BBO - Yorumlara devam... (06 Haziran 2008)



Yorumlarınıza bu sayfadan devam edebilirsiniz...

1.375 yorum:

«En Eski   ‹Eski   1201 – 1375 / 1375
no name dedi ki...

NİLGÜN K.TAHMAZ
13 HAZİRAN 2008
KÖŞE YAZISI.

Dizilerin bir anda bitirilmesi konusunda üst üste onlarca yazı yazdım. Hiçbir dizinin fanatiği olmamama rağmen, izleyiciye yapılan saygısızlık beni delirtiyor. Sosyal ve ekonomik koşullar nedeniyle televizyona ümit bağlayan insanlara daha saygılı olunması gerektiğini düşünüyorum. Köşemi takip eden sevgili okurlarımdan aldığım e-mail'ler de bu fikrimi destekliyor. İşte okur e-mail'lerinden sadece ikisi...

"Merhaba Nilgün Hanım,
BBO Sevenleri olarak her gün köşenizi takip ettiğimizi biliyorsunuz. Bugünkü yazınızda da bizden söz etmişsiniz sağ olun. Bilmenizi istiyoruz ki, Benden Baba Olmaz Fanatikleri olarak mücadeleyi bırakmadık. Son zamanlarda durgun görünmemizin sebebi dizimizin yapımcısını ikna etme çabası, kendisi pek istekli görünmüyor bu konuda, anlam veremediğimiz bir anlayış içinde, onca seveni ve mücadeleye hazır bizler gibi fanatikler varken bu denli isteksiz görünmesini anlayamıyoruz. Elbette biliyoruz ki olmayınca olmaz ama mücadele etmeden de bazı şeyler kazanılmaz. Biz sonuna kadar hazırız dizimize kavuşmak için ama sevgili yapımcımızı ikna edemedik bir türlü. Sizin bugünkü yazınızda söz ettiğiniz durgunluğumuzun sebebi sadece bu, yoksa geri çekildiğimiz falan yok, sadece yapımcımızı da kendi saflarımıza çekme gayreti içindeyiz. Kimse zannetmesin ki bu sevdadan vazgeçeceğiz. Zamanında nasıl bir mücadele verdiğimizi siz de biliyorsunuz, hatta bazı yazarlar bizleri mail teröristi bile ilan etti ama biz vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz de. Bizim sizden istediğimiz yarın ki yazınızda Benden Baba Olmazcılar hala hayatta şeklinde bir yazı yazmanız. Siz hep yanımızda olan bir tv eleştirmenisiniz, sizi ne kadar sevdiğimizi ve saygı duyduğumuzu söylememe gerek yok sanırım. Benden Baba Olmaz Fanatikleri olarak size tekrar teşekkür ediyor sevgi ve saygılarımı sunuyorum...
Benden Baba Olmaz Fanatikleri Adına; Başkan"

rıdvan61 dedi ki...

Selamlar dostlar.
Herkese iyi geceler diliyorum.

no name dedi ki...

hoş geldin kardeşim,



Bak kaya'ya kızdım ama sanki biraz gerçeklik payı var mı ne?

Reytingler artıyor...

Adsız dedi ki...

No Namecim güzel kardesim islerim beni asiyor be ablam ben uzak tuta gercekten islerim.. az önce en az 5-6 kilo kuskonmaz önce yikadim, sirayla soydum, dogradim ve hasladim oglum yanindan gecmiyor ama kizimla ben seviyoruz... simdi cayimi aldim size geldim..

Kankacim burdayim, daha dogrusu burda degilsem de sizinleyim biliyorsun...

no name dedi ki...

Ablacım kuşkonmaz yenir mi yaa?

Nasıl bişi ki o acep,dur bi bakayım internetten...

iyi bişi olsa kuşlar konardı.

no name dedi ki...

Evet bakıldı,anlaşıldı,kuşlara hak verildi...

no name dedi ki...

Bir gün daha geçti.
yarın yeni bir güne sağlık ve sıhhatle uyanabilmemiz dileğiyle herkese iyi geceler.Allah rahatlık versin...

Adsız dedi ki...

Gökhan Özen - Seni Özledim

Seni özledim
gittiğim her yerde özlemin var
inanmıyor kalbim sözlerime sensiz
seni özledim, sensiz her şey değersiz

unuttuğum büyük yalan
gururumdan arta kalan
sensiz düşman geçen zaman
seni özledimm
o kader ki meşhur sanık
omzunda melekler tanık
içimde mektuplar yanık
seni özledim off
seni özledim


gittiğin günden beri hergün ikiz sanki
rakamlar düşüyor takvimlerden, üzerime üzerime
bıraktığın yerde gel de bul beni
bana bir gel desen o yolları hiç geçilmemiş sayarım
hafızamı kurban eder aslalardan cayarım
bir gel desen sana orucumu bozar sensizliğe doyarım
bana bir gel desen...
seni özledim..

unuttuğum büyük yalan
gururumdan arta kalan
sensiz düşman geçen zaman
seni özledimm
o kader ki meşhur sanık
omzunda melekler tanık
içimde mektuplar yanık
seni özledim off
seni özledim

Adsız dedi ki...

Herkese hayirli geceler...

Adsız dedi ki...

Bilgisayarda bir sorun var, hemen kapatmayi deniyorum, insallah tekrar acabilirim, olur da beceremeyecek olursam hepinize iyi geceler diledigimi bilmenizi isterim..

Adsız dedi ki...

msn de bi sorun var açamıyorum bi kere açabildim onda da gönderdiğim şeyler iletilmiyo kimseye..sizde de var mı sorun yoksa bi tek bende mi var??

Adsız dedi ki...

benimki de acilmiyo msnde problem var sanirim...

Adsız dedi ki...

seval ablamda açamıyomuş ada ya not bırakmış :))

hepinize iyi geceler..

Adsız dedi ki...

evet
msn de sorun var açılmıyor.
bakalım düzelcek mi..

Adsız dedi ki...

AŞKLAMA


Şaraptı rakıydı şuydu buydu
Kişi esrimeyi bir aşkta tatmalı ilkten
Dedim ya ondan gayrı korkuluğa güvenmem
İçtiğim hep aşktı benim gerisi tortu

Sevişik bir keçi yumukgöz oğlağına
Özüne aşk sızmış o sütü emziriyor
Yumurtasını bir kovuğa koyarken
Aşkı da koyuyor anaç zargana

Aşk mavisi tükendiyse o boşuna denizde
Bil ki diken diken bir çamurla örtülüdür sığlığı
Niye enez bu zambak diye sordular mıydı
Aşksız geçen günlerinde örselenmiş, de

Aşk bürünmeseydi de bak hiç şakır mıydı
Şu bi damlacık isketeyi tâ gagadan kuyruğa
Kişi gönlünü yitirdi mi ne yüzle çıkar sokağa
Yaşamda nesi varsa aşk işte onun adı

Ansıyın aşkla yağdı da sular
Ondan kokulandı ıtır çiçeklendi elma
Doğayla el ele bizi üreten bir sevgi var
Evrende en soylusu sezdim ki bu çoğalma

Metin ELOĞLU

Aşk hayatın damak zevkidir.

kendinizi aşksız bırakmayın..


Hepinize iyi bir gün olması dileğiyle iyi sabahlar
Günaydınlar..

Adsız dedi ki...

Günaydınlar
keyifli güzel bir gün geçirmeniz dileğiyle
herkese kolay gelsin

Adsız dedi ki...

Günaydin..

yine bir sali sabahina uyandik cok sükür, BBO imizi anmasak olmaz, hergün aniyor, özlüyoruz ama salilari anmak gelenek oldu, BBO bize haftanin hediyesi, sali günleriyse en güzel duygulara sahit olmanin mutlulugu ve nesenin müjdesiydi.. evet bugün bbo-suz 32. salimiz arkadaslar, hepimize kolay gelsin..

no name dedi ki...

Günaydın bayanlar,

Anladığım kadarıyla,bugün kimseye kahvaltı hazırlayamayacak kadar yoğunsunuz.Bu demektir ki aç karnına çalışmayı göze aldınız.
centilmenin gönlü buna razı gelmez(BUrada centilmen ben oluyorum.Bey manasındaki centilmen)
sizler ve tüm BBO aile fertleri için açık büfe bir kahvaltı organize ediyorum.Saat 11 e kadar açıktır.O saatten sonta öğlen yemeği servisine geçecez...
açık büfedeki gıda maddeleri;

Domates,salatalık,taze biber,taze nane,kavun,karpuz,kayısı ve kiraz,

peynir çeşitleri,zeytin çeşitleri,reçel çeşitleri,tereyağ,bal,kaymak,
yumurta,sucuk,salam,jambon.

taze portakal suyu,çay kahve...
masa denize 30 metre uazklıkta havuz başında
hadi afiyet olsun...

Adsız dedi ki...

güzel sabahlar dostlar..

hava sıcaklığı iyice artmaya başladı,sabah sabah çok sıcak burası, işimiz zor gün ortasında..

daha yaz aylarına yeni giriyoruz,yandıkki ne yandık..

keyfiniz yerinde sohbetiniz bol olsun dostlarım..

çalışanlar kolay gelsin,evdekiler rahatınızı bozmak yok ona göre..

no name dedi ki...

Günaydın başkanım,
özledik sohbetinizi,daha hafiflemedi mi işleriniz...

Adsız dedi ki...

centilmen kankam benim kahvaltı hazırlamış bize hemde açık büfe
bende aç aç geziyordum sabahtan beri sağolasın ellerine sağlık
ya hakketen ben bir mutfağa gidip bakayım yiyecek birşeyler var mı :)


başkanım kankama katılıyorum yeter artık ne zaman bitecek bu işler

Adsız dedi ki...

No name bugün site için herhangi bir plan ve programın var mı ?
ne gibi dersen gün için belli bir konu yada bugün şunu yapalım vs.gibi

Adsız dedi ki...

Centilmen Bey kardesime candan tesekkürler..

Bu ne incelik, ne güzel bir düsünce böyle, gercekten ben bayildim! Eline, gönlüne saglik kardesim!

Eylemcim kos kacirmayalim bu sahane kahvaltiyi.. Bizim unutkanligimiz nasil da ise yaradi.. hadi gel...


Selam Baskanim, hosgeldin... Buyur kahvaltiya, No Name kardesimiz herseyi düsünmüs, masamiz havuz basinda cardak altindaki gölgede hazirlatmis... E, simdi hafif bir esinti ayarlar bize, üfül üfül serinde yer iceriz... Ha? :)

Ben cay aliiim cocugum.. :)

Ah, Mavigünüm neler kacirdin bi bilsen? Böyle bir kahvalti kacar mi be? Kap Adam´i da (onu salam-sosisle besleriz) kos gel... :)

no name dedi ki...

Ne güzel ne güzel havuz başı şenlenmiş.
Kankacığım,sizi bilmem ama ben adada güzel bir film seyredecem bu gün.
mendillerimi hazırladım,kara gözlüğümü yanıbaşıma koydum.(Ağlarsam lazım olacak)
Gazozları soğuttum,mısırları patlattım.tek eksiğimiz Mavigün'ümüz.
Hadi bakalım hayırlısı.

birde görev dağılımı gibi birşeyler yapılacak ama onu da ablam biliyo...

Adsız dedi ki...

Ben mail gönderip bize yeni bir baslik rica ettim umarim bizi kirmazlar.. :)

Havuz basi kahvaltimiz, yanibasimizda dostlarimiz, karsimizda Akdeniz... Ya cocuklar günes kremi nereye kayboldu yine yaaa... :)

Adsız dedi ki...

siz siz olun benim gibi bu saatte dışarı çıkmayın
15 dakikada piştim ya
yeriniz serin mi ,rahat mı kımıldamayın o zaman
ben öyle yapacağım :)

No name film dışında bir şeyler yapacakmısın diyecektim zaten:)
iyi film başlayana kadar gazozları içip muhabbet edelim o zaman

Seval abla umarım mailine kulak verirler teşekkür ederiz

no name dedi ki...

Fatih kardeşimizi ceza komisyonuna havale edecez galiba.
10 gün oldu,ne ses ne nefes...
Koca Eskişehir'de bi internet yok mu yaa...

Adsız dedi ki...

yazık ya ceza verme hemen şimdi o ailesiyle hasret gideriyordur arkadaşlarıyla geziyordur
belki tatile gitmiştir
biraz daha bekle bakalım

Adsız dedi ki...

kanka bu başkanın hali ne olcak ya
bereket versinde bu günlerde çok çalışıyor birde sıcaklar yazık valla üzülüyorum
hayırlı işler olsun başkanım
aramıza bol vakitli şekilde dönmenizi bekliyoruz

no name dedi ki...

Başkanım,
Büyük sorumluluklar altında,
O kadar çok görevleri var ki...

doğa da başkanıma bu görevleri ifası sırasında hiç yardımcı olmuyor.

Bu sıcaklarda sağa sola koşturmak kolay mı zannediyorsun?

Bak sen 15 dakikada ne hale geldin.
Başkanım saatlerce mücadele etmek zorunda kalıyor.
Buna rağmen bizi terk etmiyor,sabahları günaydın,akşamları hoşçakalın diyor.

ne yapalım havalar serinleyinceye kadar sabredecez.zannederim başkanım ekim ayı gibi kendini toparlar ve bize daha fazla vakit ayırmaya başlar...

Adsız dedi ki...

Seval ablamda indi havuz başına daha gelemedi
indim havuz başına bir kız çıktı karşıma...
böyle bir şarkıydı Seval ablam :)
şimdi senin karşına kız çıktıysa ya oğluna yada buradaki erkek arkadaşlarımız için bakıyorsundur değil mi:))

açıklama için sağol kanka

no name dedi ki...

eylemcim düşündün mü? radyo,dergi gazete.
bir editörlük seç kendine...

hangisini istiyorsun,
dergiler;
çocuk
genç
kadın
erkek
spor
müzik

gece ekibi
gündüz ekibi

tarafını belli et artık...
herkes etsin...

Adsız dedi ki...

herkese merhabalar,

tamam canlar kahvaltıyı her zaman ki gibi kaçırdım ama birileri bana bir dilim karpuz ve bir dilim beyazpenir ayırmışdır diye düşlüyorum.
ayırmadınız da hepsini yedinizse canınız sağolsun.

Adsız dedi ki...

önemlideğil görünmüyor bu aralar,
ankaralı hemşerim vardı iloş
nerelerdesin ?
aylin gelip geçti bir rüzgar gibi kendisini bir daha göremedik :)

aylinden umudum yokta diğer iki arkadaşımızıda aramızda daha sık görmek dileğiyle

Adsız dedi ki...

editörün görevleri hakkında bana bilgi verirsen bende ona göre tarafımı belli edeyim
ben gündüz ekibiyim kanka gece zor benim için pek fırsatım olmuyor onun için gündüz

Adsız dedi ki...

ayy ablam bir dilim beyaz peynirle bir dilim karpuz duruyordu dolapta onu sanamı ayırmışlardı kesin kankan ayırmıştır ama ben onu dışarıdan sıcaktan gelince yemiştim :))
tüh napcaz şimdi şaka şaka ayırmıştık sanada buyur ye afiyet olsun

Adsız dedi ki...

hızımı alamadım yazıyorum habire durun bir soluk alayım :))

Adsız dedi ki...

Arkadaşlar ,
bu gün bizin bölgede bir elektik kesintisi olacakmış saati belli değil kafalarına göre durumu yani
bu yüzden sitede bulunamazsam No Name yok yazma beni..
ayrıca ne yaptıkları belli olmaz
kesmeye bilirlerde..
yani Elk. idaresinin elindeyim anlayacağınız.

no name dedi ki...

editör - senin görevin, tabii eğer kabul edersen...

birtakım tanımlar

editör türleri.
editor: yazarların sahibidir. onları bulur, onları besler, onlarla konuşur, yol gösterir, "onu yap bunu yapma" der, anlaşmalarını yapar, turnelerini ayarlar, yeni romanının bölümlerini okur ve eleştiride bulunur, yeni yazarlar ve kitaplar bulur, kitapların satışında sorumluluk payı vardır. dizi editörü de bu kapsama girer - program oluşturma, bütünlük kurma, denge gözetme gibi görevleri vardır. kitaba ve yazarına gözbebeği gibi bakar. o gidince yazar da gitmek ister. bağımlılık yaratır.

şöyle ayrıştırabiliriz yaptığı işleri:
developmental editing: ayrıntılara değil, resmin bütününe bakmak, kitabın amacını, içeriğini, genel organizasyonu, satışı, hedef kitleyi düşünmek ve gereksiz olan büyük metin parçalarını saptamak.
instructional editing: yazarın coach'ı bir nevi – işin "onu yap bunu yapma" deme kısmı.
line editing: ayrıntılara bakmak, o metafor oraya olmuş mu, anlam açık mı, tutarsızlık var mı, gramer hatası, uygunsuz deyişler var mı, pasif-aktif dengesi, cümle ve paragraf gelişimi gibi şeylere takmak. bir parça developmental editing tarafı varsa da, bu daha spesifik, daha az global.
content editing: aynı şey. önce bu yapılır, sonra copy editing tabii ki.
copy editing: bkz. copy editor.
assistant editor: büyük yayınevlerinde öyle her önlerine gelene "gel kızım şuraya otur sen editör oldun" demezler. bir editörün yanına çırak verirler. işte gavurda bu çırağa verilen ad.
associate editor: kalfa editör. kolay değil bu işler.
senior editor: bu işleri bilen adam. senyör olmuş editör. aşmış. selahattinlere karışmış.
copy editor: redaktör dediğimiz şey. kitapların –telif olsun, çeviri olsun- hatasız çıkmasını sağlamakla yükümlü kişi. metni didik didik eder, her satırını okur. işin mekanik kısmına bakar diyelim.
acquisiton editor: gelen dosyaları okumakla, iyilerine yayın programında yer açmakla görevli kişi.
fact-checking editor: metindeki verilerin doğruluğunu kontrol eder, yazar "milliyet'in 23 şubat 1973 sabahı attığı manşette 'yunan oyunu bozuldu' deniyordu" demişse, gazetenin o sayısını bulur. yazarın lafına asla güvenmemekle yükümlüdür. kimi zaman copy editor da bu işi yapar. çoğu zaman stajyerlere yaptırılır. "yazarın sorumluluğu, bana ne," denmez.
managing editor: editörlük de yapan bir yayın koordinatörüdür. üretim aşamalarından sorumludur.
executive editor: işin sahibi olan editör, idareci editör, yönetici editör. editor-in-chief de denir.
editor-in-chief: baş editör, yayın yönetmeni. editörlerin lideridir, karizma sahibidir. kıdemli ve deneyimlidir. boru değildir. ağır konuşur.

diğer şahıslar.
technical editor: manüskriyi dışarıdan okuyan uzman kişi. herşeyi biz bileceğiz diye birşey yok.
book doctor: kitabı adam etmesi için bir yazar ya da yayınevi tarafından tutulan kişi.
proof-reader: düzeltmen. yayınevinin yayınlarının tutarlılığından da sorumludur. saplantılı bir kişiliktir. hattı müdafaa etmez, sathı müdafaa eder.

dünyada editörlük
yayıncılık dünyasında editörlerin görev kapsamı ve saygınlığı değişkenlik gösterir. bu değişkenliğin ana değişkeni, yayıncılık sektörünün endüstrileşme derecesidir. editörlerin gücü, endüstrileşme oranıyla doğru orantılıdır genellikle.

bir başka değişken, bir ülkede yazarlığın kutsallık derecesidir. editörlerin gücü, bu değişkenle ters orantılıdır. zaten genelde yayın endüstrisinin gelişkin olduğu ülkelerde yazarlara "kutsal söz sahibi" olarak bakmazlar.

abd, yayıncılığın endüstri olarak dalağının yarıldığı güzide bir ülkedir. editörlerin en güçlü ve mühim olduğu ülke de budur. ne kadar mühim? yılda yaklaşık 35-40 bin dolar edecek kadar. fena değilse de, karşılaştırmalı olarak bakıldığında çok fazla bir para değil bu. örneğin editörüne bu parayı veren yayınevlerinin portföyündeki yazarların çoğu bundan fazla kazanır. söz konusu yazarların hemen hepsi, "assistant editor"lardan fazla kazanır. bu durum, editörler arasında diş gıcırdatmasına ve ülsere yol açar, çünkü kitapları adam eden onlardır.

endüstrileşme, üretilen malın tüketici beklentisini karşılaması, malın belirli bir standarda uyması, müşteri taleplerinin doğru olarak ölçülmesi ve buna uygun üretim yapılması kaygısını getirir. müşteri büyük şehir ofislerinde geçen aşk romanları okumak istiyorsa, "çocuğuna balon alamayan alt sınıf mensubu babanın boğazındaki düğüm" gibi konular işleyen öykü kitapları dayatılmaz. editörlerin görevi uygun malları bulmak, ürettirmek, neyin uygun olduğunu doğru saptamaktır.

öte yandan, latin amerika ve türkiye gibi ülkelerde, yazarlara romantik gözlükler arkasından bakma huyu yaygındır. o yüzden de adam ne demişse odur. karışılmaz pek. e o zaman da editöre pek hacet kalmaz.

yine de her durumda editör, burnu iyi koku alan, hangi konularda karar vermesi gerektiğini, hangi konularda kararı başkasına bırakabileceğini bilen, doğru yerde doğru karar verebilen insandır. düşünen insan, gülen insan, alet yapan insan vs. değildir.

editörün marifetleri
burun ve karar meselesini açalım.
burun. bu daha çok adıyla sanıyla "editor" dediğimiz kişinin iyi çalışan bir uzvudur. editörün kendine özgü bir uzmanlık alanı vardır, misal çağdaş romandan anlar, misal şiirden anlar, misal denemecidir. ülkeler bazında uzmanlığı olabilir. uzmanlık kesbettiği piyasada olup biteni yakından takip eder, neler olup bittiğini bilmekle kalmaz, genellemeler yapabilecek durumdadır, yönelimleri saptar, üç yıl sonra neler okunacak kestirir. çevresi geniştir, yazarlarla sık sık bir araya gelir, onlara insan gibi davranır, bir nevi arkadaş olur, onların güvenini kazanır. yabancı kitap dergilerini, edebiyat dergilerini izler. başka yayınevlerindeki editörlerle muhabbeti vardır, herşeyi copyright'çıdan beklemez. mesleki uluslararası organizasyonlara katılır, neler konuşuluyor dinler, kendine pay çıkarır.

editör, yalnızca var olan ve keşfedilmeyi bekleyen kitapların peşine düşmez. yazarlarla yakın ilişkisi sayesinde, onların halihazırda yazmakta olduğu kitapları bilir, müdahil olur, sahiplenir ve yayınevine kazandırır.

editör bununla da kalmaz, tümüyle folsuz yumurtasız kitapları yoktan var eder. derlemelere kalkışır. kitap yazmayı düşünmeyen, ama potansiyel gördüğü insanları zehirler ve onlara kitap yazdırır.

editör, bütün bunları hem kendi kariyeri için, hem de şirketine duyduğu aidiyet duygusuyla yapar kuşkusuz. dolayısıyla da her kitabı tekil birer proje olarak değil, bir bütünün parçası olarak oluşturmaya çalışır. böyle bir tutarlılık, bir bütünlük, bir süreklilik arayışındadır.

karar. bu işin hem masabaşı aşamasında, hem de sonraki aşamalarında verilmesi gereken pek çok karar var. yazara ne kadar karışılacağı, en önemli masabaşı kararlarından biridir. yazara karışabilmek için, yazarın ona güvenmesi için geçerli nedenler sunabilmesi gerekir editörün. yani dile ve yazına hakim olması gerekir, "beğendim/beğenmedim"in ötesinde yargılar getirebilmesi ve bunları anlaşılır örneklerle destekleyebilmesi gerekir. bu işi daha önce yapmış, sonuç almış biri olsa iyi olur. bu en nihayetinde bir insan ilişkisi olayı tabii, al-ver olayı, adam gelmiş elinde kitapla, uğraşmış etmiş, belki daha önce yayımlatmış birkaç kitabını, kabul görmüş iyi kötü, niye dinlesin yani editörün lafını? kitapta niye değişiklikler yapsın, bazı bölümleri yeniden yazsın, bazı karakterleri yok etsin, birinci tekil şahıs yerine üçüncü tekilden anlatsın? pazarlamayla ilgili öneri ve talepleri niye ciddiye alsın? onu ikna edecek şeylerin başında, deneyimli, ne dediğini bilen biriyle, kitabın iyiliği için konuşan biriyle karşı karşıya olduğunu bilmek gelir. ardından da, işte insan ilişkisi bölümü, konuşmasını ve ikna etmesini, gerektiğinde karşısındakinin söylediğini kabul etmesini bilen biriyle konuştuğunu hissetmesi gelir. ha, aynı şey çevirmen bazında da geçerli tabii, uzatmıyorum.

sonuç
editörlük sevgiyle yapılan, emek isteyen bir iştir. ay akşamdan ışıktır.

Adsız dedi ki...

Eylemcim ben o dedigini yapamam, kendi oglum da kendi bulsun, burdaki kardeslerim de kendileri bulsunlar ablalarinin hic de kusuruna bakmasinlar! :)

Ben havuzun tadini cikartir, bir iki cirpinir, denizi seyretmenin keyfini yasarim, baska seye karismam... oh, gel keyfim gel... :) Hadi su islerini kolayla da sen de bize katil, Mavigünüm sen nerde kaldin be kankacim? Sunca güzellik sen olmayinca eksik kaliyo... :) uzamisiim kumsalaaaa günes damlar icimeeee... ne la bomb atomik, ne la amour platonik... lay lay loom.. aman da patron geliyo... :)

Adsız dedi ki...

Merhabalar arkadaslar

Su an cok yogunum

Yine ugramaya calisacagim...

no name dedi ki...

Tünaydın ablacığım,hoşgeldin.
senin için bir kahvaltı tabağı ayırtmıştım.hemen gönderiyorum.

Aman ablacığım canını sıktığın şeye bak.elektrik olmayıversin,ne olacak senin sağlığın sıhhatin yerinde olsun.

Nostalji yaparsın,çık bahçeye uzan bir ağacın gölgesine ve yum gözlerini düşün elektiksiz günleri.

gaz ocaklarını,ispirto ve gazocağı iğnesi...
idare lambalarını,gazlarını şişe tabir edilen camlarını ve fitillerini...
akşam isten kararan o camların bezlerle temizlenerek parlatılması akşam için gaz takviyesiyle hazır hale getirilmesi.
biraz daha hali vakti yerinde olanların lüx'lerini gaz,ispirto ve gömlekleri...

geceleri o kocaman ve genellikle ahşap olan evlerde lambaların cılız ışıklarının neden olduğu gölge oyunlarının küçük çocuk beyinlerde canavarlara, öcülere,hayaletlere dönüşmesini...

odun ateşi üstündeki kazanlarda kaynayan çamaşırların tokaçlarla dövülmesi,leğenlerde arap sabunlarıyla veya rendelenen sabunlarla çitilenmesini...

Hemen de uyuya kaldın be ablacığım.
uyanınca haber ver devam ederiz nostaljiye...

Adsız dedi ki...

No Namecim sana ne diyeyim? Bilemiyorum!

Iyi ki uzatmadan anlatmissin Editör´ü, ya bi de uzataydin?

Aaa, fenalik geldi okuyup bitirene kadar... Artik Editör´ün ne oldugunu biliyorum, o olmak istemedigimi de.. :)

Eylemcim bir dahaki sefere sevgili Kankana bir soru sormadan önce iyi düsünsen iyi olur canim... bizi de düsün azicik, biz de insaniz! :)


Kankacim hosgeldin, hemen karpuzunu ve peynirini getiriyorum... Ay iyi ki geldin anacim ya, su cocuklarin elinde kaldiydim tek basima, ben azicik calismak zorundayim, sen onlara göz-kulak oluver canim.. :)

Adsız dedi ki...

Seval abla üzgünüm bukadar uzun geniş kapsamlı bir açıklama bende beklemiyordum :)

kanka sağolasın açıklama için
ben sadece sevgiyle yapılan bir iştir kısmını alayım birde onu yap bunu yap derim o kadar kabul ederseniz

Adsız dedi ki...

ADA YAZLIK SİNEMASI ında
gösteri başladı.
yalnız arkadaşlarım bu sever ben yazdım ama yönetmenin geçen haftası
hiç iyi geçmediği için biraz şişirmiş gibi geldi.
yani haftaya bu yönetmenle yollarımızı ayırıcam diyorum ama
kıyamıyorum.
artık bakın bu yönetmeni bırakıyım mı devam edeyim siz karar verin.



kankam ne bu beni çağırdın sen
kaçtın.
hadi çalış çalış..
patron kötü kötü bakmasın...

Adsız dedi ki...

yaaa arkadaşlar ben walpaper bölümler fln orda üyeydim şimdi o sayfa açılmıo yaa neden bi fikri olan varrrrmıııııı
HİLAL(ŞULE2)

Adsız dedi ki...

sayfa kapanmıştır hilal (şule 2)
orası kapandıysa buraya gel :)

no name dedi ki...

Hilal(şule2)
nerede üye olduğunu anlamadım ki sana yardımcı olayım.
sen ne istediğini net olarak söylersen?

no name dedi ki...

mavigun41 dedi ki...

Bölüm:33
Özeti: sevilay teze ve sefer dayının lisede birbirlerine aşık oldukaları ortaya çıkmış.sevil o gece neden marinaya da olduğunu biraz değiştirerek ve böylece ona yapacağı sürpriz doğum günü partisini gizlemek için kullanmıştı.



Bölüm:34


Çerezler-1

Soner in doğum gününe iki gün kalmıştı. Sevil Ayhan la yaptığı telefon konuşmalarında her şey ayarlanmıştı. Tekne Marmaris marinasında demir atmış Datça ya geçmek için Sevil den haber bekliyordu. Bu arada tekneye herkes gelmeye başlamışlardı. Önce Halil Bey ve Esma sultan gelmişler Halil Bey teknenin her tarafını incelemiş ama aklı bir türlü yatmamıştı bu tekne yerine diyordu kendi kendine kaç dükkân alırdım diye söyleniyor Esma sultanda bir tanecik oğluna feda olsun diye çıkışıyordu.
Zerrin hanım ise kardeşinin Sefer dayı ile birlikte olduğu içerlese bile teknede ki kaptanı görünce tüm düşünceleri değişmişti. Hele kaptan köşkünde sohbet edişlerinde karısının 3 yıl evvel öldüğünü ve yalnız yaşadığını öğrenince Kahkaları nedense daha bir gür çıkmaya başlamıştı.
Doğan ise neden yabancı bir teknede olduklarını anlamıyordu. Deniz de tuttuğu için ilaçlarını hazırlamıştı. Ortada kaptana baba diyen bu genç adamda Aylin la gülüşmeleri de gözünden kaçmamış. Aylin le okul arkadaşı olduklarını öğrenince biraz rahatlamıştı ama bakalım bu son tekne hikayesinden sonra herkesken şüphe eder olmuştu. Soner olsa ona şüpheci doğan derdi.canım arkadaşım diye geçirdi içinden çok ta özlemişti.

Sevil ile Soner kavuşmalarına tek gölge ise Soner in Ayhan kuşkusuydu. Bir gelse diyordu bakalım. Sevil in doğum gününü unutmuş olacağı düşünceside onu rahatsız ediyor bütün kızgınlığını Ayhan olacak karısınla yemek yiyen adama odaklıyordu.
Sefer dayı ise umutla Sevilay teyze den bir yanıt bekliyordu.
En mutlu olanlar ise deniz, kum, anne ve babasını yanında olduklarını gören çocuklardı.
Artık tekneden son aldığı habere göre bir iki saat sonra koyda olacaklarını öğrenmişti. Bahçe de 5 çaylarını içen Soner sefer dayı ve sevilay teyzesine haber verdi.
Sevil: birazdan tekne burada olacaklarmış.
Soner: bu Ayhan neden bizimkileri de topladı geliyor
Sevil: Sonercim ben istedim hepsini çok özledim. ayhan da mavi yolculuk için Marmaris deydi teknesinde bende bizimkilerden rica ettim gelmeleri için Ayhan da tabii getirim hem de seni görürüm diyince geliyorlar hepsi ne o sen memnun olmadın mı?
Soner: merak ettim edemez miyim?
Sevil: tamam işte merakını gidermişsindir.
Soner: giderdim sağol
Sevil: Soner niye bağırıyorsun çocuklar tartıştığımızı sanacak.
Soner: tartışıyoruz zaten
Sevil: neden tartışıyoruz ki sen merak ettin ben nedenini söyledim o kadar
Soner: Ayhan bey diye bir adam çıkıyor
Sevil: inanmıyorum sen Ayhana mı taktın ama unutma ki
Soner: tamam unutmuyorum keşke unutabilsem meselede bu dışarı çıkar geçen hafta açmakta tereddüt ettiği kapıyı çarparak kumsala doğru yürümeğe başlar.

17.Haz.2008 12:40:00

Alıntıdır...

Adsız dedi ki...

şimdi No name anladığım kadarıyla arkadaş bbo cu,
başka bir sitede üye imiş bu formlarda falan
ama bbo sitesi yine
bölümleri vs . izliyormuş oradan şimdi açılmıyor nedendir bileniniz var mı diyor ?

bende onu bilmiyoruz diyorum
bölüm izlemek istiyorsa gel sana adanın adresini verelim değil mi?

no name dedi ki...

mavigun41 dedi ki...

Çerezler-2

Sefer dayı: ya ne oldu bu kocana
Sevil: Ayhan.. dayı ne olacak..
Sefer dayı:hehehe anlaşıldı bizim oğlan neden neftyağı sürülmüş gibi çıkmasından
Sevil: hehehe bakalım bende sıkıldım böyle üzülmesini istemiyorum aslında ama böyle olunca o kadar Ayhan la ilgili ki nedensem inanıyor.
Sefer dayı: nasıl yani
Sevil: neden bizimkiler geliyor filan diye sordu ve söylediklerime inandı
Sefer dayı: şu kıskançlık insanda aklı tatile çıkartıyor.delilik yapmaz değil mi?
Sevil sefer dayıya sarılarak
Sevil:sanırım dayıcım bir delilik yapmadan söyleyeceğim yarın doğum günü zaten.sen bırak soner i şimdi hehe peki benim yıllanmış aşıklardan ne haber
Sefer dayı: hehe ne hiç mahsendeyiz hala yıllımızda eksikler varmış yıllanmaya devam aman be kızım senin şu teyzen ama ketummuş
Sevil: dayıcım teyzem kolay seviyorum diyemez.artık sen ona söyletmek için çalışacaksın.
Sefer dayı:ya kızım insan şimdi mi söyler bunu
Sevil: ne bileyim dayıcım siz bilirsiniz diye..
Sefer dayı: bilmem korktum ya kızarsa diye
Sevil: sen böyle bir kere sordum versin yanıtını gibi durursan şöyleyim kaybedersin dayıcım biri gelir alır teyzemi elinden ona göre..
Sefer dayı: deme ya
Sevil: bilmem artık ben birde teyzeme bakayım mutfağa beni sokmuyordu
Sevil mutfak kapısında
Sevil: teyze yardım etmeme hala müsaade yokmu.
Sevil ay teyze: gel bakalım kaçta olur bu tekne
Sevil: gelmek üzeredir.
Sevil ay: bu büyük yakışıklının doğum günü yarın mı?
Sevil: evet
Sevil ay teyze:…….
Sevil: teyzee
Sevil ay teyze: efendim sor bakalım
Sevil: nerden bildin soru soracağımı
Sevil ay teyze: böyle teyzeee demenden
Sevil: teyze hala bir yanıt vermemişsin
Sevil ay teyze: kime
Sevil: teyze anladın anlamamazlıktan gelme
Sevil ay teyze: bana kimse bir şey sormadı
Sevil: nedemek sormadı adamcağız nefesini tutmuş bekliyor
Sevil ay teyze: o adamcağız bana bir şey sor-ma-dı
Sevil:adam bizim için umut varmı demiş ya
Sevilay teyze: sorumu bu
Sevil : nedemek sorumu varsa var yoksa yok diyeceksin
Sevil ay teyze: ben de bilmiyorum dedim
Sevil: bu yanıt mı şimdi
Sevil ay teyze: ben anlamam yanıt değilse tekrar adam gibi sorsaydı
Sevil: yani teyze pes sen bilmiyorum dedikten sonra ne yapacak yani
Sevil ay teyze: bilmem için çalışmak hadi uzat bakalım şu maydanozları
Sevil: demek naz yapıyordun anladım
Sevil ay teyze: sevil sen teyze dayağı yedin mi hiç
Sevil: teyzecim şiddet sen hiç yakıştıramadım
Sevil ay teyze: ya sen benim başıma belamısın.
Sevil sarılır teyzesini öper o istediğini almıştır.teyzesinin aslında birazda ilgi gördüğü an bütün inadı kırılacaktı.
O sırada efe bahçede zıplamaya başladı
Efe: tekne geliyor tekne geliyor.

17.Haz.2008 12:42:00


Alıntıdır...

no name dedi ki...

Kankacım anladım,
tabi ki gelsin.
bizi izlemeye ve bizimle olmaya devam etsin.
Ama ismi çok uzun yaa...

no name dedi ki...

mavigun41 dedi ki...

Çerezler- 3

Kumsalda olan soner süzülerek gelen tekneye hayran olarak baktı nekadar güzel bir tekneydi.tekne açıkta durmuştu.sefer dayı motorla onları kıya çıkartacaktı.
Herkes çoşkuyla birbirlerine sarılmışlardı.kaptan ve Ayhan
Tekneden henüz gelmemişlerdi.Soner hemen Doğan ı kolundan çekerek kimsenin duyamayacağı bir yere çekti.
Soner: Doğan anlat bakalım
Doğan: ya ne çekiştiryorsun beni ne anlatacam
Soner: bu teknenin sahibi Ayhan nasıl biri
Doğan: aman gıcık biri
Soner: ben anlamıştım zaten gıcık olduğunu
Doğan:gıcık oldum okul arkadaşlarıymış benide bilirsin deniz tutar gözümü açamadım adam böyle teknede rahat dolaşıp birde Aylin portakal suyu Aylin meyve kokeyl alırmısın Aylin Aylin demez mi vur kafasına
Soner: neden vurmadın
Doğan: deniz tutuyor dedik ya
Soner:bu Ayhan gelecek diye sevil benim doğum günümü bile unuttu.
Doğan: aah sahi senin doğum günündü
Soner: çüş sendemi unuttun en iyi arkadaşım ayı doğan
Doğan: ayıp oluyor ama
Soner:ne ayıbı unutmuşsun içte
Doğan: aman hatırladık işte
Soner:ben söyleyince
Doğan: sevil unutmamıştır be
Soner: unuttu bir haftadan beri kasabaya bile inmedi insan bir pasta almak için iner vazgeçtim hediyeden,hatta ben beni hatırlayıp kutlamasınada razıyım ama o Ayhan dan başka bir şey düşünmüyor.
Doğan: baksen bu Aylin ile de arasında su sızmıyor.
Soner: bu Ayhana bir çare bulalım tekneyi bozalım
Doğan: ama adam burada daha çok kalır.
Soner: yok öyle değil şimdi bu duyduğum kadarıyla babamdan Marmaris e dönüp teknenin evrak işlemleri varmış buradan yunanistana geçecekmiş.
Doğan: ee biz ne yapacağız.
Soner: biz tekneyi gece bozacağız yani bilirsin tekneden anlarım onu marmarise götürecek kadar sorun yaratırım işini yapıp dönmek için tekneye gelecek .
Doğan:tekne çalışmayacak
Soner: ve Ayhansız bir gün işte doğum günü hediyesi bana çak bakayım
Doğan: harika tamam çak.

Soner ve Doğan bahçeye geldiklerinde herkesin kaynaşmış olduklarını görmüşlerdir.Ayhan ın babası kaptanı gören sefer dayı
Sefer dayı:hoş geldiniz kaptan
Remzi kaptan:hoş bulduk sizde denizciymişsiniz
Sefer dayı: evet.
Bu arada Sevilay teyze bahçeye çıktığında sefer dayı ile konuşan remzi beyi görünce
Sevilay teyze: remzi
Remzi:sevilaycım ne güzel sürpriz.
Sevilay teyze: canım demek bu Ayhan oğlumuzun babası senmişsin.sevilcim gel gel bak ne hoş bir sürpriz oldu.
Bu durumu izleyen soner ve doğan
Soner: ya ne ballı bir adam bu Ayhan şimdide babası tanıdık çıktı iyimi
Doğan:vay nerden acaba..
Bu arada sefer dayı bu sürprize sıcak bakmamıştı.yüzü asılmıştı.bunu gören soner dayısının yanına gelir.
Soner: dayı ne bu iş böyle
Sefer dayı:bilmem ama hiç hoşuma gitmedi.
Sevilay teyze:bak Sevilcim remzi bey şakir in çok samimi arkadaşıdır. bizim yardımlaşma derneğinden üyesidir.kendisi bizlere çok yardım etmiş bir beyefendidir anlayacağın canım.
Sevil: çok sevindim teyzecim.
Sevilay teyze: Remzicim gel şöyle oturda ben diğer misafirlerle ilgileniyim.
Sevilay teyze hem kardeşine hemde yeni tanışdığı Halil bey ile esma sultana Aylin ve doğan a hoş geldin demiş.
Ayhan ın önünde ise
Sevilay teyze: baksen Remzicim ne yakışıklı evladın varmış böyle..
Remzi bey: sevilaycım hatırlarsın Ayhan tıpkı annesine benziyor..
Sevilay teyze:gerçektende
Sevil doğan ve soner in uzun süre gözükmediklerini görünce Aylin in yanına gitmiş ve
Sevil:nerede bunlar
Aylin: bilmem soner doğan kolundan çekiştiriken gördüm.
Sevil:aman Aylin bu doğum günü olana kadar bir aksilik olmasın sen doğan a göz kulak ol uymasun soner e
Aylin:bilmezmiyim Ayhan a bakışını gördüm soner in valla durum kötü yani
Sevil:bu yüzden diyorum ya
Aylin:elimden geleni yaparım.
Gizlendikleri yerden bahçede ki durumu izleyen doğan ve soner
Soner:bak şimdi dikkatli ol ayline bir şey belli etme dedikoducu doğan
Doğan: tesüf ederim ama ne zaman dedikodu yaptım ya
Soner.unutmadım Aylin le duyduğunu yetiştirdiklerini
Doğan:ya bir kere yaptım birdaha yaptım mı
Soner. Ben bilmem dikkatli ol işte
Doğan:tamam anlaşıldı.ne yapıyoruz şimdi.
Soner:bu gece herkes uyuduktan sonra beni bekle.
Doğan:ya tekne açıkta bunlar teknede yatarlarsa
Soner.ben sordum herkes evde kalacakmış
Doğan:tamam

17.Haz.2008 13:03:00


Alıntıdır...

Adsız dedi ki...

hehe
sende birini kullan canım o kadar zor mu? :))

no name dedi ki...

mavigun41 dedi ki...

Çerezler-4

Mutfakta
Ayhan:ya sevil senin kocandan ödüm koptu ya
Sevil:ne neyaptı.
Ayhan:ya tanışırken bir elimi sıktı ki bir an ellim yerinde yok sandım
Sevil:bak senin yanına tekne baktığım için geldiğimi ve ona tekne aldığımı ve yarın tekneyle hepimizin çıkacağını bilmiyor..
Ayhan:anladım yani kıskanç bir kocanın gazabı üzerimde mi
Sevil:hehehe valla Ayhancım aynen öyle
Ayhan:sevil ya sanırım babam tehlikede
Sevil: hayırdır.
Ayhan:gel gel şurdan bahçedeki duruma bak.sevilay teyze ile babam konuşuyor bak bak sefer bey e bak..
Sevil:Ayhancım bizde böyle oğlan dayıya çeker sözünü her daim kanıtlanır
Ayhan:işte babam tehlikede ama babamın derdi başka söyleyim.
Sevil:neymiş derdi.
Ayhan:ya kızım ne oldu senin okuldaki zekana bu soner hepsini alıyor tabii başka yerlere bakamıyorsun
Sevil:aman Ayhan söyle hadi
Ayhan:babam anne talip olursa şaşma
Sevil:neee
Ayhan:hadi ablacım yap bir çay içelim
Sevil:ben senin nerden ablan oluyorum
Ayhan:hehehe kızım benden 1 hafta büyüksün ne zaman unuttun. Artık bak buraya yazıyorum yakında kardeş olacağız da ya bu soner eniştedem de sağ kalırsam.
Sevil:vay bu kendinize güven Ayhancım sen bizim ailenin kadınları konu olunca istersen kesin konuşma..
Ayhan:tamam canım tamam hehehe ama güzel olurdu cidden
Sevil:ya git be Ayhan başımdan
Aylin:ne oluyor burada
Sevil: ne olacak Ayhan ın her zaman ki muzurluğu
Ayhan:nasılsın Aylin
Aylin:iyim Ayhan sen
Ayhan:ben mi kaçırdığım bir peri kızı için ağlıyorum
Aylin:sen o peri kızını yakalamışmıydın ki
Ayhan:şansımı denemediğimi kast ediyorum.
Aylin:Ayhan başlama
Ayhan:aman ben gittim
Sevil:Ayhan yarın sabah yola cıkacağız.her türlü hazırlık yapıldı.teknenin onun olduğu pasta kesildikten sonra
Söyleyeceğiz.
Ayhan:taman tekneyle açılırız.güzel bir koy daha var ilerde oraya demir atarız.sen gereken sürprizi yaparsın.gelirkende o kullanır.kaptanlık belgesi varmı
Sevil:var var.
Ayhan:tamam ben bahçedeyim.
Sevil:tamam

17.Haz.2008 13:11:00

Alıntıdır...

Adsız dedi ki...

alıntılar süper ya ,harika olmuş ellerine yüreğine sağlık
Mavigün 41 :)

no name dedi ki...

Blogger mavigun41 dedi ki...

Çerezler-5

Ayhan bahçeye geçtiğinde soner ve doğanda gizlendikleri yerden çıkarak gezintiden geliyormuş gibi gelmişlerdi.
Ayhan :bana müsaade ben gideyim.teknede kalasam iyi olur.ne olur ne olmaz .
Soner: ya olurmu herkes buradayken...Hem bir kahve içmeden olmaz.
Soner doğanın kulağına eğilerek;
Soner:doğan şu annemin ilaç torbasında onun uyku ilacı vardı kahvesine atacam.
Doğan: ya ne uyku ilacı be
Soner:ya duymadın mı teknede yatacakmış.
Doğan: ya bu senin kıskançlığın gene başına iş açacak söyleyim.
Soner:yok ya o zaman bol bol yarın meyve kokteyl içer Aylin sen teknede uyurken
Doğan: tamam nasıl alacağız ilacı
Soner:sen git meşgul et.ben alır gelirim.
Soner ve doğanın uyku ilaçlı kahvesini içmek zorunda kalan Ayhan teknenin yolunu tutmuştu.
Bahçede Sevilay teyze ile sohbeti koyulaştıran Remzi bey sefer dayı yanlarına gelince kendisine dönerek,
Remzi bey:sizde kaptanmışsınız
Sefer dayı sevilay teyzeye bir bakış atarak
Sefer dayı:kaptanım ama sizden farklı olarak ben uzak yol kaptanıyım.mekanım deniz
Remzi bey:ya azizim ne demişler deniz kadın gibidir güven olmaz
Sefer dayı:belki de bu yüzden aşığım denize
Remzi bey:o üstadım bakıyorum yoksa bıraktığınız limandakilerden canınızı yakan biri olmuş hehehe
Seferdayı:bilmem, aslında benim hayatımda hep tek limanım oldu.
Remzi bey sefer dayının gelmesini fırsat bilerek
Remzi bey:sevilaycım bana biraz izin verirsen Zerrin hanımla bu gün sohbet edemedim onun yanına gideyim.
Sevilay teyze: ne demek remzi sen rahatına bak.
Remzi bey gittikten sonra seferdayı ile sevilay teyze ikiside susumuşlardı.sefer dayı bir süre durduktan sonra dayanamadı,
Sefer dayı:böyle hiç konuşamıyacakmıyız remzi beyle saatlerce konuşuyorsunuz ama
Sevilay teyze: remzi benim çok eski bir dostum.
Sefer dayı biraz söyleyiş şeklinden biraz da belki söyleyecek bir sözün olmayışından sessiz kalmayı tercih etmişti ama biraz kırılmış gibi hali vardı sessizlikle birlikte yüzüne bir hüzün çökmüştü.Sevilay teyze dönüp sefer dayının hüzünlü yüzüne baktı birden gidip elini tutup bu hüzünlü halinden onu kurtarmak istedi ama kendini tutmuştu.bu eskimiş hayatta kalan taze sevdayı büyütmeyi başarabilirlermiydi işte bunda kararsızdı.artık gençliğinde ki gibi sonunu düşünmeden adımlar atamıyordu insan.evet sevda güzeldi de insan önce güvenmek istiyordu.belkide gençliğinden daha fazla bu yaşta güvenmek istiyordu.bu düşüncelerle onun yanından giderken sevil e rastladı
Sevil: teyze yarın erkenden yola çıkacağız haberin olsun.
Ama senin neyin var teyze ne oldu o anda sefer dayının tek başına oturuşu da dikkatini çekmişti.
Sevilay teyze: yok kızım bir şey
Sevil:teyze bak biraz konuşa bilirmiyiz.
Sevilay teyze:tabii
Sevil: teyze soner buraya gelmeden evvel dayısı seni ona anlatmış yani seni hiç bilmeden bir ufak bir kızı şaçları ikiye örülü o kızı çok sevdiğini bütün kadınlarda onu aradığını
Yani aslında çapkın iken çok sadık olduğu o çelişki yaşam biçimini anlatmaya çalışmış seni gerçekten seviyor olması sana hala aşık olması sence önemli değil mi.
Sevilay teyze:canım ben onun aşık olmasına yada anlattıklarına inanıyorum ama ben veya o biz aslında bir hayale takılı kaldığımızı gerçekte birbirimiz tanımadığımı söylemeye çalışıyorum
Sevil:teyze kim kimi tanıya biliyor ki bak bana kocama duyduğum aşk beni onun değiştiğine inanmaya ve güvenmeye götürüyor.ama varmı garantisi yok hayatın bir garentisi yok teyze ben de bunu anladığımdan ötürü o CD attım denize güvenmek ise ben kendime güveniyorum teyze Beni üzecek olan karşısında sadece kendime sende öyle yap benim hep örnek aldığım o teyzem ol hayatın üstüne yürü.seviyorum diye üzüleceksen üzül.teyze sevgisiz kalıp üzüleceğimizden daha iyidir bu .
Sevilay teyze:canım benim biliyormusun ne güzel bir genç bir kadın ve anne olmuşsun.
Sevil:sağol teyzecim
Sevil sarılarak teyzesini öptü
Sevil:iyi geceler teyzecim.
Sevilay teyze:iyi geceler kızım.
Halil bey ve Esma sultan ise geldiklerinden beri bulundukları yerden mennun olan ve oğlu ile gelinlerinin barışmasından mutlu oldukları her hallerinden belli ediyorlardı.
Sevil:Halil baba ve esma anne yarın çok erken kalkacağız.biliyorsunuz soner hiçbir şey bilmiyor ona göre
Halil bey: tamam kızım sen nasılsın pek konuşamadık
Sevil Halil beyin neyi kast ettiğini anlamıştı onlara baktı ve her ikisini de yanaklarından öptü
Sevil:merak etmeyim iyiyim baksanıza beni seven böyle annem babam olduktan sonra
Halil bey: ay bak gözüme bir şey kaçtı
Esma sultan:kızızm gel seni öpeyim benim oğlum başına gelen en güzel şeysin sen
Sevil:teşekkürler.

17.Haz.2008 13:36:00

Alıntıdır...

no name dedi ki...

Çerezler 5 te editörün canısı çıktı

no name dedi ki...

mavigun41 dedi ki...

Çerezler-6

İlerde remzi beyle konuşan annesine doğru yürüdü.
Babası genç bir kadına gittiğinden beri babasını ve tüm erkekleri affetmeyen annesi bu barışmadan da pek memnun olmadığını bilerek yanlarına gitti.
Sevil:anne yarın erkenden yola çıkacağız haberiniz olsun.
Remzi bey:sevil kızım ne zaman yola çıkacağız
Sevil: saat 10 gibi remzi amca.çünkü varacağımız yerde doğum gününü kutlayacağız.
Zerrin hanım: bu değer mi sence
Sevil: ne değer mi anne
Zerrin hanım:seni aldatmaktan bıkmayan bir adama Değer mi
Sevil: anne önce düzeltiyim ortada bir aldatma yok
İkincisi evet değer onu seviyorum onun için her şey değer
Zerrin hanım:sen bilirsin kızım ben senin üzülmeni istemem
Sevil:sağol annecim sen beni merak etme..

Herkes yataklarına geçtikten sonra sevil de odasına çıkmadan neler yapılcaklarının listesine baktı.Allahtan Ayhan her şeyi halletmişti.merdivenlerden odasına çıkarken soner in yarın ne kadar sevinceğini düşünüyordu.
Odasına girdiğinde soner onu beklediğini gördü.
Soner:yarın Ayhan marmaris'e gidecekmiş öyle mi?
Sevil: evet
Soner: babası
Sevil: hayır canım tekrar dönecek
Soner: yani babam öyle demişti de bende doğru mu diye
Sevil: sen niye ilgilendin gitmesiyle
Soner:hiç öylesine sordum
Sevil:canım Sonercim Ayhan ı sevdin mi
Soner:ben mi bilmem ama babamla kanka olduğuna göre.
Sevil: ne güzel işte gerçekten Ayhan iyi bir insandır
Soner:yiyim ben onun insanlığını
Sevil:efendim ne dedin
Soner:yarın ayın kaçı dedim
Sevil:17 haziran ne oldu
Soner:yok canım öylesine sordum
Sevil: anladım canım hadi yarın erken kalkacağız yat artık.

17.Haz.2008 13:42:00

Alıntıdır...

no name dedi ki...

mavigun41 dedi ki...

Çerezler-7


SAAT:4.30

Soner:doğan pışt pışt of uykucu doğan
Doğan üçüncü seslenişte duymuştu.sessizce bahçe kapının yanında buluşup sus işareti yaparak sessizce kumsala inmişlerdi.
Doğan:ya bu Ayhan uyumuşmudur.
Soner:uyumuştur da yarın uyanır inşallah çünkü buradan
Gitmesi gerek.



Soner ve doğan sessizce yataklarına yatarken yaptıkları muzurluğun gülümsemesi yüzüne yansıyan iki yaramaz çocuk gibiydiler yarın bayrammış gibi heyecanlı ama o kadar da mutlu olarak yarın olmasını sabırsızlıkla bekliyerek uykuya yenik düşmüşlerdi.

SABAH: saat 10.00


Tekne de:


Ayhan başını tutarak uyanmıştı.içinden temiz hava dedi insanı deliksiz uyutuyor ama hiç böyle başı ağrımazdı.Kalktı kendini denize attı. 5 10 dk. Yüzdükten sonra tekneye çıktı. Tekneye baktı çok güzeldi.herşey sevil in isteği üzerine olmuş özel yelkenler yapılmıştı.birden böyle bir kadın tarafından böyle sevilmeyi arzuladı genç adam derin iç çekti . Aylin aklına geldi.onu ne kadar sevdiğini hala onu görmek acı veriyordu ama olmamıştı işte..şimdi onu başkasıyla görmek onu üzüyordu ama yapılacak bir şey yoktu Aylin onu hep bir arkadaş olarak görmüştü.
Artık hazırlıklara başlaması gerekiyordu.

Evde:
Sevil uyandığında soner hala uyuyordu bu iyi diye düşündü hazırlıkların hepsi biterdi.aşağıya indiğinde herkes uyanmıştı.evde yapılacak yiyecekler hazırlanmış hepsi tekneye taşınıyordu.pasta teknenin buzdolabına konmuş.
Efe ve ikizlerin vereceği hediyeler hazırlanmıştı.çocuklar tekneye götürülmüştü.herkes Soner onları görmeyecek şekilde saklanmışlardı.teknede tek eksik şimdi tek doğan ve soner kalmıştı.
Aylin doğan ın sevil soner in yanına uyandırmaya gittiler.
Aylin:doğan hadi canım gidiyoruz.
Doğan :nereye
Aylin:sen kalk şortunu giy hadi
Doğan:ya sabahın bu saatinde nereye gidiyoruz ki ben bu gün bir yere gitmem soner in doğum günü
Aylin: deme bu gün mü bak bilseydik hediye alırdık
Doğan: ben aldım merak etme arkadaşımın doğum günü unutacak halim yok herhalde.
Aylin: tamam gelince kutlarsın.


Sevil:soner hadi hayatım gidiyoruz.
Soner:nereye
Sevil: hadi canım hadi giyin
Soner:benim uykum var
Sevil:Sonercim ben sefer dayı ile birlikte mi yatmak istiyorsun
Soner: bu ne demek şimdi
Sevil:yani gelmezsen olmaz demek
Soner: nereye gidiyoruz
Sevil:sen ben ve Ayhan
Soner:ya kabus gibi ne Ayhan ı ya
Sevil:Marmaris e gidiyoruz
Soner:nee olmaz ben gelmem
Sevil:Sonercim lütfen
Soner:peki bari doğan gelsin bizle
Sevil:tamam Aylin ve doğana da söylerim
Soner ve doğan aşağıda karşılaştıklarında
Doğan: ne o şimdi soner ne yapacağız.
Soner:ben marmarise gidince sen beni tuttu diye hasta ol otobüsle döneriz.
Doğan:ya bunlar bizi bırakırmı yandık hele birde bizim yaptığımız anlaşılırsa
Soner:ya nerden anlaşılacak biz marmariste ayrılırız.o nasılsa dönemez. Bence marinadan kalkamayacak bile..Hadi beklide teknede olmak daha az şüphe çekeriz
Doğan:ya soner bak yakalanırsak yanarız diyorum
Soner:ya vıdıvıdı doğan ya olmaz bir şey hadi gel.

17.Haz.2008 13:50:00

Alıntıdır...

no name dedi ki...

mavigun41 dedi ki...

Çerezler-8


Teknede

Tekne hareket etmeye başlamıştı teknenin rotası marmarise dönmediğini fark eden
Soner:sevil nereye gidiyor sizin Ayhan
Sevil:bilmem hayatım
Doğan: ya ben biraz gözümü kapatacam diyerek teknenin arka tarafında yatmıştı.
Soner:ay bunu gene tuttu deniz.
Aylin:ilaç içti ama
Sevil:olsun canım güneşleniyor işte.
Soner bu arada rotası değişen teknede huzursuzlanmıştı.
Artık saatler öğleyi

datcainfo.net/tarihiyerler42.htm

Knidos varılmış tekne durmuştu
Soner: neden durduk
Sevil:bilmem bakalım Ayhan neden durduk.
Ayhan:bence burası yüzmek için ideal yüzelim diye
Soner: ne yüzmesi kardeşim bir an önce gidelim.
Sevil: Sonercim lütfen hem çok sıcak bak.
Soner sevil in zoruyla denize girmişti.
Bu arada teknede ki kamerasında ki herkes yerlerini almıştı.ortaya büyük bir pasta gelmişti.
Ayhan dan işareti alan sevil
Sevil:Sonercim hadi çıkalım
Soner tekneye adımını attığı an herkes hep birlikte
İyiki doğdun Soner temposu ile karşılanmıştı.
Birden herkesi buradan gören ne ye uğradığını şaşıranan soner ortada pastayı görünce dönüp karısına baktı. Onun gülen yüzünden her şeyi anlamıştı.sevil i hak etmek için Allah a ne yaptığını bilemiyordu ama hergün hergece teşekkür edeceğini biliyordu.
Efe: hadi baba pastanı üfle
Aylin: dilek dilemeği unutma ama
Soner pastanın yanına gelmişti ki .gözleri dolu dulu olmuştu nedense hiç beklemediği anda karısına baktı ne kadar güzel bir insana aşık olduğunu düşündü ve her geçen gün ona daha fazla aşık olduğunu şu anda sorsalar öyle derdi karışına şimdi daha aşıktı ve artık onu kayberderse neyi kaybedeceğini bilen bir adamdı.pastayı üfledi herkes alkışladı kutlamalar yapıldı.herkes hediyelerini vermişti
Doğan:demek ayı doğan ha
Soner: kandırıkçı doğan bunu da biliyordum unutmayacağını
Doğan: yok ya yoksa dümenci soner
Soner:ya sahi biz ne yapacağız.
Doğan:bak soner en kısadan eve dönmemiz gerekiyor.bu Ayhan masum baksana
Soner:ben bittim yani tekne eve gitmezse ama biliyormusun her şeye değer
Sevil doğum günümü unutmamış ya
Doğan:sevil unutmaz demiştim ben sana
Soner:aman iyi ki benden fazla bir şey bildin işgüzar doğan
Doğan : aman sen bu işin sonunu düşün oğlum
Bu arada efe babasını yanına gelerek
Efe: baba annemin hediyesi nerede
Soner: canım işte bunların hepsi annenin hediyesi değil mi
Ayhan:evet hareket ediyoruz. Buradan yolumuz deve burnu bu yüzden yelkenleri açabilirmiyim rüzgardan faydalanalım ne diyorsunuz kaptanlar.
Bunu söylerken Ayhan teknenin yelkenlerini çakmekteydi.
Rüzgarı alan yelkenlerde sevil ,soner ve çocukların resmi vardır.
Soner adeta dona kalmıştı Ayhan konuşmaya devam edyordu
Ayhan: şimdi de yelkenimizi flamasını çekiyoruz.
Bundada * S&3E&S * armalı yelkeni çekmişti.soner yanına gelen sevil e baktığında onun elindede bir anahtar duruyordur.
Sevil:soner bu senin hayatım o gün marinaya bu tekneyi almak için gitmiştim.yani tekne bizim uğurumuz hala birlikte oluşumuzun simgesi al ve dümene geç.
Ayhan: evet şimdi bizi bu teknenin sahibi bizi geri döndürecek
Evet soner bey kaptan odasında bekleniyorsunuz.
Soner: sevil gerçek mi bu şimdi
Sevil: gerçek hayatım doğum günün kutlu olsun
Soner: ne yani bu tekne
Sevil:evet bu tekne senin
Soner:benim mi? yani ben şimdi
Ayhan tekneyi açık denizin ortasında durdurmuştur.
ayhan:haydi kaptan tekne sizin artık yeni kaptanı alkışlayalım.
Soner her şeyi unutarak karısına sarılır ve onu döndürmeye başlar inanamıyordur.birden kaptan odasında Ayhan ı öper ve alkışlar ve kaptan sesleri arasında tekneyi çalıştırmak için anahtarı kontak yerine yerleştir.ve döndürür bir ses çıkmaz bir daha döndürürü tekrar .
Tekne çalışmıyordur.
Sevil dönüp Ayhan a
Ayhan dönüp Sevil e
Doğan Soner e
Soner ise elinde kontak anahtarı herkese baka kalmıştır.
güneş batmış artık deniz akşama hazır olmaya başlamıştır.
Tekne ise denizin ortasında süzülmektedir...

Bölüm sonu.

17.Haz.2008 14:17:00

Alıntıdır...

no name dedi ki...

Harika,
çok güzel çook...

Ellerine ve yüreğine sağlık.

iyi ki varsın,Ömrüne bereket...

Adsız dedi ki...

tek kelimeyle harikasın ablacım
ellerine yüreğine sağlık

Adsız dedi ki...

hala gülüyorum, sarsila sarsila gülüyorum, iyi ki ofiste tek basimayim... rahat rahat güleyim.. demek Soner sonunda elinde anahtarla.. ha? Ilahi Mavigünüm sen cok yasa! Ellerin dert görmesin, yüregin keder, gönlüne hic gölge düsmesin canim arkadasim harikasin! Yani bu kadar olur, hikayecikte hersey vardi, heyecan vardi, espri vardi, ask vardi, naz vardi, sevgi vardi, dostluk vardi... Hepsi senin eserindi.. :)

Adsız dedi ki...

gazetelere bakayım dedim ..
bakmaz olaydım..
datçada ki yunusa yapılan vahşeti gördüm..

ve insan olmaktan utandım...

Adsız dedi ki...

haklisin canim, tam senin bu söyledigini ben dün aksam okur okumaz olayi hürriyetin o sayfasina yorum olarak yazdim! Insan olmaktan utandigimi cünkü öfkemi dile getirmek zorundaydim!

Allah kahretsin o acimasiz canavarlari..

no name dedi ki...

zararsız ve savunmasız bir hayvana yapılan muamele ne insanlığa sığar ne hayvanlığa ne şeytanlığa.

Bunu yapanların nasıl mahluklar olduğunu tahayyül edemiyorum.

söyliyecek bir şey de bulamıyorum.
Allah cezalarını versin inşallah...

Adsız dedi ki...

yazık canım ya
nasıl bu kadar vicdansız oluyorlar
anlayamıyorum

Adsız dedi ki...

selam ben geldimm :))

ablacım ellerine sağlık süpersinn..

Adsız dedi ki...

Öncelikle mavigün ablama en icten tesekkürlerimi ve saygilarimi sunarim. Ablacim her hafta bu kadar yazacak seyi ve zamani nerden buluyorsun Allah askina? Ben iki kelimeyi bir araya getirinceye kadar canim cikiyo.

No name, abicim ellerine saglik, alintilamissin :))
Senin isin de zor be. 8 postada ancak bölüm sonu gelmis :)

no name dedi ki...

gökçe hoşgeldin,

kaya hoş geldin kardeşim,

alıntılamak zor değil,edit etmek zor olan...

Adsız dedi ki...

hoşgeldiniz

Adsız dedi ki...

hosgördük


dogru edit etmek de zor

hayat zor be...

Adsız dedi ki...

BBOFM

Aşk Kırıntıları - Teoman



Aşk kırıntıları

Yaklastırsana yavas yavas kendini bana
Al içine tekrar derinine sakla kat kasırgana
Yalan soyleme bak gozlerime bitmiş olamaz
Yokla ceplerimi ask kırıntıları kalmıs olmalı biraz

Ask kırıntısıyla doymaktansa
Tekbasıma ac kalırım bu hayatta
Paylasacak birsey artık yoksa
Bir erkekle bir kadın arasında

Yururum ipte ağım yokken hemde kopkoyu içim
İnan cok calıstım bu kaplsiz dunyayı sevebilmek için
Neyim varki senden baska hadi son birkez
Ceplerimi yokla ask kırıntıları kalmıs olmalı biraz

Ask kırıntısıyla doymaktansa
Tekbasıma ac kalırım bu hayatta
Paylasacak birsey artık yoksa
Bir erkekle bir kadın arasında

Söyleyen : Teoman

Adsız dedi ki...

hoşbuldumm :))

edit etmek ne demek ya :)durun siz ben kendim öğrenicem bulurum ben şimdi ne demekmiş :))

Adsız dedi ki...

BBO FM

Mavi - Teoman



Kaptan bu kadar hızlı gitme hava güzel deniz güzel
Yelken yeter bize akıntı burnu önümüzde
Mandalina kokuları sahilden dolsun içimize
Mutluyum diyorum kendime sağım solum önüm arkam
Her yer mavi mavi bu güzel eylül akşamüstü
Her yer masmavi akdeniz meltemi altında kitabım kucağımda
Ne güzel şey uyuklamak sana ilk aşık olduğumda
Geceyarı dolunayda bu koyda yüzmüştük çırılçıplak
Yıllar nasıl aktı geçti lacivert mayom eridi güneşten artık
Mavi mavi bu güzel eylül akşamüstü her yer masmavi
Yatma vakti geldi artık rakı balık harikaydı kaptan eline
Sağlık
Son bir kadeh dostlar için artık aramızda olmayan
İnşallah onlar da mutludurlar
Mavi mavi bu güzel eylül akşamüstü her yer masmavi

Söyleyen : Teoman

no name dedi ki...

Eylülde mandalina olmaz...

Adsız dedi ki...

iyi günler ben bbo fm'i aramıştım orası mı? orasıysa ben eylem Teoman şarkılarıyla gidiyorsunuz bende bir istek parça isteyebilir miyim?
teomandan sevgi anlaşmak değil mi şarkısını çalarsanız sevinirim :))

Adsız dedi ki...

burası BBOFM
92.5
evet eylem hanım istek parçanız teomandan geliyor..

eylem hanıma ve tüm sevdiklerimize



Sevdim Seni Bir Kere

Sevdim seni bir kere
Başkasını sevemem
Deli diyorlar bana
Desinler değişemem
Desinler değişemem
Daha yolun başındasın
Değişirsin diyorlar
Oysa sana çıkıyor
Bildiğim bütün yollar
Sevgi anlaşmak değildir
Nedensiz de sevilir
Bazen küçük bir an için
Ömür bile verilir

Adsız dedi ki...

hehe

DJ mavigün, ailenizin radyosu BBO FM

full ceker...

Adsız dedi ki...

istek şarkımı yayınladığınız için çokkkk teşekkür ederim

Adsız dedi ki...

evet
BBO ailesi
teoman dan dinledik eylem için
Nedensiz de sevilir
Bazen küçük bir an için
Ömür bile verilir


o zaman ahmet kaya dan bir istek parça var .

an gelir diyecek
madem o an önemli
evet ahmet kaya sizlerle

An gelir
paldır küldür yıkılır bulutlar
gökyüzünde anlaşılmaz bir heybet
o eski, o eski heyecan ölür
an gelir biter muhabbet.
şarkılar susar heves kalmaz
şataraban ölür.

şarabın gazabından kork
çünkü fena kırmızıdır
kan tutar, tutan ölür
sokaklar kuşatılmış
karakollar taranır
yağmurda bir militan ölür.

an gelir
ömrünün hırsızıdır
her ölen pişman ölür
hep yanlış anlaşılmıştır
hayalleri yasaklanmış
an gelir şimşek yalar
masmavi dehşetiyle siyaset meydanını
direkler çatırdar yalnızlıktan.
sehpada pir sultan ölür
son umut kırılmıştır
kaf dağı' nın ardındaki
ne selam artık ne sabah
kimseler bilmez nerdeler
namlı masal sevdalıları
evvel zaman içinde
kalbur saman ölür
kubbelerde uğuldar Baki
çeşmelerden akar Sinan
an gelir
La ilahe illAllah
Kanuni Süleyman ölür.
görünmez bir mezarlıktır zaman
şairler dolaşır saf saf
tenhalarında şiir söyleyerek
kim duysa korkudan ölür
tahrip gücü yüksek
saatli bir bombadır patlar
an gelir
Attila ilhan ölür

Adsız dedi ki...

aloo bbo fm mi?

Bir tane de ben istiyorum ama Teoman´dan olmasin, seyden olsun... eee... aaa... hmm... hmm... ya da olsun Teoman´dan olsun.. bugün benim dogum günüm... olsun... yo, yo, bi dakka benim dogum günüm deil ki... sey olsun... off ya, bi karar veremedim.. ben sonra arasam olur mu?

Adsız dedi ki...

unutmadan ara bir daha telefonları meşgul etme o kadar arayanı var radyonun zaten zor düşüyor :))

Adsız dedi ki...

Yok yok bu Admincim olmayacak

En iyisi bu siteyi hack lemek

ele gecirince 10 yorumda yeni sayfa acacam :)

Adsız dedi ki...

EVET
şimdi dinliyecilerimiz
bu şarkı
ADMİN kardeşimize geliyor

Peyk den
sulu şaka

Beni mahfet kısasa kısas
İnkikamı al yarama bas
Sulu bir şaka bu hayat
Var olan katlanmak zorunda...

At istersen herşeyi
Hıncını al yarana bas
Bu hayat böyle bir oyun
Var olan dayanmak zorunda

Neden sonra hep sonra
Sonra sonra anlarsın???
Bugün yok ki yarın olsun
Düşünme kaybolursun

Varsın olsun sen yine
Bildiğin gibi oyna
Bugün yok ki yarın olsun
Düşünme kaybolursun
Düşünme kaybolursun
DÜŞÜNME KAYBOLURSUN!!!


ADMİN KARDEŞ DÜŞÜNME AÇ BİR YENİ SAYFA...

Adsız dedi ki...

admin bak istek şarkı bile çaldılar senin için hadi aç bir sayfa

Adsız dedi ki...

BBO Gazetesi
Çılgın Türk dehşet saçtı :
Hollanda'nın Almanya sınırı yakınında bulunan Almelo kentinde lokanta işleten bir Türk, ortalığı birbirine kattı. 41 yaşındaki A. Erdem isimli Türk, işlettiği “Rechter” isimli lokantasına ruhsat alamayınca cinnet getirerek lokantasını ateşe verdi. Bu sırada bir kişi yaralandı.
devamı
http://haber.mynet.com/detail_news/?type=Foreign&id=O1213706568380&date=17Haziran2008

Adsız dedi ki...

bu şarkı da

ADA ve BBO sitesi arası
seferleri için..

GİDİYORUZ GELİYORUZ.
başım döndü ya
biz yaşlı ve yorgun ablalarınız ya..

http://dahi.wordpress.com/2007/02/03/mirkelam-asuman-pansuman/

Asuman - Mirkelam



İşte bu kapı
İşte bu sapı
daha nasıl olur ki aşkın ispatı
Kartal ve Pendik
Gittik gittik geldik
Bakışınca o ahu gözlerle
yüzüme bakmadın
Farketmedin bile
Üzüldüm çok
Çöktüm ama
Derler ya
Kıvrıl fakat kırılma
Ne kadar ayıp
Ne yaptın asuman
Kalbimi kırdın
Yap bi pansuman
Ne kadar ayıp
Yapma asuman
Kalbimi kırdın
Yap bi pansuman

Gitme
Aşk silahını bir gün çekince
Ya hamle yap
Ya elini kaldır
Dönüp sakın gitme


asuman kim mi?


ada seferini yapan
kaptaniye

Adsız dedi ki...

DJ Mavigün asuman ve tüm sevdiklerim için ada sahillerinde bekliyorum şarkısını yayınlarsanız (ki siz yayınlarsınız yoksa bbo fm'i niye dinleyim )
sevinirim :)

Adsız dedi ki...

sevgili eylem hanım
bizi dinlediğiniz bizden ayrılmadığınız için teşekkürler..

biz bu şarkıyı ADA da ki tüm
BBO İLE KAFAYI YİYENLER KULÜBÜ ne
özellikle başkan için çalıyoruz.

Ada sahillerinde bekliyorum
Her zaman yollarını gözlüyorum
Yarim seni seviyor istiyorum
Beni şad et Şadiye'm başın için

Her zaman sen yalancı ben kani
Her zaman orta yerde bir mani
Her zaman sen uzakta ben müştak
Her telakki de bir hayalin yar

Adalar'dan Moda'lara geçilir
Yar elinden zehir olsa içilir
Bu dünyada başa gelen çekilir
Beni şad et Şadiye'm başın için

Nerede o mis gibi leylaklar
Sararıp solmak üzre yapraklar
Bana mesken olunca topraklar
Beni yad et Şadiye'm başın için

Adsız dedi ki...

evet
mavigun den
kankasına

ve tüm kankalara gitsin

kankası olmayanlar kıskanmasınlar..
sezen aksu dan
geliyor...

Benimle ol

Bende zincirlere sığmayan o deli sevdalardan
Kızgın çöllerde rastlanmayan büyülü rüyalardan
Kolay kolay taşınmayan doludizgin duygulardan
Yalanlardan dolanlardan daha güçlü bir yürek var

Haydi gel benimle ol oturup yıldızlardan
Bakalım dünyadaki neslimize
Ordaki sevgililer özenip birer birer
Gün olur erişirler ikimize

Uzanıp yüreğinin ateşiyle yeniden
Yıldızları tek tek yakacağım
Sarılıp güneşlere sevgimizle göklerden
Mavi mavi taçlar takacağım

Adsız dedi ki...

Yeryüzünde benden daha sansli bir "kanka" olamaz! Benim Kankam bir tane..

Canim benim iyi ki varsin, iyi ki benim kankamsin.. :)


Herkese iyi aksamlar güzel dinlenmeler, güne renk katanlara gönülde tesekkürler... :)

Adsız dedi ki...

iyi akşamlar ablacım
bende çok şanslı bir kankayım ablacım ya :)

bugün güzel bir gündü senaryolarıyla,muhabbetiyle,bbo fm ile her şey güzeldi
muhabbetimiz neşemiz eksik olmasın

hepimize iyi akşamlar mutlu yarınlar...

no name dedi ki...

İyi akşamlar,
iyi akşamlar...

Hoşgeldin Başkanım,
Başkanım gittiğinizde lisede okuyan kardeşlerimiz üniversiteyi bitirdi.

üniversiteli arkadaşlarımız evlenip çoluk çocuğa karıştı.

uzun zaman oldu.
nereleresiniz???

no name dedi ki...

Bu gün gide gele başımız döndü valla

no name dedi ki...

Rıdvan kardeş,
nerede kaldın yaa,
meraktayız,nasıl geçti sınav?

no name dedi ki...

Rind,
“ Bir kadını seven bir erkek, koynunda düşman besleyen akılsızın biridir. Çünkü her kadın kocasının ölmesini, kendisinin hayatta kalmasını ister” Fuzuli (Rind ile Zahid)

Zahid,
“… Karısı olmayan insan güçsüz insandır. Sanat özveriden doğar. Bir kadın sahibi olan erkek tüm sanatlarda ustadır.
(…)

Ey Rind! Bütün ömrüm seninle konuşmakla geçti. Ömür bitti söz sona ulaşmadı…” Fuzuli (Rind ile Zahid)

no name dedi ki...

Aşağıdaki yazının tamamı Alaçamlı Halk Şairi Reklâm Yazarı Eğitimci Gazeteci Hasan Sancak’ ın kendi aklından bulmuş olduğu düşünce ürünüdür. Bu yazı Türkiye’de ve dünyada ilk defa yayınlanmaktadır. Anlatılan bu önemli konu ile birlikte yediden yetmişe herkes kafiyeli konuşmayı ve yazmayı çok sevecek ve öğrenecektir.
Her tanıdığım insana halk şiirinin önemi üzerinde durduktan sonra isterlerse kafiyeli konuşabileceklerini anlatıyorum. Son harfi ”L” ile biten bana on tane kelime söyler misiniz? Diyorum. Düşünüyorlar, söyleyemiyorlar. Ben de biraz sonra istedikleri kadar kafiyeli kelime konuşabileceklerini söylüyorum. Sessizce dinliyorlar. Bu önemli durum her harf için kullanılabilir. Ben sadece “L” harfini örnek olarak veriyorum. Çocuklar ve gençlerin dikkat etmesi durumunda çok güzel sözler ya da mısralar kullanabileceklerini söyleyebilirim.
Türkçe’mizde 29 tane harf vardır. A-B-C-Ç-D-E-F-G-Ğ-H-I-İ-J-K-L-M-N-
O-Ö-P-R-S-Ş-T-U-Ü-V-Y-Z ‘ dir.
Bu harflerin 21 tanesi sessiz, 8 tanesi de seslidir. Kafiyeli konuşabilmek için A’ dan Z’ ye gitmek gerekir. Seslilerde bir sefer, sessizlerde sekiz sefer bir kelime okunabilir. Yukarıda ”L” harfini örnek verdim. A’ dan Z’ ye gidelim. Unutmayın. Sesli harflerde bir sefer sessiz harflerde sekiz sefer söylememiz gerekir. Hangi sessiz ya da sesli harfi söylüyorsak, harfleri sol tarafa koyarak okuyacağız. Okuduğumuz tek heceli kelimeler ya isim: ağ-bağ-bal-bel… ya fiil bil-mek,bul-mak,çal-mak,çel-mek…ya da anlamsız olur.İsim ve fiili anlamak için de sonuna -mak ve -mek ekleri getirmek gerekir.Okunan kelime anlamlı ise o fiil köküdür.Anlamsız ise de bu isim köküdür.
A’ dan başlıyoruz! “AL” B’ den başlayarak Z’ ye gidiyoruz.”BAL-BEL-BİL-BOL-BUL” “ÇAL-ÇEL-ÇİL-ÇÖL-ÇUL” "DAL-DEL-DİL-DOL-DÖL-DUL..."Bu durumu Z’ ye kadar taşıyabilirsiniz. Bunu unutmadığınız ve tekrar ettiğiniz zaman önce mısra sonra da beyit ve dörtlük yazabilirsiniz.

Not: Lütfen anne ve babalar çocuklarına bu yazımı okusunlar.

Ağ-bağ-boğ-çağ-dağ-sağı
Kız kaçırma uçağı
Eve erken gelirsen
Tavaya koy sen yağı

Ak-bak-bek-bük-çak-çek-çık
Yolunuz olsun açık
Bencillik tutkusunu
İçinde yaşatma yık

Ay-bay-bey-boy-cay-say-yay
Ver bana açık bir çay
Karşıdan geçmektedir
Atın yavrusu bir tay...

no name dedi ki...

BİR YAPRAK GÖNDER

Bir yaprak gönder bana,
bir koruluktan koparılmış olsun,
hiç değilse evinden yarım saat öteden.
Sen oraya dek yürür güçlenirsin,
bense kalkar teşekkür ederim sana
o güzel yaprak için.

Bertolt Brecht

no name dedi ki...

Yenigün

Her yeni günde
Geceden esintiler
Savrulur dört bir yana
Sen bizimle gelirsen
Uzaklara koşmaya
Haydi durma
Kapalı bir dünya kurma kendi kendine
Kaybolup gidersin sonra düşler içinde
Uyan dostum geç sayılmaz gel bizimle
Basamaklar sahte değil bu merdivende
Ne geçmiş uykusundayız
Ne gelecek kaygısında
Yaşıyoruz çünkü nefes nefese
Nefes almak yaşamaksa
Kızmak doğru değil kimseye
Dün bugün önemli değilse
Uzakları görmek kolay değildir
Gözler ufukta değilse

Söz: Murat Hasarı
Müzik: Serhan Kellözü - Murat Hasarı
Albüm: Çiçeği Burnunda

no name dedi ki...

Sen Güzel Günlere Layıksın

Hastahanedeki kadın,bana gülümserken
Şu sözleri söylemişti
Her sefanın bir cefası vardır
Her cefanın bir sefası vardır

Yeter ki sabret
Yeter ki iste
Yeter ki dinle
Yeter ki dile

Sen güzel günlere layıksın
Sen

Tek avuntun kitaplar,
Onlar da terketmiş seni,hepsi yalan
Tek yemeğin paparan,
Bayat ekmeğini şehir suyuna ban

Yeter ki sabret
Yeter ki iste
Yeter ki dinle
Yeter ki dile

Sen güzel günlere layıksın
Sen

Söz: Murat Net
Müzik: Murat Net

Adsız dedi ki...

Sıcak Saklayın Gecelerimi

geçici ayrılık benimkisi
ilkyaz çiçeğine gebeyim
ağıtlar yakmayın adıma
ben ölmedim ölmeyeceğim

sıcak saklayın gecelerimi
karlar altından çıkıp geleceğim
düşlerinizin ateşinden
ılık bir rüzgar gibi eseceğim

demlice bir çay koyun üstüne
aç çocuk gibi besleyin sobayı
nasıl tütüyorsanız gözlerimde
öylece tütsün buharı

uzunca serin yatağımı
boyunca uzansın ayağım
el aman deyince gece
usulca kıvrılır yatarım

can canım canlarım
hazır mı koynunuzdaki yerim
gün olur gecikmiş çocuk gibi
bağıra çağıra gelirim

Nevzat Çelik


herkese iyi geceler..
yarın görüşmek üzere...|

rıdvan61 dedi ki...

Herkese iyi geceler diliyorum.

Mavigün kardeş yine elinden bal damlamış. Senaryon için eline ve yüreğine sağlık.

No name kardeşim dört saatlik bir sınavdan çıkınca eve gelir gelmez uykusuzluktan öyle bir yatmışım ki yorumlarınızı anca okuyabildim.Çok şükür sınavımız fena sayılmaz.Ama dersi kesin geçtim diyemem,çünkü bizim bölümde her an süprizlere hazırlıklı olacaksın.

no name dedi ki...

İyi geceler Rıdvancım,
Sınavının iyi geçmesine sevindim kardeşim.

Adsız dedi ki...

Ridvan iyi geceler kardesim

No name sen herkesi sair yapmaya kararlisin anlasilan :)

rıdvan61 dedi ki...

Kaya kardeşim iyi geceler.
Teşekkür ederim No name kardeşim.Keyifler yerindedir işallah.

no name dedi ki...

Kardeşim,
işin tekniğini kap.
yazmasanda bil.

sadece yazmak değil ki,
birde okur olmak var.
bilerek okumaktan güzel ne var...

no name dedi ki...

Şükür Rıdvancım,
Kısmetse az sonra kapatıp eve çıkacam.

sıkı bir uykuyla kendimi yarına hazırlayıp,sabah 9 gibi dükkanı açacam.her gün aynı terane...


hepinize iyi geceler diliyorum,
Allah rahatlık versin...

rıdvan61 dedi ki...

İyi geceler kardeşim.Allah rahatlık versin

no name dedi ki...

A

..K
...T
....A
.....
......G
.......U
........R
.........U
..........R
...........
............O
.............L
..............M
...............A
................Z

eN SON OTURUM AÇAN kardeşimize...

rıdvan61 dedi ki...

OLMAZ...

Gözlerin'siz olmaz...
Hayallerim yolunu bulamazlar ki
Saparlar çıkmaza.

Sözlerin'siz olmaz.
Nasıl vazgeçerim
Umut dolu türküleri dinlemekten

Sensiz olmaz.
Nasıl avunurum
Çağlayanların resmine bakmakla

Ellerin'siz olmaz
Yanlızlığın soğukluğunu hissederim
Aciz avuçlarımda

Nefesinin serinliği olmazsa olmaz
Kanıp ta düşemem
Sahte poyrazların ardına.

Gülücüklerin'siz olmaz.
Geçici mutluluklara saramam ki
Kanayan yaralarımı.

(R.H.- 15.10.2003)

Adsız dedi ki...

kardesim bana yollamissin herhalde ama cözemedim

gece gece bulmaca cözdürmesen..

Adsız dedi ki...

KUTSİ-AŞKIN GURURU
Kitaplara sığmaz yaşadıklarım
Ellerim havada sana dualarım
Üstüme yıkılmış yorgun yıllarım
Karanlık dünyamda yapayalnızım

Her gece kahrediyor
Vurur acılar beni
Tak bir sözüm var sana
Al götür kalbimi

Aşkın gururu olmaz olamaz
Benim derdime çare bulunmaz
Ben çilekeş sen günahjar
Allah biliyor seven yıkılmaz

Aşkın gururu olmaz olamaz

Adsız dedi ki...

tek olucaktı tak olmuş:D

Adsız dedi ki...

Ridvan hocam bunu sen mi yazdin


Eger öyleyse su tozlu raflari biraz karistiralim

Adsız dedi ki...

iyi geceler... :)

rıdvan61 dedi ki...

Kaya kardeş eski defterleri biraz kurcaladım.Bir şeyler yazmaya çalışmışım.Ama sanki o gençlik ruhuydu biraz.

İyi geceler seval ablacığım.

Adsız dedi ki...

dostum genclik ruhu derken 70 yasinda gibi konustun ya

hayirdir öss seni yordu galiba :)

rıdvan61 dedi ki...

Kardeş cidden ruhum eskidi sanki.Tam altı senelik üniversite yaşamı.iki yıl İstanbul dört yıl Trabzon derken altı yıl geçmiş.Sizin kadar uzakta olmasakta,sonuçtu doğduğun yerlere hasret çekiyorsun.

Adsız dedi ki...

bilmez miyim offf offf

cümleten hayirli geceler

Adsız dedi ki...

günaydın
muhabbetiniz ve neşeniz bol olsun

Rıdvan şu eski defterleri arada karıştırıp bizimle paylaşırsan seviniriz

ilk geldim kahvaltı hazırlayayım mönüde çay,peynir,zeytin,taze yeşillik çeşitleri ve omlet var
afiyet olsun

hepimize kolay gelsin

Adsız dedi ki...

Günaydin BBO-Ailesi, herkese günaydin...

piril piril aydinlik bir güne daha uyandik, birlikte olmanin sevinciyle hafiflemiyor mu günlük yükümüz? Hic yoktan gülümsemiyor muyuz kendi kendimize? Karsimizdaki ekranlara sevgiyle bakmiyor muyuz? Iste bu!

Cayi demliyorum, beyaz peynir,zeytin, recel, salam zaten dolapta var, simdi domatesleri, biberleri ve maydanozlari da yikar dograrim ama biriniz gelirken taze ekmek alsin gelsin... simit de olabilir..

Hepimize kolay gelsin..

Adsız dedi ki...

Eylemcim günaydin canim ya biz senle anlasalim, böyle olmayacak bu.. :)

Ben cayi demledim bile, hadi ne varsa al gel birlikte hazirlayalim sofrayi.. :)

Adsız dedi ki...

he he :))
tamam ablam sen nasıl istersen geliyorum :)

no name dedi ki...

Günaydın,
herkesin gönlünce bir gün geçirmesini dilerim.

Eylemcim,
sen hazırlan,geçerken ben alırım seni,beraber gidelim ablama.ben ekmek simit falan alırım yol üstünden...

Adsız dedi ki...

tamam No name
ben hazırım sen gelince hemen çıkarız

Adsız dedi ki...

ya, cocuklar kusura bakmayin yumurtalar rafadan olmadi, fazla pisti.. neyse hadi oturun, biz baslayalim, gelmeyenler de gelirler nerdeyse... hadi hadi.. :)


diyorum ki, acaba biz bu Admin kardesimizi de mi cagirsaydik? belki su baslikla ilgili durumu ona izah etmemiz kolaylasirdi, bana fenalik gelmeye basladi bu 1320´li rakamdan... :)

Admincim buyur sen de gel, bizim soframizda herkese yer var... :)

no name dedi ki...

2008 yılı itibarıyla gurbetçilerimizin Almanya'da sahip olduğu 210 bin gayrimenkulün toplam değeri tam 33.6 milyar euro. Takvim gazetesine konuşan TAM Vakfı Direktörü Faruk Şen, Avrupa'da Türkler'in en yoğun yaşadığı ülke olan Almanya'nın gayrimenkul edinme noktasında da öncü rol oynadığını, Türkler'in Alman ekonomisinin vazgeçilmez unsuru haline geldiğini belirtti.

no name dedi ki...

Temel ile dursun yolda yürürlerken, dursun yerde bir muz kabuğu görür ve temel'e seslenir;

-ula temel tikkatli ol,biraz sonra düşeceğuz...

rıdvan61 dedi ki...

No name kardeşim iyi günler.Neşen bol olsun kardeşim.

Kardeş admin yeni sayfayı açmış.

no name dedi ki...

Eyvallah kardeşim,
gördüm(geç te olsa):))

no name dedi ki...

....
.....
.....
Aşkımı kaybettim bulanın olsun...

Hakkı Yalçın

no name dedi ki...

ahmethakan@hurriyet.com.tr

Fatih Terim’den nefretimin 8 nedeni


BİR: "Küçük dağları sen mi yarattın birader" diye bakıldığında suratına "Hayır... Hayır... Sadece küçük dağları değil büyük dağları da ben yarattım" ifadesini takınarak iticilik şampiyonu olduğu için...

İKİ: Soğukkanlı bir değerlendirmeyle en fazla "Çok ballı bir adam" yorumunu hak ettiği halde "Ben Fatih Terim... Futbolun kitabını tersten yazmış adam" triplerine girdiği için...

ÜÇ: Zaferden sonraki afra tafrasının çekilmezliği nedeniyle, milli maçlarımızda beni ve benim gibileri hep "İçimizdeki İrlandalı" olmak gibi kahredici bir pozisyona sürüklediği için...

DÖRT: Başarı, zafer, galibiyet... Bunların eleştirilere en güzel yanıt olabileceğini düşünemeyip "laf geçirme" hevesine yenik düştüğü için... Yani başarıyı hazmetme kapasitesi acayip sığ olduğu için...

BEŞ: Elde ettiği zaferlerde "mahalle baskısı" nedeniyle oyuna soktuğu futbolcunun büyük payına rağmen, bu durumu zerre kadar aklına getirmeyip "Fatih Terim mucizenin öteki adıdır" havası bastığı için...

ALTI: Sırf şişkin egosunu daha da şişirmek ve "Fatih Terim karizması"nı belirgin kılmak amacıyla herkesin dediğinin tersini yapmaya kalkarken, zoru ve fiyaskoyu görünce anında tornistan ettiği için...

YEDİ: Kendisinden "Fatih Terim" diye söz ettiği için...

SEKİZ: Dışarıda, içeride bilen bilmeyen herkesin basbayağı bir "mistik olay" olarak yorumladıkları tuhaf bir galibiyetin ardından "Kabaramazsın kel Fatma" oyunu oynadığı için...

Adsız dedi ki...

bu gün buradan mı devam edeceksin No name?

no name dedi ki...

Brezilya’nın futbolcuları kadar, karnavalları da ünlü olduğu için; sayısız fıkra üretilmiştir her ikisi hakkında da...
* * *
Birleşik Arap Emirlikleri’nden, dolar milyarderi bir emirin, New York’ta yaşamayı yeğlemiş oğlu; Kanadalı bir arkadaşıyla Güney Amerika ve Brezilya gezileri üstünde konuşurken, emirin oğlu:
- Brezilya’dan sadece futbolcuyla, orospu çıkar, demiş.
Kanadalı arkadaşı:
- Benim de, demiş; karım Brezilyalı.
- Ya öyle mi, hangi takımda oynuyor?

no name dedi ki...

Sinirliyim çok...

no name dedi ki...

İngiliz takımlarından birinde oynayan Brezilyalı bir futbolcu gol attıkça, takım arkadaşı İngiliz soruyormuş:
- Kuzum nasıl gösteriyorsun bu mucizeleri?
Brezilyalı futbolcu da:
- Tanrı sayesinde, diyormuş; maçlara başlarken hep dua ediyorum.
- Ben de ediyorum ama, hiç gol atamıyorum.
- Çünkü sen İngilizce dua ediyorsun, kabul olmuyor.

Adsız dedi ki...

hayırdır admine mi ,bizden birine mi, kendine mi ne iş niye sinirlisin paylaşmak istermisin

no name dedi ki...

Avustralya’nın keşfinden önce Eski Dünya’da, bütün kuğular beyaz zannedilirdi. Görünüşe göre bu şüphe götürmez kanaatin dayanağı, deneysel delillerdi.
Görünen ilk siyah kuğu, bazı ornitologlar ve kuşların renkleriyle aşırı derecede ilgilenenler için herhalde ilginç bir sürpriz olmuştu; ama bu olgunun ortaya koyduğu daha temel bir şey vardı: Gözlem ve deneylere dayalı öğrenmenin, ciddi boyuttaki sınırlamaları ve bilgimizin kırılganlığı.
Tek bir gözlem, milyonlarca beyaz kuğunun binlerce yıldır teyit etmiş olduğu genel bir kanıyı geçersiz kılabilir. Bunun için tek bir siyah kuğu olması yeterlidir.”


Nassim Nicholas Taleb

no name dedi ki...

yok iyiyim,
kafamı boşaltıyorum...

Adsız dedi ki...

sinirlisin aynı zamanda da iyisin peki boşalt kafanı rahatla bakalım
rahatlıyamazsan ben buralardayım sesleni ver gelirim konuşuruz

yazdıklarında ilginç ve güzel ellerine sağlık

Adsız dedi ki...

kanka ne oldu kafayı boşaltma işlemi durdumu
sen kafanı boşaltırken araya ben girdim konsantren mi bozuldu
yoksa burada rahatlayamadın kendini dışarı mı attın...?

no name dedi ki...

Yok düşünüyorum.
Kadınların olmadığı bir hayat nasıl olurdu diye.

sen üstüne alınma ama,
çok güzel olurdu gibi geliyor bana.

no name dedi ki...

Kimdir Şeyh Bedrettin? “Yarin yanağından gayrı her şey ortak” düşüncesiyle dünya malının eşit paylaşımını, her dinden insanın eşitliğini savunan bir dava adamı... Sosyalizmin ilk ışıklarını yakan feylesof... Kimi ayaklanmaların fikir babası sayılarak 1420 yılında Serez çarşısında asılır. Mezarı hemen Cağaloğlu’nda, İkinci Mahmut Türbesi’nin haziresindedir...

no name dedi ki...

Yedinci yüzyılda Çin’de yaşayan Lao Tzu, Taoizm adlı yaşam felsefesinin kurucusu ve bunun en kutsal kitabı olan Tao Te Ching’in yazarıdır.
Taoizm müritlerine doğal ve yalın bir hayat tarzı önerir ve doğanın akışına karşı çıkmamayı tavsiye eder.
Tao Te Ching şiir şeklinde yazılmıştır. Benim akıl olarak vermek istediğim şiirin numarası 126’dır. İngilizceden kendi çevirimle, şöyle diyor:

İnsan dünyaya geldiğinde yumuşak ve esnektir,
İnsan öldüğünde sert ve katıdır,
Bitkiler canlı iken yumuşak ve körpedir,
Bitkiler öldüklerinde çürük ve kurudurlar.
Demek ki sert ve bükülmez olan ölüme aittir,
Yumuşak ve esnek olan hayata aittir.
Sert ve kudretli olanlar yere çakılır,
Mütevazı ve yumuşak olanlar yükseklere çıkar.

çev:Metin Münir

Adsız dedi ki...

he he tamam ben üstüme alınmayım :)
bizde diyoruz bazen erkeklerin olmadığı bir hayat nasıl olurdu diye
ama ikiside olmayınca olmuyor kardeş

anlaşıldı sen kadınlara kızmışsın galiba ben seni rahat bırakayım sen düşünmeye devam et

no name dedi ki...

DÖŞEK BAKACAKTIM

Ben: Ben döşek bakacaktım ama...

Satış elemanı: (SE) Nasıl, pardon?

Ben: 90x190 döşek bakacam da.

SE: Döşek nedir?

Ben: Yatağın içindeki şey işte.

SE: Ha siz yatak istiyorsunuz.

Ben: Hayır yatağı var, döşek istiyorum ben.

SE: Hanımefendi şurda bir gösterebilir misiniz ne istediğinizi?

Ben: İşte şundan istiyorum, döşek değil mi bu?

SE: Hayır değil.

Ben: Ne bu yastık mı?

SE: O yatak hanımefendi.

Ben: (yatağı tutarak) O yataksa bu ne peki, icatlar mucitler ansiklopedisi mi?

SE: Karyola.

Ben:...

SE:...

Ben: Ne zamandır böyle bu?

SE: ??? Ne gibi???

Ben: Ne zamandır döşek yatak, yatak da karyola oldu ve bunu eski tabiriyle söyleyenler anlaşılmıyor bir türlü, enteresan. Çünkü ben çok yaşlı değilim, sizin benim dilimden anlayabiliyor olmanız lazım sonuçta.

SE:...

Ben: Neyse, bana müsade ben döşeğe döşek demekten utanmayan bir firmadan alışveriş yapacam çünkü.”

***

Mehtap Erel

no name dedi ki...

İçimde Yağmur

Hala güzelsin
Eski bir şarkı gibi
Seni ilk görüşüm dün gibi

Nasıl unuturum
Verdiğimiz tüm sözleri
Gezdiğimiz yerleri

Bize bir şey olmaz derdik
Söyle ne zaman kirlendik
Eskiden bu şarkıları
Böyle suskun mu dinlerdik

Dışarda yağmur yağıyor
Gitme vakti benim için
Biraz yürürsem altında
Belki yıkanır içim

Zaten akşam erken iner
Çocuklar okuldan döner
Beni burda görmesinler
Boşuna sevinmesinler

Dışarda yağmur
(İçimde yağmur)
Dışarda yağmur
(İçimde yağmur)
Dışarda yağmur
İçimde

Söz: Kutlu Özmakinacı
Müzik: Kutlu Özmakinacı
Albüm: Katil & Maktûl

no name dedi ki...

Gelmesen De Olur

Ne kadar zaman geçti bilmiyorum
Hani gelirim demiştin ya...
Bak hala ümitle seni bekliyorum
Gelince nasıl özleyişimi anlatamazsam eğer
Şaşırma...
Konuşmak gerçekten gücün dışında bu sefer
Ne olur yine susuyorum diye darılma
O kadar beklettin ki...
Senin için sakladığım herşeyi çaldılar
Mevsim mevsim tükendi çiçekler
Yalnızlığa döküldü çiçekler şarkılar
Şimdi boşuna üzüleceksin...
Gelirsen, vazgeç dön... Yola çıkmışsan dur...
Beni ölesiye sev demiştin, sevdim
Artık gelmesen de olur...

Söz: -Zardanadam
Müzik: -
Albüm: Korsan

no name dedi ki...

Benim Yolum Ayrı

Eğriyi kendinde arayan,
Doğruyu kalbinde bulur.
Aşkına emekle yürüyen,
Dermanı derdinde görür.
Zamanı saate soran,
Ölümü vakitsiz bulur.
Düşmanı dışarda sanan,
Hainin koynunda uyur.
Sizin yolunuz ayrı, benim yolum ayrı.
Sevemedim diye dünyayı, terk edecek hiç değilim.
Sizin yolunuz ayrı, benim yolum ayrı.
Mahvettiniz diye dünyayı, vazgeçecek hiç değilim.
Özgürlüğü pazarda arayan,
Eşitliği mezarda bulur.
Kardeşliği kışlada yaşayan,
Barbarlığı aynada görür.
Zardanadam özünü bilir,
Yanlışının izini bulur.
Melekteki şeytanı görür.
Sıkılmadan yüzüne vurur.


Zardanadam

no name dedi ki...

Burdayım Aslında

Herşeyi ben yaptım, suç benim, ben hakettim
Doğrudur dediklerim yanlışmış, haltettim
Bunca zaman biliyordun da, neden doğru dedin?
Ben buyum kabul et, ben oldum, ben böyleyim.
Tembelim biliyorum ben, sorumsuzun tekiyim
Kendimi bilmem bazen, boyumdan büyüğüm
Yalan söylerim sonra ben bile inanmam
Bunları bin kez duydum, ben hala böyleyim.
Herşeyi bildiğimden değil ama, herşeyi gördüğümden değil hatta
Herşeye sahip değilim şu hayatta, bakma bana sen bakma
Burdayım aslında, tanığım her olana , Sen beni yok saysan da,
Burdayım ben,ben burdayım, burdayım aslında
Artık derdim yok benim senden uzak ben kendimim
Dağlar senin dünyan senin dertler senin yollar senin
Aynaya baktım son kere sonunda geldim kendime
Herkes mutlu olsun diye dolaşamam ben bu çöplükte
Herşeyi bildiğimden değil ama, herşeyi gördüğümden değil hatta
Herşeye laik değilim şu hayatta, bakma bana sen bakma
Burdayım aslında, tanığım her olana , Sen beni yok saysan da,
Burdayım ben,ben burdayım, burdayım aslında.

Söz: -zardan
Müzik: -adam
Albüm: Korsan

no name dedi ki...

Böyle Demişti Rüzgar

Katil olduğumu söylediklerinde, inanmamıştım kitaplara, aah
Yalanlarımı okuduğumda anladım, yaşamak için öldürmek gerektiğini
Yalancı olduğumu söylediklerinde, inanmamıştım
şarkılara, oof
Kendimi dinlediğimde anladım, gülmek için ağlatmak gerektiğini.
Bana sen mutlusun demişti rüzgar, önümü kaplayan sisi aralayamadım
Büyüye kapılma demişti sokaklar, doğru seçeneği karalayamadım
Sen mutlusun demişti rüzgar, önümü kaplayan sisi aralayamadım
Büyüye kapılma demişti sokaklar, doğru seçeneği karalayamadım
Hırsız olduğumu söylediklerinde, inanmamıştım insanlara, hmm
Acıyı içime çektikçe anladım, başkasının açlığıyla doyduğumu
Vampir olduğumu söylediklerinde, inanmamıştım kadınıma, aah
Bırakıp gidince... anladım, yaşamak için gözyaşlarını içtiğimi
Bana sen mutlusun demişti rüzgar, önümü kaplayan sisi aralayamadım
Büyüye kapılma demişti sokaklar, doğru seçeneği karalayamadım
Gerçeğin rengi gözlerimi yaksa da, kör olmadım ben, görüyorum yeniden,
Attığım adımlar acı verse de, yürüyecek yollar açacağım yeniden,
Sen mutlusun demişti rüzgar, önümü kaplayan sisi aralayamadım
Büyüye kapılma demişti sokaklar, doğru seçeneği karalayamadım

Söz: Tolga Kaya
Müzik: Tolga Kaya
Albüm: Korsan

no name dedi ki...

Neden Dedim Kendime

Neden dedim kendime kızıp durursun kendine, herkesin hesabı tam seninkisi şaşmış gibi.
Neden dedim kendime, yakıp durursun kendini, kalbinde gün batmış da, hiç doğmayacakmış gibi.

Yaptığın kumdan kalelere rüzgarlar esti diye,

Sakın dedim kendime, küsüp gitme kaderine, yaptığın sana yetmiş, artık işin bitmiş gibi.

Neden dedim kendime, kusup durursun kinini, herkesin tuzu kuru, seninkisi yaşmış gibi.
Neden dedim kendime üzüp durursun kendini, kalbinde güller solmuş, hiç açmayacakmış gibi.

Yaptığın kağıt gemileri gönder sen enginlere,

Aman dedim kendime, sakın unutma kendini, yarının sevincine, sakla bugünün derdini.

Neden dedim kendime kızıp durursun kendine, herkesin hesabı tam seninkisi şaşmış gibi.
Neden dedim kendime, yakıp durursun kendini, kalbinde gün batmış da, hiç doğmayacakmış gibi.

Yaptığın kumdan kalelere rüzgarlar esti diye,

Sakın dedim kendime, küsüp gitme kaderine, yaptığın sana yetmiş, artık işin bitmiş gibi.


Güzel günleri düşle, boşver dünyaya, yanarsın bu gidişle kızma dünyaya
Sahip oldukların, sana sahip olmasın bak, kanarsın bir gülüşle, yalan dünyaya

Söz: Tolga Kaya
Müzik: Tolga Kaya
Albüm: Dibini Gör

no name dedi ki...

Rövanş

Kolayca sığdı cebime, faturalardan arda kalan;
Asil kanıma karışacak zaten onlarda birazdan.
“bana bir eğlence medet” modunda takılıp bütün gece,
En azından kendimce, intikam alacağım hayattan...
Bir planım yok, sokaklar yönlendirir beni, nasılsa...
Kaybedenlerin kentinde avare avare gezinip; kırılacak kalpler içinden en masumunu seçeceğim.
Hayata olan öfkemi kusup, bir süre için iyi hissedeceğim.

Bu kadehi yuvarlayıp, kalkmalıyım artık buradan;
Çok olmaya başladı bu sarhoş akreple yelkovan.
Mağduru oynayıp; ağlayınca birazcık şu köşede
En azından kendimce, intikam alacağım hayattan...
Bir planım yok, sokaklar yönlendirir beni, nasılsa...
Kaybedenlerin kentinde avare avare gezinip; kırılacak kalpler içinden en masumunu seçeceğim.
Hayata olan öfkemi kusup, bir süre için iyi hissedeceğim.

Kaybedenlerin kentinde; incitebilme yeteneğimle; en azından kendimce, intikam alacağım hayattan...
Kaybedenlerin kentinde, kalp kırma becerimle; en azından kendimce, rövanşı alacağım hayattan...

Söz: Erbatur Çavuşoğlu
Müzik: Erbatur Çavuşoğlu

no name dedi ki...

Küçük Şirin Bir Cuma Akşamı

Küçük şirin bir cuma akşamının peşindeyim,
Yıllar önce gördüğüm bir rüyanın izindeyim.
Hayatın ruhuna sinen saman tadından bıkkın,
Az düşünce, bol kahkaha dolu, bir gecenin izindeyim.
Küçük şirin bir cuma akşamının peşindeyim,
Onca soruna, işe, güce, trafiğe, arka cebin çizdiği grafiğe,
Bütün hafta boyunca katlandım durdum, yetti,
Müzik, umut, dem ve duman dolu bir gecenin izindeyim.
Onlar haklı olabilirler, çalışmam, didinmem lazım,
Güvenli bir gelecek için, şimdi sürünmem lazım,
Ama ben yapamam, ezdirmem gururumu, dünyaları verseler, satamam ki ruhumu,
Şöyle dursun bakalım bir para, pul, kariyer, bugün cuma, saat on, aşığım, gerisi boş!
Bir zamanlar bir taş atmıştım içime.
Yıllar sonra, neden bilmem, bu yağmurlu kış gününde,
Bir ses duydum derinlerden, çıkaramadım kimdi önce,
Doluverdi yorgun gözlerim yudumlar ilerledikçe.
Onlar haklı olabilirler, yarını düşünmem lazım,
Rüzgar sert esiyorsa boynumu eğmem lazım,
Ama ben yapamam, ezdirmem gururumu, dünyaları verseler, satamam ki ruhumu,
Şöyle dursun bakalım bir para, pul, kariyer, bugün cuma, saat on, aşığım, gerisi boş!

Söz: Tolga Kaya
Müzik: Tolga Kaya

no name dedi ki...

Senden Adam Olmaz Adamım

Kaç kez yıkıldın sen, kaç kez yanıldın?
Kaç kez yolu şaşırdın sen, kaç kez takıldın?
Kaç kız terketti seni, kaç işten atıldın?
Kaç tokat, kaç kazık yedin, hala burdasın.

Senden adam olmaz adamım, sensiz de olmaz.
Boşver sen böyle güzelsin, hiç dokunma olmaz.
Son pişmanlık fayda etmez, hep-yek gelsin bırak !
Senden adam olmaz adamım, sensiz de olmaz.
İlktin, baştın, öndeydin, tuş oldun
Vardın, tamdın; herşeydin, yokoldun
Ne olduysa oldu artık, boşver devam et
En azından kendinsin bak, sensin, burdasın.

Senden adam olmaz adamım, sensiz de olmaz.
Boşver sen böyle güzelsin, hiç dokunma olmaz.
Son pişmanlık fayda etmez, hep-yek gelsin bırak !
Senden adam olmaz adamım, sensiz de olmaz.
Mahmut hoca: senden adam olmaz adamım, sensiz de olmaz.
Boşver sen böyle güzelsin, hiç dokunma olmaz.
Son pişmanlık fayda etmez, hep-yek gelsin bırak !

Senden adam olmaz adamım, sensiz de olmaz.
Zardanadamımsın sen benim, iç keyfine bak !

Söz: Utku Doğruak
Müzik: Utku Doğruak
Albüm: Dibini Gör

no name dedi ki...

Süreyya

Tek rakibin kendinsin, bu ölümlü hayatta
İnsan insanın aynasıysa eğer, görmek istersen kendini bakmalısın bana.
Koş koş koş süreyya koş, koş koş koş süreyya koş, koş koş koş süreyya koş

Hayallerin gerçek olsun, altın olsun boynunda
Son ana dek vazgeçmezsen eğer, mavi gökyüzü yardım edecektir sana.
Koş koş koş süreyya koş, koş koş koş süreyya koş, koş koş koş süreyya koş

Yalnızlığın ortasında, kim karşı durur bu aşka
Yokluğa, yoksunluğa, hoşgörüsüz bozkıra yenik düşmedin.
Koş koş koş süreyya koş, koş koş koş süreyya koş, koş koş koş süreyya koş
Koş koş koş süreyya koş, koş koş koş süreyya koş, koş koş koş süreyya koş

Söz: Ergin Özler
Müzik: Ergin Özler
Albüm: Süreyya

no name dedi ki...

Tembellik Hakkı

Çok cazip bir teklifti; kimse gelmiyor…
Aradım herkesi; herkes hayatı erteliyor…
Özlemişim bu mereti; doğrusu yalnız pek gitmiyor…
Hayat uslandır beni; hayat çalıştır. hayat alıştır beni; bu bir yarıştır.
Hayat uslandır beni; hayat çalıştır. hayat alıştır beni; bu bir yarıştır.

Hayat uslandır beni; hayat çalıştır. hayat alıştır beni; bu bir yarıştır.
İşte tatil düşüneyim; tatilde işi, ve “çılgın” hissedeyim kırınca işi…
Öngörülmüş arızalar normal; böyle sistemin işleyişi..

Çok cazip bir teklifti; kimse gelmiyor…
Aradım herkesi; herkes hayatı erteliyor…
Özlemişim bu mereti; doğrusu yalnız pek gitmiyor…
Hayat uslandır beni; hayat çalıştır. hayat alıştır beni; bu bir yarıştır.
Hayat uslandır beni; hayat çalıştır. hayat alıştır beni; bu bir yarıştır.

Söz: Erbatur Çavuşoğlu
Müzik: Erbatur Çavuşoğlu

no name dedi ki...

Sebep

Rüzgar durdu ama sokaklar yüzüme esiyor
Yapraklar güneşle konuşurken deniz susuyor

Bahar acımasızdır ve bu, buz gibi bir bira içmek için
Bir sebeptir! bir sebeptir! uçmak için
Bir sebeptir! bir sebeptir! kopmak için, bir sebeptir

Martıları ve denizi izlemeye ne dersin
Vapurlar, gün batımı falan. konuşmaya ihtiyacımız yok

Sen, ben ve yalnızlığımızı da alırız yanımıza
Tek başına kalmak korkutur onu, sen de biliyorsun

Söz: Tolga Kaya
Müzik: Tolga Kaya
Albüm: Tamamböceği

Adsız dedi ki...

no name canım kardeşim
merhaba gelebilirmiyim?
yoksa yalnız mı kalmaya ihyiyacın var..

yok ablansam hem burda hemde özel adresimi biliyorsun..
anlatmak istersen dinlerim..

yok abla geçer diyorsan da
beklerim ama senden geçene kadar
bizden de geçmez bunu bilmeni isterim..

seni seviyoruz kardeş
aramızda olmana kadar eksik kalacağımızı bil..

Adsız dedi ki...

Mavigün ablam çok güzel söylemiş
aramıza çabucak dönmen dileğiyle

no name dedi ki...

Reddiye

Gelenin ecel hevesinden
Gidenin son nefesinden
Çekmezsen bilmezsen
Bilinmez duyulmaz sesinden
Güneş doğmaz gülperdesinden
Değmezsen görmezsen
Bilki vardır giden yolundan
Yere değer yavaş koşanda
Kaçmazsan gitmezsen
Bilinmez duyulmaz sesinden

replikas

no name dedi ki...

Yaş Elli

Günler geceler susmuş artık uykum yok
Gördüklerim ben değil benden haber yok
Eller ehlikeyif oldular benim derdim çok
Kapıdan girsem yok a canım bacadan girsem yok

Geriden geriye bir ses duydum döndüm baktım yok
Gerçeklerden gerçeklere tek bir günüm yok
İşlevini yitirmemiş geçgin gibisi yok
Kapıdan girsem yok a canım bacadan girsem yok

Replikas

no name dedi ki...

Karabasan

Bir gece baktım elime bir ışık konmuş.
Çatlamış büyük kubbe,mihrap kanla dolmuş.
Sönmemiş ateşi, her yanı sarmış.benimle yananlar benim sayılır.
Elim, bir günah ağacı.
Beli,hep koluma düşman.
Yaşlar biriksin gözümde.
Görmeyen göz değdiğini benden ayırır.
Ölüm,ölüm, güzel ölüm bir gün beni öper.
Bilmeyenin ipliğini bilene bağlar.
Gün gelir, bildiğimi bana sorarlar.
Benimle kalanlar, benim sayılır.

Söz: Replikas
Müzik: Replikas
Albüm: Dadaruhi

no name dedi ki...

İsimsizler

Hiç kimse bildiğinden şaşmaz, biz çoktan şaştık
Geceler tenlerden kopuk, gündüzler kabuk tutmuş

Hiç kimse gözlerden kaçmaz, biz çoktan kaçtık
İsimsizler etler doyurur, kayıbız canımız donmuş

Hiç kimse gizliyi bilmez, biz çoktan bulduk
Suretimiz burda hapis, dört bir yana saçılmış

Yollardayız gel bul bizi, biz çoktan vardık
Korku sarmış yüzümüzü, inancımız içlere akmış

Hiç kimse gizliyi bilmez, biz çoktan bulduk
Suretimiz burda hapis, dört bir yana saçılmış

Yollardayız gel bul bizi, biz çoktan vardık
Korku sarmış yüzümüzü, inancımız içlere akmış

Söz: -replikas
Müzik: -
Albüm: Avaz

no name dedi ki...

Dayan

Büyüdükçe büyüdüm
Tam 15 metre boyum
Sen tutmasan kolumdan
Göğe ererdi başım

Davacı ve davalı
Biribirine bağlı
Harp olmadan gün doğmaz
Hayat başımdan kanlı
Dayan dayan dayan dayan

Büyüdükçe büyüdüm
115 metre boyum
Sen tutmasan kolumdan
Aya değerdi başım
Dayan dayan dayan dayan

Ateşte yanan şeytanı defet
Defet ki değmesin ellerimize
Ateşte yanan şeytanı defet
Defet dokunmasın ellerimize

Büyüdükçe büyüdüm
1015 metre boyum
Sen tutmasan kolumdan
Güneş olurdu tacım

Günüm bana gülmüyor
Gecem beni öpmüyor
Duvarlar düz yolummuş
Oda bana çıkmıyor
Dayan dayan dayan dayan
Dayan dayan dayan dayan

Ateşte yanan şeytanı defet
Defet ki değmesin ellerimize
Ateşte yanan şeytanı defet
Defet dokunmasın ellerimize

Replikas

Adsız dedi ki...

no name kardeşim iyi geceler..

kendinle hesabının bitmiş olmasını
diliyorum..

lütfen kardeşimi çok üzme..
fazla hırpalama
hatasız kul olmaz diyor bak orhan abimiz..

Adsız dedi ki...

No Name
sana mavi bir gökyüzünde
mavi
bir günaydın
ile sesleniyorum..

Umut

Eğme başını, dik tut arkadaşım,
Gelecekte yaşanacak günler var.
Ekmeğimizdir "Umut" arkadaşım,
Ballar ile yenilecek günler var.
Karanlıkları unut, arkadaşım,
Yedi renkle çizilecek günler var.
Ahmet Ünal Çam

iyi sabahlar kardeşim..
kendini özletme..
seni seviyoruz..

no name dedi ki...

Canım ablacığım,
Bende sizi çok seviyorum...

Adsız dedi ki...

BBO yeniden lütfen:)

Adsız dedi ki...

star star bbo lütfen

Adsız dedi ki...

Unutuldular

Su verdiğin çiçekler küçük bahçemi süsler
Şimdi bütün güller susuz ve kimsesiz
Seni beklemekten , seni özlemekten bu halimiz

İnandığın masallar birer şarkı oldular
Sana imkansızlıkları unutturdular
Şimdi yarım kaldılar , sen gidince unutuldular

Masamdaki resimler bir eski filme döndüler
Hergün aynı sahneler , içinde kendimiz
Küçük mutluluklar , çok eski hatıralar içindeyiz

Sevildiğim zamanlar birer öykü oldular
Meraklı çocuklara anlatıldılar
Aynı olduğu gibi, yaşandığı gibi unutuldular

Adsız dedi ki...

Bana öyle bakma,düşman değilim,
Ben senin Aşkını,inkar eden değilim,
Gece mehtabımsın,gündüz güneşim,

Ellerin sözüne uyan,korkak değilim,
Seni Sevdiğime canım pişman değilim,

Aşkını kalbimden,Yoktur silecek,
Kader yüzümüze canım,birgün gülecek,
Seni Sevdiğimi,eller bilecek,

Ellerin sözüne uyan,korkak değilim,
Seni sevdiğime canım pişman değilim,

Orhan
Gencebay

no name dedi ki...

no name dedi ki...

Bizi Ufak ufak, uzun bir mavigün yokluğuna alıştırmaya çalışıyorsan,
boşuna gayret etme.
Ancak ezer gidersin,haberin olsun.
Burada kimse kimsenin yerini tutamaz,
Senin yerini kimseler tutamaz.
haberin ola...

26 Haziran 2008 Perşembe 14:18

«En Eski ‹Eski   1201 – 1375 / 1375   Yeni› En yeni»

.............................................................................................