BBO - Yorumlara devam... (06 Haziran 2008)



Yorumlarınıza bu sayfadan devam edebilirsiniz...

1.375 yorum:

«En Eski   ‹Eski   201 – 400 / 1375   Yeni›   En yeni»
no name dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Adsız dedi ki...

Sevgili Birol Güven,

Merhaba...

Bizler,Benden Baba Olmaz dizisinin, yayımcı kuruluş tarafından haksız yere sonlandırıldığı günden beri mücadele eden fanlarız.
O günlerde fanlarla aranızda geçen tatsız yazışmaların üzerine bir sünger çekerek,Biz gerçek BBO severlere dizimize kavuşmamız adına yardımcı olmanızı rica ediyoruz.

Lütfen BBO fanlarının başına geçerek bize yön veriniz.Dizimize kavuşmamız için neler yapabileceğimizi anlatın...

Müsait olduğunuz bir zaman diliminde,BBO resmi sitede bir sohbet toplantısı için sizi aramızda görmek istiyoruz.Bizleri kırmayacağınızı umut ediyor,saygılar sunuyoruz.

BBO fanları adına;
BAŞKAN

no name dedi ki...

çatır çatır bir maç oluyor,
çatırtı kemiklerden geliyor,
devre arası şu an.
birde üstüne Kanada F 1 yarışlar
ohh keyfe bak...

no name dedi ki...

İhtiyacım Var

Oturdum akşam
Balkonda masa
Masada bira
Şişede yansımam
Ne zaman sustun
Ağladın sandım bir an
Kaç kurtul benden
Kaçabildiğin an
Kirli,çirkin
İnatçı bir adam
Vazgeçmeyeceğim istesem de bundan
Senin güzel nemli gözlerin var
Ölüyüm bense
Mezardaki kadar
Yağmur yağacak mı
Bu düşüncem ıslanacak mı
Aklımı kaybedeceğim
İhtiyacı kalmadı
Hayatımın artık bana
Kendi ayakları üstünde
Duruyor bakın sırıtan suratına
İhtiyacım kalmadı
Benim de artık mutluluğa
Ölüme rahat uzanıyorum
Kuş tüyünden yatağımda
Televizyonda parlayan dişler
Otobüslerde karanlık yüzler
İşte bunlar benim
Bu kırık aynalarım öyle bulanık içim
Sonunda parladı
Oturduk akşam
Anlattım işte
Çek gözlerini yüzüne bakmayacağım
Bak sustum kaldım
Karıştı aklım
Öncekiler gibi kalmazdım ben olsam
Yağmur yağacak mı
Bu düşüncem ıslanacak mı
Aklımı kaybedeceğim
İhtiyacı kalmadı
Hayatımın artık bana
Kendi ayakları üstünde
Duruyor bakın sırıtan suratına
İhtiyacım kalmadı
Benim de artık mutluluğa
Ölüme rahat uzanıyorum
Kuş tüyünden yatağımda...
İhtiyacım kalmadı
Benim de artık sana
Uzakta durduk biz kaybettik
Buluruz sandık nasıl olsa
İhtiyacı kalmadı
Hiç kimsenin artık bana
Kirli bir oyunla kandırdın
Huzurla yattın toprağında...

Söz: -Arkabahçe
Müzik: -
Albüm: Evindesin

Adsız dedi ki...

Beyaza Dönsün Diye Devran

Yanlış susuyorsun - gözlerin ağıt -
maviye bak.
Bir bugün mü, başında bunca bela.

Hatırla,
bulut değildi, umut hiç değil
üstümüze abanan - isli duman.
Biz ki milattan önce, milattan sonra
acı kara yıllar devşirdik sabırla
beyaza dönsün diye devran.
Kimi zaman bir çığlıkla çıktık, çığ altından
bir çığlıkla yıktık surları kimi zaman.
Biz ki nice tuzaklardan, sunaklardan
korlardan, korsanlardan kurtulan
kurban.

Yanlış susuyorsun - gözlerin ağıt -
maviye bak.

Sesin gökyüzüne akan ulu bir çavlan
susma, zamanın durağı yok.
yok tarihin molası.
Bırak sesin gökyüzüne aksın, yıkasın yıldızları.
Kapama şarkını, şarkını kapama
durma öyle kendine uzak.

Yanlış susuyorsun - gözlerin ağıt -
maviye bak.

Değer kıyılarına en soylu yanıt
şarkıyla
güneşe köprü kurmak.

Türkan İldeniz |

no name dedi ki...

4 Mayıs 1985
İstanbul / Kadıköy

Dokuz yaşındaydım.
Reyhan bindokuzyüz seksen beşin dört mayısında sahafçıdan aldığı kitabın ilk sayfasına yukarıdaki tarihi karalarken.
Küçük bir sahil kasabası.
Eski Foça.
Dokuz yaşında bir çocuk rıhtımdan mavi deliliğe olta sallıyordu.
Ayın karanlık yüzüne bir adım daha yakın…
Pink Floyd hayatıma on iki yaşımda girdi.
Kırgın bir haziran gecesi,samyelleri tamda nisanı unutmuşken tanıdım bu uzak denizlerin uğultulu dinginliğini.
The Dark Side Of The Moon.
Galaksilerin bambaşka bir güneşin yörüngesinde sema ettiği, bambaşka bir saman yolunun çılgın ayı.
Kulaklarıma yepyeni bir dini fısıldayan büyülü bir tanrının sesiydi Pink.
On iki yaşındaydım.
Reyhan koca bir kız.
Pink Floyd dinliyordu.
Daha önce hiç görmediği bambaşka bir nebulanın küçük balıkçısıyla beraber.
O bana, ben İstanbul’a çok uzaktık.
ve artık tuttuğum balıklar içimi acıtıyordu…

Mavilikte yitip giden eski bir çocukluk bir ömür ve Pink Floyd…
devamı var...

no name dedi ki...

18 Ocak 1994
İstanbul
Akşam
Karaköy Vapuru

Kulaklarımda Pink Floyd
Elimde Karaköy'de sahafçıdan aldığım ilk sayfası,
“Reyhan
4 Mayıs 1985
İstanbul / Kadıköy”
İmzalı eski bir kitap ve güvertede yağmur…
Yıllardır kulaklarıma büyülü şiirler fısıldayan dört elmasın yırtılmış eski yüzleri vardı kitabın kapağında…
Roger Waters Nick Mason Richard Wright David Jon Gilmour

Yirmi yaşındaydım artık…
İstanbul koca bir kız,
kalbinde bir yerde Reyhanı saklıyordu.
Dokuz yıl önce aldığı kitabın, gün gelip uzak bir deniz fenerinin altında balık tutan mavi bir çocuğun olacağını bilmeden…

Vera

Burada anımsayan var mı Vera Lynn'i?
Anımsayan var mı onun nasıl söylediğini
Tekrar karşılaştığımızı
Güneşli bir günde
Vera! Vera!
Ne oldu sana?
Burada başka kimse var mı
Benim hissettiklerini hisseden?


The Wall

Serdar Bostancı

Adsız dedi ki...

Gözüme Sürecek Kadar Mavi

Uçurumun yanında adam
Adamın cebinde zaman
Bir kadına dokunur gibi
Şiirler söylüyor
Alfabenin tam ortasından

Kuşlar biliyor sırrını
Bir de mütefekkir,
Afyonlu akşam rüzgarları
Fısıldıyorlar kulağına;
Adını Hüseyn’in adının yanına yazacaklar
Hadi düş, bu uzun ve susuz yola
Kerbela’da sana aşkı anlatacaklar


Kuşlar düşüyor çaresizlikten
Kuşlar görüyor çünkü alnını
Tanıyorlar çünkü;gözünde gül saklayanı
Kuşlar okuyor
Dudakları çürüten yazısını

Biliyorlar ki adını Hüseyn’in yanına yazacaklar
Kerbela’da ona aşkı anlatacaklar
Şimdi söyle alınyazım
Söyle kül dökmezim
Söyle ömür törpüm
Serçe yüreklim
Can yoldaşım
Kan sırdaşım
Gözünde gül saklım

Söyle;
Kaç kanat çırpımı bu gökyüzü
Hangi yağmur bizden daha mavi
Şehrin meydanına İsa gibi
Gönlümüzden çakan kim bizi

Söyle;
Böğrümüzden akan denizlere
Bu adam yüzyıldır susuz de..
Yalnızca Serçe’lere yetecek kadar uyku istiyordu
Gözüne sürecek kadar da mavi de...

Söyle;
Onun için adını Hüseyn’in yanına yazacaklar
Kerbela’da ona aşkı anlatacaklar

(İçimde kendini arayan maviye)

Şahan Çoker

no name dedi ki...

Ey Kör!

Ey kör!Bu yer, bu gök, bu yıldızlar,boştur boş!
Bırak onu bunu da gönlünü hoş tut hoş!
Şu durmadan kurulup dağılan evrende
Bir nefestir alacağın, o da boştur boş!
/ Ömer Hayyam

no name dedi ki...

Gezinen Bir Gölgedir Hayat

Gezinen bir gölgedir hayat, gariban bir aktör
sahnede bir ileri, bir geri saatini doldurur
ve sonra duyulmaz olur sesi, bir masaldır
gürültücü bir salağın anlattığı
ki yoktur hiç bir anlamı.

William Shakespeare

no name dedi ki...

Can Yoldaşı

Can yoldaşı dostlar çekildi gittiler
Ecel çiğnedi hepsini birer birer
Yan yana oturmuştuk hayat sofrasına
Bizden birkaç kadeh önce sızdı gittiler

Ömer Hayyam

no name dedi ki...

İşimi Çayıra Saldım


İşimi bıraktım:
İşim "loserizm" kelimesinin anlamını açımlamaktı.
İşim laboratuvarlarda parçalanan kurbağaların bacaklarını Çin lokantalarına pazarlayan bir firmanın paketleme departmanında servis elemanlığıydı.
İşim bana aşık kadınları derin dondurucuda bekletirken onları kendimden çok daha eğlenceli adamların kucağına cuk orturtmaktı.
İşim bağırtı çağırtıları kulakları sağır eden bir stadyumda çarpım tablosunu ezberlemekti.
İşim revirde ölümü bekleyen bir yığın hıyara niçin gönüllerini ferah tutmaları gerektiğini açıklamaktı.
İşim yerinde duramayan zıp zıp bir cadı süpürgesiyle Cinnah yokuşunun sarı yapraklarını süpürmekti.
İşim egzos sisi midemi kaldıran iri belediye otobüslerince ezilmemeye çalışırken yoldan geçen vatandaşlara bir süpürgeyle de "üç dakika efendi ol ciğerimi ye" denebileceğini, onların da zıpırlık edebileceğini bilimsel bulgularla kanıtlamaktı.
İşim eritilmiş pet şişeler yalayarak kalbi kırık aşıkları dilimle birbirlerine yapıştırmak ve hikayelerini kategorilere ayırmaktı.
İşim kendisini transistörlü radyo zanneden bir disko ışığına aslında topaç olduğunu kabul ettirmekti.
İşim okyanusların inci zulalayan tüm istiridyelerini bulup kabuklarını aralamadan incilerinin üstüne "Yaratıcı yalnızlığa mahkumdur" incisini kazımaktı.
İşim soğuk duşun altında tazyikli suyla kolundaki kılları tarayan bir adamın iticiliğini "Çirkin Ördek Yavrusu" imajıyla matahlaştırıp onu gençliğin taptığı bir ilah haline getirmekti.
İşim kış uykusuna sızmamak için kafein fincanında balina olmaktı.
İşim yumurtlamak, meslek ahlakım ıkınmaktı.
İflah olmaz suçluları yeniden topluma kazandırmaya çalışan bir dernek adına, eroinmanların karşıdan karşıya geçerken önce sağlarına, sonra sollarına bakmalarını sağlamaktan sorumluydum. Sorumluluklarım çeşit çeşitti, işim hayatı idare etmekti.
Evet evet evet! İşimi bıraktım. Bırakmak sözcüğü hafif kalır. Onu kuytu bir arsaya götürüp karanlığın içinde adımcağızlarını seçmeye çalışırken usulca arkasına yanaştım ve ensesine 1-2-3 kurşun sıktım. Kendi kurgularını yaşamın ta kendisi zanneden bir deli oldum son günlerde" Renk renk görevlerim hazır boy sırasıyla dizilmişlerken kurşuna diziliverdiler. Ama sakın böyle paşa paşa koptuğuma bakmayın; takvimlerin bundan sonra daima 14 Şubatı göstermesi niyetiyle zaman makinesini kurcalarken tarihi 1 Nisanda donduran zibidiyi bulayım, ağzını burnunu dağıtıcam!

Toprak Artu

no name dedi ki...

gün bitti,
şarkım tükendi biten günle.
yeni bir doğuş için hazırlık zamanı,
herkese Allah rahatlık versin...

Adsız dedi ki...

Hayirli geceler

Yarin herkes icin umutlu ve mutlu bir haftanin baslangici olur insallah...

Adsız dedi ki...

Iyi geceler herkese, iyi uykular... güzel günlere uyanmak umuduyla..

mavigun41 dedi ki...

Mevsimlerden yaz
Aylardan haziran…
Güneşli ya da yağmurlu ,
Bir güne daha başlıyor ömrümüz
İnsanın ruhunu özgür hissediren
Sıcak,
Yeşilin maviye karıştığı
Deniz ile gökyüzünün selamlaştığı
Ruhumuzla yüreğimizdeki
Tüm yamaçlarının sevgi ile
Çiçeklendiği..
Doğa ve insanın yakınlaştığı
Fırından yeni çıkmış bir ekmek
Kokusu….
Gibi
içimizi ısıtan
Umut


işte bu yüzden..

Umuş

Bütün İyi Kitapların Sonunda
Bütün Gündüzlerin, Bütün Gecelerin Sonunda
Meltemi Senden Esen
Soluğu Sende Olan
Yeni Bir Başlangıç Vardır

Parmağını Sürsen Dünyaya, Rengini Anlarsın
Gözünle Görsen Elmayı, Sesini Duyarsın
Onu İşitsen, Yuvarlağı Sende Kalır
Her Başlangıçta Yeni Bir Anlam Vardır.

Nedensiz Bir Çocuk Ağlaması Bile
Çok Sonraki Bir Gülüşün Başlangıcıdır.

edip cansever


Bu yeni bir haftaya
Yeni umutlarla
Güzel başlangıçlar olması dileği
İle
Günaydın BBO Ailesi

Adsız dedi ki...

mutlu,huzurlu,güzel bir hafta geçirmek dileğiyle...

hepinize günaydın
kolay gelsin

Adsız dedi ki...

Günaydin güzel insanlar, günaydin hepimize..

Mavigünüm en güzel satirlarla bizi selamlamissin yine cok tesekkürler arkadasim..

Eylemcim bu sabah uyanamadin mi yoksa? Ya sen No Name? Baskan? Nerde bu sabah bizim erkenciler vardiyasi? Hmm anlasildi! :) Hadi hadi uyanin artik... Kahvaltiyi hazirliyorum, cok bekletmeyin beni ona göre...

Adsız dedi ki...

ben uyandım ablacım ,
görmedin galiba beni

dur kahvaltıya yardıma geleyim sonra oturur hepberaber yeriz :)

no name dedi ki...

Beraberce iyi bir hafta ve iyi bir gün geçirme dileğiyle;
GÜNAYDIN...

Adsız dedi ki...

Günaydııın
ben geldim..
seval arkadaşım
kahvaltıyı kaçırmadım değil mi?
ben bir bardak çaya da razıyım..
malum biraz uykuluyum..şu anda tatlı talı esnemekteyim ya ben Neden burda bu zaman dilimindeyim..
yoksa rüyalarımda da BBO görüyorum..
ya ben işe gitmiyorum ki hadi ben gene yatıyorum dermiyim böyle bir şay canım arkadaşlarıma gelmişle yani bir haftaya başlamışlar..
bakın siz pazartesi sendromu yaşamayın diye kalktım ...

Eylemcim iyisindir inşallah..
dinlendin mi kardeşim..

bu gün o patrona benden şekerli kahve hemde NO name içtiği gibi
bol şekerli..

no name canım kardeşim..
senin keyifler iyimi nasıl oralar kurak mı ?
burada dou yağmur ne varsa..
bereket diye yarabbi şükür ..

no name efe tezkere alacakmı yoksa mesleğe askerlikte mi devam edecek.
kaldı dağlarda ..
başkan nerdesin bir oof çek yıkılsın bu dağlarda efe de gelse şu askerlikten

Başkan ne yapsın kaldı soner ile bilge arasında..
tekrar herkese günaydınlar..

no name dedi ki...

Günaydın ablacığım,
Şaşırdım,hoşgeldin...
benim mantıklı bir mazeretim yok.
saçmalardan bir sürü seçme yapabilirim ama kimse inanmaz.

şimdi oturup bi saatte yazarım desem, bu sefer ben inanmam.

kafamı satırın altına uzatıp beklemekten başka çarem yok.

Suçu;
Senaryoyu gününde yazamayıp Efe'yi helikopterde unutmak.
Cezası;
Bekliyoruz....

Adsız dedi ki...

ablacım günaydın ,
ne güzel sürpriz

masamda mendilim,bir bardak çayım,
yanlız kalemlerimi bulamıyorum ya gittiğim odalarda bırakıyorum yada benim masadan yürütüyorlar:)
öyle işte
kısacası iyim teşekkürler ablacım
bir haftaya daha umutlarla,güzelliklerle başladık böyle devam etmesi dileğiyle...

Adsız dedi ki...

No name ben o zaman sana
fırından yeni çıkan bir kitabı tanıtayım
9 haziran (bugün)çıkacakmış.

'Hayat Gerçeğe Perde'

Cem Mumcu

link açılırsa
http://www.milliyet.com.tr/default.aspx?aType=HaberDetay&ArticleID=873999&Date=
07.06.2008&Kategori=pazar


kitabın tanıtım yazısından
Seni anlatacaktım... Senden söz edecektim... Ya da senden haberdar edecektim. Seni bilsinler istedim belki de…
İsmini söylesem; kiminin aklında şımarık, kimininkinde uysal, kiminde cahil, kiminde âlim, kiminde mazlum, kiminde zâlim, kiminde genç, kiminde yaşlı, kiminde çirkin, kiminde güzel bir şeyler canlanacaktı. Herkes kendi aklından, kendi geçmişinden, kendi kitaplarından, kendi tarihinden, kendi açısından, yani “kendi”nden bir olta takacaktı sana...
Rengini söylemeye kalksam; kimi kötü, kimi iyi, kimi yakan, kimi yanan, kimi duran, kimi koşan, kimi ayık, kimi sarhoş sanacaktı seni. Herkes 'kendi” rengiyle boyayacaktı seni...
Kokunu anlatsam; kimi hoş, kimi iğrenç, kimi hafif, kimi ağır, kimi çiçekli, kimi baharatlı sanacaktı seni. Herkes “kendi” burnuyla koklayacaktı seni... Tadını söylesem; kimi acı, kimi tatlı, kimi ekşi, kimi mayhoş, kimi tuzlu diyecekti sana. Herkes “kendi” dilinin bildiği bir tada benzetecekti seni...
Huyundan söz etsem; kimi iyi, kimi kötü, kimi korkak, kimi cesur, kimi tembel, kimi çalışkan, kimi kahraman, kimi kaçak, kimi akıllı, kimi deli sanacaktı seni. Hepsi “kendi” kalbinin penceresinden seyredecekti seni…

Baktım ki, neyinden bahsetsem “onlara”, neyinden söz açsam “onlardan”, neyini söylesem “onların” olacak; ne söylesem örtecek seni, sustum, hiç anlatmadım…

Suskunluk bile herkesin karnında başka bir çocuğa gebeydi. Saklandım, beni gören seni bir şey zannetmesin diye...”








Kitabın içinden bir öykü alıntı..
(Ayşe özyılmazel yazısından)

SıZı: Sen şimdi merak edersin. Sadece merak edersin. Meraklanma, yalnızım. Senin yanında olduğum kadar yalnızım... Oysa merakın sarmaz, ısıtmaz beni. Meraklandığın ben miyim? Değilim biliyorum. Sen, beni değil yanımdaki boşluğu merak ediyorsun. Ya birisi doldurduysa diye endişelendiğin o yeri; bir zamanlar sen doldurursun diye beklediğim, sonra sen doldurasın diye kendimle doldurmaya çalıştığım o boşluğu merak ediyorsun. Yani canım sen yine kendine doladığın, kendine sarıldığın, kendinle bakıştığın ama asla sevemediğin kendini merak ediyorsun. Yok, endişelenme orası boş... Hâlâ boş, sen varken olduğu kadar boş... Elimi bile uzatmam oraya. Düşmek istemem bir daha umut kuyusuna. Boş olduğunu bilmek, dolmayacağını kabul etmek çok daha iyi... Tamam diyor insan ve tamamlanıyor... Aslında eksiğini tamlık biliyor. Geri dönme, düzelme, bekleme ihtimalleri sürdükçe, umut bitmedikçe, şöyle doya doya ağlamadıkça yasını başlatamıyorsun çünkü. Gerçekten ölünce o ölmesin istediğin şey, onsuzluğuna bir güzel ağlıyorsun. Ve diyorsun ki "ben eksiğim", diyorsun ki "ben yarımım", diyorsun ki "ben topalım"... Ve ancak o zaman, tamlığının o eksikliği içerdiğini anlıyorsun. Ve kalan diğer bacağınla yürüyebiliyorsun, yürüyemezsen sürünebiliyorsun, sürünmeyi bile tamlık biliyorsun. O boşluğu merak ediyorsun biliyorum. Ama artık yanımda değil canım. Senin göremeyeceğin, kimsenin dokunamayacağı bir yerde duruyor çünkü. Onu içime aldım... Onu babamsızlığın yanına koydum..."

Adsız dedi ki...

Mavigünüm ne oldu, yataktan mi düstün arkadasim ya, aliskin olmadigimiz icin seni bu saatlerde görmek güzel sürpriz büyük saadet! Hosgeldin...

Kahvaltiya yetistin canim, hemen cayini koyuyoruz.. Hadi, cocuklar acin aranizda ablaniza bir yer..

Baskan da daha gelmedi hayirdir? Bir yere gidecegini yahut isi oldugunu söylemis miydi? Söylemisti galiba... Yoksa söylememis miydi? Hafta sonu sil-süpür-ütü-camasir-mutfak arasinda git-gelden sonra bende kafa kalmadi ki icinde hafiza ariyorsun kardesim! :)

no name dedi ki...

Ablacığım,teşekkür ederim.
okumaya değer bir kitap.
anladığım kadarıyla kendisini kendine saklamış.ne kadarını elevermiş merak ettim.

Adsız dedi ki...

Canım arkadaşım ,
yataktan düşmedim ...
Bir ara sıcak sıkıntılı bir hava gözlerimi açmışım ki
kulağımda bir ses hani sus bile diyemiyeciğin güzel nameli bir şarkı gibi kahvaltıya diye melodik olarak isimleri sayıyor..
ismimin olmama kısmına takılmadan kahvaltı kısmı ise midemden gelen müzik sesine karışınca.sonuç bu
yani sesine geldim arkadaşım.

Yoksa her şey aldaltmacada ben aslında uyuyormuyum.

test edin bakayım.
yoksa sizde masalarda mı uyudunuzda aynı rüyanın içindeyiz.
sanırım Başkan heeyt diyip uyandırmadan kendimize gelemiyeceğiz.

Başkanım neredesin?

Adsız dedi ki...

selam olsun tüm dostlara

yeni bir hafta,yeni bir gün..

çalışanlar kolay gelsin, evdekiler biliyorsunuz ne yapacağınızı..

nasıl bakalım keyifler ?

no name dedi ki...

İşte, pişti olmak böyle bir şey...

Adsız dedi ki...

no name:))

tam zamanında gelmişim sanırım..

Adsız dedi ki...

öğrenci evine hırsız girerse

H: Abi işte bu ev
H2: İyi olum hadi girelim
H: Abi bu ne yaa fenerin pili bitti herhalde evdeki hiç bir şeyi göremiyorum..
H2: Lan salak fenerde problem yok. evde var problem.
H: Nasıl yanii
H2: Lan gerizekalı burası öğrenci evine benziyo
H: Eee ne olmuş ki
H2: Allah cezanı versin
H: Ya abi ne var bundaa.
H2: Olm fener ışık veriyo da ışığı alacak mücevher eşya filan yok. boş boş duvar her yer..
H: Yyaa abi acıdım ben şimdi bu öğrencilere.
H2: Yaa olum gör gör..
H: Abi şu diğer evden aşırdıklarımız varya..
H2: eee
H: Onları sevabına buraya bıraksak diyorum haa
H2: İyi fikir ulan.. sevaptır. Sadakamız olsun anasını satayım..
H: Abi büyüksün.
H2: Eeee öyleyim
-----------------------------------------
Ö: Sen kimsin lan
H: Benmi şey
Ö: Kimsin dedim kaldır ellerini.
H: Evini soyacaktım sadece, affet elini ayağını öpeyim, bırak gideyim.
Ö: Affetmemi istiyor musun?
H: Evet evet.
Ö: O zaman önce kirli çamaşırlarımı yıka..Ardından gömlekleri ütüle, sonra bulaşıkları yıka affederim
H: Emredersin abi.
Ö: Ulan şansa bak keşke her ay böyle hırsız girse yırttık walla

Adsız dedi ki...

başkanım hoşgeldin ..
benim keyifler iç güveyinden halice niye unutuğum bir zaman diliminde uyandım neden seval bu gün herkesi bir güzel kahvaltıya çağırdı ki kaf dağında ki sağır sultan duyunca bende duydum tabii
siz başkanım sarı ışıkta korna çalanlara sizden düriyenin kalyını söylüyordunuz sanırım duymadınız.

no name cezalı ama cezası bilinmiyor..

eylem bir elinde mendil bir elinde T cedveli kalemini aramak için oda oda dolaşıyor..

seval tüm hafta sonu işlerinden sonra (laf aramızda o işe dinlenmek için geliyor) iki fatura arası sanırım masada uyudu kaldı patronda dışarı çıkmıştı bana dedi sen yaz çiz uyumasın bu seval nedense 6 aydır masada uyuma alışkanlığı edindi diye..benle dertleşti başkanım patron durum vahim geliyor açıyor PC i iki fatura bir kahvaltı pat uyuyormuş..
Yok uykusunda öyle gürültü de çıkarmıyormuş sessiz sessiz uyuyormuş sonra arada uyanıp birşeyler yazıyor diyorlar kim mi büro arkadaşları
ah canım arkadaşım çook
çok yoruluyooor çok.

öğrenciler yataklarında rüayalarda kimi isterlerse buluşmakta

kaya ya okulda ya iş arası bir yolda.


evet durum bu..başkanım
sahi siz neden geç kaldınız..

no name dedi ki...

Ablacığım,
sana teessüflerimi bildiriyorum.
Canım,biriciğim kankama "sümüklü" demen sana hiç yakışmadı.

(Ah be kanka,dün sana dedim gitme sağa sola yat dinlen iyice.Sakalımız yok ki sözümüz dinlensin.al işte gördün neler oluyor,nasıl dalga geçiyorlar sümüklü diye.)

Adsız dedi ki...

bu kadarda açık sözlü olunmaz ki canım :))

ablamın suçu yok önce ben dedim kendime mendille geziyorum diye o da tekrardan aktardı sadece
hem biz kibarca diyoruz
biraz kibar ol kanka ya bu kadar açık sözlü olup kankanı rezil etme aleme :))

Adsız dedi ki...

Canim Arkadasim sen benim patronun lafina bakma o abartiyo... :)
Is saatlerinde "sakli gizli uyudugum" kocaman bir iftira! Sadece durmadan esniyorum hepsi bu... :) (Ah suracikta bir divan olsa, bir kanape, bir sezlong bile isime yarardi ya, masa cok sert.. )

Yorgunlugum gercekse de güzel yorgunluk bunlar cünkü nereden geldigini biliyorum, yaptigim isler ortada.. :)

Ara-sira uyuyakalip sizi ihmal edersem ne olur siz de beni idare ediverin artik güzel ailem... Su yogun dönem gecsin,haha da size söz pizzalar benden! :)

Adsız dedi ki...

No name ne demişler iyilik yap denize at

sen beni savundun ben ablamı :))
hayat işte naparsın
nasıl kankaysam:)

Adsız dedi ki...

Merhabalar arkadaslar

Sizinle bisey paylasmak istiyorum. Ben bu siteye yazarken rahat yazamiyorum. Sanki ensemde sürekli bi nefes var.

Acaba bu durum bir tek bana mi özel, siz de de böyel birsey var mi?
Yani sorun bende mi acaba?

Adsız dedi ki...

Simdilik gitmem gerek

Aksama dogru tekrar gelirim..

Adsız dedi ki...

bilmem ki Kayacım ,

kendi açımdan tüm dostlar birarada olduktan sonra farketmiyor benim için
nerede olursak olalım beraber olalımda mantığı var
ama senin burada var bir durguluğun biraz sorunların oldu(özelde)yazamadın
sonra da pek yazmadın sadece geliyosun sonra gidiyorsun
bu pazarda senaryo göremedik bana mı öyle geldi sende yorgunsun bu aralar dinlenmen gerek
neyse tekrar görüşmek üzere

Adsız dedi ki...

Çocuklardan çıldırtan sorular
Çocuk:enişte bu ne?
-çakmak
(1 dakika sonra)
ç:-enişte bu ne?
-çakmak
...
Ç-enişte bu ne?
-çakmak bahadir
...
ç-enişte bu ne?
-gazoz kapaği
ç-olur muuu? o çakmak! "
----------------------------
-anne ne zaman olacak bu yemek
-ha deyince olmuyo kizim
-o zaman ne deyince oluyosa onu de ki olsun
---------------------------------
-baba, yeni aldigin ayakkabilarim ne renk?
-kahverengi yavrum.
-peki baba, kahve ne renk?
-....?!

no name dedi ki...

Babamın Evinde

Bahçede durdum az önce
Kapının tam önünde
Bunca yıldan sonra babamın evinde
Her şey eski yerinde

Bana bakmış gülerek
Duvardaki resminde
Anlatıyor kuma harfler çizerek
Denizin tam önünde
Rüzgar var sesinde

Sahile koşan bu dalgalar
Dörtnala atlar gibi
Özgürce yaşa hayatı
Süzülen kuşlar gibi
Kaybolma
Adressiz mektuplar gibi
Kaybolma
Kumlardaki harfler gibi

Ve şimdi gün solarken
Unutulan bu bahçede
Anlıyorum resme son kez bakarken
Babam benim içimde
Rüzgar var sesinde

Sahile koşan bu dalgalar
Dörtnala atlar gibi
Özgürce yaşa hayatı
Süzülen kuşlar gibi
Kaybolma
Adressiz mektuplar gibi
Kaybolma
Kumlardaki harfler gibi

Sahile vuran bu dalgalar
Günleri sayar gibi
Geç kalma yaşa hayatı
Sanki yarın yokmuş gibi
Kaybolma
Adressiz mektuplar gibi
Kaybolma
Benim gibi

Söz: Kutlu Özmakinacı
Müzik: Kutlu Özmakinacı
Albüm: Katil & Maktûl

Adsız dedi ki...

öncelikle belirtiyim ,şair renklerden kirlenmeyi öncelikle beyaza vermiş ya dostlar
hasretinin önceliğini göbek adı özlem olan
gurbette ki
canım kankama veriyorum
ve
öncelikle ilk önce ona yolluyorum..
sevgilerimle birlikte
sonra burdaki
Tüm BBO ailesine
sesimizi kestikleri için şarkıyı dinleyeniyoruz ama olsun.
yüreğimizde ki sevgiden bulursunuz siz bu güzel şarkıyının melodisini

Bir Kuş

Bir kuşun yüreği olsaydım eğer
Hiç konuşulmayanları
Hiç söylenmeyenleri
Gizli gizli köşe bucak saklananları
Bir kuşun yüreği olsaydım eğer
Ve sana gösterseydim

Bir kuşun sevgisi olsaydım eğer
Pencerende dolaşır
Küçük sırlarına bakar
Yanına gelip şakalar yapar
Bir kuşun sevgisi olsaydım eğer
Ve sana dokunsaydım

Bir kuşun kanatları olsaydım eğer
Kocaman gemiler kayık gibi kalır
İnsanlar ateşböcekleri kadar
Bir kuşun kanatları olsaydım eğer
Ve seni götürseydim

Bir kuşun sesi olsaydım eğer
Tanımadığın şarkıları başka dilde söylesek
Bilinmez seslerle oyunlar oynasak
Bir kuşun sesi olsaydım eğer
Ve sana seslenseydim

bülent ortaçgil

bütün kuş yürekli dostlara..
gitsin.

Adsız dedi ki...

günaydııınnn :))

sizin öğle yemeği benim kahvaltım ne zaman ona göre geleyim :))

Adsız dedi ki...

geç kaldın geç kaldınn :)

Gökçe birgün sen hazırlasanda biz gelsek
bu cevabı bekliyordun değil mi:))

ben yedim öğle yemeği ama yiyecek olanlar varsa onlara yetişmeye bak

Adsız dedi ki...

bu arada duygu yüklü şarkı sözleri içinde teşekkürler arkadaşlar

Adsız dedi ki...

isminizin Japoncasını yazın hadi bakalım buyurun

A- ka * B- tu * C- mi * D- te * E-ku * F- lu * G- ji * H- ri * I- ki * J- zu * K- me *L- ta * M- rin * N- to * O-mo * P- no * Q- ke * R-shi * S- ari * T-chi * U- do * V- ru * W-mei * X-na * Y- fu * Z- zi

benimki "kufutakurin=eylem" :)
siz bana kısaca kufuta diyebilirsiniz
tofita gibi oldu ya:))

no name dedi ki...

mavigün'e

Madem kankana özel şarkı gönderdin,

Ben de gurbetteki kardeşime gönderiyorum.
Kayacım senin için geliyor,karşıla kardeşim...
seni seviyorum...



ŞEHİR

Ey şehir koca şehir çok küçüksün biliyor musun

Dinlemek istemiyorsun ama hala ayaklarımın altındasın

Kaybolmam için mi bu sokaklar

Usandırmak için mi caddelerin

Bu duman,bu sis,bu is kokusu

Benim için mi söyle ey şehir

Ey şehir koca şehir çok yalnızsın biliyor musun

Dinlemek istemiyosun ama

Hala eziyorum seni ağır ağır

Kaçıp gitmem için mi bu yağmur

Yağmuru severim ben, bilmiyorsun

Bu mezar, bu taş, bu kara toprak

Beni yutmak için mi ey şehir

Soğuktan üşümem için mi bu karlar

Yoksa beyaz bir perde mi örtüyorsun karanlık yüzüne

Gerek yok nasılsa, betondan peçelerin var ya yüzünde...


Söz - Müzik : Bülent Güven

Geri Vokaller : Mehmet Yusuf UĞURER

Gitarlar : Hakan ŞAVKLI

Gitar solo : Hakan ŞAVKLI

Davullar : Sefa Deniz ALEMDAR

Düzenleme : Bülent GÜVEN - Pelin GÜVEN GÜRKAN

Adsız dedi ki...

ben burda her zaman aç kalıyorum yaa benim kaderim mi bu :))

ayrıca eylemcim ne zaman isterseniz hazırlarımda 1 gibi falan kahvaltı yapmaya alışkın mısınız değilseniz biraz garip gelebilir :))

benim ismimde jimomemiku oluyo :))ama siz bana genede gökçe deyin :))

Adsız dedi ki...

Eylem bu ne janjanlı(doktor bu ne gibi oldu)
ben aslıma dönmek istiyorum..
günlerin mavi olanına gökyüzüne denize dönmek istiyorum.
vur PC ne Eylem dönerim belki aslıma..
ne işim var elin japonun alfabesinin içinde değil mi ya..

gökçecim ,
ben seni bilseydin aç olduğunu çağırıdım be canım burda sen akran 3 adet genç kız bir adet delikanlı var idi onları doyurdum ev manyas kuş cenneti (gerçi manyasta kuş bırakmadılar ama teşbihte hata olmaz)gibiydi..
sakinlik allahım biraz sakinlik

huzur kalamış vapur yok uuuf uuuf

no name canım kardeşim
varya 2o lik delikanlılara razıyım ver onlara PC kapa kapılarını aç kalmamak için yiyorlar ama bu kızlar pıcır pıcr sabahtan beri süslenmeler bitmez ayna karşısında kahkalar bir pazar şenliği gibi..
ve dualarım kabul oldu ve sakinlik hepsi gittiler gezmeğe gökçe sen hala evdemisin gez dolaş canım hadi ..
yok hala bir şeyler yemedinse bekle sanırım seval ablan
pizza dedi yaparım dedi.
ama gel gör ki sor ona yorgunluktan akşam ne yediğini unuttu.
şimdi patrona yakalanmazsa seni
pizaya çağırır.
ama önce bekle şöyle biiiir esnesiiin söyle kemiklerini yerine gelsin çıtır ses geldi..
tamam kendine geldi şimdi bize de ses verir..

no name dedi ki...

Ablacığım, ünlü bir türk büyüğü, üç şeyin sesi güzeldir demiş.

Senin tarif ettiğin sesleri gürültü kirliliği olarak ele alamayız.

büyüğümüzün güzel diye nitelendirdiği
kategoride.
o yüzden sana katılamayacam.
bu tahammülsüzlüğün sakın uykusuzluğun sende yarattığı bir tezahür olmasın ?

demek erken kalmak seni sinirli ve gergin yapıyor.

istersen bir saat kadar bi şekerleme yap ablacığım.
toparlarsın kendini(hazır ev sakinken)kaçırma bu fırsatı.

Adsız dedi ki...

No name :))

Adsız dedi ki...

no name canım kardeşim ,
bence bu düşünür bu sesleri açık havada dinlemiş sesler yayılıyor ya..
birde kapalı alanda kısa paslaşmalarda canım..
ve bu sesler dün gecenin bir devamı ise yani sizin oralarda bile türkü barların sesini kısıyorlar yaa
canım kardeşim yoksa ben türk düşünürünü haksız bulmak ne haddime
arada sessizlik diye dua etsemde onların pıcırdamısına eşlik etmedim değil..
lakin ruhun şakımasına kemiklerin gıcırdaması tezat teşkil edince
haliyle de başına bir ağrı geliyor..
ama gerginlik yok..
şekerleme de yok onu
seval ablan yapıyor..
seker kankam benim..

ses ver kanka..

başkan bir günaydın ile A dedinizde
saatler hızla akıp gidiyor
yok sizden bir başka ses..
alfabeyi 28 harf daha var içinden seçin birini de seslenin gayri..

Adsız dedi ki...

A benim güzel yüreklim, Kankacigim ne güzel sarkilar göndermissin de yanit alamayinca benden günahimi almissin... :)

yani ben burda degildim be güzelim, firsat bulup oglumla bulustum o ise gitmeden önce (haftasonu yikayip ütüledigim) giysilerini götürdüm, oglumu gördüm, öptüm, ve isyerime yeni döndüm... Oh ne güzel, sevgili dostlarimi sohbetin ortasinda buldum...

Demek sen de evdeki genc kizlardan sonra dinlenmek icin buraya kostun..

Genc kizlar deyince, Eylem ile Gökce´ye soralim: ben kizima sordum ama o bilmiyormus...

Simdiiii söyleyin bakalim güzeller, bu kiz milleti neden herseye güler?

Tv-de sevdikleri bir oyuncu/sarkici cikinca ciglik cigliga bagirirlar?

Neden iki saat önce baslasalar da hazirlanmaya her seferinde gec kalir evden en gec onlar cikarlar?

Neden aradigi dümdüz siyah bir bluz olsa bile girmedik magaza birakmaz, yine de bulamazlar?

Neden kizarmis patates, cips ve dondurma yerken kalori hesabi yapmaz ama biber dolmasi olunca nazlanirlar? :)

O güzelim saclarinin kendinden dogal kivrimlarini yok etmek icin kizgin masalarla onlari dümdüz yaparlar?

off offf.. ya rab, biz de mi böyleydik? :)

Adsız dedi ki...

No Name`e..

Gönüller birdir dünyalar ayrı olsa da. Arkadaşlıklar,sevgiler,aşklar yalan olsa da umrumda değil; dünya yansa da biz dostu unutmayız; dost uzakta olsa da.

no name dedi ki...

Eyvallah,
Kardeşim benim...

Adsız dedi ki...

o zaman en iyisi pizzayı beklemek ablacım :))

ben bugün dışarı çıkamıyorum teyzem kuzenimi getirdi biraz bakmam için işi varmış biraz..kuzenimde bilgisayarımı işgal etti böyle geçinip gidiyoruz işte :))

Adsız dedi ki...

ay aman aman

büyümüs de kuzenine bakarmis

kac yasinda kuzen?

no name dedi ki...

seval ablacığııımmm,
hoş geldin.

O cevabını merak ettiğin şeyler var ya,

önce sen cevapla bakalım,

o hareketleri sadece genç kızlar mı yapıyor.?

Neden benim tanıdığım yediden yetmişe bütün bayanlar aynı kategoriye giriyor.?

Ben de çok merak ediyorum sebebini.

Adsız dedi ki...

5 yaşında :))

şu anda kulaklarım çınlıyo pc yi elinden aldım diye kulağımın dibinde bağırıp duruyo :))

seval ablacım bu söylediğin şeyler çok normal bence özellikle saçlar için söylediklerin :))

Adsız dedi ki...

canım kankam
sor bana neden senin günahını alıyorum sor..
senini bu anne yüreğinle koşturuyorsun ya yükün hafiflesin diye..
günahlarını alıyorum sevapların daha net görünsün diye..

eylem ve gökçeye sorduğun soruların bizde mi böyle idik kısmına gelince ya sahi valla
zaman uzun ben pek geri dönemedim uuuf ki uuuf..
şimdiyi soracak olursan kalori hesabını hep yedikten sonra yapıp üzülüyorum vah vah keşke yemeseydim diye..
aynalara küs değilm ama barışıkta sayılmam
şimdi bekletmeyi sevmiyorum çünkü artık kimsenin aslınsa kimseyi beklemediğini öğrendim.
insan aslında hep kendisini bekliyormuş bu hayatta hayat ise seni beklemediğini öğrendim bu yüzden bende hayatı bekletmiyorum.
işte böyle arkadaşım..

kankacım bak canım sen bu oğluna kötülük yapıyorsun varsın ütüsüz giysin ya ne olacak ..

bak böyle alıştırıyorsun ya ilerde el kızı senin kulaklarını çınlatırsa hiç şaşma;
neden bu kulaklarımda uğultu diye yaşlılık filan deme el kızı anacak seni
soğuk sudan sıcak suya sokmamışsın canım annem benim diye
ilerde el kızı seni gelip gelip öperse hiç şaşma tamamen iyi dileklerinden..
yani dost acı söyler ...
ama
imam da bildiğini okur..
hehehe canım kankam
annelik ...???
bu yüzden kazık kadar olsakta ağlarken
anam anam diye ağlıyoruz.

kankacım seni onların başlarından eksik etmesin allah..

Adsız dedi ki...

No Namecim olayi ben hic böylesine toplu hareket gibi görmemisim, sen söylemesen genc civcivlere özgü hareketler bunlar deyip "neden, neden" diye sormaya devam edecektim! :)

Tamam Gökcecim sorulari geri aldim canim... :) Pardon!

Adsız dedi ki...

inkar etmiyosunuz yani ablacım biz böyle değiliz diye :))etsenizde fayda yok zaten ama :))

bu arada da her siyah tişört aynı değildir ki ablacım yaa:))

Adsız dedi ki...

güzel konuymuş ama kapanmış
onun için bende girmeyeyim konuya
bayanlar ne yapıyorsa doğru yapıyordur :))

Adsız dedi ki...

canim ya, dogru tabii ki bütün söylediklerin.. ben de 3 yildir camasir-ütü konularini ögrensin diye fazla yardimci olmadim ama ögrendi mi? kimbilir, insallah ögrenmistir ilerde karisina yardimci olur...

ama müstakbel geline karsi benim vicdanim oldukca rahat ben ögretmek icin cok ugrastim yani geri kalan biraz da malzemenin yapisiyla ilgili... elinde seker yoksa helva yapamiyorsun! :) E hayatta olursam o gün söylerim ben de neye talip oldugunu, elin kizcagizini yakar miyim? :)

Allah hic bir cocugu anasiz -babasiz birakmasin Mavigünüm, hic bir tanecigi bile...

Adsız dedi ki...

HEDEF KITLE : AB
08 HAZİRAN 2008 PAZAR

NO PROGRAM ADı KANAL RATING (%) SHARE (%)
1 ALMANYA-POLONYA [NET] ATV 7,00 21,20
2 VAR MISIN YOK MUSUN-PT [NET] SHOW 5,70 18,10
3 DUGUN SARKICISI [NET] KAND 4,90 16,70
4 AVUSTURYA-HIRVATISTAN [NET] ATV 4,80 21,60
5 DENIZ ARMAN''LA KANAL D ANA HABER [NET] KAND 3,30 16,10
6 SHOW TV ANA HABER BULTENI [NET] SHOW 3,10 15,30
7 POPSTAR ALATURKA [NET] STAR 3,10 10,10
8 ILK ASK (T.S) [NET] KAND 2,80 10,30
9 ARKA SIRADAKILER [NET] FOX 2,80 8,80
10 HER ACIDAN [NET] STAR 2,40 16,30
11 MAC BASLIYOR 2 ATV 2,20 6,50
12 POPSTAR ALATURKA (ELEME) [NET] STAR 2,10 14,70
13 SPOR GUNDEMI KAND 2,10 9,70
14 BKM MUTFAK ''COK GUZEL HAREKETLER BUNLAR'' KAND 2,00 13,40
15 MAC BASLIYOR ATV 2,00 11,50
16 STAR SPOR STAR 2,00 9,10
17 STAR LIFE [NET] STAR 1,90 12,50
18 MAC SONU 2 ATV 1,90 7,80
19 KOLLAMA [NET] STV 1,90 6,80
20 MACA DOGRU 2 ATV 1,80 5,50
21 DOKTORLAR (TKR) [NET] SHOW 1,70 12,00
22 GUN ORTASI HABERLERI SHOW 1,70 11,20
23 GERCEK GELECEK [NET] FLAS 1,70 7,60
24 MAC SONU. ATV 1,70 6,00
25 PAZAR SURPRIZI [NET] SHOW 1,60 12,10

Adsız dedi ki...

HEDEF KITLE : TOTAL
08 HAZİRAN 2008 PAZAR

NO PROGRAM ADı KANAL RATING (%) SHARE (%)
1 VAR MISIN YOK MUSUN-PT [NET] SHOW 7,10 21,60
2 ALMANYA-POLONYA [NET] ATV 5,60 17,00
3 ARKA SIRADAKILER [NET] FOX 4,40 13,30
4 DUGUN SARKICISI [NET] KAND 3,90 12,60
5 AVUSTURYA-HIRVATISTAN [NET] ATV 3,50 15,40
6 DENIZ ARMAN''LA KANAL D ANA HABER [NET] KAND 3,40 18,20
7 KOLLAMA [NET] STV 3,20 10,60
8 SHOW TV ANA HABER BULTENI [NET] SHOW 3,00 15,50
9 POPSTAR ALATURKA [NET] STAR 2,80 9,00
10 GECMISIN INTIKAMI (Y.S) [NET] K1 2,70 8,10
11 OLUMSUZ KAHRAMANLAR [NET] STV 2,70 8,00
12 ILK ASK (T.S) [NET] KAND 2,60 9,50
13 VAR MISIN YOK MUSUN (OZET)-PT [NET] SHOW 2,10 7,40
14 BEZ BEBEK (TKR) [NET] FOX 2,00 14,00
15 GUN ORTASI HABERLERI SHOW 1,90 13,50
16 BKM MUTFAK ''COK GUZEL HAREKETLER BUNLAR'' KAND 1,90 13,30
17 POPSTAR ALATURKA (ELEME) [NET] STAR 1,80 14,40
18 MAC BASLIYOR 2 ATV 1,80 5,10
19 BEZ BEBEK (TKR)-SABAH [NET] FOX 1,70 13,40
20 GULSAH (T.S) [NET] ATV 1,70 13,30
21 ARKA SIRADAKILER (OZET) [NET] FOX 1,70 7,50
22 PAZAR SURPRIZI [NET] SHOW 1,60 10,70
23 KANAL 7 HAFTASONU HABERLERI KAN7 1,60 10,40
24 SAMANYOLU ANA HABER BULTENI [NET] STV 1,60 9,50
25 STAR SPOR STAR 1,60 7,30

no name dedi ki...

Eylem'cim
iyi ki konuya girmedin.
Bir de girseydin ne yapacaktın Allah bilir.

Adsız dedi ki...

hehe :)))
özet geçtim No name
konuya girmiş olsaydım yanmıştınız :)

no name dedi ki...

ismiyle müsemma,
militan eylem, nam-ı diğer delikanlı Eylem...

no name dedi ki...

Başkanım,
Kerahat vakti geldi.
Kahven nasıl olsun.
(sen şekerli de o zaten acı geliyor)

herkes davetlimdir...

(Sanki çayın nesi varsa.Mis gibi çay)

Adsız dedi ki...

evet bulduğum bu isim bana yakıştı
geçektede adımı değiştirsem mi acaba :)
militan eylem yaptı beni ya delikanlı yeterliydi :)

Adsız dedi ki...

az sonra biraz sonra gelcem,siz çayı hazırlayın yetişirim:))

Adsız dedi ki...

aha geldi başkan
bende çay alayım ya varsa

no name dedi ki...

Feminist Eylem'e beş var.Dikkat!

Adsız dedi ki...

ben de zahmet olmazsa, olursa da olur, ben alirim yani.. cay tabii ki? :)

Adsız dedi ki...

Yahu ben neden sohbete giremiyorum arkadaslar.

Kendimi cok aciz hissediyorum, yazamiyorum yav

Tabi anlamadiniz :))

Gecer insallah...

Adsız dedi ki...

En iyisi ben bi bahceye cikip geliyim, bi nefes aliyim...

Adsız dedi ki...

akışına bırak kayacım, zaman herşeyin ilacı:))

tabi sende anlamadın ,boşver:))

ee hani çaylar ?

Adsız dedi ki...

anlamadık ama :))
kardeşim gir aradan bir yerden ayıp olur diye düşünme
bak kardeşine bulamadı muhabbet buldu yine beni
yani sende konuşabilirsin benim hakkımda mahsuru yok rahatlarsın :))

bu arada gökgürlemeye başladı birazdan bulutlar boşalır herhal

no name dedi ki...

Pardon,
Benim dükkanı bir sürü bayan bastı.
O yüzden kaya kardeşime misafir olmayı öneriyorum.

Kaya koy çayı kardeşim,
sallama olmasın sevmem.
senin market yakın.
bi koşu bisküvi, felan hadi kardeşim geldik...

Adsız dedi ki...

başkanım kahve demişti ya arkadaş
kimse kahve istemeyince çayı yeni demledi demini alsın birazdan servise geçer :))

Adsız dedi ki...

No Namecim artik bütün kizlar feminist kardesim, olmayani yok! En kuzu gibi uysal görüneni bile.

Yani Eylem´i birazdan adini feminist olarak degistirmekle korkutamazsin demek istiyorum, sen bosuna yorulma diye.. :)

Sahi, nerde kaldi bizim caylar? :)

Adsız dedi ki...

hııı dükkanı bayanlar basmış başkanım
pası kardeşine attı
ama niye ya gelir görürdük bizde bayanları :))

no name dedi ki...

yok yok kaya'ya müracaat.

her gün bana olur mu yaa.

Adsız dedi ki...

Aaaa resmen kovdu ya ,
gitmiyoruz kardeşim o kadar yol geldik
şimdi uçak bileti al teee Almanya'nın bilmem ne kentine git
Kaya'yı bul
onlar iki kişi gelmeleri kolay ya biz nasıl gidelim burdan yok yok biz sana geliyoruz :))

Adsız dedi ki...

no name sen bak bayanlara, biz kaya ya müracat ederiz, seni işinden alıkoymayalım biz:))

şişt kaya,sende bahçede bayanlara rastlamadın umarım:))

Adsız dedi ki...

he he he he :))
başkanım espri süperdi tebrik ediyorum

Adsız dedi ki...

arkadaşlar bu kardeşlerden iş çıkmaz boşuna beklemeyin
biri bahçede biri mecnun şuan :)

ben vereyim çayları
buyrun buyrun sıcacık mis gibi

no name dedi ki...

Eylem'cim
Bas kırbacı sihirli seccadeye,
Göster hükmettiğini mesafeye,
Ve zamana,katıp tozu dumana,
var git,giderken milleti toplamayı unutma.
bu akşam kaya'nın misafiriyiz...



Pardon.
Cahit sıtkı'ya da Allah rahmet eylesin.

Adsız dedi ki...

No Name canım başını bayanlar mı sardı hehehe büyük türk düşünürü
şimdi senin dükkanda ne güzel anlıyordur şıkır şıkır yarabbi şükür diye..

Kayacım bahçen müsait mi?
olmasa bile elimizde ki adres burasını gösteriyor canım;
kardeşin kuşların sesleri eşliğinde çalışmakta çay senin ellerinden içecekmişiz
ben çayıma şeker istemem kayacım..

Eylem biz gidelim Kaya ya neden biliyormusun çünkü dertli neden
şu muhabbetin belini kıramıyorum diye ..
ben söylüyorum üzülme sen sevgi dolusun hiç bir şeyi kıramazsın..
ama tutturmuş ensemde biri var..
bakalım çocuğun ensesinde kim var patlatalım kimse gitsin ensesinden belki Halil bey ile Esma sultan da bir habeer çıkar ne yapıyorlar diye....

başkanım
bahçeye biz gidiyoruz o bayanlar bence biraz akılları var ise şimdiden izin isteyip kalksalar iyi olur.
biz uzaktan geldik yorgunuz..
nerde kaldı çaylaar...

no name dedi ki...

Eylem'cim
No Mecnun (OLmak isterdim)
Bende Erkek üzerine bir şey yok,
Hep bayan.

Eşimin gözleri sürekli üzerimde,
başımı kaldırırsam gözlerimi oyuverir sonra.

Adsız dedi ki...

haklısın ablacım gidelim kardeşime ne derdi varsa görelim

Kankam da bir müddet sonra beni kurtarın diye bağırarak koşa koşa gelecektir bahçeye:))

Adsız dedi ki...

aha net olarak söyledi eşi varmış
yengeye saygılar sevgiler :)
haklı tabi hakediyorsan oysun

ah ahh şimdi yengenin yanında olmak vardı ne muhabbet ederdik :)

no name dedi ki...

Eşimin selamları var,
Böyle yazma beni kıskanç,sana hayatı zindan eden birisi gibi tanımasınlar dedi.

no name dedi ki...

Yaa,ne muhabbet ederdiniz,
önce türkçe öğretmek zorunda kalırsan ne olacak?

Adsız dedi ki...

heheh no name

biz anlamamız gerekeni anladık.))

Adsız dedi ki...

saat 17:12 itibariyle Türkiye saatyi ile mesai bitti.

o yüzden rahatça bir ooff ooff diyebilirim:))

Adsız dedi ki...

yok canım öyle tanımayız kesin melek gibi biridir
sana tahammül edebildiğine göre :))
şaka şaka valla şaka

eminim çok tatlı biridir yenge ,
ama yani sanada hayatı zindan etsin nolcak arada bişey olmaz:)
arada o da yazsın neden yazmıyor

Adsız dedi ki...

öğretiriz ya sorun mu :))

Adsız dedi ki...

kaya bahçeye çıkmıştı dimi en son ?

ben şaka yapmıştım ama dediğim gerçek olmuş sanırım:))

no name dedi ki...

o yazar da sen okuyabilir misin bilmem?

Adsız dedi ki...

yağmur başladı nasıl güzel yağıyor maşallah

Adsız dedi ki...

ben muhabbete giremiyorum diye yanarken muhabbet benim üzerime kurulmus hehe :)

bahce müsait de haca delirtici sekilde sicak

günes isinlari buraya daha mi dik geliyor ne, termometre 25`i gecti mi civi gibi geliyor valla. bi de batmak bilmisoyr. aksam 21.50 ancak günes batiyo

Adsız dedi ki...

kankacım önemli olan gönül bağıdır eminim ki birbirimizi gördüğümüzde
ikimizde çok iyi anlaşırız sen kafana takma bunları :)

hem türkçe öğretemedin mi öğrensin birazcık

no name dedi ki...

çayda içemedik.
yağmur suyuyla demlenen çay çok nefis olurmuş.
bir de yağmur suyu, dökülen saçlara çok iyi gelirmiş.

Adsız dedi ki...

hadi ya ilginç bir bilgi kanka

Kaya o saatte güneş mi batar ya buda daha ilginç :)

no name dedi ki...

ben baskı yapmıyorum,
isterse öğrenir.
zorla öğretecek değilim ya.


Kardeşim altı üstü bir çay ikram edecen yaa.
bin dereden su getirdin.

tamam bisküviden vazcaydık,
demleme çaydan da geçtik.
sıcak su ve sallama çaya razı olduk.

açacam bayramlık ağzımı ha...

Adsız dedi ki...

kardesim yengemiz yabanci miydi?

böyle bir muhabbet hatirlamyorum da eger daha önce sözü gectiyse?

bu arada arapca biliyor musun? ne zamandir soracam unutuyorum :))
ne alaka diye sorma ama

Adsız dedi ki...

ayip ettin simdi kardesim

bisküvinin filan lafi mi olur

hatta carsamba günü özellikle gel de sana satdyum zevki yasatayim elma agacinin altinda :)

bu arada caylar hazir ama self-service

Adsız dedi ki...

http://www.habervitrini.com/haber.asp?id=198356

no name dedi ki...

kardeşim,
yengen Nürünberg'ten.
Arapça anlarım konuşamam.
Osmanlıca anlarım konuşurum.
Türçeyi'de öğrendim mi sırtım yere gelmeyecek.
Seviyorum Ziya Paşayı,Tevfik Fikret'i
Namık Kemal'i M.Akif Ersoyu...
okuya okuya öğrendik bişiler.

Kullanmamaya gayret ediyorum,
Ara sıra kaçıyor.
Dikkatlisin...

Adsız dedi ki...

ne kızıyon canım birşeymi dedim
ister öğrenir ister öğrenmez :)

hadi bana iyi akşamlar
yüreği sevgi dolu okyanus yürekli dostlarıma iyi akşamlar
bol muhabbetler diliyorum

Adsız dedi ki...

yengem bizdenmis hehe

baskanim kirazin sapi, üzümün cöpü, karpuzun kabugu...
vardir herseyin bi hikmeti

Adsız dedi ki...

Iyi aksamlar Eylem

Yarin yine gel :)

no name dedi ki...

Her gün mü gelsin?

YOk Bari pazarları gelmesin.

Adsız dedi ki...

Ssstt duymasin kankan

bozulabilir

no name dedi ki...

Yok kankam beni seviyor,bozulmaz...

Adsız dedi ki...

güle güle Eylemcim, iyi aksamlar canim... :)

Kayacim cay icin cok tesekkürler, sen zahmet etme biz yolu ögrendik nasilsa yine geliriz... :)

No Namecim nerden cikti bu Nürnberg´li gelinimiz durup dururken kuzum? Hep vardiysa neden aylardan beri hic bahsetmedin, yeni olduysa mutluluk dileklerim sizinle kardesim ama uyduruk bir espriyse görüsürüz.. :)

Kankacigim yok oldun ortaliktan? Taze fasulye pisiriyorsan beni de cagirmayi ya da hakkimi ayirmayi unutma... :)


Arkadaslar, birazdan benim icin de paydos saati, yeniden görüsünceye dek saglicakla kalin...

Adsız dedi ki...

Iyi aksamlar ablacim

Aksama da gel hasret cektirme

Yok illa taze fasulye isterim dersen ben sana yapiyim :))

no name dedi ki...

Ablacığım daha önce gelinimiz nereli diye sormadın ki?
kaya sordu söyledim.
sana iyi istirahatler diyecem ama eve yorulmaya gittiğin için düzelteyim,kolay gelsin diyeyim...

no name dedi ki...

Hadi be sulu yemekte yapabiliyon mu?

sen evde kalmazsın kardeşim,hiç endişe etme.kısmetin bol olur.
ama Türkiye'de.

Adsız dedi ki...

ooo fena yemek yaparim

ama senin tarifleri denemedim daha

Adsız dedi ki...

canım kankam
kayanın bahçesinle zar zor kendimizi davet etirerek çaylar içtik canım benim..
istediğin taze fasulye olsun.
bizde yazın her daim olur yani ne zaman canın çekerse söyle yollayım..

no name canım kardeşim gelinimizin nereli değil senin gönlünün prensesi olması önemli bu yüzden ondan sormadık nereli diye..
daha önce evlilikle ilgili verdiğin ufak ara -notta ki bilginde kankamın yorgun ve üzgün günlerinden di yoktu bu yüzden bilmiyor..
piyango gibi yazın çıktığını sandı tabii ki.
canım kankam çok kıştan beri var gelinimiz..

evet canım kankam
no name haklı
iyi akşamlar iyi dinlenmeler (zorlada olsa dinlen bu akşam bağla kendini ellerin serbest olacak şekilde kalkma yerinden )

birde bizlere akşama merhaba demeyi unutma..
kaya sen çayı zorla yaptın kardeşim
yemeği ne zaman yapacaksın bakayım.
bence aç kalırız aç
olsun peynir ekmekte yeriz biz..
yüzümüze yüzlük kumaşlar no name
den...nasıl olsa ...

Adsız dedi ki...

sevgili dostlarım

size ve muhabbetinize doyum olmaz ama ben müsadenizi istiyorum..

malum mesai biter başkan gider:)

sizlere güzel ve keyifli bir gece diliyorum gülümsemelerin ışığında.

sağlıkla ve sevgiyle kalın..

yazılmışsa yarına da nefes alabilmek,görüşmek dileğiyle..

Adsız dedi ki...

iyi aksamlar baskanim

saglicakla git gel

no name dedi ki...

başkanım iyi akşamlar.
iyi istirahatler...

no name dedi ki...

Rıdvan kardeşim,
yok yazılmaktasın.
kısacık bir merhaban bizleri meraktan kurtaracaktır.
merhabaya vaktin yoksa sen kısaca "M" de biz anlarız...

no name dedi ki...

Ablacığım,
Kaya'ya misafirliği iyi akıl ettin valla.
bu akşam kaçamaz misafiri varken.
site biraz şenlenir...

no name dedi ki...

Fatih, sesin soluğun çıkmıyor kardeşim.
büt.e kaldım deme sakın.

Adsız dedi ki...

Yemegi ne zamana hazirliyim ?

Ama misafir umdugunu degil buldugunu yer ona göre

no name dedi ki...

benim çok ağırlığım yoktur yaa.
bahçede barbekü var mı?

Adsız dedi ki...

barbekü yok ama mangal var

kömürü de var

yakiver de ablalarim da kebaplari hazirlasin

halledin iste kendi evinizmis gibi
yabancilik cekmeyin

no name dedi ki...

bu yaşıma kadar bir kez dahi mangal yakmayı becermişliğim yoktur.
2 kilo kömüre 5 litre gaz döker gene yakmayı beceremem haberin ola.

sonra aramızda hır gür çıkmasın...

Adsız dedi ki...

evi yakma da

no name dedi ki...

Kardeşim bana verme o görevi,
en son sıcak kömüre gaz döktüğümde hastanelik olduydum.

şimdi yanmaz uğraştır beni,sinirlenirsem tekme tokat girerim mangala haberin olsun.

Adsız dedi ki...

Ben sizi neyleyim elimin hamuruyla çekilin mangalda yakarım
şiş kebab yaparım.. hadi.. hadi...

bari biri salatayı yapsın..
yani en azından bıcak ,doğrama,domates,hıyar,z.y.,,limon,karıştırmak..
herhalde yapabilirsiniz..

bakın hemen iyiyelim.

çünkü bizim evin sessizliği gitti gider..

çarşıdan tam gaz gezen ama yorulmayan kuş sesleri evi, biraz dan istila edecekler.

eğer sesim çıkmazsa bilin ki bu gürültüde sesimi duyuramayacak olmamdadır.

gerçi herkes uygun odalara dağılacaklardır.
fakat PC ler elime geçer mi bilmem..

Bu yüzden beni bu akşam göremezseniz bilin ki..
kuşaltma altındayım.
Gerci damarlarımdaki kan bu şartları değiştirmeye yeter mi ?
bakacez gayri...

Adsız dedi ki...

abla yüregi baska be

bak dayanamdi gördün mü :)

no name dedi ki...

Ne gördüm kardeşim,
ablam ben bu akşam yokum,bakın başınızın çaresine,ahanda yemeğinizi de yaptım,yiyin yatın dedi.
belki benim uykum yok.
Bana ne tek başıma da kalsam dağıtacam bu siteyi.
Nerede militan eylem'ci kankam...

no name dedi ki...

tamam,
gidiyorum az biraz maç seyredecem...

no name dedi ki...

Yalnızsın

Bir akşam ışıkların dağlara güldüğünü
Bir akşam bulutların seyre döküldüğünü
Görürsün hasretiyle sabah ezgilerinin
Bir akşam gözlerin ufka dalar pek derin
Kuşlar öter,uçuşur yeşil dallara konar
Umutlar yaprak yaprak alevlenirde yanar
Son mutluluk sesleri dökülür dudaklardan
İnsanlar gölge gibi çekilir sokaklardan
Rüzgar okşamaktayken anne gibi tenini
Gecenin kolları sessizce yakalar seni
Anlarsın gözlerinin dolup boşaldığını
Anlarsın yalnızlığı ve yalnız kaldığını...

Nurullah Genç

no name dedi ki...

Gezinen Bir Gölgedir Hayat

Gezinen bir gölgedir hayat, gariban bir aktör
sahnede bir ileri, bir geri saatini doldurur
ve sonra duyulmaz olur sesi, bir masaldır
gürültücü bir salağın anlattığı
ki yoktur hiç bir anlamı.

William Shakespeare

no name dedi ki...

Rubailer - 1

Ben olamayınca bu güller bu selviler yok
Kızıl dudaklar mis kokulu şaraplar yok
Sabahlar , akşamlar , sevinçler , tasalar yok
Ben düşündükçe var dünya , ben yok o da yok

Ömer Hayyam

Adsız dedi ki...

bakın ben geldim tüm kuş seslerini dışarı yolladım hehehe
genç dediğin gezer tozar..

No name ne oldu mangala bakmadınız söndürdünüz değil mi ateşi..

Kankam bu gece çay yapar mı acaba..

yorgun savaşcı şimdi evde atom karınca gibi çalışıyordur..
valla bir ışıldıyor ki çalışmaktan
Alman milli takımı gibi tek başına kondisyonu maşallah.
canım arkadaşım benim..
tuh tuh sana dağlara taşlara nazardan kem gözlerden..korusun..
Bak sana yolluyorum ..

link açılırsa bakarsın..

http://www.yeniresim.com/data/
media/545/yildiz.jpg

no name dedi ki...

Birçok Kadında Tek Kadın

Düşümde ilk sevgilime rastladım
Ve son sevgilimin adıyla seslendim ona
Başını çevirdi, küstü bana
Ama biliyordu belki de
Ömrümüzde tek bir kadın sevdiğimizi.

Osman Serhat Erkekli

no name dedi ki...

Ablacığım kankan çay yaptı,
seni düşünüyor,ama tek başına içiyor.
şu an meşgul çok, dizi izliyor.

Adsız dedi ki...

Cay hazir hemen gelin daha ben de icmedim cünkü yeni oturdum yerime... Kankam sag ol canim hediyeni aldim, taktim hic meraklanma bana bundan sonra nazar mazar degmez evvelallah...

No namecim ne dizisi bu aksam dizi mi var? :)

no name dedi ki...

yok mu?

Adsız dedi ki...

Deme

Bu ne bitmez yolmuş, deme
bitmedik yol yok.
Bu ne aşılmaz dağmış, deme
aşılmadık dağ yok.
Bu ne erişilmez ülkeymiş, deme
erişilmedik ülke yok.

Kendini kapıp koyverme.

İbrahim Abdülkadir Meriçboyu


kankam dedikodu inanma sen
bende çayı ocağa yeni koydum.

kuşları evden ancak yolladık.
evin birden ses düzeni tekrar normale döndü.

Adsız dedi ki...

No name canım kardeşim
bilgilendirme de hata var ..
yoksa maçta takılı kaldında ondan mı acaba..

görüyorum koltuğuna oturmuş seyrediyorsun işte hiç saklama..

no name dedi ki...

YOK valla seyretmiyorum,

bulmuşum iki ablamı bir arada ne yapayım maçı,

no name dedi ki...

suzanna diye bir şarkı vardı,
kim söylüyordu diye youtube'tan araştırıyordum.
dalmışım.
lonard cohen'mi diye baktım aynı şarkı değilmiş.

Adsız dedi ki...

no name
o zaman bu sesler kayanın bahçeye kurduğu TV düzeninden mi geliyor.
sahi nerede bu Kaya..
Kayaaaa..

no name dedi ki...

Benim bu bilgisayar bir acaip,
canlı olduğundan şüpheleniyorum.
olabilir mi acaba?

mesela gece vakit ilerledikçe benim bilgisayarın yazıları küçülmeye başlıyor.

Birde sabah dinç bir şekilde aletin başına oturuyorum,günaydın,kahvaltı,
gazeteler derken açıyorum solitaire oyununu.
pür dikkat başlıyorum,
kaybediyorum,kaybediyorum,daha fazla dikkat ediyorum daha fazla kaybediyorum.kazandığım dolarların büyücek bir kısmı yitip gidiyor.

derken akşam oluyor,
yorgun, bitap,gözün görmez kulağın duymaz zamanı,hadi vakit geçsin diye açıyorum solitaire oyununu.
hiç dikkat etmiyorum,sallapati bir oyunla kazanıyorum,kazanıyorum,kazanıyorum.
hep kazanıyorum.
ve ben buna bir mana vermekte zorlanıyorum.

neden böyle oluyor ki?

Bir açıklaması var ;
Alet canlı...

Adsız dedi ki...

Kaya kayiplarda ben de ne dizileri var bugün diye karistirirken Elveda Rumeli´ye dalmisim ya..

Adsız dedi ki...

seval arkadaşım ,
elveda rumeli veda etmedimi.. sen onu avrupa ATV de tekrarı mı başladı cancağızım..burdaki atv de maç var da..
ben şimdi kendime çay dolduruyorum..
hadi herkes kendine self servis ya..
ne yapalım arada mesafeler olunca böyle oluyor.

Adsız dedi ki...

geldim ablacim burdayim

biliyosun daha günesin batmasina yaklasik yarim saat var

günlük güneslik olunca etraf biraz da maca bakiyim dedim
bu arada benim bahcedeki sincabin fotosunu cekeyim dedim ama yakalayamadim keratayi fotograf makinesine :))

böyle iste simdi de geldim birdayim

Adsız dedi ki...

Savrulup Dururken Hayat

Kekremsi bir hayat dilimindeyiz
Bakır tadında geçiyor günler
Tutmuş yolları bir sürü harami
Geleni geçeni sigaya çekmekte

Şüphesiz onlar ölüm getiricilerdir
Ve sevincin düşmanı olarak bilinirler
Yoktur gözlerinde sevgilerin ışıltısı
Aşk yoktur, duman bürümüştür büsbütün

Onlar yalnızca ölümü bağışlayabilir
Yalnız kederi, kahrı ve zulümleri
Ve tarih onlarla bizim kavgamızın
Sürüp duran hadisatından ibarettir.

Ne yazılmışsa bize ve onlara dair
Işıklı sularındadır bilincimizin
Hükmünü yerine getirse de acılar
Biz yine neşeli türküler söylemekteyiz

Savurulup duran bir zaman diliminde
Sarsarak ve sarsılarak geçiyor günler
Ama kalbimiz çatlayacak kadar duyarlı
Hayatı savunabilecek kadar güçlüdür.


Ahmet Telli |

Adsız dedi ki...

Mavigünüm gecen haftanin tekrari verilmis bize ben de zaten son dakikalarina rast gelmisim...

su anda candan ercetin ile pamela karsilikli canli söylüyorlar trt 1´de güzel söylüyorlar bence..:)

ben de bi cay alip geliyorum...

no name dedi ki...

Özendim,
çay demlettim,
bende içiyorum...

minnacık Ahmet Altan göndereyim mi?

Adsız dedi ki...

Kaya kardeşim sen geceleri hayvanat bahçesinde gece bekçiliğimi yapıyorsun bahçede sincap ne arıyor..

no name dedi ki...

Tehlikeli Masallar

Romanı, bir cinayeti tasarlar gibi tasarladım.
İyi hazırlanmış bir cinayetten daha mükemmel tek şey varsa o da iyi kurulmuş bir romandır benim için. Yazıyla cinayet arasında, gizli tarikatların ayinlerini andıran, dışarıdakilerin asla göremeyeceği korkunç bir benzerlik olduğuna inanırım, ikisi de hayatı yeni başlayacak bir hayat için sona erdirir, ikisi de günahların en büyüğünü içinde barındırır.

Bütün romancılar gibi ben de bir katil gibi soğukkanlıyım; günlerce, aylarca usanmadan plan yapar, son darbeyi vuracağım yeri acele etmeden belirlerim. Kitaba başladığımda son satır da kafamda hazır, dolu bir silah gibi patlayacağı ânı bekler. Yavaş yavaş o âna doğru ilerlerim. Öbür insanlardan kopup ayrılarak, ancak cinayet işlerken ve roman yazarken duyulan, korkularla, karanlıklarla, ürpertici zevklerle, beklenmedik sürprizlerle, maceralarla, bin bir türlü büyüklü ayrıntıyla dolu o muhteşem yalnızlığın içine dalarım.

Bu kitabın benim açımdan öbürlerinden daha değişik olmasının nedeni, her zaman ben kurbanımı bulduğum halde, bu kez kurbanımın beni bulması, romanın yazılmak üzere bana gelmesiydi. Bir başkası için o, koyu renk güneş gözlükleri takmış, siyah kazaklı, içinde kızıl parıltılar oynaşan gür saçları olan genç bir kızdı; benim içinse ısrarlı birkaç telefondan sonra gelen bir romandı. Kız bir romana girmek istediğini biliyordu, bilmediği ise bu romandan nasıl çıkacağıydı, onu yalnızca ben biliyordum ve ona asla söylemeyecektim, zaten söylemedim de.

***


Deneyimlerimle, içine aşk karışmamış her ilişkinin iyi gittiğini, aşkın ise bütün ilişkiyi karmakarışık hale getirdiğini anlamıştım, buna rağmen kendimi tutamayıp gene aşkın o çetrefil, hırpalayıcı, karışık, acılarla dolu, vahşi, bencil ve düşmanca yollarında gezinmeye dalıyordum, iyinin ve kötünün bu kadar açık bir biçimde önümde durduğu bir seçimde neden kötü olanı, yani aşkı seçtiğimi kavrayamıyordum. Tek bildiğim, aşk, bütün bu tehlikeleri göze aldıracak kadar çekiciydi ve o çekiciliğin kenarında dolaşıp biraz eğlenip sonra yoluma devam ederim dersen, farkına bile varmadan sınırı geçip aşkın ormanlarına dalıveriyordun.

***

Yazıya başlamadan önce duyulan ölüm sıkıntısıyla, yazıya başladıktan sonra önüne açılan bir cennet bahçesinden giriş ferahlığı arasında yaşanan kısa bir an vardır; ölüm ânı gibi bir süre, ruhunun bedeninden ayrıldığını, bir bilinmezliğe doğru uçmaya başladığını duyduğun bir kısa zamandır bu. Orada hem bedeninle, hem ruhunla inanılmaz bir haz yaşarsın, sonra ruhun bedeninden kopar, cümlelerinin arasında bazen ak bir melek, bazen siyahlar içinde bir zebani gibi dolaşmaya başlar. Artık bedenin yoktur, bütün zevkleri, acıları, tutkuları, özlemleri, istekleri ve korkularıyla birlikte terk edilmiştir, bedenin ölmüştür orada. Cümlelerden cümlelere dolaşan ruhundur artık, bedeniyle bütün ilişkilerini kesmiş olan ruhun kendi serüvenini yaşar. İşte o bedenin ölmekte olduğu kısacık ânın, o binlerce kez tekrarlanan ölümün ve yeniden dirilmenin coşkusu sarmıştı her yanımı, ölmekle dirilmek arasındaki o kısacık ânı titreyerek, ürpererek yaşıyor ve niye yazı yazdığımı, o merak ettiğim sorunun yanıtını bir daha öğreniyordum; biraz sonra yeniden unutacağımı da biliyordum.

Dayanılmaz bir istekle masanın başına oturup makineye bir kâğıt taktım. Hemen yazmalıydım. Hemen yazmalı, cümlelerden cümlelere dolaşmalıydım. Ölmekte olan bedenimden ruhumu azat edip cennetin kapılarını ona açmalıydım. Ama kâğıdın önünde öylece kala kaldım, yazacak bir şey bulamıyordum. Ruhum bedenimden kopmadı, ama tam da birleşmedi; yazmak istediği halde bir türlü yazamayan bir yazarın yarı ölü bedeni halinde koltuğun arkasına dayandım. Arzum aniden kayboldu, yerine müthiş bir yorgunluk geldi.

Ellerimi masaya dayadım, cümlelerim benden uzaklaşıyordu, yakalayamayacaktım onları. Yeniden pencerenin kenarındaki koltuğuma dönüp uykuya daldım; ölmeyen ve dirilmeyen bir yazar gibi uykudan başka sığınacak bir yerim yoktu.


Ahmet Altan

Adsız dedi ki...

ben geldimm..:))

çayı olmayan var mı hemen getireyim :))

Adsız dedi ki...

ilahi ablacim :))

yok benim iki tane sincap var. benim diyorum da iste bahar geldi mi gelirler bahceye, cevizleri alirlar gömerler
heryerden ceviz agaci cikti ya :)

no name ellerine saglik dostum

Adsız dedi ki...

hepimize merhaba
ancak geldim ve ancak yazıyorum.

no name dedi ki...

Hoşgeldin,
nasıl keyifler?

no name dedi ki...

Jean-Luc Godard Senaryosu

Erkek gelir(a) ve bir rafinerinin(b) patlama sesi duyulur(c). Amerikalılar(d) sevişir(e). Bazukalı(f) yamyamlar(g) demiryoluna(h) ateş ederler(i). Kadın bir tüfekten(l) çıkan mermilerle delik deşik olmuş yere devrilir(n). Vincennes'e(o) çılgın bir süratle(p) gelen Cohn-Bendit(q) trene yetişir(r) ve konuşur(s). İki adam(t) kadını(u) öldürür. O Mao'nun(v) özdeyişlerini okur. Montesquieu(z) Diderot'ya(w) bir bomba(x) atar. Kendini öldürür(k). Sokakta Le Figaro(j) satar. Kızılderililer gelir(y).


- Değişkenler Anahtarı

a) Daha önceden oradadır ve Mao'nun özdeyişlerini okumaktadır. Süper otoyolda, çevresine saçılmış beyin parçaları ortasında yerde ölü yatmaktadır. Kendini öldürür. Bir kalabalığa uzun uzun konuşur. Cadde boyunca koşar. Bir pencereden dışarı sıçrar.

b) Bir anaokulu. Notre Dame. Komünist Parti Merkez Bürosu. Parlamento. Le Figaro bürosu. Elysee Sarayı. Paris.

c) Çevreye yayılır. Sıçrar. Küt diye çarpar. Tak-tak-tak. Mırıltılar.

d) Almanlar. Fransız paraşütçüler. Vietnamlılar. Araplar. İsrailliler. Polis.

e) Sevişmezler.

f) Yagatan. Le Figaro sayıları. Korsan kılıcı. Hafif makineli tüfek. Kırmızı boya kutuları. Turuncu boya kutuları. Siyah boya kutuları. Picasso resimleri. Küçük kızıl kitaplar. Resimli posta kartları.

g) Kızılderililer. Muhasebeciler kalabalığı. Karşıt komünistler. Çıldırmış kamyon şöförleri.

h) Elysee Sarayına. Nanterre Üniversitesi'ne. Piazza Navona'da. Bütün yol üzerinde.

i) Taş atarlar. Bombalar. Boş kırmızı, yeşil, mavi, sarı, siyah boya kutuları. Kaygan bir madde dökerler.

l) Yeni dünya ağacı.

m) Karnında açık bir yarayla. Ağzından sarı (kırmızı, mavi, siyah) boya kusarak. Voltaire'le sevişirken.

n) CIA ajanlarınca pencereden atılır. Paraşütçülerin cinsel saldırısına uğrar. Avusturalya yerlilerince öldürülür.

o) Nanterre. Flins. Bastille MEydanı. Clignanclourt. Venedik.

p) Sallanarak. Çok, çok yavaş. Arka zemin hareket ederken (geride gösterim) hareketsiz kalır.

q) Jacques Servan-Schreiber. Jean Paul Sartre. Pier Paolo Pasolini. D'Alembert.

r) Treni kaçırır. Bisikletle gider. Paten ayakkabılarıyla.

s) Gözyaşlarına boğulur. Viva Guevera diye bağırır.

t) Bir Kızılderili grubu.

u) Herkesi öldürür. Kimseyi öldürmez.

v) Brecht'den alıntılar. İnsan Hakları Beyannamesi. Saint-John Perse. Prens Korzybski. Eluard. Lo Sun. Charle Peguy. Rosa Luxemburg.

z) Diderot. Sade. Restif de la Bretonne. Pompideou.

w) Daniel Cohn-Bendit. Nixon. Madame de Sevigne. Voiture. Van Voght. Einstein.

x) Bir domates. Kırmızı (mavi, sarı, siyah) boya.

k) Uzaklaşır. Ötekilerin hepsini öldürür. Zafer Anıtına bir bomba atar. Bir elektronik beyni havaya uçurur. Çeşitli boya (sarı, yeşil, mavi, kırmızı, siyah) kutuları boşaltır yere.

j) Mao'nun özdeyişleri. Bir ta-tze-bao yazar. Pierre Emmanuel'den dizeler okur. Bir Chaplin filmi seyreder.

y) Paraşütçüler. Almanlar. Açlıktan ölmüş, kılıçlarını sallayan muhasebeci kalabalığı. Zırhlı arabalar. Pompidou ile birlikte Pier Paolo Pasolini. Bank Holiday trafiği. Kapı kapı dolaşıp ansiklopedi satan Diderot. Paten tahtaları üzerinde Marksist-Leninist birlik üyeleri.


Umberto Eco

no name dedi ki...

Destina

Dün gece sen uyurken
İsmini fısıldadım
Ve hayvanların korkunç
Öykülerini anlattım

Dün gece sen uyurken
Çiçeklere su verdim
Ve insanların korkunç
Öykülerini anlattım onlara

Dün gece sen uyurken
Yüreğim bir yıldız gibi bağlandı sana
İşte bu yüzden sırf bu yüzden
Yeni bir isim verdim sana

DESTİNA

Sen öyle umarsız uyusan da bir köşede
İşte bu yüzden sırf bu yüzden
Yaşamdan çok ölüme yakın olduğun için
Seni bu denli yıktıkları için DESTİNA
Yaşamımın gizini vereceğim sana

Lale Müldür

no name dedi ki...

bir gün daha sonlanmak üzere,
herkese iyi geceler diliyorum.
Allah rahatlık versin...

Adsız dedi ki...

Hayirli geceler...

Adsız dedi ki...

herkese iyi geceler...

Adsız dedi ki...

Iyi geceler BBO ailesi, iyi uykular, güzel rüyalar, huzur ve saglikli günlere uyanmalar..

Adsız dedi ki...

İyi geceler herkese.

Dün ve bugün arkadaşımda olduğum için burda olamadım.

Başkanım yüklemeye çalışacağım . Ama yükleyemede memlekete gidersem bi şekilde hallederim merak etmeyin.

Bu arada beklediğim sınav sonucu hala açıklanmadı. WRC hayal oldu yani. Bu saatten sonra büte kalsam daha iyi olur. Yoksa içim rahat etmez.

İnt. bağlantısı tüm yıl olduğu gibi yine sağlılı değil. Zaman zaman girebiliyorum. Memlekete gitmemede az kaldı zaten.

Herkese tekrar iyi geceler.
Yarın görüşmek umuduyla...

mavigun41 dedi ki...

Gurbet Mutlaka Olacaktır

Gurbet ne ki yüzyılımızda
Demek de bir yabancılaşmadır
Çünkü varolduğu her yerde insanın
Gurbet mutlaka olacaktır

Sevda ile hasret varsa eğer
Zulüm varsa mahpusluk varsa
Ayrılıklar yakıyorsa içimizi
Gurbet mutlaka olacaktır

Solgun bir ışık altında yazılıp
Uçları yakılan mektupların
Yarısı ağıtsa yarısı türküdür
Ve gurbet mutlaka olacaktır

Bekleyişlerle direnen ömrün
Dağlamaktaysa bağrını hicran
Ve kıskıvrak sarıyorsa keder
Gurbet mutlaka olacaktır

Oyalı bir mendilin kanaviçesindeki
Sabrın kararttığı gül demetine
Usulca düşüyorsa bir damla gözyaşı
Gurbet mutlaka olacaktır

Gerçi taşbaskısı kitaplar
İşportaya düştükten bu yana
Hüzünden epey uzaklaştık
Ama gurbet yine de vardır

Suyun serin göğsüne daldırılan
Kızgın bir demirdir gurbet
Toplar bin yıllık duyarlıkları
Ve acıları hiç eskitmeden

Gurbet ne ki yüzyılımızda
Demek de bir yabancılaşmadır
Çünkü varolduğu her yerde insanın
Gurbet mutlaka olacaktır

II

Hiçbir şey gideremez iç sıkıntılarını
Memleketin şarkıları ve tütünü gibi
Ve usulcacık okşar
Karadeniz vapurunu nazım
Yanar elleri

Zamanın bağrında kanayan
Birer zakkumdur her sürgün
Hasretin elleriyle yoğurur hüznü
Ve kanatır gurbetin
Kadim yarasını

Dersim sürgünden öte birşey
Zilan bir kerbeladır aslında
Hala anlatır ki aşiret çocuklarına
Bir zulümdur gurbet
Zulümden de öte

Gurbet ne ki yüzyılımızda
Demek de bir yabancılaşmadır
Çünkü varolduğu sürece
Dünyada zulüm
Gurbet mutlaka olacaktır
Ahmet Telli


Günaydınlar,

sevgi ve aşk
yüreğimize
gurbet olmasın
yeter ki
kavuşmak için hayaller
kura
bilelim.



iyi sabahlar,iyi çalışmalar..
bir salı günü daha iyi ,güzellik ve beraberlikle geçmesi diliğiyle..
biz burdayız..
bekleriz..

Adsız dedi ki...

Günaydin arkadaslar,
günaydin BBO-Ailesi..

dizimizden koparilisimizin 31. haftasi, 31. sali sabahi bugün uyandigimiz...

ve hala özledigimiz BBO, hala cok sevdigimiz unutmadigimiz bizim dizimiz yine BBO!

no name dedi ki...

GÜNAYDIN

Kocaman bir günaydın biz unutulmuşlardan
Günaydın size kaybolmuş insanlar
Günaydın sabahın doğmayan güneşi
Yağmurda sırılsıklam aşıklar
Yıpranmış bir günaydın biz yorgunlardan
Selamlar size yanmayan ışıklar
Günaydın dilimin ucundaki küfür
Karşımda paramparça umutlar
Belki hatırlanırız birgün
Belki o eski baharlardan
Belki seviliriz birgün
O eskiyen aşklardan
Günaydın demek isterdim yürekten sana
Merhaba deyip sokulmak koynuna
Günaydın geçtiğim ıslak sokaklar
Ardımda senden kalma yarınlar
Belki buluşuruz birgün
Belki o yorgun satırlardan
Belki siliniriz birgün
O kaybolan yollarda
Ta derinden bir günaydın,bir merhaba
Elveda kuşlar,elveda bahar elveda
Yağmurda ıslanan gözyaşlarımla sadece
Buruk bir günaydın kırık bir merhaba

Söz - Müzik : Pelin GÜRKAN GÜVEN - Bülent GÜVEN
Geri Vokaller : Bülent GÜVEN
Gitarlar : Bülent GÜVEN
Gitar solo : Hakan ŞAVKLI
Davullar : Alpay ŞALT
Düzenleme : Bülent GÜVEN

Adsız dedi ki...

Mavigün arkadasim günaydin...

bu sabah bize gurbetli misralarla acmissin sevgili kollarini ve hatirlatarak, ayriliklar olmasaydi kavusmalarin anlaminin azalacagini...

güzel bir gün olsun hepimize, herseye, gurbete ragmen.. kolay gelsin yasamak...

no name dedi ki...

Eyvah,Eyvah...
Kankam hastalandı galiba.
Hiç bu saate kalmazdı.

Adsız dedi ki...

eyvah,eyvah...
geldim:)

günaydınlar
bu gün hareketli ve yoğun bir tempoyla başladık güne
onun için geciktim

tekrar günaydın
güzel bir gün geçirmemiz dileğiyle hepimize kolay gelsin

Adsız dedi ki...

dün akşamınız güzel geçmiş

No name Rıdvan kardeşimizi sormuşsun onun bu aralar kafasını kaşıyacak vakti yoktur
pazar günü oks sınavı vardı şimdi öğrencilerle oksnin matematik sorularını çözüyordur
bıcır bıcır öğrenciler gelip hocam ben bunu yapmıştım yanlış çıktı nasıl olur ya da hocam matematikten full yaptım diyen öğrencilerle doludur başı
tabi birde kendi okulu var

Eee 15 haziranda da öss var
zor kardeşimin işi bu aralar zor kolay gelsin ona
rahatlayınca bekleriz Rıdvan :)

no name dedi ki...

Hoşgeldin,
İyi olmana sevindim.
Kolay gelsin.

Adsız dedi ki...

Akşam mangalıda ablama yaktırmışsınız cık cık cık ..
herşeyide ablalardan beklemeyin canım
gerçi ablam can güvenliği açısından yakmış mangalı yoksa
sabah gazetelerde başlık olarak bir Türk evi yandı yakansa Türkiye'den gelen bir başka Türk :))

Gazla mangalmı yakılır kardeşim normal tutuştursana evet evet haklısın sen mangal yakma :))

Adsız dedi ki...

hoşbulduk
teşekkür ederim

bu arada sabahki şarkı sözündeki buruk bir günaydın ve kırık bir merhaba sadece şarkı sözünde olarak mı yoksa sende de öyle birşey var mı?

no name dedi ki...

Eylem'cim,
elbette gazla mangal yakılmaz.
önce çıra,gazete,markette satılan o tutuşturucu zımbırtılar tek tek denenir,başarısız olunur.bu esnada dumandan ve yellemekten sinir katsayın yükselir,
bir müddet sonra bağırırsın getirin gaz yağını diye,yok derler benzin dersin vermezler ispirtoo diye bağırsın kimse duymaz o sinirle gider bir bidon gaz alır gelirsin mangalın üstüne boca edersin,
önce bir coss sonra bir patlama ve kaos...Bağlık çağlık ne gerek var mangala.
Hem kanser yapıyormuş.mangaldan uzak durmakta sonsuz fayda var...

no name dedi ki...

O günaydın başkanımın günaydını,
benimki düz günaydın.
hani mesaj kaygısı gütmeyeninden...

Adsız dedi ki...

tamam tamam mangalın 'm'si deyince bile sinir kat sayıların artıyor senin
vazgeçtim bu muhabbetten:))

Adsız dedi ki...

herkese tünaydın..
ne o bakıyorum kimse kahvaltı bile yapamadan işlere sarılmışsınız..

demek bu gün işiniz çok
aynen benimde..
yani siz bu gün senaryo filan okuyamazsınız..
bana uyar..

Adsız dedi ki...

heeeyyyttt

yer açın

işte geldim burdayım

selam olsun tüm dostlara

gününüz keyifle dolsun

işleriniz bereketli

sohbetiniz bol olsun..

no name dedi ki...

Mavigün ablamı hafakanlar basmak üzere.(zannımca)
Ablacığım, bıcırıkları gönderemedin mi daha.
Erkende kalmaz onlar şimdi.
Ablacığım sana kolay gelsin...

no name dedi ki...

Ben yazana kadar,
neler olmuş neler.
çok yavaşım çok.

Adsız dedi ki...

buyrun başkanım şurda köşede yer var oraya geçin :))

yani bugünde senaryo yattı
sana uyduktan sonra Mavigün abla bizede mecburen uymak düşer:)
kolay gelsin

mavigun41 dedi ki...

Bölüm:32
Soner e bir tuzak kurulduğu ve sevil in nereye gittiğini öğrenilir.Yener bey sevil e gelip her şeyi anlatır.sevilay teyze soner i çağırır.
Sevil ve soner barışmış.sefer dayı yıllar önce ki tanıdığı birinin resmini görmüştür.







ÇEREZLER-1

http://www.perim.net/TUrk-Rock/Bar%C4%B1s-AKARSU---Amasra__2195.html

Sevilay teyze olduğu yerde kalmıştı.Sefer dayının elindeki fotorafı dudaklarına götürüp öpüşünü seyretti.nefesini tutmuştu yani olabilirmiydi.
O gece hiç uyumadan gün ışımasını beklediği okula koştuğu sırada oturup gelmesini beklediği o liseli delikanlı şimdi yıllar sonra koltuğunda oturan adamıydı.yani şimdi O o muydu..yüreği sanki o gün ki atışlarıyla atmaya başlamıştı bu ritmini yıllardır unutmuştu aklıda yüreği de hatta hiç böylesine atmadı diye bilirdi…

Sefer dayı resmi dudaklarına götürdü kaç kadını o diye öpmüştü sancılı olan bütün sevişmeler sonrası yataktan ve kadınlardan kaçar gibi uzaklaşmalarını düşündü.. yüreğine ve aklına kazıdığı bu örgülü kız şimdi evinde koltuğuna otururduğu evin sahibimiydi..şimdi O o muydu..

Yukarıdan gelen bir öksürme sesiyle kendine gelen Sefer dayı resmi yerine koydu.Sevilay teyze şimdi karşısında oturmuş kendisine bakıyordu sanki bir şey söylemesini bekler gibi.
Uzun bir sessizlikte Sefer dayı
Sefer dayı:siz yani Sevil in Soner i affetmesi için ne oldu biliyormusunuz.
Seviay teyze.Biri geldi.Onu dinledi ona bir CD verdi gitti.sadece bende uyumaya çalışırken yavrum tuzakmış teyze tuzakmış demesini biliyorum..
Sefer dayı:anladım..demek cd seyretti.
Sevilay teyze:hayır CD denize attı.
Seferdayı: yani seyretmeden
Sevilay teyze:güvenmek yürekte olmalı herhangi bir kanıtla değil sanırım yeğenim bunu anladı..
Sefer dayı:….
Sevlay teyze: ben size yatacak yerinizi göstereyim..

Adsız dedi ki...

Aaa senaryo yaşasın
Sevilay ve Sefer aşkı başlıyor
dünya küçük işte yıllar sonra buluştular yine
gerçektede böyle bir buluşma ihtimali yüzde kaçtır :)

Adsız dedi ki...

Merhabalar arkadaslar

Senaryolar da gelmeye baslamis. Ablamiz da olmasa kuruyacaz burda

mavigun41 dedi ki...

ÇEREZLER-2

ERTESİ SABAH

Sevil ve Soner üstlerine Efe nin atlamasıyla uyanmak zorunda kaldılar.
Efe:baba gelmişsin.
Soner:gelmezmiyim,baktım siz tatilden dönmeyeceksiniz bende tatil yapmaya geldim.
Efe o anda annesine baktı annesinin gülümsediğini görünce yatakta zıplamaya başlamıştı.
Efe: yaşasın babamla denize gireceğiz yaşasın yaşasın
Soner:dur oğlum yatağı kıracaksın.
Bu sırada Sevilay teyze nin aşağıdan sesi duyuldu.
Sevilay teyze:hadi kahvaltıya bakın 5 dakika geç kalan aç kalır benden söylemesi
Efe:gidelim baba kızmasın o biraz deli de
Sevil:efe o nasıl laf öyle
Efe: ya ama bakkal amca söyledi
Sevil. Ne zaman
Efe:bakkala gitmiştik sevilay teyze ile o zaman işte tarihi geçmiş
Soner: bakkalın mı
Sevil:hehehe sanırım sattığı malların ee sonra
Efe:bakkal dedi ki seni şikayet edecem diye bağırdı bakkalda ona deli dedi.
Sevil: ama sen söyleme olur mu
Efe: ama o söyle dedi ben deliyimdir dedi
Sevil: of ya teyze
Efe bunu söyledikten sonra koşa koşa kahvaltıya inmişti odada yalnız kalan çiftler..
Soner: ben bu teyzeni neden hiç bilmiyorum.
Sevil: Türkiye de yaşamıyordu. düğünümüzde de olmasını çok istemiştim ama ulaşamadım meğerse mısır a gitmişti firavunlara..
Soner: anladım benim sefer dayıma benziyor anlaşılan.
Sevil:evet gerçekten..
Soner karısının omuza kolunu atmış ona sarılmıştı öpmeye çalışıyordu.
Soner:hiç çıkmasak bu yataktan olmaz mı
Sevil:olmaz hadi sen teyzemin gazabına mı uğramak istiyorsun.
Soner karısına daha sıkı sarılmaya başlamıştı sevil gülümseyerek döndü yavaştan dudaklarına bir öpücük kondurdu kocasının dudaklarına.
Sevil:bence bununla idare et.
Soner: ne diyorsun diyerek başladı gıdıklamaya

no name dedi ki...

Ablacığım,
Büyüksün...

Adsız dedi ki...

Harikasin! Sahanesin! Bi tanesin! Ellerin, yüregin dert görmesin! :)

Senaryo istemeye degil "var mi?" diye sormaya bile yüzümüz yokken sen yazdiklarini önümüze koyup tüm ailemizi mutlu ve mahcup ettin..:)

no name dedi ki...

Ablamı,
Aşk filmlerinin unutulmaz senaristi
ilan ediyorum.
çok güzel çok...

mavigun41 dedi ki...

Çerezler -3

Ağağıda ise sevilay teyzenin kahkasıyla ev şenlenmişti.Bu arada tüm muzipliğinle ona bakan efe ye
Sevilay teyze:ne o yakışıklım ne oldu
Efe:onlara kahvaltı verecekmisin geç kaldılar..
Sevilay teyze:geç kaldılar değil mi?baksen birde gülüyorlar.bak şurdan
Şu tencere kapağını şurdan kepçeyide ver hadi gel benle
Mutfağa gelen Sefer dayı onları komondo ekibi gibi görünce konuşacaktı ki her ikiside ona
Efe-sevilay teyze:suuus dediler.Sefer dayı merakla arkalarından bakarken onlar düşmana duyurmamak için parmaklarının ucunda merdivenden çıkmaya başlamışlardı.onların odaya gelince pek ses duymaz olmuşlardı ama büyük teyze ve yeğen birbirlerine bakarken
Efe: hadi açalım kapıyı
Sevilay teyze: hadi bakalım diyerek tencere kapana kepçeye vurarak
Efe ile ikisi bağırmaya başlarlar..:hadi kahvaltıya geç kalana kahvaltı yok.
Yataktakiler ise o kadar birbirlerini öpmeye dalmışlardı ki birden yerinden sıçradılar.
Soner: ne oluyoruz ya
Efe: hehehe sevilay teyze korktular
Sevil:efe.. teyze.
Sevilay teyze:anlaşıldı sizin açlığınız başka ama ben anlamam herkes kahvaltıya kahvaltıya inmezseniz bütün gün birbirininizi yersiniz.
Soner karsına sarılarak
Soner: ben bu cezaya razıyım
Sevilay teyze:duydum büyük yakışıklı ama bütün gün sevil bana yardım edecek bundan sen ne anlarsın bilmem evet son kararınız bu ise tamam bende menemen yapmıştım,hadi yanında gül reçeli egenin dometesi biberi ve doğranmış,zy.kekikli limonlu zeytin sonra hatta küçük yakışıklım dolapta patlıcan kızartmasıda olacaktı.
Sevil:ben dayanamıyacağım en son sandaleye oturan çay servisini yapar diyerek koşmaya başlar.
Soner ne olduğunu anlamadan oda tek başına kalmıştı.bahçeye indiğinde ise herkes oturmuş kendisinden çay sevisi beklerken buldu.
Efe: babama cezada babam cezada
Sevil neyapalım der gibi bakışından çare olmadığını anlamıştı.
Sefer dayı:benim ki açık olsun yeğenim
Soner içinden alacağın olsun der gibi dayısına bakar .sonuç değişmez soner o gün tüm çay servisinden sorumlu olmuştur.

Adsız dedi ki...

no name canım kardeşim
ne yapacaksın BBO dizisinin mayası bu
bu yüzden her kesim okusun diye aşkları naif ,ilişkileri sansürlü anlatıyoruz..
yoksa elimiz korkak değildir ama..
rayting kaygısı hehehe

Adsız dedi ki...

süper ya ,
döktürüyorsun yine ablam
ellerine sağlık

«En Eski ‹Eski   201 – 400 / 1375   Yeni› En yeni»

.............................................................................................