Yazışmaya devam...
Sevgili BBO fanları.. yazışmaya bu sayfadan devam edebilirsiniz.
Sevgili BBO fanları.. yazışmaya bu sayfadan devam edebilirsiniz.
/ Etiketler Haberler
Benden Baba Olmaz Haberleşme Grubuna kayıt olun |
Bu grubu ziyaret et |
Yapım | Birol Güven - MinT |
Yönetmen | Yüksel Aksu - Tankut Kılınç |
Senaryo | Murat Aras |
Müzik | Aydın Sarman - Burcu Güven |
Oyuncular | Mine Tugay |
Atılgan Gümüş | |
Okan Tangücü | |
Volkan Severcan | |
Almıla Uluer | |
Tarık Ünlüoğlu | |
Ali Pınar | |
Nur Fettahoğlu | |
Recep Yener | |
Gülnihal Demir | |
Güçlü Yalçıner |
© MinT Prodüksiyon - Bu sitedeki yazı ve resimler izinsiz kullanılamaz.
1.639 yorum:
«En Eski ‹Eski 1001 – 1200 / 1639 Yeni› En yeni»e o zaman ben yeni bi soru hazirliyim madem
ama seval ablam da güzel anlatmis tebrikler
haydaaa soru eski sayfada kaldi be
neyse...
neyse sen soruları hazırlarken ben kaçayım.
yarın devam ederim artık kısmetse...
sahi sınav hangi dersten yaa...
bitirme sınavı gibi bişi mi.
yoksa bi yerlere giriş sınavı mı?
strese soktun biz akşam akşam yaa..
herkese iyi akşamlar diliyorum.
Allah rahatlık versin...
Kamu personeli delirtme sinavi (KPDS)
eyleycim senaryo için teşekkür ederim eline ve yüreğine sağlık.
iyi geceler...
sorulara yarin bakariz kismet olursa :)
günaydınlar
güzel bir gün geçirebilmek dileğiyle
hepimize kolay gelsin
kahvaltıyı bugün kimde yapalım
Mavigün ablaya baskın mı yapsak yine
akşamda uğramamış bir görmüş oluruz
Kaya soru müthişti yani
diğer sorular nasıl acaba :)
herkese GÜNAYDIN
kankacım merhaba,
kahvaltıya mavigüne baskın iyi fikire benziyor.
seval ablamda gelsin hemen fırlayalım.
baskın basanındır...
Günaydin canlar, sabah sabah yine cin gibisiniz valla, Kankama baskina ha? E, haydiyin o zaman... :)
Demek kahvaltıya bendesiniz..
Buyrun canlar buyrun dostlar sofrasına.
kahvaltıda size biber kavurması da yaptım..
severmisiniz?
http://lezzetiyakala.blogcu.com/domatesli-biber-kavurmasi-kahvaltilik_19978681.html
ellerine sağlık ablacım
sen yaparsında biz yemezmiyiz :)
Aşırı sinirli biri, havalimanında check-in bankosundaki ilgili memura etmediği hakareti bırakmamış.
Müşterinin abartılı kabalığı karşısında,memur sakin ve güleryüzle davranıyor cevap vermeden işine devam ediyormuş.
Adamın işi bitip gidince arka sıradaki müşteri;
"- Sizi tebrik ederim,hiç tahriğe kapılmadan nezaketinizi sürdürdünüz. Ama bu kadarı da fazla değil mi, sizin de yapabileceğiniz bir şey olmalı..."
"-Olmaz olur mu efendim, var tabii. O şerefsiz New York'a gidiyor, bavulları Bangkok'a..."
bu gün bizim evde gün var ...
onlar gelmeden
70/80 yılında 18.5 'li yaşlarını yaşayan kadınların..
ev onların kah hüzünlü kah neşeli seslerle dolacak birazdan...
ya yeni evlatlarını evlendiriyorlar ya da torun seviyorlar.
işte şimdi sizlerle
onların gençlik yıllarını güzel melodileri dinleyelim..
Sanırım bunda Çağan Irmak ın son filmi de etken olmuş..
filim güzel yada çirkin ama
bu şarkıları yorumlayanları tekrar anımsatmak açısından sanırım kendisine teşekkür etmeliyiz.
o zaman ki aşklara...
yeni çıkan albümden eskimeyen parçalar..
ilk parçamız
Ayla Dikmen den
Ayla Dikmen - Anlamazdın
Sevilirken bilmedin mi?
Ben söylerken gülmedin mi?
Falımızda hasret var, ayrılık var demedim mi?
Anlamazdın anlamazdın,
Kadere de inanmazdın.
Hani sen acı veren kalpsizlerden olamazdın?
Dilerim ki mutlu ol sevgilim,
Ben olmasam bile hayat gülsün sana.
Günahım boynunda, ağlayan bir çift göz bıraktın arkanda.
Kalbim bomboş kaldı sanma,
Acılar geçer zamanla.
Aşka tövbe demem ben,
Görürsün sevince yeniden.
Anlamazdın anlamazdın,
Kadere de inanmazdın.
Hani sen acı veren kalpsizlerden olamazdın?
Dilerim ki mutlu ol sevgilim,
Ben olmasam bile hayat gülsün sana.
Günahım boynunda, ağlayan bir çift göz bıraktın arkanda.
dinliyoruz..
http://www.youtube.com/watch?v=Tc002Ip0664
sıradaki parça
semiramis pekkan dan
BANA YALAN SÖYLEDİLER
Söz:
Fikret Şeneş
Aranjman: Esin Engin
Bir aleme indim yalnız
Yerde toprak, gökte yıldız
Bir yan susuz bir yan deniz
İki el, bir baş verdiler
Bir çift göz ağlar da güler
Dört bir yanda benim gibiler
Doğru söz içinmiş diller
İşte kalbin sev dediler
Bana yalan söylediler
Bana yalan söylediler
Kaderden bahsetmediler
Varsın böyle geçsin ömrüm
Neşeyle dolsun bari her günüm
Hani benim sevdiklerim
Hani gönül verdiklerim
Hasret gider ben giderim
dinliyoruz
http://www.youtube.com/watch?v=tyaHtde6NuY
Una Belle Historie
Michel Fugain,
c'est un beau roman
c'est une belle histoire
c'est une romance d'aujourd'hui
il rentrait chez lui, là-haut vers le brouillard
elle descendait dans le midi, le midi
ils se sont trouvés au bord du chemin
sur l'autoroute des vacances
c'était sans doute un jour de chance
ils avaient le ciel à portée de main
un cadeau de la providence
alors, pourquoi penser aux lendemains
ils se sont cachés dans un grand champ de blé
se laissant porter par le courant
se sont raconté leurs vies qui commençaient
ils n'étaient encore que des enfants, des enfants
qui s'étaient trouvés au bord du chemin
sur l'autoroute des vacances
c'était sans doute un jour de chance
qui cueillirent le ciel au creux de leur main
comme on cueille la providence
refusant de penser aux lendemains
c'est un beau roman
c'est une belle histoire
c'est une romance d'aujourd'hui
il rentrait chez lui, là-haut vers le brouillard
elle descendait dans le midi, le midi
ils se sont quittés au bord du matin
sur l'autoroute des vacances
c'était fini le jour de chance
ils reprirent alors chacun leur chemin
saluèrent la providence
en se faisant un signe de la main
il rentra chez lui, là-haut vers le brouillard
elle est descendue là-bas dans le midi
c'est un beau roman
c'est une belle histoire
c'est une romance d'aujourd'hui
çevirisi
una bella historia
güzel bir roman bu
güzel bir öykü
günümüzün1aşk öyküsü
erkek eve dönüyordu, kuzeye, sislere
kadınsa güneye iniyordu, güneşe
buldular birbirlerini yol kenarında
otoyolun ortasında
şüphesiz şanslı bir gündü
ellerindeydi gökyüzü / tanrının bir hediyesi / öyleyse neden yarını düşünmeli...
koca bir buğday tarlasında saklandılar /bıraktılar kendilerini / esintiyle sürüklenmeye /başlayan yaşamlarını anlattılar karşılıklı /sonuçta hala çocuktu onlar / yol kenarında buluşmuş çocuklar / otoyolun ortasında / şüphesiz şanslı bir gündü /avuçlarıyla gökyüzünü yakaladıkları / yakalar gibi tanrının inayetini /reddederek yarını düşünmeyi
güzel bir roman bu / güzel bir öykü / günümüzün bir aşk öyküsü / erkek eve dönüyordu, kuzeye, sislere
kadınsa güneye iniyordu, güneşe
ayrıldılar sabaha ramak kala / otoyolun ortasında / şanslı gün artık bitmişti / ve her biri kendi yoluna gitti / selamlayıp tanrının bu lütfunu / elleriyle, belli belirsiz
erkek evine döndü, kuzeye, sislere / kadın güneye indi, güneşe / güzel bir roman bu / güzel bir öykü / günümüzün bir aşk öyküsü
Michel Fugain
dinliyoruz
http://www.youtube.com/watch?v=PtWLLQTDXAw
_
gün var demek
pastalar börekler yapmışsındır ablacım şimdi sen
bir ara uğrarsan bir tabak bizede getir
hadi kolay gelsin
iyi "gün"ler :)
sıradaki parça
Nil burak tan
Nil Burak - Yalnızım Ben
Yalnızım ben çok yalnızım
Buymuş benim alın yazım
ister uzak ister yakın
Anılar beni rahat bırakın
Artık dönsen de dönmesen de
Ne çıkar beni sevmesen de
Bir kadehim var bak elimde
Hasretini içiyorum
inan sevgiye küskün değilim
Yalnız hayatta tek isteğim
Gönülden bana uzanacak
Dost elinin delisiyim
Artık dönsen de dönmesen de
Ne çıkar beni sevmesen de
Bir kadehim var bak elimde
Hasretini içiyorum
Yalnızım ben çok yalnızım
Buymuş benim alın yazım
ister uzak ister yakın
Anılar beni rahat bırakın
dinliyoruz
http://www.youtube.com/watch?v=cWpPBhmK-E0
bu arada unutmadan söyleyeyim ben yemekte iken sevgili başkanım msne gelmiş
tüm dostlara selamlarını iletmemi istemiş
bende size iletmiş olayım
Ablacığım ben bu şarkıları hatırlamadım.
çoğunu bilmiyorum.
yaşım tutmuyor desem olmaz,tutması lazım.
bi tek fransızca parçayı hatırladım...
abla sabahki kızartmadan kaldı mı?
acıktım valla...
bbo fm mavili günlerin
son parçasına geldi sıra..
her zaman ki gibi
bu da kankama ben den gitsin..
benim çok sevdiğim parçadır..
eskilerden gelen..
sevgili kankacığım...
senin
için
Ayten Alpman
BEN VARIM 'ı
söyleyecek..
Bir akşam gözünde aşk tüterse
Geçmiş günler aklından geçerse
Kalbin bomboş ümitler biterse
Sen üzülme ben varım
Neler geçti kimbilir başından
Sevgi umdun hep başkalarından
Ağlama gidenlerin ardından
O giderse ben varım
Zaman durdu sanki
Beklerken seni
Ben bir tek sevgiye
Bağladım kalbimi
Ayrılmam istersen hiç yanından
Çağırsan gelirim çok uzaklardan
Eskiden korkadım yalnızlıktan
Korkmam sen varsın
Söz: fikret şeneş /
müzik
Ayten alpman - -
DİNLİYORUZ.
http://www.youtube.com/watch?v=fZsSFYb5PIg
Tekrar başka bir programda buluşana kadar hoşçakalın..
iyi tatiller..
Oraya kadar gelip siteye merhaba dememiş mi?
olmadı ama şimdi...
sakın telefonla mesaj atmış olmasın senin msn'e...
gelmiş olsa yazardı iki satır siteye de...
uçaklarda otomatik pilot var ya,
ablamın radyoculuğu da otomatik yayıncılık.
Ablacığım,
banttan yayın yakışıyormu senin gibi yılların radyocusuna...
ben canlı yayınları özledim yaa.
ne istek kabul ediyorsun ne sağını solunu görüyorsun...
neyse bunu da bulamayanlar var.
banttan manttan.ellerşne ve yüreğine sağlık...
akşama kadar pastalar börekler bitmez değil mi?
saat kaçta geleyim?..
eylemcim..
evet canım gün var..
istediğin bir tabak olsun..
ne demek hemen hazırlatırım ben şimdi..
başkanımızın iyi haberlerini gelmiş..
keyfi yerinde olsun..
ama ben artık başkanımız için şu şarkıyı uygun gördüm.
orda bir ev var, uzakta,
o ev bizim evimizdir.
yatmasak da, kalkmasak da
o ev bizim evimizdir.
orda bir ses var, uzakta,
o ses bizim sesimizdir.
duymasak da, tınmasak da
o ses bizim sesimizdir.
orda bir dağ var, uzakta,
o dağ bizim dağımızdır.
inmesek de, çıkmasak da
o dağ bizim dağımızdır.
orda bir yol var, uzakta,
o yol bizim yolumuzdur.
dönmesek de, varmasak da
o yol bizim yolumuzdur.
ahmet kutsi tecer
uyarlıyorum..
BBO ailesi hep birlikte söylüyoruz...
ordaa bir başkanımız vaaar
o başkan bizim başkanımızdır
gelmesede yorum yazmasada
o başkan bizim başkanımızdır
laylaylaylay
laylaylay
yeni radyo programından
çıkmak böyle bir durum oluyor..
evet ben çağırılıyorum..
misafirler gelmeye başladı..
herkese iyi tatiller..
Kankacigim cok sag ol, ne yapmis etmis yine bize ziyafetler cekmis, o sahane kizartmali kahvaltidan sonra ruhumuza da gida niyetine birbirinden güzel sarkilari hediye etmissin, ellerin, yüregin dert görmesin!
kankacım biraz önce cevap yazmıştım ama bağlantı gitti benim yazdıklarımda gitti doğal olarak
demek ki buraya yazamamış başkanım
msnde işi vardı herhal
selamımı ilet diyede not bırakmış
ayrıca sen başkana nasıl öyle dersin
başkan ister msne yazar ister siteye kimse karışamaz
başkan o , o nasıl uygun görürse öyledir
savunmanı hazırla :)
ablacım tabağımı alayım çayımda geldi
bana afiyet olsun :)
hem hazırlattığın bu pasta dolusu tabak için hem de mavili günler için ellerine yüreğine sağlık ablacım
Kar yagisi beklerken piril piril günesli bir gün oldu bugün, bir de rüzgar bu denli siddetli esmeseydi mevsimleri karistirabilirdik hatta... Bulutlar parcali, gökyüzünü tamamiyle kapatamiyor aralarinda kocaman masmavi bosluklar birakiyorlar, rüzgarla oraya buraya savrulan yapraklar egilen agaclarin dallariyla son kez vedalasir gibi...
Benim icin cok özel ve güzel bir haftaydi biten ve son is gününün son saatinde simdi vedalasma vakti, hepinize iyi tatiller diliyorum, iyi dinlenmeler, gülümsemeler, dostluklar, sonsuz sevgiler...
iyi tatiller ablacım
neşen daim olsun ablacığım,iyi tatiller olsun...
Kankacığım savunmamı istemişsin.
Nasıl verecem?
Merhabalar
Hayirli Cumalar arkadaslar
Yeni sorunuz geliyor yakalayin
Burası Muş’tur, yolu Yokuş’tur, Muş’taki yokuşun eğimi kaçtır? tan(a) =cos(b)
a) Diktir
b) Kektir
c) 250 TL
d) Bilmiyom.
e) Doğru cevap b seçeneği olabilir.
kankacım ne bileyim
ben hiç savunma vermedim ki nereden bileyim :)
merhaba Kaya
soruya bak ya :)
bir yokuşa en fazla %10 eğim verirsin ki bu şıklarda yok
şehir geçişinde ise %5 ten fazlasına pek izin vermezler
bu da şıklarda yok
o zaman f şıkkı hiçbiri :)
pekii sen hiç savunma vermediğn halde benden neden savunma istiyorsun?
ben isterim :)
evet bekliyorum savunmalarinizi
hareket biraz!!!
ne savunması istiyorsun Kaya
Akşama halı saha maçı için bek lazım galiba...
ben kaleye geçerim kankam da ön libero oynar,olmazsa stoper oynar...
ne bilim bi savunmadir almis basini gidiyor. en iyisi siz iki kanka birer savunma hazirlayin hatta ortaklasa yazin, siz kankasiniz sonucta
ya da siz en iyisi benim sorulara cevap verin, ne bilim yapin biseyler
ben verdim soruna cevap eğim sormuşsun ama şıklarda eğim yok ki
yaşa kankacım işte savunma bu :))
yahu eylem soru begenmiyosun sen de
baktin cevap yok. sen de cevap ver
16.48 yorumumda verdim ya Kaya
daha nasıl cevap vereyim
yanlis cevap vermissin
madem bilmiyosun, ben bilemeyenleri de düsündüm. herkese puan var bu soruda :))
d şıkkı Kaya d şıkkı
bırak beni uğraştırma bunlarla beni :))
güzelce teknik cevap vermişim beğenmiyor ya
Kanka şu kardeşine bişey de :)
aaa yakisiyor mu sana eylem. sen ki koskoca bir memleketin yollarini cizen yüce bir sahsiyetsin, Mus taki yolun egimini mi bulamadin. hadi bulamadin soruyu yazana niye kiziyosun. ama ögrenci milleti hep ayni. sorulani bilemeyince sorana kabahat bulur. nerden mi biliyorum, bil bakalim nerden
Kaya alemsin ya :))
kendinize iyi bakın
görüşmek üzere
iyi akşamlar
hadi kac bakalim
sana da iyi aksamlar
kendine iyi bak
kardeşim Muş'ta yokuş var mı?
o şarkıda geçen yolu yokuş olan yer Muş değil.
şarkıyı iyi dinlersen başka bir yerden bahsettiklerini anlayabilirsin.
acaba "Huş"tan bahsediyor olabilirler mi?
Savunmamdır
Bazen koştuk peşinizden erişemedik hızınıza
Bazen ağladık yokluğunuzda
Üşüyünce ellerimiz
Ama en çok onun gidişiyle yıkıldı dünyamız
Şimdi bu satırlar ömrümüzün günahıdır
Ya da yaşanılması gereken bir sevdanın
Ardında kalan o kişinin gerçeğidir
Tunahan Ermihan
Savunmamdır
Kırk yedi tur attıysa arz güneş etrafında
Kırk yediye katlandım ben bir sahaf rafında
Ecinnîyi topladım mâverânın ardından
Gölgeme mermi sıktım: Bu da sana: Dan. Dan. Dan.
Bir türlü anlamadım, asıl sual da bu yâ;
Beynimin içi miydi, yoksa dışı mı dünyâ
Tepelerin ardında var mı gerçek insanlar?
Hangi korku filminden kin ve nefret kusanlar?
Şaka falan değil bu. Ben hep bu virdi çektim:
Aynadaki kendim mi, ben mi daha gerçektim?
Didik didik ettim de ne nasıl, ne nedendi,
Ne beynim yedi beni, ne sualler tükendi
Başka sözüm yok ağam; söylenecek söylendi,
Kırk yedi fark mağlubum: Bu dünyâ beni yendi...
Selçuk Bekar
Valla sen dedikten sonra neden olmasin. Ben tam bilmiyorum nerenin yokusu ama nerde olursa olsun bi egimi vardir mutlaka :))
"Eger bir yerde kücük insanlarin gölgeleri büyüyorsa, o yer icin günes batiyor demektir." dye bi söz okumustum. Benden de bu kadar olur iste
Kardeşim söz güzel bir söz.
ama güneş adildir,
küçük büyük ayrımı yapmaz.
küçük insanların gölgesi büyürken,
büyük insanların gölgesi de büyüklüklerine orantılı olarak büyümez mi?..
hadi ben de paydos edeyim artık.
Herkese iyi akşamlar ve geceler diliyorum...
Allah rahatlık versin...
Sen de haklisin
Iyi aksamlar
arkadaşlar geçen nilgün hanımın takvim gazetesinde sitede de yayınlanan yazısına bir cevap yazdım dün.yazdığım mesaj şuydu
merhabalar
geçen sitedeyken (benden baba olmaz dizizsinin) sizin ayın dokuzundaki yazınızı okumuştum.dostluk kurdular diye.evet doğru dostluk kurduk.size bir teşekkür yazısı yazacaktım ama unuttum.üzgünüm hem unuttuğum için özür dilerim hem de bizi bir daha yazdığınız için teşekkür ederim.elinizi yüreğinize sağlık.iyi günler dileğiyle.
sağolsun nilgün hanım bir cevap yazmış
Merhabalar Mehmet Ali Bey,
İnanın konu her yayından kaldırılan diziye geldiğinde BBO’yu hatırlatıyorum. Ancak elimden ne yazık ki bu kadarı geliyor. keşke hem sizin hem de bizim çağrımıza kulak verenler olsa. Belki bir gün, bir umut! Ekonomik kriz belki BBO gibi düşük bütçeli yapımların geri dönmesini sağlar. Bir umuttur yaşatan insanı, değil mi?
Sevgiler
Nilgün K. Tahmaz
teşekkür ederim nilgün hanım.
bugün biraz araştırıyordum.bana göre güzel bir yazı dikkatimi çekti.hoşuma gitti.umarım beğenirsiniz.
Neyi arıyorsan sen O'sun" der Mevlana...
Zulmün peşindeysen zalimsin, aşkı arıyorsan aşık...
Elinden tuttuğumuz her sevgili, bizi sürükleyip, kendi iç dünyamızın derinliklerinde bir keşif gezisine çıkarır.
Her ilişki, benliğimizde bir kazıdır aslında, her sevda ruhumuzun bir başka yüzü...
Her aşkta kendimizi ararız; o yüzden bulduklarımız, benzerlerimizdir.
Resimlerini yanyana koyun sevdiklerinizin ve dikkatle bakın yüzlerine, onların suretlerinden kendi yüzünüz bakacaktır size...
Aşk denilen kaleydoskobun buzlucamına gözünüzü dayadığınızda, binbir camın rengarenk ışıklar saçarak döndüğünü ve her seferinde bambaşka şekiller ördüğünü görürsünüz. Her camda, farklı bir renginiz vardır; her şekilde sizden bir parça...
Aşklarınız hülasanızdır.
Sevdiğiniz her adam, beğendiğiniz her kadın, farklı ruh hallerinizi ele verir; arada bir çevirdiniz mi kaleydoskobu, cam parçalar yer değiştirip yeni şekiller alır; hepsi siz...
Sevgilinizin gözlerindeki dolunay, sizdeki ışığın yansımasıdır aslında; dilindeki sizin ilhamınız, tenindeki sizin ısınız...
Yoksa hâlâ bir sevdiceğiniz, o henüz kendinizi bulamadığınızdandır...
* * *
Aşk, narsizmdir.
Kendimiziz her aşkta arayıp durduğumuz, peşinde olduğumuz...
Bir omza sığınmanın şefkatinde de, bir göğsü dişlemenin şehvetinde de kendimize açılan kapılar var.
Sevda, çevrildikçe içimizin farklı ışıklarını yakan eğlenceli bir kaleydoskop gibi başımızı döndürüyor.
Ve biz, hep baharı takip ederek dünyayı gezen bir gezgin gibi içimizdeki eski baharları arıyoruz.
* * *
Narcissus'u bilirsiniz:
Öyle heybetli ve güzelmiş ki, bakmaya doyamazmış kendine... Gün boyu ayna karşısına geçip kara gözlerini, incecik burnunu, dar kalçalarını, kıvırcık saçlarını seyredermiş hayran hayran... Bir gün ırmak kenarında gezinirken, sudaki yansımasına ilişmiş gözü... uzanıp, iyice bakmak istemiş. Tam gördüğünde kendini, dengesini kaybedip düşüvermiş ırmağa, kapılıp gitmiş suya...
Yeryüzünün en güzel insanının öldüğünü duyan Tanrı, unutulmaması için O'nu her bahar açan güzel kokulu bir çiçeğe dönüştürmüş.
Narcissus, nergis olmuş.
* * *
Kıssadan hisse, benden size tavsiye, taze bir nergis verin bugün sevgilinize...
Sonra da, nerede baharsa mevsim, rotasını oraya çevirip içindeki eski baharlara koşan bir gezgin gibi "Bahar getirdim sana" deyin, baharın elinizde olduğunu unutmadan...
Gözlerinizdeki ırmağa baktığınızda kendinizi göreceksiniz; dikkat edin de hayran olup düşmeyin!
Düşüp bahar kokulu bir çiçeğe dönüşmeyin...
Can Dündar
günaydınlar
iyi haftasonları
paylaşımların için teşekkürler onemlideğil
hepimize kolay gelsin
GÜNAYDINGÜNAYDINGÜNAYDINGÜNAYDINGÜNAYDINGÜNAYDINGÜNAYDINGÜNAYDINGÜNAYDINGÜNAYDINGÜNAYDINGÜNAYDINGÜNAYDIN
Günaydın
Kocaman bir günaydın biz unutulmuşlardan
Günaydın size kaybolmuş insanlar
Günaydın sabahın doğmayan güneşi
Yağmurda sırılsıklam aşıklar
Yıpranmış bir günaydın biz yorgunlardan
Selamlar size yanmayan ışıklar
Günaydın dilimin ucundaki küfür
Karşımda paramparça umutlar
Belki hatırlanırız birgün
Belki o eski baharlardan
Belki seviliriz birgün
O eskiyen aşklardan
Günaydın demek isterdim yürekten sana
Merhaba deyip sokulmak koynuna
Günaydın geçtiğim ıslak sokaklar
Ardımda senden kalma yarınlar
Belki buluşuruz birgün
Belki o yorgun satırlardan
Belki siliniriz birgün
O kaybolan yollarda
Ta derinden bir günaydın,bir merhaba
Elveda kuşlar,elveda bahar elveda
Yağmurda ıslanan gözyaşlarımla sadece
Buruk bir günaydın kırık bir merhaba
Söz: Pelin Gürkan Güven
Müzik: Bülent Güven
Albüm: Rock Makamı
Günaydin
Önemlidegil abicim ellerine saglik, tesekkürler
ne sakin bir hafta sonu
Kaya'dan günün sorusu da gelmemiş :)
madem öyle bu sefer kolay bi soru sorayim
Cevap c seçeneği ise, soru nedir?
a) Adınız?
b) Yaş kaç?
c) Hiçbiri
d) Hepsi
e) Bazısı
cevap veriyorum;
c
tebrikler
10 000 ytl hesabiniza yollandi
güneşimi kaybettim gözlerini görmem gerek
yaşamaya dönmek için hasretini silmem gerek
vaay 10 000 ytl kazanmış kankam
hayırlı olsun :)
calis senin de olur :)
he hehe
tamam çalışırım :)
iyi tatiller
görüşebilmek üzere
kendinize ve sevdiklerinize iyi bakın
hoşçakalın
ne çabuk akşam oluyor ya...
herkese iyi akşamlar ve geceler diliyorum.
Allah rahatlık versin...
Günaydın ve iyi pazarlar...
Jack ve arkadaşı Bob, kayak yapmaya gitmişler. Birkaç saat yol aldıktan sonra korkunç bir kar fırtınasına yakalanmışlar. Yakındaki bir çiftlik evine arabalarını çekmişler ve evin çekici ama yaşı biraz geçmiş hanımından geceyi orada geçirmek için izin istemişler.
“Dul bir kadınım ben” diye açıklamış kadın, “Eğer evimde kalmanıza izin verirsem komşular dedikodu yaparlar.”
“Endişelenmeyin” demiş Jack, “Ahırda da rahat edebiliriz.”
Bir yıl sonra Jack, dulun avukatından bir mektup almış. Arkadaşı Bob’u çağırarak sormuş: “Bob, şu çiftliğinde kaldığımız çekici dul kadını hatırlıyor musun?”
Bob, “Evet, hatırlıyorum” deyince tekrar sormuş: “O gece geç vakit eve gidip, o kadınla yattın mı?”
Bob biraz utanarak “İtiraf etmeliyim ki bunu yaptım.” Jack tekrar sormuş, “Ona kendi adın yerine benimkini verdin mi peki?” Bob yüzü kızararak cevap vermiş: “Evet, korkarım öyle yaptım.” Jack rahatlamış bir ifadeyle son sözü söylemiş: “Sana çok teşekkür borçluyum dostum. Kadın ölmüş ve çiftliğini de bana bırakmış.”
Düelloya davet
Adamın biri işten eve gelmiş bir bakmış, karısı başka bir adamla yatakta. Hemen tabancasını almış ve öteki adama, “Madem karımı istiyorsun onu benden erkek gibi al. Seni düelloya davet ediyorum” demiş.
Öteki adam bunu kabul etmiş, ikisi birlikte yandaki odaya girmişler kapıyı kapatmışlar. Sonra kadının kocası öteki adama fısıldamış: “Aslında kimsenin canının yanmasına gerek yok, ikimizde havaya ateş edelim sonra ölmüş gibi yere yatalım, karım ilk önce hangimizin yanına koşarsa en çok sevdiği odur.”
Böylece ikisi havaya bir el ateş edip hemen kendilerini yere atmışlar. Kadın silah sesini duyar duymaz koşarak içeri girmiş... Yere yatan iki adama bakmış ve bağırmış: “Hayatım çıkabilirsin, ikisi de öldü!”
Evlenmeye karar verdim
Genç adam heyecanla eve gelmiş annesinin yanına giderek: “Anneciğim, evlenmeye karar verdim ve hayalimdeki kadını buldum. Ancak senin de aynı fikirde olup olmayacağını merak ediyorum. Eğlence olsun diye yarın sana üç tane hanım arkadaşımı getireceğim. Bakalım hangisi ile evleneceğimi bulabilecek misin?”
Anne merakla kabul etmiş. Ertesi gün, genç adam yanında üç tane güzel hanımla eve gelmiş. Hep beraber oturmuşlar, sohbet etmişler. Anne çay, pasta servisi yaparken, sorular soruyormuş. Akşam olunca hanımlar izin isteyip, kalkmışlar. Genç, annesine dönerek, “Tahmin et bakalım. Hangisiyle evleneceğim?” diye sormuş.
Anne, büyük bir kararlılıkla, “Kızıl saçlı olanla evleneceksin” demiş. Adam çok şaşırmış. “Nasıl tahmin ettin? Tam isabet” deyince anne cevabı yapıştırmış: “İçlerinden bir tek onu sevmedim de.”
iyi pazarlar
iyi tatiller
GÜNAYDIIIN
BBO ailesi..
Hepimize iyi bir hafta olması umuduyla..
UYAN.
Hadi uyan
Gün ışığı çilemeye başladı başucunda
Denizler bir mavilik edindi günden
Seher yeline uyup kuşlar yerinden uçtu
Bu türküyü dinlemeyecek misin?
Hadi uyan
Aydınlığa çık da çil gözlerin ışısın
İlkyazlar sıcağı biriksin yüreğine
Yoksul olsan da uyan
Garip olsan da uyan
Madem ki güzelsin,güzeli yaşatmak için
Madem ki iyisin,iyiyi yaşatmak için
Madem ki umutlusun,umudu yaşatmak için
Hadi uyan
Denizi dinle, yaşamak desin
Toprağı dinle,barışmak desin
Gögü dinle,sevişmek desin
Bir plak konmuş gibi gramofona
İşte aşk,işte özlem,işte savaşmak gücü
Uyan diyor uyansana
Hadi uyan
Sevdiğim uyan
Ne olur uyan !
Metin Eloğlu
Dışardaki soğuk sizi uyandırmadı mı?
Güzel bir güneş sizi uyandırmadı mı?
hala mı uyuyorsunuz?
Şiirle uykunuz açılmadı mı?
o zaman
hafif bir müzik gelsin..
yanınızda çayınız/kahveniz..
henüz yapılacak işlerle
bakışmakta bir flört halindesiniz..
Şimdi tam da içinizden geçen şunlar değil mi?
Hangisinden başlamalıyım acaba?
Diğer dosyanın kalbini kırmadan...
Aramıza kimse girmeden
Kalpsiz aşktan anlamayan patronun
sesini duymadan..
sevgiyle başlamalıyım işime..
hehehe arkadaşlar
işimizi de aşkla yapmamız gerekiyor..
malum kriz var iş de terk edebilir bizi..
işinizi sevin..
evet PC 'nin ses düğmesini açın
siz duyun patron duymasın
patron siz iseniz açın
elemanlarda dinlesin..
Erol Evgin söylüyor..
Herkes bir şey aldı götürdü benden
Kimi umutlarımı
Kimi inançlarımı
Kimi en güzel duygularımı
Sen başkalarına benzeme sakın
Hep böyle kal hep böyle kal
Hep cana yakın
Sen başkalarına benzeme sakın
Hep böyle kal
Hep böyle kal
Hep bana yakın
Herkes bir şeyler aldı götürdü benden
Kimi bugünlerimi
Kimi yarınlarımı
Kimi en güzel duygularımı
Sen başkalarına benzeme sakın
Hep böyle kal hep böyle kal
Hep cana yakın
Sen başkalarına benzeme sakın
Hep böyle kal
Hep böyle kal
Hep bana yakın
dinliyoruz..
http://www.youtube.com/watch?v=PyEah_d5qu4
iyi çalışmalar..
BBO ailesi hep böyle kalın..
değişmeden...
sevgiyle..
dostlukla..
evet
nerde çayınız/kahveniz
Uyandınız
uyandınız..
hadi kolay gelsin
iyi sabahlar..iyi haftalar..
Ablacığım...Pardon, sevgili Gece Lambası...
Yüreğine sağlık,uyandık uyandık...
Herkese günaydınlar diliyorum,
nereden?
Yağmurlu bir sabahtan,hava da kapkara...
Işığımızın dünyamızı aydınlatarak,gönlümüzü ısıtması dileğiyle kocaman MERHABA
Günaydınlar
Kankacım ve Mavigün ablacım ellerinize sağlık
hepimize kolay gelsin
Tüm öğretmenlerimizin öğretmenler günü kutlu olsun
Günaydin canlar, günaydin hepimize...
Kankacigim bu ne kadar güzel bir uyandirma olmus böyle, karanliga ve soguga inat gülümseyerek basladik sayende güne, daha bir istekle giristik isimize, cok sag ol..
Güzel bir gün, güzel bir hafta olsun...
Ufaklık
Alışveriş merkezinde telaşlı telaşlı ortalarda dolaşan bir minik. Annesi ısrarla ne olduğunu soruyor, o ise annesini çekerek götürmeye çalışıyor. Annesinin ısrarına daha fazla dayanamayan ufaklık sonunda içini döküyor: "Neden anlamıyorsun anne? Herkesin içinde "kakam vaaaaaar!" diye bağırmamı mı istiyorsun?"
Kadının hala adı yokmuş
Bekar adam, harcaması çok olur diye gizli gizli bankacı oğluşunun ceplerine para sıkıştıran annem, boşanmasını bir türlü affedemediği ablamdan geçen gün neredeyse kira istemeye kalkacaktı. Öyle öfkeli ki, torununu bile gözü görmüyor bazen. Kadın erkek eşitliği annelerin zihnine bile yerleşmemişken toplumdan ne bekleyebiliriz?
Baklavacı
Ankara'da ünlü bir baklavacının önünden geçmekteyiz. Baklavacıyı görünce durdu ve ''Off canım acayip baklava çekti hayatım.'' dedi. ''Gel alalım hayatım.'' dedim, ''Hiç sevmem ki ben.'' dedi. ''Ama canım çekti diyorsun ya?'' dedim, ''Tamam da baklava sevmediğimi biliyorsun hayatım!'' dedi. İşte o an anladım ki, anlayamayacağım tek şey kadınlar. Kafam almıyor... valla almıyor...
Vaylar bana
Çok iyi yemek ve tatlı yaparım yaptırabilene, çok iyi temizlik yaparım (cam silerken pervazlar bile dahil) o da yaptirabilene; çok iyi masaj yaparım o da yaptirabilene, çok iyi de dans ederim lanet olsun kapı gıcırtısına!
ah bu kadınlar ahh hiç anlaşılmıyorlar :)
güzel paylaşımlar için teşekkürler kankacım
merhabalar...
Tüm öğretmenlerin
öğretmenler günü kutlu olsun..
Merhabalar arkadaslar
Bugün tüm dünyadaki en büyük virüs salgini yapilacakmis, dikkatli olmakta fayda var...
Ögretmenler günü kutlu olsun, gerci aramizda ögretmen yok, olsa ne iyi olurdu
100 ÖPÜCÜK
Yurt dışınnda yaşayan adam karısına bir mail gonderiyor: Sevgili karıcığım, bu ay maaşımdan sana para gönderemiyorum, onun yerine 100 öpücük gönderiyorum. Sen benim bir tanemsin. Kocan Mustafa
Karisi da ona cevap veriyor,
Sevgili aşkım,
Gönderdigin 100 öpücük için teşekkür ederim. Masraflar şöyle;
1- Sütçü bir aylık süt için 2 öpücügü kabul etti,
2- Elektrikçi 7 öpücükten sonra anlaşmaya razı oldu,
3- Evsahibi kira için hergün 2-3 defa uğruyor,
4- Bakkal sadece öpücüge razı olmadı, ona ilave başka şeyler de verdim,
5- Diğer masraflarla toplam 40 öpücük...
Beni lütfen merak etme, daha 35 öpücük bakiyem var ve bu ayı
çıkarabilirim.
Gelecek ay için de aynı yönde mi plan yapmaliyim? Lütfen bilgi ver.
Sevgili karın Jale
Hebenneka
Topuklu kırmızı ayakkabına
Sokak boyuncaki çalımlarına
Lavanta kokulu o gerdanına
Biraz da laftan anlasanya
Herkesi öpme
Mahallede söz olur
Herkesi sevme
Hafifmeşrep olur
Herkese verme gönlünü
Ayıp olur
Sen yine hebenneka
Hesap kitap nedir bilemezsin
Giydigini tekrar giyemezsin
Rujunu tasırmadan süremezsin
Bu gidişle gelinlik giyemezsin
Söz: -Zakkum
Müzik: -Zakkum
Albüm: Zehr-i Zakkum
"Faruk Nafiz Çamlıbel"
Hecenin Beş Şairi'nden biri olan Faruk Nafiz Çamlıbel 1898’de İstanbul’da doğdu. Tıp öğrenimini yarıda bırakıp bir süre gazetecilikle uğraştıktan sonra, 1922-1946 arasında Kayseri, Ankara ve İstanbul’da edebiyat öğretmenliği yaptı.
Faruk Nafiz Çamlıbel yalın ve içtenlikli bir dil kullanarak aruz ölçüsüyle yazdığı ilk şiirlerini 1918’de Şarkın Sultanları, 1919’da Gönülden Gönüle adlı kitaplarında topladı. Sonralarıysa aruz ölçüsünden uzaklaşarak hece ölçüsünü benimsedi ve şiirlerinde hecenin özellikle 7+7 kalıbına bir ses zenginliği kazandırdı.
Bu dönemde bir “memleket edebiyatı” yaratmak isteğiyle Anadolu insanının aşkını, eski sevdaları dile getiren şiirler yazdı; gerçek sanatın Anadolu’ya yönelmesi gerektiğini ortaya koymak başlıca kaygılarından biri oldu.
ESERLERİ:
ŞİİR:
Şarkın Sultanları (1919)
Gönülden Gönüle (1919)
Dinle Neyden (1919)
Çoban Çeşmesi (1926)
Suda Halkalar (1928)
Bir Ömür Böyle Geçti (1933)
Elimle Seçtiklerim (1934)
Akarsu (1937)
Tatlı Sert (Mizah Şiirleri, 1938)
Akıncı Türküleri (1938)
Heyecan ve Sükûn (1959)
Zindan Duvarları (1967)
Han Duvarları (Seçme Şiirler, 1969)
OYUN:
Canavar (1925)
Özyurt (1932)
Akın (1932)
Kahraman (1933)
Yayla Kartalı (1945)
ROMAN:
Yıldız Yağmuru (1936)
HAYAT
Ağzında şarkılıktan çıkmış iniltilerle
Dağ,taş deme,arkadaş,gün batmadan ilerle!
Yara açsın kayalar ayaklarında,varsın,
Varsın omuz başların kamçılardan kızarsın,
Bu ağrılar duyurmaz sana yalnızlığını.
Kızıl dudaklarından bırakma ıslığını,
Ağzında şarkılıktan çıkmış iniltilerle
Dağ,taş deme,arkadaş,gün batmadan ilerle!
Sırtında bir tüy gibi taşı taştan yükünü,
Görmesinler belinin,sakın,büküldüğünü...
Başında şakladıkça,atlıların kırbacı
Anla ki her gün sana hız veriyor bir acı!
Yara açsın kayalar ayaklarında varsın,
Varsın,omuz başların kamçılardan kızarsın,
Hayda,sarıl yollara...Ardına bakma,hayda!
Sen yük altında haykır,yatsın eller sarayda.
İnce bir iz bırakır yere sızdıkça kanlar,
Seni bulur izinden ıslığını duyanlar...
Bu ağrılar duyurmaz sana yalnızlığını,
Kızıl dudaklarından bırakma ıslığını,
Fırtına,yağmur,soğuk...Ne varsa üstüne çek!
Bu çetin yolculuğun sonunda,gün gelecek,
Sırma saçlar saracak her kan akan yerini,
Gül dudaklar öpecek o kırbaç izlerini...
Ağzında şarkılıktan çıkmış iniltilerle
Dağ,taş deme,arkadaş,gün batmadan ilerle!
Faruk Nafiz Çamlıbel
KIŞ BAHÇELERİ
Dinmiş denizin şarkısı, rüzgar uyumakta,
Rıhtım boyu sonsuz bir üzüntüyle karaltı
Körfez düşünür, Kanlıca mahzundur uzakta,
Mazi gibi sislenmiş Emirgan Çınaraltı.
Can verdi kışın sunduğu taslarla zehirden
Her gonca kızıl bir gül açarken yolumuzda,
Üstündeki son dallar ağarmış diye birden
Pas tuttu nihayet suların rengi havuzda.
Yerlerde gezen hatıralar var korulukta;
Yapraklar, atılmış nice mektuplara eştir.
Mehtaba çalan sapsarı benziyle ufukta,
Binlerce dalın verdiği tek meyva güneştir.
İçlenme tabiattaki yekpare kederden,
Yas tutma dağılmış diye kuşlarla çiçekler.
Onlar dönecektir yine gittikleri yerden,
Onlarla giden günlerimiz dönmeyecektir.
Faruk Nafiz Çamlıbel
SEN NERDESİN
Caddeden sokaklara doğru sesler elendi,
Pencereler kapandı, kapılar sürmelendi.
Bir kömür dumanıyle tütsülendi akşamlar,
Gurbete düşmüşlerin başına çöktü damlar...
Son yolcunun gömüldü yolda son adımları,
Bekçi sert bir vuruşla kırdı kaldırımları.
Mezarda ölü gibi yalnız kaldım odamda:
Yanan alnım duvarda, sönen gözlerim camda,
Yuvamı çiçekledim, sen bir meleksin diye,
Yollarını bekledim görüneceksin diye.
Senin için kandiller tutuştu kendisinden,
Resmine sürme çektim kandillerin isinden.
Saksıda incilendi yapraklar senin için,
Söylendi gelmez diye uzaklar senin için...
Saatler saatleri vurdu çelik sesiyle,
Saatler son gecemin geçti cenazesiyle,
Nihayet ben ağlarken toprağın yüzü güldü,
Sokaklardan caddeye doğru sesler döküldü...
Faruk Nafiz Çamlıbel
KISKANÇ
Sakın bir söz söyleme...Yüzüme bakma sakın!
Sesini duyan olur,sana göz koyan olur.
Düşmanımdır seni kim bulursa cana yakın,
Anan bile okşarsa benim bağrım kan olur...
Dilerim Tanrı'dan ki,sana açık kucaklar
Bir daha kapanmadan kara toprakla dolsun,
Kan tükürsün adını candan anan dudaklar,
Sana benim gözümle bakan gözler kör olsun!
Faruk Nafiz Çamlıbel
merhaba
inanmıyorum beş hececilerden faruk nafiz çamlıbel :)) niye bu kadar sevindiğimi hemen söyliyim bu sene dönem ödevimi beş hececilerden aldım ve bu eserlere çok ihtiyacım vardı hiç aramadan bir şair bitti bile çok sağol eylemcim :))
hazırcı gökçe :))
merhaba canım
bu kadar tesadüf olur
ödevinde kolaylıklar ve başarılar dilerim
sağol cnm
boş vakitlerinde diğer şairleride beklerim :)) benim için değil yani sırf size genel kültür olsun diye :))
mrb uzuuuuunn bir aradan sonra ben geldim =)) ee ne var ne yok
sen beni mi takip ediyosun yaa ben nereye sen oraya yeter ama :))
ehehehehehh:)
abidin evleniyomuş baylar&bayanlar duydunuz mu ?? :)
gökçe üzgünümm.. hahahahah:D:D:D:D
yok öyle bişey canım basının abartması o :) evlenmeyi düşünmüyorum demiş adam bilip bilmeden konuşma :D
nerde bu baskan yaa...
ehuehehuehuehh:) hep bu basın zaten di mi yau xPp
heeyy sitede yne kimse yok mu ??
bu arada "ARKA SIRADAKİLER" dizisinin albümü çıktı kesinlikle almanızı öneriyorum harika parçalar var içinde (Y)
Örn : "hüzne dönüş"
internetten indiririz yaa :))
yasasin korsanlar
hıh :/
KORSANA HAYIR !!
sanki hiç şarkı indirmiyo internetten :))
Çok sevdiğim sanatçıların albümlerini gider alırım; internetten indirmem :)
Bahsettiğim albümdeki şarkılar gerçekten çok kaliteli..Verilen paraya değer
Sen Abidin'in albümünü satın mı aldın internetten mi indirdin ? xD
kizlar sonra görüsürüz, gelirseniz tabi
kendinize iyi bakin
cok calisin
tabiki de indirmedim :) ama ondan başka sanatçılarnkini indiriyorum doğruya doğru :)
grşrz kaya..
bye :)
yorum yok gökçe :D
Eylemciğim şiirler için teşekkürler
eda ve gökçe hoş geldiniz..
evet korsan bir bakıma hırsızlık ama
bence bu işi ahlakla değil kanunlarla çözmekte fayda var.
hem korsan
hemde internetten indirilen şarkılar için
hadi bakalım..
havalar soğudu doğalgaz pahallı
ama farzedin bir güzine sobası üstünde kestane ..
Çerezler-1
Soner : kaç durma git
Sevil: soneer soneer uyan canım.
Soner gözlerini açmış anlamsız sevil e bakıyordu.
Sevil:canım kabus gördün her halde anlat istersin..
Soner:bir şey anımsamıyorum ki Sevilcim
Sevil: kaç durma git
Soner: kaç durma git ?bilmem
Sevil: tamam canım zorlama kendini birazdan aşağıya gel kahvaltı hazır olur.
Sevil kahvaltıyı hazırlamaya aşağıya inince Soner rüyasını anımsamaya çalışıyordu ama hiçbir yoktu zihninde yataktan fırladı aşağıdan güzel kokular geliyordu.
Soner kahvaltısını yapmış lokantaya doğru giderken bu 1 haftadır devamlı Sevil kendisini uyandırdığını biliyor ve anımsamamak onu rahatsız etmeye başlamıştı.
Sevil ise bakıcı geldikten sonra efe i okula bırakıp işe geldiğinde.
Aylin e günaydın demeden odasına geçtiğinin farkında bile değildi; aklı Soner deydi 1 haftadır hep bu şekilde uyanıyordu.
Aylin kapısını tıklandığında bu yüzden yerinden sıçradı
Aylin: ne o selamsız geçiyorsun
Sevil: ah canım selam
Aylin: Sevilcim gene neler oluyor kötü bir şey yok ya
Sevil: bilmiyorum ki var mı yok mu
Aylin:korkutma beni çocuklar onlar mı hasta yoksa
Sevil: yok çocuklar iyi aman masaya 2 kere vurdu
Aylin: yani iyiki psikatırsın batıl inanışlara inanmazsın değil mi
Sevil: ne yaptım ki
Sylin: masaya vurdun 2 kere sen yaparsan
Sevil gülümsedi:canım sen bizlerde ara esas şaka alışkanlık ne yapayım
Aylin: tamam tamam canım savunmaya geçme..çocuklar değilse Soner ay Allah benim neden ilk Soner aklıma gelmedi
Sevil: Aylincim Soner in bir şey yaptığı yok en azından isteyerek
Aylin: ya şunu doğru düzgün anlatsana
Sevil: Soner 1 haftadır kabuslarla uyanıyor canım
Aylin:ne görüyormuş peki söyledi mi
Sevil:hayır işte anımsamıyor bu da beni korkutuyor
Aylin : canım belki unutuyordur bir çok insan rüya görmediğini de israr eder bu yüzden
Sevil: evet bunları bende biliyorum ama sayıklayarak uyanıyor
Aylin neler söylüyor
Sevil:: kaç durma git
kestaneler pat pat diye kebap olmakta o odaya sobanın sıcaklığı..
ve kestanenin kokusu yayılıyor
hadi yaklaşın yanıma
anlatıyorum..
Çerezler-2
Soner lokantaya vardı. Doğan her zaman ki gibi erken gelmişti
Doğan: günaydın ne beyimiz uyanamadı mı
Soner: aman kargalarla kahvaltı yapan doğan arkadaşım uyandım ne yapacaksın benden Soner turşusumu
Doğan: tamam bir şey demedik uyanmışsın ama sol tarafından kakmışsın anlaşıldı
Soner: sağ tarafında sevil uyordu doğan pek meraklı onu uyandırmak istemedin soldan kaktım oldu mu
Doğan: ya ne oluyorsun neyin var gene senin
Soner: yok bir şeyim.hem olsa ne yapacaksın
Doğan: aman ya söylemezsen söyleme sana da insanlık yapanda kabahat
Soner: yapma o zaman sende..allah Allah.
Doğan Soner in arkasından baka kalmıştı ne oluyordu arkadaşına bu 1 haftadır.
Öğlende Aylin ve Sevil lokantaya uğramaya karar vermişlerdi. yemek yemeğe geldik deselerde Soner karısını tanırdı kendisini merak ettiği belliydi.ah be Sevilcim bilsem sana söylemezmiyim söylermiydim kime kaç git diyorsun eşek herif
Sevil: kim eşek herif
Soner: sevil sen
Sevil: ne o Soner tabi ben kime söyleniyordun
Soner içinden (kendime desem kesin psikatır karım beni deli sanacak) aman aşçıya yemeğin tuzunu kaçırmış.
Sevil :Sonercim duyacak ayıp olur
Soner: aman olmaz eşeğe eşek demenin neresi ayıp.(içinden gerçekten ben eşeğim.)
Sevil: sus Soner duyacak adam zor buldunuz aşçıyı zaten.
Doğan:Aylin bu Soner in nesi varmış sevil sana bir şeyden bahsettimi
Aylin: ne olmuş Soner e
Doğan:1 haftadır böyle bir sinir bir kıyamet sanki görsen hortlak görmüş gibi
Aylin: beklide görüyordur.örneğin hayatındaki tüm kadınları ne feci değil mi hepsi üstüne üstüne geliyor biri ordan ona kaç git diye sesleniyor olamaz mı
Doğan:Aylin sen işin gırgırındasın ama Soner kötü diyorum ben sana
Aylin: doğancım bende şaka yapıyorum ama sevil in bu gün anlattıklar senin anlattıklarını duyunca bende merak ettim bak şimdi
Doğan:sevil ne anlattı ki
Aylin:1 haftadır kâbuslarla uyanıyormuş kaç git diyerek
Doğan: Allah kime diyormuş ki kaç git diye aman tanrım sevil kaçmasın gene
Aykin: doğan saçmalama sevil neden kaçsın hem neden kaç desim kaçma der o zaman
Doğan: doğru canım aman bu Soner i düşününce mantık kalıyormu neden devamlı kabus görüyor arkadaşım o zaman
Aylin: kime kaç git dediğini bilmiyoruz doğancım yani bazem Soner şom diyor ya haklı diyeceğim geliyor
Doğan: Aylin ayıp oluyor ama
Aylin: doğancım kimse kaçmıyor zaten ne gördüğünü de anısamıyor
Doğan: yani kaç git diye uyanıyor ama kime dediğini bilmiyor
Aylin: aynen öyle doğancım
Sevil de yanlarına gelir .
Sevgil: şimdide kendi kendine konuşuyordu ben yakalayınca aşçı için söylüyordum dedi
İnanmadım ama
Doğan: bu gün çok asabi idi.
Aylin: acaba bizim doktor arkadaşlardan biri
Sevil: aman Aylin böyle bir şeyi ondan izinsiz yapamam
Doğan :evet sevil haklı ters tepki verir
Aylin : tamam canım benim ki sadece bir fikirdi.
yanına bir demlik çay ..
ince belli bardaklar...
sıcaktan buğlandı..
bardaklara boşaktık
kokaldık ilk önce mis gibi
sonra şöyle bir yudum aldık içimizden geçti sıcacık içimiz ısındı..
o halde dinleyin..
evet
Çerezler-3
Ardan 10 gün daha geçmişti Soner in bu kabusları sıklaşmıştı ama hiçbir şekilde yardım kabul etmiyor kimseye kabusun ‘’K’’ si yanında konuşamıyordu.sevil çaresiz kalmıştı Soner e ulaşamıyordu.Bu olay Soner i gittikçe sinirli yapıyor gereksiz yere herkese bağırıp çağırıyordu.Soner de durumun farkındaydı ama bir ne gördüğünü anımsasa hiç bir şeyi kalmayacağına da kendini inandırmıştı.
Akşam olmuştu Doğan ve Aylin onlara yemeğe geleceklerdi.sevil sofrayı hazırlarken Soner elinde tv kumandası zaplıyordu
Sevil: Sonercim yardım etsen diyorum
Soner:bir dakika canım geliyorum.
Sevil: Soner şu kahrolası tv kaparmısın.
Soner: tamam geldim ne yapılacak Sevilcim
Sevil: en zor iş kaldı canım şu ekmekleri kesmek
Soner: sevil yani beni bunun için mi..
Sevil: tamamlama istersen Sonercim
Soner : tamam sustum
Bu arada kapı çalmıştı.Sevil kapı açmaya gitti.Doğan ve Aylin gelmişlerdi
Efe koşarak gelerek
Efe:hoş geldiniz.
Aylin: efe nasılsın bakayım
Efe:iyiyim
Doğan: kardeşlerin nasıl bakalım
Efe: onlarda iyi
Yemekler yenmiş kahvelerini içerken
Doğan: sen bu sene kurban kesecekmisin Soner
Soner: bilmiyorum babamlarla birlikte dana keseriz değimli efe oğlum
Efe: neden danayı kesiyoruz baba
Soner: kurban bayramı oğlum
Sevil: Soner bu ne şimdi efecim sen odanda oynasan hadi canım
Efe: ama anne
Efe: efe lütfen
Efe: tamam tamam bakın ama bağırmak yok ne zaman beni yollasanız ikiniz anlaşamıyoruz
Soner:sen öylesan
Sevil.soner
Soner: nededim ben şimdi hep tartışmıyoruz demek istedim
Sevil: anladım canım
Efe odasına çıktığına emin olan sevil
Sevil: Soner bak ne kesersen kes bu senin inanışın saygı duyarım ama efe olmaz
Soner: efe ne demek olmaz ya
Sevil:yani efe i bu işe karıştırma demek
Soner: ne yani çocuk tvden mi öğrensin
sevil: Soner o daha bir çocuk bir hayvanın kesildiğini görmesi gerekmiyor
Doğan: Soner sevil haklı bence
Soner: sen sus şom doğan bak sen görmemişsin tavuk bile kesemiyorsun ne haber
Doğan: iyiki kesemiyorum ne var yani kesilce daha mı delikanlıyım
soneR: erkek adam kurbanını seçer onun başında durur kestirirde
sevil: ne yani şimdi efe de mi senle gelecek
Soner: evet efendim gelecek o da inanışlarına göre hareket edecek
Sevil: canım o daha bir çocuk olmaz büyüsün anlatırız.eğer hala bir hayvan kesmek isterse keser ama bu yaşta olmaz
Doğan: hem bizde kesmeyelim şartmı kurban kadar bağışta bulunalım
Sevil: işte bu doğan haklı
Soner: ne diyorsunuz ya ben kurban bayramında kurban da keseceğm oturup sabah sabah kavurma da yiyeceğim işte
Sevil: inanamıyorum sana
Soner: ya siz hepiz vejetaryensinizde benim mi haberim yok
Ama kasaba gidip ver şu bak şundan yağsız olsun evet bakbak işte bu but olsun diyen yada Izgarada kanatları pirzolaları hıım nefis diye mideye indiren siz değimlisinin yedikleriniz ne onlar hayvan değil mi..Ama ben kurban da kavurma yiyecem diyince aman sana inanmıyorum
Sevil: Sonercim bak anlaşalım ben senin kurban kesmene bir şey demiyorum sadece efe olmaz diyorum çocuklar bunları görmemeli
Soner: olmaz efe de benle gelecek..tamam kesmeye gelmesin ama en azında hayvanı seçerken gelsin
Sevil: Sonercim sonradan yediği yemeğin o gün seçtiği o hayvan olduğunu nasıl anlatacaksın
Soner:ne yani hayvan tanımayınca rahat mı yeniyor bu et.
Sevil: Soner bence sen bu hayvan seçim ve kesim işini efe yi karıştırma sen git seç kes ve eve de getirme et çocuk esirgeme ,huzur evi bunun gibi bir yere ver.biz bunu söylüyoruz.
Doğan: Soner sevil haklı hem geç oldu biz de kalkalım
Sevil: kusura bakmayın bu gecemizin başka konusu olamadı
Doğan: ben yarında ikna etmeye çalışırım sevil sen üzülme
Sevil:sağol doğan
Aylin. Hadi iyi geceler
Soner-sevil: iyi geceler.
Soner yavaşça merdivenlerden çıkarken
Sevil: Sonercim nereye hayırdır
Soner: yatmaya
Sevil: acaba ben neden yatamiyorumda sen hemen yatabiliyorsun
Soner: sende yat canım yarın gelir temizlikçi kadın yapar
Sevil: Soner lütfen bana yardım edermisin
Soner: aman sevil ya
Ortalığı toparlamışlardı
Sevil: evet şimdi çıkabiliriz canım
Soner:benim uykum kaçtı
Sevil:baksen neden acaba
Soner:bilmem senin uykun kaçmadı mı
sevil esneyerek
sevil: hayır kaçmadı hatta yatar yatmaz uyuyacağım
Sevil ve Soner yatağa yattıklarında Soner en sonunda sevil in uykusunun kaçmasına da neden olmuştu.
Sabaha karşı Sevil yanında bir sesle uyandı
Soner: kaç git kaç diyorum sana git hadi diye gene sayıklıyordu.ter içinde kalmıştı.
Sevil hafif bir sesle:soneer canım uyan hadi uyan
Soner yerinden sıçrayarak uyandı. etrafına baktı sevili gördü ve birden ona sarıldı.
Soner: sen haklıydın efe nin orda işi yok.efe görmemeli ...
Sevil :: Sonercim iyimisin hadi ne gördün bana söyle
Soner: sevil ben çocukken babamım aldığı kurbanın iplerini çözüp kaçması için bağırıyordum.Kaç git durma git dedim ona
Sevil: kaçmayı başardı mı?
Soner: hayır kaçamadı babam onu yakaladı.
Sevil kocasına sarıldı kaç günlerin kâbusu yaklaşan kurban bayramı olduğunu anlamıştı.
sevil: efe başardı canım hepsi kaçtılar en azından bizim evde..
hadi uyu sen şimdi ..
soner karısının kolları arasında huzurlu bir uykuya dalmıştı..
bu sefer kınalı kuzuyu kurtardığını bilerek..
bitti
ya insan bir tane kestane bırakır
ben anlatırken hepsini yemişsiniz..
evet afiyet olsun..
herkese iyi akşamlar..
ablacım seninde ellerine sağlık
okuyamadım çıkacağım birazdan
ama yarın sabah ifadesi alınacak :)
kendinize iyi bakın
iyi akşamlar
Ablacığım harikasın...
kestaneler çaylar bi tarafa(onlarda çok güzeldi)
ama senaryo bir başka güzeldi.
ellerin dert görmesin,seni seviyorum...
Kankacım güle güle, iyi istirahatler...
herkese iyi akşamlar diliyorum...
Allah Rahatlık Versin...
ellerine sağlık ablacım süpersin her zamanki gibi :)
iyi geceler..
Kankacigim benim ne diyeyim sana, harikasin! Bir kez daha ellerine yüregine saglik, hatta bin kez...
Yazdiklarini büyük bir merakla okudum, bir yandan da Soner´in derdini tahmin etmeye calisarak ama ne yalan söyleyeyim Aylin´in tahmininden öte gidemedim... :)
Cok cok güzel bir hikayecikti cok sag ol canim...
Herkese iyi aksamlar diliyorum..
Vay benim ablam vay neler yazmis neler yapmis, kestaneler, caylar...
ben de kime kac git diyor diye sonuna kadar merakla beklerken, bi de baktim danaya diyomus :))
ellerine saglik
iyi aksamlar...
Gökyüzü mavi,
Deniz mavi,
Dağlar yeşil,
Meteoroloji der ki;-"sağanak yağış"
İnanmayın hava pırıl pırıl...
yani...
uzun sözün kıssası,"Her şey güzel olacak"
Herkese GÜNAYDIN
Güzel bir günden hepimize
Günaydın
ablacım ellerin yüreğin dert görmesin çok güzel olmuş senaryon
hepimize kolay gelsin
Günaydin canlar, günaydin..
Dün geceden beri heryer bembeyaz, buz tutmus tüm yollari Almanya´nin, icine cektigin hava bile hersey gibi buzlu.. Radyodan verilen kaza haberleri, tikanik kavsaklar ve icindeki endise olmasa yol kenarindaki ormanlarin gözünün önüne serdigi sahane manzaranin keyfini cikartabilir insan ama arabanin isiticisinin calistigina, sag saglim isinin basina vardigina sükretmek ve yollardaki herkese ayni sevinci dilemek ilk aklima gelen..
Eylemcim cok üsüdüm, taze cay var mi, cay?
ablacığım hoşgeldin...
demek her taraf buz ha...
olsun,Allah başka keder vermesin.
ablacığım kankam güzel çay demleyemiyor ki.
sen buraya gel çayın hasını ikram edeyim sana.
üstelik, sıcacık maydanoz ve limon suyu karışımı da var.
bunların üstüne de kızarmış peynir taze maydanoz domates(hormonsuz)falan da var.
buyrun bekliyorum.
kankacım sen kahvaltı etmiş miydin?
kanka aşkolsun kahvaltıya geldiğinizde hiç öyle demiyordun
götürüyordun bir demlik çayı daha da az demlemişsin diyordun
ne oldu şimdi
çayı sen vermek istiyorsan lütfen beni alet etme
direkt ablacım gel ben ikram edeyim de
Kankacığım,
Biz ne zaman sana kahvaltıya geldik ki.
ben baktım uzak ve yakın tarihte öyle bir kayıt yok.
hatta tarih öncesi çağlara kadar uzandım.yok yok...
bir ihtimal kaldı,acaba yazının ve mağara resimlerinin icadından önce miydi? kaydı olmadığına göre...
neyse sen şimdi ablama çayı nasıl demlediğini bi anlat.
bakalım ablam ne diyecek...
sen hatırlamıyorsan ben ne diyebilirim ki kankacım
ablacım çayı inan ki senin öğrettiğin gibi demliyorum
ama bu kankam güzel olmuyor dedi
demek ki seninkini de beğenmiyor
çıkacak sonuç ne ablacım
kankam ağzının tadını bilmiyor :)
DEseM kİ...
Desem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır,
Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor,
Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,
Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,
Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,
Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,
Sende tattım yemişlerin cümlesini.
Desem ki sen benim için,
Hava kadar lazım,
Ekmek kadar mübarek,
Su gibi aziz bir şeysin;
Nimettensin, nimettensin!
Desem ki...
İnan bana sevgilim inan,
Evimde şenliksin, bahçemde bahar;
Ve soframda en eski şarap.
Ben sende yaşıyorum,
Sen bende hüküm sürmektesin.
Bırak ben söyleyeyim güzelliğini,
Rüzgârlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber.
Günlerden sonra bir gün,
Şayet sesimi farkedemezsen,
Rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden,
Bil ki ölmüşüm.
Fakat yine üzülme, müsterih ol;
Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini,
Ve neden sonra
Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede,
Hatırla ki mahşer günüdür
Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.
Cahit Sıtkı Tarancı
Herkese merhabalar..
Kankacığım canım benim demek almanya beyazlarını giyindi.
Gel birde yurdunu gör bize dediler ki ;
Kar geliyor...Gelen güneş oldu..
Güneşin çocukları olarak çok sevindik..
Gerçi bu güneş gelecek soğukların habercisi gibi ama..
ne yapalım bu gün
gök mavi
deniz çarçaf gibi
dağların üstünde hafif sis
evin bahçesinin önünde
zeytin ağaçları(arkasında ben) ve renkgarenk mis kokulu güller(dalında seyretmeye doyamadığın)
elimde bir bardak çay..(eylem çayın güzel olmuş canım)
yaşamak güzel şey be...
dedirtten bir gün doğanın bize sunduğu anlayacağın.
YAR YÜREĞİN YAR
elmayı ikiye böldüler
içinden kurt çıktığın gördüler
ağacı lime lime dildiler
böceğin halinden bildiler
ferman padişahınsa dağlar bizimdir denildi
dağların bağrı deşildi
çözüldü mevsimlerin sırrı yaprak yaprak
yedi kat yerin dibinden haber getirdi
gözünü sevdiğim tohum, gözünü sevdiğim toprak
kılı kırka yardılar oğul
suyun sudan gizlisi kalmadı
suyun sudan gizlisi kalmadı
buğdayın macerası meydanda
yıldızların sırrı aşikar oldu
arı gözümüzün önünde sızdı balını
karanfil alevini
kırlangıcın alınyazısı
penceremzin önünde yazıldı
bir sensin gizlenen oğul
ağlarsın gizli gizli
seversin gizli gizli
ölürsün gizli gizli
çatlarsın arzudan, iştihadan
yer yarılır yere geçersin
söyleyemezsin
yar yüreğin yar vakit tamamdır
neler aldın dünyamızdan bunca zamandır
yar yüreğin yar gör ki neler var
belki seyyar kuşların ömrü kadar sade aydınlık
belki vişne çiçekleri kadar beyaz ılık
belki çürümüş yılanlar kadar mundar
belki mahzende yıllanmış şarap kadar lezzetli
bir aşktır fışkırıp çıkacak
ne çıkarsa bahtımıza
yar yüreğin yar bölüşelim
beraber ağlayalım dertleşelim
yar yüreğin yar yarmağa değer
bir insan tanımak oğul, bir cihan tanımağa bedel...
Bedri Rahmi Eyüpoğlu
SİTEM...
Önde zeytin ağaçları arkasında yar
Sene 1946
Mevsim
Sonbahar
Önde zeytin ağaçları neyleyim neyleyim
Dalları neyleyim.
Yar yollarına dökülmedik dilleri neyleyim.
Yar yar!..Seni kara saplı bir bıçak gibi sineme sapladılar
Değirmen misali döner başım
Sevda değil bu bir hışım
Gel gör beni darmadağın
Tel tel çözülüp kalmışım.
Yar yar
Canımın çekirdeğinde diken
Gözümün bebeğinde sitem var
bedri rahmi eyüpoğlu
DENİZ TÜRKÜSÜ
Deniz dediğin bir tarladır
Gülü gül, dikeni diken, tohumu tohum
Toprak gibi verimli, toprak gibi cömert
Betine bereketine kurban olduğum
Deniz dediğin bir tarladır
Uçsuz bucaksız bir tarla
Göbeği insanlarla kesilmiş
Çilesi insanlarla
Deniz dediğin bir tarladır
Sözü pek, eli ağır
Dost gibi güldürür insanı
Dost gibi ağlatır.
Deniz dediğin bir tarladır
Anadır, babadır, kardeştir
İnsan eline hasret
İnsan eli değer değmez ürperir
Binbir yerinden çatlar sevincinden
Nesi var, nesi yok çıkarır verir,
İnsan eli değmemiş denizlere bir damla alınteri
Bulutlar dolusu rahmetten mübarektir.
Deniz dediğin bir tarladır
Bulutlar, güneşler dibindedir
Geceler gündüzler dibindedir
Yıldızlar mevsimler dibindedir
Zifiri karanlık güller açılır dibinde
Bağlar, bahçeler kat kat, katmer katmer, deste deste
Bağlar, bahçeler zifir karanlık güller
İnsan eline hasret beklemekte.
Deniz dediğin bir tarladır
Kapılar açılır içinde kapılar
Bitip tükenmeyen bereket kapıları
Balıklar akıp gider bölük bölük tabur tabur
Alı al moru mor sarısı sarı.
...
Deniz dediğin bir tarladır
Üstünde başı boş rüzgâr
Gönlünce at oynatır
Üstünde bir avuç tuzlu köpük
İçinde milyonlarca yürek
Milyonlarca öpücük
Bir insan eli arar konacak
Bir insan eli muhkem, sıcak
Hey benim
Boydan boya cömert denizlerle çevrili
Güzel memleketim
Bu yaz tenha denizlerinde yıkandım
İnsan eli değmemiş ormanlar gibi vahşi
Dağ başında unutulmuş küçük kundaklar gibi yetim.
bedri rahmi eyüpoğlu
92.5 fm
mavili günler başlıyor..
bu gün programımızın ilk yarım saatini isteklerinize ayırdık
salı günü istekleriniz..
evet acaele edin ve bizi arayın.
mavili günler
92,5 fm
başlıyor..
ilk parça mavigün 'ün isteğini yerine getiriyorum..
Sertap Erener söylüyor
sevdam ağlıyor
Sevdam Ağlıyor - Sertab Erener
Bir duru sözle gönül alana,
Bir kuru dalla çiçekle gelene
Gitti gidiyor yaralı yüreğim
Gitti gidiyor kanadından tut!
A benim gözleri görmeyenim
A benim kadrimi bilmeyenim
A benim hasreti dinmeyenim
Beni elinle ellere gönderme
Ah anam garip anam,
Ne sarayda ne handa bir zalim ocağında sevdam ağlıyor
Ne gam ölsem uğrunda beni zehir zemberek diller dağlıyor
dinliyoruz..
http://www.youtube.com/watch?v=woxXJb1oX_Q&feature=related
92,5 fm istekleriniz gelene kadar
sırada ki parça
ebru gündeş den geliyor..
ölümsüz aşk
Bu gül bahçesinde kaç günlük ömrün var
Solmadan yaşarsan şöyle bir an kadar
Koca hayat dediğin bir kaç hatıra
Bir gülle bahar gelmez baksana etrafına.
Nice sultanlar orada, kara toprak altında.
Sana mı kalacak dünya?
Hayata söven de çok, ölüme gülen de çok.
Ah bunu tatmayan yok.
Ölümsüz aşklar var da
Ölmeyen aşık var mı?
Güvenme gençliğine
Ölen hep ihtiyar mı?
dinliyoruz
http://www.youtube.com/watch?v=4SbpmY-CloQ
merhabalar
Seval ablamin da dedigi gibi buz gibi memleket, buz gibi insanlar... nereye kadar
Herkese kolay gelsin
sezen aksu dan dinliyoruz..
Aşkları Da Vururlar
Gel
Bana kalbini göster ne olur
Sen değilsin bu sudaki aksin
Hadi gel kader değil bu
Hepimize öğretilmiş öfkeler
Ne olur teslim olmaz
Bu kızgın, bu kalp kıran eller
Bir zaman bebektiler
Hadi gel
Aslını göster
Suretin çok zalim
Çok mu üzdüler seni
Sahiplenme, senin değil bu dikenler
Sözlerin hançer
Yareler açar
Yareler gülüm
Sür gözlerinin namlusuna
Sür beni, aşktan olsun ölümüm
Aşkları da vururlar
Şarkıya şiir olur
Adanır sonsuz anısına
Kanayan sevdanın
Eyvah! Şiirler azalmış
Günümüz perişan
Yanıyor içimizdeki
Koskoca orman
dinliyoruz.
http://www.youtube.com/watch?v=s1wIN7ZFgOg
Kardeşim merhaba,
Seval ablama iftira etme, tamam memleket buz gibi demiş ama insanların yüreği buz tutmuş dememiş ki.
ablacığım,
istek yapabilirsiniz gibi bişi okudum.
kardeşim için şöyle sıcak ve fıkır fıkır bir parça rica edebilir miyim?
Ayrıca kankam içinde bir çay tarifi...
Ablacığım sende son bir haftadır çok şahsi oynuyorsun.
Böyle şahsi oynamaya devam edersen sampiyonlar ligine erken veda edecez.
lütfen bir takım olduğumuzu unutma...
sanırım istek için son 10 dk.
dinliyiciler..
No name den kardeşine geliyor
demir demirkan
söylüyor
Alıştım Artık
İtiraf etmeliyim hem kendime hem de sana.
Hayalini kurduğum hayat bu değildi.
Karşında duran adam,aslında koca bir yalan.
İçtikçe kendine inanan,zaman zaman.
İttire ittire gitmez ki,söylene söylene geçmez ki,
Olsun alıştım artık,olsun alıştım artık..
Ağlaya ağlaya dinmez ki,bekleye bekleye gelmez ki,
Olsun alıştım artık,olsun...
İtiraf etmeliyim hem kendime hem de sana.
Sen olmadan yanımda biraz eksiğim.
Alemin gözünde eksik olmam mı ayıp?
Ömür kısa ayrı geçen bir an kayıp...
İttire ittire gitmez ki,söylene söylene geçmez ki,
Olsun alıştım artık,olsun alıştım artık..
Ağlaya ağlaya dinmez ki,bekleye bekleye gelmez ki,
Olsun alıştım artık,olsun...
dinliyoruz
http://www.youtube.com/watch?v=_IcgMGox9gA
canım kardeşim
no name'e ben herşeyi takım için yapıyorum senin gözünden kaçmazdı bu durum hayret..
Çay konusuna gelince
Kankam Kankana çay tarifini vermiş..
ben çay konusunda kankamın eline su dökemem..
sonuç
eylemin çayı nefisti
sen de itraf et ne güzel çay olduğunu
içine tüm iyiniyetlerini koyup sevgiyle demlemiş yetmez mi?
merak etme
şımarmaz senin kankan
BBO fm mavili günler
no name den kankası Eylem 'e
gidiyor
çay elinden öteye
Çayelinden öteye
Gidelum yali yali
Sırtındaki sepetun
Ben olayım hamalı
Sepetumun ipleri
Keseyi omuzumu
Aç beyaz pestemali
Bir göreyim yüzünü
Karlı tepeden beri
Yeşil çay bahçeleri
Çay filizi toplayı
Peştemalli kızları
dinliyoruz
http://www.youtube.com/watch?v=_N8ResVnxfw&feature=related
mavili günler
BBO başkanına geliyor
Funda Arar dan
Dönülmez akşamın ufkundayız
dönülmez akşamın ufkundayız, vakit çok geç
bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç
cihana bir daha gelmek hayal edilse bile
avunmak istemeyiz, böyle bir teselli ile
geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
geçince başlayacak, bitmeyen sükûnlu gece
guruba karşı bu son bahçelerde keyfince
ya aşk icinde harab ol ye şevk icinde gönül
ya lale açmalıdır göğsümüzde yahut gül
ah dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç.
dinliyoruz
http://www.youtube.com/watch?v=Gb2QtU2mYiI
Başkanımız nerdeee??
mavili günlerden
eylem kardeşimize
Candan Erçetin den
Meğer
ben ne çok hata yapmışım meğer
gözüm kapalı bakmışım meğer
yıllar geçmış ben saymışım meğer
dostum sanıp aldanmışım meğer
yıllarca sürer sanmışım meğer
boşa kalbimi açmışım meğer
vakit kaybıydı diyemem ama sen hiç dostum olmamışsın meğer
olsun varsın pişman değilim biraz üzüldüm hepsi bu
ağlamam artık gidenlere ağlamam artık bitenlere
ağlamam artık üzenlere ihanet edenlere
ben ne çok hata yapmışım meğer
seni yokken var saymışım meğer
yollar gitmiş ben kalmışım meğer
aşkım deyip hapsolmuşum meğer
bir ömür sürer sanmışım meğer
ben boşa kürek çekmişim meğer
vakit kaybıydı diyemem ama senden çoktan vazgecmişim meğer
olsun varsın
pişman değilim
biraz üzüldüm hepsi bu
ağlamam artık gidenlere ağlamam artık bitenlere
ağlamam artık üzenlere ihanet edenlere
Dinliyoruz
http://www.youtube.com/watch?v=2op2Oq7emqk
mavili günlerden
kaya kardeşimize
Gece yolcuları söylüyor
Gökler Ağlıyor
Caddeler karanlık caddeler ıpıslak
Yalnız geçen ilk gecemde
gökler ağlıyor gökler ağlıyor gökler ağlıyor
Gözlerim kızarmış gözlerim şişkin
Sensiz geçen ilk gecemde
gökler ağlıyor gökler ağlıyor gökler ağlıyor
Birileri birşeyler söylesin
Şu vefasız insanlara
Nasıl nası nasıl nasıl nasıl katlanırım?
Senin boşluğun büyük
Yapayalnız bu dünyada
Nasıl nasıl nasıl nasıl nasıl yaşarım?
caddeler karanlık caddeler ıpıslak..
dinliyoruz
http://www.youtube.com/watch?v=mil1a3rhp9w
92.5 fm mavili günler
No name kardeşim için
çalıyor
Kargo
söylüyor
Ateş ve Su
Kalbimdeki bu acı
Yüzüme yansıyor
Kan kırmızı gökyüzü
Üstüme damlıyor
Etrafımda bir hüzün
Dalgası alıp gitmiş
Kar beyaz hayallerim
Kül olup bitmiş....
İçimde bu
Alevler su
İsterler ki
Sönebilsinler
Ateş gibi bedenler
Bir birine kaynıyor
Beklenmedik bir anda
Beni de çağırıyor
Her şey çok anlamsız
Geliyor istemeden
Bu yangını ancak
Sen durdurabilirsin
İçimde bu
Alevler su
İsterler ki
Sönebilsinler
dinliyoruz
http://www.youtube.com/watch?v=FM1UZsXBfbs
mavili günlerin son parçası
sevgili kankama gidiyor
sezen aksu
söylüyor
sor beni
Lâl olmuş dilim benim
Sen sor beni dağlara
Sır olmuş sözüm benim
Kulak ver rüzgârlara
Kendinden bul sen beni
Kendinden bil sen beni
İster yüz sür yağmura
İster anlat suya
Kar kapamış yolları
Yola sor, kara sorma
Kendinden bul sen beni
Kendinden bil sen beni
Lâl olmuş dilim benim
Sen sor beni dağlara
Bu dünyanın sarhoşuyum çocuklar gibi
Sev beni anneni sever gibi
Sır olmuş sözüm benim
Kulak ver rüzgârlara
İster yüz sür yağmura
İster anlat suya
Kendinden bul sen beni
Kendinden bil sen beni
Kar kapamış yolları
Yola sor, kara sorma
Dağlara sor beni
Rüzgârlara sor beni
Yollara sor beni
Kendinden bul beni
Yollara sor beni
Kendinden bil beni
dinliyoruz
http://www.youtube.com/watch?v=ZC7w6YecdRI
Ablacığım,
ellerin ve yüreğin var olsun...
ömrüne bereket...
harika bir program oldu...
tesekkürler
Seval ablam onu demeyi unutmus ben tamamladim
ablacim yüregine saglik
sarki tam yerini bulmus
Bizim serçe dalgın dalgın uçuyormuş, bir anda karşısından gelen motosikletliyi görmemiş.
Ne kadar kaçmaya çalışsada adamın tam kaskına vurmuş ve yere düşmüş.
Bizim motorcu Allah var iyi bir hayvansever, hemen durmuş ve serçenin yaşadığını farkederek yerden almış ve eve götürmüş
Eski bir kafes bulmuş ve içine ekmek ve su koymuş.
Aradan biraz zaman geçtikten sonra bizim serçe kendine gelmiş
tabi ortalığı biraz bulanık görüyor, bakmış yanında ekmek az ilerde de su ve demir parmaklıklar ardında. Şöyle mırıldanmış, adamı öldürmüşüz beaaaaaa
ablacım çok güzel bir program olmuş
ellerine yüreğine sağlık
bana armağan ettiğiniz şarkılarda çok güzeldi teşekkür ediyorum
Kankacigim ellerine, yüregine saglik canim, bize yine sarkilarin en güzelleri secmis, her birimize ayri ayri sunmussun...
Kayacim tesekkürler kardesim, ben bu sabah cok üsüdügüm icin unutmusum buralarin kalpleri soguk insanlarini da hatirlamayi... :)
No Namecim o serceyi taniyor musun merak ettim de, sanki bizim orali gibi geldi bana... :)
Ablacığım,serçeler göç eden hayvanlar olsaydı derdim ki,"sizin oralardan geçerken şiveyi kapmıştır"
Serçelerde göç olayı olmadığına göre olay yurtdışında bir yerlerde geçiyor olmalı.Türkiye'de geçiyor olamaz çünkü burada motosiklet kullanan hiç kimse kask takmaz...
Verdigin bilgiler icin tesekkürler No Namecim, böylece ögrendik ki "Serceysen kaskli sürücülerden uzak durcan! Kask kullanmak istiyorsan yurt disina cikcan!" :)
eveeet, geldi yine cok sükür paydos saati, herkese iyi aksamlar diliyorum, iyi geceler...
Bende herkese iyi akşamlar diliyorum.
Allah Rahatlık Versin...
Ben de herkese iyi aksmlar diliyorum
Görüsmek üzere...
Hepimiz için güzel bir gün olması dileğiyle GÜNAYDIN
Günaydınlar
güzel bir gün bizlerin olsun
Kankacım sabahın erken saatinde gelmişsin
kahvaltı hazırlasaydın ya nerdee
hadi ablamıda al gel kahvaltıyı hazırlıyorum
ama yok sen erken gel çayı demle benimkini beğenmiyorsun ya:)
Başkanım sende gel
bak dışarılarda iş peşinde koşturmaktan sersefil oldun zayıfladın :)
hadi gelde kahvaltı yap
Günaydin herkese, günaydin hepimize...
Eylemcim bu sabah cayi kankan icin demle canim, benim icin de bir zahmet biraz ihlamur kaynativer bir cezvede... Ben felaket üsütmüsüm dünden beri aksirik-öksürük bir yana basim, gözüm, kollarim heryerim agriyor.. Keske diyorum bugün ise gelmeseydim yahu nedir benim bu fedakarli kahramanlik dürtümden cektigim! aaah aaah... :)
Saka bir yana ben gercekten hastayim, bir düzelme olmazsa eve bile gidebilirim yani, yine de calismayi deneyecegim elbette, hepimize kolay gelsin...
Ablacığım geçmiş olsun.
Lütfen kendine dikkat et,seni sevenleri üzme...
Kankacım, lütfen ablama bir ıhlamur üstüne nane limon kaynatıver.
ben ablamı alıp geliyorum...
hemen yapıyorum
ablacım çok geçmiş olsun
dikkatli ol
kendine iyi bak , güzelce dinlen boşver işleri
patron duymasın bu boşver kısmını :)
çabucak iyileşmen dileğiyle...
herkese merhabalar..
canım atom karınca kankam bu gün işe gelmeseydin dinlenseydin de
alman ekonomisimi batardı.
Fakat sen dinlenmiş olurdun ..değil mi?
uzakta olunca işte böyle
kankası söz dinlemiyor insanın.
Bari işte dikkat et kendine...
tekrar geçmiş olsun canım..
çabucak iyileş canım..
ben sana şimdi öğlene yurdun hormonsuz domateslerinden bir prinç çorbası yapayım bol limonlu onu iç..ilaç gibi gelir..
çocuklar çorba seven buyursun..
yani kankama dedim ama bol yaptım..
bir kepçe size de düşer..
öğlene koşun gelin...
her derde deva bol limonlu pirinç çorba...
bu havada da ne güzel gider sıcak sıcak
ohh mis gibi kokuları gelmeye başladı bile
hemen geliyorum
Ellerine saglik canim kankacigim benim, o mis gibi corbayi icmis kadar oldum ve nerdeyse iyilestim bile, bak simdi sadece azicik oram agriyor, azicik da buram.. :)
Zaten cocuklar da ilgilendiler sag olsunlar, No Namecim tarif etti, Eylemcim ihlamurla yetinmedi, nane limon bile kaynatti bana, cok iyi geldi canlarim, cok sag olun..
Alman ekonomisinden cok is arkadasimin halini düsünüp de geldim be canim, o kadincagiz da benim kadar hasta, üstelik onun ona corba pisircek kimsesi de yok ve hep kosturmakta... :(
Bakalim yarin nasil olacagiz.. ??? Ama beterin beteri var, buna bin sükür..
"Cahit Sıtkı Tarancı"
1910’da Diyarbakır’ın Camiikebir Mahallesi’nde doğdu
İlk şiirlerinde hece ölçüsünün alışılmış kalıplarının dışına çıkan biçemiyle dikkat çekti.
İlk şiir kitabı "Ömrümde Sükût" 1933'te yayınlandı. Döneminin en çok okunan şairlerinden. Bir yandan Garip akımından etkilenerek serbest şiiri denedi, diğer yandan Baudelaire, Verlaine gibi Fransız şairlerinin etkisinde kaldı. Ama hiçbir akıma bağlanamayan, uyum ve biçimi gözeten, duygulu, içten, kendine özgü bir şiir geliştirdi. Hem yaşam sevincini hem karamsarlığı yansıttığı şiirlerinde "yalnızlık" ve "ölüm" temaları ağır basar.
Otuz beş yaş adlı şiiriyle özdeşleşen Cahit Sıtkı Tarancı 13 Ekim 1956′da aramızdan ayrıldı.
ŞİİR:
Ömrümde Sükût (1933, 1968)
Otuz Beş Yaş (1946, 1982)
Düşten Güzel (1952, 1969)
Sonrası (Ölümünden sonra 1957, 1962)
MEKTUP:
Ziya’ya Mektuplar (Ölümünden sonra 1957. Ziya Osman Saba'ya mektupları)
ÖYKÜ:
Cahit Sıtkı'nın Hikayeciliği ve Hikayeleri (Ölümünden sonra Selahattin Ömerli derledi, 1976)
Bütün Şiirleri (Asım Bezirci derledi, 1983)
BİR KAPI AÇIP GİTSEM
Ben bu dünyaya yanlış gelmiş olacağım ben
Ben öyle her insandan, o kadar uzağım ben
Yine bu gözlerimdir okşanacak şey arar
Yoksa içimde başka bir dünya hasreti var
Uyanır gibi birden bir korkulu rüyadan
O içimden sevdiğim, benim olan dünyadan
Bir ses bana: 'Gel! ' dese, ben o sesi işitsem
Kimsecikler duymadan bir kapı açıp gitsem
CAHİT SITKI TARANCI
canım kankacığım
sen gazeteleri okuyupta yurdumun insanına neler oluyor diyorsundur.
Bizde aynen onları söylüyoruz..
Fakat yan komşunun kapıyı çalıp pişirdiğinden bir tabak içinde bize sunduğu zaman içimizde ki umutlarımız çoğalıyor değerlerimizi kaybetmediğimize dair..
Yani benim birtanecik hasta ama güzel kankacım..
Senin iş arkadaşına da gösterecek bir türk misafirperveriğimiz kalmıştır.
Bence iş arkadaşın çok şanslı bak hasta hasta onu düşünüp gelmişsin.Ben biliyorum ki sen çorbanı da arkadaşınla paylaşmışsındır..
o zaman size biraz enerji gerek.
bol vitamin..
BBO ailesinden kankamın arkadaşına iyi dileklerimizle..
portakal ve grayfurt suyu karışımı bir meyve kokteyl..
Yanında da
http://www.mutfaksirlari.com/wp-content/uploads/2008/05/acibadem_kurabiyesi.JPG
ve birde bunları yerken
usta dan bir şiir
VERA İÇİN
Bir ağaç var içimde
fidesini getirmişim güneşten.
Salınır yaprakları ateş balıkları gibi
yemişleri kuşlar gibi ötüşür.
Yolcular füzelerden
çoktan indi içimdeki yıldıza.
Düşümde işittiğim dille konuşuyorlar,
komuta, böbürlenme, yalvarıp yakarma yok.
İçimde ak bir yol var.
Karıncalar buğday taneleriyle
bayram çığlıklarıyla kamyonlar gelir geçer
ama yasak, geçemez cenaze arabası
İçimde mis kokulu
kızıl bir gül gibi duruyor zaman.
Ama bugün cumaymış, yarın cumartesiymiş,
çoğum gitmiş de azım kalmış, umurumda değil
Nazım Hikmet
afiyet olsun canım..
kankacım bu kadarla geçmiş olur inşallah ..
BBO ailesinin
çocukları
sanmayın yapılanlar sadece kankam ve arkadaşlarına var..
hiç merak etmeyin bir tabak dolusu kurabiye bir sürahi dolu meyve suyu sizleri bekliyor..
hasta olmayın diye..
Eylemcim bak hapşurdun...
dikkat et ankara ayazında kendine..
frankfurt ayazında kendine bakmayan seval ablan gibi olursun bak sonra..
çok yaşa kardeşim..iyi yaşa..
No name bak canım bahar gibi havalar burası diyip delikanlılık yapma geçen 2 gün seni yataktan çıkartmadığı zamanı hatırla..
giy bakalım üstüne bir hırka..
akdeniz rüzgarı çarpar insanı..
Nerede hasta varsa iyileşmeleri
dileklerimizle dualarımız onlarla..
KAR VE BEN
Esiyor tane tane yine beyaz bir rüzgar.
Söyleyin hangi kuşun kanatları yolundu?
Yine hangi ağaçtan döküldü bu yapraklar?
Yağan beyaz bir sükut, bir mahşerdir sanki kar!
Bir hicret sevdasıdır ruhumu sardı yine.
Ruhum gibi pervasız yoldaşlar da bulundu.
Ruhum karıştı gitti bu kar tanelerine;
Şimdi yağan kar değil, ruhumdur kar yerine.
CAHİT SITKI TARANCI
sizde görün ablacım
hepberaber sağlıklıca yaşayalım :)
RÜYAMIZ
Bir havuz kenarında yan yana oturmuşuz;
Bu su bizim gölgemiz,biziz şeffaf ve temiz.
Su sesine uyarak bir şarkı tutturmuşuz,
Açılan güller gibi suda gönüllerimiz.
Ne vakitten beridir burada oturmuşuz?
Dünden, hatta bugünden bile yok haberimiz.
Yaşamanın en güzel noktasında durmuşuz,
Bir huzur ahengine dalmış gönüllerimiz.
Uyanabilir miyiz sanki böyle rüyadan?
Asırlar kadar uzun,müphem ve tatlı bir an,
Biz o kadar sarhoşuz, o kadar sarhoşuz biz!
İşte gözlerimizde bu suyun derinliği,
İçimizdedir işte bu suyun serinliği;
Biz o kadar, o kadar birbirimiziniz.
CAHİT SITKI TARANCI
Ve son olarakta
KORKTUĞUM ŞEY
Gün çekildi pencerelerden;
Aynalar baştan başa tenha.
Ses gelmez oldu bahçelerden;
Gök kubbesi döndü siyaha.
Sular kesildi çeşmelerden;
Nerden dolacak bu taş nerden,
Nergislerin açtığı yerden
Ey kuş uçurtmayan ejderha?
Ne yardan geçilir, ne serden;
Korkuyoruum bu gecelerden.
Bel bağladığım tepelerden
Gün doğmayabilir bir daha.
CAHİT SITKI TARANCI
oo bu gün şiir günü galiba.
ablacığım,yakın ilgin için çok teşekkürler.sağol ve varol...
Kankacığım coşmuşsun,yüreğine sağlık...
hadi o zaman bir şiir de benden...
Yeniliş
Açılmamış bir şarap şişesiydim
Ki öyle kaldım
Acımı köpürtmedim
İçime sağdım
Gözyaşlarımı göstermedim
Ki sildim
Özgürlüğüm beni tutsak düşürdü
Başaramadım
İçimde kara kara bulutlar sallandı
Ki sallandılar
Dışarı yağamadım
Ve yenildim ve sustum.
... Edip Cansever
Dil-şâd olacak diye kaç yıl avuttu felek
Dil-şâd olacak diye kaç yıl avuttu felek
Saçıma karlar yağmış, boşuna yaz beklemek
Ne bülbül dile geldi, ne de açtı bir çiçek
Saçıma karlar yağmış, boşuna yaz beklemek...
... Turgut Yarkent
Dil-şâd ; Sevinmiş. Kalbi hoş olmuş.
merhabalar
görüsmek üzere..
Adaigo
Yaşamın vişne rengi dudakları vardır sevgilim
Öpüşün kadar sıcak ve tatlı
Özgürlük türküleri de söylenir bu dudaklarla
Sevda türküleri de
Vişne rengi dudakları vardır sevdanın
Gülümser dudakların gibi titrek ve dokunaklı
Okyanus olur sarar dünyayı
Ölümün vişne rengi dudakları kimi kez
Dudaklarınca içten ve inançlı
Ölüm asûde bahar ülkesi değildir o zaman
ölüm:
yiğit ve sevecen bir yaşamın mutlu günlere
sunulmasıdır
canlı bir gül gibi somut
ayrılık yoktur artık zaman içinden
yaşamın ve sevdanın, ölümün kimi kez de
öpüsün kadar sıcak ve tatlı
vişne rengi dudakları vardır sevgilim...
A. Kadir
Rüyalar bile geceleri bekler
Gizlice görünmek için
Yüreğimdesin, saklısında içimin
Gizlice sevgilim
Kimse bilmesin üzgünlüğümü
Taşırım ölümüm gibi bu duyguyu
En gizli kuytularında ömrümün
Bir yer var gizlice sevgilimin uyuduğu
Gizlice sevgilim, yaşam kadar acı
Canımı tutuşturan özlm gibi
Özlüyorum derin yokoluşta
Gizlice sevgilimi
Ataol Behramoğlu
kankamda coşmuş :)
ellerine yüreğine sağlık
bu arada şiirlerin arasına bir Kaya sıkışmış zor görünüyor :)
aslında son hız gelmiş ve gitmiş hoşgelmişsin görüşmek üzere Kaya
şiirlerin büyüsüne mi kapıldı herkes
sessizleşmiş ortam
bir dergi de okudum.. doludizgin yıllar dizisi 8. bölümde bitirilince hayranları yazarları fln tıpkı bizim gibi mail bombardımanına tutmuş.. bunun üzerine yapımcı da başka kanalla anlaşmış !!
yaparlar edacım yaparlar
bbo hariç
hepinize güzel bir akşam diliyorum
kendinize ve sevdiklerinize iyi bakın
Aaa Eda gelmiş,Hoşgeldin Eda
(Edası Eda......C.S.Tarancı)
güzel şiirdir...
Herkese iyi akşamlar diliyorum...
allah Rahatlık Versin...
iyi aksamlar
güneşimi kaybettim gözlerini görmem gerek
yaşamaya dönmek için hasretini silmem gerek.
offfff offfff oooooffff yapılırmı bize bu
başkanım neredesin kayıpsın göremiyorum artık.
Günaydınlar diliyorum bizlerden sizlere...
-Bizler?
-Evet bizler...
-Sizler kim o zaman?
-Sizleri tanımıyor musun?
-Yoo
-Sen tanımıyorsan ben hiç tanımıyorum...
-O zaman "herkese merhaba"diyelim.
-Dedin ya...
-Aman be, sabah sabah nemrutluğun üstünde gene.
-Kes bıdı bıdıyı,kahvaltıya kimdeyiz.
-Bugün de sende olalım,hergün hergün bi tarafa yıkılma,hiç utanmıyorsun da...
-Ne utanacam ya dolap tamtakır,gelenlere ne ikram edecem?
-Tamam tamam hadi bana gelin.
-Heyyoo kahvaltıya No Name'deyiz,bekleniyorsunuz...
günaydın
güzel bir gün geçirebilmek dileğiyle
hepimize kolay gelsin
Seval ablacım bugün nasılsın?
kahvaltıya kankamdaymışız
hadi gelde gidelim
Günaydin canlar, günaydin hepimize...
Eylemcim biraz daha iyiyim ama tam olarak atlatamadim canim, Kankanla siz kahvaltiya baslayin ben de hemen geliyorum, bol limonlu maydonozlari unutmayin simdi vitaminlere en cok ihtiyac duydugumuz zaman, iyi bir kahvalti gücümüze güc katar... Hadi hadi, ben su elimdeki isleri bitireyim ordayim... :)
tamam ablacım bekliyoruz çabuk gel
nane limonda yapıyorum senin için ayrıca
onu da içince yarına birşeyin kalmaz inşallah
Bir Mavi Çiçek...
Bir Mavi Çiçek Kalmıştı Sadece...
Önce top mermileriyle dövüldü alan
Tarandı sonra mitralyözlerle
Sonra boğaz boğaza dövüşüldü
Ve sonra usulca indi gece
BİR MAVİ ÇİÇEK KALMIŞTI SADECE
AMA YOKTU KOKLAYACAK KİMSE
Sabaha karşı dindi iniltiler
Yan yana, üst üste yığılı ölüler
Ağaçlar devrilmiş, kavrulmuş çimenler
Boğulmuş yaşayan ne varsa bu yerde
BİR MAVİ ÇİÇEK KALMIŞTI SADECE
AMA YOKTU KOKLAYACAK KİMSE
O sabah yine maviydi gökyüzü
Başladı az sonra kuşların türküsü
Sabah rüzgarı ne bilsin ölümü
Esti durdu kırlarda keyfince
BİR MAVİ ÇİÇEK KALMIŞTI SADECE
AMA YOKTU KOKLAYACAK KİMSE
Ataol Behramoğlu
Olur böyle vakalar
Bugün bir kapkaç olayına şahit oldum. Daha doğrusu olay sırasında orada değildim ama yürüdüğüm sokakta hızla koşan bir adam ve onu kovalayanları görünce durumu kavradım. Yakalamaya çalışanların arasında takım elbiseli, iyi giyimli bir adam, "Hırsız vaaar! Tutun!" diye bağırınca, yanımdan geçmekte olan kapkaççıyı vurduğum omuz darbesiyle yere yıktım. Kalabalık yetişti ve adama meydan dayağı attılar. Ben ise kalabalığı dağıtmaya çalışırken, sokağın öbür ucundaki simitçi ve kanser hastası olan(!) oğlu için para toplayan dilenci gelip adamın kolundan tuttular ve "Tamam beyler, dağılın. Bundan sonrasını biz devralırız." dediler. Türk polisinden korkulur, her yerdeler.
Yangın var
İtfaiye aracının sirenler çalarak hızla geldiğini gören oğlum elimden tutup çekiştirmeye başladı. Acele etmeliymişim, yangın bize doğru gelmeden kaçmalıymışız, beni bilmezmiş ama o daha altı yaşındaymış, yaşayacağı çok şey varmış. Çaresiz koştuk aksi istikamete.
Huzura gel
Biraz saf olan, dini bütün bir müşterime 1.000 YTL telefon faturası gelmiş. Kendisine sorduğumda, iş bağlantıları için internete girdiğini, faturanın bu sebeple kabarık geldiğini ve ödeyemediğinden dolayı hattının kapatıldığını söyledi. Gerçeği ise onu tanıyan başka bir müşterim bana aktardı: "Bu salak var ya, 900'lü hatları arayıp; "Bakın bacılar, kardeşler, ablalar! Sizi doğru yola davet ediyorum. Tövbe edin, bırakın bu kötü mesleği. Size garanti veriyorum huzura kavuşacaksınız" diye dakikalarca dil dökerek, bu faturanın gelmesine sebep olmuş."
herkese merhabalar..
her zaman burda olanlara..
burda olmayanlara gelince
NERELERDESİNİZ...
BİR BAŞKANIMIZ vardı...
Başkanım geçtiğin yollarda internet cafede mi yok..
Bir selam için..
bize iyi olduğunu bildirmen için.
anlaşılan bir soluk alacak zamanında yok..aman sağlığın yerinde olsun da...
vakit bulduğunda başkanım
bir selam ver dostlarına
Birde RIDVAN kardeşimiz vardı..
neler yapıyor acaba..
İnşallah hastalar iyileşmiş..
hayat normalle dönmüştür..
Bir selam ver dostlarına..
bir YAĞMUR kardeşimiz vardı..
tertemiz bir yağmur damlası gibi..
çalışkan mı çalışkan..
bir selam ver dostlarına.
Bir GÖKER kardeşimiz vardı
Bize en ummadığımız zamanda bize
selam yollayan.
bir selam ver dostlarına.
Bir BUKET kardeşimiz vardı..
Bizi birlikte olmaya teşvik eden bize bir yer açan sanal alemde..
bir selam ver dostlarına.
sahi
Dostlar NERELERDESİNİZ...
Bizden selam olsun sizlere...
her nerede iseniz...
İNSANOĞLU KUŞ MİSALİ
Zamanında Üsküdar�da bir �Miskinler Tekkesi� bulunurmuş. Adından da anlaşılacağı üzere buraya yurdun en tembel, en miskin insanları takılırmış. İşte burada iki miskin kendilerine iki sandalye bulup oturuyorlarmış. Gel zaman git zaman havalar gittikçe soğumaya başlamış. Tekkenin de penceresi açık ama kimsenin ayağa kalkıp pencereyi kapatmaya mecali yok.
Birinci miskin: "Yahu havalar iyice soğudu, şu pencereyi kapatmak lazım."der.
İkinci miskin: "Doğru söylüyorsun mirim, kapatmak lazım." der ama aradan saatler geçer, haftalar geçer yine de birisi kalkıp pencereyi kapatmazmış. Sonunda birinci miskin daha fazla dayanamaz bütün gücünü toplayıp karşı pencereye ulaşır, camı kapatır ve hemen oracıktaki bir iskemleye kendini bırakır.
Sonra da öteki miskin arkadaşına:
"Ya mirim gördün mü, insanoğlu kuş misali. Dün neredeydim, bugün neredeyim..�der.
fıkra
EKMEK VAR MI?
Ördek bara girer ve barmen'e:
- ekmek var mi ?
- yok
- ekmek var mi?
- yok
- ekmek var mi?
- yok
- ekmek var mi?
- yok dedik ya
- ekmek var mi?
- eger bir daha sorarsan seni duvara civilerim
- civi var mi?
- yok
- ekmek var mi?
alıntı
Fıkra
FİL ÖDEVİ
Her milletten ögrencilere hayvanlarla ilgili ödev vermisler ve filler üzerine istediginiz sekilde bir seyler yazin demisler. Herkes birsey yazmis:
Fransizlar : Fillerde cinsel yasam,
Çinliler : Fil pisirmenin bin yolu,
Etiyoplalilar : Bir fille bin kisi nasil doyar,
Ingilizler : Safaride fil avlama teknikleri,
Almanlar : Filler ve fillerin Alman dil ve kültürüne etkileri,
Iranlilar : Disi filler çarsafa nasil sokulur,
Amerikalilar : Daha büyük ve daha da görkemli fil nasil yetistirilir,
Japonlar : Daha küçük ve daha ucuz fil nasil yetistirilir,
Yahudiler : Filler en pahali ve en karli nasil satilir,
Brezilyalilar : Fillerle karnavalda samba yapma metodlari,
Türkler : Ne olacak bu fillerin hali...
Mülk gibi söz de,
ne senin ne benim.
Cümle gibi aşk da
ne senin ne benim.
Söz de,
aşk da,
ne benim ne senin.
Bir yaz sabahına doğan
ve su değdiğinde kokusunu salan
kırmızı sardunya,
ağustos göklerinde
başımın üzerinden geçen bulut,
mayıs gülü,
ışıklı nisan yağmuru
ne kadar Allah'tansa,
mülk gibi söz de ve aşk da
O'ndan.
"Sen" tahtına yazıcı
kimi oturtsa da,
beşerî bir sevgili ya da
cismanî bir aşk gibi görünen,
hiçbir yol
O'ndan özgeye çıkmıyor aslında
"gönül tahtına
O'ndan özge sultan" olmuyor.
Değil mi ki her şey O'ndan,
Gidecek yer yok O'ndan başka.
Gelinen yer yok O'ndan başka.
İnsan o ki,
O'ndan başkasını sevemez
sevginin mahiyeti icabı,
O'ndan başkasını bilemez
bilginin mahiyeti icabı.
Işık ki tek kaynaktan dağılır,
ışığa yakın olan aydınlık,
uzakta kalan karanlıktır.
Her şeyin O'ndan olması, ve ışığın tek kaynaktan dağılıyor olması O'ndan başkasının bilinme ve sevilme ihtimalini
tümden yok eder.
Kimi zaman sevdiğimizin
ne olduğunu bilmeden severiz.
Ve insan henüz neyi sevdiğini bilmediği böyle zamanlarda
O'ndan başkasını sevdiğini zannedebilir:
Bir çiçeği, bir kuşu,
denizi, yağmuru,
gökyüzünü, yazıyı,
yazıyı yazanı, kalemi tutanı,
bir yaratılmışı hasılı.
Söz gelimi Leylâ Mecnun'u,
Şirin Ferhâd'ı,
Züleyha Yûsuf'u
sevdiğini zannedebilir.
Oysa sevmek, en fazla, neyi sevdiğini fark etmek demektir
ve seven
biraz da neyi sevdiğini bilendir.
Çünkü ışığın kaynağı tektir ve kim aydınlığının kendinden menkul olduğunu iddia edebilir?
Her aşk O'na çıkar sonunda,
O'ndan başkasını sevmek
imkansız gibidir.
Seven neyi sevdiğini
bilse de bu böyledir,
bilmese de bu böyledir.
Bu yüzden değil mi ki kendini kaybetmek gibi görünen aşk, aslında kendini bilmek.
İstese de insan
O'ndan özgeyi sevme şansı yok.
Şans sözcüğü yok lügatlarde bundan böyle,
O'ndan özgeyi sevme ihtimali yok.
Ve neyi sevdiğini bilenle
bilmeyen arasındaki fark sadece
bilmenin bilincinden ibaret ."
Nazan BEKİROĞLU
Yusuf ile Züleyha
( Sözbaşı'ndan )
ablacım hoşgeldin
evet dostlarımızı özlüyoruz
ekmek var mı fıkrasını çok beğendim :)
ellerine sağlık fıkralar ve şiir için teşekkürler
Merhabalar
Ablacim bir de Fatihimiz vardi
iyi cocuktu...
1199
1200
BBO AİLESİ DİYOR Kİ !!!
“ BAZI DİZİLER YAYINDAN KALDIRILABİLİR AMA YÜREKLERDEN ASLA”
Her şey sıcak bir Temmuz gecesi başlamıştı.
Televizyonun karşısında esneyerek zaping yaparken, güzel bir melodi eşliğinde dönen bir dizinin
jeneriğine takıldık. Dizi jeneriğiyle bizi içine çekerek hapsetti.
Artık dizinin yayım günü olan Salı günlerini iple çeker olmuştuk.
Bu arada dizinin resmi internet sitesinde dizinin fanları oluşmaya başlamıştı.
Tüm gün dizi hakkında yorumlar, dilekler, senaryolar sohbetler gırla gidiyordu.
Fanların birçoğu dizi izlemeyen, tesadüfen Benden Baba Olmaz dizisine rastlayarak, diğer dizilerden
Farklı olduğunu teşhis eden kişilerden oluşuyordu.
Her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi, dizimiz de muhtelif gerekçelerle yayımcı kuruluş tarafından finali dahi çekilemeden yayından kaldırıldı.
Böylesi bir güzelliğin yayından saygısızca kaldırılmasını, dizinin fanları kabullenemediler.
Derhal örgütlenerek seslerini duyurma adına ellerinden ne geliyorsa yaptılar.
Az veya çok konuya dikkatleri de çektiler. Bu çaba ne yazık ki dizimizi geri getirmeye yetmedi.
6 Kasım 2008
Bu tarih “Benden Baba Olmaz” dizisinin yayından kaldırılışının yıl dönümü.
Benden Baba Olmaz Fanları olarak dizimizi sevgiyle ve saygıyla anıyoruz.
Senaristimiz Sayın Murat Aras’ın dediği gibi;
“ BAZI DİZİLER YAYINDAN KALDIRILABİLİR AMA YÜREKLERDEN ASLA”
Yorum Gönder