Yazışmaya devam...

Sevgili BBO fanları.. yazışmaya bu sayfadan devam edebilirsiniz. 

1.639 yorum:

«En Eski   ‹Eski   801 – 1000 / 1639   Yeni›   En yeni»
eylem dedi ki...

günaydınlar
ve merhaba

güzel bir gün geçirebilmek dileğiyle
hepimize kolay gelsin...

kahvaltı yapmak isteyenleri beklerim

no name dedi ki...

aydınlık ve sıcak bir sabahtan

herkese GÜNAYDIN...

no name dedi ki...

Kankacım günaydın
pişti olmuşuz...

öyle kahvaltıya gelin demekle olmaz.

insanlar ne yiyip içeceklerini ve nasıl bir ortamda ağırlanacaklarını ve ne şekilde uğurlanacaklarını da bilmek ister.
>Biraz daha açsan bu kahvaltı olayını...

eylem dedi ki...

Göl başında ,açık havada ve
açık büfe kankacım
hoş bir ortam
bekliyorum buyrun

Adsız dedi ki...

Günaydin canlar, günaydin herkese..


Eylemcim cok sag ol canim ama su ve hava sicakligini, nem oranini bildirmemissin be güzelim! Simdi gelirken hangi paltomuzu giyecegiz biz söyler misin,ha? :)

eylem dedi ki...

hava raporunu vereyim
biraz kalın giyerseniz iyi olur
bugün bulutlu hava,yağış olabilir
ama kapalı alanda var üşürseniz gireriz içeri

no name dedi ki...

ablacığım günaydın,

bak kankacım akıl akıldan üstündür diyenler ne kadar doğru demişler.

benim hiç aklıma gelmemişti hava ve yol durumunu sormak. ablam akıl etip sormasa ben kısa kollu tişörtle gelip hasta olacaktım az kalsın.

neyse yırttık...

eylem dedi ki...

yaa doğru
tecrübe işte

sonra kankam kahvaltıya çağırdı hasta oldum diye dilinden düşürmezdin
çok sağol Seval abla kurtardın beni :)

Adsız dedi ki...

Ay, rica ederim cocuklar lafi mi olur ayol... siz iyi olun birbirinize düsmeyin yeter ki.... :)

eylem dedi ki...

aşk olsun ablam biz kankamla ne zaman birbirimize düştük ki :)

Adsız dedi ki...

merhaba dostlarım

neşeli keyifli bir güne merhaba dedik inşallah.

hayırlı cumalar

no name dedi ki...

başkanım hoşgeldin

özletiyorsun kendini...

eylem dedi ki...

Fıkra Gibi Adı..:Bot Ne Kadar?

Abimiz koyu kahverengi deri, yarım botu alıp kasaya yanaşıyor.Kasadaki kız botları poşete koyarken, sayın abimiz de soruyor;
- 43 lira değil mi?...
- Kız, 'Ne münasebet' der gibi bakıyor ve 'Bunlar orijinal deri...İndirimli fiyatı 180 lira.'
Abimizin bitiş cümleleri, kızcağızın kopuş anına denk geliyor;
-Olur mu hanımefendi, altında 'Size 43' yazıyor...


Fıkra Gibi Adı..:Sınav Soruları

Temizlikçi bir kadın dışardan İlkokul diploması almak için sınava girer. Tabiat bilgisinden sorular ve cevaplar şöyle:
-Soru Mide ne iş yapar?
-Cevap Sindirim yapar, yediklerimizi öğütür.
-Soru 'Akciğer ne iş yapar?'
-Cevap Solunum yapar, bizi yaşatır.
-Soru Kalp ne iş yapar?
-Cevap Dolaşım yapar.
-Soru Beyin ne iş yapar?
-Cevap Bizim apartmanda kapıcılık yapar.

eylem dedi ki...

Fıkra Gibi Adı.. printer

Sene 1992, üniversite yılları. Anneannemin haç parasıyla zar zor bir bilgisayar kapatmışız ama printer'a para kalmamış. Akşam vakti printer'ı olan bir arkadaşa gidip aleti ödünç aldım, eve dönüp proje çıktısı alacağım.Ankara'da her kış olduğu gibi yerler yine buz. Kayıp düşer de alete bir zarar veririm korkusuyla bir taksiye bindim. Daha iki dakka olmadan polis çevirdi, taksici kenara çekti, sonra arabadan indi, kimliğini gösterdi. Ben kucağımdaki cihazın inmemek için uygun bir bahane olduğu düşüncesiyle elde kimlik arabada bekledim. Polis abi geldi, kapıyı açtı, ve aramızda şöyle bir diyalog geçti:
- O ne len ööle?
- Printer (yanındaki öteki polise dönerek)
Ecnebi oğlum bu. Sonra gülümseyerek kapıyı kapattı. Güle güle manasına ikisi birden el salladılar, tekrar yola koyulduk. 500 metre kadar gittikten sonra şöför gene kenara çekti, çünkü gülmekten arabayı kullanamıyordu.


Fıkra Gibi Adı..:Babaanne

Yetmiş sekiz yaşında, tonton bir babaannem var. Ne kadar modern olsa da gelişmiş teknolojiye ayak uydurmakta epey zorlanıyor. Buna en güzel örnek evimi aradığında telesekretere bıraktığı not.
- Babaannesi aradı dersiniz.

Adsız dedi ki...

herkese merhabalar...

no name dedi ki...

kankacım.," çok güzel sağol..."

"ablacığım hoş geldin"

Adsız dedi ki...

Kankacigim hosgeldin..

Eylemcim cok güzel, cok sag ol...

Adsız dedi ki...

hoşbulduk canlar..
eylemcim teşekkürler..



Mevsimleri Kaçırdım

Yazı beklerken kar geldi...

Ben oturup satırlarımı yazarken, küçük kar taneleri, yaramaz birer kelebek gibi odamın camında oynuyorlar...

Ağaçlar, çatılar, karşı tepeler bembeyaz...

Hava soğudu...
Isı, eksi bilmem kaç derece dediler...

Ama okurlarım o satırları okurken, ortalığın günlük güneşlik olacağını, belki de atletle dolaşacaklarını biliyorum...Çünkü benim yazılarım ile hava şartları hiçbir zaman ve asla birbirini tutmadı...

"Hava ne kadar soğuk, kar yağıyor.." şeklindeki yazılarımı, okurlarım devamlı bunaltıcı bir sıcakta okudular..."Aman ne kadar da sıcak, insan terliyor..." başlıklı yazımı okuduklarında ise kenti kar kaplamıştı...Ki karpuz dondurma ile ilgili yazılarım hep kışa, lahana ile kestane yazılarım ise genellikle yaza denk geldi.

Bu nedenle de hiçbir zaman "Şemsiyenizi alın", "Paltonuzu giymeden sokağa çıkmayın" gibi önerilerimi tekrarlayamadım...


Mevsimleri hep kaçırdım...

Baharlar kaçtı...

Ben baharı tanımam...

Kışı bilirim, hüzün mevsimi sonbaharı bilirim, soğuk havaları bilirim, fırtınaları bilirim...

Ilık mevsimler kaçtılar...

"Kendime bir bisiklet alacağım..." diye tutturduğumda kaç yaşındaydım?... Ki karım, "Aman Allahım...Bu yaşta bisiklet?..." demişti...

Utandım, ona aslında üç tekerlekli bisiklet istediğimi söyleyemedim...

Oyuncak otomobilim...

Telgraf telinden arabam...

Çemberim...

Kafasına dokununca kuyruğu oynayan tahtadan at yaptıüımda ise oğlumun, "Baba, bana mı bu at?..." sorusuna "Hayır bana..." yanıtını verememiştim...



Mevsimleri kaçırdım...

Gitti mevsimler...

Ne zaman zıplayan bir çocuk görsem...Bir telgraf telinden araba...Bir dönen çember...

Bir üç tekerlekli bisiklet...

Ya da yeşil parkın tahta bankında, sevgilisine dondurma külah almış birini...

Kendi payıma yanarım...

Ve boynumu büküp bilirim:

Ben mevsimleri kaçırdım...

Daktilomun tuşları başına suratımı asarak otursam da içimdeki çocuk üç tekerlekli bisikletine biner...

Üç tekerlekli bisikletteki çocuk söyler, ben yazarım...

Çember çevirerek, tahta ata atlayarak, telgraf telinden arabayı sürükleyerek...

Kaçan mevsimlerin ardından gülerek...

Yoksa bilirim...

Mevsimleri kaçırdım...
Bekir Çoşkun

ve
Ayrılıklar

Arka bahçedeki kumrular da gittiler.

Bu mevsim ayrılık dolu.

Ağaçlar yapraklarından, güneş topraktan, çiçek arıdan, gül dalından ayrılıyor.

Kelebekler kayboldular.

Yaz aşkları gizemli vedalaşmalarla, gözyaşlarıyla, minik minik hüzünlerle bitti yine.

Áşıklar ayrıldılar.

Kumsallar boşaldı.

Ne çocukların sesleri kaldı, ne satıcılar, ne plajda gölgelikte oturup örgü ören kadınlar.

Depolara kaldırdılar güneş şemsiyelerini.

Bu ayrılıklar olmasaydı keşke.

Ne vardı sanki.

Bahçelerden hortumları topladılar çoktan.

Tekneler denizden ayrıldı.

Eşyalarını toplayıp, güverte kapağını kapatıp, son kez teknesine uzaktan bakıp gitti kaptan.


*

Bu mevsim ayrılıklarla dolu.

Kavak ağaçları rüzgár sesinden ayrıldılar, çınarlar gölgelerinden, sarmaşıklar renklerinden.

Çocuklar okula gittiler, basketbol direği yalnız.

Ne yapacaksınız?

Canımı sıkar hep bu ayrılıklar.

Her an bir ayrılık haberi geliyor, içimde sıkıntı var.

Dün baktım:

Çatının pervazı boş.

Anladım; ayrılık zamanıdır.

Demek ki gitti kumrular.

Bekir Çoşkun

Adsız dedi ki...

biraz hüzünlendik mi?

mevsimleri kaçırmayın canlar..
giden zaman gelmiyor..

92.5 fm mavili günler yayına başlıyor
ilk parçamız

GÜNCE KORAL'dan
Nezaket

Orta yaşlar yakın
Ne çok zaman harcamışım
Şimdi ne koparırsam kar
Dünya işleri beklesin dinlensin biraz telaşlar
Kaçırmadan trenleri
Bizi terkemeden aşklar
Dost gördük düşman gördük
Alıştık haline
Hayat biraz da tesadüf bu yüzden
Ömür geçiyor güzelim hadi
Kalbini dinle
Esesas işimiz yaşamak olmalı ille de ille
Ömür geçiyor güzelim hadi
Kalbini dinle
Esesas işimiz yaşamak olmalı ille de ille
Fazlasında gözüm yok hiç
Dünya malı en nihayet
Ne ağır kayıplar verdik
Lakin kopmadı ya kıyamet
Küçük şeyler sevindiri beni
Mesela biraz nezaket

Dost gördük düşman gördük
Alıştık haline
Hayat biraz da tesadüf bu yüzden
Küçük şeyler sevindiri beni
Mesela biraz nezaket

Söz ve müzik: sezen aksu

http://www.youtube.com/watch?v=qZJ0iS-tRbk

Adsız dedi ki...

biraz hüzünün de dibine vurmak gerekir tekrar diri dönmek içim

evet sırada ki parça

orhan gencebay dan

zaman akıp gider

Zaman akıp gider durulmadan
Ne sual ne cevap sorulmadan
Biz onun içinde yitip kaybolmuşuz
Bize yaşamak yok yorulmadan

Bilirim hayatın güzelliğini
Bilirim sevenin ne çektiğini
Dertler bizim için, sevmek bizim için
İşte gelde yaşa kahrolmadan

Kimi aşktan yorgun, kimide hayattan
Kimi feryat ediyor aşksız yaşamaktan
Ben ömür yolunu koşarak geçerken
Gönlümde hal kalmadı seni aramaktan
Gönül yorgun düştü seni aramaktan

Ümit bekleyiş bir hasret aramak
Sevmek bulanık bir denize dalmak
Kader tüm hayatın olaylar zinciri
En büyük gerçekse olup olmamak

Aşkıyla anladım varolduğumu
O öğretti bana ben olduğumu
Dertler bizim için, sevmek bizim için
Herkes duysun ona kul olduğumu

Kimi aşktan yorgun...

dinliyoruz

http://www.youtube.com/watch?v=YnnBuXi6cOg&feature=related

Adsız dedi ki...

92,5 mavili günler

sıradaki parça

Tanrı istemezse

tanrı istemezse yaprak düşmezmiş
tanrı istemezse insan ölmezmiş
sen tanrı mısın beni öldürdün
eşime dostuma beni güldürdün

vicdanının sesini dinle bak ne diyor
senin için bir can gidiyor
vicdanının sesini dinle bak ne diyor
senin için bir can ölüyor

allah öldürür dünyadan alır
sen beni öldürdün hayatta bıraktın
cehennem ateşi ahirette olur
sen beni dünyada ateşe attın

senin için herkes kötü söylüyor
söylemesi kolay bir de bana sor
seninle yaşamak güzel şey ama
senden ayrılmayı gel de bana sor

söz: ali avaz
müzik: mustafa sayan

dinliyoruz
http://www.youtube.com/watch?v=g-n4u-j-dYs&feature=related

Adsız dedi ki...

92.5 fm mavili günler

sırada ki parça
kerim tekin
Kar beyaz 'ı
Hasret vuruyor gecenin koynunda
Anılar vuruyor gözyaşlarıma
Çılgın bulutlar dönüyor başımda
Uykusuz geceler kapımda

Yıkılsa dünya, kıyamet kopsa
Yine de vazgeçmem ölürüm derdimden
Kar beyazdır ölüm, ellerinden gülüm
Yine yoksun diye, düşmanım her güne

Dursun dünya dönmesin sensiz
Yaşatmasın of, Allahım sensiz

dinliyoruz

http://www.youtube.com/watch?v=cdI7hqvCISo

Adsız dedi ki...

sıradaki parçalar

benim çok sevdiğim bir şarkıdır


levent Yüksel söylüyor

Karaağaç
Yar gidiyor musun?
Gitme; içimde bir korku var
Biliyor musun?
Böyle başlar ayrılıklar

Gel biraz; kokunu bırak
Baharımı al; soğuktur oralar
Ağlıyor musun?

Ağlama: hayırlar uğurlar
Gurbete giden döner mi dönmez mi?
Belli değil bilirim
Ben bir karaağaç gölgesi buldum,
Cebimde ümitlerim

danliyoruz
http://www.youtube.com/watch?v=VRrETIvECWY

Adsız dedi ki...

bu kadar hüzün yeter değil mi?

biraz nefes almak gerek
nefes vermek..


tabii kankama sevgilerimle

NEFES ALIN

önce
Bir şiirle
BABA
Hünerli elleriyle sabrı taşıdı anne

Oyundan yorulmuş çocuğunu usulca serdi yatağa

Gece ne kadar koyu olursa olsun korkmadı onlar

Baba her zaman erkek olan değildi çünkü

Baba , anneydi çoğu zaman

burcu erman



sonra

son parçamız

NEFES VERİN bakayım

ve

SERTAP ERENER söylüyor

HAYAT BEKLEMEZ
Hayat çöpte değil
Kenarında köşesinde
Alaaddinin şişesinde
Beklemez, beklemez

Değiştirir değişir
Ne kışın güneşinde
Ne yazın ateşinde
Takılıp da teklemez

Bir tane daha yok şu andan
Her an yeganedir tektir
Tut yakala saçlarından
Kaçırma vakit nakittir

Dört nala dolu dizgin atlar gibi
Çağdan çağa atlar
Ne kadar anlamlı yaşarsan
Kendini sonsuza katlar

Hayatı biblo gibi
Vitrinde saklayamazsın
Kırarsan omurgasını
Çakıl taşı gibi toplayamazsın

Durulur mu önünde
Duramaz durduramazsın
Bir kez kaybedersen
Bir hayat daha olduramazsın


dinliyoruz

http://www.youtube.com/watch?v=s3i0OiNg3Ro


tekrar buluşmak üzere

iyi günler...

Adsız dedi ki...

Cok tesekkürler kankacigim, ellerine, yüregine binlerce kez saglik diliyorum... :)

Adsız dedi ki...

Merhabalar arkadaslar

Hayirli Cumalar

no name dedi ki...

Ablacığım yüreğine sağlık,

Kardeşim hoşgeldin...

eylem dedi ki...

Merhaba Kaya

Ablacım ellerin dert görmesin
güzel program için teşekkürler

Adsız dedi ki...

bügün de geldi eve gitme vakti, hepinize iyi bir haftasonu tatili diliyorum, dinlenmenizi yahut gezmege gitmenizi, gülmenizi, sevmenizi, gelecekleri beklerken umutlanmanizi, herseyin gönlünüzce olmasini.. :)

Adsız dedi ki...

Hosbuldum ama bu aralar cok gec geliyorum sanirim.
Iyice yogunlasti. Is, okul derken kisildim kaldim.
"isyanim var uleennn" diyesim geliyor arada. Hayir midir?

eylem dedi ki...

iyi akşamlar - iyi tatiller Seval ablacım

hayırdır Kaya hayırdır :))
Allah kolaylık versin

Adsız dedi ki...

merhabalar

ilk defa herkes gitmeden gelebildim sonunda :))

ee nasılsınız herkes iyidir inşallah ?

eylem dedi ki...

amanın kim gelmiş
gökçe kız hoşgeldin
nasılsın bakalım

Adsız dedi ki...

sağol eylemcim iyiyim çoktandır gelemiyodum malesef..sen nasılsın ?

eylem dedi ki...

iyidir canım aynı gördüğün gibiyiz
arada uğra sevindim :)

derslerinede iyi çalış
inşallah seneye üniversiteli görelim seni

Adsız dedi ki...

zaten bu aralar ev dersane ve okul üçgeninde gidip geliyorum :)

okuldaki sınavlarımda bugün bitti bi iki hafta kadar biraz rahatım sonra başlıcak gene böyle işte kısaca hep aynı şeyler yani :))

seneye farklı şeyler anlatırım inşallah üniversite hayatı gibi :)

eylem dedi ki...

inşallah canım

sizlere güzel bir akşam diliyorum
sevgiyle,sağlıkla,umutla kalın
kendinize iyi bakın
kısmetse yarın görüşebilmek dileğiyle...
Hoşçakalın

Adsız dedi ki...

iyi akşamlar..

no name dedi ki...

Gökçe hoşgeldin...

Kankacım iyi akşamlar...

no name dedi ki...

Çakma BBO yu izleyen var mı?

Dün akşam şöyle bir baktım da,çok
başarısız bir taklit.

Bence tutmaz...

Adsız dedi ki...

no name kardeşim..
Çok merak etmiştim.Ben izlemeye çabaladım ama açıkcası dayanamadım.
Üzgünüm çok başarısız.
gerçekten çok kötü bir taklit olmuş.
Bence de tutmaz..

Adsız dedi ki...

çakma bbo derken hangi diziden bahsediyosunuz ?

no name dedi ki...

Gökçecim trt 1 de dün gece oynayan "babam adam olacak" isimli dizi den bahsediyoruz...


Benim mesaim biter,
Ve ben ardıma bakmadan kaçarım...
Öncelikle iyi akşamlar dileyeyim de arkamdan dedikodu yapmayın.
sonra da Güzel ve rahat bir uyku dileyeyim...
sonraaa iyi hafta sonları dileyeyim iyi tatiller de tatilcilerin olsun...

Allah rahatlık versin...

Adsız dedi ki...

hepimize merhaba
güneşimi kaybettim gözlerini görmem gerek
yaşamaya dönmek için hasretini silmem gerek

offf offf

Adsız dedi ki...

hımm ilk defa duydum dizinin ismini..

herkese iyi geceler...

Adsız dedi ki...

Hayirlisi be..

iyi geceler

eylem dedi ki...

günaydınlar

iyi haftasonları
kolay gelsin...

no name dedi ki...

Günaydın;
.Günaydın;
..Günaydın;
...Günaydın;
....Günaydın;
.....Günaydın;
......Günaydın;
.......Günaydın;
........Günaydın;
.........Günaydın;
..........Günaydın;
...........Günaydın;
............Günaydın;
.............Günaydın;
..............Günaydın;
...............Günaydın;
................Günaydın;
.................Günaydın;
..................Günaydın;
...................Günaydın;
....................Günaydın;
.....................Günaydın;
......................Günaydın;

eylem dedi ki...

bol günaydınlı bir hafta sonu :)

Günaydın kankacım
haftasonu enerjisi galiba :)

Adsız dedi ki...

..........GÜNAYDIN
.........GÜNAYDIN
........GÜNAYDIN
.......GÜNAYDIN
......GÜNAYDIN
.....GÜNAYDIN
....GÜNAYDIN
...GÜNAYDIN
..GÜNAYDIN
.GÜNAYDIN
GÜNAYDIN

eylem dedi ki...

günaydın başkanım

evet demiştim ben bol günaydınlı bir hafta sonu diye :))

no name dedi ki...

Amin
Sözlümle konuşurken tepkisini merak ettiğim için, "Seni aldatsam ne yaparsın?" diyorum. "Ne yapacağım, senin için dua ederim." diyor. Aklımdan ne kadar iyi niyetli olduğu, aldatılsa dahi seviyesini düşürmeyip karşı tarafın iyi olmasını istediği geçiyor. "Ne duası?" diye sorunca, verdiği cevapla kendime geliyorum. "Tabii ki ruhuna el fatiha, sana ne lazımdı?"

no name dedi ki...

Potansiyel müşteri
Kırmızı ışıkta durduğum anda yanımdan iki motosikletli ışık hızında ve tek tekerlek üzerinde geçti. Ben ağzım açık olayı izlerken yanıma yanaşan 112 ambulansından doktor camı açtı ve bana: ''Gördün mü bizim müşterileri... Hey maşallah!'' dedi.

no name dedi ki...

Telsiz anonsu
Geçen akşam sokakta yaşanan zincirleme kazayı merkeze bildiren polis arkadaş, telsiz anonsları konusunda son noktayı koydu: "Amirim, bütün mahalle birbirine girip tren yapmışlar!"

Adsız dedi ki...

Merhabalar x 10 (uzun uzun yazmiyim, siz öyleymis gibi kabul edin)

Bugün günaydinlar almis basini gitmis :))

Kolay gelsin...

no name dedi ki...

Yüz yüze
Ödevini evde unuttuğu için öğrencime darıldığımı söylüyorum. Çocuk dayanamıyor, ağlıyor, ağlıyor, ağlıyor... En sonunda çocuğun yanına gidiyorum ve ellerimi uzatıyorum. "Küs mü barış mı?" Çocuk düşünüyor ve en sonunda diyor ki, "Mecburen barışı tercih etmek zorundayım, ne de olsa aynı sınıftayız ve yüz yüze bakıyoruz öğretmenim." Çok düşünceli bir çocuk, değil mi?

no name dedi ki...

Dürüstlük mutluluk getirir
Uzun süredir birlikte olduğum sevgilimden ayrılmıştım. O moral bozukluğu ile eve geldim. Karım yüzümden bir şeyler olduğunu anlayıp sebebini sorduğunda ise, sevgilimin beni terk ettiğini söyledim. Karımın, dalga geçtiğimi düşünerek "Boşver hayatım sana sevgili mi yok, seni terk ettiği için zaten aptalın biri olmalı." demesiyle, moralim düzelip keyfim yerine geldi. Dürüstlük mutluluk getirir diye boşa dememişler.

eylem dedi ki...

hepsi birbirinden güzel :))
teşekkürler kankacım


Kayacım günaydın
çok tembelsin x10 deyip kısa yoldan olayı halletmişsin :)

no name dedi ki...

Bil(mez)miş

Anlattığım masalı dinlerken, bir yandan da göğüslerime dokunmaya çalışan 3 yaşındaki komşumuzun oğluna "Ben senin bildiğin kızlardan değilim!" dedim. "Ben hiç kız bilmiyorum ki..." deyince susmayı yeğledim.

Adsız dedi ki...

hosbuldum eylem de simdi sen bana "cok tembelsin x 10" mu dedin, yoksa "x10 deyip kisa yoldan halletmissin" mi demek istedin. virgüllere dikkat. Hayat kücük ayrintilarda gizlidir

eylem dedi ki...

aa evet kayacım haklısın
ikinci şıkkı demiştim

ama gerçi birinci şıkta olurmuş :))
ikinciyi dedim ikinciyi :)

Adsız dedi ki...

ben de öyle anladim zaten :)

Adsız dedi ki...

herkese merhabalar..

Hepinize güzel bir hafta sonu geçirmenizi dilerim.

no name kardeşim paylaşımların için teşekkürler..

Adsız dedi ki...

sevgili GÖKÇE mize.
iyi ki doğdun diyoruz..

nice yıllara canım
sağlıkla,mululukla ve başarılarla..

hayatta herşey istediğin gibi olması dileklarimle....

hepbirlikte söylüyoruz sana
dinliyoruz
http://www.youtube.com/watch?v=kidqG5Bs84E&feature=related


bu da pastan.

http://www.yemekoyunlari.org/files/image/dogum_gunu_pastasi.jpg



nice yıllara..
iyi ki doğdun GÖKÇE..
iyi ki doğdun GÖKÇEEEE

no name dedi ki...

Gökçecim,
Hayattan tüm beklentilerinin gerçek olması dileğiyle doğum gününü kutluyorum.
İyi ki doğdun...

Adsız dedi ki...

Dogum günün kutlu olsun..

Adsız dedi ki...

GÖKÇECİM CEZALISIN

BİR PASTA YAPTIRDIM SENİN İÇİN

ÜZERİNDE 8552 TANE MUM VAR

HEPSİNİ ÜFLEYECEKSİN

AMA

TEK TEK

:))


DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN GÖKÇE

ALLAH GÜZEL GÜNLERİ SEVDİKLERİNLE BİRLİKTE YAŞAMAYI NASİP ETSİN..

Adsız dedi ki...

hepinize çok çok çok teşekkür ederim çok sağolun :) hep birlikte daha nice mutlu günlere inşallah..

no name dedi ki...

Herkese iyi akşamlar diliyorum.

Allah rahatlık versin...

Adsız dedi ki...

gökçe doğum günün kuylu olsun

hala offf ooofff çekiyorum neden derseniz
güneşimi kaybettim gözlerini görmem gerek
yaşamaya dönmek için hasretini silmem gerek

Adsız dedi ki...

Hayirli geceler

bul su gözleri artik abicim ya...

Adsız dedi ki...

Merhaba,
iyi pazarlar...

no name dedi ki...

Erkeklerin kadınlardan ricasıdır

* 8 hafta süren baş ağrısı olamaz, bir doktora gidin.

* Alışveriş yapmak zevkli değildir ve asla da olmayacaktır.

* “Beni seviyor musun?” diye sormayın. Emin olun ki sevmesek yanınızda bir saniye bile durmayız.

* Bizden sizinle aynı üzüntüyü çekmemizi beklemeyin, o sizin kız arkadaşlarınızın işidir.

* Bir yere gittiğimizde, hangi kıyafeti giyerseniz giyin, size çok yakışıyor, yemin ederiz. O yüzden bir daha sormayın.

* Biz erkekler basitizdir. Mesela sizden ekmeği getirmenizi istiyorsak, aslında ekmeği getirmenizi istiyoruzdur. Bundan “ekmek masada değil” diye bir iğneleme yaptığımız sonucunu çıkarmayın.

* Eğer 2 değişik şekilde anlayabileceğiniz bir şey söylemişsek ve bunlardan biri kötü ve sizi üzecekse, kesinlikle öbür anlamında söylemişizdir, boşuna bizi sıkıntıya sokmayın.

* Eğer bir şey istiyorsanız sormanız yeterli. Bir şeyi açıklığa kavuşturalım. Biz erkekler öyle farklı anlamlar taşıyan dolaylı soruları anlamayız. Ne istiyorsanız doğrudan söyleyin.

* Eğer şişmanladığınızı düşünüyorsanız büyük ihtimalle şişmanlamışsınızdır zaten.

* 30 çift ayakkabınızdan hangisinin kıyafetinize uyacağını sormayın, bilmiyoruzdur. Sormayınız.

* Evi temizleyip yorulduktan sonra, yüzünüze bakılmayacak haldeyseniz, yaptığınız temizliğin bizim için bir anlamı yoktur, takdir beklemeyin. Temiz bir evden önce güzel en azından bakımlı görünen bir kadınla bir evi paylaşmak daha anlamlıdır.

* Size “neyiniz var” diye sorduğumuzda, “hiçbir şeyim yok” derseniz size inanırız, bizim için olay bitmiştir. O yüzden bir şeyiniz varsa doğrudan söyleyin sonra bizi anlayışsız durumuna düşürmeyin.

Adsız dedi ki...

Merhabalar

iyi pazarlar, iyi tatiller

no name dedi ki...

Aşağıdaki yakarış Hititlere ait bir duvar yazısından alınmıştır (Tarih: MÖ 2000).

"Tanrım, aklımı sakinleştirerek kalbimi dinlendir. Zamanın sonsuzluğunu göstererek bu telâşlı hızımı dengele. Günün karmaşası içinde bana sonsuza kadar yaşayacak tepelerin sükûnetini ver. Sinirlerim ve kaslarımdaki gerginliği, hafızamda yaşayan akarsuların melodisiyle yıka, götür. Uykunun o büyüleyici gücünü duymama yardımcı ol. Anlık zevkleri yaşayabilme sanatını öğret; bir çiçeğe bakmak için yavaşlamayı, güzel bir köpek ya da kediyi okşamak için durmayı, güzel bir kitaptan birkaç satır okumayı, balık avlayabilmeyi, hülyalara dalabilmeyi öğret. Her gün bana kaplumbağa ve tavşanın masalını anlat. Anlat ve hatırlat ki, yarışı her zaman hızlı koşanın bitirmediğini, hayatta hızı arttırmaktan çok daha önemli şeylerin olduğunu bileyim. Heybetli meşe ağacının dallarından yukarıya doğru bakmamı sağla. Bakıp göreyim ki, onun böyle güçlü ve büyük olması, yavaş ve iyi büyümesine bağlıdır.
Ve hepsinden önemlisi Tanrım, bana değiştirebileceğim şeyleri değiştirmek için CESARET, değiştiremeyeceğim şeyleri kabul etmek için SABIR, ikisi arasındaki farkı bilmem için AKIL ve beni aşkın körlüğünden ve yalanlarından koruyacak DOSTLAR ver..."

no name dedi ki...

* İki şey kalitesiz insanın özelliğidir
1) Şikâyet etmek
2) Dedikodu yapmak
* İki şey çözümsüz görünen problemleri çözer
1) Bakış açısını değiştirmek
2) Kendini, karşısındakinin yerine koymak
* İki şey yanlış yapmanızı engeller
1) Olayları akıl ve kalp süzgecinden geçirmek
2) Hak yememek
*İki şey geri bırakır
1) Kararsızlık
2) Cesaretsizlik
* İki şey çözüm getirir
1) Tebessüm
2) Gerektiği zaman susmayı bilmek

Adsız dedi ki...

allahım bize sabır ve dayanma gücü ver.bu dizi için 1 yılı aştık.sonumuz kötü olmasın deli olmayalım

no name dedi ki...

Yeni bir gün ve yeni bir hafta...

Herşeyin tıkırında gitmesi dileğiyle

herkese GÜNAYDIN...

eylem dedi ki...

günaydınlar

güzel bir gün geçirebilmek dileğiyle...
hepimize kolay gelsin

bir doğum günü kaçırmışım nasıl olmuş :)
Gökçecim biraz gecikmelide olsa iyi ki doğdun hayatım
nice güzel yıllara...

Adsız dedi ki...

Günaydin, hepimize güzel bir gün diliyoum...

Gökcecim gecikmis kutlayanlar listesine beni de katmalisin canim.. Coook uzun yillar güzel yasa, cok mutlu ol insallah, yeni yasin kutlu olsun, hersey her zaman gönlünce... :)

No Namecim bu güzel bilgiler icin cok tesekkürler canim kardesim... Paylastiklarinla erkekler hakkinda bilmediklerimizle gülümsedim, insanlarin MÖ 2000 yilindaki düsüncelerini okuyunca aradan gecen 4000 yil sonra onlarin olgunluguna hâlâ gelememis oldugumuz gercegiyle hem sasirdim hem üzüldüm..

Kolay gelsin...

no name dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
no name dedi ki...

Kankasının 20 ekim yorumunu okuyup ona cevap yazan,sonrasında apışıp kalan ve alelacele yaptığı yorumu silen çeyrek akıllı benim...

eylem dedi ki...

çeyrek akıllı kankam benim :))
olur öyle şeyler normaldir

Kahvaltıya gelin hadi bekliyorum
neresi derseniz
güzel kahvaltı hazırlayan bir mekan
çayımızı içer kahvaltımızı yaparız
söyleriz maydonozda getirirler
bugün dışarıdan hazır yiyeceğiz:)

havaya gelince yollarda biraz sis var dikkatli gelin
siz yine kalın giyinin Ankara havası çarpmasın

eylem dedi ki...

Tamam kahvaltıdan vazgeçtim
öğle yemeğine beklerim
gelen yoksa onada beklemeyim
kendim yer ,kendim içer, hesabı öder eyvallah der çıkarım mekandan...

no name dedi ki...

hep seval ablamın yüzünden.
ağaç oldum burada beklemekten.
seval ablamı ekip yalnız geliyorum.

sen söyle sıcakları,yettim ben...

Adsız dedi ki...

Afiyet olmus..

Mutlu, umutlu, huzur dolu, bereketli... bir hafta olur insallah

eylem dedi ki...

gel kankacım gel hoşgeldin

Seval abla sende yetiş bak bu fırsatı kaçırma :)

ve Kaya da yetişti öğle yemeğine çabuk gel sanada söyleyelim ne istersen
sanada afiyet olsun

Adsız dedi ki...

hee ben de -mis`li gecmis zaman kipinde yazmistim demek daha afiyet olabilir

tamam o zaman. bana bir bucuk iskender, yanina da yayik ayrani, üstüne de künefe
menüye bak peh peh...

ben simdi cikmak zorundayim yine ugrarim insallah

Adsız dedi ki...

Özür dilerim No Namecim, ben sana haber verdim saniyordum, demek tam haber vermeyi düsünürken baska bir düsünceye dalip unutmusum, hep benim beceriksiz patronun sucu kardesim, ben aslinda masumum ama yine de sen kusura bakma e mi canim.. :)

Size afiyet olsun, ben de bu koca koca dosyalar arasinda gidip gelirken iki lokma ve bir elmayla gecistiririm bugünlük, ne yapalim saglik olsun.. :)

eylem dedi ki...

görüşürüz Kaya
afiyet olsun :)

Seval ablam
öyle iki lokmayla olur mu yazık sana :)
güzelce ye yemeğini öyle dönersin işin başına
kolay gelsin ablacım

Adsız dedi ki...

herkese merhabalar..

Güzel bir hafta sonu geçirip yeni bir haftaya sağlıklı huzurlu başladığınızı umarım..

Benim ev kalabalık dostlar eğer vakit bulursam sizlere arada uğrarım..
herkese kolay gelsin..

eylem dedi ki...

ablacım merhaba
sanada kolay gelsin

no name dedi ki...

Topun Hacmi

Bir matematikçi, bir fizikçi ve bir mühendise bir kırmızı top verip bunun hacmini nasıl bulacaklarını sormuşlar. Matematikçi, bir mezura ile etrafını ölçüp formülle yarıçapını hesapladıktan sonra diğer bir formülle yarıçapından hacmini bulacağını söylemiş. Fizikçi ise topu suya batırıp yer değiştiren suyun hacmini ölçerek topun hacmini bulabileceğini söylemiş. Top son olarak mühendisin eline verilmiş, mühendis topu şöyle biraz çevirip bakmış ve sonra: "Bana kırmızı toplar kataloğunu bulun"

no name dedi ki...

Meraklı Deve

Genç deve annesine sormuş
-"Anne niye bizim ayaklarımız bu kadar büyük?"
Anne cevap vermiş:
-"Çölde kuma batmamak için."
Genç deve tekrar sormuş:
-"Peki kipiklerimiz niye bu kadar gür.
Anne tekrar cevap vermiş:
-"Çölde kum fırtınalarında kum kaçmasın diye."
Merakı yatışmamış olan genç deve bir soru daha sormuş:
-"Bizim niye hörgüçlerimiz var."
Anne deve sabırla yanıtlamış :
-"Çölde çok uzun süre susuz idare edebilmek için suyu hörgüçlerimizde depolarız."
Sonunda dayanamayan genç deve sormuş :
-"Peki biz bu hayvanat bahçesinde ne işimiz var?"

no name dedi ki...

Oscar

Atlas Okyanusu'nda giden geminin kaptanı gemide olan bütün herkesi güverteye çağırmış. Herkes gelince
-Size bir iyi bir kötü haberim var.
Önce hangisini söyliyeyim.
Herkes: "İyi" demiş.
-13 dalda oscar kazanacağız.

Adsız dedi ki...

güneşimi kaybettim gözlerini görmem gerek
yaşamaya dönmek için hasretini silmem gerek


offfff oooofff ne olacak halimiz

eylem dedi ki...

Kankacım sıralamışsın yine ellerine sağlık komik ve güzeldiler

kendinize ve sevdiklerinize iyi bakın
görüşebilmek dileğiyle
iyi akşamlar...

no name dedi ki...

Kankacım güle güle git.

iyi akşamlar olsun...

Adsız dedi ki...

iyi aksamlar Eylem

yine gel

Adsız dedi ki...

Olay Aydın/Nazilli de gerçekleşmiştir.

Saygıdeğer Hakim Bey.. Saygılarımla
size açıklama özgürlüğümü kullanarak bazı şeyleri bildirmek istiyorum
Umarım bu durumu en kısa zamanda açıklığa kavuşturursunuz.. Su günlerde
askerliğe çağırılacağım. Yasım 24 ve 44 yasında bir dul bayanla evlendim,
kendisinin de bir kızı var 25 yasında. Babam ise bu bahs etmis oldugum kizi
ile evlendi. Böylelikle Babam, karimin kizi ile evlendigi icin damadim
olmus oldu. Bunun üzerine kizim da üvey annem olmus oldu babamla evlendigi
icin.. Hanimimin ve benim gecen sene bir oglumuz oldu. Oglum hanimimin
kizinin erkek kardesi oldu, ayni zamanda Babamin da enistesi. Birde
üveyannemin erkek kardesi oldugu icin dayi oldu. Anliyacaginiz benim oglum
benim dayim oldu.. Babamin esi sene sonunda dünyaya bir erkek cocugu
getirdi. O babamin oglu oldugu icin benimde erkek kardesim, vede kizimin
oglu oldugu icin de torunum. Yani beni torunumun erkek kardesiyim. Ayrica
bir Annenin evladinin babasi esi olduguna göre bende Esimin Kizinin
babasiyim vede kizimin erkek cocugunun erkek kardesiyim. Kisacasi kendimin
büyükbabasiyim.. Sayin Savci bey sizden ricam beni Askerlik görevimden azl
etmenizdir, sizde biliyorsunuz ki kanunlarimizda Baba, Ogul ve Torun ayni
zamanda askerlik yapamazlar.. Saygilarimla.. Not: Pskolojik
rahatsizliklardan ve (!)Ailedeki dengesizliklerden dolayi bu genc adam
askerlikten men edilmistir.. (Dosyasina bu sekilde islenmis..)

Adsız dedi ki...

Hayirli geceler

Adsız dedi ki...

Kardeşim akşam döktürmüşsün,
yüreğine sağlık...

Herkese günaydın...
gerçekten...

Adsız dedi ki...

Günaydin canlar, günaydin...

Güzel bir gün olsun hepimize, hayirli haberlerin müjdeleriyle...

eylem dedi ki...

Gecikmeli bir günaydın
türk telekom ancak izin verdi internete girmemize
bağlantı yoktu

nasılsınız bakalım
güzel bir gün bizlerin olsun
kolay gelsin...

Adsız dedi ki...

herkese merhabalar..

Günler,haftalar,aylar geçti ve geçecek..

Eğer varsa Ömürümüz
Çok SALI günleri daha gelecek
Belki daha neşeli,belki daha hüzünlü ...
Kankamın sayısını bile unutacağı
Arkasından mendil salladığımız...
Çok SALI günü daha geçecek..


Güzel bir salı günü olsun..
dostluklarımız baki kalsın
alacağımız haberlerde.....
vereceğimiz haberlerde.....
keyiflerimiz yerinde olsun....
sağlıklı olarak
sürdürebilceğimiz
ömrümüze bereket olsun

Adsız dedi ki...

SEVDİĞİNE KENDİNDEN BİRŞEYLER VERMEK

Sevdiği adam R, C’ye dedi ki “Eğer beni seviyorsan kendinden bir şeyler vermelisin bana; kendi varlığından”

C bunu işitince bir süre sessiz kalakaldı. Doğru söylüyordu R. Eğer bu gerçekten aşksa, seven insan kendinden bir şeyler vermeliydi ve bunlar sıradan şeyler değil, onun varoluşunu sağlayan temel bileşkelerden olmalıydı. Bunun için de önce kendisini var eden temel etmenlerin neler olduğunu günışığına çıkarması gerekiyordu.

Kendisini öbür insanlardan farklı kılanın ne olduğunu düşündü bir süre. Ardından

-Beni var kılan en önemli şey duygularım ve düşlerimdir, dedi ve duygularıyla düşlerini mavi kuş desenli bir hediye paket kâğıdı ile özenle paket yapıp sevdiğine verdi. Ama R bundan hoşlanmamıştı ve bu hoşnutsuzluğunu gizleme gereği bile duymadı.

-Duygu ve düşler nedir ki insanın yaşamında? Eğer onları kendimizden çıkarırsak, bizden hiçbir şey eksilmez, dedi yüzünde kendisine sunulanı küçümser bir ifadeyle.

C sevdiğinin söylediklerini düşündü uzun süre. Her şeyde kendini değil karşısındakini haklı bulma alışkanlığının devamı olarak bu kez de sevdiği R’ye hak verdi.

-O doğru söylüyor. Bu kez öyle bir şey bulmalıyım ki bu beni fiziken ve ruhen temsil edebilmeli, diye söylendi utanç içinde. Kendi cahilliğine öfkelenmişti.

C bu kez aynanın karşısına geçti, bedenini daha iyi inceleyebilmek için üzerindeki giysilerini soyundu ve baştan ayağa aynadaki yansısını gözden geçirmeye başladı. Beden dediğimiz de nedir ki? Baş, gövde, el ve ayaklar... Saçlarından başlayarak aşağıya doğru bakışları bu solgun, kırılgan et ve ruh birlikteliğini taradığında içinden bir kabarma ona göğüslerini, daha da aşağıda göbeğini ve göbeğinin altını öne çıkarmasının elzem olduğunu fısıldadı... Sevdiği R’yi düşününce içinde bir heyecan, damarlarında sıcak bir derenin akışını hızlandırdı ve bu akış C’ye sevgilisine neyi vermesi gerektiğini söyledi. O bir kadın, sevdiği de erkek olduğuna göre ona cinsel organını kesip gönderebilirdi.

Şehirde insanların istemleri üzerine belli organları kesip paket yapan ve bu işle geçinen işlikler vardı. C bunlardan birini bulmak için telefon rehberini taradı ve bu işin uzmanı bir adamın numarasını kâğıda yazdı, ardından telefon edip adresi öğrendi.
Adamın işyeri şehrin en işlek ve en ışıklı caddelerinden birindeydi. C kapıdan içeriye girdiğinde onu güzel giyimli bir sekreter karşıladı. C biraz sıkıntı ve utangaçlık içinde cinsel organını kestirmek istediğini söyledi. Sekreter ise sıradan bir şey konuşuyormuşçasına rahat, ona bu işin hukuki boyutlarını içeren bir kâğıt uzattı. C önüne konulan kâğıdı rast gele, pek anlamadan okudu ve gösterilen yeri imzaladı. Az sonra onu bir odaya aldılar, pembe bir önlük giydirip bir masaya yatırdıktan sonra bayılttılar. Ayıldığında yanı başında pembe kâğıda sarılı bir hediye paketi buldu.

C bu hediye paketini aldı, heyecan içinde bir taksiye atlayıp R’nin evine gitti. Zile parmağıyla dokunurken duyduğu heyecan onu boğacaktı neredeyse. Yüzündeki kızıllık R kapıyı açtığında dışarı taşan ışıkta seçilemez oldu. Kendini yetersiz bulmanın verdiği suçlulukla karışık kadınlığının en önemli parçasını veriyor olmanın gururunu yansıtan bir gülümsemeyle paketi R’ye uzattı. R paketi açarken o sevgi dolu bir söz, bir karşılık bekliyordu, ama sevdiğinin yanıtı şaşırtıcı oldu.

-Seni sen yapan sadece vajinan mı? diye sordu çok farklı şey bekleyip de umduğunu bulamayanların hissettiği duyguyla.

C bir şey diyemedi. R’nin içeriye davetine bile aldırmadan geri döndü. Bir yandan yürüyor, bir yandan da

-O haklı! Neden kendimi sadece cinsel varlık olarak düşündüm ki, diye söyleniyordu.

Bir süre sonra evine döndü ve kendini yeniden aynanın karşısında bedenini baştan aşağı inceler buldu. Sıra ellerine geldiğinde sevgilisine kendisinden neyi vermesi gerektiğini anladı. Öyle ya, onu var eden elleri değil miydi, elleriyle çalışıyor, elleriyle üretiyor, elleriyle okşuyordu sevdiğinin saçlarını.

C yeniden o işyerine gitti ve bu kez ellerini kestirmek istediğini söyledi. Ameliyat sonrasında ayıldığında yine pembe kâğıda sarılı bir paket buldu yanı başında ve bu paketi kolunun altına sıkıştırıp sevdiğine gitti. Bu kez sevdiğinin bu hediyeden çok memnun kalacağından emindi.

Kapı zilini dirseği ile çaldığında içi sevinçle doluydu. Sevgilisi onu kucaklayacak, ona sarılacak ve onun bedeninden eksile parçaları sevgisiyle tamamlayacaktı.

R kapıyı açtı, C ikircikli, ama yüreği umut ve aşk dolu içeri girdi.

Sevdiği paketi aldı, kâğıdı yırtarak açtı ve elleri görünce sevinçten çok bir düş kırıklığı içinde kafasını iki yana salladı.

-Seni sen yapanın gerçekten ellerin olduğundan emin misin? dedi C’nin gözlerinin içine sorduğu soruya kesin bir yanıt almak isteyenlerin ifadesiyle bakarak..

C yeniden kararsızlık ve düş kırıklığı içindeydi. O anda sınıfta kalmış bir öğrenci suçluluğuna benzer bir duygu içinde bir şey söyleyemedi. Usulca dışarı çıktı evden. Bir süre amaçsızca sokaklarda dolandı, sonra yeniden kendini aynanın karşısında buldu. Bu kez birdenbire karar vermek yerine uzun, uzun düşünmesi gerektiğini söylüyordu kendine. İşte bedeni, elleri ve cinsel organları dışında bacakları, karnı, göğüsleri, boynu ve yüzü...

-Aman tanrım, ne denli düşüncesiz biriyim ben. Neden yüzümü düşünemedim, diye söylendi.

Bu kez koşa, koşa gitti o işyerine. Artık sekreter kadınla tanış olmuşlardı. Havadan sudan bir konuşmanın ardından kesin ve sevinçli bir ifadeyle yüzünü kestirmek istediğini söyledi. Sekreter bu kez daha fazla para istedi ondan. Para sorun değildi C için. Ne de olsa kredi kartını kullanabilirdi.

C bu kez koltuğunun altında bir paketle, yüzüyle gitti sevdiği adamın evine. Kapı zilini yine dirseğiyle çaldı, sevgilisi R kapıyı açtı. O yine umutlar içindeydi, ama her zamanki gibi sevdiğinin yanıtı onun umutlarının üzerine bir kova soğuk suyu boca etti.
Yine aynı soru...

-Varlığının temelinin yalnızca yüzün olduğundan emin misin?

C yine eve koştu, yine aynanın karşısına geçti, yine bedenini inceledi ve bu kez bacaklarında karar kıldı, benzeri yanıtı alınca bacakları karın, karnı göğüsler, göğüsleri boyun izledi.

Artık kaçıncı kez bedeninden bir parça aldırmaya gittiğini anımsayamıyordu ama bu gidişinin son gidiş olduğunu biliyordu. Bu kez kalbi ile birlikte beynini sunacaktı sevdiğine. Ameliyat öncesinde bir istek fişi doldurup, kendisi gitmek yerine, ne yazık ki gidemeyecekti artık, çünkü bedeni bütün işlevini yitirecekti, kalbinin ve beyninin bir paket halinde sevgilisine gönderilmesini istedi.

R postacının kapı önüne bıraktığı paketi açınca kendisini seven kadından geride bir şey kalmadığını anlamıştı.

-Evet, seni sen yapan şeylerin hepsi bunlar ve sen kendini tamamen bana verdin. Bu da beni gerçekten katıksız olarak sevdiğini gösteriyor. Teşekkür ederim. Sevginin ne denli derin olduğunu böylelikle kanıtlamış oldun. Benim de seni sevdiğimi söyleyebilim artık, dedi.

Sonra kendisine gelen bütün paketleri bir araya getirerek C’yi yeniden yaratmaya başladı. Önce bedenin ana çatısı, ayaklar, eller, kollar, bacaklar, kalp, beyin... Bütün parçalar yeniden bir araya geldiğinde C’nin teni yeniden canlılığını, beden sıcaklığını kazandı ve C sanki hiçbir şey olmamış gibi yaşama döndü. Artık yeniden yaşıyor, kalp atışları ve sıcak soluğu doğanın hayvanlara ve insanlara bahşettiği yaşamın kırmızı suyunun bir sıcak nehir olarak onun mavimsi damarlarında akışını sağlıyordu.

Sevdiği adam, R ise yanı başında, heyecanla onun gözlerini açmasını, sevgiyle kendisine sarılmasını bekliyordu.

C gözlerini açtı, büyük bir şaşkınlık içinde yanında duran adama, o yabancıya bakmaya başladı. Bu bakışta korku, ürkeklik ve azıcık da öfke vardı. Nerede olduğunu kavrayamamıştı belki de, belki de bu denli acılı deneyimler onu bir süreliğine kendi kimliğinden uzaklaştırmıştı. En azından sevdiği adam, kendini aşkı uğruna feda ettiği adam, R böyle düşünüyordu.

-Benim, artık seninleyim. Bundan sonra birlikte olacağız hep, dedi bir yandan C’nin saçlarını okşayarak.

C sanki R’yi hiç tanımamışçasına, bir yabancının ona dokunmasına duyduğu tepkiyle, R’nin elini öfkeyle itti.

-Dokunma bana, dedi ve aceleyle doğruldu.

Daha yaşama yeniden dönmesinin ardından belki de bir dakikalık bir zaman bile geçmemişti ki C sevgilisinin onun için bir sandalye üzerinde hazır beklettiği giysileri aceleyle üzerine geçirdi, kapıyı açıp kaçarcasına evi terk etti…

R şaşkınlık içindeydi. Her şeyin olağanüstü güzellikte ve duygusallıkta olması gereken anda, onu bütün varlığını verebilecek kadar seven kadın, aşklarının en yüksek noktalarına ulaşmaları gereken bir anda bir açıklama gereği duymadan kapıyı açıp, allahaısmarladık bile demeden çıkıp gitmişti.

R öfkeyle odasında dönelenirken, C’nin ona verdiği paketlerden birinin açılmamış olarak orada durduğunu gördü. Sevdiği kadının ona verdiği ilk paketti bu; duygu ve düşlerin sarılı olduğu mavi kâğıtlı paket.

Duygular ve düşler olmayınca aşk da yoktu. R bunu anladığında onu kayıtsız şartsız, kendi varoluşundan vazgeçebilecek kadar seven kadın, C çoktan kaybolmuştu.

Cemile Çakır

Adsız dedi ki...

TAKALAR

takalar geçiyor allı yeşilli
takalar geçiyor dümenleri lazlı
takalar geçiyor en nazlı
yelkenlilerden de güzel

güvenli sularda işsiz dönenen
gezi yelkenlilerinden çok duyarak denizi
takalar geçiyor enginlere
yamalı göğsünü gere gere

takalar geçiyor yükle yürekle
takalar geçiyor emekle dolu
günlük güneşlik kıyılardan kopmuş
denizlerde anadolu

kıyılar kadın olmuş
açılır gider erkeği
takalar takalar
toprağın denizde çarpan yüreği
BÜLENT ECEVİİT

ve
Doğan Canku
dan dinliyoruz

http://www.youtube.com/watch?v=qszRMPCsYSA

no name dedi ki...

Ablacığım hoşgeldin...

paylaşımın için teşekkür ederim.

hikayeye gelince, hoşlandığımı ve anlatılanlara katıldığımı söyleyemiyecem.

Adsız dedi ki...

Yine bir Sali gününden merhabalar

eylem dedi ki...

merhabalar
saat daha 14.25'miş
bugün yağmurlu ve bulutlu olunca hava
lambada yanıyor oda da bayaa bir vakit geçti diye düşünüyorudum erkenmiş daha :)

benden de size salı günü gülümsemesi

"uyanık"
Geçen kız arkadaşım bana habire çağrı yapıp duruyordu, 6 konturum vardı ona harcamak istemedim. Yanına gittiğimde dedi ki neden aramıyorsun. Bende dedim;

- Numaran gizli;
- Oda dedi ya ben bilmiyormuyum numaram gizli falan değil di bilerek aramadın falan.
-Ara dedim beni, (aradı)
- Bir baktı gizli numara yazıyor şaşırdı.

Hehe halbuki telefonumda adını Gizli Numara diye kaydettim
hala çözemedi sorunu :)

alıntı

no name dedi ki...

o maç izlerken ağzımı açtırmıyor.

ben dizi izlerken çenesi kapanmıyor.

Bu erkeklerin hepsi mi böyle?

no name dedi ki...

Bunca yıllık otelcilik tecrübemden sonra diyebilirim ki; yurdum insanı cennete giderse ya israftan ya da hurilere kötü muameleden dolayı cennetten atılır.

no name dedi ki...

Dün evime gelen tebligatla 2005 senesinde 2007 model arabamla köprüden kaçak geçiş yaptığımı öğrendim. Hiç itiraz etmeden ödedim cezamı. Koskaca devlet yalan söyleyecek değil ya, yapmışım demek ki...

**********

Kardeşime araba kullanmayı öğretiyorum. Çok hevesli... Bana; "Abi çok kolay yaa, aynı bilgisayar oyunu gibi!" diyor. Cevabım; "Hııı... Ama dikkatli ol tek canın var..."

no name dedi ki...

özgür ruh
Babasına sinirlenen kızım isyan ediyor: "Seni sevmiyorum. Zaten yakında terk edeceğim seni, sıcak ülkelere göç edeceğim, lunaparkı olan bir amcanın kızı olacağım.”

********
iradeye bak
"Sigaraya vereceğim parayı ona veririm, hem sağlığımı hem de bütçemi korurum." diyerek Antep fıstıklı çikolataya başladım. Günde en az 2-3 paket yiyorum. Ama sorun şu ki sigarayı bırakamadım ben. Bütçeyi de iyice perişan ettik. Neyime benim sigarayı bırakmak yaa!

*****
Herkes aldığı eşyaları kocasından gizler, ben annemden. Gittiğim yerlere kocam karışmaz, annem karışır. Arkadaşlarımı kocam tanımaz, annem hemen tanışmak ister. Yemek pişirmesem kocam değil, annem kızar. Fazla harcama yapsam kocam değil, annem hesap sorar. Bu işte bir iş var ama bunu anneme kim anlatır bilemem. Ben anlatmam bak, onu çok iyi biliyorum.

eylem dedi ki...

iki nokta bir kapalı parantez yapalım bu esprilere :)

güzeldi ,özellikle "iradeye bak " daha güzeldi

Adsız dedi ki...

Canlarima müjdem var! :)

Kücük kardesiniz, yani benim kücük oglum gecen haftaki sinavindan sonra meslek egitimi yapmak icin basvurdugu o sirketten olumlu yaniti sadece sözlü olarak aldigi icin sevincimiz biraz yarim kalmisti... Biraz heyecan biraz tedirgin beklemedeydik, ve nihayet bugün eve posta ile sözlesmesi gelmis! Tanriya cok sükür! Cok mutluyum....

eylem dedi ki...

Gözün aydın ablacım :)
mutluluğun hep devam etsin

iyi akşamlar
sevgi ve umutla kalın
kendinize iyi bakın...

Adsız dedi ki...

Ablacığım hayırlı olsun.
inşallah hayatı boyu tüm işleri rast gider.
haber verdiğin,paylaştığın için teşekkürler...



Herkese iyi akşamlar diliyorum.
allah rahatlık versin...

Adsız dedi ki...

Sag olun güzellerim, insallah tüm ögrencilerin, tüm genclerin sanslari acik, gelecekleri her zaman güvencede olur...

Bugün herzamankinden cok daha sevincle gidecegim evime, hepinize en güzel sevinmeler diliyorum..

Iyi aksamlar..

Adsız dedi ki...

Sagol Seval ablacim aldim kabul ettim dualarini :)

Bu arada kardesimiz ne üzerine Ausbildung yapacak, yanlis anlamadiysam?

Bu arada cok sevindim, gözünüz aydin..

Adsız dedi ki...

Bu arada daha yeni "bu arada" lafini fazla tekrar etmisim, hos olmamis. Farkindayim

Adsız dedi ki...

Hayirli geceler

Adsız dedi ki...

Vazgeçmeler Ustası

Dünya kirletilmişse,
Üstünüze sıçramış
Bir şey vardır mutlaka.
Benimki aşktan bir leke,
Kazındıkça kendini temize çeken
Gizlice. Sürtündükçe kıvılcımlar saçan
Çakaralmaz renk cümbüşü işte.
Ya sizinki?

Ben vazgeçmeler ustasıyım.
Reddedemem önerinizi,
Paylaşalım elbette:
Lekeniz sizde kalsın,
Ben aşk'ı alırım sadece.

Dünya kirletilmişse,
Üstünüze sıçramış
Bir şey vardır mutlaka.
Benimki iki soluk arasında
Gelip geçen zaman.
Hangisi ölüm hangisi yaşam?
Ya sizinki?

Ben vazgeçmeler ustasıyım.
Yaşadığınız bir ömür değil mi?
Seçimi siz yapsanız, istediğiniz sahneyi seçseniz:
İster ilkincisi olsun ister sonuncusu fark etmez ki,
- Başarımızı arttıracaktır provalardaki performansınız
- Artanıyla yetinirim zaten ben, ilk gösteri için
siz önden buyrunuz lütfen!

Dünya kirletilmişse,
Üstünüze sıçramış
Bir şey vardır mutlaka.
Benimki korkusuz ve kuşkusuz bir aşk,
Başdöndürücü ve anısız,
Fısıldaşmaları dalgınlıklara takılı.
Ya sizinki?

Hâlâ anlamadınız mı?
Demiştim:
Ben vazgeçmeler ustasıyım.
Aşk'ı bana terk etmiştiniz zaten,
Üstü... kalabilir sizde...

Tuğrul Asi Balkar

Adsız dedi ki...

Yalnızlığa Övgü
Mutluluğun gözü kordur,
Yalnızlık sağır.
Ondandır biri tökezleyerek yürür,
Oburu uykusunda bile bağırır.

Mutluluk yalnız kendisini görür;
Unutur bu yüzden ilkin kendisini.
Yalnızlık kendi tutukluğunda özgür,
Boyuna bekler donsun diye sesini.

Mutluluk alışır kendisine, ölümden beter;
Borçsuzluğuyla ovunur, ama kedisi doğurmaz.
Yalnızlığın gidecek bir yeri yoktur;
Boyuna kapısına döner, açan olmaz.

Mutluluğun mezarları, yalnızlığın heykeli var...
Her ikisinin de saksılarında çiçek.
Biri hep başka bir renkle solar,
Öbürüyse ha açtı, ha açmayacak.
Özdemir Asaf

Adsız dedi ki...

ıssız adam/yalnızım ben

yalnızım ben Çok yalnızım
Buymuş benim alın yazım
ister uzak ister yakın
Anılar beni rahat bırakın

Artık dönsen de dönmesen de
Ne çıkar beni sevmesen de
Bir kadehim var bak elimde
Hasretini içiyorum
ıssız adam Yalnızım ben

inan sevgiye küskün değilim
Yalnız hayatta tek isteğim
Gönülden bana uzanacak
Dost elinin delisiyim

Artık dönsen de dönmesen de
Ne çıkar beni sevmesen de
Bir kadehim var bak elimde
Hasretini içiyorum

Yalnızım ben çok yalnızım
Buymuş benim alın yazım
ister uzak ister yakın
Anılar beni rahat bırakın


nil burak söylüyor..

Adsız dedi ki...

dinliyoruz

http://www.youtube.com/watch?v=cWpPBhmK-E0

mavigun41 dedi ki...

Herkese Günaydınlar olsun..


Sabahın ışıkları ile
Güzel sevinçlere uyanalım..

iyi çalışmalar
iyi sabahlar..

mavigun41 dedi ki...

sevgili Kankama
sevinçleri
hep daim olsun diyerek
Günaydın
diyorum..

Sevinç

Bir sevinç var ki kalbte Arşı doldurur sesi;
O ne sonsuz sevinçtir, ebediyet neş'esi...


Necip Fazıl Kısakürek


iyi sabahlar..

sevgili kankacım
artık bu gün kahvaltıyı çocukları çağır da sevicini paylaşsınlar..
ben gelene kadar da artık birşeyler ayırırsın.
bir bardak çay bile kalsa olur..
kahvaltıya katkım olsun
benden bir izmit simidi

http://www.saraybahce.bel.tr/tr/upload/imx/02042008091625.JPG

sevgilerimle..

iyi çalışmalar..

eylem dedi ki...

gününüz aydın neşeniz ve muhabbetiniz bol olsun
günaydınlar

Mavigün abla ellerine sağlık
sen uyumadın mı ya :)

hepimize kolay gelsin

Adsız dedi ki...

Günaydin canlarim, günaydin!

Ben bugün cok mutlu uyandim, kuslar gibi hafiflemis yüregimle bel agrilarimi bile unuttum,.. :)

Bugün cok güzel bir gün, umarim hepimiz icin güzel kalir, güzel sürer, daha güzellere öncü, hayirli haberlerle yüklüdür... :)

Kayacim iyi dileklerin icin cok tesekkürler canim, kardesiniz Allahin izniyle "Chemikant" olacak! Simdi Realschule 10. sinifta, insallah Eylül 2009 da okulu bitirmis olarak meslek egitimine baslayacak! "Chemikant"´in
Türkce karsiligi Kimya Mühendisi gibi bir sey olmali ama ben bundan emin degilim, belki sen daha iyi biliyorsundur, bize de bildirirsen sevinirim...

Kankacigim cok sag ol, her saydiginla cok güzel seyler anlatmissin canim benim, ne demek kahvaltiya elbette bendesiniz, herkes cani ne cekiyorsa, tuzlu-tatli bulacaktir... :)

Adsız dedi ki...

Günaydin canlarim, günaydin!

Ben bugün cok mutlu uyandim, kuslar gibi hafiflemis yüregimle bel agrilarimi bile unuttum,.. :)

Bugün cok güzel bir gün, umarim hepimiz icin güzel kalir, güzel sürer, daha güzellere öncü, hayirli haberlerle yüklüdür... :)

Kayacim iyi dileklerin icin cok tesekkürler canim, kardesiniz Allahin izniyle "Chemikant" olacak! Simdi Realschule 10. sinifta, insallah Eylül 2009 da okulu bitirmis olarak meslek egitimine baslayacak! "Chemikant"´in
Türkce karsiligi Kimya Mühendisi gibi bir sey olmali ama ben bundan emin degilim, belki sen daha iyi biliyorsundur, bize de bildirirsen sevinirim...

Kankacigim cok sag ol, her saydiginla cok güzel seyler anlatmissin canim benim, ne demek kahvaltiya elbette bendesiniz, herkes cani ne cekiyorsa, tuzlu-tatli bulacaktir... :)

no name dedi ki...

Merhaba,
herkes için güzel bir gün olması dileğiyle Günaydın...

Ablacığım kahvaltı için bir şey lazım mı?
gelirken simit börek falan bişiler alalım mı.
kankacım hazır mısın?

eylem dedi ki...

tabiki kankacım tee almanyalara kahvaltıya gidiyoruz eli boş gitmek olmaz

kardeşimizde kazanmış ya sınavı onun içinde ablama bir çiçek falan yaptıralım hayırlı olsun diye
yada çiçek kalsın çiçek yerine maydonoz götürelim ablam daha çok sevinir :))

bu sözün üzerine ablam beni kovalar herhal
şaka yapıyorum ablam şaka
seni seviyorum ablacım
kolay gelsin :)

eylem dedi ki...

Gelelim başkana
Başkanım ne alemdesin

gördünüz mü başkana sual sorulmaz,başkan istediğini yapar,o başkan diye diye şımarttılar seni
aha ne oldu senede bir uğrar oldun
gel şunu senede iki yapalım bari
olmuyor böyle

haa dersen ki bir sitem mi var bu sözlerde bana birşey mi diyorsun diye
yok yok demiyeceğim
açık ve net bir şekilde sitem vardır bunuda bilesiniz
var yani :)

Adsız dedi ki...

Canlarim sizin gelmeniz yeter bana, yaninizda hic bir seycik getirmenize gerek yok!



Eylemcim bugün tam formunda, kankasi araya girmese bari... :)

Ama dogru söze de ne demeli?

Gercekten Baskanimiz ortalikta görünmüyor, Baskanim bir ses, bir söz, bir haber, bir sey verin artik da, olmuyo böyle... :)

Eylem kardesim daha ne desin?

No Name illa araya mi girsin?

Yine hakaret davasi acip savunmasini vermesini mi istesin?

Burdaki herkes sizi mi, davanin gidisatini mi daha cok merak etsin?

Mavigünümüz yine radyolarda ilanlar mi versin?

Ailecek bekliyoruz, ruh huzurumuz söz konusu oldugu icin geldinse üc kez masaya vur! :)

"Cik cik... geveze seval, sus da calis!"

no name dedi ki...

Ablacığım,bugün bura yağmurlu.
Keyfim tıkırında.

Ayrıca kankam sanki biraz haklı.
Başkanım bizleri (istemese de)ihmal eder bir görüntü veriyor.

Halbukisi biraz olsun senin kankandan ders almalı.
Maşallah gece,gündüz ve saat mevhumu olmadan bizlerle beraber olmak için ne gerekirse yapıyor.
Allah eksikliğini göstermesin...

Başkanım yeter artık yaa...
Ne işle uğraşıyorsan çekiver kuyruğunu gitsin.
Yetti gari...
Hadi gari...
Dön gari...

eylem dedi ki...

vaay kankam bana hak vermiş bu konuda
bu bir ilk
tarihe not alalım :)
yağmurun etkisini görüyormusun

gözün aydın kankacım orayada yağmur gelmiş

mavigun41 dedi ki...

herkese merhabalar

Kankamın keyfi yerinde benim keyfim otomatik olarak yerinde demektir.
Birde beni 5 dk. beklese de beni teknolojye kurban vermese.Canım benim aman biliyorum yüreğimde binlerce kuş kanat çırpıyor.Canım Kankam aman sen beline iyi davran.

antalya da yağmur varmış no name in keyfi yerinde..

eylemciğime kankası ile aynı fikirde tarihi bir olay onun keyfi yerinde..(eylemciğim bu arada ben uyuyorum ölmeyecek kadar ama evimizde misafir olan teyzem var ki ölüyü uyandırır cinsten 75 yaşında o gelince evde vaktin nasıl geçtiğini anlamayız.bu yüzden bizim ev halkı ilginçtir.hayat gece yarısı başlar bizim evde tam animasyonlu tatil evleri gibi uykucu misafirler bile hacıyatmaz olur bizde hehe)

kayacğım bizlerle olunca keyfi yerine geliyor..

başkanımızın keyfi yerinde mi?

yerindeyse ,rahatsa biz bağrımıza taş basar bekleriz..

no name dedi ki...

Seni Saklayacağım

Seni saklayacağım inan
Yazdıklarımda, çizdiklerimde,
Şarkılarımda, sözlerimde.

Sen kalacaksın kimse bilmeyecek
Ve kimseler görmeyecek seni,
Yaşayacaksın gözlerimde.

Sen göreceksin, duyacaksın
Parıldayan bir sevi sıcaklığı,
Uyuyacak, uyanacaksın.

Bakacaksın, benzemiyor
Gelen günler geçenlere,
Dalacaksın.

Bir seviyi anlamak
Bir yaşam harcamaktır,
Harcayacaksın.

Seni yaşayacağım anlatılmaz,
Yaşayacağım gözlerimde;
Gözlerimde saklayacağım.

Bir gün, tam anlatmaya..
Bakacaksın,
Gözlerimi kapayacağım..
Anlayacaksın.

Özdemir Asaf

no name dedi ki...

HAdi Gari

Yaylalardan Ovalardan
A Yarim İn De Gel
Yayan Değil Kıratına
A Yarim Bin De Gel

Anan Geldi Baban Geldi
Dayın Geldi Halan Geldi
Davul Zurna Çalan Geldi
Hadi Gari Sende Gel
Koyun Geldi Kuzu Geldi
Okuyucudan Yazı Geldi
Hac'Osman'ın Kızı Geldi
Hadi Gari Sen De Gel
Bacalardan Duman Geldi
Arpa Buğday Saman Geldi
Komşu Köyden İmam Geldi
Hadi Gari Sen De Gel

Tarlalardan Ayrık Otu
A Yarim Yolda Gel
Sarı İnek Kayıp Olmuş
A Yarim Bul Da Gel

Anan Geldi Baban Geldi
Dayın Geldi Halan Geldi
Davul Zurna Çalan Geldi
Hadi Gari Sende Gel
Koyun Geldi Kuzu Geldi
Okuyucudan Yazı Geldi
Hac'Osman'ın Kızı Geldi
Hadi Gari Sen De Gel
Bacalardan Duman Geldi
Arpa Buğday Saman Geldi
Komşu Köyden İmam Geldi
Hadi Gari Sen De Gel

Şırıl Şırıl Derelerde
A Yarim Yün De Gel
Pehlivanlar Güreş Tutmuş
A Yarim Yen De Gel

Anan Geldi Baban Geldi
Dayın Geldi Halan Geldi
Davul Zurna Çalan Geldi
Hadi Gari Sende Gel
Koyun Geldi Kuzu Geldi
Okuyucudan Yazı Geldi
Hac'Osman'ın Kızı Geldi
Hadi Gari Sen De Gel
Bacalardan Duman Geldi
Arpa Buğday Saman Geldi
Komşu Köyden İmam Geldi
Hadi Gari Sen De Gel

Hamit Çine

Adsız dedi ki...

Kankacigim hosgeldin, sefalar getirdin.. :)

Adsız dedi ki...

Merhabalar

Aynen ablacim, sizlerle iken elem keder uzak. de sen ne zaman uyudun uyandin? günlük 4 saatlik uykuyla yasayan kendimden baska seni de gördüm ya icim rahatladi. yoksa kendimden süphe etmeye baslicaktim, acaba cins bi adam miyim diye :)

Seval ablacigim "Chemikant" in Türkcesi "Kimyager" oluyor sanirim. Ama sonra Fachochscule veya Uni`ye devam edip de mezun olursa dedigin gibi kimya mühendisi oluyor. Bence süper bi secim. Almanya gibi dünyaca ünlü kimya endüstrisi olan bir ülkede iyi bir mevki sahibi olabilir ilerde. Tek dezavantaji, kimyasallarla icice olacagindan saglik sorunlari yasanabiliyor malesef. Ben de Türkiye`de kimya müh. okumustum. Bir kimya asigi olarak cok sevindim...

Adsız dedi ki...

Koyun Geldi Kuzu Geldi
Okuyucudan Yazı Geldi
Hac'Osman'ın Kızı Geldi
Hadi Gari Sen De Gel
Bacalardan Duman Geldi
Arpa Buğday Saman Geldi
Komşu Köyden İmam Geldi
BASKANIM Hadi Gari Sen De Gel

(c)alintidir

no name dedi ki...

Kardeşim hoşgeldin...

Başkanıma mesaj mı veriyorsun?
Hacının kızı geldi
imam geldi
başkanım eksik öyle mi?

de ki başkanım geldiii...

ne olacak?
hacının kızıyla basılan başkanım, hacı osman tarafından vurulacak ta
imam namazını mı kıldıracak?

yoksa hacının kızla basılan başkanım ölmemek için kızla imam nikahıyla evlenecek mi?

Kardeşim açık açık yazsana yaa,
bulmaca çözdürüyorsun bize...

no name dedi ki...

aşk ölmez ki...

Babaannemi gezdirmek için dışarı çıkardığımda; dedemin ve annesinin ısrarlarına dayanamayıp da dedemle evlenen babannemin, bekarken ona çok aşık olan, hatta babaannemin aşkı yüzünden kışın ortasında kapısında yatacak kadar da cesur olan eski aşığını gördük. Birbirlerini gördüklerinde birden gözleri ışıldadı. Yıllar geçmesine rağmen babaannemi tanıdı ve yanına geldi. Yılların özlemiyle birbirlerinin hallerini, hatırlarını sordular. Babaannem evlendikten yıllar sonra, başka bir kadınla evlenmiş ve 4 tane de çocuğu olmuş. Adam utangaç bir tavır ve mahmur gözlerle cüzdanından babaannemin eski, siyah beyaz resmini çıkardığı andan itibaren anlamış bulunuyorum ki; 'ölümsüz aşklar' var ve hayatın sonuna kadar da devam ediyor. Her ne kadar başka bir hayat, başka bir eş seçsen bile.

alıntılıyorum benne alakası yok...

no name dedi ki...

çok romantik

İzlediğimiz filmin ortasında, kız adamla öpüşürken, başına geleceği anladığımdan: ''Kalk, lütfen evine git!'' diye kıza bağıran bendim. Kız aşık olup da, adam pat diye terkettiğinde, kız ağlarken: ''Ben sana demiştim.'' diye ağlayarak bağıran yine bendim. Deniz Seki her ağladığında, yaptığının tasvip edilecek bir yanı olmasa da, Hüsnü'yü gidip öldürmek isteyen de benim! Aşkı abartıp, acısını ağır derecede hisseden tüm kadınların acısını içimde hissedip; kendime öyle yakın hissediyorum ki... Çünkü ben de onlardan biriyim...


bu da alıntı...

Adsız dedi ki...

Iyi de niye hacinin kiziyla basiliyor baskanim?
baskanim gelsin bi baksin hacinin kizina, begenirse ne ala, begenmezse de hacinin eline düstükten sonra yapacak bisey yok zaten. imam da hazir hemen kiyariz nikahi.
su an icin basilma söz konusu degil

ben aksama yine ugrarim
kendinze iyi bakin

eylem dedi ki...

muhabbetiniz bol olsun

seninle alakası olmayan alıntılar için teşekkürler kankacım

başkanım durumunuz vahim görünüyor
ya hacı osman vuracakmış seni ya da kızıyla nikah kıyacakmışsın :)

Mavigün ablacım 75 yaşındaki teyzemin ellerinden öpüyorum
helal olsun diyorum ona
maşallah

sende kendine iyi bak Kaya

Adsız dedi ki...

DOST

Ben berceste mısraı buldum
Hey ömrümce söylerim
Gözden, gezden, arpacıktan olsun
Hey ömrümce söylerim!
Bizsiz Ilgaz'ın çam ormanları güzel değildir.
Hayda günlerim hayda
Sırtını düşmana verdikçe
Murat dagları güzel değildir,
Dost dost ille kavga!
Biz olmasak gökyüzü, biz olmasak üzüm,
Biz olmasak üzüm göz, kömür göz, ela göz;
Biz olmasak göz ile kaş, öpücük, nar içi dudak;
Biz olmasak ray, dönen tekerlek, yıkanan buğday,
Ayın onbeşi;
Biz olmasak Taşova'nın tütünü, Kütahya'nın çinisi,
Yani bizsiz
Anne dizi, kardeş dizi, yar dizi
Güzel değildir.
Gel günlerim gel de dol
Gel Aydınlım İzmirlim,
Gel aslanım Mamak'tan
Erzincan'dan Kemah'tan
Düşmanlar selam ister
Gözden, gezden, arpacıktan!
Adana'nın pamuğu dokumada;
Diyarbakır, Afyon, Kütahya fabrikada
Ümit işkencede mahzun
Tenim, ayaklarım uryan
Ekmek işkencede mahzun
Ve Divrik'in demiri arabada
İşçi-köylü ve işçi birarada
Söyle türküler yadigarı kardeş
Söyle ağrılar yadigarı kardeş
Neden alınterleri
Nimetler, haklar haram oldu sana
Gel gunlerim gel de dol
Gel Aydınlım İzmirlim
Gel aslanım Mamak'tan
Erzincan'dan, Kemah'tan
Düşmanlar selam ister
Gözden, gezden, arpacıktan
Sana selam olsun
Hürriyetlerin meçhul olduğu dünya
Canım Türkiye,
Memleketimiz!
Calısşn halklarıyla ümmi
Calışan halklarıyla garip,
Irgadı, esnafı, madencisi, iptidai aletleri
Kadınları, erkekleri, hapishaneleri;
Başı boş suları, dumanlı vadileri, yoz topraklarıyla,
İşşizleri, realist şairleri, mücahitleri,
Sokak şarkısı, keten helvası,
Akşam Haberleri satanlarıyla memleketim
Sana selam olsun
Sürgünler, mahkumlar, hastalar
Alacağın olsun
Seni İstanbul seni
Seni Bursa, Çankırı, Malatya,
Sizlere selam olsun üniversiteler!
Öğretmenleri alınmış kürsüler,
Öğretmenler
Sizlere selam olsun
Hürriyeti yazan eller, dizen eller
Sizlere selam olsun makineler
Entertipler, rotatifler, bobinler
Bu gülünç, aşağılık,
Namussuz şeyler dışında,
Sana selam olsun
Zincirin zulmün kar etmediği,
Kırbacın kar etmediği
Büyük tahammül!
Gel günlerim gel de dol!
Gel Aydınlım, İzmirlim,
Gel aslanım Mamak'tan
Erzincan'dan, Kemah'tan
Düşmanlar selam ister
Gözden, gezden, arpacıktan

Enver Gökçe

Enver Gökçe
Doğumu
1920
Kemaliye, Erzincan
Ölümü
19 Kasım 1981
Ankara

Adsız dedi ki...

üç günlük birikmiş yorumları okudum da....epey bi sitem olmuş yokluğumda.

sizde kendinizce haklısınız ama hiç düşündünüzmü bu başkan ne içer ne yer, nerelerdedir, bulunduğu yerde bilgisayar varmıdır yokmudur...tabi sizin için söylemesi kolay:))

işyerine uğramadımki yazabileyim..yoksa sizlere bir kelime yazmadan geçmeyeceğimi biliyorsunuz..

ah be dostlar gönül istiyorki destanlar yazayım ama arada böyle yazmadan geçen günlerde oluyor.

ama kalbimin hep sizlerle olduğunu biliyorsunuz..

neyse siz illa yazacaksın diye tutturacaksınız biliyorum:))

sırf sizlere birkaç kelime yazmak için geldim işyerine,birazdan yine çıkmak zorundayım..


sevgi saygı dostluk sizlerle olsun..

eylem dedi ki...

başkanım hoşgelmişsin

mahrumiyet bölgesinde kalmışsın bize ulaşamamışsın üzüldüm şimdi :)

nasıl ajitasyon yapmışsın içim acıdı :)

hadi neyse mavigün ablamın dediği sağlığın keyfin yerindeyse biz bağrımıza taş basar yine bekleriz
kolay gelsin iyi çalışmalar

Adsız dedi ki...

başkanım hoşgeldin..

İşlerin yoluna girerde daha fazla yorumlarını okuruz.. ..

mavigun41 dedi ki...

SEVGİLERİ YARINLARA BIRAKTINIZ

"Sevgileri yarınlara bıraktınız."

der Behçet Necatigil şiirinde.
"Kalbinizi dolduran duygular kalbinizde kaldı."
Yaşamak ve sevmek için hep bilinmeyen bir zamanı bekleriz. Önce diploma
almalıyızdır. Sonra iş, güç sahibi olmalıyızdır. Sonra ev, araba ve tüm
eşyaları almalıyızdır. Sonra çocukları evlendirmek ve günlük hırslara boğulan
hayatlarımızı papatyalar gibi koparıp vazoda yaşatmaya çalışırız.

Yaprakları solmuş ve suyu pis kokan o vazo, yaşamın gizli saklı
hainliklerine yataklık eder. Artık birbirimize dokunmadan, ellemeden yemekle
yatak odası arasında geçer gider en değerli zaman, hayatımız. Biz hiç
ölmeyecekmiş gibi sonsuzluk duygusu içinde gaflet uykularında kana bulanırız.

Kan çiçekleri derleriz düşlerimizde, ölümlü hayatlarla örülü
hayatlarımızın ölmüş sevdalarına ağıtlar yakarız düetlerimizde sessizce. Onları
hep daha iyi bir zaman ve başka günlere bırakırız, yaşanacak ne varsa. Gizli
bahçemizde açan çiçekleri tek tek yolup dökülen saçlarımızın yanına koyarız.

Telaşla koşarken eve yetişip yemek yapmak için ya da iş toplantılarının
tekdüze vurgusuna ayak uydururken verilecek taksitlerden daha önemli olmaz hiç
sevgiyle dokunmak birine.

Dokunmak, yaşamın en kutsal büyüsü kızıl akşam üstlerden koşarak gelen ve
avucumuza yanar bir top gibi düşen.

Dokunmak birine içten ve sevinerek bir çocuk gibi varolduğuna şükrederek.

Dokunmak, insanın insanla zenginleşen biricik yaratık olduğunun en güzel

kanıtı. Oysa dokunmadan geçip gideriz en yakınlarımızda salınan yaşamın
kıyısından, lağım akan kanallarda boğuluruz küçücük hırslarla bir gün bize hiç
lazım olmayacak.

Vakit olmaz yaşamak için.
Vakit kalmaz yaşamak için beni unutma çiçeklerinden taçlar yapmaya aşkın başına.
Öpüp koklamadan bir tenin yumuşaklığını, incir çekirdeğini doldurmaz
kavgalarda tükenir nefesler.

Kutsal nefeslerimizi en çirkin sözcüklere harcarız da düşünmeden, sevda
sözcüklerine yer kalmaz koskoca mekanlarda.

Dünyayı dar ederiz de herkeslere nedense yalnız gecelerde gözyaşlarımız
bizi affetmez.

Kavgalarda ve ağız dalaşlarında tüketiriz sevgilerimizi de aşklara hiç
ümit vaad edilmez çorak topraklarda.

Devedikenleri bile kururken bahçelerimizde baharın gelip geçtiğini
görmeden kapanır gönül gözü.

Gönül gözü kapalı olanın yiyeceği taş duvarlardır ev niyetine ve altın
bilezikleridir sarılacak sevdalar yerine.

Denizler uzak düşlerin maviliklerine saklanır da bir çocuk gibi, hiç selam
etmez bize bilinmeyenin gizli sırlarından.

Geniş zamanlar umarız bir gün sevgimizi söylemek için.

Hiçbir gün gelmeyecek o günün hatırına harcarız hovardaca bir ömrü.

Kanat çırpan aşklar bir kuş misali salınırken etrafımızda ya elimizde
sıkıp öldürürüz onları ya da kaçırırız uzak ülkelere geri dönülmeyen.

Aşk dokunmak ve sözden üretilen bir misk-u amberdir ki kokusu cihanı tutan.

Sözlerden kolyeler takıp ak gerdanlara dokunuşun sarı güllerini dermek
yaşamın hecelerini yanyana dizer.

Yüreğinin surları yalçın kayalarla desteklenmiş insan nasıl ulaşsın sözcüklere?

Bir kelebek misali yorulur kanatçıkları düşer yarı yolda boz toprak üstüne söz.
Gecelere düğümlenmiş tutkuların yaşama ipek bir yorgan gibi serildiği
günlerin özlemi fırtınalara yataklık eder ancak.
Bırak!
Ruhun öldüğü anlaşılsın.
Bırak!
Zaman sana hizmet etsin bıkıp usanmadan.
Savaşın acımasız rüzgarına emanet yaşamlar, emanet yaşamlar kadar hain,
sevgisiz ilişkilerin saldırısına uğrayan insan, karanlık yandaşlarına
çevirirken yüzünü, unutur gider yaşamın kutsallığına türkü yakan dilleri.
Kader değildir sevgisiz yaşamak.
Ölüler yüzerken etrafımızda nehirden su içmek zor gelebilir insana ama
yine de kutsaldır Ganj.
Zeytin yaprağının gümüş bakışında açılır kapılar aşka.
İçimize ılık zeytinyağı gibi akar sevdalar ve Akdeniz'in ruhu çırpınır
beyaz köpükleriyle yüreğimizde. Eğer zaman varsa yaşanacak.

"her akşam seninle yeşil bir zeytin tanesi
bir parça mavi deniz alır beni
seni düşündükçe gül dikiyorum ellerimin değdiği yere."
Aşk dokunmaktır gül yaprağı tene,
söz ise yarin attığı bir güldür taş niyetine.

alıntı.


konusu geçen şiir


SEVGİLERDE

Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.

Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya herşeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı
Siz geniş zamanlar umuyordunuz
Çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
Yılların telaşlarda bu kadar çabuk
Geçeceği aklınıza gelmezdi.

Gizli bahçenizde
Açan çiçekler vardı,
Gecelerde ve yalnız.
Vermeye az buldunuz
Yahut vakit olmadı

BEHÇET NECATİGİL


işlerinizle ile hayat arasına
nefes alın
nefes verin
5 dk da ara....
sevdikleriniz için.

mavigun41 dedi ki...

KIZILDERİLİ

Bir gün New York' ta bir grup iş arkadaşı yemek molasında dışarıya çıkarlar,
gruptan biri kızılderilidir. Yolda yürürken insan kalabalığı, siren sesleri,
yolda calışma yapan işcilerin araçlarının çıkardığı gürültü, araçların korna
sesleri arasında ilerlerken kizilderili kulağına cır cır böceği sesinin geldiğini
söyler ve aranmaya başlar. Arkadasları bu gürültünün arasında bu sesi
duyamayacağını kendisinin öyle zannettiğini söyleyip yollarına devam ederler.
Aralarından bir tanesi inanmasada onunla birlikte aramaya devam eder.
Kızılderili caddenin karşısına doğru yürür arkadaşıda arkasından takip eder ve
o binaların arasında bir kaç tutam yeşilliğin arasında gercekten bir
cır cır böceği bulurlar. Arkadaşı kızılderiliye "senin insanüstü güçlerin var
bu sesi nasıl duydun" diye sorar, kizilderili ise bu sesi duymak için insanüstü
güçlere sahip olmaya gerek olmadığını söyleyerek arkadaşına kendisini izlemesini
söyler. Kaldırıma geçerler ve kızılderili cebinden çıkardığı bozuk parayı
kaldırımda yuvarlayarak atar. Bir cok insan bozuk para sesinin ceplerinden düşen
bir paramı diye sesin geldiği yöne doğru bakar kızılderili arkadaşına dönerek,
- "gördün mü önemli olan nelere değer verdiğin ve neleri önemsediğine bağlıdır.
Herşeyi ona göre duyar , görür ve hissedersin" der !...

alıntı

mavigun41 dedi ki...

92,5 fm mavili günler
Aramızda genç ayrılanlardan bir melodi demeti sunalım sizlere
KAZIM KOYUNCU
GİDİYORUM
işte gidiyorum
birşey demeden
arkamı dönmeden
şikayet etmeden
hiçbirşey almadan
birşey vermeden
yol ayrılmış, görmeden gidiyorum

ne küslük var ne pişmanlık kalbimde
yürüyorum sanki senin yanında
sesin uzaklaşır herbir adımda
ayak izim kalmadan gidiyorum

gerdiğin tel kalbimde kırılmadı
gönülkuşu şarkıdan yorulmadı
bana kimse sen gibi sarılmadı
ışığımız sönmeden gidiyorum


DİNLİYORUZ

http://www.youtube.com/watch?v=My2LvqSKo_o

mavigun41 dedi ki...

VE
BARIŞ AKARSU
BİZLERLE

mavi
Çile kokladım karanfil niyetine
Sabrı okşadım zorladım sen diye
Baktım dünyaya senin gözünle
Hep savaş hep yıkım ateşler içinde

Mavi mavi gözlerinde hep sitem mi var
Yoksa insan sevdiğine böyle mi bakar

Mavi mavi gözlerinde top tüfek mi var
Böyle haksız bir savaştan kim galip çıkar

Bir demet beyaz karanfil ne işe yarar

Mavi mavi gözlerinde hep sitem mi var
Yoksa insan sevdiğine böyle mi bakar

Mavi mavi gözlerinde top tüfek mi var
Böyle haksız bir savaştan kim galip çıkar

DİNLİYORUZ

http://www.youtube.com/watch?v=_JpSysL3VFI

Adsız dedi ki...

merhabalar

eylemcim ve seval ablacım biraz geç de olsa ben de size teşekkür ediyorum geç oldu kusura bakmayın artık :))

tamda radyoya denk geldim mavigün ablacım eğer program bitmediyse benim için de bi parça çalabilir misin :)

mavigun41 dedi ki...

kerim tekin
ile
sürdürüyoruz



haykırsam dünyaya

Bu haince veda niye
Cok sevmistim olesiye
Ateslerinde hicranim
Yandim kavruldum
Huzunun denizinde kaybolup gittim ya

Tuzakta askin bana
Kandim kahroldum
Canimin baharinda
Yok olup bittim ya

Bu gidisi aklim almadi
Yuregim yine yarim kaldi
Ateslerinde hucranim
Yandim kahroldum
Huzunun denizinde kaybolup gittim ya

Tuzakta askin bana
Kandim kahroldum
Canimin baharinda
Yok olup bittim ya

Haykirsam dunyaya
Askimi bir solukta
Sende mi cekip gittin bunu ben hak etmedim
Hani sensiz bir hicim demistin ya


dinliyoruz

http://www.youtube.com/watch?v=2J13KSkKtwM&feature=related

mavigun41 dedi ki...

tanju okan söylüyor

hasret

Bu akşam çok efkarlıyım
Kalbim neden kan ağlıyor
Bunu bir bilsen sevgilim

Güneş solgun gündüz gece
İçimde sen bir bilmece
Izdırabı heceliyor

Sensiz yalnız sensiz içim
Gözyaşlarım yağmur gibi
Yanağımı ıslatıyor

Kollarım bekliyor seni
Öpsem öpsem ellerini
Yine de sana hasretim

Dudaklarım da bir ateş
Avuçlarımda alevsin
Sensiz yalnız sensiz içim
İlahımsın sevgilim
Sen benim her şeyimsin

Hayatım anlamsız şimdi
Sendin bana neşe veren
"Seviyorum, sevdim" diyen
Sen benim sıcak güneşim
Güzel tatlı tek eşimdin
Kara sevdam sevgilimdin

Unutamam asla seni
Hergün anıyorum yasla seni
N'olursun dön dön bana

Kollarım bekliyor seni
Öpsem öpsem ellerini
Yine de sana hasretim

dinliyoruz

http://www.youtube.com/watch?v=0OxDvxnQKns

mavigun41 dedi ki...

gökçe hoşgeldin sıradaki parçayı senin içinde çalıyorum canım..

(senin yaşın tutmaz bilmezsin ama
güzel bir şarkıdır... )


deniz ve mehtap
Deniz ve mehtap sordular seni neredesin?
Nasıl derim terketti bırakıp beni gitti
Anladılar ki aşkımız bitti..
Alay ettiler benle hep
Sen oldun bunlara bak sebep
Mehtap dedi gördüm ah onu
Belinde erkek kolu
Deniz güldü halime
Bir avuç su verdi elime
Biterse gözyaşın al dedi
Doldur tekrar yerine...
Rüzgar ve martı sordular seni neredesin?
Nasıl derim terketti bırakıp beni gitti
Anladılar ki aşkımız bitti
Alay ettiler benle hep
Sen oldun bunlara bak sebep
Martı dedi gördüm ah onu
Belinde erkek kolu
Rüzgar güldü halime
Dedi gidelim düş önüme
Gidemem dinle martıları
Bitmiyor alayları


dinliyoruz..

http://www.youtube.com/watch?v=oU_ufvlNYqw

mavigun41 dedi ki...

bu günün son parçası

her zaman ki gibi sevgili kankama
gidiyor..

Esmeray dan geliyor

unutama beni

Boğazında düğümlenen hıçkırık olayım
Unutma beni, unutama beni
Gözünden damlayamayan göz yaşın olayım
Unutma beni, unutama beni

Gölgen gibi adım adım
Her solukta benim adım
Ben nasıl ki unutmadım
Sende unutma beni, unutama beni

Bitmek bilmez kapkaranlık geceler boyunca
Unutma beni, unutamam beni
Ayrılığın acısını kalbinde duyunca
Unutma beni, unutama beni

Sevişirken, öpüşürken
Yapayalnız dolaışrken
Unutmaya çalışırken
Unutama beni, unutama beni


dinliyoruz


http://www.youtube.com/watch?v=n5owjuJwZzw



tekrar buluşana kadar
herkese iyi akşamlar..

Adsız dedi ki...

Canim arkadasim ne iyi ettin, bu cok güzel izler birakmis güzel insanlari sevgiyle anmamiza sebep oldun, ellerine, yüregine saglik!

no name dedi ki...

ablacığım yüreğine sağlık,
güzel bir programdı...



Gökçe hoş geldin...

eylem dedi ki...

ablacım ellerine yüreğine sağlık

Gökçecim merhaba canım
şarkıların arasında kalmışsın zor gördüm seni :)

Adsız dedi ki...

hoşbuldum..

ablacım bu şarkıyı bilmez olur muyum hiç :)en çok da şurayı seviyorum bu parçada:

Deniz güldü halime
Bir avuç su verdi elime
Biterse gözyaşın al dedi
Doldur tekrar yerine...

eylem dedi ki...

hepinize iyi akşamlar diliyorum
kendinize ve sevdiklerinize iyi bakın...

no name dedi ki...

herkese iyi geceler

Allah rahatlık versin...

Adsız dedi ki...

iyi geceler...

Adsız dedi ki...

Toygar Işıklı - Sardunyalar

En son sardunyalar da soldular
Sen orda ben burda yüreğim yanar
Bu ayrılık değil ölüm bana
Ne olur ağlama kıyamam sana
Bu aşk saklı içimde
Sen de gitme
Acılarla olmaz böyle
Ayrılık niye
O masum yüzünde
Sessiz çığlıklar gibi her sözün
Git desen de kal desen de
Yaş dolar gözüm
O masum teninde yorgun ellerinde
Hep hüzün
Sensizlikten her nefeste
Yaş dolar gözüm
Dokunma yaralarıma
İçimde çıkmaz yollara
Yapma
Dudaklarınla kalbime dokunup
Onu acıtma
Vurma yaralarıma
Kar yağmasın baharıma
Yapma
Dudaklarınla kalbime dokunup
Onu acıtma

En son sardunyalar da soldular...


iyi geceler...

no name dedi ki...

Güneşli ve sıcak ve yeşil ve mavi bir günden merhaba...

Güzel bir gün geçirmemiz dileğiyle

GÜNAYDIN

Adsız dedi ki...

Dostlara günaydın,
Sevgiye sevgi katmak için
yola çıkanlara günaydın.

hepimize kolay gelsin

no name dedi ki...

Kankacım günaydın,

ya ben yolda kaldım, yakıt bitti,
kahvaltıya kimdeyiz?

depoyu doldurmam gerek, açım açç...

Adsız dedi ki...

Günaydin güzel cocuklar, sabah sabah sizin selaminizla insanin icinde doguyor günes... :)

Günaydin güzel insanlar, günaydin..

Güzel bir gün olsun hepimize, herkese, saglik ve sevgiyle yasansin..

Adsız dedi ki...

açları doyurmak gerek
çokta acıktıysan uzaklara gitmeyelim ortada buluşulsun

hadi çayı hazırlıyorum
poğaça getir gelirken onun dışında herşey var

Adsız dedi ki...

her şey var dedim ama en önemli şey yokmuş
maydonoz kalmamış tere var,roka var,nane var maydonoz yok
Seval ablam maydonozsuz oturmaz bu kahvaltıya
gelirken getirir misin
buraya gelmeden sağda bir market var oradan alabilirsin

no name dedi ki...

Aç kapıyı geldim,
nasıl acıkmışssam maydanozun yarıdan çoğunu yolda yedim.
inşallah bu kadar yeter ablama...

Adsız dedi ki...

bu kadar mı kaldı inanmıyorum neyse ablama izah edersin durumu artık
o da birazdan gelir

yemiş ya bir tutam kalmış şuna bak...

Adsız dedi ki...

Ya canlarim abartmayin böyle beni cok mahcup ediyorsunuz... :)

cik cik cik...

bu gün de maydanoz olmasin ne var bunda? yarin iki demet birden alir gelirsiniz... :)

Adsız dedi ki...

Eylemce 1

Hızlı hızlı yağan yağmur altında ıslanıyordu bankta oturan kız.
İlerideki kafede oturan genç adam camın buğusunu silip bankta oturan kızı izliyordu ,aklından bir sürü şey geçirdi
Sonunda dayanamadı şemsiyesini aldı ve kızın yanına gitti
Yavaşça omzuna dokundu kızın
İrkildi birden kız , kafasını kaldırıp adama baktı
Kız perişan haldeydi yardım edin der gibi adamın gözlerine bakıyordu
Adam: iyi misin neden yağmurun altında oturuyorsun ?
Kız: hayır iyi değilim
Adam:kalk içeri gidelim orada konuşalım
Kız peki der gibi gözlerine baktı adamın ve oturduğu yerden kalkmak istedi
Bu o kadarda kolay olmadı kalkacak iken olduğu yere yığılıp kaldı

Kız gözlerini açtığında bir hastahane odasındaydı karşısında banktayken yanına gelen adam vardı
Siz dedi
Adam:evet, bir baygınlık geçirdiniz bende sizi buraya getirdim
Önemli bir şeyiniz yokmuş ancak bir daha üşütmemeniz gerekiyormuş dikkatli olacakmışsınız
Bu arada adım Metin ya sizinki
Kız:benim ki Sevil
Yardımınız için teşekkür ederim
Metin:rica ederim
Şey ailenize haber verelim isterseniz sizi merak etmesinler
Sevil:gerek yok
Metin:nasıl olur,neden?
Seni yormak istemem ama sormadan da yapamıyacağım neden o kadar üzgündün neden yağmur altında ıslattın kendini
Sevil:eşim
Metin:eşiniz mi ?
Sevil:evet eşim
Metin:doğru sizin gibi güzel bir bayanın eşinin olmaması kaçınılmaz
Pardon sözünüzü kestim
Sevil:o na güvenemiyorum bir türlü .
yine yaptı , yine üzdü beni tam güvenmişken işte öyle
Boşverin kafanızı bunlarla ağrıtmayayım
Size teşekkür ederim ne zaman çıkarmışım buradan
Metin:doktorun dediğine göre akşama çıkabilirmişsiniz
Peki çıkınca nereye gideceksiniz
Sevil:evime çünkü bir oğlum var okula gidiyor onu üzemem
Metin:oğlunuz da mı var çok genç duruyorsunuz
Sevil gülümser


Masanın üzerindeki telefon ısrarla çalıyordur
İçeriden koşarak gelir Doğan.
Doğan: efendim abicim ne oldu geliyorum birazdan
Soner:ben sana gel demiyorum doğan
Sevil aradı mı?
Doğan: sevil mi hayır
Ayliin sevil aradı mı seni
Aylin:hayır
Doğan:aramamış abi ne oldu
Soner: aramamış mı ah sevil ahh
Doğan :ya ne oldu söylesene
Alooo ses versene soner…

Adsız dedi ki...

Eylemcim? Hayirdir ablam bu ne güzellik böyle? Ne hos bir baslangic yapmissin, cok daha fazlasini vaad eden. Ne cok özledigimizi animsatan, hüzünle sevinci karistiran...

Ellerine yüregine saglik, devamini sabirsizlikla bekliyoruz..

no name dedi ki...

Kankacım yüreğine sağlık,
devamını bekliyoruz...

Adsız dedi ki...

Eylemce 2
......
Alooo ses versene soner…

Soner: beni yanlış anladı gitti doğan, ulaşamıyorum kendisine sabahtan beri onu arıyorum
Doğan:dur abicim hemen geliyorum orada konuşuruz
Doğan lokantaya varır soneri görür yanında da bir kız oturuyordur
Bakalım olay neymiş diye sonerin yanında varır
Doğan:ne oldu Soner, anlat bakalım diye yanına oturur
Bir taraftanda kızın olayla ne alakası var diye ters ters bakmaktadır kıza
Soner: bak bu Ayşe
Annesini kaybetmiş yakın zamanda yalnız kalmış burada kimsesi yokmuş geldi iş istedi bulaşıklarınızı yıkarım ,buraları temizlerim dedi
ne olur kimse iş vermiyor 18 yaşındayım bu yıl sınava girecektim parasızlıktan giremedim çalışmam gerek dedi
bende öyle olunca peki dedim
oda sevinçle boynuma sarıldı çok teşekkür ederim diye
Doğan: hah işte o ara sevil geldi demi
Soner:evet
Ve hiç dinlemedi çıktı gitti
Anlatamadım bile
adım çıkmış işte adım çıkacağına canım çıksaydı
Doğan:öyle deme abicim ya Allah korusun
Buluruz sevili bakarız çaresine hadi topla kendini
Soner:buluruzda inandırmak nasıl olacak bana güvenmiyor artık
Doğan : tamam hallederiz

Hastane odasında her şey yolundaydı
Metin sevili neşelendirmek için elinden geleni yapıyordu
Sevilse metinin anlattıklarına karşılıksız kalmıyor gülüyordu
Doktor odaya girdi
ooo hastamızın neşesi yerinde ,geldiğinde öyle değildi ama
eşiniz size iyi destek olmuş
bir anda sessizlik oluştu oda da sonra
Metin: ben arkadaşıyım
Doktor : pardon bende şey
Durumu toparlamak için ne güzel insanın arkadaşının destek vermesi deyip
Çıkabilirsiniz onu haber verecektim der ve geçmiş olsun deyip odadan çıkar

Metin:hadi bakalım sevil hanım götüreyim sizi evinize
Sevil:gerek yok taksiye biner giderim
Metin:olmaz, yine bir banka oturur kalırsın
Seni eve bırakmadan içim rahat etmez
Sevil:peki deyip odadan çıkarlar

Soner ve doğan eve gelmiş ellerinde telefon salonda volta atıyorlardır
Soner efenin durumu öğrenmemesi için okuldan sonra anneannesine bırakmıştır efeyi
Ve kapı çalar soner sevil diyerek koşarak kapıyı açar
Evet sevil gelmiştir onun mutluluğunu yaşıyacaktır fakat gördükleri hiç hoşuna gitmez
Kapıda güzel bir araba ve sevilin içeriye girmesini bekleyen biri
Soner kapıyı açınca metin iyi akşamlar deyip oradan ayrıldı ama aklı halen sevildeydi

Soner ise sevilin eve gelişine sevinememiş kapıda öyle bakakalmıştır
aklı kapıda gördüğü adamdadır
sevil içeri girmiştir
Doğan:Sevil nerdesin çok merak ettik seni hele soner perişan oldu derken
Kapı birden hızla kapanır...

no name dedi ki...

belma sebil

seni ben kallavi sokağında gördüm
sen beni görmedin görmedin
kapıları çaldım adını sordum
söylemediler öğrenemedim
seni ben kallavi sokağında gördüm
bir daha görmedim bilmedim
belma sebil adını yakıştırdım
aklıma geldikçe her sefer
gözlerinin mavisini bitirdim
saçlarının siyahına başladım

kallavi sokağında güvercinler
benim karanlık istanbul'um
bir esnafın kahvesine oturdum
belma sebil ya geçti ya geçer
rüzgarını içime doldururum
kallavi sokağında güvercinler
bunca yıl sönmemiş umudum
nisan değilse mayıs
perşembe değilse pazar
ben belma sebil'i bulurum



Attilâ İlhan

Adsız dedi ki...

herkese günaydınlar olsun

key- yif- li gün-ler..
dileyecektim ki
gözlerime inanamadım...
görüldüğü üzere kekeledim..

vaaay vaaay vaaay..
amanın amanın amanın..
eylemcim canım kardeşim benim
ne güzellik yapmış
bizlere böyle ....
ellerine sağlık...
yüreğine sağlık..
tadı yüreğimizde kaldı ..
çok teşekkürler..

Adsız dedi ki...

eylemce 3

İçeri giren soner
-sevil o adam kim ben seni burada merak edeyim her yerde seni arayım sen akşam adamın biriyle eve gel nedemek bu
Sevil: soner sözlerine dikkat et adamın biri değil o
Soner:yaa demek adamın biri değil kim peki sevgilin mi
Sevil:bu kadarıda fazla
Ben senmiyim soner diyerek
hızla yukarıya çıkar ve odanın kapısını kapı öyle kapanmaz böyle kapanır diye sert bir şekilde kapatır

Doğan: sevil bak yanlış anladınız diye seslensede
Neler olduğuna bir anlam veremez
Doğan: soner ne oldu şimdi
Soner: ben merak edeyim o adamın birizyle gezip gelsin ne güzel ya
Doğan:yok abicim yanlış anlamışsındır o da seni yanlış anlamış ya olamaz mı
Soner:o anlar ama ben anlamam yok
Geberteceğim o herifi elime geçirirsem
Doğan:off soner ben gidiyorum ne haliniz varsa görün
Yarın her şey yoluna girer umarım

Soneri uyku tutmamıştır
Elinde kumanda ah sevil ahh beni kıskandırmak için yapıyorsun değimli diye kendi kendine konuşuyordur
Sevil ise yatmış ara ara öksürüyordur
Sıcak bir şeyler içmek istiyor sonerle karşılaşıp tartışmamak için inmiyordu

Soner elinde kumanda ile o kanal bu kanal gezerken kapı çaldı
Herhalde doğan geldi durumu öğrenmeye diye kalktı yerinden
Kapıyı açtığında sevili getiren adamı görünce direkt kafayı geçirdi
Metin neye uğradığını şaşırdı kendini toparlıyarak elindeki ilaç torbasını uzattı
Bunlar sevil hanımın ilaçları arabada unutmuş yol uzun olunca ancak getirebildim dedi
Soner: ne ilacı
Metin: sizin gibi kaba birinin güzel bir bayanı üzüp yağmur altında ıslanıp hastanelik olmasıyla doktorun yazdığı ilaç
Soner:sevil hastalandı mı?
Metin: evet sayenizde
Çok yazık o güzel kıza
Soner:o benim karım uzak dur ondan
Metin:görüşürüz

Adsız dedi ki...

ben sizlere teşekkür ederim
sizlerinde yüreğine sağlık

Adsız dedi ki...

biraz ara veriyorum senaryolara bir toplantıya katılıp geleceğim
müsadenizle

Adsız dedi ki...

benimle beraber herkes gitmiş anlaşılan :)

Adsız dedi ki...

Eylemce 4
Soner kapıyı kapatıp hızla yukarı çıkar kapının önünde duraklar yavaşça içeri girer
Sevil diye seslenir
Sevil uyuyor numarası yapar
Soner:Sevil bak ilaçlarını getirdim hatalı davrandım özürdilerim
Hadi kalk bir şeyler yeyip şunları iç
Seni üzdüm biliyorum ama inan anladığın gibi değil
Sevil:soner dinlemek istemiyorum bırakıp gidermisin
O anladığım gibi değildi peki ya beni kibarca eve getirip bırakan adama karşı söylediklerin
Lütfen soner yalnız kalmak istiyorum deyip kafasına yorganı çekti
Soner: tamam yalnız kal ama ilaçlarını iç
Deyip odadan çıktı
Soner: ahh eşşek kafam neler dedim kıza bunu affetmez kolay kolay
Zaten bana bozuktu ayşe yüzünden iyice işler karıştı
Hadi bakalım soner efendi çık işin içinden

Sabah olmuştur soner erkenden kalkıp kahvaltı sofrası hazırlamıştır
Sofraya bir çiçek koyup evden çıkmıştır
Sevil uyanıp aşağı iner bir bakar sofra hazır soner ortalarda yok
Kaç tabi kaç bu kadar yaptıklarından sonra deyip neyse kahvaltıda güzel olmuş yapayım bari diyerek oturur

Öğle vakti kapı çalar açtığında karşısında ayşeyi görür
Ne diyeceğini bilemez
Sevil: soner mi gönderdi seni hiç gerek yoktu gelmene
Ayşe:hayır o göndermedi
Haberi yok buraya geldiğimden
Sevil:ne demeye geldin
Ayşe:içeri girebilir miyim
Sevil:peki buyur bakalım deyip içeri alır
Ayşe:benim adım ayşe sizde soner beyin eşi olmalısınız
Lokantada soner beyin odasında fotoğraflarınızı görmüştüm
Diyerek başlar anlatmaya
Sevil duyduklarına inanamaz bu sefer gerçekten yanlış anlamıştır soneri
Ne diyeceğini bilemez
Ama yinede metin için dediklerini düşününce kızar
bir taraftanda beni kıskanıyor diye sevinir
Ayşe olayları anlatıp gider

Sonerse sevilin gönlünü almak için planlar yapıyordur
Akşam üzeri elinde bir buket çiçekle eve gelir kapıyı açar içeri girer
Bir bakar sevil metinle oturmuş sohbet ediyor

no name dedi ki...

Bu metin çizmeyi sanki biraz aşıyor mu acaba?

Hem yediği kafayı bayaa çabuk unutmuşa benziyor.

kafa manyağımıdır nedir...

Adsız dedi ki...

eylemce 5

Sevil soneri görünce işte bak sana anlattığım soner de geldi
Metin:evet dün ilaçları vermeye geldiğimde tanışmıştık
Soner:evet tanışmıştık
Sevil:şimdide geçmiş olsuna gelmiş ne düşünceli değil mi
Hatta akşam kafasını arabanın kapısına çarpmış ilaçları getirikende
Soner:ya evet tanışmıştık
Öylemi geçmiş olsun
Deyip elindeki çiçekleri sevile uzatır
Sevil sadece alıp masaya bırakır
Sevil:Metini bana karşı yaptığı davaranıştan dolayı yarın akşam yemeğe davet ettim
Soner:ne güzel tabi
Desede içi içini yiyordur dün yediğin kafa yetmedi halen buralardasın ha diye içinden geçiriyordur
Metin:ben kalkayım artık yarın görüşürüz Sevil
Sevil: tamam bekliyorum

Soner elinden geleni yapsada sevil pas vermiyordur
Yarın akşam olur
Sevil çok şık giyinmiş güzel bir sofra hazırlamıştır
Soner:bu kadar abartmaya gerek varmıydı
Sevil:tabiî ki o benim hayatımı kurtardı az bile
Soner:orası öylede
Sevil:hem senin hiç bir şey demeye hakkın yok soner
Soner:bak o bir yanlış anlamaydı o kız
Ve kapı çalar
Sevil:geldi işte kapıya bakayım
Soner:off ya off
Bir anlatabilsem

Yemeğe otururlar daha sonra çay kahve muhabbet
Sonerin gözü sürekli metindedir rakip olarak görür kendisine
Sevilin ona yakın davranmasını sinirini bozar
Metin: ben artık kalkayım
Soner:nereye hemen, daha karpuz kesecektik
Sevil:Soneeerr
Soner:şaka yapıyorum hayatım
Biraz daha otursaydın metin
Metin: yok sağolun
Soner:ben metini geçireyim
Metin arabaya binecekken soner metine yaklaşır eşimin hayatını kurtarmış olabilirsin ama sen yine uzak dur der
Metin : bakacağız kim uzak duracak soner bey
Deyip arabaya binip gider...

Adsız dedi ki...

evet bu metin kafa manyağına benziyor :)
ısrarla sevilin peşinde

bakalım kısmet olursa yarın devam edilebilir
ya da devam etmek isteyen olursa edebilir

Adsız dedi ki...

Merhabalar

Eylemcim ellerine saglik
süpersin sen ama Metin icin besledigim duygulari kimseyle paylasmak istemiyorum...

Adsız dedi ki...

Aşağıdakilerden hangisi, pragmatist bir manifestonun edimsel imgelenmelerine öykünen yaptırımları karakterize eden kuramların tümünü gerçekleyebilme yetisine haiz bir öngörümsel önerme varyantı olarak kabul edilse de, içsel çatışıklıkları pasivize etmenin bilişsel algılanması söz konusu olduğunda pitoresk bir tümevarım sağlayabilecek bir betimlemeyi, en marjinal kulvarlarda, ayrımlanabilir ve determinist bir tarzda angaje edebilme kapasitesine sahiptir?

a) Soruyu tekrarlayabilir misiniz acıbaa?
b) Yoğurt
c) Salatalık
d) b+c = cacık
e) Valla artık ben ne desem boş.

Not: Cevaplamaya istediginiz sorudan baslayabilirsiniz...

Adsız dedi ki...

hepinize iyi akşamlar diliyorum
metine iyi davaranın ne de olsa sevilin hayatını kurtardı :)

kendinize ve sevdiklerinize iyi bakın
hoşçakalın...

Adsız dedi ki...

davaranın değil davranın :)

no name dedi ki...

Kardeşim hoşgeldin
bu nasıl bir sınavdır ya.

1-) Şıkların hepsi kel alaka
(sak başında damdağan kaz beline vurmayı)olayı var.
2-) Tek soru soruyorsun ve alta da diyorsun ki " Not: Cevaplamaya istediginiz sorudan baslayabilirsiniz..."

Bu nasıl olacak ki?

Adsız dedi ki...

No Namecim bak canim, önce cevabi vercek, sonra yukaridaki karmasanin icinden sececegin kelimelerle uygun bir soru uydurup sonra da bunu sormus gibi yapip daha önceden sectigin cevapla yanitlayacak ama bu yaptigini neden yaptigini asla ögrenemeyecek ve bilmedigini belli etmeyeceksin! Oh be!

Kayacim bu ne bicim soru?

Eylemcim güle güle canim, ellerine saglik, hikayecik cok hos devam etti, yarin da edecek insallah!

Bana da yollar göründü, hosca kalin, ve de sevgiyle... :)

no name dedi ki...

Ablacığım iyi demişsin de ne dediğini anlamadım ki...

gİDENLER güle güle,iyi istirahatler...

kalanlar kolay gelsin...

no name dedi ki...

BBO AİLESİ DİYOR Kİ !!!


“ BAZI DİZİLER YAYINDAN KALDIRILABİLİR AMA YÜREKLERDEN ASLA”


Her şey sıcak bir Temmuz gecesi başlamıştı.
Televizyonun karşısında esneyerek zaping yaparken, güzel bir melodi eşliğinde dönen bir dizinin
jeneriğine takıldık. Dizi jeneriğiyle bizi içine çekerek hapsetti.
Artık dizinin yayım günü olan Salı günlerini iple çeker olmuştuk.

Bu arada dizinin resmi internet sitesinde dizinin fanları oluşmaya başlamıştı.
Tüm gün dizi hakkında yorumlar, dilekler, senaryolar sohbetler gırla gidiyordu.
Fanların birçoğu dizi izlemeyen, tesadüfen Benden Baba Olmaz dizisine rastlayarak, diğer dizilerden
Farklı olduğunu teşhis eden kişilerden oluşuyordu.

Her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi, dizimiz de muhtelif gerekçelerle yayımcı kuruluş tarafından finali dahi çekilemeden yayından kaldırıldı.

Böylesi bir güzelliğin yayından saygısızca kaldırılmasını, dizinin fanları kabullenemediler.
Derhal örgütlenerek seslerini duyurma adına ellerinden ne geliyorsa yaptılar.
Az veya çok konuya dikkatleri de çektiler. Bu çaba ne yazık ki dizimizi geri getirmeye yetmedi.

6 Kasım 2008
Bu tarih “Benden Baba Olmaz” dizisinin yayından kaldırılışının yıl dönümü.
Benden Baba Olmaz Fanları olarak dizimizi sevgiyle ve saygıyla anıyoruz.

Senaristimiz Sayın Murat Aras’ın dediği gibi;

“ BAZI DİZİLER YAYINDAN KALDIRILABİLİR AMA YÜREKLERDEN ASLA”

«En Eski ‹Eski   801 – 1000 / 1639   Yeni› En yeni»

.............................................................................................