

ANAYASASI İNSANIN



Kan yasası bu insanın:
Üzümden şarap yapacaksın
Çakmak taşından ateş
Ve öpücüklerden insan!

Can yasası bu insanın:
Savaşlara yoksulluklara
Ve binbir belaya karşın
İlle de yaşayacaksın!

Us yasası bu insanın:
Suyu şavka döndürüp
Düşü gerçeğe çevirip
Düşmanı dost kılacaksın!

Anayasası bu insanın
Emekleyen çocuktan
Uzayda koşana dek
Yürürlükte her zaman

Can YÜCEL


Anayasamıza uyalım..
ve değişmesine izn vermeyelim...

sevgiyle

Güzel sabahlarınız olsun..

kahvaltıda yedikleriniz sizin
bana ayrılan bir bardak çay olsun..

Adsız dedi ki...

Günaydin herkese, günaydin hepimize...

Güzel bir günü daha paylasmak dilegiyle, kolay gelsin..

Cok soguk buralar, cayi ben demliyorum bu sabah, siz iyice giyinip toplanin gelin cabuk! :)

no name dedi ki...

Günaydınlar...

Güzel ve sıcak bir gün olur inşallah...

Geldim ablacığım, kahvaltıdan sonra kartopu oynayabilir miyiz?

Yoksa kar yok mu?

Adsız dedi ki...

Kar ögleden sonra hatta aksama dogru bekleniyor ablam bunun icin biraz sabirli olmaniz gerek... :)

eylem dedi ki...

günaydın

geldim geldim benide bekleyin kahvaltıya
ablacım birşey istiyor musun memleketinden

kanka bak iyi giyinecekmişsin sana deniyor alışkın değilsin sen :)

tüüh kar yok mu oynardık ya güzel olurdu neyse bekleriz :)


Mavigün ablacım ellerine sağlık
Seval abla mavigün ablama çay ayırmayı unutma bir bardak ,fazla olmasın :)

çok düşündüm ikiside iyi teklifti ama ben paramı Kaya'da değerlendirmeye karar verdim
daha iyi teklifler gelirse düşünürüm :)

herşeyi bir yorumda yazdım vay be
neyse peşin çalışırım ben taksit falan sevmem :)
hadi bakalım hepimize kolay gelsin...

Adsız dedi ki...

herkese merhabalar..

Kankacım demek oralar çok soğuk ..

''yitirdiğin her şeyde kazandığın bir şey var;
kazandığın her şeyde biraz yitirdiklerin.
bu yüzden birileri hep ısınıp dururken dinmez üşümelerin...''
yılmaz odabaşı..

Bana Bir bardak çay ayırdın mı?kankacım ...
Buralar soğuk diyorsn ben korkmam ki senin olduğun yer de soğuktan...


no name
eylem..
nerdesiniz...
donup kaldınız mı?

Adsız dedi ki...

merhaba ablacığım
donmadık :)
ben mutfağı toparlıyordum

kankam seval ablamla içeride oturuyordu
salona geçmişlerdir oraya bak
benden de kahve istediler birazdan getiriyorum
sanada yapayım bir fincan hemen
geliyorum :)

Adsız dedi ki...

Kankacim hosgeldin sefalar getirdin, bir bardak olur mu demlik senin! Hatta hemen taze demleyelim...

No Namecim isinin basina döndü anlasilan, kardan adam yapip, kartopu oynamak icin aksama yeniden ugrar insallah!

Kayacim nerdesin, aksama bizim sahada mac var! Kartopu maci... :)

A, ama dur önce Eylem kardesimizin pisirdigi köpüklü kahveleri senle söyle karsilikli höpürdetelim.. He he burdaki sogugu da benim patronu da hice sayaraktan..

Eylemcim ellerine saglik! Cok kahvelerin, kahve pisirenlerin olsun ablam..

no name dedi ki...

OLUR YA UNUTURSAM

Yırtık pırtık paltolar giymiş iki çocuk kapımı çaldı. "Eski gazeteniz varmı, bayan?" Çok işim vardı. Önce hayır demek istedim, ama ayaklarına gözüm ilişince sustum. İkisinin de ayaklarında eski sandalatler vardı ve ayakları su içindeydi. "İçeri girin de size kakao yapayım." dedim. Hiç konuşmuyorlardı. Islak ayakkabıları halıda iz bırakmıştı. Kakaonun yanında reçel ekmek de hazırladım onlara, belki
dışarıdaki soğuğu unutturabilir, azıcık da olsa ısıtabilirdim
minikleri.

Onlar şöminenin önünde karınlarını doyururken ben de mutfağa döndüm ve yarıda bıraktığım işleri yapmaya koyuldum. Oturma odasında ki sessizlik dikkatimi çekti. Bir an kafamı uzattım içeriye küçük kız elindeki boş fincana bakıyordu. Erkek çocuğu bana döndü ve "Bayan, siz zenginmisiniz?" diye sordu.

"Zengin mi? Yo hayır!" diye cevaplarken çocuğu, gözlerim bir an ayağımdaki eski terliklere kaydı.

Kız elindeki fincanı tabağına dikkatle yerleştirdi ve "Sizin
fincanlarınız ve fincan tabaklarınız takım." dedi. Sesindeki açlık, karın açlığına benzemiyordu. Sonra gazetelerini alıp çıktılar dışarıdaki soğuğa. Teşekkür bile etmemişlerdi, ama buna gerek yoktu. Teşekkür etmekten daha öte birşey yapmışlardı. Düz mavi fincanlarım ve fincan tabaklarım takımdı. Pişirdiğim patateslerin tadına baktım. Sıcacıktı patatesler.

Başımızı sokacak evimiz vardı. Bir eşim vardı ve eşimin de bir işi, bunlar da fincanlarım ve fincan tabaklarım gibi uyum içindeydi. Sandalyeleri şöminenin önünden kaldırıp, yerlerine yerleştirdim. Çocukların sandaletlerinin çamur izleri halının üzerindeydi hala. Silmedim ayak izlerini. Silmeyeceğim de.

Olur ya; unutuveririm ne denli zengin olduğumu...

Siz sakın unutmayın ne kadar zengin olduğunuzu...

Alıntı

Adsız dedi ki...

Cok güzel hikayecikti No Namecim paylastigin icin cok sag ol..

Evet bence de, ne denli zengin oldugumuzu daha cok hatirlamamiz gerek, mutlu olabilmek ve sükretmek icin..

no name dedi ki...

Ecevit öldü hepimiz solcu olduk…………..!
Hrank Dink öldü hepimiz ermeni olduk…..!
Barış Akarsu öldü hepimiz rack cı olduk…!
Allah Bülent Ersoya uzun ömür versin……:)

Adsız dedi ki...

hikayecik çok güzeldi
teşekkürler kankacım

espiride güzelmiş :)

burada kar yağıyor
seyretmesi çok güzel :)

no name dedi ki...

Elma ve Şarap

Kadınlar ağaçtaki elma gibidir.
En iyileri en üst dallarda bulunur.
Erkeklerin çoğu düşüp incinmekten korktukları için üst dallara uzanmak istemezler.
Onun yerine Yere düşmüş çürükleri toplarlar çünkü onları elde etmek daha kolaydır.
Yukarıdaki elmalar ise Kendilerinde ararlar suçu ve Sorarlar, "nerede hata yapıyorum diye."
Aslında gerçekten hatasız ve muhteşemdirler. Sadece doğru erkeğin ortaya çıkıp cesaretini ve yureğini toparlayıp o üst dallara ulaşmasıdır bütün olay.
Lütfen bu gerçeği iyi elma olan bütün kadınlarla dalından toplanmis olsalar bile paylaşın .

Erkekler ise ...

erkekler ise iyi birer şarap gibidir.
Koruk olarak başlarlar, mayhos ve tatsız...
Kadınlar tarafından canları çıkana kadar
çiğnendikten sonra ancak bir yemeğin yanında
gidecek kadar tatlanırlar...

alıntıdır

no name dedi ki...

kankacım ne şanslısın,
karı seyretmek güzel olmalı...
biz burada mahrumuz...
Allah bilir siz şimdi bahçeye çıkıp kartopu oynar, kardanadam yaparsınız...

Adsız dedi ki...

evet gökyüzünden pamuk gibi bembeyaz yağıyor
mükemmel bir manzara

sensiz kar topu oynarmıyız
bekliyoruz gel :)

Adsız dedi ki...

Aman cocuklar dikkat, sakin kayip düsmeyin, cok da terlemeyin, kendinizi üsütmeyin de baska ne yaparsaniz yapin! :)

Ben oynamam, sakin beni bulastirmayin, bana kartopu atani yakalarsam yakasina yapisirim ha... :)

Adsız dedi ki...

kanka kaç kartopu ablama isabet etti :))
bende mavigün ablama atıp kaçayım :)

Adsız dedi ki...

Merhabalar

nasil, nerde, kim, ne zaman, ne yaaaa...

Adsız dedi ki...

Merhabalar

nasil, nerde, kim, ne zaman, ne yaaaa...

Adsız dedi ki...

ay başım
nerden geldi bu kartopu...

eylemcim canım kardeşim nerden öğrendim bu iyi nişancılığı böyle..

yazık bana.küt...
aah kankacım sendemi yerdeydin

he he...
bak sen bir de bize kartopu açıp kaçın yere düşüncede gülün..
he he yaa...
bakalım bizde baharda görüşürüz sizlerle kısmetse..

ne yapalım kankacım elbet bahar gelecek..
onlara baha(r)lar çarpınca bizde onlara güleriz..


hemde edacığın kulakları çınlasın

aynı onun gibi yer gök inlertiriz ...

kaya kardeşim hoş geldin koru kendini...
tatlıcadı delikanlı nişancı eylem den
kartopu yemee
artık çok geç he he
hoş geldin kaya ablalarının yanına...

Adsız dedi ki...

noluyo ya

blogger bi önceki yorumu cok begendi herhal

Adsız dedi ki...

eee bu kiz deliknalidir filan ama ablalarina da kartpou atmaz herhalde demi ablacim

hem ablalarinin arkasina siginan yavrucaga da kiyamaz herhalde :)

Adsız dedi ki...

nasıl kıyarım
abla biraz sağa kay
geliyooor :)

Adsız dedi ki...

aahhhhh

abla icine tas koymus yaa

Adsız dedi ki...

yavrucuk! cekil bakiim ordan! duygu sömürüsü yapma sen de bir kartopu yap koru kendini...

Eylemcim bir de iskala be güzelim bi kez de olsun iskalaaaa.. aaah kiz bir gelirsem oraya.. var ya... off kankacim, ne diye girdik sanki aralarina, baksana nasil costular, No Namecim hic kar mi görmedin dur yavas, ya siz cocuklugunuzu mu özlediniz?

E, ama size güvenende kabaat, kankacim dedimdi sana bu cocuklarla bir olma diye sana da dinletemedim kendimi, ne güzel biz senle kartopu savasini yukardan camdan seyredecektik sicacik ocakbasinda, ne diye tutturdun gel asagiya da asagiya... Neymis kardan adami en güzel biz ikimiz yaparmisiz! Ilk topu cocuklara senin attigini da görmedim sanma.. :)

Ay, ay... yokmu bir bardak sicak cay...:)

Adsız dedi ki...

abartma Kaya :)
koymadım ablaa kıydım ya ondan diyor

Adsız dedi ki...

he he duydun mu kaya
al kartopu savun kendini :))

Adsız dedi ki...

bana ne ya
ben kücüküm, ellerim üsür, ablam yapsin ben atiyim

ablam da beni savasin ortasina atti yazik banaaa

Adsız dedi ki...

canım kankam gel sen kıyıdan aman dikkat buz bak orası evet şöyle sacak altından sanırım eylem kaya yı buldu dart yerine he he..

gel sen haklısın yukardan seyredelim...

fakat laf aramızda ne yakışıklı oldu bizim kardan adam kaşkolü de ne güzel..
aman biraz havuç büyük gelmiş ama olsun kardan adama otantik bir hava vermiş şöyle temel reis gibi he he..

kankacım işte çayın..
sen şimdi ikindi oldu açıkmışsındır..
işte yanında da simidin...
yanında kaşarın..

http://www.birdeliningunlugu.
com/resimlerim/cay-simit.jpg

Adsız dedi ki...

sag ol canim benim, oh be.. cay da mis gibi... kardan adam da cok yakisikli oldu evet... oo yillar olmus böyle eglenmeyeli.. ay sen cok yasa kankacim ya.. he he he...

no name dedi ki...

kartopu nerede oynanıyor?
ben de gelecem...

Adsız dedi ki...

Aaaa sen degil miydin Eylemin yanindaki kirmizi bereli sakar cocuk No Namecim? Benim gözlerim pek iyi secmiyor tamam ama... e, sen degilsen kim o kizin yaninda? Eylem dur kizim, o sakar sey senin kankan degilmis, Kaya´ya attigi kartopunu bizim kardan adama isabet ettirdi diye sarilma öyle bilir bilmez... cik cik cik... Canim kankacim olaya bir el at kuzum.... :)

Adsız dedi ki...

Kayacim saklanip durma su kardan adamin arkasina be ablam, zavalli sana siper olcam diye mahvoldu... Korkma cik ordan, sen de onlara at.. Bak Mavigün ablan gibi yapcan... :)

no name dedi ki...

Nerdesiniz yaa...

no name dedi ki...

saklamayın yerinizi azda ben oynayayım yaa...
hem bakayım kankamın yanındaki kırmızı kukuletalı adam kimmiş...

Adsız dedi ki...

ablam o bizim komşu kızı :)
saçlarınıda toplamış berenin içine
gözlüklerinde ıslanmış uzaktan seçememişsin :)

yok öyle birşey
el atmaya falan gerek yok lütfen

Adsız dedi ki...

Eylemcim iyi o zaman... cik cik iste yaslilik böyle bir sey canim ya... sagir olup duymadan uyduruyorsun, kör olup yabanci kizi kardesin saniyorsun... tüh tüh...
Neyse ablacim siz Kankanla da azicik oynayin bari, esas curcunayi kacirdi diye üzülecek yoksa... :)

Kayacim yine nereye saklandin? Gel ablacim gel, Eylem söz verdi bu defa iskalayacakmis... Hem komsu kizimiz da gelmis, hadi bakiim kardes kardes kavga etmeden, can yakmadan, güzel güzel oyanayin azicik daha...

Birazdan icerdesiniz ama hepiniz, yoksa donacaksiniz mazallah!

Cik cik cik bak Kankacim hic duyuyorlar mi beni?

no name dedi ki...

tövbe tövbe...
ya neden kimse nerede olduğunuzu söylemiyor...
nereye gelecem ben...

Adsız dedi ki...

ooof ooof aman aman çok yoruldum..
kankacım aç şu radyonun sesini...
kaartopuDJ türkü günü yapıyor bak..

şöyle bir türkü dinleyim.
yavuz bingöl
yaylalar

Bu tepe karlı tepe
Oy yaylalar yaylalar
İndim su serpe serpe
Oy yaylalar yaylalar

Bu derenin suyunu
Oy yaylalar yaylalar
Kıramadım buzunu
Oy yaylalar yaylalar


http://www.youtube.com/watch?v=EBtu1vtIjXQ&feature=related


hadi gelin dinlenin çocuklar..

bize eylem masal anlatacakmış..

kırmızı başlıklı komşu kızı..

no name dedi ki...

Ablacığım,
doğrusunu istersen bana da pek inandırıcı gelmedi...
Var bu kankamın bizden gizlediği birisi ama daha çözemedim...
Hayır bahar çarptı diyecem,kışın göbeğindeyiz.
dur bakalım çıkar kokusu yakında...

Adsız dedi ki...

kaya ve kankam için

Orhan Hakalmaz -
Gönül Gurbet Ele Varma
Gaziantep-Hasan Hüseyin Kırmızıgül-Muzaffer Sarısözen

Gönül Gurbet Ele Varma,
Ya Gelinir Ya Gelinmez.
Her Güzele Gönül Verme,
Ya Sevilir Ya Sevilmez.

Gel Ey, Gel Ey Ey.
Her Güzele Gönül Verme ,
Ya Sevilir Ya Sevilmez.
Gel Güllü'm Gel, Gel Tellim Gel, Gel Nazlım Gel,
Gel Ey Gel Ey, Gel Ey Gel Ey, Ey.

Has Bahçenin Nar Ağacı,
Kimi Tatlı Kimi Acı.
Zalim Derdimin İlâcı,
Ya Bulunur Ya Bulunmaz.

Gel Ey, Gel Ey Ey.
Zalim Derdimin İlâcı, Ya Bulunur Ya Bulunmaz.
Gel Güllü'm Gel, Gel Tellim Gel, Gel Nazlım Gel,
Gel Ey Gel Ey, Gel Ey Gel Ey, Ey.

Deryalarda Yüzer Bahri,
Doldur Ver İçeyim Zehri.
Zalim Gurbet Elin Kahrı,
Ya Çekilir Ya Çekilmez.

Gel Ey, Gel Ey Ey.
Zalim Gurbet Elin Kahrı,
Ya Çekilir Ya Çekilmez.
Gel Güllü'm Gel, Gel Tellim Gel, Gel Nazlım Gel,
Gel Ey Gel Ey, Gel Ey Gel Ey, Ey.

Karacaoğlan Düşse Yola,
Bülbül Figan Eder Güle.
Güzel Sevmek Sarp Bir Kale,
Ya Çekilir Ya Çekilmez.

Gel Ey, Gel Ey Ey.
Güzel Sevmek Sarp Bir Kale,
Ya Alınır Ya Alınmaz.
Gel Güllü'm Gel, Gel Tellim Gel, Gel Nazlım Gel,
Gel Ey Gel Ey, Gel Ey Gel Ey, Ey.

http://www.youtube.com/watch?v=UDTI2hZQobM

Adsız dedi ki...

kırmızı başlıklı komşu kızı :))
ablam nedeyim
kankamda desteklemiş sağolsun

Seval ablam sen bir meleksin :)

kartopu dj türkü günü madem evvelim sen idin ahirim sen oldun türküsünü istiyorum
bana inanmayanlara gelsin :))

Adsız dedi ki...

Abicim bosver ben de oynamiyorum artik

hem senin bu kankan var ya
iyi ki var :)

Adsız dedi ki...

no name bencede var bir şey canım..
ama canım kardeşim no name..

öyle kaşlarını çatma...


genç kızdır herşeyi anlatamaz..


seval ablan ile ben seni bekliyoruz..
bakalım...
bu masalı da bir biz şu kankan yokken dinleyelim...

çok iyi anlattığını söylediler ..
başka bir nedeni yok...

neşat ertaş tan..

eyleme ve kankasına
geliyor..

Neşet Ertaş

MÜHÜR GÖZLÜM
Mühür gözlüm seni elden
Sakınırım, kıskanırım
Uçan kuştan, esen yelden
Sakınırım, kıskanırım.

Havadaki turnalardan
Su içtiğin kurnalardan
Giyindiğin urbalardan
Sakınırım, kıskanırım.

Beşikte yatan kuzudan,
Hem oğlundan, hem kızından,
Ben seni senin gözünden
Sakınırım, kıskanırım.

Ali İzzet'i ancalardan
Elindeki goncalardan
Yerdeki karıncalardan
Sakınırım, kıskanırım.

Aşık Ali İzzet
http://www.youtube.com/watch?v=hfQdduUe6aU&feature=related


ısındık mı canlar...

Adsız dedi ki...

tesekkürler ablacim
ellerine saglik

Adsız dedi ki...

eğlendik..
üşüdük..
eğlendik
ısındık..

hoş bir geçirdik..

şimdi ..
kankam ile benim için kartopu dj çalıyor..

zara dostum dostum

Dostum Dostum Sözleri

Bin cefalar etsen almam üstüme oy
Gayet şirin geldi dillerin dostum oy
Varıp yadellere meyil verirsen oy
Gış ola bağlana yolların dostum dostum

İlahi onmaya yardan ayıran oy
Bahçede bülbüller ötüyor uyar oy
Kula gölge ise allah'a ayan oy
Senden ayrılalı gülmedim dostum dostum

Pir Sultan Abdal'ım gülüm dermişler oy
Bu şirin canıma nasıl kıymışlar oy
İster isem dünya malın vermişler oy
Sensiz dünya malı neylerim dostum dostum

dinliyoruz..

http://www.youtube.com/watch?v=mwdDuhp3Tfc


herkese iyi akşamlar..
iyi geceler..
keyifli bir gün için
herkese teşekkürler..

Adsız dedi ki...

Cok dogru söylemis Pir Sultan, iyi ki paylasmissin Kankacim, cok sag ol canim..

Günü güzellestirdiniz, ben de hepinize ayri ayri tesekkür ediyorum canlar... Hersey gönlünüzce olsun, en ucuk hayalleriniz, tüm dilekleriniz gercek...

Adsız dedi ki...

teşekkürler ablacım ellerine sağlık
güzel bir gündü
hoşçakalın
iyi akşamlar...

no name dedi ki...

Yarın görüşebilme umuduyla

Herkese iyi akşamlar diliyorum...

Adsız dedi ki...

Hayirli aksamlar

Adsız dedi ki...

merhaba..

yaaaaaaa ben çok kıskandım ama yaaa neden haber vermiyosunuz bugün kartopu oynancağını =))zaten hayatımda daha hiç kar görmedim bi de siz vurdunuz şimdi yüzüme =)

Adsız dedi ki...

ALLA'SEN SÖYLE NEDİR AŞKIN ASLI ASTARI!
Kimine göre ufak bir çocuktur aşk,
Kimine göre bir kuş,
Kimi der, onun üstünde durur dünya,
Kimi der, kalp kuruş;
Ama komşuya sordum, nedense yüzüme
Mânalı mânalı baktı,
Karısı bir kızdı, bir kızdı, sormayın,
Aşkedecekti tokadı.



Şıpıtık terliğe mi benzer yoksa,
Yoksa kandil çöreğine mi,
Hacıyağına mı benzer dersin kokusu,
Yoksa leylak çiçeğine mi?
Çalı gibi dikenli mi, batar mı eline,
Andırır mı yoksa pufla yastıkları,
Keskin mi kenarı, yoksa yatar mı eline?
Alla'sen söyle nedir aşkın aslı astarı!



Tarih kitapları dokundurur geçer
Köşesinde kenarında,
Hele bir lâfı açılmaya görsün
Şirket vapurlarında;
Eksik olmaz gazetelerden, bilhassa
İntihar haberlerinde,
Mâniler düzmüşler gördüm üstüne
Telefon rehberlerinde.



Aç kurtlar gibi ulur mu dersin,
Bando gibi gümbürder mi yoksa,
Taklit edebilir misin istesen kemençede,
Ne dersin piyanoda çalınsa;
Çiftetelli gibi coşturur mu herkesi,
Yoksa ağıraksak bir hava mı?
İstediğin zaman kesilir mi sesi?
Alla'sen söyle nedir aşkın aslı astarı!



Bir hâl oldum çardakların altında
Onu araya araya,
Küçüksu'ya baktım, orada da yok,
Boşuna çıktım Çamlıca'ya;
Anlamadım gitti bülbülün şarkısını,
Bir acayip gülün lisanı da;
Benim bildiğim o kümeste değildi,
Ne de yatağın altında.



Aklına esince çıkarabilir mi dilini,
Başı döner mi asma salıncakta,
At yarışlarında mı geçirir hafta tatilini,
Usta mı düğüm atmakta,
Millet der, peygamber demez mi,
Para mevzuunda nedir efkârı,
Borç alır, borcunu ödemez mi?
Alla'sen söyle nedir aşkın aslı astarı!



Ona rastladığı zaman duyduğu şeyleri
Kabil değil unutamazmış insan,
Yolunu gözlerim bacak kadardan beri
Ama o geçmedi bile yanımdan;
Merdiven dayadım otuz beşine,
Öğrenemedim gitti bir türlü,
Nemene mahlûktur bu düşerler peşine
Bunca insan geceli gündüzlü?



Gelsin ya, nasıl, pat diye gelir mi dersin
Burnumu karıştırırken tatlı tatlı,
Ya tutar yatakta bastırırsa sabahleyin?
Talih bu ya, otobüste nasırıma basmalı!
Gelişi yoksa havalardan anlaşılır mı,
Selâmı efendice mi, yoksa gider mi aşırı,
Değiştirir mi dersin bir kalemle hayatımı?
Alla'sen söyle nedir aşkın aslı astarı!

Wystan Hugh Auden( 1907 - 1973)

Adsız dedi ki...

hepinize günaydınlar..

Fikret Kızılok'dan

Farketmeden

susamış suların akışı gibi
çaresiz gözlerin bakışı gibi
kapının ansızın çalışı gibi
akrebin ateşte yanışı gibi

vazgeçip uzaktan senin yanında
kendime cevapsız soru sormuşum
kaybolup giderken fırtınalardan
gönlümce bir ıssız ada bulmuşum
farketmeden, farketmeden, farketmeden senin olmuşum

güneşin gölgede kalışı gibi
uykunun düşlere dalışı gibi
kalbimin nabzında atışı gibi
bir yolun bir yola varışı gibi

vazgeçip uzaktan senin yanında
kendime cevapsız soru sormuşum
kaybolup giderken fırtınalardan
gönlümce bir ıssız ada bulmuşum
farketmeden, farketmeden, farketmeden senin olmuşum.



http://www.youtube.com/watch?v=7wOOhU0Lzo8&feature=related



''gönlümce bir ıssız ada bulmuşum
farketmeden''

farketmeden yaptığımız güzelliklerle..

canlar
iyi sabahlar..
İYİ ÇALIŞMALAR...


http://img2.blogcu.com/images/b/a/h/
baharcaaa/peynirli_pogaca_(500_x_333).jpg


http://img313.imageshack.us/
img313/131/caylar4wp.jpg


benden bu kadar sıcak sıcak..

eylem dedi ki...

Günaydınlar

Ablacım ellerine yüreğine sağlık
çayımızda hazırmış teşekkürler

Gökçe hoşgeldin
bir daha ki sefere sana da haber veririz :)

hayırlı cumalar
hepimize kolay gelsin...

no name dedi ki...

Merhaba ve GÜnaydın...

Hayırlı cumalar...

Güzel kahvaltı ve temenniler, teşekkürler ablacığım...

Adsız dedi ki...

Günaydin hepimize..

Kankacigim cok sag ol, ne güzel kahvalti hazirlamissin bize, cok güzel sarkilar esliginde..

Bugünün de güzel bir gün olmasini dileyerek...

Adsız dedi ki...

merhabalar..
bakıyorum herkes gömülmüş işlere..
tık yok..

Başkan bizi unuttu..

kankam maratonu devam etmekte..

eylem yolları çizmekte..

no name var mı yollarda bir yamukluk diye asayişte..

kaya çok çalışıyor çok...

eda..hayallerin peşinde koşumaktan yorgun..

gökçeciğim hebaban de babam dersleriyle boğuşmakta..

öönemlideğil güneşini kaybetmiş aramakta...

yağmur ise çisi çisi yağmakta..

mavigün de bir varmış bir yokmuş diye masal anlatmakta..

BBO ailesinde yaşam sürmekte..
bakmayın bu gün sessizler..

TIP oyununu oynamışlar..

ay allah cezaya kaldım şimdi..

Adsız dedi ki...

sessizliğim cezasını
güzel bir şarkıyla cezamı çekiyorum





BBO ailesi için
BBO dizisi için


İlhan İrem

söylüyor

İşte Hayat..



Gittiğin gün, hayat bitti sanmıştım
Gittiğin gün, ölümü yaşamıştım
Gittiğin gün, zaman durdu sanmıştım
Meğerse ben yanılmışım

İşte hayat, yine akıp gidiyor
İşte hayat, sensizde yaşanıyor
İşte hayat, böyledir deniyor
Zaman her şeyi siliyor

Öyle uzak, şimdi bana, yaşadığım hatıralar
Bir bulanık film / resim sanki, senle dolu dakikalar
Bak yinede zaman zaman, düşünürsem gözlerini
Her yanımı anlatılmaz yemyeşil bir sızı kaplar

Bence artık, sen sönmüş bir güneşsin
Bence artık, sen yankısız bir sessin
Bence artık, soluksuz bir nefessin
Bence artık, herkes gibisin

İşte hayat, yine akıp gidiyor
İşte hayat, sensizde yaşanıyor
İşte hayat, böyledir deniyor
Zaman her şeyi siliyor


dinliyoruz.
http://www.youtube.com/watch?v=2k96GdzFulA

no name dedi ki...

Sessizliğin sesi oldun geldin,
Hoşgeldin...

Adsız dedi ki...

bir cezada kesmedi...


kankacım duy sesszilğmde ki sesimi..
bu sitede hafta sonu izni olan bir sensin..
he he..
benim için hergün hafta sonu..

canım sen iki gün yoksun ya..

seni yollayalım..

Hafta Sonu

Pinhani

Cuma günleri valiz hazırlamak gibi
Cuma günleri seninle ilkbahar gibi
Ellerini alıp dokunmamak gibi
Gözlerini görüp de bakmamak gibi

Hiçbir cumartesi günüm bi türlü yetmedi
Asla cumartesi gece sabahla bitmedi
Ben seninim, gece benim sabah benim
Sen beni hiç düşünme, ben hep böyleyim

Haftanın sonu bi nakarat gibi
Haftanın sonu, hep aynı sözleri

Pazar günleri pazartesi alır beni
Pazar günleri elimdeki balık gibi
Gözlerini görürken ağlamak gibi
Kıymetini giderken anlamak gibi

Haftanın sonu bi nakarat gibi
Haftanın sonu, hep aynı sözleri
Haftanın sonu bi nakarat gibi
Haftanın sonu, hep aynı günleri



http://www.youtube.com/watch?v=ROIxjdpWLXM


ben biraz dan dışarı çıkıyorum.

görüşemezsek BBO ailesi
herkese iyi hafta sonları..
tatile bugünden çıkanlara..
iyi tatiller..
sevgiyle kalın..

Adsız dedi ki...

Cok tesekkür ederim Kankacim, haftasonu sevincimi katladin...

Adsız dedi ki...

tıp mı oynamışız :)

evet Mavigün ablacım yolları çiz çiz bitmiyor

şarkılar için teşekkürler
ellerine sağlık...

Adsız dedi ki...

Ve iste, benim icin haftasonu tatili baslamis oluyor, darisi basiniza...

Gerci tatil dediysek de inanmayin, az sonradan itibaren alis-veris-temizlik-camasir-ütü-gelen-giden-cocuklari oraya ya da buraya götür-getir vs. yolumu gözlüyor ama olsun, her zaman yapacak is olsun, yeter ki saglik olsun! :)

Hepinize iyi dinlenmeler, güzel tesadüfler, eglenceli anlar ve bol bol gülümsemeler diliyorum...

saglicakla, sevgiyle kalin..

Adsız dedi ki...

Merhabalar

Baskanim nerelerdesin. Elektrikler mi kesildi, telekomla kavga mi ettin, yoksa marslilar derken ...

Merak icindeyiz

Adsız dedi ki...

Aynı konunun 3 versiyonu...
1- Kadin/Erkek
2- Kadin/Kadin
3- Erkek/Erkek

1.Versiyon Kadin / Erkek: Bir erkegin hayati nasil karartilir?

Kadin: Saçimi kestireyim mi?
Erkek: Olur.
Kadin: Ama kiyamiyorum.
Erkek: Öyleyse kestirme.
Kadin: Canim degisiklik istiyor...
Erkek: O halde kestir.
Kadin: Bana akil vermeyi birak, delilere verir gibi.
Erkek: Eger nasil hosuma gittigini bilmek istiyorsan, sana derimki uzun saçli. Bunu biliyorsun.
Kadin: Beni tanidiginda kisaydi.
Erkek: Ve sana tam olarak ne dedigimi hatirliyorum: 'Ne güzel olurdun uzun saçla'.
Kadin: Ama herkes kesmemi söylüyor.
Erkek: Bu durumda kuaföre git ve birak uyuyayim lütfen. Bunu senden Allah rizasi için istiyorum.
Kadin: Peki nasil kestireyim? Kat kat mi yoksa perçemli mi?
Erkek: Kat kat.
Kadin: Bana yakisacagini sanmiyorum, çünkü saçim çok düz.
Erkek: Birak perçemli olsun.
Kadin: Çok yorucu.
Erkek: Yordugu zaman tekrar kestirirsin.
Kadin: O zaman asla uzatamam.
Erkek: Uzatmak istiyorsan kestirme güzelim.
Kadin: Bana güzelim deme!!!!!!!
Erkek:?!?!?!?!!

2.Versiyon Kadin / Kadin:

1.Kadin: Ah sekerim saçini mi kestirdin? Ne kadar güzel olmussun!!!
2.Kadin: Ay sahi mi söylüyorsun? Ben pek emin olamiyorum. Ay çok mu kisa oldu acaba...??
1.Kadin: Amaaan ne alakasi var. Benim yüzüm bu kadar genis olmasa ayni kesimi bende denerdim. Benim su saçim klasik oldu artik, yeni bir modele hiç cesaret edemiyorum.
2.Kadin: Ay yapma Allah askina nesi varmis yüzünün.... Bak söyle suralarindan kat verdirsen, harika olur!! Benim de boynum uzun olmasa ayni seninki gibi bir model yaptirirdim.
1.Kadin: Ah sekerim sende bir alemsin. Keske benimde boynum seninki gibi olsa. En azindan su çökük omuzlarimin dikkat çekmesini engellemis olurdum.
2.Kadin: Ayol sen ne diyorsun?.. Senin gibi omuzlari olsun isteyen bir sürü kiz var... Giydigin her sey sana öyle yakisiyor ki.. Birde benim su kisa kollarima bak. Omuzlarim seninkiler gibi olsaydi, giydigim bluzlar üstümde emanet gibi durur muydu? Vir vir vir, dirdirdir...

3.Versiyon Erkek / Erkek:

1.Adam: Saçini mi kestirdin?
2.Adam: Evet
1.Adam: Sihhatler olsun abi!..
2.Adam: Sagol...

no name dedi ki...

kardeşim hoş geldin...

harika valla aynen öyle...
nereden bulursun böyle şeyleri...

Adsız dedi ki...

teşekkürler Kaya :)

hepinize iyi akşamlar...

Adsız dedi ki...

Hosbuldum abicim

aslinda sen daha iyi bilirsin bunu bence :)
sen de bi alis-veris repligi yazabilirsin mesela. bunun icin arastirmana da gerek yok, en son yasadigini yaz gitsin.
(bu arada yengem yaninda degil demi, sonra bana bakis acisi degismesin)

no name dedi ki...

Güzel bir gündü...

Herkese iyi akşamlar diliyorum...

Tatilcilere de iyi tatiller...

Adsız dedi ki...

hayirli aksamlar

Adsız dedi ki...

mavigüncüm kusura bakma işte biraz koptum.ama yine eskisi gibi önem vereceğim.güneşimi kaybettim bulamadım hala.

no name dedi ki...

Güzel bir gün olması dileğiyle

Günaydın...

Adsız dedi ki...

günaydınlar
bembeyaz bir gökyüzünden merhabalar

iyi bir hafta sonu geçirmek dileğiyle
hepimize kolay gelsin...

Adsız dedi ki...

Günaydin

Bu aralar uykuykla bir sorunum var. Iki gündür sabah alarmi duymuyorum. Ne yapmam lazim?

no name dedi ki...

Günaydın kardeşim,
Erken yatmayı denesen...

kankacığım merhaba,
bembeyaz gökyüzü?
yani bulutlu mu diyorsun...

Adsız dedi ki...

Evet haklisin da, sorun orda zaten. Uyku gelmiyor. Bol yogurt yesem uyur muyum acaba, bak simdi geldi aklima

Adsız dedi ki...

duymuyorsan boşuna kurma alar mı Kaya :))

kankacım tabi sen bilmezsin bulut aklına geliyor :)
kar yağıyor onun için dedim

Adsız dedi ki...

Alemin delikanlisi, yikici olma ya, yapici ol
Canin kartopu cekti herhal

no name dedi ki...

Ünlü Fransız düşünürü Napolyon'un çok sevdiğim bir lafı vardır...

Demiş ki;

"Erkeğe 5, Kadına 6, Aptala 7 saat uyku yeter..."

bence doğru bir söz.


ben uyku düzenim şaştığında
uyumuyorum o gece,gündüz uyumuyorum akşama kadar dayanıyorum akşam erkenden yatıp sabah erkenden kalkıyorum...

Adsız dedi ki...

o zaman yapıcı olayım :))
Kayacım uyuyamıyorsan kafana taktığın birşeyler vardır düşünmemeye çalış
o da olmadı iki alarm kur birini duymazsan diğerini duyarsın belki :))

Adsız dedi ki...

bak kankamın dedikleri doğru
aynen öyle yap :)

Adsız dedi ki...

Bu memlekette öyle bir hava var ki, insani mayistiriyor. Günes kendini göstermeyince sürekli los bir ortam, insanin yataktan kalkasi da gelmiyor.

Neyse sabah sabah bu kadar uyku muhabbeti yeter :)

Bu arada baskanim nerelerde acaba..

Adsız dedi ki...

başkanımı marslılar mı kaçırdı ki :))
başkanım arada ses verin olmuyor böyle
sonra cezalara itiraz ediyorsunuz :)

Adsız dedi ki...

Mevlana hazretlerinin yaşadığı dönemler adamın biri çalmış çırpmış bir miktar para kazanmış haram yolla. o parayla da gitmiş bir inek almış. neden sonra adamın aklı başına gelmiş, yaptıklarından pişman olmuş
''bu ineği hayır yoluna harcayayım da vebalimi azaltayım bari'' diye düşünmüş gitmiş Hacı Bektaşi velinin dergahına.
''Bu ineği alın, dervişler kessin, afiyetle yasinler. lakin bir şey var; ben bu ineği haram parayla aldım'' demiş. Hacı bektaşi veli kabul etmemiş. adamı yollamış.
Adam şansını bir de Mevlana dergahında denemek istemiş. Varmış huzura
''Böyleyken böyle. ben pişman oldum bu ineği lütfen kabul burun da vicdanım rahatlasın'' demiş.
Mevlana ikiletmeden kabul etmiş hediyeyi. Adam şaşırmış, dayanamamış sormuş
''Efendim Hacı Bektaş kabul etmemişti siz neden kabul buyurdunuz?'' Mevlana hazretleri şöyle cevap vermiş:
''Bizler karga isek hacı bektaş bir şahindir. şahinler kargalar gibi her leşin üstüne konmaz.''
Adam çıkmış dergahtan, üşenmemiş tekrar gitmiş Hacı Bektaşi velinin yanına.
''Ya hazret. siz bu ineği kabul etmediniz. ben de gittim mevlana'ya sundum hemen kabul etti. hikmeti nedir?'' diye sormuş.

Hacı bektaşi veli şöyle cevap vermiş:
''Biz bir tas su isek Mevlana bir okyanustur. Bir tas su bir damla pislik düşmeyle pislenir, ama bir okyanus pislenmez.''

Adsız dedi ki...

herkese merhabalar..

Kayacım sabah kalkamıyorsan demek ki iyi bir sabah uykusu çekmen gerekiyor..
İşlerinin yoğunluğunda geç yetıp erken kalkmak zorunda kaldıysan..
şimdi yorgunluktan hiç uyanamıyorsundur..

Tatil günün varsa o gün biraz dinlenmeye ayır .

Sadece bedenini değil yetştirecek
işleri de düşünme ve dinlen..
yani 5-6 saatlik aklındakileri sıfırla...
sinemaya git ..
dışarıda dolaş..
konser varsa git..
yani biraz uzaklaş..
farklı mekanlara git..
ders ve işin haricinde kendine
az biraz zaman ayır..
Yoksa yetişecek işler yüzünden
yorgun ve mutsuz olursun..
abla sözü dinle kardeşim..

bedenin S.O.S veriyor..
duy sesini...

hadi bakayım canlan hadiii..

Adsız dedi ki...

Ablacim hosgeldin, sefalar getirdin

Dünya telasesi bitmiyor be ablacim, dediklerinde sonuna kadar haklisin da, bos adamin isi bitmezmis :)

Aksama kadar hic bos zaman yok, ama elde avucta da kayda deger bisey yok. Zamanin bereketi kacmis..

no name dedi ki...

Ne kadar dolambaçlı yollardan girdim...
site bir acaip olmuş...
genede bizim milletle başa çıkılmaz...

Adsız dedi ki...

no name bende değişik yollardan buldum sitenin yolunu...



eylemcim ne oldu sitenin yolunda çalışma mı var..

no name dedi ki...

Kankam zannederim şantiyede kaldı...
yollar bitmiyor ki.

Herkese iyi akşamlar diliyorum ve de iyi pazarlar...

Adsız dedi ki...

hayirli aksamlar

Adsız dedi ki...

Sizler Benden Baba Olmaz ailesi gerçekten çookk iyi anlaşıyorsunuz tebrik ediyorum...dizi bitmesine rağmen bir dizinin hayranları hala bir noktada buluşabiliyorsa helal olsun bu dizide emeği geçenlere...neyse lafı daha fazla uzatmadan sadece sizleri çok tebrik ediyorum
Sevgi ve Saygılarımla

no name dedi ki...

Merhaba
iyi tatiller veya pazarlar, hengisini kabul ederseniz...

no name dedi ki...

Kurbağa

Kurbağanın biri gelecekte nelerle karşılaşacağını öğrenmek için telefonla falcısını aramış...

“Senin hakkında her şeyi bilmek isteyecek nefis bir kızla tanışacaksın!” demiş falcısı...

“Harika” diyerek sevinmiş kurbağa, “Nerede ve nasıl tanışacağım? Diskoda mı, gece kulübünde mi?”

“Hayır!” demiş falcı kıs kıs gülerek, “Önümüzdeki sömestir onun biyoloji dersinde!..”

no name dedi ki...

Kertenkele

Maymun dere kenarındaki ağacın dalına çıkmış, altından akıp giden suya bakarak son derece çakırkeyif şarap içiyormuş. Onu görüp yanına tırmanan minik kertenkele başlamış onunla içmeye. Bir ara susayan kerkenkele;
“Su içmeye gidiyorum, şimdi dönerim...” diyerek aşağı inmiş ama şarabın tesiriyle derenin sularına kapılmış, taa ki kendisini bir timsah kurtarana kadar...

“Hayrola?..” demiş timsah burnunda tüneyen kertenkeleye, “Nereden böyle?..”
Kertenkele başından geçenleri anlatmış, timsah da heveslenmiş içki partisine, kertenkeleyi kenarda bırakıp doğru yüzmüş maymunun bulunduğu ağacın altına, “Heyy..” demiş yukarı seslenerek, “Maymun kardeş ben geldim...”

“Oha!..” demiş timsahı gören sarhoş maymun, “Be kardeşim, ne kadar su içtin sen öyle?..”

no name dedi ki...

YAKIN
Bir ışık düşerse üstüne basma.
Daha yakınlaşır, korkarsın.
Bir leke, silmeye-gör
Leke kalır, sen çıkarsın.

Bir gölge, nereye gider.
Gözlerince gider, bakarsın.
Bakarsın girer gözlerinden.
Leke onun peşinden, bakarsın.

Bir ışık düşerse üstüne basma,
Gözlerine basarsın.

ÖZDEMİR ASAF

Adsız dedi ki...

iyi tatiller

Bugün hayvanlar aleminden enstantaneler sunmusun abicim, sanirim bizden baska da kimse yok

blogundaki yalnizlik siirini buraya mi yazsaydin ne ..

no name dedi ki...

Hoşgeldin kardeşim,
madem sen buradasın ben nöbeti sana devreder kaçarım...

kısmetse yarın görüşmek üzere iyi akşamlar...

Adsız dedi ki...

tamamdir sef, nöbet tarafimdan devralindi. su andan itibaren, sitede olacaklardan hickimse mesul degildir (ben de degilim)

ablalardan da ses soluk yok yaaa

Adsız dedi ki...

Yâ Rab bela-yı aşk ile kıl âşîna beni
Bir dem bela-yı aşktan kılma cüdâ beni

(Ya Rab aşk belasıyla içli dışlı kıl beni,
bir an bile ayırma aşk belasından beni)

Az eyleme inayetini ehl-i dertten
Yani ki çoh belâlara kıl müptelâ beni

(Az eyleme yardımını dertlilerden,
Yani çok aşk belaları ver bana)

Gittikçe hüsnün eyle ziyâde nigârımın
Geldikçe derdine beter et müptelâ beni

(Gittikçe artır sevgilimin güzelliğini,
Bana gelince onun derdine daha çok müptela et beni)

Öyle zaîf kıl tenimi firkatinde kim
Vaslına mümkün ola yetürmek sabâ beni

(Onun ayrılığında öyle zayıflat beni ki
Saba yeli beni ona ulaştırabilsin)

Nahvet kılıp nasîb Fuzuli gibi bana
Yâ Rab mukayyed eyleme mutlak bana beni

(Ya Rabbi bana Fuzuli gibi gurur verme
beni bana asla bırakma)


Fuzuli

Adsız dedi ki...

Ben Bende Değil
Ben bende değil, sende de hem sen, hem ben,
Ben hem benimim, hem de senin, sen de benim,
Bir öyle garip hale bugün geldim ki
Sen ben misin, bilmiyorum, ben mi senim.

(Farsça, Hüseyin Rıfat)


Mevlana Celaleddin Rumi

Adsız dedi ki...

bir pazar günü bir merhaba diye sizlere güzele güzel ve iyi olana inancımla bir yorum yapmak istedim ..
bir pazar günü çoğu evde tatil günü..
birlikte geç kahvaltıların yapıldığı bir gün..
yani yemeği fazla kaçırdığımız gün..
kendimizi diyette bile olsak ödüllendirdiğimiz bir gün..
yani oburluğumuza kılıf uydurduğumuz bir gün..
fakat pazar günü beni aklımı nerelere vurdu..
anahtar kelimede kurduğum bu cümlede yatmakta idi..
OBURLUĞUMUZ
''ömrün hafifi beni öteye geçirmez
senin yumruk sıkışın, benim damarlarımı ezer.
hafif olan oburluk yaratır.
oburluksa ölümcül bir yıpranıştır.
ölümün getireceği huzura sığınırsam eğer
o gün bana değer vermez olacaksın''
diye ölümcüm yıpranış diye ,..
''sürekliliğinde tehlikeyi artiran ve muhtemelen obeziteyle son bulacak kötü dönem psikolojisi diye de tanımlanan halk arasında yemek düşkünü olarak geçen bir hastalık diye
ortaçağ'da yaşamış bir din adamı olan aquinolu thomas, ise yedi günahtan biri olarak tarif ettiği oburluk için "yemek ve içmekle ilgili bir konu değildir... oburluk, erdemlerin yeşerdiği yer olan mantığın aşımıdır" diye anlatmakta olduğunu gördüm.
bu pazar günü neden oburluğa taktı yoksa kilo alamama derdi mi var diye içinizden geçebilir.keşke kilo almama gibi bir derdim olsaydı tam aksi çoğu hemcinslerim gibi güzel bir tatlı,güzel bir börek,güzel bir kebap karşısında yelkenlerimi suya indirip başladığım diyeti bitirirdiğim dönemlerim çok oldu şimdi kilolarımı sevdiğim .artık onlarla barışmayı göze aldığım bir yaşa geldim.artık onlardan kurtulmaktan çok üstüne eklememek bütün çabam..
türk mutfağı midemiz karşısında bizi zor anlar yaşatacak kadar zengin olmasına rağmen bizde ki anadolu terbiyesiyle atalarımız önce gözünü sonra karnı doyur sözüne sadık kalarak mutfamızla iyi geçinmişizdir.Bu yüzden balık etli halkımız olmuşdur ama domuzlaşmaşızdır.

taaa kii

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, cinler cirit oynarken eski hamam içinde..diyip bu zamanlara gelene kadar...

işte bende bu gün ne zengin mutfaktan ne de onun yarattığı oburluktan söz edeceğim size...
ben başka bir oburluktan ''vicdan ve ahlak Oburluğundan'' söz edicem..
Bir şekilde toplumsal ''kötü dönem psiklojisi'' inden..
Şu son günlerde yaşanan olaylara ve ülkeme baktığımda yüreğime bir hüzün doluyor..
biz bu hale nasıl dönüştük çözemedim ,Belki bunun en büyük nedeni bir hukuk devleti olmadığımız mı? yaşanan yoksulluklar mı ? bu hale getirdi diye düşünüyorum...Hiç bir dönemde hiç bu kadar obur bir toplum olduğumuzu anımsamıyorum..adeta süngerleştik ne verilirse bunu sorgusuz sualsiz alıyoruz.hak ,hukuk,başkasının yaşama hakkı,sevmek hakkı,barınma,eleştirme hakkı, azınlık olma hakkı, daha doğrusu ''başkasının hakkı'' diye birşeyi sözcüğümüzden silmişcesine yaşamaya başladık.Tek var olan ''BENİM HAKKIM''bu hakkın nasıl alındığı, bize nasıl verildiğini düşünmek yok...
HEP BANA ..HEP BANA diyerek çıktığımızda yola kendi hakkımızda kalmayacağını düşünmeden tüm haklarımızı,
tüm düşüncelerimizi ,tüm duygularımızı ,tüm değerliğimizi oburluğumuzla iğdiş edilmesine müsade etmekteyiz ve desteklemekdeyiz
sanki...
DUR diyeceğimize vicdan ve ahlak oburluğundan kendimizden geçmişsiz adeta..
biz bu halle nasıl geldik..aklım almıyor...
her yeri bir oburluk almış gidiyor..seçim yaklaştıkça arsızça sürmekte olan .bir yeme,bir haksız rant bir talan bir yağmalama..ve bunların ortaya çıkarılması ile ortalık bir kusmuk gölüne dönmesinden rahatımız kaçmamakta..
herkes bir 1,5 metre toprak altına gireceğini unutmuş dünyayı yuttup ''dünya midesinde'' dolaşmak istemekte...
halkımız nasıl bu hale geldi..kendi ülkemde bir yabancı gibi dolaşmaktayım..sanki herkes başka bir dil konuşuyorcasına ne onlar beni ne ben onları anlıyorum doymayacaklarını görüyorum artık..tek umudum çatlayıp ölmeleri kendi kendilerini yok etmeleri..bu gözü dönmüşlerin..Halkımızın Artık neyin doğru neyin yanlış olduğunda düşünmek istemediğini görmekteyimyken.. B
u güne kadar gelen değerlerimizi yerle bir edecek boyutu olan ''vicdan ve ahlak tutulmasına'' yol açmaya da başladığını kendi kendimizi yok ettiğimizi fark edemiyor olmamız ise içler acısıdır..
Ülkemde aç olduğunu söylemekten utanan ,evlatların haram lokma yedirmek istemeyen insanların var olduğunu biliyorum.benim üzüldüğüm bu yağmacıların, bu oburların bu vicdan ve ahlak tutulmasına uğrayanların onların sırtında kene misali yaşayıp onlara namusluk ,dürüstlük dersleri vermeleri yada onlara gülmeleri.
ülkemde dünya tersine dönmektedir..
başlar ayak ayaklar baş olmaktadır..
bu gün pazar güzel şeyler yazmak ve merhaba demek istemiştim..
diyemedim ..
sizlere sadece şunu söyleyeyim ozaman.
bu gün pazar tatil günü herkes yediğine dikkat etsin..

oburluğun luzumu yok..
sevgiyle kalın..


not..
canlar üzgünüm..
arasıra böyle ablanıza gelenler geliyor..(benimkiler ufak mavi venüslüler)
sizlerle paylaşıyor..

bir pazar günü sizlerin canını sıktımsa af ola..


benim niyetim herkese iyi pazarlar demekti..

iyi pazarlar...

Adsız dedi ki...

Bir kez gönül yıktın ise
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil

Bir gönülü yaptın ise
Er eteğin tuttun ise
Bir kez hayır ettin ise
Binde bir ise az değil

Yol odur ki doğru vara
Göz odur ki Hak'kı göre
Er odur alçakta dura
Yüceden bakan göz değil

Erden sana nazar ola
İçin dışın pür nur ola
Beli kurtulmuştan ola
Şol kişi kim gammaz değil

Yunus bu sözleri çatar
Sanki balı yağa katar
Halka matahların satar
Yükü gevherdir tuz değil


Yunus Emre

Adsız dedi ki...

Hayirli geceler ey site sakinleri, ya da sakin site

Adsız dedi ki...

hepinize günaydınlar...

yeni bir haftaya zinde dinlenmiş..
umut dolu..
başlamanız umuduyla..

iyi çalışmalar..

Olsun Da Gör

O gün gelsin neşemiz tazelensin de gör
Dünyayı hele sen bir barış olsun da gör
Seyreyle gülü bülbülü
Çifter çifter aylar gökyüzünde
Her gece ayın on dördü

Kuşlar geçecek damların üstünden
Kuşlar konacak dallara
Kanat seslerini duyup uyanırlarsa
Gene kuşlarla uyusun çocuklar
Olanı biteni anlatma.

Hiç görmediğim şey bu
Kurdun gözü yılmış sürüden
Elmanın yarısı soğuk yarısı sıcak
Ağulu bitkilere dolanmış salkım
Güneşten yağmur boşanacak

Yetsin demir çağının beyliği
Yeni bir gün başlıyor demek
Yeryüzünde korkusuz yaşamak
İki milyar kişiye bir dünya
İki milyar kişiye iki milyar ekmek

Yazık olur bu düş yarım kalırsa
Barış günü insan hakkı yenirse
Köroğlu’nun sözü dinlenmelidir
Sivas ilinin Banaz köyünden
Pir Sultan Abdal dirilmelidir.

Ah günüm yetse görmeye seni
Seni övmeye gücüm yetse
Barış çağı altın çağ
Son ozanı ben olayım bu özlemin
Bu özlem bitse

O gün gelsin neşemiz tazelensin de gör
Dünyayı hele sen bir barış olsun da gör
Seyreyle deli ozanı
Baştan başa sevda batan başa tutku
Dili baldan tatlı.


Melih Cevdet Anday


sevgiyle kalın..

eylem dedi ki...

Günaydınlar

Mavigün ablacım,Kayacım ve Kankacım ellerinize,yüreğinize sağlık

güzel bir gün olması dileğiyle hepimize kolay gelsin...

no name dedi ki...

Günaydın,
Kaya kardeşime performansından ötürü
teşekkürler...
Mavigüne yürekler dolusu sevgi saygı üstü teşekkürler...

Ablacığım,
Melih Cevdet üstad, dünya nüfusunu 2 milyar sanıyor, olmuşuz 6.5 milyar. 2 milyara az gelen, 6.5 milyara nasıl yetecek, düşünmek gerek...

hadi yeni haftayı güneşin altında karşılayalım...
kahvaltıya bekliyorum, çay hazır, sıcak sütte var(ballı süt)
nar suyu ve portakal suyu ve greyfurt suyu karışımı da var, daha neler neler...
bunları yazıyorum ama sakın afrikada'ki kıtlığı ben yaratıyorum sanmayın...
yaa boşverin gelin yiyelim içelim, obez olalım...

Adsız dedi ki...

Günaydin canlar, günaydin..

Patronumdan nefret ediyorum, sabah sabah bir yigin isle beni oyaladi, No Name kardesimin hazirladigi o güzel kahvaltiyi kacirdim! :)

Patronlara ve diger tüm olumsuzluklara, herseye ragmen güzel bir gün diliyorum hepimize, saglik olsun! :)

no name dedi ki...

TÜKENMEZ DOLMAKALEM DOLDURULUR,

Gülelim, varsın olmasın iten.
Bak alıştık, gülüyoruz,
İnelim merdivenlerden.
Bizi bekleyenler, bizi konuşanlar
Yakınlaştığımızı görsünler
Aralarında.

Biz biliyoruz, ama söylemiyoruz.
Onlar da biliyor.
Ama belli ediyorlar, bildiklerini.
Birincisi böyle sürsün, ikincisi..
Bir daha gelmeyecek, biliyoruz.
Biz biliyoruz olmadığını, ama var demiyoruz.
Onlar da biliyor ikincisini,
Hem olduğunu sanıyorlar,
Ama yok diyemiyorlar ona.

Biz bırakalım bunları,
İnelim merdivenlerden.
Varsın olmasın çeken, aralarında.
Gözlerimizin içine bakalım.
Boyuna unutalım.
Bilinen birşey kalmasın ortada.
Bizi bekleyenler, bizi konuşanlar
Yakınlaştığımızı görsünler
Aralarında.
Bakmayanlar durmasın görenlerin yanında.
Dolaşalım yanyana.
İkiye kırılmamış bir şey gibi,
Aralarında.

Olmadığımızı bilerek anlaşalım olmakta.
Konuşalım, gülelim, yanılalım,
Darılıp barışalım.
Birincisi böyle sürsün dışında.
Yaşıyormuş gibi yapalım.

ÖZDEMİR ASAF

Adsız dedi ki...

Herkese merhabalar..


iyi bir hafta olur inşallah..
güzel geçsin günlerimiz..

Adsız dedi ki...

Merhabalar

Zaman ne kadar da cabuk geciyor. Yine yeni bir haftaya merhaba dedik.

Umutlu mutlu, bol kazancli (her anlamda) bir hafta olur insallah

no name dedi ki...

Tilki ormanda dolaşırken bir agacın dalında asılı bir geyik budu görür. Açtır ama süphelenir kontrol etmeye başlar ve görür ki bu bir tuzak. Geyik budu bir iple bombaya bağlıdır.
Epeyce uzağa gider ve başını kollarının üzerine koyarak yatar, biraz sonra kurt gelir, budu görür ve yatan tilkiyi de tabi…
Tilkiye sorar; ‘ne yapıyorsun dostum’
Tilki cevap verir; ‘hiiç… yatıyorum...’
-Burada bir but var
-Evet var
-Neden yemedin?
Tilki sakince cevap verir ;
‘BU GÜN ORUCUM’
Kurt kendinden emin ; ‘Ben yiyeyim o zaman’
Tilki; ‘Buyur afiyet olsun’ der.
Kurt buta uzanır uzanmaz bir patlama... ortalık toz duman... kurt yaralı, hareketsiz 10 metre uzakta perişan halde yatarken tilki sakince budu yemeye başlar...
Bunu gören kurt ;
‘LAN ŞEREFSİZ! HANİ ORUÇTUN’
Tilki pişkin pişkin sırıtarak;
‘Biraz önce top patladı duymadın galiba...’

Adsız dedi ki...

merhabalar

tilki akıllıymış :)
ellerine sağlık kankacım

Seval ablam bu patronların hepsimi aynı :))

Adsız dedi ki...

yok, seker gibi patronlar da var. hatta öyle ki, bazilari, herzaman olmasa da arada jest olsun diye sen gitmeden kahvaltiyi elleriyle hazirliyor. gerci bu durum diger calisanlar tarafindan nefret edilmenize yol aciyor ama o kadar olsun

patronlara laf ettirmem arkadas!!!
(bana ne oluyosa :))

Adsız dedi ki...

Çocuklarınızla konuşun...
Bir gün susmayı öğrendim. Öyle bir sustum ki belki sonsuza kadar susacaktım. Çünkü susmak benim küçücük dünyamda babamla kurduğum iletişim tarzıydı. Babam akşamları eve yorgun dönerdi. Ben bütün gün evde sıkılır, onun gelişini iple çekerdim. Daha o kapıdan girer girmez boynuna atılır onunla oynamak isterdim. Babam sarılır, öper sonra da, hadi odana git, derdi. Yemek hazırlanınca annem çağırır bu defa masada bir araya gelirdik babamla. Onlar annemle konuşurken ben araya girer, sesimi duyuramayınca da bağırırdım. Babam sinirlenir, ´Bütün gün insanlara kafa patlatmaktan bunaldım, bir de sen kafamı ütüleme!´ derdi. Annem de ´Bütün gün zaten seninle uğraştım, bir çift laf da mı konuşturtmayacaksın babanla?´ diye çıkışır, beni odama gönderirdi. Çaresiz bir şekilde boynumu büker odama yani hapishaneme doğru yol alırdım. Babam arkamdan, ´Bizim bir odamız bile yoktu, her şeye sahip, hâlâ ne istiyor anlamadım.´ diye bağırmaya devam ederdi. ´Keşke benim de bir odam olmasaydı, keşke bizim de evimiz bir odalı olsaydı da hep birlikte otursaydık´ derdim içimden; ama yüksek sesle söylemeye cesaret edemezdim. Yemekten sonra babam kanepeye uzanır, eline kumandayı alır, televizyon seyrederdi. Beni yanına çağırır biraz severdi. Onun izleyeceği önemli bir şey varsa beni adeta yerimden bile kıpırdatmazdı. Azıcık hareket edip koşup oynamaya çalışsam oda hapsim yeniden başlardı. Bir gün anladım ki susunca babamla daha iyi anlaşıyoruz. Bu defa susarak yapabileceğim oyunlar geliştirmeye başladım. Önce resim yaparak başladım işe. Babam çizdiğim resimleri çok beğeniyor; ´Bak, böyle uslu uslu oyna işte.´ diyordu. Babam bazen göz ucuyla bakıyor, resimle ilgili bir şey sorsam afallıyordu. Ama bana kızarak beni artık odama göndermiyordu. ´Son günlerde ne de akıllandı benim oğlum.´ diye komşulara anlatıyordu annem halimi. Resimlerim arttıkça ortalık dağılmaya başladı. Annem ´Odanı topla!´diye odama kapattığında işe nereden başlayacağımı bilemiyordum. Ben bunlarla uğraşırken zaman geçiyor; ama odamı toparlamayı beceremiyordum. Annem odama gelip ´Bak sana resim yapmayı yasaklayacağım. ´ dedi bir gün. Susuyor olmamı usluluk olarak değerlendiren ailem resim yapmayı da elimden alırsa ben ne yapacaktım? Bu düşüncelerle bir aile tablosu yaptım. Babam eve gelince uygun zamanı kolladım. Her zamanki gibi yemekler yendi, odaya geçildi. Babam oturur oturmaz çizdiğim resmi getirdim. Babam baktı. Hım, dedi ´Çok güzel olmuş. Bu adam benim herhalde.´ dedi. Ben ´Hayır o adam değil, bu çocuk sensin.´dedim. O ´Hayır, bu adam benim, bu çocuk sensin, bu küçük kız da arkadaşın.´dedi. Ben yine ´Hayır, o büyük adam benim, bu küçük adam sensin, bu küçük kız da annem.´ dedim. Babam benimle uğraşmaktan vazgeçip: ´Peki neden bizi küçük çizdin?´ dedi. Heyecanla başladım anlatmaya. Ben büyüyüp adam olacağım. İş bulup çalışacağım. Siz yaşlanıp küçüleceksiniz. Beliniz bükülecek, komşumuz Ahmet amca ile Ayşe teyze gibi küçücük kalacaksınız. Ben işten geldiğimde yorgun olacağım. Siz benimle konuşmaya çalıştığınızda işyerinde kafam şişmiş olacağından sizi duymayacağım bile. Siz benimle bir şeyler paylaşmak istediğinizde ´Hadi odanıza çekilin de kafa dinleyeyim.´ diyeceğim. Ve bir de bağıracağım ´Her şeylerini alıyorum. Sıcacık odaları da var, daha ne istiyorlar´ diye. Annemle babamın gözleri fal taşı gibi açılmıştı. Duyduklarına inanamıyorlardı .. Bana sarılıp beni öyle içten bir okşayışları vardı ki sonsuza kadar konuşsam hiç bıkmadan dinleyecekler gibiydi. Alıntıdır..

Adsız dedi ki...

ablacim alinti süpermis, genelde her evde olan bisey bu maalesef

bir gün televizyonu, interneti kapattigin zaman sanki hayatinin anlamini elinden almislar gibi geliyor. ne hale geldik diyecem, ben dogdugumda evimizde zaten tv vardi. en iyisi sen de :)

Adsız dedi ki...

Kankacigim o güzel alinti icin cok tesekkürler canim, devamli susturulan cocuklar daha erken ve daha cok hata yapan yetiskinler oluyorlardir korkarim.

Hata üstüne hata yapan yetiskinlerin egitemeden yetistirmeye calistaki cocuklari da biyolojik gelismelerini tamamlayip yeni nesillere ana-baba olacaklar ve bu cark hep böyle dönecek, dönecek, dönecek...

Herkese iyi aksamlar diliyorum...

Adsız dedi ki...

hepinize iyi akşamlar

alıntıya sabah gelince bakılacak ablacım fırsat bulamadım

kendinize iyi bakın...

no name dedi ki...

akşam oldu gitme zamanı.
herkese iyi akşamlar diliyorum...

Adsız dedi ki...

Cümleten iyi aksamlar

Adsız dedi ki...

merhaba hepimize
mavigün hikayen güzel olmuş

Adsız dedi ki...

GÜNAYDIN!!

Benim dostum
Dostu bir güneşe benzetiyorum,
Beni ısıtsın diye.
Dostu bir geceye benzetiyorum,
Bütün açıklarımı kapatsın diye.
Dostu bir ışığa benzetiyorum,
Beni karanlık gecelerimde aydınlatsın diye.
Dostu bir kuşa benzetiyorum,
Uçtuğu yerlere beni de götürsün diye...


~ Sıdıka EREL ~

Demirgül İlköğretim Okulu
ANTALYA
7-F Sınıfı
Tüm büyüklere ders olsun ..

*****
Ve yaşamda mutlu olmak için şu beş şeyi yapmayı sakın unutmayın:

1.Yüreğinizi nefretten arındırın.

2. Üzüntülerinizi beyninizden atın.

3. Basit yaşayın.

4. Daha çok şey verin.

5. Daha az şey bekleyin.


GÜNAYDIN!!
BBO AİLESİ..
İYİ SABAHLAR..
İYİ ÇALIŞMALAR..
SALI GÜNÜNÜZ İYİ GEÇSİN...

no name dedi ki...

Güzel bir gün olması dileğiyle,

GÜNAYDIN

ablacığım minik hikaye için teşekkürler...


Kahvaltıya bol soğanlı maydanozlu ciğer dürüm var, kaçırmayın derim, herkes davetlidir...

Adsız dedi ki...

Günaydınlar

Ablacım ellerine sağlık

kankacım günaydın
desene aç kaldım sabah sabah
başka alternatif var mı kahvaltı da

Başkanım siz seversiniz böyle şeyleri kaçırmayın derim ama yoksunuz ki
bir ses verin artık

hepimize kolay gelsin...

Adsız dedi ki...

Günaydin canlarim, günaydin...

Eylemcim dert etme, gel, sana hemen zeytin peynir simit birseyler ayarlar Kankan...

No Namecim ellerine saglik ablam, icinde maydonoz olduguna ve sen tavsiye ettigine göre cok güzel olmali, ben patronu ekip geliyorum..

Adsız dedi ki...

Ben burada ne yapiyorum? Neden geldim, nicin buradayim? Kaderime (ki, kader mi - degil mi orasi da tartisilir ya) boyun egmeyi, bir kere daha benden beklenileni yapmayi, benden istenileni vermeyi, ben istiyor muyum? Neden hic istemedigim, hatta en minicik hücremde bile isyan uyandiran bir eyleme razi oluyorum?

Uzun zamandan beri yanlislar icindeyim, tamam bunu kabul ediyorum ama bircok yanlisi daha büyük bir yanlisla mi düzeltecegim? Kac yanlis bir dogru eder? Ya sonra? Sonra ne olacak? Ne degisecek? Ben! Evet, ben degisecegim, kendimden daha cok nefret edecegim, her aynaya baktigimda kendi gözlerimden kacmaya calisacak ve bunu beceremedigimde de yüzüme tükürecegim.. Gözpinarlarim kuruyana kadar aglayacagim.. Iyi de, bunun karsiligi ne olacak? Nasil unutacagim? Kendimi nasil af edecegim? Pismanliklarimi kiminle paylasacagim, kiminle dertlesebilecegim? Kimim var? Tanrim? Yanimda misin? Ne olur beni af et, yalvaririm... Sen bir akil ver, bir yol göster...

Neden geldim diyorum da belki de sormam gereken asil soru "buraya nasil geldim?" olmali. Sahi ya, bugüne nasil vardim ben? Seninle basladi ya hersey, seninle basladi ya hayat! Seninle ne zaman, nerede? Hatirliyor musun? Yillar önceydi hani ben daha cocuktum, sen de daha biyiklari yeni terlemis ince uzun bir delikanli....

Neden soruyorum ki sen hatirlamazsin, biliyorum. O günleri unutmayan benim, sen degil! Sadece ben..

O zamanlar sen babani yeni kaybetmistin, acili, sessiz ve mahsundun ama yine de bana takildiginda gözlerin gülümseyerek bakardin biliyor musun? Hicbirsey´im olmadigin halde öyle sanki sevgi dolu bakardin ya iste, o bakislarinla herseyim oldun sonunda...

Ve bugün? Bugün neyimsin? Benim olan bir yerin var mi? Hic oldu mu peki? Ne cok soru varmis icimde hepsi de cevapsiz kalmaya mahkum. Bilmiyorum, anlamiyorum artik kendi kendimi bile anlamiyorum. Cahilim ben, bak bu cok dogru, cok cahil. Ilk okuldan sonra okula da gitmedim zaten. Ama bu benim kendi kararim degildi. Bana o zaman "Git kizim, devam et, oku, dogruyu-yanlisi ögren, kendini gelistir!" diyen biri olmadi. "Kiz kisminin okul nesine?" dediler, ben de itiraz bile etmedim. Hic birseye itiraz etmedigim gibi.. Düsünmedim bile.

Hem dedim ya, daha o zamanlar aklima düsmüstün sen. Karsilastigimizda tatli tatli bakar gülümserdin bana, ben o cocuk aklimla baska bir aleme giderdim sanki o tebessümle. Öyle isterdim ki, o gözlerin hep bende kalsin, o gülücük de yüzünde..

Bu istek zamanla benimle birlikte büyüyen büyük sirrim oldu, sonra da tüm benligimi eline geciren büyük tutkum. Ben farkina bile varmadan... Ben beni, bulamadan kendimi yasamadan, senin olmustum bile coktan....

Adsız dedi ki...

Sana olan tutkunluguma tek özürüm belki sevilmeyen bir cocuk olmam, bugünkü aklimla buldugum mazeretim ise sadece yenmeye calistigim yanlizligim..

Hani hic kimsenin ilgilenmedigi kücücük kiz cocuklari vardir ailelerin.. Hani sevilir belki de, bu ona pek bildirilmez, gösterilmez. Insanlarin duygularini saklamayi marifet bildikleri, töre ve adetlerin etkisiyle göstermeyi ayip saydiklari ailelerin istemeden düsünmeden dogurduklari cocuklardan biri..


Babasinin karsisinda korkuyla karisik bir saygiyla titreyen, herzaman uysal annesini gördükce daha cok ürkeklesen, yerden gözlerini, bükük boynundan basini kaldirmaya korkan kücük bir kiz.
Cok erken yaslarda ögrendim ben basim egik, gözlerim yerde olunca babamin beni daha cok sevdigini, annemin daha memnun oldugunu. Sesimi cikartmaz, karsi cikmazsam ikisinin de gözleri daha bir sefkatle bana bakar gibiydi. Korktugumdan degil ama asla (hic birseyden korkmadim ben!) sadece beni sevmelerini istedigim icin oynadim istedikleri oyunu. Kazandim mi? Sevdiler mi gercekten beni? Bilmiyorum.

Hicbirsey bilmiyorum artik, ama? Bildigim birsey var ki, kendimi bildim bileli sen vardin bende ve ben seni hep sevdim. Ve yanliz seni severek büyüdüm... Seni görmek icin ilk defa kaldirdim basimi egdigim yerden, seni doyasiya görebilmek icin diktim gözlerimi gözlerine... Senin bana yine öyle yillar önce baktigin gibi bakman icin, gözlerindeki o isigi, beni isitan o sicakligi görebilmek icin neler vermezdim neler...

Ama bir dakika, bir dakika ya, verdim de be! Verdim ulan! Bende ne vardiysa verdim! Seve seve verdim, gönüllü verdim, kendimden caldim sana verdim! Karsilik sormadim, sevgini görmedim, kirintilara razi oldum! Degerlerimi hice indirdim, hepsini sana kurban ettim... Hep verdim ama yine de yetmedim, bir türlü memnun edemedim..

Simdi sen benden bebegimizi öldürmemi istiyorsun! O ölürse benim askim yasayacak mi saniyorsun? O günahsiz masum ölünce mi beni seveceksin? Almaya doymadin, istemeye de bikmadin! Yillarim gecti senin icin, sensiz ve nedense hep kaldim yetersiz... Sirada ne var, daha neyimi isteyeceksin? Verecek bir tek cevabin var mi? Serefsiz! Erkeksen dürüst ol benimle, acikca yüzüme ölmemi istedigini söyle! Gözünü bile kirpmadan beni buraya getirip bu kasaba teslim ettin ya.. Benden günah gitti bilesin. Aklim basima bir geldi ki, kork artik benden bundan böyle!

Kücük not: Bir zamanlar, evli sevgilisinin kürtaja zorladigi bir kadinin duygularini kendimce anlatmaya calismis yaziya dökmüstüm, eski dosyalarimi karistirirken buldum, sizinle de paylasmak istedim.

Adsız dedi ki...

Bahar gelemedi bir türlü, hüzünler cöktü sehre...

Hava cok kasvetli bugün. Kursun gibi agir, kursun rengi dev bir bulut gelmis dün gece, bütün sehri kucaklamis, sarip sarmalamis.. "Bugün benimsin!" dercesine, sevdigini yabanci gözlerden bile sakinan kiskanc bir asik gibi simsiki, kolay kolay cözülmeyen, gözle görünmeyen hoyrat kollariyla... Hüzünlü oldugu kadar hircin ve korkularla yüklü bir sarilma bu, günesinkine benzemeyen.. Bir de hasretlik var havada her alinan nefesle insanin icine dolan, genzini yakan.. Bunca özlem kime, neye bu hasret? Bilmiyor.

Bugün gökyüzü mü bana benziyor ben mi ona? Gözlerim o dev bulut gibi dolu dolu, dokunsalar aglamaya hazir... Ama akmiyor yaslarim terketmiyor pinarlarini sabirla bekliyorlar. Tipki gökyüzünün bekledigi gibi. O an ne zaman? Bunu bilmiyor, sadece gelmesini bekliyor..

Kimbilir belki bir kusun kanatlarini cirpmasini, rüzgarin hafiften her cicegi oksayarak esmesini, belki acik bir pencereden güzel bir melodinin yükselmesini, bir cocugun gülmesini, bir kadin yüregine kulak vermesini... Bilmiyor, bekliyor. Ne oldugunu, ne zaman gelecegini bilmedigini neden bekler insan?

Ya gökyüzü? O bekledigini bile bilmiyor.. Kaybolmus kendi hüznünde. Sessizlik, zaman zaman uzaklardan gecen araclarin motor ugultusuyla bozuluyor, bazen de bir ucagin daha güclü gürültüsü duyuluyor... Birkac saniye boyunca mekanik bir hisirtiyla yirtiliyor o görünmeyen kalin örtü. Ama hemen ardindan yine suskunluk aliyor insanlari eline, derin sessizlik hakim oluyor sehre, sariliyor yine koyuduman renkli dev bulut simsiki sevdigine. "Benim ol, benimle kal!" der gibi. Yalvariyor umutsuz.

Bugün bu sehir hüzünlü. "Neden ben?" diye isyanlarini haykirmak istiyor avaz avaz... Hangi kulaklara ulasacagini bilmiyor, üstelik sesi de cikmiyor. Biliyor ki, bütün cirpinislar bosuna, yoruldugu yanina kar kalacak cünkü, o böyle günlerde yenilmeye mahkum.. Biliyor da bilmek yetmiyor, hic engel olmuyor icinden yükselen aciyla gözlerinin dolmasina.. Ve kimbilir kacinci kere yenik düsüyor.. Bitkin ve yenik..

Sehirde herkes susmus bugün. Gökyüzü kadar sessiz binlerce insan sadece nefes alip vermekte, cogunun icinde sonsuz ve bilmedikleri o hüzün. Herbiri kendince birseylere hasret, hepsi beklemede.. Gözleri dolu dolu bir dokunan olsa seller gibi akacak yaslar.. O kadar hazirlar.. Akanlar da var belli belirsiz ve derinden derine sessiz..

O yaslara aittiler, ne oldugunu bilmeden bekleyenler, sabirsiz ve ne zaman geleceginden habersiz. Susmus dilleri coktan, susturulmus kanayan yürekleri de digerleri gibi... Suskun ve yasli.. Yürekleri sagir eden cigliklara karisan gözyaslari yagmur gibi, bulutlarin gözyasi degil miydi zaten yagmur taneleri? Ilk topraga kavusanlarsa en sabirsizlar, ilk hasretligi giderenler ayni zamanda ilk feda olanlar, sevdalariyla buharlasip gönüllü ucanlar.. Toprak bile catlarsa hasretiyle, insan yüregi nasil dayanirdi böyle beklemeye? Caresizdi iste... Neden? Neden ben de? Diye soracaktim, soramadim. Korktum yine sustum...

Adsız dedi ki...

teşekkürler
ellerine sağlık ablacım

Adsız dedi ki...

ablacım yüreğin dert görmesin
bu da mı senin yazın (12:12 deki yorum)
alıp götürdü beni buralardan
ellerine sağlık...

Adsız dedi ki...

canım kankam senin heybende ne güzel betimlemeler varmış böyle...

sen paylaş bizlerle onu..

teşekkürler..

canım benim kankam..

yüreğin ellerin dert görmesin...

yüreğinin yorulduğu ,tükendiğini hissettiğin an al yüreğim senin olsun...

sevgiyle kal..
hep bizimle paylaşmak için burda ol..

Adsız dedi ki...

Eylemcim sag ol canim okudugun icin ben tesekkür ederim. Az önce dedim ya eski notlarimi karistirdim bugün, daha önce burda paylasip paylasmadigimi hatirlamadigim icin ikinci kez olacagini da göze alarak gönderdim..:)

Artik kusura bakmayin, hafiza zayifligina iyi gelecek bir öneriniz varsa?..

Adsız dedi ki...

Kankacim aa canim sen ne zaman geldin? Ah be, güzelim asil güzel olan senden gelen bu sözler.. :)

Adsız dedi ki...

ah murat abi ah..
bak ne güzel her yerde hüzün sarmış dört bir yeri..

verecektim damardan şarkıları..

ah murat abii

bak bu gün salı ama sen gene bana yok yayın diyorsun..





bak benim ekmeğimle oyndın murat abi..

ben bir beyaz olabilirdim..

onun gibi annemi alırdım yanıma..

ben bir okan olabilirdim..

ah ah.. benim geleceğimle oyndın..


ben şimdi mavigünler kesmez şöyle talılokum radyoyu dinlemem

işte emrah abim benim...

abi dedim de ah murat abi ah benim geleceğimle oynadın sen...

acıların çocuğu..
Yillar yili dert yolunda
Ne ilk nede sonuncuyum
Kahrediyor hayat beni
Acilarin çocuğuyum
-Yillar Yili dert yolunda
Ne ilk nede sonuncuyum
Kahrediyor hayat beni
Aciların çocuğuyum

Söylemiyor kimse derman
Öyle zorki mutlu olmak
Yüregimde büyük ferman
Acilarin çocuğuyum
Ben acilar çocuğuyum

Sevdalardan darbe yedim
Su gönüle sevme dedim
Ömrü yare kul eyledim
Acilarin çocuğuyum
-Sevdalardan darbe yedim
su gönlüme sevme dedim
Ömrü yare kul eyledim
Ben acilar çocuğuyum

Cekip gitti sevilenler
Gariplerdi yenilenler
Dünya sizin sevmeyenler
Acilarin çocuğuyum
Ben acilar çocuğuyum



dinliyoruz..
http://www.youtube.com/watch?v=8AQ_Gs6VcPU&feature=related

«En Eski ‹Eski   1 – 200 / 1005   Yeni› En yeni»

.............................................................................................