İletişime devam...

Selam BBO severler. Kusura bakmayınız sizlerle uzun süredir ilgilenemedim... Yeni ve temiz bir sayfa açmaya geldim. İletişime devam..

1.108 yorum:

«En Eski   ‹Eski   601 – 800 / 1108   Yeni›   En yeni»
eylem dedi ki...

Simit ve kankaları güzelmiş :)

Her canlı hayatı bir şekilde yaşamaya çalışıyor..

Biraz önce ekrana kaptırmışım
kendimi. ekrana bakıp bakıp notlar alıyorum önümde bulunan kağıda..
Ekranda bir süre baya uzun kaldım
kalemi alıp yazacağım tam
o da ne!
kağıdın üzerinde bir örümcek.
tabii görünce zıpladım ben.kalem bir yana,ben bir yana,hayvancağız bir yana :)
Korktu garibim ama bende korktum
sonra bir cesaret kağıtla beraber aldım masadan attım dışarı..

Geçenlerde de bir kara fatma
Tuvalete adımımı attım birde ne göreyim kara fatma hoşgeldin diyor
anında çıkıp sarı fatmanın yanında aldım soluğu, sahte sarışın ama olsun
o adaşıyla konuştu anlaştı mezara yolladı..

Been mi?
her böcek vukuatında çığlık çığlığa :)

eylem dedi ki...

Ve daha öncede yayınlaşımtım ama gülümseyerek hatırlayalım yine :)

Bir Kara Fatmanın Günlüğü

Dün gece yine ölümle burun buruna geldim. Kendime bir
zarar geleceginden degil ama karim Cemile ne yapar
sonra. Biz aksam yemegimizi genelde Saat 11-12 gibi
yerdik, ama ev sahiplerimizin misafiri geldiginden geç
vakitlere kadar oturup yatmadilar. Neyse ki konuklarin
gitmesiyle birlikte uykuya daldilar. Bir süre
ortaligin sakinlesmesini bekleyip, yiyecek
toplamaya basladim. Bugün misafirler geldigi için
menü çok zengindi. Pasta ve börek kirintilarina
bayiliriz. Her neyse ben nevaleyi toplarken
birden mutfagin isigi yandi ve "Aaaaaa! Karafatma"
diye bir ses duydum.
Salak adam, ben bir erkegim Fatma da nereden çikti.
Benim adim Ismail. Böyle seyler delikanliyi bozar.
Hadi beni karimla karistirdin diyelim. Sen ne kadar
korkak bir adamsin. Benim kaç katim büyüklügünde
olmana ragmen bu bagiris da ne böyle? O korkunç sesin
kesilmesiyle birlikte,sanki ben ona bir şey yapmisim
gibi beni kovalamaya basladi. Inanin o kadar da
dikkat ediyorum, tabak, çanak bardak üzerinde
dolasmamaya çünkü bu dingilin karisi çok titiz. Bazen
diyorum ki bu giciklarin misafiri Geldiginde git
>ortalarda dolas böylelikle utanilacak duruma
düssünler..Ama yapamiyorum iste. Ne olursa olsun,
ekmek yedigin tekneye kötü gözle bakmamak
gerekir.
Ben eve geldigim ilk yillari hatirliyorum da ne
güzeldi o günler. Rahmetli kayinbabam ve kayinvalidem
beni evlerine kabul etmislerdi. O zamanlar rahattik,
çünkü ev sahibimiz Riza amca kördü. Bu sebeple
evin her yerinde serbestçe dolasabiliyorduk. Hatta
Riza amcayla ayni sofrada yemek yedigimiz günlerde
oldu. Gerçi bizleri görebilseydi nasil davranirdi
bilmem ama o hep yüregimizde yasayacak. Riza amcanin
durumu pek iyi sayilmazdi, memur emeklisiydi. Bu evde
rahmetli karisininmis,bu yüzden yiyecek konusunda bu
kadar fazla seçenegimiz yoktu. Ama daha mutlu ve
huzurluyduk.
Riza amca bir Gün görünmez kazaya kurban
gitti.Gerçi onun için bütün kazalar görünmezdi. Riza
amcanin topraga verildigi gün biz de oradaydik.
Karsi komsusu Osman Zeki bey bize geldiginde ceketini
asmisti. Biz de bunu firsat bilip ceketin cebine
girdik. Ardindan Osman Zeki beyle birlikte mezarliga
dogru yola koyulduk. Riza amcanin üç tane oglu vardi
ama bugüne kadar sadece nüfusta gözüküyorlardi.
Hayirsizlar daha ilk Günden evi satisa çikardilar.

Evi Su anda oturan adam ve karisi satin aldi. Eve
ayak basmalariyla kayinbabam ve kayinvalidemi
öldürmeleri bir oldu. Adam sonra igrenerek cansiz
bedenleri kagida sararak çöpe atti. Sanki kendisi
çok temizmis gibi. Halbuki tuvaletten çiktiktan sonra
ellerini yikamadigina defalarca sahit oldum.
Simdilerde kendine üzerinde rahmetli kayinvalidemin
resmi olan bir ilaç almis, durmadan üzerimize sikip
duruyor Kayinvalidem Sultan hanim gençliginde
fotomodel oldugu için bu tür ilaçlarin üzerinde
resmi bulunuyor. Hatta bir iki Reklam filminde de
oynamisti. Ama evlenince mecburen birakti. Çünkü
kayinbabam tam bir Osmanli erkegiydi. Bugüne kadar
rahmetli Riza amcanin anisina bu evde oturduk,
artik daha fazla dayanacak halimiz kalmadi. Ese dosta
haber saldik. Kendimize göre bir ev bulur bulmaz
tasinacagiz buradan. Belki de sizin evinize yerlesiriz
hayat bu belli mi olur?

onemlidegil dedi ki...

merhabalar
yazılarınız için ellerinize yüreğinize sağlık.

mavigun41 dedi ki...

Eylemcim sen miydin biraz evvel çığlık atan...
he he..
ben asıl örümceği merak ediyorum..
bu çığlıktan sonra birde masadan kovulmuş..:))

karafatma alıntısına gelince..
he he...
her yerde cinsiyet ayrımına son..

Pazartesi Aforizmaları dedi ki...

Sevgiliniz küsmüşse, çaresi vardır…
Gitmişse, çaresi yollardır…
Ölmüşse dahi! âhiret vardır…
Ama…
Sevmemişse....
"Derdin devasızdır..."
alıntı

****

Hüzünle titreyen kalbe ince bir ah dokunur..

Kalbi kırık olanın kalbine ''ALLAH'' dokunur
alıntı.


****


Söküklerini dik sözlerinin, dilini kalbine yanaştır; dilinle söylediğini kalbinle de söyle..
Dikiş tutmuyorsa şayet, söylenmeyi bırak; sus, kalbinden geçmeyeni diline değdirme...
(alıntı)


***


''Yaşamdaki birçok şey kırılgandır''
VE;
''Sürekli birşeyler kırılır.''
alıntı

****

seval dedi ki...

Herkese iyi aksamlar, iyi dinlenmeler...

no name dedi ki...

iyi akşamlar

seval dedi ki...

Günaydin...

sitemizde teknik bir sorun var gibi, son sayfaya ulasamadan yaziyorum.

Hepimize güzel bir gün olsun insallah...

no name dedi ki...

Günaydın,
güzel bir gün olur inşallah...

eylem dedi ki...

Hayırdır inşallah
101 den sonrası görünmüyor
yeni,en yeni yok olmuş onlar :)

Neyse güzel bir salı güzel bir gün olsun
Kolay gelsin
Günaydınlar...

Kaya dedi ki...

bu siteye bir haller oluyor arkadas, hani nerde güncel yorumlar..

mavigun dedi ki...

herkese iyi akşamlar

no name dedi ki...

iyi geceler dilerim...

mavigun dedi ki...

Murat Aras a teşekkürler..
Bizi bir sesleniş de duyduğu için..
herkese iyi geceler...
güzel uykular..
rüyanızda BBO bölümlerinden birini görün..

seval dedi ki...

Günaydin...

cok sükür sitemiz düzelmis, el atan, düzelten sag olsun. Bizim sitemiz yillardir ailece bulusma yerimiz, olmasa eksik kaliriz.

Kankacim iyi geceler dilerken "BBO görün rüyanizda" dilemissin. Rüyamda onlari maalesef göremedim ama dün gece Papatyam´in yine cok güzel bir bölümünden sonra izledigim Kapalicarsi´daki "Elif" karakterini de gördükce durmadan BBO´muzu, bizim "Sevil"´imizi düsündüm elimde olmadan.
Zaten sevgili Atilgan Gümüs´ün artik bizim "Soner"´imiz degil de Papatyam´in "Erdem"´i olduguna 57 bölümden sonra bile ancak alismaya calisirken sevgili Mine Tugay´in gönül gözümüzde "Sevil"´den "Elif"´e gecmesi hic kolay olmayacak, buna eminim...

Hic bir dizi ile BBO´in yeri dolmuyor, yüreklerden silmek, unutmak mümkün degil!

Güzel bir gün olsun insallah, hepimize, iyi haberler gelsin, nese ve huzurla gecsin...

eylem dedi ki...

Günaydınlar

Kolay gelsin...

eylem dedi ki...

Nostaljilerden çaldım :)

ÖZLEMEK
Birden özleyiveriyorsunuz...
Çoktan unuttuğunuzu sandığınız
ya da yalnızca bir kere karşılaştığınız
ve özlemek için yeteri kadar tanımadığınız birini
bir sabah çılgınca özleyerek uyanıyorsunuz.

Rüyalarınız, içinizdeki o gizli, esrarını ele vermez büyücü,
siz çarşaflarınızın arasında,
bütün tehlikelerden uzak,
güvenle yattığınızı sandığınız bir anda,
usulca ruhunuza sokulup,
sizden habersiz oralara yığılmış cephanelikleri
birer birer ateşleyiveriyor.
İnfilaklarla sarsılarak uyanıyorsunuz.
Hayatınızda olmayan birini hayatınıza almak,
ona dokunmak,
onun sesini duymak için kıvranırken buluveriyorsunuz kendinizi...

Özlemek, o yakıcı istek,
bilinen herşeyi ve önem sırasını değiştiriveriyor.
Özlediğiniz ise çok uzaklarda...
Yanında olmasını istediğiniz halde
yanınızda olmayan bir tek kişi,
yanınıza bile yaklaşmadan,
hatta onu özlediğinizden
ve onu istediğinizden haberdar bile olmadan,
bütün hayatı,
bütün görüntüleri eritip
başka kılıklara sokuyor...

Ahmet ALTAN

eylem dedi ki...

Seni Yaşıyorum

Mevsim, sonbahara akarken ben de sana geliyorum. Elimde yokluğun yüreğimde suskunluğunla sana geliyorum sevgili. Ilık bir Eylül gecesi kentin yorgun kaldırımlarında tanıdık kelimeler arıyorum sevdana dair. Sana dair tek bir kelime yeterdi bana. Tek bir nefes bile gülümsemem için yeterdi bana.. Sensizlikte kanarken sol yanım, ben hep seni düşledim zembereği kırılmış zamanın avuçlarında. Seni aradım güneşin sıcak alnında, senin ellerini aradım yağmurun ıslak dualarında.

Sana gelirken toprak yağmur kokuyordu sokaklar ise yalnızlık... Sana çıkan tüm yollar arsız dikenlerle süslenmişti sanki. Ayaklarım kan revan..Bir yanım uçurum bir yanım sensizlik ama her şeye inat sana geliyorum. Hava puslu, etraf ise sensizlik .. Dikenlere aldırmadan yalınayak yürüdüm gecenin dar sokaklarında. Yüreğimle ezdim tüm engelleri, ayaklarımla öptüm yollarındaki ikiyüzlü dikenleri. Her şeye inat sana geliyorum bir elimde mevsimlerin koynundan çaldığım ılık bahar ,bir elimde bulutların saçlarından arakladığım rüzgar ile .. Bir ömür uzaktan sana geliyorum bir elimde bir avuç gülüş karakışlarda güneş bil diye, bir elimde bir yudum umut zifiri karanlıklarda aydınlığa sımsıkı tutun diye. Sana geliyorum sevgili....

Unutmadan sevgili; gittin diye meteliksiz bir intiharın ayakuçlarına boynunu büken bir kukla olmadım hiçbir zaman. Gittiğin gün kansız ve acımasız bir ihtilalin demir kelepçeli zamanlarından kaçıp sen diye ipsiz uçurumlara sığındım. Yokluğunda kimi zaman bir çocuk gibi koynunda ağladım kimi zaman kirpiklerinden ıslak yağmurlara kaçtım. Sensizlikte her gece arsız fırtınalarına göğüs gerdim ve esrarkeş yangınları sen diye koynuma alıp yüreğimde közledim yalnızlığımın ıslak çığlıklarını. Evet gittiğin gün sen kokan kelimelerim çıplak kaldı dudaklarımda. Yüreğim gözyaşına asılı kaldı gözkapaklarımda. Ama hiçbir zaman boynumu bükmedim yokluğuna. Pes etmedim sensizlikte kıyılarıma vuran hasret dalgalarına. Direndim, savaştım yalnızlığınla. Kan revan içinde kalsam da, bilmediğim fırtınalarda sensiz savaşsam da ben hiçbir zaman “ yalnızlığına “ yenilmedim sevgili....

Gittiğin günden beri tek bir kelime konuşmadık seninle. Giderken seninle gitti taze baharlarım. Yetim kaldım mevsimlerin koynunda. Gözlerindeki sıcaklığı aradım güneşin sınırsız coğrafyasında. Seni sordum memleketimden göçen turnalara. Ama bulamadım seni. Yüreğimin derinliklerinde kaybetmiştim seni. Aldığım nefeste, hayata bıraktığım her gülüşte seni aradım. Bulamadım işte. Ucube binaların nemli duvarlarına dayanıp sana ağladım. Dudaklarımı kapatıp kelimelerimle yalnızlığıma ağladım.

Ama hiçbir zaman ne kadere ne de sana isyan ettim. Gittin diye hiçbir zaman suçlamadım seni.

Varlığına küfürler edip arkandan beddualar savurmadım hiçbir zaman. Gitmiştin beni “ sensiz “ bırakarak. Gitmiştin aramızda yaşananları bir kibritle zamansız yakarak. Ama gittin diye hiçbir zaman unutmadım seni. Yokluğuna inat yaşattım seni. Gittin diye bir ikindi vakti kefensiz satırlara gömmedim seni. Varlığın bana hiçbir zaman acı vermedi ki ben seni gidişinle suskunluğuna gömeyim sevgili…Seni “ sen “ diye sevdim ben. Varlığına inat yokluğunda bile sevdim seni. Sana duyduğum sevgim bir günlük olsaydı eğer; seni “ sensizlikte “ bile yaşatmazdım sevgili.
Ben yüreğindeki sıcaklığı, tenindeki saklı baharları ve gözlerindeki ıslak gözyaşlarını sevdim. Seni hep " aldığım nefes " bildim.

(Alıntı)

Kaya dedi ki...

Merhabalar

Herkese kolay gelsin

eylem dedi ki...

-Offfff
*can sıkıntısından patlamak üzeresiniz sanki?
-evet kesinlikle
*Hımm can sıkıntısına çözümler bulalım
*öncelikle işinizde yok anlaşılan sıkıldığınıza göre
-Evet bugün aylakım
*Anlaşıldı ozaman çıkın dışarı şu güneşli ama soğuk havada bir nefes alın
-olmaaz patron izin vermiyor şimdilik çıkmam belki öğleden sonra
*peki o zaman kalkın yerinizden pencereden dışarı bakın
-ben düşünmedim mi sanıyorsun
baktım sağ apartman sol apartman birde giriş kattayız hiçbirşey görünmüyor
*tamam bunuda geçelim.hıh o zaman senin kankan falan yokmu ara konuş rahatlatır seni..
-Olmaz mııı var birtane dünya tatlısı kankam ama nerededir bilinmez
kim bilir yine ay'a mı çıktı,güneşe mi gitti,uzayda mı geziyor.baksana görünmemiş bugün yine
*ne zormuş sana çözüm bulmak
-öyledir biraz
*Tamam buldum herhangi bir arkadaşını falan ara
-yaptım yaptım en sevdiğim kuzenimi aradım
neşeli cıvıl cıvıl bıcır bıcır bir ses
en sonunda dayanamadı silah zoruyla mı aradın kızım bu ne hal
daha doğrusu halsizlik dünya yıkıldı altında mı kaldın dedi.
bugün ruhumu mu kaybettim ben acaba
kendimi kaybettim yada hükümsüzdür:)
*benim bile içimi karartın tamam bak şimdi sen bbo sitesine git içinden geleni yaz.bak gör faydası olacaktır
-Teşekkür ederim hemen deneyeyim

eylem dedi ki...

Kardeşim benim hoşgeldin
nasıl özlemişim seni
seni gördüğüme hiç bukadar sevinmemiştim :)

Nasılsın ne var ne yok elin memleketinde
hava nasıl, su nasıl ,toprak nasıl,
bahçedeki sincaplar nasıl..:)

eylem dedi ki...

Biraz önce bir tavsiyede bulundular da bana kardeşim içinden geçeni yaz diye bende ona kulak verdim..
Ondan her bişeyi soruverdim :)

eylem dedi ki...

Karddeşime bir fıkra gülümsesin diye :)

Uyanık

Adamımız alkollü olarak Boğaz’dan evine dönerken, sanırım Beylerbeyi'nde trafik ekipleri tarafından alkol kontrolü için araç kuyruğuna sokulmuş. Sırasının gelmesini beklemeden motoru durdurup inmiş, arka koltuğa geçmiş...
Derken öndeki sırası gelen araç gitmiş. Trafik polisi gelip, arka koltukta oturan bizimkine;
— Beyefendi, şoförünüz nerede? Aracınızı ilerletin lütfen!!
Bizimki de şaşkın ve üzgün bir ifadeyle;
— Memur bey, ben de şaşkınım. Siz bizi alkol kontrolü kuyruğuna sokunca, benim şoför aracı bırakıp kaçtı. Demek alkollüymüş.
Trafik polisi şaşırmış;
— Siz geçin direksiyona. Aracınız yolu tıkıyor!!
Bizimki,
— Olmaz, ben alkollüyüm. Araç kullanamam! diye direnince, polis;
— Ziyanı yok. Bu defalık görmezden geliriz, diye zorlamış.
Zorla direksiyon başına geçirilen bizimkine trafik polisi;
— Teşekkür ederiz! :)

mavigun41 dedi ki...

herkese merhabalar

canım kankacım bir deyiş vardır ya
''iyiler erken ölür'' diye doğruluğu tartışılır kalanler kötümü diye ama olsun..
teşbihde hata olmaz da denir ..
bu yüzden BBO dizisi de ömrü kısa olan iyi bir diziydi.
kader(reyting) elimizden genç yaşta aldı gitti.
Bize de yas tutmak düştü..

**

Eylemcim bak sana da bir deyiş buldum kul sıkışmayınca hızır yetişmez canım..
yani dayan kardeşim dayan..
buda gelir buda geçer
ne geçmiyor ki..

herkese iyi bir gün olsun..

mavigun41 dedi ki...

Hiç şüphesiz, iran lı şair ve yazr Sadi-i Şirazi‘nin en meşhur eseri Gülistan‘dır.
Eser de düz yazı ile şiir karışık olup bir ön söz ve sekiz bölümden meydana gelir. Eserin bölümlerinden de anlaşılacağı gibi ko nular daha çok ahlak ve terbiye ile ilgilidir. Ayrıca anlatılmak istenen her konuyla ilgili hikayelere de yer verilmiştir. Bu hi kayelerin birkısm...ı yazarın kendisine aitken, birkısmı da duy duklarına ve okuduklarına dayanmaktadır. Eser üslup ba kımından da mükemmeldir, bölümler sıralanırken, birbirleri ile olan ilgileri dikkate alınmış ve düz yazı ile şiirler arasında bir denge sağlanmıştır. Ayrıca fikirler kısa ve veciz bir şekilde ifade edilmiştir. Bütün dünya kütüphanelerinde el yazması örneklerine rastlanan eserin, yaklaşık 200 defa basıldığı söy lenmektedir. Eser birçok şair tarafından Türkçeye çevrilmiş ve açıklaması yapılmıştır.
Gülistan’ın Özeti:
1. Hükümdarların Hâl ve Hareketleri
2. Allah Dostlarının Ahlakı
3. Eldekiyle Yetinmenin Güzellikleri
4. Susmanın Faydası
5. Aşk ve Gençlik
6. Güçsüzlük ve İhtiyarlık
7. Terbiyenin Önemi
8. Sohbet Yöntemi
Gülistan’ın içeriği
Hikaye
Allah dostlarından birine bir başkası hakkında şikâyette bulundum ve dedim ki: “Falan adam benim hakkımda kötü şeyler söylemiş.” Allah dostu bana dedi ki: “O ne kadar kötü olursa olsun, sen onu iyiliğinle utandırmaya çalış.”
Şiir
Sen iyi bir insan olmaya çalış
Kötü düşünceli insanlara fırsat verme
Sazınm ahengi doğru olursa
Mızraba boyun eğmek zorunda kalmaz
Hikaye
Şam’da yaşayan mutasavvıflardan birine “Hakiki tasav vuf nedir? diye sordular. Bu mutasavvıf şöyle cevap verdi: “Bizden önceki Allah dostlarının dış görünüşleri perişan ve dağınık görünmesine rağmen, gönülleri toplu ve güzeldi. Şimdi mutasavvıf geçinen bazı insanlann ise dış görünüşleri çok güzel ve düzgün, gönülleri ve içi perişan ve dağınıktır.”
Şiir
Madem ki gönlüm elinde olmadan bir yerlere gidiyor
Nerede olursa olsun onu güzel şeylerle meşgul edeceksin
Eğer onu kötü şeylerden temizleyebildinse
Halk içinde olsan bile Hakk’la olacaksın
Hikaye
Bir papağanla bir kargayı aynı kafese koymuşlardı. Pa pağan, karganın çirkin görüntüsünden sıkılıyor ve diyordu ki: “Ne çirkin bir yüz, ne iğrenç bir görüntü. Keşke aramız doğu ile batı kadar açık olsaydı da senin yüzünü görmeseydim.”
Şiir
Bir insan sabahleyin kalksa ve yüzüne baksa
Sabahın aydınlığı ona zindan olur
Senin gibi bir uğursuzla aynı kafeste mi olacaktım
Senin gibi çirkini bulmaya imkân var mı?
İşin ilginç yanı karga da papağandan memnun değildi. Devamlı ah çekerek talihsizliğe üzülüyor ve: “Bu ne talihsiz lik, benim şerefime uygun olan kendim gibi bir karga ile bir bağ duvarı üzerinde zıplaya zıplaya gezmekti.
Şiir
İyi bir insanı hapse atmakla
Kötülerin arasına atmak aynı derecedir
Her ikisi de birbirleri için: “Acaba günahım neydi de böy le ahmak, kendini beğenmiş saçma sözlü bir yabancının arkadaşlığıyla mecbur oldum.” demekteydi
Şiir
Eğer bir duvarda senin resmin bile olsa
Kimse o duvarın altına gelmek istemez
Eğer sen cennetlik olursan,
Cennete gidecek pek az insan bulunur
Bu örneği şunun için verdim: Alimler, cahillerden ne ka dar nefret ederlerse, cahiller de âlimlerden yüz kat daha faz la nefret ederler.
Şiir
Allah dostlannın meclisi her ne kadar gül bahçesi gibi de olsa
Çirkin insanların nazarında orası bir dikenliktir
Sen onlardan nasıl nefret edersen
Onlar da senin varlığından o derece nefret ederler
Şiir
Allah dostlarının meclisi bir çiçek bahçesi gibidir
Kötü insan içlerine girmiş bir inek gibidir
O kötü insan onların arasında buz gibi donmuştu
Bir ilkbahar içinde soğuk rüzgâr gibiydi

mavigun41 dedi ki...

Hikâye
Bir gün gençliğin verdiği cahillikle anneme karşı sert ko nuştum. Gönlü kırılarak bir köşeye çekildi ve ağlamaya baş ladı. Sonra da dedi ki: “Demek ki çocukluk zamanını unuttun da şimdi beni böyle azarlarsın ha?”
Şiir
Gönlü kırık anne ağlayarak
Kötü söz söyleyen oğluna: Ey gözümün nuru
Çocuklukta senin için yaptıklarımı düşünseydin
Dilin benim üstüme böyle uzanmazdı
O zamanlar sen zavallı ve yardıma muhtaçtın
Bugün ise ben yardıma muhtacım, sen ise güçlüsün
Hikâye
Cimri bir zenginin nazlı bir çocuğu hastalanmıştı. Ada mın dostları dediler ki: “Bu çocuğun iyileşmesi için Allah’tan yardım iste. Bunun için de ya fakirlere yardım etmeyi ya da Kur’an’dan ayetler okumayı vesile yap.” Adam düşünmeye başladı ve sonra da dedi ki: “En iyisi ben Kur’an’dan bir ha tim indireyim, yani onu baştan sona okuyayım. Diğer taraf tan kurban kessem de olur; ancak şimdi sürü çok uzakta, bu raya getirmek zor olur.”
Bu sözler bir bilgenin kulağına gider. Bilge kişi hemen nükteli bîr cevap verir ve: “Bu cimri adam Kur’an’ı hatmet meyi şunun için tercih etmiştir: Kur’an bu tür insanların dili nin ucundan gelir, hâlbuki keseceği kurban, ta canının için den çıkacaktı.”
Şiir
Ey gafil sen bütün mallarını versen
Yine Allah’ın sana verdiği nimetlerin birini bile ödeyemezsin
Hâlbuki sen malından vermek yerine
Bir Fatiha dense yüz tanesini birden okuyorsun
alıntı
edebiyat takipçileri

eylem dedi ki...

Çok güzel,ellerine sağlık ablacığım...

mavigun41 dedi ki...

şairden bazı dörtlükler

bahar zamanlari ne kadar hostur
gul kokulariyla kuslar sarhostur
gonul yakar ince saz nagmeleri ama
yoksa yarin hepside bostur

**
"iki sey hayatimizi karartir:
susacakken konusmak, konusacakken susmak."

**
"sormaz ki bilsin,
sorsa bilirdi.
bilmez ki sorsun,
bilse sorardi."


"sevgisiz bakınca yusuf bile çirkindir.
şeytana aşkla bakınca onu melek sanırsın."

**


"kim düşman okuna açar omzunu?
kim gururdan sarhoş? biliriz bunu...
çok dönekler gördük unutmuşlardır
iyi günde, kötü günün dostunu"

***

"ben sana deniza acilma demiyorum
acilacak olursan tufana bile katlan, diyorum."


***


"eğer bir kimse senin yaratılışından yararlanmıyorsa, yaratılış cevherinin bir kara taştan farkı yoktur. hayır, güzel dostum, yanlış söyledim: çünkü taşın bir yararı var, demirin de, tuncun da ... ve eğer bir taş bir kimseden daha üstünse o kimse insanlık namına ölmelidir

mavigun41 dedi ki...

Büyük Iskender bir gün vezirlerini toplamis ve onlara :

-Ben öldügümde cenaze merasimimi söyledigim gibi yapin
demis !
-Ülkemin dörtbir yanindan tebaamdan olan insanlari
çagirin !
Cenazemin önünden askerlerim yürüsünler silahlariyla
Cenazemin sagindan alimler yürüsünler kitaplariyla
Cenazemin solundan zenginler yürüsünler mal...lariyla
Cenazemin arkasindan ise fakirler ve garipler
yürüsünler gözyasi ve dualariyla !..
Sag elime bir Altin küre verin sol elimi ise bos
birakin taa ki
Mezara dek demis !

Vezirler Büyük Iskender’in bu söyledikleri karsisinda sasirmislar
ve “Bunu bilse bilse Büyük Iskender’in hocasi Diyogen bilebilir”
demisler ve Diyogen’e sormaya karar vermisler!..

Vezirleri dinleyen Diyogen demis

- ” Iskender’in Ne kadar büyük oldugunu bir kez daha anladim” demis
ve ilave etmis :
- Iskender sunu anlatmak istemis . :
Cenazenin önünden yürüyen askerler ölümüne silahlariyla dahi engel
olamadilar
Cenazenin sagidan yürüyen alimler ölümüne kitaplariyla dahi engel
olamadilar
Cenazenin solundan yürüyen zenginler ölümüne mallariyla dahi engel
olamadilar ve
Cenazenin arkasindan yürüyen fakirler ve garipler ölümüne gözyasi ve
dualariyla dahi engel olamadilar!..
Sag elindeki altin küre ise bu dünyada sahip olabilecegi her seye
sahip oldugunu
Sol elinin bos olmasi ise bu dünyadan ELI BOS geldim ELI BOS
gidiyorum!… dedigini gösteriyor…
alıntı

Kaya dedi ki...

Eylem senin yazdiklarini okudum daha iyi oldum

gerci gecikmis bir cevap olmus ama demek ki yeterince bagiramamissin duymamisim

ayrica fikra icin de tesekkür ederim, cok naziksin
yalniz bana bu kadar iyi davraninca icimden de noldu acaba diye gecmedi degil
hayirlisi...

seval dedi ki...

Kankacim ne güzel hikayecikler bulup paylasmissin yine bizimle, sag ol canim...

Herkese iyi aksamlar, iyi dinlenmeler diliyorum..

no name dedi ki...

Merhaba,
elektrikler kesikti de,
trafoyu değiştirmişler sabahtan beri elektriğimiz yoktu...
neyse iyi akşamlar...

no name dedi ki...

iyi geceler diliyorum...
kısmetse yarına devammm..

seval dedi ki...

Günaydin...

Takvime göre nisan da bizi birakmak üzere, geldi sevindirdi, zaman sanki onunla daha cabuk gecti, simdiyse sessiz,sedasiz gidiyor...

Güzel bir gün olsun hepimize, saglikli, huzurlu, kazasiz-belasiz, daha iyiye umutlu...

no name dedi ki...

Günaydın,
güzel bir gün diliyorum...

eylem dedi ki...

Günaydınlar...

En güzelinden bir gün olsun..
Yürekleriniz sıcacık sevgiyle dolsun..

Dedikten sonra
Geçmiş olsun Kankacım,bende dün göremeyince dedim uzaya mı,güneşe mi ziyarete gitti aceba.
belli olmaz kankamın sağı solu diye.ufak bir teknik arızaymış..
o zaman aramıza dönmenin şerefine benden herkese çay..:)

Kayacım güzel kardeşim,
hadi yakışıklı olsun
ben ne zaman iyi davranmadım ki sana
bana böyle diyorsun cık cık cık..
Bak kalbim çatladım şimdi..

kolay gelsin herkeslere

mavigun41 dedi ki...

Herkese merhabalar..

hepimizin günü güzel geçsin..

eylem dedi ki...

Bir elimde jilet, bir elimde rapido kalem
umurumda mı ki bu dünya ?
yanlışları düzeltiyorum oh ohh
kazıyıp kazıyıp yazıyorum oh ohh...

Pardon ya, bu şarkı böyle değildi:)
yorgunluk başıma vurdu sabah 9 da başladım düzeltmelere biraz önce yemek arası verdim. belim tutulmuş yahu.
300 pafta oy oyy
polyesterin ufak çiziklerine kurban gidiyor ellerim aman daha kötü kesmedin,kazırken jilettende korkuyorum zaten
eskiden hep elde yaparlarmış ya projeleri ne zormuş teknoloji büyük bir nimetmiş :)
hadi ben kaçarım durmak yok işe devam :)

mavigun41 dedi ki...

Seni Niye Seviyorum?

Yaşama başlamak sebepsiz olsa da
yaşamıyor muyuz güzelim?
Gezip tozmuyor
ağlamıyor muyuz güzelim?

Bahardan hazana geçmek
sebepsiz de olsa yazı terketmek
Bir akşam çekip gitmek
Üzmez mi bizi güzelim?

Lotaryadan para vurmasa da
Cepten delik eksik olmasa da
Biz en iyi tütünü
içmiyor muyuz güzelim?

Sebep mi aramalı sence herşeye?
Bakarken vitrinlere kuytu köşelerde
Şehrin bu temizlenmez pisliğinde
yaşamıyor muyuz güzelim?

Yine her bahar çiçekler açmıyor mu?
Kırk-beşinde de olsan bu kutlanmıyor mu?
Kapını çalana dek o kara melek
çalıp oynanmıyor mu?

Sebep mi ararsın hala sevmeme seni?
Baksana zaman çabucak geçmedi mi?
Yıllara takılıp kalmaktansa güzelim
Sebepsiz de olsa seviyorum seni

Murat Serdar

mavigun41 dedi ki...

ah canım kardeşim benim ..
madem elinde bir jilet var..
ve arada ellerini jiletleniyor mecburiyetten..
o zaman sana bir müslim baba dan çalayım ..



Aşk tesadüfleri sever

Kader ayrılıkları
Yıllar geçmeyi sever
İnsan aramayı

Güller açmayı sever
Zaman soldurmayı
Eller birleşmeyi sever
Yollar ayrılmayı

Herkes geçmişi öder
Bir yol ayrımında
Başlamak istersen
Yeni bir hayata
Gölgeni yedek
Bırak ardında

Hayat tekrarları sever
Yeniden başlamayı
Kuşlar dalları sever
Kanatlarsa uçmayı

http://www.youtube.com/watch?v=A8S29IaKNFU

belki belli mi olur..
hayat bu..
bahar mevsimi bu..
bir tesadüf vardır seni bekleyen
oooflama..
jileti bırak elinden bir kaza çıkar tesadüfen...

Kaya dedi ki...

Merhabalar

Hadi size bir soru sorayim da düsünün bakalim cevabi nasil olabilir diye

Elinizde 1 adet 10 litrelik, 1 adet 7 litrelik ve 1 adet de 3 litrelik bidon var. 10 litre de zeytinyaginiz var. Bu 10 litre zeytinyagini iki bidona 5 er litre olarak nasil paylastirirsiniz?

seval dedi ki...

Ya Kayacim neden bir 5 litrelik bidonla isi kestirmeden cözmüyoruz da ondan ona bosaltarak 2 bidonda 5er litreyi bulmaya cabaliyoruz? cik cik... canim cikti, basim döndü, hatta uykum geldi ya...:)

Kaya dedi ki...

ablacim baktin 5 er 5 er bölemiyosun, sen bi zeytinyagli dolma yap, beni de yemege cagir, afiyetle yiyelim. sen de ugrasma ben de :)

eylem dedi ki...

Mavigünüm bende diyordum ne eksik sen bulmuşsun müslüm şarkısını :)
Bırakın ulen jiletleyim kendimi :)
Yoruldum bileğim ağrıdı
genede bitmedi kısmet sabaha devamı..


Kaya kaya buldum buldum

Cevap:
1-10 litrelik kovadan, 3 litrelik kovaya 2 seferde suyu alıp 7 litrelik kovaya dolduruyoruz. 7 litrelik kovada 6 litre su 10 litrelik kovada 4 litre su bulunuyor şimdi.

2-tekrar 10 litrelik kovadan 3 litrelik kovaya suyu dolduruyoruz.sonra 3 litrelik kovadaki su dan 7 litrelik kovaya suyunu tamamlıyoruz.

şu an;

10 Lt lik kovada 1 Lt su var.
7 Lt lik kovada 7 Lt su varKaynakwh:
3 Lt lik kovada 2 Lt su var

şimdi suları 5'er litre yapalım..

7 litrelik kovanın suyunu 10 litrelik kovaya tamamını dökelim= 8 litre eder
3 litrelik kovadaki 2 litre suyu 7 litrelik boş kovaya dökelim=2 litre
10 litrelik kovada duran 8 litre sudan 3 litrelik kovaya dolduralım= 8-3=5 on lt lik kovada kalan su

3 litre doldurduğumuz suyuda içinde 2 litre su bulunan 7 litrelik kovaya dökelim=2+3=5


Çözecek kadar zeki olamayabilirim daha doğrusu çözmek için hiç uğraşmadım çok yoruldum çünkü.
ama google yazıp anında cevabı bulacak kadar zekiyim :))

eylem dedi ki...

Seval ablacım kardeşime katılıyorum
Zeytinyağlı dolma yap (bencil olma kardeşim) gelelim hep beraber yiyelim :)

Kaya dedi ki...

google cikti mertlik bozuldu..

eylem dedi ki...

hoop mertlik falan karıştırma kardeşim.
cevabı buldum mu buldum.
o kadar...

Kaya dedi ki...

artist..

eylem dedi ki...

Delikanlıdan başkasını kabul etmem :))

mavigun41 dedi ki...

doldur boşalt
boşalt doldur
doldur boşalt
boşalt doldur.

her tarafım yağ içinde kaldı..
ah kayacım ya ..
bu arada
zyt. yağlı dolmalar ne tarafta kalıyor..
doldur boşalt boşalt doldur
boşalt doldur doldur boşalt
aklımın kayışı koptu gitti.

eylem dedi ki...

Nerde benim kankam.. Kankaaa
Nasıl kanka nasıl site sorumlusu
sabah günaydın sonra vınnn..
bulabilene,görebilene aşkolsun..

Kural:
Bundan sonra sadece günaydın ve iyiakşamlar deyip gidenlere ceza uygulanacaktır..
Demeyenlerse ağır cezaya taabi tutulacaktır...

İmza:
Eylem eylem ve yine eylem...

eylem dedi ki...

İyi akşamlar
Sevgiyle kalın...

mavigun41 dedi ki...

sizlere en iyisi bir şarkı çalayım ben

yüksek sadakat
söylüyor

Aklımın iplerini Saldım

Irmaklar Denizlerde,
Denizler Sahillerde Durdular.
Arayanlar Hiç Bir Yerde ,
İnananlar Dualarda Buldular.


Kim Bilir Sen,
Benim Halimde.
Sakinliğimde Ne Buldun..
Bense Yoruldum,
Kendi Kendime Sokuldum.
Uyuya Kaldım,
Aklımın İplerini Saldım.
O Giderken,
Bir An Durup Peşinden Baktım.
Ne dersin?
Umarım Beni Affedersin..
Ne Dersin?
Belkide Terkedip Gidersin,
Gider Misin?
off

Irmaklar Denizlerde,
Denizler Sahillerde Durdular.
Arayanlar Hiç Bir Yerde ,
İnananlar Dualarda Buldular.

Kim Bilir Sen,
Benim Halimde.
Sakinliğimde Ne Buldun..
Bense Yoruldum,
Kendi Kendime Sokuldum.
Uyuya Kaldım,
Aklımın İplerini Saldım.
O Giderken,
Bir An Durup Peşinden Baktım.
Ne dersin?
Umarım Beni Affedersin..
Ne Dersin?
Belkide Terkedip Gidersin,
Gider Misin?
oof

http://www.youtube.com/watch?v=BFp2OdsBiqs


herkese iyi akşamlar..

seval dedi ki...

Ben de birazdan cikiyor, dolma yapmaya gidiyorum, bir tencere biber, bir tencere yaprak.... oh be.. siz misss gibi kokuyu alir almaz geliyorsunuz... :)

Iyi aksamlar...

Kaya dedi ki...

Ellerine saglik ablacim, yemis kadar olduk

Herkese hayirli aksamlar

no name dedi ki...

Herkese iyi akşamlar pardon geceler diliyorum...
bu gece rüyamda sürekli biber dolma yaprak sarma görecem gibi geliyor bana...
ahh ah, olsa da yesek...
bu saate kadar kalmışmıdır acaba? sanmam kankam silip süpürmüştür ortalığı...
neyse iyi geceler...

no name dedi ki...

Günaydın,
Hayırlı Cumalar, güzel bir gün olur inşallah...

eylem dedi ki...

Günaydınlar

Gelirken sıcak sıcak ekmek kokuları geliyordu, kaptım geldim çıtır ekmekleri..
Yanında da çıtır salatalık,taze biber,maydanoz,domates,peynir,zeytin...

Seval ablacım dolmalar harikaydı parmaklarımı yedim inanki :)
Kankam nasılda bilmiş kalmayacağını
onun için kankacım hemen gidip malzemeleri hazırlayıp başlıyorum yaprak sarmasına...

Hayırlı Cumalar..
Kolay gelsin..

mavigun41 dedi ki...

Merhabalar...
Herkese iyi bir cuma günü olmasını dilerim.

bu arada..

kankam yok...
Günaydın dememiş..

kanka ses ver canım...


s

eylem dedi ki...

Evet Mavigünümün kankasından,bizimde ablamız Seval'den bir ses bekliyoruz lütfen ama ...

seval dedi ki...

Merhaba, hepinize gecikmeli selamlaaaar...

Günü yariladik bile kostura-calisa-cabalaya, bundan sonrasini daha güzel tamamlariz insallah... :)

mavigun41 dedi ki...

Birisi dese ki yüreğindeki en güzel ses kimin diye..
tüm güzel ses sanatçıları beni affetsinler ..
bütün seslerin önceliğini sevdiklerime veririm..

hele dost sesi..

ona değer biçilmez..
bülbül sesi gibi gelir benzese bile kargaya..(kankamın sesi bülbül sesi gibidir o ayrı)

bu yüzden dosttan haber almak önemlidir..
hele bu kankansa..
ondan haber alamamak yüreğini sağır yapar..
ondan gelen bir ses ile..
yüreğinde binlerce kuş kanat çırpar..

Canım kankam
bir kuş kanadında..
yüreğime..
yüreklerimize
hoşgeldin..


ve
kolay olsun canım tüm zorluklar..

seval dedi ki...

Sag ol canim benim, bu gün isim fazlasiyla basimdan askin, bir caliskanim, bir hamaratim görsen sasardin... :) mesai saatleri bile yetmeyebilir...

Bugün bir daha ugrama sansim olmayabilir hepinize iyi hafta sonu tatili, en güzelinden bir 1 mayis emekci bayrami ve sonsuz sevgiler, selamlar...

mavigun41 dedi ki...

iyi tatiller kankacım..
bu gün çok yoruldun inşallah hafta sonu dinlenme imkanı bulabilirsin.

evet yarın 1 mayıs
tüm işçinin,emekçinin yarın ki bayramı kutlu olsun..

bizler ise tüm yurtta yapılacak ve özellikle istanbul Taksim de kutlanacak 1 mayıs işçi bayramını
bayram gibi kutlanmasını hiç bir insanımızın burnu bile kanamadan yapılmasını diliyorum..

**
mayıs ayı girmesiyle bahar ayı hepten kendini gösterecektir..
sıcaklıklar artacak
Yurdum insanının piknik mevsimini açacaktır.
o zamana
haydi herkes piknik yapmaya...
herkese iyi tatiller..
güzel bir hafta sonu olsun..
çalışana da..
tatilde olanada..
**
bu gün de oldu akşam..
herkese iyi akşamlar..
görüşmek üzere
sevgiyle kalın...

eylem dedi ki...

İyi akşamlar...
İyi tatiller..

no name dedi ki...

hafta sonumuzun iyi geçmesi dileğiyle

G Ü N A Y D I N

eylem dedi ki...

Merhabalar
günaydın kankacım,iyi hafta sonları olsun...

Bu işte bir terslik yok mu?
bugün 1Mayıs tatil,
normalde bizim cumartesimiz de tatil ama bugün çalışıyoruz :)

Tatilcilere iyi tatiller..
Çalışanlara kolay gelsin..

Kaya dedi ki...

iyi bir haftasonu diliyorum..

no name dedi ki...

iyi akşamlar diliyorum...

no name dedi ki...

günaydın , iyi pazarlar...

Kaya dedi ki...

karanlik bir pazar sabahini karsiladik

iyi tatiller

no name dedi ki...

iyi geceler diliyorum...

seval dedi ki...

Günaydin...

güzel bir gün ile baslayan güzel bir hafta diliyorum...

hepimize kolay gelsin...

eylem dedi ki...

Günaydın

kolay gelsin..

no name dedi ki...

günaydın,
güzel bir gün devamında güzel bir hafta, aylar yıllar diliyorum...

o zaman hadi gülümseyelim ve maça bir sıfır galip başlayalım...

mavigun41 dedi ki...

herkese merhabalar..

hayat YAŞAMAYI,
mutluluk GÜLÜMSEMEYİ,
başarı KAZANMAYI,
dostluk PAYLAŞMAYI,
huzur SABRETMEYİ,
sevgi ise HAKETMEYİ bilenler için vardır..
demişler...

hepimiz için bunları başardığımız güzel bir gün olur inşallah...

seval dedi ki...

Gün boyu nisan ayinin son islemleriyle bogustuktan sonra bir nefeslik mola verip hepimize iyi aksamlar, iyi dinlenmeler diliyorum...

Mayis buralara serin serin geldi, gökyüzü bu gün de parcali bulutlu, sanki her an yagacak gibi... Günes isitmadan aydinlatiyor, sicagi özleyenlerle dalga geciyor, kandiriyor...

Neyse ki aksama az kaldi! Allahin izniyle evimize sag-salim vardik mi bizden iyisi yok, eh yemekten sonra demlenen cayimiz da oldukca kim korkar rüzgarli havadan... :)

eylem dedi ki...

Yoğun çok yoğun bir günde benden

Hepinize iyi akşamlar..
Çalışmaya devam ..

no name dedi ki...

iyi geceler...

seval dedi ki...

Günaydin...

Bir sali sabahina daha uyandik, güzelliklerle gececek bir gün daha olsun insallah hepimize...

Kolay gelsin...

no name dedi ki...

G

..N
...A
....Y
.....D
......I
.......N

Güzel bir gün olur inşallah...

eylem dedi ki...

G...
...Ü
N...
...A
Y...
...D
I...
...N
:)

Gün güzel olsun,bizim olsun
kolay gelsin...

Kaya dedi ki...

Merhabayin

Kolay gelsin herkese..

seval dedi ki...

Ve iyi aksamlaaaar....

güzel gecen bir günün ilerleyen saatleri paydos vaktini getirdi... Güzel bir aksam geciririz insallah...

seval dedi ki...

Günaydin...

aydinlik ve buzzzz gibi (isi sadece +5°) bir sabah bu sabah... Güzel bir gün olur insallah, hepimize güzellikler getirir, iyi haberler, hos rastlantilar, ise yarayan fikirler, sorunlara cözümler, yarinlara biraz daha umutlar...

Cayi birazdan demliyorum, peynir-zeytin-recelimiz de var... No Namecim al ablacim kankani düsün yola, yolda bulun bir börekci, alin ondan bir iki simit, acma, pogaca... Kaya´miza da seslenelim okula gitmeden ugrasin, bi seyler atistirsin... Benim kankacim dün yorulmustur o kadar gelen-gidenden sonra, onu uyandirmayalim, nasilsa sonra firsat bulursa bize katilacaktir... :)

E hadi hepimize bu gün de kolay gelsin...

no name dedi ki...

Günaydınlar...

Pırıl pırıl bir gökyüzü, sıcacık bir güneş, ısı bu saatte bile 20 derecenin üzerinde...
Ablacığım burada toplansak daha iyi olmaz mı, yan taraf pastane, börek simit poğaça ne istersek...
herkesi bekliyorum...
kısa kollu ve şortla gelebilirsiniz...

eylem dedi ki...

Günaydınlar

Ablacım hadi bekliyorum gidip ısınılım biraz güneyde..

Karpuz çıktımı ben karpuzda isterim varsa :)
Yoksa öğle sıcağına dondurma isterim
ısmarlarsın değilmi kankacım taa oralara kadar geliyoruz

Güzel bir gün olsun
Kolay gelsin...

no name dedi ki...

Kankacığım sen gel, karpuz da var dondurma da...
herkesi bekliyorum...

miz miz abla dedi ki...

Ask olsun! Yani cocuklar size ne diyeyim ki daha... ask olsun ya... ya, insan ablasina bir seslenir, bir dürter... suraciktaki sezlonga, zaten sizin zorlamaniz yüzünden karnimi tika basa doyurduktan sonra hazmi azicik kolaylastirayim diye uzandiysam, e, azicik da günes depolamak icin gözlerimi kapatmissam, e, günes görmemis biri olarak günesi görünce mayisip oracikta uyuyakalmissam, yani hani dinlenmek icin misali kestirivermissem... hic insan öyle birakilir mi.. bakin su saate? anam, ayol öglen olmus nerdeyse biz hala buralardayiz... oh gel keyfim gel, peki ama ya büro? patron?.. tamam deniz masmavi, piril piril, havada kokusu... ve o nefis börekler.... sonra dondurmalar... ay... ne o öyle kikir kikir.... ablaya gülmeler... aaa... cok ayip....cik cik cik... teessüfler yani... Kankaciiiim kos yetis canim ya... bizim cocuklarin eglencesi oldum iyi mi... ay ay... gözlerimi de acamiyorum ki, söylesene cok yanmis miyim?.... :)

Ah memleketim aahh, ah canim kardeslerim, ah, canlarim ahh... gelmesi güzel, gitmesi zor... gelebilmenin hayali bile güzel, uyanmak zor... n´etcez böle?

eylem dedi ki...

he he hee :)
Hatta mavigünümün tabiri ile HE HE HE (Sesli gülümseyiş)

Ablacığım kıyamadık uyandırmaya öyle güzel uyuyordun ki...
Biraz kömür karası olmuşsun,karadan çok kıpkırmızı olmuşsun
ama yakışmış yakışmış
Azıcık yoğurt sürersin geçer :)

Şaka şaka kankam şemsiyelerle gölgelik yaptı üzerine kıyarmıyız hiç ablamıza
bizde şuradaki gölgede meyva suyu içip tavla oynadık :)

mavigun41 dedi ki...

kankamın sesi geldi..
kanka yetiş diye..

aman allah kankamı kemerin
sıcaklığında uykuya bırakmışlar...
oy oy canım süt beyazlığındaki kankam olmuş..
pamuk helva renginde..

ah kıyamam ben kankama..
canım benim sen merak etme ben sana yoğurt sürmeye geliyorum..

mavigun41 dedi ki...

HE HE HE..

kıvıııır
eyleeem
kıvııııır
daaaaaaaa
kıvııııır..
kankalar bakıyorum başınıza geleceği anlamış gibi hemen biz bırakırmıyız ablamızı diye günah çıkartılmış
ben anlamam..
hiç boşuna dil dökmeyin yok
biz şemsiye altına aldık..
filan diye....
bal gibi tavla oynarken güneşte unutmuşsunuz kankamı ..
yoksa neden renk değiştirsin benim kankam..
ben size onu bırakırken süt gibiydi kankam süt..
şimdi bakın kankama
ah gençler ah..

canım kankam gördünmü mars etme sevdasına olmuşsun pamuk helve..
kankam biliyormusun.
pamuk helvayıda çok severim ya..
ben zaten seni her halinle severim pamuk helvam kankaMM...

Kaya dedi ki...

Merhabalar

Ablacim kankan süt gibiydi, kakaolu süt gibi olmus, renk gelmis, tatlanmis. Dert etme :)

Kaya dedi ki...

Yan! diyorum içime! Sadece sen yan! Ve "Dayan!"diyorum gönlüme!.. Herkes mutlu olsun! Sen dayan!.. AŞK dediğin ya Allah'tan gelmeli... ya Allah İçin olmalı... ya da Allah'a ulaştırmalı; yoksa yerle bir olmalı...
-Hz. Mevlana-

ÇARŞAMBA GÜNÜ ÖYKÜSÜ dedi ki...

Sözler Söylenmek İçindir



Eski Singer marka radyosunu açtığında güneş tepeye çıkmak üzereydi. Midesinde bir yanma hissetti. İçkinin buruk tadı hala ağzındaydı.



Bütün bir gece uyumamış, mektup yazmıştı. Neden bu kadar önemliydi bu mektup? Bunu postaya verebilecek miydi? Yoksa diğerleri gibi bunu da çöp kutusuna mı atacaktı? Düşünmek bile istemedi.



Akşam, bir taraftan içip bir taraftan da yazmıştı. Ne yazdığını bile doğru dürüst anımsayamıyordu. Ama hep birbirine yakın şeylerdi yazdıkları. (Ve çöp kutusuna attıkları..)



Güzel bir aşk mektubu olsun istiyordu. Ama bunu yapabileceğinden bir türlü emin olamıyordu. Kalemi ve kağıdı eline aldığında küçülüyor, küçülüyor ve ufacık kalıyordu. Sonra... Sonrasında yaz yazabilirsen..



Yazamıyordu işte.. Kafasında dolanan binbir düşünce vardı ve hiçbirini anlatamıyordu. Halbuki güzel yazıları ve şiirleri vardı. Ama bu başkaydı ve olmuyordu işte. Mutfakta ayaküstü birşeyler atıştırıp salona geçti. Canı sıkılıyordu.



İçine kapanık bir yaşam sürüyordu. Hiç kimse onun ne düşündüğünü, ne istediğini bilmezdi. Başkalarının yanında neşeli, cana yakın bir kişiliği vardı. Ama kendisiyle başbaşa kaldığı anlarda bu cana yakınlık bir anda kayboluyordu.



Eski radyo alaturka bir şarkı çalarken, masanın üzerinde duran kağıtları toparlayıp okumaya koyuldu. Neler yazdığını merak ediyordu.



“ Merhaba,

Yıllar boyu duygularımı, düşüncelerimi insanlara aktarmakta zorlanmışımdır. Hele ki birine o’ nu sevdiğimi söyleyeceksem.. Bu belki dünyanın en kolay ( ve bence en zor ) işidir. Hep yüzüme gözüme bulaştırma korkusunu taşıyarak sıklıkla kaçınmışımdır bu işten. Hem niye konuşmak değil de yazmak?



Yazmakta az buçuk hünerli olduğumu bilirsin. Bu mektubu yazmak ta biraz zaman aldı. (Ve almaya devam edecek mi, bilmiyorum..) Seni karşıma alıp günlerce konuşmam olanaksız, biliyorum. (Aslında dürüst olmak gerekirse, karşında konuşabileceğime hiç inanmadım. Düpedüz korkuyorum bundan. ) Bu yüzden anlatmak istediğim şeyleri yazıyorum. Çok şey yazabilirim şu an. Ya da hiç bir şey yazamam. Ama her ikisini de denemek istiyorum.



Ne anlatacağımı bilmiyorum. Kurdu, kuşu, böceği ve insanı (yani tüm canlı mahlukatı) anlatmakla başlanır mı bir sevgiliye yazılan mektuba? Kağıdımın üzerine ikide bir konan küçük kara bir sinek, onun vızıltısı ve benim soluk alışlarımdan başka bir şey duyulmuyor şu an. Belki bir yerlerde insanlar birbirlerini öldürmeye, nefret etmeye, sevmeye devam ediyor olabilir ya da bunların hiç biri olmayabilir. Benim ve o küçük karasineğin umurunda değil bu. Küçük sineğin tüm eylemleri kendisi için. Ben de bu küçük sinek gibi yalnızca kendimi düşünerek, kendi varlığımı duyumsayarak yaşamak isterdim. Kendimle olabildiği kadar az hesaplaşıp, dünyanın büyüklüğü ve adem-i mahlukatın anlaşılmazlığı üzerinde kafa yormak isterdim. Adem-i mahlukat, börtü böcek diyerek konuyu dağıtıyorum, farkındayım. Toparlayalım hemen..”



Okumayı bıraktı. Yazdıkları kendisine bile itici gelmeye başlamıştı. (Her zaman olduğu gibi.) Nasıl olur da böyle bir mektupla o’nu etkiliyebilirdi?



‘Acaba buraları biraz değiştirsem mi ?’ diye düşündü. Sonra vazgeçti. ‘Belki bütünün içinde bir anlam ifade eder...’ deyip okumaya devam etti.



“Sen benim yüreğimin varlığını anımsattın. Bir titreşim, (sesindeydi belki..) bir kıvılcım ve belki sözcüklerle anlatılması olanaksız daha pek çok şey ya da hiç bir şeydi benim yüreğimin varlığını anımsatan. Duygularımı çok iyi kontrol edebilirim sanıyordum, edemezmişim. Karşılaşabileceğim pek çok zorluğa rağmen sen sevilmeye değer nadir insanlardansın.



Duygularımı (ne kadar komik geliyor bu söz...) sana aktarmaya karar vermeden önce çok düşündüm. Ve bu kararı alırken aklımda bir tek şey vardı, senden hiç bir şey beklemeye hakkım olmadığı...

ÇARŞAMBA GÜNÜ ÖYKÜSÜ dedi ki...

Karşına böyle apansız ve bir kucak dolusu sevdayla çıkmam belki de benim için kafanda yarattığın imgeyle çakışmayacak. Bu da sende bana karşı her türlü öfkeyi, nefreti ve hatta tiksintiyi bile oluşturabilir. Bunları daha sonra öğreneceğim. Ama ne olursa olsun bu mektubu sonuna kadar oku ve değerlendir. Duygularıma (hala komik bu söz) karşılık vermesen de okuduğundan emin olmak isterim.



Aramızda iletişim kurmak gibi bir sorun olmadığını biliyorum. İnsanların birbirini kırmak, incitmek için özel çabalar harcadığı günümüzde, inanıyorum ki sevgiyle yakınlaşmanın anlamı apayrıdır. ”



Yeniden bıraktı okumayı. Gerçekten bu kadar karamsar ve bu kadar garantici olup olmadığını düşündü. Mektubu yazarken her şeyi nasıl da düşünmüştü. Hem de en ince ayrıntısına kadar. Bir taraftan o’na iltifatlar yağdırırken, bir taraftan da ortaya çıkması muhtemel tatsızlıkları engellemeye çalışıyordu. Yani aşkına karşılık almasa bile, en azından kurdukları dostluk bozulmasın istiyordu. Duygularından emindi. Ama yine de kendini rahatlatmak istiyordu. Okumaya devam etti.



“Çok uzun bir süredir hiç çıkmamacasına aklımdasın. Son yıllarda yaşadığım en zor durum bu. Yaşamımın bir yerinde nedenini tam olarak anlayamadığım bir etkileşimle sarıverdin beni. Bu ‘ çok uzun bir süre ’ boyunca her an seni düşündüm. (Aslında bu olanaksız, ikimizde biliyoruz. Yani her an seni düşünmek. Kişilerin kendilerini mutlu etme istekleri gibi, sevdiklerini mutlu etme düşünceleri söyletiyor bu sözleri...) Bir şeyler yapmak isterdim yaşamını kolaylaştıracak. Ama ben kendi yaşamımı bile kolaylaştıramıyorum.



Uzun bir süredir haber alamıyorum senden. Meraktayım ve ne kadar söylemek istemesem de korkuyorum, endişeleniyorum. Bu, kökü geçmişe dayalı bir korkunun uzantısı. Sevdiğim insanları kaybetmekten korkuyorum. Belki pek çok acı olayı yaşamaktansa, işin kolayına kaçtım bunca zaman. Kimseyi sevmedim. Ama artık olanaksız bu. Seni, senin bile tahmin edemeyeceğin kadar çok seviyorum.

ÇARŞAMBA GÜNÜ ÖYKÜSÜ dedi ki...

Yakında doğum gününü kutlayacaksın. Ve ben yine yanında olamayacağım. Halbuki ne çok isterdim yanında olabilmeyi. Bir gülüşü, bir sevinci seninle bölüşebilmeyi ne çok isterdim. Senin yanında olabilmemle her şey daha mükemmel olmayacak, biliyorum. Ama eskisinden daha güzel olacağına inanmak, hem de yürekten inanmak istiyorum..”



Yeniden düşünmeye başladı.. Neydi o’nunla yaşadığı? Adı koyulmamış bir sevgi mi? Her aradığında bulabildiği, her derdini bölüşebildiği (ve bundan çok hoşlandığı) bir insandı o. Özel biriydi..



“Söylenmemiş sözlerim oldu hep. Dilimin ucuna gelip de boğazımı yırtarcasına yutkunduğum, sustuğum.. Söylenemezdi belki o sözler. Aklımdan geçenleri sözcüklerle birleştirmek, bir sözcüğü bir düşünceye eş tutmak, o duyguyu, o düşünceyi aşağılamak gibi geldi bana kimi zaman. Belki zamanı değildi, belki ben hazır değildim. Belki de hazır olmayan sözcüklerdi. Duygusallığım mıydı yoksa engel olan? Kendimden çok sözcüklerin ve o sözcüklerin çağrıştıracağı, anlamı tam olarak yakalayamamış (.....) ların ( hala bir sözcük bulamadım bunu anlatmaya, anla beni) sorumluluğuydu beni korkutan. De ki bir insan hakkında konuşmam gerekti. Düşüncelere dalar ve kalırdım orada. ‘Hakkım var mı?’ dan tut da , ‘Bana ne?’ ye kadar türlü kılıflara sokardım hep (de ki) düşüncelerimi. Konuştuysam bil ki çok cesurumdur o an. Kimbilir belki söylenmeye değmeyecek kötü sözlerdi onlar. Yani sustuklarım. Bir gün belki bir gülüşün anlamını kolayca yakalayabilecek sözcüklerle konuşurum seninle. O gülüşü yine bin anlama değişmez susabilirim de, belli olmaz.



Yoğun bir yalnızlığı yaşıyorum bu günlerde. Bir amacım var, biliyorum. Ama bu amaca ulaşabilmek için yapılabilecek o kadar az şey var ki. Bir yanıyla eksik de denilebilir. (Eksik kalan pek çok yanım gibi soğuk ve itici. ) Ve bunlar sıklıkla sonsuzluğu çağrıştırıyor bende.



Öyle ki, elini uzatsan tutacakmışsın gibi yakın ve peşinden ciğerlerin patlayana dek koşsan bile ulaşamayacakmışsın gibi sürekli hareket halinde bir duygulanım bu. Boşuna değil bu hareketlilik, bu duygulanım..Boşuna değil, biliyorum.



Bunca zamandan sonra, söylenmemiş sözlerime karşın neyi umut etmeye hakkım var? Hiç bir şey aktarılmadı sana. Yalnızca değinmeler ve yalnızca anlamanı beklemek. Duyarlı ve hassas bir insansın, biliyorum. Her şeyi önceden hissetmiş, anlamış olmanı doğal karşılarım. Tam tersi de olabilir, çünkü türlü zorluklara göğüs gererek yaşıyorsun. Ve bunca zorluk içinde tutup da basit değinmelerimin ardındaki anlamı düşünecek zamanı bulamamış olmanı da anlarım. Artık her şeye şaşıracak yaşta değilim.



Bir ozan gibi düşünmek ve öyle yazmak istiyorum sana. Yazık ki başaramıyorum bunu. Şurada sayfalar boyunca anlatmaya, aktarmaya çalıştığım sevgiyi bile kolayca yozlaştırabileceğimi düşünüyorum. Öyle olmuyordur umarım

ÇARŞAMBA GÜNÜ ÖYKÜSÜ dedi ki...

Bir gün ansızın çıkıp geleceksin diye bekliyorum. Geleceksin ve bu sabırsız bekleyiş bitecek. Olumlu ya da olumsuz bir şeyler duymak istiyorum senden. Konuşmanı işitmek, yanımda olduğunu, elimi uzatsam tenine dokunabileceğimi bilmek istiyorum. Yani yaşamımın bundan sonraki bölümünde hep yanımda olmanı istiyorum. Ve şu an için bildiğim tek şey var: Seni Seviyorum...”



Mektup burada bitiyordu. Özenle katladı kağıtları. Elleri çenesinde bir süre duvarı seyretti. O’ nu düşünmek istiyordu, yalnızca o’nu.. Ama olmuyordu. Hala karar verememişti mektubu gönderme konusunda.



Akşama kadar defalarca okudu birkaç sayfalık mektubu. Bazı yerleri düzeltmek istedi, yapamadı. Birkaç defa zarfa koydu. Üzerine isim ve adres yazdı ama sonra zarfı açtı yeniden. Kararsızdı.. Okumak için gittiği o büyük yalnızlığın ortasında aptalca bir davranışla hüzünlendirmek ya da üzmek istemiyordu o’nu. Çünkü o’nun gözünde hala arkadaştılar. Birbirlerini yıllardır tanıyorlardı. En çok da hemcinsleri gibi kendini suçlamasından korkuyordu. “ Bilmeden cesaret mi verdim? ” diyerek.. Sanki o’nu sevmesi o ’nun cesaret vermesine bağlıymış gibi.. Ve bütün bunlar olursa ‘İnsanlara fazla yüz veriyorum, araya mesafe koymalıyım’ demeye başlar diye düşündü.



Gereksiz yere pek çok gereksiz şey düşündü. Örneğin, o’nu sevdiğini yineledi hep kendi kendine. Bu düşsel diyaloglarda o; ‘Beni sevme..’ dedi kimi zaman, ‘bunu haketmiyorum.’ Kimi zaman da ‘Ben de seni seviyorum ..’ dedi . Sonra, ‘Bu dostluk burada biter..’ dedi. Ve bunları düşünerek bekledi günler boyu. Mektubu göndermemişti.



Hep bir mucize olsun istedi. ‘Ben sevdiğimi söylemeden anlasın, o’nun da yüreğinde bir sevgi yeşersin..’ dedi. Mucize gerçekleşmedi..



Susarak beklediği günler sonrasında, o’nun dönüşünü yüreği paramparça izledi. Okulunu bitirmiş ve ailesinin istediği biriyle nişanlanmıştı. Yine de yüreği gümbür gümbür atarken konuştu o’nunla. Her şeyi kaderci bir tavırla kabullendiğini gördü. Yaşamını başkalarının yönlendirmesi artık rahatsız etmiyordu o’nu. Değişmişti.. ‘Yapmamalıydın..’ demek istedi, diyemedi. ‘Bunu nasıl kabullenebilirsin?’ demek istedi, diyemedi. Kendi kendine lanetler yağdırarak, küfürler ederek sustu. Hem de susmanın her zaman erdem olduğunu sanacak kadar büyük bir aptallıkla sustu.



‘Tamam bu kez sevdiğimi söyleyeceğim..’ diyerek kaç defa sarıldı telefona. Ve kaç defa ‘Havalar nasıl?’lı konuşmalarla suskunluğunu sürdürdü. Kendi sonunu kendi hazırladı. Konuşmamakla, yazdıklarını göndermemekle yaptı bunu. Ve sonunda hep sancımaya devam edecek yüreğiyle başbaşa kaldı..



Zaman zaman, ‘Söylenmemiş sözler adına, geleceğine inandığım güzel günler adına sustum..’ diyerek kendini kandırmaya çalıştı. O güzel günler gelmedi hiç bir zaman. Geleceği de yoktu

mavigun41 dedi ki...

Yaşamı boyunca hep kendi kendine kahretti. Aptallığının cezasını çekiyordu. Yalnızlık mahkumu olduğuna inanmıştı. Yalnızlık ve mutsuzluk mahkumu.



Akşamları eski Singer marka radyosunun düğmesini çevirerek alaturka şarkılar aramaya devam etti. Aramadığı tek şey, artık bulmaktan umudunu kestiği sevgiydi..

CENGİZ OĞUZ GÜMRÜKÇÜ

mavigun41 dedi ki...

haftanın hergünü çalışmak olsada
pazartesi haftanın lider günü
salı haftanın en değerli günü
olunca çarşamba günüde olsun öykü günü
eh perşembenin gelişi nasılsa belli çarşambadan.
cuma haftanın mübarek günü
cumartesi haftanın keyif günü
pazar haftanın tatil günü
nasıl oluyor diyorsanız
derim ki akrep yelkovanı kovalamakta..
vakit akşam olmakta..
hayat bize tekrar tekrar günleri tekrarlamakta..
varsa ömürde sabaha çıkmakta..
o saat gelene kadar hepinize
iyi akşamlar
iyi geceler olsun..
sevgiyle ..
kalın sağlıcakla..

eylem dedi ki...

yoğun bir iş günü
durmak yok yol yapmaya devam
fırsat bulmuşken iyi akşamlar

Ablacım okuyamadım şu an imkanı yok kısmetse sabaha okurum
ellerine yüreğine sağlık..

seval dedi ki...

Kankacim cok tesekkürler, karsimda oturan patronuma ragmen okudum paylastigin güzel ve hüzünlü hikayecigi... :)

Hepimize iyi aksamlar, iyi dinlenmeler...

no name dedi ki...

iyi geceler diliyorum...

eylem dedi ki...

Günaydınlar

acıktım,uykum var,yetişecek iş var...
hadi hepimize kolay gelsin..
güzel bir gün olsun..

seval dedi ki...

Günaydin...

yagisli, karanlik, gökyüzü gri bulutlarla kapali bir gün olacak buralarda ama ne yapalim, saglik olsun!

Eylemcim ben de acikmistim dayanamadim yedim, uykum da vardi onu da yendim ama isleri nasil halletcem bilemiyorum.. he..he.. hadi sana kolay gelsin canim.. bi gülümse bakayim... hah söyle.. :)

Ve tabii ki hepimize türlü zorluklara ragmen, saglikli, huzurlu güzel bir gün olsun....

no name dedi ki...

Günaydın,
güzel bir gün olsun ve hepimize kolay gelsin...

mavigun41 dedi ki...

Körfez den güzel bir bahar havasıyla herkese merhabalar,

Güzel bir gün olsun,
yetişecek işlerimiz yetişsin..

mavigun41 dedi ki...

Bir güzellik yap kendine... Sadece sahip olduklarını düşün..! Olamadıkların üzülsün senin olamadıklarına... Keşkeleri hiç düşünme..! Mutlu ol SEÇİMLERİNLE!...Bırak "KEŞKELER" üzülsün senin seçimlerine... Her yeni günün "senin günün" ilan et !.. Bırak "DÜNLER" üzülsün seçilmediğine ... Kalbinde daha da büyüt, sevgisini "sevdiklerinin"..! Bırak "sevmediklerin" üzülsün kalbindeki yerlerine

alıntı

mavigun41 dedi ki...

FERİDE
.......

.......
herkesin bir feride'si vardır ben bilmez miyim
herkesin bir ayakkabısı gibi bir de şarkısı
herkesin bir kimsesi vardır ben bilmez miyim
bir de kimsesizliği
(...)
d(erken) yıllar geçer
o herhangi bir gün de akşam olur
akşam olur sen bana bir bardak çay getirirsin
ensenden öperim, o saat bardakta şeker gibi erirsin
sen bir yaz güneşisin bakınca gözlerine bir sevinir
bir sevinirsin..

yüreğinden ansızın okul çocuklarının trampetleri geçer
tramvaylar, havai fişekler geçer..
benim yüreğimde ise hep uzak ki yollar
içinden uzun yol otobüsleri, sessiz ırmaklar geçer..
benim ırmaklarım
ırmaklarım benim senin gözlerinden geçer

......


.....
Yılmaz Odaşbaşı

Herkesin bir kimsesi bir de kimsesizliği

“Herkesin bir Feride’si vardır ben bilmez miyim/Herkesin bir ayakkabısı gibi bir de şarkısı/Herkesin bir kimsesi vardır ben bilmez miyim/Bir de kimsesizliği...” diye yazmıştım Feride adlı şiir kitabımda. “Sahi, herkesin bir kimsesi var mıdır? Benim yok” diye sormuştu bir okur da yanıtlayamadığım mektubunda.
Bütün gelenlere, gidenlere, insandan yana pişmanlıklara, yalnızlıklara rağmen, herkesin “biri” ya da “birileri” kalır... Herkesin “birileri”, “kimseleri” olmalı ve kalmalıdır ki, herkes kendi ıssızlığında avunsun; insan kendini avutan bir şeydir...
Bir zamanlar kendime: “Hayatı anlamak mı, hayatı yaşamak mı?” diye sormuş ve anlamayı, dahası anlamaya çalışmayı ve anladıklarımı da yazmayı seçtiğimde, orada kimsesizliğimin, kimselerimden hakiki olduğunu bütün çıplaklığıyla görmüştüm; ben aslında o gün bugündür kimsesizim... Bu yüzden birileri, olsa olsa kimsem değil, kimsesizliğim oluyor benim…
Hayat ve ilişkiler, kimsesizliğinizi kavramanız için çok fırsat sunar size; gerisi size kalmıştır...Ya inanır ya da avunmayı sürdürürsünüz.Bu konuda gerçekten özgürsünüzdür.
Hayatı yaşamayı -veya hem anlamayı hem de yaşamayı- birlikte yeğleyen biri için, kimsesizliğin ıssızlığına yer açabilmek, buna inanmak, bunu kabullenmek doğrusu katlanılır gibi değildir. Bu yüzdendir ki, bütün gelenlere, gidenlere rağmen “herkesin bir kimsesi” kalır; kalmalıdır ki herkesin yaşamı hem yaşanabilir, hem anlaşılabilir, hem de katlanılabilir bir şey olsun...
Belki bu yüzden Dünya’nın yarısı, öbür yarısının kimsesidir...
Dünyanın yarısı, öbür yarısını öper.
Dünyanın yarısı öbür yarısını dolandırarak yaşar.
Dünyanın yarısı mazlumdur, yarısı zalim.
Bunlar, çatışmak zorundadırlar; çatışma hep sürer…
Deliler, şizofrenler, filozoflar ve şairler dışında herkesin bir “kimsesi” vardır; tabii bir de genellikle yok sayılan kimsesizliği... Çünkü insan, hep kimsesine bakan, kimsesizliğini ise inadına yadsıyandır... Bu yüzden “derdini söylemekle ona çare bulmanın aynı şey olmadığını” anlayıncaya dek, hep ağlaya sızlaya koşar dururlar kimselerine; çünkü insan, sürekli avunması ve avutulması gereken bir varlıktır.
Evet, herkesin bir kimsesi bir de kimsesizliği vardır; hangisini seçmek, hangisini görmek ve hangisine inanmak isterseniz orada kalırsınız...Orada!

Yılmaz Odabaşı

Kaya dedi ki...

Merhabalar

Evlilik yüzüğü neden hep aynı parmağımızdadır da, nedenİşaret parmağı Baş parmak ya da Serçe parmak değil de neden YüzükParmağı...
Evlilik yüzüğünü ilk defa eski mısır prensesi nefertiti takmıştır...o yıllardakiTıbbın ne kadar ilerde olduğu ayrı bir tartışma konusudur ama yüzyıllarSonra anlaşılmıştır ki direk kalbe giden tek damar evlilik yüzüğünü taktığımız Parmaktadır..
Başka hiç bir parmağımızdan direk kalbe giden bir damar yoktur..

Kaya dedi ki...

Kücükken annemden öğrenmistim yerde ekmek görünce "yüksege koy yerde olması günah ayrca kuşlar yer" derdi.. Sevdiklermizi hep yükseklerde tuttuk,hiç sesleri yok..Acaba kuşlar mı yedi?

seval dedi ki...

Bu gün de ilerledi saatler, nihayet, paydosa az kala herkese iyi aksamlar, iyi dinlenmeler diliyorum...

Kaya dedi ki...

- Günün fikrasi -

Biraz argo ama hos bir fikra


Sonradan görme ve sosyeteye girmeye çalışan kadının biri kuş satan bir
dükkana girer ve bir hayvan almak istediğini söyler bu arada gözü alımlı tüylü papağana takılır ve "bunu istiyorum" der
Bunu gören papağan dükkân
sahibine dönerek;

— Recai beni bu karıya satma, bu karı o....*

Kadın sinirlenir ve bunu gurur meselesi yapar

ı Dükkân sahibine;

- Bu papağanı yarın almaya gelicem bu arada terbiyeli konuşmasını öğret yoksa karışmam, der ve gider

Recai kadın gidince papağanı terbiye etmek için bir kova su alır ve papağanın kafasını suya sokup çıkardıktan sonra yarın müşteri gelince nasıl hitap etmesi gerektiğini söyler Papağan inat eder ancak birkaç denemeden sonra pes eder

Ertesi gün kadın gelir ve;
- "Tamam mı" diye sorar, sonra papağana döner;

- Ben eve geldiğimde nasıl hitap edeceksin?

—Hoş geldiniz hanımefendi diyeceğim
—Peki, yanımda bir beyle geldiğimde nasıl hitap edeceksin?

—Hoş geldiniz hanımefendi, hoş geldiniz beyefendi diyeceğim

—Peki, yanımda iki beyle geldiğimde nasıl hitap edeceksin?
—Hoş geldiniz hanımefendi, hoş geldiniz beyefendiler diyeceğim

- Peki, yanımda üç beyle gelirsem ne diyeceksin der
demez papağan dayanamaz
patlar

— Recai getir kovayı anam avradım olsun bu karı o....

no name dedi ki...

Günaydın,
Hayırlı Cumalar,
güzel bir gün olur inşallah...

seval dedi ki...

Günaydin...

kah hafif, kah siddetli yagmurlu, tamamen gri bulutlarla kapli, yari karanlik bu gün burada gökyüzü... uykusu geliyor insanin ya da kacip bir yerlerde saklanasi... :)
Yagmurun "bereket" oldugunu, unutmadan ise koyulmali...

Öyle veya böyle, güzel bir gün olsun insallah hepimize..

Kayacim sabah sabah gülümsettin beni, tesekkürler...

eylem dedi ki...

Günaydın

Kolay gelsin..

seval dedi ki...

Hayatla röportaj yaptigimi gördüm rüyamda.

"Benimle röportaj mi yapmak istiyorsun?" diye sordu Hayat.

"Zamanin var mi?" diye sordum.

Gülümsedi.

"Benim zamanim Sonsuzluk" dedi Hayat. "Ne sorular var yüreginde?"

"Insanlarla ilgili en çok neye sasiyorsun?" diye sordum.

Hayat yanit verdi.

"Çocukluktan sikilip büyümek için acele ediyorlar, sonra yine çocuk olmanin özlemini duyuyorlar. Para kazanmak için sagliklarini kaybediyorlar, sonra sagliklarini kazanmak için paralarini kaybediyorlar. Gelecekle ilgili endiselenmekten simdiyi unutuyorlar. Sonra da ne simdiyi ne gelecegi yasayabiliyorlar. Deneyim iyi bir ögretmendir diyorlar ama deneyimin faturasini ödemek istemiyorlar. Hayatlarini kazanmak için egitim aliyorlar ama yasam ustasi olmayi bilmiyorlar. Bu nedenle de, hiç ölmeyecekmis gibi yasiyorlar, hiç yasamamis gibi ölüyorlar."

Hayat elimi tuttu. Bir süre sessiz kaldik. Derin bir nefes aldim. Ona, insanlarin neleri ögrenmelerini istedigini sordum.

Hayat yanitladi.

"Hiç kimseyi seni sevmeye zorlayamayacagini, yapabilecegin tek seyin seni sevmelerine izin vermelerini isterdim. Affetmenin affederek ögrenilebilecegini ögrenmelerini isterdim. Baskalariyla kendilerini kiyaslamamayi ögrenmelerini isterdim. Iki insanin ayni seye bakip farkli seyleri görebilecegini ögrenmelerini isterdim."

"Zengin insanin en çok seye sahip olan degil, en az seye ihtiyaç duyan insan oldugunu ögrenmelerini isterdim. Bir sevecen yüregi derinden yaralamanin bir anda oldugunu; ama iyilestirmenin çok uzun sürdügünü ögrenmelerini isterdim. Seni seven insanlarin duygularinmi nasil ifade edebileceklerini bilmedikleri için seni sevmediklerini sanmak yerine onlarin sevgisini hissetmeyi ögrenmelerini isterdim."

Hayat derin bir nefes verdi. Hayatin nefesi kelimelere dönüstü.

"Söylediklerimi yüregine kaydet" dedi. Söyledigi cümleyi yüregime kaydettim.

"Baskalarini affetmek yeterli degil, kendini de affetmeyi ögren".

Bütün odayi beyaz bir isik kapladi… ve Hayat yanitladi.
Yüregim kus gibi hafiflemisti.

"Son bir soru daha, Hayat" dedim. "Benden ne istiyorsun?"

"Senin kendin olmani istiyorum, yoksa baskasi olurdun. Sana bugün ihtiyacim oldugunu bil, yoksa bugün benimle olmazdin. Kendi essizligini ve biricikligini bil; çünkü ben kendimi tekrar etmeyecek kadar yaratici ve zenginim. ve gerçekten TEK degerli olanim. Degerimi bil."

Hayat''in içimde disimda her yerde aktigini hissettim. Kendimizi sevdigimiz kadar Hayat ''i sevebilirdik ancak. Ne daha az ne daha fazla.

Alintidir.

seval dedi ki...

Biraz daha nasihat!

01- Ucuz araba kullan ama, alabilecegin en güzel evi al.

02- Adam gibi üç fikra ögren

03- Sevinçlerini sakin erteleme

04- Esini çok iyi seç. Çünkü bu seçim mutlulugunun veya bedbahtliginin %90''ini olusturur.

05- Hergün 30 dakika yürüyüs yap.

06- Her yemekten önce sükret.

07- Bir arkadasina sirrini açiklamadan önce iki kere düsün.

08- Maas çekini imzalayan kisileri asla elestirme.

09- Kaybedecek seyleri olmayan insanlardan kork.

10- Gözünün önünde hep güzel seyler bulundur.

seval dedi ki...

11- Çocuklarin "adalet" kelimesini duyduklarinda seni hatirlayacaklari sekilde yasa.

12- Dinine ait kitabi tam anlamiyla okumak icin kendine bir yil süre tani.

13- Kendini ve baskalarini affetmesini bil.

14- Ilk yardimi ögren.

15- Biri seni kucakladiginda ilk birakan sen olma.

16- Hergün 6 bardak suyunu içmeyi unutma.

17- Seni seven insanlari koru.

18- Zor da olsa ailenle tatil yapmak için herseyi dene. Bu tatildeki anlar, hayatinin degerli anilarindan biri olacak.

19- Kendine yapilmasini istemedigin hiçbirseyi baskalarina yapma.

20- Basariya, iç huzura kavustugun, saglikli oldugun ve sevildigin zamani degerlendir.

devam ediyor...

seval dedi ki...

21- Iyi ve basarili bir evliligin iki seye bagli oldugunu unutma : a) Dogru insani bulmak b) Dogru insan olmak.

22- Ebeveynlerini, esini ve çocuklarini elestirmek istedigin zaman dilini isir.

23- Sevimsiz olmayacak sekilde ayri fikirde olmayi ögren.

24- Cesaretli ol, hayatina geri baktiginda yaptiklarin için degil yapmadiklarin için üzüleceksin.

25- Çok mükemmel buldugun bir fikri baskasinin engellemesine izin verme.

26- Keyifsizliklerini açiga vurma.

27- Nasil bir duygu oldugunu ögrenmek icin 24 saat kimseyi ve birseyi elestirme.

28- Evliligini güzellestirmek için hergün birseyler yap.

29- Iyilik dolu bir sözü ve iyiligin etkisini asla küçümseme.

30- Çocuklarin hakkinda baskalarina iyi birseyler söylerken, birak onlar da duysun.

azicik daha kaldi...:)

seval dedi ki...

31- Güç, sahip oldugun mallarla ilgili degildir. Unutma !!!

32- Çocuklarini anlamaya çalis, yargilamaya degil.

33- Kalem ve not defterini daima yaninda tasi.

34- Zaman ve kelimeleri bosyere harcama, ikisi de çok degerli.

35- Insanlarin yaptiklari olumsuz seyleri degil, ileride yapacaklarini düsün.

36- Senden az ya da çok parasi olanlarla, paran hakkinda konusma.

37- Birseyi elde etmek cok çaba sarfettiysen, tadini çikarmak için zaman ayir.

38- Birisinin kahramani ol.

39- Neyi ve kimi destekledigini insanlara söyle.

40- Sadece ask için evlen


Evet, akilda ne kalirsa, ne kadari uygulanirsa o kârdir! :)

Tamam, tamam (simdilik) bitti! :)

mavigun41 dedi ki...

herkese merhabalar.
canım kankam benim..
ne güzellikler paylaşmışsın bizlerle teşekkürler..
ellerine yüreğine sağlık
demek oralarda gri renklerinde gökyüzü..
memleketinde bahar havası hüküm sürmekte..
artık herkes hafta sonları ellerinde sepetleri piknik yeri aramakta..
kimi göl kenarında..
kimi deniz kenarında
kimi akan bir dere kenarında..

tabii yurdum insanı kendini saldı çayırlara ama keneler ne der bu durumda bilmiyoruz..
bakalım önümüzdeki günlerde göreceğiz..

güzel bir cuma günü olsun hepimize..

no name dedi ki...

Ablacığım paylaşımlar ve değerli nasihatler için çok teşekkürler....

eylem dedi ki...

Seval ablacığım parmaklarına,ellerine,kollarına,klavyene en çokta o güzel yüreğine sağlık...
Hepsi birbirinden kıymetli nasihatlar...
hepsini uygulamayı çok isterim ama
bakalım ne kadarını uygulayabilirsek :)

eylem dedi ki...

Mavigünüm bizde pikniğe gidelim
yazık değil mi bize

Kankaları,kardeşleri alıp şöyle güzel bir piknik yapsak olmaz mı...

seval dedi ki...

Kankacim ya p iknik fikri cok güzel, hele bizim gibi günese, aydinliga, cayira, cimene hasret kalmislar icin...
Hemen geliyoruz, hazirliklar baslasin! Köfte yapalim, cocuklar sever sosis ve de tavuk da alalim... üf... yaninda coban salatasi ve illa ki közlenmis patlicanlar ve onun kankasi biberler... mis gibi taze ekmek... hmm... feci aciktim, valla kacilin... E, hadi mangali kim yakcak? :)

eylem dedi ki...

Ben köfte isterim,salatayıda yaparım gerisine karışmam :))

mavigun41 dedi ki...

Demek
kim takar keneleri
Bize bir şey olmaz diyoruz..
ve canımız piknik istiyor..
hadi o zaman..

kankam bende tavuk kanatlarını alıp geliyorum..
burda pikniklerin vazgeçilmezidir..

mangalı kim yakacak..
ailenin en küçüğü kimse O.

pekiyi..

mekan olarak
göl kenarı
baraj kenarı
deniz kenarı
dere kenarı
neresi olsun..

eylem dedi ki...

Göl yada deniz bence

ablam ailenin en küçüğü ne zaman gelecek peki bilgin var mı

ben salıncakta isterim,voleybol maçıda yaparız

bu arada hıçkırık tuttu :)
çok mu soğuktu vişne suyu
içecek getiriyorum ben size
Kankam börekte getirsen gelirken canım çekti :)

eylem dedi ki...

Böyle durumlarda ne kadar obur oluyorum ben
yiyecekmişim gibi :)

seval dedi ki...

Ya, tatli? Amanin yoksa tatlimiz yok mu? :)

mavigun41 dedi ki...

eylemcim..
bu göl kenarında
seka kampı..


http://wowturkey.com/forum/viewtopic.php?t=46717

bu hereke ilçemizde ki
deniz kenarında..

http://img48.imageshack.us/i/herekemarinakv4.jpg/


bu na benzeyen bir çok yer var..
beğenmezsek başka yerlerede bakarız
kardeş..
güney sahillerimiz gibi olmasada ..
idare ediyoruz..

belki kankanda bize oralara çağırır
bir piknikte orada yaparız..

mavigun41 dedi ki...

canım kankam tatlı istemiş..
bizde ona piknikte bir süpriz yapmıştık..
bizim de sitemizin tek ve en güzel annesi canım kankama..

papaylardan bir taç..

http://img.pasaj.com/product/
sale/00/00/57/2/57233/a_ori.jpg

ve pastası...

http://img03.blogcu.com/images/p/a/s/
pastadiyari/anneler_g_n__1245763037.jpg



şarkısı

annem

Hani eski zaman masalları anlatır
Hüznümü huzura dolarsın
Kaşım gözümden çok içim bir parçan
Annem sen benim yanıma kalansın

Hani bir biblon vardı kırdığım
Üstüne ne kırgınlıklar yaşadın
Ama bil ki ben de parçalandım
Annem ben senin yanına kalanım

Annem annem
Sen üzülme
Sözlerin hep
Yüreğimde

Annem annem
Gel üzülme
Ben hala senin
Dizlerinde

Uzayan sohbet gecelerinde
Rolleri unutur dost oluruz
Bizi bağlayan bu kan değil yalnız
Annem biz birbirimize kalanız

Ben kararlı uçarken yolumda
Sen çatık kaşlarının altında
Her yeni güne sevgiyle başlarsın
Annem sen benin yanıma kalansın

http://www.youtube.com/watch?v=1xMjyJO6nFc


canım kankam
anneler günün kutlu olsun..
çocuklarınla birlikte..
sağlıklı
nice mutlu
anneler günlerin olması dileğiyle.
sevgiyle kal...
hep hayatımızda kal....

seval dedi ki...

Ah benim dünyalar iyisi Kankacim, cok cok sag ol canim, cok mutlu oldum, cok duygulandim...

Bazilarimiz anne degilsek de hepimiz evlatiz, hepimizin sevgi günü olsun, hepimizin anneler günü kutlu olsun!

Annelerimizi yitirmissek onlari özlem ve sevgiyle anma, hayattaysalar, hayatta olduklarina sükrederek mutlu etme, sevindirme günü olsun...

Gönlünüzce güzel bir haftasonu diliyorum...

eylem dedi ki...

Yarın anneler günü değil mi

Seval ablamın,Mavigün ablamın...
annnelerin,anne olacakların
Anneler günü kutlu olsun...

İyi akşamlar...

no name dedi ki...

Günaydın,
güzel bir gün diliyorum...

Kaya dedi ki...

iyi tatiller

no name dedi ki...

iyi geceler

no name dedi ki...

günaydın,
iyi pazarlar...

Kaya dedi ki...

Merhabalar
iyi pazarlar

Mazide kalan hatıra gibi
Şevkatli kollarını aç bana anne
Geceler çok soğuk, sessiz ve karanlık
Üşüdüm, üstümü örtsene anne

Anne, anne, anneciğim

Yanımda olmanı ne çok isterdim
Dizine yatıpta uyurdum anne
Dilimde dua gözümde rüyasın
Seni çok istedim hasretim anne

Anne, anne, anneciğim

Uyandım uykudan aradım seni
Sağıma soluma bakındım anne
Geceler çok soğuk, sessiz ve karanlık
Üşüdüm, üstümü örtsene anne

Anne, anne, anneciğim...


Anneler Günümüz kutlu olsun...

no name dedi ki...

,y, geceler

eylem dedi ki...

Günaydınlar

Kolay gelsin...

seval dedi ki...

Günaydin...

güzel bir gün ile güzel bir haftaya baslamisizdir insallah, kolay gelsin...

no name dedi ki...

Günaydın,

Açlık başımda duman...

pardon gençlikti o galiba...
güzel şarkıydı hatırlayanınız vardır mutlaka.

gençlik başımda duman
ilk aşkım ilk heyecan
kovaladıkça kaçan
ateş böceğim misin...

kim söylüyorduuuu...
güzin baha olabilir...

evet ne diyorduk, gençlik başımda duman diyordum, açım diyordum...

kankacım yok mu kahvaltılık bişiler?
gelsek de bizi şöyle güzelcene ağırlasan, yedirsen içirsen, yemeğin üstüne uykusu gelenlere ninni söylesen...

patron mu kızar...

hadi yaa...

seval ablamında patronu var, o da bizi ağırlayamaz...

hah kendi kendinin patronu olan bir ablamız var...
kim mi?
söylemem...
tamam tamam madem ısrar ettiniz adının sadece baş harfini veriyorum....

Mavigün...

Hadi o zaman istikamet körfez, hücuuuuummm...

eylem dedi ki...

Ninni söylemeye gerek yok ki kanka Mavigünüm zaten uyuyor:)
Neyse ki yedek anahtarı paspasın altına bırakıyorda kapıda kalmıyoruz artık..

Ben hazırladım masayı hiç yabancılık çekmeden..Ablamda birazdan kalkar. benim canım istemiyor bugün ,ben bir bardak çay alıp etrafı seyre dalayım size afiyet olsun...

seval dedi ki...

Hay Allah ben de diyorum neden midem kaziyor? Ellerim buz gibi, (mevsim normaliymis!)bu acayip soguktan mi, yagmurdan mi, buluttan mi?.. cik cik cik...:)

Cocuklar iyi ki varsiniz, No Namecim aklinla bin yasa! Eylemcim ellerine saglik, kahvalti sahane... Kankacim uyan artik da bir bak sana nasil da sürpriz baskin yaptik! he he...

seval dedi ki...

"Benden baba olmaz" ´dan sonrasini rakamlarla söylemek gerekirse tam 52. sali bugün....
Takvimle söylemek icin koca bir yil demek lazim, matematiksel yaklasirsak 52x7=364 gün...

Bir gün bile hikayemizin yarim kalisini unutmadik, reyting hesaplarina kurban gidisini....

Soner´in aptalca hatasi, Sevil´in yaslarla dolan güzel gözleri kazindi hafizalarimiza... Ask´in en yalin halini gördük o yaslarda, canimiz yandi... Oysa ne güzel umutlarimiz vardi kavusmalara...

Efe´nin her "babam!" dediginde, bir babanin ne denli önemli oldugunu duyduk cocugunun hayatinda... Gülerken isbirlikci baba-ogul dayanismalarina farkinda olmadan soruyorduk vicdanlarimizda: Biz baba olabildik, babamizin degerini bildik mi?

Ne cok "bizden" gördük onlari ki Dogan´in sicacik dostluguyla isindik, Aylin´in sevgili destegine güvendik, onlarla güldük ve üzüldük...

Sorumluluk duygusunun hayata yansimasi degil miydi Kadife - Mistafa ciftinin didismeleri... Sessiz kahramanimizdi Yavuz, adam gibi patron Sami Bey...

Evet, dizimiz yayindan kaldirildi ama yüreklerimizde kaldi, 16 bölümlük birlikteligimizde gelisen sevgimiz zerre kadar azalmadi! Benden Baba Olmaz, bizimle yasayacak...

NOT: ....diye özetlemisim duygularimizi, az önce arsivde kaybettigim baska bir mektubu ararken BBO basligini görünce silmeyi unuttugum yazinin ne oldugunu merak ederek actim, okuyunca kac yil oldu diye hesaplamaya calistim vebu temmuz Allahin izniyle BBO ile tanisali, BBO ailesi olali 3. yilimizi dolduracagimizi hatirladim, size de hatirlatmak istedim... kimbilir belki de "vay be nasil da gecti zaman!" diyesiniz diye... :)

mavigun41 dedi ki...

herkese merhabalar..

canlar..
hoşgeldiniiiz..
hoşgeldiniiiz...
nasıl bu kadar sessizce kahvaltı yaptınız böyle ..
artık umduğunuzla değil bulduğunuzla idare etmişsiniz..
birde bende övünürüm uykum hafif diye..
hafifi buysa..he he..
afiyet olsun...


kankacım canım tutamıyoruz zamanı..
ne güzel ama hala birlikteyiz..


bu arada kankam senin yazılarını özledik biz..
şöyle eskileri bir karıştırsan
diyorum..
nedersin..
şöyle silmediklerinden...
bir tutam paylaşım..
yap bir güzellik..

Kaya dedi ki...

Merhabalar

Güzel bir hafta olur insallah

Ablacim sayma bereketi kacmasin..

eylem dedi ki...

Vay be olmuş mu o kadar...
Seval Ablacım bereketi kaçarmış
kardeşim öyle diyo :)
ellerine sağlık...

Mavigünüm bulduğumuzu yedik,içtik merak etme sen..
Yalnız eve hırsız girse haberin olmayacak ablacım nasıl bir uykuydu o öyle :)

Yemekten sonrada Kankama ninni söyledim hamakta uyudu kaldı hala ses yok..
Ablam ev sahibi olarak sen bi seslensen uyanıverse
sonra boynu,beli,sırtı tutulacak vay halime..
senin yüzünden oldu der dilinden kurtulamam inan..:)

mavigun41 dedi ki...

kimse mükemmel değildir..
yada
masul değiliz hiçbirimiz..
Diyerek biraz gülümseme.


DOĞRU ERKEK
Kadının biri kumsalda yürürken ayağı eski bir lambaya takılmış,
kadın lambayı kumların içinden çıkarmış, ovalamış.
Lambadan cin çıkmış ve;
-'Sadece bir dilek hakkin var, iyi düşün öyle dile' demiş.
Kadın hiç tereddüt etmeden, cebinden bir harita çıkararak:
-'Bütün dünyada zulmün, savasın, açlığın bitmesini istiyorum.
Bu hari...tadaki ülkeleri görüyor musun?
Bu ülkelerin birbiriyle savaşmayı bırakmasını,
her yere barisin gelmesini diliyorum' diyivermiş.
Cin haritaya bakmış ve dehşetle;
- 'Tanrı askına Kadın! Bu ülkeler binlerce yıldır savaşıyorlar.
Tamam, isimde iyiyim ama o kadar da değil!
Bunu yapılabileceğimi sanmıyorum.
Başka bir dilekte bulun' diye bağırmış.
Kadın birkaç dakika düşünmüş ve ;
- 'Hayatim boyunca doğru bir erkek bulamadım.
Bilirsin; hem ince düşünceli, hem dürüst, hem karizmatik , hem eğlenceli biri, sevecen, ilgili ve ömür boyu sadik olacak erkek diliyorum' demiş.
Cin derin derin bir iç çekmiş:
-Uzat su kahrolası haritayı..!!!

seval dedi ki...

Desene kankacim, en becerikli cin bile cikamamis bu isin icinden... he he.. tesekkürler canim...

Hic olmayacak sandigimiz bir sey olmus, Deniz Baykal istifa etmis! Vay be... Siyasi kariyeri keske böyle bitmeseydi! Emeklilik vakti geldigini keske cok daha önceden göreydi... diyor "CHP´ye, vatana, millete hayirli olsun!" diliyorum.. Ne demisler? Her bitim bir yeni baslangictir...

Ve her günün aksami vardir! Birazdan paydos vaktidir bizim icin, hepimize iyi aksamlar, iyi dinlenmeler...

eylem dedi ki...

He he hee
Giderken güldürdün beni ablacığım
Sevdim o cini :)
Tek kelimeyle harikaydı...

İyi bir akşam sizlerin olsun...

eylem dedi ki...

Gün aydın olsun..
Kolay gelsin..

seval dedi ki...

Günaydin...

burada gri yagmur bulutlarla kapli gökyüzü, gün pek aydinlanmayacak gibi ama insallah sizin oldugunuz yerlerde masmavi gök, piril piril günes vardir... :)

Hava sartlari nasil olursa olsun, gönüllerimizce güzel bir sali olsun hepimize...

seval dedi ki...

Kankacigim dün sen bahsedince azicik arastirdim, cok haklisin her birimiz eski sandiklarimizi karistirsak kimbilir ne güzellikler cikar karsimiza... :) Buna ne dersiniz?

Eve yaklastiginda adimlari kendiliginden yavasladi.. Farkinda bile olmadan, son günlerde devamli yaptigi gibi yine önce duvar dibine sessizce saklandi... Kendi evine girmek icin önce önünden gecmek zorunda oldugu Sevil´in balkonuna bakmak zorundaydi, cünkü ordan birtakim sesler geliyordu...

Iyice gizlendigi yerden kücük bir bakis atinca yanilmadigini anladi, Sevil´in arkasi ona dönüktü, kollarini yine gögsünde birlesik, balkon demirlerine yaslanmis tam karsisinda oturan annesine birseyler anlatiyordu.. Konunun yine kendisiyle ilgili oldugunu gayet iyi bildigi icin Soner elinde olmadan nefesini tutarak adeta kulak kesildi..

"Sevilcim, canim kizim!" diyordu Zerrin hanim kimbilir kacinci kez ".. beni dinle, Ceyhun´la evlen! O seni seviyor, seni asla aldatmaz... sana cok iyi bir es, ogluna da iyi bir baba olacaktir..."

Soner gögsüne bicak gibi saplanan o sanciya yenik düsüp haykirmamak icin kendini zor tutuyordu. Hemen o anda ortaya cikip Zerrin Hanimi omuzlarindan yakaladiktan sonra sarsa sarsa avazi ciktigi kadar "Hic kimse Sevil´i benim kadar sevemez! O benim canim, her seyim... Sevil´i ona yasattigim acilari unutturabilmek, mutlu etmek icin herseyi göze alacak kadar cok seviyorum. Neden, bana inanmiyorsunuz? Kendimden, duygularimdan emin olmasam ona tekrar yaklasabilir, yeni bir sans ister miydim?" diye bagirmak istiyordu. Ama duyduklariyla donup kalmisti iste. Sevil´in sesiyle düsünceleri bölündü....

"Annecim, peki sen niye anlamak istemiyorsun?" diye yalvarir gibi konusuyordu Sevil. Sabri tasmak üzereydi sanki, defalarca ayni seyi söylemekten usandigi ses tonundan o kadar belliydi ki. "Benim oglumun zaten onu cok seven bir babasi var! Bana da ikide bir Ceyhun, Ceyhun deyip durma, anla ne olur. Onun veya herhangi birinin beni cok sevmesinin hic bir anlami yok cünkü... cünkü.... "

Sevil birden susmustu. Soner oracikta düsüp ölmekten korktu bir an, Sevil´in cümlesinin sonunu duyamadan ölmekten...

Yeniden Zerrin Hanimin endise yüklü sesi duyuldu. Yasli kadin kizina korku ve merakla "Cünkü?" diye sorarken duyacagi yaniti cok iyi biliyor gibiydi.

Soner´e ebediyet kadar uzun gelen bir iki saniye daha gecti.. Arkasinda yaslandigi duvarla ayaginin altindaki yer kayiyor, onu bilinmeyen derinliklere cekiyor gibiydi.. Hafifce egilip sevdigi kadini arkasi ona dönük olsa da görmek, onun dudaklarindan dökülecek fermanini o gözlerinin icindeyken duymak istedi..

Soner´in hemen arkasindaki kösede, nefesini tutarak onu izlediginden habersiz olan Sevil kendi kendiyle savasmaktan yorulmustu... Bahaneler üretmeyi bir kenara birakip kendi duygularina daha fazla direnmemeye karar verdi.. Derin bir nefes alip tüm cesaretini toplayarak annesinin gözlerinin icine bakti ve son derece sakin tane tane "Cünkü annecigim, ben onu bunu degil, ben Soner´i seviyorum!" dedi....

Sesinde söylediklerinin dogrulugundan en ufak bir süpheye yer yoktu.. Hafif bir gülümseme gecti yüzünden... Mutlu bir gülümseme... Sonra sanki kendi söyledikleriyle daha bir yüreklenmis gibi devam etti konusmasina "Evet, ben Soner´i seviyorum! Bundan sonra sadece onun gercekten degistigine.... ve beni sevdigine inanmak... birinin karisi olacaksam da yanliz onun olmak istiyorum... "

Insan yüregi sirf sevincten o daracik gögüs kafesinde seksen takla atar mi? Soner´in isittigi bu en güzel sözcüklerden sonraki ilk düsüncesi bu oldu!

Zerrin Hanim mi? O coktan bayilmisti....

Not: 05.11.2007 de yazilmis...

no name dedi ki...

Günaydın,

güzel bir gün olur inşallah...

ablacım yüreğine sağlık...

mavigun41 dedi ki...

Herkese Merhabalar..
günümüz güzel geçsin..

canım kankacım benim teşekkürler..

Kaya dedi ki...

Merhaba

Herkese kolay gelsin

eylem dedi ki...

Seval ablacığım ellerine yüreğine sağlık
İyi akşamlar...

no name dedi ki...

Günaydın,
güzel bir gün diliyorum...

seval dedi ki...

Günaydin..

biz yine soguk, rüzgarli, yagmurlu bir güne uyandik! "Sikayet eden!" olmamak icin sadece bilginize diyorum.... :)

Hepimize güzel bir gün olsun, kolay gelsin...

Kaya dedi ki...

Selamün aleyküm cümleten

Burasi da serin ablacim, kazak+ceket modundayiz

sikayet icin degil ama, bilginize..

no name dedi ki...

sabahın bu saati 30 derece, yanıyoruz...
bilginize...

Kaya dedi ki...

yanani görür Allah

seval dedi ki...

Yarin 13 mayis persembe. Tüm Avrupa´da Hiristiyan dininin öngördügü gibi Hz. Isa´nin ölümünden sonraki 40. günde gökyüzüne yükseldigi inanciyla o günün yildönümü kutlamalari icin resmi tatil.

Iste bu kutlamanin ertesi cuma günü de okullar ve resmi daireler kapalidir. Böylece tüm ögrenciler ve isyerinden bir gün izin alanlar icin bu tam 4 günlük kocaman bir haftasonu tatili demek oluyor...

Ben de bu defa bu tatilcilere katildim, patronumdan cuma günü icin izin kopardim. Evde cok isim var aslinda ama ben mutluyum! Sabahin köründe kalkmayacagim ve tam 4 gün üstüste cocuklarimla kahvalti edecegim icin, birikmis islerimin (insallah!) bir cogunu halledecegim icin seviniyorum... :)

no name dedi ki...

sevincinle sevindik ablacığım,

eyvallah kardeşim, yananı da görür yanmayanı da, o hususta hiç şüphe yok...

Bu arada kankamın sesi soluğu çıkmıyor, kankacım iyi misin?

mavigun41 dedi ki...

herkese merhabalar..
körfez de yanıyor..
bilginize..

Kankacım..
İyi tatiller daha doğrusu
iyi çalışmalar..
Sen şimdii diyorsun ki bu hafta sizlerle son günüm

Demek oluyor ki seni fazladan özleyeceğiz..
o zaman..
yap bir bize bir güzellik..
haftaya buluşana kadar ..
bizim yanımıza kar kalsın..
ne güzelliğimi..?
Bilmem kanka artık onuda biz söylemeyelim..
karıştır eski defterleri..


Eylem neredesin sen?

Kaya dedi ki...

hee dogru ya yarin tatil burda, unutmusum ben..

amannn zati tatillerden hoslasmiyom, tembellestiriyolar beni

seval dedi ki...

Önce BBO muzun 16. Bölümündeki son sahneyi hatirlayalim canim Kankacim!

Bak, gözlerine dolan yaslarla Soner´in evinden kosarak cikan Sevil´i görüyor musun?

Ya, onun kapisini carparak ciktigi evin mutfaginda istemeden tam bir trajediye sebep oldugunu anlayan kemanci kiz Ayca´yi?

Ve Ayca´nin hemen yaninda donup kalan Soner´i...

(Iste tam burda 16. bölümü bitirmis, ayni gece yayindan kaldirildigini aciklamis, bizi ters köselere yatirmislardi!)

Neyse biz isin bu aci tarafini birakip yeniden kahramanlarimiza dönelim ve Soner´in ilk saskinligindan kurtulup silkindigini, ne yapacagini bilemeden caresizlikle yutkundugunu düsünelim! Biraz daha yakindan bakinca yüzünden, o anda beyninde ardardina simseklerin caktigini, herseyin bittigini, dünyasinin yikildigini düsündügünü anlayalim ve ani bir kararla bu büyük felakete engel olmak icin sevdigi kadinin ardindan ucarcasina kosup gittigini ve tam evinin kapisinin önünde ogluna göstermek istemedigi gözyaslarini kurutmaya calisan Sevil´i iceri girmeden yakaladigini varsayalim... Tamam mi canim?... Tamam! :)

nostalji teyze dedi ki...

-Sevil!.... Sevil lütfen.. dur.. durur musun?

-Defol Soner! Seni bir daha görmek istemiyorum..

-Sevil dur...

-Soner, git burdan!

-Hic kusura bakma gidemem

-Kolumu birak!

-Birakmam! Birakirsam sen gidersin... dur dedim ya.. aciklamama neden izin vermiyorsun?...

-Seni dinlemek de istemiyorum, birak..

-Ama dinlemezsen ögrenemezsin ki...

-Git, yalanlarini baskalarina anlat!..

-Iyi de... nereye gidim, ya baskasi yoksa?

-Beni hic ilgilendirmiyor, ben görecegimi gördüm!

-Ama inan bana, hic birsey göründügü gibi degil...

-Su kolumu birakir misin?

-Hayir!

-Ufff, birak dedim!.. canimi acitiyorsun...

-Kurtulmak icin bu kadar cirpinmasan acimayacak! Sakin ol biraz...

-Seni dinlemek zorunda degilim...

-Ama, ben sana anlatmak zorundayim...

-Anlatacak birsey yok Soner, hersey ortada...

-Ya ne olur bir dinle..

-Hayir! Birak kolumu..

-Sen simdi beni dinleyecek misin, zor mu kullanmaliyim?

-Ne? Yok, artik daha neler...

-Bak, yemin ederim simdi seni kucakladigim gibi iceriye sokar, kucagimdan indirmeden kollarini bastirip herseyi kulagina zorla anlatirim, haberin olsun!

-Hele bir dene... bagiririm!

off offf... dedi ki...

-Istedigin kadar bagir, komsularimizin da cok umurundaydi sanki... Ha, sonra istersen birlikte karakola gideriz, sen benden sikayetci olursun!

-Sen iyice delirdin anlasilan, birak beni...

-Sen bilirsin! Dur bakayim...

-A, n´apiyorsun? Soner!...

-Sana söyledim ya Sevilcim... ne yapacagimi, uff, ya sen kac kilosun?... .

-Sen cidden delirmissin, birak dedim... dokunma bana...

-O zaman sen de beni dinleyecegine söz ver!

-Tamam... . tamam dinleyecegim.. Tamam birak, kucaklamana gerek yok!

-Hah söyle uslu ol biraz!.. Gel, haydi suradaki banka oturalim mi, ha?

-Ne söyleyeceksen cabuk söyle... Hemen gitmek istiyorum!

-Tamam.. anladim, gidersin... ama önce su göz yaslarini silmeme izin ver... hayatim somurtma böyle..

-".??....."

- Ne olur, öyle kirgin bakma bana.... inan, kendimi sana hic bu kadar yakin, seni hic bu kadar kendimden bir parca, hic bu kadar derinlerimde hissetmemistim.. aslinda öyle mutluyum ki!... bilsen.... sen... sen....

-Iyi iste, Sonercim, sana daha cok mutluluklar... ben gidiyorum...

-Otur lütfen, lafimi da kesme.... daha bitmedi söyleyeceklerim...

-Kisa bir özet ver yeter, detaylarla vakit kaybetmeyelim de mutlulugun bozulmasin...

-Laf cakmadan duramazsin di mi... hic bir zaman da duramayacaksin.. off, offf.. isim var valla seninle... hadi amaaa gülümse biraz..

-Ben gülümsemek icin bir sebep göremiyorum, hic kusura bakma..

-Hmm, bak seni yine üzdüm... ne olur af et... biliyorum öyle bi bi halt ettim ki hala anlamiyorum nasil yaptigimi.... tam da bir daha yasamani hic istemedigimi seyi sana yasattim! Ben gercekten aptalin tekiyim sevgilim, son bir defa af et!

maksat muhabbet dedi ki...

- Lütfen Soner ya, ne diyorsun sen? ..gözlerimle gördüm O kiz yukaridaydi, senin yatak odanda...

-Degildi! Yani yatak odamda degildi... merdivenlerde saklanmisti... Inan bana, onu ben cagirmadim.... hatta böyle birseyi aklimin ucundan bile gecirmedim... o da benim icin degil sirf kemanini almak icin gelmisti... tam da cikmak üzeydi sen zili caldiginda... Ben kapida sen oldugunu görünce birden yüregim agzima geldi sandim.... nasil panikledim anlatamam.. sana durumu aciklayamam diye kiza bir iki dakika yukarda saklanmasini söyledim!

-Ama benden gizleyecek birsey yoktuysa neden yaptin ki bunu?

-Aklim sira seni korudum! Belki de sirf korktum.. Yani yanlis anlamandan, bana inanmayacagindan korktum... ama daha cok seni üzmekten korktum... ama gördügün gibi, herseyi yüzüme gözüme bulastirdim...

-Bravo Soner, senden de bu beklenirdi zaten... Kimi, nasil, ama en önemlisi dürüst kalarak daha iyi koruyacagini bilseydin belki hersey daha kolay olurdu....

-Biliyorum, senin gözlerinin yaslarla doldugunu gördügümde ölecegim sandim... hele sen hic bir sey söylemeden arkani dönüp uzaklasinca oracikta ölmek istedim... böyle bir aptalligi nasil yaptigimi ben bile hala anlamiyorum.... cok üzgünüm inan bana..

-Az önce cok mutlu olmaktan söz ediyordun?

-Evet! Evet, dogru cok mutluyum! Su anda yeryüzündeki en mutlu erkek oldugum bile söylenebilir..

-Off Soner, offf! Ne dedigin belli degil senin.. hani cok üzgündün simdi neden cok mutlusun?

-Seni yakalamak icin pesinden kosarken neyi farkettim biliyor musun?

-Neyi?

-Seni ne kadar cok sevdigimi! Sensiz kalmak istemedigimi, seni kaybetmekten nasil korktugumu.... ne Ayca ne bir baskasinin beni hic ama hic ilgilendirmedigini gördüm... ve en güzeli senin de beni hala sevdigini!

-Ne? Nasil yani...

-Sen de beni seviyorsun!

-Hic de degil, sen.. yani ben, biz.. ben sadece Efe icin seyttim....

-Biliyorum... biliyorum... sen sadece Efe icin kahroldun, o kizla benim aramda birseyler oldugunu düsündügünde... ben de onu diyorum zaten... Allahim nasil mutluyum!..

-Neyse, bitti mi?

-Bitmedi! Bitmeyecek.... Hayatim bak, seni yillar önce bir defa kaybettim, yine ayni aptalligi yapar miyim saniyorsun?

-???

-Lütfen sevgilim inan bana....

-Bu dedigin, sandigin kadar kolay degil Soner...

-Biliyorum canim, hala hatalarim oluyor, ilerde de olacak mutlaka... ama asla hayatimda senden baska bir kadin olmayacak... yemin ederim!

-Canim, benim de bazi tatsiz huylarim var galiba...

-Var tabii, cok kiskancsin mesela...

masal gibi dedi ki...

-Ne?

-Yok yok.. cok inat diycektim! Kabul et, cok inatcisin Sevil!

-Sen de cok... cok... seysin...

-Cok ne?

-Ay ne bileyim ben, kafami karmakarisik ettin!

-Mesela cok cekici, cok yakisikli ve sana cok asik....

-Tanrim, sen bana bu cok bilmis cok deli adami ne diye verdin?

-Ask olsun! diye Sevilcim... Ask olsun diye.... Sahi sen kac kiloydun? Bir dur bakayim kaldirabilecek miyim? :)

-Soner dur! bi gören olacak....



Not: Dizimiz bittikten sonra bile aylarca biz ne demistik? Bu ask bitmedi, bitmeyecek.... :) Bugün hala hafizalarimizda bu kadar canliysa bitmediginin kanitidir!

seval dedi ki...

Canim Kankam gülümsetebildiysem seni, ne mutlu bana...

Hepimize iyi tatiller... ya bozdum kafayi tatille, üstelik bugün günlerden cuma saniyorum, simdi islerime dönmeliyim.... :)

Bana müsaade, sevgiyle kalin, ve de saglicakla...

eylem dedi ki...

Ben gelebildim...
Sabah bir geldik telefon yok,internet yok,su yok ıssız adaya düzşmüşüz gibi şehrin tam ortasında komeditrajik bir halimiz vardı..
Biraz önce geldi gitti derken gelmeye karar verdiler..
Kavuştuk sonunda

Mavigünüm buradayım ama anlattım işte olayları..

Kankacım iyiyim iyiyim sende iyisindir inşallah...

Seval ablam ellerine yüreğine sağlık..İyi tatiller size. Ne çok tatiliniz var ona tatil buna tatil..:)

mavigun41 dedi ki...

canım kankacığım benim...
yüreğine,ellerine sağlık..
çok çok teşekkürler..
tekrar yayına konmuş da..
yada hiç kalkmamış ..
dün gece seyretmişiz gibi hafızalarda canlı..
BBO muz


sen bu kadar tatil moduna girmişken..
seni bu kadar yorduk..
hakkını helal et artık canım..

tekrar iyi tatiller..
keyifli yorgunluklar olsun..

eylem dedi ki...

İyi akşamlar...

Kaya dedi ki...

yaaaa

yazdim yazdim yazdim, internetin derinliklerinde kayboldu..

Hosgeldin Eylem

Ellerine saglik Seval abla cok tatli olmus hikayecik

Kaya dedi ki...

o kadar ugrastim ki, eylem iyi aksamlar dedikten sonra hosgeldin mesaji iletildi...

eylem dedi ki...

Günaydınlar

Teşekkür ederim Kayacım düşünmen yeter..

Güzel bir gün ve kolaylıklar sizlerle olsun...

no name dedi ki...

günaydın,
bilgisayar göçtü servise gitti,
ben de emanet bişi buldum geldim...
kolay gelsin herkese...

eylem dedi ki...

Geçmiş olsun Kankacığım...
Acil şifalar..

mavigun41 dedi ki...

HERKESE MERHABALAR..
güzel bir gün olsun..
bunaltıcı bir sıcak var..
***

TARİHE NOT dedi ki...

BBO bir başkanı vardı..
dürüyemin güyümleri kalaylı diye..
oooof ooooof çeken..

özledik ya..


bir merhaba diyecek zamanın olmuyor mu başkan...
bu sanal alemde kaçacak bir yer yok ki ..
aldın başını gittin desem...
en azından şöyle ''Şu deliler'' hala BBO sitesine yazıyorlar mı diye baksan..

sonra kardeşlerimiz vardı..
yağmur..
nerdesin..
çalış..
çalış..
kaldır başını bak biz buradayız..

ya siz...
eda..
gökçe..
ne yapıyorlar ünv. hazırlıkları ne oldu..
çocuklar faceboook yada twitter a giriyorsunuzdur..
arada bir tıklayın..

deniz
göker
buket
önemlideğil
ve
TÜM
bir zamanlar 16 bölüm bile olsa yolumuz sevgiden geçmiş biz BBO ya gönül verenler..

sizlerde bilirsiniz ki;

günaydın demek güzeldir
merhaba demek güzeldir
nasılsınız demek güzeldir
vefa güzeldir..


hepsinden de güzeli
UNUTULMAMAK tır ..
unutulmak koyar ya insana...

ve sizler de şunu bilin ki
biz kısada olsa birlikte yol aldığımız hiç kimseyi
unutmadık..
bir gün aklınıza düşerde bir tıklarsınız diye..

TARİHE NOT..
olarak yazılmıştır..
BBO nun 3. yılını doldurmaya bir kaç ay varken..
hepinizi sevgiyle andığımızı bilin .
şu anda nerede iseniz..
sağlıkla,huzur ve mutlulukla..
yüreklerinizdeki sevgiyle..
dostlukla kalın..
ömrünüze bereket olsun...

no name dedi ki...

Ben sadece yağmuru biliyorum, ev taşıdı henüz interneti bağlanmadı...
diğer kardeşleri bilmiyorum, merak etmiyor da değilim...
umarım bi cee derler de haberlerini alırız...

eylem dedi ki...

Ben kendimi biliyorum
buralardayım:)

eylem dedi ki...

Çıktı almaktan yoruldum
güzel yapmışım ama kavşakları :)
Şöyle dinlendirecek bir müzik açalım eveet işte budur

Ferhat Göçer/Üzüm

Herkezin var bir hikayesi gidenleri var kalanları
Var hiç bitmeyen şikayetleri sevenleri var
Yananları var seni ilk gördüğüm o ilk günden beri
Adına aşk deyip bağlandım bu mutluluğu
Paylaşmaya acıları unutalım sana ait

Bütün senindir özüm kimseyi görmüyor
İnanki gözüm asla vazgeçmedim yemin
Ederim arkasındayım hala verdiğim sözün
Aklıma gelince o güzel yüzün her yanımı
Kaplıyor tatlı bir hüzün aynı rüzgara vurgun
İki yelken aynı salkımda iki ayrı üzüm

http://www.izlesene.com/video/muzik-ferhat-gocer-uzum/1943937

eylem dedi ki...

BBO AİLESİ DİYOR Kİ !!!

“ BAZI DİZİLER YAYINDAN KALDIRILABİLİR AMA YÜREKLERDEN ASLA”

M.Aras

mavigun dedi ki...

o zaman güzel kardeşim..
o kavşağa..
bir tabela asalım..

hangi yoldan girersen gir
seni aynı yola çıkartan....


...
Yaşamak öyle güzel öyle derin
Bir dostun sıcacık merhabasında
Yürekten gülüşünde
Yaşamak güzel şey
Ellerin sevdiğinin ellerinde
Gözlerinde sevgi dolu bakışlar

Gülten Akın

Adsız dedi ki...

Temel Murphy Yasası:
Eğer bir şeyin ters gitme olasılığı varsa, ters gider.

* Hiçbir şey göründüğü kadar kolay değildir.
* Her şey düşündüğünüzden daha uzun sürer.
* Eğer bazı şeylerin ters gitme olasılığı varsa, bunların en çok zarar vereni gerçekleşir.
* Bir şeyin ters gidebileceği olasılıkları engelleseniz bile, anında yeni bir olasılık ortaya çıkacaktır.
* Kötüye giden bir şeyi kendi haline bıraktığınızda daha da kötüye gider.
* Ne zaman bir şey yapmaya kalkışsanız ondan önce yapılması gereken başka bir şey çıkar.
* Her çözüm yeni sorunlar doğurur.
* Bir şeyi kusursuz yapmak olanaksızdır, çünkü aptallar çok beceriklidir.
* Doğa daima hataların tarafını tutar.

Adsız dedi ki...

Murphy Felsefesi:
Gülümse… Yarın daha da kötü olacak.

Murphy Sabiti:
Değerli bir şey değeriyle doğru orantılı olarak zarar görür.

Murphy’nin Altın Kuralı:
Parası olan kanunu koyar!

* İyi başlayan her şey kötü biter. Kötü başlayan herşey daha da kötü biter.

* Eğer bir deney başarılı olmuşsa, ters giden birşeyler var demektir.

* Herhangi bir bilgide sayılar çok doğru gözüküyorsa boşuna kontrol etmeyin, yanlıştırlar.

* Mümkün olan en kötü koşullar, er ya da geç mutlaka ortaya çıkar.

* Her sağlıklı erkeğin zengin olmak için asla işlemeyecek gizli bir planı vardır.

* İki tür insan vardır: İnsanları iki türe ayıranlar ve ayırmayanlar.
* Tıkanık trafikte diğer şerit her zaman daha hızlı akar.
* Aradığınız şeyi en son baktığınız yerde bulursunuz.
* Hayatta güzel olan her şey ya yasak, ya ayıp, ya da şişmanlatıcıdır.
* Yere düşen her şey ulaşılması en zor köşeye yuvarlanır.
* Ne zaman arabayı yıkatırsanız yağmur yağar, yağmur yağacağı için arabayı yıkatmadığınızda ise yağmur yağmaz.

* Bir şey tamir ederken elin tamamen yağlandığında burnun kaşınır
* Uyuyan bir bebek, anne babası uykuya dalınca uyanır.
* Bir makinenin çalışmadığını ispat etmen gerektiğinde kesin çalışır.
* Kendi fikrinizi önemli birinin fikri imiş gibi sunarsanız kabul edilme şansı daha fazladır!

Kaya dedi ki...

Herkese hayirli aksamlar dilerken geldigim gibi gidiyorum

tatil adami tembellestiriyor...

Adsız dedi ki...

iyi geceler diliyorum...

eylem dedi ki...

Günaydınlar

Bu gece yağmur yağmış şehre(Ankara),
bu aralar her gece benim gönlüme yağdığı gibi...
Sabahında ise pırıl pırıl yağmur kokulu bir gün..
gönüllerde öyle olur inşallah..

Gününüzün güzel geçmesi dileğiyle
Kolay gelsin..

no name dedi ki...

Günaydın,
hayırlı cumalar...

kankacım, hayırdır gönlün neden bulutlu yağmurlu, hani bahar gelmişti?
ne oldu da kışa döndü, hadi gel sana kahvaltı ısmarlayayım, dertleşiriz de...

Adsız dedi ki...

yazdım yazdım yazdım
kayboldu gitti, sinir oldum...

günaydın
hayırlı cumalar...

mavigun41 dedi ki...

herkese merhabalar..

Güzel bir gün olsun ..

Eylemcim ,
neler oluyor sana ..
neler neler oluyor...

anlat kardeşim...

kankan burda
ablan burda
kardeşin burda..

eylem dedi ki...

İyi ki kankam var,iyiki sizler varsınız...
Bahar işte bazen yağıyor bazen güneş açıyor onun gibi gönülde
Olur arada...
Bazen bazı zorluklara dayanamıyor
elinden birşey gelmiyor...
Hayat işte böyle...

eylem dedi ki...

Sabah bilgisayarıma gömülmüş ağlarken o an karşı masadan açılan şarkı..
sonrasında ortalığı sel görtürdü
herkes şaşkın..kızın biri oturmuş salya sümük ağlıyor hiç kimse umurunda olmadan..
daha yeni yeni kurumaya başladı ortalık..

Nefesim Nefesine

Yatar gül harmanı gibi
Canımın dermanı gibi
Her yanında çiçek açmış
Binboğa Ormanı gibi

Nesine Yar Nesine
Ölürüm ben Sesine
Bir daha vursa idi
Nefesim nefesine

Canım sese mi geldin
Kadem basa mı geldin
Sağ olsam gelmez idin,
Öldüm yasa mı geldin

Nesine Yar Nesine
Ölürüm ben Sesine
Bir daha vursa idi
Nefesim nefesine

Saçın Yüzüme perde
Yüreğim düştü derde
Ayak üstü duramam
Seni gördüğüm yerde

Nesine Yar Nesine
Ölürüm ben Sesine
Bir daha vursa idi
Nefesim nefesine

«En Eski ‹Eski   601 – 800 / 1108   Yeni› En yeni»

.............................................................................................