BBO - Yorumlara devam... (18 Haziran 2008)
Yorumlarınıza bu sayfadan devam edebilirsiniz...
Benden Baba Olmaz Haberleşme Grubuna kayıt olun |
Bu grubu ziyaret et |
Yapım | Birol Güven - MinT |
Yönetmen | Yüksel Aksu - Tankut Kılınç |
Senaryo | Murat Aras |
Müzik | Aydın Sarman - Burcu Güven |
Oyuncular | Mine Tugay |
Atılgan Gümüş | |
Okan Tangücü | |
Volkan Severcan | |
Almıla Uluer | |
Tarık Ünlüoğlu | |
Ali Pınar | |
Nur Fettahoğlu | |
Recep Yener | |
Gülnihal Demir | |
Güçlü Yalçıner |
© MinT Prodüksiyon - Bu sitedeki yazı ve resimler izinsiz kullanılamaz.
1.469 yorum:
1 – 200 / 1469 Yeni› En yeni»ilk yorum bana nasipmiş.))
selam olsun tüm dostlara..
gününüz neşe ve keyifle geçsin..
sonunda yeni sayfa teşekkür ederiz admin
merhaba başkanım sizinde gününüz neşe ve keyifle geçsin iyi çalışmalar
Yeni sayfamiz icin cok tesekkürler...
Baskanim hosgeldin, sana da kolay gelsin.. :)
Tüm dostlara merhabalar.
Güzel bir gün geçirmeniz dileğiyle...
Admine yeni sayfa için teşekkür ederiz.
Herkese merhabalar..
Admin kardeş ben seni anladım
kahvaltı masasına çağırılınca dayanamadın değil mi?
atalarımız ne demiş yemek bulunca ,
açacaksın yeni bir sayfa..
yeni sayfa için teşekkürler...
Admine hiç bişey için hiç bişey gerekmez.
o zaten işini severek yapıyor.
o yapmasa da bir yapan bulunur...
Hikaycik:
KURABİYE HIRSIZI
Bir gece kadının biri bekliyordu havaalanında,
Daha epeyce zaman vardı, uçağın kalkmasına.
Havaalanındaki dükkandan bir kitap ve bir paket
kurabiye alıp, buldu kendisine oturacak bir yer.
Kendisini kitabına öyle kaptırmıştı ki, yine de
Yanında oturan adamın olabildiğince cüretkar bir şekilde
Aralarında duran paketten birer birer kurabiye
Aldığını gördü, ne kadar görmezden gelse de.
Bir taraftan kitabını okuyup, bir taraftan kurabiyesini yerken,
Gözü saatteydi, "kurabiye hırsızı"yavaş yavaş
Tüketirken kurabiyelerini.
Kulağı saatin tik tak larındaydı ama yine de
engelleyemiyordu tik tak lar sinirlenmesini.
Düşünüyordu kendi kendine, "Kibar bir insan olmasaydım,
Morartırdım şu adamın gözlerini!"
Her kurabiyeye uzandığında, adam da uzatıyordu elini.
Sonunda pakette tek bir kurabiye kalınca
"Bakalım şimdi ne yapacak?" dedi kendi kendine.
Adam, yüzünde asabi bir gülümsemeyle
Uzandı son kurabiyeye ve böldü kurabiyeyi ikiye.
Yarısını kurabiyenin atarken ağzına, verdi diğer yarıyı kadına.
Kadın kapar gibi aldı kurabiyeyi adamın elinden ve
"Aman Tanrım, ne cüretkar ve ne kaba bir adam,
Üstelik bir teşekkür bile etmiyor!"
Anımsamıyordu bu kadar sinirlendiğini hayatında,
Uçağının kalkacağı anons edilince bir iç çekti rahatlamayla.
Topladı eşyalarını ve yürüdü çıkış kapısına,
Dönüp bakmadı bile "kurabiye hırsızı" na.
Uçağa bindi ve oturdu rahat koltuğuna,
Sonra uzandı, bitmek üzere olan kitabına.
Çantasına elini uzatınca, gözleri açıldı şaşkınlıkla.
Duruyordu gözlerinin önünde bir paket kurabiye!
Çaresizlik içinde inledi, "Bunlar benim kurabiyelerimse eğer;
Ötekiler de onundu ve paylaştı benimle her bir kurabiyesini!"
Özür dilemek için çok geç kaldığını anladı üzüntüyle,
Kaba ve cüretkar olan,"kurabiye hırsızı"kendisiydi işte.
Valerie COX
sıcak çok sıcak daha da sıcak olacak..
öyle bir şarkı vardı yanlış hatırlamıyorsam..
geleceği görmüşte yazmışlar sanki..
ee dostlar nasıl keyifler ?
sabahtan beri attığım ter ile 3-4 kilo verdim sanırım:))
admin pabucu yarım, gel siteyede oynayalım..
tamam tamam kızma hemen, canım sıkılıyor,bunaldım işten...anlayışla karşılasan nolur sanki..hemen heyheyleniyorsun.))
başkanım nasılsın yorumunu gören cennetlik :)
evet havalar sıcak
aynen öyle bir şarkı vardı doğru hatırlıyorsun:)
demek 3-4 kilo verdin sıcaklardan
başkanım sabahları kahvaltılara gelmiyorsun bak sıcaktan da zayıflıyorsun olmaz olmaz biraz kendine bak :)
rejimdeyim eylemcim,250 gram fazlam var onu vermeye çalışıyorum:))
ya sorma bende çok bunaldım ama malum hayat müsade etmiyor bazen sohbete...
bugünlerde çoğunlukla dışarıdayım o yüzden yazamıyorum...büroda olsam arada kaçamak yapıp yazıyorum biliyorsun..
benide biriniz yanına asistan olarak alsaya, bende rahata ereyim:))
no name üstadım beni çırak olarak alırmısın yanına ?
günaydınn günaydınn günaydınn :))
he he asistan olarak iş mi verelim :)
yazık ya umarım dışarı işlerini en kısa zamanda halledersin
no name bugün cool takılıyor başkanım
alt başlıkta kendisini bulabilirsin belki
Günaydın Gökçe kız:)
gene kim kızdırdı no nameyi ?
bu sefer ben kızdırmadım bence :)
Merhabalar arkadaslar
Admine yaptigim baski sonucu yeni sayfa acildi.
Hadi yine iyisiniz :))
Merhabalar ...
Nasılsınız görüşmeyeli ?
Şimdi çıkmam gerekiyor.
Hoşcakalın.
Ne bu sessizlik böyle
sıcaktan klavyenizmi eridi..
anladık işiniz var
bizim evde sevenler sayesinde gelenlerden geçilmiyor.
ömürlerine bereket gelsinler..
buna rağmen arada uğruyorum..
yani arkadaşlar..lütfen
bir CE-E diyin... bu sessizlik bizlere yakışmıyor bilesiniz...
hadi yüzünüzü yıkayın
soğuk bir şeyler için...
BBOFM
İlhan İrem den
geliyor...
sitenin sessizliği
için
diyoruz ki
konuşamıyorum...
sazlıklardan havalanan bir ördek gibi sesin
ürkek şaşkın kararsız duyuyorum
ve sen bir gökkuşağı kadar güzelsin
rengarenk biraz sonra gidecek görüyorum
ve ben yağmurlar altında bir yolcu
ıslak yorgun tutkulu yürüyorum
sensiz ben yolumu bulamam
haykırmak istiyorum
konuşamıyorum konuşamıyorum konuşamıyorum
konuşursam gözyaşlarım beni boğacak
biliyorum görüyorum duyuyorum
konuşamıyorum
bu ayrılık akşamında sen sustuğuma bakma
konuşmaya gücüm yok beni anla
söyleyemediklerimi bak gözlerimden anla
her zaman yanımda kal hiç bırakma
sensiz ben yolumu bulamam
haykırmak istiyorum
konuşamıyorum konuşamıyorum konuşamıyorum
konuşursam gözyaşlarım beni boğacak
biliyorum görüyorum duyuyorum
konuşamıyorum
iclal aydın dan
Aşk; yalnız bir operadır kış güneşinde dinlenen.
Aşk; bazen bir zaman hatasıdır.
Aşk; bazen kavuşamamak, adını karalamaktır kağıtlara.
Uzun bir suskunluktur ya da durmadan ondan konuşmaktır.
Aşk; bir filmin, bir karesinde takılıp kalmak...
Bazen tuhaf bir cesaretle meydan okumaktır.
Aşk; bazen nedenini bilmediğiniz bir duraksamadır.
Aşk; bir harabenin ortasında birşey bulup da ne yapacağını bilemeyen
iki savaş çocuğu gibi kalmaktır.
Eylül'ün toparlanıp gitmesini izlemektir.
Bir bakış bile anlatmaya yeterken herşeyi
kalbinizi dolduran duyguların kalbinizde kalmasıdır.
Aşk; canınızla beslemektir hüznün kuşlarını.
Aşk; vazgeçmektir gözlerinden.
Geceleri ansızın nedensiz uyanmaktır uykularından, usul usul ağlamaktır.
Aşk; birgün anahtarın ters döneceğine inanıp ışığa kavuşmayı özlemektir.
Aşk; buralardan öylece çekip gitmek ve sonunda kendine bir gül vermektir.
Acını içine alıp, göz damlalarını tutup, güçlü olmaya çalışmaktır
ışın karaca
ANADİLİ AŞK
O bir yalnız o bir kendine has
Önlenemez durdurulmaz
O hepimizin efendisi elinden
Kalbi olanlar kurtulamaz
O bir özgür o bir kahraman
Dün bugün yarin her zaman
O bir kural yıkıcı yasak delici
Onun adı aşk gerisi yalan
Yan sevmediğine yan
Yazık onca zaman isyan isyan
Oyalama kendini sen bittin
Teslim bayrağını çektin
Ey kalbim aşkına sağlık
Anadilimi bana sen öğrettin
Çabalama boşuna hiç mümkünü yok
Sen onu islah edemezsin
O bir bohem o bir isyankar
Onu ehlilleştiremezsin
Provası yok antresi anı
Yazıp bozup temize çekemezsin
O bir kaçık o bir utanmaz
Asla kontrol edemezsin
Yan sevmadiğine yan
Yazık onca zaman isyan isyan...
şarkılara ara
bbo gazetesi
BAZI ŞEYLERİ AÇIKLIYORUM
Soracaksınız: Leylaklar nerede hani?
Gelincik yapraklı metafizik nerede?
Sözcüklerine incecik delikler açıp
onları saçan yağmur nerede?
Kuşlar nerede hani?
Her şeyi anlatayım.
Kent dışında yaşardım,
Madrid dışında, çanlarla,
saatlerle, ağaçlarla.
Görülürdü oradan
kurumuş yüzü Kastilya'nın
meşin bir okyanus gibi.
Evime
çiçek-evi derlerdi, sardunyalar fışkırırdı
duvarlarından çünkü:
güzel bir evdi
köpekleriyle, çocuklarıyla.
Hatırladın mı, Raul?
Rafael, hatırladın mı?
Hatırladın mı, Federico?
yerin altında,
hatırladın mı, balkonlarında o evin
Haziran ışığı çiçekler doldururdu ağzına.
Kardeşim, kardeşim!
Her şey
o kalın sesler, tezgâhların tuzu,
kabarmış ekmekler çıkaran fırın
ve heykelleriyle Argüelles pazarı
kurumuş bir mürekkep hokkasıydı sanki aldatmalar içinde:
yağ akardı kaşıklara,
ayakların, ellerin derin çarpıntısı
sokaklarda büyürdü,
metreler, litreler, temel
ölçüsü yaşamın,
balık yığınları,
rüzgâr gülünü bile şaşırtan
soğuk güneşiyle kiremitler,
patateslerin ince, çıldırmış beyazlığı,
domatesler yuvalanırdı denize dalga dalga.
Bir sabah tutuştu bunların hepsi,
bütün canlıları yutmak için bir sabah
fışkırdı topraktan
şenlik ateşleri,
silah vardı artık,
barut vardı artık,
artık kan vardı.
Haydutlar geldi uçaklarıyla,
yüzükleriyle, düşesleriyle haydutlar,
takdisler dağıtan kara keşişleriyle
haydutlar geldi gökyüzünden
çocukları öldürmek için,
çocuk kanı aktı sokaklarda
düpedüz çocukların kanı aktı.
Çakalların bile tiksindiği çakallar,
kuru çalıların bile tükürdüğü taşlar,
yılanları bile iğrendiren yılanlar!
Yüzyüze gelince bunlarla
kanını gördüm İspanya'nın,
kabarıyordu
bir onur ve bıçaklar dalgasında boğmak için sizleri!
Hain
generaller:
ölü evimi görün,
bakın paramparça İspanya'ya:
erimiş maden akıyor her evden
çiçek yerine,
her çukurundan İspanya'nın
İspanya yükseliyor,
her ölü çocuktan bir tüfek fışkırıyor,
gören bir tüfek,
kurşunlar doğuyor her cinayetten,
o kurşunlar günün birinde
on ikisinden vuracak yüreğinizi.
Soracaksınız: Şiiri neden
düşleri anlatmıyor, yaprakları
ve büyük yanardağlarını anayurdunun?
Gelin görün kanı sokaklardaki.
Gelin görün
kanı sokaklardaki.
Gelin görün kanı
sokaklardaki.
Pablo NERUDA
Çeviren : Ülkü TAMER
bu vahşete sessiz kalınmaz arkadaşlar,
sesleriniz nerede
susmayın sustukça sıra
bizlere sizlere gelecek
BİR BEBEK DAHA “ÖZGÜRLEŞTİRİLDİ !!!”
Fatih ÇEKİRGE YAZIYOR
Bir anda oldu...
Önümüze bir “gözyaşı bombası” gibi düştü…
O fotoğraf…
O bebek…
Hiç bir şeyden habersiz o bebek…
Ölümden bile habersiz…
Muhtemelen babasının kollarındaki o fotoğrafıyla bir “hüzün bombası” gibi…
Düştü önümüze O bebek…
Dünya ajanslarından haber bürolarına doğru; İnsanlıktan utandıran bir “çığlık” gibi düştü…
O bebek…
Tutulup kaldık…
Peki nasıl seyredebiliyor bunu dünya?
Irak’a demokrasi getirmek için, Irak’a özgürlük aşılamak için geldiğini söyleyen ABD yönetiminde;
İşte bir “bebek daha özgürleştirildi”…
Evet bir “bebek daha özgürleştirildi” işte…
Ve ruhumuzda dinmeyen bir yara gibi açıldı
Allah rahmet eylesin melek bakışlı yavrum…
Ooo ablacim derin mevzulara girmissin...
Merhaba Mavigün abla ,
bugün yalnızları oynuyorsun galiba
inanın çok işim vardı
yoksa tek başıma dolaşırdım ben buralarda biliyorsunuz beni :)
vahşeti anlatan yazılara yer vermişsin gazetede
bu vahşetlerin sona ermesi dileğiyle
o küçücük yavruya kıyanlara Allah vicdan versin
Ooo Kayacım nasılsın,
bu arada Fatih uğramışsın yine bekleriz uzun soluklu olsun uğrayışların
Kaya, kardeşin ne alemde haberin var mı en son kafasını boşaltıyordu işlerim çıkınca tekrar uğrayamadım da kankama
ne yapıyorsunuz bakim aylak aylak:))
Eylem bu soruyu en son sormasi gereken sensin. Kankandan haberin yok mu senin yoksa :)
şu anda aylaklık yapıyorum başkanım :)
en son ben iş için çıkmıştım Kaya kendisini birdaha göremedim ne yapıyım not bırakmamış :)
eylemcim inle cinle top oynamak dert değilde..
kendini kuyunun başına geçmiş gibi hissediyorsun
kendi sesin sana geri dönünce biraz kendini yalnız hissediyorsun..
dostlar CE-E demek istememiz bu yüzden yoksa mazeretlere ve insanlık hallerine yüreğimiz açık biliyorsun..
başkan ben aylak değilim burada sitenin güvenliğini koruyorum çünki asayişten sorumlu arkadaşımız bu gün kendinden mazeretli..
mazeretim var asabiyim dedi
kime kankasına
aşağı bölümde yazılıdır.
benim kanka ise kahvaltıdan sonra arasın ki bulasın..
o da mazaretli herhalde
asabi olmayandan
yani bir acılı asasbi
bir acısız asabi olmayan 2 mazeretlimiz var...
başkan kaç gündür mazeretli olunca buyrun şekil A başkanım..
bu hallerde asayişi korumak zor oluyor benden söylemesi...
ablacım asayiş görevlimiz sanırım kafa izni kullanıyor...gelir yakında merak etmeyin..
asayişi bozmaya niyetlenenler hiç niyetlenmesin, hepsini yazıyorum bir kenara..gelince no nameye iletirim:))
in leri bilmem ama benim bildiğim birtek Cin Ali var...çok severdim kendisini küçükken:))
ablacım arada öyle oluyor kuyu misali
ama onada alışıyor insan bir müddet sonra
bu gün kankamın durgunluğu herkese yansıdı heral
işlerimizde çok olunca böyle oldu bugünlük
hepinize güzel bir akşam diliyorum
kanka bu da gelir buda geçer dinle kafanı iyice boşalt yarın seni burada capcanlı görmek istiyorum
gülümsemleriniz eksik olmasın arkadaşlar kendinize iyi bakın
eylemcim
iş durumu belli olmaz bazen çok yoğun olur insan...
bazen ise insan kendini bile çekemez..
bunlar hayatın içinden gelir geçer...
önemli olan hepimizin sağlığı yerinde olması..
hepinize iyi akşamlar...
keyifli bir akşam sizlerle olsun dostlarım..
yazılmışsa yarına da nefes alabilmek , görüşmek dileğiyle..
sevgiyle sağlıkla kalın..
kimse yok muuu???
Emre Altuğ - Aşk-ı Kıyamet
Herkes aşkını yazmış duvarlara kağıtlara
Ben seni sardım sakladım yarınlara
Beklerim günüm gelecektir nihayet
Sonu yok bunun bu aşk-ı kıyamet
Yar elinden ölüm olacak benim sonum
Sonu yok bunun bu aşk-ı kıyamet
Sen ister al ister yere vur
Sana hasret gönül sana kul
Bak haykırışlarım hiç bitmiyor
Sen olmasan da sensiz olmuyor
Tuğba Özerk - İzmir
Dostum bana İzmir'i anlat
Hüznüme biraz imbat kat
Eski günlere geri dönelim
Kederlerimi denizlere at
Yolum düşer uğrarım sana
Kordonda bir çay ısmarla bana
Oturup konuşalım kana kana
İstanbul bir yalan
Söylenenlere inanma
Alsancak'ta o yaralı gençliğim hala beni bekler
Sen aklıma düştükçe hala kalbim tekler
İçimde sancır İstanbul benim darağacım
Gidiş o gidiş bir dahada senden
Haber bile alamadım
Bu şehir süslü boyalı kadın
İzmir sen benim anamdın
Gel yine kol kanat ger bana
Ben koynunda uyumalıyım
Yolum düşer uğrarım sana
Kordonda bir çay ısmarla bana
Oturup konuşalım kana kana
İstanbul bir yalan
Söylenenlere inanma
Alsancak'ta o yaralı gençliğim hala beni bekler
Sen aklıma düştükçe hala kalbim tekler
İçimde sancır İstanbul benim darağacım
Gidiş o gidiş bir dahada senden
Haber bile alamadım
Berksan - Yalancı Yaz
sende git ben bile bende değilken
kırılmam sana uzun oldu bu veda
gözlerin dudaklarından ayrı söylüyor
sende git düşünme bu ne ilk ne son içimde
bilirim gönülde bitince akıldaki unutulur
kaç yalancı yaz geçirdi buz kesti gönlüm
kaç rızasız söz verdim bin defa öldüm
iyidir hoştur demek alışkanlık olmuş
bende durum sorma anlatamam uzun olur
Çelik - Hercai
Yine gözüm yollarda neredesin
Gündüzüm gece oldu kederdeyim
Bilemezsin kaç gece gelir diye bekledim
Gelmeyince derdime yenileri ekledim
Gel yarim ol,sevdalım ol
Sultanım ol,fermanım ol
Dertlerimin dermanı ol
Hercai
Dolu dolu sevdalar gözlerimde
Gönlümde dolanırsın hep o halinle
Uçuşuyor saçların yaralanmış kalbime
Yine sensin tek çare şu zavallı halime
Deniz Seki - Aşk Dediğin Laftır
Aşk dediğin laftır derler sakın kanma onlara
Yalnız sevilmekle kalma birde sevmeyi ara
Çok çabuk geçer bu günler çevren boşalır sona
Aşk dediğin laftır diyen güler karşında
Güzelliğin gençliğin henüz bitmeden
Etrafını saranların hepsi gitmeden
Sevmeyi öğrenirsen ne mutlu sana
Haydi ne duruyorsun koşsana aşka
Aşk dediğin laftır derler sakın kanma onlara
Yalnız sevilmekle kalma birde sevmeyi ara
Çok çabuk geçer bu günler çevren boşalır sona
Aşk dediğin laftır diyen güler karşında
Güzelliğin gençliğin henüz bitmeden
Etrafını saranların hepsi gitmeden
Sevmeyi öğrenirsen ne mutlu sana
Haydi ne duruyorsun koşsana aşka
Aşk dediğin laftır derler sakın kanma onlara
Yalnız sevilmekle kalma birde sevmeyi ara
Çok çabuk geçer bu günler çevren boşalır sona
Aşk dediğin laftır diyen güler karşında
Aşk dediğin laftır derler sakın kanma onlara
Yalnız sevilmekle kalma birde sevmeyi ara
Çok çabuk geçer bu günler çevren boşalır sona
Aşk dediğin laftır diyen güler karşında
Gece Yolcuları - Geceler Sevenler İçindir
Bulutlar bütün gece geçti
Yangın bütün gece sürdü
Ama sen görmedin çünkü
Geceler sevenler içindir
Güneşi aldın koynuna
Olsun günahı boynuna
Anlamak çok kolay ama
Sana daha çok geceler gerek
Yalnızlığa alıştım galiba
Doğrusu gitmekti belkide
Kaybettiğim günlerim olsun
Geceler sevenler içindir
Güneşi aldın koynuna
Olsun günahı boynuna
Anlamak çok kolay ama
Sana daha çok geceler gerek
hadi biriniz gelin artıııııık :(
hepimize merhaba ancak girebildim
offff offfff....
Gülben Ergen - Bay Doğru
Bir defa aşktan soğuyunca muhtemelen çok zor,
Bir daha sevmek istemiyorsun.
Hele senle aşk değil bu çok kurallı bir okul,
Sevmedikçe kaytarıyorsun.
Sen doğru ben baya yanlış, bay doğruyla bayan yanlış
Sanki herşey sana kalmış, dünya istediğin kadarmış
Yok mu bu işte bir yanlış, herkes ellerinden kaymış
Yalnız tahtında otur dur o zaman.
Sen doğru ben baya yanlış, bay doğruyla bayan yanlış
Sanki herşey sana kalmış, dünya istediğin kadarmış
Yok mu bu işte bir yanlış, herkes ellerinden kaymış
Şimdi beni onlardan ayır o zaman.
Bir ara kendine gelince yalanı durdur,
Aklındakinden kaçıyorsun.
Sevdiğini söylemekte çok güzel huydur,
Gecikince kayboluyorsun.
Sen doğru ben baya yanlış, bay doğruyla bayan yanlış
Sanki herşey sana kalmış, dünya istediğin kadarmış
Yok mu bu işte bir yanlış, herkes ellerinden kaymış
Yalnız tahtında otur dur o zaman.
Sen doğru ben baya yanlış, bay doğruyla bayan yanlış
Sanki herşey sana kalmış, dünya istediğin kadarmış
Yok mu bu işte bir yanlış, herkes ellerinden kaymış
Şimdi beni onlardan ayır o zaman.
bi kişi ses versiiiiiiiiiinnnn!!!!!
Şebnem Ferah - Artık Kısa Cümleler Kuruyorum
Sizi bilmem, ama ben karar verdim.
Su gibi duru olup hep akmaya,
Başka sular tanıyıp, çoğalmaya,
Dalgalanmaya, taşmaya...
Son günlerde çok düşünür oldum,
Zor zamanları çabuk atlatır oldum.
Yalnız mıyım insanlar içinde?
Arkadaşlarım, aşklarım içimde.
Yara aldım bundan iki yıl önce,
Hiç susmadım, şarkı söyledim günlerce
Artık kısa cümleler kuruyorum,
Sevdiklerim, sevmediklerim yanımda.
Kabullendim herşeyi olduğu gibi.
Yola çıktım, yarınlara...
Son günlerde çok düşünür oldum,
Zor zamanları çabuk atlatır oldum.
Bakıyorum aynaya her gece,
İçim rahat, biraz yorgunum sadece.
Hayatıma giren herkese,
Yaşanmış her şeye
Teşekkürler büyüyorum sizinle
Teşekkürler, büyüyorum sizinle...
toptan firar buna denir işte :((
nereye kayboldunuz yaaaa...
ayyy bayılcam vallaha nerdesiniz yaa:((
ilk gelen ne isterse yapıcam hadi gelin artııııkkk:))
gökçe canım bu gün burası böyle
hiç o güzel canını üzme..
elbet gelecekler...
merhaba ben geldim!
Az önce eve gelebildim, kizkardesimle iki ayri adreste ev baktik, sonra biraz alisveris yaptik ve kendimizi eve attik..
bugün "Almanya´da olmaz!" sandigim bir sey oldu, Frankfurt´ta tüm semtte internet baglantilari koptu. Önce ben kendimden süphelendim, bir yanlislik yaptigimdan, sonra yandaki sirkette calisanlara sormayi akil edebildim onlarda da ariza varmis derken alt katta calisanlar kosarak bize gelip internetle ilgili durumu sordular.. birden teknolojiye ne kadar bagimli oldugumuz cikti ortaya, islemler durdu, biz caresiz bakakaldik...
:) herkese iyi aksamlar, yazdiklarinizi okumadan oturup yazmaya koyuldum..
önce hoşgeldin canım arkadaşım
bu gün zülfü livaneli nin bir yazısı vardı..
desene cuk oturmuş..
almanya gittikçe türkiye leşiyor
diye hehehe
canım herşeyin bir ilki vardır..
eee nasıl oluyormuş...
bizsiz nasıl oluyor..
duygularını alıyım..
sizsiz çok kötü oluyorda..
DEDİM
Şiir dediler;
emektir dedim
Sevda dediler;
bilmektir dedim
İnsan dediler;
sevmektir dedim.
Kavga dediler;
ilmektir dedim
İnanç dediler;
-Uğruna usulca-
ölmektir dedim
Ya tümü dediler;
doyasıya YAŞADIM
Diyebilmektir dedim
Kutsiye BOZOKLAR
sonundaa :))
hoşgeldiniz ablacım :))
gökçe eda nerede canım..
ya gülüşünü özledik..
okul bitti..
tatile mi çıktı...
bir CE-E desin...
ce-eee
:D
ben geldiiiiiiiiiimmmm:D:D:D
hadi bir gülüüüşşş
zuhahahahahahahahaaaaa:D:D:D:D:D:D
hemen buldum işte eda yı getirdim :))
sen getirmedin ben geldim..hıh:/
kim haber verdi :))
:))))
Mavigünüm pardon canim, sorunu görmeden yaprak dökümü yaninda taze demlenmis caya kapildim da...
Sizsiz cok zormus, bugün zaman gecmek bilmedi... :) Insallah yarin ayni ayriligi yasamayiz..
No name`e...
Kardesim nerelerdesin Allah askina ya?
Bak sen olmayinca sitede isyan cikiyor.
Özlettin kendini, bak bi gün muhhabetine ortak olmayinca bi tuhaf oldum
edacım hoşgeldin...
canım vesile olan da sağolsun
kendisi gelende..
kayacım canım kardeşim..
benim sevgi kelebeği kardeşim kanatlarını bakıma aldı sanırım..
tekrar uçabildiği zaman gelecektir..
canım seval arkadaşım..
bende ancak çay içmeye oturdum..
karşılıklı içeriz canım
evet çay isteyen...
çay yerine limonata olsa olur mu:D
Cay ikram eden benim gutbetci ablam olmasi gerek
Yine ismini unutmus :)
Ama artik gerek yok, persembenin gelisi carsambadan belli (Türkce`de bu duruma uyan bi deyim oldu mu acaba??)
Uysa da yazdim uymasa da...
hayır mavigün abla o isimsiz yazan :))
olsun onlar tek yürek
ablacim ismini yazmamissin ya
bak birkac türkce deyim biliyordum, onlari da parcalattin bana :)
Bir demli cay aliyim bari bunu üzerine
Allah`im ya ablanin yazdigini yarim yamalak okuyup da cevap yazmaya kalkarsan böyle olur iste
Mavigun ablacim sen bu kardesinin kusuruna bakma, arada yapiyo böyle aptalliklar
oooff oooffff
zaman herşeyi çözer şu beklemek olmasa...
kayacım canım kardeşim
Biz kendimiz bile bazen aynı yorumları yazıyoruz.
sen yazılanı karıştırsan ne olur...
biraz gülümseme...
CİN ARGODAN ANLAMAZ :))))))
Çok karizmatik ve yakışıklı bir adam yanında bir 'devekuşuyla' bara
girmiş,
herkes şaşkın falan öööle adama bakıyorlar, adam bara yanaşmış
'Barmen bana bi viski, onada büyük bi bardak su.'
Barmen talepleri yerine getirmiş, bi tek, iki tek, saatler ilerlemiş,
adam:
'Hesap lütfen!' demiş.
Barmen hesap pusulasını uzatmış, adam elini cebine atmış, parayı
çıkartmış, çıkan hesapla aynı.
Ertesi gece adamımız geri gelmiş, yanında tabii devekuşuda var;
'Barmen bana bi viski, onada büyük bi bardak su.'
Barmen istediklerini vermiş, bi tek iki tek, saat geç olmuş,
adam hesabı istemiş, barmen hesabı göstermiş.
Adamımız elini cebine atmış, çıkartmış, hesap miktarı aynı
Barmen şaşkın ama nafile. Bikaç gece sonra adamımız devekuşuy la beraber
geri gelmiş.
Barmenin içi içini yiyo. Adam:
'Bana bi viski, ona da su ver.'
Barmen emre amade, yerine getirmiş, gece ilerlemiş, adamımız hesabı
istemiş,
barmen bol küsuratlı saçma sapan bir miktarı hesap olarak adama vermiş.
Adam elini cebine atmış, çıkartmış, yine tam hesap.
Barmen oynatmak üzere. Dayanamamış:
'Beyefendi bi süredir barımıza gelip gidiyorsunuz, kusura bakmayın ama
bir şey sormak istiyorum, yoksa kafayı yiyecem.
Her gece cebinizden çıkan para hesapla kuruşu kuruşuna aynı oluyor.
Bunu nasıl başarıyorsunuz?' Adamımız gülümsemiş:
'Bir gün karşıma bir cin çıktı, üç dileğimi sordu.
İlk olarak; karizmatik ve yakışıklı bi tipim olmasını istedim.
İkinci dileğimde, ne almak istersem isteyim, elimi cebime attığımda
parası aynen cebimden çıksın istedim.
Barmen:
'Peki kızmayın ama bu kuş ne iş?'
Adamımız:
'Onu h iç sorma, son dileğim; beni hiç bırakmayacak uzun bacaklı bir piliçti.
Yanlış anladı şereffsizzzz..'
umman yürekli ablacim
sen bir derya, ben bir damla su...
anlayisin icin sagol :)
zuhahahahahahaaa:D:D:D
harika yaaa:))
güldüm gece gece..
arkadaşlaaar lostun türk wersiyonunu yapıyorlarmıs biliomusunuz:)
evet ben biliyorum:)
Aşkları Da Vururlar
Gel
Bana kalbini göster ne olur
Sen değilsin bu sudaki aksin
Hadi gel kader değil bu
Hepimize öğretilmiş öfkeler
Ne olur teslim olmaz
Bu kızgın, bu kalp kıran eller
Bir zaman bebektiler
Hadi gel
Aslını göster
Suretin çok zalim
Çok mu üzdüler seni
Sahiplenme, senin değil bu dikenler
Sözlerin hançer
Yareler açar
Yareler gülüm
Sür gözlerinin namlusuna
Sür beni, aşktan olsun ölümüm
Aşkları da vururlar
Şarkıya şiir olur
Adanır sonsuz anısına
Kanayan sevdanın
Eyvah! Şiirler azalmış
Günümüz perişan
Yanıyor içimizdeki
Koskoca orman
aşkları da vurular
sezen aksu dan dinledik
şimdide
Emre Aydın dan
afili yalnızlık
Afili Yalnızlık
Ölsem, ölsem, ölsem... hemen şimdi
Kaçsam, gitsem, kaçsam... tam da şimdi
Bu kez pek bir afili yalnızlık
Aldatan bir kadın kadar düşman
Ağzı bozuk üstelik... bırakmıyor acıtmadan
Bu kez pek bir afili yalnızlık
Ağlayan bir kadın kadar düşman
Tuzaklar kurmuş üstelik
Bırakmıyor acıtmadan
Bitiyorum her nefeste
Ne halim varsa gördüm
Çok koştum, çok yoruldum
Ve şimdi ben de düştüm...
Sövdüm, sövdüm, sövdüm� ben dünyaya
Acılara, sokaklara, ait olmaya, insanlara
Bu kez pek bir afili yalnızlık
Aldatan bir kadın kadar düşman
Ağzı bozuk üstelik... bırakmıyor acıtmadan
Bu kez pek bir afili yalnızlık
Ağlayan bir kadın kadar düşman
Tuzaklar kurmuş üstelik
Bırakmıyor acıtmadan
Bitiyorum her nefeste
Ne halim varsa gördüm
Çok koştum, çok yoruldum
Ve şimdi ben de düştüm...
Değmezmiş hiç uğraşmaya
Bu kez mecalim yok hiç dayanmaya... dayanmaya...
Bitiyorum her nefeste
Ne halim varsa gördüm
Çok koştum, çok yoruldum
Ve şimdi ben de düştüm...
herkese iyi geceler.. yarın görüşmek dileğiyle:))
evet gökhan kırdar dan gelen
şarkıyla
iyi geceler
aşksız kalmayın..
bu aşk..
içindeyim nasılsa
içimdesin nasılsa
içindeyim nasılsa.
yine...
içindeyim nasılsa
içimdesin nasılsa
içindeyim nasılsa
yine...
bu aşk...
bu aşk...
sonu yokmuş nasılsa
ölüm de yok nasılsa
içindeyim nasılsa
yine...
sonu yokmuş nasılsa
ölüm de yok nasılsa
içindeyim nasılsa
yine...
bu aşk...
bu aşk...
Canlarima iyi geceler..
Merak Ederken Yüreği
Merak,
insanı insan yapan
hissetmesini sağlayan
düşündüren
araştıran
yarattıran
arattıran
Acaba Merak mı olsam?
Girsem beyinlere
çıksam yolculuğa
Merak mı olsam...
Uçsam bahçenize
Merak mı olsam girsem gönlünüze
ne var acaba, diye...
Tülay Çellek
Bu Kadar
Bu kadar olmasın mı can dost...
Bu kadar olmasın mı?..
Ben herkese yaklaşmam
Herkesin fikrini almam
Herkese göre de
Hareket etmem
Ama sana sorduysam
Demek ki çok özelsin
Benim için.
Çok güven
Çok paylaşma isteğim var
Bu nedenle...
Tülay Çellek
Mavi
Oyulan yaşam mı?
Yürek mi?
Sevgi mi?
Cam mı?
Ağaç mı?
İçine koyulan gönül mü?
Çiçek mi?
Eflatun mu?
Mavi mi?
Tülay Çellek
Keşke
Keşke bir sürü güzellik
sardırabilseydim başına.
Herşey güzel olacak,
tıpkı güzelim çiçekler gibi.
Mavi bir sevgi,
eflatun bir teşekkür,
beyazdan gri mekana,
geliyor kanat takmışlarcasına...
Tülay Çellek
Evetlenen
Önceliğim beyazdır,
Güzelliğinde yaşamak
gülümsetir,
akşamın eflatununa,
Sabahın mavisine de
Evet...
Gönlümün renklerinde yaşamak için
Doyasıya...
Tülay Çellek
Olsam
Resim olsam girsem müzelere
heykel olsam süslesem bahçeleri
hiç kimse üzmez beni o zaman
özlemeyi de bilmem
insanları seyrederken
Yüreklerini merak eder dururum öylece
saatlerce,
günlerce,
yıllarca,
yaşlanmadan...
Resim olsam yerleşsem yüreklere,
heykel olsam okşansam.
Yüzlere gülümseme olsam
Beklensem,
Özlensem,
Umutlansam...
Tülay Çellek
Özel Anlarda Yaşamak
Sabah sabah yine özel duygular içindeydim
ortada bir şey yokken
meğer yaşayacaklarımı hissetmişim
yeni doğuma uzanan
akşama doğru saatlerinde...
Sabah yaşamışım,
yaşanacak özel duyguları
farklı anları
bazen farklı duygular yaşarım
farklı bir nedeni olmasa da
işte böyle
Tülay Çellek
Günaydın
Ben resim olmalıyım,
Gözlerinde yaşamak için.
Rüzgar olmalıyım
Etrafında esmek için.
Şiir olmalıyım
Yüreğine yerleşmek için
Hatmi gülü olmalıyım
güzel kokmak için,
ben rüyan olmalıyım
görmen için
ben sevgin olmalıyım
yaşam bulmak için bedeninde.
Mutlu etmek için
gülümseme olmalıyım
özlemini çekene...
Tülay Çellek
size şiirlerden bir demetle
şiirle
GÜNAYDIN
iyi çalışmalar
iyi sabahlar...
Cümleten hayirli geceler yazacam ama ablam günaydin yazmis :))
Günaydin arkadaslar...
günaydıııınn :))
günaydın kaya erkencisin bugün :))
günaydın arkadaşlar :))
gününüz aydın neşeniz ve muhabbetiniz bol olsun
hepimize kolay gelsin
Seval abla kahvaltı hazırlamakta tereddüt ediyorum sende hazırlarsan diye :)
Kanka bugün seni aramızda görmek istiyoruz...
Günaydın,
Erken gelen hazırlar düsturundan hareketle, kahvaltı hazır olmalıydı.
Gelirken ne getireyim?
Günaydin Eylemcim, günaydin ailem, herkese günaydin...
Eylemcim sen hazirla canim ben biraz gecikecegim, az sonra size katilirim umarim... :)
Dün internetsiz kaldim bütün gün, nasil zor geldi anlatamam, ama deneyim! Söyle: Allah insani dostlarindan ayirmasin, sevdiklerinden uzak birakmasin, baskalarinin müdahale edebilecegi bir teknolojiye bagimli kilmasin... :)
Mavigünüm günaydin canim arkadasim, kacirdigim yorumlarinizi ancak bu sabah okuma firsati bulabildim.. Sarkilarla siirlerle cosmussun ya, her biri digerinden güzel, paylasan yüregine saglik...
Sevgili BBO-FM Radyocumuza cok tesekkürler Kankacim..
güzel bir gün olsun hepimize.... sevgi dolu ve sevdiklerimizle...
günaydın dostlarım
keyifli birgün bizimle olsun..
çalışamlar kolay ve bereketle geçsin gününüz,
evdekiler Allah neşenizi ve rahatınızı bozmasın..
tamam ablacım hazırlıyorum kahvaltıyı
No name gelirken ekmek getir
simit vs istersen onlardan da alabilirsin
hepimize günaydın.yukarıda yazılan fıkra güzeldi.
Önemlidegil kardesim hatirlattigin iyi oldu, fikra deyip gecmemeli bence "Uzun bacakli, onu hic terk etmeyecek kadar sadik pilic!"
hayali kuranlarin kulagina küpe olsun! Olur a, cin min cikarsa karsilarina... :)
fıkra
otobüs şoförü Hidayet
Hidayet ölünce cennetin kapisinda kuyruğa girer.
Hemen önünde bekleyen adam pederdir. Kapida bir melek beklemektedir.
Melek pedere sorar:
- Hiç günahin var mi peder ? Aziz melek ben rahiptim.
Tüm hayatım boyuncahep tanrima dua ettim. Karima ve çocuklarima sadik kaldim. insanlara vehayvanlara hep yardim ettim ..
Melek :-Çok iyi, bunlari biliyorduk zaten. Al sana cennetin gümüs anahtari der.
Ve sonra Hidayet'e döner.
-Senin hiç günahin var mi?
Hidayet:- Ben de her zaman hayvanlara ve insanlara iyilik yapardım.Tanriya dua etmedim açikçasi, inancım da zayifti ve bir günahim vardi.. Çok sert ve hizli otobüs kullanirdim.
Melek Hidayet'e döner ve bunu da biliyoruz..Çok iyi al sana cennetin altin anahtari..
Peder bu olaya çok sinirlenir :
- Ben hayatimi tanriya adadim siz de gidip bu adami cennette benden üstün tutuyorsunuz, haksizlik degil mi ?!!
Melek gülerek :
-'Oğlum sen vaaz verirken herkes uyuyordu ama Hidayet otobüs kullanırken herkes dua ediyordu.
Skor farkli :))
Günün Sözü
"Neysek, neredeysek oyuzdur çünkü ilk önce onu hayal etmişizdir."
Donald Curtis
"Kurşun Kalem"
Çocuk, büyükbabasının mektup yazışını izliyordu. Birden sordu :
'Bizim başımızdan geçen bir olayı mı yazıyorsun ? Benimle ilgili bir hikâye olma ihtimali var mı ? '
Büyükbaba yazmayı kesti, gülümsedi ve torununa şöyle dedi :
'Doğru, senin hakkında yazıyorum. Ama kullandığım kurşun kalem yazdığım kelimelerden çok daha önemli. Umarım büyüdüğünde bu kalemi sen de seversin.'
Çocuk kaleme merakla baktı ama özel bir şey göremedi.
'İyi ama bu kalem benim hayatımda gördüğüm diğer kalemlerden hiç farklı değil ki ! '
'Bu tamamen nesnelere nasıl baktığınla ilgili.
Bu kalemin beş önemli özelliği var ve sen de bu özellikleri kendinde benimseyebilirsen hep dünyayla barışık bir insan olursun.'
'Birinci özellik : Harika şeyler yapabilirsin ama attığın adımları yönlendiren bir el olduğunu asla unutma. Bizim için bu el Tanrı'dır ve her zaman kendi kudretiyle bizi o yönlendirir.'
'İkinci özellik: Zaman zaman her ne yazıyorsam durmam ve kalemimin ucunu açmam gerekir. Bu kaleme biraz acı çektirse de sonuçta daha sivri olmasını sağlar. Bu yüzden bazı acılara göğüs germeyi öğrenmelisin, bu acılar seni daha iyi bir insan yapar.'
'Üçüncü özellik : Kurşun kalem, yanlış bir şey yazdığında bunu bir silgiyle silmene her zaman olanak tanır. Yaptığımız bir şeyi sonradan düzeltmenin kötü bir şey olmadığını anlamalısın, aksine bu bizi adalet yolunda tutmaya yarayan en önemli şeylerden biridir.'
'Dördüncü özellik: Kurşun kalemin en önemli kısmı, kalemin yapıldığı ahşabı ya da dışarı yansıyan şekli değil, içerisinde yer alan kurşunudur. O yüzden her zaman kendi içine bakmalı, en çok onu korumalısın.'
'Beşinci ve son özelliği ise her zaman bir iz bırakmasıdır. Aynı şekilde sen de hayatta yaptığın her şeyin bir iz bırakacağını bilmeli ve her hareketinin farkında olmalısın.
Dışarıda çok parlak bir güneş var.Arabalardan ve sokak taşlarından(Taşlar siyaha yakın b ir renk olmasına rağmen)yansıyan ışıklar gözümü rahatsız ediyor.Şapkamı takarak siperini kaşlarımdan aşağıya indiriyorum.Klima sürekli çalışıyor.
30 lu yaşlarda,kucağında minik bir çocuk taşıyan şalvarlı bir kadın kapıdan başını uzatarak;
-"Abi bi kalem al be abi"
Elimdeki çay bardağını masaya bırakarak geriye yaslandım.ellerimi başımın üstünde kavuşturarak kadını incelemeye başladım.
Genç,güzel,kuvvetli ve kolay para kazanmanın tadını almış birisi duruyordu karşımda.
Hiç ses çıkarmadan kendisini incelemem,kadının üzerinde en ufak bir etki yapmamıştı.İçeriye doğru bir adım atarak;
-"abicim çok sıkıntıdayım bi kalem alsaydın güzel abicim."
-"Kalem almak istemiyorum."
Devamı var...
Eylemcim cok tesekkürler canim, kursun kaleme alti üstü bir kalem diyemem bundan sonra... Zaten ben hep severdim kursun kalemi, masamdaki birsürü kalemin icinde en fazla kullandigim kursun kalemimdir..
Sayende artik onlar daha degerli oldular, ben de biraz daha bilgili.. :)
rica ederim ablacım bende okuyunca hoşuma gitti kurşun kaleme daha farklı bir gözle baktım :)
No name
galiba senin başına geldi bu olay
Ee anlat devamı
No Namecim bekliyoruz...
aslında böyle durumlar için hazırladığımız, içinde yardım amaçlı dağıttığımız giysiler olan bir çok poşet vardı.
-"Abicim inan çok sıkıntıdayım,bu yıl üstüme başıma hiç bir şey alamadım,varsa şöyle bana göre bir iki tişört verseydin be abicim."
Elemanımın biri sabah erkenden Antalya'ya gitmesi gerektiğini söyleyerek izin istemişti.Diğer eleman görüş alanımda değildi,bu esnada kadın halen konuşuyordu...
-"Tamam tamam sus,azıcık bekle verecem."
Elemana seslendim,ya duymuyor yada duymazlığa geliyordu.
-"Serkaaann."
Bu dükkanda yeterince vakit harcadığına inanan kadın dükkanın önüne çıktı.
"-Az bekle,"
Dememe rağmen durmadı,yürüdü gitti.
Peşinde eleman seyirterek içeri daldı.
-"Buyur abi bana mı seslendin?"
-"Nerdesin be oğlum,aşağıdan bir poşet getir."
-"Komşudaydım, kime verecez abi?"
-"Getir sen,"
eleman merdivenlere atılarak,paldır küldür aşağı indi az sonra elinde bir poşetle çıktı,
-"Kapının önüne bir bak,kucağında bebekle bir kadın olacaktı,ona veriver.
-"Tamam abi"
Eleman dışarı çıkarak,sağa sola bakınmaya başladı ve kadını görmüş olmalı ki hızla aşağı doğru yürümeye başladı.
Bir dakika sonra eleman göründü,poşet elindeydi.
-"Ne oldu, bulamadın mı?"
-"Buldum abi,sizde dursun sonra alacam dedi."
-"???"
Elemanın peşinden kadın içeriye süzüldü.
-Abi pastaneden de birşeyler verdiler,onlara da şimdi taşıyamam sonra gelir alırım,dedim.Sağol abicim,Allah razı olsun.Bu sıcakta yanımda dolaştıramam şimdi bunları,burda durakoysunlar ben sonra gelip alacam abicim...
Son.
Bu sabah yaşanmıştır.
ilginç veriyorsun elinde taşımaya üşeniyor gerçekten soru işaretlik olaylar yaşanıyor
Ne diyecegimi ben sasirdim, ilginc bir olay, basima gelse nasil tepki veririm inanin bilmiyorum.. :)
Aslında şaşacak şaşıracak hiç bir şey yok.
o kadar net ki fotoğraf.
İnsanımız artık çalışmaya inanmıyor.
emek ve zahmetsiz paraya nasıl ulaşırımın hesabında herkes.
sabahki dilenci kardeşimiz dilenciliğini maskelemek için eline 5-10 kalem almış,böylece kınanmanın önlemini almış kendince.
kimse diyemez ki;
-"Utanmıyor musun dilenmeye gencecik kadınsın neden çalışmıyorsun?"
Cevap hazır;
-"Bu sıcakta kapı kapı dolaşıp kalem satarak geçimimi sağlamaya çalışıyorum,neden utanayım."
tahminimce, gündelikleri 400-500 lirayı aşıyordur.
Duygu sömürüsü geçim kapıları olmuş.
Burada ev temizliğine gelen kadınların gündeliği 150 ytl,
ve bulamıyoruz.
inanır mısınız,doktordan randevu alır gibi randevu alıyoruz.
Bin bir nazla randevu veriyorlar.
temizliğe geldikleri zaman iyi ağırlamazsan bi daha da yüzlerini göremezsin.
bak birtane de ben anlatayım ama ben senin kadar vicdanlı değilim
üniversitede okula gideceğim çıktım evden durakta da arkadaşla buluşup gideceğiz
bende o gün şuan nedenini hatırlamıyorum haddinden fazla bir sinir söz konusuydu
arkadaşı bekliyorum bu arada elim kolum dolu T cetveli,kitaplarım,proje çizimlerimizin olduğu dosya vs
bir kız çocuğu geldi
tipinden belli dilenmek amaçlı yapıyor ihtiyaç değil mendil satmak istiyor
bende yok dedim , kız iyice abla nolur falan
alamam git diyorum yok anlamıyor
daha çok bulaşıyor bana
bende sabır tükendi T cetvelini kaldırdım gidermisin anlamıyormusun zaten sinirliyim dedim
kız biraz uzaklaştı ve abla be niye sinirlisin bi mendil alıp rahatlasaydın diyerek uzaklaştı
gülermisin ağlarmısın insan şaşırıyor onlara
kolay yoldan para kazanmanın yollarını arıyorlar ne diyelim hayat...
Ey hayat
Sen şavkı sularda bir dolunaysın
Aslında yokum ben bu oyunda
Ömrüm beni yok saysın
El oğlu sevdalardan dem tutar
Aşk büyütür yıldızlardan
Seninse düşlerin yasak dokunamazsın
Birini sevmişsindir geçen yıllarda
Açık bir yara gibidir hala
Hala çok özlersin onu ağlayamazsın
Ey hayat
Sen şavkı sularda bir dolunaysın
Aslında yokum ben bu oyunda
Ömrüm beni yok saysın
Tırmandıkça yücelir dağlar
Sen mağlupsun sen ıssız
Sesinde çığlıklar boğulur ama bağıramazsın
Birini sevmişsindir geçen yıllarda
Açık bir yara gibidir hala
Hala çok özlersin onu ağlayamazsın
Ey hayat
Sen şavkı sularda bir dolunaysın
Aslında yokum ben bu oyunda
Ömrüm beni yok saysın
Onur Akın
herkese merhabalar
hepinizin yaşadıklarınız vardığınız sonuçlarda doğru..
benim buna eklemek istediğim şu
bizim dinsel inancımızda ki
sadaka duygusunu bazı cevrelerin
meslek haline getirmesi..
ne mendil satan çocuğun cebine nede
yardım isteyen kadına bu yardımlar gidiyor..
bu yardımlar belli çetelere gidiyor..
bu yüzden vicdan muhasebesi yapmadan direk böyle yardımlar yapmayacağız..
çünkü biz vicdanımızın sesini dinleyip yaparken aslında tüm çocuklara ve kadınlara kötülük bu çetelerinde ekmeklerine yağ sürmüş oluyoruz..
yardım yapacaksak yardımın kesinlikle ulaşıldığını bildiğimiz derneklere yada kuruluşlara yapmakta fayda var..
iş beğenmemeğe gelince
no name bunu benim insan kayn. uzmanlık alanım olduğu için biliyorum..
bizim haklımız kravat takıp masa başında oturmak istiyordu.
örnrk: bir gün reyonu için kasap şefiliği yapacak biri arıyorum.işe alacam mülakat yapıyorum..
adam dedi eti ellemem
ben kasapların şefiyim..
pardon dedim siz neresi için başvurmuştunuz..
iş beğenmeyecek halimiz yok...
işsizlik almış gitmiş..
ama durum bu..
"Kırık kanepe"
Muş'un bir dağ köyünde dostlarla birlikte gezerken yaşlı bir karı kocayı gördüm.. Baktım bir kanepenin uzerinde oturuyorlar...
İyice yaklaştığımda tezekten yapılmış evlerinin bahçesinde oturdukları kanepenin bir tarafının tamamen kırık olduğunu, kanepenin sağlam tarafına sıkışarak oturduklarını ve sohbet ettiklerini anladım.
Yüzlerinde bir tebessüm vardı..
Kanapenin bir tarafı tamamen kırılmıştı...
Evin halinden ve karı kocanın kılık kıyafetinden maddi durumlarının hiç iyi olmadığı ve yeni bir kanepe alacak güçlerinin olmadığı hemen anlaşılıyordu...
Selamlaştıktan sonra, 'Kanepe kırılmış' dedim... Yaşlı adam büyük bir bilgelikle cevap verdi, ' Biz de sağlam tarafına oturuyoruz... Yetiyor bize..'
Kadın da tamamladı, ' He ya yetiyor bize bak ne güzel oturuyoruz'
Sevdiğimin elini daha sıkı sıkı tuttum...
Öyle ya,' Aşk;
bu kanepe neden kırık, neden yeni bir kanepe almıyoruz' diye dırdır etmek, şikayet etmek yerine, 'Kanepenin sağlam tarafını paylaşmak' değil midir?...
Alıntı
Mavigünüm hosgeldin... konuya uzaktan da olsa degen bir noktaya ben de dikkatinizi cekmek istiyorum, bence, biz millet olarak her birimiz sultan, padisah, sadrazam soyundan oldugumuz icin belki de en azindan bir patron, amir, bir sef olarak görür, kendimizin disindaki halk tabakaya 2. sinif insan muamelesi yapar, hele de altimizda calisanlara kölelerimiz görürüz genelde.. siz daha iyi bilirsiniz ne de olsa benim uzaktan izlemim bu yönde yani, en fazla gördügüm gurbette calisan Türkler..
biz bir acayip milletiz vesselam, bütün tezatlari icinde barindiran... :)
Eylemcim konuyu degistirmis.. :)
Ya, kardesim yine mi ASK? Pardon yanlis anlamisim kanepe olcakti... :)
Eveet neymis? Kirildiysa kirik birakmaliymis, tamir ettirende kabahat! :)
Evett :)))
Meselaa,
Ordu.
Lojmanları ayrıdır,
Kiralar ucuz,güvenli,altyapıları iyidir.(kablosuz ADSL,Digitürk vs.)
çalıştıkları yerler ayrıdır,(kışla garnizon vs.)
Alış veriş yaptıkları yerler ayrıdır,
(Ordu pazarı)
Günlük dinlence eğlence alanları ayrıdır.(Orduevleri; içlerinde otel lokanta kuaför,kantin ne ararsan bulunur ve fiyatlar piyasanın çok çok altında.)
Tatil yaptıkları yerler(Eğitim ve dinlenme kampı adı altında yurdun en mutena en güzel sahillerine el konmuş,çok yıldızlı tatil köyleri ayarında tatil imkanları üçotuz paraya üyelere sunulmakta.minik bir fiyat karşılaştırması,dışarıda tek başınıza yediğiniz bir yemek için ödediğiniz ücretle kampta 10 kişiyi ağırlayabilirsiniz.)
Bu orduya mensup olupta,halkına hamamböceği gözüyle bakmayan bir fert bulamazsınız...
Bu ordumuzun durumu.
Az yazdım...
Çok az yazdım...
Sonra Bürokratlar var...
Sonra dışişler mensupları
sonra içişleri mensupları(Polis falan)
Daha çok var çok var çok var çok var
Ayarım kaçtıkça yazacam..
ayarlarını iyi yap
bence kaçmasın ayarın
tabi bence yinede sen bilirsin
İki kum tanesinin aşkı
Günün birinde bir çölde iki kum tanesi karşılaşmış ve birbirlerini çok
sevmişler uzun bir süre çok yakın olmuşlar. Birbirlerini yanlarında,
canlarında olarak sevmeyi öğrenmişler. Derken bir rüzgar çıkmış kum
tanelerinden biri yerinde kalırken diğeri biraz uzağa savrulmuş. Çok
uzak değillermiş ama yinede göremiyorlarmış birbirlerini. Sevgileri hiç
azalmamış yine sevmeye devam etmişler. Birbirlerine ulaştırabildikleri
sesleriyle, haberleriyle yaşıyorlarmış ve artık görmeden seslerinde
sevmeyi öğrenmişler.
Bir gün biri diğerine "sevdamız sonsuza erişmesi için aynı anda bir
dilek dileyelim" demiş. Ikisi de aynı anda bir dilekte bulunmuşlar ve
tam o sırada bir fırtına çıkmış. Bu kavuşmamız, sevdamızın sonsuza dek
sürmesi olabilir diye ikisi de kendilerini fırtınaya bırakmışlar.
Gözlerini kapayıp fırtına dindiğinde sevdalarının yanı başında olmuş
olmayı arzulamışlar. Fırtına o kadar kuvvetliymiş ki o güne kadar
yıllarca yerlerinden kıpırdamayan kumlar bile başka yerlere
savruluyorlarmış.
Fırtına günlerce sürmüş kum taneleri de oradan oraya savrulup durmuşlar.
Ikisini de bir sabırsızlık sarmış. Fırtına durmuyor aksine artıyormuş.
Fırtına dinmek bilmedikçe onlarda sabırla sevmeği öğrenmişler. Günler
geçmiş sonunda fırtına durmuş gözlerini açtıklarında ikisi de başka
alemlerde bulmuşlar kendilerini. Bu fırtınanın onları birleştireceğine
o kadar inanmışlar ki birbirlerini yanlarında bulamayınca yüreklerinde
derin bir acı hissetmişler ve acıyla sevmeği öğrenmişler. Kendilerine
birazcık geldiklerinde ikisi de bu fırtınayla başka başka yerlere
savrulduklarını anlamışlar. Biran ölmek istemişler ama sonra
birbirlerini hiç görmeden,mesafelere, engellere rağmen sevmeği
öğrenmişler. "Eskisi gibi bağırsakta sesimiz ulaşmaz ki birbirimize"
demişler. Ikisi de yeni yerlerinde kimseyle konuşmamışlar ve yıllarca
hep susmuşlar. Hep yeni bir fırtına ümidiyle birbirlerine ihanet
etmeden beklemişler. Böylece umutla sevmeyi öğrenmişler. Yıllar geçmiş ama
sevgileri hiç geçmemiş.
Birbirlerinden hep umutlu olarak yaşamışlar. Bir gün ikisi de
birbirlerinden habersiz aynı anda gözlerini kapamışlar ve kavuşmak için
yeniden fırtına çıkmasını dilemişler. Beklemişler beklemişler ama
fırtına bir türlü çıkmamış. Kendilerini tüm benlikleriyle fırtınaya
bırakmak için oldukları yerde dönmüş durmuşlar ama hepsi nafile küçük
bir rüzgar bile çıkmamış. Sonunda durmuşlar ve gözlerini açmışlar.
Sevdiklerinin, sevdalarının, yıllarca beklediklerinin tam karşısında
durduklarını görmüşler ve hemen ikisi de yıllar önce diledikleri dileği
anımsamışlar.
Dilek şöyleymiş "Allah'ım bizi birbirimize her şeyiyle sevmeği
öğrendiğimizde kavuştur. Öğle kavuştur ki sevdamız sonsuza erişsin."
Sonunda anlamışlar ki birbirlerinden çok uzaklarda geçirdiklerini
sandıkları yılları aslında birbir yanı başlarında geçirmişler.
Dileklerinin kabul olması için yılların geçmesi gerektiğini öğrenmişler
çünkü onlar sevmeği her şeyiyle öğrenmeği dilemişler.
Dilekleri kabul olmuş umutla, sabırla, acıyla, yakında, uzakta...her
şeyiyle sevmeği öğrenip birbirlerine kavuşmuşlar. Sevmeyi bildikten sonra mesafeler, acılar, yıllar, aylar...asla sevdayı
söndürmez
ama sevmeyi bilmedikten sonra yanı başında ki sevdiğini bile
yıllarca göremeyebilir insan...
Alıntı
Rüzgarın Kızı
Hangi okyanus derin gözlerinden,
Hangi fırtına güçlü nefesinden,
Rüzgarın kalbini götür uzaklara.
Hangi okyanus büyük kederinden,
Hangi kahraman cesur yüreğinden,
Rüzgarın nefesini götür uzaklara.
Uzat bari gökyüzünden özgürlüğün tılsımını,
Meydan oku tüm dünyaya,
Haykır rüzgarın kızı.
Acımasız fırtınalar kırsalar kanatlarını, bulutlardan düşsen bile,
Doğrul rüzgarın kızı...
Almora
Kıyamet senfonisi
Kankamın geçenlerde hepimize birer tane yazdığı şarkı sözleri vardı orada bana gelende bu idi
çok hoşuma gitmişti bende tekrar yayımlayım dedim bir kez daha teşekkürler kanka
Yanlızlık Senfonisi
Anladım sonu yok yalnızlığın
Hergün çoğalacak
Her zaman böyle miydi bilmiyorum
Sanki dokunulmazdı çocukken ağlamak
Alışır her insan, alışır zamanla kırılıp incinmeye
Çünkü olağan yıkılıp yıkılıp yeniden ayağa kalkmak
Yalnızlığım yollarıma pusu kurmuş beklemekte
Acılar gözlerini dikmiş üstüme nöbette
Bekliyorum bekliyorum bekliyorum
Hadi gelin üstüme korkmuyorum
Yalnızlığım yollarıma pusu kurmuş beklemekte
Acılar gözlerini dikmiş üstüme nöbette
Bekliyorum bekliyorum bekliyorum
Hadi gelin üstüme korkmuyorum
Bulutlar yüklü ha yağdı ha yağacak üstümüze hasret
Yokluğunla ben başbaşayız nihayet
Bulutlar yüklü ha yağdı ha yağacak üstümüze hasret
Yokluğunla ben başbaşayız nihayet
Yalnızlığım yollarıma pusu kurmuş beklemekte
Acılar gözlerini dikmiş üstüme nöbette
Bekliyorum bekliyorum bekliyorum
Hadi gelin üstüme korkmuyorum
Yalnızlığım yollarıma pusu kurmuş beklemekte
Acılar gözlerini dikmiş üstüme nöbette
Bekliyorum bekliyorum bekliyorum
Hadi gelin üstüme korkmuyorum
Sezen Aksu
Sarmaşık Gülleri
Yalnız kalan ruhumun acısı çok derindir
Yıllar geçse de inan kalbimin esiridir
Alamaz bin sevgili kalbimdeki şu yeri
Sanki içimde açan bu sarmaşık gülleri
Her yerde hatıran var her şey seninle dolu
Her yerde senin ismin bu yol aşkımın yolu
Alamaz bin sevgili kalbimdeki şu yeri
Sanki içimde açan bu sarmaşık gülleri
Yeşilçam Şarkıları
Buruk Acı
Gurbet içimde bir ok herşey bana yabancı
Hayat öyle bir han ki acı içimde hancı
Sevmek korkulu rüya yalnızlık büyük acı
Hangi kapıyı çalsam karşımda buruk acı
Yıllar yılı gönlümde bir gün sabah olmadı
Bu ne bitmez çileymiş neden hala dolmadı
Sevmek korkulu rüya yalnızlık büyük acı
Hangi kapıyı çalsam karşımda buruk acı
Makam: Segah
Güfte: Türkan Şoray
Beste: Teoman Alpay
Söyleyen : Zara
Kimse sana dur demiyo değil mi?
Dur kanka!
sakin ol...
Dışarıda ısı 100 derece var zannederim.
Çok sıcak çok...
http://www.sarginmuzik.org/onlinemuzik/download.asp?id=2097
"Gelmiyorsun"
Yetişmiyor sana sesim
Bekliyorum gelmiyorsun
Yıllar geçti mevsim mevsim
Bekliyorum gelmiyorsun
Dağlar yüce, beller uzun
Günler, aylar, yıllar uzun
Bu kadar mı yollar uzun
Bekliyorum gelmiyorsun
Söz: M.Gündüz Göktürk
Müzik: Nadir Göktürk
Söyleyen : Candan Erçetin
peki durdum :)
Allah yardımcımız olsun
evet sıcak
eylemcim
canım
BBO FM
yayını çok güzel gitmiş ama mikrofon başında buharlaştın herhalde.hehehe
çok sıcak çok...
no name dükkandan dışarı çıkma kardeşim..
başkanımız nerde ya
bu sıcakta müşteri mi olur..
başkanım korkarım eriyi gideceksiniz..
seval arkadaşım ne o ya oralarda sıcak mı burası gibi de sen gene PC siper ettin de şekerleme mi yapıyorsun ...
biz burda çayda eriyen keşme şeker kıvamındayız..
hepimize kolay gelsin arkadaşlar...
Eğer meyve bahçenizin önde geleni elma ağacı ise, ikincisi kiraz ağacı olmalıdır"
Bitkilerle tedavi uzmanı Maurice Mességué.
İdrar söktürücü özelliğiyle, böbreklerin dostu olan kiraz, vücudu zehirli maddelerden temizliyor. Ürik asit ve ürat tuzlarının vücuttan atılmasını sağladığı için romatizma ve gut hastalıklarıyla eklem kireçlenmesi ve damar sertliğinin tedavisinde de kullanılıyor. Ayrıca yapısında bulunan kinik asit ile böbreklerin taş ve kum yapmasını önlediği ve varsa zamanla döktüğü, ayrıca safra kesesi taşının dökülmesine de yardımcı olduğu bilinmektedir. Vücuttaki fazla suyun atılmasıyla, dolaylı olarak zayıflamaya da yardımcı oluyor.
Kirazın peklik giderici özelliği de bulunuyor. Hatta bu konuda halk arasında söylene gelen ''Arkamdan dut gelmese, ben yapacağımı bilirim'' gibi deyişler bile var. Özellikle bayat yemeklerle pastırma, sucuk gibi gıdaların zararlarını önleyen kiraz, aynı zamanda kandaki zararlı maddelerin vücuttan atılmasını ve kanın temizlenmesini, yüzde oluşan sivilcelerin giderilmesini sağlıyor. Kiraz suyunun yüz ve boyun kısımlarına sürülmesinin derideki kırışıklıkları önlediği ve giderdiği belirtiliyor.
Karaciğerin de dostu olan kiraz, hastalıklar, fazla ilaç tüketimi ve zehirlenmeler sonucu zorlanan karaciğerin yükünü hafifleterek iyileşmesine yardım ediyor. Karaciğer zamanla normale dönüyor ve safra salgısı artıyor. Böylece sindirim gücünü arttırıyor. Kirazda bulunan levüloz adlı şeker kolay sindirilebildiği için, şeker hastaları hiçbir tehlike oluşmadan kiraz yiyebiliyor. Ayrıca içerdiği madensel maddeler ve vitaminler nedeniyle hastalıklara karşı dayanıklılığı arttırıyor. Yapısındaki bol fosforuyla sinirleri kuvvetlendirerek sakinlik sağlıyor. A vitamini kaynağı karoten içeren kiraz, aynı zamanda gözlerin de dostu.
hayır Mavigün ablacım buharlaşmadım kasten ve bilerek durduruldum
en çok sevdiğin kardeşin tarafından hemde
dışarı çıkmadığım sürece ben rahatım pencere bile açmadan rahatlıkla oturabiliyoruz bizim mekan serin
Ama durdurulduğumda iyi olmuş yorulmuşum
bir taraftan iş bir taraftan müzik yayını zor oluyordu :)
evet kiraz benim dostum ,çok severim kendisini
bak olsada yesek şimdi
tüh evde de kalmamıştı sanırım giderken unutmazsam alıyım
Kankacım,
hep müzik hep müzik olur mu?
Biraz da sağlık köşesine yol ver.
iyi kötü birşeyler yayınlayalım.
Nasıl Yani...
Sapları, idrar söktürücü olduğu gibi bronşite karşı da kullanılıyor. Gölgede iyice kurutulan saplarla hazırlanan şuruplar veya demlemelerle iyileşme sağlanabiliyor. Saplar gerekirse kıyılarak bir gün süreyle su içinde ıslanmaya ve yumuşamaya bırakılıyor. Bir litre su içine bir küçük avuç sap konularak hazırlanacak demlemeden günde 3-4 fincan içiliyor. Bu demleme günde iki kez el ve ayak banyosu şeklinde de kullanılabiliyor. Ya da hazırlanan kiraz sapı demlemesi taze veya kurutulmuş kiraz üzerine boşaltılarak yarım saat bekletildikten sonra süzülerek aynı dozda içilebiliyor. Sapları ayrık ve mısır püskülü ile kaynatılarak demlendiğinde ayak ve karın şişliğinde; arpa ile kaynatılarak elde edilen demlemeyse idrar söktürücü olarak kullanılıyor.
buyur kanka sen yayınladın da ben durdurdum mu
yollar senindir
bu arada Türkiye ile Hırvatistan'ın oynayacağı sahanın adını biliyor musun?
Hayır,bilmiyorum.
öğreneyim mi?
zahmet olmazsa
öğrenirsen sevinirim
ernst-happel-Viyana
20 haziran
hakemi de öğreneyim mi?
yok sağol teşekkür ederim
Selamlar islerin güclerin arasindan selamlar..
Mavigünüm burada o kadar sicak yok.. son günlerce hava sicakligi 20-15 derece arasi gidip gelmekte, ve bugün cok rüzgarli.. serin bile denebilir...:) biz rahatiz yani..
BBO-Tv Seval.
Frankfurt´tan söyleyeceklerimiz simdilik bu kadar Mavigün!
Söz yine sende...
Merhabalar dostlar.
Herkese iyi günler diliyorum.
Hoşgeldin Rıdvan'cım
her şey yolunda mı?
Kardeşim çok şükür iyi olmaya çalışyoruz.
Senin her zaman ki canlılığını görünce daha iyi oldum.Sen bu hayatta her zaman lazımsın kardeşim.
teşekkür seval arkadaşım,
verdiğiniz bilgiler için
BBO FM DEN
şimdi sırada ki parça size gitsin
sezen aksu dan
http://www.staralem.net/2008/05/ikinci-bahar-sezen-aksu.html
İKİNCİ BAHAR
Gamze gamze bir gülüver şimdi
Beni göğsüne alıver şimdi
Mevsimi geldi susadım aşka
Benimle bir bütün oluver şimdi
İkinci bahar yaşıyor ömrüm
Gel benim yarim oluver şimdi
Seni gül gibi öpe koklaya
Gözümden dilimden sakınır saklar
Bu günkü aklımla severim şimdi
Şiirler şarkılar söyleyerek
Mehtabı birlikte seyrederek
Benimle bir rüya kuruver şimdi
sağol kardeşim,senin gibi dostlarımız sayesinde,hep beraber iyi oluyoruz...
Merhaba dostlar
Gec oldu ama güc olmasin :)
rıdvan kardeş hoş geldin..
nasılsın..
ne oldu sınavlar bitti mi..
hazırladığın gençlerin moralleri nasıl..
sen artık oh çok şükür deme durumuna geldinse..
ne mutlu...
birde geçen tozlanmış sayfalardan yazdıklarını çıkarda biz bir tozlarını alalım onların..
sırada ki parça
senin için gelsin
Bülent Ortaçgil
söylüyor
Olmalı mı, Olmamalı mı?
Olmalı mı olmamalı mı
Yoksa hiç değişmemeli mi
Ama ben değişmezsem, ben olamam ki
Görmeli mi görmemeli mi
Yoksa hiç bakınmamalı mı
Ama ben bakınmazsam, hiç göremem ki
Sevmeli mi sevmemeli mi
Yoksa hiç beğenmemeli mi
Ama ben beğenmezsem, hiç konuşmam ki
Bilmeli mi bilmemeli mi
Yoksa hiç öğrenmemeli mi
Ama ben öğrenmezsem, hiç olamam ki
Olmalı mı olmamalı mı
Yoksa hiç değişmemeli mi
Ama ben değişmezsem, ben olamam ki.
Hoşgeldin Kaya kardeşim.
Keyifler yerindedir işallah.
Hoşgeldin kardeşim...
kaya hoş geldin
ya böyle olunca da eskiden taverna müziği vardı o aklıma gelidi hehehe
aaa eylem hanımda burdaymış..
no name de gelmiş..
seval hanım hoşgeldiniz ....
gibi
*******
ama sırada ki parça
hiç taverna müziği değil
BBO için
BU kadar ay bıkmadan burda olan herkes için geliyor türkümüz..
http://www.umutfm.com/izle.php?id=5254
arzu söylüyor ama ben onu tanımıyorum..
dostum dostum..
Bin cefalar etsen almam üstüme oy
Gayet şirin geldi dillerin dostum oy
Varıp yad ellere meyil verirsen oy
Gış ola bağlana yolların dostum dostum
İlahi anmaya yardan ayıran oy
Bahçede bülbüller ötüyor uyar oy
Kula gölge ise Allahâ??a uyan oy
Senden ayrılalı gülmedim dostum dostum
Pir sultan abdalâ??ım gülüm dermişler oy
Bu şirin canıma nasıl kıymışlar oy
İsterisem dünya malın vermişler oy
Sensiz dünya malı neylerim dostum dostum
Hoşbulduk ablacığım.Çok şükür sınavlarım fena sayılmazdı.Yarın son bir savunma sınavım kadı.
Sizlerin yorumlarını, paylaştığınız şiirleri ve şarkı sözlerini okumakta ayrı bir keyif veriyor.Elinize ve yüreğinize sağlık.
KANDIRDIM YÜREĞİMİ
Sonun da kandırdım yüreğimi,
Yağmurlu bir haziran öğlesi.
Bir kasaba kahvesinde
Bir bardak kuşburnu çayı içip,
Bir türkü söyleyene dek,
Bir çırpıda unuttum seni...
(R.H.-18.06.2008)
-Aloo,
-Buyrun,BBO FM
-Merhaba,kemer'den arıyorum,ben No Name.Yayına bağlanmak istiyordum.
-Ne hususta konuşmak istiyordunuz?
-Hiç, istek yapacaktım.
-Ayrılmayın bağlıyorum,
-Alo
-Evet bekliyorum,
-Tamam bağlıyorum.
-Alo Buyrun,
-Merhaba,Kemer'den selamlar...
-Merhaba.
-Kiminle görüşüyorum?
-Bilmiyor musun?
-Hayır bilmiyorum,söyle ki öğreneyim.
-Aaa üstüme iyilik sağlık,
kaç kere oldu bağlamayın şu densizleri diyorum.
-BBO Fm i anladık,şu anda yaptığınız yayının ismi ne? o nu söyle bari.
-?
-Çok mu zor bir soru geldi.
-?
Tamam tamam,yeni bir radyo ve radyocu olduğunuz belli.
Benim için arşivlerinize dalıp en eski tarihli müzik parçasını çalar mısınız...
-dııt dııt dııt...
kardeşim,
yüreğine sağlık.
hergün bekleriz artık bir dörtlük...
Hoşbulduk Eylem kardeş yanlışlıkla abla yazmışım,özür dilerim.
Malum Trabzon da yaşaya yaşaya normaldir.Nede olsa saat 11.00'i çoktan geçti.(Doğu Karadenizli kardeşlerimin saat 11.00'dan sonra kafalarının biraz daldığı üzerine bir söylenti var da)
Sanırım bende bu rüzgara kapıldım.
Hosbuldum.
Muhabbetiniz bol olsun.
Aranizdan su sizmiyor, kiskanacam haberiniz olsun :)
Kardeşim,
karadenizin doğusu batısı olmaz karadeni karadenizdir,
hem ne var ki, ben en güneyliyim gece 12 den sonra benim de kafam çalışmaz.
Tek amaç seni kıskandırmak,
Henüz başarılı olamadık ama...
Estağfurullah No name üstadım,senin nasıl bir zehir gibi zekaya sahip olduğunu söylemeye bile gerek yok.
Ama Karadenizli vatandaşlarımın buna da güzel bir cevabı var.Saat 11'den sonra biz sizin seviyenize iniyoruz diyorlar.
Buna ne dersin kardeşim?
Ee hoşgeldin Rıdvan
yok sen doğru yazmışsın sınavını falan ablam sormuş sana ben değil:)
ben yeni geldim bir kısa aradan sonra
muhabbetiniz bol olsun
öss puan sistemi değiştiriliyormuş Rıdvan haberin var mı,
düşürmüşler galiba taban puanı
neyse benim eve yolculuğum başlıyor
sizlere güzel bir akşam diliyorum
iyi akşamlar mutlu yarınlar sizlerin olsun...
tabi benimde:)
Doğru söze ne denir ki,
Ancak şapka çıkartılır...
Iyi sohbetler hepinize, iyi aksamlar, iyi paydoslar, iyi dinlenmeler...
Günümü güzellestirdiniz hepinize tesekkürler..
ama en cok da o güzel sarkilar icin sana tesekkürler canim kankacim...
sevgiyle kalin..
Kankacığım iyi istirahatler,
dostluğun için teşekkürler,
seni seviyorum.
Kaya'yı da seviyorum...
Ablacığım iyi akşamlar,
Kankandan istekte bulundum çalmadı?
Gidenlere iyi aksamlar
Kalan saglar bizimdir
Ben de seni seviyorum kardesim, karsilikli, senin kankani da seviyorum
Tekrar hoşbulduk Eylem kardeşim.
Her yıl daha çok kişinin girdiği bir sınav sisteminde taban puanının düşürülmesi bana şahsen pek inandırıcı gelmiyor.Çünkü öğrenci kardeşlerimin okuyacağı üniversite sayısı ve öğretim elemanı sayımız çok kısıtlı.Kısıtlı olmasa bile bazı bölümler de aşırı yığılmalar var.Gerekli düzenleme sanırım sadece katsayı üzerine olacak.
Keyifli bir akşam geçirmen dileğiyle.
Bu Akşam kimde toplanıyoruz.
Kim müsait.
sıcak ortam serin hava nerede bulunur...
Of
on
air
Benim bahce müsait ama yagmur yagacak gibi burda
aglayamadi gitti...
kardeşim şu bahçeni bi tarif ette gözümüzde canlandıralım.
nasıl bir bahçedir?
Etrafi meyve agaclari, ortasi cim. Hatta cimleri de daha dün bictim :)
Arada bir iki tane sincap gelir gider, sagolsunlar her taraftan ceviz aagaci filizleri cikiyo. Ama sevimli keratalar
Öyle cok büyük degil ama sessiz sakin bi yerde
oturduğun ev müstakil bahçe içinde mi.
Bahçe eve mi ait.
ev apartman ise bahçe kaçıncı kata denk geliyor
bahçeye soğan maydanoz nane bişiler ekmiyon mu
çiçekte mi yok?
bahçe duvarlarla çevrili mi?
Bahçenin keşfi var mı.
dışarıdan görünmüyorsa
hint keneviri ekebilirmiyiz.
yazsana kardeşim uzun uzun
eloğlu 10 m(m nin üstünde 2 var)kare yerde roman yazıyor 1000 sayfa tuğladan daha kalın.
kafana atsam kafan yarılır.sen koca bahçeyi iki satırla geçtin yaa...
YOksa sen köyde falan mı oturuyon.
köylü müsün sen?
tabii yaa şehirde nerde öyle bahçe.
köylü.
werner lorant sizin köydenmiydi?
sizin köy kaç hane?
haritada görünüyor mu?
adı ne?
google de aratınca çıkıyor mu?
Kardeşim,
ne diye cevap yazmıyorsun?
Ayıp değil mi.
Nezaketen insan bir gülümser,
mecali yoksa, "no comment" der
Başçavuşun katırımı inliyor burada.
bak sana bir beddua ederim,
"inşallah 24 saat Murat Yılmazyıldırım dinlersin" diye,görürsün gününü.
asabımı bozma benim...
cok özür dilerim kardesim net gitti ya
modemde var bisey ama hayirlisi..
bahceye gelince yaklasik 100m² filan bi yer. etrafinda elmadan erige, cevizden findiga, elmadan yenidünyaya bir sürü agac var. ortasinda da yalkasik 30m² cim alan. evin bir duvari disari bakiyo digerleri bahce icerisine birlesik. anlamissindir herhal :)) evim de 3 odali normal bir müstakil ev. evsahibi tanidik olunca oturuyoruz iste güzel güzel.
umarim anlatabilmisimdir...
haa sehir icinde sayilmaz ama araba olursa sorun yok
köylüyüm ben arkadas köylüü
Tamam ne baarıyon,
bişey mi dedik.
şivenden belli oluyordu zaten.
hangi eyalete bağlısınız?
NRW (Nord Rhein Westfalen)
Hem senin kaya olduğun ne malum.
belki başkasısın da kaya diye çıkış yapıyosun,
bloggerini açsana madem kayasın gülü göreyim.
ne masrafli ciktin sen arkadas
al oldu mu?
yarin birgün Kemer`e gelsem sen bana inanmazsin da artik.
tutturursun gülün nerde diye :)
kardeşim beddua mı ettin ne ettin
bulamadım yazdığın eyaleti,
varda haritada bulamadım.
amaaan derde bak.
sen gel kemer'e ben seni şivenden tanırım.
sen radyoda bir görev almamış mıydın?
neden?
BAK ablam yokken radyo ne kadar sessiz.
yakışmıyor valla Kocca BBO radyosu kapalı.
90. kaç tı ablacığım.
bbo fm,
nöbetçi kim?
yok.
radyo kapanır mı yaa.
halbuki tam şey saati,
ne güzel program olurdu.
göya 2 tane genç kız var.
ablacığım sen yokken bari sırayla program yapsınlar.
nasıl editörlük bu ablacım...
Kuzey Ren Vestfalya diye bak Türkceyse
Baskenti Düsseldorf, diger büyük sehri Köln, acizane Bonn da var eski baskent.
Hollanda`ya dogru bak kuzeybati :)
Hayatimda bir defa radyoda reklam sundum hepsi o. Baska kapisinin önünden gecmisligim yok
Benim isim degil yani, sen kizlara söyle. Tatildeler nasil olsa
peki ablacığım sana bir soru,
dur sen yoksun kankana sorayım,
Seval ablacığım sana soruyorum lütfen bana cevap verir misin.
ben şimdi bu radyonun kilitlerini kırsam,radyoyu ele geçirsem,
ben boş adamım(vaktim çok manasına)
24 saat o koltuktan kalkmazssam sizlere 24 saat iron maiden,aerosmith,R.E.M dinletmeye kalkarsam ne olacak?.
nasıl başa çıkacaksınız bennen?
ahanda kendi ağzınla düştün kardeşim,
radyoda reklam sunmuşsun.
içimizde en tecrübeli sensin.
seç kendine bir görev,en ağırı olsun.
kızları da sen eğit,tecrübelerini aktar gençliğe...
BBO radyoya el koymuş bulunuyorum.
aerosmith'ten sevenlerine gidiyor..
Dream On
Every time that I look in the mirror
All these lines on my face gettin' clearer
The past has gone
It went by like dusk to dawn
Isn't that the way
Everybody's got their dues in life to pay
Yeah, I know nobody knows
Where it comes and where it goes
I know it's everybody's sin
You got to lose to know how to win
Half my life's in books written pages
Live and learn from fools and from sages
You know it's true
All the things come back to you
Sing with me, sing for the year
Sing for the laughter and sing for the tear
Sing with me, if it's just for today
Maybe tomorrow the good Lord will take you away
Well...sing with me, sing for the year
Sing for the laughter and sing for the tear
Sing with me, if it's just for today
Maybe tomorrow the good Lord will take you away
Dream on, dream on, dream on
Dream yourself a dream come true
Dream on, dream on, dream on
And dream until your dream comes true
Dream on, dream on, dream on, dream on
Dream on, dream on, dream on...aaahhh
Sing with me, sing for the year
Sing for the laughter and sing for the tear
Sing with me, if it's just for today
Maybe tomorrow good Lord will take you away
Sing with me, sing for the year
Sing for the laughter and sing for the tear
Sing with me, if it's just for today
Maybe tomorrow the good Lord will take you aw
Yahu reklam sudum dediysem aldilar stüdyoya, senin sesin gider dediler, bir de kagit tutusturdular elime. Ben de aldim okudum.
Sonrasinda nasil kactigimi hatirlamiyorum.
Ablam varken bana radyo konusunda egitmenlik düsmez zaten. Önce egitsin sonra izin kullansin
Meraklılar için bu da tercümesi...
Hayal Et
Aynaya her bakışımda
Yüzümdeki bütün çizgiler belirginleşiyor
Geçmiş gitti
Alacakaranlıktan şafağa gider gibi
Yolu bu değilmidir?
Herkesin ödemesi gereken bedelleri var..
Evet ,kimsenin bilmediğini biliyorum
Nerden geldiğiini nereye gittiğini
Biliyorum bu herkesin günahı
Nasıl kazanacağını bilmek için kaybetmen gerekiyor
Hayatımın yarısı kitapların yazılmış sayfalarında
Yaşa ve öğren,aptallardan ve bilgelerden
Biliyosun bu doğru
Herşey sana dönüyor
Şarkı söyle benimle,yıllar için söyle
Kahkahalar için gözyaşları için söyle
Benimle şarkı söyle eğer sadece bugünlükse
Belki de yarın tanrı seni yanına alacak
Hayal et,hayal et,hayal et
Kendini bir hayali gerçekleştirirken hayal et
Hayal et,hayal et,hayal et
Hayalin gerçekleşene kadar hayal et
eveeet çok mu sevdiniiizz,
canlarım benim yaa...
tamam tamam geliyor R.E.M den geliyor....
Bad Day
A public service announcement followed me home the other day,
I bade it nevermind, go away.
The shit's so thick, you could stir it with a stick,
The paper wouldn't lie, we assume the loss to mankind and gloat and jeer with it
Broadcast me a joyful noise into the times, lord, count your blessings, ignore the lowest fear, well you can't sandblast glisten,
Radio no, play the game, three words, first one short,
Magazine, book, cinema, n - o - down,
Many fears are gone, step down, step down,
Watch a heel crush, ah this means war
I saw the light, it can't be right
Broadcast me a joyful noise into the times, lord,
Count your blessings, ignore the lowest fear, well you can't sandblast
It's been a bad day, please don't take my picture, it's been a bad day, please
It's been a bad day, please don't take my picture,
It's been a bad day, please
A public service announcement followed me home the other day,
I bade it nevermind,
The shit's so thick, you could stir it with a stick,
The paper wouldn't lie, we assume the loss to mankind and gloat and jeer with it
Broadcast me a joyful noise into the times, lord,
Count your blessings, ignore the lowest fear, come one, what more?
It's been a bad day, please don't take my picture, it's been a bad day, please
It's been a bad day, please don't take my picture,
It's been a bad day, please
Kötü Gün
Geçen gün eve giderken halka bir duyuru bana eşlik etti
Önemsemedim, kafamdan kovdum
Ama bela kalındı, bir sopayla karıştırabilirdin
Gazete yalan söylemez, insanlığın yenilgisini varsayıyoruz ve bunla alay ediyoruz
Bana neşeli bir gürültü yayını yap bazen, tanrım
Kutsamalarını say, küçük korkularını reddet, pekala kum fırtınasında parıldayamazsın
Radyo yok, oyunu oyna, üç kelime, ilki kısa magazin, kitap, sinema, yok
Korkuların çoğu gitti, bir adım geri
Hepsinin anlamı bir savaş
Işığı gördüm, bu doğru olamaz
Bana neşeli bir gürültü yayını yap bazen, tanrım
Kutsamalarını say, küçük korkularını reddet, pekala kum fırtınasında parıldayamazsın
Kötü bir gün oldu bu, lütfen fotoğrafımı çekmeyin kötü bir gün oldu bu, lütfen
Kötü bir gün oldu bu, lütfen fotoğrafımı çekmeyin
Kötü bir gün oldu bu, lütfen
Geçen gün eve giderken halka bir duyuru bana eşlik etti
Önemsemedim, boşver dedim
Ama bela kalındı, bir sopayla karıştırabilirdin gazete yalan söylemez, insanlığın yenilgisini varsayıyoruz ve bunla alay ediyoruz
Bana neşeli bir gürültü yayını yap bazen, tanrım kutsamalarını say, küçük korkularını reddet, haydi birlik olalım, daha ne?
Kötü bir gün oldu bu, lütfen fotoğrafımı çekmeyin kötü bir gün oldu bu, lütfen
Kötü bir gün oldu bu, lütfen fotoğrafımı çekmeyin
Kötü bir gün oldu bu, lütfen
Harikasin aynen devam
Arada farkli ses de lazim
bu olay pek tacize girmedi galiba,
nasıl yapacaz?
bulacaz bir yolunu.
biraz da yemek tarifi mi versem,
yoksa amerikan futbolu nasıl oynanırı mı anlatsam uzun uzun.
bide çim hokeyi var,
sayfalar dolusu anlatılabilir bunlar
tabii yaa,şarkıdan daha iyi bu..
az müsade biraz ders çalışayım sayın dinleyiciler.
siz bu arada Sezen Aksu nun son cd.sini dinleyin.
hadi yaa daha satışa sunulmadımı,
heh heh pardon yaa,
sezen'cim geçerken bıraktıydı,oradn çalayım da dinleyin bari.
cd.çıkınca alın ama tamam mı canlarım.
hadi dinleyin...
hehe
kardes turistler nerde ya dükkan bos herhalde
Hokey, iki takım arasında bir ucu kıvrık sopalarla oynanan bir top oyunudur.
Türleri
Çim alanda çim hokeyi, buz üzerinde buz hokeyi ve pist üzerinde yol hokeyi olmak üzere üç değişik türü vardır. Oyunda bir ucu kıvrık bir sopanın , her üç hokey türünün ortak özelliğini oluşturur. Oyunun genel amacı, sopaları ustaca kullanarak topun (ya da diskin) rakip kaleye sokulması olarak özetlenebilir. Üç hokey türü, üzerinde oyunun oynandığı alanın özelliğine ve bu alan üzerinde oyuncuların ayakla ya da buz pateni ya da tekerlekli patenle oynamalarına göre birbirinden ayrılır. Oyunun hızı da oyuncuların patenli olup olmamalarına bağlı olarak değişiklik gösterir.
Oynandığı yerler
Hokey türleri, tarihlerine ve uygulandıkları ülkelere göre birbirlerinden ayrılırlar. Örneğin çim hokeyi Hindistan ve Pakistan'ın ulusal sporlarıdır; buz hokeyi, Avrupa ve Amerika'nın dağlık kuzey yörelerinde yaygındır. Tekerlekli patenler üzerinde oynanan hokey ise İber Yarımadası ile İtalya'da oynanır.
sıcaktan hepsi telef oldu,
denize döküldüler,havuza itildiler,
Akşam oldu açık büfeye yumuldular,
free içkiye gömüldüler...
halleri kalmadı...
iyi de oldu.boş ver...
dünya offshore yarışması kemer'de kardeşim,
pardon sayın dinleyiciler,(bir an radyoda olduğum aklımdan çıkmış)
offshore ne mi sayın kardeşim,
hani şu uçak gibi giden tekneler varya,onların yarışı..
bakarsın üç güne kalmaz yeni fotoğraflarla buluşuruz...
Yeni fotolari beklerim kardesim, söyle kemere dogru cekilmis olursa daha hos olur ama digerleri de kabulümdür
Su anda yagmur durdu, öyle tatli bir hava var ki disarda, günesin batmasina da yarim saat var. Ahh yakin olsaydik da su bahcede bir oturabilseydik be...
Ben gidiyim havami aliyim geliyim en iyisi.
Site de radyo da sana emanet.
Bu arada baskanin iyi aksamlar mesajini hala okuyamadim, yazdi da benim mi haberim yok acaba ??
sezan aksu un son albümünden
deniz yıldızı
sizlerle
benden sevgilerle..
Sezen Aksu yeni albümü deniz yıldızı şarkı sözleri
Bebeğim, oğlum doğduğunda ben de çocuktum henüz
Biz beraber büyüdük aslında
Ne kadar neşeli bir kızdım
Yıkılmamıştı dünya daha başıma
Ki çok da yalnızdım
Bebeğim işte hepsi bu kadar
Deniz yıldızının hikayesidir hayat
Ne kadar kurtarırsan kár
Kaç hayat kurtarırsan kár
ve
oğlu tatile çıkacak kankama
gitsin bu şarkı..
onun yetiştirdiği 3 deniz yıldızına..
ve bizlere
bir deniz yıldızını denize atarsak ne mutlu bize...
Tüm aldatılanlar için çalıyoruz...
emre aydın dan
Kim dokunduysa sana ona git
Yapma , dokunma
Kim dokunduysa sana ... ona git
Nerde unuttuysan beni ... orda kal
Ezdirmem kendimi sana
Yaptım çünkü aşık oldum� deme , konuşma
Ona öyle demezler buralarda
Alem inansa sözüne ben inanmam
Beş para eder mi varlığın ?
Ki yokluğun beni acıtsın
Alem eğilsin önünde , ben eğilmem
Yapma , dokunma
Kim dokunduysa sana ... ona git
Nerde unuttuysan beni ... orda kal
Ezdirmem kendimi sana
Sen öğrettin bana ağlamayı
Başıma yastık basıp hıçkırmayı
Alem affetse seni ben affetmem
Onlar gibi değilim ben
Adam olmadı hala benden
Adam kölen olsun senin , ben olmam
Yapma , dokunma
Kim dokunduysa sana ... ona git
Nerde unuttuysan beni ... orda kal
Ezdirmem kendimi sana
Ablacığım,
nasıl girdin içeri,ihtilal yaptıydım sen yokkene.
Aman iyi ki geldin bu nöbet möbet radyoculuk zor iş.sana hayırlı olsun.
hani yayına ara vermese iyi olur ama sen bilirsin genede...
Beni arkadaşlar maça çağırıyorlar,
izin verir misin az bakayım hemen gelirim...
kardes 200 ve 201 senin gec alma alirlar...
ne yazalım 201 e sen söyle?
Yorum Gönder