boş bir sayfa:)
Benden Baba Olmaz Haberleşme Grubuna kayıt olun |
Bu grubu ziyaret et |
Yapım | Birol Güven - MinT |
Yönetmen | Yüksel Aksu - Tankut Kılınç |
Senaryo | Murat Aras |
Müzik | Aydın Sarman - Burcu Güven |
Oyuncular | Mine Tugay |
Atılgan Gümüş | |
Okan Tangücü | |
Volkan Severcan | |
Almıla Uluer | |
Tarık Ünlüoğlu | |
Ali Pınar | |
Nur Fettahoğlu | |
Recep Yener | |
Gülnihal Demir | |
Güçlü Yalçıner |
© MinT Prodüksiyon - Bu sitedeki yazı ve resimler izinsiz kullanılamaz.
1.122 yorum:
«En Eski ‹Eski 801 – 1000 / 1122 Yeni› En yeni»herkese iyi aksamlar...
Geceyarısı
Bulutlar arkasında ay
Duman almış ışığını
Karaltılar çökmüş yeryüzüne
Mavi, yeşil, kırmızı ve beyaz ölmüş
Kara gecenin tonları sinmiş her yere
Havadaki medeniyetin mirası zehir
Kalbimdekinden acı değil
Zihnimi kemiren sorular
Gönlüme tortu acılar
Yürüyorum gecenin bilinmezine
Hislerim hapis göğsüme
Dilim kilitli
Elim yazar aşkı
Gönlüm susar aşka
Korkut Sabah Çelik
Huzurlu gecemiz..
Umutla uyandığımız sabahımız
Güzel geçen günümüz olsun...
herkese güzel rüyalar..
iyi geceler..
Günaydin...
Evet, dün aksam itibariyle sevgili kaloriferlerimizi kullanima actik, hayirli olsun! :)
Tipik bir sonbahar sabahina uyandik biz burada... Gökyüzü kapali, kocaman gri bir bulut günesi tamamen sakliyor, durmadan ciseleyen yagmur ve her yerde sari kahverengi yapraklar sessizce haykiriyorlar, sonbahar veda vaktidir...
Kolay gelsin...
BBO ailesine günaydın...
canım kankam sevgili yurdunda henüz mevsim sonbahar olmasına rağmen yaz sıcakları sürüyor..
Güney yanmasını sürdürüyor marmara ise bazen sonbahar olduğunu hissettirse de hala pencere açık uyuyoruz. yani belli olmaz sonbahar bazen hemen bize kapatın pencereleri,giydirip hırkalarımızı yakın doğalgazını der..
fakat şimdilik bir başka soğuk ülkelerden soğuk hava gelmez ise aman ne sıcaklık demeden uzun bir sonbahar geçireceğimize benziyor..
Biz bu ülkede sevinçleri kısa hüzünleri uzun yaşarız..
kankam sen veda zamanı diyorsun ya işte bu yüzdende sonbahar hüzün mevsimidir..ve uzun sürer.. veda edemeyiz..
her düşen yaprakta seni hatırlatır bana dediği gibi şarkının..
her düşen yaprak da geçen zamanla yaza veda edememe hallerimizle..
sonbaharı doğanın sarı renge bürünmesinin güzelliğini seyretmek arafında yaşamaktayız..
sen pencereleri kapamış yaza veda etmişsin...
sıra bizde kaçarı yok tekrardan buluşmak için veda etme gerek
sana da kolay gelsin..
güzel bir salı günü olsun hepimize...
Merhabalar
Diger kankalardan ses cikmamis hayirdir insallah..
iyi geceler...
Günaydın
güzel bir gün diliyorum...
Günaydin...
hepimize güzel bir gün olsun insallah, bol günesli, aydinlik ve dünden biraz daha sicak, zorluklarin kolayca halloldugu bir gün mesela... :)
Cümleten kolay gelsin
**Günün Sözü**
Çok hoşuma gittiği için sizlerle de paylaşmak istedim...
"Ne ibrettir kızarmak bilmeyen çehren!,
Bırak kardeşim tahsili, git önce edep haya öğren!..."
M.Akif Esoy
Mehmet Akif bu dizeleri aşağıdaki mühendisimiz için yazmış olmalı...
***
Seni okutabilmek için, memur emekliliğinden sonra çalıştığım dükkanlarda yerleri silip süpürüp tezgahtarlık yaptığımı, patronlarımın her türlü kaprisine nasıl katlandığımı, günlük beş lira yemek parasını idare etmek için kuru ekmek yediğimi tabi ki bilemezsin. Yaşadıklarımı asla bilmemen için nasıl dik durmaya çalıştığımı bilemezsin... Ama o bana attığın yumruk burnumu değil asıl kalbimi kırdı. Burnum düzeldi, acısı geçti oğlum. Ama kalp acısı geçmiyor, hayırlı evladım benim. Mühendis olman bana bir fayda getirmedi ama benden neler götürdü bir bilsen... Demek ki asıl olan adam olmakmış, mühendis olmak değil...
***
herkese merhaba ,
herşey gönlünüzce olan bir gün olsun...
herkese iyi akşamlar
Iyi aksamlar, iyi dinlenmeler...
iyi geceler...
günaydın.
güzel bir gün olur inşallah...
Günaydin...
herkes icin güzel bir gün olur insallah, hepimize kolay gelsin..
Kankamda yok ortalarda...
nerde ki acep?
Kayıp aranıyor!
Bir kaç gündür kankamdan haber alamıyoruz...
yerini bilenlerin insaniyet namına kimseye söylememesi rica olunur...
bulunana kadar kafamızı dinleyelim...
ne güzel bir sessizliktir bu son bir kaç gündür yaşadığımız...
ne kavga ne gürültü...
ohh asude hayat...
Ama böyle olmuyor ki...
ben, kaç gündür kankam yok.
iki tane aslan gibi ablam var(biri kanarya) demiyorlar ki -" ya bu çocuğun kankası kendisini terkedip gitmiş, ayarlayalım kardeşimize yeni bir kanka (en güzelinden en tazesinden)yeter bu çocuğun mağdur olduğu"
Demesinler bakalım Allah büyük,
ben de kendi çabamla bakınırım. kanka arayana kanka mı yok.
dur bakalım hayırlısı...
merhabalar..
hepimiz için gün işlerimiz ,güçlerimiz arasında iyi geçsin...
herşey herkes için yolunda olsun..
ve
günün yorgunluğunu sımsıcak bir çayımızı yudumlarak geçirebileceğimiz akşamımız olsun..
herkese iyi akşamlar..
Ben de hepimize iyi aksamlar, iyi dinlenmeler diliyorum...
iyi geceler...
Günaydin...
güzel bir gün olsun insallah...
Günaydınlar...
güzel bir gün diliyorum...
Bir saat sonra bize paydos, nihayet hafta sonu...
Herkese, hepimize iyi dinlenmeler, iyi tatiller...
herkese iyi akşamalar..
iyi tatiller...
iyi geceler diliyorum...
günaydın...
iyi bir hafta sonu diliyorum...
iyi geceler olsun...
Günaydın,
iyi pazarlar...
iyi pazarlar
iyi tatiller
herkese güzel bir gece diliyorum...
Bir Ankara sabahından Günaydınlar...
sağlıklı,umutlu,huzur dolu bir gün olsun...
Hadi bakalım açık büfe bir kahvaltı yapalım hep beraber...
sizlerle kahvaltı yapmayı özledim...
Hadi bekliyorum..
Hepimize kolay gelsin...
Okudum baktım ne göreyim
Kankam yokluğumda yine fırsat bu fırsat deyip yeni kanka arayışına girişmiş
Birde ablalardan destek istemiş
ablalarda ne olur, ne de olmaz demişler...
Kankacım buldun mu yeni kanka
ona göre sana kanka demekten vazgeçeyim...:)
İyisinizdir inşallah hepiniz
gelsenizde hasret gidersek azıcık :)
Kaya araba senin mi
güzelmiş kardeşim :)
Günaydin...
Eylemcim aramiza dönmüs ne güzel! Kahvalti hazirlamis üstelik canim kardesim hepimize...
E, böyle güzel baslayan bir gün ile güzel bir haftayi da karsilamis olalim insallah...
Kolay gelsin...
günaydın
güzel bir gün ve hafta olur inşallah...
kankacım hoşgeldin
nerelerdeydin
hadi gezip gördüğün senin olsun yediğin içtiğini anlat bize...
dedikodulara da inanma boşver kim görmüş kim duymuş?
bakınız Orhan Veli dedikodu
Cahit Sıtkı'nın da var galiba böylesi bişi...
neyse görüşürüz...
Hoşbuldum Kankacım
Yediğim içtiğim çoktu kankacım
Terayağlı pilavlar,tereyağlı tatlılar,salamlar,sosisler,et yemekleri o ooo neler neler...
Böyle olunca ben genelde salata ve terayağsız çıkan menülerden tercih ettim...:)
Açık büfeler çok şıktı yani hakkını yememek lazım...
Desene tok gittim aç döndüm diye...
iyi ağırlayamamışlar seni...
hoşgeldin,
yokluğunda ıssızdık...
özledik/m...
hoş buldum
ben de sizleri özledim
ama şöyle doya doya hasret gidermek kısmet olmadı daha işlerden dolayı...
herkese merhabalar..
Güzel bir hafta olsun..
BBO ailesi için güzel bir başlangıç olmuş zaten ..
ailemizin neşesi gelmiş.
bizim güzelimiz ,neşemiz,vefalı kızımız
Hoşgeldin canım..
özlemiştik..
Biraz mola iyi gelmiştir umarım..
zımba gibi başladın mı işe?
aman hiç çekilmez ilk gün tatilden sonra..
birikmiş işler..
patronda aman geldin mi.
sen misin dinlenen gülümsemesi...
Eylem kardeşim bu gün iş ile balgünün olsun..
işe gel ama iş yapma..
he he..(mümkünse)
tekrar hoşgeldin canım..
Kardeşimde gelirse kadro tamamlanacak
hoşbuldum ablam
verdiğin öğüdü tutmaya çalışacağım
işe geldim iş yapmamaya çalışacağım :)
ilk iş yoğunluğu atlattım sabah
şimdi biraz daha rahatım
yavaş yavaş ilerliyor işler şimdilik...
sahi sizce...
Birini sevince mi güveniriz.
güvendiğimiz de mi severiz.
**
Kimsenin kollarında yığılıp can vermek istemiyoruz...
Aşktan bunca korkmamızın sebebi bu yüzden... Çünkü zaten, her yanımız kılıç yaralarıyla dolu...
Ama bir şekilde kapanmış, kabuk bağlanmış yaralar onlar...
Nasıl yapmışsak yapmışız üstesinden gelmişiz... Ama biri, kabuk tutmuş yaraları okşamaya başladığında, cırt diye açılıveriyor ve oluk oluk kanama başlıyor yeniden... Birine teslim olduğumuzda, anlatmaya başladığımızda, içimizi döktüğümüzde bedenimiz ve ruhumuz kan içinde kalıveriyor...
O yüzden değil mi içimizi tutmamız?...
Birisine teslim olmaktan korkmamız?... Ortalıkta tedirgin ve gergin dolanmamız?...
“Anlatsam mı, anlatmasam mı” kararsızlığımız, “Bu sevgi beni acıtır mı” kuşkularımız... Her zaman seni üzecek birileri olacaktır... Yapman gereken insanlara güvenmeye devam etmek...
...Ve kime iki defa güveneceğini iyi seçmek...
Gabriel Garcia Marquez
Konuya şiirle eşlik edelim
Yüreğim sen/indir
bazen kocamandır yürek,
içine girip çıkmak istemezsiniz...
bazen öylesine kocamandır ki yürek,
içinde kaybolup yitmek istemezsiniz...
yürek işi benzemez akıl işine
kalsan da kırılır
gitsen de
hangisi kocamansa
iz onda kalır
ayna diğerinde
kor birinde
sızı öbüründe
hangisi kocamandır
söylesene
alev alev yanıp izlerini gözyaşıyla silen mi
sızım sızım sızlayıp aynada kendi aksini seyreden mi
hangi yürek daha kocamandır söylesene
söylesene
hangisi daha çabuk soğur yangınından sonra
hangi biri
söylesene
ya da
sus söyleme
yüreğim sen/indir
bilir yüreğine değince
Evren'den alıntı
günümüzün kıssadan hissesi..
BİN AYNALI DAĞ
Uzun yıllar önce, uzaklardaki bir ülkede
'Bin aynalı dağ' denilen bir dağ vardı. Bu Dağın zirvesine
gerçekten de bin tane irili ufaklı ayna yerleştirilmişti.
Herkes zaman zaman bin aynalı dağa çıkıp,
ilginç öykülere şahit olmayı ve daha sonra
gördükleri hakkında arkadaşlarıyla konuşmayı isterdi.
Bir gün, bu ülkede yasayan küçük mutlu bir köpek,
bu dağı duydu ve oraya gitmeye karar verdi. Dağın eteğine ulaştı
ve sora da neşeyle yukarı tırmandı. Yorulmuştu, ama yeni şeyler
göreceği için keyiflenmiş ve yorgunluğunu çoktan unutmuştu.
Aynaların bulunduğu zirveye geldiğinde kulaklarını dikmiş, kuyruğunu
hızlı hızlı sallıyordu. Kocaman bir gülümseme gönderdi onlara.
Karşılığında bin tane kocaman sıcak ve dostane gülümseme aldı.
Mutluluğu kat kat artmıştı. Oradan bir türlü ayrılmak istemiyordu.
Türlü türlü sevinç ve dostluk hareketleri yapıyor,
yaptıklarının bin kat fazlasıyla karşılığını görüyordu.
Nihayet gün karadı ve oradan ayrılması gerektiğini anladı.
dağdan inerken kendi kendisine; "Burası harika bir yer!
Buraya sık sık geleceğim" diye düşünüyordu. Bu arada,
aynalı Dağın çıkışındaki anlamlı levhayı da okudu
ve mutluluğu bin kat daha arttı...
Ayni ülkede yaşayan başka küçük bir köpek daha vardı.
Ama ilki kadar mutlu değildi. Huysuz ve mutsuzdu.
O da o dağa gitmeye karar verdi. Dağın eteklerine kadar
gelip de yukarıya baktığında, şikayete başlamıştı bile.
Sızlana sızlana dağın tepesine kadar çıktı.
Yorgunluk ve kızgınlığa şimdi bir de korku eklenmişti.
Doğru ya, bu dağın tepesinde kendisini kim bilir hangi hırsızlar,
haydutlar bekliyordu! Aynaların olduğu alana yaklaşırken,
her an bir düşmanla karsılaşacakmış gibi başını öne eğmişti.
Kafasını kaldırıp da aynalara baktığında gözlerinde inanamadı.
Soğuk soğuk bakan bin tane köpek gözlerini onun üzerine dikmişti.
Güya onlardan korkmadığını onlara göstermek için hırlamaya,
dişlerini göstermeye başladı. Aynı anda korkunç görünümlü
bin köpek kendisine hırlayınca, korkudan ne yapacağını
bilemedi ve dağdan kaçarak inerken kendi kendine; "Burası
korkunç bir yer! Buraya bir daha asla gelmeyeceğim." diyordu.
Huysuz köpek, o hızla ve korkuyla kaçarken,
aynalı dağ hakkında bilgi veren levhayı ve
üzerindeki yazıları görmemişti bile.
Levhada şöyle yazıyordu:
"Ey yolcular! Sakın aldanmayın, gördüğünüz görüntüler
sadece ve sadece sizin aynadaki yansımanızdır. Aynı şekilde;
hayatta başınıza gelen bütün olaylar size tutulmuş aynalardır.
Onlarda sadece kendinizi, kendi duygu ve düşüncelerinizi görürsünüz..."
ALINTI
Patron gitti
şirin eylem geldi :)
Seval abla kaldır şu dosyalardan başını azıcık
gel iki lafın belini kıralım :)
Mavigünüm maviliklerle dolu gönlünden gelen paylaşımların için teşekkürler...
Hava bayaa soğumaya başlamış üzerimde switle üşüyorum şuan ve hapşuuu...:)
dikkatli olalım şifayı kapmayalım...
Kankacım...
pardon araya ikinci hapşırık girdi
Kankam sende yokluğunda ıssızdık dedin
e geldim yoksun gel hadi biraz muhabbet edelim...
Kardeşim halen yok onu göremedim daha gören bilen var mı?
evet,
sen yokken ıssızdım/k...
halen ıssızım/z...
soğuktan mı geldin/mi?
dağa çıkarken rastladığım levhada ne yazıyordu?
"Ey yolcular! Sakın aldanmayın, gördüğünüz görüntüler
sadece ve sadece sizin aynadaki yansımanızdır. Aynı şekilde;
hayatta başınıza gelen bütün olaylar size tutulmuş aynalardır.
Onlarda sadece kendinizi, kendi duygu ve düşüncelerinizi görürsünüz..."
Demek ki ıssızlığımın/zın
senin yokluğunla bir ilintisi yokmuş...
Tekrar hoşgeldin, kocaman gülümsersen ısınır mı yürekler?..
"Demek ki ıssızlığımın/zın
senin yokluğunla bir ilintisi yokmuş..."
peki öyle olsun kankacığım...
ben gideyim o zaman geri
bu sözün üzerinede gülümsemek garip olacak biraz ama neyse...
Hadi gülümsedim bakalım :)
Hadi bakalım bir iş günü geçti bitti bile...
sizlere iyi bir akşam diliyorum...
herkese iyi akşamlar..
Günaydınlar
akşam siteyi 17:52 de kapatmışız
Seval ablam iyi akşamlar dilememiş
Kankam iyi geceler dilememiş
Kaya yok yazılmış hiç uğramamış
hayırlısı olsun bakalım
Bugün güzel bir gün olsun
Kolay gelsin...
Bir Çay Ver Gamlı Olsun
Biz hiç çay içmedik ki seninle,
Kahveydi ilk yudumda nefes gibi içimize çektiğimiz.
Ten kokulu sabahlara mutlulukla açılırdı gözlerimiz.
Ne çok zaman geçti üzerinden güzel gözlüm diye sevilmeyeli...
Ne çok zaman... aynada gözlerime gülümsemeyeli...
Ne çok zaman... koyu kahverengi gözlerinde sevişmeyeli.
Öylesine yalnız bir gecenin ortasına düştü ki ellerin...
Yüreğim sanki avucunun içinde, yorgun.
Yüzümde gülümseme, buruk.
İçimde; acı yeşil bir sızı, zamansız.
Böyle olmamalı derin bir aşkın sonu dedi dostlar...
Böylesine kayıtsız, boşlukta salınmamalı dedim kara bir sevda.
Küsmemeliydi yelkovan akrebine,
Bölünmemeliydi tümceler hece hece,
Kırılmamalıydı sözcükler teker teker,
İnceldiği yerinden kopmamalıydı kalemim.
Durup baktım geçmişe yelkovanın ucundan; acımak bir kahvenin şekersiz koyusunda kendine, en çok da sevişine, kıyamamak güzel gözlerine, akrebin soktuğu yerde kanatmak kendini bile bile, ne zalimce...
Zamanın hiçliğinde, yokluğuna sarılmak bildiğince.
Ağlayamamak, yutkunmak biteviye,
Bir bardak çaya yükleyip teselliyi,
Yudum yudum ısınmak...
Yudum yudum tutunmak şimdiye, tek çare.
Kırık Kalpler Durağında
Sözleşmeden buluşuverir kırık kalpler
Anlatılmaz ama ordadır bütün dertler
Gönül kırgınlıkları hayat haksızlıkları
Kader yalnızlıkları çeken bütün kalpler
Gönül durgunlukları hayat yorgunlukları
Şehir yalnızlıkları çeken bütün kalpler
Kimini yakıp geçen aşklar incitmiş
Kimini yanlış kararlar yıkıp geçmiş
Kimine yakın dostu ihanet etmiş
Kimi hayatın sillesini yemiş
Kırık kalpler durağında inecek var
Eteğindeki taşları dökecek var
Doldurun kadehleri içelim beraber
Yılların yorgunluğu geçene kadar
Kırık kalpler durağında inecek var
Yüreğindeki dertleri dökecek var
Doldurun kadehleri içelim beraber
Yılların yorgunluğu geçene kadar
Kendini eğlenmeye verir kırık kalpler
Sanki unutulurmuş gibi büyük dertler
Candan Erçetin
Ben Kimim?
Az mıyım çok muyum?
Var mıyım yok muyum?
Ben neyim?
Masal mıyım gerçek miyim?
Kaç mıyım göç müyüm?
Hiç miyim suç muyum?
Ben kimim?
İbret miyim cinnet miyim?
Hiçlikler içinde kanayan yürek
Yokluklar içinde savaşan beden
Boşluklar içinde karışan zihin
Güçlükler içinde değil miyim?
Yoksa Yoksa
Her ihanete akıl erdiren
Her cehalete kılıf uyduran,
Her esarete fiyat biçtiren
Sen değil de ben miyim?
Geçimsizim bugünlerde
Kimsesizim bu yerlerde
Değersizim bu ellerde
Çaresizim doğduğum yerde
Gölgesizim her gün her yerde
Ses miyim sus muyum
Sis miyim pus muyum
Ben neyim
Deha mıyım Heba mıyım
Ak mıyım pak mıyım
Al mıyım Sat mıyım
Ben kimim
Yarar mıyım ziyan mıyım
Yalanlar içinde doğruyu bulan
Cayanlar içinde sözünde duran
Satanlar içinde ayak direyen
Yananlar içinde değilmiyim
Her adalete duvar ördüren
Her cesarete kilit vurduran
Her asalete boyun eğdiren
Sen değil de ben miyim
Geçimsizim bugünlerde
Kimsesizim bu yerlerde
Değersizim bu ellerde
Çaresizim doğduğum yerde
Gölgesizim her gün her yerde
Candan Erçetin
Yalan
Geri döndüren gördünmü geçmişi
Boşa soldurdun o nazlı gençliği
Bir avuç toprak için yor kendini
Dünyada ölümden başkası yalan
Yalan başkası yalan
Zaman kendine benzetmez herkesi
Hesapsız açar baharlar pembeyi
Açmadığın dalda sözün geçermi
Dünyada ölümden başkası yalan
Yalan başkası yalan
Sitem etme haberi yok dağların
Gözlerini ellerinle bağladın
Faydası yok geç kalınmış figanın
Dünyada ölümden başkası yalan
Yalan başkası yalan
Candan Erçetin
Ayrılık Ateşten Bir Ok
ayrilik atesten bir ok
nazli yardan hic haber yok
benim derdim herkesten cok
benim derdim herkesten cok
ben nasil yanmayam
daglar daglar daglar daglar daglar daglar daglar of…
ben nasil yanmayam
daglar daglar daglar daglar daglar daglar daglar of…
sevda derler bir masalmis
yar ellerle zevke dalmis
unut diye haber salmis
unut diye haber salmis
ben nasil yanmayam
daglar daglar daglar daglar daglar daglar daglar of…
ben nasil yanmayam
daglar daglar daglar daglar daglar daglar daglar of…
Zeki Müren
"Ben ne kalbimle ne de aklımla severim
Olur ya...
Kalp durur,
Akıl unutur...
Ben ruhumla severim
O ne durur,ne unutur..."
Mevlana
Günaydin...
Eylemcim böyle güzel bir saliya uyanmis, sabah sabah dolmus, tasmis, en güzel misralari bulmus onlarla nasil da cosmus... Güzel kardesimin yüregine saglik... :)
Güzel bir sali olsun hepimize...
merhaba
güzel ve kolay bir gün olsun...
Kardeşim bugünde yoktun???
İyi akşamlar herkese...
iyi aksamlar, iyi dinlenmeler...
İYİ AKŞAMLAR
iyi geceler...
Buuzz gibi bir Ankara sabahından Günaydın...
trafik felaketti bugün,tıkanmış bir yerler, kornalar havada uçuşuyor,
birbirlerini sağlayanlar,sollayanlar ama sonuçta yine tıkanan yerde hepsi kalıyor...
Böyle bir sabahtan hepinize kolaylıklar diliyorum...
sıcak bol güneşli yeşil bol mavi sükun içinde minnacık bir sahil kasabasından günaydın...
:)
Günaydin...
günesli, aydinlik ve ilik bir sabaha uyandik biz de... :) Hepimize, herkese güzel bir gün olsun dilegiyle günaydin... :)
O sıcak bol güneşli minnacık sahil kasabasında grip oldun ama canım kankam...
Bugün nasılsın,daha iyicesindir inşallah
kahvaltı hazırlayayım ablamla gelin beraber kahvaltı yapalım...
sanada şöyle bol limonlu, bol acılı,dumanı üzerinde bir mercimek çorbası yapayım...
Hadi bekliyorum sizleri...
oyy çorbaya dayanamam, hele üstüne de tereyağı cozz diye...
yettim kankam, aç kapıyı...
Terayağı
cozz diye :)
terayağ ile aramız çok hoş değildir ama hastasın şimdi
madem tereyağlı istedin
senin iyileşmen için katlanırım artık kokusuna...
bak hastasın diye yapıyorum birdaha beni böyle bulamazsın
şimdi istediğini yaptırabilirsin :)
Kardeşim nerede ?
haberi olan var mı?
Kayıp aranıyor Kaya kardeşimizi görenlerin ,
nerede olduğunu bilenlerin insaniyet namına bize bildirmelerini rica ederiz...
Ne oluyor böyle kankam hasta,
kardeşim kayıp, mavigünüm gelmedi bugün daha,seval ablam dosyalardan başını kaldıramıyor...
Hayır olsun inşallah...
Hadi çay demliyorum yanına güzel güzel kurabiyeler ekliyorum
ve sizleri bekliyorum...
Kankamada bir fincan limonlu ıhlamur(o hasta)
başka isteyen varsa yapabilirim :)
Cümleten selamlar
offf offff bitmez bu hayatin cilesi
yasin kac basin kac demeyin, herkesin kendine göre boyundan büyük derdi varmis...
Aleyküm selam
gelmiş gelmeyede kardeş bu nasıl geliş
yaşa başa bakmaz bu dertler
önemli olan sağlığın yerinde olsun..
dertlerinde çözülmüştür inşallah
diyerek hoşgeldin diyorum...
Hosbuldum, sagol iyi dileklerin icin
Cözeriz insallah zamanla. Gerci zaman iyi mi geliyor, kötü mü geliyor anlayamadim. Zaman herseyin ilaci derler ama göremedik o ilacin tesirini hala :)
zaman iyi gelir
kötü gibi görünsede sonunda anlarsın iyi olan o imiş :)
Eylemcim ailemizin dertlere derman kizi, sitemizin nesesi iyi ki buralardasin be güzelim... :)
Tam tahmin ettigin gibi ben gercekten basimi kaldiramiyorum dosyalardan, benim kankam da seslenmemis bugün, nasildir nerdedir onu da bilmiyorum is is derken bir de baktim aksam oluvermis...
Herkese selamlar, hepimize iyi aksamlar...
iyi geceler diliyorum...
KARA VE ENBE ORKESTRASI
AŞIKLARDAN ÜMİTLİYİM..
Dün yine aktı zaman ne çare
Bana beni anlattı senden ziyade..
Öğrene öğrene bitmiyor ki hayat
Direnirken yıkılırsam bana müsade..
Süzüle süzüle baharın ılık ılık esti
Hele birde annen çok erken gitti
Büyüdün mü?tek sefer olmadı soran.
Meğer aynı hikayeymiş herkesin ki
Dayan kalbim hevesini kırma
Aşıklardan ümitliyim,
Beni dibe çeksen de asi dünya
Sevmeye niyetliyim
Sen acını buraya sakla
Gerisi ilahi adaletin
Beni tarihe yazarken kalmadı kaderim
aşıklardan ümitliyim
Ben de iflah olmaz bir iyimserim..
bu yüzden hala ümitliyim..
hepinize güzel bir şarkı ile birlikte iyi geceler derken güne yüreğinizden ümitler eksilmeden başlamanızı dilerim..
sevgilerimiz eksilmesin..
sevgilerimizi çoğaltacak bir gün olsun..
zamanlarınız dar olsa da...
hepinize Günaydınlar olsun..
günaydın,
güzel bir gün diliyorum....
Günaydin demek icin bu sabah ben gec kaldim bu yüzden herkese merhaba... :)
Hepimize güzel bir gün olur insallah...
Herkese Merhabalar..
Gülümseyin..
Günümüz güzel geçsin..
hayat bayram olsun...
*****
Zamanla anlıyor insan: 3-4 güne sıkışmış bir tatilden öte bir şey bayram… Hayata rastgele serpiştirilmiş ilahi ikramlar, kıymet bilen kullara her daim bayram yaşatır.*
* *Nefes almak bayramdır mesela; günün birinde soluksuz kalınca anlar insan…
Görmenin nasıl bir bayram olduğunu karanlık öğretir; sevmeninkini yalnızlık…
Sızlamayan her organ, hele de burun direği bayramdır. Bayramdır, elden ayaktan düşmemek, zihinden önce bedeni kaybetmemek, kurda kuşa yem olmayıp “Çok şükür bugünü de gördük” diyebilmek…
Sevdiklerinle geçen her gün bayramdır. Küsken barışmak, ayrıyken kavuşmak, suskunken konuşmak bayramdır.
* * *Bir kitabı bitirmek, bir binayı bitirmek, bir okulu bitirmek, kâbuslu bir rüyayı, kodeste ağır cezayı bitirmek bayramdır.
Yoğun bakımda sancılı geceyi ya da kangren olmuş bir ilişkiyi bitirmek de öyle… Vuslat da bayramdır öte yandan…
Endişe içinde beklediğinden mektup almak, telefonda ansızın sesini duymak, deli gibi burnunda tütenin boynuna sarılmak bayramdır.
En acıktığın anda dumanı tüten bir somunun köşesini bölmek, korktuğunda güvendiğine sarılabilmek, dara düştüğünde dost kapısını çalabilmek bayramdır.
Bir sürpriz paketinden çıkan hediye, tatlı bir şekerlemede üstüne serilen battaniye, saçlarını müşfik bir sevgiyle okşayan anne bayramdır.
“Ona güvenmiştim, yanılmamışım” sözü bayramdır. Hiç aldatmamış, aldanmamış olmak bayram...
…* * *Yeni bir sözcük öğrenmek, bir tünelin sonuna gelmek, müzmin bir işin kapısını çarpıp uzun bir yola çıkıvermek bayramdır.
Zorluklara tek başına göğüs gerebilmek, gereğinde haksızlığın üstüne yalın kılıç yürüyebilmek bayramdır.
Yeni eve asılan basma perdeler, alın teriyle kazanılmış ilk rızkın konduğu çerçeveler, yüklü bir borcun son taksiti ödenirken sıkılan eller bayramdır.
Evde yalnızlığı noktalayan insan nefesi, akşam kapıda karşılayan yavuklu busesi, sevdalı bir elin tende gezmesi, nice adağın ardından çınlayan çocuk sesi bayramdır.
Sonrasında gelen ilk diş bayramdır, ilk söz bayram, ilk adım, ilk yazı, ilk karne bayram…
Güne gülümseyerek başlamak bayramdır. “İyi ki yanımdasın” bayram, “Her şeyi sana borçluyum” bayram, “Hiç pişman değilim” bayram…
* * *Evlatların mürüvvetini görebilmek, eve dolu bir torbayla gidebilmek, konu komşuyla yarenlik edebilmek, akşamları eskimeyen bir keyifle çay demleyebilmek bayramdır.
Zamanı donduran eski fotoğraflara nedametsiz bakabilmek, altı çizilmiş eski kitapları aynı inançla okuyabilmek, yol arkadaşlarının yüzüne utanmadan bakabilmek bayramdır.
Alnı açık yaşlanmak bayramdır; ulu bir çınar gibi ayakta ölebilmek bayram…
* * *Bunların kadrini bilirseniz, kıymet bilmeyi öğrenirseniz her gününüz bayram olur.
Meraklanmayın, öyledir diye size deli demezler. Deseler de böyle delilik, bayram artığı günlerdeki nankör akıllılıktan evladır.Her gününüz bayram olsun!
Can Dündar
Merhabalar
Ablamin dedigi gibi GÜLÜMSEYIN..
Aşk mı dostluk mu diye sorsalar ne derdiniz?
Beyaz ve Tanem Sivar dost kalabilmek adına aşk ilişkilerini bitirdiklerini açıkladılar geçenlerde.
Tanem’in sözlerinden yola çıkan Haşmet Babaoğlu dün çok güzel bir yazı yazdı.
Gerçekten kaçırılmaması gereken bir yazı.
Aşkın nasıl tehlikeli bir yolculuk olduğunu, azıcık tutkunun bile ilişkiyi uçurum kıyısında yapılan bir dansa dönüştürdüğünü… Aşkın kaybetmeyi göze almak, hatta bazen bile bile kaybetmek olduğunu… Kişinin bir aşk ilişkisinde birçok şeyin yanı sıra kendini bile kaybedebileceğini…
Yani günümüz insanının aşkı neden göze alamadığını bir güzel anlatıyordu bu yazıda.
Yine de aşk vazgeçilmez midir?
Yazıyı okuduktan sonra bunu düşündüm.
Hiç yaşamayan biri için aşk muhakkak ki büyük bir heves. Herkes yaşamak istiyor. Ama büyük çoğunluk, daha ilk adımda çark ediyor.
Çünkü aşk herkesin harcı değil. Ve kimseyi suçlayamayız bu yüzden. Aşk denilen o ağır ve ateşli hastalık halini her bünye kaldıramaz.
Kimisi sadece bir deneyimden sonra tövbe eder, tüm kapılarını kapatır.
Kimisinde kalıcı sakatlıklar bırakır aşk.
Asıl zor durumda olanlar, bu hastalığa isteseler bile tutulamayacak olanlar. Bünyeleri popüler kültürle öyle bir aşılanmış, öyle bir tektipleştirilmişlerdir ki bunların, aşkın tekinsiz topraklarına daha ilk adımı atarken vazgeçer, popüler kültürün sağladığı güvenilir, sığ sulara geri dönerler.
Sonuçta, aşk duygusunu hiç yaşamamış ve yaşayamayacak olanlara üzülmemek elde değil.
Öte yandan, aşk duygusunu yaşayıp da, bilerek ve gönüllü olarak vazgeçenleri anlayabiliyorum.
Aşk duygusu, her şeyi verebilir ama sıcaklık duygusunu vermez insana.
Bir aşk ilişkisi yalnızlığa asla çare değildir. Tam tersine, hiçbir kesinliği, hiçbir güvencesi olmadığı için hep yalnızlığı, kaybedişi hatırlatır, hep hüzün nöbetinde tutar insanı.
devamı var
devam
Peki ya dostluklar? Dostluklar güvenli limanlar mıdır?
Her şeyden önce şunu söylemek gerekir: Dostluklar hayatidir, vazgeçilmezdir.
İnsan bu dünyada her şeye dayanabilir ve katlanabilir. Açlığa, sefalete, savaşlara ve insan eliyle yaratılan diğer tüm pisliklere... Evet, insan tüm bunlara katlanabilir ve her şeye rağmen, mutlu “an”lar bile yaşayabilir. Tek şartla: Yanında can bir dostu, çok sevgili bir arkadaşı varsa.
Her şeyi konuşabildiği, paylaşabildiği biri...
Gariptir ama, insan kendine tıpatıp benzeyenle değil, zıttı ile, yani kendini tamamlayanla dost olur.
Kurgu dünyasında da böyledir bu, gerçek dünyada da. Dünyanın en kötü yönetmeni olarak nam salmış Ed Wood’la, korku filmlerinin aktör artığı Bela Lugosi’nin dostluğu gibi mesela. Hayali film karakterleri Thelma ve Louise gibi. Dünyanın en iyi filmleri arasında adı hep geçen Shawshank Redemption’daki suçsuz muhasebeci Andy ve daha çocukken katil olmuş dostu Red gibi.
Senaristler, yazarlar bunu iyi bilirler. Her karakteri, yakın bir dostuyla birlikte hikaye ederler. Tek başına bir karakter çok zorlayıcı olur, insanların ilgisini çekmez. İnsanlar gittikleri filmde, okudukları romanda dostluk görmek isterler, dayanışma ve sevgi görmek isterler.
Ne yazık ki gerçek hayatta (hele hele bu pop kültür çağında), gerçek bir dostu bulmak da, gerçek bir aşkı yaşamak kadar zor.
Aşk ne kadar zorlayıcıysa, gerçek dostluklar da başka bakımlardan zorlayıcı çünkü.
İnsan sevdiklerini –ne yazık ki- hırpalar… “Dost acı söyler” lafı boşuna değil. İnsan sevdiklerinin sınırlarını aşmak, gerdikleri telleri parçalamak, her şeyi konuşmak, tartışmak, yaşamlarının çoğu anına ortak olmak ister.
Oysa günümüz insanı hiçbir şekilde zorlanmak istemiyor.
Bu yüzden, kuru gürültüyle ambalajlanmış bir yalnızlık ve ruhsuzluk durumuna dünden razı.
O yüzden, tüm bu curcuna içinde herkes yapayalnız.
Gürültülü alışveriş merkezleri, ışıl ışıl kafeler, sinemalar ve lokantalar… Kalabalıklar, kalabalıklar…
Ama tüm bu tantanaya rağmen bir türlü birbirlerine ulaşamayan, anlaşamayan, hiçbir duyguyu paylaşamayan insanlar.
İşte tam olarak bu yüzden, “dostluğu korumak adına aşk ilişkisinden vazgeçme” söylemleri bir çok bakımdan gülünç ve hüzünlü geliyor bana.
Aşk’ın yaşanamadığı bir dünyada, gerçek dostluklar da yaşanamıyor ki.
Her iki durum da, cesaret sahibi olmayı ve kaybetmeyi bilmeyi gerektiriyor çünkü.
NESLİHAN ACU
Dostluk mu ,Okeye Dördüncümü?
Artık azıcık tutkulu bir ilişki bile göz korkutuyor da...
Dostlukların hali farklı mı?
Şu modern hayat...
Bir yandan acılı aşk şarkılarıyla kalbimizi çalarken, bir yandan da beynimize "işin mi yok, sen keyfine bak!" mesajını zerk ediyor ya, aynı şey dostluklar için de geçerli değil mi?
Korkuyorum ki...
Pek yakında bütün arkadaşlıklarımız yeni yetmelerin sabahlara kadar kankalarıyla play-station oynamasını andıracak.
Şamata durduğunda, oyun bittiğinde herkes evlerine dağılacak!
***
Romancı Neslihan Acu geçen gün Medyatava'da çıkan çarpıcı yazısında "pop kültür çağında gerçek bir dost bulmak da, gerçek bir aşk yaşamak kadar zor" diyordu.
Haklıydı!
Çünkü dostluk ağırdır, zorlar insanı!
Ve dostlar da tıpkı âşıklar gibi tehlikeli alanlarda dolaşmayı sever.
İşte tam bu noktada çarpıcı bir örnek veriyordu Acu..
"İnsan sevdiklerini -ne yazık ki- hırpalar... Dost acı söyler, lafı boş değil. İnsan sevdiklerinin sınırlarını aşmak, her şeyi konuşmak, tartışmak ister."
Peki günümüz insanı bunu ister mi gerçekten? Hayır!
O "acı söz" denilen şey hakikatin dile getirilme çabasıdır çünkü.
Oysa kulak verin, anlayacaksınız...
Artık arkadaş sohbetleri "bana yalanlar söyle, yeter ki güzel olsun" ilkesine göre biçimleniyor.
Güvenmek yok artık, güvenlik var!
Omuz omuzalığın modası geçti, şimdi taraflardan sadece birinin ötekine sırtını yaslaması var!
***
Çok değer verdiğim bir düşünür olan J. Derrida insanın her çağdaki dostluk arayışını "bir başkasına inanma özlemi"ne bağlıyordu.
Çünkü "başka birine inanmak" aslında kendimize ve dünyaya inanma çabasıydı!
Derrida'nın "özlem" kavramına yaptığı vurguya dikkat etmeli!
Yani dostluk, ancak yokluğunda fark edilen, aranan ve özlemi çekilen bir şey! Hani Montaigne'i "ah dostlarım, dost yoktur!" diye seslenmeye iten gerçek!
Günümüzdeki fark şurada...
Ne kendimize ne de bir başkasına inanmadan...
Ve akşamları kafayı yastığa koyduğumuzda bir an bile "nereden geldik, nereye gidiyoruz" diye sormadan yaşıyoruz.
Dostluğu aramak yerine okey'e dördüncü aramak daha kolay ve çekici geliyor bize...
HAŞMET BABAOĞLU
Kaynak:Sabah
Kankacim Can Dündar´in bayramlari hatirlattigi yazisi cok güzel, keske bunlari hep aklimizda tutabilsek, kiymetini bilsek bayram gibi anlarin, bildiklerimizi unutmadan uygulayabilsek...
Hasmet Babaoglu´nun ilginc düsüncelerine de büyük ölcüde katilmamak mümkün mü?
Buldugun güzellikleri bizimle paylastigin icin cok sag ol canim...
Bayramlarimiz hic eksik olmasin...
Iyi aksamlar, saglicakla kalin...
ÖZLEMEK
Elinden kayıp gidenleri, tutamadıklarını, tutunamadıklarını özler galiba insan en çok...
Bir karlı günde, ölüm uçuşuna gittiklerini bilmeden, kafeslerinden artarda uçan iki minicik kuşun tüylerinin yumuşaklığına dudaklarını değdirmeyi...
Yerine koyamadıklarını, koyamayacağını bildiklerini özler...
Bir adamı, ya da kadını özler... Tanıdığı, sevmeye çalıştığı diğer tüm kadınlar ve adamlar da; o bir tek kişiyi aradığını bilerek
veya bilmeyerek...
Özlem dindirilemez giderilemez bir şeydir oysa... Odak noktasını bir yerden alır sonra dallanıp budaklanır...
Hatta sarpa sarar kimi zaman...
Havaalanları hep özlem kokar...Bavullar gidip gelirken, özlem taşıdıklarındandır onca ağırlıkları... Ağır bir yüktür özlem, kolay taşınamayan... Taşınır taşınmasına da ne bileyim, yoruluyor insan....
Kırmızı başlıklı kızın, henüz kurda dönüşüp de kırmızı başlıklı kurt olmadığı, Külkedisi için prensin yollara düştüğü,
henüz külkedilerinin değerli olduğu... İnsanların gaflet uykularından bir türlü uyanamadıkları değil de uyuyan güzellerin bir buse ile kolayca uyanabildikleri masalları özleriz... hep onlara inanmak istediğimizdendir belki....masalın bile kendi gerçeği içinde, mutlu sonları dileriz olamayacağını bilsek de...
Özlemek vazgeçmemektir, vazgeçememektir belki de... Kovulduğumuz kapılardan girmek için bir baca deliği aramak, kimi zaman iğne ile kuyu kazmak, dipsiz kuyulara boşa kova sallamak...
Sessiz gecelerde, anıların tozlu tavan aralarından, gün ortasında kalabalık bir ortamda burnumuzun direğini sızlatan kokudan, taşınırken elimize geçen eski bir fotoğraftan yola çıkıp bir hikaye yazabilmektir özlemek...
Özlemek, sahiplendiğimizin aksine sahipsiz bir duygudur... biraz başıboş kaldığında, hem yolunu hem yönünü şaşıran...
şaşırdığımız, hiç de değil derken, tam tersini yaparken yakalandığımız... arsız ama riyasız....
Özlemek, puslu sabahlarda henüz gidilmemişken başlar... gidilip dönülemeyeceği baştan bilinen, sessiz anlaşmaların korkunç yalnızlığında derinleşir... tüm dönülememişliği ve dönmeyenleri de kapsayarak, yutara koyulur karanlığı... koyu karanlıktır özlemek...
Gurbette, dilini özler insan... seslerin içinde kaybolup giderken; anlamını yitirmiş sözcüklerin, ıssız şehirlerin tanımsız sokaklarında anadilinde duyacağı tek bir cümlenin sıcağına hasret, kendine bile yabancılaşırken bulur ya kendini, bir yerlere sığamaz olur, boğulur... yakıcıdır özlemek...
Yüreğine de sığamaz, sığdıramaz her ne ise taşıdığı... ne gündüze ne geceye, düşlerinden taşar köpük köpük... el ayak çekilince, derinden ince bir sızı duyulur... ince bir sızıdır özlemek...
Yıllar boyu göremesen de unutamamaktır... dünmüşçesine son görüşme... son noktayı koymamaktır kurulan cümlelere...
ucunu açık bırakmaktır sevdaların... gün ola devran döne diyebilmektir... dirençsiz beklemektir öylece....
Mutlu olmaktır rastlanılan gece düşlerinin sabahlarında... zaten hiç gidilememiştir ki ondan, oradan... özlemek, yalnızlığı çoğaltmaktır... tuhaf biçimde içimizi acıtan....
Özlem, en çok masallara yaraşır....hem ulaşılmaz masal kahramanları yaratabildiğimiz, hem de yel değirmenleriyle savaşabildiğimiz için... Özlemek, bu güne dek söylenmiş tüm masallardır.
Siz kimleri, neleri, nereleri özlüyorsunuz? düşlerinizde nasıl yapıyorsunuz yolculuklarınızı...düşe kalka ilerlerken bu yaşam yolunda, durup bir kendinize bir geride kalan her şeye, herkese bakıyor musunuz?
Yüreğinizin derinliklerine cesurca bakabilmenin adıdır özlem...biliyor musunuz?
ALINTI
herkese iyi geceler..
Güzel bir sabaha kavuşmak dileğiyle..
Günaydınlar;
Güzel bir gün olması dileğiyle kolay gelsin...
Mavigünüm tüm paylaştıkların için ellerine yüreğine sağlık...
hadi gelin sıcak bir çay içip ısınalım...
Günaydın
Hayırlı Cumalar...
minik bir seyahate çıkıyorum... günün sonuna doğru görüşürüz...
kolay gelsin herkese...
Günaydin...
haftanin son is gününe uyandik, hepimize kolay gelsin, güzel bir gün olsun insallah...
Kankacim paylastigin satirlar icin cok tesekkürler... :)
Eylemcim cay var mi ablacim, biraz geciktim ama... :)
No Namecim sana hayirli yolculuklar... :)
Kayacim tatil dönüsü karamsarligindan kurtuldun, yeniden toparlandin insallah... :)
gönüllerinizce gecsin saatler, günler...
10 KURAL
Philip E. Humbert adlı bir psikiyatri profesörü, "İnsanlara mutlu yaşamın anahtarını 10 kuralda toplayacak olsam, hangi deyişleri seçerdim" diye kapsamlı bir çalışma sonrası bir liste çıkartmış.
1. Kendini tanı - Sokrat
Kendi içinde yolculuk yap. Günlük tut. Kalbin, gönlün, vicdanin ne diyor? Neyi öne çıkartıyor? Dünyaya bilinçli bakmanın yolu basta bu iç
yolculuktan geçiyor.
2. Olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol - Mevlana
Dürüst ol, adil ol, hakça düşün. İçinden gelen sesin öne çıkardığı değerleri koru. Hayatta birşeyleri korumak için ayakta kalmazsan herşey
seni düşürür.
3. En yukarda aşk var - Aziz Paul
Sesi müziğe dönüştüren aşktır. Aşk olmazsa, sevgi ilişkileri yoksa, ihtimam eksikse hayatin kuru bir daldan farkı kalmaz.
4. Dünyayı hayal gücü döndürür - Albert Einstein
Yaptığımız herşey hayal kurarak baslar. Hayat -herkes için- hayalleri
gerçekleştirmek ve yapabileceğinin en iyisi, olabileceğinin en en güzeli peşinde gitmektir. Bobby Kennedy'nin sözü gibi: Diğerleri dünyaya bakıyor ve "Neden" diye soruyor. Ben bambaşka bir dünya düşünüyor ve "Neden olmasın" diye soruyorum
5. Fazla güzellik göz çıkarmaz - Mae West
Güzel hayat doya doya yaşanır. Mutluluk paylaşılır, hayati sevme hissi
coşkuyla beraber gelir. Ruhun müziğinde "Haydi bastır, göster kendini" temposu vardır. Kibir değil, coşku!
6. Fırsatlar yakalandıkça çoğalır - Sun Tzu
Basari cesaret ister, başlangıçtaki cesaret sonradan inanca dönüşür.
İnanç insanlığa daha iyi hizmet arzusuna dönüştüğünde fırsatlar yelpazesi yukarı bir seviyede tekrar açılır.
7. Ya yap ya yapma. Denemek yok! - Yoda (Yıldız Savaşları)
Hayat seri hareket, karar ve kararlılık gerektirir.Tereddütte kalanlar
geride kalır. Hayatin üstüne gitmezseniz hayat sizin üstünüze gelir.
8. Mükemmellik, ekleyecek bir şey kalmadığında değil, alınacak bir şey
kalmadığında oluşur - Antoine de St.Exupery
Hayatinizi basitleştirin. Basite indirge, indirge, bir kere daha indirge... O zaman ne kalıyor, ona bak. İstekler listenizi kısa tutun. Kısa tutun ki fokus edebilesiniz. Güneş ışığına büyüteç tutmak gibi,
odaklamazsanız hayati yakamazsınız.
9. Kabiliyet yoksa sanatçı olmaz, ama çalışılmadıkça kabiliyet hiç bir ise yaramaz - Emile Zola
Ancak akilli, bilinçli ve odağı şaşmayan çabalar sonrası olası
potansiyelin yapabilecekleri gerçekleşir. Elması yontmadıkça elinizde sadece bir tas parçası vardır.
10. Hayati yasamanın iki yolu var. Biri hiçbir şey mucize değilmiş gibi
yasamak...
Diğeri herşey mucizeymiş gibi yasamak - Albert Einstein
Şükretmeyi unutmamak gerek!
Alıntı
Derdim Başka
Sanma ki derdim güneşten ötürü;
Ne çıkar bahar geldiyse?
Bademler çiçek açtıysa?
Ucunda ölüm yok ya.
Hoş, olsa da korkacak mıyım zaten
Güneşle gelecek ölümden?
Ben ki her nisan bir yaş daha genç,
Her bahar biraz daha âşığım;
Korkar mıyım?
Ah, dostum, derdim başka...
Orhan Veli
.....
.....
Sevmek... Uzaktan güzel
Aramızda ne varsa özel
Böyle kalsın, mektuplarda
Daha doğrusu, yazılmamış mektuplarda
Sen ve Ben
Yaşanmamış zamanlarda
Sen ve Ben
Sadece
Rüyalarda
Alıntı
DEMET DEMET HÜZÜN
Herkes uyuyor...
Kuşlar,otlar,yıldızlar ve insanlar...
Dünyanın üzerini örtüyorum ve iyi geceler öpücüğünü
konduruyorum yanağına...
Çıkıyorum tenhada bir yolculuğa...
Demet demet hüzün gülleri topluyorum geceden...
Dikenleri avuçlarıma batıyor...
Hepsi biraz sen kokuyor...
Hepsi biraz hüzün kokuyor...
Hepsi yalnızlıktan sararmış güzün gülleri...
Kırmızı mercan rengi aşk bahçelerinden geçiyorum...
Geceliğimin etekleri takılıyor dallara...
Şarkılar en derin nağmelerinden susmuş...
Tutam tutam sevda sarhoşluğunda...
Ayışığı vuruyor demli yalnızlığıma...
Omzumda küçük mutlu periler...
Bir anlam veremiyorlar bu sayrılığıma...
Nehirler hüzün akıyor...
Bulutlar hüzün yağıyor...
Demet demet hüzün gülleri topluyorum geceden...
Yapıştırıyorum yüzümün en sığ kuytularına...
Dudaklarım doğuştan lâl...
Yüzüm hüzünlü bir tuval...
Yüzümde hüznün karakalem resmi var...
Pasiflora(Alıntı)
Eylemcim sag ol canim kardesim bize bugün hem cok güzel düsünceleri hem de hüzünleri anlatan satirlarla gelmissin... :)
Günes bugün piril piril, hava ilik, agaclar, gökyüzündeki mavinin icinde yer yer beyaz bulutlar.. Hersey, hepsi disariya, dolasmaya davet ediyor ama masamda isler beni bekliyor! :(
herkese merhabalar..
Hayırlı cumalarımız olsun...
Eylem kardeşim..
tüm paylaşımların için sağol..
Kimi sevsem, onun hep uzakta bir sevdiği vardı, unutamadığı ilk aşkı ya da onu terk edip giden sevgilisi...
Kimi derinden sevsem, o bir başkasını derinden hatırlardı.
Öylesine çok sevdim ki onları, başkalarına duydukları sevgiyi anlatmalarını, sessizce, içim acıyla kanayarak dinledim.
Beni yitirmekten hiç korkmadılar; çünkü onlara göre fazla iyiydim; bu yüzden ilk anda vazgeçilebilirdi benden.
Beni terk edenlerden tek isteğim olurdu. 'Ne olur, bir daha beni aramayın! Çünkü ben kolay unutamıyorum.
Çünkü ben size duyduğum o akıl dışı aşk yüzünden keder bahçemi dağıtıyorum. Çocukluğumun o güzel bahçesini.
Böyle derdim onlara ama yine de ararlardı beni...
Soluksuz ve umutsuz kaldıkları bir gece mutlaka akıllarına ben gelirdim...
O, yedek sevgili!
---Cezmi Ersöz---
Güzel yazı:)
Unutma Dostumsun
Sen dostumdun benim gülünce güneşler açan
Bulutlara rüzgara asarım suretini her akşam
Her akşam bir mektup yazarım dağlar kadar
Meşeler göğermiş diyorsun, varsın göğersin
Anlamını yitiren bir şeyler mi var şimdilerde
Yazdığım şiirlere yabancıyım, sokaklara yabancıyım
Taşı delemiyor bir çığlık ve apansız
Su oluyorum ipince, kendime sızıyorum
Dünya yetmiyor bazan, bırakıp gidebilir miyim?
Kuşları ürkütülmüş bir dal gibiydin, öylesine mahzun!
Efkar da yakışırdı sana, ilk kadeh kekik kokardı
Unutalım mı şimdi kente indiğimiz o ilk günü
Sabahlara kadar okuduğumuz o kitapları
Sabahlara kadar düşüncelerimizde yaşattığımız hayallerimizi
Kar aydınlığında yürüdüğümüz o yolları
Sen dostumdun benim gülünce güneşler açan
Bulutlara rüzgara asarım suretini her akşam
Her akşam mektup yazarım dağlar kadar
Kayıp bir adresten geliyor sesin şimdi, üşüyorsun
Unutma dostumsun sen, neredeysen orda ölmek isterim!
Ahmet Telli
Nihayet, paydosa az kaldi! Hepimize gönlünce bir haftasonu tatili diliyorum...
Ablama katılıyorum
bende iyi tatiller diliyorum :)
iyi akşamlar...
günaydın,
tatilcilere iyi tatiller, çalışanlara kolaylıklar diliyorum...
Merhaba
abi senden baska da calisan yok bugün sanirim. sana kolay gelsin :)
haklısın kardeşim,
şimdi de kapatıp çıkıyorum...
iyi geceler...
günaydın,
iyi pazarlar...
Merhabalar
iyi pazarlar
iyi tatiller
coluk cocuk pazar kahvaltisini ne zaman yapacam acaba...
iyi geceler olsun...
Güneşi açan ama yinede soğuk bir Ankara sabahından Günaydınlar...
Güzel bir gün güzel bir hafta olsun...
Kolay gelsin...
Günaydin...
güzel bir gün ile güzel bir haftayi karsilamis olalim insallah, hepimize kolay gelsin...
Günaydın,
güzel bir gün diliyorum...
herkese merhabalar...
Bir haftaya daha başladık..
güzel başlamış olsun..
güzel devam etsin..
hepimize güzel bir gün olsun...
Benim güzel,şirin kardeşim Eylem'e
Hiç görmediği Ablacığıyla olmak için..
hiç bir tanıdığı olmadığı düğünde davetli olmayı..
müzik diye gürültü işkencesi çekmeyi..
birbirimizi duymak için sesinin kısılmasını göze aldığı..
benim çok güzel bir gün geçirmemi sağladığı,
kısacası tatil günü olan pazar gününü ablasına ayırdığı için..
kendisine bir teşekkürü de sitede de yapmak istedim..
Eylemcim çok sağol canım...
her şey için çok çok teşekkürler..
yüzündeki o güzel gülümsemeler hiç solmasın güzel kardeşim...
MAVİGÜN
Ne mutlu size Kankacim, Eylemcim.. Birkac saatligine de olsa görüsme firsatini bulup degerlendirdiginiz icin en az sizin kadar ben de sevincliyim...
Tam mutfakta yemek pisirirken bana yasattiginiz sürprizle benim de günümü güzellestirdiginiz icin de ayrica tesekkür ederim...
Ya, ne güzel bir sey degil mi aile olmak... :)
Canım ablacığım
bak utandım şimdi,duygulandım böyle görünce birden yazını.
çok teşekkür ederim...
Keşke daha farklı bir ortamda daha rahat görüşme imkanımız olsaydı ama kısmet böyleymiş.
önemli olan seni görmekti çokta güzel oldu.
Ama birşey itiraf edeyim ablacığım
halen beynimde davul,zurna sesleri,şarkıcı diye çıkan vatandaşların sesleri zonk zonk zonkluyor :))
kulaklarım halen zor işitiyor
he he...
Yüreği mavi güzel ablam benim seni seviyorum...
güzel kızımız Ilgın'a da selamlar...
Evet Seval ablamlada telefonda görüştük
kesinlikle çok güzel birşey aile olmak :)
sizin gibi ablalarım olduğu için çok şanslıyım ve mutluyum...
Bu arada ne pişiyordun seval ablacığım :)
biz mavigünümle birtabak kuru pastaya bakarak aç aç oturuyorduk seni aradığımızda:)
İşin garibi düğüne gelinin en yakın arkadaşı olarak gelen ılgın ve teyzesi ablam
gelinin düğün pastasından yiyemediler :)
o da ilginç oldu...
ah kankacım demek yemekler yapıyordun .
bizler ise..
gerçekten ya!
Bir düğün pastası bile yiyemedik..
(düğün sahibleri duysalar gerçekten üzülürler çünkü geneksel türk misafirliğini seven insanlardandılar..)
Fakaaat ben 70 lik kolamızla mezemiz kurupastaları..
tek geçerim..
he he ..
benim nikah şahidi olan yeğinim..
oynamaktan ara verseydi..
belki bir tabak pasta ile gelirdi ama nafile..
bizim gürültü dediğimizle
koptu kıyamet..
oymaktan telef oldu millet..
he he..
biz güzel bir aileyiz..
evet..
aslında..
bir düğüne baktığımızda biz büyük bir de güzel ülkeyiz..
hiç bir toplum bilimcisinin anlayamadı çeşitliğin garip bir birleştiriciliği var...Tılsım gibi..(ben ne söyledim ya he he)
Eylemcim siz aradiginizda ben etli nohut pisirmek icin soganlari kavuruyordum... yaninda pide, pilav ve tursuyla sahaneydi.. Bir yanda da kabuklarini soyduktan sonra ikiye bölüp cekirdeklerini cikarttigim ayvalar göbeklerinde rendelenmis elmayla hafif ateste sakin sakin pisiyordu...
Ah be güzelim, keske yakinlarda olaydiniz da gelivereydiniz, hepimize yeterdi... :)
Off nediyorsun ablam sen
o nasıl güzel bir menüdür öyle...
başımı döndürdü :)
Dünden birşeyler kaldımı ablam akşama gelsek :))
Tamamdir Eylemcim aksama bekliyorum ablam, hepiniz gelin... :)
Bu sabah sicaklik sadece 6 dereceydi üsüdük yola ciktigimizda ama simdi yaklasik 22 - 25 arasi var... Adeta yazdan kalma bir gün, günes piril piril, gökyüzü mavi...
Patronumuz izinli oldugu icin benim bu gün erken cikma firsatim var, birazdan kardesim, yegenlerim ve kizimla bulusup gezmeye gidiyoruz... :)
Hepimize günün ikinci yarisinda da herseyin yolunda devam etmesini ve aksamlarin en güzelini diliyorum...
kankam gezmelerde..
bizde geziden sonraki yorgunlukta..
bu yüzden herkese iyi akşamlar..
Ablalar erkenden terk-i diyar eylemiş...
benim gitmemede az kalmış
saatle göz göze gelince yeni farkettim :)
Kardeşim yine yok görünürlerde..
Peki benim Kankam nerede?
Sabahtan sonra uğramadı hiç
hayır olsun...
Bende gideyim o zaman
hadi iyi akşamlar...
iyi geceler olsun...
Günaydin...
henüz aydinlanmadi gün, üstelik cok soguk, bu sabah 3 - 5 derece arasi isi ama gökyüzü berrak, yildizlar piril piril, birazdan dogacak günesi bekliyoruz, aydinlatmasi ve isitmasi icin...
Bu sali günümüz de güzel ola.. :)
Günaydınlar
güzel, sıcak bir gün olsun
Kolay Gelsin...
günaydın
güzel bir gün diliyorum...
herkese merhabalar..
hepimize güzel bir salı günü olsun..
iyi akşamlar...
iyi geceler...
Günaydin...
hepimize güzel bir gün olsun, zorluklar kolay gelsin, yüzümüzden gülümsemeler eksilmesin...
Yağmurlu bir günden Günaydınlar...
Kolay gelsin...
Yağmur Yağıyor
Yağmur yağıyor.
Yapacak çok da birşey yok,
bulutlar geçene kadar yağacak.
Sonra...
Sonra yine güneş açacak.
Zaten uzun zamandır dolaşan kara kara bulutlar,
gri sabahlar,
uzun ve sessiz geceler habercisi değil miydi,
yüreğinin yağacağının.
İşte artık yağıyor,
yapacak çok da birşey yok:
Bir fincan kahve al eline,
kokusunu çek içine
yaşadığın onca güzellliğin seni büyüten yanını sev
ve bir gün usulca onun yanağından öpeceğin
o özlem dolu yürek yanmasını bekle.
Öp sonra doya doya,
Kucakla onu ilk hasretinle, bak gözlerine.
Bakışlarının koyu kahvesinde yitip giderken
korkuna yenik düştüğün o gece gelince aklına
yüreğinin neden yandığını daha iyi anlayacaksın, şaşırma.
Anladığında daha da çok yağacak yağmur, aldırma.
Islan ıslanabildiğin kadar,
dinecek yağmur, unutma.
Gök, daha uzun süre gri kalacak
daha da koyulaşacak griliği
kararacak yüzü, korkma.
Sanacaksın ki bir daha güneş doğmayacak
ama doğacak, sen kendine aldanma.
Yaşamanın kanunu bu.
Yüreğin işi gibi...
Sever,
kırılır,
büyür.
Daha çok sever,
daha çok kırılır,
daha çok büyür.
Güneş açar
unutursun son baharı
ilk baharı unuttuğun gibi...
Yüzün güler,
unutursun karanlığı
unutursun göz yaşlarını
unutursun her birini
kırıkların gibi...
Sanırsın ki, yaşıyorsun yeniden.
İlk defa gibi nefes alırsın,
derinden ve hevesli,
daha yutamadan,
acır yüreğinde bir yer.
Sonra geçer,
sonra sever,
sonra kırılır,
sonra büyür.
Sen de bilirsin:
sonrası yoktur öncesi olmadığı gibi
sen varsındır şimdide
bir tek sen
Ne öncen vardır ne sonran
şimdide ağlayan bir tek sen olduğu gibi...
Bir sen
bir de sana ağlayan ben.
Hadi,
yağ şimdi.
Yağıyor,
yağacak.
Yapacak çok da birşey yok gibi...
günaydınlar,
güzel geçmeye aday bir gün olsun...
kankacığım günaydın.
ne güzel yazmışsın öyle, yüreğine sağlık. çok beğendim...
Yok canım,nerde bende o yetenek
ama yazmayı isterdim
alıntı o şiir
bana ait değil
yazmayı unutmuşum..
Evrenin sitesinden almıştım ona aittir...
Valla ben de cok begendim Eylemcim hayat bir okul sayilirsa bence sen cok iyi bir ögrencisin... :) O güzel yüregine saglik canim...
Yazmis olman sart degil ki canim benim.. Senin güzeli sezip-görüp, bir anlatani bulup, durup-okuyup sevmis olman da yeter... :)
Üstelik almis-getirmis, biz sevdiklerinle paylasmissin da...:)
Eyvah sınıfta kaldım şimdi
zamanında alıntı yazmadığım için
sizi hayal kırıklığına uğrattım üzgünüm :( unutmuşum...
kankacığım sadece yetenek yetmez...
çalışmadan hiç bir şey olmaz.
çok okursan ve çok istersen sen de çok güzel bir şekilde yazabilirsin...
oku emriyle başlamış kutsal kitabımız.
çok okursan bir gün yazabildiğini de göreceksin...
hem yazılarında çok kötü değil, sen yazmaya devam et lütfen...
Haklısın kankacığım
dediğin gibi çok okumak gerek
bende de o yok...
Bakalım belki zamanla kazanırım o alışkanlığıda...
herkese merhabalar...
gün nasıl geçiyor..
BBO ailesi..
eylemcim..
kankan sana oku ödevi vermiş...
oku ki yazasın demiş..
okumak yeni keşifler için daima..
fakat yazar olmak başka birşey..
canım sen kankana bakma okumak güzeldir ama her okur yazar olacak demek de değildir..
her dörtlük yazan şair olmadığı gibi..
kankanın anlatmak istediği yazmak...
bence senin içindeki yolculuğa şahitlik edecek olan yazmak..
senin tüm hallerini kağıda dökmektir..
rahatlatır..
paylaşmak senin bileceğin durumdur..
kankan senin güzel bulup ta söyleyemediğin..
çirkin bulup dillendiremediğin her şey için..
yeni bir dost adresi vermiş..
seni sana en iyi anlatmanın yolunu söylemiş....
kankalık yaparak sana demişki..
ey kankam içinde ki cevheri bilemezsin ki..
bunu ancak deneyerek öğrenebilirsin..
ister yazdıklarını yırt at..
ister paylaş..
göreceksin ki yazmak seni daima
ruhunun en gizemli kimseye göstermediğin yeni yerleri keşfini sağlayacaktır..
bence kankanın sesine ses ver..
Kankacim ne güzel söylemissin canim ya, yüregine saglik...
Benim erken cikma firsatim var bugün, herkese iyi aksamlar diliyorum..
günaydın
güzel bir gün diliyorum...
Günaydin..
hepimize güzel bir gün olsun, gelecekse hayirli haberler gelsin...
Günaydınlar
Mavigünüm kankamın sesine ses vermeye çalışacağım
teşekkürler...
Kolay gelsin...
BİR SÜRE SONRA
Bir süre sonra,
bir eli tutmakla bir ruhu zincirlemek arasındaki
ince farkı öğrenirsin,
Ve aşkın yaşlanmak,
birlikte olmanın da güvende olmak
anlamına gelmediğini öğrenirsin,
Ve öpücüklerin sözleşme
ve hediyelerin de vaat olmadığını öğrenmeye
başlarsın,
Ve yenilgileri
başın dik ve gözlerin açık karşılamaya başlarsın,
bir çocuğun üzüntüsü ile değil, bir yetişkinin
zerafeti ile,
Ve her şeyi bugünü düşünerek yapmayı da öğrenirsin
çünkü yarın ile ilgili her şey belirsizdir.
Bir süre sonra güneş ışığının yakıcı olduğunu öğrenirsin
eğer fazla maruz kalırsan.
Bu yüzden,
başka birisinin sana çiçek getirmesini beklemeden
kendi bahçeni yarat
ve kendi ruhunu kendin süsle.
Ve göreceksin ki dayanıklısın
Ve kuvvetlisin,
Ve değerlisin...
demiş Veronica A. Shoffstall
Bir Damla Aşk
seni düşlüyorum...
elma ağaçlarının çiçeklenmiş dalları arasında elinde kitabın
keyfini bozmak istemiyor halimle
oturuyorum evimizin tahta basamaklarında
güneş yüzüme vuruyor yüreğinin sıcaklığını
uzaktan, çok uzaktan seyrediyorum seni
bir gülümseme yakalıyorum yüzünde
an'lık
okuduğun herneyse beni hatırlattı diye geçiyor içimden
gelip boynuna sarılıp öpmek istiyorum seni
keyfini bozmak istemiyor halimle
oturuyorum evimizin tahta basamaklarında
mürdümler geç çiçek açtı diyorum içimden
duyuyormuş gibi cevap veriyorsun bana
-kirazlar da öyle...
nerden bildin ne söyledim kendime diyorum
-seni düşlüyorum keyfini bozmak istemiyor halimle
oturuyorum elma ağaçlarının
çiçek açmış dallarının dibinde
güneşin ısıttığı bedenimi sana yaslıyorum
uzaktan, çok uzaktan diyorsun...
seviyorum seni diyorum
seviyorum seni diyorsun
uzaktan çok uzaktan
duyuyoruz birbirimizi
Evren'den alıntı
Uzaktaki Sevgiliye...
Herkese merhabalar...
Eylem cim ''Bir Süre Sonra'' öğrendiklerinden sonra yani;
her şey daha ağır gidiyor..
daha yavaş seviyorsun..
daha geç güveniyorsun..
her şey daha daha azalıyor..
ve sen yüreğine inat büyüyorsun daldaki armut gibi..yere düşünce anlıyorsun ki bunun adı olgunlaşmak..bir süre sonra en genç kalan yanının sevebilmek ihtimali olduğunu gördüğünde,tekrar dan başlıyorsun biraz aksak,biraz yorgun ağırdan ağırdan...
teşekkürler eylem cim güzel paylaşımlar için.., bak bir süre sonra deyince bir dokun bin ah işit gibi oldu ablana..he he..
bir süre sonra boşuna olmuyor değil mi? saçlarda aklar..
un değirmeni değil ki bu
hayat dümeni..
**
Bu gün ıslak bir güne uyandık..
Doğa yağmur sesini fon müziği olarak eklemiş..çalıp duruyor..
Bizim sitemizin de bir Yağmur u vardı..
Arada gelir idi tüm bereketiyle..
Yağmur kardeş..
nasılsın?hayat nasıl gidiyor..
sana kucak dolusu sevgiler yolluyoruz buradan..
Teşekkür ediyorum ablacığım o güzel anlatımın için..
en çokta armut gibi yere düşmek benzetmesi çok hoşuma gitti...
Aşkı,hayatı beni büyüttüğü için seviyorum:)
Evet bu aralar sabah, öğle ,akşam ıslağız hep...
Ablamında belirttiği gibi Yağmur damlasına sevgilerimizi yolluyoruz...
Burasi da adeta yaz gibi be canlarim öyle güzel bir hava var ki disarida iceri girmek istemiyor insan... Gerci bu sabah yine korkunc soguktu, + 1 derece ama öglene dogru piril piril ve sicacik bir sonbahar günü yasiyoruz... Yapraklarin dallara vedasi bile farkli bir güzellikle... :)
Benim yine erken cikma firsatim var, degerlendirmeden önce size iyi aksamlar diliyorum... :)
Benden de iyi akşamlar...
herkese iyi akşamlar
iyi geceler...
Günaydin...
bizim icin haftanin son is günü hepimize güzel bir gün olsun...
Günaydın
güzel bir olması dileğiyle
Kolay gelsin...
güzel bir olabilir iki olabilir :)
ama güzel gün olsun
eksik yazmışım yukarıda onun için düzeltiyorum...
"Güzel bir gün olsun"...
günaydınlar...
hadi gelin güneşin ve sıcağın keyfini kahvaltıda börek ve limonata eşliğinde paylaşalım.
Not; Kahvaltı açık havadadır, güneşin altında, güneş kremlerinizi unutmayın...
Kankacım ben yazlıkları kaldırmıştım
neyse oraya gelince alırım birşeyler
Memleketimin hemen hemen her yeri yağmurlu iken Kemer'de güneş kremi sürüyoruz vay be...:)
montları, botları çıkaralım
tişörtleri,terlikleri giyelim
eveet kahvaltı geldim
açılın kenara alayım şu böreklerin ifadesini :)
merhabalar..
araştırmalara göre en kötü geçen gün pazartesi günün aksine salı günüymüş..He He..ne yapalım burada da
sürüden ayrıldık..
en güzel gün salı
en güzel gün salı..
Cuma ise günler içerisinde ki saltanatını korumuş..
Genel olarak son iş günü olması
itibariyle..
Bu gün son iş olan herkes en azından bu hafta da bitti emekliye şunun şurasında ne kaldı diye sevine dursunlar..
Benim ise günler hep aynı...
emekli insan için hafta sonu hafta başı artık bir önem taşımıyor..
sadece benim için özel oldukarı zaman diğerinden farklı oluyor..
örneğin Salı günü nasıl sevmem artık..
her salı günü rengimiz ne olursa olsun biraz mavi katmak biraz mavi almak günden için burada oluyoruz..
bu gün de cuma son iş günü olması dolayısıyla tüm çalışanlar için seviniyorum..
birde benim güzel ama cadı bir yeğenim var onun doğum günü..
işte gün güzel olmak için bir neden buldu bile...
hepimize bütün günler güzel geçsin..
bu gün ise dünden iyi olsun..
Kankacim sevgili yegenimizin dogum günü kutlu, her sey gönlünce olsun! :)
kankam sağol canım güzel dileğin için..
sevgili kardeşimizin doğum günü kutlu olsun, iletirsen sevinirim ablacığım.
bir yıl daha yaşlandığı için teselli sana düşüyor artık, en azından ağzı tatlansın diye bir pasta limonata olayına girersiniz.
hediyelerle falan oyalayınız ki yaşlandığını farketmesin...
"hem her yaşın kendine göre bir güzelliği var, değil mi..."
repliği de iyi gelebilir...
:))
Yeni yaşı mutluluk getirsin...
:))
Kankacığım aşmışsın kendini :))
Ablacığım yeğenimizin yeni yaşı hayırlı olsun
Sevdikleriyle beraber sağlıklı huzurlu ömürler dilerim...
Nihayet geldi paydos vakti... Ben cikiyorum darisi hala calisanlara... :) Hepimize herkese iyi tatiller, iyi dinlenmeler diliyorum... :)
canım kardeşlerim hepinize güzel dilekleriniz için teşekkürler..
no name yeğenim şu anda büyümenin sarhoş yaptığı yaşlarda..
he he..
sarhoşluk da geçici ..
elbet ayılacak bakalım..
fakat şimdilik mumların sayısını hesap etmiyor ya pastası ile mutlu mesut..hediye gelince..
yapacağız artık bir teyzelik el mahkum..
neşesi bol sağlığı iyi olsun da..
evet bana müsaade..
doğum gününe davetliyim..
herkese iyi akşamlar..
iyi tatiller..
KARDEŞİM
devamsızlıktan kalacaksın bak
iki gündür yok yazılıyorsun
yerine imzada atamıyoruz
hoca gıcık sayıyor tek tek sınıfı:)
İyisindir inşallah Kolay gelsin...
Ablalarım ve sevgili Kankam İyi akşamlar diliyorum sizlere...
Herkese hayirli aksamlar
ugrayamadim birkac gündür. is-güc, okul sinav derken denk gelemedik. Aksama da annem geliyor memleketten accik bende kalacakmis, cok özlemis. Gelmisken yemek falan da yapar, gecinir gideriz...
günaydın
güzel bir gün olsun...
Vayy kardeşim...
gözün aydın...
sırtın yere gelmez artık senin...
sakın geri gönderme anneni...
:))
yok abicim ya biraz kalir gider, cocuklar napacak memlekette
ne ben sevebildim alisabildim buraya ne de onlar
pazar günü arkadasin dügünü var asil sebep o. gelmisken de biraz kalir döner
uzun zamandan sonra haftasonunda saat 12 de kahvalti yaptim :)
merhaba
iyi pazarlar
iyi geceler...
Günaydin...
Biz bu sabah arabanin camlarindan ilk buz tabakasini kazidik, termometrede isi (yani buna isi denilebilirse) +1,5 ila +3,5 derece arasinda degisti yol boyunca, az önce okudugum tahminlere göre hafta ortasinda daha da düsecekmis, haydiyin bakalim resmen kis saatine giremeden kis gelmistir, hepimize hayirli olsun... :)
Yeter ki tek dert hava durumu olsun, ne giyecegimiz, soguktan nasil korunacagimiz! Güzel haftasonu tatilinden sonra yine bir gün ile güzel bir haftaya daha baslamis olalim insallah, hersey kolay gelsin, güzel gelsin... :)
Bahar gibi bir Ankara sabahından Günaydınlar...
kaç gündür yağan yağmurun ardından güneş bugün ışıl ışıl parlıyor...
Evet bu güzel günde kahvaltıya nedersiniz
Çayımız,kahvemiz,meyva sularımız
beyaz peynirimiz,zeytin çeşitlerimiz,yeşillik,bal,
kaymak,tereyağ...
Hadi buyrun...
kolay gelsin...
Kayacim sana "Gözün aydin!" demeyi unutmusum ablam, annecigin gelmis, hosgelmis! Bari kisa bir süre icin de olsa beraber olmanin tadini cikarin, hasretlik nasilsa kapida zaten... :)
Eylemcim kahvalti fikri sahane sen her zamanki gibi harikasin! :)
Günaydın,
Umarım kahvaltıya yetişebilmişimdir...
Almanya soğuk, Ankara baharı yaşıyor, burası sıcak ve gri...
güzel bir hafta kolay bir gün olsun...
Mutfaktan nasıl güzel kokular geliyor...
özellikle kavrulmuş soğan kokusu
ben çok severim :)
dayanamadım gittim mutfağa menüde ne varmış diye
Birde baktım ne göreyim
pırasa
hayallerim yıkıldı:(
aramız biraz limonide pırasayla..
artık limon sıkıp yiyeceğiz :)
herkese merhabalar...
önce hava raporunu vereyim..
körfez de tam sonbahar havası..
ben size balkonda yazımı yazmaktayım şu anda güneş bulutların arasından gülümsedi..
bende ona..
bahçedeki nar ağacında narlar kırmızı kırmızı selamladı güneşi..
portakal ağacında ise ya benim yurdum burası değil ne işim var burada der gibi he he henüz yeşil yeşil sarmakda dalları arasında...
deniz..sisli..biraz gri...
karşı ki gemiler tüller içerçinde..
şimdi nazlı nazlı vapur geçmekte hemen onun yanından bu ne handallık yürü babalık diyerek geçen deniz otobüsü ..
yanımda adam dışarda bir kedim var ki yakışıklı prensler gibi bu kadar mı yakışıklı olunur..
allah nasıl bir göz vermiş ne muzurluk yeşil yeşil bakıyor bana..
adını duman koydum gri-beyaz ama sanırım çapkın daha yakışacaktı her halinden belli..
eh yanımda çayım olduğunu eklememe gerek yok sanırım..
şöyle etrafa ve size yazarken yudumladığım.. bahçede kankamın getirdiği ahududunun yanında henüz ismini bilmediğim çok güzel çiçekler açmış..bakalım öğreneceğim adları neymiş tanış olalım....
ufacık ufacık sarı sarı açmışlar...
yeşillerin içersinde ...
karşımdaki malta eriği biraz güneşime engel olsada yazdıklarımı görmemi sağladığı için teşekkürü hakediyor..
incir ise adem ile havamızı hatırlatacak kadar çıplak..
işte canlar körfez böyle..
kankamın dediği gibi ..
havamız nasıl olması önemli değil..
önemli olan yüreğimizde ki hava nasıl..
umarım herkesin ki nefes aldığımıza şükrettiğimiz,yaşamın her havaya göre ayrı güzel olduğunu fark ettiğimiz gibi geçiyordur..
Bu gün bir fıkra okudum beni güldürdü..ben gülerken kendimi komşuma güler gibi hissettim
bakalım siz gülerken ne hissedeceksiniz..
işte fıkra..
Hazinede para kalmadığını gören padişah vezirlerine köprülerin başına adam koyun, geçenlerden bir akçe alın diye buyurmuş...
Bir süre sonra padişah sormuş vezirlerine:
Halk hayatından memnun mu?
Hiçbir tepki yok yanıtını alınca, köprünün öbür tarafına da adam koyun köprülerden çıkandan da para alın, demiş..
Bir süre sonra padişah yine sormuş.. Şikâyet var mı?
Yok..
Halkın tepkisizliğine kızan padişah gürlemiş..
Köprülerin ortasına da birer adam dikin, gelip geçeni dövsün!
Aradan birkaç gün geçmiş, padişah vezirleriyle bir köye gitmiş.. Sormuş:
Halinizden memnun musunuz, var mı bir şikâyetiniz?.
Ses yok.. Padişah gürleyerek yeniden sormuş..
Arkadan cılız bir ses duyulmuş..
Şey padişahım o köprünün ortasındaki adam var ya..
Padişah bir umutlu; ne olmuş köprünün ortasındaki adama?
Akşamları çok kalabalık oluyor, sıra uzuyor, eve geç kalıyoruz, mümkünse bir adam daha koysanız.
* * *
Ayva sarı nar kırmızı sonbahar
Her yıl biraz daha benimsediğim"
C.S.T.
Ne güzel bahçen varmış ablacığım.
Bir an yanında olmak istedim, sonra adam aklıma geldi tırstım.
Nasıl, Adam Duman'la geçinebiliyor mu?
Duman'la geçiniyorsa benimle de geçinebilir(muhtemelen)
Evinin balkonu da çok güzelmiş, kuracaksın tripodu geleni geçeni uçanı kaçanı fotoğraflayacaksın...
Yarın sabah kahvaltıya sana mı gelsek acaba?
Sen çay demlesen yeter, ben su böreği kankam da çıtır Ankara simidi getirir, bakarsın yağmurda yağmaz, hava da mavi olur... Sonbaharda körfez havası soluruz biraz...
Ablacığım bir sandalyede
benim için at balkona geliyorum :)
meyva ağaçlarının arasında ,deniz,güneş birde çapkın kedi ohh...
Olmaz ki böylede yapılmaz ki
karşımda dolaplar,projeler,masalar
içeri güneş zor girer,sağımda duvar,
solumda duvar gibi bir adam
içerdekiler sessiz
hiç ses yok yedi insanın yedisinden de...:)işte böyle...
Fıkra güzeldi
ben kimseyi düşünmeden güldüm :)
şair ne güzel anlatmış..
bahçede ayva ağacı da vardı nar ile ayva yan yana idi ama ayvayı budamak zorunda kaldık..
sen gel..yeter ki güzel kardeşim kankanı da al ..
ben börekler açarım size..
kankama da sesleniriz..
bir taneciğim donmuş baksana oralarda..içi ısınır bizimle
börek ,çay mevsim sonbahar..
ay ne güzel olur..
ah be güzel kardeşim..
nasıl bir tablo o iç karartıcı..
ekmek yok pırasa parası ne yapcez
dertler böyle olsun diyerek den çekeceğiz..
iş hayatı bu ? üzme canını sen bakayım..
bak ya yaşlanıp emekli olmak..
ya genç olup böyle duvarlara bakmak..
tercih senin..
yani elinde gençlik gibi kocaman bir servet var..
harcarken kıymetini bil yeter..
bizde mevsim sonbahar be gülüm..
sende henüz yaz..
bu yüzden biz bahçede ayvanın sarısını narın kırmızısını görmemiz..
senin ise dallarında kiraz..
Güz Gömleği
Güz gömleği giydi şiir
Hüzün sanıyor görenler
Açık kalmış bir düğmesi
Ki rüzgâr girsin diyedir
Cebinde yağmur kokusu
Bir tutam kurutulmuş ot
Yeni bir imge arıyor
Onunla, ince akan su
Bir kadın eli değmiştir
Belki de yıllar öncesi
Saklar durur unutamaz
O gömleği giydi şiir
Ahmet Uysal
Hayali bile gülümsetmeye yetti, icimizi isitmaya, hayali bile güzel bu ögleden sonrasinda... Kankacim sag ol canim ya öyle güzel anlatmissin ki balkondan gördüklerini ben de tek tek görür gibi oldum... :) Yarin sabah da sendeyiz demek, ne büyük mutluluk! :)
GÜZ
Günler gitgide kısalıyor,
yağmurlar başlamak üzre.
Kapım ardına kadar açık bekledi seni.
Niye böyle geç kaldın?
Soframda yeşil biber, tuz, ekmek.
Testimde sana sakladığım şarabı
içtim yarıya kadar bir başıma
seni bekleyerek.
Niye böyle geç kaldın?
Fakat işte ballı meyveler
dallarında olgun, diri duruyor.
Koparılmadan düşeceklerdi toprağa
biraz daha gecikseydin eğer...
Nazım Hikmen Ran
Uzun ama güzel...
Sonbahar Düşünceleri
Sonbahar geldi yağmurla beraber
Boynu bükük duruyor kasımpatı
Ölümü düşündürür oldu geceler
Yaz güneşinde bıraktık hayatı
İnsan böylede mahzun olurmuş meğer
Ansızın silindi renk saltanatı
Yaz güneşinde bıraktık hayatı
Ufuk yaslı, bahçeler kırık dökük
Geceler uzun, geceler korkulu
Ümitler savrulmada köpük köpük
Zamanı unutuyor insanoğlu
Dünya dediğimiz ne kadar küçük
Toprak endişeli, gökler buğulu
Zamanı unutuyor insanoğlu
Çiğ yağıyor, çiğ yağıyor camlara
Dualarla ağlamakta gökyüzü
Çıldırtıyor insanı bu manzara
Bu mevsim törpülüyor ömrümüzü
Selam gözü yaşlı hazin akşamlara
Artık düşünemez olduk gündüzü
Bu mevsim törpülüyor ömrümüzü
Belli değil nasıl yaşadığımız
Boşuna dönüyor yel değirmeni
Düşünceler yorgun, hayaller yalnız
Bu mevsim, bu mevsim ağlatır beni
Mum aleviyle söndü varlığımız
Şu hava bambaşka, şu koku yeni
Bu mevsim, bu mevsim ağlatır beni
Nereye güzel kırlangıç nereye
Ölümlerden ölüm beğenmeye mi
Gel, sonsuza açılan pencereye
Birlikte dolaşalım şu alemi
Ve bir daha dönmeyelim geriye
Kırlangıcım, beni de götür e mi
Birlikte dolaşalım şu alemi
Sevinci gül yaprağında bıraktık
Badem dalında kaldı gençliğimiz
Aynaya korkulu gözlerle baktık
Şimdi ömrün lezzetinde değiliz
Yeter ki bitsin şu uzun karanlık
Yeter ki sukunet bulsun şu deniz
Şimdi ömrün lezzetinde değiliz
Bir endişe var kalbin vuruşunda
Yere serildi alev gölgeler
Hayalin erişilmez yokuşunda
Sürüdü zamanı o dev gölgeler
Neden bu yas dağların duruşunda
Neden böyle perişan düşünceler
Sürüdü zamanı o dev gölgeler
Binbir üzüntüyle ettik sabahı
Haber yolladık ümitsiz güneşe
Alıştık geceye, sevdik siyahı
Veda kalplerimizde yanan ateşe
Leylak dalında unuttuk günahı
Aşkı beraber götürdü menekşe
Veda kalplerimizde yanan ateşe
Bir keman çalınmada dokunaklı
Bir keman çalınmada hazin hazin
Nur yüzlü gelinler siyah duvaklı
Lezzeti kalmadı gençliğimizin
Toprağın altında bir alem saklı
Beklediği var şu hırçın denizin
Lezzeti kalmadı gençliğimizin
Kervansaray uzaklarda, yol uzun
Bütün kuvvetiyle esiyor rüzgar
Manası küçüldü artık sonsuzun
Bu mevsim, bu mevsim ilk ve sonbahar
Anladık geldiğini sonumuzun
Birbiri ardından çözüldü yıllar
Bu mevsim, bu mevsim ilk ve sonbahar
Ümit Yaşar Oğuzcan
sevgili kankacığım bekliyorum..
yarın sabah..
kahvaltıya bendesiniz..
Öperek uyandırdım bu sabah ayrılığı.
Fırından yeni çıkan bekleyişler satın aldım.
Kırmızı mavi ekoseli yalnızlığımı serdim masaya.
Manzaraysa ayrılığa sıfır! İşte her şey hazır..
Acılarımla iki lafın belini kırdık.
Yokluğunda bir kuş sütü eksik..
Yalnızlığım ve ben; seni çok bekledik...
Cemal Süreya
beklemek bu kadar mı güzel anlatılır..
Merhabalar
Güzel bir baslangic yapmisiz haftaya
Allah nesemizi bozmasin
Herkese kolay gelsin
Nihayet haftanin ilk is gününün son mesai saatinin de bitmesine az kaldi, herkese iyi aksamlar, iyi dinlenmeler...
İyi akşamlar...
iyi geceler olsun...
Günaydin...
güzel bir gün olsun insallah, güzel bir sali... :)
Günaydınlar
Kolay gelsin...
günaydın,
güzel bir gün diliyorum...
“ BAZI DİZİLER YAYINDAN KALDIRILABİLİR AMA YÜREKLERDEN ASLA”
M.Aras
Kankacım kahvaltıya gelirken tişörtle falan gelme buralar yağmurlu
körfez kesin yağmurludur
bekliyorum seni çaldır ineyim aşağı
gidelim beraber...
Seval ablam çoktan gitmiştir..
bizde yetişelim kahvaltıya
Yorum Gönder