Benden Baba Olmaz: boş bir sayfa:)

boş bir sayfa:)

1.122 yorum:

«En Eski ‹Eski 601 – 800 / 1122 Yeni› En yeni»

Kaya dedi ki...: Günaydın

Hayırlı Cumalar; 3 Eylül 2010 10:20
eylem dedi ki...: hoşgeldin kardeş de
bi de bakayım iki gündür yoksun ortalarda
gelmişsin şimdi günaydın deyip çekilmişsin...
nerelerdeydin,neden uğramadın
bir derdin mi var,sağlığın yerinde mi
dimi ama ablaların olarak merak ediyoruz...
abini bilmem :)
abinde ediyordur...; 3 Eylül 2010 11:33
mavigun41 dedi ki...: herkese merhabalar..

Demek sitemizde tatile gidecekler olanlar var..
Tüm tatilcilere gönül dolusu iyi tatiller..
yediğiniz içtiğiniz sizin olsun
bize gördüklerinizi anlatırsınız..
gitmek,dönmek
dönüp de bulmak..
nasip etsin..
sağlıcakla gidin
sağlıcakla dönün canlar..

NOT:
Dün size bir halka börek tarifi verdim di ama resmini bulamamıştım
bu gün resmi..
burada bu pideye
halka yada dolmalık denir..

http://1.bp.blogspot.com/
_swSvoSbw7z8/SNnchIuhUFI/
AAAAAAAAAiA/TTtG-6ytYqc/s1600-h/066.JPG; 3 Eylül 2010 12:29
eylem dedi ki...: Ama ablacım bu bana yapılır mı?
daha iftara saatler varken bu güzel halka yada dolmalık gösterilir mi :))

Börek gibi ilginç bizde pideler öyle değil
Bildiğin ramazan pidesidir...; 3 Eylül 2010 13:01
mavigun41 dedi ki...: Eylemcim bu da Ramazan ayında çıkar pidegillerdendir ama pide değildir
lezzetlidir.
İzmit te gelip yiyip gidenler her ramazan isterler..
sahi tatildesin ya sen şimdi konseyden izni al atla gel ablanda bir iftar ,bir sahur yap güzelim..; 3 Eylül 2010 13:09
mavigun41 dedi ki...: sevgili kankam anladık izne çıkacaksın bir sevinç içindesin..
zaten erken çıkacaksın..
Kaç günde olmayacaksın..

şu işlerden bir başını kaldırıp bizle birlikte olsan diyorum..

sen bu günlede bizi ihmal ediyorsun..bak işte buraya yazıyorum..
anladık yokluğuna alıştırıyorsun da..
bize de yazık değil mi?
Bizde biliyoruz gönlümüzde yerimiz sen hep bizim yanımızdasın..
Yinede acaba diyorum; o güzel türkçenle o güzel anlatımınla bize bir seslensen bizde alıp yüreğimize basıp sen gelene kadar o yazdıklarınla idare etsek..
olmaz mı?
sen sensizliği bilmezsin ki..
bizim yüreğimiz ne kadar ıssız bir çölle döner..
bari bir damla sen bırak giderken..
iyi tatiller canım kankam..; 3 Eylül 2010 13:19
eylem dedi ki...: Kankacığım bak ablam kankasına neler yazmış neler
gelesi yoksa bile koşa koşa gelir kankası bunun üzerine...

Kankam sana söylüyorum sen anla..:)

Sende bir günaydın deyip kayboluyorsun gel o güzel yüzünü,güzel ruhunu göster şuracıkta,
mahrum etme bizi..:); 3 Eylül 2010 13:25
eylem dedi ki...: Bu yorum yazar tarafından silindi.; 3 Eylül 2010 13:31
eylem dedi ki...: Bu yorum yazar tarafından silindi.; 3 Eylül 2010 13:31
eylem dedi ki...: Bu yorum yazar tarafından silindi.; 3 Eylül 2010 13:31
eylem dedi ki...: şimdi müsaade; 3 Eylül 2010 13:36
mavigun dedi ki...: AŞK
Sebepsiz sevmektir aşk,
nedeni olmadan bağlanmak birine.
Gözlerine baktığında erimektir içten içe,......
Ellerini tuttuğunda titremektir tüm benliğinle.
Hatta sarılamamaktır utançtan,
Çünkü utanmaktır sevmek aslında,
Sevmek nedir aslen?
Ölmek mi uğruna?
Yaşamak mı onunla?
Sevmek mi ömür boyunca?
yoksa ayrılmak mı gerekince?
Nedir insanı başkasına bağlayan?
Güzelliğimi?
Bilmez kimse bu soruların cevabını..
Kimi sever güzelini,
Kimi sever özelini...

Can Yücel; 3 Eylül 2010 14:11
mavigun41 dedi ki...: Eylemcim bak Nazım Usta ne diyor...

Özledin, içtin, ağladın, güldün, şarkılar söyledin,
Düşündün, şiirler yazdın.
'Peki o ne yaptı?' deme.
Herkes kendinden sorumludur aşkta

bence Kankalık için de geçerli..; 3 Eylül 2010 14:19
eylem dedi ki...: Yok ablacım şaka yaptım ben :)

Benim kankam bana göre dünyanın en iyi kankası
bir tane o

biraz takılayım belki gelir dedim ama yok nerdee..:))

şiirler çok güzelmiş
teşekkürler

Bu arada bir iftar daveti almışım
akşama sendeyim ablam :); 3 Eylül 2010 14:33
seval dedi ki...: Ah benim canim kankacim bir bilsen halimi anlamakla kalmaz bir de acirdin valla...

Hani insan acele ettikce hersey ters gider ya aynen o haldeyim sabahtan beri... Bir posta geldi ki normalde bir haftada o kadar olmaz! Adam, gitmeden önce nasilsa yaparim diye iki haftadir kenarda beklettiklerimi de ekle üstüne, bir de hesapta hic olmayanlari mesela arabamin bakimi icin mesai saatlerinde tamirhaneye gitmek zorunda kalmak, veya hastalik söz konusu oldugu icin bekletemedigin telefon görüsmeleri yapmak gibi... Sonunda ne mi oluyorsun? Imdaaaat! :)

Canim kankam, canim kardeslerim, Allah size kavusmayi nasip etsin, hersey hepiniz icin en güzelinden olsun! :) Yeniden islerime yöneliyorum ben, siz her zaman sevgiyle, dostlukla, hosca kalin...:); 3 Eylül 2010 15:00
mavigun dedi ki...: canım kankam kolay gelsin..
işler olur telaş yok..
fakat hastalık işte bu zaten seni sıkıntıya sokmaya yeter be canım..
bu yüzden senden güzel haberini bekleriz..
daha sakinleştiğinde bize bilgi verirsen seviniriz.

güle güle git canım..
güle güle gel....
yolun açık olsun..; 3 Eylül 2010 15:09
eylem dedi ki...: İftar menüsü harika görünüyor...
ellerine sağlık ablacığım..

Seval ablacım Allah yardımcın olsun...
kolay gelsin...

hepinize İyi akşamlar,iyi tatiller
ve hatta şimdiden iyi bayramlar...
sağlıkla sevgiyle kalın...; 3 Eylül 2010 15:41
seval dedi ki...: Cok sag ol Kankacim, hepimiz Allah´a emanetiz... :); 3 Eylül 2010 15:44
seval dedi ki...: Sana da aynen Eylemcim, saglicakla git gel ablacim..; 3 Eylül 2010 15:45
no name dedi ki...: Günaydınlar...
güzel bir gün diliyorum...; 4 Eylül 2010 08:16
Kaya dedi ki...: Aksama kadar yat, sabaha kadar ye

oh ne güzel memleket bee; 4 Eylül 2010 15:35
no name dedi ki...: iyi geceler...; 4 Eylül 2010 23:45
no name dedi ki...: günaydın,
iyi pazarlar...; 5 Eylül 2010 09:06
Kaya dedi ki...: Bu gece bin aydan daha hayirli bir geceye erisecegiz kismetse

Allah herkesin, tüm inananlarin dualarini kabul etsin
Geceniz hayir olsun; 5 Eylül 2010 13:26
no name dedi ki...: i y i geceler...; 5 Eylül 2010 23:25
no name dedi ki...: günaydın
güzel bir gün diliyorum...; 6 Eylül 2010 08:33
Kaya dedi ki...: Merhabalar

Bayram tatili erken mi başladı acaba..; 6 Eylül 2010 09:55
mavigun dedi ki...: Herkese merhabalar.
kaya kardeşim dediğin doğru..
bayram tatili erken başladı..
tatilciler....
bizim içinde eğlenin,gezin,dinlenin...; 6 Eylül 2010 12:52
no name dedi ki...: iyi geceler...; 6 Eylül 2010 23:57
no name dedi ki...: günaydın
güzel bi gün diliyorum...; 7 Eylül 2010 09:39
eylem dedi ki...: Merhabalar

ben geldim :)
Nasılsınız inşallah...

internet cafeler bu günler için var değil mi ?
özledim geldim...

Sizlere şimdiden sağlıklı, mutlu, huzurlu geçireceğiniz bir bayram diliyorum...
Görüşebilmek dileğiyle...
İyi akşamlar...; 7 Eylül 2010 18:10
no name dedi ki...: iyi geceler...; 8 Eylül 2010 00:09
no name dedi ki...: günaydın,
güzel bir gün diliyorum...; 8 Eylül 2010 05:22
no name dedi ki...: iyi geceler...; 8 Eylül 2010 23:52
Adsız dedi ki...: günaydın,
iyi bayramlar...; 9 Eylül 2010 10:19
mavigun41 dedi ki...: Tüm BBO ailesine Hayırlı Bayramlar dilerim..; 9 Eylül 2010 21:29
Adsız dedi ki...: iyi geceler...; 9 Eylül 2010 22:25
seval dedi ki...: Sevgili BBO ailesinin bayrami kutlu olsun, daha nice hayirli bayramlar insallah...; 9 Eylül 2010 23:31
Adsız dedi ki...: sıcak
çok sıcak...; 10 Eylül 2010 16:13
no name dedi ki...: iyi geceler...

halen çok sıcak; 10 Eylül 2010 23:15
no name dedi ki...: günaydın
güzel bir gün diliyorum...; 11 Eylül 2010 09:59
no name dedi ki...: bu ne sıcak kardeşim yanan yanana...; 11 Eylül 2010 16:52
Kaya dedi ki...: Herkesin bayramini tebrik ederim; 12 Eylül 2010 00:56
no name dedi ki...: merhaba,
iyi pazarlar...; 12 Eylül 2010 13:42
no name dedi ki...: iyi geceler...; 12 Eylül 2010 23:38
seval dedi ki...: Günaydin...

Nadiren günesli ama bol yagmurlu, oldukca yorucu ve fazlasiyla yogun gecen bir haftalik tatilcikden sonra yeniden "normal" yasama dönmek ne güzel! :)

Güzel bir haftaya baslamisizdir insallah, güzel bir pazartesi gününü karsilamak icin uyanmisizdir...

Kolay gelsin!; 13 Eylül 2010 07:40
no name dedi ki...: Günaydın,
iyi bir hafta diliyorum...; 13 Eylül 2010 08:21
Adsız dedi ki...: Şu aralar en sevdiğim hikayeyi sizlerle paylaşmak istiyorum...:))

18.yy da 2.Osman ve 3. Mustafa devirlerinin sadrazamı koca Ragıp paşa, konak kütüphanesinde devlet işleriyle uğraş verir, saatlerce meselelerin halli için çalışırmış. tabi haliyle stres ve yorgunluğu had safhada olurmuş. yine böylesi bir gecede birden kapı açılmış. içeriye evin hizmetlisi arap dadı girmiş:
-paşa efendi hazretleri, biz yarın hanımefendiyle Göksu’ya gideceğiz, mamafih ben henüz ne giyeceğime karar veremedim. sizce pembe maşlahı mı giysem, yoksa yeşil filiziyi mi? hangisi bendenize daha çok yakışır?
-paşa hazretlerinde renk soluk atmış tabi. bir la havle çekmiş, sinirli bir şekilde pembeleri önermiş.
arap dadı:
-öyleyse yarın sabah bir çift kırmızı pabuç isterim, deyivermiş.
arap çıkınca Ragıp paşa :
-yarabbi,şu arabın aklını bana bir gecelik emanet ver de rahat bir uyku uyuyayım. benim derdim devleti ayakta tutmak, "Arabın derdi kırmızı pabuç..."; 13 Eylül 2010 11:21
Adsız dedi ki...: Soru;

Sanırım içime bir kuş kaçtı.
Sesini benden başka duyan var mı?; 13 Eylül 2010 12:17
Adsız dedi ki...: Peki,
neden dersiniz yüzümde açan güller?; 13 Eylül 2010 12:19
Adsız dedi ki...: Peki,
neden dersiniz aradığım numaralara ulaşalamıyor?; 13 Eylül 2010 12:34
no name dedi ki...: Ohoo...
her önüne gelen adsız rumuzunu kullanırsa ne olacak benim halim...
Tam şiir yazmaya hevesleniyorum, telefon melefon gibi şeyler tüm konsantrasyonu sıfırlıyor...
neyse,
halka açık yerlerde fazla açılmamak gerekiyor demek ki...
adsız kardeş,
benim adım zaten adsız diye adsız çıkış yapıyorum. sen yazıversen adını ne olur ki...
neyse ben de yazayım adsız adımı, diğer adsızlara örnek olsun...; 13 Eylül 2010 12:46
mavigun41 dedi ki...: herkese merhabalar,
Yeni bir haftaya yeni bir anayasaya ile başlayan canım ülkemde ve dünyada herşey güzel olur inşallah..; 13 Eylül 2010 13:17
seval dedi ki...: Nihayet paydos saati yaklasiyor! Oh bee... Bürodan cikmadan önce hazir firsati bulmusken herkese iyi aksamlar diliyorum, iyi dinlenmeler... :); 13 Eylül 2010 17:37
seval dedi ki...: Günaydin...

bu gün de yagiyor buralarda mübarek... öylesine, sessizce, ince ince yagiyor... yagiyor... yagiyor...

Evet, BBO Ailesi bir sali sabahina daha uyandik, kolay gelsin ne gelecekse....

Güzel bir gün olsun insallah herkese....; 14 Eylül 2010 07:55
no name dedi ki...: günaydın,
sımsıcak, aydınlık, rengarenk,(yeşil ve mavi ağırlıklı) güzel bir sabah...

üstelikte çok açım...

şöyle koca bir tepsi su böreği pişirtsem(peynirli) yanına da portakal suyu taze sıkılmış, bana eşlik eder misiniz?; 14 Eylül 2010 08:54
eylem dedi ki...: Bu yorum yazar tarafından silindi.; 14 Eylül 2010 09:09
eylem dedi ki...: Günaydın BBO ailesi
Nasılsınız inşallah...

Amanda aman börek ve portakal suyu
ben seve seve eşlik ederim..:)

Kankacığımın içine doğmuş bugün benim geleceğim börekler yaptırmış...
nasılda hemen kendi üzerime alıyorum :)
Kankacım özlemiştim seni
böreklerle karşılaşınca da atladım geldim hemen...; 14 Eylül 2010 09:24
seval de acikmis dedi ki...: Nihayet!

Nihayet Eylemcim döndü! (Hani nerdeyse birisini gönderip yanina bayram tatilinin bittigini söylemesini isteyecektik!) :)

Nihayet biri börek dedi! :)

No Namecim cok tesekkür ederiz böyle bir güzellik ettigin icin ama sakin ha, siz iki kanka, biz gelmeden bitirmeyin o tepsiyi yoksa cok fena olur... :)

Kayaaaaa nerelerdesin kardesim sen? Kos gel, ama cabuk ve acil... :)

Kankaciiiim sen de uyandin mi canim? Hadi bir kosu gel, hep birlikte kahvalti etmeyeli cok zaman oldu... :)

Cay yok mu, cay?; 14 Eylül 2010 09:52
eylem dedi ki...: Bitti bitti sonunda bitti tatil buradayım :)

Ahh parmağım
börekle beraber parmaklarımıda yedim :)
çok güzel çookk
Ablacım köşede bir tepsi daha var ona yetişin
çay demledim ben gelince
çayımızda var merak etme sen...
amanın işaret parmağımıda ısırdım börekle beraber :)
hadi çabuk gelin yoksa benim parmaklar elden gidecek :)); 14 Eylül 2010 10:10
no name dedi ki...: Börek bitmez ablacığım, sen telaş etme, sakin sakin gel.
Pastahane yakın, kankam bitirse dahi pişirtiriz bir tepsi daha...

kankacığım hoşgeldin. özledik seni.
bayram süresince seni aç mı bıraktılar yoksa, bu ne hal...; 14 Eylül 2010 10:24
eylem dedi ki...: Hoşbuldum Kankacım
Öyle sayılır yoğundu bayram kalabalık hep tatlı,hep şeker aç kaldım...
gerçi gittiğim heryerde yaprak sarması vardı
yaprak sarmasına doydum :))

Aaa ama şimdi kuzenlerimin yaptığı çiğköfte partisinin ve mangal keyfinin hakkını yemeyelim...:)
güzeldi gerçekten...; 14 Eylül 2010 11:02
mavigun41 dedi ki...: merhabalar..
BBO ailesi toplanmış toplanmış..
börekleri yemiş yemiş...
mavigün gelmiş hani bana hani bana demiş...

adettendir yurdumun insanının
geçmiş bayramı da kutlar..

adette uyalım..
geçmiş bayramımız kutlu olsun
BBO ailesi..; 14 Eylül 2010 12:10
seval dedi ki...: Saat ilerledikce patron yan gözle calisanlarina varligini daha cok belli eder ki, onlar aldiklari maasi hak etmeyi unutmasinlar! :)

Hak etmek icin azicik daha calismam lazim benim, simdilik herkese iyi aksamlar...:); 14 Eylül 2010 17:06
eylem dedi ki...: İyi akşamlar diliyorum...; 14 Eylül 2010 17:25
Kaya dedi ki...: Geldik gene kapkara bulutlarin arasina...; 14 Eylül 2010 17:43
Adsız dedi ki...: iyi geceler...; 14 Eylül 2010 23:17
seval dedi ki...: Günaydin...

nerdeyse her sabah yagmurlu, soguk ve rüzgarli hava yani sonbahar artik kesinlikle burada... :) Benim agaclarin hala yesil yapraklarinda gözüm, vedalasmaya az var, biliyorum...

Hepimize güzel bir gün olsun insallah...; 15 Eylül 2010 08:19
Adsız dedi ki...: Günaydın,
özledik ablacığım yağmuru, çamuru...
sonbaharı kışı...
iyi dileklerine ben de katılıyorum...; 15 Eylül 2010 09:38
eylem dedi ki...: Günaydın
Kolay Gelsin...; 15 Eylül 2010 09:41
eylem dedi ki...: Merhaba günlük
nabersin(yeni gençlik dili)
neyse ben ne haber nasılsın neler yapıyorsun diye sorayım...
Küsmüyüz?
Yok canıımm ben arada gelip yazıyorum yine
kankamla küs olman gerekirdi..
Vefasız mı çıktı
yok vefalıdır o da iş güç fırsat bulamıyordur
yok yok mu?
hadi hadi banada küsme onada küsme
bi şartla mı?
neymiş
o da mı yazsın
ben iletirim kendisine artık yazar mı yazmaz mı bilmem...
ben yazmasını isterim...
isteriz isteriz günlük yazmanı isteriz..
eyvah içimdeki ses costu:)

off günlüğüm
bir off çeksem karşıki dağlar yıkılır misaliyim bugün...
çekmeyeyim değil mi
haklısın dağ yıkılsa olacak bir doğal afet
altında kalan olur,yollara falan dökülür..
can kaybı mal kaybı yapmayalım
gezsin yine koyunlar,keçiler,börtü böcek kelebekler uçsun yine üzerinde...

Vazgeçtim offtan
aaa bak bugün kahvaltı hazırlayan olmamış
hazırlayayım değil mi
geç değil daha ...
çayı demledim bile ne hamarat kızım :)
kahvaltılıklarıda masaya çıkaralım
ee geriye kaldı çıtır simit
Kankaa çıtır simit istiyorum
gelirken getirir misin?
meyve olarakta yeşil ve kırmızı elmalar sulu sulu kütür kütür,
üzümde var
hadi gelin gelin çok bekletmeyin kahvaltıyı...
günlük sende davetlimsin bugün

ne ramazanda kilomu aldın
ilahi günlük sende mi?
ne kilosu gel sen gel
günlüğün kilo aldığınıda ilk duydum :)

Günlük baksana
kardeşim ikinci memleketine dönmüş galiba
çok memnun görünmüyor gibi
Amaan insanoğlu işte neden memnun kalıyor ki
sürekli birşeyler istiyor,kendi isteği olsun,herkes kendince haklı
öyle geçip gidiyor işte hayat...

evet nediyorduk
kahvaltı evet evet
güzel bir kahvaltı ve güzel geçecek bir gün olsun bizler için...
Bir arkadaşı aramıştım o da kahvaltıya gelsin diye ama aradığım numaraya ulaşılamıyor
kaçırdı fırsatı...
hadi bakalım herkes kahvaltıya...; 15 Eylül 2010 10:36
no name dedi ki...: Güzelmiş,
bu teklif kaçmaz...

aç kapıyı kankacım...; 15 Eylül 2010 10:45
eylem dedi ki...: Açtım kapıyı
amanın bu ne hız

Kankam duurr...
eyvah!
birşeyin var mı
ver elini kaldırayım
o sandalye çok sağlam değil ben onu alayım bir kaza olmasın diyecektim
kii...
olan oldu
simitler sağlam mı hah masada kalmış onlar güzel :)

Gel canım kankacım şöyle otur
sağlam sağlam korkma otur otur
çayını doldurayım
al bakalım koca bir bardak çay...
afiyet olsun..

Sevalim hadi gel çayı soğutma...; 15 Eylül 2010 10:57
eylem dedi ki...: Bu arada kanka
günlük seni sordu
yok gelmiyormuşsun yazmıyormuşsun artık günlüğe..
küsmüş sana
ikna etmeye çalıştım ama yok inatçı
kime çektiyse :)

yazmadan barışmazmış seninle
dedim ben iletirim
bilgine...; 15 Eylül 2010 11:09
Adsız dedi ki...: Kankacım sen bana bir imada mı bulunuyorsun(fazla kilolarla ilgili)

ne oldu da kızdın bu kadar...

ben şişman değilim, hafif topluyum, ayrıca da kemiklerim iri, bugüne kadar da hiç sandalye kırmadım...
ne olmuş yani 200 kiloysam...
ona göre de boy var...

günlüğe gelince
o beni sormaz, karşılıklı küsüz...
ayrıca günlükçülerin arasına girilmez...; 15 Eylül 2010 11:42
eylem dedi ki...: Bir ima yoktu ama madem üzerine alındın devam edelim o zaman

Bizim buralarda derler ki:
"Allah boy vermiş gerisini koy vermiş"

he he :))aklıma geldi birden :)

Sandalye sağlam değildi demiştim ben canım
yanlış algılamışsın ne yapayım
neyse düştüğüne üzülmüştüm
ama 200 kilo olduğunu unutmuştum etten dolayı bi acı hissetmemişsindir...
yalnız sandalye ağır yaralı
doktorlar umut yok dedi :)

hah gelelim günlük konusuna
sen bana yalancı imasında mı bulunuyorsun o zaman...
sordu işte ben yalan mı söylüyorum...; 15 Eylül 2010 12:10
Adsız dedi ki...: neyse ki koyvermiş dememişsin. ayrı yazarak paçayı kurtardın. inşallah allah bana bir koy verir...; 15 Eylül 2010 12:14
eylem dedi ki...: ayrı mı yazmışım tüh...
dikkat etmemişim...

evet senin imayıda açıklasaydın
ben yalancımıyım dedi işte günlük sordu seni...

paça demişken şöyle bol sarımsaklı bi kelle paça çorbasımı içsek kankam nedersin...; 15 Eylül 2010 12:26
Adsız dedi ki...: kankacım ne mide varmış sende maşallah...
bu sıcakta bol sarımsak, sirke, kemik suyu, beyin parçaları, ayak kıkırdakları...
sağol ben almayayım, sen iç afiyet olsun...; 15 Eylül 2010 12:49
eylem dedi ki...: Kankacım pardon hangi sıcak?
Burası Ankara,ben davette bulundum
ve hava güzel güzel eserken burada şuan
harika gider kelle paça...
Evet içmemekte kararlımısın halen..; 15 Eylül 2010 13:02
mavigun dedi ki...: herkese merhabalar..

kankaların keyfi yerinde..
körfez de ise sonbahar ın en güzel anları..

Hava açık masmavi bir gökyüzü..
güneşten kimse kaçmıyor..
sıcak ama hafiften esen rüzgar..

ben de bazı kelimeleri nasıl anlatırsınız deseler..

güneş. gülümseme
yağmur:ağlama
parçalı bulutlu:canı sıkkın
gibii...

Biri bana Gurbeti anlatmak istesen nasıl tanımlarsın deseler..
burnuma gelen bir rutubet kokusu derim...

ne zaman rutubet kokusu duysam bana gurbeti aklıma getirir..
hani kapısını açmadığınız,havasız kalmış da içeri girdiğinizde bir koku olur eşyalara siner..
o kokunun gitmesi için içeriye güneşin girmesi gerekir..
işte ..
bana gurbet hep öyle gelir rutubetli bir yerde yaşamak gibi..
memleket ise sanki hep günlük güneşlikmiş gibi..

canım kankama hep yağmur hep yağmur diyen...
kaya kardeşimin gene geldik diyen serzenişi okuyunca ..

anladım ki boşuna değil benim
burnuma gelen koku..; 15 Eylül 2010 13:31
eylem dedi ki...: Hoşgeldin ablacım
yine yüreğinden kopan birbirinden güzel kelimelerle gelmişsin...
buralarda da az kaldı rutubete yakında bulut yağmur çamur olur heryer...

Ablacım sorarım sana
kankam bana ne mide var sende dedi
kuş kadar bir midem var benim ablacım
niye öyle diyor bana...

Kanka günlük sordu seni onuda unutmadım daha bi açıklama yapmadın..; 15 Eylül 2010 13:53
eylem dedi ki...: gurbet deyince bu şarkı geldi aklıma

Ah şu eller

Ben bir gurbet türküsünde
Akşamın mavi örtüsünde
Öyle durdum bekliyordum
Geçmeyenler köprüsünde
Bağlandım kör düğüm oldum
Yolların şaç örgüsünde

Ah şu eller eller eller
Gurbet eller yetti gayrı
Birbirini çok sevenler
Böyle durmaz ayrı ayrı

Sen bir yerde ben bir yerde
Ayrı düştük aynı yerde
Senden önce bilmiyordum
Şimdi düştüm ben bu derde
Gurbet olmuş sıla olmuş
Ayrılık var varya serde

Ah şu eller eller eller
Gurbet eller yetti gayrı
Birbirini çok sevenler
Böyle durmaz ayrı ayrı

Gurbet Eller; 15 Eylül 2010 14:06
Kaya dedi ki...: Merhabalar

gecilmez gurbetin sokaklarindan
icilmez sulari pinarlarindan
...

ne kadar da dogru; 15 Eylül 2010 14:16
eylem dedi ki...: Merhaba kardeşim

Gurbet gurbet yapmayın böyle
hepimiz gurbetteyiz...
ama burda sıcacık bir ailede hep birlikteyiz...

Hadi bakalım iyi akşamlar...; 15 Eylül 2010 17:15
seval dedi ki...: Ben de iyi aksamlar diliyorum hepimize canlar, her nerelerde olursak olalim, gurbette yahut silada, ayni gögün altindayiz...

Kayacim hosgeldin kardesim, Allah kolaylik versin..; 15 Eylül 2010 17:31
Kaya dedi ki...: Hosbuldum ablacim

Haklisin ayni gögün altindayiz da ayni yere basmak istiyorum ben :)

Herkese iyi aksamlar; 15 Eylül 2010 18:11
no name dedi ki...: günaydın,
güzel bir gün diliyorum...; 16 Eylül 2010 04:55
seval dedi ki...: Günaydin...

güzel bir gün olsun insallah baslayan, kolay gelsin..; 16 Eylül 2010 08:30
eylem dedi ki...: Günaydın
ben de dileklerinize katılıyorum...; 16 Eylül 2010 08:51
mavigun41 dedi ki...: HERKESE; 16 Eylül 2010 12:31
mavigun41 dedi ki...: MERHABALAR; 16 Eylül 2010 12:31
mavigun41 dedi ki...: Güzel bir gün olması dileğiyle; 16 Eylül 2010 12:32
mavigun41 dedi ki...: güzel çalışmalar..; 16 Eylül 2010 12:33
Kaya dedi ki...: Ben de siz sevgili büyüklerime aynen katiliyorum; 16 Eylül 2010 12:39
eylem dedi ki...: Ilık Esen Yele Yükle Anlamını

Dingin bir ruh:
tenha atımlarda sessiz bir yürek.
Yüzde yansıyan bir ışıltı.
Sabahın erkenine katık edilen hayaller;
bilinmeyen bir eski şehrin
medeniyet katmanlarında
dolaşırken el(ele)ler,
huzur, hüküm sürüyor sevdalarında.

Ilık bir yel, habercisi beden ürpertisinin;
henüz açık pencereden bile geçmedi,
kokusu lavantaya takıldı
belki, edalı bir hanımelinde salınacak
bir ileri bir geri
ah beklemek!
ne bedbaht bir özveri
ne çilekeş bir hüzün
ne müjdeli bir haberci

Ten; yangın yeri, beklemeye tahammülsüz,
yürekte ağlamaklı sevdasına, yakarıyor adeta:

Sen, ılık esen yele yükle anlamını.
Kırılsın aklımın katılaşmış duvarları.
Belki o zaman dile gelir yüreğimin (z)amansız haykırışları.

Evrenin Dünyası; 16 Eylül 2010 14:33
eylem dedi ki...: Herşeyin gönlünüzce olabileceği bir akşam diliyorum...
İyi akşamlar...; 16 Eylül 2010 17:18
seval dedi ki...: Ben de hepimize güzel bir aksam diliyorum, gönüllerce...; 16 Eylül 2010 17:36
no name dedi ki...: iyi geceler diliyorum...; 16 Eylül 2010 23:04
no name dedi ki...: günaydın,
hayırlı Cumalar...
güzel bir gün olsun inşallah...; 17 Eylül 2010 07:58
eylem dedi ki...: Günaydınlar
Güzelliklerle dolu bir gün geçirmeniz dileğiyle...
Hayırlı Cumalar...
Kolay gelsin...; 17 Eylül 2010 08:40
seval dedi ki...: Günaydin...

Hepimize güzel bir gün olsun insallah, aydinlik, sicak, herseyin yolunda gittigi, güzel haberlerin geldigi...; 17 Eylül 2010 08:56
mavigün dedi ki...: Gün iyi geçiyordur ..

umarım.; 17 Eylül 2010 13:09
yorgun abla dedi ki...: "Yapılan araştırmalar genelde kadınlarda empatik becerinin erkeklere oranla daha yüksek olduğunu gösteriyor. Kadınların empatik becerilerinin erkeklerin empatik becerisinden daha yüksek olması, "kadın duyarlılığı" kavramıyla açıklanabilir. İyi de kadınlar niçin daha duyarlı? Niçin erkeklere oranla daha iyi empati kurabiliyorlar?

Kadınların erkeklere oranla daha iyi empati kurmalarının çeşitli nedenleri bulunabilir. Bir görüşe göre bu nedenlerden bir tanesi şu:

Bazı canlı gruplarında statüsü düşük olanlar saldırganlığa uğramamak için yüksek statülülerin, örneğin liderin davranışlarını sürekli gözlerler. Benzer şekilde insanlarda da nice toplumda aile ortamlarında erkeğin statüsü kadınınkinden üstün olmuştur. Kadın, erkeğin gözüne bakmak, onun sinirli olup olmadığını anlayıp kendini ona göre ayarlamak zorundadır. Aksi halde, sözel ya da fiziksel saldırıya uğrayabilir.

Erkeğin şu andaki davranışlarına bakıp az sonraki davranışlarını tahmin etmek zorunda olan kadın, giderek onun yüz ifadelerine, vücut diline daha duyarlı olmuştur. Bu durum da kadının empatik becerisinin gelişmesine yol açmıştır.

Yüzyıllar boyunca, onbinlerce kadın, gökyüzünde karabulut gözleyen çiftçiler gibi, kocalarının yüzünde bir kararma, bir öfke belirtisi gözleye gözleye, duyarlı hale gelmiş, empatik becerilerini geliştirmiş olabilirler. Erkeklerin büyük çoğunluğunda, "ya karım kızarsa" korkusu bulunmadığı için böylesine bir duyarlılık gelişmemiş olabilir."

Küçük Şeyler -1
Üstün Dökmen
Sistem Yayıncılık ´tan

Alintidir, yazanin ellerine yüregine saglik!; 17 Eylül 2010 14:24
üff ama ya... dedi ki...: "Dünyada enstantane sıkıntısı yoktur; önemli olan sizin objektifinizin kaydetme gücüdür."

"Bir Çinli bilgenin sözü: Doğduğun zaman 1'sin, sapsade bir 1. Zamanla 1'in sağına sıfırlar eklersin; diplomaların olur, ünvanların, rollerin, rozetlerin olur, evler, arabalar alırsın. Bunların her biri bir sıfırdır ama 1'in sağına eklendikçe senin değerin artar. Şu hale gelirsin:10000000000... 0 Bütün bu sıfırların ne zamana kadar değeri vardır? Sen hayatta olduğun sürece. Sen öldün, 1 gitti, 0000000000... 0"

Bu da ayni sayfadan alintidir... :); 17 Eylül 2010 14:25
yeteeeeeer.... dedi ki...: "Biz bugün, mahkumları tedavi edemediğimiz, eğitemediğimiz için, arada bir af çıkarıyoruz. Hiç hastanelerde af çıkarıldığını, hastaların sevabına erken taburcu edildiklerini duydunuz mu?"

Ilginc bir tespit! degil mi? Hatta egitim ve veya tedavi mahkum olmadan önce baslamali ama nerdeee....; 17 Eylül 2010 14:29
??/"$%§&!°??* dedi ki...: "Ekmeğe niçin saygı gösteririz? Çünkü nimettir. İyi de eşlerimiz, çocuklarımız nimet değil mi? Öğrencilerimiz, çıraklarımız, komşularımız nimet değil mi?Ben ülkemde yerdeki ekmeğe tekme atıldığını hiç görmedim. Ama yerdeki insana tekme atıldığını çok gördüm. Yerdeki ekmeklere gösterdiğimiz saygıyı birbirimize de göstereceğimiz günlerin gelmesini diliyorum."

Biz de Hocam, biz de.... Ama nerdeeee...; 17 Eylül 2010 14:31
dirdir..dirdir...dir... dedi ki...: ve bir iki kulaga küpe daha...

"Dürüstlük türlerinden birisi, içimizdeki mevcudu, sansürlemeden dışarıya sunmaktır."

"İki seçenekten birisini seçmeye zorlamak, zorlanmak, yaratıcılık değildir. Üçüncü seçeneği oluşturmak ise yaratıcılıktır."

"Çocuklarımızın bir yalanlarına bugün aşırı öfkelenirsek, yarın daha dürüst olmalarına değil, daha iyi kamufle edilmiş, daha organize yalanlar söylemelerine yol açarız."

Uff.. bugün nedense isler bir türlü bitmiyor, saat sanki daha yavas ilerliyor, halbuki haftasonu geliyor ben sevinemiyorum bile...

Bugün nerdeyse benim sikayet günüm oldu, sizin gülümsemeleriniz eksik olmasin, gönüllerinizce güzellikler ve iyi tatiller diliyorum... :); 17 Eylül 2010 14:39
eylem dedi ki...: Hoop orda dur bakalım nereye
ne tatili hemen nereye gidiyorsun
ne bu yorgunluk ne bu off puff...

Derin bir nefes al ablacığım sakin rahat...
maviliklerle doldur yüreğini
otur sen şöyle
Bak ben bir çay demleyeyim kankalarıda çağıralım
oturalım bir balkon keyfi yapalım...
Hadi bakalım
çaydanlık neredeydi abla :); 17 Eylül 2010 15:04
Adsız dedi ki...: kankacığım çaya davet ediyorsun, çaydanlığı ablama soruyorsun, ne iş?; 17 Eylül 2010 15:20
eylem dedi ki...: Ablamın evindeyiz canım
balkonda oturma keyfini hep orda yapıyoruz diye...

çayın yanına simit,pasta,börek birşeyler getirir misin kankacım...; 17 Eylül 2010 15:25
eylem dedi ki...: çay demlene kadar saklambaç oynayalım mı
1
2
3
4
.
.
.
........20

sağım solum ebe sobe...

Heyt nerdesiniz bakayım,nerelere saklandınız..:)

eveet hafta sonu gelince insanda bir garip haller oluyormuş:); 17 Eylül 2010 15:34
eylem dedi ki...: Kanka mı buldum oradasın işte leptabın arkasındasın
gördüm gördüm saklanmaya çalışma görünüyorsun kocamansın kocaman :))

Seval abla seval abla kaldır o yüzündeki dosyayı kendini kamufule etmeye çalışmışsın ama tanırım ben seni
alalım dosyayı yüzünden
ana
o ne
patron
pardon amca ben sevale bakmıştım
türkçe biliyor mu abla senin patron
ters ters bakıyor..
abooo ben kaçar...:); 17 Eylül 2010 15:40
eylem dedi ki...: Kaçarken gördüm kahve makinesinin arkasına saklanmışsın buldum..ebe ebe..

mavigün nerede daha bulamadım onu

Kaya kardeşim senide buldum
ne yapıyorsun koltuğun arkasında hadi çık ebeledim..
ne!
sen oynamıyor muydun
tozları almak için mi oradaydın
hadi kolay gelsin :)

Mavigünü aramaya devam...; 17 Eylül 2010 15:45
eylem dedi ki...: Ablacım kaçdefa diyorum bulutların arkasına saklanma seni bulamıyorum diye
mavilik almaya mı gitmiştin
iyi hadi o zaman gel bakalım
çaylar hazır

pasta börekte gelirse tamam :); 17 Eylül 2010 15:52
Kaya dedi ki...: Hayirli Cumalar

Birilerinin saklambac oynayasi gelmis herhalde :)

sen yum gözlerini haftaya bulursun beni, öyle hemen biter mi oyun yav; 17 Eylül 2010 16:08
eylem dedi ki...: eveet saklambaç oynayasım geldi :)
Bir hafta seni mi arayayım ben yav
oyun mu oynuyorsun tatile mi gidiyorsun :); 17 Eylül 2010 16:19
seval dedi ki...: Eylemcim o güzel yüreciginle, o aklinla bin yasa! :)

Canim kardesim, giderayak gülümsettin beni cok sag ol..

Nihayet paydos vakti bizim icin canlar, saglicakla kalin... :); 17 Eylül 2010 16:26
Kaya dedi ki...: iyi aksamlar ablacim

yav saklambac dedigin öyle oynanir, hemen yarim saatte ikinci ebe secilir mi, arayacan harbi harbi, bulacan ki tadi ciksin; 17 Eylül 2010 16:43
eylem dedi ki...: Gülen yüzün solmasın ablacım
tüm bbo ailesinin yüzü hep gülsün inşallah...

İyi akşamlar
iyi tatiller diliyorum...; 17 Eylül 2010 17:17
no name dedi ki...: merhaba,
güzel bir gün oluyordur umarım....; 18 Eylül 2010 12:54
Kaya dedi ki...: Merhabalar

iyi tatiller; 18 Eylül 2010 14:36
no name dedi ki...: günaydın,
iyi pazarlar...; 19 Eylül 2010 10:34
Kaya dedi ki...: iyi pazarlar
iyi dinlenmeler; 19 Eylül 2010 14:25
Kaya dedi ki...: Sanat meraklisi Finlandiyeli bir anne, kizi Mila`nin uyurken cektigi birbirinden güzel ve ilginc pozlarini blogunda yayinliyor

http://milasdaydreams.blogspot.com/; 19 Eylül 2010 18:05
no name dedi ki...: iyi geceler..; 19 Eylül 2010 23:39
no name dedi ki...: günaydın,
güzel bir gün
ve iyi bir hafta diliyorum...; 20 Eylül 2010 06:02
seval dedi ki...: Günaydin...

yeni bir güne uyandik, yeni bir haftayi karsiladik hepimize hayirli olsun, güzellikler getirsin...; 20 Eylül 2010 07:55
eylem dedi ki...: Günaydın
güzel dileklere katılıyor ve
Kolay gelsin diyorum...; 20 Eylül 2010 08:44
Kaya dedi ki...: Merhaba

Ben de size katiliyorum; 20 Eylül 2010 12:21
eylem dedi ki...: İyi akşamlar dostlar...; 20 Eylül 2010 17:36
seval dedi ki...: Haftanin ilk is günü oldukca yogundu, yorgun argin evin yoluna koyulmadan önce ben de hepimize iyi aksamlar dilemek isterim... :)

Kismetse görüsmek yarina insallah...; 20 Eylül 2010 17:51
no name dedi ki...: iyi geceler diliyorum...; 20 Eylül 2010 23:28
seval dedi ki...: Günaydin...

güzel bir sali olsun insallah hepimize...; 21 Eylül 2010 07:52
eylem dedi ki...: Günaydınlar

sağlıklı,mutlu,huzurlu bir gün bizlerin olsun
Kolay gelsin...; 21 Eylül 2010 08:58
no name dedi ki...: günaydın
güzellikler diliyorum...; 21 Eylül 2010 09:29
Kaya dedi ki...: Merhabalar

2`den 1 cikara cikara cogu gitti azi kaldi...; 21 Eylül 2010 14:15
eylem dedi ki...: İyi akşamlar...; 21 Eylül 2010 17:15
seval dedi ki...: Iyi aksamlar, iyi dinlenmeler...; 21 Eylül 2010 17:53
no name dedi ki...: iyi geceler diliyorum...; 21 Eylül 2010 23:27
no name dedi ki...: günaydınlar diliyorum...
güzel bir gün olsun inşallah...; 22 Eylül 2010 07:27
seval dedi ki...: Günaydin...

güzel bir gün olsun insallah... Her yerde güzellikler yasansin, zorluklar kolay gelsin...; 22 Eylül 2010 08:55
eylem dedi ki...: Günaydın
Kolay gelsin...; 22 Eylül 2010 09:32
Kaya dedi ki...: Merhabalar

Kolay gelsin; 22 Eylül 2010 14:51
mavigun41 dedi ki...: herkese merhabalar..

GÜN güzel geçiyor mu canlar?.

Ben bu gün güne birşey katmıyorum..
kendi kendine geçiriyor..
yarın olunca anlıyacağız..
nasıl geçtiğini
geç olmasın mı? diyorsunuz..

zaten
DÖNÜLMEZ AKŞAMIN UFKUNDAYIZ..
Ah, dönülmez akşamın ufkundayız
Vakit çok geç
Bu son fasıldır ey ömrüm
Nasıl geçersen geç
Bu son fasıldır ey ömrüm
Nasıl geçersen geç
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile
Avunmak istemeyiz böyle bir teselliyle
Ah, geniş kanatları boşlukta simsiyah açı var
Ve ortasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Geçince başlayacak bitmeyen sükün bu gece
Burulba karşı bu son bahçelerde keyfince ah
Ya şevk içinde harap ol
Ya aşk içinde gönül
Ya lale açmalıdır göğsümüzde, yahut gül
Ya lale açmalıdır göğsümüzde, yahut gül
Ah dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç

http://1.trdinle.com/Donulmez_Aksamin_Ufkundayiz-27929.html

Ne güzel şarkıdır...

Benim bu gün ki şarkım bu..
bu gün herşey geç gibi geliyor..
belki yarın..
belki....
hiç bir şey için geç değil der..
koşmak için güç bulur yürek.
belki saklandığı yerlerden çıkar bir sevinç bir güzellik ..
kanat olur bize uçurur..
belki yarın...
ama bu gün değil..
bu gün herşey çok geç...
sebepsiz ..
nedeni yok..
belki geç git diyordur..
belki zaman çoktan geçti..
hep dinlemek gerek onu..
bilmek için
duymak için
yürek sesi bu..
geç diyorsa..

Sizin gününüz ne yapıyor?
bu gün ne çalıyor yüreğiniz..
gününü şarkısı ne ..
bu gün ki sizi anlatan..
hangi şarkı ...
ACABA...; 22 Eylül 2010 15:26
eylem dedi ki...: Güzel şarkı...

benim yüreğimde hiç bir şarkı çalmıyor ablacığım yazmak isterdimde
düşündüm biraz var mı çalacak şarkı
yok bulamadım...

Benim günüm bugün yoğun,aksak,sıkıntılı,sevgisiz,
sevimsiz,gri...
örnekler çoğaltılabilir :)
öyle geçiyor işte...; 22 Eylül 2010 16:44
mavigun41 dedi ki...: Şefkatli ol!.. Karşılaştığın herkes zor bir mücadele veriyor.
Eflatun

***

Eylemcim...
atla gel canım..
bu şarkı eşliğinde bir salkım üzüm yeriz..
Bu gün gri olmasına izin verelim günün..
hayatta her rengi yaşamak gerek..
yarın ola hayır ola..
herkese iyi akşamlar..; 22 Eylül 2010 17:14
eylem dedi ki...: sağol ablacım:)

hepinize iyi akşamlar...; 22 Eylül 2010 17:30
seval dedi ki...: Benden de iyi aksamlar...; 22 Eylül 2010 17:33
no name dedi ki...: iyi geceler olsun...; 22 Eylül 2010 23:45
no name dedi ki...: günaydınlar
güzel bir gün diliyorum...; 23 Eylül 2010 06:02
seval dedi ki...: Günaydin...

aydinlik, sicak, güzel bir gün olsun insallah...; 23 Eylül 2010 08:25
eylem dedi ki...: İnşallah...

Güzel dilekteki gibi başlayan bir Ankara sabahından Günaydın...
devamıda güzel olur inşallah...; 23 Eylül 2010 08:44
mavigun dedi ki...: herkese merhabalar..
Güzel bir olsun hepimize..; 23 Eylül 2010 12:13
Kaya dedi ki...: aksam olsa da yatsak; 23 Eylül 2010 12:19
eylem dedi ki...: Kardeşim bugün uyumadın mı? :); 23 Eylül 2010 12:33
mavigun41 dedi ki...: Mono Roza

Mona Roza,siyah güller, ak güller
Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Ah, senin yüzünden kana batacak
Mona Roza, siyah güller, ak güller

Ulur Aya karşı kirli çakallar
Ürkek ürkek bakar tavşanlar dağa
Mona Roza, bugün bende bir hal var
Yağmur iğri iğri düşer toprağa
Ulur aya karşı kirli çakallar

Açma pencereni perdeleri çek
Mona Roza seni görmemeliyim
Bir bakışın ölmem için yetecek
Anla Mona Roza, ben bir deliyim
Açma pencereni perdeleri çek

Zeytin Ağaçları söğüt gölgesi
Bende çıkar güneş aydınlığa
Bir nişan yüzüğü, bir kapı sesi
Seni hatırlatıyor her zaman bana
Zeytin ağaçları, söğüt gölgesi

Zambaklar en ıssız yerlerde açar
Ve vardır her vahşi çiçekte gurur
Bir mumun ardında bekleyen rüzgar
Işıksız ruhumu sallar da durur
Zambaklar en ıssız yerlerde açar

Ellerin ellerin ve parmakların
Bir nar çiçeğini eziyor gibi
Ellerinden belli oluyor bir kadın
Denizin dibinde geziyor gibi
Ellerin ellerin ve parmakların

Zaman ne de çabuk geçiyor Mona
Saat onikidir, södü lambalar
Uyu da turnalar girsin Rüyana
Bakma tuhaf tuhaf göğe bu kadar
Zaman ne de çabuk geçiyor Mona

Akşamları gelir incir kuşları
Konar bahçenin incirlerine
Kiminin rengi ak, kimisi sarı
Ahhh! beni vursalar bir kuş yerine
Akşamları gelir incir kuşları

Ki, ben, Mona Roza bulurum seni
İncir kuşlarının bakışlarında
Hayatla doldurur bu boş yelkeni
O masum bakışlar Su kenarında
Ki, ben, Mona Roza bulurum seni

Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza
Henüz dinlemedin benden türküler
Benim aşkım sığmaz öyle her saza
En güzel şarkıyı bir kurşun söyler
Kırgın kırgın bakma yüzüme Roza

Artık inan bana muhacir kızı
Dinle ve kabul et itirafımı
Bir soğuk, bir garip, bir mavi sızı
Alev Alev sardı her tarafımı
Artık inan bana muhacir kızı

Yağmurlardan sonra büyürmüş başak
Meyvalar sabırla olgunlaşırmış
Birgün gözlerimin ta içine bak
Anlarsın ölüler niçin yaşarmış
Yağmurlardan sonra büyürmüş başak

Altın bilezikler, o kokulu ten
Cevap versin bu kanlı kuş tüyüne
Bir tüy ki, can verir bir gülümsesen
Bir tüy ki, kapalı gece ve güne
Altın bilezikler, o kokulu ten

Mona Roza, siyah güller, ak güller
Geyve'nin gülleri ve beyaz yatak
Kanadı kırık kuş merhamet ister
Aaahhh! senin yüzünden kana batacak!
Mona Roza, siyah güller, ak güller
SEZAİ KARAKOÇ

Mona Roza ve Hazin Hikayesi::
Sezai Karakoç bir kıza aşık olur,ama bunu ne o kıza ne de başka birine anlatabilir.kız bi şeylerin farkındadır ama emin değildir.En yakın arkadaşı sezai karakoç'un şiire olan merakını biliyordur ve bir davete katılması için ısrar eder.O da kıramaz ve katılır.programı sunan da o arkadaşıdır....Gecenin sonuna doğru söze başlayan arkadaşı,aralarında da güzel şiirler yazan birinin olduğunu söyler ve sezai karakoç'u sahneye davet eder.Sıkıla sıkıla çıkar karakoç ve mona rozayı okumaya başlar.Kız da ordadır ve nişanlanmıştır emindir artık emin olamadıklarından.Bakışırlar bir süre,sonra karakoç daha fazla dayanamaz ve koşarak sahneyi terkeder.Kız arkasından koşar hemen yetişir karakoç'a.parmağındaki yüzüğü göstererek der ki; "bir tek sözüne bakar,çıkarıp atarım".Sezai karakoç da Sen beni değil,şiirimi sevdin artık senin aşkın benimkine yetişemez" der. O gece kız intihar eder ve karakoç da bu şiirin ikincisini yazar..Kızın Gerçek ismi 'Muazzez Akkaya'dır.İlk şiirdeki mısraların baş harflerine dikkat edin.; 23 Eylül 2010 12:34
mavigun41 dedi ki...: Bu yorum yazar tarafından silindi.; 23 Eylül 2010 12:34
eylem dedi ki...: Ah aşk ahh...:); 23 Eylül 2010 14:05
eylem dedi ki...: Fıkra :)
Yaşlı Teyze

Amerika’da 22 numaralı karayolunda, devriye görevi yapan bir otoyol polisi arabasından yolu takip ederken, bir araba görmüş. Radarda; minimum 50 km/s hız ile gidilmesi gereken yolda bu aracın 22 km/s hız ile gittiğini fark etmiş. Bu araba yolu tıkıyormuş. Aracı durdurup sürücüyü uyarmak için aracın peşinden gidip durdurmuş. Bir de ne görsün… Aracı kullanan çok yaşlı bir teyze, aracın arka koltuğunda da; tir tir titreyen 3 tane yaşlı teyze… Polisi görünce, yaşlı sürücü endişelenerek sormuş:

- Polis bey çok mu hızlı gidiyordum?

Polis:

- Hanımefendi, hızlı değil, aksine çok yavaş gidiyorsunuz ve bu bütün otoyol trafiğini etkiliyor! Radardan gördüğüm kadarıyla 22 km. hızla gidiyorsunuz.

Yaşlı teyze:

- Ama otoyolun girişinde “22” yazıyordu ve bende bu hıza uymak istedim!

Polis:

- Hanımefendi o “22” otoyolun numarası. Bu yolda en az 50 km hızla gitmelisiniz.

Yaşlı teyze: “Tamam, anladım bundan sonra hızlanacağım” derken… Polisin gözü arkadaki tir tir titreyen üç yaşlı kadına takılmış. Polis merakını yenemeyerek sormuş:

- Hanımefendi arkadaki hanımların nesi var? Rahatsızlar mı? Bir şeyden korkmuş gibi de duruyorlar?

Yaşlı teyze:

- Vallahi ben de anlamadım, 250 numaralı yoldan çıktığımızdan beri böyleler!...; 23 Eylül 2010 15:10
eylem dedi ki...: İyi akşamlar diliyor,
tekrar buluşana kadar sevgiyle ,sağlıkla,umutla kalın diyorum...; 23 Eylül 2010 17:30
seval dedi ki...: Isler nefes aldirmiyor, son dakikada hepimize iyi aksamlar, iyi dinlenmeler dileme firsatini buldum, diliyorum...:); 23 Eylül 2010 17:58
no name dedi ki...: gülen yüzler solmasın diliyorum...

iyi geceler...; 23 Eylül 2010 23:43
seval dedi ki...: Günaydin...

nihayet bu haftanin son is gününe uyandik! Insallah güzel bir gün olur, hepimize kolay gelsin...; 24 Eylül 2010 08:09
no name dedi ki...: Günaydın
hayırlı Cumalar...; 24 Eylül 2010 08:26
eylem dedi ki...: Günaydınlar
Işıl ışıl güzelliklerle dolu bir gün olsun...
hayırlı Cumalar
Kolay gelsin...; 24 Eylül 2010 08:48
mavigun41 dedi ki...: herkese merhabalar...

haftanın son günü güzel geçsin..
hafta sonunda gelecek güzelliklere,sevdiklerinizle yapılacak planlara açık ...
çalışmayla geçireceklere de umut bir gün bende tatil yapacağım olsun..; 24 Eylül 2010 12:53
mavigun41 dedi ki...: Bir Hüzün Mevsiminden Çıkarken Kalbim

Ayrılıkların puslu aynasındadır
bekleyişlerin solgun yüzü
Bekleyişler ki demlenişidir sabrın
damıtır sessizliği ve üzüncü
damıtır gurbetin kavruk memesinden
ve emzirir
hasretin yanık yüzlü çoçuğunu

Sen ey sabrın ve üzüncün dervişi
başını zamanın göğsüne koy
ve dinle yalnızlığın iç çekişlerini
Yalnızlıklar ki suskun bir akşam üstüdür
usulca örtülecektir gecenin sessiz tülünü
ve düşecektir ince bir rüzgarla
hüznün harmaniyesi

Ey yenilgilerin bezgin kuşu
suskunun sarı sıcağındasın bunca zaman
bataklıklardan sızan sinsi ve pis
bir kokudur içinde tortulaşan kuşku
Ve bulutsu bir ağırlığın yüküdür
gittikçe ağırlaşan
gittikçe yüreğini zonklatan

Sen ki şafağın göğü müsün
imbikle göğsünde göğün sütünü
ve emzir sönmekte olan yıldızları
sonra başını solgun bir demet gibi hasretin kuru dallarına koy
dinle köpüklü kıyıların çağlayanını
imbatın serin elidir yüzünü okşayan

Güneşi kopar dalından ellerine al
ve durmadan canını yakan sözü
bitir şiirin kalbine
akıt artık umudun billur ırmağını
kavruk çölüne yüzümün
ve bir sevda gibi yanaş
hayatın kıyılarına

Yoksa ey kalbim
tel bile olamazsın şiirin sazına

Ahmet Telli; 24 Eylül 2010 13:28
mavigun41 dedi ki...: Küçük şeylerle başlamalı belki ; örneğin , BİR KAC Durakbir kez inip , otobüsten Servisten ; yürümeli eve kadar ,yüreğine Güneş gözlüklerini takmalı ;Gördüğünü hissedebilmeli !Sağlığını kaybedip , ölümle Yüz yüze gelmeden bir kez,Değerli olabilmeli hayat !
alıntı; 24 Eylül 2010 13:53
mavigun41 dedi ki...: Anne karnına sığarken, dünyaya neden sığamadığını ve sonunda,Bir metrekarelik yere sığmak zorunda kalacağını farketmeli insan !
Can Yücel; 24 Eylül 2010 13:54
mavigun41 dedi ki...: Hayır...Küsmüyorum hayata! Sandığınız gibi değil...Canım sıkkın hepsi bu...Özlüyorum sadece. Ama umutluyum ! İsterseniz bakın gözlerime, ışıl ışıl...Hep güzel şeyler düşünüyorum...Aydınlık yakın...Biri tutuyor elimden, diyor ki: "Sabret!" Bende varolan şey Mutsuzluk değil, bir parça sükunet...
alıntı; 24 Eylül 2010 13:57
mavigun41 dedi ki...: Yangın yerine bak!.. Ateşten külden kordan ne var elinde!.. Pervane değilsen yaklaşma sakın ateşe! Canı Canana teslime hazır değilsen ben Aşkım deme kimseye Aşk gelmesin seninle dile İncinmesin ne Mecnun ne Leyla ne gül ne de diken seninle!.. Ayağıma diken batacak diyorsan düşme çöle Ah u zar ederim diyorsan çekme gözüne sürme!.. Talipsen kara bahta kör talihe Dinle!
alıntı; 24 Eylül 2010 13:59
mavigun41 dedi ki...: Biz seninle bir salkımın iki aşık üzümüyken...
Biz seninle bir salkımın iki aşık üzümüyken,Başka şişelerden şarap olmuşuzBaşka hayatlarda harap olmuşuz... Biz seninle bir denizin iki aşık balığı iken,Başka sularda yüzüp durmuşuz, başka kıyılara vurmuşuz... -Eflatun-; 24 Eylül 2010 14:04
mavigun41 dedi ki...: Sen çevrende olup bitenleri görüp "neden" diye soruyorsun. Ben ise, asla var olmamış şeyleri hayal ederek "neden olmasın" diyorum....
~ George Bernard Shaw ~; 24 Eylül 2010 14:05
eylem dedi ki...: Sitemiz mavileşmiş,güzelleşmiş
Mavigünüm ellerine sağlık
yüreğindeki maviliklerle gelmişsin
hoşgeldin...; 24 Eylül 2010 14:06
eylem dedi ki...: Araya girip ablamın konsantrasyonunu bozdum galiba...
halbuki ne güzelşeyler paylaşıyordu...; 24 Eylül 2010 14:21
mavigun41 dedi ki...: Manifesto
Vicdanımız hep seslenir ama bizim anca işimiz varken
Kim durup dinleyecek ki onu?
Bir kocaman çarkın içinde, dişlilerden
Biriyim belki
Anladım bağlı hepimizin eli kolu

Kimler sildi, kim süpürdü, kim eritti erdemleri?
Kim kaçırdı, kim götürdü, kim yok etti sevgileri?

Bir boşluğun ortasında, gerçekle doğru arasındayım.
Artık yarın diyecek gücüm bile kalmadı.
Ya sunulanı kabullenmeli, yada kendi bildiğini okumalı
Yaşam kiminse onu o yaşamalı

Kimler sildi, kim süpürdü, kim eritti erdemleri?
Kim kaçırdı, kim götürdü, kim yok etti sevgileri?

Bir sürü el uzanır amma, herkes çekmek ister kendi yoluna
Hangi yoldan gitmeliyim? midem bulandı bu yalanlardan.

Sevgisizsem suçlamayın, sizden kalan mirastır bu.
Leş kokuyor yüreğiniz unutmuşsunuz yıkamayı.
Salonun ışıklarını yakabilirsiniz çünkü;
Perde kapandı ben yokum artık
Hiç bir şey kalmadı bize sevmek için dünyayı.

Söz: Renan Bilek
Müzik: -
Albüm: Leke; 24 Eylül 2010 14:26
eylem dedi ki...: Güzelmiş...; 24 Eylül 2010 14:46
mavigun41 dedi ki...: Ufak şeylerden zevk alabilmek,..Lüks yerine zerafet aramak,..Saygı istemek yerine ..değerli olmak...Zengin olmak yerine, kimseye muhtaç olmamak...Sıkı çalışmak, sessizce düşünmek ve dürüst konuşmak,...Yıldızları, kuşları, bebekleri ve bilgeleri açık kalple dinlemek…
-William Ellery Channing-; 24 Eylül 2010 15:00
mavigun41 dedi ki...: Hayatta ne yaparsan yap önemsiz olacaktır ama senin yapmış olman çok önemli"

[Gandhi]; 24 Eylül 2010 15:02
mavigun41 dedi ki...: Belki Yine Gelirim

Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir
her sözcük dilimin ucunda küfre dönüyor çünkü
Bir gök gürlese bari diyorum, bir sağnak patlasa
bitse bu sessizlik, bu kirli yapışkanlık bitse
ama bir tufan az mı gelir yoksa, yine de
yırtılan ve parçalanan birşeyler olmalı mutlaka
hiç durmadan yırtılan ve parçalanan bir şeyler

Oysa ne kadar sakin bu sokaklar ve bu kent
ne kadar dingin görünüyor bana şimdi gökyüzü

Gidenler nerde kaldılar, özledim gülüşlerini
bir kenti güzelleştiren yalnız onlardı sanki
onlardı çocuklara ve aşka ölesiye bağlanan
kadınları güzelleştiren herhalde onlardı
"Tükürsem cinayet sayılır" diyordu birisi
tükürsek cinayet sayılıyor artık
ama nerde kaldılar, özledim gülüşlerini onların

Uzun uzun bakıyorum kıvrılan sokaklara
tek yaprak bile kımıldamıyor nedense
ve tek tek söndürüyor ışıklarını varoşlar
alnımı kırık bir cama yaslıyorum, kanıyor
kanımın pıhtılarında güllerin serinliği
ve fakat bir cellat gibi yetişiyor pusudaki
Dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük

Yaşamak neleri öğretiyor, düşünüyorum
okuduğum bütün kitaplar paramparça
çıkıp dolaşıyorum akşamüstleri bir başıma
bir uçtan bir uca yalnızlıklar oluyor kent
bulvar kahvelerinin önünden geçiyorum
sırnaşık aydınlar, arabesk hüzünler
bir gazete sayfasında sereserpe bir yosma

Sesler gittikçe azalıyor, kuşlar azalıyor
ve ne zaman yolum düşse vurulduğun yere
kızgın bir halka oluyor boynumda o sokak
Hüznü yalnız atlarımız duyuyor artık
biz çoktan unutmuşuz böyle şeyleri
ama içimde bir sırtlanın dalgın duruşu
ve dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük

İçimde zaptedilmez bir kırma isteği
dizginlerini koparan bir at sanki bu
soluksoluğa kalıyorum her sonbahar
ve sevgilim ne zaman hoşgörülü olsa
bir yolculuk düşüyor aklıma, gidiyorum
bütün gençliğim böylece geçip gitti işte
ama hala bir şeyler var vazgeçemediğim

Hangi duvar yıkılmaz sorular doğruysa
birgün gelirsek hangi kent güzelleşmez
şiirlerim bir dostun vurulduğu yerde yakıldı
geri almıyorum külleri yangınlar çıksın diye
Devriyeler çıkart şimdi, bütün ışıklarını söndür
sorduğum hiçbir soruyu geri almıyorum ey sokak
ve dilimin ucunda küfre dönüyor her sözcük

Dudaklarımı kanatırcasına ısırıyorum günlerdir
bir gök gürlese bari diyorum, bir sağnak patlasa
bitse bu kirli ve yapışkan sessizlik, hiç gitmesem
oysa ne kadar sakin sokaklar, kent ve bütün yeryüzü
ipince bir su gibi sızıyorum gecenin tenha göğüne
sessizce çekip gidiyorum şimdi, sessiz ve kimliksiz
Belki yine gelirim, sesime ses veren olursa bir gün

Ahmet Telli |; 24 Eylül 2010 15:03
mavigun41 dedi ki...: Yağmurun birgün dinmeyeceğinden, hiç bitmez görünen
hayat ırmağının birgün kurumayacağından, sizi alıp
diyardan diyara gezdiren rüzgarın duruvermeyeceğinden
Emin misiniz ?
Hep atan yüreğinizin duruvermeyeceğinden,
gören gözünüzün hep göreceğinden,
duyan kulağınızın hep duyacağından
Emin misiniz ?
"Ben olmazsam olmaz" dediğiniz işlerin asla sizsiz
yapılamayacağından, siz olmazsanız dünyanın
duruvereceğinden, seslendiğinizde titrettiğini
sandığınızşu dağların hep emrinizde olacağından
Emin misiniz ?
Size uzanan ellerin hep yanınızda olacağından,
yüreğinizi verdiklerinizin birgün sırtlarını
dönüp gitmeyeceğinden
Emin misiniz ?
Boynuzsuz koyunun, boynuzlu koyundan hakkını
alacağı günde; balıklardan kuşlara, ağaçlardan
güneşe, üzerindeki mesajları okuyup anlamadığınız
yaratılmışların sizden şikayetçi olmayacağından
Emin misiniz ?
Size hep açık duran ilaha kapıların birgün
kapanmayacağından ve şaşırıp kalmayacağınızdan
Emin misiniz ?
Karanlığın içinde kaybolup giden çığlıkları
duyabildiğinizden, yüreğinizdeki ışıktan
başkalarına da verebildiginizden
Emin misiniz ?
Güzel bir hayat yaşadığınızdan,
yapabileceğiniz herşeyi yaptığınızdan
Emin misiniz?
Bütün bunlar için bir kere daha fırsatınız olacağından
Sahiden emin misiniz ?
alıntı; 24 Eylül 2010 17:27
mavigun41 dedi ki...: Ben Kimim?
Az mıyım çok muyum?
Var mıyım yok muyum?
Ben neyim?
Masal mıyım gerçek miyim?
Kaç mıyım göç müyüm?
Hiç miyim suç muyum?
Ben kimim?
İbret miyim cinnet miyim?
Hiçlikler içinde kanayan yürek
Yokluklar içinde savaşan beden
Boşluklar içinde karışan zihin
Güçlükler içinde değil miyim?
Yoksa� Yoksa�
Her ihanete akıl erdiren
Her cehalete kılıf uyduran,
Her esarete fiyat biçtiren
Sen değil de ben miyim?

Geçimsizim bugünlerde
Kimsesizim bu yerlerde
Değersizim bu ellerde
Çaresizim doğduğum yerde
Gölgesizim her gün her yerde

Ses miyim sus muyum
Sis miyim pus muyum
Ben neyim

Deha mıyım Heba mıyım

Ak mıyım pak mıyım
Al mıyım Sat mıyım
Ben kimim

Yarar mıyım ziyan mıyım

Yalanlar içinde doğruyu bulan
Cayanlar içinde sözünde duran
Satanlar içinde ayak direyen
Yananlar içinde değilmiyim

Her adalete duvar ördüren
Her cesarete kilit vurduran
Her asalete boyun eğdiren
Sen değil de ben miyim

Geçimsizim bugünlerde
Kimsesizim bu yerlerde
Değersizim bu ellerde
Çaresizim doğduğum yerde
Gölgesizim her gün her yerde
candan erçetin; 24 Eylül 2010 17:29
eylem dedi ki...: Ellerine yüreğine sağlık Mavigünüm...

Evet bir iş günü daha bitti
Kardeşim görünmedin bugün.
dün,akşam olsada uyusak diyordun
halen yoksun uyuyor musun yoksa :)
umarım sorun yoktur...

yarın hafta sonu tatili yokum
hafta içerisinde de olamayacağım
gelecek ay görüşmek üzere
ekimin başında canım :)
Biraz dinlenip geleyim...
O zamana kadar kendinize çok iyi bakın...
İyi akşamlar...; 24 Eylül 2010 17:29
eylem dedi ki...: pişti :))üstte olan kazanır
bu durumda ablam kazandı :); 24 Eylül 2010 17:30
mavigun41 dedi ki...: '' Hiç Hayal Kırıklığına Uğramayanlar , Hiç Umut Beslememiş Olanlardır...''

Bernard Shaw.

bu gün ortaya bir karışık durumu oldu..
demek ki bu gün benim için karışıkmış anlaşılan ..
he he..
herkese iyi akşamlar..
iyi tatiller...; 24 Eylül 2010 17:32
Kaya dedi ki...: Hayirli Cumalar

Napolyon mu demisti "para para para" diye..; 24 Eylül 2010 17:35
no name dedi ki...: iyi geceler olsun...; 24 Eylül 2010 23:37
no name dedi ki...: günaydın
güzel bir gün olsun...; 25 Eylül 2010 09:02
Kaya dedi ki...: Öyle bir giderim ki; kaybedeceğim hiçbir şey olmaz!
‎__
Ben yaşadıklarımın hiçbirini unutmam.
Ama evet! Yeri gelir susarım.
Canımı çok yakan şeyler olur ama yinede susarım, tükenirim.
Buna izin de veririm aslında. Salaklığımdan mı? Hayır!
Ben kimseye ''GİT'' de demem, diyemem.
O kişi vazgeçilmez olduğundan mı? Hayır.
Ona o kadar şeye rağmen, o kadar değer veririm ki, Hergün yaptıklarına utansın diye.
Ama bir gün öyle bir giderim ki;
Kaybedeceğim hiçbir şey olmaz!

___SUNAY AKIN; 25 Eylül 2010 14:34
no name dedi ki...: günaydın,
iyi pazarlar...; 26 Eylül 2010 07:15
Kaya dedi ki...: iyi pazarlar
iyi tatiller; 26 Eylül 2010 14:15
Adsız dedi ki...: iyi geceler...; 26 Eylül 2010 23:42
no name dedi ki...: günaydın...
güzel bir hafta olur inşallah...; 27 Eylül 2010 09:39
seval dedi ki...: Günaydin..

önce sevgili Eylem´e güzel bir tatil dileyelim, herseyin gönlünce olmasini sonra hepimize güzel bir günle baslayan güzel bir hafta...; 27 Eylül 2010 10:10
mavigun41 dedi ki...: Günaydın..
hepimize sağlıkla, iyiliklerle karşılayacağımız bir hafta olsun..
Eylem iyi tatiller canım..

herkese iyi çalışmalar..; 27 Eylül 2010 11:06
mavigun41 dedi ki...: ŞARKI SÖYLEME DEVAM ET..

Her iyi anne gibi Karen de bir bebeğin yolda olduğunu öğrenince, üç yaşındaki oğlu Michael'i yeni bir kardeş için hazırlamaya başlamıştı. Bebeğin kız olacağı anlaşıldı ve Michael annesinin karnındaki kız kardeşine her gün, her akşam şarkı söylemeye başladı. Onunla tanışmadan önce aralarında bir sevgi bağı oluşmaya başlamıştı.

Hamilelik normal bir şekilde gelişiyordu. Karen de Tenesse'de Morristown Panther Creek United Methodist Kilisesi'nde aktif bir üye olarak çalışmalarını da sürdürüyordu. Vakti gelince, doğum sancıları başladı. Sonra her beş dakikada bir, üç dakikada bir ve her dakika.....

Fakat doğum anında ciddi bazı sorunlar ortaya çıktı ve Karen'in sancıları saatler sürdüğü halde bebek doğmadı. Bir sezaryen mi gerekecekti? Nihayet çok zor çabalar sonucu Michael'in kız kardeşi dünyaya geldi. Ama çok ciddi bir sorun var gibiydi. Gece yarısı çalan ambulans sirenleri arasında Tenesse Knoxville'deki St. Mary Hastanesi Çocuk servisinin yoğun bakım ünitesine kaldırıldı.

Günler geçtikçe küçük kız kötüleşiyordu. Çocuk doktoru çok üzgün bir şekilde, "Çok az bir ümit var. En kötü son için hazırlıklı olmalısınız" dedi. Karen ve eşi cenaze töreni için mezarlık yetkilileriyle konuştular. Evlerinde bebekleri için harika bir oda hazırlamışlardı. Oysa şimdi cenaze için tören hazırlıyorlardı.

Michael, öte yandan anne ve babasına kız kardeşini görebilmek için yalvarıp duruyordu. "Ona şarkı söylemek istiyorum" diyordu. Yoğun bakımdaki iki hafta sanki cenaze töreninin bir hafta sonra olacağını işaret ediyor gibiydi. Michael şarkı söylemek konusunda ısrar ediyordu. Ama yoğun bakım ünitesine çocukların girmesi kesinlikle yasaktı. Ancak Karen kararını verdi. Onu oraya sokacaktı. İzin verseler de vermeseler de....

Eğer kız kardeşini o zaman göremezse bir daha asla göremeyebilirdi. Ona, kendisine oldukça büyük gelen bir ziyaretçi giysisi giydirdi ve yoğun bakım ünitesine soktu. Sanki yürüyen bir kirli çamaşır torbasıydı. Ama baş hemşire onun bir çocuk olduğunu anladı ve :"O çocuğu buradan çıkarın. Çocukların girmesi yasak." diye uyardı.

Genelde uysal bir kadın olan Karen'in içindeki anne birden güçlü bir şekilde başkaldırdı ve baş hemşirenin yüzüne çelik gibi bakışlarla bakarak: "Kız kardeşine şarkı söylemedikçe buradan gitmeyecek. "dedi. Michael'ı kız kardeşinin yatağına götürdü. Savaşı kaybetmek üzere olan küçük kıza baktı. Bir süre sonra şarkı söylemeye başladı, saf temiz kalpli; 27 Eylül 2010 12:43
mavigun41 dedi ki...: 3 yaşındaki çocuğun pırıl pırıl sesiyle.

"You are my sunshine,my only sunshine,you make me happy when skies are grey..."(Sen benim gün ışığımsın, tek gün ışığım, gökyüzü griyken beni mutlu edersin.) Aniden küçük kız tepki verdi. Kalp atışları sakinleşti ve düzenli olmaya başladı. "Şarkıya devam et" dedi Karen gözleri yaş dolu. "You never know, dear how much I love you. Please don't take my sunshine away!" (Seni ne çok sevdigimi asla bilmiyorsun, sevgili. Lütfen gün ışığını benden alma.) Micheal, sarkıyı sürdürdükçe, bebeğin sorunlu, kesik kesik olan solunumu küçük bir kediciğin nefes alış verişi gibi düzenli bir hale girmeye başladı.

"Şarkı söylemeye devam et bebeğim."

"The other night, dear, as I lay sleeping, I dreamed I held you in my arms." (Geçen gece uyurken, rüyamda seni kollarımda tuttuğumu gördüm sevgili.)

Michael'in küçük kardeşi sakinleşmeye devam etti. Ama bu bir iyileşme de gösteren bir sakinleşmeydi.

"Devam et Michael" Şimdi o diktatör tavırlı baş hemşirenin bile yüzü yaşlarla ıslanmıştı. Karen de coşkuyla şarkıya katıldı. "You are my sunshine, my only sunshine. Please don't take my sunshine away."

Ertesi gün, hemen ertesi gün küçük kız eve gidebilecek kadar iyileşmişti. Women's Day isimli dergi bu olaya "Ağabeyin şarkısının mucizesi" adını verdi. Bilim adamları ise ona sadece "mucize" dediler. Karen ise "Tanrı sevgisinin mucizesi" dedi.

Sevdiğiniz insanlar için ümidinizi asla yitirmeyin.; 27 Eylül 2010 12:44
Kaya dedi ki...: “ BAZI DİZİLER YAYINDAN KALDIRILABİLİR AMA YÜREKLERDEN ASLA”

M.Aras; 27 Eylül 2010 13:42
Kaya dedi ki...: Merhabalar

Herkese kolay gelsin; 27 Eylül 2010 13:42

«En Eski ‹Eski 601 – 800 / 1122 Yeni› En yeni»

Yorum Gönder

Yapım	Birol Güven - MinT
Yönetmen	Yüksel Aksu - Tankut Kılınç
Senaryo	Murat Aras
Müzik	Aydın Sarman - Burcu Güven
Oyuncular	Mine Tugay
	Atılgan Gümüş
	Okan Tangücü
	Volkan Severcan
	Almıla Uluer
	Tarık Ünlüoğlu
	Ali Pınar
	Nur Fettahoğlu
	Recep Yener
	Gülnihal Demir
	Güçlü Yalçıner

Benden Baba Olmaz

boş bir sayfa:)

1.122 yorum:

Benden Baba Olmaz ne anlatıyor?

Dizinin Künyesi