İletişime devam...

Selam BBO severler. Kusura bakmayınız sizlerle uzun süredir ilgilenemedim... Yeni ve temiz bir sayfa açmaya geldim. İletişime devam..

1.108 yorum:

«En Eski   ‹Eski   201 – 400 / 1108   Yeni›   En yeni»
eylem dedi ki...

Ve devam ediyoruz yine güzel bir şiir ile

Unutulmayanlar

Biliyorum, unutamayacaksın!
Ağır ağır geçecek mevsimler,
Bir bir ağaracak saçının telleri
Solacak albümde eski resimler.

Beni hatırladıkça için ürperecek,
Boşanan gözyaşlarını tutamayacaksın.
Boşuna zorlama kendini, sevdiğim;
Biliyorum, unutamayacaksın.

Ve biliyorsun, ben de unutamayacağım,
Eskimeyecek içimde sana ait ne varsa
Şöhretmiş, servetmiş her şey geçiyor, inan
Dostluklar ve sevgiler kalıyor, kalırsa.

Sen benim gökyüzümdün, denizim, toprağımdın,
Şimdi bir hatıra olamazsın belirsiz, uzak
Biliyorsun bazı şeyler vardır elimizde olmayan
İşte öyle imkansız birşey seni unutmak.

Zannetme ki herşey bitti sevdiğim;
Birgün yeşerecek şu sararmış yapraklar.
Ve bundan sonra kim severse dünyada;
Seni ve beni hatırlayacaklar

ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN

eylem dedi ki...

Devamında Yonca Lodi

"Emanet"
Sen benim içimdeki büyük yangınların adı
Ben senin gecendeki mavi yada günümdeki sarı
Sen benim şehrindeki bütün sokakların adı
Ben senin yüzümdeki çizgi dünündeki anı
Hadi kalk gel bul bi bahane

Birazcık heves biraz cesaret
İlk günkü gibi duruyor hala kalbin ömürlük bende emanet
Hadi kalk gel bul bi bahane
Birazcık heves biraz cesaret
İlk günkü gibi duruyor hala kalbin ömürlük bende emanet

http://www.dailymotion.com/video/xbd3pw_yonca-lodi-emanet-2009-orjinal-vide_music

eylem dedi ki...

Bir solukta okuyacağım çok sevdiğim şiirlerinden birisi

BANA BİR ŞARKI SÖYLE

Özledim sesini ne olur konuş
Bir gül açtır zamanların ötesinden
Karanlıklar içindeyim, kapkarayım bugün gel
Gök mavisinden, deniz mavisinden
Bana bir şarkı söyle
İçimde bir şey kımıldıyor
Gözlerim kan çanağı, yorgunum, uykusuzum
Bir baksana ne haldeyim deli divane
Yaralıyım, çaresizim umutsuzum
Bana bir şarkı söyle
Yağmur ol yağ üstüme, güneş ol ısıt
Dökül karanlığıma ışıklar gibi
Al beni, en uzaklara götür
Sesin, aksın içimde bir pınar gibi
Bana bir şarkı söyle
Bütün renkleri kat birbirine
Buram buram bir turuncu getir geçen yazdan
Bir tüy gibi, bir bahar dalı gibi
Hafiften, inceden, güzelden, en beyazdan
Bana bir şarkı söyle
Yağan kar nasıl hazin yağar bilirsin
Kurşuni bir gökyüzünden ağlamaklı
İşte öyleyim, kapkarayım bugün gel
En hüzünlü sesinle, en dokunaklı
Bana bir şarkı söyle..

ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN

eylem dedi ki...

Funda Arar'da bizim için bir şarkı söylesin çok güzel bir şarkı bence

Gurbet Kuşu
Ben bir gurbet kuşu
Senden uzak sürgünde
Sen bir sevda suçu
Başkasının gönlünde

Unutmanın tek çaresi zaman denen ilaçmış
Bu nasıl bir çareymiş de bir bana yaramamış

Hasretle bin pare olmuşum sen nerdesin
Günümde, gecemde her yerde benimlesin
Avuçların yanmaz mı hiç başkasının elinde
Dudakların kavrulmaz mı başka biri öpünce

Hala ara sıra aklına gelir miyim
Yoksa senin için yabancı biri miyim

Şu hayatta her zorluğu gördüm, yaşadım, bildim
Ama seni unutmayı bir türlü bilemedim

Hasretle bin pare olmuşum sen nerdesin
Günümde, gecemde her yerde benimlesin

Avuçların yanmaz mı hiç başkasının elinde
Dudakların kavrulmaz mı başka biri öpünce
Avuçların yanmaz mı hiç başkasının elinde...

Söz: Günay Çoban Müzik: Kıraç, Namık Nağdaliev
Söyleyen:Funda Arar

eylem dedi ki...

İMKANSIZ AŞK

Falcı kadın yalan söylüyor yalan
Bizi birbirimiz için yaratmış Tanrımız
Nasıl mümkün değilse
Yıldızları toplamak gökyüzünden
Öylesine imkansız bir şey aşkımız

Kurudu gölgesinde oturduğumuz ağaçlar
Bahçelerde sevdiğin çiçekler kalmadı
Sadece hatıralarda ebedi olan
Vazgeçemediğimiz, unutamadığımız
Onlar bile bize yar olmadı

Unut benden kalan ne varsa
Unutmak tesellidir yalnızlığın
Güneşi bir kadeh şarap gibi içip
Delicesine sarhoş olmak
En güzel tarafı imkansızlığın

Ümitlerimiz fırtınalı denizler ortasında
Bir hurda teknedir şimdi
Dalgalar dünden daha zalim
Rüzgar daha hoyrat
Ne bulut var ufuklarda ne gemi

Mevsimler toz pembe değil
Gündüzler gecedir, geceler zindan
Güneşin doğmasını beklemek boşuna
Boşuna artık medet ummak
Taş kalpli zamandan

İnan ki! Kırılmış bir ayna gibi
Paramparça, kırık dökük aşkımız
Çaresizliğin, ümitsizliğin türküsü
Türkülerin en içlisi, en hüzünlüsü
Büyük aşkımız

ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN

eylem dedi ki...

Her şarkısını zevkle dinlediğim bir şarkıcı Mustafa Ceceli "dön" diyor...

Dön

Çoğaldı gitgide yokluğun dağ gibi
Atılmış üzerime ağ gibi
Zaman ilaç değil yanmaya alıştıran
Hepsi sönsede yanan
Tek bir çıra gibi
Kimbilir kaç ilkbahar yaz, sonbahar kış
Aylar mevsimler derken
Seneler sensiz geçti
Büyüdü ağaç oldu çoktan
Ektiğimiz fidanlar gölgesinde
Kaç gün geceyi zor ettik
Dön dayanamıyorum artık
Dön bu ne çok yalnızlık
Çık gel ne olursun apansız
Hadi dön, hadi dön, hadi dön yalansız
Uzayıp giden yollara kitlenmiş gözlerim
tükenmiyor ümit bir olmazı bekliyorum
Bulurmu bulur benide
günün birinde bir mucize
duayı duaya ekliyorum

http://www.dailymotion.com/video/xb7s5j_mustafa-ceceli-d%C3%B6n-2009_music

eylem dedi ki...

GÖZLERDE SEVİŞMEK

Seninle yaşanacak bir aşkın öyküsünü
Bir giz gibi derinden dün yaşattı gözlerin
Sunduğu sevinçlerle o eşsiz bahar günü
Yemyeşil bir adaktı, bir murattı gözlerin.
Acılar uzaklarda, mutluluklarsa yakın
Bir kaç saat içinde kaç yıldı yaşattığın
Gözlerime sevgiyle bakarken, bana aşkın
Ölümsüz olduğunu hatırlattı gözlerin.
İçimde tek sen vardın, düşüncemde yalnız sen
Birbirimizden uzak yaşadığımız o
en güzel yıllarımızı elemle düşünürken
Hem ağladı sessizce, hem ağlattı gözlerin.

ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN

eylem dedi ki...

Aşkın Adı
Bir dargın bir barışık
İşte bizim hikayemiz
ne sen mutlusun ne de ben
bitmez bizim dertlerimiz
neden sensizim anlamak çok zor
neden kavuşmaz elimiz
seviyor seviliyorum ama
kader mi tek engelimiz
bu aşka bir ad koyamadık mı
bir mutluysak bir ağlamadık mı
bir kavuşup bir ayrılmadık mı
ölümüne sevda bu
bir ömür geçse
ayrı düşsek de
ne sen bende ne ben sende bitmeyeceğiz
of gurur incinse
sabır tükense
kim haklıydı kim yanıldı
bilmeyeceğiz
bu aşka bir ad koyamadık mı
bir mutluysak bir ağlamadık mı
bir kavuşup bir ayrılmadık mı
ölümüne sevda bu
bir dargın bir barışık
işte bizim hikayemiz
Suat Suna

http://www.izlesene.com/video/muzik-suat-suna---askin-adi/1461459

eylem dedi ki...

BEYAZ GÜVERCİN
Süzülüp mavi göklerden yere doğru
Omuzuma bir beyaz güvercin kondu
Aldım elime, usul usul okşadım
Sevdim, gençliğimi yeniden yaşadım

Bembeyazdı tüyleri, öyle parlaktı
Açsam ellerimi birden uçacaktı
Eğildim kulağına; dur, gitme dedim
Hâreli gözlerinden öpmek istedim

Duydum; avuçlarımda sıcaklığını
Duydum; benden yıllarca uzaklığını
Çırpınan kalbini dinledim bir süre
Ve uçmak istedim onunla göklere

Ak güvercinin iri gözleri vardı
Güzelliğinden fışkıran bir pınardı
Soğuk sularından içtim, serinledim
Çağlayan bir nehrin sesini dinledim

Belki buydu sevmek hayat belki buydu
Işıl ışıldım, gözlerim dopdoluydu
Bir nağme yükseldi sevinçten ve hazdan
Bir nağme yükseldi, güzelden beyazdan

Uzattı sevgiyle pembe gagasını
Birden öğrendim hayatın mânâsını
Kaderde sevgiyi sende bulmak varmış
Seninle bir çift güvercin olmak varmış

ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN

eylem dedi ki...

Belki Üstümüzden Bir Kuş Geçer

Gül renginde gün doğarken
Boğazdan gemiler usulca geçerken
Gel çıkalım bu şehirden
Ağaçlar,gökyüzü ve toprak uyurken

Dolaşalım kumsallarda
Çılgın kalabalık artık uzaklarda
Yorulursan yaslan bana
Sarılıp uyuyalım gün batımında

Belki üstümüzden bir kuş geçer
Kanadından bir tüy düşer
İner döne döne gökyüzünden
Hiç bir yüz güzel değil senin yüzünden
Haydi kalk gidelim bu şehirden
Gün doğarken ya da güneş batarken
Belki kuşlar geçer üstümüzden
Kanatlanır senin ellerinden...
Ellerinden...

Yüksek Sadakat
http://www.dailymotion.com/video/x2fuvp_yuksek-sadakat-belki-ustumuzden-bir_music

eylem dedi ki...

BEYAZ GÜL

Seni arıyorum kalabalık caddelerde,
tanımadığım insanlar geçiyor, sen yoksun..
perişan hayallerimin başladığı yerde,
sana sesleniyorum, duyuyor musun?

beyaz güller açtı bahçelerde , sevdiğin..
ya o karanfil , baygın kokulu çiçek.
gel yalnızlık bahçeme beyazlar giyin,
anladım ki bu ömür sensiz geçmeyecek.

odamı süsleyen ellerini uzat,
hazzından dile gelsin bastığın halı..
açılsın sevincinden perdeler kat kat..
ışık ve ateş senin için yanmalı..

sonra çevir düğmesini, radyonun
sevdiğin musiki dolsun odama,
dinle şarkısını büyük koronun,
beni düşün! beni düşün ağlama..

içimden bir ses diyor ki sabret..
sonu gelecek bu yalnızlığın,
bütün aynalar gülecek elbet,
açılacak kapılar ansızın..

yalnız sen varsın beyaz gülüm,
evde bahçede ve sokakta,
bir eylül akşamı gördüğüm ,
o beyaz hayalsin uzakta..

yakınsın yalnızlık kadar,
uzaksın yakınmış gibi,
sensiz yaşadığım yıllar
bu kadar güzel değildi.

yeter.. gel artık yeter..
karanfiller açtı gel
kış bahçesinde , güller
beyaz güller açtı gel !!

ÜMİT YAŞAR OĞUZCAN

eylem dedi ki...

Şiir programım bugünlük bu kadar...

Şiir severlere,bbo ailesine sevgilerle...

seval dedi ki...

Canim kardesimin ellerine yüregine saglik! :)

Gelisi beklemedigimiz icin sürpriz, icerigiyle harikaydi... Bu siir ziyafeti, hediyen oldu bize
Eylemcim cok sag ol, cok da mutlu.. :)

eylem dedi ki...

Beğenmene sevindim ablacım
Çok teşekkür ederim hepberaber mutlu olalım...

mavigun dedi ki...

merhabalar..
eylemcim..
şiirlerden bir demet olmuş..
Bak her Cuma isteriz sonra..
böyle bir demet..

ellerine ve yüreğine sağlık..
şirinim güzelim..

Ruhumuz parladı sayende..
ne de olsa müzik ruhun gıdası
şiir cilası..
güzel bir gün olsun..
şöyle hasretin son bulduğunu anlatan şiirler gibi..

no name dedi ki...

Kankacım yüreğine sağlık,
güzel bir program olmuş, günümüze renk kattın sağol varol...

seval dedi ki...

Firsati bulmusken hepimize iyi haftasonu tatili dilemek isterim...
Hersey gönlünüzce olsun..

eylem dedi ki...

İyi akşamlar
iyi tatiller...

no name dedi ki...

İyi akşamlar diliyorum...

no name dedi ki...

G Ü N A Y D I N

Güzel bir gün olur inşallah...

Kaya dedi ki...

iyi günler

kolay gelsin

no name dedi ki...

iyi akşamlar...

Kaya dedi ki...

iyi geceler

no name dedi ki...

Günaydın,
iyi pazarlar...

Kaya dedi ki...

iyi pazarlar

iyi tatiller

Adsız dedi ki...

*?*

no name dedi ki...

iyi akşamlar...

seval dedi ki...

Günaydin..

bugün güzel bir gün, bugünle baslayan da güzel bir hafta olsun insallah...

Kolay gelsin..

no name dedi ki...

Günaydınlar...
Güzel bir başlangıç olsun...

Ablacım hayırdır, erkencisin?

Mis gibi kahve kokuları oradan mı geliyor?

Çıtır simitleri kapıp geliyorum...

seval dedi ki...

Gel ablam gel ama kankani da almayi unutma sakin o da nerdeyse bir ses verir... :)

eylem dedi ki...

Günaydın

Kahve var mı ?
İyi gelecek eğer varsa

güzel bir gün olsun,kolay gelsin...

no name dedi ki...

Fadik ile Kuş

Fadik kız Fadik kız
Kuşa bak kuşa
Süzüm süzüm süzülüyor havada
Kuş musun
Şeytan uçurtması mısın ağabey
Bu ne keyif böyle
Kedi desen öyle
Köpek desen öyle
Tavuklar horozlar öyle
Ağaç ver yansın etmiş pembeyi yeşili
Donanma sanki mübarek
Deliye dönmüş çayır çimen
Halı gibi kara toprağın üstü
Fadik kız Fadik kız
Fırlat çarığı çorabı
Yürü
Bir daha söyletmedi Fadik kız yürüdü
Az gitti uz gitti
Dere tepe düz gitti
Ballıbabaları emerek
Burnunu çekerek
Ver elini çekelek
Ben sana küselek
Gide gide bir ağacın dibine vardı
Ağaç büyük
Üç adam kucaklayamaz
Dalları nah belim gibi
Yaprakları yeşil
Ama ne yeşil
Karaya çalar yeşillikten
Ağaç dile geldi

Fadik
Buyur ağaç
Karnın aç mı
Aç ağaç aç

Çelerden dili dolaştı Fadik’in
Ağaç sordu
Ne yersiniz sizin köyde
Ekmek yerik
Başka
Pancar yerik
Başka
Başka ekmek yerik

Ağaç kızdı

Bana bak Fadik
Doğru söyle
Başka ne yersiniz köyde
Erik yemez misiniz erik
Yerik

Ağaç küplere bindi

Ulan piç kurusu
Siz et yersiniz köyde
Yerik
Siz börek yersiniz köyde
Yerik
Ha öyle imana gel
Yerik
Siz makarna yersiniz köyde
Yerik yemezik yerik
Vay

Ağaç sıyırıp köklerinden birini toprağın altından
Bir tekme salladı Fadik’in kıçına
Fadik balon gibi
Yükselmeye başladı havalara
Bereket
Şu bizim kuşa
Hani canım
Şu yukarda lafı geçen kuş
Kaptığı gibi Fadik’i
Gak deyince et
Guk diyince su
Yerden yedi kat arşa kanatlandı o hızla
Baktılar cennet
Cennette bir kalabalık
Bir kalabalık
İğne atsan yere düşmez
Çukurova ırgat kahvesi sanki mübarek
Ama öylesine değil
Lüküs kibar
Duvarlar silme muhallebi
Ayın on dördü gibi gılmanlar
Gılmanların peşi sıra rintler
Kırk dokuzluk ab-ı kevserler patlatılmuş
Ciğer kebapları sulu sulu
Kimi güler
Kimi konuşur
Kimi
Canib-i rahmete son çektiği sağarla döner
Kısacası alem
Rintlerden biri Fadik’e sordu

Ciğer yer misiniz sizin köyde
Yerik
Hindi dolması
Yerik
Bibido
Yerik
Mr. Pickwick
Yerik
Eveleme develeme deve kuşu kovalama
Yerik
Peki şey yer misiniz şey
Yerik
Miyan kökü
Yerik
Mısır koçanı
Yerik
Hayal Şehir
Yerik yemezik yerik

Bir tekme Fadik’in kıçına
Sür deveci develeri yokuşşa
Ak göğüste gül memeler tokuşa
Bereket şu bizim kuşa
Derken efendim cumburlop
Yeni baştan yeryüzüne indiler
Fadik iki göz iki çeşme doğru eve
Kuş
Şeytan uçurtması gibi süzülmeye
Bıcır bıcır söylenmeye havalara

Oktay Rıfat Horozcu |

eylem dedi ki...

Ne sıkıcı bir gün günlük,
bu arada merhaba,
nasılsın ne var ne yok

pazartesi sendromu dedikleri bu mu oluyor ki
Dışarıdaki güneşe rağmen bir sıkıntı,bir cansızlık,isteksizlik...

zaten patronun yeğeniyle uğraşıyorum
sözden laftan anlamıyor
vur diyosun öldürüyor
öldür diyorsun süründüyor
ya sabıır...

Dışarıya da yaz gelmiş,yaz...
çiçekler açmış,kuşlar, böcekler vs...
İnsanın herşeyi bırakıp sevdiğini yanına alıp el ele gezesi,parklara kırlara gidesi,
sevdiği tarafından salıncakta sallanası, kırlarda koşası, şöyle canını içine katası geliyor... :)

evet bu havalar insanda böyle birşeyler uyandırıyor
beni bu güzel havalar mahvetti demiş orhan veli
bende desem birşey olmaz herhal :)

Ah günlük ahh
İyi geldin,rahatlattın biraz beni sağol
Bak şimdi canım şöyle koca bir tabak meyve istedi
erik, kiraz,üzüm,karpuz süper olurdu demi günlük
ama yok,
onun yerine masada çorumdan gelmiş çorum leblebisi
çorumlu arkadaş hafta sonu gittiğinde getirmiş sağolsun
bir bardakta çay
sizlerede ikram edeyim afiyet olsun...

Bakalım hayırlısı günlük
gelirim yine görüşürüz...

eylem dedi ki...

Mavi Mavi Mavigün abla niredesin sen
Cuma 13:55'ten sonra gören olmamış
Bir ses ver ablacım

Kaya dedi ki...

Selamün Aleyküm ahali,

Size yorgun argin sevgi getirdim, paylasin aranizda

seval dedi ki...

Sag ol Kayacim, bir dahaki gelisinde sevginin yaninda biraz yorgun börek, bir iki argin pogaca da bekleriz... :) Gel bak Eylem bize cay demlemis gel icelim sogumadan, yorgunlugu alir dinlendirir...

Eylemcim ellerine saglik canim, günlükle dertlesirken cay demlerken bulmussun ya kendini, bu hepimize iyi geldi.. :)

Kaya dedi ki...

bana cayin arkasindan gaymakli pisküvitlen gazoz da alsin

eylem dedi ki...

Ve Aleyküm selam kardeş
hoşgeldin
1-sevgiyi nereden getirdin
2-neden yorgun
3-sevgi yorgunsa o sevgide bir problem var mıdır
4-paylaşın aranızda kelimesi hoşuma gitmedi

zamanlaman harika kardeşim bulaşacak birini arıyordum ki sen geldin :)

eylem dedi ki...

püsküüt o püsküüt :)
gazozunun içinde kaç yüzbin baloncuk olsun küçük bey

hemide gaymaklı pisküvit istemiş
sağol kaya güldürdün beni

Kaya dedi ki...

1- Ünlü bir Türk büyügünün de dedigi gibi "sevgi akar, yolunu bulur"
2- Getirirken hirpaladim, yoruldu
3- Yok hicbir sorun yok, sadece terlemis biraz
4- Annemin de dedigi gibi "kuzu kuzu"

aramaya devam, yanlis adres

eylem dedi ki...

Hırpaladın mı yazık ya kıyamam

O zaman kankamı bul ona bulaşayım :)

Kaya dedi ki...

sunu sorarken hic utanmadin mi yav, kanka senin kankan, sen bilmiyosan ben nerden bileyim

Adsız dedi ki...

Bu gün de ilerledi saatler, nihayet aksama az kaldi...

Hepimize iyi aksamlar, iyi dinlenmeler...

no name dedi ki...

herkese iyi akşamlar diliyorum...

seval dedi ki...

Günaydin...

güzel bir sali gününe uyanmisizdir insallah....

Tamire gönderdigimiz benim kullandigim pc günün ilerleyen saatlerinde paket servis tarafindan getirilecek, su an kullandigimi biraz sonra is arkadasim geldiginde terk etmek zorundayim. Gün icinde özellikle de Ada´da asiri sessiz kalirsam duyarsizligimdan degil bilgisayarsizligimdandir, hos görün! :) Herkese HerDemMavi de keyifli saatler diliyorum...

Kolay gelsin...

no name dedi ki...

Günaydın,
güzel bir gün diliyorum...

eylem dedi ki...

Günaydınlar

Kolay gelsin...

mavigun41 dedi ki...

herkese merhabalar..
yorum yazmak sırasında yorum sayısında bir değişimler oluyor...
hayırdır inşallah
hayırdır inşallah..

birden yorum sayısı 421 gösteriyor nereden görüyorsa..

ah site vah site..

Kaya dedi ki...

o zaman bi yorum da benden gelsin, o da söyle olsun

herkese kolay gelsin

seval dedi ki...

Bilgisayarima kavustum! :)

Simdi biriktirdigim islemleri halletmem gerek, herkese herseyin en güzelini diliyorum...

mavigun41 dedi ki...

KANKAM GÖZÜNAYDIN..

eylem dedi ki...

Gözün aydın Seval abla

Herkese iyi akşamlar...

no name dedi ki...

iyi akşamlar diliyorum...

seval dedi ki...

Günaydin...

güzel bir gün olur insallah...

Mevsim malum bahar ama özellikle bugün kendini gösterecekmis diyorlar. Hava sicakligi 20 dereceyi bulacak, günes piril piril parlayacakmis masmavi gökyüzünde. Demek, tomurcuklar dallarda daha bir beslenecek, kuslar civildasarak birbirleriyle sohbet edecek, börtü böcek canlanacak, cicekler rengarenk acacak... Öyleyse kulak vermek, bu sahane uyanisin bir hediye oldugunu görmek, bahar kokusunu derin bir nefesle icine cekmek ve sükretmek lazim... :)

no name dedi ki...

günaydınlar
güzel bir gün olsun inşallah...

eylem dedi ki...

günaydınlar

Güzel bir gün olsun
Kahvaltı için geç mi?
bence yoo :)

Hadi gelin şöyle kırlara gidelim
sıcacık semaver çayı içelim
Yanında peynirli,kıymalı,ıspanaklı,patatesli gözlemeler...
eski kaşar,yeni kaşar, klasik peynir,krem peynir, zeytin çeşitleri,başta maydanoz olmak üzere yeşilliklerimiz...

E hadi buyrun ben çok açım gecikirseniz yerim hepsini tek başıma :)

no name dedi ki...

kaptım simitleri geliyorum kankacım, pardon nereye geliyordum...

eylem dedi ki...

Herzaman geldiğiniz yer varya ordan sağa dönün dümdüz ilerleyin tam karşısı :)
Bekliyorum ablalarıda alıp gel kankacım

Kaya dedi ki...

Merhabalar

Gecilmez gurbetin sokaklarindan
Icilmez sulari pinarlarindan
...

heyy gidi Zeki Müren, senin gibisi yok

mavigun41 dedi ki...

herkese merhabalar..
Olmuş haftanın ortası.
ha gayret..
bitti bitecek..

mavigun41 dedi ki...

Kaya kardeş Zeki Müren den hele gurbetten iki mısra ile V tüm özlemleri ortaya koyunca..

ne güzel şey aslında bu özlem..
ateş ama yok edici değil ısıtıcı çoğaltıcı..

Ben de bu Özlem duygusuna biraz eşlik edeyim bu duygunun yanına sizleri de yoldaş edeyim istedim..

SENİ ÇOK ÖZLEDİM..

Seni çok bekledim ben. Bütün hayallerimi senin için bir buluta asar gibi astım, o bulutların nereye gideceği, nereye yağacağı belli bile değildi. Ardın sıra kendini göstermeyen ürkek adımlarla yürüyüp izini sürdüm hep. Gölge olmak istemedim yoluna. Yazgına çengel olmak istemedim. Senin beni tuttuğun uzaklıkta, eteğinde, eşiğinde, yamacında, uzağında, ufkunda bekledim. Gerektiği kadar beklersem, benim olursun sandım. Vazgeçmedim . Çekip gitmedim. Seni karşılıksız sevdim, zaten aşkın karşılıksız bir şey olduğunu sende öğrendim. Umarsız sevdim. Bütün eşitsiz ilişkilerde olduğu gibi, eşitsizliğin zulmüne katlanarak sevdim. Yüreğin büyük sevmelere yetmezken sevdim seni. Sana bağladığım, ucuna ömür bağladığım hayaller, herkesi içine alabilecek kadar büyük ve engin rüyalarımı yalnız senin için beklettim. Seni sonsuz bir zamansızlıkta bekledim. Ben seni bunca severken, senin vaktin bana azdı, senin kalbin bana azdı, sineye çektim. Etrafını kuşatanlardan artan kuş uçumu zamanlarda görebildim seni, sineye çektim. Dar zamanlarda görebildim ancak seni, sineye çektim. Daha büyük , daha geniş zamanlarda görebilmek için bekledim seni. yalnızca uzağındayken değil, yakınındayken de erişemedim sana, yıldızlar kadar uzaktın bana. Beni hiç mutlu etmedin, beni hep mutsuz etmeni bile sevdim. Şimdi benden sadece seni değil, ümitlerimi de almak niyetindesin. Canımdan bi an olur vazgeçebilirim ama, seni sevmekten nasıl vazgeçebilirim, seni düşünmekten, seni hayal etmekten. Bırak ümitlerim bana kalsın. Hem sen kimsenin olamazsın ki öğrendim, bunu biliyorum. Çünkü sen yalnızca kendininsin. Ama benden seni isteme, sen canımda saklısın. Onu sana veremem, onu kimseye veremem. Aşk belki de hiçbir zaman sizi sevmeyeceğini bildiğiniz birini, hiçbir zaman geriye dönmeyeceğini bildiğiniz büyük fedakarlıklarla, öldüresiye bir umutla sevmekti.Seni çok özlüyorum…

(Murathan Mungan, Yedi Kapılı Kırk Oda isimli kitabından)

mavigun41 dedi ki...

Müslüm Gürses den..

BİR Ömür Yetmez

Ayin gibi bu aşk
Ayin gibi bu ayrılık
Ayin gibi beklemek
Ve seni gizlemek

Sen de yenik düşme
Sabrını yitirme
Korkma ölmezsin daha çok istedin diye

Bir ömür yetmez ki
Sana doymaya ah be sevgilim
Bir hayat yetmez ki
Bir kıyısından başlasak aşkın bari

Benim gibiler
Sevmeyi sevenler
Her derdi çeker de
İhanete gelemezler
Kaldırsana başını
Yüreğime dokunsana
Ben hazırım her şeye
Bak hayat çok kısa

Ayrılık yorar
Ayrılık yakar
Ayrılık yıkar
Derken iz kalır kalbinde

Bir ömür yetmez ki
Korkarsan hayattan
Sen de yetmezsin ki


Söz:Mehmet Bilal
Müzik: Arnold David George
Garbage, ”The World is Not Enough”

http://www.youtube.com/watch?v=ZfWinAbYFn8

seval dedi ki...

Kankacim güzel paylasimin icin cok tesekkürler canim...

Bugün dedikleri kadar güzel bir hava var disarida, günesli piril piril...

Patronun yoklugundan istifade ben normalden daha erken cikmadan önce herkese güzel bir ögleden sonrasi, akabinde iyi aksamlar diliyorum...

Kaya dedi ki...

hayirli aksamlar

eylem dedi ki...

Günaydın
Kolay gelsin...

seval dedi ki...

Günaydin...

güzel bir gün olsun insallah...

kolay gelsin..

no name dedi ki...

günaydınlar,
herşey gönlümüzce olsun inşallah...

mavigun41 dedi ki...

herkese merhabalar
Gününüz iyi geçiyordur umarım....
Cuma ya da geri sayım başladı..
hadi kolay gelsin..

eylem dedi ki...

Hadi biraz gülelim
yemek üzerine tatlı niyetine
bugün çok acıkmışım ben çok yemişimde :)

"Dara"
Çok alımlı bir sarışın kucağındaki bebekle eczaneye girer:

—Bebeği tartırmak istiyorum, deyince
eczacı:
— Efendim bebek tartımız bozuk. Onun için anneler bebeklerini kucaklarına alıp büyük tartısına çıkıyorlar. Sonra ben bebeği kucağıma alıp anneyi bir daha tartıyorum. Aradaki farktan da bebeğin ağırlığını buluyoruz…
Canı bir hayli sıkılan kadın:
— Hay aksi şeytan! deyip, kapıya doğru yönelir. Olanlara bir anlam veremeyen eczacı merak eder:
— Ne oldu hanfendi?
Sarışın:
— Ben bu bebeğin annesi değilim ki, teyzesiyim. Bunca yolu boşuna yürümüşüz demek ki!! Gidip bebeğin annesini getireyim bari!!

eylem dedi ki...

Boksör

Bir gün Temel Mike Tayson ile ünvan maçına çıkar.Daha ilk yumrukta Temel nakavt olunca. Hakem bir, iki, üç dört.. sayarken, menejeri Temel'in kulağına;
— Sakın dokuzdan önce kalkma...
Temel hafiften gözlerini aralayarak menajerine;
— Saat kaç?

eylem dedi ki...

"Yaver.."
Temel, içecek makinelerinin birinin karşısına geçmiş, para atar bir içecek alır, arkasından bir tane daha para atar ve içeceği alır... arkasından bir tane daha… derken yanındaki, olanları izlemekte olan adam dayanamaz:
— Afedersiniz ama siz ne yapıyorsunuz?
Kafasını dahi kaldırmayan Temel hemen karşılık verir:
— Karışma uşağım, hiç bozma... şansum yaver cideyur!!

mavigun41 dedi ki...

Eylem kardeşim çok teşekkürler..
canım sende olmasan gülmeyi unutacağız sağol..
bak sen dün görünmedin site sütünü döken kedi gibi idi..
***

canım kankam PC in ile ilgili bilgi vermiyorsun..
ne oldu hastalığı tedavi edilmiş mi?
MSN de yeşil yeşil olmana bir çare bulundu mu?
He He
Pencerene tık tık iki taş attım
duydun mu?...

eylem dedi ki...

Dünyanın 7 Harikası

Chicago' da bir orta okulda öğrenciler Dünyanın Yedi Harikası konusunu işliyorlardı. Dersin sonunda öğretmen öğrencilerden Dünyanın 7 harikası olduğunu düşündükleri şeyleri bir liste yaparak yazmalarını istedi. Biraz anlaşmazlıklar olduysa da sonunda çoğunluk aşağıdakiler üzerinde uzlaşmaya vardı.

1. Mısırdaki Piramitler
2. Hindistandaki Tac Mahal
3. Arizonadaki Büyük Kanyon
4. Panama kanalı
5. Empire State Binası
6. St. Peter Bazilikası
7. Çin Seddi

Öğretmen listeleri toplarken öğrencilerden birinin, sessiz bir kız öğrencinin, kağıdını vermediğini farketti. Yanına yaklaştı ve bir sorun olup olmadığını sordu. Küçük kız :

"Evet, o kadar çok var ki, karar vermekte zorlanıyorum" diye cevap verdi.

Öğretmen: "Yazdıklarını bize oku, belki sana yardımcı olabiliriz" dedi.

Küçük kız biraz tereddüt ettikten sonra saymaya başladı:

"Bence Dünyanın 7 harikası:

1. Dokunmak
2. Tatmak
3. Görmek
4. İşitmek"

Burada biraz tereddüt ettikten sonra devam etti:

"5.Hissetmek
6. Gülmek
7. Ve sevmektir."

Sınıfta büyük bir sessizlik oldu, o an bir toplu iğne yere düşse sesi duyulabilirdi..

Bu öykü bize basit ve sıradan sayarak önemsemediğimiz şeylerin aslında dünyanın en muhteşem şeyleri olduğunu ve onları yaşamak için uzun yolculuklar yapmamıza gerek olmadığını ne güzel hatırlatıyor.

Hepimiz bize bahşedilen bu harika hediyelerin kıymetini bilelim...

Alıntı

Kaya dedi ki...

Merhabalar

Listede beni unutmuslar..

seval dedi ki...

Benim iki gündür internet sorunum var! Sinyal lambalari gibi baglanti bir var, bir yok bir var bi yok... Az önce yazdiklarim da kayboldu gitti, bakalim bu mesajim size ulasacak mi? Haydi hayirlisi...

Tekrar gelemezsem merak etmeyin, sevgiyle kalin...

mavigun41 dedi ki...

kankama sabırlar eşliğinde
hepimize de iyi akşamlar diliyorum bende..

sevgiyle kalın..
ömrünüze bereket ...

eylem dedi ki...

İyi akşamlar...

seval dedi ki...

Günaydin..

hepimize güzel bir gün olsun...

eylem dedi ki...

Günaydınlar
Hayırlı cumalar
Kolay gelsin...

no name dedi ki...

günaydın,
hayırlı cumalar olsun...

mavigun41 dedi ki...

herkese merhabalar..

İşte geldi haftanın son iş günü..
haftaya çalışmakla devam edeceklere
kolay gelsin.
hafta tatiline çıkacaklara zamanın çabuk geçmesini dilerim..

herdemtatilde olanlar için..

sahi?Çalışmak nasıl birşey...
Dur aklımdaydı anlatacağım gitme ya dur ..
gitti !
neden kızdı şimdi bu ..:-)))))

Hepimize bir cuma günü daha.... Günümüze iyi devam etmek nasip etsin
hayırlara vesile olsun....

seval dedi ki...

Agzina saglik kankacim, tüm dileklerin gercek olsun insallah... :)

eylem dedi ki...

Ben ilk satırlara rastlamıştım sadece
sonra kimindir ki diye araştırınca kıraç çıktı karşıma
dizi müziği imiş...
sözler güzel..


Bakmayın güldüğüme dokunmayın ağlarım..
Çaresizim içime akar tüm gözyaşlarım,kıyılara vurmuşum,
kendime el olmuşum,
dokunmayın ağlarım...

Ben aşk mıyım? günah mıyım? sevap mıyım?
İçim yanar bir garip araftayım..
Bir yangının külüyüm
dinmiyor ki böyle
Sanki mahşer günüyüm
dokunmayın ağlarım...

Kıyılara vurmuşum
boşluğa savrulmuşum
Kendime el olmuşum
dokunmayın ağlarım

http://www.izlesene.com/video/muzik-kirac-dokunmayin-aglarim-omre-bedel-dizi-muzigi/1435324

eylem dedi ki...

Neyleyim
Neyleyim üc günlük ömrümü
Bu gönül sensiz hic güldümü
Sevgilim önüme ölümü
Sunsan ben icerim kendimden gecerim
Senin icin
senden vaz gecerim

Sunsan ben icerim kendimden gecerim
Senin icin
benden vaz gecerim

Ben yagmuru gözlerinde
Bülbülü dillerinde
Günahi bedeninde
Taniyipta sevmisim

Dönmüyor yedi cihan
Esirin olmus zaman
Sarabi dudagindan
Icip öyle sevmisim

Seni öyle sevmisim

Emre Altuğ


http://www.dailymotion.com/video/x4jm9z_emre-altug-neyleyim_music

eylem dedi ki...

UZAKTAN UZAĞA
Gel deniz bakışlım, sel gibi coş gel,
Bana doğru köpür, bana doğru ak...
Ne haberin gelir, ne mektup, ne tel;
Sen benden uzakta, ben senden uzak...

Her sesi bir âh olur sînemi deler!
Hasretinle neler çekmedim, neler...
Aldı bizi bizden bu mesafeler
Sen benden uzakta, ben senden uzak...

Ben ayna misâli, sen içimde sır;
Ruhum varlığını, seninle tanır.
Ah nasıl yaşanır, nasıl yaşanır?
Sen benden uzakta, ben senden uzak...

Bahtım taştan katı, topraktan yalnız!
Gel ey sarışınlık, gel ruhuma sız...
İkiye bölünmüş sıcaklığımız;
Sen benden uzakta, ben senden uzak...

Ah o şuh sarhoşluk, ah o tatlı dem!
O baygın hararet, o nefes, o nem...
Bu ayrılık pek çok sürer mi bilmem,
Sen benden uzakta, ben senden uzak...

Ey sabah! Ey bakir aydınlık! Sükûn!
Yaklaştır yüzünü, yüzüme dokun!
Gökler yere değmiş, dağ dağa yakın;
Sen benden uzakta ben senden uzak...

Gönül Mecnûn olmuş, kaderim Leylâ!
Ne çöl var ortada, ne dağ, ne yayla...
Gün güne, yıl yıla kavuştu, hâlâ
Sen benden uzakta, ben senden uzak...

BEKİR SITKI ERDOĞAN

eylem dedi ki...

SESSİZ SENFONİ

Ellerin vardı, sıcak ve masum.
Ellerin, hayal gibi, düş gibi...
O zaman talihime yardı ellerin.
Beyaz bir gecede, iki kuş gibi,
Omzuma nasıl da konardı ellerin?..

Hangi rüzgarlarda şimdi kim bilir?
O değirmen altı, o zümrüt koru,
İlk dörtlü yoncayı bulduğumuz yer,
Ya o çapkın çapkın kestanecikler!...
Hani bir yerleri çimdiklenir hafifçe,
Kanardı ellerin!
Mendilimi sarardım üstüne,
Avcumda sahici bir hasta gibi
İncecik incecik yanardı ellerin!

Bazan kızar hırçınlaşırdı birden;
Ruhumu kaldırır, kaldırır boşlukta,
Oysa bilmez miyim atamazdı!
Geceler sonsuzdu, geceler derin;
Bir şeyler düşünür anlatamazdı
Kahrından kaskatı donardı ellerin!

İnsan, soyununca hissediyor,
Gittikçe katılaştığını yerin!..
Tanıdık bir film geçiyordu gözlerimden,
Gel gör ki, en güzel yerinde,
Ansızın kopardı ellerin!

Sonra, dört yabancı el,
Dört yorgun omuz,
Mezat kapısında bir kuşluk vakti,
Çekince ipini mesafelerin;
Ayak uçlarıma yığıldı sonsuz!..
Bir tünel gerindi sefil, kapkara!
Bir yokluk hıçkıra hıçkıra güldü!
Büyüdü göz çukurları kırık heykellerin!
Böyle bilmediğim uzak yollara,
Beni bırakmasa ne vardı ellerin!

Romanımız, ne kadar güzel başlamıştı,
Ve işte böyle sonu!..
Şimdi, ışıklar sığ,
Gölgeler derin...
Mor sarmaşıklarla örtük balkonu,
Kafur kokusundan, od ağacından,
Dört arşın geceye sardı ellerin…

BEKİR SITKI ERDOĞAN

eylem dedi ki...

Üzülme

Ağlama ne olur sen
Acıyı gel bende gör
Elveda derken sana
İsyanım var olanlara
Seninle olduğum gün
Kopamam bir kez daha
Bilirsin çok çılgınım
Bir sana kıyamadım
Üzülme üzülme
Unutmam ayrılık var diye
Üzülme üzülme
Aşığım seviyorum bende
Üzülme üzülme
Seni ağlarken görmek
Zordur gönlüme
Üzülme üzülme
Aşığım seviyorum bende

Söz: Ferda A. Yarkın - Aşkın Tuna
Müzik: Ferda A. Yarkın

http://www.timsah.com/Ferda-anil-yarkin-uzulme/pddQVrQNjrM

eylem dedi ki...

SAÇIMA DOKUNMA

"saçıma dokunma" diyorsun masal saçan bir sesle
ekmek gibi dilimlediğimiz yatak sarılmış bize,
bırakmak istemiyor
kasıklarını öperken "saçıma dokunma" diyorsun
dilimde gezdirirken seni,
"saçıma dokunma, n'olur"
kapısı açılan bahçene girerken bir daha, bir daha
anılar dökülüyor göksarmaşıktan


ikimiz de biliyoruz
bir çözsem saçlarını
bir daha söz etmeyeceğiz ayrılıktan
saatlerin saçları olsaydı sevgilim
bu kadar hızlı geçip gider miydi zaman
ah sevgilim ne diyecektim ben sana
aç pencereyi ve dışarıya bak
son gecemizde kar altında kuğular

Akgün Akova

eylem dedi ki...

Gelincik

Varoşların aşıkları gerçek olur çıkarsız
Ben de seni öyle sevdim gözüm gibi yalansız
İş ararken kahvelerde inanan gözlerin vardı
Aş pişmeyen ocaklarda aç doyuran umutlardı
Yağmur çamur varoşlarda sımsıcak yürekler vardı
Yalın ayak çocuklarda tertemiz gelecek vardı
Söyle birbirimizi nasıl sevdik
Saçları sırma gelincik
Gözleri sürme gelincik
Suçumuz neydi bizim

Varoşların sevdaları gerçek olur çıkarsız
Ben de seni öyle sevdim gözüm gibi yalansız
Gözlerinde bir ümitti yanıyordu güneş gibi
Yoksulluğun pençesinde arıyordu gözlerini
Yağmur çamur varoşlarda sımsıcak yürekler vardı
O dalgalı saçlarında gül kokan rüzgarlardı
Şimdi sarılıp o geçmişe ağlar
Ağlar açılmaz yüreğim
Gözleri sürme gelincik
Suçumuz neydi bizim
Erhan Güleryüz

http://www.timsah.com/AYNA-GELINCIK/p0QdQ0KMAWR

eylem dedi ki...

Havadan mıdır sudan mıdır karamsarım bugün
Ruhum mu kara bugün benim
şöyle bir derin nefes alıp kendime geleyim...

seval dedi ki...

Eylemcim alacagin nefesin sana iyi gelecegini umarim, karamsarligin yerini cabucak iyimserlige biraksin, umutlarin en güzel hayallarini beslesin isterse kafan karissin ama yüzünden gülümsemeler eksik olmasin... :)

Güzel paylasimlarin icin cok tesekkürler canim...

Hepimize iyi hafta sonu tatili diliyorum, iyi dinlenmeler..

eylem dedi ki...

"10$ ,10$ dır..."
Adamla karısı her sene düzenlenen geleneksel fuara gitmişler…Orda gezerlerken adam 2 kişilik bir
gösteri uçagı gormuş, “hadi şuna binelim bak 10 $” demiş.Karısı “aman oraya binip nolucak”demiş..

“Bu sabah eve faturalar geldi bi sürü odeme var, savurganlığın sırasi diil, 10 dolar 10 dolardir..”
ve adam ucusu unutmak zorunda kalmi$.

Ertesi yil fuar yine duzenlenmis,kari koca gezmeye gitmisler….adam bakmis ucak orada ve yine cani
istemis “hadi gel suna binelim cok eglenceli…sadece 10 $…” kadin yine somurtmus.. “aaa cocuk
musun sen, hem sacmasapan seylere harciycak kadar bol paramiz mi var ? 10 dolar 10 dolardir
cebimizde dursun” ve adam yine hayalkirikligina ugramis… Ondan sonraki her sene fuar duzenlenince
kari koca gitmisler, her seferinde adam gosteri ucagina binmek istemis, karisi 10 dolarina
kiyamamis, adam da heves ettigiyle kalmi$.

Derken yillar gecmis ve kari koca 70 yaslarina gelmisler….. o yilki fuar zamani da gelmis
catmis…. beraber yine fuari gezerlerken adam ucagi gormus… “Hanim, bak 70 yasima geldim.. seneye
fuari gorecek miyim Allah bilir.. hadi inadi birak da $u ucaga bi kere binelim 10 dolar butcemizi
sarsmaz ya……”

Ama kadin inatci, yine “olmaz” derken oradaki gorevli bunlari duymu$, yanlarina gelmi$: “Afedersiniz
ama konu$malarinizi duydum, galiba beyefendi ucaga binmeyi cok istiyor.. benim size bir teklifim
var.. sizi bu ucaga alicam, ucu$ sirasinda tek bir ses cikarmadan durmayi ba$arirsaniz ini$te sizden
para almiycam, ama tek bir kelimede ikinizden de 10 $ alirim……… kabul mu?” Kari koca
birbirlerine bakmi$lar, “kabul” demi$ler….. ve binmi$ler…

Adam bunlar bindikten sonra ucagi yava$ yava$ derken deli gibi ucurmaya ba$lami$, taklalar attirmi$
ters dondurmu$ bunlarda cit yok… en sonunda ini$ zamani gelmi$, yere indiklerinde gorevli bizim
ihtiyarin yanina gelmi$: “Beyefendi inanin dilim tutuldu, en zor donu$lerde bile cit cikarmadiniz,
bu ucaga binen en iyi mu$terim siz oldunuz.. kutlarim”

Ihtiyar gulmu$: “Yaa, aslinda hanim du$tugu zaman bi$ey soyliyecektim ama, 10 dolar 10 dolardir.”

ah bu kadınlar ahh :))

eylem dedi ki...

İyi akşamlar
İyi tatiller...

Kaya dedi ki...

Hayirli Cumalar

no name dedi ki...

günaydın,
güzel bir gün diliyorum...

Kaya dedi ki...

iyi cumartesiler

no name dedi ki...

günaydın,
iyi pazarlar...

no name dedi ki...

Kim yaptı?

Orkestra üyeleri yeni atanan orkestra şefini “Müzikten zerre kadar anlamıyor” diye benimseyememişler. Karşılıklı gerilen sinirler ilk konserde patlamış. Şefin hareketlerine sinir olan davulcu çalınmakta olan eserin tam ortasında dayanamayıp elindeki tokmakla davula gelişi güzel vurmuş, vurmuş, vurmuş...

Müzik birden durmuş. Orkestra şefi elindeki çubuğu yere fırlatmış, “Kim yaptı bunu?” demiş köpürerek, “Kim yaptı ha? Söyleyin.. Hanginiz?”

no name dedi ki...

Bu haftaki Pazar Neşemiz Semih Çiftçi'den..
Temel ile İdris interneti karıştırırken Victoria's Secret sitesine girmişler. Bakmışlar, fıstık gibi kızlar, hepsi birbirinden alımlı, çıldırtıcı iç çamaşırları içinde, yarı çıplak poz veriyorlar. Üstelik altlarında yazan fiyatları da sudan ucuz, 20 dolar, 30 dolar... Olur mu olur?. Temel ile İdris birer tane ısmarlamış, beklemeye başlamışlar. Aradan iki ay geçmiş, Temel hâlâ internetten sipariş ettiği kızı bekliyor.. Yolda İdris'e rastlayınca sızlanmış.. "Yahu paralar boşa mı gitti, nedir, benimki yok meydanda, seninki geldi mi?" İdris "Valla" demiş, "Benimki geçen gün donunu yolladı. Kendisi de bugün yarın gelir, herhalde!..

onemlidegil dedi ki...

merhabalar
burayı hiçbir şekilde bırakmayanlar ve siteye sürekli yazanlara.sağolun.ben bıraktım ama siz devam ediyorsunuz helal olsun.

seval dedi ki...

Günaydin...

güzel bir haftaya güzel bir gün ile baslamis olalim insallah, hayat hepimize kolay gelsin...

Gülümsemeler icin Eylem ve No Name kardeslerime cok tesekkürler.. :)

Önemlidegil arkadasim, arada sirada da olsa ugrayip bir selam birakman bile senin de hala bizi birakmadigini gösteriyor ve mutlu ediyor... :)

Hersey gönüllerce olsun..

eylem dedi ki...

Günaydınlar

soğuk soğuk soğuk...
sıcak bir çaya nedersiniz?

Güzel bir pazartesi,iyi bir hafta olsun...

no name dedi ki...

günaydınlar,
güzel bir gün olsun...

eylem dedi ki...

Eveet akşamdan başlayan yağmur,
biraz önce dolu olup pencerelere vuruyor şakır şakır...
Bir gün güneş bir gün yağmur...
Aman dikkat bahara çarpılmayalım :)

eylem dedi ki...

Artık benim bilgisayarımında bir sesi var :)
İlk dinlediğim şarkı

Durma Yağmur

Durma yağmur durma,
Cilalanıyor ruhum istanbul sağnağında,
Damlalar karışmış elmacıklarıma,
Durma yağmur durma,
Okunmuyor adı artık yıldızlarda,
Ayrılık yazıyor arkası yarınlarda,
Sorma bana sen de onu sorma,
Sorma sorma doldur boğaziçini,
Sen doldur ben içerim,
Efkarımla kana kana,
Durma durma doldur boğaziçini,
Sen doldur ben içerim,
Yalanlara kana kana,
Durma canım cayır cayır yanıyor,
Söndür yalvarırım,
Durma ne olur durma,
Durma yağmur durma,
Sorma sen de onu sorma…

Gripin
http://www.dailymotion.com/video/xcdmhj_gripin-durma-yaymur-durma_music

mavigun41 dedi ki...

herkese merhabalar..
Yeni bir haftaya daha başladık..
Her gün sağlıkla ve güzellikle gelsin yaşamamıza...

mavigun41 dedi ki...

HAYAT SORSUN HESABINI
Susmak en büyük çığlıktır” derler…Susmak içinde kopan fırtınalara rağmen sessiz ve sakin bir liman g...ibi görünmektir.Susmak içindeki yangını göz yaşlarınla söndürmektir.
Susmak Bazen En Büyük Cığlıktır..
Susmak zorundasındır;çünkü sana yakışan budur..
Susmak zorundasındır;çünkü en güzel cevabın budur..

Susmak zorundasınd...ır;çünkü suskunluğun en güzel dileklerini gizler içinde..


Susmak zorundasındır;çünkü suskunluğun gözyaşlarındır.. acıların..
Ve… Susmak zorundasındır;çünkü hala sevmektesindir.
Susarsın;çünkü konuşmaya gerek duymazsın.

Sen susarsın ama;gözlerin anlatır acını sevgini çaresizliğini…Sen susanda gözlerin haykırır sessiz çığlığının sahibine.Ve bilmektesindir senin çığlığın O’nun kalbinin bir yerlerinde yankılanmaktadır…

İçin rahattır ama.Çünkü sen sevgini en doruğunda yaşamışsındır.sen içinden gelenleri utanmadan çekinmeden yapmışsındır.Ve en önemlisi mutlu edebilmişsindir sevdiğini.

Sen sevmişsindir ölümüne O bırakıp gitmiştir.Ve O’nun yaptığını sen O’na yapmamışsındır.Biten bir aşkın acısını yeni bir aşkla bastırmamışsındır.

ÜZÜLME!!!

Sen sana yakışanı yaptın.Yanından geçerken başını bir suçlu gibi öne eğmek yolunu değiştirmek sana göre değil.Başını öne eğmesi gereken kişi sen değilsindir zaten. Sen O’nun gibi değilsin!söylediğin her sözün arkasındasın.

Bırak hesap sormayı
Bırak anlasın sevginin büyüklüğünü
Bırak neden “seni asla kimse benim kadar sevemez!”dediğini anlasın…
Bırak her şeyi

HAYAT SORAR HESABINI!!!

eylem dedi ki...

Ne güzel bir yazı ve şiir
yüreğine sağlık ablacım

mavigun41 dedi ki...

Eylem cim sağol canım
yazı alıntıdır bilginize..
yazanın da yüreğine sağlık ben aracıyım sonuçta..

eylem dedi ki...

Tabii ki ablacım yazanlarında yüreğine sağlık...

İşten güçten sıkılanlara, bugün moralim bozuk, canım sıkkın diyenlere, gülmek isteyenlere gülümseme

Kovboy :)
Yolculuğu sırasında çok susayan kovboy, rastladığı ilk bara kendini atar ve viskisini söyler. Barmen viskiyi masasına koymasıyla bir maymun koşarak gelir ve kuyruğunu viski bardağına sokup aynı hızla ortadan kaybolur. Duruma bir anlam veremez, çaresiz
önündekini bir kenara itip bir viski daha söyler. Barmenin getirdiği viskiyi tam alacakken aynı maymun yine son sürat gelir, kuyruğunu viskiye daldırır koşarak kaçar. Kovboy sinirlenmeye başlar, o bardağı da sertçe kenara iter ve barmenden bir viski daha ister. Barmenin getirdiği yeni viskiye tam uzanırken, maymun bu kez şimşek gibi bir hızla gelir ve kuyruğunu viskiye sokup toz olur. Öfkeden kuduran kovboy:
- Bu ne biçim bar! Viskimi rezil eden şu maymun da neyin nesi böyle! diye barmene çemkirir. Barmen sakince omuz silker:
- Benim yapabileceğim bir şey yok, patron şu masada oturuyor isterseniz onunla konuşun.
İyice sinirli kovboy soluğu patronun yanında alır, olan biteni anlatır:
- Böyle rezalet olmaz, maymunun barda ne işi var!!!
Patron da diklenir:
- Böyle saçma bir şikayet duymadım!! derken, bara kasabanın şerifi girer. Kovboy bir umutla şerife yönelir, durumu ona da anlatır:
- Daha çok viski satmak için herhalde eğitmiş bunlar maymunu!! diye barın sahibini şerife şikayet eder. Şerif biraz düşünür:
- İlk defa böyle bir şey duyuyorum! Dediğiniz gibi olsaydı önceden başka şikayetler de olurdu!
Kovboy iyice çaresizliğe düşüp, ne yapalım ne edelim derken, şerif :
- Ben bir kaç yıldır buradayım ama barın piyanisti, çocukluğundan beri burada çalışıyor, isterseniz ona danışın, onun mutlaka durumdan haberi vardır.
Artık susuzluğunu unutan kovboyun siniri de meraka dönüştüğü için barın bir köşesinde piyanosunu çalmakta olan piyaniste yaklaşır:
- Pardon!! Kuyruğunu viskiye sokup fırlayıp kaçan maymunu biliyor musunuz?
Piyanist başını kaldırıp, biraz düşünür:
- Bilmiyorum!! Ama biraz mırıldanırsanız çalabilirim.

mavigun41 dedi ki...

Eylem kardeşim ...

Bizlere yeni yollar yeni yollar sayesinde yeni keşifler yapmamızı sağlayanlar arkadaşlarına selam olsun..
bir selam ve bir şiir..
yolluyorum kolay gelsin diyerek...



Pablo Neruda' nın
Yavaş yavaş ölürler,

Yavaş yavaş ölürler,
Seyahat etmeyenler.
Yavaş yavaş ölürler,
Okumayanlar, müzik dinlemeyenler,
Vicdanlarında hoşgörüyü barındıramayanlar.


Yavaş yavaş ölürler!

Alışkanlıklarına esir olanlar,
Her gün aynı yolları yürüyenler,
Ufuklarını genişletmeyen ve değiştirmeyenler,
Elbiselerinin rengini değiştirme riskine bile girmeyenler,
Bir yabancı ile konuşmayanlar.

Yavaş yavaş ölürler!

Heyecanlardan kaçınanlar,
Tamir edilen kırık kalplerin gözlerindeki pırıltıyı görmek istemekten kaçınanlar.

Yavaş yavaş ölürler!

Aşkta veya işte bedbaht olup
yön değiştirmeyenler,
Rüyalarını gerçekleştirmek için
risk almayanlar,
Hayatlarında bir kez dahi mantıklı tavsiyelerin dışına çıkmamış olanlar.

Yavaş yavaş ölürler!

eylem dedi ki...

Teşekkür ederim ablacım...

seval dedi ki...

Kankam ile kardesim güzelliklere rastlamis, bizimle de paylasmislar..

Gülümseten fikralar, düsündüren yazilar ve o güzel siirler icin ikinize de tesekkürler canlar.. :)

"Ceee..." deyip kacmadan önce herkese iyi aksamlar diliyorum...

no name dedi ki...

ben de iyi akşamlar diliyorum...

eylem dedi ki...

Tabii benden de iyi akşamlar...

seval dedi ki...

Günaydin...

hepimize güzel bir sali olsun, BBO-Ailesinin geleneksel duygu günü paylasilan sarkilar, siirler esliginde, her türlü güzelliklerle gecsin...

kolay gelsin zorluklar...

eylem dedi ki...

Günaydın

Güzel bir salı olsun yağmurlu yağmurlu :)

hepimize kolay gelsin...

no name dedi ki...

günaydın,
güzel bir gün olur inşallah...

no name dedi ki...

gideyim erkenden erkenden yatayım.
gözlerim açılmıyor...
iyi akşamlar olsun ...

eylem dedi ki...

Kankamı bu güzel havalar mı mahvetti
iyi dinlenmeler kankacım
dikkat et kendine...

seval dedi ki...

Burada gökyüzü koyu gri bulutlarla kapandi yine, günes saklandi arkalarinda kendini özletecek illa ki... :)

Ama üzülüyor muyuz?

HAYIIIIIR! ASSSLAAAA! Cünkü böylece bizim "mahvolma" sansimiz yok!:)

Her zamankinden daha erken ayriliyorum ben sizden, iyi dinlenmeler, iyi aksamlar dileyerek...:)

eylem dedi ki...

İyi Akşamlar...

seval dedi ki...

Günaydin...

güzel bir güne uyandigimizi umuyorum..

Hep birlikte güzel bir kahvaltiya ne dersiniz? Ben cayi birazdan demliyorum, kahve zaten hazir, simit-pogaca ve böregi siz getiriverin, beyaz peynir, zeytin, maydonoz, recel, bal, sosis-salam tamam da, yumurtada kararsiz kaldim! Omlet mi, rafadan mi?

Anlasilan ben fena acikmisim, birazdan size bir sey kalmayabilir, uyarmadin demeyin, acele edin bence... he he.....

Kolay gelsin..:)

eylem dedi ki...

Günaydın

ooohh mis gibi kahvaltı
hemen geliyoruz ablacım
kanka indim bile aşağı hadi gel gidelim...

kolay gelsin...

eylem dedi ki...

Kaya pazartesi yok,salı yok hayırdır kardeşim ...

Kankacım sen nasıl oldun
bahar nasıl kötü çarpmış anlaşılan seni :)

no name dedi ki...

günaydın,
güzel bir gün olur inşallah...

Kaya dedi ki...

Cümleten selamlar

Hayat telasesi Eylem, napalim dünya benim etrafimda dönüyor

mavigun41 dedi ki...

herkese merhabalar
haftanın ortasında çarşamba
olur bize güzel bir gün inşallah..

no name dedi ki...

Bir davada tanıklık etmesi için kürsüye yaşlı bir teyzeyi çağırırlar. Kadın yerine oturur ve davalının avukatı kadına yaklaşır...
- Bayan Jones.... Beni tanıyor musunuz?
Yaşlı teyze cevap verir :
- Ah evet Bay Williams sizi çocukluğunuzdan beri tanıyorum. Siz taa o zamanlar bile aileniz için tam bir baş belasıydınız. Sürekli yalan söylüyorsunuz, karınızı komşunuzla aldatıyorsunuz, en yakınım dediğiniz insanların arkasından konuşuyorsunuz, 2 dolar fazla kazanmak için herkesi satarsınız...
Davalının avukatı başta olmak üzere bütün salon şok olur. Adam ne yapacağını bilemez bir halde kadına tekrar sorar :
- Peki Bayan Williams, ya ka rşı tarafın avukatını tanıyor musunuz?
Kadın yine cevaplar :
- Elbette tanıyorum. Çocukluğumda ona dadılık yapmıştım.. Tembel, ödlek ve alkolik adamın tekidir.. Etrafında bir tek dostu yoktur ve herkes onun hala geceleri altına kaçırdığını söylüyor..
Yine herkes şokta... Bütün salonu bir uğultu kaplar.. Hakim kürsüye tak tak tak vurup herkesi susturur ve her iki tarafın avukatını da kürsüye çağırır ve ikisine de eğilmelerini söyleyerek kulaklarına şunu fısıldar...
- Eğer bu kadına beni tanıyıp tanımadığını sorarsanız ikinizi de harcarım...

no name dedi ki...

BRANDA
Bir mafya babası evli bir kadınla ilişki kurmuş. Bir gece kocası yok diye kadının evine gitmeye karar vermiş ve adamlarına "Ben içeri girdikten sonra hemen büyük bir branda ayarlayın ve pencerenin hemen altına dört ucundan gerin" demiş.

Sonra da ne yapacaklarının talimatını vermiş: "Kadının kocası gelirse kapıyı bir kere çaldırın, ben aşağıya atlayacağım, yakalanıp karizmayı çizdirmeyelim... Tamam mı?"

Adamları, "Başüstüne patron" demişler. Mafya babası kadının evine girmiş, tam yatağa uzandığı anda evin kapısı çalınca bizimki kendini tereddütsüz pencereden donla 4. kattan aşağı fırlatmış. Kadın üzerine alelacele bir şey alıp kapıyı açmış ki karşısında patronun adamlarından biri...
"Yenge" demiş adam mahcup bir şekilde önüne bakarak,
"Patrona söyle branda bulamadık!"

Demek ki..
UZUN YAŞAMAK İÇİN EKİBİNİ AKILLI İNSANLARDAN SEÇECEKSİN!.....

mavigun41 dedi ki...

sayılarla aşk

0 dan başlarsın onunla hayata
1 bakmışsın girivermiş hayatına
2 de bir düşüverir aklına
3 günlük hayatta tek zevkindir aslında
4 dörtlük geçer zamanın onunla
5 vakit ona bakarsın
6 üstü bir insandır aslında
7 cihanda yoktur olan onda
8 köşe bulursun konuşurken onla
9 doğurursun göremeyip konuşamayınca
10 u seversin çoooooook seversin.....

eylem dedi ki...

sayılarla aşk çok güzeldi yüreğine sağlık ablam çok hoşuma gitti :)

Kankacım branda'da koptum :)

Herkese iyi akşamlar...

eylem dedi ki...

Ve herkese günaydınlar...

Ankaram maşallah bereketli sabah akşam yağıyor...
Güzel bir gün bizlerin olsun
Nisan ayına da hoşgeldin diyorum

Çayı demliyorum
kahvaltıyı hazırlıyorum bekliyorum

Kolay gelsin...

eylem dedi ki...

Ve ben bugün rüyamda bu şarkıyı söylüyordum
Hayırdır inşallah :)
severimde güzel şarkıdır

Gün gelirde beni unutursun demiştim
Kalbindeki bu derdi avutursun demiştim
Ne ben seni unutabildim
Ne bu gönlümü avutabildim
Ne bu derdimi uyutabildim ah
Unutamam seni unutamam seni unutamam

Aşkını çekerim geleceksin diyerek
Belki gözyaşımı sileceksin diyerek
Ne ben seni unutabildim
Nu bu gönlümü avutabildim
Ne bu derdimi uyutabildim ah
Unutamam seni unutamam seni unutamam

seval dedi ki...

Günaydin...

Eylemcim hemen geliyoruz canim, sevgili kankana söyle de simitlerimizi unutmasin gelirken.... he he.. ablalar hazira konar! :) Su yasliligin bir ise yaramasi gerek di mi ama...

seval dedi ki...

Eveeet, hosgeldin nisan!

Ne iyi ettin de geldin, epeyi özlemisiz seni görüsmeyeli...

Günlerin usul usul uzadigini, yanar döner havani, bir güne sigdirdigin dört mevsimi yasamayi...

Gökyüzünde maviyi daha cok görmeyi, nefeslerimize karisan cicek bugularini icimize cekmeyi..

Sabahlari cikarken ne giyecegini bilememeyi.. Giymekten gina gelen kalin kislik palto mu, ince bir hirka mi? Hangisine karar verirsen ver, yine de yanilmayi...

Kesinlikle semsiyemizi evde unuttugumuz gün aniden yagan sagnak yagmuru, her karis topraktan seninle fiskiran yesilligi, en güzel bicimlerde sundugun en canli renkleri...

Besledigin belli belirsiz, adsiz yürek beklentilerini...

Bilmem bilir misin, sen geldin ya, insana daha iyiye umudu da getirdin...

Hosgeldin...

eylem dedi ki...

bu güzel anlatıma kocaman bir Alkış :)


Hoşgeldin ablacım
hemen söyleyeyim kankama
kankaa gelirken simitleri,börekleri,kekleri unutmayacakmışsın :)
Bende ablamın ardına sığınarak listeyi uzattım :))

no name dedi ki...

günaydın,
güzelliklerle dolu bir gün diliyorum,
bir tepsi su böreği kaptım geliyorum...

eylem dedi ki...

Getirin!!

Bilim adamları 3 fare üstünde 3 ülkenin içkilerinin etkisini test ediyorlarmış.
Fransız içkisini içen fare küt düşmüş.
İngiliz içkisini içen fare de küt diye düşmüş.
En son fareye Türk rakısı içirmişler, fare biraz sallandıktan sonra haykırmış:
- Heyyytttt getirin lan kediyiiiiiiiiiiiiiiiiiiii.....................:)

eylem dedi ki...

Bundan birkaç sene önce büyükannemi doktora götürdük. Muayeneden sonra tahlil için gün verip "Sabah sakın bir şey yemeyin, aç karnına gelin." diye tembihlendi. Hastaneden çıktıktan 5 dakika kadar sonra büyükannem sessizliği bozdu ve buram buram umut kokan sorusunu sordu:
- Kahvaltıda ne ikram edecekler acaba? Aç gelin diye o kadar sıkı tembihlediler.

-----------------------------------
Oğlum, saatlerce uğraşarak kartondan yaptığım buzdolabı modeli ile ödevinden en yüksek notu aldı. Öğretmeni ona:
- Aferin! Herkes anne ve babasına yaptırmış. Ama sen kendin yapmışsın, belli, demiş.
Kendimi hiç bu kadar beceriksiz hissetmemiştim. Karım iki gündür gülüyor. Karizmam yerle bir oldu. Teşekkürler öğretmen hanım!
----------------------------------

Kilo aldığımda, "Kilo aldın, biraz zayıfla" demek yerine, "Hadi tosunum, az daha ye!! Seni halde hamal yapacağım" diyen sevgili kocam, ben sana kel olmandan dolayı "Az daha parlat, gece lambası yapıcam seni" diyor muyum? Demiyorum!
----------------------------------
Eşimle ölüm üzerine konuşuyorduk.
- Sana vasiyetim olsun, ölürsem beni memleketime göm, dedim.
Duygusal bir yanıt beklerken:
- Cenaze nakletmek kolay değildir ve masraflıdır, kusura bakma nerede ölürsen oraya gömerim!! dedi.
----------------------------------
alıntı

eylem dedi ki...

Sen O'sun

“Neyi arıyorsan sen
O'sun" der Mevlana...

Zulmün peşindeysen zâlimsin, aşkı arıyorsan âşık...Elinden tuttuğumuz her sevgili,
bizi sü­rükleyip, kendi iç dünyamızın derinliklerinde bir keşif gezisine çıkarır.
Her ilişki, benliğimizde bir kazıdır aslın­da, her sevda ruhumuzun bir başka yüzü...
Her aşkta kendimizi ararız; o yüzden bulduklarımız, benzerlerimizdir.Resimlerini yan yana koyun sevdiklerini­zin ve dikkatle bakın yüzlerine, onların suretlerinden kendi yüzünüz bakacaktır size...

Aşk denilen kaleydoskopun buzlucamına gözünüzü dayadığınızda, bin bir camın rengarenk ışıklar saçarak döndüğünü ve her seferinde bambaşka şekiller ördüğü­nü görürsünüz. Her camda,farklı bir ren­giniz vardır; her şekilde sizden bir parça..
Aşklarınız hülâsanızdır.Sevdiğiniz her adam, beğendiğiniz her kadın, farklı ruh hallerinizi ele verir; arada bir çevirdiniz mi kaleydoskopu, cam par­çalar yer
değiştirip yeni şekiller alır; hepsi siz...Sevgilinizin gözlerindeki dolunay,
sizde­ki ışığın yansımasıdır aslında; dilindeki si­zin ilhamınız, tenindeki sizin ısınız...

Yoksa hâlâ bir sevdiceğiniz, o
henüz kendinizi bulamadığınızdandır...

Aşk, narsizmdir.

Kendimiziz her aşkta arayıp
durduğu­muz, peşinde olduğumuz

Bir omza sığınmanın şefkatinde de,bir göğsü dişlemenin şehvetinde de kendimize açılan
kapılar var.

Sevda, çevrildikçe içimizin farklı ışıkları­nı yakan eğlenceli bir kaleydoskop gibi
başımızı döndürüyor.

Ve biz, hep baharı takip ederek dünyayı gezen bir gezgin gibi içimizdeki eski baharları arıyoruz.

Narcissus'u bilirsiniz:

Öyle heybetli ve güzelmiş ki,bakmaya doyamazmış kendine... Gün boyu kara gözlerini, incecik burnunu, dar kalçalarını,kıvırcık saçlarını seyredermiş hayran hayran... Bir gün ır­mak kenarında gezinirken, sudaki yansımasına ilişmiş gözü... uzanıp, iyice bak­mak istemiş. Tam gördüğünde kendini, dengesini kaybedip düşüvermiş ırmağa, kapılıp gitmiş suya...

Yeryüzünün en güzel insanının öldüğü­nü duyan Tanrı, unutulmaması için O'nu her bahar
açan güzel kokulu bir çiçeğe dönüştürmüş.Narcissus, nergis olmuş.

"Kıssadan hisse, benden size tavsiye,ta­ze bir nergis verin bugün sevgilinize...
Sonra da, nerede baharsa mevsim, ro­tasını oraya çevirip içindeki eski baharla­ra koşan bir gezgin gibi "Bahar getirdim sana" deyin, baharın elinizde olduğunu
unutmadan...Onun gözlerindeki ırmağa baktığınızda kendinizi göreceksiniz; dikkat edin de hayran olup düşmeyin! Düşüp bahar kokulu bir çiçeğe dönüşmeyin..."

Can DÜNDAR

mavigun41 dedi ki...

herkese merhabalar..

Siteye bahar gelmiş gibi..
Eylem cim teşekkürler canım..


Sevgili kankacım benim, ne güzel anlatmışsın Bahar aynı müjdeliyen''Kararsız ay''Nisanı bizleri ne hale getirdiğini ...
Doğa bile hem kendinle hem bizlere şaka yapıyor gibi..



belkide tesadüf değildir
1 nisan şakalarının..
bu ayın ilk gün olması...

1 Nisan şakasının kökeni nedir?

1564 yılında Fransa kralı IX Charles, yıl başlangıcını Ocak ayının birinci gününe aldı. Daha önce Avrupa' da yaygın olan yıl başlangıcı Mart 25 idi, yani yılın ilk haftası 25 Mart - 1 Nisan arasında kutlanırdı. O zamanki iletişim şartlarında IX Charles' ın bu kararı fazla yayılamadı.
Duyanlar ise protesto amacıyla eski adetlerine devam ettiler. 1 Nisan'da partiler düzenlediler.
Diğerleri ise onları Nisan aptalları olarak nitelendirdiler.

1 Nisan'a bütün aptalların günü adını verdiler. Bu günde diğerlerine sürpriz hediyeler verdiler, yapılmayacak partilere davet ettiler, gerçek olmayan haberler ürettiler. Yıllar sonra Ocak ayının yılın ilk ayı olmasına alışılınca, Fransızlar 1 Nisan gününü kendi kültürlerinin parçası görerek devam ettirdiler. Oradan da bütün dünyaya yayıldı.

eylem dedi ki...

Eylemce

Soner birşeyler söyleyecekte söyleyemiyor gibi sevilin etrafında dönmektedir...

Sevil:canım birşey mi diyeceksin
Soner:yoo
yok yok birşey yok
Ama aynı şekilde devam eder

Sevil:Soneeer yeter artık
etrafımda gezip durma birşey söyleyeceksen söyle
Soner :sevil kolay değil
Sevil: ne kolay değil
Soner:söylemek
Sevil: soner korkutuyorsun beni
Soner:bende korkuyorum
Sevil: ne ?
off soner hadi söyle
Soner: gel şöyle otur sevilcim
Sevil: oturduk bakalım
Soner: söylüyorum ama sakin ol
Sevil:tamam
Soner:ben aşık oldum
Sevil:nasıl
Soner:aşık işte ,bir görsen çok güzel
Sevil afallamış bir halde
Sevil:birde göreyim yani
soner anlam veremiyorum nasıl yani çocuklarımız ,ben ,sen
aşık diye gözleri dolu dolu iken koltuğun üzerine bayılıverir
Soner : Seviiil canım
ne oldu
hişt sevil ,sevil ne olur kendine gel şaka yaptım valla
ben sana aşık olmuştum tekrar
ne olur aç gözlerini
Sevil kendine gelir, bir süre sonra

Soner:canım iyimisin hastaneye gidelim hadi kalk rengin soldu
Sevil:gerek yok
diyerek odasına çıkar
Soner:sevil inan bana şaka yapmıştım 1Nisan ya ama devamında sana aşığım diyecektim...
Sevil: dinlenmek istiyorum gider misin soner
Soner:tamam
soner aşağıda volta atıp off ya şaka yapmıştım ne olacak şimdi diye gezinir
Bir saat sonra sevil iner
Sevil:soner konuşalım
Soner: konuşalım da iyimisin
Sevil: evet
Madem başkasına aşıksın boşanalım
Soner: neee
Sev- sevil şakaydı inan ki ben senden başkasını sevebilir miyim ki
ben sana hergün aşık oluyorum canım karım
Sevil: hiç öyle demiyordun
Soner:gerçekten şakaydı
Sevil: öyle şaka olmaz
bir süre sen salondaki koltukta yatarsın
çocuklarada alıştırarak söyleriz
diyerek evden çıkar
peşinden soner...

Soner:sevil nediyorsun ciddi olamazsın
Sevil:çok ciddiyim ,şimdi de avukata gidiyorum beni rahat bırakırmısın artık
Sevilin peşinden bakakalır soner

Soner:alo doğan başım dertte sevil benden ayrılıyor çabuk gel
ve eve döner
kapı çalar
doğan:ne oldu abicim ne ayrılması
Soner: off sorma ya sorma
diyerek kısa bir özet geçer doğana
Doğan: abicim haketmişsin ama
Soner: doğann şom doğaaan
yardım edeceksen kal şurda yoksa git canım burnumda zaten
Doğan:tamam tamam konuşurum ben seville
Soner:ikna olur mu
Doğan:bakacaz abicim

akşam ne doğanın konuşması ne aylin ikna edemez sevili
bir hafta böyle geçer
soner sürekli gönül alma şeklinde geçirsede yumuşatamamıştır sevili

Sevil mutfakta kendine kahve yaparken soner gelir
Soner:merhaba
Sevil: masanın üzerinde mahkemeden kağıt geldi
Soner:nasıl yani sevil
olmamalı lütfen affet beni
Sevil:artık çok geç
Soner masadaki zarfı alıp açar kabullenemesede

Kağıdı açtığında "şaka öyle değil böyle yapılır" yazıyordur
Soner :Allaah sevil canım benim diyerek sevile sarılır
özürdilerim seni üzmek istememiştim karıcım affettin mi beni
Sevil: eh sayılır tam değil daha
Soner: peki odamıza çıkabilr miyim
Sevil:yok daha oda olmaz affetmedim o kadar
Soner: seviill
Sevil: yok yok olmaaz diye munzur bir gülümseyişle odasına doğru koşarak çıkar
Soner:bak yakalarsam fena olur, seviiilll....

mavigun41 dedi ki...

Teşekkürler Eylem kardeş..

Sevil ile Soner aşkından uzun zamandır uzak kalmıştık..

Neydi o BBO günler..diye anmamızı sağladın..
yüreğine ,ellerine sağlık..

Kaya dedi ki...

Merhabayin

Size buram buram sevgi getirdim

Soner Sevil`i yakalamis midir, yakaladiysa napmistir...
Ellerine saglik Eylem

Nisanin ilk günün rüzgarli karsiladik, azicik da serince

Kaya dedi ki...

Kader hayatımızın önceden çizilmiş olması demek değildir. Bu sebepten,”ne yapalım, kaderimiz böyle” deyip boyun bükmek cehalet göstergesidir. Kader yolun tamamını değil, sadece yol ayrımlarını verir. Güzergah bellidir ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir. Öyleyse ne hayatının hakimisin, ne de hayat karşısında çaresizsin.

eylem dedi ki...

İnsaf ya şu saate kadar güzel olan moralimden eser bırakmadılar...

bir sağımdaki bir solumdakinin masa sevdalarını anlayamadım gitti.
yerleşemediler bir türlü
tamam birşey demiyeceğim ama bana dokunmadan istedikleri gibi yerleşsinler...
Adam yerinden rahat değilmiş neymiş eylem hanım sen şöyle karşıya geç ben masaları birleştireyim,yok şöyle yap şöyle olsun
güleryüzlüyüm ya ses çıkarmıyorum diye kısmetse dışarı yerleştirecekler beni...
En iyisi zaten o olacak çekip gideceğim...

off sinir harbine sokuyorlar insanı, patlatıyorlar...
neyse sizinde başınızı ağrıttım
rahatlarım birazdan

mavigun41 dedi ki...

eylem kardeşim
sakin ol canım..

Bir insan eksik yaşıyorsa, ve bu eksikliği bildiği halde tamamlamak için uğraşmıyorsa sen ne yapabilirsin ki onun için?alıntı

bırak dünyaları ''masaları'' kadar olanları..
uzaklaş oradan..debelensinler..
sen pencereden bak..
gülümse..
bahara..
pencere yoksa aynaya bak..
sen taze bir bahar gibisin...
gülümse...

eylem dedi ki...

Amaan ablam erkek milleti işte...

ayrıca teşekkür ederim güzel iltifatın için :)

İyi akşamlar...

seval dedi ki...

Iyi aksamlar, iyi dinlenmeler her birimize her nerelerdeysek...

Bugün benim icin oldukca yogun bir gündü, bir sürü soruna cözüm ararken size "Allahaismarladik!" bile diyemedim.

Yarin, yani 02.04.2010 cuma ile 05.04.2010 pazartesi günleri Almanya´da paskalya yortusu sebebiyle tatil. Bu firsati degerlendirerek biz de Hollanda´da yasayan ablami ziyarete gitmeye niyetliyiz Allahin izniyle. Bir hafta kadar orda kalip 12 nisan pazar günü geri dönmeyi düsünüyoruz.

Sizi özleyecegimi biliyorum. Dostlukla ve sevgiyle, saglicakla kalin..

mavigun dedi ki...

canım kankam
sana iyi tatiller,iyi yolculuklar..

güzel varışlar..
güzel dönüşler..
olsun....

bizde seni özleyeceğiz...
sevgilerimizle...

eylem dedi ki...

Günaydın
Kolay gelsin...

İyi tatiller seval abla..

no name dedi ki...

merhaba,
kolay gelsin herkese vede güzel bir gün olsun...

mavigun dedi ki...

herkese merhabalar
güzel bir gün olsun ...

mavigun dedi ki...

Padişah, bir gece rüyasında tüm dişlerinin döküldüğünü, yemek bile yiyemez hale geldiğini görür. Sıkıntı içinde uyanır. Vezirini çağırıp sarayın rüya tabircisinin hemen huzuruna getirilmesini buyurur. Uyku sersemi tabircibaşı yanına gelince, padişah düşünü anlatıp sorar:



“Tabircibaşı, bu rüya hayır mıdır, şer midir? Ney...e işarettir, hele bir söyle.”



Tabircibaşı biraz düşünür; sonra utana sıkıla:



“Şerdir, Padişahım” der.


“Uzun yaşayacaksınız; ama ne yazık ki, tüm yakınlarınızın gözlerinizin önünde birer birer ölüp sizi yapayalnız bıraktıklarını göreceksiniz.”


Bir an sessizlik olur; ardından padişah kükrer:


“Tez atın şunu zindana, felaket habercisi olmak neymiş öğrensin!”


Tabircibaşı, yaka paça götürülüp zindana atılır. Padişah bir başka tabircinin bulunmasını emreder. Huzura getirilen ikinci tabirciye de rüyasını anlatıp sorar:



“Hayır mıdır, şer midir?” der.


İkinci tabirci de önce biraz düşünür; ama sonra yüzü aydınlanır:



“Hayırdır, Padişahım!” der. “Bu rüya, tüm yakınlarınızdan daha uzun yaşayacağınızı gösterir. Daha nice seneler boyu ülkenizi
yönetebileceksiniz.”


Padişah, ağzı kulaklarında buyurur:


“Bu tabirciye iki kese altın verin!”


Başından sonuna durumu izleyenler, tabirciye sorar:


“Aslında sen de tabircibaşı da aynı şeyi söylediniz. Neden onu cezalandırdı da seni ödüllendirdi?”


Tabirci güler:


“Elbette aynı şeyi söyledik; ama önemli olan, kimilerine NE söylediğin değil, NASIL söylediğindir.”Devamını Gör

mavigun41 dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
mavigun41 dedi ki...

Padişah, bir gece rüyasında tüm dişlerinin döküldüğünü, yemek bile yiyemez hale geldiğini görür. Sıkıntı içinde uyanır. Vezirini çağırıp sarayın rüya tabircisinin hemen huzuruna getirilmesini buyurur. Uyku sersemi tabircibaşı yanına gelince, padişah düşünü anlatıp sorar:



“Tabircibaşı, bu rüya hayır mıdır, şer midir? Ney...e işarettir, hele bir söyle.”



Tabircibaşı biraz düşünür; sonra utana sıkıla:



“Şerdir, Padişahım” der.


“Uzun yaşayacaksınız; ama ne yazık ki, tüm yakınlarınızın gözlerinizin önünde birer birer ölüp sizi yapayalnız bıraktıklarını göreceksiniz.”


Bir an sessizlik olur; ardından padişah kükrer:


“Tez atın şunu zindana, felaket habercisi olmak neymiş öğrensin!”


Tabircibaşı, yaka paça götürülüp zindana atılır. Padişah bir başka tabircinin bulunmasını emreder. Huzura getirilen ikinci tabirciye de rüyasını anlatıp sorar:



“Hayır mıdır, şer midir?” der.


İkinci tabirci de önce biraz düşünür; ama sonra yüzü aydınlanır:



“Hayırdır, Padişahım!” der. “Bu rüya, tüm yakınlarınızdan daha uzun yaşayacağınızı gösterir. Daha nice seneler boyu ülkenizi
yönetebileceksiniz.”


Padişah, ağzı kulaklarında buyurur:


“Bu tabirciye iki kese altın verin!”


Başından sonuna durumu izleyenler, tabirciye sorar:


“Aslında sen de tabircibaşı da aynı şeyi söylediniz. Neden onu cezalandırdı da seni ödüllendirdi?”


Tabirci güler:


“Elbette aynı şeyi söyledik; ama önemli olan, kimilerine NE söylediğin değil, NASIL söylediğindir.”

mavigun dedi ki...

teknik nedenlerden dolayı yorum tekrarlanmıştır.kusura bakmayın canlar

eylem dedi ki...

İyi akşamlar...
İyi tatiller...

no name dedi ki...

Adalet

İnsansız adalet olmaz
Adaletsiz insan olur mu?
Olur, olmaz olur mu!
Ama, olmaz olsun

Özdemir Asaf

no name dedi ki...

iyi akşamlar...
tatilcilere iyi tatiller,
çalışanlara kolaylıklar...

Kaya dedi ki...

Gec kalmisim biraz sanirim

iyi aksamlar

Seval ablama da hayirli yolculuklar iyi tatiller

no name dedi ki...

günaydın,
güzel bir gün olur inşallah...

Kaya dedi ki...

merhabalar

calisanlara kolay gelsin, tatildekilerin keyifleri gicir olsun

no name dedi ki...

iyi akşamlar...

no name dedi ki...

merhaba,
iyi pazarlar...

no name dedi ki...

pazar neşesi mi?
hadi bakalım...

LSD

Delikanlı dedesine; “Dedeciğim, dolabımda haplarım vardı gördün mü? Üzerinde LSD yazıyordu” diye sormuş.
“Başlatma senin hapına mapına lan” demiş dedesi beyaz saçları dimdik, gözleri belermiş bir şekilde heyecandan titreyerek,
“Salonda bir yığın ejderha dolaşırken...”

no name dedi ki...

işte bu da ikincisi...

Örnek babalar

ÜÇ küçük çocuk aile yaşantılarından, özellikle örnek aldıkları babalarından bahsediyorlarmış. “Benim babam çok düşüncelidir” demiş birinci çocuk, “Öğlen yemeğine birazcık geç kalsam beni kapıya bağlayıp kırbaçlar. Beslenmeme o kadar dikkat eder yani...” İkinci “Benimki de toplumda sessiz ve terbiyeli bir insan olmam için didinir durur” demiş “Eve her girdiğimde, oturduğumda, kalktığımda yapıştırır tokadı.” Üçüncü “Benim babam en iyisi anlaşılan” demiş “Öğretmenimdir o... Sandalla her sabah beni alıp gölün tam ortasına bırakır ve sahile kadar yüzmeme izin verir.” Diğerleri “Aa?..” demişler “O koca gölün ortasından sahile kadar yüzmek çok zor değil mi?” Çocuk cevaplamış: “Ohooo... O işin kolay yanı. Asıl zor olan suyun içinde ağzı bağlı çuvalın içinden çıkabilmek!”

no name dedi ki...

devammm...

Hırsız fil

Kuyumcu “Soyuldum” diye karakola koşmuş “Bir fil geldi komiser bey, kırdı vitrinimi, hortumuyla elektrik süpürgesi gibi emdi ne varsa vitrinde ve sırra kadem bastı.” Komiser “Nasıl bir fildi bu? Asya Fili mi? Yoksa Afrika fili miydi?” diye sormuş. “Ne fark eder ki komiser bey?” sorusuna komiser “Afrika fillerinin kulakları büyük olur, Asya filleri ise küçük kulaklıdır... Eşkâlinin belirlenip yakalanması açısından yani” cevabını verince kuyumcu patlamış: “Hay Allah, göremedim komiser bey. Tevekkeli kafasında kadın çorabı vardı şerefsizin!”

Kaya dedi ki...

iyi pazarlar

no name dedi ki...

iyi akşamlar...

eylem dedi ki...

Günaydın

Kolay gelsin...

no name dedi ki...

günaydın, güzel ülkemin güzel insanları günaydın...

güzel bir gün ve hafta bizlerin olur inşallah...

mavigun41 dedi ki...

herkese merhabalar...
körfezde bahar havası var...
Havamız gibi güzel bir haftamız olsun....
Ve bu günden başlasın ki..
Bu pazartesinin kabusu üstümüzden gitsin..
herkese iyi bir gün olsun..

Bizde uzaklarda olan...
Tatildeki KANKAM' a da MERHABAAAA...
hepimiz el sallıyoruz canım sana...
KANKAN VE KARDEŞLERİ..
http://img.sharedmp3.net/files/
pics/433/432343/img_2_pr.jpg

mavigun41 dedi ki...

Kimi bekliyorsun hala,
Evinden kitaplarından uzakta mısın
Arada bir telefon et kendine
Kendine mektuplar yaz yanıt beklemeden
Kartlar gönder kendine her gittiğin uzaklardan
Sevgilim diye başlayıp öperim diye biten
Senin senden başka kimin var ki arasın

İnince trenden ya da uçaktan yalnızlığın
Sevinçle karşıla yanlızlığını garlarda hava alanlarında
Ayrılışlarda da sarılıp öpüş yanlızlığınla
Ugurla kendi kendini dönüşsüz yolculuklara
Bekle kendini uzak yolculuklardan dönersin diye
Senin senden başka kimin var ki beklesin

İçki masalarında bir başına mısın
Kendinleysen yetmelisin kendine
Çoğaltıp yanlızlığını konuş bir çok kendinle
Kaldır içki bardağını kendi şerefine
Ağlaşarak gülüşerek tartışarak kendile
Senin senden başka kimin var ki bulasın

Düşmanlarının saldırılarından yuvarlandıkça yerlere
Tutup kendi saçlarından kaldır kendini
Seni sana bildirecek kimsen yok başka kendinden
Ölünce senin bile haberin olmayacak öldüğünden
Haber ver kendine ki öldüğünü bilesin
Kimin var ki senin sana öldüğünü söylesin

Kendi kendinin hem konuğu hem ev sahibisin
Zamanın varken ağırla kendini sarılıp öperek
Biliyorsun nasıl olsa yakın o gelecek
Kimileri diyecek
Daha şimdiden sev kendini sev kendini SEVVVV
Kimin var ki senin seni senden başka sevecek..

AZİZ NESİN

mavigun41 dedi ki...

Sevgili!..


Aşkın şiirini yazmak isterdim sana; sana aşkı şiir ile yazmak isterdim... Aşkı seninle tanımlamak ister, aşkı sende tanımak isterdim. Ay ikiye bölündüğünde yanında olmak, Uhud’da dişini avcuma almak isterdim.


Sevgili!..


Şimdi senden uzakta, aşk şudur diyebilsem eğer, son defa kendimi ve ilk defa okuyucumu kandırmış olacağım. Bildim dediğim bir aldanıştır çünki o, duydum dediğim bir yanıştır. Şimdi ayın, şın ve kaf’ları çıkardılar elifbelerden de sensizliğin mektebinde bir sabra mıhladılar bizi elif’lerle he’lerden. Sensizlikte hasretin hüzzamlarını öğrendik kucak kucak, ve aşkın nihavent saltanatını arar olduk köşe bucak. Bildiğimizi sandıkça yandık da yolunda, yolunda yandığımızı sandıkça bildik sonunda. Aşkın gerçeği değildi bildiğimiz, ama aşkın ateşiydi yandığımız. Artık şüphedeyiz, canları yâre ulaştıran bir sel miydi aşk, şekeri güzele sunup ağuyu kalbe bulaştıran bir el miydi!.. Sana varacak yolların çilesi miydi; tutkular ötesi tutkunun zirvesi, hasretle yanışların sesi miydi!..

Galiba varlığın çekim alanına giren en ulvi acıydı aşk; ve maddeyi mânâya veren en cömert sancıydı. Ruhların çeşitli varlıklar arasında bölüştürülen süsüydü belki; belki ötelere yazgılı yitirişlerin türküsüydü. Kalp kalbe konan kelebek kanatlarında renk; kudümlerde düşünüp neylerde ağlayan âhenkti aşk. Şarkın bütün şiir macerasıydı, belki Yesribli sevgililer için tutulan bir Anadolu yasıydı. Yağmur yağmur belaya başını tutmaklar ve ateş ateş denizlere kendini atmaklardı. Mansûr’u dâra takan da, Halil’i oda yakan da oydu, ve oydu Eyyub’u derde bırakan da. Tuz kadar mübarek, ekmekçe aziz idi; toprakleyin bereket, su gibi temiz idi.


Aşk iğnesiyle dikilince bir dikiş, kıyamete kadar sökülmez imiş. Aşk ile insan elbet güneşe benzer; ve aşksız gönül misâl–i taşa benzer. Hayatı aşka bölünce hayat çoğalır; bütün hayatları toplasan geriye aşk kalır. Gelip kemiğe dayanınca dünya, hayata atılan kemend olur; göz kapaklarından vurulunca kasırgalar, annelerce deprem, babalarca bend olur. Aşksız bahar dallarını kuru bir ayaz boğar, aşksız rahmini yargılayan bebekler nâgehan doğar. Mahrem düşüncelerle perdelenen odalarda ya ezel ya ebet olur; aşk kayıp giderse dünyadan ebet kıyamet olur; sevgisizlik gelir, dünya cehennem olur.


Aşk gelince burukluğun şiirinde hüzün dokur heceler; ve azarlanmış kalpleri ısırır tam yarısında geceler. Saban onunla sürerse toprağı koşarak, ancak o vakit yeşerir taze bir başak. Atların nallarından yıldırımlar masallara dökülür, ve yollanamayan mektuplarda nice kalpler sökülür. Kayan yıldızlar gibi büzülür elem dehlizlerine diller, ve melal süzülür gibi melek kanatlarında döker yapraklarını güller. Kaderin dehşetini yakan şamdanlar özge pervanelere tesellikâr düşer, şefkatli bir ekmek kırıntısıdır kurutulmuş buselere yâr düşer.



Sevgili!..



Kapına geldik; aşkı öğret bize; ve aşkını ver yüreklerimize.


Bir nihânîce gamzene gamzede âşıkların adına... Hani uykuya dalınca kenti, ve yalnız başına kalınca kendi... Hani yalnız gecelerde konuşmadan kalınca dilleri, ve hâl üzre gönüller anlar olunca bütün dilleri... Vicdan sesinden bîzâr kürek mahkumlarınca, hani âşıkların hasreti özlemle karınca... Hani gurbetin ucunda gönlüme gömen de seni, hani seni gurbet gurbet gönlüme gömende... Güneş ve ay nurunu aşkından alırken; güneşin ışığı aya vurur gibi âşıkı aydınlatırken... Gel ey Sevgili bir huzmecik bahş eyle âsî ve aciz üftadene, ve umut ver peykin olmaya teşne kem zerrene. Aşkları unutan bendene aşkını unutturma!..


Her şey sen olsun şu dünyada ve olmasın sen olmayan dünya da...


İskender PALA

eylem dedi ki...

soldan birinci benim :)
siyah saçlı olan

ablam sende çok güzel çıkmışsın :)
ama kankam neden yanımıza gelmemiş anlamadım
gelmeye çalışıyor galiba cüsse büyük gelmiş
köprüden mi geçememiş ne yapmış :)
mavi gövdesiyle köşede yapıyor birşey ama

Ellerine yüreğine sağlık ablacım...

eylem dedi ki...

Çiğne

Fadime nine bir gün eczaneye giderek:
- Pana pel agrısu için ilaç ver da!!.
- Tamam nine. Bu hapları sabah akşam günde iki kez bir hafta çiğne.
- Tamam...
Bir hafta sonra Fadime nine eczaneye geri gelir:
- Pelume hiçbir faydası olmadı da!!. Bi de üstüne üstlük çiğnemekten pacaklarım ağrıdı!..

Kaya dedi ki...

Merhabalar

Almanya`nin tatil sezonu acildi sükür
irili ufakli tatil günlerimiz ve bayramlarimiz temmuza kadar devam edecek hayirlisiyla..

eylem dedi ki...

Dava
Temel bir gün avukatını arar.. Dursun’la arasında bir olayın yaşandığını anlatır...
Avukat sevinçli, Temel’e:
- Temelciğim, yüzde yüz haklısın. Hemen Dursun’a dava açalım, büyük tazminat alırız...
Temel sinirli:
- Yok, fazgectum, acmayalum...
Avukat şaşkın:
- Neden?
Temel:
- Pen olayi Dursin’in tarafundan anlatmişitum da!!...

eylem dedi ki...

Hayırlı olsun kardeşim
gözün aydın:)

eylem dedi ki...

Anaokulunda öğretmen çocuklara boya kitabını açtırmış ve elinde şemsiye tutan ördeğin bulunduğu sayfayı buldurup:
— Hadi çocuklar!! Şimdi ördeği sarıya, şemsiyeyi yeşile boyayacaksınız!

Sıraların arasında gezerken Alihan’ın ördeği itfaiye arabası gibi kıpkırmızı boyadığını görür , Hafif kızarak:
—Alihan! Sen kaç kere kırmızı ördek gördün bakayım? Ha?!
Ayağa kalkan Alihan:
— Öğretmenim! Siz elinde şemsiye ile gezen ördeği kaç kere gördüyseniz o kadar! :)

eylem dedi ki...

İyi akşamlar...
kendinize ve sevdiklerinize iyi bakın...

no name dedi ki...

herkese iyi akşamlar diliyorum...

eylem dedi ki...

günaydın

Kolay gelsin...

Çayı demliyorum..Ah ahh yanına da çıtır simit olsa ne güzel olur
hep beraber yer içerdik...

no name dedi ki...

Günaydın,
Kaptım simitleri geliyorum kankacım, aç kapıyı...

no name dedi ki...

Yer Galata Köprüsü üstü, saat 23.30 civarı... İnsanlar sakin sakin balık tutuyor. Yolda bir trafik polis arabası, arkasında iki tane de çekici. Polis otosundan yayılan anons denizdeki balıklar dahil herkesi hayattan koparıyor. "Sayın park etmiş araç sahipleri, köprüye araç park etme cezası 60 TL, çekici ücreti 60 TL, etti mi sana 120 TL. Köprünün altındaki otoparkın geceliği 8 TL. Siz hesap yaparken ben de diğer taraftan dönüp geleyim".

Kaya dedi ki...

Merhabalar

Ablalardan ses cikmamis hersey yolundadir insallah

eylem dedi ki...

Hoşgeldin kardeş

Komşun olan ablan tatilde
üst yorumların birinde bilgisi var...
Mavi olan ablamız blogta bizlerle oldu direkt oraya uğradı burayı teğet geçti :)

Bende işleri halledince tekrar geldim.

Kaya dedi ki...

Biliyorum onu gördüm
Tatil burda bitmez artik, biri biterken digeri baslar
Bir de bize derler Türkler ne kadar cok tatil yapiyor diye..

eylem dedi ki...

Evet onların ki daha çok..
Tamam biliyor olabilirsin bende görmediysen diye bilgi verdim ne bağrıyon :)

eylem dedi ki...

Hepinize İyi akşamlar...

no name dedi ki...

iyi akşamlar...

eylem dedi ki...

Günaydınlar

Kankacım günümüzün güzel geçmesi için önce kahvaltı yapmak gerek
erkenden gelmişsin, hani çay hani börek...
çayı ben demliyorum sende börekleri kapta gel

seval ablam yok,kankasını alda gel
kardeşinide kaldır
hadi bakalım...

Kolay gelsin...

eylem dedi ki...

BBO AİLESİ DİYOR Kİ !!!

“ BAZI DİZİLER YAYINDAN KALDIRILABİLİR AMA YÜREKLERDEN ASLA”

M.Aras

no name dedi ki...

Kankacım gelirken Korkuteli'nde durup serpme börek yaptıracam...
kıymalı, peynirli ve ıspanaklı, şahane yapıyorlar, parmaklarına mukayet ol...
geldim aç kapıyı...

Kaya dedi ki...

Merhaba

Cok hos bir hava var bugün, insanin kani kayniyor desem yeridir

Okulun bahcesinde de fresh domuz mangal partisi yapiyor insafsizlar

mavigun41 dedi ki...

Herkese merhabalar...
Canlarım kıymetlilerim..
maşallah nazarlar değmesin
İştahlarınıza afiyet şeker olsun...
Keyiflerde iştahınız gibi açıktır inşallah.
ablanıza da kaldı mı acep..
börek var mı börek..
No name yoksa kankan hepsini yedi bitirdi mi..

inşallah bir gün gerçek alemde hep beraber şu söylediklerimizi yaparız..
Örneğin: BBO 10 yaşında olunca..
ne dersiniz?
varmısınız buluşmaya..
Kankamla kolkala geliriz..
benim elimde sarı/lacivert renkte bir baston olur..
nede olsa elimizde değil tutamıyoruz zamanı....

*****
Canım kaya cım en azından onlar ne yediklerini biliyor..
ah ah burada bizlere neler yediriyorlar bilmiyoruz kardeşim..
Allaha emanet gidiyoruz..

Kaya dedi ki...

Sen de haklisin ablacim, dogru söze ne denir...

mavigun41 dedi ki...

Ölümü düşünenin yaşamı kısalır.

Insanoglunun degeri bir kesirle ifade edilecek olursa eğer;
Payi gerçek kisiligini gösterir,
paydasi da kendisini ne zannettigini.
Payda büyüdükçe kesrin degeri küçülür

Sadelik, iyilik ve doğruluk olmayan yerde büyüklük yoktur.

Ne kadar çok yardım edilirse, insanlar kendileri için o kadar az ç...alışacaklardır ve ne kadar az çalışırlarsa fakirlikte o ölçüde artacaktır.

Güzel olan sevgili değildir, sevgili olan güzeldir.

Haklı bir düşüncenin meyve vermemesi mümkün değildir.

Af dileyen, kendi kendini itham eder.

Gerçek aşk daima kişisel yarar duygusundan vazgeçme temeli üzerinde yükselir.

Aşk, kızıl gibi geçirilmesi gereken bir hastalıktır.

İnsanlar seni, istedikleri kadar bilsinler, ama kendi kendini aldatabilir misin?

Ahlak kanunlarını çiğnemeye hiç gelmez, hemen öçlerini alırlar.

Bütün mutlu aileler birbirlerine benzerler, her mutsuz ailenin ise kendine özgü bir mutsuzluğu vardır.

Nasıl kafa sayısı kadar düşünce çeşidi varsa, kalb sayısı kadar da sevgi çeşidi var demektir.

Batan bahtsızlıklar yokluktan değil, çokluktan ileri gelir.

Sabır ve zamandan kuvvetli bir şey yok: Her şeyi bunlar yapar.

----Tolstoy---

«En Eski ‹Eski   201 – 400 / 1108   Yeni› En yeni»

.............................................................................................