Sizi unutur muyuz?
Yeni dizi başladı sizi unuttuk sanmayın...
Size sıfır bir sayfa.. Bol muhabbetler...
Bu arada Papatyam ile ilgili görüşlerinizi bekliyoruz.
Yeni dizi başladı sizi unuttuk sanmayın...
| Benden Baba Olmaz Haberleşme Grubuna kayıt olun |
| Bu grubu ziyaret et |
| Yapım | Birol Güven - MinT |
| Yönetmen | Yüksel Aksu - Tankut Kılınç |
| Senaryo | Murat Aras |
| Müzik | Aydın Sarman - Burcu Güven |
| Oyuncular | Mine Tugay |
| Atılgan Gümüş | |
| Okan Tangücü | |
| Volkan Severcan | |
| Almıla Uluer | |
| Tarık Ünlüoğlu | |
| Ali Pınar | |
| Nur Fettahoğlu | |
| Recep Yener | |
| Gülnihal Demir | |
| Güçlü Yalçıner |
© MinT Prodüksiyon - Bu sitedeki yazı ve resimler izinsiz kullanılamaz.
1.005 yorum:
«En Eski ‹Eski 401 – 600 / 1005 Yeni› En yeni»BBO AİLESİ DİYOR Kİ !!!
“ BAZI DİZİLER YAYINDAN KALDIRILABİLİR AMA YÜREKLERDEN ASLA”
Eylem iyi aksamlar
Ortaligi karistirdin gittin, acaba asik olan sensin de, benim saskinligimdan mi yararlanarak beni kurban sectin..
Vallaha bu kadinlardan korkulur
Sana da iyi aksamlar abicim, salata afiyet olsun :)
Beni yine sen anladin, bitanesin
vay vay VAY
Kaya kardeşim
DEMEK
Abin bir tane
Bu durumu başka bir günün başlıbaşına konusu olabilirdi
ama
doğru sende haklısın
ablan iki tane
arkadaşın birkaç tane..
abin bir tane...
Kayacım canım üstümde şaşkınlık var diyorsun ya..
İşte bu şaşkınlıklık halleri de aynı aşkın belirtileri gibidir.
yukardaki 49 madde gibi..
ateş yapar
bol nöbet yapar.
bu grip olmadan ki kırgınlılar gibidir..
hani heryerin ağrır..
kolunu kaldıracak halin olmaz
sen buna şaşkınlık diyorsun..
bu yüzden..
canım sen ya bu şaşkınlıklardan kurtulur..
ya da dikkat et şaşkınlıklar sırasında Afrodit gelir seni vurur..
He he..
canım kardeşim bize gösterdiğin sabır için teşekkürler..
Canlar
herkese iyi akşamlar.
iyi geceler
Canim ablacim, hepinizin yeri ayri.
Sabir ne demek, ben en kücügünüz sayilirim artik, sevilmek güzel sey :)
Sizi seviyorum
Herkese iyi aksamlar, bugün 8 e kadar nöbetteyim isyerindeyim
güzel bir günün herkesi kucaklaması dileklerimle "GÜNAYDIN"
Yaz geliyor...
Burada mecburi diyet var...
Aç olanlar kaçıp canını kurtarsın...
Diyet yapmak isteyen buyursun...
Menü:
1 dilim kepek ekmeği
1 ince dilim yağsız peynir
4 adet siyah zeytin
1 demet maydanos-bol limonlu-
şekersiz çay sınırsız
Afiyet olsun...
Günaydin hepimize, günaydin..
No Namecim, o maydonoz demeti de olmasa nankörlük edip kahvaltiyi begenmemezlik edebilirdim, iyi ki aklina gelmis ablam, günaha gircektik durup dururken.. caya tatlandirici atalim bari, o zeytin sayisi sabit mi? :)
Eylem nerde kaldin be güzelim, gel de bize eziyet gibi kahvalti hazirlayan kankana bir sey söyle! aaa cik cik cik.. :)
Güzel bir gün olsun hepimize, gülümsemelerimiz eksilmesin...
Günaydınlar
ooo kahvaltı hazırmış
niye beğenmedin ablam ne güzel menü :)
hergün dürüm,hergün kızartma,yumurta ,sucuk olmaz
dikkat etmeliyiz kendimize
ablamda birşey söylesin diye beni çağırmış :))
Kanka yalnız normal ekmek yok mu ee tabi biraz da şeker
dur dur ben bulurum
zeytinime dokunmasın kimse ,sayısı eksilirse karışmam :)
afiyet olsun ve kolay gelsin...
B eyaz ekmek yok efendim...
Zeytin sayısı kişi başı dört adetle sınırlı...
Şeker yok...
Maydanoz ve limon sınırsız...
ben gider alırım fırından
marketten de şeker alırım
seval abla istediğin birşey var mı
gelirken alayım marketten :)
Gitmişken bana da bi kangal sucukla 5 yumurta alırmısın? bi paket te tereyağı...
çok yaşa kankacığım, sen olmasan patlatamıyacaz diyeti...
Kayacım bizde seni seviyoruz
onun için takılıyoruz
bakalım bugünün kurbanı kim olacak :)
bir kangal sucuk,5 yumurta
nedeyim kankacım sana
sen diyettesin yok sana sen onları ye
aaa hemen bozuyor diyeti
Seval abla yaa ekmeğimden alıyor kankam bir şey der misin
bak seninkinden de zeytin alıyor yakala ablam vur eline:))
Ne kadar da kıymetli ekmeğiniz varmış yaa.
ne olmuş bi dilim aşırdıysam.
Kankacım hem bir lokma ekmeği esirge hem de 2 tane zeytin için ispiyon et...nasıl kankalık bu..
ne bir dilimi ya ekmeğin tamamını götürdün neredeyse bana kalmadı
ayrıca ben iyi bir kankayım
senin sağlığını düşünüyorum
onun için ispiyon ettim
diyetini iyi uygulayabilmen için
hıı...
hep öyle derler...
"hıı...
hep öyle derler..."
kaç kankan var senin kaç tanesi diyor,kaç tanesi sana yeme diyor söyle bakayım
Ablalarım,
şu kankama bişi der misiniz...
Dün kardeşimle uğraştı, çocuğun zaten fikri dolaşıktı, kördüğüm edip attı çocuğu bir kenara, kardeşim şimdi "off" durumda... ne zaman "on"
olur allah bilir...
bugün de kafayı bana takmış, lütfen çekin kulağını biraz, olmuyor ama böyle...
pssssst... biraz sessiz didisin bakiiim.... ihale hazirlamasam araniza girerdim ama mümkün diiil, kendiniz cözceniz artik.. bana bakin, tekme atma, sac cekme, isirmak yok! gelcem birazdan ona göre.. cik cik ya.. aaa....
he he ablamın işi varmış :)
Kankacım nasılsın
kardeşin zaten "off"tu benim suçum yok ki :)
Kankacım Ben boşuna mı iki ablaya sahibim?
sen bunu tesadüf mü sanıyorun?
Ablalarımdan biri meşgulken diğeri beni korusun diye...
Şimdi mavi bir yıldırım çakarsa kafanda korkma sakın...
vaay ablalara güveniyorsun demek
Mavigün abla ama haksız mıyım
ben kankamın sağlığını düşünüyorum diyet yapacakmış destek veriyorum
yoksa banane istiyorsa yesin
ama diyet yapacağım diyorsa da yapsın yani öyle yapacağım deyip sonra da diyeti bozmak yoktur delikanlılıkta :)
sigaraya zam gelmiş duyrulur
ah başkanım ahh
şu kadar sıkıntının içinde birde sigaraya zam oldu mu hiç değil mi
oof oofff derdi başkanım olsaydı
özledik başkanım büroya gelince uğrayınız siteye
Yok canım,
Delikanlılık kiim ben kim...
Alemde senden delikanlısı var mı ki?
Bir de eskilerden Tuzsuz Deli Bekir vardı ama o da rahmetli oldu, şimdi bayrak sende kankacığım...
şimdi kankacım delikanlının delikanlı kankası olur o halde
hiç değilim falan diye diyetten yırtarım diye düşünme
bahane üretme
artık hersabah diyet kahvaltın kontrol edilecek,günlük yürüyüşede başlayacaksın
bitti
başka diyet yapmak isteyen var mı :)
herkese merhabalar...
Keyifler nasıl diyecğim ama hepinizin yüzü asık..
1.OTLU YAŞAM mı başladı
vay vay vay..
hadi bakalım kolay gelsin hepimize
yüzümüz niye asık olsun ablam
gayet iyiyiz,sağlıklıyız :)
hava karanlık kapalı onun sıkıntısı var bende şuan
canım iş yapmak istemiyor
uykum geldi
bir yastık verseniz bana :)
demek siz diyettesiniz.
Ben her gram yağımla oturup bir sözleşme yapmıştım..
onların KİLO adında bir birliği vardı ondan çıkmak istemiştim.
ben artık bu KİLO birliğinde duramam dedimdi.
Sizin birliğinizden ayrılmak istiyorum dedim..
Sizin birliğiniz beni hasta ediyor,
kalp çarpıntım oluyor,Zayıflar birliğinin giyindiği gibi giyinmek istiyorum olmuyor.
tüm birlikler zayıflar birliğine çalışıyor.
herkes bir ölçü ile dolaşıyor.
90-60-90 diye tembo tutup eğleniyorlar geziyorlar.
onlara imrenerek bakıyorum.
KİLO BİRLİĞİnden istifamı kabul edin.
fakat Kilo Birliği Komitesinden
oturanlar söz isteyip başladılar konuşmaya
önce Kızartmalar Genel md.
yapmayın dedi bana.
bakın şu kızarmış biberlere
bakın bu kızarmış patlıcanlara
bakın bu kızarmış patateslere.
hele kostümlü hallerimiz.
birimiz kırmızı giyinmişiz domateslerin sosuyla
diğerimiz üstüne almış bir beyaz yoğurttan şal.
biz burda çok rahattız lütfen lütfen biz senden ayrılmak istemiyoruz dediler..
sevenleri ayırmak aklımdan bile geçmedi..
aşkı blenlerdendim.
bendeki yağlarla
kemiklerim arasında derinleşen ayrılmayan bir bağ vardı..
sonra ise börekler genel md.
konuşmaya başladı
Bu kısacık dünyada bizden nasıl ayrılacaksınız
bakın bana kıymalı böreğime
bakın peynirli halime
siz şimdi diyorsunuz ki..
aşk bitti..
ya biz ya yağlarının aşkı..
sonra da kebaplar genel md.
konuştu..
bakın hep bizden yiyin demiyorum ama bizi nasıl unutacaksınız..
aramızdakileri yaşanmamış gibi sayacaksınız.
bakınn adana kebap nasıl acıyla ağlamakta.
iskender ise üztüne dökülen tereyağ gibi yüreği cız etmekte
ya şu lahmacunlara bakın..
nasıl duruyorlar dürülmüş dertler içinde
işte hep böyle konuştular.
sonra tatlı genel md.komuştu
ya benden nasıl vazgeçeceksiniz.
yediğimde mutluluk hormonu salgılandığım bilimsel kanıt varken ben çikolata,ben baklava,ve diğerlerimizden nasıl ayrılacaksınız.
Sonra Kilo Birliği Başkanı
YAĞLAR HOP HOP ZIPLAR
dedi ki
bizle barışın..
bakın şu otla ömrünü geçen
mankenlere,sanatçılara
hayatları işkence bizlerden ayrılmak için kendilerine yaptıkları eziyetlere bakın
tamam onların yağları hop hop oynamıyor çünkü biz onlarda yokuz.
ama bakın biz olmayınca neşeleride yok.
sağlılı yaşama bizde varız.
biz sebze cumhurriyetinin bu bizleri yok edişindeki duruma karşı çıkıyoruz.
biz hiç bir zaman azınlıktaki sebse kardeşlerimize dokunmadık
onlarla kardeş kardeş geçindik.
bizim kıyma olmuş hallerimizde onlarla nasıl bütünleştik.
Bizi kamplara ayırdılar
bize siz kırmızısınız
siz beyazsınız dediler..
biz aslında hepimiz ettiz.
ama biz kırmızıları size kötü bildirdiler..
kırmızıyı az beyazdan çok yiyeblirisiniz.
sizleri çok severim..
fakat gelin görün ben onları nasıl ayıracam
etle kemik gibiler birlikte adetta
bir bütün olmuşlar.
birbirine sarılmışlar..
bir barışıklar ki..
ne bir tartışma ne bir gürültü patırdı..
Şimdi onlar bu kebapsız,tatlısız
hayata nasıl katlanırlar bilemem.
onlar üzüntülü olunca bende üzülüyorum..
sonra bir sinir bir kıyamet huzur muzur bende tatile çıkıyor ara ki bulasın.
sonra birde yağları yakma durumu var tabii
ah canım hiç dayanamıyorum..
ben koşmaya başlayınca..
yandııım yanıyooorum diye bir bağırmaları var ki..
sonra kemiklerimin üzüntüden ağrıdan sızlanmaları..
içimi öyle açıtıyor ki sormayın..
sevgili diyete başlayan site sakinleri..
ben bu durumu diyetin 1. gününde yaşıyorum.
3.günde dayanamadan bırakıyorum..
he he
laf aramızda her pazartesi başlayacam diye ev halkını kandırıyorum da..
sizlere yapamam bunları..
yani size başlarsak diyorum bana
kolunuzun kanadıyla destek olursanız.
yoksa yapamıyacağım..
ah sevenleri ayrımıyacağım...
hep kulaklarımda..
yağların yandım ...
kemiklerin sızım sızım sızlanması var
yardım edin ...
bu ççığlıklara sesiz kalamdaı yüreğim..
baktım ne onlarsız hiç mutlu olamıyorum.
hep gözüm dışarda komşunun çöplüğünde geçiyor zamanım
karşıdan yalanıp yutmakla
depresyona giriyorum.
Kiloalr Birliğinin
sözleşmesini imzaladım.
artık..
barıştım kilolarımla..
he he he he he he
ben kililoar birliğinde yaptığım son toplantıda..
barış imzaladım..
kilomla mutlu mesut yaşıyorum.
artık gözümğn önünden kepaplar dans yapmayı bıraktı..
diyet mi dediniz di
söyle 2 günlüğüne olur mu olur..
he he hee
ablam ne yaptın imzalamadan bir kez daha düşünseydin :))
bu sitede kilo verdirmek biraz zor galiba :)
Adamın biri çok şişmanmış diyete girip zayıflamak istiyormuş bundan dolayı doktora gitmiş doktor saymaya başlamış kibrit kutusu büyüklüğünde peynir ,2 zeytin, bir dilim ekmek........... ve saymasını bitirmiş dediklerimi aynen uygulayacaksın demiş
adam sormuş : peki ben bunları yemekten öncemi yoksa yemekten sonramı yiyeceğim?...:)
Diyette Olanlar..
Ruhunuzda diyettemi..
değildir değil mi?
açıktır müziğe ve şiire
ve şimdi BBO sanat diyor ki..
Bir haftanın ortasına geldik..
Nasıl geçiyor haftalar..
yada sizin bir haftanız nasıl geçiyor
BBO ailesi...
bir hafta geçiyor neler yaptınız
nasıl geçirdiniz günleri
bir gönül kırarak mı?
Bir gönülü tamir etmeğe çalışarak mı?.
yoksa yanından geçip gittiğiniz
daha acısı kırdığınızı bile bilmeden
kaç gönülü darmadağan ettiniz..
hiç yaşayan bir ölünüz oldu mu?
vedalara ,ayrılıklara gömdüğünüz..
yada sizi yaşarken öldürdüler mi hiç.
hayallerinizi ,özlemlerinizi ,yürekten sevdiklerinize sevginizi
söylemeyi başka haftalara mı bıraktınız?
en iyi ilaçtır zaman dediler diye size..
''geniz zamanlar''mı var sandınız..
''sevginizi söylemeye''
hayatınızdan bir hafta daha yarılandı..
nasıl geçirdiniz bir haftayı
bir çocuğun gözlerindeki masumiyete bakarak mı?
bir yaşlının buruşuk titreyen elini öperek mi?
bir gencin hayallerini dinleyerek mi?
yoksa hiç farkında olmadan hiç plan yapmadan
bir gönülümü sevindirerek mi?
hayatınızdan bir hafta geçti ne yaptınız.
nasıl geçirdiniz bir haftayı..
bir şehirden göç mü ettiniz..
yeni bir şehire mi yerleştiniz..
kendinizden mi kaçtınız
kendinizle mi barıştınız..
içtiğiniz bir kahvenin hatırını güdüp bir dostla yarenllik mi yaptınız.
en iyi zaman yaşadığım 'an mı dediniz.
hayallerinizi ,özlemlerinizi ,gerçekleştirmeyi
yüreğinizdeki sevginizi saklamayıp sevdiklerinize
söylemeye mi başladınız...
gelen Bahara kucak açıp
Hoşgeldin Bahar mı ?
dediniz..
''dağlarına bahar gelmiş memketemin ''diye..
yüreğinizde bir kuşun kanatlanışını mı duydunuz..
hayatınızdan bir hafta geçti
br haftayıda yarıladınız nasıl geçirdiniz günlerinizi..
Bu gün sizlerle İlhan İrem in yumuşak bir güvecinin süzülüşündeki gibi
bir kuş tüyü gibi hafif sesinle sizlerleyim.
ve
Özdemir Asaf ın insanı sarsan dizelerle olacağız..
bbo sanata..91.5 de..
istek yok
sadece ilhan iremden parçalar var..
isteyenler ilhan İremin bir şarkısıyla
özdemir asaf ın sevdiği bir dizeleriyle sevdiklerine yollayabilirler aktif katılım yapabilirler.
bizim formatımız kendi içersinde ki işleyişinde sürecektir.
katılmak isteyen dinleyicilerimize duyurlur...
İki sanatçımızı
birine selamlarımızı yolluyoruz.
ve kendisini biryerlerde görebilmeği umuyoruz.
Diğer sanatçımızı da saygıyla anıyoruz.
EYLEMCİM
Hayat zor be canım ama belki sözleşmeyi yırtar atarım nedersin.
Fakat diyet cazip hale gelmeli..
şöyle gezzelim görelim gibi etkinlikler
dağ sporları gibi..
he he
kolay değil.. yıllarca bizle birlikte onlarla vedalaşmak..
ilk parçamız no name kardeşime geliyor..
Köz
Sen bakmasını bildikçe görünür yanmışlığım,
Tartmasını bilirsen, tartılır inanmışlığım.
Sen bilmezsen, bilmedikçe, sen bilmeyeceksen,
Uyandırır uyumuşluğunu uyanmışlığım...
Özdemir Asaf
İlhan İrem den..
Gemiler Döner Geriye
Yerlere düşen damlalar yine yağmur oluyor mu
Bir sevgi ölüpte gitse yine canlanıyor mu
Sorular türlü çeşitli , yanıtları yine öyle
Dalından düşen yürekler yerlerine konuyor mu
Birbirinin ayni günler birbirine benziyor mu
Sorular türlü çeşitli ,yanıtları yine öyle
Ola ki günün birinde gemiler döner geriye
Yolcular ayni yolcular ve biz ayni sahilde
Ola ki günün birinde gemiler döner geriye
Kimi için yolculuklar ve kalan kim geride
Benimkisi hayal işte ümit katarım her işe
Yüzümde yapay bir neşe ardında binbir bilmece
Sorular türlü çeşitli ,yanıtları yine öyle
Beni anlayan sen oldun seninle gerçeği buldum
Sonra birden sır oldun çık ortaya gizlice
Anılar türlü çeşitli yarınlarda yine öyle
Ola ki günün birinde gemiler döner geriye
Yolcular ayni yolcular ve biz ayni sahilde
Ola ki günün birinde gemiler döner geriye
Kimi için yolculuklar ve kalan kim geride
dinliyoruz.
http://www.youtube.com/watch?v=8G_piDkCfs8
diyet dedin nerdesin no name
kesin bir köşede diyeti bozmakla uğraşıyorsun..
Eylemde bozuk diyet varmış..
Başkanımıza geliyor..
şU büroya bize günaydın için gelsen yada bilgisayarı sök eve taşı işini ordan yap..
büro eve -ev büro olsun
he he başkanım
sana geliyor
aramızda görmek istediğimizi söylerek..
Do
Dün sabaha karşı kendimle konuştum
Ben hep kendime çıkan bir yokuştum
Yokuşun başında bir düşman vardı
Onu vurmaya gittim kendimle vuruştum
Özdemir Asaf
İlhan İrem
Üzülme Dostum
Gözlerin dalmış gitmiş neyi arıyor
Günlerin üzüntülerle geçip gidiyor
Yoksa derdin yalnızlık mı söyle dostum
Seni seven anlayan hiç kimse mi yok
Derdine çare değil bu yaşlı gözler
Üzülme dostum sen bana kulak ver
Kimse seni sevmese de her şeyi herkesi sev
Sevilmen için tek çare her şeyi herkesi sev
Günlerin kararsa da bu güzel hayattı sev
Aşktan ağzın yansa da her şeyi herkesi sev
Sıkılınca bir şeye bu günden sonra
Hemen bir şarkı şöyle hiç çaren yoksa
Bu şarkı dilinde kalbinde sevgiyle
Koş sende benimle hep mutlu günlere
Derdine çare değil bu yaşlı gözler
Üzülme dostum sen bana kulak ver
Kimse seni sevmese de her şeyi herkesi sev
Sevilmen için tek çare her şeyi herkesi sev
Günlerin kararsa da bu güzel hayattı sev
Aşktan ağzın yansa da her şeyi herkesi sev
dinliyoruz
http://www.youtube.com/watch?v=mnyJymmv7lQ
Eylem kardeşime
Memeleketimize bahar geliyor..
baha neden gelmesin..
heryer yemyeşil olmaya başlayacak..
kiraz mevsimleri başLayacaklar..
senin kapını neden çalmasın.
bak gözlerini dört aç..
bazen yanından geçip gider en güzel aşklar.
Aşk
Sen kocaman çöllerde bir kalabalık gibisin,
Kocaman denizlerde ender bir balık gibisin.
Bir ısıtır, bir üşütür, bir ağlatır, bir güldürür;
Sen hem bir hastalık hem de sağlık gibisin.
Özdemir Asaf
Bahar ın tüm yeşillikleri
baha ya ya yansır diye düşünüyorum..
kardeşler nede olsa..
İlhan İrem
Yemyeşil Bir Deniz Senin Gözlerin...
Yemyeşil Bir Deniz
Yemyeşil bir deniz senin gözlerin
Ne bir sandal, ne bir ada, ne bir sahil var
Boğuluyorum boğuluyorum
Gözlerinde menevişler, denizde martılar gibi
Bakışların köpük köpük, sonsuzluğu anlatır gibi
Sonsuzluğu anlatır gibi
Bu bakışlar bir gün beni öldürecek sevgilim
Bu bakışlar ne zaman beni, güldürecek sevgilim
Güldürecek sevgilim, güldürecek misin sevgilim
Yemyeşil gökyüzü senin gözlerin
Ne bir rüzgar, ne bir bulut, ne bir yağmur var
Boğuluyorum boğuluyorum
dinliyoruz
http://www.youtube.com/watch?v=KhKaD2uWSzI
Kaya kardeşime
Şaşkınıma..
canım çakıltaşıma..
Öğüt
Okulda, anladıkça başaracaksın.
Yaşamda, başardıkça anlayacaksın.
Gelecek mutlu-mutsuz, inanmasan da;
Gözlerin yaşardıkça anlayacaksın.
Özdemir Asaf
İlhan İrem
İşte Hayat
Gittiğin gün, hayat bitti sanmıştım
Gittiğin gün, ölümü yaşamıştım
Gittiğin gün, zaman durdu sanmıştım
Meğerse ben yanılmışım
İşte hayat, yine akıp gidiyor
İşte hayat, sensizde yaşanıyor
İşte hayat, böyledir deniyor
Zaman her şeyi siliyor
Öyle uzak, şimdi bana, yaşadığım hatıralar
Bir bulanık film / resim sanki, senle dolu dakikalar
Bak yinede zaman zaman, düşünürsem gözlerini
Her yanımı anlatılmaz yemyeşil bir sızı kaplar
Bence artık, sen sönmüş bir güneşsin
Bence artık, sen yankısız bir sessin
Bence artık, soluksuz bir nefessin
Bence artık, herkes gibisin
İşte hayat, yine akıp gidiyor
İşte hayat, sensizde yaşanıyor
İşte hayat, böyledir deniyor
Zaman her şeyi siliyor
dinliyoruz
http://www.youtube.com/watch?v=2k96GdzFulA
BBO sanatın son şarkısı..
kankama sevgilerimle
gidiyor..
yorgun yüreklime..
Söz
Benim en sevdiğim söz senden duyduğum ben'dir.
Hep yinelediğim söz sana koyduğum ben'dir.
İyi olmak adına bilgiç olmak istemem,
Seni senlediğim söz, bir -bir oyduğum ben'dir.
Özdemir Asaf
İlhan İrem
Sevgi Sevgiyle Çoğalır (Birşey)
Uyanınca düşünmeli
Karışmadan yeni güne
Bugün neler vereceğim
Dostlarıma sevdiğime
Düşünmeli silkinmeli
Kurtulmalı anılardan
Neler neler alacağız
Işık dolu yarınlardan
Uyanmaksa bütün amaç
Bitkilerde uyanıyor
Gece gündüz uyuklayan
Nice insan yaşlanıyor
Karlar sessizce yığılır
Buzlar toplanır uzanır
Sular boşalır sel alır
Her şey kendiyle çoğalır
Sevgi sevgiyle çoğalır
Söner her şey sevilmezse
Her sabah donar yüreğin
Seni bir şey beklemezse
Her sabah donar yüreğin
Seni bir şey beklemezse
Her sabah donar yüreğin
Seni bir şey beklemezse
dinliyoruz
http://www.youtube.com/watch?v=V57ZEYH8bQo&feature=related
Tekrar BBO sanatta birlikte olana kadar
hoşçakalın..
sevgiyi çoğaltın yüreğinizde..
ruhunuzu diyete sokmayın olur mu?
bbo sanat ellerinize yüreğinize sağlık
çok güzel şiirler ve şarkılarla günümüze renk kattınız teşekkürler
Ablacığı hoşgeldin...
Kilolarımı seviyorum,
diyetle de hiiç alakam yok...
Ben sitenin bayanları için bir hizmet olarak şeyettiydim...
program harika gidiyor,
şiirler çok güzel ve şarkılar da...
ellerine ve yüreğine sağlık, gülen yüzün hiç solmaz inşallah...
ablacım kankamın özrü kabahatiden büyük
bakarmısın sitenin bayanları için şeyetmiş miş
bak bak
sitenin bayanlarının hepsi fidan gibi beyfendi
lütfen önce bir göz doktoruna sonra diyetisyene gidiniz
sitenin bayanları içinmiş cık cık cık...:)
yaa ablacığım hemen de kayboluyorsun...
bak şu kankama, ben başedemez oldum artık...
sitede 2 tane erkek kalmıştık, birisini dün düğüm etti bıraktı, şimdi de beni kafaya taktı...
yetişmezsen yakında site kızlar sitesi olacak haberin ola...
kankacım ayıptır ya uğraşma benle bu kadar. ablalarım yok diye...
eylemcim haklısın ben bu konuyu atlamışım..
şimdi o derki evin balkonusu
erkeğin göbeklisi makbuldür..
bizde deriz
yemeğin salçalısı
diye yani bizdede vardır değil mi söyleyecek söz..
sitenin bayanlarınaymış..
bizşimci sana 5 numaralı şişmiyiz dedik.
tığ gibiyiz..vallacak
çeyizler işleyen tığlar gibiyiz biz..hepimiz alasından delişkanlıkızına..
ne var balinada balık ne yapalım yani..şimdsk.
bizde yüzmüyormuyuz yunus gibi koşmasakta..
olmaz ama gayri..
ağlayacam şimci.şuracıkta ben ya..
sitenin bayları vay vay vay..
sizi göbeksizler sizi..
ne olcek şimdi gayri be
diyetten de zaten gözümden böreklerler geçiyor kıtalar halinde..
sanki bir ziyafetler bayramındayım..
sırayla geçiyo ya bre bunlar hep gözlerimden şey ettiriyorlar..
oof ooof ya..
demek öyle sen görürüsün
no name
sitenin buyanları öylemi..
ah ah..
gençliğim nerde...
kaya şaşkın oğlencek nerdesin gayri düşsen ya şu abinin üstüne diyecem
ama nafile sen bir aşk diyetiyle oldundu çakıltaşı..
sitenin buyanlar sitenin buyanları nerdesiniz bre..deryalar
şöyle gelin eh verin bakem şu ellerinizi kenetlencez biz kenetlenciz.
bu göbeksiz erkeklere. göbeklendirmekten başka çare yok bize
hadi gayri düşün önüme yapalım
yedirelim mi bunlara baklava börek he he..
döndü gözüm döndü ot ye ot ye ot ye..me ..me...me...me...
döndü gözüm dündüü me...me...mee
meeeee
ya bande yazık bendeanne kuzusuyum ama ..
bak tirtirttriyor..
ellerim...
başımda dönüyor ay midem ay midem neydi o ses gök gürültüsü gibi..
olcek halimiz böyle bizim..
Merhabalar
Mavigün ablacim öncelikle tesekkür ederim saskinligima binaen göndermis oldugun siir ve sarki icin. Ama sasirana degil sasirtana bakacaksin.
Bu arada su yazdigin yaglar, kemikler, patates... süper olmus. Kirmizi ete hücum :)
Baskanim her neredeysen sesime gel.
Var ya baskanimi ya evlendirdiler ya da nisanladilar. Yoksa bu kadar sessiz kalmazdi bu adam
he he hee ablam yine döktürmüşsün
geliyorum destek vermeye
gelirken bir tepsi börek getiriyorum ablam
yettim gayri dur meee leme :)
ooo çakıl taşı gelmiş
hoşgeldin
başkanımıza ayrı bir yorum getirmiş
evet gelince sorguya çekelim başkanı :)
Sitemizin cok saygideger hanimefendileri,
Iki gündür erkeklere karsi tavir alma mücadelesine girmis oldugunuzun farkinda oldugumuzu belirtmek isterim. Özellikle isim vermek istemem ama birisi var ki ,bas harfi "Eylem", siz anlamissinizdir zaten, kendisinde erkekleri cekememezlik durumu var.
Ama Allah`tan iki tane melek gibi ablalara sahibiz ki, bu da yüce adaletin varligini ortaya koyuyor.
Sözün özü, birisi Eylem`i durdursun yaa
hehehee :))
Kankacım kardeşine birşey der misin? :)
kardeşim, ablalarım zannediyorum ki İnönü ekolünden gelme...
İşlerine geleni duyup görüyorlar...
o yüzden boşuna nefes tüketme...
bu nefesi kaçarken kullanmaya ne dersin...
nereye mi?
uzağa...en uzağa...
Ablalar yogun. Birisi ihale sartnamesi hazirliyo, digeri kirmizi etle diyet yapiyo
Meydan da kankana kaldi. Hem kacsak napacaz, iki gün sonra pasa pasa geri döneriz.
Ne onlarla, ne onlarsiz..
tamam beyler korkmayın
durdum
derin bir nefes alın rahatlayın :)
Kardeşim,
İki günlük beylik, beyliktir...
Denemeye değer diyorum ben...
48 saat beylik, mutluluğa bak...
Sonra da neredeydiniz diye fircalarlar
Gündüz geceye muhtac..
bak sana demedim mi bu sitenin delikanlı kızından bilinir diye..
neden adı Eylem..
yani kız ne yapsın hiç eylem yapmasa baştan aşağı eylem..
he he he..
bak kankası ve kankasının kardeşi bile fark etmedi..
bizim eyleme karıştırmak istediğimiz..
he he bu işsizlikte yolumuzu bulacağız.
böyle siteleri dolaşacağız..
aralarına nifak sokacağız..
neyse bu sitede uyumu bozduk gidelim her bozulan siteden %10 alsak az değil ..
düzeltirkende %10 fena değil geçinir gideriz..
bak verdik gazı..
eylem zorda kankası desteklememekte
seval ablası ihalemi ne dosyasına gömülmüş eylemi düşünecek hali yok..
mavigün ablası arada destek verdi
yok ruhunuz doysun diye ama yemediler yerler mi yemezler neen sor niye diye çekinme sor
neden ..
çünkü bunlar diyetteler..
yemezler..
müzik sanat onlara da..
şimdi biz usulca başka bir günü bekleyeceğiz fazla da sık yapmamak gerekir aslanım bu işleri..
bunları dün şu kaya yı da çakıltaşı yaptık..
Başkanlarıda yok ya sitenin aşayişi de işleri gevşetti rahat girip çıkıyoruz.
Eyleme yakıştı değil mi
çorap diyorum eylem'in başına ördüğümüz ..
farkederlersek yandık çabuk hadi hadi
aman kankasına yakalanmadan bak şurda az ilerdeki tel örgüdeki delik var ya ordan çıkacağız hadi suslan duyacaklar.
sanki fırçalamıyorlar...
2 gün kurtulacaktık en azından...
sonrasında rutin fırçalara dönerdik...
Harikasiniz! Cok yasa Kankacim, yasli ruhuma ilac gibisin! :)
No Namecim teessüf ediyorum, lütfen bu tür hashas konularda daha kibar ve de özellikle dikkatli ol canim! Kankan ve kankam bu konuda en güzelini söylemisler! Nerdeyse hizmet ediyim, iyilik olsun derken ortaligi karistirmissin... Sen her sabah börekciye giden cocuktun hani... cik cik cik... :)
Eylemcim delikanlimiz, yüz akimiz, iftiharimiz bizim! Bütün kizlar seninle gurur duyuyor! :)
Kayacim sakin ol ablacim, sakin ol ve bekle! Bak bu da gececek, baskalari gelecek, onlar da gececek, daha baskalari gelecek, onlar da gececek, derken bir bakmissin aaa?? Okul bitmis, ise girmis, asik olmus, evlenmis, baba olmus, issiz kalmis, kavga etmis, barismis, yine is bulmus, biraz daha kilo almis, bbo´lu yillari animsarken kendi kendine gülümseyen yasli- basli bir adamsin! :)
Baskanim bir ses bir seda bir nida ver yoksa senin hakkinda Kaya kardesimizin yaptigi gibi bir takim asilsiz tahminlerde bulunup onlari uzun uzun dogru yanlis her neyse yorumlamaya baslayabiliriz! :)
Eee, ne demisler? Kedinin olmadigi yerde fareler masa üstünde dans ederler! :)
az 2 gün az...
ablalarım,sevgili kankam ve kardeşimiz kaya
ben durdum, hadi bana müsade
güzel muhabbet için hepinize teşekkürler
iyi akşamlar
kendinize ve sevdiklerinize iyi bakmayı unutmayın...
iyi aksamlar Eylem
ahhh baskanim ahhh
off muydu yoksa ??
Herkese iyi aksamlar
Kendinize iyi bakin
iyi akşamlar
kısmetse yarın yeni bir macerada buluşma umuduyla...
herkese
iyi akşamlar..
iyi geceler..
merhaba
iyice yoklamaları kaçırmaya başladım bakalım sonum ne olacak.
Günaydınlar
güzel bir gün olması dileğiyle
Hayırlı cumalar
Hepimize kolay gelsin...
Günaydın...
Hayırlı Cumalar...
Güzel bir gün olur inşallah...
bu arada bu sabah kahvaltıda, tereyağda nar gibi kızarmış afyon sucuğu var...
yanında sıcacık, çıtır çıtır somun ekmek ve sıcak çay mevcut...
buyrun efendim herkes davetlidir...
Günaydin canlar, günaydin..
No Namecim, geliyoruz elbette bu kahvalti kacar mi? Ama seyyy be ablacim, maydonoz yok mu? :)
Eylem hadi canim acele edelim, calis calis is bitmez ama caylar sicakken icilmeli..:)
Kolay gelsin, güzel bir gün olsun..
geleyim ablam da ben tereyağ ve tereyağlı şeyler yemem ki
çay içerim ama geliyorum
Allah muhabbetinizi arttırsın dostlar...
içten kocaman bir selam öncelikle...
saat 15:00 itibariyle başlarım işine ve hayatın zorluklarına dedim ve kendimi büroya kilitledim...ölmezde sağ kalırsam 1-2 saat buralardayım...
birkaç güklük yokluğumda yazılanları okumayacağım, kimbilir neler yazdınız benimle ilgili:))
sizleri özledim be dostlar, siz beni özlemesenizde,hatta ne güzel oldu başkan kayıplara karıştı kafamızı dinliyoruz diyorsunuz biliyorum ama çekeceksiniz kahrımı artık:))
eee nasılız bakalım haftasonuna gireceğimiz bu güzel cuma günü..
beni hiç sormayın ben bende değilim çünkü, hatta bir var benden içeri o ben bben değilim artık:))
ooo başkanım gelmiş
hoşgelmiş
başkanım sakin bir günde ziyaret ettiniz siteyi üzgünüm
iki gündür maşallahı vardı
hatta Kaya dayanamadı en sonunda şu eylemi durdurun dedi
bende bugün eylem yapmıyordum akıllı akıllı oturuyordum
sizi görünce dayanamadım geldim :)
sizin hakkınızda son çıkan dedikoduları aktarayım madem okumayacaksınız
başkanım sizin nişanlanıp-evlenip ve hatta çoluk çocuğa karıştığınıza dair duyumlar aldık
onun için buraya böyle senede bir uğruyormuşsunuz haberiniz olsun :))
bakınız ben demedim yukarlarda yazıyor
site sakinleri iyi ,bir zarar ziyan yok ,her şey yolunda işte sizin yokluğunuz var birtek o kadar
işte böyle başkanım
hadi kendinize ve kendinizin içindekine iyi bakın görüşürüz
Başkanım HOŞGELDİN...
Ne iyi ettin de geldin...
Abuk...
Maymun kurmuş çilingir sofrasını ormanın ortasına, külhanbeylik yapıyormuş.
O sırada zürafa ordan geçiyormuş, sormuş:
- "Vay maymun Kardeş, nasılsın?"
- "İyiyim be anam, içiyorum içiyorum aslanı dövüyorum."
Zürafa tırsmis ve uzaklaşmış. Derken Zebra geçmiş, o da sormuş:
- "Selam maymun abi, ne var ne yok?"
- "N'olsun be gülüm hep ayni; içiyorum içiyorum aslanı marizliyorum."
Zebra da uzaklaşmış ordan. Bu kez köstebek, geçerken sormuş:
- "Maymun ya naber?"
- "Iyilik koçum içiyorum içiyorum Allah ne verdiyse girişiyorum aslana!"
Köstebek de sıvışmış
Ancak böyle böyle derken, olanlar aslanın kulağına gitmiş ve aslan o tarafa doğru yola koyulmuş. Çıkmış maymunun karşısına:
- "Eee anlat bakalım maymun efendi, ne var ne yok?"
Maymun hemen kendine çeki düzen vererek yanıtlamış:
- "N'olsun be abi, içiyorum içiyorum abuk subuk konuşuyorum."
hoşbuldum dostlar..
demek öyle eylem...heheh demek evlendirdiler beni he....acıyın bana yapmayın öyle şey, daha çok gencim, yakmayın başımı:))
heheh no name güzel fıkraydı eline sağlık...
Cümleten selamlar
Baskanim hosgeldin. Icindeki sey de hosgelmis.
Cemaate imam sart
Ayrica bir Türk büyügünün de dedigi gibi "Egitim sart"
ne alakaysa..
Maymun bir, Kaya 2. sacmaliyoruz, saskiniz
dokunmayin bize
fıkra güzeldi ellerine sağlık kanka
ama Kaya 'nın
"Maymun bir, Kaya 2. sacmaliyoruz, saskiniz dokunmayin bize" demesi daha güzeldi
he hee
şaşkın değil aşık çakıl taşı :)
Eylemcim nasilsin, ne var ne yok?
burdan gördügüm kadariyla nesen yerinde son birkac gündür. Allah bozmasin. Görücüye gelenler mi var, nedir?
Kayaaaaaaa
dur dedin durdum daha ne istiyorsun benden :)
bagirma cocuga
tamam vazgectim. keyif alem nasil dedim sadece.
cok asabisin, mazeretin var herhalde
yer değiştik galiba Kaya :)
keyifler iyidir sağol
seni sormalı şaşkınlığın geçti mi
hamdolsun ben de iyiyim cok sükür
sairin de dedigi gibi
Gölgem omuzumdan asılır:’ dur! ’ der,
Durmasam bir türlü, dursam bir türlü
Öfkem: ’her kötüye acıma, vur’ der,
Vurmasam bir türlü, vursam bir türlü
saskinim hayata..
eyvallah kardeş
kolay gelsin
480
var benim bu dokuzlara bir gıcığımda
çözemedim daha nedendir
Iyi aksamlar, iyi tatiller, herseyin en güzelini sizler icin dileyerek.. :)
şaşkınlara ,şaşkın olmayanlara
hepinize iyi akşamlar
yarın tatilde olanlara iyi tatiller
Mavigün abla bu gün görünmedin seni unuttuk sanma
bugün eylem yapmadım ablacım akıllı oturdum :)
güzel bir akşam sizlerin olsun
kendinize ve sevdiklerinize iyi bakın...
Eylem eylem yapmamış...
kendine pay çıkarmasa olmaz...
baktım diyet yemekleri sitenin bayanlarını sinirli yapıyor,
bırakıverdim diyet hikayesini, sabah tereyağlı sucuk ekmekle güzel bir ziyafet...
kimsede kıpraşacak hal kalmadı...
sanki eylem yapacak halin vardı da yapmadın...
taktik bu taktik
bol ve lezzetli yemek,
problemsiz bir hayat...
akşam oldu ben de kaçıyorum...
bu günlerin kıymetini bilmem lazım.
az bir süre sonra gündüzü geceye eklemeye başlarız...
herkese iyi akşamlar ve tatiller diliyorum...
karatahtaya Mavigün yok yazılmış.
Ablacığım,her şey yolundadır umarız...
Hayirli aksamlar
yarin görüsmek üzere
İyi bir haftasonu dileğiyle herkese
GÜNAYDIN
Günaydınlar
güzel bir geçirebilmek dileğiyle
kolay gelsin...
Kankacım günaydın
ben her daim eylem yaparım merak etme sen :)
Kaya bugün kahvaltıya sendeyiz
erken kalkıyorsun cumartesileri
mümkünse tereyağsız birşeyler hazırlar mısın?
Günaydin
Eylem cok sanslisin. Komsum sabah poaca yapmis, bana da paketlemis. Yanina da biraz bal, biraz krem peynir, biraz da kasar var.
Buyrun gelin beraber yiyelim. Bünye kahvaltiya alisik degil :)
hey siz ordakiler
günaydın
nasılız bakalım bu sabah
kayacım çayı demlediysen gelelim
Başkanım hoş geldin,
özlettin kendini...
başkanım
siz ordakiler derken küçük yeşil marslıları mı kastediyorsunuz yoksa bizi mi :)
hani ayrıca belirtmemişsiniz de onun için şeyettimdi :)
hehehe
kim üstüne alınırsa ona dedim eylemcim:))
ya bana ne küçük yeşil marslılardan, onların kendine hayrı yok, adam olsalardı yeşil olmazlardı demi:))
Efendim yarın dünya kadınlar günü imiş bugünden kutlayalım yarın pazar olunca bir gün öne aldım
tüm hanımefendilerin dünya kadınlar günü kutlu olsun
"Feminist Fadime "
2006 Dünya Feministler Kongresi'nde, kadınların eşitlik konusunda
ısrarcı olmaları karara bağlanmış. Hepsi ülkelerine dönmüşler.
2007'deki kongrede, gelişmeler tartışılmış.
Amerikan Delegesi hanımefendi kürsüye gelmiş:
- Geçen yılın kararlarını aynen uyguladım. Eve gider gitmez kocama "bundan
sonra temiz çamaşır istersen kendi çamaşırını kendin yıka, işte makine
orada..." dedim.
İlk gün bir şey görmedim, ikinci gün bir şey görmedim, üçüncü gün bir
baktım kocam makinenin başında yalnız kendi çamaşırlarını değil,
benimkileri de yıkıyor...
Almanya delegesi söz almış, arkasından...
- Ben de kararımız gereğince kocama "bundan böyle temiz tabakta yemek
istiyorsan kendi bulaşıklarını kendin yıka" dedim ilk gün bir şey
görmedim, ikinci gün bir şey görmedim, üçüncü gün bir baktım kocam
makinenin başında yalnız kendi bulaşıklarını değil benimkileri de
yıkıyor...
Üçüncü konuşmacı bizden feminist kardeşimiz, Fadime...
- Türkiye'ye döner dönmez kararımız gereğince kocam TEMEL'le konuştum.
Ona dedim ki "bundan böyle yemek yemek istiyorsan kendin pişirmen gerekecek,işte mutfak orada..."
İlk gün bir şey görmedim, ikinci gün bir şey görmedim, üçüncü gün sol
gözüm biraz açılır gibi oldi, hafiften görmeye başladım... :)
Ayrıca yarın yine güzel bir gündür
" Mevlid Kandili"
hepimize kutlu olsun...
ya bizim ne çekimiz var bu kadınlardan,,,,icat edilen günlerin %90 kadınların..
yok efendim kadınlar günü, anneler günü , sevgililer günü...bu günlerin hepsi neden erkeklerin aleyhine işliyor...
kabul etmiyorum arkadaş:))
Baskanim yarin mevlid kandiliymis, bosver kadinlar gününü. zaten bu sitede bi sen, bi de ben variz kadinlar günüyle isi olmayan diyecem, sonra sizin anneniz yok mu diyecekler. onun icin öyle bisey demiyorum, sen anla :)
mevlid kandiliniz mübarek olsun
korkma , söyle kayacım,,bugüne kadar ne olduysa bizim bu susmalarımız yüzünden oldu zaten...ne demişler susma sustukça başına daha neler gelecek:))
mevlid kandilimiz hepimize kutlu olsun..
herkese merhabalar..
başkanımız hoş geldiniz..
özlemiştik..
şükür kavuşturana..
yarın ki mevlit kandilimiz kutlu olsun..
biz kadınlarında kadınlar günü kutlu olsun..
Neden kadınlar günü var?
yorumsuz..
http://www.youtube.com/watch?v=BHcd_bHUWRo
Anlamak istemeyenlere...
belki bu neden erkekler günü yok anlatır?
herkese iyi hafta sonu tatlleri..
sevgiyle kalın canlar...
iyi günler
iyi pazarlar
kendinize ve sevdiklerinize iyi bakın
görüşebilmek dileğiyle
hoşçakalın...
Gören göze güzel, çirkin hepsi bir;
Aşıklara cennet, cehennem, hepsi bir;
Ermiş ha çul giymiş, ha atlas;
Yün yastık, taş yastık, seven başa hepsi bir.
Ö. Hayyam
Madem öyle 500 de benim olsun
Cümleten hayirli aksamlar
İyi tatiller,
Kadınlarımızın kadınlar günü kutlu olsun...
Sekizmart
"Kimi der ki kadın
uzun kış gecelerinde
yatmak içindir.
Kimi der ki kadın yeşil bir harman yerinde dokuz zilli köçek gibi oynatmak içindir.
Kimi der ki ayalimdir. Boynumda taşıdığım vebalimdir.
Kimi der ki hamur yoğuran.
Ne o, ne bu, ne döşek, ne köçek, ne ayal, ne vebal.
O benim kollarım, bacaklarım. Yavrum, annem, karım, kız kardeşim hayat arkadaşımdır."
Nazım HİKMET
Hamiyet
Dün sarı sadi ile yazı tura attık,seni ben kazandım.sevgilim olacaksın.
Çünküsen bütün kızlardan daha güzelsin.sen hızlı koşuyosun,daha iyi ipatlıyosun.sakızınla en büyük balonu sen yapıyosun,en uzağa tükürüyosun.kabul edersen büyüyünce seni gelin yapacağım
Sizin evinizin önünden geçerken abin yolumu kesip misketlerimi alıyor.köpeğiniz beni görünce havlayıp kovalıyor.onlara tenbih et.o iyiçocuk de birdaha yapmasınlar.biliyorsun maçlarda en çok golü benatarım.en hızlı bisiklete ben binerim.sapanımla 3 kuş vurdum.haticeteyzenin camını kırdım.hem benim abim senin ağabeyni döver.benimbabamın dükkanı seninkinden büyük.bizim bahçemizde dut ağacı versizinkinde yok.
Biliyorsun senin annenle benim annem arkadaş ve senin annen beni çok sever her gördüğünde başımı okşar şeker verir.
Sende bana sevgilim diye mektup yazarsan gazoz kapaklarını sakladığım yere koy mektubu.
Sevgilimolursan sana hergün sakız vereceğim,hergün gazoz alacağım,iki bisküviarasına yaptığımız sıkıştırma varya sana iki lokum koyacağım,saçınıçekmeyeceğim.arkandan itmeyeceğim,çantanı ben taşıyacağım.senibisikletime bindireceğim.ip atlarken ipi çekip eteğini açmayacağım.
yarın sabah görüşme umuduyla iyi akşamlar...
iyi tatiller
Kadinlar gününüz kutlu olsun
Kandiliniz mübarek olsun
TÜM BBO AİLESİNE GÜNAYDINLAR..
YENİ BİR HAFTA
YENİ BİR GÜN
BU SABAH HEPİMİZE
SAĞLIKLI BİR YAŞAMLA
DİLEKLERİMİZİ
GERÇEKLEŞTİRE BİLECEK
İŞLERİMİZİ KOLAYLAŞTIRAN
GÜZEL
BAŞLANGIÇLAR NASİP ETSİN..
HEPİNİZE
İYİ SABAHLAR
İYİ ÇALIŞMALAR..
İş İlanı
Bir köpek, yolda yürürken gözüne bir iş ilanı takılır. Adresi alır ve koşarak başvurmaya gider.
Ofisten içeri girer, sekretere bakar, iş başvurusu için geldiğini anlatmaya çalışır. Sekreter gülerek yöneticiyi arar ve durumu anlatır.
Yönetici köpeği odasına alır, şaşkınlıkla bakar. Köpek kendinden emin, sandalyeye zıplar ve oturur.
Yönetici "Seni işe alamam. Bana daktilo yazabilecek biri gerekiyor" der.
Köpek sandalyeden aşağı atlar, daktilonun başına geçer ve hatasız bir yazı yazar. Sayfayı alır ve yöneticiye uzatır.
Yöneticinin ağzı açık kalır; "Ama bu yetmez, ben iyi bir bilgisayar kullanıcısı arıyorum."
Köpek bu kez bilgisayarın başına oturur. Beş dakikalık mükemmel gösteriden sonra ilk oturduğu sandalyeye döner.
Yönetici aklını kaçırmak üzeredir. Köpeği tepeden tırnağa inceler;"Anlıyorum birçok özelliğin var ve gerçekten çok akıllı bir köpeksin. Ama sorun şu ki; ben sana bu işi veremem."
Köpek fırlar ve patisini ilanın üzerine koyar. İlanda "Her başvuranın eşit şansı vardır" yazılıdır.
Yönetici;"Evet ama ilanda başvuranın yabancı dil bilmesi gerektiği de
yazılı" der.
Köpek sakince yöneticiye bakar ve cevap verir;
"Miyaav!"
Türk Yönetim Felsefesi....
Türk ve Japon şirketleri arasında bir kürek yarışı düzenlenmesine karar verildi. Her iki takımda performanslarının en üst düzeyine varabilmek için uzun ve zorlu bir hazırlık döneminden geçti.Büyük gün geldi ve iki takımda kendini hazır hissediyordu..
Japonlar yarışı bir kilometre farkla kazandılar....
Yarış sonrası Türk takımı çok sarsılmıştı.Türk Şirket yönetimi yarışın açık farkla kaybedilmesinin nedeninin bulunmasına karar verdi.Yapılan araştırmalar,analizler ve uzun çalışmalar sonucu hata bulundu ve çözüm önerisi getirildi. Japonların takımında 8 kişi kürek çekiyor,1 kişi dümencilik yapıyordu. Türk Takımında ise 1 kişi kürek çekiyor,8 kişi dümeni kullanıyordu. 9 kişilik Türk takımı Japonlarla bir yarış yapmak üzere yeniden yapılandı. Yeni yapılanma şekli şöyleydi; 4 dümen müdürü, 3 bölgesel dümen müdürü, kürek çekmekle görevli kişinin performansından sorumlu bir Dümen yöneticisi, ve kürek çekme elemanı.
İkinci yarışı Japonlar iki kilometre arayla kazandılar.Tepesi atan Türk şirketi yönetim kurulu Hemen harekete geçti;Yarışın kaybedilmesinden sorumlu tutulan kürekçi kovuldu ve müdürlere Sorunun çözümüne olan katkılarından dolayı ikramiye verildi.
Olur ve Olmaz
Olur ve olmaz arasındaki fark üç harftir. Bu üç harfin hayatınızda ne derecede rol oynadığını hiç düşündünüz mü?
Aslında hemen hemen tüm hayatınız buna bağlıdır. Pozitif veya negatif olmak..
Pozitiflik ve negatiflik birbirine 180 derece ile bağlı iki yöndür. Hangi yöne gitmek istersiniz? Pozitiflik elektrikdeki positif kutup gibi yapıcıdır üretkendir. Negatiflik elektrikde yaşanan kisa devre gibi yıkıcıdır. Düşüncelerinizde ve kullandığınız kelimelerde yasadığınız her türlü negatiflik, ruhsal ve fiziksel bedeninizde kısa devreler oluşturarak, ruhsal olarak deprasyona sürüklerken fiziksel olarakta hastalıklara neden olur. Cocukluğumuzdan beri negatiflikleri doyasıya sindirip kaydeden yapay zekamız, bunu en iyi bilip uyguladığımız düşünce tarzı haline getirmişdir.
Farkında olmadan, gün içinde ne kadar negatif sözcük kullandığınıza hiç dikkat ettiniz mi? Olmaz, yapılmaz, çirkin, yanlış, şanssızım, bana çıkmaz, zaten bende sans olsaydı, hep sorunlar beni bulur, hatta daha da ileriye gideriz ve erkekler, ulan kaıin olsaydım, kadınlarda ya erkek olmak varmış bu dünyada diye cinsiyetlerinden yakınırlar...
Ne kadar hiçbirşeyi beğenmeyen, memnuniyetsiz ve sürekli suçlu arayan bir yaşamın içindeyiz. Üstüne üstlük bu yaşamı düşüncelerle kendimize çekenlerde bizleriz.. Artık birazda positifliği yaşamaya ne dersiniz?
Ben yaparım, hayattaki en şanslı insanım, benim hiç bir sorunum yok, güzellikler hep beni buluyor... Bildiğiniz tüm olumlu kelimeleri sıralayın ve bunları hergün beyninize kaydedin Ektiğiniz bu pozitif tohumların yeşermesi onları beslemenize bağlıdır. Yıllarca aksini denediniz ve ispatlarını yaşıyorsunuz. Şimdi positifliği denemenin zamanı artık. Deneyin, yılmadan deneyin ve tüm negatiflikleri atın kayıtlarınızdan. Kendi kendinizi kısa devrelerle neden yok ediyorsunuz?
Sonuçta olan size oluyor.
Ne olursa olsun gülümseyin.
"Dünyanın sonu diye üzülmeyi bırakın zira Avusturalya'da yarın oldu bile"
Dargın Karı Koca
Günün birinde karı koca birbirleriyla kavga edip darılıyorlar ve birbirleriyle konuşmuyorlar. Birbirlerine ne söylemeleri gerekiyorsa bir kağıda yazıp görünür bir yere bırakıp diğer eş onu okuyarak öyle anlaşıyorlar.
Bir sabah kocanın erken kalkıp bir yere iş toplantısına yetişmesi gerekir. Bir kağıda "benim sabah 7 de kalkmam lazım toplantıya yetişeceğim" diye yazıp yatarken karısının başucuna bırakır. Sabah uyanır birde bakarki saat 8 olmuştur, apar topar giyinirken birde bakar ki başucunda bir kağıt kağıtta aynen şöyle yazar "KALK SAAT 7"
Adın Ne?
Okula yeni bir din öğretmeni atanmış. Sınıfta kendini tanıtmış.
Hoca: Ben de sizleri yavaş yavaş tanıycam artık. Mesela oğlum senin adın ne demiş
Öğrenci : Fatih
Hoca: hadi bi fatiha oku da dinleyelim
Ögrenci güzelce okumuş fatihayı.
Hoca: kızım senin adın ne?
Ögrenci: kevser hocam.
Hoca: hadi sen de bir kevser duası oku da dinleyelim.
Ögrenci okumuş.
Hoca yürürken köşeye sinmiş bir öğrenci görmüş
Hoca: oğlum senin adın ne?
Ögrenci: Hocam benim adım yasin ama arkadaşlar bana kısaca sübhaneke derler
Bir Afrika Atasözü der ki:
Sular yükselince, balıklar karıncaları yer...
Sular çekilince de karıncalar balıkları yer...
Kimse bugünkü üstünlüğüne ve gücüne güvenmemelidir...
Çünkü kimin kimi yiyeceğine... "suyun akışı" karar verir!
NASIL OLDU ?
Çok zaman geçmiş aradan,
Nasıl kaçırmışız güzel yazları,
Bazı akşamlar hiç olmamış,
Nereye gidiyoruz demeden,
Yokuş aşağı salmışız atları.
Öylesine akıp gitmiş sular,
Rüzgarlar esmiş, duymamışız.
Gündelik şeyler gibi yaşamışız aşkları,
Sonra kendimizi sakınmak için,
Yükselttikçe yükseltmişiz duvarları.
Sevinçleri ertelemişiz en kötüsü,
Sevgileri anlatmaya dilimiz varmamış,
Sonsuz bir yarına inanmışız belki de,
Elmayı dalından koparmaya üşenmişiz,
Nasıl boşa harcamışız zamanları...
Afşar Timuçin( 1939 - )
BADEMLER ÇİÇEK AÇMIŞ
Fırtınalar kasırgalar mı yaşanmadı,
Yanmadı kavrulmadı mı sanırsınız cayır cayır,
Çıngı çıngı şimşekler mi çakmadı,
Yıldırımlar mı düşmedi gönül evine?
O gönül ki;
Gün olmuş, kaptırmış kendini melankoli seline;
Gün olmuş kelebekler gibi pır pır
O çiçekten bu çiçeğe uçmuş! ...
Duygular denizi süt liman şimdi,
Sessiz, korkulu bekleyişte.
Omuzlara çökmüş bir kuru soğuk;
Onca iniş çıkışların yorgunu bu dizler,
Eklem eklem yayılan sızı,
Arada bir öksürük boğuk boğuk;
Gözlerin feri mi kaçmış?
Binbir anıyla karışık,
Dualı gecelere gebe gündüzler,
Umutlar nasır tutmazmış meğer;
Dün emeklilik kararını almıştım gönlümün,
Bu sabah uyandım ki;
Bademler çiçek açmış!
Ahmet Özdemir( 1948 - )
sevgili canlar..
Gazeteler okuncak gibi değil..
en azından sabahları..
bu yüzden kahvaltı ettikten sonra kahve ve çayınız yanında
biraz hafif hoş yazılar kestim..
ve şiirler..
sabahlarımıza bademler açsın..
varsın Azizi Nesin dediği gibi kandırsınlar bizi..
Badem Ağacı..
sen ağaclarin aptalı, ben insanlarin...
seni kandirir havalar, beni sevdalar...
bir ılıman hava esmeyegörsün
düşünmeden gelecek karakışı, acarsin ciceklerini ..
belki bu kez kış olmaz bakarsın sevdan düş olmaz,
bir güler yüz yeter, bu gönül adam olmaz...
açalım yine çiçeklerimizi sonu gelmese de aşkın
kaçıncı kez bağlanmışız, diyorlar bize şaşkın...
bu gönül hep düş kurar usanmadan,
aldanıp her umuda sıcaklığa.
oysa bilir coğu hüsran bakınca söyle bir maziye
uslanmaz bu gönül nafile...
belki bu kez kış olmaz, bakarsın sevdan düş olmaz
bir güler yüz yeter bu gönül adam olmaz...
açalım yine çiçeklerimizi sonu gelmese de aşkın,
kaçıncı kez bağlanmışız diyorlar bize şaşkın..
badem ağacı...
badem den
dinliyelim..
http://www.youtube.com/watch?v=bqJPZVGCybo
hep kanalım badem ağaçlarına..
iyi sabahlar..
GÜ Nay DıN
Ablam sayesinde haftaya gülümseyerek başladım...
Sağolasın mavigün...
Ablamın tüm iyi dileklerine katılıyorum...
Veeee...
Bu Arada
Sevgili Kardeşim,
Doğum gününü kutluyor,
Nice yıllara sağlıkla ve sevdiklerinle bir arada ulaşmanı diliyorum...
İyi ki Doğdun...
Günaydınlar
hepimize kolay gelsin
İyi ki doğdun Kaya,
doğum günün kutlu olsun
nice güzel yaşlara...
Mavigün ablacığım
ellerin yüreğin dert görmesin
ellerine sağlık...
"Hepimize hünaydin!" diyebilmek icin gec kalmissam, herkese merhaba...
Eylemcim merhaba, No Namecim merhaba!
Kankacim cok sag ol, paylastigin cok hos yazilarla günümüz güzel basladi sayende...
Kayacim dogum günün kutlu olsun, nice uzun, saglikli ve mutlu yillar diliyorum sana...
Kolay gelsin hepimize, güzel baslayan güzel devam etsin...
Herkese Merhabalar...
http://www.youtube.com/watch?v=FRps-QXHxXA
sevgili KAYA cım
Doğum günün kutlu olsun..
bak büyük üsdat nedemiş..
Boşver be yaşı başı!
gönlün ne kadar şık sen ondan haber ver? ..
şöyle atıp koyu grileri-siyahları sabahtan,
sarı bir kaşkol atabiliyor musun boynuna, ondan haber ver?
koyma bir kenara yüreğini, aç kapılarını,
gelene geçene yol verme girsin diye içeri ama
gömme başını toprağa bir çift güzel göz uğruna.
Bilirim yine yeşerecek bir çiçek bulursun bir dalda,
ama aklını kaybedecek bir aşk varsa avuçlarında,
bırak aksın yollarına.
yağ geç, yık geç, kimse inanmazsa inanmasın.
sen inan yüreğine,
hem ona geçmezse kime geçer sözün? ..
büyü büyü...
bak ellerin ayakların kocaman.
aklın da maaşallah yerinde,
e ne diye tutarsın yüreğini uçmasın diye.
akıllı ol, yüreğin gelir peşinden,
boşver yaşı başı,
aşk var mı aşk, sen ondan haber ver?
......
can yücel..
senin bu yaşlar bahar mevsimi gibi güzel kardeşim..
kıymetini bil.geçtiiiiiii miiii gelmez..
sonbaharlarda ilkbaharı yaşasanda bir tat vermez..
her mevsim zamanında cünkü hepsinin ayrı bir güzelliği var..
şaşkınlığı bir an önce üstünden at..
bak geçiyor yıllar..
hadi güzel kardeşim
nice yaşların olsun.
yüreğin aşk bulsun.
tüm hayallerini gerçekleştirecek sağlığın olsun.
yanında sevdiklerin.
en zor gününde kapısı çalacağın bir dostun olsun.
hayat sadece başarmak değildir..
hayat bazen yaşamayı becerebilmektir.
başaracakların arasında hayatı dolu dolu yaşamakta olsun.
başarının sırrını
bir fıkra şöyle anlatır
BİR GAZETECİ, kariyerinin zirvesine çıkmış bir yöneticiyle görüşüyordu. Söyleşinin bir yerinde, gazeteci:
“Başarının sırrı nedir sizce?” diye sordu.
Cevap çok kısaydı:
“İki kelimedir.”
“Peki o iki kelime nedir efendim?”
“Doğru kararlar.”
“Peki, doğru kararlar nasıl alınır?”
“Bir kelimeyle.”
“O nedir peki?”
“Tecrübe.”
“Peki, bu tecrübe nasıl elde edilebilir?”
“İki kelime ile.”
“O iki kelime nedir?”
“Yanlış kararlar.”
bu yüzden gençliğin yelkenin olsun.
hata yapmaktan korkmadan yaşamakta amacın..
iyi ki varsın..
iyi ki doğmuşsun..
bizim kardeşimiz,evladımız olmuşsun..
gençliğin sefasını
hayatının güzel olanını yaşa
nice yıllara..
http://www.youtube.com/watch?v=ZurAHIE-0rQ&feature=related
Herkese merhabalar
Hepinize cok tesekkür ediyorum, sasirttiniz beni
Ne ara söylemisim ben dogumgünümü :)
Hadi onu birak, nasil unutmamissiniz. Ne diyecegimi sasirdim, iyi ki hayatima dahil oldunuz. Ailemden sonra bugünümü hatirlayan yegane dostlarim sizlersiniz.
Dogum günüm ayni zamanda da Kutlu Dogum`a denk geldi, süper tesadüf oldu :)
iyi ki varsiniz
hepinize iyi akşamlar
mutlu yarınlar
görüşebilmek dileğiyle...
İş Başvurusu Diyalogları
İşveren : Okulunuz gayet iyi, fakat ortalamanız niye 2.5 ?
Aday : Ben hayatımı derslere adamadım. Sosyal aktivitelerde de bulundum. Spor yaptım, tartışma gruplarına katıldım, tiyatro ile uğraştım.
İşveren : Sürttüm diyorsun yani.
Aday : Evet sürttüm.
İşveren: Peki şirketimize neler katabilirsiniz?..
Aday : Neşe Katarım…!
İşveren : Bana biraz kendinizden bahseder misiniz?
Aday : Muhafazakarım
İşveren : Nasıl yani? Bir erkekle akşam yemeğine çıkarım ama elini tutmam gibi mi?
Aday : Hayır. Bir erkekle her şeyi yapabilirim, ama her erkekle olmaz.
İşveren : Anlıyorum
İşveren : Sayın X, cv'nizden anladığım kadarıyla bir kaç senede bir iş değiştiriyorsunuz. Sebebi nedir acaba?
Aday : Parası çok geldi, ayrıca rahat bana batar. Bir de sizin gibi mükemmel bir müdür arayışı içindeyim yıllardır.
İşveren : Bu durumda sizinle iyi anlaşacağımızı sanıyorum.
Aday : Ne iş olsa yaparım efendim.
İşveren : Fark ettim.
Banka personel genel müdür yardımcısı mulakata girer:
Gmy - Çocuk yapmayı düşünüyor musunuz? Malum bayansınız…!
Mm – Hayır düşünmüyorum.
Gmy – Malum bayansınız istersiniz bir ara?
Mm – Eşimle şimdilik düşünmüyoruz beyefendi.
Gmy - Olur mu?? Hayatın neşe kaynağı onlar… Bakın bende 3 tane var. Sizde ileride istersiniz. Malum bayansınız?
Mm – Beyefendi oldu olacak sevişelim, üreyelim, bitsin bu mulakat isterseniz.
İşveren: Sana ne kadar güvenebiliriz?
Aday : Ne kadar para vereceksiniz?
İşveren : Bu şirkete ne katacaksın?
Aday : Birbirine katacam.
İşveren : Şu aralar en çok hangi şarkıları dinliyorsunuz?
Aday : Niye söyletecek misiniz?
Patron : Kız arkadaşın var mı?
Aday : Yakın zamanda ayrıldım, ama olmasını istiyorsanız bir tane bulurum
İşveren : Çalışma arkadaşlarınızda aradığınız özellikler nelerdir?
Aday : Adam olsunlar önce.
İşveren : En sevmediğiniz özelliğiniz? ya da arkadaşlarınız sizi nasıl tanımlar?
Aday : Şerreffffsizimdir!!!
İşveren : Kendinizde en sevmediğiniz özelliğiniz nedir?
Aday : İş görüşmelerinde amaçsız formalite sorularını sormakta ısrar eden kişilere karşı ters hareketlerde bulunmam.
İşveren : Anlıyorum...
Aday : Pek sanmıyorum. Göstermem gerekiyor.
İşveren : Vardiyalı çalışabilir misiniz?
Aday : Evet, ama sadece gündüz vardiyasında çalışmak istiyorum.
İşveren : En güçlü yanınız?
Aday : Kodum mu oturturum.
İşveren : Pardon anlayamadım?
Aday : Yani şey... Tuttuğumu koparırım…
iş arıyan herkese allah yardımcı olsun..
Sanal Alemde Gülümseten Meslek Diayologları
Sanal alemde dolaşan Türkler’in meslek yorumlarıyla ilgili diyaloglar, 'Güler misin, ağlar mısın?' dedirtiyor.
Bu diyaloglardan en dikkat çekicilerinden bazıları şöyle:
- Yahu sen inşaat mühendisiydin di mi?
- Evet
- Baksana bu bina yıkılır mı?
- Ne bileyim ben, bir sürü testi var bu işin, öyle karpuza vurur gibi anlaşılmaz bu işler
- Ne biçim mühendissin lan sen?
......
- Ne mühendisisin?
- Endüstri mühendisi
- Ne endüstrisi?
......
- Bilgisayar mühendisliğini kazandığına göre çok zeki olmalısın.
- Yok ya o kadar değil.
- Salak mısın yani?
.....
- Emre aslanım sen makine mühendisiydin di mi?
- Evet Mahmut Amca.
- Vallahi tebrik ederim seni.. Ya bu arada bizim şofben bozuldu, müsait olduğun bi zaman diyodum.
.....
- Yavrum inşaat mühendisi mi olacaksın sen?
- Evet teyzecim.
- Ayy! canım benim peki iş miş bulabilecek misin çıkınca, master yapacak mısın? Master yapmadan da bir anlamı yok artık. Mühendis kaynıyor ortalık.
- Sağol ya. Bunları hatırlattın ya huzura kavuştum şimdi. Bozmasaydın ya şu güzel ortamı, daha iyi olmaz mıydı?
.....
- Bölüm ne?
- Makine mühendisliği.
- Kaç tane kız var lan sizde?
........
- Ne çıkacan mezun olunca?
- Gemi inşaat mühendisi.
- Haa!, kaptan falan yani.
- Yok ebe olacaz!
......
- Mesleğin ne evladım?
- Kimya mühendisiyim amca.
- Sabun, şampuan falan...
- Yok amca öyle değil; daha bi zor.
......
- Abi senin bölüm bilgisayardı di mi?
- Evet?
- Yaa, 6 haneli icq numarası nasıl alıyoruz? Öğretmişlerdir size....
- Tabi tabi. Okulda ders var ICQ101 diye ama öğretmediler, bilmiyorum.
......
Arkeoloji bölümünde okuyan birinden, bilgisayar mühendisliğinde okuyan birine yöneltilmiş soru:
- Abi sen bilgisayar mühendisliğinde okuyordun di mi?
- Evet.
- Size hackerlık yapmayı öğretiyorlar mı, böyle bir ders var mı?
- Lan, sizde tarihi eser kaçakçılığı diye bir ders var mı?
.....
- Abi nerde okuyordun sen?
- Makine mühendisliği - 4 yıllık mı?
......
- Ne mühendisisin?
- Bilgisayar.
- Bu bilgisayarlar nasıl çalışıyorlar kuzum?
- İçlerinde elektronik devreler var, ikili mantığa göre...
- ??!
- Boşver, sen tak fişi çalışır onlar..
......
- Ne mühendisisin?
- Bilgisayar.
- Yav bizim oğlana şöyle iyi bişey, oyunlu falan, toplasak kaça çıkar?
.....
- Ne iş yaparsın sen?
- Haberleşme mühendisi - Yav bu nokialarda radarın yeri tespit ediliyo mu. Nasıl oluyo o?
- Benim bu telefona nerden müzik yüklenir?
- Sen şimdi telefon falan yapabiliyon mu? Bana da yap.
- Bu uydu kanallar şifresiz falan nasıl izleniyo onun bi aleti varmıs, var mı sende.
.....
- Senin okuduğun bölüm ne yiğenim?
- Genetik mühendisliği diyorlar teyzecim.
- Vah vah tıp fakültesi tutturamadın mı yavrum, böyle genetik mühendisi olucan?
- Kandan cerahatten pek hoşlanmam da.
.....
- Hımm! yazılım mühendisliği nasıl oluyor o?
- Bilgisayar yazılımı üzerine.
- Yazı mı yazıyorsun yani bilgisayarda?
- Evet yazı yazıyorum bilgisayarda. (la havle)
.....
- Ahmet makina mühendisliği zor muydu?
- Tabi oğlum. Termo, mukavemet, akışkanlar.. Bunları geçene kadar arkamdaki kıllar ağardı.
- Helal olsun valla. Ya, benim evdeki musluğa bi bakiversen lan, damlatıyo kaç gündür.. O da akışkan sonuçta. He ne dersin?
-Allah belanı versin derim, başka bişey demem.
.....
- Sen şimdi ne okuyodun?
- Bilgisayar mühendisliği
- Evladım boşuna okuyosunuz siz, simdi çocukların hepsi bilgisayar kurdu, bizim oğlan bütün gün internet kafede.
-Tabii amca, anlıyorum..
......
İşçilerin işe yeni girmiş makine mühendisi hakkındaki yorumları:
-Bak mesela şu yeni giren mühendis var ya..
- Hee.
- CNC nin ‘S’ sinden bile anlamıyo..
- CNC de ‘S’ var mı ki lan?
- Neyse işte anlamıyooo..
......
- Ne okuyorsun sen?
- Peyzaj mimarlığı.
- Ne yapar o?
- Doğal çevreyi bozmadan insan gereksinimlerini karşılamak için incelemeler ve planlar yapar. Kentlerdeki parkların, bahçelerin, tarım alanlarının ve yolların....
- Ha! Yani bahçıvan olucan!
- !!!!!!!!!!!
......
Bu da bir kameramana her yerde sorulan soru:
- Hangi kanal abi?
- Kanal ...
- Yayınlanır mı?
- Önce bir çekelim hele.
- Saat kaçta yayınlanır?
- Bazen yayınlamayabiliyorlar da..
- Niye çekiyorsun ki o zaman ...
......
Vatandaş, sokakta gelişen bir olayı takip eden gazeteciye soruyor:
- Bir olay mı var abi?
- Öğrenmeye çalışıyorum..
- Abi beni de çeksene.
- Neden?
- Arkadaşlar gazetede görsünler.
- !!!!
Papağan
Adamın biri evine gelir ve posta kutusunda telefon faturasını görür. Bir bakar ki 3 milyar küsur lira fatura. Beyninden vurulmuşa döner. Hemen ayrıntılı fatura ister. Fatura gelir. Aranan bütün numaralar adamın arkadaşlarına ve dostlarına aittir.
Adam "Bu nasıl olur? Ödeyeceğiz mecburen" der..O sırada gözü papaganına takılır. Bir an tereddüt eder. Gece papağanı gözlemeye karar verir.
Papağan kafesinden çıkar ve telefonun başına gidip rehberi açar, adamın arkadaşlarını tek tek arayıp saatlerce konuşmaya başlar. Adam sinirden çıldırmış bir şekilde papağanı yakalar ve kanatlarından duvara çiviler. Papağan çarmıha gerilmiş bir vaziyette duvarda asılı kalmıştır. Adam sinirle papağanı azarlar;
"Bir hafta burada asılı kal da aklın başına gelsin. Çek bakalım cezanı."
Adam gider. Papağan bir bakar karşı duvarda çarmıha gerilmiş. İsa durmakta. Hemen muhabbete koyulur; "Birader sen ne kadardır buradasın?"
"2005 yıldır buradayım" der İsa. Papagan hayretler içinde kalır;
"Ohaaaa! Nereyi aradın lan öyle?"
Eşeklik Baki
Kral Aslan başkanlığında toplanan konsey; sırf istihdam olsun diye geniş ve boş olan orman arazisine geceleri göz kulak olması için eşeği işe alır. Bir süre sonra;
- Peki, talimatlar olmadan eşek işini nasıl yapacak? sesleri yükselir.
Böylece bir planlama birimi kurulur ve planlamayı yapmak üzere tilki ve tazı'ya iş verilir. Bir süre sonra
- Peki, bunların işlerini yapıp-yapmadıklarını nasıl kontrol edeceğiz? diye homurtular başlar, denetim için köpeği ve baykuşu işe alırlar. Köpek denetlemekte, baykuş da raporları yağdırmaktadır. Gelen raporlar üzerine;.
- Bunların maaşları nasıl hesaplanıp, ödenecek? diye bir tartışma başlar, kurdu muhasebe şefi, çakalı kâtip olarak ve akbabayı istatikçi olarak işe alırlar.
Çok geçmez bu kez de;
- Peki, bunlardan kim sorumlu olacak? denilir ve ayı’yı müdür olarak, horoz ve keçiyi de müdür yardımcısı olarak işe alırlar.
Her şey yolunda giderken birden küresel ekonomik kriz patlak verir ve orman da nasibini alır bu etkiden.. Bütçedeki masrafları kısmak için toplanan konsey eşeği işten çıkartır....
adam evli
Amirim, adam suçunu itiraf etmiyor.
-Biraz zorlasaydınız??
-Çok zorladık efendim ama kar etmedi.
-Aynı soruları tekrar tekrar sordunuz mu?
-Evet
-Aralıksız hiç durmadan suçladınız mı?
-Evet
-Alakasız konularla bağlantı kurup adamı aşağıladınız mı?
-Evet
-Kaç saattir sorguluyorsunuz?
-2 gündür
-Allah Allah!! Nasıl dayandı peki?
-Adam evli, efendim
görmek
Adam, iğne atsan yere düşmeyecek kadar kalabalık bir hipermarkette, alışveriş yapan çok güzel bir kadının yanına sokulur:
- Affedersiniz hanımefendi!! Eşimi kaybettim bulamıyorum. Benimle biraz konuşur musunuz?
Tepkisi yüzüne yansıyan güzel kadın :
- Karınızı kaybetmenizle benim ne ilgim var beyefendi?
Adam açıklamış:
- Rica ederim, lütfen yanlış anlamayın! Ne zaman güzel bir kadınla iki çift laf etmeye kalkışsam, karım şıp diye damlar da!!
güne gülümseme ile veda edelim.
gelsim akşam..
herkese
iyi akşamlar
iyi geceler..
Birazgülümsemeye teşekkür ediyoruz...
Herkese iyi akşamlar diliyorum...
iyi aksamlar
yarin görüsmek üzere..
Günaydınlar
"biraz gülümseme"ye teşekkürler
güzel bir gün olması dileğiyle
hepimize kolay gelsin
günaydın dostlar
günaydın dünya
günaydın küçük yeşil marslılar
günaydın....
keyifli birgün olması dileğiyle...çalışanlar kolay gele, evdekiler rahatınızı bpzmayın sakınibizim içinde bir bardak çay için kahvaltıda..
Günaydin, hepimize günaydin...
Yagmurlu ve soguk bugün buralar.. Günese, bahara özlemimiz böylesine cogalirken kücük-büyük sevincler eksilmesin hayatimizdan, bir güzel gün daha olsun...
Bir gecikmiş günaydın da benden...
herkese güzel bir gün diliyorum...
Herkese merhabalar..
keyifli bir salı günümüz olsun.
iyi akşamlar
kendinize iyi bakın ...
Bugün en sessiz sali´miz oldu galiba en suskun kaldigimiz gün... Bugün sessizlik oldu paylastigimiz..
Ve yine aksam olmak üzere, sessiz yagmurlarla hepimize iyi aksamlar...
Merhabalar
iyi aksamlar
Herkese iyi akşamlar diliyorum...
yarın görüşürüz kısmetse...
Özlem
Özlem…
İlk özlem ana rahmine düştüğümüz anda başlar.. dışarıdaki hayata çıkma çabasıyla… farkında olmadan neyi özlediğimizi bilmeden ilk kalp atışlarımızla bedenimizin ruhumuzun içine yerleşendir özlem.. Bir ana anne sıcaklığına duyulandır özlem ….masum, çaresiz, sadece beklenmez mi? Sıcak kollarında, sıcak bir nefesle uykuya dalmayı küçük beden.. İlk adım atışlar, ilk kelimeler, etrafı dünyayı tanıma telaşıdır özlem..Bizi nelerin beklediğini bilmeden büyüme telaşıdır… Evcilik oynamaya.. koşmaya arkadaşadır özlem..
Özlem..
İlk gençlik hayallerimizedir.. Bir masum mektuba.. bir bakışadır.. kaçamak el tutuşlara aşk oyunlarınadır.. oyunu ne olduğunu… dokunmanın acısını zevkini bilmeden.. Bir cafe de oturmayadır özlem.. kalp atışlarına mahçup bakışlara… okul kırmaya aşk uğruna…Sevgiyedir.. kalbimizi henüz keşfetmeden.. sevdayı henüz bilmeden..
Özlem…
Çocukluk, gençlik özlemini özlemeye özlem.. O masum sonu mutlu biten özlemler.. Çocukken bir çikolataya özlem..bayramlarda bir kırmızı pabuça duyulan özlem… alınca mutlu olunan.. hoyrat gençlikte aşka özlem… bir bakışta bir gülüşte kalbi durduran…. Sonsuzluk.. işte bu dedirten..
Özlem..
En mutlu özlem… sonu olan.. sonu özlediğinle biten.. varışı sevdan olan özlemler..
Özlem
Ya gelmeyeceğini, gelemeyeceğini bildiğine özlem… ya orada olduğunu bildiğin ses vermeyene özlem…. Ya özlemekten korkana özlem… ya yaşamaktan korkana özlem.. ya düşlere özlem.. ya yarını olmayacak aşklara özlem.. gideceğini bilerek sevilene özlem.. Yaşanamayacaklara özlem… İşte sonu olmayan özlem.. İşte vazgeçilemeyen özlem.. işte çaresiz bekleyişe özlem.. İnsanın içini acıtan… boşlukta yaşanan özlemler… Peki var mı bu özlemin sonu…? biter mi….? bu özlem.. Söz verirsin kendine özlemeyeceğim diye… tutulur mu bu söz…..? Kalbindeki özleme söz geçer mi……?
Özlem sevgidir…
Özlem güçtür..
Özlem varoluştur.
Özlem sevdandır..
Özlem bekleyiştir…
Özlem içindeki acıdır..
Özlem özlememeyi hasrettir..
Özlem özlemeyeni özlemektir..
Özlem özleyeni özlemektir…
Özlem gelemem diyeni bekleme güçüdür..
Özlem gidene ağıttır..
Özlem sevdana söz vermektir..
Özlem kalbine söz geçirememektir.
Özlem kaçış değil var oluştur…
Özlem çaresizlik değil çaredir..
Özlem vazgeçmemektir.
Özlem kelimelerin yetersiz kaldığı andır.
Özlem sessizliğin çığlığıdır..
Özlem yaşamındır..
Özlem gelmeyeceğini bilerek bekleyebilmektir.
Özlem siyah gecelerde siyahın izi kalabilmektir..
Ve artık..
Özlem
Ali Kılınç
http://www.youtube.com/watch?v=hfWtc6SSfAw&feature=related
ETME
duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme.
başka bir yar, başka bir dosta meylediyorsun, etme.
ey ay, felek harab olmuş, ziyan olmuş senin için
bizi öyle harab, öyle ziyan ediyorsun, etme.
ey, makamı var ve yokun üstünde olan kişi
sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun, etme.
sen yüz çevirecek olsan, ay kapkara olur gamdan
sen ayın da evini yıkmayı kastediyorsun, etme.
şekerliğinin içinde zehir olsa dokunmaz bize
sen zehri o şeker, şekeri zehrediyorsun, etme.
harama bulaşan gözüm, güzelliğinin hırsızı
ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun, etme.
aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer
aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun, etme.
isyan et eyy arkadaşım, söz söyleyecek an değil
aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun, etme.
mevlana
Yılmaz Erdoğan ın sesiyle
Etme...
http://www.youtube.com/watch?v=UbsOwF-TjrU
Bahar Gelme Üstüme
bahar,yalvarırım çek git işine!..
salma üstüme çiçeklerini, aklımı çelme!..
her sabah çimenlerin çiğden ürpererek uyanıyor bahçemde;sonra güneşle oynaşıp tütsülenmiş gibi buğulanıyor.
ne zaman sokağa çıksam badem ağaçları salkım saçak çiçek...
kavaklar kıpır kıpır, ıslık ıslığa meltem...
kırda dayanılmaz bir kekik kokusu, toprakta türlü çeşit börtü böcek...
yapma bunu bana bahar,
böyle üstüme gelme!...
zaten damarlarımda zor zaptediyorum kanımı...
çoktan cemreler düşmüş beynime, yüreğime...
kalbimin buzları erimiş.
göğüs kafesimde ne idüğü belirsiz bir kıpırtıyla geziyorum nicedir...
bir de sen çıldırtma beni...
krizdeyim ben...tembelliğin sırası değil,uyamam sana...
al git serçelerini sabahlarımdan, çağlalarına, kokularına hakim ol.
meltemlerine söyle, deli gibi ıslık çalıp sokağa çağırmasınlar beni...
bulutların üşüşmesin başıma...
girme kanıma benim...
yoldan çıkarma!...
sen ki en cilvelisisin mevsimlerin,
afrodizyakların en etkilisi,
sevdanın suç ortağısın.
kıyma bana!...
biliyorum çünkü, yine kandırıp yeşillendireceksin aşka; gövdemi azdırıp sonra birden çekip gideceksin.
tam kanım kaynamışken sana, toplayıp allarını morlarını, beni bir kuraklığın ortasında terkedeceksin...
o iple çektiğim ışığın, dayanılmaz olacak o zaman...
ne o delişmen sabahlar kalacak ne günaha çağıran çapkın eteklerin uçuştuğu günbatımları...
tembel kuşların şakımaktan bitap, ebruli çiçeklerin kokmaktan...
buselerin nemi kuruyacak çöl rüzgaarlarında...
yeşerttiğin çiçekler, yürekler solacak; damar damar çatlayacak ruhumuz...
hayat, bir ezik otlar diyarına dönüşecek yeniden...yüreğim viraneye...
her bahar sarhoşluğu gibi, geçecek bu sonuncusu da...
ebedi bahar, bir başka bahara kalacak.
iyisi mi, hiç azdırma ruhumu bahar...
iş açma başıma...
git işine!
yoldan çıkarma beni!...
Can Dündar
http://www.youtube.com/watch?v=TEf1OppVras&feature=related
İclal Aydın - Zor Günler
Zor Günler
Benden önce söylenmiş sözlerin haklılığına kızdığım oldu zamanında
Ama inandığım da…
Ömrümde her şarkı, başka bir kapı açtı
Bu şarkının ardında sen, bu kapının ardındaysa
Benden önce söylenmiş sözler vardı…
Çok zor günler geçirdim vaktiyle,
Alemde, savaşlar çırpınışlar
Nihayetinde; aşık olmak kısmetmiş yar sana
Aşık olmak kısmetmiş
Seçtiğimiz hayatlar mı bunlar? seçtiklerimiz mi?
Bunca yokluk, bunca kırıklık, bunca acı…
Seçtiklerimiz evet!
Hayat bu sevgilim,
Çoktan seçmeli senin aşkınsa, bir dönem ödevi…
Bir gece çıkıp gelsen ölmezsin ya,
Ölümlerden ölüm beğen gelmezsen yar
Bir akşam çıkıp gelsen ölmezsin yar
Ölümlerden ölüm beğen, öleceğim yar
Bir şarkı tuttum sevgilim
Bir kapı açtim ikimize
İkimiz,çokmuşuz meğer bu resme
Kapatmadan bu kapıyı yine de
Bu yaralar bereler, sanadır, bileler…
Bu yaralar bereler sanadır bileler
Göreler aşkımı
Şahidim; gökkubbe
Aşığım; bekletme
Çok canım yanıyordu, gördüklerimden ve göreceklerimden
Benim kanayan dizlerim yoktu hayatta bir tek
Benim de kanattıklarım vardı elbet
Ezdiğim kumlar ve geçtiğim yollar hala gölgemi taşıyorlar
Hani demiştim ya en başında
“ne ayrılıklar, ne aşklar, ne başlangıçlar” diye
Yani, demem o ki, çok zor günler geçirdim vaktiyle
Bu şarkı sadece benimdi sevgilim
Ve ben büyük bahçeler istemiştim ikimize
Yazmışsın ya “onu sevebileceğimi düşünmüştüm” diye
İşte o günden beri, belki de bu yüzden sadece
Bu yaralar bereler, sanaydı, bileler
Göreler aşkımı
Şahidim gökkubbe…
http://www.youtube.com/watch?v=EyuV8IPblC8&feature=related
Beni Unutma
Bir gün daha yaşandı ve bitti
Küçük sevinçleri ve küçük kederleriyle
Herhangi bir gündü çok önemli değildi
Seni düşündüğüm birkaç andan başka
Bilirim herkes payına düşeni yaşar
Ve her yeni günde değişir hep bir şeyler
Sen de kendi payından bir hatıra seç ne olur
O ben olayım beni unutma
Beni unutma beni untma beni unutma
Bilirsin unutulmak dokunur ya her insana
Sen de kendi payından bir hatıra seç
Ve o ben olayım unutma beni unutma
Bilir misin seni gerçekten sevdim
Sevdiğim daha bir çok şeyin arasında
Bir tek seni seçtim hatıralar arasında
Sebep diye bir küçük mutluluğa
http://www.youtube.com/watch?v=qsvqyneRWMk
Günaydın BBO ailesi..
Haftanın yarısı da oldu...
işte bir gün daha
işte bir sabah daha..
varın yaşayın..
sağlıkla
huzurla
sevgiyle..
SABAHLARI SEVERİM OLDUM BİTTİM
Kalktım sabahı dinledim,
4.20, bir yaz günü sabahı
Evlerin yüzü ağardı,
Ağaçlar yeşile çıktı,
Ben sabahları severim oldum bittim,
Sabahları, çocukları, bütün başlangıçları..
Kalktım sabahı dinledim,
Kente giren caddelerde köylülerin
Geceden yola çıkan sebze arabaları
-Fırınların kepenkleri nedense hep aralıktır-
Çıplak ampul ışıklarıyla karışır sabahlara
Taze ekmek kokuları.
Kalktım sabahı dinledim,
Hanların önünde geceleyen
Koca koca kamyonlar kalktı,
İşçi kahvelerinde çaylar demli,
İstasyonlarda salepler dumanlı.
Kalktım sabahı dinledim,
Analar uğurladı çocuklarını,
-Her serüvenden ilk sayfa-
Üstlerinde henüz yatakların doyulmamış sıcaklıkları,
Bakışları otobüslerin, trenlerin soğuk camlarında
-Hep anımsayacaksınız bundan sonra-
Ayrılıklar izleyecek ayrılıkları.
Kalktım sabahı dinledim,
Dudaklarımda okuldan kalma bir şarkı,
Hani yorgundum, yeniktim, çaresizdim
Döndü - evet dün,
Dün bir kentti, geride kaldı,
Bu sabah bir başka kente indim...
Necati Cumalı
ne olursa olsun hayatta
her sabah cebinizde umudunuz olsun. yarınlara..
DAİMA
Sevmiş miydim seni alışkanlık mı yoksa
Başlayan herşey biter anlarız nasıl olsa
Sevmiş miydim seni git te sor sonsuzluğa
Başlayan her yeni gün ve her gece Daima
Soru sorma bana sorma n'olur; Soru sorma sevgileri sun
Bugün olmazsa yarın olur; Olur mu hiç bekliyorsun
Soru sorma bana sorma n'olur; Soru sorma yanımda bulun
Bugün, yarın, öbürgün, daima; Yanımda kal anlıyor musun
Görmüş müydüm seni herşey bir düş mü yoksa
Her gece aynı rüya ne çıkar öyle olsa
Hatırlatır seni bir yaprak kıpırdasa
Rüzgar esse yağmur yağsa dün başka yarın başka
Soru sorma bana sorma n'olur; Sorular duvar olur
Geçemeyiz geceden öteye; Sabahlar rüyada kalır
Soru sorma bana sorma n'olur; Sorular uçurumdur
Geçemeyiz sevgiden öteye; Sevgi çağırır durur
Sevgi çağırır durur
DİNLİYORUZ..
http://www.youtube.com/watch?v=rY7meLUI5rE
gününüz
şiir gibi anlamlı
müzik gibi akıcı olsun..
iyi sabahlar
iyi çalışmalar
sevgiyle kalın..
KAHVALTISIZDA KALMAYIN..
Günaydın ,günaydın,günaydın
gününüz aydın neşeniz ve keyfiniz yerinde olsun
Mavigün ablacım ellerin yüreğin dert görmesin
çok teşekkürler paylaştıkların için
E madem kahvaltısız kalmayın demiş ablam hadi buyrun kahvaltıya gelin
ablacım yetişirsen sen de gel
hepimize kolay gelsin...
Herkese GÜNAYDIN
Ne güzel bir gün...
En azından güzel olmaya aday bir gün...
nereden mi anladım...
Bi kere hava güzel bahardan esintiler taşıyor...
bu esinti rüzgar değil ama...
öylesine bir benzetme, yoksa hava güzel, kısa kollular giyilebilir artık...
neyse konuyu dağıtmayayım...
ikincisi, mavigün'ün talimatı var. aynen aktarıyorum...
gününüz
şiir gibi anlamlı
müzik gibi akıcı olsun..
iyi sabahlar
iyi çalışmalar
sevgiyle kalın..
KAHVALTISIZDA KALMAYIN...
Ben ablamın sözünden çıkamam, o yüzden mecburen bu günü güzel geçirecem...
eee kankamda kahvaltıya davet etmiş, gitmemek olmaz...
evet,
merhaba,
ben geldim...
Şu dosyayı çekeyim,şunu da
bitmiyor ki
hah seval ablamın saçını gördüm
dur şunları da çekersem kendisini de bulacağım
ohh be
ablam dosyalardan kendine kalemi yaptın zor ulaştım sana
bir fincan kahve getirmiştim
kaldır başını da bir nefes al :)
Ablacım görünmedin umarız işlerden dolayıdır
herhangi bir sağlık sorunu falan yoktur
kolay gelsin diyeyim
"Günaydin!" icin geciktim, herkese KOCAMAN BIR MERHABA!
Kankacim paylastigin güzellikler icin cok tesekkürler canim, Eylemcim kahvaltiya cagirmissin, kacirmis olsam da cok sag ol güzelim...
Evet, ben de sevgili kardesimin giciklik etmekte israr etmemek icin sarfettigi cabayi takdir ederek hepimize güzel bir gün diliyorum...
Eylemcim cok tesekkür ederim ablacim, merak etcek birsey yok, islerin icindeyim, belki bilirsin insan isteksiz calistikca isler gereginden uzun sürüyor! :) Bugünlerde ben biraz öyleyim. Hele dün var ya, ara sira buraya ugrayip da "Yahu nerde bunlar?" diye diye sizi nasil kacirmisim, yani pes! cik cik cik...
aman ablacım nedir bu şaşkınlıklar daha bahar tam gelmeden çarpıyor
gelince neler olacak kim bilir :))
balık demişken öğle yemeğine hamsi yapalım mı
yanında bol salata,yeşillik,limon
ama balığı kızartacak adam gerek
bir gönüllü aranıyor :))
balık sevmeyenler için ya da az sevenler için (benim gibi)alternatif menü vardır
Herkese Merhabalar..
no name artık güneş oralarda kendini göstermiştir..
ah ne güzeldir..
şimdi sahilde kahvaltı..
şiirin ve müziğin kendisi şimdi akdeniz in kendisini seyretmek güzel kardeşim...
keyiflerin bol olsun bu tadı çıkaracak sağlık ve keyif versin allah sana..
kankacığım canım sana bir haller oldu..
sen siteyi sessiz bulunca bizim bulucağın her yere girer bakar bir not bırakırdın ...
nerdesiniz diye..
seni bahar çarpmaz bilirim ..
Çünkü sen zaten baharzedesin seneler evvel çarpan çarpmış...
fakat dosyalar ve ihaleler seni bahar çarpmasından beter ediyor kankacım..
bu çalışma aşkı seni bunaltmış..
biraz ara ver isteksiz yapılan işten hata olur tekrar yapmak zorunda kalırsın..
hadi benim canım kankacığım bak sen balığı çok seversin..
al maydonuzunu eline gel
bak eylem balık kızartıyor..
eylem canım kardeşim...
bende bol fıstıklı helva aldım geliyorum..
balığın üstüne helva iyi gidermiş..
hadiyiiiin
herkes..
elindeki işleri bıraksın..
olmaz ki
sofrada insan bekletilmez ki...
hadiyiiiin..
BBO ailesi..
Balık olayı güzel de,
balığı kızartan balık sevmediğini bildirmiş...
yusuf hayaloğlu,
"bu ne yaman çelişki anne"
diye diye rahmetli oldu...
evet ablacığım, hava burada gerçekten harika... her ne kadar maviye biraz uzak olsam da, gök mavi dal yeşil...
bu da az güzellik midir...
Canim Kankam ve canim Eylemcim cok sag olun siz, hep yaptiginiz beni sevindirmek.. :)
Balik sevilmez mi? Hele hamsi? :) Hemen geliyorum da su patronu hangi dosyaya koysam, nereye kaldirsam? :)
balığı çok sevmesem de
sevdiklerim için kızartırım kankacım
ahçılar yaptıkları tüm yemekleri yerler mi?
ahh ah...
sen ahçı değilsin ki.
zaten ahçı diye bir şey de yok...
belki aşçı olabilirsin, o da çok minik bir ihtimal.
sen çalışan bir bayan olduğun için muhtemelen yemek yapmayı da çok iyi bilmiyorsundur...
şimdi biz balık yiyecez sen ne yiyeceksin...?
olmaz birisileri yer biri bakar kavga çıkar...
Canım kankacığım
Şu anda Almanya da stturgart yakınlarındaki bir kasabada ki bir okul da yaşanan haber seni altüst etmiştir .
Bizlerde çok üzüldük ..
Okulda hayatlarını kaybeden tüm çocukların ailelerine ve (sanırım birde öğretmen varmış)allahtan sabır diliyoruz.
ve bir an önce de yakanmasını diliyoruz..
Bir anne olarak olayda ki teleşının,korkunun ve üzüntünün bizlerden kat kat fazla olacağını bildiğimizden biraz işe ara vermeni diliyoruz..
nefes al
nefes ver..
canıma sevgilerimle..
Kankacim cok sag ol canim tam tahmin ettigin gibi dondum kaldim okudugum o korkunc haberlerle... Katil de 17 yasinda bir cocukmus, yakalanmis da... Neden yaptigi, masum yasitlarina nicin acimadan kiydigi ise henüz bilinmiyor...
Dualarina tüm kalbimle katiliyorum ve Tanri´ya siginiyorum...
Kankacım ne önemi var boşver
Geçmiş olsun
yazık olmuş
ölen çocukların ailelerine sabırlar dileriz
böyle olayların yaşanmaması dileğiyle...
Müthiş pazarlık
Mevsim sonu indirimleri malum... Ben de fırsatı değerlendirip iki ayakkabı beğendim; biri 60, biri 80 TL. Kasada pazarlıkla biraz daha şansımı zorlayayım dedim. Ben "İkisi düz hesap 150 olsun." diyorum, tezgahtar kız "Efendim zaten fazlasıyla indirim yaptık, mümkün değil!" diyor. Israr ediyorum, ısrar ediyor... Allah'tan mağazanın sahibi geldi de bu kepazelik sona erdi ve 140 TL'yi ödeyip çıktım. Hadi tezgahtar sarışındı da, bana ne oluyorsa...
alıntı
Merhabalar
Sabaha karsi yazilan birbirinden güzel yazilardan sonra bomba gibi bir güne merhaba diyen siz degerli BBO gönüllüleri, (girise bakin hele)
Kimmis o balik sevmeyen gafil, tez basi vurula..
Baskanim yine yoksun, alistin sen bu cekip-gidislere
balık yemeyenin vay haline :)
İyi akşamlar...
iyi aksamlar
yarin görüsmek üzere
kendinize iyi bakin
canlar...
umutlu yazılar yazmak gittikçe o kadar zorlaşıyor ki..
yok umutsuzluğu körüklemek gibi amacım yok..
umutsuz kalmakda değil..
sadece ateş ortasında kalmak gibi bir duygu benimkisi sanırım
biz sevgiyi isteyen biraz önce ailesinin ,sevdiklerinin yanına koşmaktan başka derdi olmayan
sıradan insanların orta yerinde kaldığı yangın yeri olmakta dünya
herşeyin tam ortasındayız.
aslında sevgiye bu kadar inanırken bu kadar sevgisizliğin orta yerinde kalmak.
biz insanlar adem ve hava dan beri bu noktaya varmak için mi uğraştık.
bütün suç elmanın mı yoksa...
buluşlar,teknoloji... icatlar ...
ilkelliğimiz ,bozma ,yıkma ,öldürme hissimizi yok edemiyor da..
inadına körüklüyor.
sevmek mi zor olan
seni sevmiyorum diyeni anlamak mı?
Herkes suçlu sanırım bu dünya gidişatından ..
hepimiz.suçluyuz...
yaradan bizi huzuruna çağırıp sorsa hey insan suçlu olan ayak kalksın diye..
sanırım hiç birimiz oturamıyacak..
aslında neden suçluyuz onuda bilmiyorum..
belkide diyorum tek suçumuz insan olmak.
her olaydan farklı farklı etkilenen
içinde ki şeytan ile dans eden insan..
ve sonucunu bilemediğimiz ruhsal yıkımlar
bildiğim aklımızın ve ruhumuzun sağlıklı kalmasını sağlamak.
Çünkü ancak bu şekilde kendimizi bu girdapdan kurtarabilir
dayanma gücümüzü artırabiliriz..
kendimizi arındırmaktan başka çaremiz yok.
bu yüzden burada olabildiğince
paylaşmaya çalışıyoruz..
iyiyi güzeli yakalamaya çalışıyoruz..
yazılan öykü , şiir yada müziğe sarılıyoruz.
ve en önemlisi bir dostluk yaşatmaya çalışıyoruz..
yoksa bu dünyayı böyle yutarsak içimizi çürütecek biliyoruz.
iyi ki sanat var
insan olmaktan utandığımızda başımızı öne eğmekten kurtaran.
bize bu hayatta biraz
nefes aldıran
nefes verdiren.
sevgiyle umutla kalın..
tüm umutsuzluğa inat..
Önce (değil) Aşk (hep) Vardı!
1)
Seni gördüğüm anda gülümseyivermiştim. Öyle tanıdıktı yüzün…Görür görmez anlamıştım sen olduğunu. Görür görmez yüzyıllardır tanıyormuşluk duygusu kaplamıştı içimi.ilk kez bir bedene kavuşuyordun, ilk kez görüyordum gözlerine düşen kirpiklerin gölgesini. Ama sanki daha öncede bakmıştım gözbebeklerine, güldüğünde gözlerinin bir çizgi halini alıp yeşillerini saklayışını, kenarlarda oluşan çizgileri daha önce de görmüştüm…
Karşımda oturuyorken, sesini ilk kez duyuyormuşum gibi değil de, her gün berabermi-
şiz gibi hissediyordum. İlk kez görülen birine hissedilen şeyler değildi bunlar…ne yabancılık, ne u-
zaklık, ne kendini koruma içgüdüsü, ne de ilklerde yaşanan tedirginlikler….hiç biri yoktu.
Arkamda senin olduğunu bilmek yetecekti, gözlerimi kapatıp kendimi arkaya bırakmam için…tutacağından öyle emindim…
(2)
Kiralık bir adam bedeninde yaşayan yaramaz bir çocuk gibiydin.Elleriyle olgun, yüreğiyle çocuk büyüten…Yalnızca görebilene açtığın avuçlarında minik bebek elleri saklıyordun. Her sabah yollara düşen o kocaman elli, kocaman ayaklı adamlardan farkın buydu belki de..
Bütün derdin yeni bir düş yaratmaktı sokak insanları için. Her zaman saygıyla bakardın
bakireliğine sokakların. ‘ sokakta yaşamalı insan ‘ diyordun, ‘ çık bak sokağa, neler görecek, neler öğreneceksin. ‘
Sen konuşurken, dudaklarının her kımıldayışıyla bana yeni bir şeyler öğrettiğinden haberin olmuyordu. Gözlerinin içine bakabiliyordum, dosdoğru gözlerinin içine. Ve sen, her geçen saniyeyle birlikte tüm kapılarını açmaya, daha çok çıplak kalmaya, daha sen olmaya başlıyordun.
(3)
Seninle konuşurken her şeyi unutuyordum!
Beni bu hayata bağlayanları, benim bağladıklarımı, (hiçbir şey değişmedi, bağlan-
madan bağlı sevmeyi öğrenemedim bir türlü ), alacağım payları, beklediklerimi, beklettiklerimi, ödenecek faturaları, buzdolabına asılı alışveriş listelerini, geleceği, içimi bir çamur gibi kaplayan acıları, o çamurda bulduğum ‘ mutlulukdenizminareleri ‘ ni, büyüyen yanlarımı, verilen sözleri,
aranacakları, bilmem gerekenleri, hayatı ve borçlu olduğum hayatları, arka cebimde taşıdıklarımı, çocuk yaşlarımı…. Hepsini unutuyordum!
Her şey, hepsi önemini yitiriyordu seninle konuşurken. Önemli olan tek şey ‘ o an ‘ oluyordu..ve sonrası…
( gitme! Sonbahar oluyorum, sonrası..Hiç! )* (1)
Aklımda dönüp duran cümlelerin, bazılarını öyle kurguluyordun ki, her kelimeyi tanıyordum ama yan yana geldiklerinde hiçbir şey anlatmıyorlardı bana. O zaman işte, söylemekten hoşlanmadığım o cümle çıkıveriyordu ağzımdan :
‘ Ama ben anlamadım! ‘
‘ Yani…’ diye başlayan cümlelerinle anlatmaya çalışıyordun. Oysa bazen anlamam için çaba harcamam gerekmiyordu. Bakışından, dudak kenarındaki kıvrımdan anlayabiliyordum içinden geçenleri.
Hani bıraksalar, sabahlara kadar susabilirdik. Ya da sen anlatırdın, ben anlamazdım! Olsun! Bazen susarak ne çok şey anlatıyordu insan….
4)
Hayatın gelen her yeni günle çirkinleşen yüzünden bir adım dışarı çıkıyordum, sen bana bakınca.Bakışların içimdeki geminin su alan yarıklarını kapıyordu bir bir. Tek bir gülüşün-
le aydınlanıyordu günüm. Gün bitene kadar bir ince gülümseme asılı kalıyordu dudaklarımda. İnsanlar bir anlam veremiyorlardı ortalarda dolaşıp herkese ve her şeye gülümseyen bu kıza.
Çünkü onlar, bir gülüşün mucizeler yaratabileceğini bilmiyorlardı.
Gece inince şehrin üstüne, karanlıkta güzelleşince her şey, yatağıma uzanıp seni ne
kadar özlediğimi anımsatıyordum kendime. Tavana bakarken seni görebileceğim o büyülü anı hayal etmeye çalışıyordum.Gün akşama dönüyordu…sen dönmüyordun…bir şeylerle uğraşıyor-
dun, fark etmiyordun geldiğimi…o kısacık anda keyifle izliyordum hareketlerini. Sigaranı alıyor-
dun kültablasından.. Başını kaldırmadan derin bir nefes çekiyordun. Hareketlerin öyle dingin, öy-
le telaşsızdı ki, dışarının gürültülü koşuşturmalarını düşününce,senin nasıl olup da böyle olabildi- ğine şaşırıyordum bir kez daha…Başını kaldırdığın anda gözgöze geliyorduk. Yüzünde bir gü-
lümseme… serin ve aydınlık…sımsıkı sarılıyordum sana…
… ama hiç böyle olmuyordu.
(5)
Seni özleyip sana geliyordum, karşımda oturuyordun ama o kadar sen değil gibiydin ki; sana her gelişim daha da arttırmaya başlıyordu sensizliğimi. Gerçekte olanların bizim oluyor sandıklarımızdan çok farklı, çok başka olabileceğini biliyordum. Hiçbir şey göründüğü gibi değildi üstelik. Bazen çok yakın, bazen ben yokmuşum gibiydin. Bu gel-gitler acıtıyordu canımı. Çoğu kez ‘ düşünme ‘ diyordum,’ yaşa ve geçip gitmesine izin ver olanların.’
Olmuyordu. Arkamı dönüp de senden uzaklaşmaya başladığımda, orada, seninle bırakamıyordum yaşananları. Ne varsa hepsi peşimden geliyordu. Gündüzleri düşünmemeye ç(a-
lışıyordum). Gündüzleri kolay oluyordu. Gece olup da yalnız ve çoğu zaman mutsuz bir şekilde yatağıma uzandığımda arkamdan izimi süren her şey , yaralı bir hayvan gibi beynimde cirit atma-
ya başlıyordu. Gecelerle baş etmeyi beceremiyordum bir türlü..
(6)
Bütün gün nedensiz gelmeni beklemiştim. Yoktun. Yanımdaki insanlarla günlük olayları konuşarak, görüşmediğimiz zamanlarda neler yaptığımızı -ayrıntılara ve duygulara hiç dokunmadan, bizim değil de sanki bir başkasının başından geçmiş gibi, hızlı hızlı anlatarak, gi-
rarçalançocuğu seyrederek, elimi masada, çay fincanının kenarında gezdirerek, içimden şarkı-
lar söyleyerek, gelmediğin için kızarak, gelmeni beklemiştim..
Sanki söz vermişsin, sanki duvarları yağlıboya tablolarla süslü – bir kadın ağlıyor-
du birinde resmin- içinde soba yanan o cafede olduğumu, seni beklediğimi biliyormuşsun gibi, gelmediğine kızarak, ama gelmeni umarak…yoktun…
Oradan ayrıldığımda saat kaçtı bilmiyordum. Ama içme zamanlarıydı insanların,
sarhoş olup sevişme zamanlarıydı. Başım ölecekmişim gibi ağrıyordu. Buz gibi soğuktu dışa-
rısı. Yürüdüğüm yol sarı, kuru sonbahar yapraklarıyla doluydu. Nereye gittiğimi düşümeden, öyle, ayaklarımın altında ezilen yaprakların sesini dinleyerek –içimi dinlemekten daha iyiydi-
ne kadar zaman dolaştığımı bilmiyordum. Seni düşünüyordum. Nerede olduğunu, ne yaptığını, beni özleyip özlemediğini…içimde bir kapı kapanıyordu, merdivenlerden inen ayak sesleri ka-
pıyordu yaprak seslerini…
Eve geldiğimde telefonun fişini çekmiştim. Kimsenin sesini duymak istemiyordum.
Yorganı başıma çekip –küçük bir kızken yaptığım gibi, bir çadırda olduğumu düşleyerek – uyu-
mak istiyordum. Yalnızca uyumak..Çünkü uyumazsam seni düşünmeye devam edecektim. Kar-
şımda olduğunu, telefon konuşmalarını, seni beklemelerimi, gelmeyişlerini yeniden ve yeniden
kurgulayacaktım.
Oysa daha gelmeleri düşlerken, gitmelere bakmaktan yorgundum…
7)
Gri bir İzmir öğlesiydi. Pencereden bakınca çıplak bir ağaç görüyordum. Bir de camda yağmur izleri. O gün gözle görünür bir hüzün taşıyordum üzerimde. Konuşmak, görmek, kesinlikle dokunmak istemediğim insanlar geliyordu yanıma boyuna. Hiçbir şey anlatamazdım onlara. Gülünç yalnızlığımı, bir de tay hüznümü seyretmeye geliyorlardı biliyorum. ‘ Önlerde yer kalmadı, şöyle buyurun ‘ diyordum yer gösterici edasıyla.
Önce yalnızlığım çıkıyordu sahneye. İzleyenler ne kadar kalabalık olduklarını kanıt-
lamak istercesine yanlarındakinin ellerini tutuyorlardı bir telaş. Telefon defterlerindeki isimlerin çokluğuyla övünüyorlardı. Oysa çok iyi biliyorlardı o isimlerin birini bile, gecenin bir vakti ara-
yamayacaklarını. Arayıp da ‘ çok yalnızım, benimle biraz konuşur musun ? ‘ diye sormayacakla-
rını.Herkes bir diğerini kandırmaya çalışıyordu. Sözüm ona kimsenin kimseye ihtiyacı yoktu.
Hüzün adım bile atamıyordu sahneye. Kimse hüzünlü manzaraları sevmiyor-
du.(oysa benim hüznüm taydı daha , bebekti…) Salon boşaldığında sönmüş aşk izmaritleri kalıyordu yerlerde. Alıcı bulamayan kederler, yaralı çocuk günleri kalıyordu sahip çıkılmayan…
(8)
O kadar kendinleydin ki; fark etmiyordun gittiğimi. Ben giderken birileri seninle
konuşuyordu, sana ağlıyordu birileri, birilerini güldürüyordun şakalarınla. Her şey öyle gürültülü ve öyle inanılmaz bir hızla akıp gitmeye başlamıştı ki ben gittikçe geride kalıyordum.
O kadar güçlü…
O kadar iyi…
O kadar sevgi dolu…
Görünüyordun ki; seni seversem her şey değişecekti. Böyle düşünüyordum, nasıl da inanıyordum buna. Seni seversem içimdeki mumlar sönecekti. Artık yanmayacaktı canım seni se-
versem. Kimse beni üzemeyecekti. Seni seversem bir daha şaşırmayacaktım…
Ama en çok ne zaman şaşırdım biliyor musun ? Seni sevmiştim…
Ve her şey aynıydı…
(9)
Sana ölü kelebekler topluyordum. Ellerimde kelebek cesetleriyle sana geliyordum.
Oysa yoktun biliyordum. Beni tanımadığın, adımı, sesimi, yüzümü unuttuğun ( sahiden unuttun
mu ? ) üzerimden geçtiğin an, varlığımı yok ediyordun avuçlarında. Oysa veda bile etmedik. Ke-
lebeklerin kanatlarındaki pullar parmaklarında kalıyordu…
Her gidişimde yeniden ölerek seni ben ölümsüzleştiriyordum. Damarlarında do-
laşıp duran, sana hayat veren kan değil, yanılma..Efsunlu bir suydum, akıyordum içine yağmur sularıyla. Bir düş sevgiliydin artık dünyamda. İçimi kanatırcasına kuruyordum seni beklerken. Arkada kalıyordum. Çalıp da açılmayan telefon zillerini dinliyordum. Ben hep bekliyordum. Seni sevmenin adı sanki beklemekti benim için. Oysa arkada kalmak ölüme benziyordu…
(10)
Geçmişten söz etmek istemiyordum bir daha. Biliyordum çünkü sözcüklerin hiçbir şeyi değiştirmediğini. Eskiler hakkında konuşmak geçen zamanı geri getirip hataları düzeltmeyi
sağlamıyordu, sadece acı veriyordu, yaraları kanatıyordu her seferinde.
Aklım almıyordu bu oyunları, yalan dolan üzerine kurulan topal sevdaları…Kabul etmek istemiyordum, hep insanların aslında böyle davranmak istemediklerini, dünyasal kaygılara kapılıp böyle davrandıklarını düşünüyordum. Başkaları adına bahaneler arayıp duruyordum bo-
yuna. Ama gittikçe zorlaşıyordu bahane bulmak…
(11)
Mutsuz olmak için insan neden bu kadar yoruyordu ki kendini?
Yanlış bir senaryoda oynuyor gibiydim. Senaryo berbattı.Rol arkadaşlarım güçsüz
ve korkak…Stop! Deyip bir film karesini dondurur gibi hayatı donduramıyordu insan. Oyuncu-
ları değiştiremiyordu. Üstelik yeniden çekilemiyordu hiçbir sahne. Her şey bir defa yaşanıyordu
ve her şey ilkti…
Aşkın kan kardeşiydi acı. Tarihim ‘ senden önce ‘ ve ‘ senden sonra ‘ diye ikiye bö-
lünüyordu. Sandığımda anılar birikiyordu. Seni yeniden görene kadar ya da biri hatırlatıncaya ka-
dar uyuyordu acı beşikte.
Aşk hep vardı.İnsan aşktan koruyamıyordu kendini. Başına buyruktu aşk, kimseye
Sormadan geliyordu, gidişinde olduğu gibi….
(12)
‘ Bu kadar yalnız kaldığım yeter ‘ diye düşünüyordum. Gözlerine bakınca ısınmı-
yordu yüreğim. Yalnız kalmak için sana ihtiyacım yoktu üstelik. Ne zamandır bir buz kalıbı taşıyordum içimde. Kirpiklerimdeki kar tozları bu yüzdendi…
Ellerinin arasından akan bir suydum. Sihirli lamba sönmüş, büyü bozulmuştu çok-
tan. Ölen duygularımızın çığlıklarını bile duymuyorduk birbirimizi dinlemediğimizden. Birlikte
boyadığımız resmin renkleri soluyordu artık. Yeniden yakabilir miydik lambayı ? İçimi tırmalar
mıydı yine bir kedi yavrusu, seni gördüğüm ilk gün olduğu gibi..?
(13)
İnsanlara, yüzlerine, başkalarının günahlarının diyetlerine kılıf olmaya daha fazla dayanamayacağımı hissediyordum. Önümde bir yığın defter duruyordu..Her pazartesi hayata yeniden başlamak umuduyla yazılmış satırlar…
Tanıdık değildi çevremdekiler. Bildik bir ses, bir bakış, bir eski dokunuş arıyordum, gözlerimde deniz kızları çırpınırken… Yoktu. Tüm yeryüzünde tek başıma kalmıştım sanki. Ne-
reye dokunsam canım acıyordu. Yüreği bedenine sığmayanlar büyük acılar çekerlerdi, insanlara
yürek gözüyle bakanlar büyük sevdalara düşerlerdi, biliyordum.
İki gün kaldığım bir eve bile alışıyordum artık. Ya da bir yolculukta bir arkadaşa
örneğin.Oysa hiçbir şeye alışmak istemiyordum ben. Kötüydü alışmak…Kısıtlayıcı, esirleyiciy-
di. Bırakıp gidemezdin. - ama bir kere gitmeyi aklına koyduysa mutlaka yollar çekerdi adamı -
her şeyden vazgeçebilmeyi istiyordum.
Öyle bir yerdeydim ki; alıştığım hiçbir şey yoktu yanımda yöremde. Öylece duru-
yordum. Sönmüş sevinç anlarını tutuşturuyordum bir telaş…Belki diyordum, belki yeniden can verebilirim kirpik diplerime vurmuş denizkızlarına. İçimde biri ıslık çalıyordu. Ben büyük bir
kulağı çınlatıyordum. İzmir’in kulağı çınlıyordu ve yüzü kıpkırmızıydı utançtan.
Yolun sonundaydım ne güzel ! Kendime dönüşümdü bu, sevdalardan, acılardan sıyrılışım…Ve mecbur olduğum için yaptığım her şeye uzaktan bakıyordum.
(14)
Ne zamandır unutmuştum seni. Yalanım yok, gerçekten unutmuştum. Dün gece res-
min elime geçene kadar geçmişin tozlu günlerindeydin. Uzun uzun baktım resmine. Aradan ge-
çen onca yıla rağmen değişip değişmediğini merak ettim. Seni asla unutmayacağımı sandığım, seninle ilgili, yaptığın veya yapmadıklarına göre kah mutluluk sarhoşu olduğum, kah felaketler
yaşadığım, ‘ bir daha kimseye böyle aşık olamam..’ dediğim, o çokça karın ağrılı, bekleyişli gün-
leri düşündüm.
Şimdi bile seni anarken yüzüme usul bir gülümseme yayılıyor. Hala oradasın. Onca kibirliliğine, yanar-dönerliğine, onca kendini beğenmişliğine, herkese ve her şeye tepeden bakan ukala tavrına, onca vurdumduymazlığına rağmen durduğun yer hala güzel..sen bile kirletemedin o güzelliği. Sana rağmen hala temiz o günler. Her zaman da öyle kalacak çünkü o günlerin anısı yalnızca bana ait….
(15)
Gecenin ikisinde güzel sesli bir kadın, sözlerini anlayamadığım bir şarkı söylüyor-
du. Anlamıyordum ama sesi öyle duru, öyle yanık ki içime işliyordu. Hemen büyüyordu içimde bu güzelliği, eski günlerde olduğu gibi, seninle paylaşma, bu şarkıyı gözlerine kenar süsü olarak
işleme isteği… Senden gideli yıllar olmuştu. Özlemini hissettiğim binlerce saat. Her yatağa girdi-
ğimde daha fazla unutmak istediğim yalnızlık nöbetleri.
Bir dost sesi duymak…
Gecenin bu saatinde üstelik. Sen benden denizlerce, dağlarca, sularca, yollarca ve senelerce uzakken, gecenin orta yerinde bir dost sesi duymak..bir anda hayatın içine çekiveriyor insanı.Anlatılmak istenen onca şey, akla gelen faturalara endekslenerek içinde kalıverse de insa-
nın, ‘ sesini duymak ne güzel ‘ diyordum.
‘ Gecenin karanlığı bulaşmasın sana.’
Yok, deme böyle!
Gece güzeldir..karanlığı güzeldir. Dostum, sen asıl geceyi koru benden. Ya benim karanlığım bulaşıyorsa geceye? Asıl bu yüzden siyahsa gece ?
Özlenen sevgililer, dostlar, gülüşmeler, an’lar, özlenen dokunuşlar, sabaha yetişen
sohbetler, gün ışırken girmek uykulara, kahkahalar, içini çeke çeke ağlayışlar, ipe sapa gelmez
konuşmalar, gözlerden yaş gelene kadar gülmeler, susup bakışmalar, kavgalar, kaprisler, deli gi-
bi şarkı söylemeler (elektrik kesilince, mum ışığında, kapı önünde yağmur, ellerimizde çay…)
birer birer geçiyordu içimden dostumla konuşurken.
Ramazan davulcusu geçiyordu sokaktan. Bu günlerde paralarıyla sevişmiyordu er-
kekler ve ben içmek için bayramın gelmesini bekliyordum. (Oysa bu geceye ne de yakışırdı dibi
tortulu, kırmızı bir köy şarabı…) Şarkının içinden siyahlar giymiş bir kadın geçiyordu, omzunun üzerinde beyaz bir kedi taşıyarak…
Kedinin gözleri düşlerime bir deniz feneri olacaktı bu gece. ( Alnımdan öpseydin
hemen dalardım uykuya, uykuöncelerinde dolanıp durmazdım. )
İki kişi kaldığımızdan beri, geceleri odamın kapısı açık uyuyordum. Yoksa yalnızlığın bir tarifi de ‘ kapısı açık uyumak ‘ mıdır ?
Koridorda kırmızı bir ışık…
Düşlerimse,
Siyah-beyaz artık…
(16) ( Çok konuştum biliyorum,
çok susmuştum, bilmiyorsun…)* (2)
(17)
…aşk hep vardı ….
(1-2) Hasan Hüseyin Demirel.
Su Samalar
hangimiz
hangimiz yalancıklar söylemedik ki
hangimiz kıymet verdik sevdalara
hangimiz terketmedik kar fırtına boranda
bir ismin riyakarlık, bir ismin sevda
bir ismin terketmekse yağan yağmurlarla
bir ismin düşmek yeniden hicran yarasına
hatırlamak
eski bir düş
solan bir resim gibi
söylenmez bunlar
şiir, türkü, roman, vs gibi
hissedilir dokunmak koklamak
sevişmek bir eylem gibi...
hasan hüseyin demirel
http://www.youtube.com/watch?v=pEgTjG66b0E
SEVDALAR AK MİNTANA BENZER
Sevdalar ak mintana benzer
Mintanın kirlenmiş
Ver yüreğin bende kalsın
Ellerim kirlenmiş
Aç göğsünü bak kalbine
Ateşin küllenmiş
Yiğit olmak kolay mı sandın
Ellerim kirlenmiş
Yücelerden ateş çaldım
Sevdalar için
Direnmeye haber salın
Sevdalar için
Telli turnam gökyüzünde
Ağlayıp durma
Bir zamanlar bir aşk varmış
Hüküm sürmemiş
Yeryüzünde bir can düşmüş
Haberin var mı
Gömleğinde güller açmış
Ömür sürmemiş
Yücelerden ateş çaldım
Sevdalar için
Direnmeye haber salın
Sevdalar için
HASAN HÜSEYİN DEMİREL
http://www.youtube.com/watch?v=19pIEwunjMs
uzun bir aradan sonra herkese merhaba..
Murat Bey yeni dizinizi izlemiyorum...
Sabah 8'de işe gitmem gerek ben bu saatte BBO izliyorum aylardan sonra.
Uzun süredir sessizdim ama unutmadım CSKA maçlarına kurban giden BBO'ları.
Herkese sevgi ve saygılarımla.
gri_ (Belki hatırlayanlar vardır)
gri_
hoşgeldin
arada uğrasan keşke..
BBO soracak olursan biz onu hiç unutmadık..
ARTIK GECE YARISINI GEÇTİ
Sizlere
GÜNAYDIN DİYİP YATMA VAKTİ..
EVET
BBO AİLESİ..
HEPİMİZE GÜNAYDIN..
BİZ YENİ DOĞACAK SABAH İÇİN
BİR DİLEK TUTALIM..
sağlıklı olmak
mutlu kalmak
huzur duymak
dostluklar kurmak
ve
sevdiklerimizle birlikte..
GÜZEL GÜNLER İÇİN..
BİR TUTAM MAVİ VERELİM
TÜM SEVDİKLERİMİZE..
SEVDALARDAYIM
bir tutam hayal, bir tutam mavi
ömrümden sana biriktirdiğim
al sazımı, ver sözünü
senin olsun yar, mavi gökyüzü
sevdalardayım, bir tutam hayal, sevdalardayım
bir parça hüzün bir parça umut
yıldızardan sana çalabildiğim
al sazımı, ver sözünü
senin olsun yar, mavi gökyüzü
sevdalardayım, bir tutam hayal, sevdalardayım
bir parça ekmek, bir parça zeytin
yeryüzünden sana sunabildiğim
al sazımı, ver sözünü
senin olsun yar, mavi gökyüzü
sevdalardayım, bir tutam hayal, sevdalardayım...
HASAN HÜSEYİN DEMİREL
http://www.youtube.com/watch?v=RhfpRHOfieA
BENDEN SİZE GELSİN..
MAVİYE BOYANSIN GÜNÜNüZ..
BAKTIĞINIZDA GÖKYÜZÜNE..
not:
ben bu gün bir işim olduğundan aranızda olamıyacağım..
Merak etmeyin..
yazdıklarımı ancak okursunuz..
yaramazlık yok..
no name ve eylem
kankam size emanet..
(kankacığım bir tutam hayalin olsun..canım hayattan alacağın)
iyi çalışmalar..
iyi sabahlar..
Güzel hikaye ve şarkılar için teşekkürler mavigün...
Yüreğine sağlık ve her ne işin varsa kolay gelsin...
Herkesin Güzel bir güne uyanması dileğiyle GÜNAYDIN
günaydın dostlar
günaydın dünya
günaydın insanoğlu
günaydın tüm canlılar
günaydın küçük yeşil Marslılar
günaydın....
yağmurlu bir hava ile başladık güne burada...
keyifli,bereketli,neşe dolu,umutların mutluluğa dönüştüğü bir gün olması temennisiyle...
çalışanlar kolay gele
evdekiler biliyorsunuz ne yapmanız gerektiğini...
gecikmeli bir günaydın
başkanım sabah teftişine mi geldiniz :)
güzel temennileriniz için teşekkürler
mavigün ablam kankanı emanet etmişsin de kankan yok ki orta da
benim kanka da sağolsun şu saat olmuş kankam nerde ki dememiş
ah bu kankalar ahh :)
Günaydin canlar, hepimize güzel bir gün dileyerek...
Kankacigim cok sag ol, paylastiklarini okumak epey sürdü, insanin genelde gizlemeye calistigi duygu dünyasinda kücük ama ilginc bir gezintiydi..
Insani cözemesek de hic degilse anlamak her gün daha zor.. Seveni, sevmeyeni...
Dün olanlari anlamak,kabullenmek, ya da unutmak imkansiz... Tanri insani en cok insanin fenaligindan korusun!
Eylemcim burdayim canim benim, ben burdayim ama biliyorsunuz isim cok! Üstelik patron karsimda oturuyor, ona belli etmeden calisiyor gibi yapiyorum cünkü dün yasanan kabus yüzünden cok üzgünüm, kisaca hic tadim yok...
Allah yavrularini yitiren anne babalara sabir versin...
amin ablacım
kolay gelsin...
12 Mart 1921 yılında İstiklal Marşımızın Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından milli marş olarak kabulünün bugün 88’inci yılıdır.
88.yılı kutlar Mehmet Akif Ersoy'u saygı ve rahmetle anarım
İSTİKLAL MARŞI
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.
MEHMET AKİF ERSOY...
Merhaba
SIKICI ve yorucu bir güne devam ederken..
çok sıkıldım
işi yapıyorum yapıyorum bitmiyor
telefonlar çalmıyor arkadaşlarım aramıyor
hava zaten sıkıcı
bazı şeylere alışmak çok zor
çay sıcakmış ağzımı yaktım
sıkıntıdan ne yapacağımı şaşırmış durumdayım
kısaca off oldum
Kankacım,
istiklal marşını sadece 2 kıta olarak aktarmışsın...
ben de hepsini yazayım dedim...
İstiklal Marşı
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal.
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım;
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar.
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?
Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.
Bastığın yerleri 'toprak' diyerek geçme, tanı!
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı.
Verme, dünyâları alsan da bu cennet vatanı.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Şühedâ fışkıracak toprağı sıksan, şühedâ!
Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Hudâ,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyâda cüdâ.
Rûhumun senden İlahî, şudur ancak emeli:
Değmesin ma' bedimin göğsüne nâ-mahrem eli!
Bu ezanlar-ki şehâdetleri dinin temeli-
Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.
O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım.
Her cerîhamdan, İlâhî, boşanıp kanlı yaşım;
Fışkırır rûh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım!
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet,
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!
m.Akif Ersoy
iyi yapmışsın kankacım teşekkürler
merhabalar..
bakıyorum kimse düştüğü herden kalkamamış..
Bu gün hayattan yediğimiz yumruk
yüzümüzün ortasında patlamış gibi..
eylem kardeşim
eylem yapmadan günler geçmiyor değil mi ?
no name ortalarda yok ..
kaya yorgun..
kankacığım canım benim..
seni anlamamak mümkün mü..
hak vermemek..
yaşananlar kabus gibi..
fakat biliyoruz bela deninen şey insanı heryerde buluyor..
ve genellikle de masum insanlara olanlar oluyor..
Örgütlü terör yada bunun gibi cinnet geçirenlerin yarattığı terörden hayata asılarak kurtulmamız gerekiyor..
zor biliyorum çok zor..
hayatta en zoru hiç bir şey olmamış gibi devam etmek..
fakat bazen çare yoktur..
yaşayanlar için yola devam..
yaşayanlar için cebimizde umudumuz
olmalıdır.
bu durum en çok etkileyen bu yaşda ki çocuklara örnek olacak şekilde tekrar silkilip düşdüğümüz yerden yediğimiz yumruktan kurtulmalıyız.
canım birtanecik kankam..
bu civisi çıkmış dünyada
çocuk yetiştirmek en zor işi..
hele yetiştirdiğin çocuğunun en değerli hazineni emanet ettiğin yeri,şekli yada ona gelecek kazayı bilmemek insanı kahredeci..
ama ondan daha zoru işte böyle günlerde O en değerlilerimize yaşama sevinci vere bilmektir..
hadi canım
güzel kankam..
başını kaldır eve gülümseyerek (aman canım patrona gülmesende olur)
gir..
ve sarıl onlara...
ve herkes şunu yapsın diyorum her severinde..
yarın olmaya bilir..
seviginizi söyleyin..
Kaderleri güzel olsun..
tüm sevdiklerimizin..
tüm çocukların gençlerin..
gün pek keyifli geçmemiş anma..
geceniz keyifli geçsin..
iyi akşamlar..
iyi geceler..
Canim kankacigim teselli sözcüklerinle cok sag ol, haklisin elbette...
Sevgiyle güzellesen, anlam kazanan,
Tanrinin hediyesi yasam, aci-tatli hersey bizim icin... ..
güzel bir akşam sizlerin olsun
kendinize iyi bakın...
Eylemcim cicekler acmis, cicek kokulari sacmis da vedalasmis... güle güle, gülümsemelerle git ablam.. :)
Bugün de aksam oldu, eve gitme vakti..
Hepimize iyi aksamlar diliyorum, sevdiklerimizle yasadigimiz her anin degerinin farkina daha cok varmayi hatirlayip, hatirlatarak...
Cümleten hayirli aksamlar
iyi akşamlar diliyorum,
kısmetse yarın devam ederiz...
günaydınlar
hayırlı cumalar
kolay gelsin...
Günaydin, güzel bir gün olsun hepimize... Ve kolay gelsin..
HAyırlı cumalar...
Günaydın olsun hepimize...
herkese merhabalar..
Sizin baharınız bu mu..
bu kadar mı yeniksiniz..
hepimizin içinde kırılmış filiz dalalrı
siz toprak kadar..
açan bahar dalları kadar da mı
cesaretsizsiniz..
nerdesiniz neredesiniz..
bir günaydın da bir iyi akşamlarda mı kaldı dostluklarınız.
bahar dallarınıza kırağı yağsa bile..
donmaya yüz tutsa bile..
bir kıvılcımızda mı kalmadı..
yarınlarımı tükettiniz..
bbo ailesi nerdesiz..
demek ki
kriz bizi de vurdu..
aslında tek sermayemiz paylaşmaktı..
tükendinizmi ..
kalmadı mı verecek dostluklarınız..
iyi..
tamam..
buraya kadar..
kepenkleri indirelim...
demek sitede sessiz fırtına var..
öyle olsun..
nefes aldığınız bir havaya
nefes verdiğiniz yuvaya
bir ihanet sessizliğinizdesiniz..
tamam kepenkleri indirelim..
kazandın dünya
kazandın dünya
diye bağırmıyormu bir ses içinizden..
hepinize iyi tatiller..
iyi hafta sonları..
bu gün sizlerle buraya kadar..
sessizliğinden çıkmak isterseniz..
biraz insan
biraz dost
biraz sevgi vermeye
biraz paylaşmaya hazır olduğunuzda..
bir ateş yakın dumanından anlarım..
kalın ama böylesine ezik
böylesine vazgeçmişler içinde değil..
bir tutam mavisizlik içinde değil..
maviyi içinizde hissedin..
yarın olmaya bilir..
yarın çok geç olabilir..
konuştuğunuzda anlamıyacaklar arasında olabilirsiniz.
genede susmak da bir tercih...
susun..
maviyi kaybediyorsunuz..
susarak..
bu deriiin sesszilikte...
ömrünüze bereket olsun..
bu sesszilik bu baharsızlığa..
bu yenikliğinize siz ömür diyorsanız..
http://www.youtube.com/watch?v=RhfpRHOfieA
yarın belki yarından da yakın...
düzelir..
gelenin bahar olduğunu anlarsınız..
ayva ağacı,
erik ağacı anlamış..
siz insansınız
daha iyi anlamanız gerekir
Olumlu Israr
Çin Bambu ağacının yetişmesi, olumlu ısrar için güzel bir örnektir. Çinliler bu ağacı şöyle yetiştiriyorlar:
....önce ağacın tohumu ekilir, sulanır ve gübrelenir.Birinci yıl tohumda herhangi bir değişiklik olmaz.Tohum yeniden sulanıp gübrelenir.
Bambu ağacı ikinci yılda da toprağın dışına filiz vermez.
Üçüncü ve dördüncü yıllarda her yıl yapılan işlem tekrar edilerek bambu tohumu sulanır ve gübrelenir.
Fakat inatçı tohum bu yılda da filiz vermez.
Çinliler büyük bir sabırla beşinci yılda da bambuya su ve gübre vermeye devam ederler.
Ve nihayet beşinci yılın sonlarına doğru bambu yeşermeye başlar ve altı hafta gibi kısa bir sürede yaklaşık 27 metre boyuna ulaşır.
Akla gelen ilk soru şudur :
Çin bambu ağacı 27 metre boyuna altı hafta da mı? yoksa beş yılda mı ulaşmıştır? Kuşkusuz ki beş yılda. Büyük bir sabırla ve ısrarla beş yıl süresince, tohum sulanıp gübrelenmeseydi ağacın büyümesinden hatta var olmasından söz edilebilir
miydi?...
Bir başarının şartları her zaman çok basittir:
Bir süre için çalışın, o sürede tahammül edin, dayanıklı olun, başaracağınıza daima inanın ve hiçbir zaman geri dönmeyin..
Ablacığım,
Kim kızdırdı seni bu kadar?
Çok güzel yazmışsın...
Bayaa da ağır olmuş, duygularını paylaştığın için teşekkürler...
Yüreğine sağlık ve ömrüne bereket...
Seni seviyorum...
Merhaba
Hayirli Cumalar
Mavi bir firtina esmis, esmekle kalmamis yakmis kavurmus..
Hak etmisizdir...
Hepimize iyi tatiller, iyi dinlenmeler diliyorum...
BBO AİLESİ DİYOR Kİ !!!
“ BAZI DİZİLER YAYINDAN KALDIRILABİLİR AMA YÜREKLERDEN ASLA”
Yorum Gönder