Yazışmaya devam...
Merhaba arkadaşlar
Bir süredir siteye girmiyordum. Maşallah performansınızdan birşey kaybetmemişsiniz:) Yorumların hızı aynen devam ediyor. Nice diziler var ki yayında oldukları halde sitelerinden yeller esiyor. Bizim dizi yayında olmadığı halde yaşgünü falan kutlanıyor. Bu yanıyla çok enteresan bir dizi oldu bu.
Yazışmaya devam...
Murat Aras
2.279 yorum:
«En Eski ‹Eski 1601 – 1800 / 2279 Yeni› En yeni»efe : baba annemi öpsene
soner : eee,oğlum ben işe geç kalıyorum
efe : yaa hadi annem anlamlı şeyler çek dedi
sevil : oğlum deminki fotoğraf yeterince anlamlıydı
(efe üzügün şekilde başını öne eğer)
soner : üzülsünmü , öpimmi
(sevil başını sonere doğru kaldırır)
-üzülmesin...
heyt be işte bu...
Ask olsun Mavigünüm ya bir sabah da birak doya doya uyuyayim su hamakta... :)
Kankacim sen cok yasa, ne güzel bir hayal bu böyle...
Baskanim in bakiim benim tekerli sandalyemden, oynama cocugum sununla, bozcaksin... aaa hani senin bastonun? Yine nereye attin kimbilir? cik cik cik... bak duyuyor mu? simdiki gencler de yaslandikca bir tuhaf degil mi kanka? :)
£(*!*)
neyse ben müsade istiyorum,bunaltıcı işe geri dönmem lazım....vakit buldukça yazarım
sizlere güzel muhabbetler dostlar
merhabalar arkadaslar
mavigun ablacim yazdigin yazi cok güzeldi.
insallah 20 yil sonra da dedigin kadar sansli bir isadami olurum :)
harikasin ablacim
no name kardeşim cesur yüreğim..
sen nerelerdesin..
elektrikler mi kesildi..
klima mı bozuldu tamirciyle tavla oynamaya daldın..yada satranç olabilir..
işte bak en son bizlerle olduğun yorumun zamanı
20 Ağustos 2008 Çarşamba 11:23
haber ver ..ses ver...
hadi güzel kardeşim...
eylemcim sen bilirsin sandim ama sende de yoksun ortalıkta
sizin bari birbirinizden
haberiniz var mı?.
valla ablacım ses vermiyorsa uyumuş olabilir
kırgınmış ya biraz nezlemi grip mi olmuş onun için görünmüyor olabilir
bende işlerle kanka olmuştum ara verincede buraya geldim yorumunu gördüm
merak etme sen ses verir
Merhaba,
problem yok ben buradayım...
herkesin işi yoğun anladığım kadarıyla..
hadi kolay gele...
tamam kardeşim ..
iyi olmana sevindim..
bir yere yetişiyor gibisin
biz seni tutmayalım..
gördünmü gördünmü paraları basmayı gördünmü
bunun geri kalanı nasıldı..nerden takıldı aklıma bilmiyorum..
bbo fm den rica etsem
oo no name üstadım seni görmek ne güzel..keyifler iyidir umarım
Baskanim gecmis olsun... :)
Arkadaslar, daha paydosa yarim saatim var ama ben simdiden, firsat bulmusken herkese iyi aksamlar diliyorum, cünkü masamda bitirmem gereken isler siraya girdiler... :)
hepimize iyi dinlenmeler...
iyi akşamlar
kendinize iyi bakın
mutlu kalın
kısmetse görüşebilmek dileğiyle...
herkese iyi akşamlar,
yarın görüşme umuduyla,
kendinize iyi bakın...
aha
bir mavi birde siyah eylem var
hangisi klon onların:))
eylemcim iyi akşamlar
seval ablacım niye geçmiş olsun ?
ben zaten deliyim,geçmesine gerek yok :))
mesaisi bitip evin yolunu tutan veya tutmaya hazırlanan tüm dostlar güzel ve keyifli bir akşam sizlerle olsun...
bende şimdiden iyi akşamlar dileyerek günün bana ayrılan kısmına noktayı koyayım..
sevgiyle sağlıkla kalın
merhaba
yoğunluktan dolayı ancak uğrayabildim özür dilriim
Iyi geceler BBO Ailesi, iyi geceler herkese...
Mavigün ablacığım teşekkür ederim sayende tıpkı senin yazdığın gibi gözümde canlandırdım 20 yıl sonraki halimi...çok keyifliydi...
yüreğine sağlık çok hoştu...
herkese iyi geceler...
Cümleten hayirli geceler
Allah rahatlik versin..
herkese iyi geceler,
Allah rahatlık versin...
ÇOCUKKEN SEVMİŞİM KENDİMİ
Okşana okşana ölmek nedir, bilir misin;
Kayayı taşlarken kuş, omzunu öpebilmek
Omzun...sadece korku, omzun akvaryum
Vakitsiz yırtılmış haritasında
Kaç sansar dolaşmışsa eli çabuk
Şehrin sonyazı da seni öyle ağırlayacak
Nasıl fırlayıp gidiyorsa eylülün bandoları
Nasıl fırlayıp gidiyorsan alnımın ortasından
Sarhoş şapkalar gözlerine yağacak
Kendine örülü çıkmaz sokaklarda
Kemanlara yeniktir karıncalı dualar
Belki hiç gençliğin olmadı senin
Bir delikanlının teri karışmadı kuytularına
Dar ağaçların dar böcekler barındırdı
Darağacı oldular da kaşla göz arasında
Tramvaysız gezinen yüzümün gamzesini
Göğsünün ortasına astılar
Sert kışlara alışık olmak kötü
Ne çok törpülemiştin kıyılarımı
En uzak beyazlarla en uzak ikindilerin
En uzak parklarla en uzak annelerin
Kirazlı bahçelerde ölümüydü yalnızlık
Biliyor musun; ben hiç kiraza dokunmadım
Hani şuracıkta parmaklarımı yüreklendiren
Küpeli balkonların da olsaydı
Umutsuz akrepler gibi sadece titrerdim
Kuma gömülü yaşamlardan ölüm doğar
Aşka vakitsizdir bu yüzden albatros
Yengeç ve zulüm şarkılarının ortaklığını
Senden öğrenmek ne acı
Bir ısırgan otuyla da sevişebilir insan,
Akıp giderken yazlık sinemalar
Yakabilir içinde tüm kuyrukluyıldızları
Saplantı ne tuhaf; karton bir kahramanın
Ellerinde papatya saflığı arıyorum
Ve babadan kalma korkularımı
Perşembeli günlerine saklıyorum
Berberini incitmeyen adam hüzün kokar
Çürüyen buğdayın toprağı öpüşü gibi,
Yoluna düşmüşlüğüm de açlığımdandır
Utangaç bir elmayla yüzünü karşılaştırdığımda
Elma okşuyor, yüzün incitiyor
Bırakalım artık sevgili, kırmızı şarkıları
Bu küllenmişliğe kafa tutarak yaşamak zor
En çok çocukken sevmişim kendimi
A. Yavuz Özpınar
günaydın
bbo ailesi
Göğe bakma durağı
İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
Bu evleri atla bu evleri de bunları da
Göğe bakalım
Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
İnecek var deriz otobüs durur ineriz
Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya
Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
Herkes uyusun bir seni uyutmam birde ben uyumam
Herkes yokken biz oluruz biz uyumıyalım
Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
Beni bırak göğe bakalım
Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
Tuttukca güçleniyorum kalabalık oluyorum
Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
Bana dönesin diye bir bir kapattım
Şimdi otobüs gelir biner gideriz
Dönmiyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
Durma kendini hatırlat
Durma göğe bakalım
Turgut UYAR
iyi sabahlar
iyi çalışmalar..
günaydın
bbo ailesi
Göğe bakma durağı
İkimiz birden sevinebiliriz göğe bakalım
Şu kaçamak ışıklardan şu şeker kamışlarından
Bebe dişlerinden güneşlerden yaban otlarından
Durmadan harcadığım şu gözlerimi al kurtar
Şu aranıp duran korkak ellerimi tut
Bu evleri atla bu evleri de bunları da
Göğe bakalım
Falanca durağa şimdi geliriz göğe bakalım
İnecek var deriz otobüs durur ineriz
Bu karanlık böyle iyi afferin Tanrıya
Herkes uyusun iyi oluyor hoşlanıyorum
Hırsızlar polisler açlar toklar uyusun
Herkes uyusun bir seni uyutmam birde ben uyumam
Herkes yokken biz oluruz biz uyumıyalım
Nasıl olsa sarhoşuz nasıl olsa öpüşürüz sokaklarda
Beni bırak göğe bakalım
Senin bu ellerinde ne var bilmiyorum göğe bakalım
Tuttukca güçleniyorum kalabalık oluyorum
Bu senin eski zaman gözlerin yalnız gibi ağaçlar gibi
Sularım ısınsın diye bakıyorum ısınıyor
Seni aldım bu sunturlu yere getirdim
Sayısız penceren vardı bir bir kapattım
Bana dönesin diye bir bir kapattım
Şimdi otobüs gelir biner gideriz
Dönmiyeceğimiz bir yer beğen başka türlüsü güç
Bir ellerin bir ellerim yeter belliyelim yetsin
Seni aldım bana ayırdım durma kendini hatırlat
Durma kendini hatırlat
Durma göğe bakalım
Turgut UYAR
iyi sabahlar
iyi çalışmalar..
çarşambayı sel aldı, bir yar sevdim el aldı
öyle olunca bugün günlerden perşembe oldu :)
ne saçmalıyorum sabah sabah yahu :)
günaydınlar
sağlık ve umutla
güzel bir gün olması dileğiyle
hepimize kolay gelsin
Günaydınlar diliyorum,
inşallah güzel bir gün bizleri bekliyordur.
iyice geril,geril ,git git daha geriye...
sonra son hızınla koşarak gel,
balıklama dal denize,salla kulaçları kaldığın yerden,
Mücadeleye devam....
Günaydin herkese....
günaydin Eylemcim, No Namecim günaydin... Hep birlikte güzel bir güne daha uyanmis olalim, güzellikler dileyelim, gülümseyelim...:)
Mavigünüm günaydin, bizi yine sevgiyi anlatan misralarla karsilamissin kankacim sevgi hicbirimizden uzak kalmasin... Bugün özellikle sizin icin herseyin iyi gitmesini diliyorum, iyi haberlerle dönersiniz insallah, bekliyorum. :)
Yahu bir insanın hiç mi akıllı arkadaşı olmaz
biraz önce telefonuma arkadaşımdan gelen mesaj sizlerlede paylaşayım
Bir gün uzakta koşmak istersen beni aramaktan çekinme,
seni durduramam ama seninle koşabilirim
Bir gün hayattan bunalıp ağlamak istersen beni ara,
seni belki susturamam ama seninle birlikte ağlarım
Birgün yüksek bir köprüden atlamak istersen beni ara
belki seninle atlamam ama o müthiş anı görmek isterim :)
eheheh
eylemcim hayran oldum o arkadaşına:))
selaaaaammm dostlarım
gün perşembe
saat mühimmi kaç olduğu
zaman zaten su gibi akıp gidiyor
keyifler yerinde inşallah..
ülkem şartlarında keyifler nekadar düzgün olur orası meçhul ama...neyse
Eylemcim bu kadar özeli burada paylasmamalisin be güzelim, ne demisler? :)
"Göster bana arkadasini, söyleyim sana kim oldugunu... "
O pek sakaci arkadasina da bizden selam söyle... :)
Hosgeldin Baskanim, aman ne güzel... Dilerim nesen bol olsun, bize de bulassin, yahut seni yazmaya zorlasin, yine bize yarasin... Ne demis büyükler? "kendim icin istiyorsam namerdim" :)
Herkese merhabalar....
neyse herkes çok yoğun anlaşılan, eh benimde yoğun bir iş temposuna başlama vaktim geldi....Akşama Allah kısmet ederse görüşmek dileğiyle,hoşçakalın,mutlu kalın....
Merhabalar arkadaslar
Eylemcim arkadasina hayran oldum, telefon numarasi kac acaba :)
hoşgeldin Kayacım
bir ara veririm numarasını sana :)
nasıl gidiyor memleket tatili
sicaklar disinda harika
dogru düzgün disari cikamiyorum :(
hava degisimi carpti galiba ama memleketime canim feda
Bu gün kendimi bir kısır döngüde hissettiyorum
Sanki bir labirentteyim ve
Her yol varmak istemediğim yollara çıkıyor.
(ah be eylemcim elinde T cetveli çiz ablana bir yolda çıkmaz yollardan kurtulsun)
Ruhum biraz karışık
Yüreğim sıkışık
Ama olsun
Paylaşmak iyi gelir belki de
Diye
İşte dost huzurundayız…
Müzik ruhun gıdasıymış ya
Bakalım ona sığınalım..
Deniz Seki ie
başlayalım
Kayboldum
kayboldum koca bir orman içinde
yemyeşil fakat sapsarı biçimde
korkudan etrafa hep küser oldum
rengarenktim niye ben bi anda soldum
yılları önüme kattım yola koyuldum
takvimdeki yapraklar benim umudum
hep sevdim sevdim sevdim sayıp unuttum
sıkıldım hayattan çok yoruldum
http://www.youtube.com/watch?v=rbF66GbWU48
sıradaki parça
levent yüksel
karaağaç
Yar gidiyor musun?
Gitme; içimde bir korku var
Biliyor musun?
Böyle başlar ayrılıklar
Gel biraz; kokunu bırak
Baharımı al; soğuktur oralar
Ağlıyor musun?
Ağlama: hayırlar uğurlar
Gurbete giden döner mi dönmez mi?
Belli değil bilirim
Ben bir karaağaç gölgesi buldum,
Cebimde ümitlerim
http://www.youtube.com/watch?v=VRrETIvECWY
sıradaki parça
gece yolcularından
Hüzün
Yine gidiyorsun Hiçbirşey bırakmadan
Ve ben Son kez bakıyorum Ardından
Eğer aşk buysa
Sevgi buysa
İstemiyorum
Bu şehir sensiz
Yaşanmaz oldu.
Dayanamıyorum.
Hoşgeldin hüzün Gülmüyor yüzüm
hosgeldin huzun gulmez bu yuzun
Eğer aşk buysa
Sevgi buysa
İstemiyorum
http://www.youtube.com/watch?v=WbX6oYk1Elw
sıradaki parça
sezen aksu
yol arkadaşım
yol arkadaşım gördün mü duydun mu bitenleri
kıskanıyor insan bazen basıp gidenleri
yalnız aşmışız iyice üstelikte alışmışız
hiç beklentimiz kalmamış dosttan bile
korkular basmış dünyayı, şimdi bir semt adı vefa
kutsal kavgalardan bile kaçan kaçana
anlaşılır gibi değiliz tek bedende kaç kişiyiz
hem yok eden hem de tanık, esas karmaşa
ben sana küsüm aslında, haberin yok
koyup gittiğin yerde kötülük çok
kime kızayım, nazım senden başka kime geçer
benim sensiz kolum bacağım,ocağım yok.
http://www.youtube.com/watch?v=G2ZHLA0I7sQ
düş sokakağı sakinleri
sevdan bir ateş
Senin alev gözlerin
Eritse şu ruhumu
Buz olur kesilirim
Yanarken içim
Sesin bir uçurum
Çağırırsa beni
Kuş olur uçarım
Yanarken içim
Sevdan bir ateş oldu bende
Gönlüm bir deli coştu sende
Saçların rüzgarından
Savururken gönlümü
Sürgün olur göçerim
Bu diyarlardan
Kime dokunur ellerim
Kimi görür gözlerim
Ölüm çıkar karşıma
Yine sen derim
Sevdan bir ateş oldu bende
Gönlüm bir deli coştu sende
http://www.youtube.com/watch?v=yq7BBDmODmg
son şarkı
nilüfer den
esmer günler
Sen beni bırakıp
Böyle gitmezdin hiç
Yapmazdın
Aylar geçti ayrılık
Sen delisin
Yapma yapma
Sen de mi
Aklıma sığmıyor
Sen de mi
Sen misin herşeyi
Silmekten bakseden
Böyle gitmek var mıydı
Demek yine bana hüsran
Bana yine hasret var
Yine bana esmer günler düştü
Eyvah
http://www.youtube.com/watch?v=lk_YIfxNS28
hepinize iyi akşamlar...
canım ablam istediğin yol olsun
bütün yollar sana kurban
ama sana göre değilki bu yollar
senin için yapabileceğim tek yol dua edebilmek
herzaman yanındayız,
seni seviyoruz
lütfen üzülme
Canim kankacim, iyi ki geldin, burda hüküm süren bu garip sessizlige son ve sitemize hayat verdin... Cok tesekkürler..
Ya No Namecim, ya Eylemcim? Nerdesiniz, size kimler veya neler engel? :) Baskanim ya sana?
Her nerdeyseniz saglicakla kalin ve de sevgiyle..
iyi akşamlar seval ablacım buralardayım fırsat buldukça geliyorum işlerim çok bu aralar sık uğrayamıyorum
iyi akşamlar
sevgiyle kalın...
Gün Olur Ki
Gün olur ki ne gökyüzü para eder,
Ne deniz kenarı, ne bağlar bahçeler.
Gün olur ki ne kız, ne rakı, ne şiir,
Hiçbir şey insanı sarmaz, kandıramaz;
Her çeşmeden boş döner, elindeki tas.
Gün olur ki çıldırmak işten değildir
C.S.T
güneşimi kaybettim gözlerini görmem gerek
yaşamaya dönmek için hasretini silmem gerek
Herkese iyi geceler diliyorum ve hüzünlerden arindirilmis günlere uyanmalar...
bir dua gibi
sende de iz kaldı mı bu talihsiz hikayeden?
dayanıyor mu kapılarına anılar aniden?
göğsünü sıkıştırıyor mu zaman zaman?
hiç faydası yok bilsem de, gitti giden..
içilmiyor acıdan dünya yanıyor görüyor musun?
kendi acına gömülmekten mahçup oluyorsun.
günden kovsan geceden giriyor bıçak gibi hasret,
uykularında çığlık çığlığa çağırıyorsun..
gel, gel ne olur gittiğin yerden,
hayat çok sert çekilmiyor sensiz.
gel, gel ne olur gittiğin yerden,
hayat çok sert katlanmak zor sensiz.
bir dua gibi adını tekrarlıyorum,
ateşe verdim ömrümü yakıyorum,
ferhat göçer
yine bir gün son bulmakta yorgun argın... herkese iyi geceler diliyorum.
yağmurcum,iyi geceler...
evet gün döndü,
herkese iyi geceler diliyorum.
allah rahatlık versin...
madem öyle
hayırlı geceler..
hepimizin sabahları gül koksun
günaydın dostlar
iyi sabahlarımız olsun..
GÜL KOKUYORSUN
Gül kokuyorsun, bir de
amansız, acımasız kokuyorsun,
gittikçe daha keskin kokuyorsun, daha yoğun
dayanılmaz birşey oluyorsun, biliyorsun
hırçın hırçın, pembe pembe
öfkeli öfkeli gül,
gül kokuyorsun nefes nefese.
Gül kokuyorsun, amansız kokuyorsun
ve acı ve yiğit ve nasıl gerekiyorsa öyle
sen koktukça düşümde görüyorum onu
düşümde, yani her yerde
yüzü sararmış, titriyor dudakları,
şakakları ter içinde,
tam alnının altında masmavi iki ateş,
iki su,
iki deniz bazan,
bazan iki damla yaz yağmuru,
mermerini emerek dağlarının,
şiirler söylüyor gene,
ölümünden bu yana yazdığı şiirler
kızaraktan birtakım şiirlere
büyük sular büyük gemileri sever çünkü
ve odur ki büyüklük
şiir insanın içinden dopdolu bir hayat gibi geçerse,
o zaman ölünce de şiirler yazar insan,
ölünce de yazdıklarını okutur elbet
ve senin böyle amansız gül koktuğun gibi
yaşamanın herbir yerinde.
Gül kokuyorsun, amansız kokuyorsun,
bu koku dunyayı tutacak nerdeyse,
gül, gül! diye bağıracak çocuklar bütün
herkes, hep bir ağızdan: gül!
ve herşeyin üstüne bir gül işlenecek
saçların, alınların,göğüslerin üstüne,
yüreklerin üstüne,
bembeyaz kemiklerin,
mezarsız ölülerin üstüne,
kurumuş gözyaşlarının,
titreyen kirpiklerin üstüne,
kenetlenmiş çenelerin,
ağarmış dudakların,
unutulmus çığlıkların üstüne,
kederlerin, yasların, sevinçlerin
ve herşeyin üstüne bir gül işlenecek.
Bir rüzgar, bir fırtına gibi esecek gül,
yıllarca esecek belki
ve ansızın dünyamızı göreceğiz bir sabah
göreceğiz ki
biz dunyamızı gerçekten görmemişiz daha
geceyi, gündüzü, yıldızları
görmemişiz hiç
tanışmaya komamışlar bizi güzelim dünyamızla.
Öyleyse dostlar bırakın bu yalnızlıkları,
bu umutsuzluklari bırakın kardeşler,
göreceksiniz nasıl
güller güller güller dolusu,
nasıl gül kokacağız birlikte,
amansız, acımasız kokacağız,
dayanılmaz kokacağız nefes nefese...
Edip Cansever( 1928 - 1986 )
hadi gül gül kokalım..
iyi çalışmalar
iyi sabahlar...
Merhaba,
Bizde rutubet çok,henüz güneşi göremedik.
herkese, iyi bir gün geçirme dileklerim eşliğinde Günaydın...
Karpuz kestirdim,
Bir tepsi peynirli su böreği hazırlattım.şu an cızır cızır pişiyor.
maydanoz yıkanıyor şu anda,
klasik kahvaltılıklar masada yerlerini almış.
taze sıkılmış portakal suyu ve muhtelif içecekler hep beraber sizleri bekler...
buyrun efendim...
elimdeki saz yeter bana
cebim delik başım açık içim ferah sözüm yarım en güzeli senin olsun en yücesi sana kalsın aşkolsun gözün doysun haykırmak için kudretim senin olsun kudurmak için şöhretin de olsun saldırmak için servetim senin olsun yalvarmak için allahım senin olsun içimdeki aşk elimdeki saz yeter bana
günaydin güllere, her gül ile yaratani hatirlatan dünya´ya, günaydin gören, duyan canlara...
Günaydin No Namecim, sakin o sahane kahvalti masasini toplatmayasin, gecikebilirim ama gelecegim kesin.. :) (A be patroncum benden bin is istemek icin tam zamanini buldun!)
duman söylüyordu ben kaçırmamak için hızla yazıyordum kendimi acaip takdir ettim nasılda yetiştirmişim helal olsun bana bu arada sitede tek tabanca pozisyonundayım kankam hiç böyle yapmazdı ama her şeyin de bir ilki varmış demek ki neyse beklemekten başka yapacak bir şey yok gazete okumak müzik dinlemek insanlara eziyet etmek için noktalama işaretlerini kullanmadan yazmak gazeteler bitince oyun oynamak rekorları geliştirmek eski dizilerden birine kapılıp gitmek yağmuru beklemek ohoo akşam oldu bile
ablam madem ki sitemizin bu gün gül kokmasını istiyor,o zaman profil fotoğrafını değiştirmek farz oldu.
işte iki gül,birisi ben, goncası o...
Ankara´da lektrikler mi kesildi yine,yoksa sen bize mi küstün? :)
Eylemcim bir ses ver be ablam, sen bize "Günaydin!" demeden ise güce dalmazdin, aliskanliklarini degistirip merakta birakma bizi... :)
Baskanim sen dalarsin biliriz, ancak cikinca soluklanirken bizi ararsin... Hadi kolay gele.. :)
Dalin bakalim ise-güce... Ama burda sahane bir kahvaltiyi kacirdiniz, haberiniz olsun!
No Namecim simdi düsününce diyorum ki, hadi ablanin gonca halini anladim, dogrudur... E, "mütavazi cocuktur benim kardesim!" deyip diger gül ile kendine isaret etmeni de... :) Amaaa...
hani gül yüzlü Kankani temsil eden gül? Bir sabah da bize hazirladigin kahvaltida güller olsun be kardesim! Bellemissin bir maydonoz, karpuz, beyaz peynirli su böregi, kiymali pogaca, tereyag, bal... Ama hani güller? Yok! cik cik cik... :)
Eylem gel kardesim hadi artik yanimiza, kahvalti da etmedin sen bugün ama senin hakkini ayirdik biz.. gel, sen kankanin kusuruna bakma... :)
yine gevezelik ediyorum oysa dalma sirasi coktan bende... ben daliim, cikinca görüsürüz insallah..
Eylemcim, No Namecim, Baskanim teessüf ediyor ve pes yani pes diyorum size! Sabahtan beri o kadar satasiyorum da bir "gik" demiyonuz ya, pes iste... :(
işte geldim buradayım
herzamanki gibi siteye ilk girişte yaptığım şeyi yapayım zamanı geçti ama olsun alışkanlık :)
günaydınlar
sevinçli,sağlıklı,mutlu bir gün geçirebilmek dileğiyle
hayırlı cumalar kolay gelsin
Seval ablacım teessüf etme ben yeni geldim karayollarındaydım
burada olsam seninde dediğin gibi günaydın demeden işlere dalmıyorum
birazdan dalcam işlerede :)
Kahvaltıda çok güzelmiş hemen yiyeyim
bana ayırdığınız kısmı açım çünkü
Ablacım kahvaltıyı gül bahçesinde yapıyoruz zaten gerek var mı ayrıca güllere :)
sizi seviyorum,
biraz kendime geleyim gelirim
Eylemcim, a benim güzel kizim sen nasil bi seysin ya? Bu kadar da iyi, bu kadar da tatli olunmaz ki..
cik cik cik... yine teessüf ediyom.. :)
kolay gelsin canim, iyi ki geldin, hosgeldin...
teşekkürler ablacım o senin güzelliğin
senden öyle güzel sözler duymak beni çok mutlu etti
hoşbuldum
bugün yanlız kalmışsın anlaşılan
kanka kahvaltıyı hazırlayıp kaçmış :)
şimdi yemeğe gideyim sizde gelin beklerim :)
tekrar uğrarım kısmet olursa
Evet canim, benim kankamin yeri belli, yani hic degilse ben biliyorum ama senin Kankan bugün bizi habersiz neysiz bosladi, kahvaltiyi hazirlayip yok oldu ortadan.. :)
Vardir bir nedeni mutlaka ama sabah sabah bu kadar birdenbire kaybolmasaydi keske...
Hem bu sitede site sakinlerini merakta birakmak suc degil mi kardesim? Kendilerine bugüne bugün asayisten sorumlu müdür olduklarini biz mi hatirlatacaz? Bu ne bicim müdürlük, bu nasil sorumluluk üstlenmek? Nerde bu devlet? Hep bize mi düser herseyi devletten beklemek?
Acaba diyorum, "balik bastan kokar!" dedikleri bu mu? Bahsi gecen balik belki de bir uskumru. Ama onun da nerden kokmasi gerektigini bilenler ancak martilar diyorsak bu önemli sual onlara soruldu mu? Ha?
Ya bu kacak müdürün baskani da yok ortada, acaba zat-i hazretleri araziye maharetle karisan usta bir komondo mu? Habersiz gitmek yanlis ise haberli haberli kalmak mi dogru?
Off off kim bilebilir, kim? Zaten bildigimizi sandigimiz seyler ne eder, nedir, ne degildir, neyi degistirebilirler? Bana niye soruyon ya, ne bileyim ben? Bayan Aynstayn miyim kardesim?
Belki de Sezen´in dedigi gibi, hayatin ta kendisi bu! Elele zordan gecmek de var, kordan gecmek de...
vakti zamani, yeri gelince uzatmaya hazir ol emi, iyi bak ellerine... :)
pardon ya ne diyorduk? Haa Eylemcim sana afiyet olsun canim, bana bakma sen, keyfine bak... :)
merhaba dostlar
................
Havai!de uzanmışım şezlonga,laptop yanımda , güneş felaket ama şemsiye var:))
vay be hayali bile inandırıcı gelmiyor:)
hoşgeldin başkanım
ne hayal ama :)
güzeldi
tatilde olmak vardı
başkanım hoşgeldin nasılsın,
yalnız kaçmak yakışmadı
giderken bi sallasaydın...
hoşbuldum
kaçmadım no name sadece küçük çapta bi hayal kurayım dedim ama konsantre bile olmadım:)
hayal kurmak bile zor geliyor artık.
eylemcim evet tatilde olmak vardı da..tatil ne demekti sahi ? :))
merhabalar arkadaslar
hayirli cumalar
herkese merhabalar...
dostlar sıcakta olanlar erimedinizse keyifleriniz nasıl...
canım kankam yağmur varsa oralarda 1-2 saatlikliğine şu yurdunun insanlarına yolla canım ya..
kavruluyoruz.. sıcak çok sıcak...
Hz. Mevlâna`dan ögütler...
http://galeri.internethaber.com/gallery.php?id=1937&no=1
al benden de o kadar ablacim
sicak sicak sicak...
bende diyebilirmiyim çok sıcakkk :)ablacım hoşgeldin
kayacım hoşgeldin
Hosgeldin Mavigünüm, ha yagdi ha yagacak yagmur canim. yagar yagmaz söylerim ihtiyaci olanlara gitmesini ama beni ne kadar dinler orasini da bilmem... :)
Hava cok kapali burada sinir bozucu bir gri cöktü üzerimize, kücük tesellimiz hafif hafif esen rüzgar...
Sen de hosgeldin Kayacim, nasilsin bakalim memleketteki gurbetcim? :)
No Namecim nerelerdesin bakalim? Bu soruyu duymaktan kurtulacagini mi sandin sen? Kahvaltiyi hazirlayip ortadan kaybolmak sizde gelenek mi? Tesekkür edecektik, aradik, taradik ama bul bulabilirsen... :)
Baskanim sana da iyi tatiller, hayallerin gercek olsun insallah.. :) Bi kart atarsin artik gittigin yerlerden... :)
bugün cuma, birazdan kaybolma sirasi bende.. :)
Hepiniz sevgiyle, dostca, hosca kalin..
Hosbuldum Eylem
iyiyim ablacim darisi basina artik. sicak falan ama memleket bi baska :)
simdilik müsaade
birkac saate yine gelirim
gidecek olanlara iyi bir haftasonu tatili diliyorum...
bu gün erken bir veda
iyi akşamlar arkadaşlar
Gidenlere iyi akşamlar,
kalanlarla devam suskunluğa...
giden babalara...
özlem...
kalan çırakladan..
"Hayata Hayta Çırak"
Babamın güzleriyle aradım maviyi.
Öyle yürüdüm öyküme; ge'çitimden,
sesime gizlendi toprak, ve düşlerin kanayan alfabesi.
Çizgi filmler ayrı evlerde her akşam
'arkası yarın'dan gayrisi yoktu yoksulluğumuzda.
Pencereden b'aktıkça yağmur, pabucumun teki avluda hazan.
Bana dek çocuktu ben çocukken, babamdı.
Tahta atımla geldi bi akşam, elleri yorgun
emeğe inandığımca inandığım elleri çocukları için nasırlı.
Uyudum deliksiz, paylaşıp yastığımı atımla.
İ'çimde kocaman sevinçler ip p'atlıyor
ve ne çok uçurtma üş'üşüyor düşlerime.
Geceleri ekleyince yaşıma, ki nasıl büyüdüm.
Deri değiştirip, yalnızlığımı giyindim, büyüdükçe
tespihlere dizdim yanlışlarımı. her dem kutsadığım.
Doğduğum kent hiç, b'öldüğüm kent kırık!
Sesimde boşluk, boğazımda hıçkırık düğümlü.
Kentler aynı kalsa da, aynı adı taşıyor olsam da
ben de ben kalmayacağım, gurbetin t'uzağında
!!
Babamın elleriyle çaktım çiviyi
öyle dokundum harflerin unutmak'lığına.
Şık süslenip taşıdım bi tabutu kış b'ayazında.
Kuş topladım o gece toprağın yakasından
kış toplayıp, ağı'tımı sürdüm.
Bana bi bahar işledi, sürüm sürüm öksürdüm.
Biliyorum giderler! gölgelerini alıp.
Hem de en uzaklara dağılmaya. İlaçlarını da,
az az azalıp, kendi yaşamlarından giderler.
Çırağım, elime yakışmıyor daha
hayatın itiraf defteri ve sedef bıçağım. Ç'ırağım!
Çağımdan önce başladım yaşlanmaya, babamdan da.
Olabilir, ölüye benzeyebilir benim de sesim.
Baba suretinde ölüm, ölüm suretinde baba b'ağrıma kazınan.
Ey doğa yas'ası! Bulup bulup yitiren! Rahmin zifir karanlık.
Öyleyim, biriyim her şeye geç kalmış
kendime! Ucu kesik dilime, önü eksik hayatıma
dilime sürdüğüm sözler kadarmış ömrüm.
!!!
Gövdeme döndüm; ustama! çocukluğumu sırtlayıp;
yaşam özürlüyüm, ç'ıraklıktan mezun olamadım iyi ki,
işsiz kaldım! ki kaldım hayatın üvey evladı.
Elinde T cetveli, gün yüzünü asmış son kere tek perde.
Öpsem öpsem kendimi öperim, kum n'asıl öperse camı
keserim de bi y'anımı, yaşatır mı bu k'an ikimizi?
Yaslanmaya yokuşlara, biletsizim ve yolcu.
Sırtlamaya ödünç yaşamları, kaygım sonsuza sınır.
Bu yüzden şaşırdım sürekli hangi durakta ineceğimi.
Gök donmuş içimde! V'akitsiz, ararım kuşlarımı, kışlarımı.
Kulaçsız y'üzdüğüm metruk bi gökmüş donan. Bulamam
ellerimi kuşlara uzatacak. Ellerim! son veda'da unuttuğum.
Ç'ıraktım… b'aktım denizime üryan!
Kan'dilimi kesip attım. Işığım lâl!
Uzuuun b'ekleyişler yaşanıyor, bilemedim
kısa her son için.
Tahta atımı dağlara, men'dilimi d'allara b'ağladım
yağmalayıp, ki kopsun inceldiği yerden!
Topr'ağımda unutulmuş bi mayınla eskiyorum.
Kusey Tangüler
"Gerçeğin kendisi öykü değildir; gerçek ya vardır, ya da yoktur. Gerçek, düşten koparılmış bir bölümdür…" Max Frisch
Bir Tutam Umut"
HEP BÖYLE OLMAMIŞ MIYDI?"
Gözlerini yavaşça açtığında avluyu kahve kokusu sarmıştı. Anası kahvaltısını etmiş, avludaki karadutun altında günün ilk kahvesini içiyordu.
Harput Kalesi sisin altında bir masaldan yeryüzüne düşmüş gibi gözüküyordu.
Anasını yanağından öpüp, Ayşe'nin evinin önünden geçmek için yolu uzatarak kahveye yöneldi.
Cingöz Recep, Dursun'un kahveye geldiğini gördü, içeri girer girmez sandalyeyi çekip oturttu.
Dursun anlamıştı bir derdi olduğunu. Tepeden tırnağa şöyle bir süzdü, Cingöz'ü.
"Ne var Recep, hayırdır? Selamsız çekiverdin beni."
"Hele dinle bak Dursun, fabrika inşaatına neredeyse tır kadar büyük bir kamyon gelmiş İstanbul'dan, kum yüklüymüş onu boşaltacak adam arıyorlarmış."
"Koskoca fabrika inşaatında kamyonu boşaltacak adam mı kalmamış köydekileri gözlerine kestirmişler?"
"Pazar ya bugün, izinliymiş çoğu, orada kalanlar da mırın kırın etmişler. Ne dersin biz indirelim mi çuvalları? İyi para verecek adam. İkimiz bir olduktan sonra üç beş saatlik iş."
Düşündü Dursun sigarasından bir nefes alırken. Haftaya bayramdı, aldığı parayla şöyle güzel bir gömlek alırdı yeni, bir de pantolon çekerdi altına. Ayşelerin evinin önünden geçerdi, saçlarını eliyle şöyle bir düzeltir bir göz atardı bahçeye. Ama zamanı iyi ayarlamalıydı. Akşamüstü Ayşe'nin dantelini alıp çardağın altına oturduğu saatte geçmeliydi ki görsün onu, görsün de istemeye gittiklerinde kızın yanakları kızarsın, gönlü olduğunu belli etsin.
Cingöz'ün kolunu dürtmesiyle kendine geldi Dursun.
"Amma nazlandın Dursun, ne diyorsun gidelim mi?"
"Gidelim ya Cingöz, varıp gidelim, iş iştir."
Beraberce fabrikanın yolunu tuttular. İnşaata ulaştıklarında, yaz ikindisinin serinliği karşı dağlardan esen rüzgârla köye iniyordu yavaş yavaş…
Dursun, fabrikaya doğru yürürken alacağı parayı düşünüyordu. Bayram için alacağı gömlek ve pantolondan artan parayla, Ayşe'ye yazlık çiçekli bir basma alırdı şehirden, bir de kenarları boncuklu bir yazma. Ne kadar sevinirdi kim bilir? Gülüverirdi inceden. O gülünce gamzelerinde açan günebakan çiçekleri… Hele bir istetsin de anasına, sonra verirdi hediyeleri, aksi uygun düşmezdi zaten köy yerinde. Fabrika inşaatına gelmeleriyle Dursun da hayallerine ara vermek zorunda kaldı.
Kamyon şoförü uzaktan onları görmüş, sigarasını ayağının altında ezmiş, kamyonun kapaklarını açmıştı. İş bir an evvel bitseydi de evine gidebilseydi, üç gündür direksiyon sallıyordu. Bu işten alacağı parayla karısına söz verdiği çamaşır makinesini alacaktı. Kadının ses ettiği yoktu ama deterjanın parçaladığı ellerini, tırnaklarının kenarındaki kızarıklıkları gördüğünde içi acıyor, karısının gözlerine minnetle bakmaktan başka bir şey gelmiyordu elinden.
Dursun, Cingöz Recep'in peşi sıra kamyona yaklaştı. Sessiz bir iş bölümü yaptılar aralarında, önce Dursun çıktı kamyonun üstüne. Cingöz ilk çuvalın sırtına konulmasıyla sendeler gibi oldu, sonra dengeledi vücudunu. İlk çuvalı taşıdıktan sonra alışacağını biliyordu. Hep böyle olmamış mıydı? Çuvallar yirmi beş kilodan fazla olmalıydı. İki üç saat içinde kamyonun yarısına yakını boşalmıştı. Bir mola vermenin zamanı gelmişti artık.
Dursun gömleğinin cebinden çıkardığı Maltepe paketini önce Recep'e uzattı, sonra da kendine bir tane sigara yaktı. İkisi de hiç konuşmadan sigaralarını içtiler. Taşıma sırası Dursun'daydı şimdi; Cingöz Recep çıktı bu sefer kamyona, Dursun eğdi sırtını.
Recep gibi Dursun da sendeledi ilk çuvalın sırtına konulmasıyla. Dursun, her geçen dakika ağır çuvalların altında ezilen sırtının ağrısını, dişlerini sıkarak hafifletmeye çalışırken, Ayşe el işini alıp bahçedeki sedirin altına oturdu. Harput Kalesi'nin arkasında yeni bir ay doğuyordu köyün üstüne.
Kamyon tamamen boşaldığında ikisinin de konuşacak gücü kalmamıştı. Ay ışığında, ter içinde kalan yüzleri daha da parlak gözüküyordu. Vakit kaybetmeden yazıhanenin yolunu tuttular, paralarını almak için. İkisi de sabırsızlanıyor, adımlarını daha da hızlandırıyorlardı.
Hayalleri yorgunluklarına galebe çalmıştı. Kamyon şoförü, boşalan kamyonun daha hızlı gideceğini, çok değil iki gün sonra karısının çamaşır makinesine bakarak nasıl da mutlu olacağını düşünerek direksiyonun başına geçerken, Dursun'un aklında Ayşe'ye alacağı yazma vardı, mavi mi almalıydı yoksa al mı?
Nereden aklına gelmişti şimdi al yazma almak, yazlık sinemada her yaz seyrettiği Selvi Boylum Al Yazmalım filminden aklında kalmıştı muhakkak, ama onun Ayşe'si Türkan Şoray'dan daha güzeldi. Cingöz Recep ise aldığı paranın büyük bölümünü at yarışına yatıracaktı. Bu sefer altılıyı tutturursa, altına bir Mercedes çekecekti, Almanya'dan yazın her izne gelişlerinde sanki belediye reisi gelmiş gibi karşılanan gurbetçilerin altındaki gibi bir Mercedes. Bir de iş kuracaktı, şehirde bir kebapçı dükkânı mesela ya da İstanbul'daki kadınların giydiği gibi elbiseler getirip satacaktı. Sonra köyün en güzel kızını Ayşe'yi istemeye gidecekti. İsteme lafı sözün gelişi tabii, altında Mercedes olan adama hayır diyecek değiller ya.
Dursun'un aklında al yazma, Recep'in aklındaysa Mercedes, girdiler yazıhanenin kapısından içeri. Şantiye şefi kırk yaşlarında orta boylu göbekli bir adamdı. Cin gibi bakıyordu Dursun'la Recep'e.
"Bütün çuvalları indirdik, paramızı almaya geldik" dedi Cingöz. Dursun da evet anlamında başını salladı. O kadar yorgundu ki bir an önce parasını almak, eve gidip anasının sabun kokulu yastıklarına başını koymak istiyordu. Şantiye şefi oturduğu masanın çekmecesini açtı, gıcır gıcır iki tane yüzlük çekti. Dursun, bir an evvel parayı almak, eve gidip deliksiz bir uyku çekmek için sabırsızlanıyordu.
Yazıhanenin kapısından boş cüzdanlarını doldurarak çıktılar. Çok yorulmuşlardı, ama değmişti.
İnşaatın önünden geçtiler, kamyondan indirdikleri çuvallar ay ışığının altında daha da çok göründü gözlerine. Kulübedeki bekçi, gecenin kim bilir kaçıncı çayını içiyordu.
"Hadi bakalım Dursun kardeş, bu işi de bitirdik aldık parayı, söyle bakalım ne yapacaksın aldığın parayla?"
Güldü Dursun, Ayşe'yi düşündü. Ayşe'ye alacağı basmadaki çiçeklerin renklerini, al yazmadan taşacak saçlarının gözlerine dökülüşünü, kuyudan su çekerken elbisenin kollarının açıkta bıraktığı incecik bileklerini, geçen yıl üzüm festivalinde düşmek üzereyken tuttuğunda avucunun içindeki elinin sıcaklığını…
Dursun'un güldüğünü gören Cingöz sorularına devam etti:
"Sevdiğin varsa alırsın bir hediye şehirden."
"Almam mı Recep, hem de en güzelinden alırım."
Aklında al yazmanın çerçevelediği Ayşe'nin güzel yüzü, kulaklarında Selvi Boylum Al Yazmalım'dan bir replik:
"Elini tuttum sıcacıktı, sanki yüreği elimdeymiş gibi."
Islık çalarak karıştı gecenin karanlığına, köyün üzerindeki sis biraz daha koyulaşmıştı…
| Didem Zengin
En deli renkler çizgilerle
Gören gözlere tünekler kurar Konsun üstüne, dinlensin diye kuşlar
Seslerin Sessizliği
Can Yücel
Beni Bir Daha Doğurma Anne
Anne bak yanlış bir yere çoğalıyor mavi
Yanlış dalgalar geziniyor yanlış kıyıda
Kim yırttıysa yanlış yerinden yırtmış denizi
Anne bak yine yanlış kediler dolaşıyor dalgınlığımda
Yatağımda yanlış bir adam yanlış kadınla
Anne bak işte yine tecavüz ediyor sarhoş ustam
Kalbine yağ lekesi bulaşmış çocukluğuma
Hangi odayı açsam bir cinayet planı
Yemyeşil bir intikam alanı
İşte yine tanrı ellerini çekiyor elimden
Tam geçerken karşıdan karşıya
Çok şeritli bir hüzünden
Daha kaç kere bir zürafa hüznüyle ağlayacağım
Daha kaç kere bir güvercin ölüsü bulacağım
Solgun omuzlarımda
Ve daha kaç uçurtma yalnızlığıma
Kaç metreküp gözyaşı düşüyor
Yüzölçümüne yüzümün
İki kalp arasındaki mesafe
Aslında bir sincabın bakışı kadar mıdır
Toplasam bütün aşkları 90–60–90 mıdır?
Daha ne kadar sürer anne bu ayaksız mevsim
Bir el bombası kaç çiçeğe bedel
Ve kelimelerden daha hızlı kim silah çeker
İstemem artık anne
Bir gece yarısı ansızın çalınmasa da olur kapım
Varsın geçmeyi versin rüyalarımdan allı pullu gemiler
Sen beni bir daha doğurma yeter
Beni bir daha doğurma yeter
Recep Şener
Ablacığım,maşallah formundasın,
kimse yok zannetme zevkle takip ediyoruz-m-.
yüreğine sağlık...
cesur yürek
canım kardeşime
Kimse görmüyor bizi
Göremezler ki
Uçup uçup konuyoruz yerlerimize Bir konfeti demetinden kopmuş gibi
Düşlerimizden saçılmış gibi…
Edip Cansever
SEVGİLİ KANKAMA
Hayal Pusulası
Hayal etmek; pusulası yitirilmiş de olsa hayatın, kaybolmuş olsak da sonsuz bir karanlığın içinde, dolanıp dursak da labirentlerin usandırıcı koridorlarında, tutsak kalsak da dört duvarın arasında vazgeçemeyeceğimiz bir tutku, erteleyemeyeceğimiz bir yolculuk halidir çoğu zaman, hepimiz için.
Çünkü hayal ettiğimiz sürece vardır hayatın bir anlamı… Çünkü hayal ettiğimiz sürece katlanılabilir bu ceberut dünya. Hayallerini, umutlarını kaybetmeyenlerdir ancak "Hayat Pusulası"nın müdavimleri… Renkli bir atlasın üzerinde yok ülkelerin ayartıcı fısıltıları eşlik eder "Hayal Pusulası"nın gizemli ibresine… Şiir tadında retorikler, öykü tadında şiirler; haykırışlar, içten duyarlılıklar, öfkeler, isyanlar, çocukça mızıkçılıklar ve oyunun dışında kalma isteğidir "Hayal Pusulası"nın gösterdikleri…
ALINTI
Hayal pusulası
Akın Olgun
kankacım
hayal pusulan olurum..
sevgilerimle..
Bir El Beni Bana Veriyor
UMUT HEP OROSPUDUR"
Kaymaya hazırlanan yıldızları yakalamak için gökyüzüne bakıp, gözlerimin uzanabildiği en tenha yerine takılıp yaşıyorum hayalimin son demlerini. Kalbimden süzülen dilekleri ayıklayıp, müjdeli bir haberi muştulayabilmenin heyecanını dolduruyorum bir tutamlık nefesime.
Göz kırpma mesafelerimden acılarımı devrediyorum sevgiliye. Virgüllü gülümsemelerimi gül suyunda şerbetleyip avuçlarımdan sunmayı düşlerken hayata, dokunmaların efsunlu etkisinde yoğrulup, sokulup yaşamın göğsüne, sığınıp inzivaların ateşine, yanıyorum…
İçimden terlemişim, kalbim sırılsıklam olmuş, içsel hesaplaşmalarım çifte vurmuş beni. Uzanıp yatmışım düşüncelerimin acımasızlığına. Uyanmışım içim kanlı… Bir titreme düşmüş tenime… Mavi örtüler çekmişim kat kat üstüme… Yine sesler duyuyorum sessizlikten doğuyor, kâbuslar görüyorum beynimi oyuyor… Biliyorum infilak yüklüyüm, gün sayıyorum. Biliyorum birkaç dal parçasıdır tutunduğum. Biliyorum umut hep orospudur, tövbe tutmaz. Biliyorum gözyaşlarım uçurumlarımda tükeniyor. Biliyorum hepsi kalbimin sırılsıklam oluşundan…
Her ahh çektiğimde nasır bağlamış umutlarımın ağrısını duyumsuyorum. Yaralarımın üstüne basa basa yürüyüp, geçirip dişlerimi dudaklarıma kanatıyorum.
Paslı sözlerimi buluyorum beyaz sayfalarda ve kırışmış alnıma yükleyip bir bir kelimelerimi, yıkıyorum ömrümün bedelinde. Çürüğe çıkmış yanlışlarımın celladı oluyorum, gömüyorum onları ait oldukları nedenlere… Patlatıyorum irin besleyen sivilcelerin çirkin yüzünü. Gerip bedenimi çarmıha, taşlıyorum öfkemin kan kırmızı rengiyle… Kapanan demir kepenkleri yumruklaya yumruklaya vuruyorum kendimi.
Yalnızlığımı teslim edip gecelerimden kalanlara, sızıyorum ömrümün eskimiş gençliğine.
Uykusuzluğa kapatıyorum göz kapaklarımı. Gözlerim ki hep uzaklarda bir yerlerde yapayalnız batıyor…
Omuzlarımda yoksul eziklikler taşıyıp, iki büklüm varlığımdan utanıyorum.
Bilmiyorum alnıma ne zaman düştü bu yaralar, bu çığlıklı kâbuslar, bu kuşatılmışlık, bu korkulu sallanış… Mekânsızmışım… Kaybolup gitmişim içimdeki ırmaktan…
Bir el beni bana veriyor…
Kaybettiklerimi toplayıp kimsesizliğimde sırtıma örtüyor.
Bir el beni bana veriyor…
Bir dolunay yalnızlığını paylaşıp, paylaşıp ellerimin soğuyan yüzüne, dilekler koyuyor avuçlarımın içine.
Beni bana veriyor bir el…
Sayıklamalarımın yitik masumiyetlerini toplayıp gözyaşlarına saklıyor.
Beni bana veriyor bir el…
Kirpiklerimden kopan fırtınaları alıp içine, yüreğinde yatıştırıp maviliklere üflüyor.
Beni bana veriyor bir el…
Kalbimin terini silip, içimin yangınına ortak oluyor.
Beni bana veriyor bir el…
Yeminli puşt pusularından kaldırıp bedenimi sarıyor yaralarımı.
Şimdi kendinden geçti özlemim.
Hayallerimiz kayıyor göğsümün üstünden ve yine bir gece sabaha devrolurken,
hüznün üşüyen yaprakları düşüyor gözlerimden.
Akın Olgun
Ben yorulmadım,
ya sen?
yüreği güzel kızım
Eylem 'e
hayattaki bütün sorularının yanıtını bulman dileğiyle..
Gri Masalların Maviye Hasret Perisi
Yolun yarısındayım,
Ellerim şakaklarımda...
Heybemde 35 yıllık masallar
P a r a m p a r ç a ...
Kemalettin Tuğcu kandırdı çocukluğumda
Hep kazanırdı iyiler
Eninde
sonunda...
Onun kahramanları şimdi,
Beyoğlu'nun arka sokaklarında...
Polyanna da bir faili meçhule kurban gitmiş
Tam 15 senedir yatıyor boylu boyunca
Hâlâ kanıyor yarası...
Failler,
Promete'yle işbirliği yapmış
Yakmışlar iyi niyetlerimizi...
...
Nastasya Filipovna da,
Anna Karenina da,
Madam Bovary de,
Ölmüşken,
Öğretilmişlere malup aşk yolunda
Mavi mi kalırdı ortalıkta?...
...
Güneşe akın vardı
B i t t i
Güzel günler görecekti,
Memlekete hasret g i t t i...
....
Yaşamak direnmekti madem
Direnenler neden fidanken öldü
...
Kafka, aşık olduğu için mi veremdi?
Ya Nietzsche, frengi olduğu için mi kadın düşmanıydı?
Oğuz Atay, tutunamadığı için mi intihar etti?
Tutunmak İYİ bir şeyse
neden İYİLER t u t u n a m ı y o r...
....
AŞK en derin mavi,
Doğallıkta yeşeriyorsa eğer,
Neden ilişkiler satranç gibi yaşanıyor...
Tahir olmak da ayıp değilse
Neden herkes Zühre'liği seçiyor...
....
Boşalttım heybemi,
En dibinden,
Maviye hasret umutlarım çıktı
Onları da satılığa çıkardım
Y o k m u a l a n!...
Aslında bu umutlarmış,
Heybemde ağırlık yapan...
Gülşen Destanoğlu
heyben hep dolu kalsın güzel kardeşim..
yorulmak üzereyim....
Miyav
O SEVMEYİ TERCİH ETTİ"
“Beni sevmeyen herkesin ölmesini isterdim" demişti bana, onu son gördüğümde. Masaya dayadığı dirseklerinin dirayetsiz direnci yetmiyordu, ucuz sigarayı tutan damarlı ellerinin titremesine. Anlam veremediğim bir biçimde ağırdı elleri, ama bedenimi okşarken değil. Arada bir şaka da olsa, vururdu bana; canımı acıtırdı; az da olsa. İşte o zaman ağırlaşırdı elleri. O zaman gerçekten onu sevmeyen herkesi öldürebileceğini düşünürdüm. Bunu yapabilecek güçte olduğunu hissettirirdi bana.
Hani herkes hayatının bir yerinde, çatlak duvarlı sönük sokak lambalı bir yerdir bu, duyar ya, "Her şey sende bitiyor, kafanın içinde. Sorunları çözecek olan sensin, sen, her şey sensin, tanrısın, başkası değil, sen." İşte bunu gerçekten hissettirirdi bana. Pahalı bir yerde yemek yerken bile, hiç uyum sağlamadan uyum sağlardı çevresine. Sanki halihazırda dünyanın bütün renklerini taşıyordu. Biraz gölgeli de olsa.
Evet, onu sevmeyen herkesi öldürebilirdi.
Turuncu tüyleri olan bir kedisi vardı. Onu hiç görmemiştim. Ama onunla konuştuğunu söylerdi. Sadece kendi repliklerinden oluşan diyaloglar değildi üstelik bunlar. Benim gibi bir aptal için hayranlık uyandırıcıydı. Ben onu sevmiyordum aslında, sadece zaman zaman hayran oluyordum. Ama bu dünyanın bencil koltukları üzerinde gülümseyerek uyuklarken, bu hayranlık yok oluyordu, göz kırpan yıldızlar gibi. Ve o turuncu tüyleri olan kedisi, kayan onlarca yıldızdan birisiydi. Ona bunu anlatamadım. Ama onun bunu bildiğini biliyorum.
O gece telefonum çaldığında pek sevinmedim. Yine kavga edecektik. Beni rahat bırakmıyordu bir türlü. Beni sevdiğinden emindim. Beni aldatmayacağından da emindim. Ona acı verdiğimi de biliyordum. Ona acı verdiğim halde benden uzaklaşmaması nedense hoşuma gidiyor, gururumu okşuyordu. Bencildim, ama umurumda değildi.
Yüzü bembeyazdı. İyice zayıflamış, yüzündeki kemikler belirginleşmiş, görünüşüne farklı bir anlam katmıştı. Yuvalarına kaçmış gözlerinde hâlâ bir yaşama sevinci, bir parıltı vardı. Altındaki nefreti ve hüznü de görebiliyordum, ama onlar sönmek üzereydi, kahverenginin en solgun dönemleriydi onlar. Çok solgun. Bezgin.
Çayını yudumluyordu. Ona aldığım poğaçaları yememişti. Midesi bulanıyordu. Yine dertlerinden dem vuracaktı bana. Bunu istemiyordum. Ona yardım etmek istiyordum ama bunu yapamayacağımı bilmek, bu isteğimi gizliyordu. Ayrıca bu yapamamazlık canımı acıtıyor, beni küçük düşürüyordu. Ben o koltukta mutluydum, onunla sevişmek istemiyordum. Bu halde yapamazdım.
Güneş vuruyordu. Arada bir sinekler konuyordu ama önemli değildi. Ölüsü çok yakışıklı olacaktı. Belki birisi öldükten sonra onu keşfedecekti. Belki de hiç ölmeyecekti. Ama ben bütün bu ihtimallerden korkuyordum. Keşke biraz daha aptal olsaydı. Belki ondan korkmazdım. Zekasının ucu bucağı yoktu. Kalbinin de.
O gece telefonu açmadım.
Ertesi gün beni buldu. Yapayalnızken dikildi karşıma. Onun sevmediği şeyleri yapmayı planlıyordum.
Yüzü bembeyazdı. İki elini de boynuna bastırmış, karşımda duruyor, bana bakıyordu. Gözlerimin içine. Beğeniyordu belki beni. Ama çok değil, karşı koyamayacak kadar çok değil. Ben karşı koymuyordum ama. Gerçekten. Köpük.
Utandım. Korktum. Beni yine suçlayabilirdi.
"Beni sevmeyen herkesi öldürdüm" dedi.
Etrafıma baktım. Kimsecikler yoktu.
"Nasıl başardın?" diye sordum.
Cevap vermedi. Bir an için çok usandım ondan. Bıktım. Yok olmasını, hiç olmamasını istedim. Karşıma hiç çıkmamasını.
"Oradaki ağaçlardan, yollardan, yıllardan falan değil bu. Her şey çok ayrı ve yalnız" dedi. Elleri hâlâ sımsıkı boynundaydı, sanki bir şeyi gizliyordu. "Ama ben hepsini aştım artık."
Kollarını gördüm. Kesik içindeydi. Jiletle, anahtarla, kalemle, bulduğu her şeyle kesmişti kollarını. Görünce içim acımıştı, yapma demiştim, ama engel olamıyordum. Yine de hoşuma gidiyordu kendisine zarar vermesi. Güçlü bir şeydi. Hoştu.
"Sana kutsal kitabımı yolladım da inanmadın bana. Sevgilim" diye devam etti. "Sen de onlardan birisin, seni de öldürdüm."
Gülümsedim. Arada bir böyle gülümsemelerle onu küçümserdim. O da bundan etkilenirdi. Göz göre göre kendime yalan söylüyordum. O da bunu biliyordu, ama inanamıyordu.
"Hâlâ yaşıyorum ama, bak" dedim, kollarımı iki yana açarak.
"Hayır, yaşamıyorsun," dedi.
Boynuna bastırdığı ellerini çekti. Kollarını iki yana açarken, yüzüme fışkıran kanın sıcaklığını ve ezik kokusunu hissettim. Boynundan kan fışkırıyordu. Bana sarılırken ona bir kez daha hayran kaldım. Şah damarını kesmiş, kanı fışkırmasın diye ellerini boynuna bastırmış ve beni oturduğum koltukta, köpüklerin içinde bulmuştu. Çok ince düşünmüştü. Benden daha ince. Ve benim anlayamayacağım kadar çok.
Üstüm başım kan oldu. Sırtımı sıvazlayan ellerin gücünü hissettim. Beni öldürecek kadar güçlüydü elleri, ama çok yumuşaktı, kırmaktan korkuyordu sanki, kelebek kanadıymışım gibi.
Elleri güçten düştü. Yere devrildi. Ölüyordu. Gözleri fal taşı gibi açılmış, bebekleri görünmez olmuştu.
Ağzı hafifçe aralandı. Yutkunmaya çalıştı. Bir şeyler söyledi, ama duyamadım.
Boynundan akan kan küçük bir gölcük oluşturmuştu, eski sevgilerimi mahveden bir desenle. Ve turuncu tüylü bir kedi geldi, sahibinin ölü yüzünü yaladı.
"Sadece seninle konuşmama izin verdi," dedi kedi, şaşkın bakışlarıma aldırmadan. "Seni seviyordu. O farklı, özel bir insandı. Bunu anlaman için seni sevmesine de gerek yoktu üstelik. Ama o sevmeyi tercih etti. Yanlış bir tercihti sanırım."
"Sanırım," dedim ve çığlık atmayı düşündüm.
"Ha, unutmadan," dedi kedi.
"Ne?" diye sordum. Çığlık atmaktan vazgeçmiştim. Evime gidip ağlayacaktım.
"Miyav" dedi kedi anlamlı anlamlı göz kırparak. "Miyav, miyav, miyav..."
Boynundan akan kan beni eve kadar takip etti. Hep edecekti. Biliyorum. Edecek. Hem de o bilinmez renklerle, desenlerle.
Armağan Altay
canım ablam,
hadi biraz dinlen,
ama gene gel...
bekliyor olacağım...
Yarın bir kardeşimizin doğum günü,ona birşeyler hazırlamalıyım.
ben öte tarafta olacağım...
kankama yazdıkların da şahane ablacığım.
valla çok hoşuma gitti.
büyüksün,önünde saygıyla eğiliyorum...
Kaya kardeşime
Âh'este
her sözünü yutan taşını çoğaltır ağrısıyla
her insanoğlu bun ya da kün gamdır
sınar kendini hayatla göğsündeki yalanda
her içi yarılanın kalbi, aşkı kanayanın
bahtı açıktır dâimâ
her içe atılmış söz bıçaktır anlayana
bak, herkes kalbini anlayamaz, sızı herkesi anlar
herkes kendinin kardeşidir göz göze konuştukça
bak, ömrüm mor bir gök üstümde ağlamakta
koluma girip beni yürüme öyle âh'este âh'este
ne kadar aşk ederim ki bu hâlimle kırk üçümde
ömrün takvimini günler anlatır unutma
bak, kaç gündür inkıta bir cuma gibiyim
damarlarım gepgeniş de kanım nasıl da dar--
âh, Allah bazen şiir ve kadın gelince gidendir
yaşlanıyorsak ve ölüyorsak anla ki zaman var
kaderim için bir dramaturg lütfen
Hüseyin Alemdar
Kaya kardeşime
Âh'este
her sözünü yutan taşını çoğaltır ağrısıyla
her insanoğlu bun ya da kün gamdır
sınar kendini hayatla göğsündeki yalanda
her içi yarılanın kalbi, aşkı kanayanın
bahtı açıktır dâimâ
her içe atılmış söz bıçaktır anlayana
bak, herkes kalbini anlayamaz, sızı herkesi anlar
herkes kendinin kardeşidir göz göze konuştukça
bak, ömrüm mor bir gök üstümde ağlamakta
koluma girip beni yürüme öyle âh'este âh'este
ne kadar aşk ederim ki bu hâlimle kırk üçümde
ömrün takvimini günler anlatır unutma
bak, kaç gündür inkıta bir cuma gibiyim
damarlarım gepgeniş de kanım nasıl da dar--
âh, Allah bazen şiir ve kadın gelince gidendir
yaşlanıyorsak ve ölüyorsak anla ki zaman var
kaderim için bir dramaturg lütfen
Hüseyin Alemdar
hikayenin üstünde de +13 olmalıydı sanki ha ablacığım ne dersin,biraz kanlı gibi.
ama benim sevdiğim bir hikayedir,bir daha okumaktan memnun oldum.
ellerine sağlık...
mavigün e
Yarınlar Üşür
Üç neslin gülüşünü
katran karasına boyayan
bir hazan geçerken
...yarınlarımızdan
ezik büzük de olsa
kardeş/che düşlerimizi
kurtarabilmiştik
bu umut talanından...
...
Üşüyen yüreğimizi
ısıtmak için
hayrına(!) dağıtılan
pöstekilere sarılmadık...
Düş kırıklarımızı
korkularımızla
harmanlayıp
kalın bir kabuk yaptık
...s a k l a n d ı k
.../...
Ara sıra
kaldırıp başımızı
iç çekerek
kızılına bakarız.
Gözünü kırpınca
hınzırca,
içimize dolan
umutla
yeniden koşarız...
Onlar
toplanınca,
bulutlar dağılır
deniz coşar
biz konuşuruz...
Güneşin
kulağını yırtan
kaval sesi
duyulunca
ortalıkta
onlar
...gülümser
.....yarınlar
.......üşür
..........biz
............a ğ l a r ı z
.................ses/siz
- Gülşen Destanoğlu
ve yoruldum
Ablacığım,yüreğine sağlık,
tam bir şölendi.
çok zevk aldım.sağol,varol...
Seni Seviyorum
İnsanların içindeyim seviyorum insanları
Hareketi seviyorum,düşünceyi seviyorum
Kavgamı,kavgamı,kavgamı seviyorum
Sen kavgamın içinde bir insansın sevgilim
Seni seviyorum
Aydınlığın içindeyim seviyorum aydınlığı
Paylaşmayı seviyorum,eşitliği seviyorum
Kavgamı,kavgamı,kavgamı seviyorum
Sen kavgamın içinde bir insansın sevgilim
Seni seviyorum
grup yorum
Herkese iyi geceler.
Güzel bir hafta sonu geçirmek dileğiyle...
günaydınlar..
iyi sabahlar olsun
iyi haberle alacağımız..
TEŞEKKÜRLER
Aşkına müteşekkirim
O benim son mucizem
Mucizeler çağı geçtikten sonra
Teşekkürler aşkına..
O bana öğretti okumayı, yazmayı
O donattı beni sözlerin en güzeliyle
Aşkın bir anda sildi bütün kadınları hayatımdan
Yok etti en güzel anılarımı..
Teşekkürler.. Ta derinden
Ey kutsal kitaplardan çıkıp gelen
Teşekkürler beline
Rüyalarımda gördüğüm, hayalini kurduğum
Defterlerimin ve günlüklerimin arasına
Bir serçe kuşu gibi gizlice giriveren
Yüzüne teşekkürler..
Teşekkürler şiirlerimde yaşadığın için
Teşekkürler..
Bütün parmaklarımda oturduğun için
Teşekkürler.. Hayatımda olduğun için..
Teşekkürler aşkına
Bütün insanlardan önce
Bana verdi müjde,
Melik olarak seçti beni,
Taç giydirdi
Ve takdis etti beni yasemin sularıyla..
Teşekkürler aşkına,
Bana ikram etti,
Beni terbiye etti,
Bana ilimlerini öğretti öncekilerin
Aşkın alemde beni seçti yanlızca
Firdevs saadetini..
Teşekkürler..
Gökkubbenin altındaki avare günlere,
Ve mahzun ekim sularına,
Endişeyle geçen saatlere
Huzurla dolduğum anlara..
Teşekkürler gözlerine
Menekşe ve şefkat adalarının yolcusu olan.
Teşekkürler
Geçip giden tüm güzel yıllara..
Teşekkürler aşkına
Benim en sadık
Ve en değerli arkadaşlarımdan olan.
Sevgin de göğsümde ağlar
Gökyüzü ağladığı zaman
Teşekkürler sevgine beni rahatlatan..
Tavus kuşu, nane ve su
Ve gül
Renkli bir bulut
Ekvatordan tesadüfen geçen
Öyle bir mucize ki peygamberlerin bile şaştığı..
Teşekkürler saçlarına
Tüm dünyayı meşgul eden
Uzunluğunu hurma bahçelerinden çalmış
Şu cimri dünyada gözlerinin bana sunduğu
Teşekkürler her bir dakika için..
Teşekkürler
Yaptığım çılgınca şeylere
Ve meydan okumalara
Senden devşirdiğim
Nice ulaşılmaz şeye..
Teşekkürler
Aşkınla dolu tüm yıllara
Sonbaharı, kışıyla
Bulutuyla, güneşiyle
Gökyüzünün tüm delişmenliğine..
Teşekkürler ağlama zamanına
Ve uzun seher mevsimlerine.
Teşekkürler bu güzel hüzne,
Teşekkürler bu güzel hüzne...
Nizar Kabbani (1923-1998)
biribirimzi dostluk aşkıyla seven tüm BBO ailesinede teşekkürler
iyi ki var oldukları için..
iyi hafta sonu olsun hepimiz için...
iyi tetiller..
gülen gül yüzlerin solmaması dileğiyle günaydınlar diliyorum...
günaydın
iyi bir hafta sonu geçirmemiz dileğiyle...
Mavigün ablacım ellerin yüreğin dert görmesin
ayrıca benim için yazdığın şiirde çok güzeldi teşekkürler
herkese kolay gelsin
güzel bir hafta snu geçirmek dileğiyle,herkese merhaba...
oo kimler buradaymış,
hoşgeldiniz...
nasılsınız...
teşekkür ederim no namecim sayende çok güzel başladım güne...
gerçi bir yaş daha yaşlandım ama olsun ne önemi var sevdiklerimle beraberim ve mutuyum.
senin ne kadar güzel bir yüreğin var ki bana ait hiç bir ayrıntıyı atlamamışsın,tekrar teşekkür ederim...
kankacım,
iyi misin?
bir ses versen nasıl olur,
meraktayız...
yağmurcum,
utandırıyorsun,yeter...
selaammmm:))
nasılsınız görüşmeyeli.. geçiyordum bir uğrayayım dedim iyi mi ettim acaba:D
aaa nickim niye öyle çıktı yaaa:S
deneme deneme kontroll !!
aaa noluyo yaaaa:S
iyiyim kankacım
meraklanacak bir şey yok buralardayım
iyiki doğdun Yağmurcum,
dileklerinin gerçekleşmesi dileğiyle...
seni seviyoruz
hoşgeldin eda,
arada geç buralardan iyi olur
unutma buraları :)
Gökçede tatile gitti sanırsam
sizleri göremiyoruz
yine bekleriz gelmene sevindim
Yrumlarınızı okuma fırsatını yeni buldum hepiniz harikasınız..
Mavigün ablacım yıllar sonraki hallerimizi yazmışsın harikasın, özellikle kendimi okurken çok güldüm=))) Eee belli mi olur belki gerçekten yaşarız yazdıklarını hayat bu süprizlerle dolu:)
Günlerdir gelemiyodum Gökçe'den nerde olduğuma dair haber ulaştırdım..Geçen hafta işten ayrıldım.Biraz tatil yapayım dedim sonra da okul alışverişi..
Ama hiç beklemediğim bir şey oldu..Bölümüm olan tm den ayrılıp sözele geçmeye karar verdim yalnız bunun için fark derslerden sınava girmem gerekiyormuş..Bu derslerde psikoloji ve tarih:S
Psikoloji biz görmedik onlar gördü diye girecekmişim.Tarih ise bizde 2ders onlarda 4 ders diye girecekmişim..N'yapıcam bilmiyorum umarım geçerim sınavlardan..:(
Onun dışında hayatımda önemli bişey olmadı:) 1 Eylül'ü bekliyorum..
Gördüğüm kadarıyla sizlerde buradan kopamamış bir şekilde devam ediyorsunuz..Eskisi gibi şen şakraksınız:)
Aramıza Yağmur katılmış..Hoş geldin Yağmur:) Ben bu sitede Atılgan'a olan hayranlığımla bilinirim:)
Neyse çok konuştum:D Kısa kesiyorum (ne kısa ama:).
Eee benden bu kadar sizler n'yapıyosunuz??
Gökçe'ye gelince..
Kızcağız malesef öss telaşında..Dersanesi başladı dün..Koşturup duruyo.İnternete girecek vakit bulamıyor:(
ben şimdilik aranızdan ayrılıyorum,akşama tekrar görüşene dek kendinize iyi bakın...
güle güle Yağmur
Gökçenin sınav maratonu başlamış demek
kolay gelsin Gökçe
sanada sınavlarında başarılar eda
Teşekkürler eylemcim:))
Ben kısa süreliğine aranızdan ayrılmak zorundayım:)
Dişimin yarısı kırıldı diğer yarısı hâlâ duruyo:D
Dişçiye gitmem lazım:))
geçmiş olsun
güle güle git
Edacım,
hoşgeldin,
geçmiş olsun
güle güle
"Rüzgar gibi geçti"
merhabalar
ancak girdim.bu sıralar artık boşlamış oldum.biraz yoğunluk biraz da hastalık sadece geceleri okumaya girebiliyordum.kusuruma bakmayın.
güneşimi kaybettim gözlerini görmem gerek
yaşamaya dönmek için hasretini silmem gerek
hehe:))
çok teşekkürlerr..
veee geldim ama dişçi yoktu:)
4:30da diğer diş hekimindeki randevuma gidicem..
ay bi güleyimm
zuhahahahhahahahahaaa:D:D:D:D:D:D:D
tekrar hoşgeldin eda :)
sende hoşgeldin önemlideğil
ve hepinize güzel bir gün,güzel bir hafta sonu diliyorum
iyi tatiller...
veee bende geldiimm :)
dün dersaneye başladım çok yorgunum artık çok fazla giremiycem internetede bu sene böyle olucak artık napalım :)
bu arada ben gene her zaman olduğu gibi msn i açamıyorum :) sorun gene mi sadece benim internette acaba siz girebiliyomusunuz ??
bu arada edacım hoşgeldin :)
gökçeeeee şükür kavuşturana yaaaa:))
noldu yine mi açamıyosun msnini ooofff yaaa deneee:)
elli kere denedim olmuyo delircem şimdi akşama bi daha denerim artık benim biraz uyumam lazım kendime gelmem için çok yoruldum hergün mat görüyoruz yaa çekilir çile değil valla :))
sende psikoloji çalış biraz nasıl geçceksin hiç bişey görmeden ??
kankacım,güle güle iyi tatiller.
gökçe hoş geldin,kolaylıklar dilerim.
eda tekrar merhaba...
bu arada yağmurcum doğum günün kutlu olsun yeni yaşında bütün isteklerin gerçekleşicek bak içime doğdu :))
site gül kokmaya başladı,
mavigül'mü geldi ne?
hoşgeldin ablacığım...
Bilmiyorum yaa haksızlık bu Gökçecim.Hiç görmediğim dersten sınava giricem adalet mi buuu:)
Aaa Yağmurcum bugün senin doğum gününmüydü..Özür dilerim görmemişim..
İyi ki doğdun tatlım..Umarım yeni yaşın uğur getirir sana:))
Gökçe kızz yine başladın kehanete:D
baksana n'olucak gelecekte bana:)
senin işin karışık edacım bi tek seni çözemedim zaten ama güzel bişeyler olucak merak etme :))
hadi size iyi sohbetler ben birazcık yatıcam iyi geceler :D
ayrıca sen alışkınsın dişçiye gitmeye galiba ama genede geçmiş olsun :)
aah be canım kardeşim
keşke gele bilsem..
fakat sevgilerimizin de
sınanması böyle olacakmış..
çare yok emir büyük yerden herşeyin normale dönmesini bekliyeceğiz.
sevgilerimle...
kendinize iyi bakın..
Not: kardeşim hastanedeyim.
annemi tekrar yatırdık.
arada evci çıkınca inşallah sizleri uğrayacak moralde olurum.
yok canım alışkın değilim, gerekmedikçe gitmem sallanan dişlerimi kendim çekerim:)
Ama korkmam yani..Cesurumdur o konuda:D
Hadi bakayım yatağaaa:))İyi uykular bebişimmm:D:D:D
((amanınnn burhanlaştım))
Ablacığım,
Allah acil şifalar versin,
Allah yardımcınız olsun...
Dualarımız sizlerle...
Allah acil şifalar versin ablacım.. Belki yanında değiliz ama kalbimiz hep seninle sakın unutma..
Ben gidiyorum.. Arkadaşıma msnden öğütler veriyorum..Kendimi Güzin abla gibi hissetmeye başladım..Kız ölmek istiyorum diyo..Tövbe Tövbee..
Neyse hadi görüşürüz sonra..Kendinize iyi bakın;)
iyi akşamlar arkadaşlar
iki gündür fırsat olmadı maalesef, giremedim
slmm bn yine geldim :D
kimse yok mu??
Çok değerli Mavigun ablacığım yazdıklarını okudum, yine harika şeyler derlemişsin
Benim için yazdıkların için ayrıca teşekkür ederim
Yağmur doğum gününmüş, nice yıllara...
İyi ki doğdun, iyi ki tanıştık
Hayırlı geceler...
Herkese iyi geceler, dinlendiren uykular, saglik ve mutluluklar, yarinlara umutlar diliyorum...
kardeşim hoşgeldin,
ooo gün dönmüş pazardan yemeye başlamışız.
herkese iyi geceler,çalışmayanlara iyi tatiller...
allah rahatlık versin...
merhaba,
iyi pazarlar...
sessiz sakin ve sıcak bir gün.
"Pazar günleri kapaliyiz!"
Hepimize iyi pazarlar, iyi tatiller...
yok yok ara sıra açıyoruz,
ablam şaka yapıyor...
HoşÇakaL BedEniM
hoşçakal bedenim ……
…hoşçakal cesedim …..
acılar içinde boğdun ruhumu …..
….ateşlerde yaktın ….
gözlerimi kör ettin …
………gerçeği bulmamam için
…….. yazık … çok yazık …..
ne yazık ki….. kendini yaktın ……
ruhum seni seyrediyor şimdi …..
ben ölümde yaşıyorum ….
……huzur içinde
…… sen ruhumun örtüsü .
… zavallı bedenim …..
ihanet ettin …..
……bedelini sen ödedin
….. ben seni öldürdüm
…… yalanları öldürdüm ….
kötülükleri öldürdüm seninle …..
karanlıklardan korkmuyorum artık ….
…..yolumu kaybetmiyorum
….. büyük bir güç var artık yanımda …..
ışığım ….
gerçeğim ….
taptığım …..
sen yok oldun ….
beni var ettin ….. .
……sevmenin …sevilmenin en güzelini yaşıyorum
…… sen yalan olmasaydın
…. ben gerçek olamazdım
…… bedenim sen yan ateşler içinde
……. ruhum yaşama merhaba de …..
…ölmeden önce öldüm işte
…. yalana uyanmak değil ……
….gerçekle yaşamak istiyorum
…… bu eşşiz yolda arkama bile bakmak istemiyorum …..
BeyzA
Herkese iyi akşamlar ve keyifli bir pazar akşamı diliyorum.
Sık sık olmasa bile zaman buldukça aranızda olmak ve sizin gibi güzel insanlarla burda bir şeyler paylaşmak mükemmel bir haz veriyor.
Herkese mutluluklar,başarı ve bol şans dolu bir hafta diliyorum.
Her daim var olmanız dileğiyle.
Saygılarla...
yalana uyanmak değil,
gerçekle yaşamak istiyorum...
canımı acıtsa da yalın gerçekler,
kanatsa da kabuk bağlamış yaralarımı,
yalana yar olmam, süzülürüm kendi kanımın içine
delikanlı yatar, deliKANLI kalkarım...
galeni
Rıdvan kardeş hoşgeldin.
Umarım her şey yolunda seyrediyordur.
ara ara uğraman bizleri sevindiriyor.
kendine iyi bak,her şey gönlünce olur inşallah...
CEVİZ AĞACI
Başım köpük köpük bulut,
içim dışım deniz,
ben bir ceviz ağacıyım Gülhane parkında,
budak budak, serham serham ihtiyar bir ceviz.
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane parkında,
Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl.
Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril.
Koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil
Yapraklarım ellerimdir tam yüz bin elim var,
Yüz bin elle dokunurum sana, Istanbul'a.
Yapraklarım gözlerimdir. Şaşarak bakarım.
Yüz bin gözle seyrederim seni, Istanbul'u.
Yüz bin yürek gibi çarpar, çarpar yapraklarım.
Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane parkında,
Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında
Nazım Hikmet RAN
Bir Tek Sen Yalanı
Ne kadar güzelsiniz
Kendine özgü ve özelsiniz
Gözlerinizdeki anlam
Eğer biraz anlıyorsam
Çok üzülmüşsünüz
Ama korkmayın çözmüşsünüz
Hemcinslerim kırmışlar sizi
Çok afedersiniz
Her şey tamam
Uyum yerinde
Artık bir tek sen
Bir tek sen
İsteğim bir tek senden
Artık bir tek sen
Bir tek sen
İsteğim bir tek senden
Ne kadar saklıydınız
Herkes gibi, ama farklıydınız
Dünya çok kötü dediniz
Tabii ki haklıydınız
Ayrıntılarda tam bir uyum
Şu film, şu roman... tamam
Ortaçgil’i sever misiniz?
Öyleyse devam
Ah nerdeyiz biz ne kadar sıkıcı herkes
Artık bir tek sen
Bir tek sen
İsteğim bir tek senden
Söz: Bülent Ortaçgil
Müzik: Bülent Ortaçgil
Albüm: Gece Yalanları
Yağmur
Değil mi ki yorgundun
Karanlıktan yorgan örttü geceler
Takılıp maviye uçtun bütün günü
Yağdın gül yaprakları gibi
Sonra dereye doğru koştun
Şimdi uyu denizde yarın gene bulutsun
Değil mi ki kayalarda çiçeklenen savaşsın
Gökte sevinçsin beyaz beyaz
Değil mi ki yıkadın tarlaları
Değil mi ki dağlardan
Geldiğin gün başlamayı bekler yaz
Değil mi ki havaydın rüzgar oldun
Leyleklerle göçlere tutuldun
Turnalarla tanıdın uzakları
Değil mi ki insanlaştırdın kili
Değil mi ki taşları yoğurdun ellerinle
Değil mi ki dönüşsüz savaşçısın
Sonsuzluğa doğru bırak kendini
Söz: Afşar Timuçin
Müzik: Murat Özyüksel
Hiç umut yok değiLmi ?
Yahu nasıl olur anlayamıyorum.
yasin kardeş,
yaşam biterse umut biter.
daha önce değil...
iyi aksamlar dostlar
bu aksam beni zorla top oynamaya götürdüler, su anda yorgunluktan ölüyorum. sicak bir taraftan, kondisyon eksik diger taraftan, bacaklarim kivrilmiyor her iki taraftan...
ama sin 10 dakikadaki yüksek performansim sayesinde galip gelmesini bildik. (mac boyunca kosmayinca son 10 dakikada benden baska kosabilen kalmadi :))
iste böyle...
kardeşim galip geldin de ne oldu?
[Bu arada unutmadan hoşgeldin nasılsın gibi nezaket cümlelerini unutmayalım.(naziğim ya)]
bi tepsi baklava üstü 2 kilo kaymaklı dondurma mı kazandın.
diyelim ki kazandın bunda bizim çıkarımız ne?
bi porsiyon(4 dilim)baklavanın üstüne dondurmayı yatırıp ta ikram mı ettin ki?
-yoo.
eee
ne yapayım maç ettiysen.
dikkat ol kol bacaa burada bırakıp dönme almanyaya...
ama bu aralar hassasim, bana neden böyle davraniyorsun? insan kardesine böyle yapar mi? afferin, tebrikler, zaten senin oldugun bir takimin yenilmesi bile düsünülemez... gibi övgülerin etrafi dikenli tellerler mi cevrili?
bak zaten yaralıyım,
sabah beri gazete açmadım,tv bakmadım.
dün geceyi hatırlatacak her şeyden köşe bucak kaçar pozisyondayım..
ve sen bana sakinleştirici kullanmadan maçtan bahsederek,nası yendi sizi antep sloganıyla saldırıyorsun.
ayıptır ayıp,düşene vurulmaz.tut elimden kaldır ne var,yarın da siz yenilirsiniz,o zaman bi tekmeden benden gelmez mi?
Gelir gelir...
hadi bakalım...
abicim sezon daha yeni basladi. assolistler sonradan cikar meydana. bu daha ilk gösteri, biraz zaman ver. yani aslanlar farkli kazandiysa suc benim mi canim..
Yaa kardeşim,
sen kendinde misin?
kullandığın "şu aralar hassasım" repliği bayanlara ait bir replik.
bak yarın başına iş alırsın,telif melif isterler maazallah altından kalkamazsın.
zati sitede bir avuç kaldık seni de yitirmeyelim.
hadi bi nara patlat da duyayım.
camlar sallanmazsa kabul etmem...
sesim kisik ya yeni mactan geldim.
ama istersen bi deniyim
daaaaaaalinnn uleeeeennnnn
ama bizim sitenin kizlari bunu takmaz bile
bilgisayarin pili bitmek üzere
internet kablosunu cikarmazsam, sarj kablosunu takamiyorum, onu takmasam alet kapanma sinyalleri veriyor
yani zor bir durum
bana azicik müsaade
bu arada seni de cok özlemisim yaa
eyvallah kardeşim bak keyfine,
bu nara olayını sitenin delikanlısına bi danışsan diyorum.belki birkaç tiyo verir sana...
herkese merhabalar...
tühhh anlaşılan kimse kalmamış, no namecim de gitmiş herhalde ses seda yok :(
yok yok buradayım,
ama çok değil belki birkaç dakika daha,
hoş geldin demiş miydim?
merhaba
hoşbulduk ve biliyorum ki az sonra sana Allah rahatlık versin demek zorundayım :(
neyse bir kaç dakikalığınada olsa görüşmüş olduk.
gün döndü,yeni bir haftaya merhaba dedik.
herkese iyi geceler diliyorum
Allah rahatlık versin...
Cümleten Allah rahatlık versin...
günaydın
güzel bir pazar akşamı geçirmişsiniz :)
Mavigün ablacım dualarımız hep seninle
güzel bir gün geçirebilmemiz dileğiyle
kolay gelsin
Günaydınlar diliyorum,
-kime?
-hepimize
-niye
-işte,seviyorum.
-kimi?
-hepinizi...
iyi bir hafta diliyorum,
ve sağlıklı ve sıhhatli ve bol şanslı
ve serin...
Günaydin canlar, gününüz aydin, iciniz rahat, gönlünüz sevgi dolu olsun...
Kolay gelsin hepimize, kolay degilse bile... :)
güzel bir gün geçirebilmek dileğiyle,herkese günaydın.
Günaydın yağmur,
hayırdır bu saatte,
şaştım,şaşı kaldım?
Bu gün izinliyim tatil yani:)
Keyfini çıkarıyorum bende.
oh oh ne güzel,
dinlen dinlen...
sen şimdi bu gün yemek te yaparsın,
ne var menüde?
merhaba yağmurcum
demek tatil günün vay be
biz iş başı yapıyoruz sen tatil :)
iyi dinlenmeler
kanka bırak dinlensin kız hemen yemek istiyorsun :)
daha düşünmedim yemek faslını ama tavsiye edebileceğin şöyle çabuk ve kolay olan bir yemek varsa dikkate alabilirim :)
o zaman en basitinden bi ekşi aşı oruk rica edeyim de, heh heee...
pek basit değil ama inan ben bilmiyorum :( ama tarifini verirsen denerim senin için ama sonuca garanti veremem baştan anlaşalım :))
o zaman ben bu kış yemek kursu açıyorum,
sitenin bayanları(Hepsi değil,hemen şarlamayın)
geliyorsunuz yemek yapma sertifikası alıyorsunuz ve gidiyorsunuz.
böylece yemek yaparım ama sadece yumurta kırarım olayından da kurtulmuş olursunuz.
tebrik ve teşekkürleri sonra kabul edecem şu an meşgulüm...
vay vay vay yemek kursu demek
ah yağmur ahh yaktın bizi
şu kankamın eline böyle kozlar verip havaya sokturuyorsun onu :)
bayanlara yemek kursuymuş bak sen
hadi hayırlı olsun :)
tamam ilk kayıt benim olsun,pek kabiliyetli değilim ama bu konuda baştan uyarayım sonra atma beni kurstan.Baştan anlaşalım yani :)
kurstan atmak yok,
ceza var onun yerine.
ceza da şu oluyor beş kiloluk bir salça konservesi sırt çantasına konuyor(dolu)ve beş kilometre koşulup geliniyor.ne zaman ?
sabahın saat altısında...
ama ne yapayım eylemcim gerçekten çok bilmiyorum yemek yapmayı. No name bana çok iyi yemek yaptığını anlattı bende bu fırsatı değerlendireyim dedim :)
değerlendir değerlendir iyi olur
güzel yemek yapar
o nasıl bir ceza kanka
zaten senin o mutfakta olman bir ceza değil mi
yemek sonrası mutfak temizliği yağmura kalacak vay haline :))
yağmurcum,
küçük küçüklüğünü bilmezse bu işler nasıl yürüyecek.
olmaz ki hayatım,yarın evlenince çocuklarını da yanlış,yetiştirirsin sen.
birinci kural ne,
büyüğe saygı..
bekliyeceksin,önce eylem ablan kaydını yaptıracak sen ondan sonra kaydını yaptırabilirsin.
şimdi kankam ben yemek yapmayı biliyorum der ama sakın dediğini yabana atma.kendisi makarna ustası galiba...
evet yemek yapmayı biliyorum
peki madem kankam yemek kursu açıyor ilk destekte benden olsun ilk kayıt benim yağmurcum
lütfen sıraya geçelim :)
fazla yemek bilmek göz çıkarmaz değil mi?
biraz daha çeşit öğreniriz
peki eylemcim sen öyle diyorsan....ben senin arkandayım her zaman :)
oh oh desenize kurunun yaninda yas da yaniyor...
Eylemcim burda "yas" sen oluyorsun yani büyük bir ihtimalle yanmamasi gerekensin, "kuru" olanlarsa ilk önce yemek yapmayi bilmedigini itiraf eden Yagmur kardesimiz ile onun hemen arkasinda bilmedikleri kesin sayilan Eda ile Gökce olmali... hadi vatan millete ve sitemize ve ailemize hayirli olsun!
Ama böyle kendi kendinize olmaz ki... No Namecim kurs bitiminde ögrencilerine ögrettiklerini degerlendirmek icin bizim de katkimiz olmali bence... Kankam ve ben sizin emeklerinizi tanima firsatini katiyyen kacirmayiz, emin olun...
Ne demisler? "Ögrencinin basari ögretenenin becerisidir!"
demisler demesine ama bi bakalim hele dogru mudur, diil midir? nedir ne degildir... :)
ablacığım diplomalarını ben tek başıma verecek değilim herhalde.
sizlerde sınav komisyonundasınız
sizler not vereceksiniz.
siz varken ben,
ayıp değil mi.
ben haddimi bilirim ablacığım.
bilmezsem bildirenler var...
-padun
-pardun
-pardon,ohh
-bos veer baen anlaiyurom
msn yazışma örneği...
önemli olan iki insanın anlaşabilmiş olması dimi ama :))
dabi dabii
ahanda kafadaki yorum benimdir...
vee burası da gizli bir yerdir,
kimseler bulabilemez...
Yorum Gönder