Benden Baba Olmaz: Sizi unutur muyuz?

Sizi unutur muyuz?

Yeni dizi başladı sizi unuttuk sanmayın...

Size sıfır bir sayfa.. Bol muhabbetler...

Bu arada Papatyam ile ilgili görüşlerinizi bekliyoruz.

1.005 yorum:

«En Eski ‹Eski 201 – 400 / 1005 Yeni› En yeni»

Adsız dedi ki...: BBO AİLESİ DİYOR Kİ !!!

“ BAZI DİZİLER YAYINDAN KALDIRILABİLİR AMA YÜREKLERDEN ASLA”; 24 Şubat 2009 13:05
Adsız dedi ki...: bana müsade canlar..
Dışarda neler oluyor..
bakmaya gidiyorum..; 24 Şubat 2009 14:17
Adsız dedi ki...: Bugün karneval etkinliklerinin son günü, bizi ilgilendirmese de benim patronu insafa getirdi biz biraz erken cikiyoruz... :)

Hepinize iyi günler, iyi aksamlar..

sevgiyle kalin, saglicakla..; 24 Şubat 2009 16:48
Adsız dedi ki...: iyi akşamlar ablacım

benden de hepinize iyi akşamlar
kendinize iyi bakın...; 24 Şubat 2009 17:19
Adsız dedi ki...: iyi aksamlar

yine bekleriz
hep gec kaliyorum ben ama ya

Seval ablacim neler yazmissin öyle, mest oldum; 24 Şubat 2009 17:25
no name dedi ki...: Aa akşam olmuş...
Hadi ben de kaçtım...
Herkese iyi akşamlar sonrasında iyi geceler...; 24 Şubat 2009 18:43
no name dedi ki...: Bir baktım tv.de kafa dengi birşey yok.
o zaman kendi programımı yapayım dedim...

bakalım hayırlısı...; 24 Şubat 2009 21:12
no name dedi ki...: Bağırmak bedava

Beni sinirlendirdiği için kardeşimi arayıp bağırmaya başlıyorum. Kardeşim oldukça sakin "Abla benim bedava günüm. Sen kapat, ben sana çemkireyim." diyor.
Ağız tadıyla bağırtmıyorlar insanı yaa...

ALINTI; 24 Şubat 2009 21:57
no name dedi ki...: Kadın , 24 , Tokat

Hoplayıver çekirge

Minibüs şoförü birinci ışıkta kırmızıda geçiyor, ikinci ışıkta kırmızıda geçiyor, üçüncü ışığa geldiğinde yurdum polisinin anonsu duyuluyor; "Bunu da geç de sağda dur bakalım."; 24 Şubat 2009 22:00
no name dedi ki...: İyi geceler ve Allah rahatlık versin...; 24 Şubat 2009 23:16
Adsız dedi ki...: EY HAYAT KUCAKLA BENİ

Kalbimin kırıklarını toplayıp avuçlarıma
Çekip gitsem bu şehirden
Anılar incinir mi ?
Üşür mü dalında bir yaz çiçeği ?

Ve bilir mi ?
Bir sevgiye karşılık yüreğini kanatanı
Bin ilmik atanı usuna
Çekilen her tetiğe karşılık

Kirpiklerinde
Baharını saklayan yaşlı bir çocuğum ben
Düşlerin yağmurunda ıslanmış gül izi
Ağlamak istediğim her sahilde bir martı ölür
Bir şiir vurur kıyılara / gücenik
Değip geçer ellerime ihanetin rüzgarları

İçimin ırmakları kurudu / bütün yapraklar soluk
Hüzün kokuyor çiçeğim
Hangi yağmurları müjdelersen müjdele
Yeşermez bir daha yangının düştüğü yer
Aşk da küstü
Kim dinler kalbimin kırık sesini artık

Ceylanların
vurulduğu bir dağbaşı ıssızlığıyım işte
Gelinciklerin ürperdiği şafak
Gülücükler kuruturum durmadan güz dudaklarında
Giden gelmedi terketti bütün mevsimler
Bir korkunç acıya düştüm ki
Sırtımda kırk paslı bıçak kırkyerimden kanayan

Avcılar vurdu küçücük serçe kuşlarımı
Acılar tünedi sevincin tüneğine
Giden dönmedi terketti bütün mevsimler
Bir tek gül kalmadı ömrümün bozkırında
Şimdi yalnızlığın en tenha kışındayım
Kirpiklerimde yıldızlar saklasamda
Bedenime buzdan rüzgarlar esiyor her gece

testisi kırık bir yolcuyum / yolum duman
Artık hiç bir şey avutmuyor beni
uçsuz bucaksız bir uçurum kıyısında kaldım

Üşüyorum
Ey hayat kucakla beni
Mavi kanatlarının altına al
Sığınıp kalayım bir sevginin sıcak iklimine ..

Nuri CAN

Günaydın
Hayatı kucaklayın canlar..
iyi sabahlar..
iyi çalışmalar..; 25 Şubat 2009 02:26
no name dedi ki...: Güzelliklere uyanıp doyasıya yaşamak umuduyla herkese **GÜNAYDIN**; 25 Şubat 2009 08:20
Adsız dedi ki...: Günaydınlar

Kankacım
ellerine sağlık
Mavigün ablacım hayatı kucaklayarak başlıyoruz güne ,güzel şiir için teşekkürler

hepimize kolay gelsin...; 25 Şubat 2009 08:25
Adsız dedi ki...: Günaydin canlar, gecikmeli bir günaydin ya da merhaba, bir selam olsun yeter ki...

En güzel, en aydinlik günler olsun uyandigimiz, kolay gelsin hayatin zorlamalari hepimize..; 25 Şubat 2009 11:09
Adsız dedi ki...: herkese merhabalar..

Çok şükür çok şükür Hollanda'da düşen uçağımızda kaza ucuz atlatılmış..; 25 Şubat 2009 12:46
Adsız dedi ki...: Evet canim ya, mucize gibi, tam bir facia olabilirdi, hepsini Allah korumus! Gecmis olsun!; 25 Şubat 2009 13:23
Adsız dedi ki...: işte geldim buradayım :)
yokmuydum
evet
sabah günaydınını dedikten sonra genel müdürlüğe doğru yol almıştım
da yeni geldim

evet uçağımız düşmüş geçmişler olsun
can kaybının fazla olmaması dileğiyle...; 25 Şubat 2009 14:30
Adsız dedi ki...: Başkanım hiç bu kadar kaybolmamıştınız hayırdır
en kısa zamanda aramızda görmek dileğiyle...

Mavigün ablam başkan için kayıp ilanı versek mi :); 25 Şubat 2009 14:38
Adsız dedi ki...: geldim ya çenem açıldı
dur diyecek kimsede yok etrafta takılayım biraz kendi halimde :); 25 Şubat 2009 14:42
Adsız dedi ki...: Fıkra:

Temel, yıllar sonra kavuştuğu elden düşme Murat 124 arabasıyla yolculuk yaparken bir anda araba arıza yapar.
Yolun kenarına çeker. Motor kapağını açar, ne olduğunu anlamaya çalışırken bir Ferrari yanına yanaşır.

'Hemşerim, arabanın nesi var? İstersen senin arabayı benimkine bağlayalım, çekeyim seni ilk tamirciye kadar.' der.

Çok sevinir Temel bu teklife. Hemen Murat'ı kalınca bir halatla Ferrari' nin arkasına bağlarlar.
Ferrari' nin sahibi genç uyarır,
'Ben hız yapmayı çok severim. Eğer farkında olmadan aşırı hız yaparsam, sen selektör yapar beni uyarırsın!'

Temel 'Tamam!' der ve yola koyulurlar.
Bir süre sonra Ferrari gaza basmaya başlar... 60,80,100... derken Murat124 arkadan selektör yapar.

Ferrari durumu hatırlar ve yavaşlar, bir sure sonra Ferrari tekrar gaza basar,
70, 80,100... Murat tekrar hatırlatır. Ferrari yavaşlar.

Yollarına böyle devam ederlerken Ferrariyi gören bir Lamborghini Ferrari' ye yaklaşır ve ''Kapışalım mı?' der.
Ferrari yanıtlar:
-'Nesine?'
Lamborghini:
'340 km. ötedeki benzinliğe ikinci varan, ilk varanın deposunu doldurur.'
Ferrari kabul eder ve yarışa başlarlar.

120, 140, 180, 220... Gaza basmaktadırlar.

O arada trafiği kontrol eden polis helikopterinde görevli polis Genel merkeze bilgi vermektedir:

'Komiserim, şehrin kuzeyindeki yolda trafik güvenliği tehdit altında!!!
3 araç yarış yapıyor... Bir Ferrari ile bir Lamborghini saatte 300 km hızla yan yana gidiyorlar.. .
Arkadan da bir Murat 124 onları geçmek için 10 dakikadır selektör yapıyor ! :)); 25 Şubat 2009 14:46
Adsız dedi ki...: Damat
Yeni evli bir çift evliliklerinin ilk günlerini geçireceklermiş. Gelin uyanmış. Bakmış damat yatakta yok. Kapı deliğinden kocasının ne yaptığına bakmış. Yeni damat sobayı yakmış, kahvaltıyı hazırlamış, gömleklerini ütülemiş. Kadın iyi bir adama düştüm diye çok sevinmiş ve yatağına yarım kalan uykusunu tamamlamaya gitmiş. Birkaç dakika sonra damat gelini uyandırmış. Gelin uyanmış ve damatdan sabah duyduğu ilk söz gelinin bütün sevincini alt üst etmiş ;
- Her sabah böyle isterim ona göre...; 25 Şubat 2009 15:03
Adsız dedi ki...: Hoşgeldin eylemcim..

Başkanımıza Kayıp İlanı değil.. bir öykü yollamak istiyorum...

Belki okuduktan sonra fikri değişir..

Mutluluk

Ailesi ve kendisini seven hiç kimsesi olmayan bir yetim kızla ilgili çok güzel bir masal vardır. Kendini çok ama çok üzgün ve yalnız hissettiği bir gün, çayırda yürürken, bir çalıya küçük bir kelebeğin takıldığını görür. Kendini kurtarmak için çabaladıkça, dikenler onun narin bedenini daha çok hırpalar. Küçük yetim kız dikkatle kelebeği kurtarır. Uçup gitmek yerine, kelebek güzel bir periye dönüşür. Kız gözlerine inanamaz.
Peri, kıza, "Senin essiz iyi kalpli davranışın için, sana bir dilek dileme hakki veriyorum."der.
Kız bir an düşünür, sonra "Mutlu olmak istiyorum." der.
Peri "Peki" der, ona doğru eğilir ve kulağına fısıldar. Sonra da ortadan kaybolur.
Kız büyüdüğü sürece, ondan daha mutlu kimse yoktur. Herkes ona mutluluğunun sırrını sorar. O ise gülümser ve "Sırrım, küçük bir kızken iyi kalpli bir periyi dinlemiş olmamdır."der.
Yaşlanıp, ölüm döşeğine düştüğünde, komşuları etrafına toplanırlar. Sırrının da onunla birlikte yitip gitmesinden korkmaktadırlar. "Lütfen bize söyle" diye yalvarırlar. "İyi peri sana ne dedi?"
Sevimli yaşlı kadın gülümser ve "Bana söyle söyledi" der:"ne kadar güvende, ne kadar yaşlıya da genç, zengin ya da fakir olursa olsun herkesin sana ihtiyacı var"

BBO ailesinin
Başkanı
Bilmen gerek sen başkansın..

BBO ailesinin her ferdinin birbirne ihtiyacı vardır..
Paylaşımlarımı sürdürebilmek için..

Ses ver.....; 25 Şubat 2009 15:19
Adsız dedi ki...: ellerine sağlık ablacım
öykü güzelmiş
teşekkürler; 25 Şubat 2009 15:33
Adsız dedi ki...: bir çarşamba günü
haftanın ortasında.

Bizi unutan..
bizi ağlatan
kalbimizi kıran
herkese gitsin..

Deniz Tuzcuoğlu -
Bunu Bana Yapma

Her gün adını saklayıp anıları gizledim,
Belki de gelirsin diye pencerede bekledim.
İçtiğin son sigaranın küllerini sakladım...

Yapma yapma bunu bana yapma
Yapma yapma bunu bana yapma
Kalbimi kırma karşımda durma, göz yaşım olma
Bunu bana yapma.

Dudağımda son öpüşünün tadını hep sakladım
Saçının her teline de ben ömrümü bıraktım
Kalbimin her paresine ismini tek tek kazıdım

Yapma yapma bunu bana yapma
Kalbimi kırma karşımda durma, gidenim olma
Bunu bana yapma.

dinliyoruz..

http://www.youtube.com/watch?v=ztYJ0W5LxHQ

herkese
iyi akşamlar
iyi geceler..; 25 Şubat 2009 16:03
Adsız dedi ki...: Yarin insallah yine görüsmek umuduyla ben de herkese iyi aksamlar dilemek istiyorum, iyi dinlenmeler..

Sevgiyle, saglicakla kalin...; 25 Şubat 2009 17:22
Adsız dedi ki...: aynen Seval ablacım
hepimize iyi akşamlar; 25 Şubat 2009 17:27
Adsız dedi ki...: Hadi bakalim, ben geldim, siz gidin

yorgunum dostlarim yorgun..; 25 Şubat 2009 17:28
Adsız dedi ki...: Bırak Beni Haykırayım

Ben en hakir bir insanı kardeş duyan bir ruhum;
Bende esir yaratmayan bir Tanrı'ya iman var;
Paçavralar altındaki yoksul beni yaralar,

Mazlumların intikamı olmak için doğmuşum.
Volkan söner, lakin benim alevlerim eksilmez;
Bora geçer, lakin benim köpüklerim eksilmez.

Bırak beni haykırayım, susarsam sen matem et;
Unutma ki şairleri haykırmayan bir millet,
Sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir;

Zaman ona kan damlayan dişlerini gösterir.
Bu zavallı sürü için ne merhamet, ne hukuk;
Yalnız bir sert bakışlı göz, yalnız ağır bir yumruk!...

M. Emin Yurdakul; 25 Şubat 2009 18:14
no name dedi ki...: akşam olmuş, şaşacak ne varsa,
her gün akşam oluyor zaten...

herkese iyi, akşamlar diliyorum...; 25 Şubat 2009 18:27
Adsız dedi ki...: Şem'e düşen pervâneler
Gelsin bir hoşça yanalım
Aşka düşen divâneler
Gelsin bir hoşça yanalım

Yanmaktır bizim kârımız
Harcedelim hep varımız
Pervâneler yâranımız
Gelsin bir hoşça yanalım

Varım söylen şol bülbüle
Neden âşık olmuş güle
Ermek istersen ol Kül'e
Gelsin bir hoşça yanalım

Bülbül yuvan yıkıldı mı
Yavrun yere döküldü mü
Ölüm sana dokundu mu
Gelsin bir hoşça yanalım

Nesimî döğünsün taşlar
Akıtalım gözden yaşlar
Hak tariktir hey kardaşlar
Gelsin bir hoşça yanalım

Nesimi

Hayirli geceler..; 25 Şubat 2009 22:26
Adsız dedi ki...: selam herkese
gene erken gitmişsiniz ben ancak geldim.tam güneşimi yakalayacağım batıyor güneş v ay doğuyor yakalayamıyorum elimden kaçıyor.başkanım bu soruna bir çözüm bulman lazım; 25 Şubat 2009 22:28
Adsız dedi ki...: Cok emin olmamakla beraber Nesimi hakkinda duydugum bir hikayeyi yazmak istedim..

(Sanirim) Sam`da halk yoksulluktan kirilmis vaziyette, firindan bir dilim ekmek alabilmek icin birbirlerini yerken, devrin zenginlerinden birisi gelip o firindan bir ekmek alir ve fakir fukaranin, coluk cocugun önünde yiyerek gider. Uzaktan bu duruma sahid olan Nesimi dayanamaz ve baslar bagirmaya "Sizin tanriniz ayaklarimin altinda" diye. Bunu duyan yönetici tayfasi Nesimi`nin derisini yüzdürür.
Nesimi`nin ölümünden bir zaman sonra onu cok iyi taniyan bir arkadasi durumu ögrenir ve cok üzülür. Nesimi`nin alim bir kisiligi oldugunu bildiginden ne demek istedigini günlerce düsünür ve sonunda "sizin tanriniz ayaklarimin altinda" dedigi yere gelir ve orayi kazdirir. Kazi sonucu ordan gömülü bir hazine cikar...
Yani Nesimi`nin demek istedigi "siz paraya tapiyorsunuz"dur ama o Tanri`ya sirk kosmaktan öldürülmüstür.

Ilk okundugunda yanlis anlasilmaya müsait cok siirleri vardir ama onun demek istedigi daha farklidir.

Sürcü lisan ettimse affola..

Allah rahatlik versin; 25 Şubat 2009 22:39
no name dedi ki...: Kardeşim yüreğine sağlık...

Kasvetli bir gökyüzü ve yağmur yağıyor...
Sağlıklı olmanın tadına vararak gülümsüyorum, üstelik elimde kocaman bir bardak sıcacık çay...
Daha ne olsun...
Herkese güzel bir gün dileğiyle

***GÜNAYDIN***; 26 Şubat 2009 07:45
Adsız dedi ki...: Gübaydınlar

Kayacım ellerine sağlık

Kankacım günaydın
sıcacık çayı içiyorsunda şimdi kankamla Seval ablamda gelir kahvaltıyıda hazırlayıp bekleyeyim demiyorsun cık cık cık...:)
Afiyet olsun
gülümsemeler eşliğinde
hepimize kolay gelsin...; 26 Şubat 2009 08:19
Adsız dedi ki...: gübaydınlar nasıl oluyorsa :))
Günaydınlar...; 26 Şubat 2009 08:32
Adsız dedi ki...: Seval abla bugün tatil mi sana nerdesin
yoksa yine patron başını kaldırmana bile izin vermiyor mu
yazık sana bir ara ver ,dinlen iki dakika
gel çay ikram edeyim
bazıları ne kahvaltı, ne çay ikram ediyor
ben de kendim yaptım seval ablamda gelir sıcacık içeriz diye
hadi bekliyorum; 26 Şubat 2009 10:25
Adsız dedi ki...: Ah be ablacim ben geldim, sizi selamladim da öyle gittim sandim... cik cik cik.. Tüh, alzheimer böyle mi baslar acaba? E, ne diyordum? Haa hatirladim! :) Bu sabah yine patron elbette Eylemcim su halloldu mu? Bunlar nerde, kopiler dosyalar derken... tamam ben dalginim ama bu kadari da fazla... degil mi yani.. cik cik cik...

Kahve ictigimi animsiyorum, bol sütlüydü ama acaba cay da ictim miydi? Yok icmemisimdir, sen ver bana bir bardak canim... oh be ara vermeli insan.. ara-sira...

Güzel bir gün olsun, kolay gelsin canlar.. Hayat hepimize kolay gelsin... :); 26 Şubat 2009 10:33
Adsız dedi ki...: kolay gelsin ablacım
afiyet olsun :); 26 Şubat 2009 10:40
Adsız dedi ki...: Herkese Günaydınlar..
keyifleriniz iyi .
güzel bir gün olsun...; 26 Şubat 2009 11:30
no name dedi ki...: yer ve gök birleşti sanki,
güzel yağıyor yağmur, aralıksız...

herkes meşgul anlaşılan...

kolay gelsin...; 26 Şubat 2009 12:22
no name dedi ki...: Hayal kırıklığı
Sabah uyanır uyanmaz başladı hazırlık. 2 saatte kıyafete karar verildi, kahvaltı sonrası kendini banyoya kilitledi, yarım saat sonra çıktığında saçlar yapılmış kokular sürülmüştü. Hazırladığı hediyenin paketini kontrol etti ve evden çıktı annesiyle beraber. 4 saat sonra yüzünde hayal kırıklığı, elinde hediyeyle geldi. "Gelmedi işte, gelmedi. Bir daha hiçbir kız için uğraşamam." dedi. Ah minik cadı, 6 yaşındayken kırdın küçüğümün kalbini, ileride "Bu erkekler neden odun?" diye ağlama!; 26 Şubat 2009 13:25
no name dedi ki...: Sakar şirinler
İkram ettiği kahveyi müşterinin üzerine döken çaycımız mı, müşterinin üzerini temizlemek için yerinden kalkarken ayakkabısının topuğunu kıran iş arkadaşım mı yoksa tekrar gelen kahveyi kendi üzerine döküp fincanı kıran müşterimiz mi daha sakar, buyrun siz karar verin.

alıntı; 26 Şubat 2009 13:33
no name dedi ki...: İsmi var cismi yok
İlk defa aradığım ve mutlaka işi bağlamak zorunda olduğum bir işyerinde, telefona çıkan adama "Cihan Bey'le görüşebilir miyim?" dedim; cevap "Cihan Hanım toplantıda" oldu. "O zaman Fikret Bey de olabilir, onunla görüşeyim." dedim, cevap biraz daha sinirlice "Fikret Hanım dışarda." oldu. İçimden ne şanssız bir gün derken, artık o da kadındır herhalde diye düşünüp "Peki Olcay Hanım oradalar mı?" sorumun cevabı, gayet sinirlice "Olcay Bey benim! Buyur, ne vardı?" oldu. Bahtıma pes ettim, kutup ayısını bekliyorum...; 26 Şubat 2009 13:36
Adsız dedi ki...: Bir çok sitelere baktığımızda hep şiirle karşılaşırız..
bazen sorarızda ne şair milletiz diye..
şiir yazmayan yok gibi bu toplumda..

Şiiri hep çok sevdim..
fakat yazamadığım içinde hep üzüldüm.

bir mısra ile anlatılan bunca derinlikler..

Geçen bir köşe yazı okudum..
sitede bahsedeyim dediğimde aklımdan çıkmış

Zülfü Livaneli nin bir yazısı..
okumayanlara..
okuyup unutanlara..

burda size okumanız için yolluyorum..

Şiirsiz bırakmamak için kendimizi
bazen neden şiirle paylaştığımız daha iyi anlaşılıyor..

Yüreğimizin sargı bezi gibi
şiir..
yaralarımızı sarıyor..
iyileşe bileceğimizi
gösteriyor belkide..
bazen içimizde ki acıları dışarı boşattırıyor bir mısra..
içimizi temizliyor..
Bazen bir mısrada umudumuz oluyor temiz hava çeker gibi
içimiz açılıyor

tüm büyük ustalara
saygı ve sevgiyle selam olsun..

işte Zülfü Livaneli'nin
22.02.2009 tarihli yazısı..

Şiirsiz hayatlar

Her sabah yeni bir güne uyanıyoruz; hayat değişiyor, biz değişiyoruz, çevremiz değişiyor ama bunu fark etmiyoruz.

Geçip giden günler, birer tespih tanesi gibi aynı geliyor bizlere.

Gabriel Garcia Marquez’in ölümsüz romanı Yüzyıllık Yalnızlık’ta, emekli olmuş Albay Buendia sorar: “Bugün günlerden ne?”

“Salı” derler.

“O zaman dün de salıydı” der Albay. “Çünkü bugünün dünden hiçbir farkı yok.”

Biz de Albay Buendia gibi günlerin hep birbirinin aynı olduğunu düşünürüz.

Gözümüzün önünde 50 santimden 1.80’e uzayan çocuğun büyümesini fark etmediğimiz gibi.

Çocuk her gün aynı boydaymış gibi gelir ama dört misli büyür.

Zamanı algılamaktaki yetersizliğimizdir bu ama bildiğimiz gibi insanoğlunun kültürü, algısıyla sınırlı.

Yine de donmuş, mühürlenmiş zamanın kırıldığı bazı anlar vardır.

Kitaplığınızdan eski bir kitap çekersiniz ve ülkenizin elli yıl önceki haliyle bugünü arasındaki fark, bir tokat gibi çarpıverir yüzünüze.

Dün böyle bir kitap geçti elime, kitaplığımdan gelişigüzel alıverdim.

Pembe bir kapağı var, üstünde Şiirle Fransızca yazıyor. Sabahattin Eyüboğlu hazırlamış, 1964 yılında yayımlanmış.

Eyüboğlu, Fransız şiirinin en yetkin örneklerini bir sayfada aslı, bir sayfada Türkçe çevirisiyle sunuyor.

Rimbaud’un Sarhoş Gemisi’nden, Baudelaire’e, Mallarme’ye, Verlaine’e, Eluard’a, Soupault’ya uzanan bir zeka, incelikler ve yüce ruhlar demeti.

Bizim dünyamız da bir zamanlar böyleydi.

Soupault, İstanbul’a geldiğinde Eyüboğlu ona genç şair Orhan Veli’nin dizelerini çevirmiş.

“Gökyüzünü ben boyarım her sabah

Uyanıp bakarsınız ki mavi.”

Soupault şiire hayran kalmış ve “Doğrusu bu dizeleri yazmış olmayı çok isterdim” demiş.

***

Verlaine “Renklerle işimiz yok, nüansların peşindeyiz” diyor.

Bu dizenin neyi anlattığını acaba kaç belediye meclis üyesine açıklayabilirsiniz.

Rant, imar izni, delege, ihale peşine düşmüş kaç kararmış ruhu, bu engin denizlere, bu duygu ve düşünce yüceliğine taşıyabilirsiniz?

Ey ölü şairler;

Gelin de acıyın halimize.

Biz artık giderek hoyratlaşan bir it dalaşının göbeğinde, şiiriyeti kalmamış hayatlar sürdürme cezasına mahkum edildik.

Nüans değil renk bile kalmadı siyah-beyazdan başka.

canlar şiirsiz bırakmayalım kendimizi ..
şu ipi kopmuş dünyada..; 26 Şubat 2009 14:02
Adsız dedi ki...: No Namecim gülümsettin bizi yine sag ol ablam...

Kankacim , böylesi dogru, bu kadar dokunan sözlere dikkatimizi cektigin icin sana da cok tesekkürler canim...; 26 Şubat 2009 14:16
Adsız dedi ki...: ellerinize sağlık...; 26 Şubat 2009 14:30
Adsız dedi ki...: TARİHE NOT:

SAYIN BAŞKANIMIZA..
DÜN AKSAM ÜSTÜ..
BBO BULVARINDAKİ
NO NAME CADDESİNDE
EYLEM ÇARŞINDAKİ
MSN CAFESİNDE
GÖRÜLDÜĞÜNÜZ
SİTE YAKINLARINDA OLDUĞUNUZ HALDE SİTEYE UĞRAMADIĞINIZ SAPTANMIŞTIR.
BBO SİTE YÖNETİMİ

SİTEYE UĞRADIĞINIZDA..

50 KERE OOOF OOOF ÇEKME
50 KERE DÜRİYENİN GÜYÜMLERİNİ KALAYA GÖTÜRME..
VE
1 ADET SENARYO .MASAL..V.S
YAZIMI...

BAŞKAN DEDİK BAĞRIMIZA BASTIK CEZA DEDİLER AMAN O BAŞKAN DEDİK..

AMA SEN ÇARŞIYA GEL SİTEYE GELME..

OLMADI BAŞKAN ..

BU CEZALAR BOYNUM KILDAN İNCE..
YÖNETİM DEMOKRASİ DİYEREK KABUL EDİCEN ARTIK NE YAPALIM..

NEEE..
BU SİTEYİ YAZILANLARI OKUMASINLAR MI..

AMA BAŞKANIM SİZ DEMİYORMUYDUNUZ DEMOKRASİ VAR..
BEN BİLE OLSAM..

ONU DÜNDÜ..MÜ?
NEDEN Mİ BAĞIRIYORUM..
BAĞIRMIYORUM BAŞKANIM..
CAPS LOCK tuşu açık kalmış

bağırmak olmaz başkanım ama

yani
ben demokrasi demek istemiştim
ceza herkes için demiştim..

İyi halt etmemişmiyim..
etmemişim demek ki..

ama ceza yani bana göre sizinde almanız gerekiyor..
olmuyor bu başkan insiyatifliği bu korumacılığı..

site yönetimi uyormuuuu
nereye götürüyorsunuz
siz kimsiniz..
oğuz mu ne oğuz u destan mı
oğuz destan soruşturmasımı

ya nereye götürüyorsunuz beni..
ya demokrasi gelsene yaaaa.
bıraksana beni

başkaaaan..
başkanıııım
başkanııım..

yönetiiiim
yönetiiim.

ya BAŞKANA bir ceza dedik ya...
bu reva mı yani
bu kadar mı zordu..
dürüyeyi güyümlerini kalaya götürmek..; 26 Şubat 2009 14:43
Adsız dedi ki...: Site üyesi kardesim sen nerde yasiyon?; 26 Şubat 2009 14:51
Adsız dedi ki...: Ah bir bilse
bir bilse...

keser miydi cezayı?; 26 Şubat 2009 15:08
Adsız dedi ki...: Sevgili daha öteki site üyesi kardesim, bak ne demis atalarimiz:

Devlet büyügüne el ya da bas kaldiran carpilir!

Kendi düsen aglamaz!

Bali tutan parmagini yalar!

Dövemedigini öpeceksin!

Demokrasi bir tramvaydir, cok yolcu tasir, yolu zaten bellidir ve bir tek söförü vardir!

Her Baskan biraz kraldir!

Yasasin kral!

vs. vs....

Devletin mali deniz, yemeyen kendi bilir..; 26 Şubat 2009 15:20
Adsız dedi ki...: .... ben karismam yani....; 26 Şubat 2009 15:25
no name dedi ki...: 5 dakika boş bırakmaya gelmiyor ki...

annesi dışarı çıkınca evde yalnız kalan yaramaz çocuklar gibisiniz.

sitenin altı üstüne gelmiş...

kim toplayacak şimdi buraları?
herkes dağıttığı yeri toplasın bakayım...; 26 Şubat 2009 15:40
Adsız dedi ki...: dağıtmayın be siteleri
toparlanın bakayım

ben size şimdi cennetten çıkmış taze demokrasi neymiş gösteceğim..

boşmu buldunuz ha buraları..
size söylüyorum size sitelerin üyeleriiiii
hiç mi sinemaya gitmediniz

sz daha seyretmemişsiniz bu filimi

siz görmemişsiniz
Recep İvedik'i....

ne oluyor orda
sıraya
siteler sıraya..
hadi hadiii..; 26 Şubat 2009 15:48
Adsız dedi ki...: pssst pssstt... asayisci kardes, bakar misin? Bir sorun mu vardi birader? yok mu? haaaa iyi o zaman! varsa cözerdik yani de oncin seyyttim..; 26 Şubat 2009 15:56
Adsız dedi ki...: ne olmuş burda :))

Başkanın yokluğundan oluyor hep bunlar :); 26 Şubat 2009 16:05
Adsız dedi ki...: tamam tamam, sakin olun... büyütcek bi sey yok... hadi, hadi, herkes yerine... aaa böyle de olmaz ki canim.. kardes kardes oynayin bakiiim... kavga edene dondurma yok!; 26 Şubat 2009 16:13
no name dedi ki...: Yaramazlar!..

IP numarası diye bir şey var.
Bu numaradan sizleri tespit ettim.

Beni taa oralara kadar yormayın ve kardeş kardeş birbirinizin kulağını çekin ve defterlerinize 10 ar sayfa "Bir daha yaramazlık yapmayacağım" cümlesini yazın. Sabaha kontrol edecem...

Gözüm ve kulağım üzerinizde bilginize...; 26 Şubat 2009 16:20
Adsız dedi ki...: (Kac kankacim kac, yakalandik galiba, neyse biz bir sey belli etmeyelim bari!)

Aaa cocuklar neler olmus buralarda... kim bu yabancilar? üstelik de böyle yaramazlar? sitenin kapisi yok ki kapatasin sekerim... cik cik cik...; 26 Şubat 2009 16:33
Adsız dedi ki...: he he he

sen bizi yakalayamazsın kii

asayiçiiiiiii

bizim oyun adı 3 maymun oyunu bikerem

sen bizi göremezsin
bizi duyamazsın
bizle konuşamazsın

yaaa..

asayişçiii

gözüm kulağım üzerindeymiş...

he he he

sen bizi göremezsin..
sen bizi duyamazsın

he he asayişçiiii

ne kanka yakalandık mı?
ama sakına çıkma bak
kankacığııım elma dersem çık
armut dersem de çık..
tabana kuvvet artık

geliyor geliyor

tamam dur sen şimdi yahu
çıkaralım şu maymun kostümlerini üzerimizden..

hiç bir şey olmadan şöyle ablaları
olarak

BBO sitesinin önüne doğru yürüyelim..yürümeyelim adeta uçalım...
kankacım tut elimden..; 26 Şubat 2009 16:41
Adsız dedi ki...: :))); 26 Şubat 2009 16:42
no name dedi ki...: Başkanım,
Zor da olsa asayiş berkemal...

Şimdi sıra sizi ispiyonlayarak sitenin çivisini çıkaran şahsın cezasını vermeye geldi.

Kankacım nasılsın?; 26 Şubat 2009 16:59
Adsız dedi ki...: öhöm öhöm... hmm... .öhöm...

Ay kankacim üstümüzdeki köstümleri unutmusum ben ya... tüh tüh...

E, artik "karnavala katilmaya niyetlenmistik!" deriz biz de ne yapalim, yetisememisiz yani.. biz gidene kadar bitmis megersem, bizi beklememisler...

yutarlar insallah... :); 26 Şubat 2009 16:59
Adsız dedi ki...: Bizim sitenin çocukları kibardırlar..

yutmasalar bile
yutmuş gibi davranırlaar..

eee canım kankacıııım

Oyun biiti..(laf aramızda çok yorulmuşsum çene yarışında)

Ve

Bizler Büyüdük...

Şair, Dünya Sana Küsmüş Diyorlar

Şair, dünya sana küsmüş diyorlar
Sen barışamazken kendinle bile
Her varlık beyninin bir uzantısı olsa, neye yarar
Çığrından çıkmış bu evrende?

Doğanın bir anlık dalgınlığından doğdun
Suyun, toprağın yalnızlığından
Hep kendi içinde yürür durursun
Tanrıların gücenik kalması bundan

Kumdan kaleler yapıp, bozmakta üstüne yoktur
Beş duyunu yüzle çarptığın görülmüştür
Şimdilik yirmidört bilinmeyenli bir denklem
yaşamın
Bir gün elbet aylara, günlere de bölünür

Şair, dünya sana küsmüş diyorlar
Enlemleri, boylamları birbirine karıştırdığın için
Bizimle uzlaşmadı, diye bağırıyor dinibütün olanlar
Sonun kötüye varacak, bildiririm...

Ahmet Erhan

ve bir şarkı

telli telli

telli telli su telli turna
sanmaki yarali ucmaz bir daha
takilmis kanadi gocmen buluta
anlatir eski beni simdiki bana

sakin cikma patika yollara
o daglara kirlara o karli ovaya
yenik dusuyor hersey zamana
biz buyuduk ve kirlendi dunya

telli telli su telli turna
sanmaki yarali ucmaz bir daha
takilmis kanadi gocmen buluta
doner gelir bir gun konar yurduna

telli telli su telli turna
ne kalmis burali goklerden baska
ne kalir yarina bizden sonraya
hersey binip gitmis ucurtmalar

dinliyoruz..

http://www.youtube.com/watch?v=5MaSppg6tC0&feature=related

herkese iyi akşamlar..
herkese iyi geceler..; 26 Şubat 2009 17:03
no name dedi ki...: İyi akşamlar ablacığım...
şenlik için teşekkürler...

sen 8 sayfa yazsan da olur, yorma çok kendini. geri kalan iki sayfayı ben tamamlarım...; 26 Şubat 2009 17:07
Adsız dedi ki...: ablalarım ellerinize sağlık çok güldüm

benden de hepinize iyi akşmalar
kendinize iyi bakın...; 26 Şubat 2009 17:13
Adsız dedi ki...: güle güle Kankacim, ben de birazdan yoldayim...

Canlar saglikla, gülümsemelerle, sevgiyle kalin...

Bu aksam "Papatyam"´i izlemeyi unutmayalim, biraz fazladan gülücük hepimize iyi gelir...:); 26 Şubat 2009 17:14
Adsız dedi ki...: iyi akşamlar... :)); 26 Şubat 2009 17:14
Adsız dedi ki...: merhaba diyeceğim ama hepiniz bana biraz kızgın,biraz kırgın,biraz sitem dolusunuz biliyorum..

ne deseniz haklısınız...yaptığım hiçbir şeyin yazmamama bahane olmayacağını biliyorum..

bahane de üretmeyeceğim zaten, bilmenizi istediğim tek şey yazamadığım...

evet dün akşam bir ara msn e uğradım,sadece 10 dk durdum çıktım...

o 10 dk da siteyede yazabilirdin diyorsunuz biliyorum ama moral bozukluğunu yansıtmak istemedim, zaten girsemde yazacak birşeyde bulamazdım ki...

biliyorum ki sizler anlayışlı dostlarsınız, neden yapmadığımı veya yapamadığımı anlıyorsunuz..

ben çok sıkıldım ve bunaldım bu hayattan bu ara...kendimi bulmam lazım önce...ben ki gülmeyi , güldürmeyi felsefe ednimiş insanım, nasıl bu hale düştüm bilmiyorum, bunu bulmadan kendime gelemem sanırım:)

ama biliyorsunuzki, sizler herdaim kalbimin başköşesindesiniz...sizleri sevdiğimi biliyorsunuz, ve biliyorumki seviliyorum..iyiki varsınız..

..............

bu arada bana ceza kesme yetkiniz yok,döndüğümde bunların hesabını soracağımı çok iyi biliyorsunuz demi:)); 26 Şubat 2009 18:06
Adsız dedi ki...: Sevgili Başkanımız..

Biz sana ne kızgınız. ne dargın,
ne de bir sitemimiz var...

seni sevdiğimizden

Seninle ilgili sadece özlemimiz var...

Bunu dile getirdik..

Şu sıralarda gerçekten yurdum insanı için zor günler geçirmekte..
herkes bir moral çöküntüsünde..
yarınlarından umutları yok.,gelecek için bir plan kuramaz haldeler..

Canım kardeşim seninde canının çok sıkıldığı yazındanda belli..

Kardeşim biz senin iyi olmandan başka hiç bir şey istemiyoruz..

hayat herzamankinden daha zor gelsede şunu unutma ki en değerli olan ruh ve beden sağlığın..
bu sıkıntılı günlerde kendine iyi bakmalısın.
bu günlerde geçecek neler geçmiyor ki..
belki yaşadığın bu günlere
-neydi o günler diye
söz edeceksin..bu yaşadıkların İlerde bir anı olarak kalacak...

Bizlerle ne zaman istersen hangi konuda olursa olsun istediğin her türlü sıkıntını paylaşmanı dileriz.
Fakat sen diyorsun ki ''biraz uzaklaşmam gerek kendime gelmem gerek '' diye mola istiyorsun bizde buna saygı duyarız.
tek isteğimiz bu molanın uzun sürmemesi aramıza çabuk dönmen..

BBO ailesi olarak seni bekliyeceğiz..
sende bizler için
İyi ki varsın
bizlere yazamasan bile arada bir selamını bırak ..

sevgilerimle..

sevgiyle kal..

not: başkanım ne cezası size
biz ceza kesmek haşa başkanım..
biz kendi aramızda şakalaşıyorduk..
siz onu ciddi mi sandınız...
şakada yasak öyle mi..
bak bunu bilmiyorduk..; 27 Şubat 2009 01:19
Adsız dedi ki...: Günaydınlar

gününüz aydın neşeniz bol olsun

Mavigün ablamın yazdıklarına katılıyorum :)
Başkanım seni seviyoruz

hepimize kolay gelsin...; 27 Şubat 2009 08:09
no name dedi ki...: Gri bir göküzü gülümsemelere engel olamamalı...
Herkese gülümsemeler eşliğinde kocaman bir GÜNAYDIN...; 27 Şubat 2009 08:13
Adsız dedi ki...: Günaydin...

Haftanin ve ayin son is gününe (bazilari icin!) uyandik, günaydin..

Sevgili Baskanim, sevgili Mavigün hepimizin duygularina tercüman olmus, ekleyecek her söz söylenenin tekrari olur. Yine de su kadar: Bu ailenin fertleri olarak biz elimizden geldigince, imkanlar dahilinde ve Allah ömür verdigince burdayiz, hayatin getirdiklerini (iyi veya kötü!) paylasmak icin.. :)
Inan canim kardesim, en dipte oldugumuzu sandigimizdan daha kötüsü, herseyi kaybettigini sananlarin bile daha kaybedecek cok seyleri mutlak vardir! Allah yardimcimiz olsun!

Hepimize güzel bir gün olsun..; 27 Şubat 2009 09:01
Adsız dedi ki...: herkese merhabalar..

AH canlar siz bu gün kahvaltı etmeden güne başlamışsınız..

yoksa Feride hanım(Papatyam)sizedemi diyet uygulamaya başlattı.

bu arada Galatasaray'ı tebrik ederiz.

sizin bu gün ne neşeniz vardır..
suratlarınız asıktır şimdi sizlerin
kahvaltı yok..
gelsin çay ,kahve..

mideniz kazınmıştır..

vay vay..

bando mızıka eşliğindeki gurlamalar duyuyorum.

bakın atlayın gelin..
bzim evdeki teknolojiye inat Annemin kaldırmadıĞI görüntüsünden bile ısındığı kömür sobasını size yakıyım..
ÇITIR ÇITIR SES GELİYOR..
BAKIN ODUN VE KÖMÜR AŞKI HE HE..

sonra hafifi bir müzik..
yine mi çiçek
melodisi..

http://www.youtube.com/watch?v=J0YGuHvLfzg

hadi geçin içeri..

sizlere bir tarhana çorbası

http://img183.imageshack.us/
img183/6857/tarhanatd5.jpg

arkasından tatar böreği..
yeni kızartılmış..

(gerçekten canım istedi ya..
diyet neymiş..başlı başına mutsuzluk))

yanında ayran..

http://www.rehberalem.com/
firmalar/37354/urun/ayran.jpg

şimdi bunun arkasından hamur tatlısı olmaz..
ama isteyene mutfakta var ..alabilir.

ama ben size
ayva tatlısı vereyim..

(bu sıralar en çok kullanan meyve..
hep Türkiye severdi ..
bu sene dünyada sevdi ayvayı..)

http://www.balparmak.com.tr/
images/balli.tarifler/
balli.muzlu.ayva.tatlisi.jpg

arkasından çaylar

http://img313.imageshack.us/
img313/131/caylar4wp.jpg

biraz doyduk değil mi?
afiyet olsun..
gözleriniz açıldı mı..
uykunuz mu geldi
OLMAZ..

hadi işler bitmedi..
akşama uyursunuz..
herkes iş başına..
bu krizde işiniz var..
allah allah..; 27 Şubat 2009 12:15
Adsız dedi ki...: evet öğle arası :)
oh ohhh mis gibi kokular geliyor

ablam benim neler yapmışsın ellerine sağlık acıkmıştım iyi oldu valla :)
Ablam o sobanın üzerinde kestane de yapsak (yanmıyormuş ama olsun yakarız) :)

Seval abla ,kanka kaçırmayın bu ziyafeti hadi sizde gelin; 27 Şubat 2009 12:32
Adsız dedi ki...: bnde geldimm (davetsiz misafir =)
mmm mis gibi koktu valla yaa masaya bi tabak daha alabilir miyimm =)); 27 Şubat 2009 12:39
Adsız dedi ki...: eylemcim
gel canım gel..
tabii ya sabah bir simit bile yememişsiniz..
canım soba yanıyor
ama kestane yok..
biri gelirken getirsiiiin.

kankacım canım ayın son günü sen faturalara boğulursun..
fakat kaldır başını..
kokuda mı duymuyorsun...

vay gökçecim hoşgeldin..
doldur sen tabağını..
haydi haydi...; 27 Şubat 2009 12:41
Adsız dedi ki...: ablaa bak gökçe de gelmiş hoşgeldin gökçe kız
nasılsın bakalım
dersler bitti mi
testler çözüldü mü
günde kaç soru çözüyorsun söyle bakayım

aa bende canım gelir gelmez ders ders olur mu
kız iki dakika nefes almaya gelmiş şuraya zaten :)
özlemiştik gökçecim iyi oldu geldiğin :); 27 Şubat 2009 12:43
Adsız dedi ki...: ablacım sonra kızıyolar bize kalmadı diye ya bişey söyle o zmn rahar rahat yiyimm =)); 27 Şubat 2009 12:44
Adsız dedi ki...: eylemcim bir an içine kaya'nın ruhu girdi zannettim =)); 27 Şubat 2009 12:45
Adsız dedi ki...: kankalardan biri getirsin o zaman ablacım
seval ablam işlerden ancak gelir
benim kankaya söyleyelim
kanakacım kestane istiyoruz
bak almadan gelirsen elimden de dilimden de kurtulamazsın ona göre :)); 27 Şubat 2009 12:45
Adsız dedi ki...: kankacım olacak orası düzeltiyorum

gökçe kaya'nın ruhu ha :))); 27 Şubat 2009 12:48
Adsız dedi ki...: duruuuun, kipirdamayin... sakin bitirmeyin böregin hepsini... of of, nefes nefese kaldim.... ama sonunda... ben de geldim... ay ay ay.. nihayet gelebildim.. hani benim yerim? acilin bakiim kizlar... :)

Kankacim benim sag ol be güzelim, biz bile bizi düsünmedik bu sabah giristik ise, unutmusuz kahvalti etmeyi, ellerine saglik kankacim..

Gökcemiz hosgeldin, nese getirdin yaninsira... daha cok gelmeye calis a güzelcim, sevindir bizi..

Eylemcim hani senin kankan? Arazi mi oldu, yoksa hatirimiz icin daglardan kestane toplamaya mi gitti dersin? :); 27 Şubat 2009 13:00
Adsız dedi ki...: eylem kankan
kestane getirene kadar..

hep beraber

Ada Yolu Kestane

Ada yolu kestane
(Amanın) Dökülür dane dane
(Amanın) Dökülür dane dane
Kızlar yola dizilmiş
(Amanın) Alalım birer dane

Ada yolu yamandır
(Amanın) Ada yolu yamandır
Bolu Dağı dumandır
(Amanın) Bolu Dağı dumandır
Dostlar vurun sazlara
(Amanın) Eylenecek zamandır

Ada yolu düz gider
(Amanın) Ada yolu düz gider
Bir edalı kız gider
(Amanın) Bir edalı kız gider
O kız yolun şaşırmış
(Amanın) İnşallah bize gider

http://www.youtube.com/watch?v=I-H66PJdNFk; 27 Şubat 2009 13:22
no name dedi ki...: geldim, geldim...
tee Bursa'dan aldım kestaneleri, kuzu kestane...
aslında inegöl köfte ve iskender olayına girmesem bu kadar geç kalmazdım ama, oraya gitmişken yemeden geçmek te olmaz...; 27 Şubat 2009 13:25
no name dedi ki...: Gökçecim hoşgeldin,
uğra böyle ara sıra özletme kendini...; 27 Şubat 2009 13:27
Adsız dedi ki...: no name kardeşim..

sana ayırdığımız börekler ne olacak şimdi ..

gökçecim sen ye canım.
bak no name abin tok gelmiş

Demek iskender kebap diyorsun...
afiyet olsun..

Eylem gel bakalım çizelim şu kestaneleri..

aaa..
no name canım sen kestane şekeri almışsın ya...allah allah..he he..

Eylem kardeşim..
gördün mü kankanın yaptığını..
kaldı bize bu gün
Kestane kebabın.. hayali; 27 Şubat 2009 13:31
no name dedi ki...: ablacığım bu tatar böreği dediğin bildiğimiz çiğ börek mi, yoksa değişik tür bir mantı mı?
linkte vermemişsin merakta kaldım...; 27 Şubat 2009 13:33
Adsız dedi ki...: ben kestane şekerini daha çok severim iyi olmuş valla =))

buraya aç gelmemek lazım yoksa cidden kötü oluyo =); 27 Şubat 2009 13:40
no name dedi ki...: kestane paketi arabada kalmıştır ablacığım ben bi bakıp geleyim,
arabadan eve çıkmamıştır o...
yoksa aldım kestane...; 27 Şubat 2009 13:48
Adsız dedi ki...: no name bildiğimiz çiğ börek canım..

Fakat yöresel olarak Tatar böreği olarak geçer buralarda..

gökçeciğim haklısın canım..

karnımızı doyurduk o zaman

gel ruhumuzu doyuralım..; 27 Şubat 2009 14:01
Adsız dedi ki...: adsız benim namı değer..; 27 Şubat 2009 14:02
Adsız dedi ki...: bu gün düet bir albüm tanıyacağız sizlerle birlikte..

Yücel Arzen & Devrim Gürenç: "Biraşk Onşarkı

2008 yılına damgasını vuran "Yarim Yarim" şarkısının bestecisinden muhteşem bir düet albüm!
YÜCEL ARZEN; Çağdaş bir ozan, müziğe aşık, yetenekli bir besteci.. Müzikseverler "AH LE YAR"ın bestecisi olarak tanıdı. Bu güne kadar yayınlanmış 150'ye yakın şarkı formunda besteleri var. Popüler Türk Müziği yorumcuları; Cem Karaca, Sertab Erener, Kıraç, Haluk Levent, Ahmet Özhan, Bülent Ersoy, Funda Arar, Mahsun Kırmızıgül, Ali Şan tarafından seslendirildi...

Ünlü şair Atilla İlhan'ın son şiir albümünün (An Gelir) müziklerini yazdı. Ünlü yönetmen Atıf Yılmaz'ın "Güllü" adlı tiyatro oyununun müziklerini yaptı. Mustafa Erdoğan - Anadolu Ateşi Dans Topluluğu'nun Müzik Yönetmenliğini yapan sanatçı; İstanbul'da Dünya Prömiyerini gerçekleştiren TROYA adlı müzikal dans gösterisinin müziklerini yaptı....

DEVRİM GÜRENÇ; Kalbinizin derinliklerine işleyecek bir yorum ve muhteşem bir ses... İTÜ Devlet Konservatuarı Temel Bilimler bölümünü bitirdi. Bir süre önemli sanatçılara vokal yaptı. "Yarim Yarim" parçasında Yücel Arzen ile yaptığı düetle dikkatleri üzerine çekti. Uzun süre internet forumlarında bu güçlü sesin kime ait olduğu merak konusu oldu.; 27 Şubat 2009 14:03
Adsız dedi ki...: yücel arsen & devrim güvenç
dilim varmıyor
Demek gidiyorsun beni terk edip Hemen mi demeye dilim varmıyor Unutmanın vakti yakın diyorsun Yarın mı demeye dilim varmıyor Bu yürek onundu, oydu sahibi Şimdi ayrılığın oldu şahidi Bana niye getirdiniz tabibi Deva bul demeye dilim varmıyor Baharla başlayıp hazanla bitti Zaten bitecekti deyipte gitti Beni alıp benden perişan etti Gitme kal demeye dilim varmıyor Şimdi bir tebessüm ağır yüzüme Yalan nedir katmadım hiçbir sözüne Dokunmayın kalpte yanan közüme Söndürün demeye dilim varmıyor Şunu bil yalvarmam dön diye sana Olmadık çileyi sen verdin bana Şimdi çağırırım diye dönüp arkana Bakma git demeye dilim varmıyor

dinliyoruz

http://www.youtube.com/watch?v=jhaZzTSjz4M; 27 Şubat 2009 14:04
Adsız dedi ki...: Aşk Hikayesi

Başımdan bir kova sevda döküldü
Islanmadım, üşümedim, yandım oy!
İplik iplik damarlarım söküldü
Kurşun yemiş güvercine döndüm oy!

Yağmur yorgan oldu, döşek kar bana
Anladım ki kendi gönlüm dar bana
Alev dolu bardakları yâr bana
Sunuverdi içtim içtim kandım oy!

Sevgi ektim, naz biçmeye çalıştım
Ne zamana, ne kendime alıştım
Kırk senede yedi hasret bölüştüm
Yedi dünya bana düştü sandım oy!

Gönül şahinimi yordum gerçeğe
Sonsuzda yüzümü sürdüm gerçeğe
Teselliden kanat kırdım gerçeğe
Tecellinin sinesine kondum oy!

Abdurrahim Karakoç; 27 Şubat 2009 14:08
Adsız dedi ki...: Yücel Arzen & Devrim Gürenç - İki Alyans

Bir rüzgar gibi geçti ellerinde gençliğim
Bir ömrüm daha olsaydı ah uğruna vermezmiydim…

Eski bir yalandı aşk denilen masaldı!
Hiç çıkmıyor aklımdan! Hiç…
Haziran akşamları…
Dilimizde kaldı şimdi bir ayrılık şarkısı

Bilmezler nasıl sevdik aşkım, bilmezler nasıl yandık
Hani durmaz döner dedin ya! biz deli sevdalıydık
Hani yıldızlar şahitti, neden görmezler artık.
Kaderle bağlı iki alyans … Bilmezler biz ayrıldık…

dinliyoruz
http://www.youtube.com/watch?v=iFccRr0FKp4&feature=related; 27 Şubat 2009 14:11
Adsız dedi ki...: Kara Sevda

...ve nihayet gelip çattı
Bir dilimi zehir zıkkım
Bir dilimi candan tatlı.
Masallarla indi yere
Sebil oldu cümle hikayelere
kara kara kazanlarda kaynadı
Diyar diyar al kanlara boyandı
Türkülerde ateş alev yandı tutuştu
Gördes kiliminde nakış
Minyatür bahçelerinde suret kesildi.
Ve nihayet gelip çattı
Elveda belirsiz bedava sevince
Uçan kuşa eşe dosta elveda
Bütün haşmetiyle gelip çattı
Bir dilimi zehir zıkkım
Bir dilimi candan tatlı.

Bedri Rahmi Eyüboğlu; 27 Şubat 2009 14:17
Adsız dedi ki...: Yücel Arzen & Devrim Gürenç - Yarim Yarim "Boşanmak İstemiyorum

Ah bu çalan şarkımız yarım yarım,

Eski bir anı şimdi

Ben gelinindim senin yarım yarım

Damadım nerde şimdi..

Neyleyim baharımı,hazanımı sevda
çiçeğim solmuş

Bir yanan kalp vardı senin için gittiğin
gün o durmuş

Ah bu çalan şarkımız yarım yarım,

Eski bir anı şimdi

Sen gelinimdin benin yarım yarım

Damadın nerde şimdi..

Neyleyim baharımı hazanımı sevda
çiçeğim solmuş

Bir yanan kalp vardı senin için gittiğin
gün o durmuş

Ah bu çalan şarkımız yarım yarım,
Eski bir anı şimdi

Ben gelinindim senin yarım yarım

Damadım nerde şimdi..

dinliyoruz

http://www.youtube.com/watch?v=dww3vbtgskc&NR=1; 27 Şubat 2009 14:19
Adsız dedi ki...: Yücel Arzen & Devrim Gürenç -

Ağlama Kalbim

Onu sevme kalbim ona gülme ona gitme beni terketme kalbim
Ona kanma ona inanma ona güvenme kalbim kendini ağlatma kalbim

Aşk dediğin ağır yük kaderin ahı büyük
Hicranlı yıldızlar gibi ne olur ağlama kalbim

Kapandı sırça köşküm aşk sandığım kilitlendi
Sonbahar günleri gibi ne olur ağlama kalbim

İnkar etmiştim seni yar dediğinden beri bir daha severmi kalbim
Sevda hançerleri o yarin gözleri arayıp bulma kalbim

Deryasız nehir gibi annesiz çocuk gibi ne olur ağlama kalbim
Ben sende misafirim sen onun sahibisin ne olur ağlama kalbim

Deryasız nehir gibi annesiz çocuk gibi ne olur ağlama kalbim
Ben sende misafirim sen onun sahibisin ne olur ağlama kalbim

Aşk dediğin ağır yük kaderin ahı büyük
Hicranlı yıldızlar gibi ne olur ağlama kalbim

İnkar etmiştim seni yar dediğinden beri bir daha severmi kalbim
Sevda hançerleri o yarin gözleri arayıp bulma kalbim

Deryasız nehir gibi annesiz çocuk gibi ne olur ağlama kalbim
Ben sende misafirim sen onun sahibisin ne olur ağlama kalbim

Deryasız nehir gibi annesiz çocuk gibi ne olur ağlama kalbim
Ben sende misafirim sen onun sahibisin ne olur ağlama kalbim

dinliyoruz

http://www.youtube.com/watch?v=A7yE16LLJok&feature=related; 27 Şubat 2009 14:27
Adsız dedi ki...: Aşk İle

Baktım ki gökyüzü baştan başa bulut
Unut diyor o güzel günleri unut
Baktım ki deniz her dalgasıyla düşman
Kuşlar av peşinde balıklar pusuda
Çok gerilerde kalmış cıktığım liman
Yok görünürde sığınacak bir ada

Baktım ki o musibet gün gelip çatmış
Yolcusunda tayfasında şafak atmış
Ne yelken kar eder ne kürek ne istim
Dayandım aşk ile yürüttüm gemiyi
Aşk ile koskoca dağları düz ettim
Avladım sonunda o civan kekliği

Cahit Sıtkı Tarancı; 27 Şubat 2009 14:28
Adsız dedi ki...: Yücel Arzen & Devrim Gürenç - Eyvallah -
Dünyalar yansa da umrum da değil ki
Kötü yerden vurdu bu hazin gidişin
En ağır söz bile inan kar etmiyor
Gülümü soldurdu beni terk edişin

Saatler ayrılığı gösteriyordu elimden ellerini çektiğin zaman
Şarkılar hicazda ağlaşıyordu sazları küstürdü beni terk edişin

Ne zaman sevdim seni
Ne zaman aldın kalbimi
Şimdi çekip el gibi
Sen gidersen eyvallah

Ne zaman bir ses duyup düşersem aklına
Utanıp ağlarmısın
Zalim senin aşkından ölürsem eyvallah

Şimdi anlıyorum senin suçun yok günahı boynuma taktı o gidişin
Seni senden bile sevdim daha çok yangını kalbimde yaktı o gidişin

Saatler ayrılığı gösteriyordu elimden ellerini çektiğin zaman
Şarkılar hicazda ağlaşıyordu sazları küstürdü beni terk edişin

Ne zaman sevdim seni
Ne zaman aldın kalbimi
Şimdi çekip el gibi
Sen gidersen eyvallah

Ne zaman bir ses duyup düşersem aklına
Utanıp ağlarmısın
Zalim senin aşkından ölürsem eyvallah

dinliyoruz

http://www.youtube.com/watch?v=O48qrp60uhI&feature=related; 27 Şubat 2009 14:39
Adsız dedi ki...: Aşkın Radyoaktivitesi

Aşkı duydum mu bir başıma kalıyorum
Kasıklarımı ovuyorum bir güzel
En küçükleri var ya ayak parmaklarımın
İlk peşin onları görüyorum.

Bir çelik mavisi damar tam da çenemin üstünde
Çoğu zaman gün ışığında seçtiğim
Tıp tıp atıyor yüzümün kenarcığında
Saçlarım kapkalın geliyor elime.

Gündüzün, ama tam gündüzün oluyor bu iş
Kirlerim, pis kokularım bellıyken iyice
Soluyup dururken, birşeyler geçirirken aklımdan
Uzanıp kalıyorum ta pencerenin dibinde.

Yukarıyı düşünüyorum, bir aşağı katta oluşumdan
Dört duvar, bir buz dolabı, naylona benzer bir gök
Bütün o zehir gibiliği soğumus seylerin
Anlıyorum bir aşk akımıdır dolanıyor üstümde.

Durmadan aşklanıyorum ama hep böyle
Karanfiller gibi taze omzum, dizlerim, ayaklarım
Toplanıp gidiyor derken o deli fişek şey
Gün gibi parlıyor tırnaklarım.

Edip Cansever; 27 Şubat 2009 14:40
no name dedi ki...: şeeyy acaba istek yapabiliyor muyuz?; 27 Şubat 2009 14:45
Adsız dedi ki...: şiir ve müzik
son şarkımıza..

her zaman ki gibi son şarkı

kankama geliyor..

canım kankam nasılsın
faturalar içinde..

ses veeer.

YILLAR

Ne de çabuk geldi geçti
Göz açtım ki her şey eski

Zaman aktı bir su gibi
Saramadım seni yıllar,
Tutamadım seni yıllar

Yıllar
Zalim yıllar
Hain yıllar
Mazide yıllanmış hatıralar

Yıllar
Zalim yıllar
Hain yıllar
Boynu bükük kaldı hatıralar

Her derdin dermanı oldun ya sonra dermanım yok dertli yıllar

Sana gitme diyemedim gururumu ezdirmedim
Sensiz geçen günlerimin hesabını versin yıllar

Yıllar
Zalim yıllar
Hain yıllar
Mazide yıllanmış hatıralar

Yıllar
Zalim yıllar
Hain yıllar
Boynu bükük kaldı hatıralar

Her derdin dermanı oldun ya sonra dermanım yok dertli yıllar

DİNLİYORUZ

http://www.youtube.com/watch?v=vLnGn-m8psY&feature=related

hep beraber nice iyi ,güzel yıllara; 27 Şubat 2009 14:47
no name dedi ki...: ama bu programda adam kayırılıyor,

neden kankaya özel parça gidiyor da ben istek yapamıyorum...

ben de kankama göndermek istiyorum, birde yağmura gönderecektim...

ne yapayım ben şimdi, kendi radyomu mu kurayım...

kendim radyomda program mı yapayım...

rekabetin acımasız çarklarının içine mi atayım özümü...; 27 Şubat 2009 14:56
Adsız dedi ki...: Hayirli Cumalar cümleten

Masallah pek bi aktifsiniz bugün

Gökcecim ruhunu bosver kendisi burda. Gelmisken, alayim raporlari.Sirasiyla, mat, türkce, sosyal notlarini yolla. bizim aileden birisinin universite yollarinda ne halde oldugunu bilmek isteriz

Baskanim, yok moralim bozuk, yok canim SIKKIN (bu kelimeyi yazmak ne kadar zor almanca klavyede arkadas), yok burnum kasiniyo gibi bahanelerin olabilir. Sen de insanoglusun. Ama bi selam ver, posta kutusu, gülümseme, aile.. neydi, o cümleyi kur. ne bilim biraz hareket göster; 27 Şubat 2009 14:58
Adsız dedi ki...: mat,türkçe,sosyal notları derken ?
okuldan bahsetmiyosun herhalde,test sisteminde de not olmuyo kısaca anlamadım yani:D; 27 Şubat 2009 15:10
Adsız dedi ki...: sen en son girdigin deneme sinavindaki netleri yaz biz anlariz
neyini anlamadin

az kaldi finale; 27 Şubat 2009 15:21
no name dedi ki...: Eyvah eyvah...
Gökçecim Allah yardımcın olsun, sert kayaya çarpmışsın...; 27 Şubat 2009 15:23
Adsız dedi ki...: bu hafta dersanede sınav var ben en iyisi ona girince yazıyım çünkü bundan önce girdiğim genel sınav değil konu sınavıydı..pazar günü hatırlat yazıyım =); 27 Şubat 2009 15:24
Adsız dedi ki...: pazartesiye telefonumun hatirlatmasini kuruyorum, sen de öyle yap
bekliyor olacagiz burda
sonra yok bu sitede genclerle ilgilenilmiyor dedikodulari cikmasin; 27 Şubat 2009 15:41
Adsız dedi ki...: Cok sag ol canim Kankacim, yüregin dert görmesin...

Ben bugün pek dardayim, her zamankinden caliskan olmak zorundayim ve aksi gibi mesai saatlerim azaldikca islerim bitmemekte direniyorlar. Bugün bir daha bulusamazsak, her birinize sonsuz selamlar, sevgiler..

notcuk: Bazi kiskananlar ne mi yapacaklar? Aynen canim ya kendi radyolarini kurup kendi kankalarini kayiracaklar, ya da catir catir.... :); 27 Şubat 2009 15:41
Adsız dedi ki...: hazır işyerine uğramışken bir selam vermeden gitmeyeyim, yoksa dedikodu yapıyorsunuz arkamdan:)

kayacım secgili kardeşim , işyerinde olduğum zamanlar en azından bir selam vermeden gitmem biliyorsun...

bu aralara pek işyerinde durmadığım için yazma fırsatı bulamıyorum maalesef..

muhabbetiniz ve neşeniz bol olsun..; 27 Şubat 2009 16:32
Adsız dedi ki...: Sayın no name bey

Siz ki format ne değildir bilen birisininiz...

herkes istek yapsın istekleri çalacağız dediğimiz zaman..
istek vermiyorsunuz..
istek almayan bir formatta
istek yapıyorsun..

sizi anlamak zor efendim..
BBO ailesinden tek şikayet sizden gelmektedir.

Tüm radyo yayınlarımızı yapan
prgramın sahibiyle yaptığımız anlaşmada bize tek bir madde eklettirmiştir.
Bizden hiç bir ücret talebi olmamıştır.
Bunu BBO ailesini sevdiği için gönülden yapmaktadır.
fakat kankası çok kıymetlisidir..
Bu yüzden bizden tek bir ricada bulunmuştur.
bu maddede:
''Ben BBO ailsini müziksiz ,şiirsiz bırakmam ama ben her program da gurbette olan kankama bir selam niyetinde bir şarkı yollamam şartıyla olursa olur.'' demiş bizde bu ricayı çok insani bularak kabul etmişizdir.
Fakat siz bunu bir kaytarma gibi algılarsanız çok yanlış olur.bizde o maddeyi sizlere güzel zamanlar geçirtmek ,şiirsiz kalmamamız ,son çıkan albümlerden haberiniz olsun ve birde sizin istekleriniz olan melodilerle keyifli bir geçirmeniz için kabul ettik.

sayın no name bey..
Eleştirilerinize bir yanıt verdiğimi düşünüyorum.
Fakat durum da bize gönüllü yayın yapan arkadaşımızın bu ricası uğruna burda yayın hakkını elinden alırsak komşu siteden yayın yapan yıldırımçakarlıgünlere yarar..

eğer siz ailenizi böyle bir yayıncının eline bırakmak istemiyorsanız lütfen istek programında isteklerinizi bekleriz..
yoksa mavisiz kalabiliriz ..
cünkü o çok duygusal ,kırılgan bir yapısı vardır.
hemen gri bulutlar gelip yüreğine oturur.

saygılarımızla..
BBO şiir ve müzik Gn md yrd.
Lacivert Gece; 27 Şubat 2009 16:39
Adsız dedi ki...: hoşgeldin başkan..
gönülden olsun
bir selam olsun..; 27 Şubat 2009 16:41
Adsız dedi ki...: kiyamam ablama, maviler grilesmesin
hep mavi, daha da mavi

zaten gurbet yetrince gri, kankan da iyi bilir ablacim, hatta öyle ki havalar bile hep gri

burasi hep mavi olsun

baskanim selamini aldim, iyisin sagsin, hossun
isyerine de ugramayi erteleme; 27 Şubat 2009 16:55
no name dedi ki...: Kankası "çatla patla" der,
Program yapımcısı," ben hassasım bak önce ağlarım sonra giderim, sonra yollarıma gül döksen gelmem" der...

Hiç olur mu öyle şey, sizler bizim canımız ve ciğerimizsiniz.
Sizin başımızın üstünde her zaman yeriniz var.
Ben demek ki istek programlarını şeettirememişim. olur o kadar dalgınlık, gençlik başımızda duman işte...

Yıldırımçakarlıgünler programında da bir emek vardır o programı da hakir görmek olmaz ama lütfen ve lütfen o programı bize musallat etmeyiniz...

Ben sizi neden üzdümse ki bilmiyorum(cahillik işte)özür dilemeye hazırım efendim...

Tüm yaşamınızın griliklerden uzak masmavi göğün altında masmavi denizlerin kıyısında geçmesini dilerim...; 27 Şubat 2009 17:06
Adsız dedi ki...: sevgili No name kardeşim
şiir ve müzik yayın sırasında burda yoktum.
formatta istek yoksa istek alma yetkisi bir bende ..
sende takdir edersin ki o zaman bir çok karışıklık olur ve bazı kardeşlerimin isteklerini yerine getirememekte bizi üzer..

şimdi ben

herkese

BBO ailesine
sana no nameciğim..
kankana..(eylem'e)
başkan'a
yağmur'a
kaya'a
gökçe'e
eda'ya
önemlideğil'e
ve
(İÇİMDEN KANKAMA
he ..he..he..)

YOLLUYORUM..
İYİ Kİ VARSINIZ DİYEREK..

FİKRET KIZILOK-
BU KALP SENİ UNUTURMU
Yıllar geçse de üstünden
Bu kalp seni unutur mu
Kader gibi istemeden
Bu kalp seni unutur mu
Bir hasretlik yüzün vardı
İçimde bir hüzün vardı.
Söyleyecek sözüm vardı.
Bu kalp seni unutur mu.
Bu kalp seni unutur mu.
Kalbim seni unutur mu.

Anlamı yok tüm sözlerin
Sensiz geçen gecelerin
Yaşanacak senelerin
Bu kalp seni unutur mu
Bambaşka bir halin vardı
Fark etmeden beni sardı
Benliğimi benden aldı

Bana aşkı veren sendin
Sonra alıp giden sendin
Yollarımız ayrı derdin
Bu kalp seni unutur mu
Oysa düşlerim başkaydı
Birden hire yarım kaldı
Yaşanacak çok şey vardı
Bu kalp seni unutur mu
Bu kalp seni unutur mu
Kalbim seni unutur mu

Bambaşka bir halin vardı
Fark etmeden beni sardı
Benliğimi benden aldı
Bu kalp seni unutur mu
Bu kalp seni unutur mu
Kalbim seni unutur mu
Bu kale seni unutur mu
Bu kalp seni unutur mu
Kalbim seni unutur mu

dinliyoruz

http://www.youtube.com/watch?v=HJZayBiffyo&feature=related

SEVGİLERİMLE...
hepinize
iyi akşamlar
iyi geceler..; 27 Şubat 2009 17:06
Adsız dedi ki...: hepinize iyi akşamlar
mutlu yarınlar

kendinize ve sevdiklerinize iyi bakın...; 27 Şubat 2009 17:18
no name dedi ki...: Herkese iyi bir akşam ve hafta sonu diliyorum...

Kısmetse yarın görüşmek dileğiyle, gülümsemelerle kalın...; 27 Şubat 2009 17:41
Adsız dedi ki...: yarin sabah görüsmek üzere

hayirli aksamlar; 27 Şubat 2009 18:03
Adsız dedi ki...: güneşimi kaybettim gözlerini görmem gerek
yaşamaya dönmek için hasretini silmem gerek

başkanım en sonunda senden haber aldık.cezana gelirsek ömür boyu bize senaryo yazmaya mahkumsun.üstelik ne tatil var ne de cumartesi pazar.full 24 saat ve haftanın 7 günü; 27 Şubat 2009 23:56
Adsız dedi ki...: Günaydınlar
iyi bir haftasonu geçirebilmek dileğiyle
çalışanlar kolay gelsin
evdekiler iyi dinlenmeler...; 28 Şubat 2009 08:54
no name dedi ki...: güzel bir gün olması dileğiyle
herkese GÜNAYDIN günaydın günaydın...

Kankacım günaydın,
hava güzel pırıl pırıl bir güneş var. kahvaltıya bekliyorum...; 28 Şubat 2009 09:50
Adsız dedi ki...: geliyorum kankacım
birşey ister misin getireyim mi?; 28 Şubat 2009 10:04
Adsız dedi ki...: Günaydin

Yine bir haftayi devirmenin verdigi anlatilmaz mutlulugu yasiyorum, ne güzel; 28 Şubat 2009 10:05
no name dedi ki...: kardeşim günaydın, gelsene kahvaltıya,masayı güneşin altına kurduk,nasıl güzel ısıtıyor güneş inanamazsın,kışın bronzlaşmak da ayrı bir güzellik, hadi geç kalma...; 28 Şubat 2009 10:43
Adsız dedi ki...: Davete icabet sünnettir. Acilin bakim :)

Günes dedin de aklima geldi, günesi görmeyeli hayli zaman oldu. Nasil, hala eskisi kadar sicak mi?; 28 Şubat 2009 10:46
Adsız dedi ki...: Temel doktora gitmiş ve şikayete başlamış:

"Hastayım doktor, çok hastayım, vücudumun her yeri ağrıyor, nereme dokunsam sızım sızım sızlıyor, dökülüyor."

Doktor:

"Nasıl hastalık o, tüm vücudunu saran ağrıtan?"

Temel parmağının ucuyla kafasına dokunmuş.

"Ay ay ay…"

Sonra göğsüne parmağını basmış ve yine acıyla bağırmış. Sonra beline, yine acıdan allak bullak olmus, sonra bacaklarına... Temel parmağını neresine dokundursa ağrıyla irkiliyormus...

Doktor daha fazla dayanamamış:

"Ver bakayım şu elini." demiş;

"Bak oğlum senin parmağın kırık…"; 28 Şubat 2009 12:33
Adsız dedi ki...: "Otobüste yolcu- muavin muhabbeti"

-pardon muavin bey mola yerine gelince uyandırır mısınız?
-tabi efendim. öperek mi uyandırayım
yoksa çağrı mı atayım telefonunuza
-???

-pardon bu koltuk arkaya yatmıyor
-uykusu gelmemiştir daha hanımefendi

-pardon bi bardak su alabilir miyim
-babanın uşağı mı var lan! kalk al
-pardon sizi muavinle karıştırdım
-sus gömmiyim koltuğa seni
-pardon.. pardon ...; 28 Şubat 2009 12:49
eylem dedi ki...: DENİZİN BEKLEDİĞİ

Seni sevmek mor denizlerdi biraz
Ne kadar gidilse bir o kadar bitmeyen
Umutlar ve yıkılmalar ardında direnilen
Seni sevmek mevsimler içinde en güzel yaz

Seni sevmek yaşamın aşılmaz büyüklüğü
Seni sevmek kan dolu yüzyılları korkutan
Ve sığınıp ılık kıyı kentlerinde biraz akşam
Seni sevmek çocukların düşlerinde gördüğü

Varılırdı daha saydam günlere isteseler
İsteseler yalnızlık giremezdi evlere
Seni sevmek bir kırlangıç olacak bekleseler
Ve uçacak durmadan adasız denizlere

Kim bulacak cam kırığı gözlerinde sevgimi
Sonra yalnız kalmak gibi yoksulca uğuldayan
Bütün okyanusların baş eğdiği tek kaptan
Sana verdim geç diye bütün denizlerimi

AFŞAR TİMUÇİN; 28 Şubat 2009 13:36
eylem dedi ki...: GÜN DOĞARSA

Gün doğarsa denizlerin üstüne dalgalardan
Güneşin en azından bir umut olduğunu
Duymalısın her zaman

Hep çok uzun bir gemi gibi açılır suda
Bir şey taşır ufuklara, ufuklardan
Çiçeklenir sonsuzlanır
Biliyorsun geçmeden gidemezsin zamanlardan

Gün doğarsa saçlarından saçlarıma
Kavga büyük bir deniz varış yok ufuklarda
Her şeyin en güzeline yazgılanmışız gitmişiz
Gün doğarsa saçlarından saçlarıma
Biliyorsun geçmeden gidemezsin zamanlardan

Gün doğarsa gün geçmeden doğamaz çocuk uykularından
Denizlerden, kayalardan, kuytulardan, sulardan
Geçmeden gün doğamaz karanlık dağlar gibi kuytulardan
Denizlerden, kayalardan, kuytulardan, sulardan

Gün doğarsa denizlerin üstüne dalgalardan
Güneşin en azından bir umut olduğunu
Duymalısın her zaman
Biliyorsun geçmeden gidemezsin zamanlardan

AFŞAR TİMUÇİN; 28 Şubat 2009 13:40
Adsız dedi ki...: hepinize iyi haftasonları
yeni bir haftada görüşebilmek dileğiyle...
kendinize iyi bakın; 28 Şubat 2009 14:52
no name dedi ki...: Akşam
gene akşam
gene akşam...

herkese iyi akşamlar...
ve de iyi tatiller...; 28 Şubat 2009 18:00
Adsız dedi ki...: Cümleten hayirli geceler; 28 Şubat 2009 19:38
no name dedi ki...: İyi pazarlar...
Hadi gülelim...

Beş dakika

Adam giyinmiş, salonda bir ileri bir geri hızlı hızlı yürüyormuş. Saatine bakıp yukarı kata seslenmiş: “Hayaatıııım hazır mısın?” Sinirli bir ses tonuyla gelmiş cevap: “Yahu inanılmaz bir adamsın. Bir saattir sana ‘Beş dakika sonra geliyorum’ diyorum hâlâ sorup duruyorsun. Pes yani...”

Harika araba

İki kadın birlikte hipermarketten çıkmışlar, otoparktaki yüzlerce araba arasından kendilerininkini ararken kadınlardan birincisi ıslık çalmış. Bunun üzerine parktaki arabasının farları yanıp sönmüş ve kornası bir kere çalıp ‘buradayım’ mesajı vermiş. “Harika” demiş diğer kadın, “Çok rahat bir şey bu. Nerden aldınız?” Diğeri, “Üniversitede tanıştık” demiş, “kocam.”; 1 Mart 2009 11:14
no name dedi ki...: FİLLER

Uluslararası bir konferansta filler tartışılıyormuş. Her ülkeden konuşmacılar filler ile ilgili farklı konuları dile getirmişler.

Fransızlar: "Fillerde cinsel yaşam."

Çinliler: "Fil pişirmenin bin yolu."

Etiyopyalılar: "Bir fille bir kişi nasıl doyar?"

İngilizler: "Safaride fil avlama teknikleri."

Almanlar: "Filler ve fillerin Alman dil ve kültürüne etkileri."

İranlılar: "Filler çarşafa nasıl sokulur?"

Amerikalılar: "Daha büyük ve daha görkemli fil nasıl yetiştirilir?"

Japonlar: "Daha küçük ve daha ucuz fil nasıl yetiştirilir?"

İsrailliler: "Filler en pahalı en karlı nasıl satılır?"

Brezilyalılar: "Fillerle karnavalda samba yapma metodları." ile ilgili konuşmalar yapmışlar. En son Türk konuşmacıya söz verilmiş, konuşmanın konusu;

Ne olacak bu fillerin hali; 1 Mart 2009 13:19
no name dedi ki...: Trafik memurları karşıdan gelen Temel ve Fadime'yi çevirmiş.
İkisinin kemerlerinide takılı görünce tebrik etmiş.:
-Bugün yaptığımız kontrolde tek emniyet kemerini takan çift sizsiniz.
Bu yüzden 500 milyon ödül veriyoruz.Bu parayla ne yapmayı düşünüyorsunuz beyefendi?
-Ne yapacağım hemen gidip kendime ehliyet alacağım.....
-Neee ....Ehliyetiniz yokmu?....
Fadime olayı toparlamak için atılmış....:
-Kusura bakmayın memur bey,Temel içince ne dediğini bilmez...
-Neee...birde içkili misiniz?
Arka koltukta oturan yaşlı Dursun öne doğru eğilmiş:
-Ben demiş idum çalıntı arabayla yola çıkmayalım başımıza bir iş gelir diye...
Memur neye uğradığını şaşırmışken,bagajdan atlayan İdris koşarak gelmiş:
-Ne oldu?...Geçtik mi sınırı?.....; 1 Mart 2009 13:20
no name dedi ki...: Bir kaç yıllık evli çiftin bir bebekleri olur.
2yaşına geldiğinde bebeğin çok farklı ve insan üstü yetenekleri olduğu ortaya çıkar...
3 yaşına geldiğinde yetişkin bir insan gibi konuşur...
5 yaşında, aklınıza gelen her dilde okuyup yazmaya başlar...
10 yaşında ileri matematik profesörleriyle ileri konularda açık oturumlara katılır...
13 yaşında gelecekle ilgili inanılmaz tahminlerde bulunmaya başlar...
Bir gün çocuk: 'Tam 1 yıl sonra bugün ben öleceğim.... Ben öldükten 2 yıl sonra 5 Kasım günü annem ölecek.. Annem öldükten 3 yıl sonra da 15 Haziranda babam ölecek.'
Annesi ve babası çok şaşırırlar...
Gerçekten de bir yıl sonra çocuk ölür...
Baba çok uyanık olduğu için karısını hemen milyarlar değerinde sigorta yaptırır...
2 yıl sonra da 5 Kasım günü anne ölür....
Baba 3 yıllık ömrünün kaldığını bildiğinden, sigortadan aldığı milyarlarla seyahatlere çıkar ve birbirinden güzel bayanlarla yer bitir. Hatta evini bile 16 Haziranda boşaltmak şartıyla satarak alemler yapar ve son günlerini bekler...
Ölümüne 1 gün kala son parasıyla bir hayat kadını kiralar, önce jakuzide eğlence, sonra yatak odasında zevk dolu saatlerle bir gece geçirir.. Adam her şey bittiğinde gözlerini kapatır ve: 'Vay be yarın ölmüş olacağım.. Karım olmadan 3 yıl ne hayat geçirdim ama her şeyi yaptım, dolu dolu yaşadım, helal olsun bana' diyerek, alkolün verdiği rehavetle ve yorgunlukla uykuya dalar...

Ama o da ne......
Sabah bir de gözlerini açar ki hala yaşıyor..!!!!! !
Yatakta şaşkınlık içinde bakınırken geceyi beraber geçirdiği genç bayan çığlık çığlığa koşarak içeri girer...

'HEMEN ASAĞIYA GELİN NE OLUR.. UŞAĞINIZ SALONDA BOYLU BOYUNCA UZANMIŞ YATIYOR... GALİBA ÖLMÜŞ!!!!'; 1 Mart 2009 13:51
Adsız dedi ki...: iyi tatiller
iyi pazarlar

abicim ellerine saglik, hos hikayecikler alintilamissin; 1 Mart 2009 14:53
Adsız dedi ki...: ŞİİRLERLE
YENİ BİR HAFTANIN
BU İLK GÜNÜN SABAHINDA
HERKESE GÜNAYDINLAR
BBO AİLESİ...

Yüz

Biliyor musun sen bir şiirde ilk satırsın ilk sözcük
Beyaz bir gül
beyaz bir gül ne kadar beyaz olursa o kadar
Ne kadar suysa bir su
o kadar

Ben en yakın yüzüm yüzüne
Uyandığın sabaha, yatağına
Birden bulup birden yitirdiğin bir şey olur ya, ona
Bir dağ okulunda ilk derslere giren çocuklara
İlk coğrafyacılara
İlk harflerine bir alfabenin.

Yüzün ki korkular verir bana ne zaman yüzümü tutsam yüzüne
Ben ki ölüme hiç eğilmedim hiç girmedi sözlüğüme
Belki sokağa ilk çıkan bir çocuktur ölüm
Belki senin bazen topuz yaptığın saçın
Bir yaban çiçeği ya da ve daha ilk geliyordur dünyaya
Bir demet maydanozu koparıp bırakmak belki de.

Dedim ya hiç bilmiyorum arabi belki de benim sık sık çıkarıp
baktığım bir fotoğrafın
Bıyıkları hep yüzüne düşen bir adama çektirdiğim
Bir suya bakarken
Bir suya
Duru mu duru ve daha sessiz ölümün kendinden.

Ben ki seninle aştım yaşları
Koydum çağıma adımı. Bir burukluğu
yüzün gibi.

İlhan Berk

ERİMEK

Erimek belirsizce her şeyde
Karışmak sulara, yıldızlara
Sinmek kokusuna mor menevşenin
Yanmak damar damar nefes nefes
Yaşamak tükene tükene ...

Bedri Rahmi Eyüboğlu

GİTTİ GİDECEK

Sevmek,
Güzel meslek,
Ama zor..
Can dayanıyor
Dayanmasına,
Ama yürek,
Gitti gidecek...

Bedri Rahmi Eyüboğlu

İnsan

İnsan yalnız kalır ya
Kalabalık içinde
Konuşacak kimsenin
Olmadığı yerde
Bazen insan güler ya
Kendi kendine
Belki yalnızdır kendi
İçinde
Bazen konuşur insan
Kendi kendine
Yalnız kaldığı vakitlerde
İnsan yürüyorsa sabahın köründe
Belki bir şey arıyordur
Kendi içinde.

Olcay Plevne

Son Yerine

Zulmün her türlüsü
Kötü kardeşler
Hiçbiri
İnsana göre değil
Ağaç dikmek sabahları uyanmak iyi
İyi hayvanlara bakmak çiçekleri sulamak
Rahatsalar uyuyan insanların soluğunu dinlemek iyi
İyi hürlüğü düşünmek
Yaşamak onun için
Bütün gün çalışmak onun için iyi
Bütün çocukların uyuyuşu uyanışı iyi
Zulmün her türlüsü kötü.
İlhan Berk

Her Dilde İnsanım

beni dile çevirin
darbe yedim aşklardan
şiirliyse meftunum
bir çift göze
kabulüme takıldım kaldım
böyle sınandım
baktıkça arttı ilmim
beni aslıma çevirin
her dilde insanım

İsmail Aykanat

EVET BBO AİLESİ..

yeni bir hafta..
Ömürbankamızdan
bir gün daha çektik
HEPİMİZE ...
iyi ,güzel,mutlulukla ve huzurla harcamak nasip etsin..
ÖMRÜMÜZÜN TEKRARI YOK...
BANKALARA HİÇ GÜVEN YOK (He he)
HADİ BAKAYIM KALIN SAĞLICAKLA..

iyi çalışmalar..
iyi sabahlar..

SEVGİYLE KALIN CANLAR...; 2 Mart 2009 03:01
Adsız dedi ki...: yeni bir haftanın ilk gününden
Günaydınlar

Kahvaltı hazırlamaya başlıyorum
gelmek isteyenler buyursun gelsin

hadi hepimize kolay gelsin...; 2 Mart 2009 08:12
no name dedi ki...: yeni bir hafta, yeni başlangıçlar...

her şeyin gönlümüzce gerçekleşmesi dileğiyle GÜNAYDIN

Gece lambasına güzel şiirler için teşekkürler...

kankacım günaydın,
geldim aç kapıyı...; 2 Mart 2009 08:45
Adsız dedi ki...: Merhaba BBO Ailesi, herkes iyidir, hersey yolundadir insallah...

Kankacim paylastigin güzel misralar icin cok tesekkürler canim..

Cocuklar gec geldigim icin kahvaltiyi kacirdim mutlaka ama bana bir cay kaldiysa... :)

Güzel bir gün ile yeni bir haftayi selamlamis olalim, yeni bir ay ile ilkbahari karsilama sevincimizle gecsin günler, umutlar eksilmesin.; 2 Mart 2009 10:33
Adsız dedi ki...: Derici ve Padişah

Çok soğuk bir kış günü padişah, tebdilli kıyafet gezmeye karar vermiş.Yanına baş vezirini alıp yola çıkmış. Bir dere kenarında çalışan yaşlı bir adam görmüşler.
Adam elindeki derileri suya sokup, döverek tabaklıyormuş.
Padişah, ihtiyarı selamlamış.
" Selamünaleyküm ey piri fani..."
" Aleykümselam ey serdar'i cihan...
" Padişah sormuş.
" Altılarda ne yaptın ?"
" Altıya altı katmayınca, otuz ikiye yetmiyor...
" Padişah gene sormuş.
" Geceleri kalkmadın mi ?"
" Kalktık. Lakin, ellere yaradı.
" Padişah gülmüş.
" Bir kaz göndersem yolar mısın ?"
" Hem de cıyaklatmadan..."
Padişahla baş vezir adamın yanından ayrılıp yola koyulmuşlar.
Padişah baş vezire dönmüş.
" Ne konuştuğumuzu anladın mı ?"
" Hayır padişahım..." Padişah sinirlenmiş.
" Bu akşama kadar ne konuştuğumuzu anlamazsan kelleni alırım.
" Korkuya kapılan baş vezir, padişahı saraya bıraktıktan sonra telaşla dere
kenarına dönmüş. Bakmış adam hala orada çalışıyor.
" Ne konuştunuz siz padişahla...
" Adam, baş veziri şöyle bir süzmüş.
" Kusura bakma. Bedava söyleyemem. Ver bir yüz altın söyleyeyim."
Baş vezir, yüz altın vermiş.
" Sen padişahı, serdar'i cihan, diye selamladın. Nasıl anladın padişah olduğunu?"
" Ben dericiyim. Onun sırtındaki kürkü padişahtan başkası giyemezdi."
Vezir kafasını kaşımış.
" Peki, altılara altı katmayınca, otuz ikiye yetmiyor ne demek."
Adam, bu soruya cevap vermek için de bir yüz altın daha almış.
" Padişah, altı aylık yaz döneminde çalışmadın mı ki, kış günü çalışıyorsun, diye sordu. Ben de, yalnızca altı ay yaz değil, altı ay da kış çalışmazsak, yemek bulamıyoruz dedim.
" Vezir bir soru daha sormuş...
" Geceleri kalkmadın mı ne demek ?
"Adam bir yüz altın daha almış.
" Çocukların yok mu diye sordu.
Var, ama hepsi kız. Evlendiler, başkasına yaradılar, dedim.
" Vezir gene kafasını sallamış.
" Bir de kaz gönderirsem dedi, o ne demek...
" Adam gülmüş.
" Onu da sen bul..."

alıntı; 2 Mart 2009 13:06
Adsız dedi ki...: Herkese merhabalar..
yeni bir haftanın yeni gününü de yarıladık..

bu zamana kadar..

moral bozan patronlara,
moral bozan müşterilere,
moral bozan tatil gününden sonra ki çalışma gününe..
moral bozan kendine
rağmen keyifleriniz inadına
iyi olsun canlar..

neydi..
ömrümüzün tekrarı yoktu...
ömür bir kere yaşanırdı
ömrünüzün bereketi kaçmasın..
hadi
ömrünüze bereket

hepimize..

İYİ ÇALIŞMALAR olsun

Eylemcim alıntı için teşekkürler..; 2 Mart 2009 13:31
Adsız dedi ki...: Mafya Babası
Mafya babası haraçlarını toplaması için yeni bir tetikçi buldu. Seçtiği adam sağır ve dilsizdi. Çünkü baba, bu tetikçi yakalanırsa polise fazla bir şey anlatması mümkün olamaz, diye düşünüyordu. Baba, bir gün ödemelerin geciktiğini fark etti ve tetikçiyi odasına aldırttı, bir de işaret dilini bilen tercüman buldular. Tercüman işaretle sordu:
"Para nerede?"
Sağır dilsiz işaretle yanıt verdi:
"Ne parası? Benim paradan maradan haberim yok. Neden bahsettiğinizi anlamıyorum."
Tercüman tercüme etti:
- "Neden bahsettiğinizi anlamıyormuş."
Baba 38'liği koltuk altından çekip sağır dilsizin beynine dayadi:
- "Şimdi sor bakalım, para nerede."
Tercüman işaretle sordu:
- "Para nerede?"
Sağır-dilsiz kan ter içinde, işaretle yanıt verdi:
- "Şehir merkezindeki parkta, büyük heykelin oldugu kapıdan girince soldan 3. ağacın kovuğunda iki yüz bin dolar var."
- "Ne söyledi?" dedi Baba.
Tercüman yanıtladı:
- "Dedi ki, hâlâ neden bahsettiğinizi anlamıyormuş, ayrıca o tetiği çekmek de biraz yürek istermiş."; 2 Mart 2009 15:36
Adsız dedi ki...: Merhabalar

Günün ilk ögününü ancak su anda yiyebiliyorum. Nolacak bu benim halim...; 2 Mart 2009 16:09
Adsız dedi ki...: http://galeri.internethaber.com/gallery.php?id=3230&no=1

hayvanlar hakkinda sasirtici bilgiler; 2 Mart 2009 16:43
no name dedi ki...: akşam oldu ben kaçayım artık,

Herkese iyi akşamlar diliyorum...

Niye, mahrumiyet bölgesinde misin kardeşim... yesene doğru dürüst ve zamanında yemeklerini...
seni duyan da almanya da kıtlık var sanacak...; 2 Mart 2009 17:41
Adsız dedi ki...: hehe
sana da iyi aksamlar, dikkat ederim :)

ben de kaciyorum müsaadenizle
iyi aksamlar herkese; 2 Mart 2009 17:48
Adsız dedi ki...: Ben de hepimize iyi aksamlar dileyerek ayriliyorum, cok türlü!!paylasimlariniz icin cok tesekkür ediyorum... :)

Saglicakla, sevgiyle kalin...; 2 Mart 2009 17:58
Adsız dedi ki...: Günaydınlar

hepimize kolay gelsin...; 3 Mart 2009 08:14
no name dedi ki...: Ooo güneş var ve gökyüzü mavi...

Bugün yakaladığım tüm arıların ballarını almadan bırakmamaya kararlıyım...

O zaman ne yapıyorum, yallah kırlara...

Çalışmak zorunda olanlar çalışmaya, evde yatanlar uyumaya devam...

********GÜNAYDIN********

hemde yıldızlı...

kime gidiyor yıldızlı Günaydın,
********HERKESE*********; 3 Mart 2009 09:16
Adsız dedi ki...: Günaydin, günaydin....

Ben bu sabah yola cikmadan önce vedalasmak icin odasina girdigimde oglumun yüksek atesle yattigini görüp izin alarak evde kaldim. Simdi uyanmasini bekliyorum, gün icinde sessiz kalirsam merak etmeyin...

Gününüz sevgiyle, saglikla, türlü türlü güzelliklerle gecsin! Yani herkese güzel bir gün diliyorum, gülücükler, müjdeler, sevincler, zorlarda kolayliklar... :); 3 Mart 2009 10:00
no name dedi ki...: Ablacığım geçmiş olsun.

Genç kardeşimize acil şifalar diliyorum...
Allah rahatlık versin...; 3 Mart 2009 10:30
Adsız dedi ki...: geçmiş olsun ablacım; 3 Mart 2009 10:50
no name dedi ki...: Yusuf Hayaloğlu'nu Kaybettik...
Merhuma Allahtan rahmet, sevenlerine başsağlığı diliyoruz...

BİR VEDA HAVASI

Vakit tamam!.. seni terk ediyorum.
O bütün alışkanlıklardan
Ve bütün sıradanlıklardan öteye,
Yorumsuz bir hayatı seçiyorum.
Doyamadım inan,
Kanamadım sevgiye...

Korkulu geceleri sayar gibi,
Deprem gecesinde bir yıldız,
Birdenbire kayar gibi;
Ellerim kurtulacak ellerinden,
Bir kuru dal, ağacından
Çatırdayıp kopar gibi...

Aşksa bitti...
Gülse, hiç dermedik.
Bul kendini kuytularda, hadi dal!
Seninle bir bütün olabilirdik...
Hoşça kal gözümün nuru,
Hoşça kal...

Vakit tamam!.. seni terk ediyorum.
Bu, kırık ve incecik
Bir veda havasıdır.
Tutuşan ellerimden
Parmak uçlarına değen sıcaklık,
İncinen bir hayatın yarasıdır...

Kalacak tüm izlerin hayatımda.
Gözümden bir damla yaş,
Sızlayıp resmine aktığında;
Bir yer bulabilsem keşke
Bir yer, seni hatırlatmayan;
Kan tarlası gelincik şafağında...

Ölümse, korktun.
Savaşsa, hep kaçtın...
Vur kendini kuşkularda, hadi al!
Sen bir suydun oysa,
Sen bir ilaçtın...
Hoşça kal canımın içi,
Hoşça kal...

Yusuf HAYALOĞLU; 3 Mart 2009 12:17
Adsız dedi ki...: Allah rahmet eylesin...; 3 Mart 2009 12:59
Adsız dedi ki...: Şairler ölür
Şiir ölmez..

Yusuf Hayaloğlu..

bize bıraktığı sözleriyle aramızda hep yaşayacaktır..

tüm sevenlerine sabırlar diliyorum.
Allah rahmet eylesin; 3 Mart 2009 14:39
Adsız dedi ki...: Kankacığım geçmiş olsun..
acil şifalar olsun..; 3 Mart 2009 14:45
Adsız dedi ki...: ESKİMİYEN DOSTLAR

Çay bahçesinde oturan 55-60 yaşlarındaki adam, yanına yeni gelen aynı yaşlarındaki arkadaşına öfkeyle söyleniyordu;
-Biraz daha gelmeseydin canım, kök salıyordum yavaş yavaş.
-Aziz bey, insan arkadaşını böyle mi karşılar.
Aziz bey, ayağa kalkıp arkadaşına sarıldıktan sonra sitemli konuşmalarına devam etti.
-Ahmet bey, beni saatlerce bekletmen doğru mu!
-Aziz bey, iyice yaşlandın. Ne saatlercesi yahu. Beklediğim otobüs geç geldi, sonra da trafiğe takıldı işte
-Bir önceki otobüse binseydin.
-Bak kırmaya başlıyorsun beni.
Aziz bey, nazını götürdüğünü bildiği arkadaşına yüklenmeye devam etti;
-Kırmak mı! Asıl kırılan benim yahu. Buluşalım, bir çay-kahve içelim diyen sensin, geç kalan yine sen.
-Tamam yahu ettik bir kusur. Unut artık.
-'Unut' muş, hani edebiyat sohbeti yapacaktık, şiirler okuyacaktık. Bu moralle oku okuyabilirsen. Heves mi bıraktın!
-Azizim Aziz, unut moral bozan konuları, kapat artık. Çevrene bak; çiçekler açmış, kuşlar şen-şakrak, bir bahar rüzgarı yüzümüzde. Neşelen, kahveciye rica ederim şimdi, senin sevdiğin bir eski şarkının plağını da çalar. Daha ne istersin şu üç günlük dünyadan.
Sözü biterken kahveciye doğru el salladı. Kahveci, bu iki ihtiyarın hemen hemen her hafta gelmesine, eski şarkılar dinleyip, şiirler okuyarak sohbet etmesine alışmıştı. Alıştığı işareti alan kahveci, uzaktan onların hafif atışmalı hallerini görünce, kendi kendine mırıldandı; “Aziz bey yine öfkeli, uygun bir şarkı çalmalı”. Diyerek plakları karıştırmaya başladı.

Kahvecinin koyduğu plaktan, “Sen benim eski değil, eskimeyen dostumsun” şarkısı kulaklarından ruhuna yayılırken, Aziz bey yumuşadığını belli eden bir ses tonu takınsa da yine sitemli konuştu;
-Senin keyfin yerinde, bekletilen sen değilsin.
-Bak kalbimi kırmaya devam edersen, bir dahaki sefer daha da geç gelirim.
-Aha!..bir de tehdit ha, “Daha da geç gelirim ha!...”
-Kızma canım hemen, şaka yaptım, bir daha geç gelir miyim!
-Ha şöyle yola gel.
-…hiç gelmem.
-Bak bak bak. Gelme de gör bakalım bir daha yüzüne bile bakmam.
Ahmet bey gülümsemeye, Aziz beyin öfkesini neşesiyle savuşturmaya devam etti.
-Neyse Azizim, bir öykü yazıyorum. Sanırım bu gece bitiririm. Seni darıltmak istemem, bir daha ki buluşmamızda yorumlarına ihtiyacım var.
-Seni gidi seni, zayıf tarafımı biliyorsun değil mi!
-Öfkenin çabuk geçmesi de olmasa çekilecek adam değilsin.
-‘Adam değilsin’ den önce virgül mü var?
-Yok yok, o kadar da değil. Yine kavga mı çıkaracaksın.
Aziz bey güldü;
-Şaka yaptım canım, sen şaka yaparken iyi de ben yapınca mı kötü. Neyse, bu günkü okuyacağımız şiirlere başlamadan kararlaştıralım, çarşamba mı uygun, perşembe mi sana?
-Çarşamba hastane randevum var, Perşembe buluşalım.
-Hastane mi, yok ya önemli bir şey?
Ahmet bey, bakışlarını başka tarafa çevirdi.
-Önemli bir şey yok canım. İhtiyarladık, bir kontrolden geçeceğiz.
-Tamam ama sakın gecikme köprüleri atarım ha!
Ahmet bey yine güldü;
-Atarsan at yahu, ben seni kolay bırakmam, yeni köprüler kurarım. Senin gibi aksi ihtiyarın arkadaşsız kalmasına gönlüm razı olmaz.
-Gül bakalım gül. Öykün kötüyse böyle gülemeyeceksin. En ufak hatanı yüzüne çarpacam, yerden yere vuracağım seni.
-Yahu eski dostuz insaf et.
-Neyse bırak bunları o güne kadar gülsün yüzün. Sen yeni şiirlerini oku bakalım.
Ahmet bey, çantasını karıştırdı, bir şiir defteri çıkarıp okumaya başladı;

NE KALDI
İçimde gençlikten bir ses kaldı,
Doymadım dünyaya ah! ... heves kaldı
Neylesem, ne yapsam nafile
Alacak bitti de verecek son nefes kaldı.

Birbirlerine şiirler okuyarak vakit geçirdiler. Akşama doğru vedalaşıp ayrıldılar.

**** **** **** **** **** **** **** ****
Son edebiyat sohbetinin tadı damağında kalan Aziz bey, perşembeyi nerdeyse iple çekmişti. Elinde son dergilerden bir demet, dostuyla okumak için hevesle kahvehanenin bahçesine geldi. Bahçeye geldiğinde yüzü asıldı, arkadaşı henüz gelmemişti. Öfkeli biriydi, yine içinde öfkenin kabardığını hissediyordu;
-Gelsin bakalım, bu kez gerçekten kırıcı konuşacağım.
Beş dakka, on dakka derken iyice sabırsızlanmıştı;
-Yazıklar olsun, geçen o kadar kızdığımı bildiği halde yine gecikti. Eminim yine otobüsü bahane edecektir. Hele bir gelsin, kalp kırmak nasıl oluyormuş göstereceğim.
Bekledi bekledi… saatine baktı, yarım saat geçtiğini görünce yüzü öfkeden kızarmış halde kalktı yürüdü gitti.
Eve vardığında öfkesinden kimse yanına yaklaşamadı. Girer girmez yüksek sesle bağırdı;
-Ben odama geçiyorum, Ahmet’ten telefon gelirse hemen beni çağırın.
-Arkadaşın Ahmet amcadan mı?
-Arkadaşım, dostum filan değil artık.
Hışımla odasına geçti. Oda da bir aşağı, bir yukarı yürüyor, Ahmet özür dilemek için aradığında söyleyeceği öfkeli sözleri düşünüyordu. Arada bir odadan çıkıp soruyordu;
-Ahmet aradı mı?
-Hayır, aramadı.
-Arayınca hemen haber verin.
Ne kadar beklese de aramadı, ertesi gün de;
Önce, aramaya utanıyor diye düşünüyordu ama ertesi gün de aramayınca kalbinde büyük bir hüznün ağırlığını hissetti. İşte perşembeden sonra cuma günü de akşam olmuş, hala aramamıştı.
-Yazıklar olsun Ahmet, bir arayıp özür bile dilemedin. Köprüleri atan sen oldun, yazıklar olsun, yazıklar olsun.
İki gündür öfkesi, söyleyeceği sözler içini bunaltmıştı. Eli telefona uzandı, numaraları çevirmeye başladı. Bir yandan da, eski bir dostluğu bitirişin acısı boğazında düğüm düğüm düşünüyordu;
-Son sözümü söyleyeceğim Ahmet, son sözümü ve bir daha yüzüne bile bakmayacağım.
Telefonun açılma sesinden sonra karşıdan genç bir kızın sesi geldi;
-Alo.
Genç kıza karşı öfkeli konuşmamaya çalıştı, sesini yumuşattı;
-Ahmet beyle görüşecektim kızım, evde mi?
Genç kız zor konuştuğunu belli eden bir sesle cevap verdi;
-Arkadaşı mısınız? uzun süredir kalbinden rahatsızdı, çarşamba günü vefat etti, bu gün de cuma namazından sonra Çankırı’da defnettik.

Ahmet Ünal ÇAM

DİNLİYORUZ..

http://www.youtube.com/watch?v=6jwZigGzL3M; 3 Mart 2009 15:46
no name dedi ki...: Güzel ve hüzünlü bir hikaye...
Hayatın içinde her ne varsa...; 3 Mart 2009 16:06
Adsız dedi ki...: iyi akşamlar
kendinize iyi bakın...; 3 Mart 2009 17:23
no name dedi ki...: yarın görüşebilme umuduyla herkese iyi akşamlar...; 3 Mart 2009 17:39
Adsız dedi ki...: iyi aksamlar dostlar

bugün arka arkaya iki kötü haber gelmis. ablacim gecmis olsun kardesimiz icin. insallah en kisa zamanda atlatip sagligina kavusur

Yusuf Hayaloglu icin Allah`tan rahmet diliyorum. Ablamin da dedigi gibi sairler ölür, siirler ölmez..

görüsmek üzere; 3 Mart 2009 19:52
Adsız dedi ki...: Sevgili dostlarim, ilginiz ve "Gecmis olsun!" dilekleriniz icin hepinize cok cok tesekkür ediyorum, cok sag olun. Daha iyi cok sükür bizim delikanli ama tam olarak iyilesti diyemeyiz atesi hala yükselip düsüyor... Allah cümlemizi beterinden korusun!

Iyi geceler.; 3 Mart 2009 23:55
Adsız dedi ki...: GÜNAYDIIIN
BBO AİLESİ..

GÜNÜMÜZ İYİ BAŞLASIN..
HER NE OLURA OLSUN..
İNSAN OLDUĞUMUZU UNUTMAYALIM..

İnsan olmak
Şu dünyaya bir bakıver
Kuşku dolu tüm beyinler
Ne versem neler alırım ?
Yer bitirir bizi şüpheler

Her şey böyle matematik
Aşklar bile hesaplı ve taktik
İnsan olmakdır benim meselem
Bana sorma kağıt kalem
İnsan olmakdır benim melesem

Neşem,neşen,kederim entişem
Dünyaya hükmederim ben
Birgün dinle şu kalbini
Sen de sev seni seveni

Almadan ver ki mutlu ol
Öncekilere sayarsın
Dostlukların hep politik
Bu işin sonu trajik ve komik...
Egoist

İnsan Olmak Kolay Değil!

Durup durup bana sorma
Bunu bilmek olay değil
İnsan doğduk insan ama
İnsan olmak kolay değil

Kalpten başka bir yolu yok
Aşktan başka bir dalı yok
Kitabı yok okulu yok
İnsan olmak kolay değil

Yüreğinde sevgi yoksa
Gözlerinde şefkat yoksa
Dünyalar da senin olsa
İnsan olmak kolay değil

Neler gördük bu dünyada
Neler verdik bu uğurda
Sultan olmak kolaydı da
İnsan olmak kolay değil

(Ahmet Selçuk İlkan

SONRASI KALIR (6408 Hit)

On kalır benden geriye dokuzdan önceki on
Dokuz değil on kalır
On çiçek, on güneş, on haziran
On eylül, on haziran..
On adam kalır benden, onu da
Bal gibi parlayan, kekik gibi bunalan
On adam kalır.

Ne kalır ne kalır
Tuz gibi susayan, nane gibi yayılan
Dokuzu unutulmuş on yüz mü kalır
Onu da unutulmuş bir şiir belki kalır
On çizik, on çentik, on dudak izi
Bir çay bardağında on dudak izi
Aşklardan sevgilerden
Suya yeni indirilmiş bir kayık gibi
Akıp geçmişsem, gidip gelmişsem
Bir de bu kalır.

Ne kalır benden geriye, benden sonrası kalır
Asıl bu kalır.

On yerde adam geçse geçmese
Dağlardan tepelerden inen bir düzlüktüm,
anlaşılır.

Akşam olur, bir günden dibe çökerim
Su içer,dibe çökerim
İyimser bir duvarcıyım, her gün bir tuğla
düşürürüm elimden
Bu yüzden gecikirim
Size bu sıkıntı kalır.

Ne kalır

Kahvelerde kalın kalın kayısı vakti
Dişleri kesmeyenin en az kayısı vakti
Dişleri hiç kesmeyenden
Gün geçer, kendi kalır
Kahvelerde kayısı.

Gezginim, açık denizlerden yanayım
Biraz da Akdenizliyim, bu işte böyle kalır
Akdenizli herkes konuşur duyarlığını
Başka ne kalır
Biz ki bir konuşuruz geriye on şey kalır.

Ben buyum, dersin, arkadaş
Sevgilim, ben buyum
Yüreğim vurgun, dişlerim altın
Ceketim sol omzumda
Vakit vakit incelen vakit.

EDİP CANSEVER

canlar insan olmayı beceremezsek
sahi bizden geriye ne kalır..

sevgiyle kalın
insan kalın.(herşeye rağmen)
iyi sabahlar
iyi çalışmalar..; 4 Mart 2009 02:41
no name dedi ki...: Güzel bir gün olması dileğiyle herkese GÜNAYDIN; 4 Mart 2009 08:09
Adsız dedi ki...: Günaydınlar

ablacım teşekkürler ellerine sağlık
hepimize kolay gelsin...; 4 Mart 2009 08:15
Adsız dedi ki...: Günaydin canlar, güzel bir gün olsun hepimize kolay gelsin...

Kankacigim cok sag ol canim.; 4 Mart 2009 09:18
Adsız dedi ki...: bugün kahvaltı yapmamışız
hadi gelin sıcak çay var
kankacım zahmet olmazsa sende poğaça,simit vs alıp gelirsen hep beraber yeriz

Ablacım kardeşimiz bugün nasıl oldu
ateşi düştü mü?; 4 Mart 2009 10:11
Adsız dedi ki...: Eylemcim sag ol canim, cay cok iyi fikirdi..

No Namecim nerde kaldi simitler?

Bizim delikanli hala yatiyor ablacim, bu sabah 38.3 idi yani devam ediyor yüksek ates hali, gececek insalllah.. :); 4 Mart 2009 11:12
Adsız dedi ki...: inşallah ablacım :); 4 Mart 2009 11:20
Adsız dedi ki...: herkese merhabalar..

canım kankacım.
tekrar geçmiş olsun henüz tam geçmese bile
Çare yok bizim delikanlımız yatacak
biraz dışarıya gezmelerede çıkmayacak..kesin dinlenmeden geçmiyor bu hastalık.; 4 Mart 2009 12:08
no name dedi ki...: merhaba,
kahvaltıyı ıska geçmişim, o zaman öğle yemeğine geliyorum...

gelirken de neler mi getiriyorum?

antep usulü lahmacun,bol yeşillikli ve yanında ayran...
içli köfte...
urfa usulü lahmacun,yeşiliği bol ve çiğ köfte, limon da var marul da...
adanadan adana kebap dürüm ve yanında şalgam...
diyarbakırdan burma kadayıf...

servis kankamdan...

afiyet olsun...; 4 Mart 2009 12:19
Adsız dedi ki...: ooo kankacım neler neler getirmişsin
harika bunlar
hadi ablalar,abiler,kardeşler ziyafete gelin
servisler benden :); 4 Mart 2009 12:55
Adsız dedi ki...: oooF
YANDIM
ALLAH
OOOF

AMAN AMAN

canım ağzım kavruldu ..
nerde ayran nerde

kardeşim no name ya
bunlar
ne acıymış he he..
sağolasın..; 4 Mart 2009 13:54
Adsız dedi ki...: Merhabalar

Afiyet olsun, aci aci götürdünüz yemekleri

Yemek demisken ben biseyler atistirayim, unuttum bugün öglen yemek yemeyi..; 4 Mart 2009 14:44
Adsız dedi ki...: merhaba Kaya

geçenlerde de geç bir saatte kahvaltı yapıyordun,şimdi öğle yemeği yemeyi unutmuşsun
ne oldu sana bu aralar
aşık mısın nesin :)
yemeden içmeden kesildin,öğünler atlanıyor
siteye bir defa uğranıyor

kankacım kardeşinle bir konuş derim ben ne bunun bu hali
aşık bu aşık belli :)); 4 Mart 2009 15:10
Adsız dedi ki...: Yok be Eylem, o mertebeye ulasacak kadar temiz degilim. Benimki sadece saskinlik hali, ask benim neyime..; 4 Mart 2009 15:21
no name dedi ki...: Kardeşim şaşkınlık halinde kankacım.

Hoşgörmek gerek...

Şimdi sorsam ona,
Aşk nasıl bir mertebede ve aşık olmak için nasıl bir temizlik gerekiyor?
Cevap belli. "ben bilmem büyüklerim bilir" deyip sıyrılacak işin içinden.
kafa karışık ne yapacan...; 4 Mart 2009 15:49
Adsız dedi ki...: aşık işte ondan kafası karışık :)); 4 Mart 2009 15:57
Adsız dedi ki...: Bir gün Mevlana`ya sormuslar "Ask nedir?" diye. Demis ki "Ben ol ki bilesin"; 4 Mart 2009 15:58
Adsız dedi ki...: eyvallah; 4 Mart 2009 16:02
Adsız dedi ki...: Kaya'cım bu Aşk denilen hastalığa herkes farklı yakalansa da aşağıdaki belirtilerden ençok 5 tanesi sende mevcut ise o mertebeye ermişsin demektir.

Temizlik
kısmına gelince

AŞK HERŞEYİ TEMİZLER..
SEN ÜZÜLME....
At kendini aşka

He he

Aşk Belirtileri

Aşık Olduğunuzu Anlamanın Yolları
Aşık mıyım? Seviyor muyum?
Aşık Oldum!
Seviyorum!.
Belirtileri Okuyun. Kendinizi Test Edin

1- "Seni seviyorum" demeye doymuyorsanız.
2- En bakımsız halinizi bile görmesine aldırmıyorsanız.
3- En bakımsız halinize bile bayılıyorsa.
4- En sarhoş olduğu zamanlarda bile, asla size eski sevgilisinin adıyla hitap etmiyorsa.
5- Eski sevgilinizi gördüğünüzde içiniz kıpır kıpır olmuyorsa.
6- İş seyahatine çıktığında ondan haber alamadığınızda, sinirlenmek yerine, başına birşey gelmesinden endişe ediyorsanız.
7- Gazetenin 3. sayfasını okurken gördüğünüz kötü haberler sizi çok etkiliyorsa ve "ya o da böyle bir kaza geçirirse" diye düşünüp telaşa kapılıyorsanız.
8- Başınız çok ağrıdığında, uyumanıza yardım etmek için, bütün gece size Sindrella'yı ve Robin Hood'u anlatıyorsa
9- Birlikte tatlı yaparken çok eğleniyorsanız.
10- Alışverişten sonra sizinle ilgileniyorsa. Ama sadece kredi kartı borcunuzu öğrenmek için değil, aldığınız şeyleri görmek için.
11- Yedekte adam tutmak huyunuz, esrarengiz bir şekilde sizi huzursuz etmeye başladıysa.
12- Sizin için çok önemli bir toplantıda, yüzünüzde bir gülümsemeyle hayallere dalıyorsanız.
13- En aptal aşk şarkıları bile size son derece anlamlı geliyorsa.
14- Eski Türk filmleri sizi ağlatmaya başladıysa.
15- Çevrenizdekiler, sizin çok daha anlayışlı ve pozitif biri haline geldiğinizi söylemeye başladılarsa.
16- Daha telefon çalarken, onun aradığını anlıyorsanız.
17- Siz seyahatteyken, hergün çiçeklerinizi sulamak için size uğruyorsa.
18- Size araba kullanmayı öğretirken, sabrını sonuna kadar muhafaza edebiliyorsa.
19- Saçınızın rengini bir ton bile değiştirseniz, loş ışıkta dahi farkı anlıyorsa.
20- Birbirinizin kredi kartı şifresini biliyorsanız.
21- Annenizle sevgi dolu bir ses tonuyla konuşuyorsa.
22- Annesiyle sevgi dolu bir ses tonuyla konuşuyorsanız.
23- Henüz evlenmeden çocuk isimlerinden bahsetmeye başladıysanız.
24- Onsuz tatile çıktınız ve bütün vaktinizi telefon başında onu ne kadar çok özlediğinizi anlatarak geçirdiniz.
25- Canınız işe gitmek istemediğinde sizin için patronunuzu arayıp hasta olduğunuzu söylüyorsa.
26- Siz kilo aldıkça, tombul kadınları sevdiğinden bahsediyorsa.
27- Üzerinde son derece eski moda giysiler olsa bile, onunla en yakın arkadaşlarınızın uğrak mekanı olan bara gitmekten rahatsız olmuyorsanız.
28- Size durup dururken çiçek alıyorsa.
29- Size hala oyuncak ayılar ve tüylü köpekler alıyorsa.
30- Ne kadar saklamaya çalışsanız da, bugün sizin için kötü giden birşeyler olduğunu farkediyorsa.
31- Yorgun olduğunda bile size seve seve masaj yapıyorsa.
32- Onun yüzünden eğitiminizi yarım bırakmanın veya kariyerinize zarar verecek bir adım atmanın "fedakarlık" olduğunun farkındaysa.
33- Başınız sıkıştığında ilk aklınıza gelen onun koruyucu omuzlarına ihtiyacınız olduğuysa.
34- Sizin için yemek, temizlik hatta ütü yapıyorsa.
35- Arkadaşlarınızla vakit geçirmeniz ve onun dışında da bir hayatınız olması konusunda sizi>destekliyorsa.
36- Özel günleri asla unutmuyor ve ufakta olsa mutlaka bir hediye alıyorsa.
37- Sizin için ağlamaktan utanmıyor hatta bunun için gurur duyuyorsa.
38- Çok paraya ihtiyacınız olduğu bir dönemde hiç düşünmeden bilgisayarını satabilecek kadar düşünceliyse.
39- Bir sorunu olduğunda ima yoluna gitmek yerine açık açık konuşmayı tercih ediyorsa.
40- Aynı bir şarj makinesi gibi enerjinizi tazeliyorsa.
41- Gecenin bir yarısı, sadece sizi sevdiğini söylemek için telefon ediyorsa.
42- Nasıl olsa birlikte yaşıyorsunuz diye kendini boşvermiyorsa. İlişkinizi taze tutmak için çaba sarfediyorsa. Mesela en sevdiğiniz restoranda rezervasyon yaptırıp size sürpriz ve romantik bir gece hazırlıyorsa.
43- Size ayak uydurmak için tenis dersleri alıyorsa.
44- Birlikte dans dersleri almayı teklif ediyorsa.
45- Gece kulüplerinde piyasa yapmaktansa, sizinle evde video seyretmeyi tercih ediyorsa.
46- Pijamalı halinizi gece kulüplerindeki çarpıcı kadınlara tercih ediyorsa.
47- Kendisi acılı sevdiği halde, sizin için yemeği acısız ısmarlıyorsa.
48- Sizin için dünyanın öbür ucuna giderse.
49- Size gözü gibi bakıyorsa ve gözleri 6 numara bozuk değilse.
50- Size hergün "Sevgililer Günü"yse.

50.Kayacım at dedimde bu belirtiler 49 katta imiş paraşüttün vrmıydı?

no name koş
eylem koş
kankacığım koş
bataniye getirin açıp bekleyelim
Aşka atladı
düşecek elbet..; 4 Mart 2009 16:11
Adsız dedi ki...: Ugrasmayin cocukla yaa

Saskin o sadece birazcik, o kadar :); 4 Mart 2009 16:19
Adsız dedi ki...: ablam sağa doğru çekelim biraz
yok yok sola
ay aman düşüyor
şaşkın o şaşkın şimdi yere çakılmasın dikkatli olalım :)); 4 Mart 2009 16:25
Adsız dedi ki...: KÜÜÜÜÜÜT..

eylemcim ses nereden geldi.
ah ..ah...
canım benim Kaya ufalanmış olmuş
çakıltaşı..
ah dedim aşk hastalığı
bazen insanı esekten düşen karpuza
bazen kockoca kayayı çakıltaşına
benzetir diye..

Eylem bak şu parlak dümdüz bir çalkıltaşı varya o bizim KAYA olmasın

bakayım şu denizde kaydırırsam 5 kere anlarım kaya mı değil mi?

abla yapma
abla yapma
abla yapma
abla yapma
abla yapma

ya bu taş her denize dalışda bağırıyor

he he...
bulduk onu eylemciğim!!!!

eh tabii biraz feleğin sillesini yemiş ama..
biraz dinlendi mi
tüm çakıl taşlarını toplar birleşir
KAYA gibi olur..
MAŞALLAH..

canım kardeşim benim..
Değer aşk için ufalanmaya..
eee böyle işte
ham idik pişdik dedikleri..; 4 Mart 2009 16:47
Adsız dedi ki...: vah vah bizim Kaya çakıl taşı mı oldu :)); 4 Mart 2009 16:56
Adsız dedi ki...: Ablacim sen de mi yaa

Kardesimizin durumu nasil, atesi hala tavan yapmis durumda degildir insallah. Bir an önce iyilesmesi icin dualarimiz sizinle; 4 Mart 2009 16:57
no name dedi ki...: Kardeşim,
Uyan da balığa çıkalım...; 4 Mart 2009 17:05
Adsız dedi ki...: ADAM- Sevgilim bugünlerde çikabilecek miyiz? Hayir hazirlanman birkaç yil daha sürecekse bu kiyafetlerle çikmayalim.
KADIN- Neden?
ADAM- Moda degisecek hayatim... Ya da en azindan mevsim degisecek, yazlik kiyafetlerle üsümeyelim diyorum.
KADIN- Abartma.
ADAM- Sen de abartma. Bir buçuk saattir portmantonun aynasinda kendimi seyrediyorum ve sıkıldım.
KADIN- Bir de benim durumumu düsün. Yillardir ayni manzarayi seyrediyorum.
ADAM- Ne varmis manzarada?
KADIN- Pek kayda deger bir sey yok. Bir burun ve arkadaslari.
ADAM- Çok komik... Kadinlarin siradan bir evden çikis hadisesini neden bi kadar ciddiye aldigini anlamiyorum. Sanki bir daha dönmeyecegiz. Gidip bir evin bahçesinde köfte yiyecegiz, hepsi bu!
KADIN- Ona barbekü partisi deniyor canim.
ADAM- Öyle mi? Köftelerin bundan haberi var mi? Yoksa bizim salak köfteler asagilik bir mangalda can vereceklerini mi düsünüyorlar? Halbuki ne kizarmasi, parti kuruyor angutlar haberleri yok.
KADIN- Amma konustun ha... Geliyorum tamam.
ADAM-Gitmek istemedigim bir yere sayende acele ediyorum ya, ben asil ona yaniyorum.
KADIN- Neden gitmek istemiyormussun?
ADAM- Çünkü köfteleri mangala dizecek olan kisi senin eski sevgilin.
KADIN-Yine mi ayni konu?
ADAM- Evet ayni konu!
KADIN- Askim o yillar önceydi.
ADAM- Ama o yillarda da sevgililer sevisiyordu.
KADIN- Eee?
ADAM- Ne demek eee? Adamin senin memelerine bakip, siz bir de bunlari Benim zamanimda görecektiniz, diye düsünmesi beni rahatsiz ediyor.
KADIN- Kürsat'tan adam diye bahsetmen dogru degil.
ADAM- Madem bizim için adam sayilmiyor neden köftesini yemeye gidiyoruz?
KADIN- Sevgilim yillardir bu saçma konuyu konusuyoruz. Kürsat'layillar önce kisa bir iliskimiz oldu hepsi bu.
...

milletin isi gücü yok, nelerle ugrasiyor :); 4 Mart 2009 17:14
Adsız dedi ki...: Ama ben hala anlamadim
Neye uyanayim ??; 4 Mart 2009 17:15
Adsız dedi ki...: Kayamiz gercekten saskin bir durumda, ablalari da karistirmis ama hic zarari yok elbette... :) yüzümdeki gülümseme iyice genisledi sadece...

Kayacim sana takilan Mavigün ablan canim ben calismaktan kafami kaldiramiyorum su siralar, dün de yoktum masamda yiginla belge vardi islenecek, neyse ki kolayladim..

Kardesiniz daha iyi ama hala yatakta Kayacim, sordugun icin sag ol ablam..

Ama konuyu degistirme bakalim, asiksan asigim de! sen de kurtul biz de rahatlayalim... bizden sir cikmaz bilirsin, sunun surasinda aile icinde biz bizeyiz.. :)

Hepinize gülümsemeler esliginde güzel aksamlar diliyorum..; 4 Mart 2009 17:18
Adsız dedi ki...: Yaaa gördünüz demi :) kafam ne kadar karisik

cidden asik miyim yoksa ya..; 4 Mart 2009 17:22
Adsız dedi ki...: Şaşkın Kaya :))
kendine iyi bak

evet benden de gün sonu
kendinize ve sevdiklerinize iyi bakın...
iyi akşamlar...; 4 Mart 2009 17:24
Adsız dedi ki...: ah Kaya kardeşim ah..

bU BİR AŞK HİKAYESİ

bir zamanlar bana ne çarptıda çakıltaşına döndüm diyen Kayaların...

Buna bazı yerlerde Bahar çarpması olarak etnik isimlerde verilir..

sen varya..

aşıksın ve bunu kendin bile bilmiyorsun..

öğreneceksin kardeşim..

öncelikle
bunu farkında olmak içn uyanık olman gerekiyor..(biraz evvel sormuşsun ya)

yani şimdi durumu özetlersek;

sana aşık biri var sen bunu bilmiyorsun..
kız sana takmış ve sonuç kaçınılmaz kadın isterse alır..
yani 5 vakit mi desem 3 vakit mi desem tesadüf eseri karşilaşır gibi biri senin yanına gelecek..

BUUUUM...
49. KAT
DÜŞÜŞ..
VE ÇAKILTAŞI..

sen aslında yıldırım aşkı sanacaksın ama bu kışdan bilanlanmış bir baharın çarpması olacak...

ayrıca canım kardeşim..

Ve bu aşk tüm
barbükülerden uzak yaşanacak..
nasıl desem daha ateş bile icat olmamış gibi gelecek size

ve fırından çıkmış ekmek arası
peynir domates gibi doğal yollardan doyacak karnınız oof yani yüreğiniz..

Uyan kaya uyan...
şurda Kaya olarak aramızda son hallerin

artık bahardan sonra beş taş oynamaya gelirsin..

kaya kardeşim benden söylemesi
sen aşıksın..; 4 Mart 2009 17:32
Adsız dedi ki...: Eylemcim iyi akşamlar canım; 4 Mart 2009 17:33
Adsız dedi ki...: Ablacim ne diyosun, cidden o kadar vahim mi benim durumum ya

Hem ben bile farkinda degilmisim, ben zaten bugün dünyadan bihaberim :)

Kaya olarak son hallerin yazmissin ablacim cidden cakil tasina mi dönecem. Bu kadin nasil biseydir böyle, paramparca ediyor adami..; 4 Mart 2009 17:43
no name dedi ki...: lütfen kardeşimle uğraşmayın...

yüksekten düşmüş karpuz pozisyonunda olması onun suçu değil ki.

sınavlarının yoğunluğundan dolayı günlerdir aç ve uykusuz. gece ders çalış gündüz işyerinde çalış vakit kalırsa okula git...

zor bu işler, aşka meşke vakti mi var ki...

okul bitsin kolay gerisi...

aa bu arada akşam olmuş.
ben herkese iyi akşamlar diler eve kaçarım...
daha gidip salata falan yapacam...
iyi akşamlar...; 4 Mart 2009 17:44

«En Eski ‹Eski 201 – 400 / 1005 Yeni› En yeni»

Yorum Gönder

Yapım	Birol Güven - MinT
Yönetmen	Yüksel Aksu - Tankut Kılınç
Senaryo	Murat Aras
Müzik	Aydın Sarman - Burcu Güven
Oyuncular	Mine Tugay
	Atılgan Gümüş
	Okan Tangücü
	Volkan Severcan
	Almıla Uluer
	Tarık Ünlüoğlu
	Ali Pınar
	Nur Fettahoğlu
	Recep Yener
	Gülnihal Demir
	Güçlü Yalçıner

Benden Baba Olmaz

Sizi unutur muyuz?

1.005 yorum:

Benden Baba Olmaz ne anlatıyor?

Dizinin Künyesi