BBO Senaryolarınız için 4. bölüm

539 yorum:

«En Eski   ‹Eski   401 – 539 / 539
Adsız dedi ki...

iyi akşamlar bbo

Adsız dedi ki...

iyi aksamlar
bbo

Adsız dedi ki...

Birlikte vakit gecirme 1
Esma, Halil`in son günlerde kendisine olan ilgisizliginden yakinmaktadir. Halil aksam eve gelmistir ama yemek yedikten sonra tekrar ise gitmesi gerekmektedir. Esma:
-Halil. Bir kere daha rica ediyorum. Ne olur bugün ise gitmesen.
-Sultanim ben bunu ikimiz icin yapiyorum hayatim.
-Nasil oluyormus o?
-Ben evde kalirsam ikimizin birden cani sıkılacak. Ama ben gidersem sadece seninki.
Halil arkasini dönmüs kapiya dogru giderken Esma kolundan tutar ve:
-Halil. Biri mi var?
-Nerde?
-Hayatinda.
-Hangi hayatimda?
-Cevabina göre. Belki de bir-iki dakika sonra sona erecek hayatinda.
-Sacmalama Esma. Tabiki yok.
-O zaman oturup, birlikte neden cok az vakit gecirdigimiz konusunda konusmak istiyorum.
-Buyurun burdan yakin. Esma ya sen neler sacmaliyorsun. Durup dururken ortada fol yok yumurta yok birseyler cikartiyorsun. Ben seni sevmiyor muyum yani?
-Ben evlilikten söz ediyorum Halil. Bunun birbirimizi sevmekle ne alakasi var?
-Hmmm...
-Sen anladin benim ne demek istedigimi. Cikar ajanadani gün belirleyecegiz.
-Ne günü?
-O gün ne olursa olsun beraber olacagiz.
-Iyi iyi tamam.
KY

Adsız dedi ki...

Birlikte vakit gecirme 2
-Yarin nasil?
-Yarin olmaz. Dükkan müdürleriyle toplantim var. Öbür gün?
-Benim de dernekte toplantim var.
-Sali?
-Sali, sali... Sali olmaz. Elbiseleri askiya asma kursu var.
-Elbiseleri askiya asmanin kursu mu olur?
-Esma o elbiseler askilara kendileri mi tirmaniyor? Hayret birsey yaw? Biraz kocanin isleriyle ilgilen! Carsamba?
-Benim Zerrin`le randevum var. Persembe?
-Persembe... Persembe muhasebeciyle hesaplari kontrol edecez. O is cumaya da sarkar. Sultanim gördügün gibi elimizden gelen bütün cabayi gösterdik. Birlikte vakit gecirebilecegimiz bir gün aramaya calistik ama malesef öyle bir gün yok. Bana diyecek tek sey kaliyor. Yatakta görüsürüz. Hadi bana müsaade...
-Hicbir yere gitmiyorsun. Birlikte birseyler yapacagiz, hem de bugün!
-Ne yapacaz Esma ya?
-Saglikli, eglenceli, bize konusma firsati verecek birsey.
-Eeee?
-Bisiklete binelim.
Esma Halil`i zorla ikna eder ve bisiklete binmek üzere eveden ayrilirlar. Birkac saat sonra eve dönerler ama ikisinin de birer ayaklari kiriktir. Hastaneden geliyorlardir. Ikisinde de ikiser tane baston varidir. Halil kapiyi acar iceri girer ve:
-Ne duruyorsun orda? Girsene iceri.
-Ehh... Tamam tamam. Ne yani? Ne bilim? Yanilmisim iste. Bisiklete binmek eglenceli olur diye düsünmüstüm.
-Aa cok eglendik. Coook eglendik. Bayildik eglenceden. Hadi simdi biraz daha eglenelim. Balkondan atlayalim, birinin tepesine düsüp kafasini kiralim, onlar da eglensin.
-Ne yani, eglenmedin mi?
-Ta ki sen o basket topu kafana carpmasin diye bisikleti benim üstüme kirana kadar.
-Ama canim yanacakti.
-Ha simdi yanmiyor yani?
-Sen de o yanindan gecen mini etekli kiza bakcagina yola baksaydin.
-Hayir efendim. Ben kimseye bakmadim.
-Ha o yüzden mi bisikletlerimiz carpisirken son sözlerin "Of yavrum benim be!" oldu?
-Esma burda durup kimin hatali oldugunu tartismakta bir fayda yok. Ikimizin de ayagi kirik. Ve bütün bunlarin sebebi sensin.

KY

Adsız dedi ki...

bbo ailesi
nerdesinizzzzzzzz

Adsız dedi ki...

m.a nın sitesindeyiz

Adsız dedi ki...

ayyuka
hayat derde bandı beni

no name dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Adsız dedi ki...

kreş
yara izi

Adsız dedi ki...

bbo
askinaaaaaaaaaaa

Adsız dedi ki...

ondannnnnn yoksunuzzzzzz

Adsız dedi ki...

iyi akşamlar bbo...

Adsız dedi ki...

herkese iyi geceler olsun

Adsız dedi ki...

herkese GÜNAYDIN.

Dünya kadınlar günü kutlu olsun

Adsız dedi ki...

EFE VE RÜYA-1
Venedikten döndüklerinin akşamı birbirlerine sevgilerini göstermenin verdiği mutlulukla akşam yemeğini hazırlıyorlardı. Merdivenden sıkıntılı bir şekilde efe iniyor olmasa böylede sürecek gibiydi, sevil ve Soner birbirlerine baktılar Soner bir bakayım dedi.

Efe: baba ben yarın okula gitmek istemiyorum
Soner: neden oğlum bütün arkadaşların orda
Efe: istemiyorum işte
Sevil: oğlum bir şey mi oldu okulda, arkadaşlarınla mı bir şey oldu
Efe: çık
Soner: ne oldu uzaman oğlum söylesene
Efe: söylemiyorum işte der merdivenlerden koşarak yuvarı çıkar,
Akşam yemeği hazırlanmıştır..
Soner: efe hadi yemeğe oğlum
Efe: ben gelmiyorum yemiyorum işte..
Meraklanan sevil: Soner ne olmuş olabilir diye koltuğa çökmüştü
Soner karısının yanına oturur ona sarılır: bak meraklanma ben yukarı çıkar öğrenmeye çalışırım.
Sevil: tamam hayatım

Soner efenin odasında bir süre oğlunu izler
Efe elinde bir mektup gibi bir şey okuduğunu gördü.kapıyı vurduğunda oğlunun bunu telaşla sakladığını da
Soner: efe biraz konuşa bilimiyiz
Efe başını sallar.
Soner: tamam istersen şöyle başlaya biliriz. yani neden okula gitmek istemediğinden anlatmak istermsin
Efe: tamam ama kimseye söylemek yok
Soner izci hareketi yaparak bak izci sözü veriyorum istersen anne bile söylemem.
Efe: baba rüya başka okula gidiyor.
Soner: yaaa peki nedenini söyledi mi
Efe: annesi ve babası boşanıyorlarmış oda annesiyle gidecekmiş
Soner: rüya da mı üzgündür bu duruma da
Efe başını sallar: ama en çok boşandıkları için
Soner. Oğlum sen biliyorsun bazen büyükler ayrılmak zorunda kalırlar ama hem anne ve babası onu sevmeye devam edecekler.
Efe. Ama baba rüya buradaki arkadaşlarını çok seviyordu. bana bunu yazmış, cebinden biraz evvel sakladığı kağıdı çıkartır.
Soner: okuyabilirmiyim.
Efe gene kafasını sallar.
Soner kağıdı açar ve rüyanın yazdığı mektup;

En çok sevdiğim arkadaşım efe
annem ve babam dün akşam benle konuştular ben annemle kalıyorum ama babama mı da istediğim zaman görebilekmişim, ama annem yarından itibaren okulla gitmeyeceğimi söyledi başka bir okulda okuyacakmışım.
seni çok özleyeceğim.
Rüya

Soner mektubu bitirdiğinde oğlunun başından okşayıp ona sarılarak.
Efe: bir daha onu hiç göremeyecek miyim baba
Soner: niye öyle söylüyorsun oğlum bak internetten konuşa bilirsin hem sonra hafta sonları birlikte sizleri sinemaya ne biliyim istediğiniz bir yere götüre biliriz. yani oğlum eğer birbirinizle gerçekten arkadaşsanız görüşmeyi sürdüre bilirsiniz..
Efe: nasıl yani
Soner: Yani gerçekten arkadaşsanız ve dediğiniz gibide birinizi çok seviyorsanız hiç bir şey size mani olmaz.
Efenin gözlerinde bir ışık belirmiştir. babasına minik kollarıyla sarılır
EFE: baba ben açıktım.
Soner: hadi o zaman önce yemek yarında okul tamam mı?
Efe: tamam baba
Soner: çak o zaman

mvgn

Adsız dedi ki...

EFE ve RÜYA 2
Yemeğe indiklerinse sevil ile Soner bakışırlar Soner sonra diye işaret eder.
Efe ve ikizler uyumuş sevil in sabrı kalmamıştı.
Sevil. Sonerciğim anlatsan diyorum ne olmuş,nasıl olmuş niye mutsuz benim oğlum
Soner: sevil başka soru yokmuydu ne bu tealş
Sevil: sendeki de rahatlık yani merak ediyorum.
Soner sevile durumu anlatır.
Sevil: ah benim oğlum biraz itişmeyle başlamışlardı ama iyi bir arkadaş olmuşlardı
Soner: bence sen kendini kaynanalığa hazırla
Sevil. Ne demek bı şimdi
Soner: yani oğlun düpedüz aşık Sevilcim. Farkın da değil.
Sevil.bu kadar ciddi diyorsun
Soner: hem de çok ciddi diyorum
Sevil: ne yapacağız yani kadına gidip kızınızı okuldan almayın diyemeyiz ya
Soner: yapamayız tabii ama ben hafta sonu sizleri istediğin bir yere götürürüm dedim bu bile yetti hem internet var konuşurlar
Sevil: daha bilgisayar için erken Soner keşke böyle bir söz vermeseydin.
Soner. Ne yani yasak mı koyalım açar bizim izin verdiğimiz sürece arkadaşınla konuşur.
Sevil: tamam hayatım o zaman gelince konuşuruz.
Soner: sevil hayatım babamlara gitmemiz gerek
Sevil: anlamadın ki ayakları kırılmış ya bu yaştan sonra gidin bir çay bahçesine değil yok bizimkiler bisiklet tepesinde düşmüşler yatıyorlar evde
Sevil: peki hayatım daha evvel niye söylemedin arardım. Peki şimdi ne yapacaklar
Soner: bilmiyorum kadifeye söylerim diyorum ama biliyorsun o da patron hanımı oldu.
Sevil: kadifenin hakkını yeme Sonerciğim ben söylerim yemeklerini yapar birde bir kız buluruz şirketlerden birinden ya da bize gelirler Soner
Soner: olmaz sevil sen bizimkileri bilmezsin yok en iyisi bir bakıcı ayarlamak olacak.
Odalarına çıkan Soner ve sevil yataklarında yatmışlardı ama Soner bir şeyler düşünüyor gibi halini gören.
Sevil: hayırdır neler düşünüyorsun
Soner: ya sevil ben diyorum ki
Sevil: ne düşünüyormuş benim kocam
Soner: ben ya da biz yani şu rüyanın annesini bulsak diyorum
Sevil: saçmalama Soner ne diyeceksin kadına kızını okuldan almamı
Soner: yok boşanmayın diyeceğim.
Sevil şaşkın dili tutulmuş şekilde Sonere bakar ve kafasını sallar
Sevil: daha neler artık Soner bize insanların özel hayatlarından
Soner heyecanlanmış yatağa tünemiş vaziyette sevile anlatmaya başlar
Soner: bak sevil şimdi ya onlarda bizim gibi birbirlerine aşklarsa yani bir yanlış anlama varsa
Sevil: Sonercim bizim ayrılmamız yanlış anlamadan değildi hatırlatayım
Soner: tamam ben boşanmamızdan bahsetmiyorum zaten sonraki gelişen olaylardan yani Benim değişmeme inanmamana yani bana güvenmemene
Sevil: gülümser)Sonercim nereye varacağını inan çok merak ediyorum yani senle rüyanın babasının da nasıl bağlantı kurdun anlamadım.
Soner: ya sevil nasıl anlamazsın yani erkek milleti işte yani bir kaçamak yapmıştır eşi de onu affetmiyordur.
Sevil: kaçamak o kadar basit öyle mi Sonerciğim yani adamın yaptığı ne diyelim
Gidelim kocanız bir kaçmak yaptıysa evliğinizi yıkmayın canım bir kaçamak sanki okul kırmak gibi bir şeyden söz eder gibi bence sen yat ve yoksa saçmalamaya başladın
Soner: peki ya belki kadında istiyordur barışmayı ama gurur yapıyordur.
Sevil: Sonercim anlıyorum efeyi düşünüyorsun ama olmaz bu insanların özel hayatı biz bu insanları tanımıyoruz bile
Soner: ne yani magazindeki sanatçıların özel hayatına karışıyoruz ya sedanın evlenmesine hülyanın boşanmasına buna niye karışmayalım
Sevil: Sonercim saçmalıyorsun hadi yatalım geç oldu. Soner: bak sevil ben tamam efe içinde istiyorum ama en çok rüya için bak efeyi bir hatırlasana neler yaptı ufacık haliyle bize boğaz turu bile yaptıktı sayesinde
Sevilin gözleri parlamıştı evet çok güzeldi ama basının gondol sefası da
Derken Sonerle bakışları karşılaşmıştı.
Soner: biz ne anlatıyorduk.
Sevil: rüyanın annesini
Soner: yok rüya gibi bir geceden söz etmiştik .yavaşça karısını dudaklarına doğru yaklaşmaya başlamıştı sevil artık kocasının kendisine yaklaşırken bütün düşüncelerini değiştiğini anlamıştı
Sevil: Soner
Soner: sevil bazen çok konuşuyorsun
Sevil artık istese de konuşamazdı anlaştıkları bir konu bulunmuştu.

mvgn

Adsız dedi ki...

EFE VE RÜYA-3
Ertesi gün:
Sevil efeyi servise bindirip geri döndüğünde Soner kahvaltı için çayları bardaklara dolduruyordu.
Sevil: Soner çok mutsuzdu sanki ayakları geri geri gidiyordu oğlumun.
Soner: bak sevil gel beni dinle bulalım bu rüyanın annesini
Sevil: Sonercim akşam kaldığın yerden mi devam ediyorsun
SonerL( gülümseyerek ):ben akşam kaldığım yerdeki konunun başka olduğunu sanıyordum kocasının güldüğünü gören sevil muzip bir şekilde gülümser Sonerin kast ettiği şeyi anlamıştır ,
Sevil: Sonercim çayını soğutmasan diyorum
Soner: sevil bak inan bütün sorumluluk benim hem bu gün aa gel seni öpeyim bugün kadınlar günü günün kutlu olsun hayatım.
Sevil: böyle mi kutluyorsun yani insan bari bahçeden bir ağaç dalı koparır verir. Sonercim var ya bazen iki kişiyle evlendiğimi sanıyorum Venedik de ki Soner yemek sofrasındaki Soner olarak
Soner: ne yaptım ben şimdi. hem sıkılmazsın işte
Sevil: bak bu doğru hayatım sayemde çok renkli oldu birde hangi Sonerle nerde karşılaşacağımı bilsem
Soner: tamam hayatım söz ben sana en güzel çiçekleri alacamda bak sevil bir çiçek yaptıralım rüyanın annesinin kadınlar günü kutlayalım hem de rüya nın mutsuzluğundan bahsedelim bence her anne bu durumla ilgilenir ne diyorsun
Sevil: bak işte çiçek almayı biliyormuşsun
Soner: canım sana bütün çiçekleri alırım ben maksat belki efe gibi rüya da mutlu bir çocuk olur.
Sevil: anlaşıldı Sonercim sen bu işin peşini bırakmayacaksın ben rehberlik hocasını ararım
Soner kalkar ve Sevile havaya kaldırarak onu öpmeye başlar
Soner: canım benim beni kırmayacağı biliyordum.
Sevil: bak Soner tek bir kere giderim ona göre
Soner: tamam Sevilcim bir tanem dedin gibi olsun.

Adsız dedi ki...

İnsanın cahil olduğunu bilmesi, ilme atılmış ilk adımdır.

Benjamin Franklin

Adsız dedi ki...

Günaydin Arkadaslar..

"İnsan topluluğu, kadın ve erkekten mürekkeptir... Kabil midir ki, bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de, kütle ilerleyebilsin?" diyen bir vizyonerin, devriminden arta kalanlar bunlar... Kadınlar Gününüz kutlu olsun.

(Yilmaz Özdil´in bugünkü yazisindan alintidir)

Sevgiler

Seval.

Adsız dedi ki...

yok ki bi tane daha...

bundan sonrada gelmez dünyaya...

Adsız dedi ki...

Davşanca BBO-60
.....

Sevil uyku sersemliği içinde kolunu Soner'e doğru attığında yatakta olmadığını farkeder,gözlerini merakla aralyıp odaya bakınır,Soner'in ikizlerin beşiğinin başında onları izlediğini görünce içini sevinç kaplar.Soner sevgi dolu bakışlarla ikizleri seyretmektedir,onları uyandırmadan o minik ellerini avcunun içine almış o dünya harikalarını seyre dalmıştır.Sevil daha önce evlenip sorumsuz davranışları yüzünden boşandığı o adamın bukadar değişebileceğini daha önce düşünememişti bile.Ancak şimdi gördüğü manzara Soner'in birdaha eski sorumsuzlukları yapmayacağı Sevil'in düşüncelerinde netleşmişti.Soner ikizleri okadar hayran bakışlarla seyrediyorduki Sevil gözyaşlarına hakim olamadı,Soner'e hiçbirşey demeden onu seyre daldı..Sevil o seyirle huzurlu bir uykuya dalmıştı bile..

Sabah gözlerini açtığında Soner yanıbaşında uyuyordu,ona sarıldı ve yanağına bir öpücük kondurdu..Öpücükle gözlerini aralayan Soner,

Soner : Allahımdan başka ne isteyebilirim ki, sevdiğim kadın yanıbaşımda beni öpücüklerle uyandırıyor,bana 3 tane güzel evlat verdi..sabah sabah hayırdır Sevilcim,bunu hakedecek ne yaptım (muzur gülümsemesiyle)

Sevil : öpmem için sebebe gerek varmı hayatım,sen benim kocamsın,öpemezmiyim

Soner : öpersin tabi hayatım,hemde ne zaman istersen..ama biraz haşin bir öpücük gibi geldi bana bu,neyi ima etmek istiyorsun bakim sen

Sevil : illa herşeyin altında bişey arıyorsun Soner, içimden geldi öptüm işte

Soner : aman Sevilcim o içine söyle herzaman öyle şeyler düşünsün,kurban olurum ben senin içine

Sevil : gene başlama Soner ya ,insanı öptüğüne pişman ediyorsun yani

Soner : tamam hayatım kızma hemen,sözümü geri aldım

Sevil : ah Soner ben senle ne yapacağım böyle

Soner : beni hep seveceksin Sevilcim,başka yapman gereken bişey yok

Sevil : evet seni çok seviyorum ama hemen gevşiyorsun sende

Soner : seni yeniden kazanabilmek için azmı uğraştım hayatım, bırak da azcık öyle olsun..

Sevil : hadi kalkalım artık Soner,Efe de uyanır birazdan kahvaltı hazırlayalım,hazır ikizler daha uyanmadan rahatça hazırlayalım

Soner : olur hayatım ama önce onları emzirmeyecekmisin

Sevil : daha 1 saat önce emdiler

Soner : oh valla hanfendiyle beyfendide keyfe bak,karınları doydu horul horul uyuyorlar

Sevil : hadi soner gevezelik etmede kalk

Soner eşini öper ve bir çırpıda fırlar yataktan

Soner : sen kalkma hayatım ben hemen hazırlarım kahvaltıyı,hazır olunca sana haber veririm, sen dinlen yatak keyfi yap biraz, zaten geceleri ikizleri emzirmek için uyanıp duruyorsun,yorgunsun sen şimdi

Sevil : eminmisin yalnız başına becerebilecekmisin

Soner : aşkolsun Sevilcim, iki yumurta kırmak zeytin peynir koymak zor değil okadar..

Sevil : peki hayatım,sen hazır olunca seslenirsin

Soner hemen mutfağa iner, önce telefonuyla eve en yakın çiçekçiden bir demet gül siparişi verir , çay koymak için demliği eline aldığında sakarlığı tutar ve elinden düşürür,Sevilin aşağıya inmemesi için -yok bişey hayatım küçük bir kaza sen keyfine bak diye seslenir...Boşver çayı şimdi diyerek dolaptan birkaç portakal çıkarıp onları sıkar..

Küçük bir tepsiye,hazırladığı zeytin-peynir-omlet ve portakal suyunu itinayla dizer..Dış kapıyı aralık bırakmıştır, çiçekçi gelipte kapıyı çalmasın diye dışarıyıda dinlemektedir bir yandan...nerde kaldı bu çiçekçi diyede söylenmektedir..o söylenmelerin arasında ayak seslerini duyar hemen kapıya fırlra, tahmin ettiği gibi çiçekçidir gelen, parmağıyla çiçekçiye sessiz olmasını işaret eder..çiçekçiyi yolladıktan sonra içinden bir tane gülü sapından dişlerinin arasına alır, buketi arkasına saklar, diğer eliyle hazırladığı kahvaltı tepsisini alarak yukarıya çıkar..odanın kapısından bir elinde tepsi, ağzında gül ile Sonerin girişini şaşkınlıkla izler Sevil..Soner tepsiyi hafifçe Sevil'in yanına bırakır,gülü eline alır ve Sevile uzatır hiçbirşey demeden, sevil şaşkın bakışlar altında gülü almak için elini uzattığında Soner parmağını dudaklarına götürüp bişey deme der gibi işaret yapar..

Sevil Soner'in diğer elinin rkada olduğunu farkettiğinde

Sevil : teşekkür ederim hayatım, ne diyeceğimi bilemiyorum,hiç beklemiyordum böyle birşey, arkanda ne saklıyorsun sen ?

Soner birşey söylemeden arkasında sakladığı gül demetini çıkarır ve Sevil'e uzatır..Sevil'in şaşkınlığı dahada artmış söyleyecek söz bulamamıştır..

Soner : hayatımdaki en özel kadına ve çocuklarımın annesine..diyerek sevgi dolu bir öpücük kondurur

Sevil yaşadığı duygusallık nedeniyle sevinç gözyaşlarını tutamaz

Soner : (eliyle Sevil'in gözyaşını silerek) sen herşeyin en güzeline layıksın hayatım,seni dünyanın en mutlu kadını yapacağım inan..


devam edebilir :))

Adsız dedi ki...

bbo
bbo

Adsız dedi ki...

Akıllı insanlar kendilerini çevreye adapte ederler Akısız insanlar ise çevrelerini kendilerine adepte ederler
İsimsiz

Adsız dedi ki...

senryolar için elinize ve yüreğinize sağlık

Adsız dedi ki...

merhaba
bbo

Adsız dedi ki...

Davşanca BBO-61
...

Soner : (eliyle Sevil'in gözyaşını silerek) sen herşeyin en güzeline layıksın hayatım,seni dünyanın en mutlu kadını yapacağım inan..

dedikten sonra ayağa kalkar ve 1 dk diyerek odadan çıkar..Elinde dizüstü bir bilgisayarla geri döner.Sevil bilgisayarı görünce şaşırmıştır iyice,bu nerden çıktı diyecek olduysada Soner onu yine susturur.Kahvaltı tepsisini Sevil'in kucağından alır ve bilgisayarı koyar..Bilgisayarı açar ve izlemeni istyorum der.

Sevil ile tanıştıklarından bugüne çektirdiği tüm fotoğraflardan oluşan bir slayt gösterisi hazırlamıştır,güzel slow bir müziğin eşliğinde resimler bir bir geçerken Sevil'in de hayatı gözlerinin önünden geçmekteydi sanki..

Slayt gösterisi bittiğinde Soner'in resmi belirir ekranda..Tıpkı karikatürlerde konuşanların yanında konuşma balonlarında olduğu gibi bir balonun içinde "Seni hep sevdim,Şuan seviyorum,Son nefesimde seni seviyorum olacak" yazmaktadır..Soner'in resminin ardından " birazdan bu slayt gösterisi bitecek,lütfen gözlerinizi kapayın" yazısı çıkar...Sevil o romantik anın ardından böyle bir yazı ile karşılaşınca -nasıl yani der...Soner ise ne diyorsa onu yap der gibi bakar..Sevil son 1 saattir yaşadıkları yüzünden şaşkınlığın had safhasında olduğundan -bakalım daha neler göreceğiz diyerek gözlerini kapatır..Soner bilgisayarı kapatır ve birkaç saniye sonra şimdi gözlerini açabilirsin hayatım der..

Sevil gözlerini açtığında bilgisayarın üzerinde tek taş bir pırlanta yüzüğün durduğunu görünce şaşkılığıda aşmış bir ruh haline girer,Soner yüzüğü alıp Sevil'in parmağına takar..Böyle şeylere alışık olmayan Sevil söyleyecek bir söz bulamaz,sadece teşekkür ederim hayatım,seni çok seviyorum diyebilir

Soner : tekrar hayatımda olduğun için ben teşekkür ederim,seninle yeniden doğdum

Sevil : nerden aklına geldi böyle şeyler yapmak

Soner : bugün kadınlar günüymüş hayatım ama bunları kadınlar günü diye vermedim...sana olan sevgim ve içimden geldiği için verdim..kadınlar günü hediyen başka (gülümseyerek)

Sevil : bende seni çok seviyorum ama sevgini belli etmek için böyle hediyeler vermen gerekmiyor,beni sevdiğini biliyorum,bana en büyük hediyen beni sevmen Sonercim...demek kadınlar günü hediyem başka, bugün daha fazla sürprizi kaldırabilirmiyim bilemiyorum

Soner : sevgi maddiyata dayalı hediyeler ile ölçülmez biliyorum hayatım ama dedimya içimden geldi..gelelim öteki hediyeye diyerek Sevil'e sarılır sevgiyle,alnından öper ve

-teşekkürler hayatımdaki en özel ve en güzel kadın olduğun için

Sevil : bu sabah hayatımın en mutlu sabahı,şaşırttın beni Sonercim..

Soner : daha uzun bir ömrümüz var seni daha çooook şaşırtacağım hayatım(muzur gülümsemesiyle)

Ege'nin uyanıp mızırdamaya başlamasıyla o romantik an bozulur.Soner ona bakmak için fırlar hemen yerinden.

Soner : amanda aman kalkmışmı benim aslan oğlum,karnımı acıkmış yoksa altımımı değiştirin diyor

Sevil : eee gerçek hayata dönmenin zamanı geldi,hadi bakalım Sonercim şuraları toplayıp ikisininde altını temizleyelim..

onlar ortalığı toplarken Eda da uyanmıştır konuşmalar yüzünden.

Sevil ve Soner bebeklerin altını değiştirirken ve onları severlerken Efe'nin kapıda onları izlediğinin farkında bile değillerdir.Efe bir müddet onları izledikten sonra yüzü asık şekilde odasına döner..

ikizler altı değiştikten sütünü içtikten sonra mızırtıları geçmiş boş gözlerle etrafına bakınmaya dalmışlardır.

Sevil : Efe'yi de kaldırırmısın hayatım,hiç bukadar uyumamıştı,birlikte kahvaltı edelim

Soner,tamam Sevilcim diyerek ayrılır odadan.Uyandırmak için Efe'nin yanına geldiğinde onun uyanık,yüzünün asık ve gözlerinin yaşlı olduğunu gördüğünde

Soner : ne oldu Efecim,kötü rüyamı gördün yoksa,neden ağlamış benim aslan oğlum

Efe : hayır rüya görmedim baba

Soner : neden ağladın peki

Efe : siz kardeşlerimi benden çok seviyorsunuz

Soner duyduğu karşısında önce ne diyeceğini şaşırmıştır,kendini toplayarak

Soner : olurmu hiç Efecim,biz hepinizi aynı şekilde seviyoruz,anne ve baba çocuklarını eşit şekilde sever

Efe : ama hep onlarla ilgileniyorsunuz baba

Soner : onlar daha çok küçük ve yardıma muhtaçlar Efecim,kendi başlarına bişey yapamazlarki,o yüzden daha fazla ilgilenmek zorundayız, ama onlarla fazla ilgilenmemiz seni az seviyoruz anlamına gelmez,üçünüzüde eşit seviyoruz..sen onların abisisin,bize yardım edersin dimi

Efe : nasıl yardım edeceğimki baba

Soner : öyle deme Efecim, biz onların altını temizlerken sende onlarla oynayabilirsin,onalrın rahat durması için bize yardım edersin..hem onlar sen varken daha uysal oluyorlar,seni çok seviyor onlarda

Soner Efenin gözyaşını silerek anlaştıkmı evlat der

Babasının sözlerinden sonra Efe'nin yüzü gelmeye başlar,tamam baba bende size yardım ederim diyerek yataktan kalkıp babasına sarılır..

Soner : anlaştığımıza göre hadi bakalım kahvaltıya diyerek oğlunu kucağına alır.

odaya girdiklerinde ikizler yatağın üzerinde öylece yatmaktadır,Efe ikisinide önce öper sonra kendince oyunlar yapar..

Efe onlarla oynarken Soner Sevil'in koılundan tutarak kenara çeker

Soner : Efe kıskanmış biraz ikizleri,onları benden çok seviyorsunuz diye ağlıyordu odasına gittiğimde..baba oğul konuştuk onu ikna ettim ben merak etme

Soner öyle deyince Sevil üzülür ama şimdiki neşesini ve kardeşleriyle oynayışını görünce durumun düzeldiğini görür,Soner'e sağol bakışından sonra Efe'ye sarılarak öpücük yağmuruna tutar,aslan oğlum benim kardeşleriyle ne güzel oynuyor..

Adsız dedi ki...

bbo

Adsız dedi ki...

Her nereye gidersen
Kendinle yüzleşirken kimse duymaz yalan söyle,
Terkettiğin şehirler yarım kalmış şiirler
Sustukların büyür içinde...

Adsız dedi ki...

Yalnızlık Paylaşılmaz

Uzak dur yakınıma
Bu mesafe beni bozar
Kimseler yanaşmasın
Yalnızlık paylaşılmaz

İnceden hatırlarım
O eski dostlukları
Şimdi herkes ayrı uçta
Kaderini inkar eder

Kimi yerer kimi över
Her biri ilgi bekler
Aman abi bulaşılmaz
Yalnızlık paylaşılmaz
Herkesle kaynaşılmaz

Hiç mi yalnız kalmadın
Şu garip dünyada?
Ah o zaman anlarsın
Yalnızlık paylaşılmaz

Bir şarap bir sigara
Sonbahar koynumda
Yalnızlığı kokluyorum
Kurutulmuş yapraklarda
Yağmur yemiş topraklarda

Adsız dedi ki...

bbo

Adsız dedi ki...

iyi akşamlar,

Adsız dedi ki...

HER GÜN BU SİTEYE BİR UMUTLA GİRİYORUM HER GÜN İNŞALLAH BİR AÇIKLAMA GELMİŞTİR BEN DE DİZİMİZİ SEYREDEBİLİRİM DİYE DÜŞÜNÜYORUM AMA HER GÜN HAYAL KIRIKLIĞI YAŞIYORUM BEN HAYATIM BOYUNCA HİÇ BİR KONUDA BU KADAR HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRAMADIM YETER ARTIK LÜTFEN HİÇ OLMAZSA DİZİ BİR DAHA HİÇ DEVAM ETMİYECEK DİYE AÇIKLAMA YAPIN DA BEN DE HER GÜN BU SİTEYE BAKIP HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRAMAYAYIM

Adsız dedi ki...

benim dikkatimi çekti şu en beğendiniz anketinin altında oy kullanmak için kalan gün sayısı 100 gün yazıyor 100 gün sonra ne olacak ki

göker dedi ki...

Tüm Kadınlarımızın,

8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ KUTLU OLSUN


Toprak öyle bitip tükenmez,

dağlar öyle uzakta,

sanki gidenler hiçbir zaman menzile erişemeyecekti.

kağnılar yürüyordu yekpare meşaleden tekerlekleriyle.

ve onlar..

ayın altında ilk dönen tekerlekti.

ayın altında öküzler

başka ve küçük dünyadan gelmişler gibi

ufacık ve kısacıktılar

ve.. pırıltılar vardı hasta kırık boynuzlarında.

ve ayakları altında akan,

toprak, toprak ve topraktı.

gece aydınlık ve sıcak..

ve kağnılarda tahta yataklarında,

koyu mavi humbaralar çırılçıplaktı.

ve kadınlar gizleyerek,

birbirlerinden gizleyerek bakıyorlardı ayın altında,

geçmiş kafilelerden kalan öküz ve tekerlek ölülerine..

ve kadınlar..

bizim kadınlarımız..

korkunç ve mübarek elleri,

incecik küçük çeneleri, kocaman gözleriyle,

anamız, avradımız, yarimiz

ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen.

ve soframızdaki yeri,

öküzümüzden sonra gelen.

ve..daglara kaçırıp ugrunda hapis yattıgımız,

ve ekinde..tütünde..odunda..ve pazaryerindeki,

ve kara sabana koşulan agıllarda

ışıltısında yere saplı bıçakların

oynak agır kalçaları ve zilleriyle bizim olan kadınlar..

bizim kadınlarımız..


şimdi ayın altında,

kagnıların ve hartuçların peşinde

harman yerine kehriban başlı sap çeker gibi

aynı yürek ferahlıgı,

aynı yorgun alışkanlık içindeydiler.

ve onbeşlik şaraplenin çeliğinde

ince boyunlu çocuklar uyuyordu.

ve ayın altında kagnılar yürüyordu..

Akşehir üzerinden, Afyon'a dogru..


NAZIM HİKMET RAN

göker dedi ki...

Cumhuriyet Gazetesi Reklam 1

Cumhuriyet Gazetesi Reklam 2

göker dedi ki...

Alıntı (yazı'nın bir kısmı)

ERKEK KADINI NIYE ÖRTTÜ ?
Türkiye'de örtünme dendiginde akla Iran gelir. Ben iki yildir Iran Ilkut'unun
(devletinin) Petrol danismanligini yaptigimdan sikça gidip geliyorum Iran'a.

Kara çarsaf giyimli kadinlarda yüz bütünüyle açiktir.
Sifon takan kadinlarda ise saçin yarisi açiktir.
Kadin yüzü boyalidir. Kapanma mollalarin yönetimi ellerine geçirmeleri ve
Islam Cumhuriyeti kurmalarindan sonra baslamistir. Bu güne dek, uçaga
kapali olarak binen Iranli bir kadinin Türkiye'ye indiginde örtüsünü
taktigini daha görmedim.

Iranli kadinlar örtünme baskisindan tiksiniyor. Türkiye'de ise, inanci
siyasi çikarlarina araci yapan E.....n'in çaktigi kivilcimla erkekler
kadinlari kapatmaya basladi. A..' nin yönetime gelmesiyle, özellikle
genç kizlar arasinda sikma bas, yaslilarda kara örtü oldukça yayginlasti.
Iranli kadinlar kaygiyla soruyorlar "Türk kadinlarina ne oluyor? Bizi güç
kullanarak "mollalar" kapatiyor. Siz özgür, ayrica laiksiniz. Sizin
kadinlariniz niye kapaniyor?".

Kapanan kadin degil, kapatan erkek.
Afganistan'da, Islam Cumhuriyetlerinde sürekli erkegin
dayatmasi ile kadin kapaniyor. Yine erkegin çengeline takildi kadin,
kadinlarimiz…


Erkegin dayatmalari ile kadinlarimiz yine tutsaklastiriliyor… Yasa
koyucular, din bilginleri susuyor… Siyasiler, gericiler at kosturuyor..
Cumhuriyetle kazanilmis olan esitlik yitiriliyor..

Bu bir oyun degil bir gerçek. Baskiyla kapanmaga karsi, aydin
kadinlarimizin sessiz kalmalarini anlayamiyorum… Bu sessizlik sürerse
yarin sizde kapanacaksiniz, ayni Iran'daki gibi…..

Dönüsü olmayan bir yoldayiz…

Gericilik; demokrasinin hos görüsünü kullanarak özgürlügü kapanina
aliyor.

Prof. Dr. Övgün Ahmet ERCAN

Adsız dedi ki...

Gökercim yine geldigin icin, yaninda getirdiklerin icin tesekkürler...

Gören görüyor, görmek istegini.. Ama ya gercekler?

BBO-Ailesi iyi geceler...

Seval.

Adsız dedi ki...

herkese iyi geceler...
göker,hoş geldin...

no name dedi ki...

Davşanca BBO-61
....

ikizleride alarak aşağıya inerler hep birlikte..Sevil ve Soner mutfakta hazırlık yaparken Efe de ufaklıklarla oynamaktadır.Eda'nın oyun sırasında Efe'nin saçını çekmesiyle ortam biraz karışır,o minicik parmaklarıyla öyle bir asılmıştırki Efe can acısıyla ahhh diye bağırır.Ne oldu diye onlara doğru dönen Sevil ve Soner Efe'nin kurtulma çabasını görünce fırlarlar hemen,zar zor ayırırlar ellerini..

Soner : bak sen Eda hanıma,büyümüşte abisiyle oynuyor (diyerek Efeyi yumuşatmaya çalışır)

Efe : ama baba oynamıyorki saçımı çekti

Soner : o daha çok küçük olduğu için nasıl oynanacağını bilmiyorum Efecim,biraz daha büyüsünler sen onlara bütün oyunları öğretirsin

Ortam yumuşadıktan sonra kahvaltıya otururlar,kahvaltı sonunda.

Soner : Sevilcim bu akşam hep birlikte yemek yiyelim restoranda,epeydir toplanamıyoruz ikizlerle uğraşmaktan, değişiklik olur bizim içinde

Sevil : iyi olur ama çocuklarla ilgilenebilirmiyiz orda

Soner : neden ilgilenemeyelim hayatım, biz yerken onlarda arabalarında oturur bizi izlerler,gözümüzün önünde olurlar yani

Sevil : tamam o zaman ben annemleri arar söylerim

Soner : tamam, ben çıkayım o zaman,sen haber verirsin,saat 6 gibi toplanırız..

Soner herkesi öptükten sonra evden ayrılır,Sevil herkesi arayarak haber verir.

(Restorana vardığında )

Soner : Doğancım bu akşam burda toplanıyoruz,hep birlikte bir yemek yiyelim,ne zamandır eğlenemedik birlikte

Doğan : iyi düşünmüşsün abicim ama nasıl yetiştireceğiz okadar yemeği

Soner : abicim düşündüğün şeye bak ya, kral ağırlamayacağızya,bizbize olacağız ,hafiften bişeyler hazırlarız yeter..ama benim önce biyere kadar gitmem gerekiyor geç kalmam

Doğan : hem yemek ayarlıyorsun hemde tüyüyorsun abicim ya bu nasıl iş

Soner : hemen gelicem dedim ya abicim,sana yaptırmayacağız herşeyi heralde

Doğan : geç kalma ama bak

Soner : tamam tamam (diyerek ayrılır)


(1 saat sonra)

Sevil annesi ve kayınvalidesi ile sohbet ederken akşam onları kimin götüreceği takılır aklına..

Sevil : ben Soner'i arayayım,bizi kaçta almaya gelecek bir sorayım annecim

Esma Hanım : biz götürürüz sizi kızım,onun gelmesine gerek yok

Sevil : olur tabi ama ben haber vereyim ona, gelmesin boşuna o zaman,biz çıkarız o gelir

Sevil restoranı arar ama telefonu Doğan açar

Sevil : Doğan Soner'i verebilirmisin

Doğan : Soner yokki Sevil,1 saat önce geldi akşam yemek yiyeceğiz dedi,benim küçük bir işim var hemen döneceğim dedi ve bir daha gelmedi.

Sevil : bişeymi oldu acaba ,ben cebinden arayayım onu sağol Doğancım

Doğan : tamam Sevil , ulaşırsan söyle hemen buraya gelsin

Sevil telefonu kapatıp Soner'in numarasını çevirir ama ulaşılamıyor mesajı ile karşılaşır,tekrar restoranı arar ve Doğan'a nereye gittiğini söyleyip söylemediğini sorar, Doğan'ında bilmediğini öğrenince endişelenir..

(1 saat sonra)

Sevil son bir saattir Soner'e ulaşmaya çalışsada telefonu hala kapalıdır,restoranı tekrar tekrar ama Doğan'dan hala gelmedi cevabını alır.Esma ve Zerrin hanımda endişelenmeye başlamıştır.

Esma Hanım : ben Halil'i arayayımda gidebileceği yerlere bir baksın,ah be Sonercim neden haber vermezsin gideceğin yeri

Sevil : tamam anne siz babamı arayın..Soner böyle habersiz gitmezdi, başına kötü bişeymi geldi acaba

Sevilin yüzündeki endişe gözlerden kaçmamaktadır,Esma ve Zerrin hanım kendi endişelerini belli etmeden sevili sakinleştirmeye çalışsada başaramazlar..

(1 saat sonra)

Soner'e hala ulaşamamışlardır,Doğandan da bir haber çıkmaz,Halil bey de Soner'in gidebileceği heryere bakmış ama bulamayınca eve gelmiştir.

Halil bey : hastanelerimi arasak acaba ?

Sevil Halil beyin bu sözünden sonra korkuya kapılır,gözyaşlarına engel olamaz..

Esma hanım : gördünmü ne yaptığını Halil,söylenecek sözmü seninki..

tam o sırada kapı çalar..önce Sevil sonra diğerleri telaşla kalkar ve kapıya yönelirler.Kapıyı açarlar ama gelen Doğan'dır.Soner gelmeyince o da telaşlanmış restoranı kapatıp eve koşmuştur.

Doğan : bakabileceğim heryere baktım ama bulamadım,siz haber aldınızmı ?

Sevil : hayır hiçbir haber yok,başına kötü bişey geldi mutlaka,yoksa bukadar saattir haber vermeden durmazdı diyerek annesine sarılır ağlamaklı gözlerle...

Soner'in tüm arkadaşlarını telefonla aramışlardır ama kimse nerde olduğunu bilmemektedir,çaresiz bir bekleyiş ve sessizlik kaplamıştır evi..

Halil bey dayanamaz : bu böyle oturmakla olmaz,bişeyler yapmalıyız ben çıkıyorum diyerek ayaklandığı anda kapı ziliyle irkilir herkes

Sevil hızla kapıya koşar ama kapıyı açtıktan hemen sonra bayılır ve kapı önüne yığılır kalır..


devam edecek ama yarından sonra:))

::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::::

değerli dostlarım sizlerden müsade istiyorum,malum mesaim sona erdi..kaldığımız yerden devam ederiz pazartesi günü...

Adsız dedi ki...

iyi geceler
bbo

Adsız dedi ki...

herkese günaydın,
iyi pazarlar...

Adsız dedi ki...

YARIN OLMAYA BİLİR
BU GÜN PAZAR
Hiç olmazsa tatil gününde bahanelere sığınmadan
sevdiklerinize sevginizi gösterin
bir kahvaltı masasında hep beraber yada bir kapıyı çalmak arkasında sevdikleriniz olan
hadi kalkın giyinin ve sevdiğinizi gösterin
hatta söyleyin.
örneğin
BEN
HEPİNİZİ ÇOK SEVİYORUM
hepinize iyi pazarlar

SEVGİLERDE

Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.

Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya herşeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı
Siz geniş zamanlar umuyordunuz
Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
Yılların telaşlarda bu kadar çabuk
Geçeceği aklınıza gelmezdi.

Gizli bahçenizde
Açan çiçekler vardı,
Gecelerde ve yalnız.
Vermeye az buldunuz
Yahut vakit olmadı

BEHÇET NECATİGİL
mvgn

Adsız dedi ki...

Lastik

Yaşlı bir amca elinde bastonuyla kalabalık bir otobüse biner, oturacak yer yok. Bastonunu yere vura vura taa arkaya gider ama kimse kalkıp yer vermez. Baston tıklamasından rahatsız olan gencin biri, yüksek sesle bağırır amcaya; �Dede,şu bastonunun altına keşke lastik taksaydın. Bu kadar kafamızı şişirmezdin, biz de rahat ederdik.�

Bütün gözler gence dikilirken, yaşlı adam istifini bozmadan otobüsü kahkahaya boğacak bomba cümleyi patlatır; �17-18 yıl evvel de senin baban o lastiği taksaydı, şimdi biz rahat ederdik!�

Can Ataklı

Adsız dedi ki...

Eğitimle olabilecek şey, kanunla yapmaya çalışılmamalıdır.
Montesquieu

Adsız dedi ki...

bbo

Adsız dedi ki...

bbo
bbo
bbo

Adsız dedi ki...

merhaba
bbo

Adsız dedi ki...

iyi geceler
bbo

Adsız dedi ki...

www.youtube.com/watch?v=09COAOoGHES
bakininiz
tam bir aile tablosu var
mine abla ve atilgan abi
okan yani efe

Adsız dedi ki...

ALLAH RAHATLIK VERSIN
bboooo

Adsız dedi ki...

herkese günaydın...

Adsız dedi ki...

...
Halil Bey aksam eve biraz üzgün döner. Esma onu kapida karsilar ama üzgün oldugunun farkindadir.
-Hayirdir Halil noldu?
-Hic. Niye sordun?
-Bilmem. Biraz sanki moralin bozuk gibi görünüyorsun da.
-Yok ya. Bu aralar isler biraz durgun da.
-Olsun Halil. Bu zamanda buna da sükür.
-Bosver Sultanim ya, is is nereye kadar?
-Halil. Bunu sen mi söylüyorsun?
-Ya birak dalga gecmeyi Esma ya. Yemek hazir mi? Kurt gibi aciktim.
Yemeklerini yemeye baslarlar. Halil:
-Ya Esmacim, aksam cocuklari görmeye gitsek mi?
-Harika fikir. Ben de özledim zaten torunlarimi.
Yemekten sonra Sonerler`e giderler. Soner:
-Baba iyi misin?
-Iyiyim iyiyim... Oooo Efe Bey nasilsiniz?
-Iyiyim dede. Kardeslerim de büyümüs mü?
-Evet. Kocaman olmuslar.
Sonra Sevil ikizleri yatirir ve asagiya iner.
-Baba senin bugün birseyin mi var?
-Yok kizim niye sordun?
-Ne bilim, sanki biraz durgun gibisin de.
Esma:
-Evet cocuklar. Akin Tekstil Imparatorlugu`nun sonu geliyor.
-Yahu birakin benle ugrasmayi. Birseyim yok dedim ya.
Soner:
-Baba ben seni iyi tanirim. Geldin geleli var sende bir durgunluk.
-Durgunluk bende degil, islerde.
-Nasil yani?
-Bu ay zarar etmisim.
-Sen?
-Bak. Sen de sasirdin degil mi? Benim 30 yillik oglum bile bu duruma sasirdigina göre durum sandigimdan da vahim...
ky

Adsız dedi ki...

bbo

Adsız dedi ki...

-Yok baba. Ben sadece... Is dünyasi bu. Sen benden daha iyi bilirsin. Bu tür inis-cikislar hep olur.
-Evet. Ama bende son bir aydir hic cikis olmadi. Freni patlamis kamyon gibi, hem de yokus asagi.
-Bu aralar piyasa durgun. Sadece sen degilsin ki az is yapan.
-Yahu benim gibi bir isadami su son 6 ayda sadece %10 kar edebilmis.
-Ee hani zarardaydin?
-Zarardayim tabi. Gecen 6 ay %20 kar etmistim. 10, 20`nin yarisi. Yani yari yariya zarardayim.
-Ben de zarar deyince...
-Soner sen ne bicim isletmecisin ya? Eger kazandigin para sana para kazandirmiyorsa isler iyi gitmiyor demektir. Eger isler iyi gitmiyorsa yakinda ise gitmene de gerek kalmaz. Cünkü ortada is mis de kalmaz.
-Yok artik. Valla baba sana hayranim.
-Eeee napalim bu da benim sucum. Takdir-i ilahi.
Esma:
-Oh be. Sonunda kendine yakisir bir cümle kurdu.
Halil:
-Siz birakin benim islerimi de söyleyin bakalim. Bu Aylin`le Dogan`in nisan isleri ne oldu?
Soner:
-O is tamam gibi. Kadir Amca`yi sonunda razi edebildiler. Önümüzdeki ay icerisinde nisani yapariz artik.
-Insallah. Hadi hayirlisi bakalim. Nerde yapacaksiniz nisani?
-Daha karar vermedik ama büyük ihtimalle bizim dükkanda yapariz. Zaten öyle cok fazla kisi cagirmayi düsünmüyorlar nisana. Kendi kendimize olacagiz.
Sevil:
-Eee kahveler nasil olsun?
Esma:
-Ben de sana yardim edeyim Sevil.
Beraber mutfaga giderler. Esma:
-Eee Sevil. Bizim haytadan sikayetci misin? Durumlar nasil?
-Evet anne.
-Hayirdir yoksa...
-Yok yok. Bu sefer de fazla evcimen bir adam oldu. Hatta yataga kahvaltilar, güller...
-Bak sen bizim Soner`e? Yataga kahvalti. Hehehe... Sevil, sizin bu halinizi ölmeden gördüm ya. Artik gözüm acik gitmem.
-O nasil söz annecim. Olur mu öyle sey. Hem babam gibi bir adamla insan yaslanir mi? Hehehe...
-Sen bir de bana sor... Ama artik o da degismeye basladi. Eee insan bir yastan sonra duruluyor. Eskisi gibi degil artik.
ky

Adsız dedi ki...

devam

Adsız dedi ki...

gunaydin
bboooo

Adsız dedi ki...

..
Mutfakta bunlar olurken Halil Bey de icerde ogluna:
-Eee Soner. Nasil gidiyor?
-Iyi baba, ne olsun?
-Sevil`le araniz nasil? Bebekler size iyi geldi ama.
-Evet, gercekten de öyle. Geceleri biraz sıkıntılı olsa da, iyi.
-Aman iyi olsun evlat. Eski hayatindan uzak oldugun ortada. Ama yine de belli olmaz. Sen dikkat et.
-Yok baba. O eskidendi. Bir kez daha onlarin yokluguna katlanamam.
-Bak Soner. Hatirliyorsun degil mi? Sana kücükken ne kadar söz verdim ama bircogunu tutamadim. Seninle baliga gitmeyi söyledim, tutamadim; lunaparka gitmeye söz verdim, tutamadim; maca gitmeye söz verdim, tutamadim...
-Biliyorum baba. Ama emin ol bunun icin sana hic kizmadim. Cünkü sen ne yapiyorsan bizim icin yaptigini biliyordum. Benim ileride senin cektigin sıkıntıları cekmemem icin.
-Ama ben kendime kizginim. Sen sen ol, cocuklarinla doya doya eglen. Is-güc bir yere kadar.
-Baba. Bunu söyleyen sen misin gercekten?
-Yahu siz agiz birligi mi ettiniz? Annen de ayni soruyu sordu.
-Ya kusura bakma baba ama bu sözleri senden duyacagimi baska birisi söylese inanmazdim.
-Inan evlat inan. Söyle bir eskiye dönüp baktigimda nelerden vazgectigimi simdi anliyorum.


ky

Adsız dedi ki...

Kahveler gelir bu konusmalarin üzerine. Esma:
-Halil, bak ne diyorum?
-Ne diyorsun Sultanim?
-Bir haftaligina Bursa`ya gidelim mi? Uludag`da kayak, bu mevsimde cok güzel olur.
-Nerden cikti simdi bu Uludag ya? Islerin kötüye gittigi su zamanda. Hem Bursa cok sıkıcı bir yer. Bir Uludag, bir peri bacalari. Baska nesi var ki?...
Sevil:
-Iyi de baba, peri bacalari Bursa`da degil ki.
-Bak, gördün mü? Cok sıkıcı demistim.
1 hafta sonra Soner`e babasinda bir telefon gelir:
-Efendim... Iyiyiz baba, nerdesiniz Allah askina, 1 haftadir meraktan öldük... Ne? Nasil?... Eeee simdi nerdesiniz?... Tamam tamam sakin ol. Gelince konusuruz. Hoscakal.
Sevil:
-Nolmus Soner?
-Annem kayak yaparken ayagini kirmis. Su anda da hastanedelermis.
-Hangi hastanede?
-Bursa`da bir hastanede. Iki-uc güne geleceklermis...
ky

Adsız dedi ki...

RÜYANIN AİLESİ-5
Ertesi gün Sevil üniversiteye Aylin yanına gidiyordu.Tam üniversiteye girmek üzereyken birden omzunda bir acıyla kendisinden aah sesi duyuldu,elindeki çantası yere düşmüş içinden evraklar dağılmıştı o kadar kızmıştı hem çarpan adam hiçbir şey yapmadan kendisine bakıyordu.başını kaldırmadan
Sevil: yardım etseniz fena olmayacak hem ne bu aceleniz.
Adam: pardon özür dilerim diyerek evrakları toplayıp sevile vermek üzere yere eğildi ve Sevilde başını kaldırdı.
Sevil: emre
Emre: sevil.
Emre: vay benim inatçı ilk aşkım neler yapıyorsun.(ünversiteyi göstererek)yoksa hoca mı oldun eyvah vah çocuklara
Sevil: saçmalama Emrecim bakıyorum hala bşir omuzla yıkıyorsun dayak yiyeceksin bu istanbulda bir gün bakalım ne zaman
Emre. Sorma dün az kalsın öyle bir şey oluyordu sorma ne yapayım baktım papuç pahalı kaçıyorum bende.
Sevil: gel istersen yukarda konuşalım.
Emre: yok elimde yetişmesi gereken yazılar var acelemden sana çarptım zaten.
Sevil: güldürme beni bu sakarlığın yeni adımı
Emre: ya sevil sana rastlamak iyi geldi görüşelim. Bak işte kartım bak ara
Aramazsan üniversitenin önünde yatarım ona göre.
Sevil:( kartı alır)tamam söz arayacam.
Emre: tamam kaçtım inatçı kız.
Sevil: tamam sakar oğlan.
Gülüşerek birbirlerinden ayrıldılar.

Sevil üniversiteye işini ayrılarak tekrar eve döner Soneri cepten arar ama telefonu kapalıdır.


1 saat sonra
Sevil son bir saattir Soner'e ulaşmaya çalışsada telefonu hala kapalıdır,restoranı tekrar tekrar ama Doğan'dan hala gelmedi cevabını alır.Esma ve Zerrin hanımda endişelenmeye başlamıştır.

Daşan Mıstafa soneri bulduktan sonra devam edecektir.

mvgn

Adsız dedi ki...

RÜYANIN AİLESİ-4
Eve gelmişlerdi yemek yeniyordu efenin yüzü asık tabağına konanlarla çatalıyla oynuyor yemeğini yemiyordu.
Sevil: efecim yemeğini yesen
Soner: evet oğlum böyle yaparsan olmaz ki
Efe: ne olmaz.
Soner: (oğlunun kulağına eğilerek) Yani sen yemeğini yersen daha güçlü olursun üzgün bir arkadaşın varsa yardım etmen için seninde güçlü olman gerekiyor diye fısıldadı.
Efe bunun üzerine yemeğini yemeğe başladı Soner başını kaldırdığında Sevilin gözleri dolu dolu olmuş bu haylaz,hınzır ama o kadar da sevdiği adama bakıyordu.
Soner karısına gülümsedi o da kendine şaşmıyor değildi ama halinden de memnundu.
Efe: tamam mı baba
Soner: tamam oğlum
Efe: anne biraz oyun oynaya bilir miyim?
Sevil: tabi oğlum hadi odana çık.
Efe koşarak odasına çıkmıştı.
Sevil: Sonercim sence atlatacak mı? yani derslerini etkilemesinden korkuyorum.
Soner karısına sarılır kendisine çekerek
Soner: sen merak etme Emel böyle bir kız değil dir bak arayacaktır.
Sevil : soneer sen sahi nerden tanıyorsun bu Emeli
Soner: Ben onu tanıdığımda okula yeni başlamıştı işte anlarsın 1 -2 defa çıkmışlığımız vardı ama yani aramızda öyle anladığın manada bir şey olmadı sonra ben
Sevil: sen başkasını buldun kadın haklı bizi dinlemeden çıkın demekle resmen aldatmışsın kızı
Soner: yok öyle aldatma biz çıkıyor bile değildik o içine kapanık oyuncu Hayalları olan bir kızdı ayrıca çok güzel çocuk hikayeler yazıyordu.
Sevil: tamam demek adı ondan bana tanıdık geldi. Bürosunda da gördüm ama reklam şirketi diye düşündün hiç aklıma gelmedi efenin de sevdiği masallar kıtapları olan Emel Yeltan demek oymuş.
Soner:ne yani bizim içine kapanık emel yazar mı olmuş
Sevil: Çok okumuşumdur efe ye onun masallarını Sonercim sana da garip gelmiyor mu bu kadar çocukların dilinden anlayan biri bizi niye dinlemedi acaba bak bana anlatmadığın bir şey yok değil mi?yani bunu atlından senin çıkmanı istemem.
Soner: yok canım benle ne ilgisi var Sevilcim sen beni kıskanmayasın?
Sevil: aman Soner ben senin geçmişin deki her kadını kıskanmaya kaksan her halde boş vaktim kalmazdı.
Soner: ya aman tamam sevgili karımın espri saati değil anlaşıldı.
Sevil: bakıyorum işine mi gelmedi Sonercim.

mvgn

Adsız dedi ki...

RÜYANIN AİLESİ-3
Emel hanım: buyurun benimle görüşmek istemişsiniz. ama birden gözü Soner
Takılır.
Bu arada Sonerde emel hanım döndüğünde yüzünün kireç gibi olması Sevilin dikkatinden kaçmamıştı.
Sevil: Soner ne oldu
Soner: yok bir şey
Emel:ben sizi tanıyorum Soner sen değimlisin.inanamıyorum
Soner: evet benim emel nasılsın.
Sevil başını her ikisine çevirip duruyordu durumu anmak istiyordu.
Emel hanım: seni görmeği hiç beklemiyordum neler yapıyorsun.
Soner: emel tanıştırıyım eşim sevil sevil emel eski bir arkadaşım
Sevil için olay netleşmemişti demek emel hanım Soner beyin eski sevgililerindendi
Bir an buradan çıkmak istedi ama bakalım Sonerciği durumu nasıl kurtarcaktı.
Emel hanım: memnun oldum sevil hanım eşiniz eski bir arkadaşım ama herhalde burada bulunma nedeniniz eski bir arkadaşı ziyaret değil.
Soner lafa nerden başlayacağını şaşırmıştı.hafifçe öksürdü biz şey emel
Sevil sonerin zor durumda kaldığını anlamıştı lafa kendisi girdi.
Sevil: emel hanım bizim buraya gelme konumuz aslında nasıl desem biraz sizin özel hayatınızla ilgili
Emel hanım:nasıl özel hayatımız bundan sizlere ne
Soner: emel sevil yani eşim şunu demek istiyor kızınız Rüya çok mutsuz
Emel hanım: siz kızımı nerden tanıyorsunuz Soner lütfen şunu bastan anlatırmısın.
Sevil: emel hanım rüya yani kızınız oğlum efenin okul dan en iyi arkadaşı bizde efeyi mutsuz görünce konuştuk ve kızınızın oğluma yazdığı bu mektubu okumanızı istedik.
Sonra rüyanın mektubunu emel hanıma verir.
Sevil: yalnız mektubu okuduğunuzdan kızınızın haberi olmazsa seviniriz efeden gizli aldıkta.
Emel hanım: anladım sevil hanım ama benden tam olarak ne istiyorsunuz.
Soner: boşanmamanızı
Mavi boyalı kapıdan çıkarken
Soner: onun hayatına nasıl karışırmışız. sanki onun hayatına karıştık
Sevil: taman Soner ben sana söyledim özel hayatları insanların diye
Soner: dinlemedi bile bize kapıyı gösterdi ya sanki rüya benim kızım
Sevil: bilmem neden acaba senin bütün eski arkadaşların kadın olmak zorundamı sonerciğim
Soner: aman ya bizim çilli emel ne anlatcam ki
Mavi binanın kapısından çıkarken sonerin omzuna biri çarparak içeri girer,
Soner: yuh be oğlum omzumu paket yapsaydım
Sonere çarpan adam dönmüş bir şey mi demiştiniz.
Soner: omuzu çarpınızda alsaydınız dedim
Adam: ne olmuş incilerin mi döküldü
Soner: ya bir pardon der ne bileyim böyle yürünmez ki
Adam: demiyorum diyerek arkasını döner asansöre doğru
Sevil sonerin birisinle tartıştığını görünce başını çevirir eyvah der
Sevil: Soner hayatım seni bekliyorum.diye seslenir.
Soner: geldim hayatım ya şu İstanbul da yaşamak için insanın sinirlerini aldırması gerekiyor.
Sevil: gel hayatım gidelim buradan bu Emel hanım anlaşılan bizi dinlemek istemiyecek ne yapalım denedik.
mvgn

Adsız dedi ki...

RÜYANIN AİLESİ-2
Sevil rehberlik hocasından rüyanın annesini adı ve soyadını ve iş adresini almıştı
Telefonu kapadı uzun uzun yazdığı isme baktı Rüya Yeltan rüya masal evi ve reklâmcılık şirketi kendisine çok tanıdık bir isim geliyordu. Bir yandan doğrumu yapıyorum diyordu Sonere uymakla ama o da haklıydı konuşmak belki çözüm olabilirdi. Hazırlandı ve Sonerle buluşmak için evden ayrıldı.
Soner ve sevil taksiden ilgili durakta indiler etraflarına bakarken
Soner yoldan birine sorar
Soner: sevil bak buradan düz gidip Moda yolu üzerinde sola dönecekmişiz orda ki mavi bir binaymış hadi gidelim.
Sevil: ben yaklaştıkça acaba doğrumu yapıyoruz diye düşünüyorum Soner
Soner: sevil canım olmaz buradan dönülmez bak işte binada gözüktü.
Bu üç katlı mavi bir bina idi 2. katında şirketin ismini gördüler.
Soner: bak sevil 2.katmış hadi
Sevil hal biraz tedirgin olmakla beraber Sonerin arkasında yürümeğe devam etti. Binanın içine girip asansörlere binerek 2. kata geldiler.
Binanın koridorunda kapıda yazılan ismi Emel Tan Yılmaz ni görünce
Soner: bak adreste yazan isim buydu değil mi?
Sevil: evet Soner.
Soner: randevumuz 14.30 bakayım tamam zamanında gelmişiz sevil.
Kapının yanında ki sekreter kıza geldiklerini haber vermelerini istediler ve beklemeye başladılar. aradan 5 -10 dakika geçmişti ki sekreter kızın kendilerini
Emel hanımın beklediklerini bildirdi.
Oraya kadar büyük güvenle gelen Soner bile bir an Sevilden yardım edince
Sevil: bana hiç bakma Sonercim fikir senindi
Soner: tamam sevil tamam anlaşıldı korkunun ecele faydası yok.
Odaya girdiklerinde emel hanım arkasını dönmüş pencereden bakıyordu.
Bizimkiler orda olduklarını bildirecek şekilde öksürünce emel hanım kendilerine döner.

mvgn

Adsız dedi ki...

RÜYANIN AİLESİ-1
Emel hanım bürosuna çıkmış kendine bir kahve istedi, daha sonrada koltuğuna
Yaslandı.10 yıllık evliliğini bitirmek üzereydi aklına geldikçe kötü oluyordu ama Emre kendisine başka yol bırakmamıştı. Konservatuarı bitirdiği son yıldı. bir oyun için seçmelere gitmişti onu ilk o gün görmüştü o zaman eski erkek arkadaşı onu aldatması sonucunda ayrıldıktan sonra 1-2 kişiyle çıksa bile ciddi bir ilişkisi olmamıştı. ah emre neden böyle olduk diye içinden geçiyordu. Sonra masada ki notlara baktı 14.30 Sevil Akın kendisinden randevu almıştı.böyle birinle tanıştığını hatırlamıyordu ama bakalım kendisinin geldiğinde anlayacaktı.
Bu arada kapı hızla açıldı içeri yakında eski kocası olacak adam içeri adeta dalarak girdi
Emel: Emrecim istersen kapıyı kaldıralım sana bir şey ifade etmiyor nasıl olsa hem buraya gelmeme konusunda anlaştığımızı sanıyordum.
Emre: emelcim merak etme seni rahatsız etmek niyetinde değilim işim acele en son kitabının için editör arıyor bazı yazımdaki değişiklikleri yapılmış senin onayın olmadan basamıyorlarmış.
Emel. Tamam ben onları ararım.
Emre: ne oldu sana bu gün keyfin yok gibi
Emel: yok bir şeyim hem sen çıkarsan yalnız kalmak istiyorum
Emre: tamam anlaşıldı çıktım.
Birden çıkarken sekreter kızın aman dikkat seslerini duyuldu hızından ve telaşından hep bir şeyleri devirip kırardı. bunu evliğimize de yaptı diye düşündü emel.
Ah emre böylemi olmalıydık biz.
Emre sekreter kızın dikkat sesini çok geç duymuş ve masadaki çay bardaklara çarpmasıyla yere düşmesi bir olmuştu, emelin o hüzünlü yüzüne bakamıyordu
Bir çuval inciri mahvetmişti her şey 1 ay önce yaptığı bir hata yüzünden değişmişti. Allahım nasıl olmuştu da Emeli bu kadar severken bu hatayı yapmıştı

mvgn

Adsız dedi ki...

BBO-Ailesi günaydin...

Güzel, aydinlik, sevinc ve huzur dolu bir gün olsun gönlünüzce..

Seval.

Adsız dedi ki...

bbo,günaydın

Adsız dedi ki...

ola nerelerdesiniz ben geldim aloooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooo canlanın biraz hadiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiiii arkadaşllar canlanın birazzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzzz

Adsız dedi ki...

ya arkadaşlar sınıf noldu allah aşkına onun da akibeti kötü gibi geliyor bana allah yatdımcıları olsunnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnnn

Adsız dedi ki...

Davşanca BBO-63

....

Sevil telaşla kapıya koşmuş açar açmazda kapı önüne yığılmış kalmıştır.

Onun bayıldığını gören evdeki diğleri hızla kapıya fırlamışlar Sevil'i kaldırmaya çalışmaktadır.

Sevil kapıyı açtığında karşısında iki tane polis memurunu görünce,zaten Soner'in kayılığı sebebiyle başına birşey geldi diye bayılmıştır.

Sevil olduğu yere yıkılıp kalınca polislerde ona yardım etmek istemiş,yerden kaldırmaya çalışmışlardır,polisler ve evdekiler Sevil'i kaldırıp koltuğa yatırmışlardır,bir müddet sonra kendine gelen Sevil korkuyla Soner'e kötü birşeymi oldu diye sormuştur.

Polis: Soner bey eşiniz oluyor değilmi

Sevil : evet eşim

Polis : Soner beyi yolda baygın yatar halde bulup hastaneye kaldırmışlar,kimliğinden ismine bakıp bu adrese ulaştık

Sevil : nasıl yani memur bey,neden baygınmış eşim

Polis : bizde bilmiyoruz Sevil hanım,şuan hastanede,henüz kendine gelmediğinden öğrenme imkanımız olmadı,dilerseniz birlikte hastaneye gidelim

Sevil : hemen çıkalım ,hangi hastenede peki(sesinden korkusu ve telaşı bellidir)

(hep birlikte hastane yolunu tutarlar)

vardıklarında Soner'in yattığı odaya yönelirler,kapıda bir polis memuru beklemektedir,onları içeriye sokmaz,doktorla görüşmelerini söyler.Neden içeriye almıyorsunuz tartışmasının yaşandığı sırada doktorda gelir.

Doktor : neler oluyor burda,hastanedeyiz lütfen sessiz olalım

Sevil : içerideki kişi eşim doktor bey,eşime ne olumuş, durumu nasıl

Doktor : sakin olun lütfen,eşiniz başına darbe almış,şuan kendisinde değil,biz gerekli müdehaleyi yaptık,beklemek zorundayız,ancak

Sevil : ancak ne doktor bey,durumu kötümü

Doktor : gereken herşeyi yaptık,herhangi bir tehlike yok,ancak sert bir darbe aldığı için bilinci şuan kapalı,beyin kanaması tehlikesi falan yok ancak aldğı darbe nedeniyle hafıza kaybı tehlikesi var, bunu kendine geldiğinde göreceğiz

Sevil : eşim hiçbirşey hatırlamayacakmı yani

Doktor : henüz belli değil hanımefendi,sadece öyle bir tehlike söz konusu,bunu kendine gelmeden bilemeyiz,ama herşeye hazırlıklı olmalısınız

Sevil : peki hayati tehlikesi varmı

Doktor : hayati bir tehlike şuan için söz konusu değil,1-2 saate kendine gelir diye umuyoruz,kendine geldiğinde 1-2 gün müşehade altında tutacağız her ihtimale karşı,beklemekten başka yapabileceğimiz birşey yok şuan için.

Sevil : odaya girebilirmiyiz peki doktor bey

Doktor : yanına kimseyi alamıyoruz,isterseniz burada bekleyebilirsiniz,kendine geldiğinde silere haber verilecektir mutlaka,o zaman görebilirsiniz

Sevil : peki doktor bey ama bizden birşey saklamıyorsunuz değilmi, eşimin hayati tehlikesi yok

Doktor : dediğim gibi gerekli herşey yapıldı,beyin tomografisi çekildi,herhangi bir sorunla karşılaşmadık,sadece aldığı darbe nedeniyle kendinden geçmiş,kısa sürede kendine gelir merak etmeyin..biz sık sık kontrol edeceğiz zaten

diyerek doktor oradan ayrılır...

Doktorun hayati tehlikesi yok sözleri rahatlatmıştır Sevil'i ancak hafıza kaybı tehlikesi olduğunu söylemesi endişesini azaltmamıştır...ya hiçbirşey hatırlamazsa ?...düşündükçe eli ayağına dolaşmaktadır,Soner'in kendine gelmesini beklemekten başka çaresi yoktur.Tam herşey yoluna girmişken,sevdiği adamla yeniden bir yuva kurmuşken böyle bir acı yaşamak...dua etmekten başka çaresi olmadığını bilmek ve beklemek acısını hafifletmemektedir..

Hemşireler sık sık Soner'in odasına girip çıkmaktadır

(1 saat sonra )

Hemşire odadan çıkmış ve hızla doktorun odasına doğru gitmiştir,doktorla birlikte dönmüş ve ikisi birlikte Soner'in odasına girmiştir.odadan çıktıklarında hemşire ayrılmış,doktor Sevil'in yanına gelmiştir.

Sevil : durumu nasıl doktor bey

Doktor : gözümüz aydın Sevil hanım,eşiniz kendine geldi,hiçbir sorun yok ancak hafızası konusunda daha önce söylediğim gibi sorunumuz var,Soner bey ismini hatırlayamıyor..

Sevil bunu duyduğunda sanki başından aşağıya kaynar sular dökülmüştür,ne diyeceğini şaşırır

Sevil : hiçmi birşey hatırlamıyor doktor bey

Doktor : maalesef Sevil hanım,şimdilik hiçbirşey hatırlamıyor ama bu durumun kalıcı olduğunu düşünmüyorum,zamanla hafızası yerine gelecektir ancak bu süreci hızlandırmak için sizlerin yardımına ihtiyacımız olacak

Sevil : nasıl yardımcı olacağız peki doktor bey

Doktor : Soner beyin sadece hafızası ile ilgili sorunumuz var,sağlığı konusunda sorunumuz yok o yüzden yarın taburcu edebiliriz..yardım konusuna gelince, sizlerden Soner beyin hafızasını geri getirebilmek için çok iyi tanıdığı kişilerle görüştürmenizi,onun için özel eşyaları seçmenizi ve ona göstermenizi istiyorum, ayrıca birlikte vakit geçirdiğiniz sizin için önem arzeden yerlere götürmenizi istiyorum...bu hafıza kaybı meselesini kısa sürede aşabilmek için size büyük iş düşüyor Sevil hanım.

Sevil : tabi doktor bey söylediklerinizi aynen uygulayacağım,umarım işe yarar..

Doktor : tabiki yarayacak sevil hanım endişeniz olmasın, bunu 1 günde de aşabiliriz ,haftalarcada sürebilir, sizin gayretiniz çok önemli..şimdi buyrun birlikte eşinizin yanına gidelim,bakalım sizi görünce tepkisi ne olacak

Sevil, ya beni tanımazsa endişesine kapılmıştır birden..

Doktor ile birlikte odanın kapısından içeriye girerler..


devam edebilir :))

10.Mar.2008 13:43:00

Adsız dedi ki...

bbo

Adsız dedi ki...

iyi gunler
bbo

Adsız dedi ki...

Ister misiniz Mistafa bizi kandirsin? Mesala: Soner´in sirf Sevil´den daha fazla ilgi görmek icin hafiza kaybina ugramis numarasi yaptigi ortaya ciksin!

Ya da gercekse sayet, o hafiza kaybinin altindan baska bir sey olsun? Baska bir kadin mesela, Sevil´den ve cocuklardan uzaklasmak icin hafiza kaybi bahaneymis.. (Yok yok olmaz, Soner bunu yapmaz!)

Ya bir tümör mümör uydurursa, hayatinin baharinda güzelim cocuga? (Yok canim daha neler, Mistafa bize kiyamaz!)

Ya, Soner´in basina vuran kisinin mafya babasi oldugu ortaya cikarsa? O da Sevil´e asikmis mesela, bu yüzden Soner´e düsman! (Aaa ama bu kadari da olmaz ayol!)

Ister misiniz, güzel ve seksi bir hemsire girsin aralarina? Soner sadece eski capkinlik günlerini hatirliyor olsun, düzeldigini yuvasina döndügünü unuttugu icin de Sevil onu vursun! (Yok artik!)

Ya da hepsi korkunc bir rüyaysa? Biz burda kendi kendimize gelin-güvey olduysak?

Valla ne yalan söyleyeyim Soner´den de Mistafa´dan da herseyi beklerim yani..

Sayin Baskanim, lütfen siz bildiginiz gibi devam ediniz.. Bize bakmayin, biz burda kendi kendimize ölesine seyttik..

Imza: Sadik okurunuz
Parra Noyak

10.Mar.2008 14:49:00

Adsız dedi ki...

Davşanca BBO-64

Doktorla birlikte içeriye girdiklerinde Sevil'in gözlerindeki tedirginlik doktorun gözünden kaçmaz

Doktor : lütfen Sevil hanım rahat olun,yanına gittiğimizde herzamanki halinizle bakın ona

Sevil : tamam doktor bey ama insan ister istemez korkuyor,ya beni görünce hatırlamazsa diye endişeliyim..

Sonerin yatağının yanına geldiklerinde Sevil Sonerin elinden tutar

Sevil : geçmiş olsun hayatım,nasıl hissediyorsun kendini(titreyen sesiyle)

Sevil o şekilde sorar ama Soner'den anlamsız bakışlardan oluşan tepkiden başka birşey alamaz,Sevil'i tanıyamadığı herhalinden bellidir.Sevil tanımadığını anladığında zorlukla yutkunur,boğazına düğümlenmiştir sanki yutkunması,üzüntüsü hafif gözyaşına dönüşür ama ağlamamak zorundadır,belli etmemelidir üzüntüsünü..sevdiği adam o haldeyken birde onun ağlaması ters tepki yaratabilirdi..

Soner Sevilin avucunda olan elini hafifçe geriye çeker - kimsiniz ,tanıyamadım!!!

Sevil aynı yastığa başkoyduğu sevdiği adamın kendisini tanıyamadığını söylediğinde dünya başına yıkılmıştır sanki,içinde fırtınalar kopar,benim aşkım senin Sevil'in demeye çalışsada kelimeler sanki ağzında tıkanmıştır,hiçbirşey diyemez..

Doktor : isminizi hatırlıyormusunuz

Soner : hayır,kimim ben?

Doktor : isminiz Soner, hanımefendide eşiniz Soner bey

Soner : eşim mi ? diyerek başını Sevil'e doğru çevirir

Sevil evet benim hayatım dercesine bakar ama nafile,Soner anlamsız bakışlarla bakmaktadır.

Soner : üzgünüm hatırlamıyorum

Doktor : geçici bir hafıza kaybı yaşıyorsunuz Soner bey,herşey düzelecek merak etmeyin.

Soner : ne oldu bana neden burdayım

Doktor : başınıza ağır bir darbe almışsınız Soner bey

Soner : ne oldu hiç hatırlamıyorum

Doktor : merak etmeyin zamanla herşeyi hatırlayacaksınız..sağlığınız iyi ,sizi yarın taburcu edebiliriz,evinize gidebilirsiniz

Soner : evime mi ?

Doktor : evet Soner bey evinize

Soner : hatırlamadığım biyere nasıl gidebilirimki

Sonerin bu sözleri Sevil'in üzüntüsünü iyice arttırmıştır..tanımadığım biryer!!! sanki hayatının aşkı değilde 7 kat yabancı biri vardı karşısında

Doktor : merak etmeyin Soner bey, eşiniz size yardımcı olacak,evinize gitmeniz hafızanıza kavuşmanız için çok önemli,şimdi yormayın kendinizi ,emin olun herşey düzelecek..şimdi biraz dinlenin

dedikten sonra doktor Sevil'e de işaret ederek dışarı çıkalım der..çıktıklarında

Doktor : üzülmeyin Sevil hanım eşiniz düzelecek,biraz sabırlı olmamız gerekiyor,bundan sonra bütün yük sizlere düşüyor,siz ne kadar güçlü durursanız okadar kolay atlatırız bu durumu..

Sevil : anlıyorum doktor bey ama ya eve gitmemekte ısrar ederse?

Doktor : merak etmeyin Sevil hanım gelecektir, yeterki sizler aceleci olup hemen hatırlasın diye sıkmayın evde eşinizi,daha öncede söylediğim gibi onun eşyalarını çıkartın ortaya,evde görebileceği yerlere koyun,birlikte çektirdiğiniz resimleri yerleştirin evin heryerine,kullanmaktan hoşlandığı veya yanından ayırmadığı eşyaları görebileceği yerlere koyun...ama bunları yaparken zorlamayın bunu hatırlıyormusun diyerek,bırakın kendisi ilgilensin onlarla,siz sadece onlara verdiği tepkileri izleyin...

Doktor ve Sevil konuşurlarken Doğan çıkagelir

Doğan : Sevilcim geçmiş olsun

Sevil : sağol Doğan,bunlarda gelecekmiş başımıza,Soner hafızasını kaybetti,kendi ismide dahil hiçbirşey hatırlamıyor,benide tanımadı az önce,ne yapacağımı bilmiyorum..

Doğan : üzülme Sevilcim,hepbirlikte hatırlatırız herşeyi ona,daha kötü bişey olmasın..doktor bey ne kadar sürer bu hafıza kaybı

Doktor : Sevil hanıma da söyledim,geçici bir durum ama ne zaman geri gelir işte buna birşey diyemem,belki 1 gün belki 1 yıl veya daha fazla, tüm iş sizlere kalıyor,sabırla uğraşma gerektiriyor..

Doğan : peki doktor bey..yanına girmemizde sakınca varmı peki ?

Doktor : bırakalımda dinlensin ve toparlasın kendisini..yarın çıkarabilirsiniz zaten

Sevil : Doğancım ben beklerim sen git istersen,annemlerede söyle çocuklarla ilgilensinler

Doğan : olmaz Sevil,ikizler var karınları acıkır,sen git ben dururum burda,çocuklarda perişan olmasın,sabah erkenden gelirsin eve götürürüz Soner'i

Sevil : evet çocuklarda perişan olacak ama aklımda burda kalacak

Doğan : sen hiç merak etme ben burdayım,zaten odaya da giremiyoruz baksana,bişey lazım olursa ben hallederim,gözün arkada kalmasın

Sevil : tamam ama beni sürekli ara,haber ver tamammı

Doğan : tamam merak etme sen

Sevil ayakları gitmek istemesede bebekler için gitmek zorunda olduğunun bilinciyle peki diyerek hastaneden ayrılır.Eve vardığında herkes oradadır heyecanlı bir bekleyiş içinde..Sevil içeriye girmesiyle birlikte soru yağmuruna tutulur..olanı biteni anlattıktan sonra doktorun söylediklerini aktarır, Esma hanımdan Soner ile ilgili resim eşya ne varsa getirmesini rica eder,Esma da hemen eve koşar...Sevil de önce ikizleri emzirip altlarını temizledikten sonra evde Soner'in hatırlayabileceği herşeyi toplamaya başlar..birlikte çektirdikleri resimler,sonerin kullandığı tüm eşyaları bir araya toplar ve evin heryerine dizer...o sırada Efe de eve gelir,Efe'ye nasıl söyleyeceğinin telaşına kapılır,ne denir nasıl anlatılıdı ki babasının hafızasını kaybettiği, ama söylemek zorunda olduğununda bilincinde olduğu için Efe'yi koltuğa oturtur.Evin dörtbiryanındaki resimler Efenin dikkatini çekmiştir

Efe : resimleri neden dizidin anne

Sevil : bende onunla ilgili konuşacağım Efecim,beni iyi dinle ama tamammı.Baban küçük bir kaza geçirmiş ve başını çarpmış,o yüzden hiçbirşey hatırlamıyor

Efe : anlamadım anne neden hatırlamıyor

Sevil : başını çok sert çarptığı için hafızasını kaybetmiş oğlum,anlamakta zorlandığını biliyorum ama baban hiçbirşey hatırlamıyor,kendi ismini bile

Efe : kendi ismini nasıl hatırlamazki anne,bizidemi hatırlamıyor

Sevil : evet Efecim hiçbirşey hatırlamıyor ama geçici olarak,doktor amcalar hafızasının yeniden geri geleceğini söyledi,şimdi babanın bizim yardımımıza ihtiyacı var bir müddet..o resimleri baban hatırlasın diye dizdim,yarın hastaneden çıkacak ve eve gelecek baban..

Efe : tamam anne ama babam beni hatırlamıyorsa ben ne diyeceğim o gelince

Sevil Efenin bu sözüne ne cevap vereceğini bilemez,kısa bir sessilikten sonra

Sevil: babacım de sarıl ama çok ısrarcı olma oğlum tamammı...baban iyileşecek Efecim

Efe'nin gözleri yaşarmıştır,ağlamaya başlar ve annesine sarılır -ben babamı istiyorum anne

Sevil oğlunun ağlamasına dayanamaz,ne diyeceğinide bilemez..oğluna sımsıkı sarılarak gözyaşlarını saklamaya çalışır..diyebildiği tek şey -üzülme oğlum baban çabucak iyileşecek...

10.Mar.2008 15:17:00

Adsız dedi ki...

TELE - BAROMETRE
HEDEF KİTLE : A/B
9 MART 2008 PAZAR
NO PROGRAM ADı KANAL RATING (%) SHARE (%)
1 VAR MISIN YOK MUSUN-PT [NET] SHOW 10,20 25,80
2 KANAL D ANA HABER BULTENI [NET] KAND 6,90 21,10
3 STADYUM [NET] TRT1 6,00 14,40
4 SHOW TV ANA HABER BULTENI [NET] SHOW 5,80 17,60
5 AMERIKALILAR KARADENIZDE 2 (T.S) [NET] KAND 5,50 14,50
6 KESKE 30 OLSAM (Y.S) [NET] KAND 5,30 14,90
7 POPSTAR ALATURKA [NET] STAR 5,00 14,30
8 VAR MISIN YOK MUSUN (OZET)-PT SHOW 4,90 13,90
9 ARKA SIRADAKILER [NET] FOX 3,80 9,40
10 STAR ANA HABER BULTENI [NET] STAR 3,30 10,60
11 ATV ANA HABER BULTENI [NET] ATV 3,30 10,10
12 CESUR BALIK (Y.S) [NET] ATV 3,10 8,30
13 SPOR GUNDEMI KAND 3,00 9,20
14 ATV SPOR HABERLERI ATV 2,90 8,90
15 OLUM YOLCULARI (Y.S) [NET] ATV 2,90 7,60
16 STADYUM (OZET) [NET] TRT1 2,90 7,50
17 STADYUM (YORUM) [NET] TRT1 2,60 6,60
18 HER ACIDAN [NET] STAR 2,50 16,20
19 SANS YOLU [NET] ATV 2,50 11,00
20 SPOR SAYFASI SHOW 2,50 7,70
21 ESKI SEVGILI (Y.S) [NET] KAND 2,40 18,60
22 PAZAR SURPRIZI [NET] SHOW 2,30 12,10
23 HAYALPEREST (Y.S) [NET] KAND 2,20 11,10
24 CAN DOSTUM (FINAL) [NET] SHOW 2,20 8,80
25 DEHSET GECESI (Y.S) KAND 2,00 23,00
26 POPSTAR ALATURKA (ELEME) [NET] STAR 1,90 16,10
27 ARKA SIRADAKILER (OZET) [NET] FOX 1,90 5,60
28 KANAL 7 HAFTASONU HABERLERI [NET] KAN7 1,80 6,40
29 BATIYA GIDEN YOL (Y.S) [NET] TRT1 1,70 8,90
30 CAN DOSTUM [NET] SHOW 1,70 8,70
31 SOYLE SOYLEYEBILIRSEN [NET] SHOW 1,70 7,80
32 TRT ANA HABER BULTENI TRT1 1,70 5,10
33 STAR SPOR STAR 1,60 4,80
34 HARIKA PAZAR [NET] ATV 1,50 11,70
35 BEZ BEBEK (TKR) [NET] FOX 1,50 9,20
36 YABAN ''AVCILARIN SAVASI'' [NET] STV 1,50 6,10
37 FOX ANA HABER BULTENI [NET] FOX 1,50 5,10
38 BULENT SERTTAS''LA GOSTER KENDINI . [NET] KAN7 1,50 4,40
39 DEMIR DEV (C.S) [NET] KAND 1,40 7,80
40 GUNERI CIVAOGLU ILE SEFFAF ODA [NET] KAND 1,40 7,20
41 TELEFON KULUBESI (Y.S) [NET] FOX 1,40 5,50
42 GENC MAGAZIN [NET] KAND 1,30 7,80
43 TATLI DILLIM (T.S) [NET] FOX 1,20 5,90
44 SAMANYOLU ANA HABER BULTENI [NET] STV 1,20 4,10
45 K.MURAT FATIH''IN FEDAISI (T.S) [NET] K1 1,20 3,40
46 SIHIRLI ANNEM (TKR) [NET] STAR 1,10 16,00
47 GUN ORTASI HABERLERI SHOW 1,10 6,80
48 GUNDEM FOX 1,10 6,00
49 GULIZAR (T.S) [NET] TRT1 1,10 4,60
50 SEVIMLI KAHRAMANLAR KAND 1,00 9,90
51 SEVIMLI ARABALAR SHOW 1,00 9,40
52 HAKAN''LA GEZIYORUM [NET] STAR 1,00 8,20
53 AYNA (TKR)-GUNDUZ [NET] STV 1,00 6,80
54 BIR KELIME BIR ISLEM [NET] TRT1 1,00 5,70
55 SERCE (TKR) [NET] STAR 1,00 5,00
56 TELE LIG [NET] TRT1 1,00 3,60
57 RAMBO (Y.S) [NET] K1 1,00 2,60
58 DOLAP (Y.S) [NET] CN5 1,00 2,50
59 TOM VE JERRY (OGLE) ATV 0,90 7,00
60 ARABESK (T.S) [NET] STAR 0,90 4,90
61 ANINDA GORUNTU SHOW FOX 0,80 9,70
62 GECENIN MACI SHOW 0,80 8,10
63 EVLERE SENLIK. [NET] SHOW 0,80 6,00
64 KEYF-I SIBEL [NET] STAR 0,80 5,90
65 PAZARDAN PAZARA [NET] TRT1 0,80 5,80
66 SORAY UZUN YOLDA (TKR) [NET] KAN7 0,80 4,70
67 AYRILSAK DA BERABERIZ (TKR) [NET] CN5 0,80 4,40
68 EMRET KOMUTANIM (TKR) [NET] K1 0,80 3,90
69 FLASH HABER BULTENI FLAS 0,80 2,30
70 MAKSAT MUHABBET ATV 0,70 10,60
71 JURI (Y.S) STAR 0,70 9,60
72 GUNUN MACI SHOW 0,70 6,70
73 ASKIM ASKIM (TKR) [NET] K1 0,70 5,50
74 AFACAN DENNIS (OGLE) CN5 0,70 5,30
75 BELALILAR (T.S) [NET] ATV 0,70 4,70
76 TELE LIG (OZEL) [NET] TRT1 0,70 4,60
77 GUN ORTASI HABERLERI ATV 0,70 4,60
78 BIZIM KIZ (T.S) [NET] K1 0,70 4,60
79 HABER 13 TRT1 0,70 4,50
80 TORE UGRUNA (TV FILMI) [NET] STV 0,70 3,80
81 KANAL 1 HAFTASONU HABERLERI [NET] K1 0,70 2,60
82 KOLLAMA [NET] STV 0,70 2,10
83 CINE 5 ANA HABER BULTENI [NET] CN5 0,70 2,10
84 OLUMSUZ KAHRAMANLAR [NET] STV 0,70 1,60
85 SABAH HABERLERI [NET] SHOW 0,60 14,10
86 KANAL 7 DE SABAH [NET] KAN7 0,60 9,60
87 FUTBOLIG [NET] STAR 0,60 9,10
88 TOM VE JERRY ATV 0,60 8,30
89 SANTRA [NET] ATV 0,60 5,00
90 PACK SHOT [NET] SHOW 0,60 4,90
91 YARIM ELMA (TKR) [NET] SHOW 0,60 4,60
92 MENEKSE ILE HALIL (TKR) [NET] KAND 0,60 4,60
93 LOONEY TUNES (OGLE) FOX 0,60 4,30
94 SOUND WAVE [NET] KAND 0,60 3,80
95 DOGRUYA DOGRU [NET] SHOW 0,60 3,80
96 ER MEYDANI. [NET] TRT1 0,60 3,40
97 YASAMDAN DAKIKALAR [NET] ATV 0,60 3,00
98 YEDI NUMARA [NET] FLAS 0,60 2,20
99 BULENT SERTTAS''LA GOSTER KENDINI (OZEL) KAN7 0,60 1,50
100 DISNEY KIM POSSIBLE TRT1 0,50 6,50


TOTAL
9 MART 2008 PAZAR
NO PROGRAM ADı KANAL RATING (%) SHARE (%)
1 VAR MISIN YOK MUSUN-PT [NET] SHOW 10,80 25,60
2 SHOW TV ANA HABER BULTENI [NET] SHOW 6,70 18,50
3 KANAL D ANA HABER BULTENI [NET] KAND 6,70 18,50
4 AMERIKALILAR KARADENIZDE 2 (T.S) [NET] KAND 5,60 13,30
5 STADYUM [NET] TRT1 5,60 12,70
6 ARKA SIRADAKILER [NET] FOX 5,40 12,60
7 KESKE 30 OLSAM (Y.S) [NET] KAND 5,10 14,10
8 KANAL 7 HAFTASONU HABERLERI [NET] KAN7 4,30 13,60
9 POPSTAR ALATURKA [NET] STAR 4,00 10,80
10 VAR MISIN YOK MUSUN (OZET)-PT SHOW 4,00 10,10
11 STAR ANA HABER BULTENI [NET] STAR 3,60 10,40
12 ATV ANA HABER BULTENI [NET] ATV 3,30 9,10
13 ARKA SIRADAKILER (OZET) [NET] FOX 3,30 8,70
14 K.MURAT FATIH''IN FEDAISI (T.S) [NET] K1 3,30 8,40
15 CESUR BALIK (Y.S) [NET] ATV 3,30 8,00
16 SPOR GUNDEMI KAND 3,20 8,60
17 BULENT SERTTAS''LA GOSTER KENDINI . [NET] KAN7 3,20 8,40
18 STADYUM (OZET) [NET] TRT1 3,20 7,60
19 SPOR SAYFASI SHOW 3,00 8,00
20 OLUMSUZ KAHRAMANLAR [NET] STV 2,90 6,70
21 BEZ BEBEK (TKR) [NET] FOX 2,80 15,20
22 OLUM YOLCULARI (Y.S) [NET] ATV 2,70 7,10
23 SAMANYOLU ANA HABER BULTENI [NET] STV 2,60 8,00
24 FOX ANA HABER BULTENI [NET] FOX 2,60 7,50
25 YABAN ''AVCILARIN SAVASI'' [NET] STV 2,50 9,30
26 CAN DOSTUM (FINAL) [NET] SHOW 2,50 8,50
27 KOLLAMA [NET] STV 2,50 6,20
28 RAMBO (Y.S) [NET] K1 2,50 5,80
29 SOYLE SOYLEYEBILIRSEN [NET] SHOW 2,40 11,50
30 STADYUM (YORUM) [NET] TRT1 2,40 5,70
31 BULENT SERTTAS''LA GOSTER KENDINI (OZEL) KAN7 2,40 5,60
32 DEHSET GECESI (Y.S) KAND 2,20 29,50
33 TATLI DILLIM (T.S) [NET] FOX 2,10 9,30
34 TELEFON KULUBESI (Y.S) [NET] FOX 2,00 7,90
35 ATV SPOR HABERLERI ATV 2,00 5,20
36 ESKI SEVGILI (Y.S) [NET] KAND 1,90 15,90
37 PAZAR SURPRIZI [NET] SHOW 1,90 9,90
38 CAN DOSTUM [NET] SHOW 1,90 8,70
39 TRT ANA HABER BULTENI TRT1 1,90 5,10
40 GUNDEM FOX 1,80 9,80
41 HAYALPEREST (Y.S) [NET] KAND 1,80 7,90
42 BELALILAR (T.S) [NET] ATV 1,70 9,50
43 SORAY UZUN YOLDA (TKR) [NET] KAN7 1,70 8,60
44 TORE UGRUNA (TV FILMI) [NET] STV 1,70 8,20
45 SERCE (TKR) [NET] STAR 1,70 7,30
46 MENEKSE ILE HALIL (TKR) [NET] KAND 1,60 10,20
47 BATIYA GIDEN YOL (Y.S) [NET] TRT1 1,60 7,90
48 SANS YOLU [NET] ATV 1,60 6,40
49 EMRET KOMUTANIM (TKR) [NET] K1 1,50 6,80
50 STAR SPOR STAR 1,50 4,10
51 POPSTAR ALATURKA (ELEME) [NET] STAR 1,40 13,60
52 SEZERCIK ASLAN PARCASI (T.S) [NET] STV 1,40 9,60
53 TELE LIG [NET] TRT1 1,40 5,40
54 YESEREN DUSLER (TKR) [NET] STV 1,40 4,40
55 FLASH HABER BULTENI FLAS 1,40 3,80
56 HARIKA PAZAR [NET] ATV 1,30 8,10
57 DEMIR DEV (C.S) [NET] KAND 1,30 6,40
58 SEVIMLI ARABALAR SHOW 1,20 9,20
59 BIZIM KIZ (T.S) [NET] K1 1,20 8,60
60 SPORDA BUGUN STV 1,20 3,20
61 SIHIRLI ANNEM (TKR) [NET] STAR 1,10 13,40
62 HER ACIDAN [NET] STAR 1,10 7,10
63 GUN ORTASI HABERLERI ATV 1,10 7,00
64 AYNA (TKR)-GUNDUZ [NET] STV 1,10 6,50
65 GULIZAR (T.S) [NET] TRT1 1,10 4,00
66 SEVIMLI KAHRAMANLAR KAND 1,00 7,80
67 ANNEM (T.S) [NET] KAN7 1,00 7,00
68 ASKIM ASKIM (TKR) [NET] K1 1,00 6,70
69 HABER 13 TRT1 1,00 6,40
70 GENC MAGAZIN [NET] KAND 1,00 6,30
71 UVEY AILE (TKR) [NET] FOX 1,00 6,20
72 KANAL 1 HAFTASONU HABERLERI [NET] K1 1,00 3,10
73 FOX SPOR FOX 1,00 2,80
74 KANAL 7 SPOR-EKONOMI-HAVA DURUMU KAN7 1,00 2,70
75 TOM VE JERRY (OGLE) ATV 0,90 6,60
76 DADI DEDIKSE (Y.S) [NET] STV 0,90 6,50
77 GUN ORTASI HABERLERI SHOW 0,90 6,00
78 TELE LIG (OZEL) [NET] TRT1 0,90 5,90
79 HAKAN''LA GEZIYORUM [NET] STAR 0,90 5,70
80 AFACAN DENNIS (OGLE) CN5 0,90 5,00
81 ARABESK (T.S) [NET] STAR 0,90 4,40
82 JURI (Y.S) STAR 0,80 12,30
83 GECENIN MACI SHOW 0,80 9,50
84 EVLERE SENLIK. [NET] SHOW 0,80 5,80
85 CAPKIN BABA (T.S) [NET] CN5 0,80 5,00
86 SOL SERIT [NET] SHOW 0,80 4,30
87 YEDI NUMARA [NET] FLAS 0,80 2,90
88 SABAH HABERLERI [NET] SHOW 0,70 12,20
89 KANAL 7 DE SABAH [NET] KAN7 0,70 8,70
90 TOM VE JERRY ATV 0,70 8,50
91 GUNUN MACI SHOW 0,70 7,30
92 LOONEY TUNES (OGLE) FOX 0,70 5,20
93 TOM VE JERRY (OGLE) FOX 0,70 5,00
94 KEYF-I SIBEL [NET] STAR 0,70 4,90
95 PAZARDAN PAZARA [NET] TRT1 0,70 4,40
96 CEDRIC (OGLE) CN5 0,70 4,40
97 SCOOBY VE SCRAPPY K1 0,70 4,20
98 YARIM ELMA (TKR) [NET] SHOW 0,70 4,10
99 ER MEYDANI. [NET] TRT1 0,70 4,10
100 GUNERI CIVAOGLU ILE SEFFAF ODA [NET] KAND 0,70 3,80

Adsız dedi ki...

iyi aksamlar
bbo

Adsız dedi ki...

her sey bbo icin

Adsız dedi ki...

Davşanca BBO-65


Sevil Efe'nin ağlamasına engel olamaz,onu yatıştırabilmek için herşeyi söyler ama ne dese boş,Efe'nin ağlaması hıçkırılıklara dönüşür,ağlamaklı sesiyle

Efe : ben babamı istiyorum anne,bizi sevmeyecekmi artık

Sevil oğluna ne diyeceğini şaşırmıştır,ne demeliydi nasıl demeliydi..doğru kelimeleri bulmak sanki yeni konuşmaya başlamak kadar zordu o an için

Sevil : baban iyileşecek Efecim,baban neden bizi sevmesin,sadece bir müddet bizim yardımımıza ihtiyacı var,herşeyi hatırlayınca gene eskisi gibi seninle oynayacak seni öpecek...şimdi bişey hatırlamaması bizi sevmediği anlamına gelmez Efecim...

oğlunu rahatlatmak için doğru kelimelerimi kullanıyordur? bunu bile bilmemktedir,öyle karışmıştırki kafası, ufacık çocuğa nasıl anlatılırdı hafıza kaybetmek ??
kendisi bile bilmezken bunun nasıl olacağını,küçücük bir çocuğa nasıl anlatılırdı babasının durumu..Allahım yardım et ne olur diye geçirebilir içinden sadece..

sözleriyle Efe'nin ağlaması biraz olsun kesilmiştir ama üzüntüsünü geçirememiştir..

hadi efecim bak saat geç oldu şimdi uyuman lazım,yarın akşam baban gelecek bol bol oynarsınız onunla diyebilir ancak.Efe yatmak istemesede annesinin ısrar edeceğini bildiği için peki deyip odasına çıkar.Sevilde onun ardından odaya çıkıp efeyi yatırır,uyuyana kadar başında bekler.

Efe uyuduktan sonra ikizleride kontrol edip aşağıya iner.Dizdiği resimlere bakar tek tek,hayatı bir film şeridi gibi gözlerinin önünden geçer yaşlı gözlerle resimlere baktıkça..Tek tesellisi doktorun geçici demesidir. ya kalıcı olsaydı ? aklına bile getirmemeye çalışır böyle bir durumu...Geçici ama nasıl geri getireceklerdi hafızasını,,kafası öyle karışıktıki ne yapacağını bilmiyordu..Soner ile geçirdikleri en özel anları hatırlamaya çalıştı,nerelerde mutlu olmuşlardı birlikte,nereleri gezmişlerdi,Soner'in asla unutmayacağını umduğu neler yapmışlardı ? hatırlamaya çalıştıkça sanki o da hafızasını kaybetmiş gibiydi..hiçbirşey gelmiyordu aklına...Kendini hatırlamaya zorladıkça dahada sıkıntıya giriyordu, tanıştıkları anı , evlendikleri günü , yıllar sonra yeniden karşılaşmalarını ve yaşadıklarını düşünmeye çalıştı, çalıştıkça olmadı,beyni durmuştu sanki..

-Vapurda karşılaşmışlardı ilk kez, acaba öyle bir an mı yaratsam tekrar diye düşündü ama ya işe yaramazsa ?

-düğünlerinde çekilen kasedimi izletsem diye düşündü ama ya fazla ağır gelirse biranda ?

-Efe ve ikizlerin yanınamı götürsem hemen diye düşündü ama ya ters teperse çocukları birden görmek ?

offff ne yapmalıyım allak bullak oldum diye geçirdi içinden...

bu şekilde düşünmenin yararı olmayacak,eve geldiğinde önce evde vakit geçirmeli,önce eve ısınmalı ve resimlere bakmalı diye düşündü,başka çıkar yol bulamamıştı..


(ertesi sabah)

Efe'yi kaldırıp kahvaltısını ettirdikten sonra okula uğurlamak için hazırladı oğlunu.

Efe : bende sizinle gelmek istiyorum anne,babam beni görünce belki hemen hatırlar, babalar çocuklarını hiç unutmaz dimi annecim,ne olur bende geleyim babamı görmek istiyorum

Sevil : okula gitmen gerekiyor oğlum,akşam gelince nasıl olsa göreceksin babanı

Efe gitmemekte ısrar etsede Sevil onu servise bindirip okula yollar..Esma hanım ve Zerrin hanımda o sırada çıkagelir,birlikte içeriye geçerler.

Esma Hanım: bugün geliyor dimi kızım,dün akşam gittik hastaneye ama odasına almadılar bizi,Doğan kalmak için ısrar etti bizde döndük,gece gözümüze uyku girmedi sabahı zor edip kendimizi buraya attık hemen.

Sevil : evet annecim birazdan bende gideceğim,Soner taburcu oluyor bugün,bakalım nasıl getireceğiz buraya,hiçbirşey hatırlamıyor, gelmemek için tepki vermese bari

Esma : bizde gelelim kızım,belki görünce bişeyler hatırlar

Sevil : bence gelmeseniz daha iyi olur annecim,kalabalık görünce çekinebilir,biz Doğan ile getiririz

Esma : hakılısın kızım kalabalık olunca çekinebilir ama anne yüreği işte dayanamıyor insan

Sevil : biliyorum annecim , nasıl yapacağız bilmiyorum ama Soner iyileşecek merak etme,kendimizi güçlü tutmalıyız ki bu sorunu çabuk aşalım..sen bişeyler bulabildinmi evde Soner'e göstermek için

Esma : pek bişey yok kızım,resimler falan işte ancak onları bulabildim..

Sevil : olsun annecim,onlarda yeterli..neyse ben çıkayım hemen siz ikizlere bakarsınız dimi biz gelene kadar

Esma : sen hiç merak etme kızım ikizlerle biz ilgileniriz


Sevil vedalaştıktan sonra hastaneye gitmek üzere evden ayrılır..

Hastaneye vardığında Doğan beklemektedir.

Sevil : bir gelişme varmı Doğancım

Doğan : hayır sevil aynı, doktorla görüştüm bugün çıkarabiliriz,ben taburcu etmek için gereken işlemleri yaptırdım,doktorla görüşüp çıkarırız birazdan sen neler yaptın

Sevil : ne yapayım,evde ne kadar resim ve hatırlatacak eşya varsa topladım,inşallah işe yarar yoksa ne yapacağımı bilmiyorum

Doğan : üzülme Sevil, bunu da atlatacağız

Sevil : inşallah Doğan inşallah, hadi doktorun yanına gidelim

Doktorun odasının kapısına geldiklerinde doktorda çıkmak üzeredir,Sevil ve Doğan'ı görünce gülümseyerek karşılar,Sevil'in heyecanı ve endişesini gözlerinden okumuştur

Doktor : korkunuzu,endişenizi anlıyorum Sevil hanım ama biliyorsunuzki güçlü görünmeli ve güler yüzlü olmalısınız,unutmayınki sizin sıcak davranışınız çok önemli,şimdi rahatlayın ve eşinize gülümseyerek yaklaşın.Dün akşam eşinizle biraz konuşma fırsatı buldum,eve gitmeye hazır.

Sevil : haklısınız doktor bey (diyerek derin bir nefes alır) hadi gidelim bir an önce

Üçü birlikte Soner'in odasına girer,Sevil'i daha önce gördüğü için şaşırmaz Soner ama Doğan'ı görmediği için dikkatini ona yöneltir tanımak istercesine, daha sonra başını Sevil'den yana çevirerek gülümser,HOŞGELDİN

Soner'in sanki tanımış gibi samimi şekilde söylediği hoşgeldin sözü Sevil'in endişesini azaltmış ve rahatlamasına sebep olmuştur,en azından eve gitmeye karşı koymayacağını bilmektedir artık..

Doğan :(herzamanki şomluğuyla) geçmiş olsun abicim,korkuttun bizi,şimdi nasılsın

Soner : iyiyim ama sizi hatırlamıyorum kusura bakmayın

Doğan : olsun Sonercim,geçici bir durum merak etme herşeyi hatırlayacaksın zamanla, ben senin en yakın arkadaşın ve iş ortağınım

Soner : ben ne iş yapıyorum ki ?

Sevil : sen şimdi bunlarla yorma kendini evimize gidelim,herşey düzelecek hayatım!!

hayatım demiştir Sevil ama tedirgin şekilde,kendisine bir yabancıymış gibi bakan adama hayatım diyerek söze başlamak ne kadar doğruydu bilemiyordu..

Soner kalkıp giyinir,Doğan doktora çıkış işlemlerini yaptırdıklarını ve gidebileceklerini söyler,Doktordan da izin çıkınca odadan çıkarlar,çıkışta Soner sanki içten gelen dürtüyle Sevil'in koluna girer,Sevil onun bu hareketinden sonra ona doğru gülümseyerek bakar kolundan sımsıkı tutar herzaman seninleyim dercesine...

(eve varırlar)

Taksiden inip evin kapısına geldiklerinde Soner biran duraksar,Sevil ve Doğan birbirine bakar acaba bişeymi hatırladı diye ama Soner tekrar hareketlenir.Sevil kapıyı açıpta içeriye girdiklerinde Esma hanım ve Zerrin hanım ayağa kalkar hiçbirşey demeden,ne diyebilirlerki zaten kendilerini tanımayan birine..sadece annenim ben senin oğlum dercesine bakar Esma hanım ama umduğu gibi karşılık alamaz..

Sevil evdekileri tanıştırması gerektiğini bildiği için Soner'i önce annesinin yanına götürür

Sevil : Sonercim,annen...sonra Zerrin hanımıda göstererek benim annem diyebilir sadece ne tepki vereceğini izleyerek

Soner annesine dönerek özür dilerim hatırlamıyorum der sadece..

Esma hanım için evladının kendisini tanımaması çok acı gelir ama yapabileceği birşey yoktur

Esma : önemli değil oğlum yakında herşeyi hatırlayacaksın diyerek sarılır ve öper doyasıya

Soner annesinin sarılıp öpmesine karşı çıkmaz,aksine onun sıcaklığı içini ısıtmış ve rahatlatmıştır..

Daha sonra otururlar ama kimse ne söyleyeceğini konuya nasıl gireceğini bilemediğinden ortamı sessizlik kaplar.Soner etrafına bakınmaya başlar,evin dört biryanına serpiştirilmiş resimler gözüne takılır,bakabilirmiyim der Sevil'e dönerek.Sevil tabiki der gülümsemesiyle..

Soner ayağa kalkıpresimlere bakmaya başlar,sırayla gezinirke resimlerin etrafında birden durur bir resmin karşısında,uzun uzun bakar sanki hatırlamış gibi.Herkes onun bu bakışından heyecanlanmıştır.Karşısında durduğu resim Efe'nin onları zorla yanyana oturtup babasının annesini öptürdüğü resimdir.Soner resmin karşısında gözlerini kapatıp hatırlamaya çalışmaktadır ama birtürlü olmaz.Diğer resimleride gezinir ama hiçbiri canlanmaz gözünün önünde..Sevil'e doğru dönerek özür dilerim hiçbirini hatırlayamıyorum dercesine bakar,Sevil ayağa kalkıp Soner'in yanına gelir

Sevil : zamanla hatırlayacaksın merak etme,hemen hatırlayacağım diye yorma kendini

Soner Sevil'i dinlerken gözü Sevil'in omzunun üstünden görünen karşıdaki sehbanın üzerindeki şeye takılır ve o yöne dikkat kesilir,Sevil de Soner'in neye baktığını merak edip arkasını döner.Sehbanın üzerinde Efe'nin yaptığı anne-baba-çocuk heykeli vardır

Soner heykelin olduğu yere yönelir,heykeli eline alır:

Soner : bunu biliyorum sanki,daha önce görmüş gibiyim,hiç yabancı gelmiyor ama nerde gördüğümü hatırlayamıyorum.

Soner'in böyle demesi iyiye işaretti ve birşeylerin ışığının yandığını anlamıştı Sevil ama üstelemek istemedi o an için.

O sırada kapı çalar,gelen Efe'dir.Soner kapıya doğru bakar elindeki heykelle birlikte...


devam edebilir:))

yetiştirebilirsem birazdan,yetiştiremezsem yarına inşallah dostlar...

10.Mar.2008 17:43:00

Adsız dedi ki...

bbo
bbo
bbo
bbo

Adsız dedi ki...

bbooooooooooo
askinaaaaaaaa

Adsız dedi ki...

başkana destek olarak beklerken
çerez niyetine
Ertesi gün
Sevil Soner’in hastane masrafını ödemek için hastane masraflarını ödemek için vezneye inmişdi.
Sevil: hasta Soner akın hastane masrafını ödemek için gelmiştim
Görevli: bakım efendim bir saniye sevil hanım Soner beyin hastane masrafları
Ödenmiş
Sevil:anlamadım kim ödemiş belli mi
Görevli: yok sevil hanım gizlinenmiş ama müdüriyetten ödeye bilirsiniz.
Sevil aklında bin bir sualle müdüriyete gidiyordu ki birden dalgınlıkla asansörün önünde ki birine çarptı.
Sevil: afadersiniz
Adam arkasını döndü : aa ilk defa bana çarpıyorlar Sevil sen
Sevil: emre
Emre: sevil ne böyle darmadağınsın ne oldu
Sevil: sorma Emrecim Soner yani kocam bir yerde yere düşmüş şekilde bulunmuş
Uyandığında ise hiçbir şey hatırlamıyor.
Emre: Soner Akın senin kocan mı şu boşandığın eşin o mu?
Sevil: evet o tekrar evlendim ben onla ama Emre sen benim kocanı nerden tanıyorsun
Emre : sevil bak ge şu tarafta bir cafe var ben sana durumu orda anlatıyım.

10.Mar.2008 17:21:00
mvgn

Adsız dedi ki...

çerez-2


Sevil: emre neler oluyor korkutma beni
Emre: bizim büroya çıkmıştım bir taksiye durması için elimi kaldrdım taksi köşenin sonunda durdu ona yetişmek için köşeyi döndüm ama o arada birisine çarptım o da bş bulundu ve yere düştü ve başını kaldırım taşına çarptı sevil bak aldım hjastaneye getirdim.inan bu sefer benim hiç suçum yok sadece taksi of işte böyl
Sevil artık ermeyi dinlemiyordu bile neyse ki bir kazaydı ama ya Soner böyle kalırsa.
Emre: sevil hayatım iyimisin
Sevil: peki sizin büro nerde emre
Emre: modaya çıkarken mavi bir bina heryerden görülür
Sevil: mavi binamı orda rüya masal evi var o bina mı?
Emre: tam isabet zaten bende ordan çıkıyordum
Sevil: demek Soner emel hanımla tekrar görüşmek istedi.
Emre. Emel hanımla mı benim eşimle

Sevil Emre'ye baktı: uzun hikaye hastane parası onu da sen mi ödedin
Emre: ne yapsaydım sonuçda kazada olsa benim suçum
Sevil: emre benim soneri hastaneden çıkarmam gerekiyor bunları sonra konuşsak
Emre: tamam sevil sevil beni affettin mi
Sevil: kaza Emre ne denir ki

10.Mar.2008 17:51:00
mvgn

Adsız dedi ki...

bbo

Adsız dedi ki...

iyi akşamlar bbo...

Adsız dedi ki...

mine abla ve atilgan abi ve efe yani okan kanalt programina gelmislerdi

Adsız dedi ki...

alooooooooooo bbooooooo nerdesinizz

fenerli dedi ki...

kaç ay oldu dizi kalkalı aylardır buradayız takıntı oldu artık

Adsız dedi ki...

bbo

Adsız dedi ki...

iyi geceler
bbooooooooo

Adsız dedi ki...

ALLAH RAHATLIK VERSIN
BBOOOOOOOOOOOOO AILESINEEEEE

Adsız dedi ki...

Günaydin arkadaslar, günaydin BBO-Ailesi..

6 kasim 2007 den sonraki 18. salimiz bugün... Unuttuk mu? Sevmekten, hatirlamaktan vaz gectik mi? Beklemekten, gelmeyecegini bile bile beklemekten, en azindan gelecegini ümit etmekten? Hayir! Bin kere hayir! Cünkü bizim BBO sevgimiz en gercek, sevdamiz en boyutsuz olandi..

Gününüz aydin olsun..

Seval.

Adsız dedi ki...

herkese günaydın

iyiliklerle dolu bir gün olur inşallah...

Adsız dedi ki...

Aklima gelenleri yazmazsam catlarim! Mistafa kardesimin beni hosgörecegini umarak, araya giriyorum...

Acilan kapidan heyecanla iceriye giren Efe tam karsisinda elinde onun yaptigi heykelcigi inceleyen babasini görünce önce ne yapacagini bilmez gibi oldugu yerde durarak üzgün ve saskin gözleriyle ona bakti. Soner de bu kücük tatli oglana bakiyor, onun hayatinda ne kadar önemli bir yeri oldugunu hatirlamak icin beynini zorluyordu..
Odadaki herkes baba ile ogulun karsilasmalarini nefeslerini tutmus olarak izliyordu.
Soner, yavasca elindeki heykelcigi yanindaki sehpanin üzerine biraktiktan sonra yeniden döndü Efe´ye dogru. Efe de bu arada farkinda olmadan sirtindaki okul cantasini omuzlarindan siyirmis, yere birakmisti, cekinerek gülümsedi babasina.
O bakislar birbirine neler söyledi, digerleri neler anladi bilinmez. Efe birden “Baba, babacim!” diyerek Soner´e dogru kosmak icin öne dogru atildi.
Ayni anda Soner bu atagi karsilamak icin bir refleks gibi dizlerinin üzerine cökmüs ve kollarini iki yana dogru acmisti. Agzindan cikan sözcügün anlami onun anladigindan daha büyüktü... “Oglum!” demisti fisildar gibi... “Oglum!”
Hersey o kadar cabuk oldu ki odadakilerin araya girmelerine ya da engel olmalarina imkan yoktu. Efe´nin tüm gücüyle üzerine atilmasi, Soner´in dengesini kaybetmesine sebep oldu. Ikisi birden yere yuvarlandilar daha önce sevisip-bogusurken defalarca oldugu gibi. Ancak bu defa düserken Soner´in son anda Efe´nin basini carpmamasi icin kendini üst kata cikan merdivenlerden taraf atmasi oldu. Sonra heryer karardi, derin ve koyu bir karanlik cöktü heryere.....


devami gelcek elbet..

Seval.

Adsız dedi ki...

Halil ve Esma Soner`e birseyler hatirlatabilmek icin onlarin evine giderler. Ikisi de cok üzgündür. Aslinda herkes cok üzgündür, Soner disinda. Cünkü hala hicbir sey hatirlamiyordur. Halil gelirken bir de psikiyatrist getirmistir yardimi olabilir düsüncesiyle. Halil:
-Merhaba Soner nasilsin?
-Iyiyim galiba... Kusura bakmayin ama ben sizi cikartamadim.
-Ben, baban.
-Babam mi? (Kafasini Sevil`e cevirir. Sevil de evet anlaminda isaret eder.) Cok özür dilerim. Hicbirsey hatirlamiyorum.
-Düzelecek evlat merak etme. Bak bu da doktor Sahin Bey. Sana eski hayatini hatirlamanda yardimci olacak.
-Merhaba doktor bey.
-Merhaba Soner Bey. Evinizle ilgili birseyler hatirlayabildiniz mi?
-Sadece su heykeli. Ama onu da nerden hatirladigimi hatirlamiyorum.
-Anliyorum.
Halil:
-Eee doktor bey nesi var Soner`in?
-Hafiza kaybi.
-Hadi ya... Kardesim onun biz de farkindayiz. Ne yapmamiz gerek?
ky

Adsız dedi ki...

Sakin olun Halil Bey.
-Sakin makin olamam efendim. Burda benim veliahtim hafizasini kaybetmis. Bir de benim ugrastigim seylere bak.
Esma:
-Halil neler sacmaliyorsun sen? Ne veliahti? Bu durumda bile hala para mi düsünüyorsun?
-Sacmalama Esma ya. Ne parasi? Tabi o da önemli de...
-Halil!
-Tamam tamam. Evet doktor bey kardesim ne yapmaliyiz simdi?
-Soner Bey`e eskiyi hatirlatacak birseyler. Mesela bir insan, veya bir esya, ya da ne bilim, basindan gecen bir olay.
-Haaa. Dogru. Nasil olacak?
-Ona eski fotograflar belki birseyler hatirlatabilir.
Sonra Halil`in gözü Esma´nin evden getirdigi Soner`in askerlik fotograflarina ilisir. Halil:
-Bu ne ya?
-Aa o mu? Soner`in bize gönderdigi askerlik fotograflarindan bir tanesi. Belki faydasi olur diye getirmistim. Bak burda ne kadar sirin cikmis oglum benim.
-Sirin mi? Bir kahramana söylenecek laf mi bu simdi? Soner`in görevi en tehlikeli görevlerden birisiydi.
ky

Adsız dedi ki...

hafiza kaybinin faydalari...

XXXXXXXXXX

Gözlerini tekrar hafifce araladiginda kendi yataginda oldugunu gördü. Basi fena zonkluyordu. Cok uzun bir yolculuktan yeni dönmüs gibi yorgun hissediyordu kendini. Yorgun ama rahatti, mutluydu da, nasil olmasin hemen yanina uzanmis olan Sevil, hem kulagina birseyler söylüyor hem de onun alnindan itibaren yüzünü, gözlerini oksayarak öpüyordu.. Uyuyan Efe´yi uyandirmaktan korka korka sever gibi.. Ege´nin veya Edacigin yüzüne sevgiyle bakarken kokusunu icine ceker gibi..

Neler oldugunu anlamadigi icin tepki vermekten korkarak ona kulak kabartti.. Sevil “Ah be Sonercim, ne olur uyan artik! Hadi sevgilim, daha fazla korkutma beni...” diyordu..

Allah Allah neden korkuyordu Sevil, agir hasta gibi bir sey mi olmustu yoksa? Komada olabilir miydi? Ama komada olan insan hastanede olurdu, evindeki kendi yataginda karisinin kollarinda degil...

Hastane gelince aklina sanki baska bir seyler hatirlar gibi olduysa da Sevil´in üzgün ve tatli sesi daha fazla düsünmesine izin vermedi... Yeninden tüm dikkatini karisinin söylediklerine verdi..

“Seni kaybetmeye dayanamam... Yalvaririm Soner, cocuklarimiz icin.. ne olur hayatim, uyan artik, duy beni... Ahh bir hatirlasan.. Ya rabbi ne kadar mutluyduk... nasil da asiktik birbirimize... bu kadarcik miydi hepsi? ... onca sene ayri kaldiktan sonra.... hepsinin acisini cikartir gibi sevisiyorduk.. cekilen acilara inat gibi.. askim ne olur bizi birakma... hatirla ne olur... sensiz yapamam artik de.. yine bana.. Sevdigini söyle.. Soner.. ah bir uyansan bir hatirlasan sevgilim.. inan ...herseyimi verirdim, bir uyansan... “ diye fisildiyordu ama sanki onun duymasina hic ihtimal vermiyormus gibi ümitsizdi sesi..

Neyi hatirlamasini istiyordu ki Sevil? Ne olmustu? Neden bu kadar derin uyumus kalmisti? Yoksa?

Yoksa... “Aman Tanrim, yoksa ben öldüm mü?” diye dehsete kapildi bir an. Ama Sevil´in tatli sesini gayet net duydugundan emindi, ellerinin, dudaklarinin sicakligini yüzünde, gözlerinde hissettigine de yemin edebilirdi...

O halde niye korkuyordu sevdigi kadin, neden onun hatirlayamayacagini düsünüyor bu kadar üzülüyordu?

Rüya miydi gördügü? Hayir buna da ihtimal veremedi, evin ici cok sessizdi, cocuklar yatmis olmaliydi, onlar da yatakta olduklarina göre... Ama Sevil bu kadar capcanli ve dipdiri yanindayken bu gördügü rüya olamazdi...

Kendi yataginda oldugundan emindi, biricik karisi ona en güzel sözcükleri söylüyor ve onun saclarini oksuyordu...
Kendini zorlayarak “Ne oldu bana?” diye sordu.

Onun kendine geldigini gören Sevil bir sevinc cigligi gibi ”Soner, sevgilim uyandin nihayet!” dedikten sonra yine korka korka usulca “Nasilsin? Kendini nasil hissediyorsun?” diye sordu..

Soner onu üzgün gözlerine, süzülmüs yüzüne gülümseyerek bakti, ne cok seviyordu bu kadini.. “Merak etme, iyiyim.. Nasil geldim ben buraya?” diye sordu yeniden.

Sevil heyecanla oturmustu simdi yatagin icinde, anlatmaya basladi.. “Sen basini vurunca kendini kaybettin, kanapenin üzerine yatirdik seni, hemen doktor cagirdik... Bereket versin herhangi bir müdahaleye gerek yokmus, gelen doktor sadece uyumani istirahat etmeni söyleyince babam ile Dogan seni buraya tasidilar..”

-Evde baska kimler var?

-Cocuklar yatti hayatim, annenleri de zorla gönderdim, cok üzgün cok da yorgunlardi ikisi de..

-Cocuklar, annemler?

-Hatirlamiyorsun degil mi? Ah askim... ah, zavalli sevgilim...
-Neyi?

-Herseyi, hepimizi.. Neyse Sonercim, doktor bunun normal oldugunu söyledi, basina aldigin darbe... Sabirli olacagiz, bu zor günleri de birlikte asacagiz eminim...

-Darbe? Hangi darbe? Efe nasil?

-Efe mi? Allaha sükürler olsun, hic degilse oglumuzu hatirladin! Aman Tanrim, ne güzel.. birkac güne kalmaz hersey düzelecek insallah...

Ne demekti simdi tüm bunlar, Sevil aklini kacirmis olabilir miydi? Niye onun sadece Efe´yi hatirladigina sükrediyordu durup dururken.

-Ya neler oldugunu bir hatirlasam... ama basim... hala basim kazan gibi...

-Biliyorum hayatim, sen hic yorma kendini.. zorlama.... hemen kapat gözlerini... simdi dinlenmelisin... Hersey düzelecek, bunlar da gececek.. Uyu bi tanem.. uyu.. yarin insallah daha cok sey hatirlayacaksin... yine bizim olacaksin....

devami gelecek...

Adsız dedi ki...

-Iyi ama ben Soner`in görevinin mutfakta oldugunu saniyordum.
-Evet. Ve onun yemeklerini yiyen 200 askerle birlikte ayni kogusta yatmak zorundaydi. Sen bunu anlayamazsin hayatim. Bosver... Herneyse, doktor bey simdi ne yapiyoruz?
-Ne isterseniz yapabilirsiniz Halil Bey?
-Sevgili dogan görünümlü Sahin Bey kardesim. Adami delirtme!
-Tamam Halil Bey sakin olun. Soner Bey`e hafizasini geri getirecek bir cözüm bulmamiz gerekiyor.
-Tamam. Hadi bul o zaman.
-Nerden?
-Ne nerden?
-Cözüm?
-Kardesim! Seni bana parayla mi verdiler yahu?
-Evet Halil Bey. Saati tam 150 lira.
-Allah`im simdi cildiracam. Tamam kardesim tekrar soruyorum. Soner`in hafizasini geri getirmek icin ne yapabiliriz?
-Mesela onun hayatinda cok önemli olan, ve hayati boyunca asla unutamayacagi bir olayi, onun önünde tekrar canlandirabilirsiniz.
-Peki, bu onun herseyi hatirlamasina yardimci olabilir mi?
-Bilmem! Ama kulaga hos geliyor degil mi?
-Yeter! Buraya kadar. Yar saclarin lüle lüle Sahin sana güle güle! Hadi canim, hadi anca gidersin... Doktormus. Pabucumun doktoru.
Esma:
-Halil. Cok ayip oldu. Adami resmen evden kovdun.
-Haketti zibidi. Ben kendi isimi kendim hallederim.
ky

Adsız dedi ki...

hafiza kaybinin faydalari, son bölüm...


Sevil onu sakinlestirmek icin yeniden elini alnindan saclarina dogru gezdirmeye baslamisti..

Soner bu dokunusla birden neler oldugunu görmesine engel olan bir perdenin gözlerinin önünden aniden kaldirilmasi gibi son 24 saatte yasananlari hatirlayiverdi...

Cevresini saran ailesini, üzgün dostu Dogan´i, Efe´nin babasini kaybetmekten korkan güzel gözlerini, melekler kadar güzel iki yavrusunu, canindan cok sevdigi karisinin büyük bir metanetle kendi teselli edilmeye ihtiyaci varken korkularina yenilmeden onun anne ve babasi basta olmak üzere herkese ümit verici sözlerle teselli olmasini...

Gülümsedi, büyük bir mutlulukla... Sevil, bu harika kadin simdi bile kendi derdine düsmemis, onu teselli etmeye calisiyordu.. Büyük bir sevgi dalgasinin tüm benliginde yayildigini hissetti, ani bir hamle ile alnindaki ele uzandi, bileginde tuttu karisinin..

“-Ne oldu?” Diye korkuyla sordu Sevil “-Sonercim bir sey mi hatirladin? “

Soner ona iyice yaklasarak nefes gibi kisik bir sesle -”Galiba” dedi.. –“Galiba birsey hatirladim, ama emin degilim, yardim eder misin? “

Sevil büyük bir sevgiyle ve umutla bakiyordu ona, -“Ne yapabilirim ki?” diye sordu fisildayarak..

Soner -“Yaklas, kulagina söylerim!” dedikten sonra kendi dogrularak gülümseyen dudaklariyla Sevil´inkileri buldu...

O dokunus herseyi unutturacak kadar güzeldi, Sevil´in cok iyi tanidigi bu güzellik gecmiste yasanan ask dolu anlari hatirlatacak kadar da gercek... Hatirlamisti, iste! Soner nihayet onu hatirlamisti, onu ve asklarini...

Nefes nefese ayrildiklarindan oyunlari devam ediyordu..

-“Nasil?” diye sordu Sevil gülümseyerek, gözleri mutluluktan parliyordu “Hatirlamana yardimci olabildim mi?” .
.
-Hmm, bilmem ki? Diye nazlandi Soner, tam ondan bekledigi gibi.

-“Biraz hatirlar gibiydim ama... yani hic emin degilim.. kusura bakma olmadi... “

-“Öyleyse bir daha denemeliyiz!” diyerek yeniden yaklasti Sevil sevdigi adama, sinirsiz bir mutlulukla kollarini onun boynuna dolarken.

O hinzir gülüsünü saklamaya gerek görmeden -“Bence de sevgilim, bi daha... gerekirse bi daha!” diyen bu adama da onun bu muzurluklarina da asikti..

SON

Bitti, herkese iyi uykular, iyi geceler... Böyle cabucak araya giriverdim, Mistafa arkadasim kusura bakma...
Seval.

Adsız dedi ki...

Arkadaşlarım Ve Kardeşlerim

Bu Sabah Bir Salı Günü Kaçıncı Salı dır
Salı günlerinin çetelesini tutan Seval ablanız bilir ,
Ama Çok Salı Geçtiğini artık hepimiz biliyoruz
He şeye rağmen neşemiz ve sevgimiz baki işte bu hoş kubbede
Gerçi aylardır kaçırdığımız keçilerimizi yakalayamasak ta
Hatta keçilerin sayıları gün geçtikçe artsa bile
Bizler hayatlarımızda mutlu mesut yaşamaktayız
Artık her Salı gününü BBO bayramını
Yurt içi ve yurtdışında kutlamaya bile başlarız
Sonuçta deli diyorlar bize desinler değişemeyiz
Bizim sevdamız

BOYUTSUZ BİR SEVDA BU

zamanı yok
mekanı yok
sonu ne olur diye
hesabı yok

boyutsuz bir sevda bu
korkusu yok
türküsü yok
sen sever misin diye
sorgusu yok

boyutsuz bir sevda bu
zinciri yok
silahı yok
böyle olmalı diye
kitabı yok
yazar: Dilek Özdemir


İŞTE BÖYLE BİR ŞEY

EVET BİR SALI GÜNÜNE HOŞ GEDİNİZ

mvgn

Adsız dedi ki...

salı sabahı
şarkınız

http://www.youtube.com/watch?v=aT9QM-t9LrE

ve şarkının sözleri beraber söylemek için haydi uyanın.işler ,siteye yorum yazmak sizleri bekliyor.

Sabah

Yaşanmamış günler vardır, ümit edilen
Gidilmemiş yerler vardır, düşte gidilen
Söylenmemiş sözler vardır, hayal edilen
Bu sabah bir büyü taşıyor sanki
Olmamışı olacak neden

Bu sabah coşkuyu getiriyor; yarınsız kalplere
Bu sabah özlemi götürüyor; gelecek günlere
Bu sabah aydınlığı müjdeliyor; ayrıldığı geceye
Bu sabah her şeye söz veriyor; uyanda dinle

Yaşanmamış anlar vardır, ömür verilen
Duyulmamış hisler vardır, arzu edilen
Görülmemiş renkler vardır, siyaha zincirlenen
Bu sabah bir büyü taşıyor sanki
Olmamışı olacak neden

Bu sabah coşkuyu getiriyor; yarınsız kalplere
Bu sabah özlemi götürüyor; gelecek günlere
Bu sabah aydınlığı müjdeliyor; ayrıldığı geceye
Bu sabah herşeye söz veriyor; uyanda dinle

mvgn

Adsız dedi ki...

bbo

Adsız dedi ki...

BİR BARDAK ÇAY/KAHVE ‘NİN
YANINA FIRINDAN YENİ ÇIKMIŞ
SİMİT/POĞAÇA VE
ÇEREZ-3


Emre hastaneden çıktığı gibi soluğu rüya masal evinde almıştı. Aynı gürültülü olarak Emel’in bürosuna daldı.
Emre: sen Soner diye birini tanıyor musun?
Emel şaşkın ama bir o kadar da kızgın olarak yanıtlar.
Emel: bir kere ofisimi doğru gir ikincisi Soner’i tanıyıp tanımam seni ilgilendirmez.
Emre: emel saçmalama bu Soner benim inatçı ilk aşkımın kocası
Emel: ne Soner senin ilk aşkın ya sana ne senin aşkından bana bir de geçmiş karşıma bunları söylüyorsun hem bir daha gelmezler.
Emre: evet gelmezler çünkü şu anda Soner sayemde hiçbir şey hatırlamıyor.
Emel. Ya senin soner'le ne ilgin var hem Soner ne demek hiçbir şey hatırlamıyor.
Emre: önce sen anlat.
Emel: emre Soner’e ne oldu
Emre olanları anlatır.
Emel: aman tanrım hayatı tehlikesi yok değil değil mi?
Emre: yok emelcim ben Sevil’le konuştum ‘
Emel: sen sevil nerde gördün ama unutmuştum ilk aşkındı
Emre: saçmalama emel Soner’i ben götürdüm hastaneye orda gördüm sordum ben olayı anlattığında seni 2.kez görmeye gittiğini söyledi sen esas bu konuyu anlat.
Emel: Emrecim senin ilk aşkın bizim boşanmayalım diye gelmiş
Emre: onlar doğruyu uzaktan görmüş sen yanındayım gözünü çıkartacam görmüyorsun
Emel: espri anlayışımızdan bir şey kaybetmemişiz maşallah
Sen soner nasıl onu söyle
Emre .sen soneri nerden tanıdığını söyle
Emel: öğrenciyken tanıdım tatmin oldun mu?
Emre: hayır olmadım bütün arkadaşlarını ismen hatırlarmısın sen
Emel: ne o emre bey sorguya mı çekiliyorum buna en hakkı olmayan tek kişi sen şu son günlerde
Emre: oof emel şu son saatlerde çektiğimi bir ben bilirim. Sevil’i öyle perişan hiç görmemiştim.hep güçlü bir kızdı.pekiyi boşanacağımızı nerden öğrenmişler.
Emel: çekmeceden rüyanın mektubunu çıkarırı.
Emre. Aman allahım ben ne yaptım böyle seni kızımı rüyamı böyle Nasıl üze bildim.
Emel.: emre artık bunları konuşmasak
Emre: tamam emel ama kızımla konuşsak belki efe’yi göemek ister efe çok üzgün olmalı.
Emel: benim de aklıma geldi o zaman beraber çıkalım
da konuşalım onunla.


Ertesi gün
Sevil kapıyı açtığında karşısında emel,emre ve rüya yı görünce çok şaşırmıştı.
Sevil: buyurun lütfen içeri giriniz.
Rüya içeri çoktan girmiş efe’yi soruyordu
Sevil: efe babasının yanında rüyacım sen istersen burada bekle efe’yi ben çağrırım.
Emel: afadersiniz geçen gün size kaba davrandığım için
Soner bey nasıl emre olanları anlattı.
Sevil: teşekkürler emel hanım bakalım iyi olacak ama
Doktorlar zamana bağlı dedi her an havızası yerine gelebilirmiş.
Emel:bizim yapacağımız bir şey varmı.
Sevil: şu an da yok birden aklına gelir emel hanım szden bir şey rica edebilirmiyim
Emel: buyurun sevil hanım
Sevil: rüyanın okul kaydını bu dönem aldırmasanız
Emel:anlıyorum sevil hanım bu konuyu tekrar düşüneceğime söz veriyorum
Sevil:teşekkürler.
mvgn

Adsız dedi ki...

Sayin Baskanimiz,
bizlere bildirme inceligini gösterdiginiz son karariniza siddetle karsi cikiyor, sizi olayi tekrar ele alip incelemeye ayni siddetle davet ediyorum.

Olay sandiginiz gibi degildir, Sayin Baskan! Büyük bir yanilgi icindesiniz! Kendinize geliniz!

Biz "sevdasi boyutsuzlar" (ben bu iki kelimecigi cok sevdim!)

Ne diyordum?

Biz "sevdasi boyutsuzlar" halki olarak, dün gece yazilani, dün gece okuyup bir daha hatirlamamakla ünlü bir topluluk oldugumuzu gururla her yerde ve ortamda iddia ve hatta ispat bilem ederiz!

Dün bizim icin dündür! Biliriz ki bugün de yasamasini bilsek de bilmesek de dün olacaktir eninde sonunda ama en gec yarin sabah...

Bu yüzden, siz sayin baskanimizdan halkim adina, bize yazmayi düsündüklerinizi derhal klavye araciliginda dökülmenizi rica ve istirham hatta talep ediyorum..

Aksi halde, hakkinizda "yanlis anlama ve görevden kacma" suclamalariyla disiplin kurul ve komisyonunda acayip bir sorusturma acilacagini da bu vesile ile duyurmakta fayda görmekteyim.

Gözünüzü yeterince korkuttugumu umar, saygilarimi sunarim.

Imza: Aba Altindasopa

Adsız dedi ki...

tunaydin bbo ailesi

no name dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Adsız dedi ki...

merhaba
bbo

Adsız dedi ki...

iyi aksamlar
bbo

Adsız dedi ki...

Ama bu kadarı da fazla dimi...Aylardır sayfaya yazıyoruz, siteyi kapatmadılar ama dizinin devamına dair herhangi bir gelişme olmadı:((((
BİROL GÜVEN ÇOK AYIP EDİYO GERÇEKTEN...

Adsız dedi ki...

Günaydın,

Katılıyorum, Birol Bey'den artık bi açıklama bekliyoruz. Bari Atılgan ve Mineye başka bi dizi yapsın, çok başarılı bi ikiliydiler dimi?
ASLI

Adsız dedi ki...

merhaba,günaydın,iyi günler

Adsız dedi ki...

Davşanca BBO-67

....

Sevil baba oğulun kucaklaşmasını izlerken tutamadı gözyaşlarını,ağlaması hıçkırığa dönüşmesin diye eliyle kapattı ağzını..Tanımamıştı beki oğlunu ama verdiği sıcacık tepki duygudan duyguya sürükledi Sevil'i..

Soner oğlunu iki yanağından öperek ayağa kalkıp Sevil'e döner

Soner : birlike gezmeye çıkalımmı

Sevil önce duraksar teklif karşısında ama mutlu etmiştir Soner'in bu sözü..

Sevil : çıkalım ama nereye gideceğiz

Soner : bilmemki,nereye gidebiliriz

Sevil : sahile inelimmi,biraz yürürüz,yorulunca oturur biyerde çay içeriz

Soner : olur

üçü birlikte çıkarlar evden.Yol boyunca Efe ve Sevil elele yürür,Soner yanlarında hem etrafı seyreder hemde gülümseyen yüzle oğlu ve eşine bakar..yürüyüş boyunca kimse tek kelime etmez,Sevil arada Sonerin etrafı gezerken ne tepkiler vereceğini izler,arada yüzyüze geldiklerinde ikisininde gülümsemeleri eşlik eder bakışmalara..sanki yeni çıkmaya başlamış aşıklar gibidiler.Sevil kocasının koluna girmek ve ona yaslanmak için can atmaktadır ama birtürlü buna cesaret edemez..Efe'nin ben yoruldum demesi sessizliği bozar.Soner karşıdaki bankı göstererk orada oturalım der.Efe ikisinin ortasına oturmuştur,önce annesinin sonrada çekinerek babasının elinden tutar.Deniz ve martılara bakmakla geçer bir müddet.

arkalarından geçen simitçinin haykırışı bozar sessizliği.

Efe : baba simit alalımmı

Sevil : gel Efecim birlkte alalım diyerek elindne tutup kaldırır

onlarla birlikte Sonerde kalkar,birlikte simitçinin yanına gittiklerinde simitçinin Sonere olan dikkatli bakışlarını farkeder Sevil.

Simitçi : ben seni nerden tanıyorum evlat...hımmm evet hatırladım siz şu mutlu aşıklarsınız,hatırlıyormusun geçenlerde 10 tane simit birden almıştın da hepsini martılara atmıştınız,o günkü neşenizi ve mutluluğunuzu kıskanmadım desem yalan olur.

Sevil : epey zaman önceydi o, hafızanız ne kadar kuvvetli

Simitçi : aşkı gözlerinden okunanları asla unutmam ben kızım

Sevil : teşekkür ederim diyerek simitçiye yaklaşır ve hiç sormayın o günden sonra neler oldu, nazar değdi galiba sevgimize,eşim hafızasını yitirdi,bizde bir umut gittiğimiz yerleri gezdiriyoruz birşeyler hatırlarmı diye

Simitçi : vah vah gerçekten nazar değmiş,ama üzülme kızım sizinki gibi bir sevgi hafızada değil kalpte yaşar,herşey düzelir yeterki sen aşkına sahip çık,göreceksin bak nasıl düzelecek sevginle..

Sevil : inşallah dediğiniz gibi olur,tek umudum o zaten..

simitçi hepsine gülümseyerek yanlarından ayrılır ama birkaç adım sonra geriye dönerek Sevil'i yanına çağırır

Simiitçi : bak kızım,ben yaşlıyım pekde kültürlü biri sayılmam ama sonuçta hepimiz aşık olduk ve aşkı nasıl koruyacağımızın formülü bilgimizde değil kalbimizdedir.. birşeyler hatırlamasını sağlamak istiyorsan ikiniz için en özel anı düşün,birlikte geçirdiğiniz en mutlu günü getir gözlerinin önüne..emi benim güzel kızım diyerek Sevil'in cevap vermesini beklemeden yanından ayrılır..Sevil birkaç saniye simitçinin ardından bakıp söylediklerini düşünür ve ellerindeki simitleri martılara atan Soner ve Efe'nin yanına döner ama aklında en mutlu oldukları an hangisiydi düşüncesi vardır.Neydi Soner'in unutamayacağı an?


devam edecek:))

no name dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Adsız dedi ki...

Soner içinden Emre’ye bakışlar odaklanmıştı bu adam ne diye be ilk aşkım mı hem bu adam geçen gün yere yıkan adam değil mi?vah gel bakayım ah bol dizer kılıklı herif ben sana buradan uçardım ama dua et şu anda hafızam yerimde değil.
Emre: sevil bana boş boş bakıyor beni tanıdı
Sevil: Emre saçmalama seni nasıl tanısın çarpıp yere düşmüş belki emel hanımı tanır.
Soner emel ‘i fark etmişti demek eşimi de almış da gelmiş manyak mıydı bu adam birde ilk aşkım diye tutturmuş karıma
Sevil: gel hayatım bak emel hanımla emre geçmiş olsun demeye gelmişler
Soner: pardon benim de arkadaşlarımı sevil bu arkadaşları tanıyamadım
Sevil: Sonercim gene ne oldu akşam bana biraz hatırlar gibi gelmişti
Soner: bazen adınızı hatırlıyorum sevdiği birinin adı sanırım belki yani dün akşam yaşananlaryoksa inanın bu gün her şey bulanık kimim ,nerdeyim bilmiyorum
Sevil. Soner anlaşıldı canım tamam yorma istersen kendini.
Soner içnden: ben kendimi yormak istemiyorum ama bu adam bana deliymişi gibi bakarsa ben nasıl unutmuş gibi yapıcağım of be kızım emel çok mu aradın bu salak boldizer kılıklı adamı
Bu arada sevil sonerin doktorunu arar durumda bir gariplik vardırç
Sevil: doktor bey rahatsız etmedimya
Yok sevil hanım buyurun soner bey nasıl
Sevil: dün efe ve heykeli (yani bizde anısı olan heykelcik)hatırladı sandım bana sarıldı yani güzel bir geceydi ama sabah kaktığında boş boş bakıyordu.
Doktor: bazı hafıza kayıplarında tek bir anı hatırlanıp diyerleri unutula biliyor sevil hanım belki bu heykelle ilgili hatırlamış sonra tekrar her şey silinmiş olabilir.üzülmeyin soner bey eski haline dönecektir.biraz sabırlı olmanız gerekiyor.
Sevil: teşekkürler doktor bey iyi akşamlar.
Soner içinden: ya sevil hanım konuş doktorla bakalım ilk aşkmış hemde evimin baş köşesinde ayvalık sizi tanırmış bak boldizer emre bey ben seni yıkmasını bilirim.
Salon da derin bir sessizlik olmuş Emel Soner’in kendisine boş bakışlarında hatırlamadığını anlamıştı ama emre’yi tanır gibi niye kızgın bakıyordu.nede olsa sevil’i de hatırlamamıştı.
Allah allah garip
Emel: emre istersen biz müsaade isteyelim
Emre: tamam emelcim ilk aşkım biz kalkıyoruz.
Emel(içinden) ah elimde bir odun parçası olsadı.
Soner: ben dayanamıyacağım bir kafa vursam
Sevil: kaktınız mı Emrecim emel hanım anlayışınıza teşekkür ederim yani okul konusunda birde emre’ye aldırmayın siz
Alışkanlık diyelim
Soner(içinden) nedemek alışkanlık ya sevil kafasını çarpan benim ya
Emel: sevil hanım sizinle özel olarak konuşa bilirmiyim (sonere bakar) müsait olduğunuzda
Sevil(gülümseyerek) memnuniyetle emel hanım ben sizi arıyacam soner’in durumu düzelsin.
Emre kapıdan çıkarken
Emre(emel’in ters bakışları altında) inatçı aşığım benim gel öpeyim seni bak üzülme bir şey olursa beni muhakkak ara tamam mı?
Soner:ya sevil adama saçmalama desene seni niye arıyacak benim karım ya iyleşmem gerekiyor acilende öğrenmeden olmaz bu bol dizer kılıklı adamın geçmişini.
Sevil yolcu ettikten sonre içeri girmişti
Sevil: soner bir şey mi dedin
Soner: yok bende tanıyor muydum yani samimi arkadaşlarımı mıydı? seni öptü de giderken
Sevil(gülümsedi) ne o Sonercim hafızan mı geldi yani kısmi olarak nedense yalnız kaldığımız da çok iyi işliyor da
Soner(içinden eyvah akıllı karım uyanmak üzere )yok sadece sordum yani hatırlamak için ya birlikte gezmeğe çıkalım mı?
mvgn

Adsız dedi ki...

Davşanca BBO-68



Evet neydi en mutlu an?

düşündükçe daha da çıkmaza giriyordu Sevil..Tanıştıkları gün ? evlendikleri gün ? ikizlerin haberini aldığı gün ? Efe'nin haberini verdiğinde zaten kavga etmişlerdi bunu düşünmedi bile...

Efe ve Soner martılara simit atarken o ufka dalmış düşünüyordu,hava soğuk değild ama kollarını sanki üşüyormuş gibi bağlamıştı önünde.Soner onu farkettiğinde ceketini çıkarıp Sevil'in omuzlarına koydu.Sevil gülümseyerek teşekkür etti.

Elindeki tüm simidi martıya yedirdikten sonra annesine dönerek

Efe : lunaparka gidelimmi anne

Sevil : sonra gideriz Efecim

Efe : ne olur anne şimdi gidelim,gidebilirmiyiz baba

Sevil : ısrar etme Efecim sonra gideriz,hem babanda yorulmuştur eve dönelim

Soner Efenin yalvaran bakışları karşısında Sevil'e dönerek

Soner : kırmayalım çocuğu

Sevil : peki madem gidelim

lunaparka vardıklarında Efe hemen balerinin yanına koşar,en sevdiği şeydir balerinde dönmek..

Efe : anne binebilirmiyim

Sevil : olmaz oğlum ,biliyorsun ben korkuyorum,sende yalnız binemezsin,Aylin teyzen varken biniyordun ama o şimdi yok.

Efe : bizde babamla bineriz dimi babacım

Sevil : lütfen Efe,biliyorsun baban...diyerek sözünü keser

Soner ısrarına rağmen annesini ikna edemeyince Efe'nin üzüntüsü karşısında tamam binelim der..

Sevil : ama Sonercim

Soner Efenin hüzünlü bakışını gösterir Sevil'e..Sevil kısa bir sessizlikten sonra gidip iki bilet alıp gelir.Soner ve Efe koltuğa otururlar ama Soner huzursuzdur,bindiği şey nasıl birşeydi ?

Hafiften dönmeye başlar balerin,Soner yavaş dönerken bile sımsıkı tutunmuştur önündeki güvenlik demirine.Balerin hızlandıkça Sonerin tutuşu daha sert olur,kendisini iyice sıkar,nefesi daralıyor gibidir.

Sevil Soner'in o halini görünce birden eskiden Soner'in balerinden nekadar korktuğu gelir aklına,aman Allahım nasıl unuttum ben bunu diyerek telaşa kapılır...

Balerin iyice hızlanmıştır,Soner korkusundan koltukta bayılır kalır,bunu farkeden Sevil hemen görevliyi uyarır,görevli balerini durdurmak için hemen düğmeye basar ama tamamen durması 1-2 dakikayı bulur.Durduktan sonra görevli ve Sevil hemen Soner'in yanına koşar,yavaşça Soner'i koltuktan çıkarırlar ve dışarıya alıp yere yatırırlar.Sevil'in eli ayağına dolaşmıştır,Efe de korkmuştur babasına bişey oldu diye..

Ambulans lütfen birisi ambulans çağırsın diye seslenir Sevil titreyen sesiyle..

Görevli merak etmeyin sağlık görevlilerine haber verdik şimdi burda olurlar demeye kalmadan gelmişlerdir bile.

sağlık görevlisine durumu anlattıktan sonra ilk müdehaleyi yaparlar.

sağlık görevlisi : korkacak birşey yok sadece bayılmış,birazdan kendine gelir..

Sevil : eminmisiniz başka birşeyi yok değilmi

Sağlık görevlisi : hayır hanımefendi sadece bayılmış okadar,bakın kendine geliyor bile

Soner gözkapaklarını hafif hafif oynatmaktadır.Gözlerini açtığında....................?


:::::::::::::::::::::::::::::::::

Adsız dedi ki...

çerez-4
Hastanede

Doktor ve soner
Soner: doktor bey iyleştiğimi karımın bilmesini istemiyorum
Eşim gelmeden oğlum efe'yi yanıma yollarsanız sevinirim
Doktor: soner bey sevil hanıma bunu niye yapıyorsunuz
Kaç gündür kendinde değil
Soner: biliyorum ama söz birkaç gün doktor bey ama siz bana yardım etmezseniz olmaz.bakın anlatayım

Az sonra
efe ve soner

Soner: aslan oğlum nasılmış bakayım
Efe: ya baka çok korktum sana bir şey olacak diye keşke korktuğunu söyleseydin ben de binmezdim
Soner: olsun oğlum ben ne kadar cesur oğlum varmış diye çok sevindim
Efe: ya sahimi
Soner. Sahi ya
Efe: anne mi söylemicek miyiz
Soner: daha değil oğlum bir kaç gün sonra tamam mı
Efe:tamam
Soner: ee ne oldu rüya ayrıldımı okuldan(içinden konuşamadım ki boldızer yüzünden ezdi geçti adam beni)
Efe: aa rüya okulda babacım gitmiyormuş
Soner: vay neden emel fikir değiştirmiş var bunda bir şey
Şu ilk aşk konusu yoksa emel yok canım olmaz
Sevil doktorla konuşmuş hastaneden çıkarmak için gelmişti.
Soner:sevil ben üzgünüm yani hatırlamadığım için
Sevil kocasına bakar bu adamı çok seviyordur
Sevil: önemli değil hayatım sen iyi ol yeter.sevil’in bakışına karşı birden karısını sarılıp öpmemek için kendini zor tutar Soner:sevil benim hiç iyi bir arkadaşım yok mu yani dün gelenler dışında diyorum
Sevil: Sonercim senin en iyi arkadaşın Doğan birlikte çalışıyorsunuz ortağın aynı zamanda dün gelenler senin de benim de eski bir tanıdık
Soner: sen çok Samimiydin de ondan ben eski arkadaş sandım
Sevil:eski bir arkadaşta ondan
Soner. Ben yani hatırlarken o eski arkadaşını biliyor muydum?
Sevil: yok Sonercim sana hiç anlatmadım yani hatırlaman mümkün değil.
Soner(içinden)Demek bilmiyorum ya bu kadar yıl ayakta uyu soner bey kasım kasıl karının ilk ve son aşkısın diye
Sevil: Sonercim bir şeyler hatırlar gibi mi oldun niye öyle göbeğin dışarda omuzların hava da
Soner: hemen kendine gelir yok sevil hanım
Sevil: hehe Sonercim nerden çıktı bu hanım
Soner: düşündüm ben sizi tanımıyorum yani ayıp olur size
Sevil demem(böyle seni sinir edecem benden saklarsın birde adamı öptün yolcu ettin ya hem de gözümün önünde)
Sevil: hayatım ben senin karınım hatırlamasan da bu böyle
Bana sevil de efe’ye anlatamayız sonra
Soner: tamam efe varken sevil demeye çalışırım.
Sevil: ısrar etmez tamam canım hadi çıkalım.
Soner hastane duvarına parmağını uzatır(içinden bak bende buraya yazıyorum ben sonersem hayatında ki ilk aşkını soner diye değiştirmezsen hafızamı tekrar kaybedeyim )
mvgn

Adsız dedi ki...

Esma Halil`in islerinin yogunlugundan sürekli sikayet ediyordu. Onunla beraber vakit gecirmek icin:
-Halil. Eskiden oyun onardik. Hadi yine oynayalim.
-Ne oynayacaz?
-Hani su harfleri dizip kelime yapiyorsun...
-Haaa sicirable.
Bir masaya otururlar ve harfleri dizmeye baslarlar.
-Iste bu kadar. Yazarim kelimenin 3 mislinin tam üstüne. Alirim 39 puani.
-Dur bakalim Halil. Noluyor bu kepelek?
-Kepelek... Bir cesit kelebek oluyor.
-Nasil yani?
-Bizim bildigimiz kelebeklerden farkli.
-Neyi farkli?
-Iki harfi.
-Halil!
-Ya hayret birseysin Esma ya. Güney Afrika bataklik kepelegini hic mi duymadin?
-Hayir.
-Hayret birseysin ya. Dünyadan haberin yok. Bunlar Güney Afrika batakliklarinda yasiyor. Bildigimiz kelebeklerden biraz daha büyük, 100 yil ömürleri var. Bir de böyle kanatlari var ucuyor. Zaten onun icin adi kepelek.
-Hmmm... Ben bir sözlüge bakacam.
-Hic sözlüge bakma hic hic... Gecen sene kesfedildi daha bu.
-O zaman nerden biliyorsun 100 yil yasadigini?
-Bilmez miyim? 80 yasinda oglu var bunun.
-Kabul etmiyorum. Geri al harflerini.
-Hayir efendim almiyorum. Sen kendi yazdigin kelimeler bak. Bu ne bu? Makaka. Ne demek bu?
-Onu da sen yazdin Halil.
-Hadi ya... Ne dedim ben bunun icin?
-Güney Afrika`da yasayan, ortalama ömrü 100 yil olan bir tür maymun.
-Aynen öyle. Simdi hatirladim.
ky

Adsız dedi ki...

ÇEREZ-5

Sevil dışarı çıkmak için hazırlanıyordu Soner yanına gelir
Soner: sevil hanım nereye gidiyorsunuz
Sevil:hehe ya Sonercim vazgeçsen diyorum
Soner: olmaz sevil hanım size kabalık yapmak istemem
Sevil: geçen gece böyle düşünmüyordun
Soner: ben o gece içinde özür dilemek istiyordum
Sevil: Sonercim tamam hastasın abartma istersen ya sen benim kocamsın ve karı kocalar da normal böyle şeyle,
Aslında senin için her zaman normaldir ama
Soner: ne demek istediniz sevil hanımcım
Sevil: Sonercim tamam sen istersen iyeleşene kadar bana bir şey deme
Soner: olmaz sizle nasıl konuşurum sonra
Sevil derin bir nefes alır doktor fazla sürmez demişti kendi de
Bunun geçici olduğunu biliyordu da bu Soner'de bu niye bu kadar uzun sürmüştü.
Soner(içinden evet Sevilcim nasıl oluyormuş sen benim hafızam yoksa yüreğimde mi yoktu da öpüşerek vedalaş hem de tam evimin kapısının önünde hafızam olsa ne olur o anda uçar giderdi zaten ilk aşkmış behbeh)
Sevil: sonercim bak bir şeyler hatırlar gibiysen seni yalnız bırakmayım
Soner: yok sevil hanım siz gidin
Sevil: pekiyi niye volta atıyorsun bir aşağı bir yukarı kızgın gibi
Soner: kim ben mi volta yok bak göbek yapmışım sevil hanım yani spor olsun diye
Sevil: peki Sonercim
Soner: sevil hanım size bir şey sora bilirmiyim
Sevil: buyurun Soner Bey nedemek
Soner.hehe sen bana Soner diyebilirsin sen kocan olduğumu biliyorsun sevil hanım
Sevil: Sonercim sorsan seni bekliyorum çıkacam
Soner: nereye
Sevil: bu muydu sorun
Soner: yok ama öğrenmek istedim eşinizmişim ya o yüzden
Sevil: o zaman eşimsin ya Sonercim şöyleyim Emel hanımla buluşuyoruz, Aylinde gelecek konuşacağız
Soner: şu senin ilk aşkın olan adamın eşiyle mi ?
Sevil: evet sonercim
Soner: sevil sahiden ilk aşkın mıydı
Sevil: Sonercim hanım kısmını unuttun ama olsun evet ilk aşkımdı emre benim bizi ayvalıkta bilmeyen yoktu. Birde hatırlatayım desem duruma uymayacak ama gene şöyleyim sende bir zamanlar Emel’i tanıyormuşsun
(Soner içinden emelden bana ne o benim ilk aşkım bile değil ya benim ilk tek aşkım her şeyim karımken karımın ilk aşkı şimdi bu sümsük boldezer kılıklı Emre miymiş inanamıyorum kafama niye odun yemiş gibiyi ya)?
Soner: pekiyi ben yani bana aşık değimliydin.
Sevil:sana nasıl aşık olmam Sonercim sen benim son aşkımsın ben çıkıyorum.
Sevil evden çıkmıştır.
mvgn

Adsız dedi ki...

çerez-6

Doğan gerekliydi ona sadece Doğan yardım edebilirdi
Hemen telefona sarıldı
Soner: hışşıt Doğan sus ve beni dinle
Doğan: a Soner hatırlıyorsun yaşasın arkadaşım beni hatırlıyor
Soner: ya sus be oğlum Allah dünya aleme duyurma hemen
Sevil’i ara efe’yi okuldan al buraya gel. sakına Sevil Ve Ayline bir şey çaktırmak yok.
Doğan: ne bu gizlik ya oğlum sen kafayı mı yedin
Soner. Yok kafayı bir süreliğine yıkama yağlamaya verdim soru sorma bir kere de sorma şom doğan ne diyorsam onu yap.
mvgn

Adsız dedi ki...

çerez-7

Sevil ve Aylin buluşacağı cafeye geldiğinde emel hanımın kendisini bekler buldu.
Sevil. Aylin en samimi arkadaşım sorun olmaz diye düşündüm.
Emel: yok sevil hanım ne demek memnun oldum Aylin hanım
Aylin: bende emel hanım
Sevil: bakın burada hanımı kaldırsak hı zira Soner bütün gün beni sevil hanım diye seslenmekten çıldırttı.
Gülüştüler Anlaştık.tamam
Emel: sevil esas geçen büroda olanlar için gerçekten özür dilerim birden hiç tanımadığım insanların özel hayatıma müdahale edilmesini kaldıramadım
Sevil. Seni anlıyorum haklıydın da ama Soner’e dinletemedim
Emel.nasıl soner şimdi
Sevil: dün beni bayağı korkuttu ama iyi doktor yavaş yavaş
Hatırlar dedi bekliyoruz
Aylin: geçen gece hatırladı demiştin
Sevil. Oluyormuş Aylin yani kısa olarak bir anlık hatılama
Öyle bir şey di herhalde
Emel: şey ben bir şeyi merak ediyorum
Sevil: emre ile beni
Emel: nasıl anladınız
Sevil: bir kere bende sizi merak ettim ikincisi kocanızı sevdiğiniz çok belli
Emel: çok mu
Sevil.evet emel çok neden böyle bir karar verdiniz
Emel:klasik bir öykü herhalde kadınlarının çoğunun başına gelen bizim evliliğimize de geldi
Sevil-Aylin: aldatma
Emel: tam isabet, bir birbuçuk ay evvel Emre savruktur kırıp devirir ama yufka gibi bir yüreği vardır.benim işler yüzünden biliyorsunuz çocuk kitapları yazıyorum
Aylin: siz o sevil efenin en sevdiği kitapların yazarı
Emel:Efe’nin beğenmesine sevindim.işte yeni bir kitap yazıyordum biriyle tanışmış arkadaşlarınla gittiği bir yerde
İşte dediğim gibi hikayenin gerisi malum .
Sevil. Üzüldüm. yani Emre’yi çok eskiden beri tanırım yani öyle nasıl desem hercai değildir.
Emel: evet ama oldu işte
Aylin: pekiyi pişman mı
Emel: evet ama bilmiyorum ama rüyanın üzülmesi, her şeyin farkında olması beni çok üzdü
Sevil: bak emel kendimden biliyorum boşanmak her zaman tek çözüm değil evet insan çok yaralanıyor ama bazen 2. bir şans vermek gerekiyor. dinle Soner’le bizi anlatayım.
Bu arada Aylin ‘in telefonu çalar arayan Doğandır.
Aylin: efe’yi ben alıyım Soner’in yanına gidecem diyor.
Sevil: çok sevinirim. Teşekkür ettiği söyle
Aylin:Doğancım tamam hayatım o zaman Soner’de buluşuruz,öptüm.
mvgn

Adsız dedi ki...

çerezler-8

Soner kapıyı açtı.
Soner: aslan oğlum nasıldı bakayım okul
Doğan: ya bana da bir merhaba der insan
Soner: ya oğlum gir işte beni ilk defamı görüyoruz
Doğan: pes yani sanki hepimize geçen tren edasıyla bakan sen değil miydin.
Soner: gir hadi gir
Doğan: ne oğlum bu gizlilik bak sevil öğrenirse numara yaptığını fitil fitil burnundan getirir.
Soner: getiremez efendim esas benim hafızam yerine gelsin ben onu burnun dan getirecem
Doğan: ya oğlum hafızan yerinde ya
Soner: yok sevil öğrendiğinde
Doğan:sen sevil’in burnundan fitil fitil şakamı yapıyorsun sen be,
Soner: aldatılmışım
Doğan:yuh soner ya gerçekten sen kötü düşmüşsün
Soner: ya doğru söylüyorum yeni değil ama bak anlatayım
Doğan: sen şimdi bu adam gıcık mı oldun ne yani son aşkı olacağına ilk aşkımı olmak istiyordun
Soner: ya neden anlamak istemiyırsun ben ilk aşkı olduğumu sanıyordum yani ilk tek ve son aşkı benim gibi
Doğan:ama sen araya bir çok reklam aldın o ne abi
Kakmışın kızın ilk aşkınıa takıyorsun hem demek ki aralarında bir şey yok ki eşinle görüşmeye gitmiş.
Soner: bilmiyorum canım sıkıldı ya oğlum işte
Doğan. Tamam anlıyorum ama sevile de haksızlık etme be oğlum seni sevdiği o kadar açık ki sanane geçmişten hem biliyorsun senin çetelesini daha kabarık
Soner: şom doğan aynı şey pes aşkla
Doğan: daha iyi birine âşıkken kalabalık çetele sahibi olmak
Soner: of be senle de bir dertleşilmiyor ya niye ben senle konuşurken hep haksız durumdayım
Doğan: neden olacak gerçekleri söylüyorum da ondan
Soner:yesinler senin gercçeğini
Doğan: efe yukarda ikizler nerde
Soner: yukarda kadife geldi sevil dışarı çıkacak diye
Doğan: kadife hafızanın yerinde olduğunu biliyormu
soner: yok bilmiyor.
Doğan: beni niye çağırdın.

12.Mar.2008 02:52:00
mvgn

Adsız dedi ki...

çerezler-9



Cafede
Emel: bu durum da senin tek ve son aşkın Soner peki Emre
Sevil: hehe ya Emelcim biz ayvalıkta efe ile rüya yaşlarındaydık beraber el ele okula giderdik bizi kimse ayramazdı öğretmenler bizi yan yana oturtmak zorunda kalırdı.Birbirimizle evnelim derdik yani bizimkisi çocukluk aşkı ama Emre’yi çok severim soner’le yaşadıklarımı bilirdi ama soner’le tanışamadan sonerle biz ayrılmıştık sonra bir kerede efe ufakken gördüm ara da telefonlaşırdık ama
Şu son seneler haber alamadımdı onunda malum nedenden
Aklı karışıkmış
Emel:sevil benim yani soner
Sevil: bak emel ben soner’le bunları aştık ben ona güvenirim o da bana
Aylin: isterseniz kalkalım
Sevil:tamam
Emel: tamam ama tekrar görüşeceğiz
Sevil: tabii ki hem sanırım tarih tükürürden eder derlerde inanmazdım ama baksana efe ve rüya
Hepsi gülüşerek cafeden ayrılırlar.

12.Mar.2008 02:53:00
mvgn

Adsız dedi ki...

çerezler-10



Evde
Doğan: yok ağabeycim ben bu işte yokum
Soner: ya ne korkak adamsın be doğan oğlum sen çağır ben konuşacam
Doğan:yok efendim ben yokum kendi işini hallet
Soner: korkak doğan yardım etme ben kendim yaparım
Doğan: tamam ya ne yapılacak
Soner: sen restaurantta çağır
Doğan: başına iş alıyorsun ona göre

Sevil ile Aylin gelmiştir
Soner: hoş geldiniz sevil hanım sizde aylindisanırım
Sevil: hoş bulduk doğan hoş geldin efe nerde
Doğan: kadife ona yemek yedirdi yukarda oynuyor.
Sevil: ben bir çocuklara bakayım.
Aylin:soner nasılsın
Soner: iyim siz
Aylin:ben de iyiyim.

Efe oda da kadifenin yanında eda ve egeyle konuşuyordu.
Sevil tam odaya girerken efe’nin kerdeşlerinin kulağına fısıldadığını duyar
Efe:size bir sır kimseye söylemek yok babamın iyileşti.
Demek soner bey numara yapıyordu başından beri olamaz
Geçen gece evet soner bey bakalım neler karıştırıyorsun.
Sevil aşağıya iner Aylin’e durumu anlatır
Aylin: ne yapacaksın
Sevil: geçen gece hatırlar gibi olduğu gece sanırım hatırladı yani tam olmasada ama sonra benim Emre ile samimi olduğumu görünce başladı numaraya da bu gün de konuyu hep Emre'ye getiriyordu.efe’yi de alet etmiş
Aylin: hehe Sevil anlaşılan seni çok kıskanmış
Sevil: sanırım benim de silahım o bakalım bu gece hafızası gececi olarak yerine gelecek mi
Aylin:kafandan neler geciyor
Sevil: sürpriz bir gece
Aylin :hadi girelim ben doğandan durumu öğrenirim.
Sevil: tamam hadi gel.

12.Mar.2008 02:56:00
mvgn

Adsız dedi ki...

Her sabah uyandığınızda
bütün gün sizle beraber
ve yastığa başınızı koyduğunuzda
her zaman İNANCINIZ da sizle olsun
çünkü o hep sizledir.



İNANÇLA GÜNAYDIN


adamın biri bir gece bir rüya görmüş:

upuzun bir kumsal boyunca yanında tanrı ile yürüyormuş.

onlar yürürken tam karşılarındaki gökyüzünden de

bir film şeridi gibi adamın hayatından sahneler geçiyormuş.

kumsal adamın hayat yolu imiş sanki...

adam kumda iki çift ayak izi kaldığında dikkat etmiş...

bir çifti kendisinin bir çifti tanrının.

hayatının son sahnesi de gökyüzünden geçtikten sonra adam,

kumdaki ayak izlerine boydan boya bir daha bakmış

ve birden bir şey dikkatini çekmiş.

hayat yolunun pek çok bölümünde kumda sadece bir çift

ayak izi görülüyormuş ve adam dehşet içinde farketmiş ki ,

ayak izleri, teke, hayatının en kötü, en acı anlarında iniyor.

bu keşfi onu fena halde rahatsız etmiş

ve tanrı'ya sormaya karar vermiş.

tanrım... eğer sana inanırsam senin yolundan gidersem

her zaman yanımda olacağını, her zaman

yanıbaşımda yürüyeceğini söylemiştin...

oysa, hayat yoluma bakıyorum. en zorlu en kötü, en acılı

anlarımda sadece bir çift ayak izi görüyorum kumda...

anlayamıyorum tanrım, anlayamıyorum....

hayatın kolay günlerinde yanımda yürüyorsunda

sana en muhtaç olduğum anlarda beni niye terkediyorsun?

tanrı gülümseyerek cevap vermiş: sevgili, çok sevgili

evladım....ben seni çok sevdim ve hiç terketmedim.

hayat yolundaki o zorlu sınav günlerinde yani en acılı

en kötü anlarında kumda hep bir çift ayak izi gördün.

dikkat et ! ayak izleri teke indiğinde derinleşiyor.

çünkü, o sıralar ben,

seni kucağımda taşıyordum

12.Mar.2008 03:01:00
mvgn

Adsız dedi ki...

bbo

Adsız dedi ki...

az çerez-10

Seval: bu gün Emre ile konuştum işi çıkmış İzmire gidecekmiş
Soner(içinden)boldizer elimden kaçtı ama elbet dönecek):şu ilk aşkın ermemi sevil hanım
Sevil:evet Sonercim doktorlada görüştüm
Soner (telaşlanır)yaa neden.
Sevil: şöyle Sonercim hani geçen gece sen hatırladın da biz
Sevil ve Soner olmuştuk ya şimdi bana neden sevil hanım diyor diye aradım
Soner(yutkunur) doktor ne dedi.
Sevil: şöyle anlatıyım Sonercim sen şimdi böyle hatırlamadan bana yakınlık kurarsan sonra pişman olup daha çok içine kapanır unutma gecike bilirmiş, yani hafızan gelene kadar yakınlaşmamız gerekiyormuş gecen geceki gibi
Soner: yuh
Sevil:ne o sonercim bir şey mi dedin
Soner:yok sevil hanım doktor ya vardır bildiği(eh doktor hastaneye gelip diplomanı yırtmayan adi)
mvgn

Adsız dedi ki...

çerez-11
Yataklarına yatmışlardı.Fakat Sevilin elinde yastık vardır.
Sevil: aramıza bir yastık koyalım daha gerçekçi olur ayrı yatıyor gibi
Soner: daha neler sevil yani sevil hanım
Sevil: (içinden hadi bakalım soner bey bunu sen istedin )
Soner: sevil hanım bu yastık yani biraz ayıp olmuyor mu?
Sevil: bilmiyorum hayatım her şey senin sağlığın için yani belki yararı olur diye
Soner: yok sevil yani sevil hanım ben gene size sarılarak yatsam
Sevil: tamam olur tabii
Soner(içinden ah doktor seni elime geçirsem yok ben wn iyisi boldezeri doktorun yoluna çıkartayım kesin sonuç).
Sevil:soner uyudun mu
Soner: yok sevil hanım ya soner yatağa oturur bak böyle olmuyor ben size tekrar Sevil desem yani sizi rahatsız etmezse yani
Sevil: Sonercim beni rahatsız etmez canım biliyorsun ben senin karınım
Soner(içinden peki o zibidi doktor niye bunu unuttu ya çile bu ya)Tamam Sevilcim bak böyle daha iyi
Sevil: sen nasıl istersin hayatım ama biliyorsun ancak bu kadara doktor izin verdi
Soner:zibidi doktor seni
Sevil.efendim soner
Soner: yok Sevilcim anladım tamam yani madem doktor istedi
Sevil: gülümser(içinden bakalım sonercim ne kadar daha sürdeceksin) iyi geceler sonercim
soner sevil'e sarılır:sizi rahatsız etmiyorum değil mi sevilciğim.
sevil : hayır bir ömür böyle yatabilirim ben sonercim.
soner: allah etmesin ya zibidi doktorun beni düşürdüğü duruma bak ya karıma kardeş oldum ya
sevil:kocasına bakar ne dedin
soner: iyi geceler iyi geceler dedim.
sevil: sana da canım.
mvgn

Adsız dedi ki...

Mavigünün kaldigi yerden cerezlere devam..


-Sevil...yani Sevil Hanim?

-Efendim...

-Uyudun mu?

-Evet! Hatta rüya görmek üzereyim!

-Haa... iyi.. o zaman.. ben seyytmeyim... yani rahatsiz..

-Zarari yok... ama lütfen artik su kipirdanmaniza bir son verir misiniz... Arkamda birinin devamli hareket etmesi rahatsizlik veriyor.....

-Tamam yaaa, yerlesiyoruz iste....

-Soner Beycim yerlesmeniz bitince rica etsem gece lambasini da kapatir misiniz? Fazla isik da beni rahatsiz ediyor da..

-Tamam, tamam kapatiyorum...

-Tesekkür ederim..

-Rica ederim canim.... n´oolcak ki.. o halde... iyi geceler..

-Iyi geceler...

-Sevil...

-??

-Sevil hanim..

-Yine ne var?

-Sen simdi gercekten uyuyacak misin?

-Sence baska ne yapabilirim?

-Valla bir iki önerim olurdu ama söylersem belki kizarsin...

-Soner beycim önerilere hic baslamayalim... bilmez miyim ben, karanlikta sizinle sohbete doyum olmaz... ama siz herseyi yeniden hatirlayana kadar konusmasak ve de uyumaya calissak daha iyi olur saniyorum...

-Tamam ya tamam.. sadece seyi sorcaktim..

svl

Adsız dedi ki...

-Tamam ya tamam.. sadece seyi sorcaktim.. dur yahu su gece lambasini tekrar acayim.. Üff, isik olamadan da insan konusamiyor ki.. pardon ama yüzünüzü görmem lazim!

-Iyi peki, sizi dinliyorum Soner bey, madem uyuyacak yerde konusmamiz gerekiyormus...

-Sey diyordum, ne diyordum?

-Bilmem, bir sey sorcaktiniz bana galiba..

-Soruyorum, hazir misin?

-Sor bakalim...

-Senle ben, yani daha önce.. hep böyle mi yatiyorduk?

-Nasil?

-Yani bana birbirimize asik oldugumuzu anlatmistin ya, asiklar böyle aralarinda yastiklar koyup da mi yatarlar?

-Sonercim biz de böyle yatmiyorduk elbette, ama sen hatirlamadigin icin hep bunlar.. bugün doktorun söylediklerini sana anlattim ya..

-Ama Sevil...

-Aa bir karar ver artik sekerim Sevil mi Sevil hanim mi?

-Ne fark eder ki Sevil, ya da Sevil Hanim, siz benim gecmisimizi hatirlamami istiyor musunuz, istemiyor musunuz?

-A, o nasil söz, istiyorum elbette...

-O halde neden yardimci olacak yerde bana arkanizi dönüyorsunuz?

-Cünkü siz Soner beycim, gece hatirladiklarinizi ve yasadiklarinizi ne hikmetse sabah olunca unutuyorsunuz!

-Yaa, ben... ben.. nasil da cok zavalliyim di mi? Ama bu bu büyük talihsizlik...

-Ah kiyamam, duygu sömürüsü de hic bilmez benim kocam..

devami gelecek, sabirsizlanmayin..

svl

Adsız dedi ki...

iyi aksamlar
bbo

Adsız dedi ki...

Davşanca BBO-69
...

Soner gözkapaklarını hafif hafif oynatmaktadır.Gözlerini açtığında tepesine yığılmış kalabalıklığa göz gezdirdi önce,sonra farkettiği Sevil oldu,Sevil'in iyimisin Sonercim sesi yankılandı kulaklarında

Soner : iyiyim hayatım,ne oldu bana ?

Sonerin hayatım diye hitap etmesi Sevil'i şaşırtmıştı önce ama kendini toparladığında hatırlamaya başladığını farkettiğinde yüzünde gülümsemelerle

Sevil : be be beni hatırlıyormusun (titreyen ve kekeleyen sesiyle)

Soner : neden hatırlamayayım Sevilcim ama ben neden burdayım,ne oldu bana

Sevil : şimdi yorma kendini,herşeyi anlatırım sonra sana

Soner yattığı yerden doğrulup ayağa kalktı Sevil'in desteğiyle..Efe de babasının bacağına yapışıp -iyimisin babacım

Soner : iyiyim evlat merak etme

Sevil Soner'in kollarına atılıp doyasıya öpmek için zor tutuyordu kendini,okadar kalabalkık olmasaydı öpücük yağmuruna boğacaktı kocasını ama ortam müsait değildi:))

Hadi hayatım eve gidelim dinlenmen gerekiyor diyebildi sadece..

Eve vardıklarında Soner kendini kanepeye attı hemen.

Soner : offf başım çok ağrıyor,sanki bütüngün dayak yemiş gibiyim,ne oldu bana böyle hayatım

Sevil : sen bizi hatırlıyorsun dimi Sonercim

Soner : saçmalama Sevil neden hatırlamayayım

Sevil : o yüzden değil hayatım,sana neler olduğunu anlatsam ne diyeceğini şaşırırsın

Soner : alacakaranlık kuşağı gibi konuşma Sevilcim,ne oldu anlatsana

Sevil : biraz dinlen ondan sonra konuşacak çok vaktimiz var, uzan biraz istersen

Soner : iyiyim ben ,sadece başım ağrıyor okadar

Sevil o güne kadar başından geçenleri anlatır,Soner duydukları karşısında ağzı açık kalır,zaman zaman herzamanki muzur sözleriyle karıştırır gene ortalığı..Sevil hepsini anlattıktan sonra

Sevil : ne olmuştu Soner,neden yerde baygın yatıyordun hatırlıyormusun?

Soner kısa bir süre neler olduğunu anımsamaya çalıştı.

Soner : en son restorana gitmiştim,Doğanla konuştum ve çıktım

Sevil : nereye gidiyordun peki

Soner yine kısa bir sessizliğe gömülür,nereye gittiğini hatırladığında gözlerinde bir ışıltı belirir ama Sevil'e söylemez,hatırlamıyorum der sadece

Sevil : tamam hayatım zorlama kendini yavaş yavaş onlarıda hatırlarsın nasıl olsa,kendine geldinya önemli olan bu..

Soner : vayy be neler olmuş benim haberim yok

Sevil : ya sorma neler oldu ama herşey düzeldiya buna şükür

Soner : canım benim,sizi hatırlamayan biri için bukadar zahmet çektin demek,iyiki hayatımdasın Sevilcim,ben sensiz ne yapardım diyerek sarılıp öper Sevil'i..

Sevil Soneeer diyerek Efe'yi gösterir..

kendini toparladıktan sonra Soner ben biyere kadar gidip gelicem diyerek ayağa kalkar.

Sevil : daha iyileşmedin hayatım sonra gidersin,hem sen biyere gittiğin zaman dönmüyorsun diyerek gülümser..

Soner : iyiyim Sevilcim,küçük bi iş sadece hemen döneceğim,hergün yerde baygın bulunacak değilimya,o sadece birkere gelir insanın başına..

Sevil çekinsede başına yeniden bişey gelecek diye Soner'in ısrarına hayır diyemez

Sevil : bende geleyim o zaman

Soner : olmaz Sevilcim,yalnız gitmem lazım

Sevil yalnız gitmem lazım sözüne anlam veremesede üstelemez,nede olsa Soner'e laf anlatmak imkansızdır..peki demekten başka söz bulamaz

Sevil : madem küçük bir iş ve hemen döneceksin tamam ozaman, ama geç kalmak yok ona göre..

Soner tamam hayatım sen hiç merak etme diyerek hızla çıkar evden,Sevil'in tedirgin bakışları eşliğinde..

Sevil çok merak etmiştir nereye gittiğini, nasıl olsa geldiğinde ortaya çıkar nereye gittiği diyerek kendini avutmaya çalışır..

(1 saat sonra)

Sevil mutfakta yemek yapmaya çalışmakta olduğu sırada dışarıdan bir arabanın ısrarlı kornasıyla irkilir,ne oluyor diye kapıyı açıp dışarıya çıktığında güzel bir arabanın kapı önünde durduğunu görür,başında da Soner vardır..

Soner : nasıl hayatım beğendinmi ?

Sevil : bu nerden çıktı Sonercim

Soner : senin için aldım hayatım nerden çıkacak

Sevil : nasıl yani Soner,ne zaman gittin de alıp geldin

Soner Sevil'i yanına çağırır ve elinden tutar,

Soner : hani sormuştunya restorandan çıkınca nereye gidiyordun diye

Sevil : evet sormuştum,sende hatırlamıyorum demiştin

Soner : restorandan çıktığımda bu arabayı almak için galeriye gitmiştim,arabayı aldım galerici satış işlemlerini halledelim gelip arabayı teslim alırsınız dedi,bende tamam deyip ordan çıktım restorana dönmek için ama yolda yürüken arkamdan biri sanki odunla vurmuş gibiydi,kim olduğunu ve neden vurduğunu bilmiyorum,gerisinide hatırlamıyorum zaten,gözümü lunaparkta açtım biliyorsun..Sen nereye gidiyordun deyince aklıma geldi ve hemen gidip arabayı aldım,işte burda..nasıl beğendinmi ?

Sevil : çok güzel Sonercim ama nerden geldi aklına

Soner : hani yatakta kahvaltı ederken sana hediyem başka birşey demiştim hatırıyormusun

Sevil : evet demiştin

Soner : işte bu arabaydı Sevilcim,ama kusura bakma hediyeni biraz geç verdim , malum hafıza kaybı,insan normal olarak hatırlayamıyor(muzur gülümsemeyle)

Sevil : (kocasını öperek) çok güzel Sonercim teşekkür ederim ama pahalı bişeye benziyor ne gerek vardı bu masrafa şimdi

Soner : senin için az bile hayatım, sen benim hayatımın kadınısın..hadi bir tur atalım istermisin

Sevil : ama çocuklar evde yalnız,bişey olmasın

Soner : olmaz hayatım,sadece kısa bir tur atıp geliriz..

Sevil : 5 dakikada döneceğiz ama

Soner : tamam sevilcim merak etme döneceğiz..

Sevil heyecanına yenik düşüp tamam der,arabaya binip giderler..ancaaaakkk unuttuğu birşey vardır ?????

:::::::::::::::::

devam edebilir:))

Adsız dedi ki...

Davşanca BBO-70
...

Sevil heyecanına yenik düşüp tamam der,arabaya binip giderler..ancaaaakkk unuttuğu birşey vardır ?????

evet unuttuğu önemli birşey vardır, Sevil'in ehliyeti yoktur.

Sevil : Sonercim arabayı bana almışsın ama benim ehliyetim yokki

Soner : biliyorum hayatım,en kısa zamanda ehliyet sahibi olacaksın,ehliyet kursu için görüştüm bile merak etme sen

Sevil : senden korkulur valla Sonercim,ne zaman yaptın bütün bunları

Soner : hafızamı kaybetmeden hemen önce hayatım

Kısa bir turun ardından hemen eve dönerler,Sevil'in mutluluğunu gözlerinden okumaktadır Soner.Elele girerler eve,sevil hemen mutfağa koşup ocaktaki yemeği kontrol eder,Sonra Soner'e dönerek

Sevil : hayatım çocuklara bakarmısın ne durumdalar,uyuyorlardı ama bi kontrol ediver

Soner : tabi hayatım hemen çıkıyorum,çok uzun zamandır görmüyorum sanki gözlerinmde tütüyorlar

Sevil : tamam Sonercim hadi,Efe de odasındaydı onada seslen insin aşağıya

Soner önce Efe'nin odasına gidip oğluyla hasret giderdikten sonra aşağıya inmesini ister.Sonra ikizlerin yanına gidip bir müddet uyuyan yumurcakları seyreder ve o da aşağıya iner..Sevil o sırada sofrayı hazırlamıştır hep birlikte yemeklerini yerler.Yemekte Soner'in gözleri hep Sevil'de dir,sanki yeni kavuşmuş bir aşık gibi süzer onu yemek boyunca,Sevil ise Soner'in bakışlarıyla utanmış yüzü kızarmıştır..

Soner : bizimkilerin haberi yok değilmi daha iyileştiğimden

Sevil : hayır hayatım henüz söylemedim

Soner :(herzamanki muzur tavrıyla) hadi onlarıda çağıralım ama hemen söyleme iyileştiğimi,biraz işleteyim hepsini

Sevil : olurmu öyle şey Sonercim,hepsi perişan oldu zaten,birde işletirsen hepten yüreklerine inecek.

Soner : yok hayatım fazla uzatmayacağım inan kısacık işleteceğim

Sevil : ama Soner

Soner : valla ya , hadi çağırda gelsinler

Sevil hepsine telefon edip eve çağırır,herkes evde toplanır,Soner iyileştiğini çaktırmaz kimseye..hiçkimse ne diyeceğini bilemediği için sessizlik vardır salonda..Soner ayağa kalkıp

Soner : sizleri tanıyamadığım için hepinizden özür diliyorum, hiçbirşey hatırlamıyorum o yüzden hatırlayana kadar bu evde durmamın bir anlamı yok izninizle ben gidiyorum

Sevil de dahil olmak üzere herkes şaşkınlık içindedir,itiraz etmek isterler ama Soner kararlı bakışlarla etkilemiştir herkesi,lütfen kalkmayın ben çıkarım diyerek kapıya yönelir herkesin şaşkın bakışları altında..kapıyı açıp çıkar ve kapatır ardından..Herkes ne oluyor diye birbirine bakakalmıştır, o şaşkın bakışları çalan kapı zili bozar.Sevil hızla kapıya koşar ve açar, gelen yine Soner'dir.

Soner : şişşt çaktırma izle şimdi

Sevil şaşırmıştır ne diyor bu diye ama peki deyip içeri alır.

Soner salona herkesin karşısına geçip önce bir süzer etrafı ve gülerek BEN GELDİMM...

Adsız dedi ki...

devam

Adsız dedi ki...

:) Cezam bitti mi?
-Sevil.. yani Sevil hanim.. ama böyle ben kendimi cok yapayanliz hissediyorum, cok terk edilmis.... hani biraz daha yaklassaniz belki bir seyler hatirlardim.. diye .. belki bir dokunus, bir öpücük...

-Ah hayatim cok isterdim ama olmaz.. Doktor bu kisa süreli hatirlamalarin sana daha cok zarar verecegini söylemedi mi?

-Halt etmis o!

-Soner ne bicim konusuyorsun? Doktor...

-Niye ya.. Ne olur sanki sarilsak birbirimize? Madem hep öyle yatiyorduk.. doktor da alti üstü bir insan degil mi, yanilmis olamaz mi?

-Olabilir ama yine de olmaz Soner Beycim.. Sen, yani siz ne de olsa beni tanimayan, beni sevdigini bile hatirlamayan bir adamsiniz... yani aslinda yabanci bile sayilirsiniz, benim size yaklasmam ve dokunmam demek, askimiza, gercekten sevdigim Soner´e ihanet etmek gibi bir sey demek..

-Bu ne sacmalik ya.. Ben, ben degil miyim? Ben Soner degil miyim? Senin ilk ve son hatta tek askin, biricik askin ben degil miyim?

-Sendin hayatim ama sen bunlari hatirlamiyorsun ki.. Kusura bakma seni seninle bile aldatamam...

-Ne? Ne diyorsun sen ya... beni benimle mi aldatmis olacaksin? Ay Allahim, hafiza kaybi yetmiyor gibi delircem.... Ne olcak peki? Böyle mi kalcaaaz..

-Yok, bu böyle olmayacak, ben de farkindayim...

-Hah iste bak , bi tanem benim! Beni anliyorsun degil mi? Biliyordum bana hak verecegini.. Hadi saril bana ne olur..

-Benim daha baska bir fikrim var ama bilmem sen ne dersin? Yani yapar misin?

-Söyle! Hemen söyle.. Elbette yaparim, sen ne istersen.. yeter ki söyle....

-Sey, Sonercim, bak artik sana bey demiyorum...

-Tamam ben de sana Hanim demem, Sevil derim, hatta Sevilcim derim... söyle hayatim ne yapmami istiycektin?

-Sey Sonercim, hani hatirlayana kadar diyecektim, sen alt kattaki kanapeye insen.. Kafan karismasin diye hayatim... inan bana sirf senin iyiligin icin... Ha? Ne dersin?

-??

-Neden öyle bakiyorsun, Soner? Soner ne oldugunu söylemeyecek misin? Soner ne yapiyorsun? Dur dedim.. bak duruyor mu? Soner!

-Sevilcim bi sus be hayatim! Hatirlamama engel olcaksin!

-Ben mi engel olacagim? Soner elin!

-Ne olmus elime? Sana dokunmadan nasil hatirlarim ya?

-Elini ordan ceker misin?

- Nerden?

-Sen iyi biliyorsun nerden... su geceligimin askisini tekrar kaldirir misin lütfen......

-Hangisini?

-Az önce düsürdügünü..

-Belki ama bir sartla!

-Ne sarti Soner ya.. dur, oradan gidiklandigimi biliyorsun..

-Hani nerden, burdan mi? Hatirlamiyorum hayatim, nerden gidiklaniyordun..

-Hafizasiz.. sey seni... Yarin sabah da bu yaptiklarini hatirlamadigini söyle de gör bakalim kanapede yatmayi...

-Sevilcim merak etme, ben herseyi hatirliyorum.... bi tek hatirlamadigim...

-Ne? Neyi hatirlamiyorsun?

-Ben seni öperken sen hep böyle vidi vidi konusur muydun, bunu hatirlayamadim.... ahh sen isirir miydin? aa deli kiz... dur tamam hatirladim.. hatirladim..

bittiiii hadi herkese iyi paydoslar... :)
svl

Adsız dedi ki...

bbo.iyi akşamlar...

Adsız dedi ki...

merhaba
bbo

Adsız dedi ki...

mrb bbo cular

Adsız dedi ki...

iyi geceler
bbo

Adsız dedi ki...

Sayın bbo izliyicileri nette dolaşırken dizinizin başlaması için verdiğiniz çaba beni ve yakın arkadaşım olan atılgan gümüşün dikkatinden kaçmadı bende bu çabalarınız sonucu dizinizi sizlerle tekrar star ekranlarında kavusturucagımız müjdesini wermeden geçemedim
Mine Tugay

Adsız dedi ki...

merhaba
bbo

Adsız dedi ki...

selam bbo
bu dizinin yeniden başlama ihtimali hiç mi yok

Adsız dedi ki...

merhaba bbo ailesi

«En Eski ‹Eski   401 – 539 / 539   Yeni› En yeni»

.............................................................................................