İletişime devam
Bu sitede hayat hiç durmadı.. Durmasın da...
Benden Baba Olmaz Haberleşme Grubuna kayıt olun |
Bu grubu ziyaret et |
Yapım | Birol Güven - MinT |
Yönetmen | Yüksel Aksu - Tankut Kılınç |
Senaryo | Murat Aras |
Müzik | Aydın Sarman - Burcu Güven |
Oyuncular | Mine Tugay |
Atılgan Gümüş | |
Okan Tangücü | |
Volkan Severcan | |
Almıla Uluer | |
Tarık Ünlüoğlu | |
Ali Pınar | |
Nur Fettahoğlu | |
Recep Yener | |
Gülnihal Demir | |
Güçlü Yalçıner |
© MinT Prodüksiyon - Bu sitedeki yazı ve resimler izinsiz kullanılamaz.
2.104 yorum:
«En Eski ‹Eski 1801 – 2000 / 2104 Yeni› En yeni»herkese merhabalar..
canım kankam benim görüyorsun bizim kardeşlerimiz yüreklerindeki çocuklarla başlamışlar güne..
sen ise soğuklarla..
ısınmadın mı kanka..
senin yüreğin sımsıcaktır.
çözer şimdi bütün buzları...
biz adadayız bekleriz..
BBO ailesine:
"""" Sizi "Gülbeyaz" dizisindeki performansınızla tanıdık , severek izledik.. İçinde yer aldıgınız dizilerden en cok hangisinde olmaktan mutlu oldunuz , neden o dizi ...?
Mine Tugay : Teşekkür ederim öncelikle. Aslında hepsini büyük keyifle oynadım. Ama en samimi bulduğum karakter "Aliye"de oynadığım Defne karakteriydi. Ve "Benden Baba Olmaz" dizisindeki Sevil karakteri.
merve_yasom : Sevgili Mine ; seni birçok dizide izledik . Ancak bir çogu gayet kaliteli yapımlar olmasına rağmen tutmadı . Bunu neye bağlıyorsunuz acaba ? Sorun kanaldan mı , teknik ekipten mi yoksa oyunculardan mı kaynaklı ?
Mine Tugay : Bir iş başarısız olmuşsa bunu ne oyuncuya ne yönetmene ne ekibe ne de kanala tek başina bağlayamayız. Bu başarılmış başarısızlık herkese aittir. Ama başarıyı ya da başarısızlığı ratinglere göre değerlendirmiyorum ben..""""
Tesadüfen karsilastigim bir reportajindan alinti yaparak paylasmak istedim, hepimizin cok sevdigi "Sevil" karakterini cok severek oynadigini sevgili Mine Tugay özellikle vurgulamis...
iyi akşamlar herkese...
günaydın
güzel bir gün olur inşallah...
Günaydin...
güzel bir gün olsun insallah, hepimize kolay gelsin...
Günaydın
kolay gelsin
Sıcacık çay içmek isteyenleri beklerim...
merhabalar
sinavlar basladi dualarinizi eksik etmeyin su bicare kardesinizden
yanaklarinizdan mincirdim ve gittim..
Allah yardimcin olsun Kayacim! Senin ve senin gibi tüm ögrenci kardeslerimizin...
Ve hayat okulunda bir türlü mezun olamayan, bazi ders yillarini usanmadan tekrarlayan, üst siniflardakilerin verdigi kopyeleri bile yerinde kullanmadan ya kendine cok güvenen ya da korkudan sinen, sinavlari kaciran yahut umursamayip hic calismadan giren, kendini ögrendiklerine veremeyen, kimi zaman ukala ve tembel ezberci, bazen azimli ve caliskan her yastan tüm ögrencilerin yani hepimizin, bizlerin... :)
Ablacım bir nefes alsaydın yazarken
yoksa ben mi okurken nefes almadan okudum :))
Allah yardımcın olsun Kayacım
çalıştıysan sorun yok başarılar...
Herkese merhabalar..
Güzel bir gün.
Bu gün benim için hep de güzel kalacak..
Çünkü.. Bu gün benim çok sevdiğim bir arkadaşım dünyaya gelmiş...
iyi ki geldi..
iyi ki var..
DOĞUM GÜNÜ KUTLU OLSUN..
sağlıklı,huzurlu ,sevgi dolu
nice nice yıllara...
http://hphotos-snc1.fbcdn.net/
hs269.snc1/
9618_191813100992_191175300992_4230366_844878
_n.jpg
YORUMSUZ..
http://1.bp.blogspot.com/_
ZsVnopce3bU/SIjicpO8dUI/AAAAAAAABcA/
QBf6xUlBfEQ/
S1600-R/
Untitled+1(2).jpg
Canim Kankacim benim, nasil da anlamis ruh halimi, bulmussun tam benlik resimleri.. :)
Cok sag ol bir tanem ya, 2-3 gündür yok ay sonu hesaplari, yok gecen ay yapilan bir takim hatalar derken kafam sisti yine de isin icinden cikamadim... O sirin resimlerle güldürdün beni, sen de gül insallah...:)
Kankacigim arkadasinin dogum günü kutlu olsun, her sey gönlünce, her dilegi gercek... :)
hayat................okul
..........ve.........
.........mezun......
........olamayan.....
..Biz fani İnsanlara....
HE HE
Bermuda şeytan üçgeni gibi oldu..
SEVGİLİ
KANKAMA BİR KOCAMAN YÜREKTEN BİR MERHABA
susmak...
susmak yürekteki ve akıldaki gürültünün habercisi bir nevi...
ALINTI/morkedi
Gurbette Ömrüm Geçecek
Gurbette Ömrüm Geçecek
Bir Daracık Yerim De Yok
Oturup Derdim Dökecek
Bir Vefalı Yarim De Yok
Aman Aman,Aman Aman
Aman Aman,Aman Aman
Bir Vefalı Yarimde Yok
Gönlüme Bir Güzele Düştü
Sarfedecek Malım Da Yok
Özendim Derviş Olmaya
Hırka İle Şalım Da Yok
Aman Aman,Aman Aman
Aman Aman,Aman Aman
Bir Vefalı Yarimde Yok
Dünya Derler O Da Fani
Toprak Alır Tatlı Canı
Hasta Düştüm İlaç Hani
Bir Acısız Ölüm De Yok
Aman Aman,Aman Aman
Aman Aman,Aman Aman
Bir Vefalı Yarimde Yo
Karacaoğlan-Atınç Emnalar
http://videoizle.video75.com/aNHvSTykc1t/zara-gurbette-omrum-gecec/
teşekkürler kankacım..
tüm güzel dileklerin için...
yüz yüze
Çıkarttığımız yerlerden bir bir inmedi mi günü gelince yere göğe sığdıramadıklarımız…
İnsanların ya da değer verdiğimiz kişilerin unutkan olabileceğini unutuyoruz çoğu zaman
Belki kendimize olan dönüklüğümüzden, zayıflığımızdan…
Kim bilir aynalara olan zaafımızdan…
Sandığımız şeyin büyük yanılgısından…
Hiçbir şey beklemeden yaşamak…
Beklemeyip olunca da sürprize vurmak…
Belki…
Daha güzel.
Nasılsa deneme yanılma yoluyla öğreniyoruz her şeyi…
Kurallarını koymadığımız büyük bir oyunun içindeyiz…
Kurallardan çıkmaya çalıştıkça tosladığımız…
Her defasında farklı bir yarayı onarıyoruz…
Bir elimizde yara bandı bir elimizde bıçak
Kendimiz kesip kendimiz sarıyoruz…
alıntı../mor kedi
Hep kullandığımız üç kelime
Günlük konuşmalarımızda çok sık kullandığımız bazı deyimler ya da kelimeler vardır. Hep konuşuruz da eğer biri “Bunun anlamı nedir, nereden çıkmış?” diye sorarsa cevap veremeyebiliriz.
Bugün sizlere çok kullandığımız üç kelimenin nereden geldiğini anlatmak istiyorum:
Şerefe
Eski Türkler’de içki içmek bir adap, usul işiymiş. İçki masasına oturanlar önce kendi aralarında şu anlaşmayı yaparlarmış: “Arkadaşlar bu meret şişede durduğu gibi durmaz. Her ne kadar yakın dost olsak da bir süre sonra çenemizin bağı çözülür ve olmadık şeyler söyleyip sonradan pişman olacağımız şeyleri anlatabiliriz. Bu masada konuşulan ve anlatılanlar sadece ve sadece bu masada kalacak, söz mü?
Söz!
Şerefine mi?
Şerefine!..”
O günlerde belki de bir yeminmiş bu “şerefine” sözü..
Püf noktası
Vaktiyle testi ve çanak-çömlek imal edilen kasabalardan birinde, uzun yıllar bu meslekte çalışan bir çırak, kalfa olup artık kendi başına bir dükkân açmayı arzu eder olmuş. Ne yazık ki her defasında ustası ona: “Sen” dermiş, “Daha bu işin püf noktasını bilmiyorsun, biraz daha emek vermen gerekiyor.”
Kalfa bir gün dinlememiş ustasını ve açmış dükkânını. Açmış açmasına da yeni dükkânında güzel güzel yaptığı testiler, küpler, vazolar, sürahiler onca titizliğe ve emeğe rağmen orasından burasından yarılmaya, yer yer çatlamaya başlamış.
Kalfa bir türlü bu çatlamaların önüne geçememiş. Nihayet ustasına gidip durumu anlatmış. Usta, “Sana demedim mi evladım; sen henüz bu işin püf noktasını henüz öğrenmedin. Haydi geç bakalım tezgâhın başına da bir testi çıkar. Ben de sana püf noktasını göstereyim” demiş.
Eski çırak merdaneyi döndürüp çamura şekil vermeye başladığında usta önünde dönen çanağa arada sırada “PÜF!” diye üfleyerek zamanla testiyi çatlatacak olan bazı küçük hava kabarcıklarını patlatmış. Her sanatın incelik gereken nazik kısmına da o günden sonra PÜF NOKTA’sı denilmeye başlanmış.
Merhaba
‘Merhaba’ aslında Farsça kökenli olup “Benden size zarar gelmez” anlamına geliyormuş. Böylelikle “merhaba” diyen biri karşısındakine dost olduğunu kanıtlıyormuş. Türkiye’de ilk ‘merhaba’ diyen devlet büyüğü Atatürk. Osmanlı ordusunda içtimalarda komutanlar askeri “Selamün aleyküm asker” diye selamlar, askerde “essalamün aleyküm” diye cevap verirdi. İlk kez Atatürk bu içtimalarda “Merhaba asker” diye hitap etti. Asker de “Sağol” diye cevap vermeye başladı.
Merhaba daha anlam kazanmıyor mu?
Can Ataklı
Deniz Seki den
canım acısını bir ben bilirim
Duy, şaka değil inan, gidiyorum,
Bir daha kapını çalamam, biliyorum.
Canımın acısını bir ben bilirim,
Bir daha mı aman tövbeler olsun, mahvederim…
Hayat bazen upuzun yol,
Sevdiysen zor, çok zor dostum, çok zor.
Rüzgar yönüm, adın zulüm,
Değmezmişsin meğer, sahteymiş dilin…
Canımın acısını bir ben bilirim,
Bir daha mı aman tövbeler olsun, mahvederim…
Uyan, şaka değil inan, gidiyorum,
Bir daha kapını çalamam, biliyorum.
Canımın acısını bir ben bilirim,
Bir daha mı aman tövbeler olsun, mahvederim…
Hayat bazen upuzun yol,
Sevdiysen zor, çok zor dostum, çok zor.
Rüzgar yönüm, adın zulüm,
Değmezmişsin meğer, sahteymiş dilin…
Canımın acısını bir ben bilirim,
Bir daha mı aman tövbeler olsun, mahvederim
http://www.izlesene.com/video/muzik-deniz-seki-canimin-acisini-ben-bilirim-/970134
Diyemediklerim yoktu benim... içimdekii sessizlik değil Sensizliktii..
içimdekierini haykırdım !
Bana sadece Yankıları kaldı..
Ben Yine Aşkta sınıfta Kaldımm
ALINTI..
VARSIN Kankacığım dediği gibi bu yorgun maratonlukdaki
Hayat okulundan mezun olmayalım..
fakat..
sevgi dersinden
aşk dersinden
dostluk dersinden
Kısacası insanlık dersinden sınıfta kalmayalım..
bir yaşam belirtisimiz olsun
bizim hayat okulda..
Dilek Kavraal –
Yaşam Belirtisi ,
Günlerdir bir ses soluk haber yok senden
OLsun ben umudu kesmeyeceğim..
Kör olası dargınlığı unutup birgün,
Döneceksin biliyorum bekleyeceğim..
Bir dilek tuttum gönlümün dalına astım,
Ortasından adın geçen bir şarkı yazdım.
Divaneyim bütün dünya duysun ne çıkar,
Nefes almak gibi sana ihtiyacım var..
Bu sefer kafamı kuma sokmayacağım,
Önemli değilmiş gibi yapmayacağım
Bekliyorum bir kapı, bir telefon sesi
Küçücük bir umut, bir yaşam belirtisi..
Ah sevgilim sen hala anlamadınmı,
Dünyanin koskoca bir yalan olduğunu.
Senelerce sandıgın bir ömrün aslında
Soluğu kesen bir tek an olduğunu..
Kaçırdığın kaç vapurda ben vardım belki,
Herkes caydı sözünden bir tek ben durdum belki.
Yanacaksa canım kaçmayacağım,
Pervaneysem ateşten korkmayacağım..
Bu sefer kafamı kuma sokmayacağım,
Önemli degilmiş gibi yapmayacağım
Bekliyorum bir kapı, bir telefon sesi
Küçücük bir umut, bir yaşam belirtisi..
http://www.diyemediklerim.com/dilek-kavraal-yasam-belirtisi-t103502/index.html?s=eb4198d753c17e0fd45305878fd7bbd6&t=103502
kankacım bir söz etti bilmeden ....
kankasına verdi gazı
fakat şu anda kankamdan başka gaz gelmediğinden..
benden bu kadar söndüm..
ÜFLEDİLER SÖNDÜM
Üflediler söndüm
karanlikta gönlüm
hic bilmezdim ama
derindeymiş pek derdim
bak içime gör beni
tut elimden yak beni
istemezsen bu aşkı
otur baştan yaz beni
aklım nasıl şaşkın
sevdam deli taşkın
sen görmezsin amma
narındayim ben askin
bak icime gor beni
tut elimden yak beni
istemezsen bu aski
otur bastan yaz beni
http://video.eksenim.mynet.com/video/408042
Söz: Neşe Şen
Beste: Cem Yıldız
Yorum: Olgun Şimşek
Yüregine saglik canim kankacim, ne güzel derlemissin en güzel sarkilari, sözleri... Cok da haklisin elbet hayat okulunda en önemli derslerden cakmayalim, madem sinavlardan kacis yok, bari elimizden gelenin en iyisini verip alnimiz akiyla icinden cikmaya calisalim... :)
Herkese sevgiler, selamlar, iyi aksamlar...
ablacığım yüreğine sağlık,
paylaşımlar müthiş...
iyi akşamlar...
Günaydin,
güzel bir güne uyanmisizdir insallah, hayirli haberlere, iyilige ve güzellige...
Burada yollar acildi sayilir, iki gündür +1 ve +3 derece arasinda degisen hava sicakligi nihayet kar ve buzla kapli yollarin rahatlamasina neden oldu. Kiyida, kenarda hala erimemekte direnen kar yiginlari yok degil ama bu kadarina sükürler olsun!
Bugün en erkenci benim madem hemen cayi demliyorum, kahveyi, kahvaltiyi hazirliyor, sizi bekliyorum... :) Bahane istemem, yollar acik dedim!
Güzel bir gün olsun, kolay gelsin..
Havanın soğuk olmasına rağmen sıcacık yüreklere Günaydın...
Hemen geliyorum ablacım
böyle bir güzelliğe kim bahane bulur :)
Kanka 10 dakika içinde geldin geldin
gelmedin ben yola çıkıyorum
Mavigünüm sanada geçerken uğrayacağım uyandın uyandın
uyanmadın iyi uykular
ben yoluma devam edeceğim :)
hepimize kolay gelsin...
günaydın,
madem kankam bizi ekti ben de ablamın kankasını alır giderim...
ablacım uyanınca seslen kapıda bekliyor olacağım...
Kankacım ben ekmedim
10 dakikaya gelirsen beraber gideriz yoksa beklemem dedim
Haa mavigün ablamıda bekleyip üşüme dışarıda çık gel
Aman kimse duymasın duyulmayacak gibi değil gerçi
ablamın horultusu bahçe kapısından duyuluyordu uyanmaz o sen gel :)
kankacım salladın,
ablam horlamaz bi kere, melekler gibi uyuyodur o.
arabanın içinde bekliyorum üşümem, merak etme sen...
Haa yapma ya
demek senin horultundu körfeze gelen :)
Off bugün iş yapasım yoktu
şimdi hiç yapamıyorum
kim yapacaksa
hadi eylem hadi kendine gel
bitir şu işleri diyorum kendi kendime ve başlamaya gidiyorum...
Merhaba Cümleten
Size oluk oluk matematik getirdim
Bu olasilik, istatistik hesaplari bitirdi beni...
Sanki bir lokantaya girince kim ne icmis, kim ne yemis, bunlarin birbirlerine orani nedir gibi aptal saptal sorulara maruz kalacak herhangi birisi var
Eskiden de hep merak ederdim simdi de hala merak ederim, ne yapacaz biz bu kadar gereksiz bilgiyi, neremizde tasiyacagiz
Burdan yetkililere sesleniyorum, agizda kaybolmayan sakiz istiyoruz
Herkese merhabalar..
No name kardeşim kusura bakma bu gün seni öyle arabanın içinde saatlerce beklettim.
Bazı kardeşlerimin sandığı gibi uykuda değildim.
hakkımda dedikodu yapmışlar..
öyle olsun..
olmuyor böle asılsız haberler..
magazin dedik bazı fotograflı belgeleri kabul ettik..
ona AMENNA......
Yakında BBO GECELAMBASI adı altında anılarımı yazıcağım..
o zaman bakalım..
kim horluyooor..
kim horlamıyoooor ..
göreceğiz..
Canım kardeşim
no name benim içime sinmedi seni bu kadar bekletmek..
ben şimdi kendime ceza veriyorum ve..
şarkı türkü şiir ne olursa
BBO ile paylaşıyorum..
evet işte
ilk şarkımız..
Ahmet Kaya dan
AMENNA
yaşayanlar bir gün ölür,
bir gün ölür elbette.
ağaçlarla balıklarla,
kuşlarla ben amenna.
ağlayanlar bir gün güler,
bir gün güler elbette.
uyanmakla anlamakla,
bilmekle ben amenna.
kısa çöp uzun çöpten
hakkını alır elbette.
direnmekle kurtulmakla
barışla ben amenna.
http://www.izlesene.com/video/muzik-ahmet-kaya-amenna/564209
İyimser Bir Gül
Uyandım, seni düşündüm
Birdenbire duvar
Birdenbire gece yarısı...
Sonra devriye parolası
Ve rüzgar
Ve birdenbire kalp ağrısı...
Uyandım, seni düşündüm
Ey yar
Ey göğsümün sol yarısı!
Su bulanınca
Meydanlarda sesin yırtılınca
Hiç dostun kalmayınca
Sarsılmış bir ömrün
Basamaklarından
Görüşüme gel ne olur
İyimser bir gül olsun
Dudaklarında...
Dert etme, iyiyim ben
Ara sıra mahşer
Ara sıra yaşama hırsı...
Sonra mazgal altı zulası
Ve mektuplar
Ve ara sıra hasret belası...
Dert etme, iyiyim ben
Ey yar
Ey hüznümün tütün sarısı...
Kan bulaşınca
Yangınlarda yüzün harlaşınca
Saçların tutuşunca
Zorlanmış bir hükmün
Tutanaklarından
Görüşüme gel ne olur
İyimser bir gül açsın
Yanaklarımda...
Yusuf Hayaloğlu
Enbe Orkestrası & Altan Çetin – Martılar
Ne dediysem bir bir hepsi çıktılar
Üzerimden güldü geçti martılar
Bu aşk böyle yürümez sandım, içime kapandım
Soğudum, soğudum, soğudum, ısıttı şarkılar
Oldum olası sevmez kalbim matemi
Hiç gerek yok suç sende mi, bende mi
Bu aşk böyle yürümez sandım, içime kapandım
Sevmenin adaleti yokmuş anladım
Gelme istemezsen
Yorgun düştüm yüreğim sana kırgın
İnandır bu son olmayacaksa
Gelme istemem
Ne dediysem bir bir hepsi çıktılar
Üzerimden güldü geçti martılar
Bu aşk böyle yürümez sandım, içime kapandım
Soğudum, soğudum, soğudum, ısıttı şarkılar
Oldum olası sevmez kalbim matemi
Hiç gerek yok suç sende mi, bende mi
Gözlerinden güneş çaldım, hep sana uyandım
Sevmenin asaleti buymuş anladım
Gelme istemezsen
Yorgun düştüm yüreğim sana kırgın
İnandır bu son olmayacaksa
Gelme istemem
Gelme istemezsen
Yorgun düştüm yüreğim sana kırgın
İnandır bu son olmayacaksa
Sevme istemem
http://www.izlesene.com/video/muzik-enbe-ork--altan-cetin---martilar-yeni-klip-2009/976065
Beyaz Giyme Söz Olur
Beyaz giyme söz olur
Siyah giyme toz olur
Gel beraber kaçalım
Muradımız tez olur
Salına da salına da gel
Haydi yavrum dön dolaş yine bana gel
Beyaz giyme tanırlar
Seni yolcu sanırlar
Zaten bende talih yok
Seni benden alırlar
Salına da salına da gel
Haydi yavrum dön dolaş yine bana gel
Alçak ceviz dalları
Sıva beyaz kolları
Kız (Yar) nereden geleyim
Hep sarmışlar yolları
Salına da salına da gel
Haydi yavrum dön dolaş yine bana gel
Ahmet Sevinç - Bolu
http://www.izlesene.com/video/muzik-zara-beyaz-giyme-toz-olur/552243
YAVUZ BİNGÖL DEN
EĞİN TÜRKÜSÜ
Eğin Dedikleri De Gurban
Küçük Bir Şehir Ölem Ölem
Ana Ben yetimem Nedem Kurban
Çekemem Kahrı
Yediğim İçtiğim De Kurban
Ağuyla Zehir Ölem Ölem
Dön gel Yavrum dön gel Canım Eğin'li Misin
Sılaya dönmeye kurban Yeminli Misin
Eğin viran olmuş aman
Baykuşlar öter ölem ölem
Diken olan yerde kurban
Güller mi biter
Benim bu derdime kurban
Derman mı yeter ölem ölem
ya ben ağlamayım kurban
Kimler ağlasın
Şu garip gönlümü de kurban
kimler eğlesin
Erzincan&Kemaliye(Eğin)-Mustafa Özgül
http://www.muzikdinlex.net/5710/Yavuz-Bingol--Egin-Turkusu
EFİP AKBAYRAM DAN
METRİS ÖNÜ
Ben hep onyedi yasindayim.
Her Ayak sesinde ürperirim.
Demirkapinin her acilisinda,
gögsümün Kafesine sigmaz yüregim.
Her türlüsünü tattim, acilarin ayriliklarin.
Herseye biraz alistim.
Bir seni beklerken kendimi yenemedim.....
Su Metrisin önü,bir uzun Alan.
Birtek seni Sevdim,gerisi Yalan.
Senin Hasretindir, Hücreme dolan.
Birtek seni Sevdim, gerisi Yalan.
Senin Hasretindir, Hücreme dolan.
Birtek seni Sevdim, gerisi Yalan,
gerisi Yalan...
Hücremdeyim, hasretinle Yanarim.
Senin icin hergün, hergün Aglarim.
Kanin hep icime akar kanarim.
Beni anlamadin, oana yanarim.
Kanin hep icime akar kanarim.
Bizi anlamadin, ona yanarim,
ona yanarim...
Ali Asker -
http://www.izlesene.com/video/muzik-edip-akbayram-2008---metrisin-onu/383784
Sevgilerde
sevgileri yarınlara bıraktınız
çekingen, tutuk, saygılı.
bütün yakınlarınız
sizi yanlış tanıdı.
bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
kalbinizi dolduran duygular
kalbinizde kaldı
siz geniş zamanlar umuyordunuz
çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
yılların telaşlarda bu kadar çabuk
geçeceği aklınıza gelmezdi.
gizli bahçenizde
açan çiçekler vardı,
gecelerde ve yalnız.
vermeye az buldunuz
yahut vakit olmadı
Behçet Necatigil
Kankacim cok tesekkürler canim, o güzel yüregine saglik..
2.harput (elazığ) türküsüdür
dinlerken ve söylerken insanın içini acıtır
annesine gurbet olanlara
annesi gurbette olanlara..
ve
annesi gökyüzünde olanlara
pencereden kar geliyor
pencereden kar geliyor, aman annem
gurbet bana zor geliyor, aman annem
gurbet bana zor geliyor, ben öleyim
sevdigimi eller almış, aman annem
o da bana ar geliyor, aman annem
o da bana ar geliyor, ben öleyim
kekliğimi doyurdular, aman annem
kanadını ayırdılar, aman annem
kanadını ayırdılar, ben öleyim
bu nasıl zalim yaraymış, aman annem
beni senden ayırdılar, aman annem
beni senden ayırdılar, ben öleyim
müzik : Erkan Oğur
http://video.google.com/videoplay?docid=-5817289044445267067#
sanırım biraz hüzünlü bir kapanış olacak ama bu türküden sonra bir başka bir türkü çalmak yüreğimden gelmedi..
herkese iyi akşamlar...
not:
no name kardeşim kendime verdiğim cezayı sonlandırıyorum izninle..
Ooo ablacım ne güzel bir cezaymış bu :)
ellerine yüreğine sağlık
ben dedikodu yapmadım ablacım ya
hem yanlış anlamışım düzelttim ya sonradan kankammış horlayan :)
İyi akşamlar...
Gece lambamız bugün söndür ışıkları uyu güzelce...
Sevgiyle kalın...
Hepimize iyi aksamlar, iyi dinlenmeler diliyorum...
canım ablam yüreğine sağlık,
ve ömrüne bereket...
paylaşımlar için teşekkürler,
gece lambası dedin anılar dedin ve körün aklına taş getirdin ablacığım.
en kısa zamanda anılarını bekliyoruz...
iyi akşamlar...
Günaydin...
bu haftanin son is gününe uyandik, soguga, buza ragmen hepimize güzel, hayirli bir gün olsun insallah..
Ee, kahvaltiya ne dersiniz? :)
Günaydınlar
Ee tabii deriz ablacım
ama bugün kankamı bekleyeceğim sonra ekti diyor
Kanka hadi bak bekliyorum...
Kolay gelsin...
Günaydın
ablacım kapıyı açar mısın,
kankam çok üşümüş, yol boyu , soğukmuş, acıktım ben, uzakmış dır dır dır... aç kapıyı kurtar beni ablacım...
Hay aksilik ya, tam gününü buldu bizim toplu tasimacilarin grevleri... Ben tamamen unutmustum bunu cocuklar, trafik tek kelimeyle berbatti herhalde... Yayalar bir yandan akin akin, özel otomobiller bir yanda kuyruklar halinde... Oy, kiyamam size gelin gelin, siz isinana kadar ben taze cay demleyeyim... :)
Ben sahsen cok da farketmedim, sabahin bir köründe ve kendi arabamla isime geldigim icin ama "Bugün Frankfurt´ta hayat durdu!" diyorlar. Isyerine gidemeyenler, okullarina gec kalanlar, kapali anaokulu önünde cocuguyla kalakalanlar, hastane ve benzeri diger bir cok kurulusta yüzlerce binlerce insan magdur.
Ve bu defa buna sebep kar yahut buzlanma degil,kamu calisanlarinin GREV´i! Isci ve emekci haklarinin korunmalari icin halka yapilan bu eziyet bireylere büyük sorunlar yaratsa da saygiyla sineye cekiliyor. Yine de, bu soguklarda yollarda ve zor durumda kalanlar icin de üzülmemek mümkün degil.
Gitmek mi yitmektir kalmak mı artık bilmiyorum
yerini yadırgayan eşyalar gibiydim ya ben hep
ve inançlı, gitmenin bir şeyi değiştirmediğine.
Bilemem, belki bu yüzden
ben sana yanlış bir yerden edilmiş
bir büyük yemin gibiydim.
Beni hep aynı yerimden yaralayan o eve
yine de döneyim döneyim istedim.
Ah benim sesimle
söylesem de, inanmazlar
benzemiyor çünkü bir dile.
Döndüğüm, döndüğüm ama döndüğüm
döndüğüm bu sema sensin döndüğüm.
Sen benim kara ömrüme vuran
suyumu harelendiren sevincimdin.
Onu sevebileceğinin en yücesiyle sevdin.
Titreme daha fazla kalbim.
Bağışla kendini artık
onu da bırak gitsin.
O senin en ezel gününden kaderin.
Sen onu nasılsa
bin kere daha seveceksin...
Birhan Keskin yazmis, yüregine saglik!
NOT: Basrollerde Kenan Imirzalioglu gibi bir yakisikli ile Tuncel Kurtiz gibi bir usta oynuyor olsa bile siddet iceren, kin, düsmanlik ve ihanet anlatan bir mafia dizisini benim severek izlemem mümkün degil. Ama etrafimdaki hayranlarindan duyuyordum elbette Ramiz Dayi´nin özlü sözlerindeki derinligi, Ezel´in acikli ve cok duygusal masalinin nasil begenildigini. Tesadüfen rastladigim bu siir o dizide okunmus, hatta habere göre sairin adi verilmeden bu güzel misralarina yer verilmis. Belki aramizda taniyan-bilen siirsever vardir ama ben siiri ilk kez okudum,sairin adini ilk kez duydum ve gercekten farkli bir güzellikte buldugum icin de sizlerle paylasmak istedim. :)
herkese merhabalar..
canım kankam bilgilendirenim..
Ezel adlı dizi bence herşeyden evvel Ramiz dayı aracılıyla türk halkına oscar wilde dan ,william shakespeare, mevlana'ya ve nice işte genç şair olan Birhan Keskin
gibi şairlerden seçmelerle karşımıza çıkıyor ve bilenlere Tuncel Kurtiz in sesiyle duymamızı ,bilmeyenlerede öğrenme fırsatı doğuyor.(tabii ramiz dayı söyledi sananlarda var)
Jeneriğinde inşallah bu alıntıları nereden aldığına dair bir bilgi veriyordur.
Çocuk…
Sil yüzünden tüm yalanlarını bu şehrin.
Topla kalbini cadde cadde, sokak sokak…
Kazı ayak izlerini birer birer gri kaldırımlarından…
Bakma yüzlerine hiç…
Görme onları…
Çocuk bu kez ağlama…
Bu kez git.
Gölgeni, ismini sil yavaş yavaş…
Giderken bu kentten tükür yüzüne yalnızlığının…
www.myvideomusicmp3.com
Kalbini, kendini sök yavaş yavaş…
Giderken bu kentten sakın ağlama sus…
Unut!
Ne yaptı sana!
Unut!
Ne söyledi!
Unut!
Ne varsa vazgeçtiğin…
Yüzünde korkularla…
İçinde çığlıklarla…
Kalbinde simsiyahlar…
Nereye gidiyorsun?
Hep bu şarkılarla…
Kıymetsiz dualarla…
Utanmaz bir yağmurla…
Nereye gidiyorsun?
Yolları, duvarları geç yavaş yavaş…
Giderken bu kentten bir piç gibi bırak yalnızlığını…
Ve o siyah saçlarını kes yavaş yavaş…
Giderken, terk ederken savur yüzüne yalnızlığının…
Ve unut ne yaptı sana!
Unut neler anlattı!
Unut ne varsa vazgeçtiğin!
Yüzünde korkularla…
İçinde çığlıklarla…
Kalbinde simsiyahlar…
Nereye gidiyorsun?
Hep bu şarkılarla…
Kıymetsiz dualarla…
Utanmaz bir yağmurla…
Nereye gidiyorsun?
Yüzünde korkularla…
İçinde çığlıklarla…
Kalbinde simsiyahlar…
Nereye gidiyorsun?
Bu sahte baharlarla,
Kıymetsiz dualarla…
Utanmaz bir yağmurla…
Yine mi gidiyorsun?
Çocuk…
Her vedanın ardında bir bekleyeni vardır kimsenin bilmediği…
Ve her gözyaşının altında bir dua kimsenin duymadığı…
Çevir gökyüzüne başını…
Bakma arkana!
Daha sert basa basa, daha güçlü!
Anlat bu kara şehrin yollarına ak adımlarınla!
Gitmek yenilmek değil kazanmak da!
Gitmek gitmektir işte…
Hepsi bu.
cem adrian
http://www.dailymotion.com/video/x7u41u_cem-adrian-nereye-gidiyorsun-ykilem_music
Ben herkese güzel bir hafta sonu diliyorum... Ve herseyin gönlünüzce olmasini..
Bir şiir, bir şarkı
hadi benden de bir türkü
bu haftayı kapatırken
İyi akşamlar
İyi tatiller...
Çeşm-i Siyah (İşte Gidiyorum)
İşte gidiyorum çeşm-i siyahım
Önümüzde dağlar sıralansa da
Sermayem derdimdir servetim ahım
Karardıkça bahtım karalansa da
Haydi dolaşalım yüce dağlarda
Dost beni bıraktı ah ile zarda
Ötmek istiyorum viran bağlarda
Ayağıma cennet kiralansa da
Bağladım canımı zülfün teline
Sen beni bıraktın elin diline (gurbet eline)
Güldün Mahzuni'nin garip haline
Mervan'ın elinden parelense de
http://www.dailymotion.com/video/x9ne64_ayyk-mahzuni-yerif-yyte-gidiyorum-c_music
iyi akşamlar diliyorum...
tatilcilere de iyi tatiller...
herkese iyi tatiller
günaydın
güzellikler bizim olsun...
Merhaba
iyi bir haftasonu tatili geciriyorsunuzdur insallah
işte gene akşam oldu...
iyi akşamlar...
günaydın,
iyi pazarlar...
pazar neşesi:))
Trafik cezası
Adam arabasıyla trafik kamerasının tam yanından geçerken kameranın flaşının çaktığını görmüş. Sürat limitini aşmadığının bilincinde, ilerideki göbekten dönüp daha da yavaş kullanarak denemek için aynı noktaya gelmiş ama flaş yine patlamış. Bu durumu çok saçma bulan adam aynı noktadan biraz daha yavaş bir süratle geçmiş, ama flaş 3’üncü kez patlamış. 4’üncü kerede aynı sonuçla karşılaşınca kameranın bozuk olduğundan son derece emin bir şekilde 5’inci kez bu sefer el sallayıp, dil çıkartıp, gülerek geçmiş flaşı tekrar patlayan kameranın önünden. Aradan 2 hafta geçmiş, karısı onu işyerinden arayıp “Sen deli misin?” demiş, “Postacı şimdi sana tam 5 tane trafik ceza makbuzu getirdi, emniyet kemersiz araba kullanmışsın.. Aptal!..”
Anlaşmazlık
Yenİ evliler çok kısa bir süre sonra hâkimin önünde boşanmak için yerlerini alınca “Hayrola?” diye sormuş hâkim, “Sizi bu kadar çabuk boşanmaya iten sebep nedir?” Delikanlı “Altı haftadır birlikteyiz efendim” demiş, “En ufak bir konuda bile fikir birliğine varamadık!” Karısı “Hayır” diye atılmış, “Yedi hafta!”
yubiforti eşliğinde iyi akşamlar diliyorum...
yubiforti :)) süpermis
yazildigi gibi okunuyo sanirim..
iyi aksamlar
fırtınalı yağmurlu karanlık ve soğuk bir sabaha uyanmış olabiliriz...
şimdi gülümseyerek sımsıcak bir G Ü N A Y D I N la ısınma vakti...
G
.Ü
..N
...A
....Y
.....D
......I
.......N
:):))
Yağmurlu dışında burada da aynı sabaha uyandık
ve Günaydınlar...
Çay isteyen,yanında simit nedersiniz?
hadi bakalım kolay gelsin...
Günaydin...
burasi bugün kuru ve soguk, haftalarca maruz kaldigimiz yagisli ve buzlu soguklardan iyidir diye sükrederek basladi günümüz, güzel güzel gecer insallah.. Gerci öyle gibi de görünüyor, Eylemcim sag ol canim ya, hemen geliyoruz, birlikte kahvalti ederek güne baslamak kadar güzel ne var.. :)
güzel bir günle baslayan hayirli bir hafta olsun hepimize... ve kolay gelsin..
Cümleten selamlar
Yenice sinavdan ciktim, size apar topar selam getirdim
hoşgeldin kardeşim, umarım iyi gidiyordur sınavlar...
talebelik zor zanaat...
kolay gelsin...
herkese merhabalar..
yeni bir hafta, haftanın ilk günü dilerim hepimiz için güzel geçsin..
sevgilerimle..
Kayacim selamina selam olsun, sinavlarin kolay gecsin, sonuclari istediginden daha güzel gelsin...
Kankacim ya, ikimiz ayni anda yazmaya kalkismisiz iyi mi... Hosgeldin canim, güzel dileklerin hepimizin olsun...
TRAUMA THERAPY
sen beni bilirsin tizdir sesim havada asılı duran bıçaklardan nefret ederim
kumaşlar saten ve atlaslar yılanlar ve çıyanlar kadar zehirliyim
zehrim kendime zul sesim kendime kul
sen beni bilirsin gecenin ilerlemez boğazı kilitleyen tuzundan tiksinirim
susarım sustukça çoğalır bakmalarım baktıkça kusacak kadar işkilliyim
sen beni bilirsin kan çıkıyor topraktan nar yok artık
ne buğday ne pamuk ne su ne ahu
ne ederim ben ne derim neyle beslenir tenim
sen beni bilirsin gece gibiyim gecede duruyorum işte hem arzu hem nefretim
susuyorum nihayet ne desem felaket ne desem muamma ve ne desem esaret
sen beni bilirsin az kaldı geçse bu rutubet gitse başımdan aşağı akan bu melanet
koku durdu kim varsa naletim kim varsa hayretim ve en nihayet şehvetim
sen beni bilirsin sesim tizdir sesim gergin içime batsa da dilim
ağır kadife mor setremi rüzgârda savurup ruhumu suyla uslandırmadan
suya ve toprağa teslim olmadan ve kendime doğru hiç durmadan
bakarak tenimin kıvrılmamış yerlerini ve yakarak etimin kırılmamış eterini
hiç durmadan hiç durmadan hiç durmadan lime lime eder
sen beni bilirsin dönerim gelirim yine seni gezerim
sen beni bilirsin taş topluyorum susuyorum oldukça uyuyorum
sense sadece sessin uzun zamandır sadece sessin o kokusuyla bulaşan bana
o kokusuyla çadır atan o dumanıyla sarartan o en yalnız zamanımdaki bozuk aksan
sense sadece sessin kendimle konuşur gibi kendimden çıkıp yine kendime
sen beni bilirsin mecburi esaretim bedestenler ve simler altında
ben sustum işte ses sensin
al beni burdan kopart çıkart bu edadan
inanmadım cümlenin reddindeyim
resmin de sesin de tenin de etin de ezberin de esaretindeyim
sen beni bilirsin ince uzun tül atlaslar astım omzuma
yüzümü kapattım gözlerimi de görmesin diye kimse ama kimse
şark çıbanım içimde derinde yedi kat dibimde sen diye
sen beni bilirsin taşın da ağacın da nihayet peşindeyim
suyun da zeytinin de yosunun da çakılın da ki ne varsa zikrindeyim
kimse kim içimin gaibi kimse kim gecenin sahibi kimse kim bana ne bana ne
bana en çok sensin sen yoksan upuzun bir hiçkimseyim
ben senin peşindeyim
sen beni bilirsin şeyb içreyim kapkara bir gece içindeyim
sen beni bilirsin çam dağındaki katran ağacı gibiyim esmerim esmersem iyiyim
isle boyadım yüzümü madenle evrakın sabit mürekkebiyle ki esmersem iyiyim
cam taş çile tel demir kendime batıyorum kendime ağır ceza gibiyim
sen beni bilirsin neyse ne muamma neyse ne eşya neyse ne enbiya
ben sadece senin helaline niyetliyim benden yansır cemalinin izindeyim
olsam olsam sadece senin zikirlerini ezberlerim senin bil dediklerini bilirim
gerisi riya gerisi yalnızca üzerimizdeki kocaman siyah bilya
sen beni bilirsin kim ne derse desin bilirsin
bu şerle yaşanmaz daha bu şer içinde bu şerrin yanında durulmaz asla
sen beni bilirsin tizdir sesim rüyada kabusla uyanmaktan muzdaribim
ter içindeyim dikiş yerlerim atıyor dikiş yerlerimden yırtılacak gibiyim
sen beni bilirsin evet sertim iğneliyim zehirliyim dikenim
cümlenin öznesi değilim sıfat mı asla sadece bir harf yalnızca bir sesim
sen beni bilirsin bedenim kendime düşman elim elime yabancı
emelim derdim olsam olsam kendi niyetimle dönmekteyim
yoksa ne geceyi bildim ne sana gelebildim ne de aşkının içindeyim
sen beni bilirsin ardında koşulan bayraklardan nefret ederim
peşine düşülen ufuktan boşluğa doğru bakmaktan şiddetin yanında çıraklıktan
karanlığa sapmaktan yoklukla sınanmaktan
var saymaktan ve körü körüne bağlanmaktan
sen beni bilirsin nefret ederim
şimdi kendimleyim kendimin sana giden yerindeyim vaktin içinde öyle bir yerdeyim
titriyorum ve titredikçe kendimi biliyorum
titriyorum ve titredikçe seni özlüyorum
titriyorum ve titredikçe nefreti bölüyorum
sen beni bilirsin kendimi sevdikçe seni seviyorum
yoksa tüm bu bedelle nasıl yaşayabilirim
bilsen bilsen sadece sen bilirsin
Ender Emiroğlu
flaş...
.......flaş...
..............flaş...
bu haftanın konsepti malumunuz üzre Sevgililer Günü...
Geç kalmadan herkes kendine bir sevgili edinsin, demedi demeyin 14 şubata şunun şurasında bir kaç gün kaldı...
Haa bu arada HerDemMavi'nin yarınki konusunu da tahmin edebileceğiniz üzre sevgililer günü...
Herkes hazırlanıpta gelirse ne şahane olur değil mi...
hadi bakalım kolay gelsin...
Demek ki yarin güzellikler her zamankinden daha bol olacak, siirler, sarkilar hep aski anlatacak, sevmeyi, sevdayi, ayriligi, kavusmalari...
Simdilik hosca kalin, en güzel, en iyi aksamlarin sizin olmasini dileyerek...
iyi akşamlar...
iyi akşamlar,iyi geceler
iyi dilekleriniz icin tesekkürler
siteye selam, sinava devam
herkese iyi aksamlar
ya arkadaşlar ne zaman girsem burası dopdolu sizleri çok özledim.. Öğrenci olduğumdan artık pek giremiyorum...
Günaydın,
güzel bir gün olur inşallah...
buket hoşgeldin, dünyada olmana sevindim, uğra ara sıra...
Günaydınlar
Evet Buket hoşgeldin
daha sık aramızda görmek isteriz
kolay gelsin...
Günaydin canlar...
Buketcik bizi unutmadigina sevindik, daha cok ugramaya calis, bizi daha cok sevindir... :)
Allah senin ve tüm ögrencilerin yardimcisi olsun!
güzel bir sali olsun hepimize..
Es war einmal ein armer, aber mutiger Mann namens Ali. Er arbeitete für Loic, einen alten, reichen Händler.
Bir zamanlar Ali isminde fakir ama cesur bir adam, Loic adinda yasli ve zengin bir tüccarin yaninda isci olarak calisarak yasamini sürdürürmüs.
In einer kalten Winternacht meinte Loic: „Ich möchte wetten, niemand hält es eine Nacht wie diese oben auf dem Berg ohne Decke und etwas zu essen aus.
Cok soguk bir kis gecesinde Loic Ali´ye:"Hic kimsenin bu kadar soguk bir geceyi dagda, yaninda bir battaniye ve biraz yiyecek olmadan geciremeyecegine bahse girerim!" demis.
Nun ja, du brauchst Geld. Falls du es trotzdem versuchen willst und es schaffst, verspreche ich dir eine hohe Belohnung. Wenn du es aber versuchst und es nicht schaffst, wirst du 30 Tage umsonst für mich arbeiten.“
ve eklemis: "Senin paraya ihtiyacin var. Sayet denemek ister ve basarirsan seni cok iyi ödüllendiririm. Ancak basaramazsan senden benim icin 30 gün ücretsiz calismani isterim!"
Ali antwortete: „Gut, morgen werde ich mich dieser Probe unterziehen.“ Doch als er den Laden verließ, pfiff ihm ein wirklich eisiger Wind um die Ohren, und er bekam es mit der Angst zu tun.
Ali:"Tamam, yarin ben bu dediginizi yapacagim!" diye cevap vermis fakat dükkandan disariya ciktiginda buz gibi soguk esen rüzgari hissedince korkmaktan kendini alamamis.
Er wandte sich an Hubert, seinen besten Freund, und fragte ihn, ob es nicht verrückt sei, sich auf diese Wette einzulassen.
En yakin arkadasi olan Hubert´in yanina giderek, böyle bir iddiayi kabul etmekle bir delilik yapip yapmadigini sormus.
devami var...
Hubert überlegte eine Weile und antwortete dann: „Ich werde dir helfen. Morgen, wenn du auf dem Gipfel des Berges angekommen bist, schaue zum Gipfel des benachbarten Berges. Dort werde ich sein und die ganze Nacht lang ein Feuer für dich brennen lassen. Blicke zum Feuer hinüber und denke an unsere Freundschaft, das wird dich wärmen. Du wirst es schaffen, und ich werde dich dann um eine Gegenleistung bitten.“
Hubert bir süre düsündükten sonra yanit vermis: "Ben sana yardim edecegim. Yarin sen dagin tepesine vardiginda karsidaki dagin tepesinde ben olacagim ve orada senin icin büyük bir ates yakacagim. O atese bakarak dostlugumuzu düsünürsen isinacak ve bu iddiayi kazanacaksin. Sonra benim de senden bir ricam olacak!"
Und so geschah es. Ali bestand die Probe und bekam das Geld. Dann machte er sich sogleich zum Haus seines Freundes auf: „Du hast gesagt, du wolltest bezahlt werden.“
Ve aynen Hubert´in dedigi olmus. Ali iddiayi kazanip ödülünü almis ve dogru arkadasinin evine gidip:"Senin payini getirdim!" demis. "Yardiminin karsiligini"
Hubert packte ihn bei den Schultern: „Bezahlt werden schon, aber nicht mit Geld. Versprich mir, dass, wenn eines Tages ein kalter Wind durch mein Leben weht, du für mich dann auch das Feuer der Freundschaft anzünden wirst.“
Hubert arkadasinin omuzlarindan tutup: "Karsilik isterim ama parayla degil. Eger günün birinde soguk bir rüzgar benim hayatimda eserse, benim icin bir dostluk atesi yakacagina söz ver yeter! " demis.
Info/Not: Paulo Coelho bu hikayecigi arkadasi Hubert Burda´nin dogum gününü kutlamak icin anlatmis ve eklemis: Sevgili Hubert, sizin icin her zaman dostluk atesi yakacak birileri oldugundan emin olabilirsiniz.
2.Info/Not:Bu sabah Bild gazetesinde okudum, sevdim, dilim döndügünce tercüme edip sizle paylasayim istedim.
Teşekkürler ablacığım
ellerine sağlık...
güzel hikaye ve çeviri, yüreğine sağlık ablam...
Merhabalar
Ablacim ellerine saglik, hikaye güzelmis
Demek ki isin yok oturup bununla ugrasmissin :)
Buket, seni daha cok aramizda görmek isteriz, ögreniminde de basarilar
daha calisacak cok ders var
sizlere kolay gelsin..
Herkese merhabalar..
Canım kankacım..
yüreğine
emeğine
ve bizle paylaşmanı sağlayan
ellerine..teşekkürler..
iyi akşamlar...
Iyi aksamlar, iyi dinlenmeler...
Yarin da insallah görüsmek dilegiyle..
iyi akşamlar diliyorum...
Günaydin...
4-5 gündür fena ayazdi geceler hatta günler.. Ve bu sabah yine karlar düsüyor buralara, gören sanir kendini Sibirya´da...
Saymadim kac gün oldu biz bu kar yagislarina, buza ve soguklara alismaya calistik ama olmadi, bahari bekleyen kumrular gibi tir tir titreyerek hepimize güzel bir gün olur insallah! diyorum... :)
Kahvaltimizda cay mi icelim kahve mi? Hadi ikisi de olsun...:)
günaydın
güzel bir gün olur inşallah...
1907
Yaşa
F E N E R B A H Ç E
!907. yorumu bulmuşken fırsatı kaçırmak istemedim...
Merhabalar
Burasi da karyagisli, soguk, kaygan...
Yaz gelse de memlekete gitsek..
Sessizce ilerledi saatler, biz suskunlugu paylastik...
Merhabalar
Kolay gelsin...
İyi akşamlar...
Ve Günaydınlar
haydi kahvaltıya çay ve kahvemiz,
açık büfemiz
gönlünüzden ne geçiyorsa...
Afiyet olsun
Günümüz güzel olsun
kolay gelsin...
Günaydin...
güzel bir gün olmasini diliyorum...
Eylemcim ellerine saglik canim, cayi sicak tut biz hemen geliyoruz... :)
günaydın...
kankacım kapıyı aç geldim....
Kapı açık buyrun buyrun
çaylarınızı doldurayım hemen
yağmurda ıslanmadınız inşallah
üşüdüyseniz şöyle peteklerin yanına doğru geçin ısının biraz
şöyle hafif seste birde müzik açalım
sıcacık çaylarımız hoş sohbetimiz
hadi bakalım
gelecek olanlarıda bekleriz
kapımız açık...
İyi akşamlar...
Cümleten merhabalar
Bugün karneval basladi ortalik karisik, kendimi eve zor attim
Cok iyi etmissin Kayacim, bugün "Kocakarikarnaval"´i ayni günde tüm kadinlarin deliligi asan, delileri korkutan sinirsiz özgürlügünden kacilmaz da ne yapilir... :)
Iyi aksamlar, iyi dinlenmeler...
iyi akşamlar...
Günaydın...
"Sel gider kum kalır" derler
şimdi temizlik zamanı, kolay ve güzel bir gün olur inşallah...
Günaydınlar
Kolay gelsin...
Günaydin...
Bizim beyaz kelebekler dünden beri durmadan usanmadan birbirlerini kovaliyorlar, hava onlarin sayesinde biraz daha yumusadi sayilir ama hala cok soguk ve tüm güzelligine ragmen manzaranin uzadikca kar yagisli günler, buzlu yollarda insanin icindeki korkular cogaliyor. Tanriya sükür biz kazasiz belasiz bu güne kadar geldik ama bundan sonrasi?
Ki, gazetelerdeki kaza haberleri ve her gün radyolarda kaza nedeniyle olusan trafik tikanikligi duyurulari oldukca herkesin bizim kadar sansli olmadigini düsünüp üzülmemek de elde degil... Allah bu sartlarda herseyden önce disarida acik havada calismak zorunda olanlarin ve yollarda kalanlarin yardimcisi olsun!
Hepimize kolay gelsin, güzel bir cuma günü olsun... :)
Deyimler ve öyküleri
"İNSANOĞLU KUŞ MİSALİ"
Zamanında Üsküdar’da bir “Miskinler Tekkesi” bulunurmuş. Adından da anlaşılacağı üzere buraya yurdun en tembel, en miskin insanları takılırmış. İşte burada iki miskin kendilerine iki sandalye bulup oturuyorlarmış. Gel zaman git zaman havalar gittikçe soğumaya başlamış. Tekkenin de penceresi açık ama kimsenin ayağa kalkıp pencereyi kapatmaya mecali yok.
Birinci miskin: "Yahu havalar iyice soğudu, şu pencereyi kapatmak lazım."der.
İkinci miskin: "Doğru söylüyorsun mirim, kapatmak lazım." der ama aradan saatler geçer, haftalar geçer yine de birisi kalkıp pencereyi kapatmazmış. Sonunda birinci miskin daha fazla dayanamaz bütün gücünü toplayıp karşı pencereye ulaşır, camı kapatır ve hemen oracıktaki bir iskemleye kendini bırakır.
Sonra da öteki miskin arkadaşına:
"Ya mirim gördün mü, insanoğlu kuş misali. Dün neredeydim, bugün neredeyim..”der.
"GÜME GİTMEK"
Yeniçeriler, günümüz polisliğini yaptıkları dönemlerde, olaylara müdahele edip göz altına alacakları adamları hapse götürür, içeri atarkende hooop, güümm derlermiş. Bu yüzden, bir olay sırasında suçsuz yere içeri alınan insanlara, halk arasında:
"Vay be! Adam bağıra çağıra güme gitti!" denirmiş.
"YANLIŞ HESAP BAĞDAT'TAN DÖNER"
İstanbul Kapalı Çarşı'ya kervanlar gelir, tüccarların siparişleri kumaş, kürk, baharat neyse dağıtılır, daha sonra tüccarlardan paraları tahsil edilirmiş. Yine bir alış veriş sonrasında, tüccarın birisi hesap yaparken matematik hileleri ile kervancıya 400-500 altın az verir. Hesaptaki yanlışlığı anlayamayan kervancı Bağdat - Hicaz - Mısır seferine çıkar. Hilebaz tüccar da,
"Şimdi bu Mısır'dan altı-yedi ayda zor döner, ben de bu arada bu parayı işletirim." diye düşünür.
Kervancı uzun yol boyunca bütün hesapları tekrar tekrar inceler ve tüccarın yaptığı hileyi anlar. Kervan tam Bağdat’a girmek üzereyken, kervanı oğluyla güvendiği bir kişiye emnet eder,
"Siz beni Bağdat' ta bekleyin." der. Sonra iyi bir Arap atına atlayarak dört nala İstanbul'a dönmeye başlar. Yolda gelirken de bana bu hileyi yapan adam bu parayı bana öyle kolay kolay geri vermez diye düşünerek bir plan kurar. Planını uygulamak için İstanbul'daki dostlarından yardım ister.
Ertesi gün tüccarın dükkanına iki kadın gelir. Tüccara:
"Sorduk soruşturduk, bu civardaki en dürüst ,en güvenilir kişi sizmişsiniz. Biz Hacca gideceğiz. Size bu iki çantayı emanet etmek istiyoruz." derler. Çantalarını açıp tüccara gösterirler. Çantaların içi pırlanta, elmas, altın, inci mücevherlerle doludur.
"Olur da dönemezsek bunlar size helali hoş olsun. Bize bir dua okutur, belki bir hayrat yaptırırsın." diye devam ederler.
Hilebaz tüccar sevinçten kadınlara nasıl davranacağını bilemezken o sırada içeri kervancı girer. Tüccar , kervancıyı görünce daha onun lafa başlamasını beklemeden:
"Yahu hoşgeldin, bizim hesapta bir yanlışlık olmuş, çok üzüldüm. Paralarını ayırdım. Çocuklara da sıkı sıkı tenbihledim, eğer bu arada ölürsem kervancının parasını mutlaka verin diye. Aman ben kul hakkı yemekten çok korkarım" der ve sonra hemen kasasından kervancının parasını çıkartıp verir.
Bu sırada kadınlar:
"Biz bu sene Hacca gitmekten vazgeçtik. Kısmetse seneye gideriz !diyerek çantalarını da alıp dükkandan çıkarlar. Parasını almış olan kervancı da onların arkasından dışarı çıkarken oyuna geldiğini anlayan tüccar peşinden bağırır:
"Hani sen Mısır'a gidecektin. Bana oyun oynadın!"
Atına binen kervancı cevap verir,
"Yanlış hesap adamı Bağdattan döndürür."der ve yoluna gider.
Merhabalar
Hayirli Cumalar
Bu almanlardan nefret etmem icin ellerinden geleni layikiyla yapiyorlar arkadas, tamam ben de nefret ediyorum
Kim kızdırmış benim kardeşimi bukadar
ne yaptılar,ne dediler o almanlar
bi sakin ol,derin nefes al rahatla
sonra anlat bakayım ne oldu...
Herkese merhabalar..
kaya kardeşim ne oldu sana?
seni kimler Üzdü ?anladık milliyeti Alman da. üzenin...
niye üzdü ..
niçin üzdü..
anlat bakıyım kardeşim...
Kankacım bak şu kardeşimize..
en iyi sen anlarsın onun öfkesinden ,derdinden..
PAS ÇEKİRDEĞİ
Nicedir paslanmış bir suskunluk gıcırdıyor aramızda
yetersizliğin kemirdiği sokaklara
dağılan öteki yüzümüzle
bazı acılar gibi sıradan
gönderilmemiş pullar gibi kendi halinde
katlanıp ve karışıp giden...
Murathan Mungan
Kayacim sakin ol, adamlar sevmesini bilmiyorlar ki sevilmenin degerini anlasinlar! Kendileri disinda kendi ayarlarinda insan tanimayanlari sevebilmek mümkün degil ama nefret de etmemek gerek, onlar ellerinden geleni yapsalar da bunu basarmalarini istemeyiz biz.. :)
Yillardir merak eder sorarim, bu deveyi gütmek mi daha zor, bu diyardan gitmek mi? Deve iste ne yapsan aksi ve inat!
Iyi bir haftasonu tatili diliyorum herkese, iyi dinlenmeler, iyi haberler, iyi rastlantilar...
sabah belediyede isim vardi, bi belge eksik dedi gittim getirdim, ondan baska bisey daha eksik dedi, halbuki eksik degil, olmayasiya bisey istiyor benden. saat 12de de kapaniyor, pazartesi günü tatil, kaldi benim is saliya. konusurken de üslubu asagilayici gibiydi, kendini bi halt saniyor sözüm ona sillik kadin
isim olmus olsaydi ben nasil konusacagimi bilirdim ama sali gününe atti, bi daha görmem lazim teyzeyi
öyle iste, sevmiyorum bunlari. bu deveyi de gütmek istemiyorum, bu diyardan da ha deyince gidilmiyor
off off
Ah ahh canın sağolsun kardeşim.
geçmiş olsun
sıkma canını...
İyi akşamlar
İyi tatiller...
Sevgiyle,sağlıkla,umutla kalın...
iyi tatiller
iyi akşamlar,
iyi tatiller..
Günaydın
Sevgililer günü kutlu olsun...
Merhabalar
iyi pazarlar
iyi tatiller
iyi akşamlar...
Günaydınlar
iyi pazartesiler...
kolay gelsin...
Günaydin...
seversin - sevmezsin ama yok sayamayacagin bir "sevgililer günü"´nün daha hayirlisiyla atlatildigini umarak hepimize güzel bir gün ve güzel bir hafta diliyorum...
Dün, 14 subat 2010 günü benim Avustralya´da yasayan yegenim 2. kez baba oldu! Annenin ve bebegin, dogumun yaklasik iki hafta erken olmasina ragmen saglik durumlarinin cok iyi olmasi büyük mutluluk.. "Hosgeldin Bebek!" diyor ve onun gibi tüm bebelerin anali-babali ve saglikli büyümesine dua ediyoruz... :)
Kolay gelsin...
Sevgililer günü mü
O da ne ?...
Seval ablacığım ben de
Hoşgeldin bebek,hoşgeldin melek diyorum
Hayırlı uzun ömürler diliyorum...
Bu saat olmuş kankam neden gelmemiş daha
huu Kanka neredesin?
Mavigünüm öğlen olmuş ses çıkmamış senden nerelerdesin ?
Başkan sen neredesin?
Kaya sınavlar bitti mi sen nerelerdesin?
Yağmur kayıp mı oldun arada uğra ...
evet nerelerdeyiz?
Herkese merhabalar...
Eylem kardeşim benden mi bahsediyordun?geldim..
kankacım güzel bir gün de gelmiş minik bebek bir anne ve babanın biricik sevgilisi evlatlarıdır..
birbirilerine en güzel hediyeyi vermişler..
allah analı babalı büyütsün minik bebeği ..
ömrüne bereket olsun...
Ne kulak var ablam sende de hemen geldin :)
hoşgeldin sefalar getirdin
şu karanlık günde gönlümüze aydınlık getirdin :)
birde kankam gelse daha güzel daha aydınlık olacak günüm
merak ediyorum nerededir
gören
duyan
bilen
bir haber...
kankaaa...
merhaba,
işte geldim...
uyuyakalmışım...
hoşgeldin uykucu kanka :)
hoş buldum kankacım,
galiba bugün aylaksın...
kimseler de yok, canın da sıkılmış, akşam da olmuş...
dur sana bir fıkra anlatayım...
heh he hee,
nasıl güzeldi değil mi...
Eylem kardeşlerimiz bu gün ''neredesiniz'' diye seslenişlerine sevgili Başkanımızla
devam etmek istiyorum..
BBO BAŞKANINA SEVGİLERİMİZLE...
Uzun süredir sizden haber alamıyoruz,bizlerde bunu anlayışla karşılamaktayız çünkü buraya ''MERHABA''demek için bazen şartlarımız biz istesekte buna izin vermediğini hepimiz biliyoruz..
bazen işlerimiz çokluğu bazen hayatımızda yaşadıklarımız..
fakat insan hayatında yaşamı sürüyorsa eğer her olumsuzluklar bile belli bir şekilde olağan olaylar gibi gelir ve biz bunada ''insan herşeye alışıyor ''deriz.
SEVGİLİ BAŞKANIMIZ..
hiç bir iş bu kadar süre yoğun olmaz
hiç zaman bulamamak bu kadar zaman almaz..
Sizinde çok iyi bildiğiniz gibi Buraya Merhaba Dememiz Bir Gönül İşi..
Bizler burada hala birlikte olanlar için buraya bir ses vermek
bir zamanlar birlikte paylaştığımız arkadaşlarımızın en azından sağlığının iyi olduğunu bilmek bizi rahatlatacak olmasıdır.
gönül arkadaşlarımızın arada neler yapıyorlar diye bizleri merak etmeside sevindirecektir.
yoksa sizlerin bizlerin bilmediği kimbilir ne güçlüklerle uğraştığınızı anlamadığımızı sanmayın burada olan bizlerinde hayatlarımızda kayıpların olmadığı, olumsuz olaylar yaşamadığımız anlamı çıkmayacağı gibi..
SEVGİLİ BAŞKANIMIZ sizin durumunuzu bilmiyoruz.
bu iletişim çağında sizin gibi teknoloji ile barışık bir kişinin bizleri en azından bir merhaba yazacak kadar zaman bulamadığınız
bu durumdan endişe duymaktayız.
sizin sağlıklı haberinizi almaktan başka bir derdimizde yoktur.
eğer bu yazıyı okuyacak kadar sağlıklı iseniz lütfen bizi de haberdar edin..
veya bize gelin bir HOÇAKALIN DİYİN..
paylaştığımız günlerdeki..
tüm sevgi ve dostluk adına...
sizi seven ve sizi merak eden
aileniz
BBO
NOT:
sevgili no name kardeşim yarın kısmet olursa HerDemMavi de
''Vefa Günü'' yapsak nedersin..
tüm geçmiş o günlerin anısına...
Mesaj alınmıştır ablacığım...
kısmet olursa yarın HerDemMavi, bozasıyla ünlü İstanbul'un bir semtini işleyecek...
hadi hayırlısı...
Merhabalar
Yeni bir haftasonu, yeni umutlar..
Seval ablacim bebek icin hayirli saglikli bir ömür diliyoruz. Allah acisini yasatmasin..
kardeşim merhaba,
hoşgeldin.
tersin dönmüş, çok çalışıyorsun galiba, dikkat sürmenaj olma...
haftanın birinci gününden haftasonuna özlem...
:) haklisin abi
haftasonu degil, "yeni bir haftanin baslangici olacakti" o
tersim dönmüs, sebepsiz degildir..
he hee fıkra süperdi kankacım :)
Mavigünüm konuyu belirlemiş çok güzel
kısmetse yarın güzel bir program olur..
he hee bu daha güzeldi
Kaya amman dikkat kardeş
daha gençsin topla kendini :)
heh heh he...
:-))
kayacım canım kardeşim
sen çok yaşa iyi mi?
sevgiyle kalın
herkese iyi akşamlar....
iyi geceler...
Güzel dilekleriniz icin cok tesekkürler canlar, kader büyük kücük herkese gülsün, her yeni dogan güzellige dogmus olsun insallah...
Kankacim Baskanimiza seslenisin cok isabetli olmus. Umarim duyar, görür, okur da bir yanitla kendisinden bir hayat isareti verir, sevindirir bizi...
Gelenler, gelemeyenler, hepsi sag olsunlar...
Her nerde olursa olsunlar yeter ki iyi ve mutlu olsunlar insallah...
iyi aksamlar...
Size bir hikaye anlatayim mi?
...
Peki, anlatiyorum o zaman
Tilkinin biri bir gün telasli telasli saklanmaya calisiyormus. Gören diger hayvanlar sormuslar "Hayirdir neden kaciyorsun?" diye. Tilki demis ki "Duydum ki develeri topluyorlarmis." Iyi de demisler sen deve degilsin ki, üstelik deveye benzer bir tarafin da yok. Sen neden saklaniyorsun? Evet, demis tilki. Ama ya bana garazi olan biri cikar da bu devedir derse.. Benim icin kim kaygilanir...
Ablalar nereye
daha karpuz kesecektim
kaçmışsınız erkenden...
İyi akşamlar...
Tilki haklı...:)
tilki kim?
İyi akşamlar
sevgiyle,umutla,sağlıkla kalın...
Günaydin...
güzel bir sali gününe uyanmis olalim...
Kolay gelsin...
Günaydın
Tüm güzellikler sizlerle olsun
kolay gelsin...
günaydın
güzel bir gün olur inşallah...
iyi günler
kacmak istiyorum buralardan artik, SIKILDIM..
İyi akşamlar...
internet bağlantım problemliydi,
şimdi bağlanabildi...
iyi akşamlar diliyorum...
Yaşlı kadın, bir antika dükkanından aldığı yüzyıllık fincanı özenle salon vitrinine yerleştirdi. Fincanın biçimi, üzerindeki işlemeler, renkler onun bir sanat eseri olduğunu söylüyordu. Ödediği fiyatı hatırladı; hayır, hiç de pahalıya almamıştı.
Hayranlıkla fincanı seyretmeye devam etti. Derken, birden fincan dile geldi ve kadına şöyle dedi;
“Bana hayranlıkla baktığının farkındayım. Ama bilmelisin ki, ben hep böyle değildim. Yaşadığım sıkıntılar beni bu hale getirdi.
Kadın şimdi hayret içindeydi. Önündeki kahve fincanı konuşuyordu!
Kekeleyerek: “Nasıl? Anlayamadım?” diyebildi yaşlı kadın.
“Demek istiyorum ki, ben bir zamanlar çamurdan ibarettim ve bir sanatkâr geldi. Beni eline aldı, ezdi, dövdü, yoğurdu. Çektiğim sıkıntılara dayanamayıp:
“Yeter! Lütfen dur artık!” diye bağırmak zorunda kaldım.
Ama usta sadece gülümsedi ve; “Daha değil!” diye cevapladı beni.
“Sonra beni alıp bir tahtanın üzerine koydu. Burada döndüm, döndüm, döndüm. Döndükçe başım da döndü. Sonunda yine haykırdım:
“Lütfen beni bu şeyin üzerinden kurtar. Artık dönmek istemiyorum!”
Ama usta bana bakıp gülümsüyordu:
“Henüz değil!”
“Derken beni aldı ve fırına koydu. Kapıyı kapayıp ısıyı arttırdı. Onu şimdi fırının penceresinden görebiliyordum. Fırın gitgide ısınıyordu. Aklımdan şöyle geçiyordu: Beni yakarak öldürecek”
Fırının duvarlarına vurmaya başladım. Bir taraftan da bağırıyordum:
“Usta usta! Lütfen izin ver buradan çıkayım!”
“Pencereden onun yüzünü görebiliyordum. Hala gülümsüyor ve “Daha değil!” diyordu.
“Bir saat kadar sonra, fırını açtı ve beni çıkardı. Şimdi rahat nefes alabiliyordum, fırının yakıcı sıcaklığından kurtulmuştum. Beni masanın üstüne koydu ve biraz boyayla bir fırça getirdi.
“Boyalı fırçayla bana hafif hafif dokunmaya başladı. Fırça her tarafımda geziniyor ve bu arada ben gıdıklanıyordum.
“Lütfen usta! Yapma, gıdıklanıyorum!” dedim. Onun cevabı ise aynıydı: “Henüz değil!”
“Sonra beni nazikçe tutup yine fırına doğru yürümeye başladı. Korkudan ölecektim. “Hayır! Beni yine fırına sokma, lütfeeen!” diye bağırdım.
Fırını açıp beni içeri iteleyip kapağı kapattı. Isıyı bir öncekinin iki katına çıkardı. “Bu sefer beni gerçekten yakıp kavuracak!” diye düşündüm. Pencereden bakıp ona yine yalvardım, ama o yine “Daha değil!” diyordu. Ancak bu defa ustanın yanaklarından bir damla gözyaşının yuvarlandığını gördüm.
“Tam son nefesimi vermek üzere olduğumu düşünüyordum ki, kapak açıldı ve ustanın nazik eli beni çekip dışarı çıkardı. Derin bir nefes aldım, hasret kaldığım serinliğe kavuşmuştum. Beni yüksekçe bir rafa koydu ve usta şöyle dedi:
“Şimdi tam istediğim gibi oldun. Kendine bir bakmak ister misin?”
Ona “Evet” dedim.
Bir ayna getirip önüme koydu. Gördüğüme inanamıyordum. Aynaya tekrar tekrar baktım ve “Bu ben değilim. Ben sadece bir çamur parçasıydım.”
“Evet bu sensin!” dedi usta. Senin acı ve sıkıntı diye gördüğün şeyler sayesinde böyle mükemmel bir fincan haline geldin.
Eğer seni bir çamur parçası iken üzerinde çalışmasaydım, kuruyup gidecektin.
Döner tezgahın üstüne koymasaydım, ufalanıp toz olacaktın.
Sıcak fırına sokmasaydım, çatlayacaktın.
Boyamasaydım, hayatında renk olmayacaktı.
Ama sana asıl güç ve kuvveti veren ikinci fırın oldu.
Şimdi arzu ettiğim her şey var üzerinde.”
Ve ben kahve fincanı, şu sözlerin ağzımdan çıktığını hayretle fark ettim:
“Ustam! Sana güvenmediğim için beni affet!
Bana zarar vereceğini düşündüm.
Beni benden fazla sevip iyilik yapacağını fark edemedim.
Bakışım kısaydı, ama şimdi beni harika bir sanat eseri yaptığını görüyorum.
Benim sıkıntı ve acı diye gördüğüm şeyleri bana verdiğin için teşekkür ederim…
Teşekkür ederim.”
Usta fincanı, yaratıcı insanı şekillendirir. Yeter ki acı da ki hikmeti görelim.
Kahrın da hoş, lûtfun da hoş demesini bir öğrenebilsek
alıntı
Yaşlı kadın, bir antika dükkanından aldığı yüzyıllık fincanı özenle salon vitrinine yerleştirdi. Fincanın biçimi, üzerindeki işlemeler, renkler onun bir sanat eseri olduğunu söylüyordu. Ödediği fiyatı hatırladı; hayır, hiç de pahalıya almamıştı.
Hayranlıkla fincanı seyretmeye devam etti. Derken, birden fincan dile geldi ve kadına şöyle dedi;
“Bana hayranlıkla baktığının farkındayım. Ama bilmelisin ki, ben hep böyle değildim. Yaşadığım sıkıntılar beni bu hale getirdi.
Kadın şimdi hayret içindeydi. Önündeki kahve fincanı konuşuyordu!
Kekeleyerek: “Nasıl? Anlayamadım?” diyebildi yaşlı kadın.
“Demek istiyorum ki, ben bir zamanlar çamurdan ibarettim ve bir sanatkâr geldi. Beni eline aldı, ezdi, dövdü, yoğurdu. Çektiğim sıkıntılara dayanamayıp:
“Yeter! Lütfen dur artık!” diye bağırmak zorunda kaldım.
Ama usta sadece gülümsedi ve; “Daha değil!” diye cevapladı beni.
“Sonra beni alıp bir tahtanın üzerine koydu. Burada döndüm, döndüm, döndüm. Döndükçe başım da döndü. Sonunda yine haykırdım:
“Lütfen beni bu şeyin üzerinden kurtar. Artık dönmek istemiyorum!”
Ama usta bana bakıp gülümsüyordu:
“Henüz değil!”
“Derken beni aldı ve fırına koydu. Kapıyı kapayıp ısıyı arttırdı. Onu şimdi fırının penceresinden görebiliyordum. Fırın gitgide ısınıyordu. Aklımdan şöyle geçiyordu: Beni yakarak öldürecek”
Fırının duvarlarına vurmaya başladım. Bir taraftan da bağırıyordum:
“Usta usta! Lütfen izin ver buradan çıkayım!”
“Pencereden onun yüzünü görebiliyordum. Hala gülümsüyor ve “Daha değil!” diyordu.
“Bir saat kadar sonra, fırını açtı ve beni çıkardı. Şimdi rahat nefes alabiliyordum, fırının yakıcı sıcaklığından kurtulmuştum. Beni masanın üstüne koydu ve biraz boyayla bir fırça getirdi.
“Boyalı fırçayla bana hafif hafif dokunmaya başladı. Fırça her tarafımda geziniyor ve bu arada ben gıdıklanıyordum.
“Lütfen usta! Yapma, gıdıklanıyorum!” dedim. Onun cevabı ise aynıydı: “Henüz değil!”
“Sonra beni nazikçe tutup yine fırına doğru yürümeye başladı. Korkudan ölecektim. “Hayır! Beni yine fırına sokma, lütfeeen!” diye bağırdım.
Fırını açıp beni içeri iteleyip kapağı kapattı. Isıyı bir öncekinin iki katına çıkardı. “Bu sefer beni gerçekten yakıp kavuracak!” diye düşündüm. Pencereden bakıp ona yine yalvardım, ama o yine “Daha değil!” diyordu. Ancak bu defa ustanın yanaklarından bir damla gözyaşının yuvarlandığını gördüm.
“Tam son nefesimi vermek üzere olduğumu düşünüyordum ki, kapak açıldı ve ustanın nazik eli beni çekip dışarı çıkardı. Derin bir nefes aldım, hasret kaldığım serinliğe kavuşmuştum. Beni yüksekçe bir rafa koydu ve usta şöyle dedi:
“Şimdi tam istediğim gibi oldun. Kendine bir bakmak ister misin?”
Ona “Evet” dedim.
Bir ayna getirip önüme koydu. Gördüğüme inanamıyordum. Aynaya tekrar tekrar baktım ve “Bu ben değilim. Ben sadece bir çamur parçasıydım.”
“Evet bu sensin!” dedi usta. Senin acı ve sıkıntı diye gördüğün şeyler sayesinde böyle mükemmel bir fincan haline geldin.
Eğer seni bir çamur parçası iken üzerinde çalışmasaydım, kuruyup gidecektin.
Döner tezgahın üstüne koymasaydım, ufalanıp toz olacaktın.
Sıcak fırına sokmasaydım, çatlayacaktın.
Boyamasaydım, hayatında renk olmayacaktı.
Ama sana asıl güç ve kuvveti veren ikinci fırın oldu.
Şimdi arzu ettiğim her şey var üzerinde.”
Ve ben kahve fincanı, şu sözlerin ağzımdan çıktığını hayretle fark ettim:
“Ustam! Sana güvenmediğim için beni affet!
Bana zarar vereceğini düşündüm.
Beni benden fazla sevip iyilik yapacağını fark edemedim.
Bakışım kısaydı, ama şimdi beni harika bir sanat eseri yaptığını görüyorum.
Benim sıkıntı ve acı diye gördüğüm şeyleri bana verdiğin için teşekkür ederim…
Teşekkür ederim.”
Usta fincanı, yaratıcı insanı şekillendirir. Yeter ki acı da ki hikmeti görelim.
Kahrın da hoş, lûtfun da hoş demesini bir öğrenebilsek
alıntı
merhabalar
mavigün hikaye için teşekkürler.
Günaydınlar
Mavigünüm ne güzel bir hikayecik
Ellerine ,yüreğine sağlık...
Peki o zaman sıcak bir kahve veya çay içmeye nedersiniz
yanında da çıtır simit...
onemlideğil hoşgeldin
daha sık aramızda görmek isteriz
Hadi bakalım kolay gelsin...
günaydın,
güzel bir gün olur inşallah...
bu güzel hikayecik için teşekkürler mavigün...
kankacım sadece simit mi var?
Günaydin...
hikayecik cok güzeldi Kankacim, paylastigin icin cok sag ol..
Önemlidegil hosgelmis yine cok cabuk gitmissin, saglicakla git yine gel...
Eylemcim! No Namecim! Durun!
Cayi bitirmeyin! Simitleri de! Kaya kos! :)
Ve yine ayaz, yine soguk, eksi 5 dereceydi bu sabah sicaklik! Artik bu ne kadar sicakliksa..
Anayollar cok sükür kuru ve temiz, ancak kiyida kenarda bir türlü eriyemeden donup kalan kar yiginlari var... Az önce günes acti, aydinligi nasil özlemisim...
Umarim güzel bir gün olur hepimize...
Merhabalar
Bugün fena baslamadi, hava da günesli
Hayirlisi Allah`tan..
ÖRDEK
Üç kadin arkadas bir kaza sonucu ayni anda hayatlarini kaybedip cennete giderler.Cennetin kapisinda onlari karsilayan melek :
"Bizim burada uymaniz gereken tek kural var.. O da ördeklere dikkat edin sakin üstlerine basmayin" der. Sonra kapi açilir üç kadin cennete girerler.Gerçekten de etrafta ördek doludur. Üstlerine basmamak adeta imkansizdir.Dikkat etmesine ragmen kadinlardan biri kazayla bir ördegin üstüne basar.Hemen Cebrail belirir.Yaninda son derece çirkin bir adam vardir.Kadini kolundan adama kelepçeler ve "Ördegin üstüne basmanin cezasi olarak sonsuza kadar bu çirkin adama kelepçeli olarak yasayacaksin" der.
Ikinci gün kadinlardan biri yine kazayla bir ördegin üstüne basar ve Cebrail aninda yaninda çok çirkin bir adamla gelip onlari kadina ceza olarak birbirlerine kelepçeler.
Üçüncü kadinin gözü bu olaylardan çok korkar.Digerlerinin akibetine ugramamak ve sonsuza kadar çirkin bir adama kelepçelenip yasamamak için her attigi adima acayip dikkat etmeye baslar.Aradan aylar geçer ve hiçbir ördegin üstüne basmaz.
Derken bir gün Cebrail belirir.Bu kez yaninda boylu poslu inanilmaz derecede yakisikli bir adam vardir.Cebrail hiçbir sey söylemeden yakisikli adamla kadini kelepçeler ve yine birsey söylemeden çeker gider. Kadin artik mutluluktan uçmaktadir. O güne kadar gördügü en yakisikli adamla kelepçelenmistir. Adama döner ve
"Ben acaba ne yaptim da sonsuza kadar senin gibi güzel bir adamla birlikte olmayi hak ettim" der.
Adam surati asık bir sekilde cevap verir. "Vallahi seni bilmem ama ben az önce bir ördegin üstüne bastim" der...
Hoşgeldin Kaya,
güne fena başlamamakta güzeldir :)
Herkese merhabalar..
Bu günde akşam oldu...
Gününüz güzel geçmiştir umarım
BBO ailesi..
herkese iyi akşamlar..
Ben de herkese iyi aksamlar diliyorum, hersey gönüllerinizce olsun..
Benden de iyi akşamlarlar...
Ve günaydın
kolay gelsin...
günaydın,
güzel bir gün olsun inşallah...
Günaydin...
güzel gün dilekleriniz gercek olur insallah...
"Çizmeden Yukarı Çıkmak" Deyimi
19.yüzyıl Fransız ressamlarından Delacroix Paris’te bir resim sergisi açmış. Sergiyi gezen konuklardan biri, büyükçe bir şövalye tablosunun önünde durmuş ve tabloyu uzun uzun seyrederken beğenmediğini belirten bir biçimde başını sallıyormuş. Bu durum ressamın ilgisini çekmiş ve adamın yanına gelerek sormuş.
"Bu tablo ile çok ilgilendiğiniz belli oluyor."
"Evet demiş adam. Şövalyenin çizmesindeki körük kıvrımlarında hatalar var."
"Peki nasıl anladınız, işiniz bu mu?"
"Ben kunduracıyım, çizme dikerim." deyince ressam hemen tuvalini ve boyalarını getirerek adamın söylediği biçimde çizmeyi düzeltmiş ve gerçekten daha iyi olduğunu görmekten memnun olarak adama teşekkür etmiş.
Fakat adam yine tablonun başından ayrılmamış. Bu kez de şövalyenin pantolonunda ve kemerinde de hatalar olduğunu belirtince bu çok bilmişliğe dayanamayan ressam:
"Bak dostum demiş, sen kunduracısın, sen sen ol, çizmeden yukarı çıkma!"
İSTİFA EDİYORUM
Bu belge ile resmi olarak yetişkinlikten
istifa ettiğimi bildiririm.
Tekrar 8 yaşın tüm sorumluluklarını
kabul etmeye hazırım.
Yağmur sonrası çamurlu sularda
tahta parçası yüzdürmek,
kayalarda yürümek istiyorum.
Çikolatanın paradan daha iyi olduğunu
çünkü daha tatlı ve yenilebilir
olduğunu düşünmek istiyorum.
Sıcak bir yaz gününde bir meşe ağacının
gölgesinde oturup arkadaşlarımla
limonata satmak istiyorum.
Hayatın daha basit olduğu zamana
dönmek istiyorum.
Bütün bildiğin, renkler, çarpım tablosu
ve ninniler ama bu kadar az bilmek seni
rahatsız etmiyor çünkü ne bilmediğini
bilmiyorsun ve umurunda da değil.
Bildiğin tek şey mutlu olmak, çünkü seni
üzecek veya kızdıracak şeylerden
tamamen bihabersin.
Dünyanın adil olduğunu, herkesin iyi ve
dürüst olduğunu düşünmek istiyorum.
Her şeyin mümkün olduğuna inanmak
istiyorum.
Yaşamın karmaşıklığını unutup, yeniden
küçük şeylerden fazlasıyla heyecanlanmak,
zevk almak istiyorum.
Tekrar basit yaşamak istiyorum.
Günümün, bilgisayar arızaları, kağıt yığınları,
üzücü haberler, bankada para olmadan ay
sonunu getirme kaygıları, doktor faturaları,
dedikodu, hastalık ve sevdiklerin kaybedil-
mesinden ibaret olmasını istemiyorum.
Aşkın varlığını (daha doğrusu yalan olduğunu)
bilmek dahi istemiyorum.
Gülümseme, kucaklaşma, tatlı bir söz, doğruluk,
adalet, barış, rüyalar, hayaller ve kardan adam
yapmanın gücüne inanmak istiyorum.
İşte, çek defterim ve arabamın anahtarları, kredi
kartlarımın ekstreleri, gelir belgelerim.
Resmi olarak yetişkinlikten istifa ediyorum.
Eğer bu konuda benimle daha fazla konuşmak
istiyorsanız, önce beni yakalamanız lazım,
çünküüüü;
Ebeee, elim sendeeeee!
Yazarı bilinmiyor
herkese merhabalar..
sevgili eylem kardeşim teşekkürler..
Size öbek öbek selam getirmisem
paylasin aranizda
Kaya kardeşim aleykum selam..
selam yollayan da selamı getiren de sağolsun..
kimden getirdin sen bu selamları..
kaya kardeşim sen öbek öbek selam getirdim diyince aklıma okuduğum bu alıntı geldi....
Aleyküm selam
HERKESİN KENDİSİNE Keloğlan demesine kızan Keloğlan, kırk yaşına bastığı gün:
“Bundan sonra bana kim Keloğlan derse vuracağım!” diye kendi kendine söz verir. Ve bunu, cümle âleme ilan eder.
Keloğlan, sözünde durur. Kendisine ilk “Keloğlan” diyen bir adamı gerçekten vurur. Keloğlan’ı yakalar, karga tulumba kadıya götürürler.
Kadının karşısında, kimse Keloğlan’ı savunmak istemez. Sonunda Nasrettin Hoca, acıyıp Keloğlan’ın savunmasını üstüne alır. Sanık Keloğlan’la birlikte kadının karşısına çıkınca Hoca başlar konuşmaya:
“Efendim, bir aydır gezideydim. Konya ağasının size selamı var.”
Kadı:
“Ve aleyküm selam” der.
“Sonra Afyon'a uğradım. Afyon’un ünlü kaymakçısı Hasan Ustanın da size selamı var.”
“Ve aleyküm selam.”
“İzmir'e gitmiştim. Ali Efe'nin de selamları var.”
“Ve aleyküm selam.”
Nasrettin Hoca her gittiği yerden herkesten getirdiği selamları bir bir sıralamaya başlayınca, ilkin memnun olan kadı yavaş yavaş kızmaya başlar.
“Selamı bırak da, davaya gelelim hoca” der.
Fakat Nasrettin Hoca:
-“Allah’ın selamını sahibine ileteyim, üstümde kalmasın” deyip, selamları sıralamaya devam eder.
“Erzurum’da Şeyh Mehmet’in selamı var.”
Kadı kaşlarını çatıp dişlerini gıcırdatarak:
“Ve aleyküm selam” der.
“Ankara’dan Hacı Mahmut’un selamı var.”
“Ve aleyküm selam.”
Hoca:
“Eskişehir’e de gittim. Ahaliden...” diye devam edecek olur ki,
Kadı:
“Yeter be!” diye sözünü keser.
Hoca kadıya aldırış etmeden yine selamlara devam edince, kadı önündeki hokkayı kaldırıp Nasrettin Hocanın kafasına fırlatır. O zaman Nasrettin Hoca:
“Kadı efendi!” der, “Şurada yarım saat bile getirdiğim Allah selamlarına aleykümselam demeye dayanamayıp kızdınız, kafama hokkayı fırlattınız. Ya şu kırk yıldır kendisine ‘Keloğlan’ denilen adamcağız ne yapsın?”
Evet Kaya bey nerden kimden bu selamlar...
Mavigünüm teşekkürler çok güzeldi
Sabır zor iş zor...
off ooff...
:)
hoca bu, ne de olsa hemserim
ve aleyküm selam..
Yahu napacan kimden oldugunu
Allahin selamini almak parayla degil ya
Kardeş falan dinlemeyeceksin
çakacaksın iki tane
bak nasıl şakıyor bülbül gibi
Kimden olduğunu
bilmek paraylamı peki
söylesen elinemi yapışır,diline mi
cık cık cık...:)
Nasil cakacakmissin, ne bicim söz o öyle kuzum, yakisiyor mu sana
Bahsi gecti, selam aldim, üzerimde kalmasin dedim ilettim ben de
sanki söylesem taniyacan
Belki tanırım ne biliyorsun :)
selamı getiren sağolsun bizde aldık
başımızın üzerine koyduk.
Evet yakışmıyor kuzum
Ama dedim ya sabretmek zor işte :)
Daha önce hic Almanya`da bulunmuslugun var mi?
-yok
Peki 1976 da Ankara M.E.B´de hic isin oldu mu?
-sanmiyorum
o zaman BÜYÜK ihtimalle tanimazsin
1976 da Almanya'daydım canım
onun için Ankara'da işim olmadı :)
pardon ya 1976 da ben dünyada varmıydım
- yok
Tanırmıyım bu durumda
- yok
Kardeşim ne kızıyon yaa
kankaaa kardeşimiz bana kızıyor azıcık takılınca :)
hadi dövüşün dövüşün...
yaaaaa
benim kankam nerede?
ah nerede vah nerede..
Iman iki esit parcadir; yarisi sabir, yarisi sükürdür.
Cok sükür sabirliyim..
Ne güzel kardeşim hep öyle ol :)
Mavigünüm bak ben kanka dedim de ne oldu
dövüşün diyor ah ahh
böyle kanka düşmanımda yoktur
yok olmasında zaten...
hiç yoktan iyidir boşver...
BBO AİLESİ DİYOR Kİ !!!
“ BAZI DİZİLER YAYINDAN KALDIRILABİLİR AMA YÜREKLERDEN ASLA”
M.Aras
BBO AİLESİ DİYOR Kİ !!!
“ BAZI DİZİLER YAYINDAN KALDIRILABİLİR AMA YÜREKLERDEN ASLA”
M.Aras
İ
y
i
A
k
ş
a
m
l
a
r...
herkese iyi akşamlar
iyi akşamlar diliyorum...
günaydın,
hayırlı cumalar,
güzel bir gün diliyorum...
Yağmurlu karanlık bir Ankara sabahından Günaydınlar...
Çay,kahve,meyve suyu
peynir,zeytin,reçel,bal,tereyağ,
çıtır çıtır fırından yeni çıkmış sıcacık ekmek ve tabii ki vazgeçilmezimiz maydanoz...
buyrun bekliyorum
kolay gelsin...
şahane menü, geldim kankacım aç kapıyı...
merhabalar...
körfezde baharı aratmayacak bir hava var..
güneşli günler az dayan yakında geliyorum der gibi...
hadi bakalım sabır...
kankacım yani çocuklar saygılarından bir şey demiyorlar..
Dün giderken iyi akşamlar demek yok..
hadi dedik patron çok çalıştırdı herhalde iş yerinden nasıl çıktığını bilemedin..
sabah günaydın yok....
Kankacım..
Frankfurt ta havalar nasıl?
onu merak etmiştik canım..
Tamam biz kaçtık ...
seni ihale dosyalarınla başbaşa bırakalım..
Hayirli Cumalar
Herkese benden cay, hemi de 4 sekerli
merhabalar
bugün internetim arızalıydı yeni kendine geldi
Evet Seval ablam nerelerdesin
selamsız sabahsız bırakmazdın bizi
Bir ses ver, bir Ce'e deyiver...
Kardeşim fazla şeker iyi değildir
sürekli istemeyelim diyemi 4 şekerli ikram ediyorsun:)
yok canim olur mu hic
tatli yeyin tatli muhabbet edin diye 4 sekerli
pancarciyiz biz, konyaliyiz
haklısın kayacım
iyi akşamlar
iyi tatiller...
iyi akşamlar...
günaydın,
güzel bir gün diliyorum
Yorum Gönder