İletişime devam
Bu sitede hayat hiç durmadı.. Durmasın da...
Benden Baba Olmaz Haberleşme Grubuna kayıt olun |
Bu grubu ziyaret et |
Yapım | Birol Güven - MinT |
Yönetmen | Yüksel Aksu - Tankut Kılınç |
Senaryo | Murat Aras |
Müzik | Aydın Sarman - Burcu Güven |
Oyuncular | Mine Tugay |
Atılgan Gümüş | |
Okan Tangücü | |
Volkan Severcan | |
Almıla Uluer | |
Tarık Ünlüoğlu | |
Ali Pınar | |
Nur Fettahoğlu | |
Recep Yener | |
Gülnihal Demir | |
Güçlü Yalçıner |
© MinT Prodüksiyon - Bu sitedeki yazı ve resimler izinsiz kullanılamaz.
2.104 yorum:
«En Eski ‹Eski 1601 – 1800 / 2104 Yeni› En yeni»"Mevlanın her şeydeki Sırrı SABIR'dır:..Acıya Sabredersin adı_ METANET olur, İnsanlara Sabredersin adı_ HOŞGÖRÜ olur, Dileğe Sabredersin adı_ DUA olur, Duygulara Sabredersin adı_ GÖZYAŞI olur, Özleme Sabredersin adı_ HASRET olur, Sevgiye Sabredersin adı_ AŞK olur....
Mesnevi(MEVLANA)
Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun etme
Başka bir yar başka bir dosta meylediyorsun etme
Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı
Hangi hasta gönüllüyü kasdediyorsun etme
Çalma bizi bizden bizi gitme o ellere doğru
Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun etme
Ey ay felek harab olmuş alt üst olmuş senin için
Bizi öyle harab öyle alt üst ediyorsun etme
Ey makamı var ve yokun üzerinde olan kişi
Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun etme
Sen yüz çevirecek olsan ay kapkara olur gamdan
Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun etme
Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan
Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun etme
Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer
Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun etme
Ey cennetin cehennemin elinde olduğu kişi
Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun etme
Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize
O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun etme…
Bizi sevindiriyorsun huzurumuz kaçar öyle
Huzurumu bozuyorsun sen mahvediyorsun etme
Harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı
Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun etme
İsyan et ey arkadaşım söz söyleyecek an değil
Aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun etme!!
Şems’in gidişinden sonra Hz. Mevlana’nın dilinden dökülen sözler
http://www.youtube.com/watch?v=fCrxuboGJs8
Yollarda
Gönlümde daima yeni bir yol hazırlığı,
Her lâhza başka beldelerin iştiyâkı var;
Yıldızların, ayın bile hasretle baktığı
Çöller, denizler engin ufuklar ve yaylalar...
Bir sevginin hayalini takip eder gibi,
Çok kerre bir melâl ile baktım ufuklara;
Bazan coşup da, bağrı yanık derbeder gibi
Çılgınca bir karar ile aktım ufuklara.
Aştım dumanlı dağları engin denizleri,
Cennet misali yurdumu gezdim adım adım;
Aşık çoban çocuklarının saz benizleri
Mahzun yavuklular... Sizi gördüm ve ağladım.
Yollarda anladım neye inler kaval sesi,
Rüzgâr niçin susar, neden ıssız bu yaylalar?
Hepsinde bir garipliğin üzgün düşüncesi,
Hepsinde ayrılıkları söyler terâne var.
Sordum dumanlı Akdeniz'in dalgın ufkuna
- Kalyonlu, dev kadırgalı sergerdeler hani?
Daldın, güzel deniz, yeni rüyalı uykuna,
Turgut Reis'le, Barbaros'un nerdeler hani?
Her yerde ırkımın izi, her yerde geçmişim,
Her yerde ceddimin bana bir ders olan sesi;
Toprakta, dalgalarda ve mermerde geçmişim,
Her yerde Türklüğün o büyük ruhu, gölgesi.
Durmaz eser başımda Uzunyayla rüzgârı,
Her an tüter gözümde o hasretli Erzurum,
Kars'ın melâli, Erciyes'in bitmeyen karı.
Billûr o çeşmeler ki su içtim yudum yudum.
Dört mevsimin de zevkini yollarda tatmalı,
Koplar'da kar, İçel'de bunaltan sıcak nedir?
Çöllerde bir yudum su, yeşil bir ağaç dalı,
Bozkırlar ortasında tüten bir ocak nedir?
Tarsus'ta bir şubat sonu gül, fulya koklamak,
Coşkun çağıltılarla akan bir köpüklü su...
Bir çardağın serinliği altında bir hamak,
İzmir'de sonbahar günü, bir öğle uykusu.
Abdest alıp çınarlı şadırvanda bir sabah;
Kılmak Yeşil'de vecd ile Bayram namazını;
İslama anlatırken ezan nerdedir felah,
Duymak içimde Tanrı'ya bağlanmak hazzını.
Ruhum zamana sığmadı, eb'ada sığmadı,
Her lâhza başka bir yer için coştu hasretim
Hâlâ içimde yolculuğun sevdiğim tadı.
Hâlâ uzak diyarlara çılgınca hasretim.
Munis Faik Ozansoy
Olmasanda yanımda
Olmasanda birlikte
Hiç istemezsem bile
Yaşarım ben seni
Yollarda bulurum seni
Takvimlerden çalarım seni
Dans ederim hayalinle
Yine de yaşarım seni
Yanlız kalırım sanma
Mutsuz olurum sanma
Yaşarım doya doya
Yaşarım ben seni
Yollarda bulurum seni
Takvimlerden çalarım seni
Dans ederim hayalinle
Yine de yaşarım seni
Şiir
Balık denizde saklıdır
Deniz mavide
Mavi gözlerinde
Seni unutmak mümkünmü
Yağmur bulutta saklıdır
Bulut beyazda
Beyaz teninde
Seni unutmak mümkünmü
Buğday başakta saklıdır
Başak sarıda
Sarı saçlarında
Seni unutmak mümkünmü
Haluk Levent
http://www.youtube.com/watch?v=_yi5u2kUNPA
ovvv saat ne kadar da hızlı ilerlemiş böyle... şiirler,şarkılar derken benim uyku vaktim gelmiş bile :) umarım güzel bir güne uyanırız hep beraber ve umarım programı beğenirsiniz...
gününüz aydın olsun...
sizi seviyorum....
günaydın
güzel karşılama için teşekkürler yağmurcum...
bunu daha sık yapmalısın...
güzel bir hafta sonu olur inşallah...
Merhabalar
Bence de daha SIK yapmalisin sevgili Yagmur
Süper olmus ellerine saglik
geldi yine bi haftasonu daha
zaman cok cabuk geciyor
merhaba,
iyi pazarlar...
Üzülme...der Mevlana ve devam eder;Bir yandan korku bir yandan ümidin varsa iki kanatlı olursun,Tek kanatla uçulmaz zaten.Sopayla kilime vuranın gayesi kilimi dövmek değil,Kilimin tozunu almaktır.Allah sana sıkıntı vermekle tozunu, kirini alır.Niye kederlenirsin?Taş taşlıktan geçmedikçe parmaklara yüzük olamaz.Yüzük ol...mak dileyen taş, ezilmeyi yontulmayı göze almalıdır.
http://www.internethaber.com/galeri/gallery.php?id=2331
yurdum insani yine kirip geciriyor
Bütün kardeşlerim yüreklerinden geleni paylaşmışlar..
fıkralarla,şiirlerle,şarkılarla ...
bize bir demet güzellik sunmuşlar..
hepinize teşekkürler canlar..
sevgiyle kalın..
Günaydin..
hepimize güzel bir günle baslayan güzel bir hafta diliyorum...
Allah kolaylik versin...
Yagmurcum ne güzel cosmus,yagmis, sular-seller gibi sarkilarla siirlerle akmissin.. Yüregine saglik, ellerin dert görmesin, gönlünden gecen tüm güzellikler seni bulsun...
Günaydınlar
haftasonu siteye yağmur yağmış
teşekkürler yağmur damlası
yüreğine sağlık...
Güzel bir hafta başlangıcı olsun
hepimize kolay gelsin...
çay birazdan hazır içmek isteyenleri beklerim...
günaydınlar,
güzel bir başlangıç olur inşallah...
kankacım bende simit ve kaşar kaptım geliyorum...
Kadınları anlamak bu kadar mı zor yav :))
Adamın biri sahilde gezerken bir şişe bulmuş, şişeyi temizlerken içinden hoooop diye bir cin çıkmış.
Cin: „Beni kurtardığın için, dile benden ne dilersen!“ demiş
Adam: „Buradan Amerikaya kadar üç şeritli bir Otoban yaparmısın?“
Cin: “Bu çok zor bir iş, başka bir dilek dilesen!”
Adam biraz düşündükten sonra: “Tamam, o zaman benim kadınları anlamamı sağla!“
Cin biraz düşünür ve yüzünü buruşturarak: ”Otoban kaç şeritli olacaktı?“ ;-))
:) Eylemcim cok hos bir fikracik... keh keh... siseden cikan cin bile caresiz kalmis demek... zavalli cin... o da mi erkekmis acaba.. ay cok güldüm.. he.. he... kac seritli ha?
ama bu hikayecik yalan ablacim, tamamen erkeklerin anlamadiklarini karalama kampanyasi geregi uydurmalari... :)
Karlar eriyor yavas yavas, su anda günes aciverdi aniden, mavi gökyüzü göründü... oh be...
Herkese merhabalar..
Haftaya güzel başlamış
olmanızı dilerim..
Eylemcim sen kanma fıkralara..
ablanı dinle vardır bir bildiği..
kankacım mavi fazla kendini saklayamaz canım ya..
hemen bir fırsat buldumu kendini gösteriverir işte..bencede oh be..
Japon kadınları üniversitede profesör bile olsa , sabahleyin erkenden kalkıyor, kocasının kahvaltısını hazırlıyor, ayakkabılarını boyuyor. ilk günden, evliliğinin son anına kadar saygıda, incelik ve zerafette kusur etmiyor. Sabahleyin evinden eşinin sevgi ve saygısıyla ayrılan bir erkek de , bütün imkanları ile işyerin...de görevini en güzel yapmaya çalışıyor ve dolayısıyla Japonya kalkınıyor, dev hamleler yapıyor. EDEB iki heceli bir kelime , ama kökeninde sonsuz incelikte sırlar gizliyor. Aile yuvasında huzur, mutluluk , işyerinde disiplin ve saygı ortaya başdöndürücü gelişmeler ortaya çıkarıyor.
Brooklyn köprüsünde, bir bahar günü, kör bir adam dilencilik yapıyormuş.
Dizlerinin dibine bir tabela koymuş. Üzerinde "DOĞUŞTAN
KÖR" yazılı imiş. Herkes dilencinin önünden geçip gidiyormuş.
Bir reklamcı bunu görmüş. Tabelayı almış, arkasına bir şeyler yazmış, olduğu yere tekrar bırakmış.
Ne olduysa olmuş...
Gelip geçen ve bu tabeladaki yeni yazıyı okuyan herkes, başlamış dilencinin önündeki şapkaya, habire para atmaya...
Bir cümle yetmiş, onca kişiyi etkilemeye, dilencinin
şapkasının kısa sürede ağzına kadar parayla dolup
taşmasına...
Ne mi yazıyormuş?
"GÜZEL BİR BAHAR GÜNÜ...
AMA BEN BAHARI GÖRMÜYORUM"
Kaya kardeşim sen bunları inanarak mı yazdın?
Kaya kardeşim canım ya bak gözünde pembe gözlüğünü unutmuşsun..
çıkart canım da yazdıklarını öyle oku he he...
beni güldürdün kaya kardeşim canım ..sende gül gülmelerden ayrılma..
allah Bize bir japon gelini nasip etsin..ne diyeyim artık he he..
hadi hayırlısı kardeşim kısmetin bol olsun..
Sagol ablacim :))
canım kaya kardeşim..
gülümsemem senin biraz yüreğini burktu sanırım..
benim gülümsemem aslında senin henüz hayatı bu kadar karmaşık görmeyişindeki yüreğinin temizliğine ve gençliğinin güzelliğineydi..
Örselenmemiş hayat ne güzel bir hediyedir insana..
seni üzmek istemedim..
o kadar gençsin ki..
kusursuz bir kadınlık
kusursuz bir sevda
kusursuz bir insan yok kardeşim..
kadınlar bunu kabul ederek başlıyor hayatta..
neden mi?
İşte bu laftan..
''Babana bile güvenme ''bu dünyada..
yüreğinin güzelliğini hayat bozmasın kardeşim..
sevgilerimle..
HERGÜN PAZARTESİ..
Her gün sonbahar
Sensiz üşüyorum
Dinmek bilmiyor
Yağmur fırtına
Her gün karanlık
Her gün bir ayrılık
Bitmek bilmiyor
Her gün aynı aynı sıkıntı
Her gün gidiyorsun
Sanki yeni baştan
Bıktım artık yalnız uyanmaktan
Günler geçmiyor sensiz
Tükendim artık sevda çekmekten, gel
Her gün pazartesi
Her gün gidiyorsun
Yaşanan hep aynı
Aynı yalnızlık
Her gün karanlık
Her gün bir ayrılık
Bitmek bilmiyor
Her gün aynı aynı sıkıntı
Söz : İlkin Deniz
Müzik : S. Bemshi
http://www.trdinle.com/Hergun_Pazartesi-29687.html
Sagol ablam iyi dileklerini aldim kabul ettim, aynisini senin icin de diliyorum
Yanmadan sönmüş, aşktan üşümüş bir kuşak!
"Birini sevmek..."
Diye başladı söze. Durdu. Kafasını kaşıdı ve devam etti.
"Yani biz erkekler için bir kadını sevmek... O, hep yanımızda kalsın istemektir, değil mi?"
Onu 20'li yaşlarında tanımıştım.
Karşı cinsin çarçabuk gönlünü çalma yeteneğine sahip fakat çapkın hazlar yerine aşk peşinde koşan bir gençti.
Şimdi 40 yaşına basmış, yorgun görüntülü bir adam.
Garsondan bir kahve daha istedi. Az şekerli.
"Peki sevdiğimizle ortak bir hayata başlayınca ne oluyor? İlişki aşkı eziyor! Arzular sönüyor! Babalarımız bu işin altından kalkabiliyordu, biz beceremiyoruz! Ne lanet bir durum!"
Bu sözlerinin arkasından asabi bir kahkaha attı.
Sonra gözlerime bakıp "Ne o hiç ağzını açmıyorsun? Zaten artık aşk meşk konularında da pek yazmıyorsun" deyiverdi.
***
Yok! Ona neden epeydir içimden aşk üzerine, ilişkiler üzerine yazmak gelmediğini anlatmadım tabii.
O kendi hastalığına deva arıyordu.
Ateşli bir hastalık gibi başlıyordu aşkları ve nöbet geçtiğinde geriye kayıtsızlıkla bağlılık arasında gidip gelen bir tür akrabalık kalıyordu.
O yüzden de artık iliklerine kadar sevmekten çok korkuyordu.
Belki paylaşmanın tesellisi olur diye...
"Bu birçoğumuzun derdi" diyebildim; "Galiba ben de öyleyim" dedim; "hatta erkek, kadın diye ayırmanın ne âlemi var! Günümüzde birlikte yaşamak birbirimize duyduğumuz arzuyu yavaş yavaş zehirleyerek öldürmek halini aldı.."
***
Evet, çok açıktı ki...
Bir yerde korkunç bir yanlış yapmıştık.
Kimsenin kimseye açıkça itiraf edemediği bir yanlış!
Cinsel uyaranları hayatın her köşesine serpiştiren ama cinsellikten hâlâ öcü gibi korkan...
Sürekli yanık aşk şarkıları dinleyerek zihnini uyuşturan ama gerçek hayatta âşık olmayı birine kuyruğu kaptırmak sanan...
Uzak diyarların, plansız yolculukların hayalini kuran ama evden dışarı adımını atınca panik atağa yakalanan...
Günümüz insanı...
Sonunda batağa saplanmıştı işte!
"Sevdiğinle birlikte yaşamak" denilen o yeryüzü cennetinin altından zemin kayıvermişti.
***
Lafı değiştirdim...
Bir süre yaşadığı uzak ülkeyi sordum. Bu arada başından bir buçuk yıllık bir evlilik geçtiğini de öğrendim.
Ama sonunda dayanamadım.
"E, şimdi ne olup bitiyor? Artık aşk yok mu?"
Çenesini sıvazladı, bir iki sakal yoldu.
"Bilmiyor musun sanki" dedi; "ilişkiler taklit üzerine kurulu artık. Çılgın aşk taklidi, ruh ikizleri taklidi, mutlu evlilik taklidi... Sevmek insanı sersemleştiriyor ya, kimse gerçekten sersemleşmek istemiyor.
Başkasında iz bırakıp, yara açıp, damga vurup giden de 'vay be ben neymişim' havasında kendini seviyor!"
Sesindeki burukluğu anlatmam zor!
HAŞMET BABAOĞLU
Güzellikler için teşekkürler
kendinize iyi bakın
İyi Akşamlar...
Kankacim tesekkürler canim, her zaman bizimle paylasacak güzel bir siir, bir sarki, bir yaziyla bulup bizi sevindirdigin icin...
Oldukca yogun bir is günü daha sona ermek üzere, vakit dostlara iyi aksamlar dileme vakti...
Yarin insallah yine görüsmek üzere, herkese iyi aksamlar, iyi dinlenmeler...
iyi akşamlar ,iyi geceler..
iyi geceler
Günaydin...
bu sali sabahinda ilk isbasi yapan ailemizin en caliskani benim galiba... O zaman kahvalti hazirliyorum, sicak cay, taze kahve, mecburen Alman börek-cöregi ama yaninda Türk beyaz peyniriyle... Hadi ama uyanan, acikan, üsüyen gelsin...
Zorlar kolay gelsin, herkese güzel bir gün olsun...
günaydın
güzel
bir
salı
diliyorum...
kankacım nerde kaldın?
ben yola cıktım, ablam kahvaltıya bekliyor, geçerken seni de alayım mı?
Günaydın
güzel bir salı olsun
kankacım tabiki geçerken benide al
soruya bak cık cık cık...
Kahvaltı yapıp geldiğim nerde görülmüş açım ben aç
indim bile aşağı ...
Kanka hadi ama yanlış yoldan mı geliyorsun
bak yağmur başladı sudan çıkmış balık gibi oldum :)
Seval ablam aradı
yemeye başlıyormuş size kalmazsa karışmam dedi :)
trafik korkunç, madem geç kaldım sen git yetiş kahvaltıya.
ben yoldan mavigün'ü alıp kahveye yetişirim kankacım...
herkese merhabalar..
bir salı günü daha neşe ve dostlukla geçsin...
İyi akşamlar...
Ada´dan sonra buradan da herkese iyi aksamlar, tüm güzellikler, dostluklar hayatimizdan eksilmesin..
Vazgeçtim
İnsan olan yerlerim çok ağrıyor,
Olsun, yine de sen üzülme, bu sıra benim,
Yerine bırak ben incineyim.
Bu yazımsa seni incitmesin
Kötü günümde yanımda olmadığında
iyi günümde yanımda kalamayacak kadar uzak olduğunda
Canın sıkıldığını benimle paylaşmadığında,
Kırılacak ya da tedirgin olacak olursam bile
Düşüncelerini açıkca söylemediğini anladığım zaman vazgeçtim.
Gözlerimin içine bakmadığını,
Yüreğimi anlamadığını,
Eylemde olmasa da içinde,
Hep bir aldatmacayla baş başa kaldığını,
Böyle böyle beni bir yalana inandırdığını,
Oyaladığını anladığım zaman vazgeçtim.
Gözlerime baktığında kalbinle bakmadığını
Ve bana anlattıkların sustuklarından daha çok olduğunu,
Hala söylemediğin şeyler olduğunu
Hissettiğimde senden vazgeçtim
Hiç bir gece benimle uyumak istemedin
Her sabah benimle uyanmak istemedin
Sesimi her duyduğunda isteyerek ya da istemeyerek ürperdin.
Sıkıldığını anlamak yıksa da sabrettim ama sonunda vazgeçtim.
Geleceğimiz hiç bir yere gitmediğini,
Büyük planların sadece laftan ibaret olduğunu
Böyle peynir gemisinden öteye gitmeyeceğini,
Anladığım zaman senden vazgeçtim.
Düşüncelerime ve değerlerime değer vermedin
söylediklerimi dinliyormuş gibi yapıp dikkat etmedin
hissettiklerimin hiç bir önemi olmadığını hissettirdin
Bunu anladığım an vazgeçtim.
Ağrılarımı dindirecek sıcak sevgiyi verebilecekken vermediğin için
Bir damla umut beklerken okyanusları saçacak güç varken
Sebepsizce umursamaz duruşun hırpaladı beni
Sadece kendi mutluluğunu ve geleceğini düşündüğün için mi vardım ben
Ne yapmaya çalıştın da aldın dünyana beni
Neden hayatına dahil ettin peki
Beni hiçe saydığın için vazgeçtim.
Tablolarımda artık kendimi mutlu çizemiyorum
Tek bir mutlu cümle edemiyorum
Artık hayal bile kuramıyorum
Seninle rüyalarım kabus
Yanında heyecanlanmadığım
Ellerini tutarken sıcaklığını duyamadığım için
Gittikçe içine batan bir bataklıkta hissetmeme neden olduğun için
Ve bunlara neden tek sen olduğun için
Senden vazgeçtim
Sadece sen mutlu ol ya da sadece beni mutlu et istemedim
Birlikte mutlu olmayı başaramadığımız için vazgeçtim.
Bunların sadece bir kaç tanesi senden vazgeçmem için yeterli değildi
Çünkü sana duyduğum sevgim çok yüceydi
Ama hepsini düşündüğümde
Senin benden çoktandır vazgeçtiğini anlıyorum
Bu yüzden bende senden bu gün itibari ile vazgeçtim.
Vazgeçtim seni sevmekten.
Vazgeçtim en kötü gününde bile yanında olmaktan
sevgini mübarek saymaktan
Vazgeçtim.
Sen bir rüzgarsın ben senden geçtim.
ALINTI..
Fırlatılan Taş
Genç bir yönetici, yeni jaguarı içinde kurulmuş, biraz da hızlıca, bir mahalleden geçiyordu. Park etmiş arabaların arasından yola fırlayan bir çocuk olabilir düşüncesiyle dikkatini daha çok yol kenarına vermişti. Bir şeyin yola fırladığını görünce hemen fren yaptı ama aracı durana kadar gecen mesafede yola çocuk fırlamadı. Bunun yerine, yepyeni arabasının yan kapısına büyükçe bir taş çarptı.
Adam hızlıca frene yüklendi ve taşın fırlatıldığı boşluğa doğru geri geri gitti. Sinirlenmiş olan genç adam arabasından fırladı ve taşı atan çocuğu kaptığı gibi yakında park etmiş olan bir arabanın gövdesine sıkıştırdı. Bunu yaparken de bağırıyordu:
- “Sen ne yaptığını sanıyorsun serseri? Bu yaptığın ne demek oluyor? O gördüğün yepyeni ve pahalı bir araba ve attığın o taşın mahvettiği yeri düzelttirmek için kaportacıya bir sürü para ödemek zorunda kalacağım. Neden yaptın bunu?”
Küçük çocuk üzgün ve suçlu bir tavır içindeydi.
- “Lütfen, amca, lütfen kızmayın Ben çok üzgünüm ama başka ne yapabilirdim, bilemedim. Taşı attım çünkü işaret etmeme rağmen diğer arabalar durmadı.”
Çocuk gözlerinden süzülen yasları elinin tersiyle silerek park etmiş bir aracın arkasına işaret etti.
- “Abim orada. Yokuştan yuvarlandı ve tekerlekli sandalyesinden düştü ve ben onu kaldıramıyorum.”
Çocuğun simdi hıçkırıklardan omuzları sarsılıyordu ve şaşkın adama sordu;
- Onu kaldırıp tekerlekli sandalyesine oturtmama yardim edebilirimsiniz? Sanırım abim yaralandı ve benim için çok ağır.
Ne diyeceğini bilemez halde, genç yönetici boğazındaki düğümden yutkunarak kurtulmaya çalıştı. Yerde yatan sakat çocuğu kaldırıp tekerlekli sandalyesine oturttu, cebinden temiz ve ütülü mendilini çıkartıp, çeşitli yerlerinde oluşmuş ve kanayan yara ve sıyrıkları dikkatlice silmeye çalıştı. Bir şeyler söyleyemeyecek kadar duygulanmış olan genç adam, abisinin tekerlekli sandalyesini iterek yavaş yavaş uzaklaşan çocuğun ardından bakakaldı. Jaguar marka arabasına geri dönüşü yavaş yavaş oldu ve yol ona çok uzun geldi. Arabanın yan kapısında taşın bıraktığı iz çok derin ve net görülür şekildeydi ama adam orayı hiçbir zaman tamir ettirmedi. Oradaki izi, su mesajı hiç unutmamak için sakladı:
“Hiçbir zaman yasamın içinden, seni durdurmak ve dikkatini çekmek için birilerinin taş atmasına mecbur kalacağı kadar hızlı geçme. Allah ruhumuza fısıldar ve kalbimizle konuşur. Bazen, onu dinlemek için vaktimiz olmuyorsa, bize taş fırlatmak zorunda kalır. Fısıltıyı dinle veya taşı bekle.”
alıntı
iyi uykular..
Günaydin....
Kankacigim gece okuduklarimizla biraz durup düsünmemizin bize iyi gelecegini düsünerek cok güzel düsüncelerden alintilar bulup paylasmissin, cok sag ol canim...
"Allah ruhumuza fısıldar ve kalbimizle konuşur. Bazen, onu dinlemek için vaktimiz olmuyorsa, bize taş fırlatmak zorunda kalır. Fısıltıyı dinle veya taşı bekle.”
Evet, bazen fisildanani dinlemek icin vaktimiz olmadigi gibi taslari bile görmüyoruz galiba...
Hepimize güzel bir gün olsun bu carsamba..
Günaydın
Kolay gelsin...
günaydın
pırıl pırıl bir güne merhaba dedik, güzel geçer inşallah...
sevgili gece lambası,
gece yazılarını özlemiştik.
gecenin bir vakti aklına düştüğümüz ve paylaşımların için çok teşekkürler, yüreğine sağlık...
güzelliklere kolaycacık müptela oluyoruz, devamını bekliyoruz...
her akşam...
her akşam...
her akşam...
Yoruldum,uykum geldi
yemeklerden sonra neden insanın uykusu gelir ki? :)
Peki bu kağıtların kesicilik özelliğini nasıl önleyebiliriz
güzelde kesiyor
gitti yine parmak
çok acıtıyor yahu
neyse iyileşince geçer :)
Başka sorularım olursa uğrarım yine :))
Merhabalar
Jaguar`a yazik olmus yine de :)
Bakalim yemekten sonra neden uyku gelirmis?
Yemek yediğimizde, dolaşım sistemimizdeki kan akışını büyük bir bölümü, sindirim sistemimize hizmet etmeye başlıyor. Özellikle çok yediğimizde, sindirim borusunda yoğunlaşan ve hızlanan kan akışı, diğer dokulara normalden daha az gidebilmesi nedeniyle vücutta genel bir yorgunluğa neden oluyor. Buna, geçici iskemi (beyne giden kan akımının azalması) adı veriliyor.
Bunun yanında, yediğimiz besinlerin yapı taşları, merkezi sinir sistemimizde belirli yerlerin işlevi üzerinde etki göstererek uyku hissinin ortaya çıkmasına neden oluyor. Özellikle protein içeriği yüksek besinlerle aldığımız L-triptofan, beyinde serotonin hormonuna dönüştürülüyor ve bu hormonun etkisiyle mutluluk-sakinleşme-uyku hissi oluşuyor.
Bazı araştırmacılar, yemeklerden sonra dolaşımımızda asit seviyesinin azalması nedeniyle ortaya çıkan geçici kan pH değişiminin de uyku hissinin oluşmasında etkili olduğunu düşünüyorlar. Mide tarafından sindirim işlevinin yürütülebilmesi için yüksek düzeyde asit salgılanmasının, vücudun pH dengesini eski haline getirmek için kan asit seviyesinde ani bir düşüş göstermesine neden olduğu, ve bu nedenle ortaya çıkan alkali gelgitin de uyku hissine yol açtığı görüşündeler.
Deniz Candaş
Hıım teşekkür ederim hocam konuya açıklık getirdiniz.
Kopyalayan elinize sağlık :)
ne demek
bi faydamiz olmussa ne mutlu bize
herkese merhabalar..
atom karınca eylem kardeşim yorgunluktan olmasın..
sizin patron insafa mı geldi?
Geçenlerde ''cumartesileri çalışmıyorum ''diye bir yorumunu okumuştum..
yanılıyormuyum..
inşallah geçici bir durum değildir..
Sitemizde çok çok çok çalışanlara..
sevgilerimle...
Tembellik Yasası.
Tembeller için hazırlanan yeni yasa taslak halinde yayınlandı. İşte size tembellik yasası ana maddeleri. Tembellik Yasası
Madde 1: Bu yasanın tüm maddeleri sadece tembelleri kapsar.
Madde 2: Bu yasada geçen tembel kelimesi içinde çalışma isteği olmayan, oturduğu yerden kalkmayan ve her şeyi ayağına isteyen kişi demektir.
Madde 3: Bu yasa hükümlerini tembeller ve etrafındaki kişiler yürütür.
Madde 4: Bu yasanın amacı tembelleri korumaktır.
Madde 5: Temel ilkeler aşağıda sıralanmıştır
a) İnsanlar yorgun doğar dinlenmek için yaşar.
b) Çalışmak yorar.
c) Gündüz dinlen ki gece rahat edesin.
d) Yatağını kendini sevdiğin gibi sev, içinden çıkamayacağın gibi yap.
e) Yarın yapabileceğin işi bugün yapma
f) Bugünün işini yarına bırakma, erteleyebileceğin kadar ertele
g) Dinlenen birini görünce otur ona yardım et.
h) Oturmak mümkünse ayakta durma, yatmak mümkünse oturma.
ı) Tembellikten kimse ölmemiş.
i) Çalışma isteği duyunca bir yere otur isteğin geçmesini bekle
Madde 6: Bu yasa 2010 yılından geçerli olmak üzere yürürlükte kaldığı sürece uygulanmasından bizzat tembeller sorumludur.
Madde 7: Tembellik Yasası ile ilgili geçici madde teklifleri YORUM bölümümüzden yapılabilir.
alıntı..
Kankacigim cok sag ol canim ya.. Ögrenmis olduk ki güzel seymis tembellik etmek, sarti sartu bile varmis hem de madde madde... :)
Bu gün de calisa calisa aksam olmak üzere, herkese iyi dinlenmeler, iyi aksamlar...
güzelmiş :)
İyi akşamlar...
herkese iyi akşamla dilerim, vınnn...
iyi aksamlar
Delinin Başarısı
Sevda krallığı hükmünde, surlarla kaplı, muhafızlar tarafından korunan bir diyarda, kapıdan içeri alınmasını bekliyordu adam.
Bir zaman sonra kapı açıldı ve bu kraliyette yaşayabilmesi için gerekli sevda yetisine sahip olup olmadığı sorgulandı.
-Nasıl bir şey dedi muhafız, sevda nasıl bir şey?
-İnsan ve doğa arasındaki nazik bir denge üzerinde kurulan bir ilişkidir, dedi adam.
-Soğuk mu, Sıcak mı sevda?
Toprağın doğasını düşündü adam, yağmurun oranını, kaynak ve kuyuların dağılımını ve etkisini..
Sonra,
-Ay, güneş, rüzgar ve ırmaklara tapılmasa da, hala kabul edilen güçlerinden korkulmasıdır, dedi.
-Nasıl bir his sevda? Diye sordu muhafız,
-Kah durgun bir suyu andıran sıradanlık, kah hiç eksilmeden ve yorulmadan akan nehirler gibi coşkuludur sevda hissi, dedi.
-Akıl karı mi? diye sordu muhafız,
-Hayır, hayır akıl karı değil, dedi adam. Tanrılardan geriye kalan yağmurlar, kumu taşıyan rüzgarlar ve toprak çatlatan güneş alırken aklımı, kendimi bu derde düşmüş gördüm.
-Hayır akıl karı değil, ancak ve mutlaka kendi toprağında iyi açan ve güzel kokular veren, başka topraklarda ise sadece dikeni olan bir gül gibidir sevda, dedi.
-Sen ne kadar sevdalısın? diye sordu muhafız,
-adam; bu kadar dedi, gözlerini kapayarak...
Muhafız şaşkın şaşkın bakarak tekrarladı soruyu,
-Adam, bu kadar dedi tekrar, gözlerini kapa dedi muhafıza, gözlerini kapa, gördüğün karanlığın son durağı kadardır sevdam...
Ve ilk defa kraliyet kapısından geri çevrilmedi bir insan...
Bir zaman sonra, daha önce yaşadığı ülkede bir destan gibi yayıldı söylentiler. Herkes birbirinin kulaklarına aynı sözleri tekrarlıyordu;
DELİ KRALİYETİN KAPILARINDAN İÇERİ ALINDI...
iyi uykular..
Günaydin...
Bu cok güzel hikayecik icin Kankacim cok tesekkürler canim...
Güzel bir gün olur insallah..
günaydın
güzel bir gün diliyorum...
gece lambasına teşekkürler...
ruger, Erkek , 49 , İstanbul
4 gün 11 saat önce gönderdi.
Ayı görünce kaçma
Ormanda namaz kılarken karşısında bir anda ayıyı gören dedem, korkudan namaza devam etmiş. Ayının kendine yaklaşmadan seyrettiğini görünce, 8 rekat olan ikindi namazını 45 rekat kılmış. Ayı gidince de kaçmış ordan. "Son 15 rekatı sayılmaz, çünkü abdestim bozulmuştu." derken gülerdi. Allah rahmet etsin.
sessiz ve sakin bir oda...
site de diyebiliriz...
kankam nerde ki acep?
günaydın da dememiş...
herkese merhabalar
atom karıncan kankan
çok çalışıyor çooook
no name kardeşim..
Günlerdir ne yapabilirim diye düşünüyorum..37 gündür açlık grevi yapan işçiler için..
kadın çoluk çocuk kışın soğuğuna bakmadan sokaklarda çalışma hakları için ,bir dilim ekmek savaşları için ne yabilirim diye..
onlarla birlikte olduğumuzu bildirmenin yolu yüreğimizlede olsun yanlarında olduğumuz bilmelerini istiyoruz..
Belki BU İSTENİN ADMİN bu konuya duyarsız kalmaz Örneğin onlarla ilgili bir başlık yapar..
Tekel işçileri bu gün bu ülkede 3 MAYMUNU OYNAYAN BİZLERE yüzümüze en güzel tokatı vuran en yürekli bir başkaldırış en yürekli bir hak arayıştır..
haklarını
CAN ALARAK DEĞİL
CANLARINI ORTAYA KOYARAK
isteyen yürekli insanlardır..
ve nazım hikmet in dediği gibi
Selâm yaratana selâm
Tohumların tohumuna selâm
Serpilip gelişene selâm
Türkiye işçi sınıfına selâm
SELAM YOLLUYORUM..belki bir yerlerden bizleri duyar ve moral olur diye onlar için SES VERİYORUM..
ezginin günlüğü
Nereye Uçar Turnalar
Eksilmesin dudağından gülüşün eksilse yaşamından güneş
Yüzün kararmasın gecede, gülümse düşlerinde yine
Nereye uçar turnalar, nereye gider gökyüzü?
Alıp kanatlarına umutlarını geçmişin...
Sen yıkıldın altında göğün, yandın küçük bir pervane gibi
Ah, küçük bir pervane gibi
Kim götürdü bakışından ışığı, kim aldı gözlerinden onu?
Kadehlerden yüreğine boşalan acı bir umutsuzluk o mu?
Kime söyledin derdini, kimi sevdin gizli gizli?
Kimler uyandırdı içindeki kötü kırık türküleri?
Ölenlerin adını unutma, türkülerin, meydanların
Ah, bırakmasın onlar seni
Ne de çabuk yıktın kendini sarıldın yalanlara, boşluğa
Hey! bak işçi tulumu giymiş umut!
İsterse uçsun turnalar, isterse gitsin gökyüzü
Alıp kanatlarına bulutlarını rüzgarın...
http://www.ozgunmuzik.org/ezginin-gunlugu/husnu-arkan-nereye-ucar-turnalar.html
Yeni türkü den
BUĞDAYIN TÜRKÜSÜ
Halkım ben, parmakla sayılmayan
Sesimde pırıl pırıl bir güç var
Karanlıkta boy atmaya
Sessizliği aşmaya yarayan
Ölü, yiğit, gölge ve buz, ne varsa
Tohuma dururlar yeniden
Ve halk, toprağa gömülü
Tohuma durur bir yerde
Buğday nasıl filizini sürer de
Çıkarsa toprağın üstüne
Güzelim kızıl elleriyle
Sessizliği burgu gibi deler de
Biz halkız, yeniden doğarız ölümlerde.
http://video.google.com/videoplay?docid=103212549896177185&ei=N09YS9KTLZbC-QaS0bCkDQ&q=buday%C4%B1n+t%C3%BCrk%C3%BCs%C3%BC&hl=tr#
ALPAY dan
fabrika kızı
Gün doğarken her sabah
Bir kız geçer kapımdan
Köşeyi dönüp kaybolur
Başı önde yorgunca
Fabrikada tütün sarar
Sanki kendi içer gibi
Sararkende hayal kurar
Bütün insanlar gibi
Bir evi olsun ister
Birde içmeyen kocası
Tanrı ne verirse geçinir gider
Yeterki mutlu olsun yuvası
Dışarda bir yağmur başlar
Yüreğinde derin sızı
Gözlerinden yaşlar akar
Ağlar fabrika kızı
Oysa yatağında bile
Birgün uyku göremez
İhtiyar anası gibi
Kadınlığını bilemez
Makineler diken gibi
Batar hergün kalbine
Yün örecek elleri
Hergün ekmek derdinde
Gün batarken her akşam
Bir kız geçer kapımdan
Köşeyi dönüp ksybolur
Başı önde yorgunca
Fabrikada tütün sarar
Sanki kendi içer gibi
Sararkende hayal kurar
Bütün insanlar gibi
http://www.klipizlesene.net/alpay-fabrika-kizi.html
liman işçisi
Eser Hamburg akşamları
Yüreğime işler gider
Fırtınayla gelen rüzgâr
Yüzümü kavurur gider
Bir hüzün çöker inceden
Çömelir tütün sararım
Tütün değil sanki bilmem
Kaç yıllık hasret sararım
Yaman olur gurbetliğin
İnceden çöken sızısı
Ne zaman diner bilinmez
Hasretimizin yarası…
http://www.ttnetmuzik.com.tr/PlayerPage.aspx?songId=cUEraldXTGxVZGZPRFdtWTJab0xHUT09
italyan folk müziğinin en popüler örneği olan bu şarkı bildiğim kadarıyla ilk olarak po ovası'nda sefil koşullarda çalışan işçilerden yükselmiş bir feryattır. daha sonra, ikinci dünya savaşı yıllarında ise, değiştirilmiş sözlerle faşizme ve mussolini'nin her türlü politikasına karşı çıkan, çok kıyım görmüş, çok zorluktan geçmiş (ama sonunda emellerine ulaşmış) partigiani'lerin marşı haline gelmiştir. nihayetinde bir halk türküsü olduğu, kulaktan kulağa geldiği için bir sürü değişik sözlü versiyonu vardır
TÜRKİYE deki versiyonu
çav bella
işte bir sabah uyandığımda
çav bella çav bella çav bella çav çav çav
elleri bağlanmış buldum yurdumun
her yanı işgal altında
sen ey partizan beni de götür
çav bella çav bella çav bella çav çav çav
beni de götür dağlarınıza
dayanamam tutsaklığa
eğer ölürsem ben partizanca
çav bella çav bella çav bella çav çav çav
sen gömmelisin ellerinle beni
ellerinle toprağıma
güneş dogacak açacak çiçek
çav bella çav bella çav bella çav çav çav
gelip geçenler diyecek merhaba
merhaba ey kızıl çiçek
http://www.tikladinle.org/7142-Ilkay-Akkaya---Cav-Bella.html
yavuz bingöl
bekle buday tanesi
Bekle kar altında kalan buğday tanesi
Yine onun sularıyla yeşereceksin
Gözyaşların çare değil ağlama büyü
Başını dik tutabilirsen boy vereceksin
Her yanımda allı morlu
Güller açar türlü türlü
Bu fırtına dünden belli
Başedeceksin
Korku kar eylemez bir kez yola düşene
Sen bir aşkın içindesin yaşayacaksın
Dört yanını börtü böcek sarsa ne çıkar
Toprağa sıkı sarıl başedeceksin
Her yanımda allı morlu
Güller açar türlü türlü
Bu fırtına dünden belli
Başedeceksin
http://www.muzik-dinle-indir.com/326/Yavuz-Bingol-Bekle-Bugday-Tanesi
AHMET KAYA
GREV
Oy bilesen ki ben haa
Taş döven demir döven
Oy bilesen ki ben haa
Toz toprak içinde şanlı
Sufakatim vakti çoktur
ellerim mağrur yavru
oy bilesen ki ben haa
yerden cevahir söken
zincirini yitirmiş dev
feryadım
grev hakkımı isterim
grev hakkımı isterim
Grev!
http://www.facebook.com/video/video.php?v=114914583953
VE SON KEZ
EDİP AKBAYRAM DAN
MEYDAN TÜRKÜSÜ
Duysun sesimizi duysun dost dusman
Cep-x.Com - Meydan Türküsü - Edip Akbayram Meydanlarda birlik olmaya geldik
El ele kol kola omuz omuza
Özgürlüğün türküsünü demeye geldik
Hak verilmez alınır diyenlerin
Bu uğurda dönülmeze gidenlerin
Bizden once can vermiş yiğitlerin
Destanını tekrar etmeye geldik
El ele kol kola omuz omuza
Özgürlüğün türküsünü demeye geldik
http://www.dinlemuzik.org/6151/Edip-Akbayram---Meydan-T%C3%BCrk%C3%BCs%C3%BC
YÜREKLERİMİZ SİZLERLE..
TEKEL İŞÇİLERİ..
Canim Kankam, güzel yürekli, cesur kankam yine cosmus tasmis duygularin bize de en güzel sarkilarla düsünmemiz gereken insanlarimizi hatirlatmissin...
Cok sag ol, ellerine, yüregine saglik...
Iyi aksamlar canlar, sevgiyle, saglicakla kalin..
hepimize merhaba tekel işçileri direnerek kazanacaklar umarım.ben de bunu yollayayım umarım beğernirsiniz.
http://www.youtube.com/watch?v=SSRVtlTwFs8&feature=related
ah aksamlar aksamlar
yine oldu aksamlar
evli evine gider
bekar nerde aksamlar
günaydın
hayırlı cumalar
güzel bir gün olur inşallah...
Günaydınlar
Soğuk ama güzel bir güne başladım
inşallah güzel devam eder.
Acıktım ben çay demliyorum
yanına simit istiyorum
zeytin peynir var
yeriz değil mi hep beraber
bekliyorum
Kolay gelsin...
kaptım simitleri geliyorum kankacım...
Günaydin...
bu güne ben pek de caliskan basladim, büroya gelir gelmez giristim islere ancak kolaylayip nefes alabildim...
Eylemcim cayimiz sogumamistir insallah... No Namecim ne dersin gec gelenlere de biraz peynir, biraz simit kalmis midir?.. :)
Güzel bir gün olsun insallah hepimize..
Soğumadı ablacım hoşgeldin
yinede soğuk dersen yenisini demlerim
yok dersen sana kahve yapabilirim
ben de bugün çok hamaratım :)
Eylemcim sen paha bicilmezsin!
Cok sag ol hamarat kardesim benim... :)
Ooo ablam benim çok duygulandım
aynı zamanda da şımardım :))
ANLATICI : Yorgunsunuz.
KADIN : Yorgunum.
ANLATICI : Çok yorgunsunuz.
KADIN : Çok yorgunum.
ANLATICI : Tek bir ses bile duymak istemiyorsunuz.
KADIN : Tek bir ses bile duymak istemiyorum.
ANLATICI : Ama unutmayın ki hayatın her anında küçük bir sorun çıkabilir.
KADIN : (Anlatıcıya döner.) Hayır efendim, sorun falan istemiyorum. Tek bir ses bile duymak istemiyorum.Ve
Kapı zili üstüste çalmaya başlar.
KADIN :Offf... Kim acaba? Geldim, geldim.
Kadın kapıyı açar. Pazarlamacı çocuk kafayı uzatır.
PAZARLAMACI : İyi günler hanfendi abla. Kapıyı açmakla ne kadar iyi ettiğinizi birazdan anlayacaksınız. İçeri buyurmaz mıyım? E, gireyim bari. (Girer)
KADIN : Ne oluyor be? Sen kimsin? Ne istiyorsun?
PAZARLAMACI : Ben bir şey istemiyorum, siz istiyorsunuz. Ama sayemde istediğiniz ansiklopedilere kavuşacaksınız. Körün istediği bir göz, allah mavi lens veriyor, iyi mi?
KADIN : Allah allah, sen kimsin çocuğum.
PAZARLAMACI : Haklısın abla, tanışmayı unuttuk. Benim adım Cengiz, arkadaşlarım bu yüzden bana Nuri demezler.
KADIN : Adın Cengiz ise, arkadaşların sana niçin Nuri desinler?
PAZARLAMACI : İyi ya abla, bizde demezler diyoruz. Senin adın ne? Dur! Söyleme, ben tahmin edeyim. (Çıkar, kapı ziline bakar, döner) Şahabettin.
KADIN : Saçmalama.
PAZARLAMACI : Ama kapı zilinin üstünde Şahabettin yazıyor.
KADIN : O babamın adı.
PAZARLAMACI : Zil babanın mı? Seni görmeye gelenler bu zili kullanamıyorlar mı? Sizin ailede herkesin ayrı bir zili mi var? Memleket nere Zile mi?
KADIN : Yahu sen ne istiyorsun evladım.
PAZARLAMACI : Ben ansiklopedi satarım abla. Peşin fiyatına taksitle Gelişim Haşırt.
KADIN : Bana ne!
PAZARLAMACI : Sana ne olur mu abla, sen alacaksın.
KADIN : Bak çocuğum, çok yorgunum, aşırı sinirliyim. Ansiklopedi filan istemiyorum, çık evimden hadi.
PAZARLAMACI : Tamam abla, kimseye zorla birşey satacak değiliz. Sen kaç taksit yapacağız onu söyle.
KADIN : (Bağırmaya başlar.) Ulan manyak. Sen beni çıldırtmaya mı geldin? Ansiklopedi istemiyorum. Evimi terketmeni istiyorum. Yoksa polis çağıracağım.
PAZARLAMACI : Bir dakka hanfendi bir dakka. Siz bana bağıramazsınız. Ben öyle sıradan bir insan değilim. Siz benim kim olduğumu biliyor musunuz? Ben Mehmet Çubukoğlu'nun kardeşiyim.
KADIN : Mehmet Çubukoğlu kim?
PAZARLAMACI : Ağbim, tanımazsınız. Kaç taksit yapıyoruz ablacım, peşinat ne veriyorsun?
KADIN : Bak evladım, beni neden deli etmek istediğini anlamış değilim. Beni niçin tahrik ediyorsun ha. (Ağlamaya başlar.) Allah kahretsin sinirlerim bozuldu.
PAZARLAMACI : Niye ağlıyorsun be abla, değer mi? Gençsin, güzelsin, başkasını bulursun.
KADIN : Ne diyorsun be?
PAZARLAMACI : Seni terkettiyse kendi kaybeder diyorum. Kaç taksit yapıyoruz abla.
KADIN : Yalvarıyorum sana düş yakamdan... Düş evimden... Düş sekizinci kattan. Bak karakol iki bina ötede, seni son kez uyarıyorum.
PAZARLAMACI : Abla kalbimi kırıyorsun, farkında değilsin. Sanki biz keyfimizden yapıyoruz bu işi. Benim hayatım keder yüklü. Annem, ben doğmadan ölmüş. Babam daha geçen gün sünnet oldu. Bütün sünnet masraflarını ben karşıladım ya. Kolay mı? Ekmek parası, cüzdan yarası. Kaç taksit yapıyoruz abla, peşinat ne veriyorsun.
KADIN : (Telefona sarılır.) Bunu sen istedin. (Numaraları hızla çevirir.) Alo karakol mu? Memur bey iki bina üstünüzde oturuyorum. Gül apartmanı 7 numara. Hemen gelin lütfen. Haneye tecavüz var. Tecavüzcü yanımda. Coşkun mu? Coşkun kim? Evet beyefendi, bana tecavüz etti, şimdi beraber sigara içiyoruz, bir polisi arayalım dedik. bana değil beyefendi haneye tecavüz var. Evet, evet bekliyorum. Lütfen acele edin. (Telefonu kapar.) Şimdi göreceksin sen. Bir insanın ruh sağlığıyla oynamak ne demekmiş göreceksin.
PAZARLAMACI : Sen.... Şimdi.... Ansiklopedi.... İstemiyor musun yani?
KADIN : Hala soruyor yahu, hala soruyor. İS-TE-Mİ-YO-RUM.
PAZARLAMACI : Hayır istemiyorsan açıkça söyle. Kimseye zorla birşey satacak değiliz. Ben prensip sahibi bir insanım. Benim için hayatta önemli sekiz şey vardır.
KADIN : Nedir o sekiz şey?
PAZARLAMACI : Pamuk Prenses ve yedi cüceler. Kaç taksit yapıyoruz abla, peşinat ne veriyorsun?
KADIN : Ulan şimdi seni.
Kadın pazarlamacının boğazına sarılacakken kapı çalınır.
KADIN : İşte polis geldi. Şimdi görürsün sen.
Kadın kapıyı açar. Polis girer.
POLİS : Buyrun hanfendi.
KADIN : Hoşgeldiniz memur bey. Bu çocuktan şikayetçiyim. Hemen tutuklayın onu. Hatta isterseniz pencereden aşağıya atalım, intihar etti deriz.
POLİS : O kolay efendim, onu hallederiz. Yalnız müsaadenizle önce ek işimizi yapalım. (Aniden bir tencere çıkarır.) Şu elimde görmüş olduğunuz tencere uygun fiyat ve taksitlerle sizin olabilir...
Yılmaz Erdoğan
Hay yüregine saglik Yilmaz Erdogan, hay ellerine saglik alinti yapip paylasan Eylemcim..
Hic gülesim yokken cok güldüm, cok güzelmis...
bu skeci ben yazdıydım, yılmaz üstüne çöreklenmiş, neyse yabancı sayılmaz güzel yazmışım ama
ben de beğendim.
kankacım tebrikler...
herkese günaydın
güzel ve keyifle başlamış cuma günü..
ve
hep böyle devam etmek dileğimiz.
BENİM KUSURUMA BAKMAYIN
YOK SAYAMIYORUM...
Körfez de kar yağmaya başladı..
dışarda Kankamın dediği ''kelebekler''uçmakta beyaz beyaz ..
Ankara ise daha da soğuktur..
kış kendini göstemekte içimizi titreten soğuktur..
ya Vicdanlarımız..
sıcakmı?
yok mu sayacağız hala..
Açlık grevine ara vermiş..
Tekel işçileri..
başlarında güvenlik için konmuş bir polislerden biri babası çocukken ölmüş annesi tek başına oğlunu okutup polis yapmış..anne İSE bir tekel işçisi trajikomik değil mi?
Ankara da yaşayanlar..
Bir tepsi börek..
bir tencere çorba..
bizim geleneğimizde yokmu..
Komşumuz açken tok yatmamak..
Ankara da yaşayanlar..
Lütfen toplayın aranızda para..
Tekel İşçileri için..
1-2 termus çay götürün onlara..
içleri ısınsın..
aşağıda bu konuyla ilgili 2 yazarın yazısını okuyacaksınız..
Düşüncelerini benden daha iyi aktaran insanlar ..
İŞTE İLK Kİ
Tuna Kiremitçi
Tekel işçileri gerçektir
Televizyonda gördüğümüz yüzlerin çoğu gerçek değildir. O gülümsemeler gerçek gülümseme, aşklar da gerçek aşk sayılmaz. Sanal dünyanın bir parçasıdırlar.
Bülent Arınç’a suikast iddiası, an itibarı ile rivayettir. Varlığı da, yokluğu da su götürür.
Açılım meselesi, içini nasıl dolduracağımızı bilemediğimiz bir muammadır. Nereye çeksek oraya gidecekmiş bir hali vardır.
PKK’nın Kürt halkının iyiliğini istediği doğru değildir. Kendi varlığını sürdürmek örgüt için daha önemli gözükmektedir.
Bihter ve Behlül hayalidir. Halid Ziya bizi affetsin, ama aslında öyle insanlar yaşamamaktadır.
Amerika’nın Türkiye’ye biçtiği ılımlı İslam, içinden ne çıkacağını Amerikalıların bile yüzde yüz bilmediği bir Pandora kutusudur.
Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş arasındaki asıl rekabet sahada geçmemektedir...
Obama’nın göründüğü kadar iyi niyetli bir adam olup olmadığı, tam olarak anlaşılmamaktadır.
İkiz Kuleler’i kimin yıktığı belli değildir. Bu faciayı bizzat Amerika’nın planladığını iddia edenler bile vardır.
Kozmik odanın içinde ne olduğu belli değildir. Zaten oda gerçekten kozmikse, belli olmaması daha hayırlıdır.
Kapalı kapılar ardında dönenler, perde arkasında yaşananlar, ipleri gizlice ellerinde tutanlar hep gaz ve toz bulutudur nazarımızda.
***
Ama Tekel işçileri öyle değildir.
Üç haftadır sürdürdükleri mücadeleye devam kararı alan Tekel işçileri, gerçeğin ta kendisidir.
Oy kullanan 8 bin 180 işçinin hepsi, sizin-benim gibi gerçek insanlardır. Tabii onların aileleri de...
Gerçek acıları, gerçek umutları, kaygıları ve gerçek bir mücadele azimleri vardır.
Tekel işçilerine destek verelim... Emeğin yanında olmak, şu post-modern dünyada gerçeğe bir kapı açma ihtimalidir.
TEKEL işçilerine selamla: Yayınımız başlamıştır!
22 Ocak Cuma 2010
Senlik-benlik bitip de kuruldu muydu bizlik
Asgari ücret değil; hür ve günlük güneşlik
bir Türkiye olacak aldığın son gündelik
Halk kalacak geride bitince bu zalım sel
Hava döndü, işçiden, işçiden esiyor yel
...
Can Yücel
Bir kadın. Başörtüsünün kenarından bakıyor kendine çevrilen kameraya. Hava soğuk, hava beter. Göz göze gelince kamerayla, kaldırıyor yumruğunu yukarı. Yumruğu alışık değil havaya kalkmaya, sesi bilmiyor daha bağıra bağıra bağıran diğer sesler arasında kaybolmayı. Utanıyor önce. Görüyorum yüzünden, kavga ediyor kendiyle. Sonra bırakıyor terbiyesini, hanımcıklığını, çatıyor kaşlarını, bileğinin kırılır gibi sallanması, devrilmesi geçiyor, sıkıyor yumruğunu kaldırıyor kolunu sesiyle birlikte yukarı:
“İşçiyiz! Haklıyız! Kazanacağız!”
Bağırdıkça alışıyor sesine. “Tuhaf şey” diyor belki içinden, “İnsandan daha çok bağırdıkça daha az tırmalıyor kulağımı kendi sesim. İnsanlar daha çok bağırdıkça...” :
“Ölmek var! Dönmek yok!”
TEKEL işçilerinin nefeslerinin buğusu Ankara’nın üzerinde birikiyor gece soğuğunda. Ankara’nın üzerinde bir hayalet dolaşıyor... Hükümetteki adamların ve kadınların vicdanına musallat olacak bir hayalet bu.
Dirisi 500, ölüsü 1500
Dirisi 500 lira, ölüsü 1500 lira ettiği için bu insanların, ağızlarına bir bant kapatıp Ankara’nın sokaklarına oturdular. Soğuğun karnına oturdular. Donarak çocuklarıyla birlikte, onlara iki yıldır yapılan haksızlığın, söylenen yalanların, pişkin pişkin sürüp giden yok saymanın yok olmasını bekliyorlar. Ölüm ve hatta intihar orucu başlattılar ki yapılmış şey değildir Türkiye’de.
Vicdan işgali
Şimdi siz onlara bakıyorsunuz. Belki içinizden Başbakan’ın “Yan gelip yatıyorlar” lafı geçiyor. “Belki de” diyorsunuz, “Hakikaten yan gelip yatıyorlar.” İnsan çünkü çaresizliğe dayanamaz. Bitsin, gitsin, vicdanını rahatsız etmesin ister. Otuz saniye düşünün. Hangimiz, hangi insan hakikaten haksızlığa uğramamışsa gidip Ankara’nın soğuğunda gece gündüz, aç bi-ilaç bekler? Bıçak kemiğe dayanmamış olsa insan nasıl böyle otuz sekiz gün boyunca sokaklarda yaşamayı, bağırmayı göze alır? İnsan kendi hakkını savunacağına güvendiği sendikadan bile kazık yerse, o sendika insanlar orada işkence çekerken Alişan’ı şarkıcı olarak getirmeyi düşünecek kadar, onu da geçtim, insanların derdini hükümete anlatmayacak kadar basiretsizleşmişse ne yapacak? Çoluk çocuk vicdanımızı işgal edecek elbette. Bu, bir vicdan işgali hareketidir. Sakınmayın vicdanlarınızı, açın kapılarınızı, çünkü işçiler, açlar ve çaresizler girecek.
Daha çok nefes
Televizyonlar onları gösteriyor nihayet. Soğukta üşüyen, üşüdüğünü haklı olduğunu hatırlayarak unutmaya çalışan insanları gösteriyor beyazcam. Nihayet. Gazetelerde birinci sayfalarda görünüyor yüzleri. Çoktan yapmış olmalıydık bunu. Çoktan... TEKEL işçilerine destek vermeye giden yazar Tuna Kiremitçi’nin yazısında söylediği gibi, nicedir bu kadar haklı, bu kadar kalabalık, bu kadar inanmış, bu kadar ferah feza kalplerle destekleyecek insanları görmemiştik. Rahat olun ve destekleyin. Sevginizi ve desteğinizi, öfkenizi ve sesini koyun onlar için ortaya. Çünkü Can Yücel’in dediği gibi, hava döndü. Ve ısınmak için bu soğukta daha kalabalık bizlere ihtiyacımız var. Muktedir vicdanına musallat olacak hayaletleri güçlendirmek için daha çok nefes buğusuna. TEKEL işçilerine selamla...
Hayirli Cumalar
Size tutam tutam sevgi pitirciklari getirdim...
http://www.internethaber.com/galeri/gallery.php?id=3451&no=1
bir akrebin dogumuna hic sahid olmus muydunuz?
İnsanlık tarihi, insanın insana ettiklerinin hikâyesidir. Bir tarafta, hiç tanımadıkları ve bir daha hiç görmeyecekleri bir yabancının hayatını kurtarmak için işini gücünü bırakıp giden, canla başla çalışan insanlar. Onlara "gönüllü" değil, "gönlü güzeller" demeli belki de. Ve varlıklarını desteklemeli. Madem onlar gibi yollara düşüp dünyanın en yardıma muhtaç bölgelerine gidemiyoruz, hiç olmazsa maddeten yardım etmeli bu tür sivil kuruluşlara, elden geldiğince. Bir tarafta onlar, bir tarafta da Haitilileri başlarına gelen felakete müstahak olmakla eleştirenler. Bir başkasının acısına değil ortak olmak, uzaktan donuk ve soğuk bir nazarla bakanlar. Her iki uç da var bu dünyada. Ademoğulları, Havvakızları savruluyoruz bir uçtan bir uca...
E.Safak, Habertürk 22.01.2010
Haiti felaketiyle ilgili yazisindan alintidir.
Insanin insana yaptigi... basligini atmis, üc kelimeyle herseyi anlatmis bence..
Kankacim, günümüz sartlarinda nereye baksak iyiye, güzele, esitlige ve adalete beslenen umutlarin her gün biraz daha azaldigini görüyoruz maalesef! Allah o agir sartlar altinda yasayanlarin, herkesin, hepimizin yardimcisi olsun!
Herkese iyi hafta sonu tatili diliyorum, iyi dinlenmeler, sevincli haberler...
herkese iyi tatiller...
herkese iyi akşamlar,,,
ne acaip şimşekler, yıldırımlar gök gürültüleri fırtınalar falan...
iyi geceler...
iyi geceler
geç kalmış bir
günaydın...
güzel geçer inşallah...
gün akşam oldu,
iyi akşamlar...
iyi pazarlar...
iyi pazarlar
iyi tatiller
karla karisik yagmur..
sabahtan beri bir güneş bir sıcak...
ne zaman ki güneş battı, (az önce) ortalık buz kesti...
iyi akşamlar diliyorum...
Günaydin...
dün atistiriyordu ara sira ama bütün gece durmadan yagmis mübarek..yer yer taze kar kalinligi 15 cm bulmus radyodaki spikerin bildirdigine göre... manzara sahane ama yolculuk diken üstünde... sabahin bu kör saatlerinde kaza ve yer yer trafik tikanikligi haberlerini dinleye dinleye yavas yavas vardik yerlerimize cok sükür.. Allah hala yolda olanlarin, yolda kalanlarin, kazazedelerin yardimcisi olsun...
Kahve filtreden süzülmek üzere, sütlü-sütsüz nasil arzu edilirse, isteyene cay da demleriz, börek-cörek, biraz peynir-zeytin Allah ne verdiyse ortada... No Namecim memleketin mis gibi taze simitlerine itiraz eden hic olmaz, gelirken getirirsen seviniriz... Kankacim, Eylemcim, Kayacim hadiyin, kalkin gelin hep birlikte olalim... :)
Güzel bir gün olsun, kazasiz-belasiz, hayirli haberler gelsin, hos rastlantilar denk düssün, sevincler yasansin, kolay gelsin...
Günaydınlar
Ablacım harikasın ellerine sağlık
Güzel bir hafta olsun
Kolay gelsin...
günaydın
kaptım simitleri geliyorum ablacım,
güzel bir hafta olur inşallah...
Cümleten selamlar
Size soguk soguk selam getirdim
Ince ince kar yagisi devam ediyor, yerler yine beyaza büründü
SABAHTI SOĞUKTU
Sabahtı soğuktu
Kahve rengi gözleri donuktu
Sanki bana bişey soracaktı
Hiç bakmadığı kadar
Bakışları yanıktı
Sabahtı soğuktu
Sanki yüreği bir çocuktu
Bana yüreğini açacaktı
Kimbilir belki de
Sevdasını anlatacaktı
Sabahtı soğuktu
Belli ki hikayesi kopuktu
Dokunsam ağlayacak
Dokunmasam fırlayacak
Sussam konuşacak gibiydi
Sabahtı soğuktu
Hırkasının altında sanki çocuktu
Söyleyecek çok şeyi olan
Ama söylemeye gücü olmayan
Güller bahçesinde soluktu
Sabahtı soğuktu sanki üşüyen bi çocuktu
MUSTAFA ERBİR
Gidecek Yerim Mi Var
Bak yine kader sessizce örmüş ağlarını
Bir çare gönül uzanmıyorki kolları
Hep kara haber getirdi yaz yağmurları
Senden bir haber geçermi ömrün kalanı?
Karanlıklar içinden gün doğar ya aniden
Belki öyle can bulur yarım kalan hikayemiz
Gidecek yerim mi var?
Diyecek sözüm mü var?
Bunu eller anlamaz sana ihtiyacım var
Söyleyen : Emre Altuğ
http://www.muzikalbum.net/emre-altug-gidecek-yerim-mi-var.html
BİR GÜN
Bir gün seni bırakırım ya
tütünü bırakmak gibi bir şey olur bu.
Evet, gün geliyor, bıkıyorum senden,
ama İstanbul'dan bıkmak gibi bir şey olur bu...
Cemal Süreyya
Ve bir şarkı
Aşk-ı Kıyamet
Herkes aşkını yazmış duvarlara kağıtlara
Ben seni sardım sakladım yarınlara
Beklerim günüm gelecektir nihayet
Sonu yok bunun bu aşk-ı kıyamet
Yar elinden ölüm olacak benim sonum
Sonu yok bunun bu aşk-ı kıyamet
Sen ister al ister yere vur
Sana hasret gönül sana kul
Bak haykırışlarım hiç bitmiyor
Sen olmasan da sensiz olmuyor
http://www.izleyerekdinle.com/emre-altug-video-klipleri-izle/ask-i-kiyamet-emre-altug-dinle.html
SEVGİLİM, BEN ŞİMDİ..
Sevgilim, ben şimdi büyük bir kentte seni düşünmekteyim.
Elimde uçuk mavi bir kalem, cebimde iki paket sigara,
Hayatımız geçiyor gözlerimin önünden..
Çıkıp gitmelerimiz, su içmelerimiz, öpüştüklerimiz,
"Ağlarım aklıma geldikçe gülüştüklerimiz".
Çiçekler, çiçekler, su verdim bu sabah çiçeklere,
O gülün yüzü gülmüyor sensiz,
O köklensin diye pencerede suya koyduğun devetabanı,
Hepten hüzünlü bu günlerde.
Gür ve çoşkun bir günışığı dadanmış pencereye,
Masada tabaklar neşesiz,
Koridor ıssız,
Banyoda havlular yalnız..
Mutfak dersen - derbeder ve pis,
Çiti orda duruyor, ekmek kutusu boş,
Vantilatör soluksuz,
Halılar tozlu,
Giysilerim gardropda ve şurda burda,
Memo'nun oyuncak sepeti uykularda.
Mavi gece lambası hevessiz,
Kapı diyor ki açın beni, kapayın beni.
Perdeler gömlek değiştiren yılanlar gibi,
Radyo desen sessiz,
Tabure sandalyelerden çekiniyor,
Küçük oda karanlık ve ıssız..
Her şey seni bekliyor, her şey gelmeni,
İçeri girmeni,
Senin elinin değmesini,
Gözünün dokunmasını
Ve her şey tekrarlıyor
Seni nice sevdiğimi...
Cemal Süreyya
Yalan
Geri döndüren gördünmü geçmişi
Boşa soldurdun o nazlı gençliği
Bir avuç toprak için yor kendini
Dünyada ölümden başkası yalan
Yalan başkası yalan
Zaman kendine benzetmez herkesi
Hesapsız açar baharlar pembeyi
Açmadığın dalda sözün geçermi
Dünyada ölümden başkası yalan
Yalan başkası yalan
Sitem etme haberi yok dağların
Gözlerini ellerinle bağladın
Faydası yok geç kalınmış figanın
Dünyada ölümden başkası yalan
Yalan başkası yalan
Candan Erçetin
kankacım coşmuşsun...
yüreğine sağlık...
Soru:
Sarışın, genç ve güzel kadın tek yönlü bir sokaktan ters yöne doğru gidiyor. Kadının arabasının sigortasının zamanı geçmiş, vergisi ödenmemiş, ışıkları ayarsız, kaportası boyasız, rot ayarı bozulmuş, balataları gevşemiş, sinyal lambaları çalışmıyor, şanzuman gıcırdıyor, egzos borusu zehirli duman üfürüyor. Ayrıca kadının ehliyeti yok. Bütün bunlar yetmezmiş gibi kadın sarhoş. Ve bunlar trafik polisinin gözü önünde oluyor, polis her şeyin ayrımında. Ama polis kadını durdurmuyor. Neden?
Bir iş adamı 56 katlı gökdelenin 21'inci katında çalışır. Ama her gün 19'uncu kata kadar asansorle çıkar öbür 2 kat için merdivenleri kullanır. Bunun nedeni ne olabilir? (tüm asansörler çalışıyor, spor yapmak içinde değil)
bilemedim,
nedenmiş...
Cevap1. Kadın arabasına binmemiş, yürüyor da ondan!
Cevap2: adamın boyu asansörün 19. düğmesine ancak yetişdiği için...
imiş...
İyi akşamlar...
Eylemcim masallahin var ablacim, ne oldu böyle sana? Islerin mi azaldi, patronun tatile mi cikti? :)
Simdi canim No Namecim sarisin sarhos bayan herhalde yaya olmali diyorum ben ama acaba??? diye de ekliyorum her ihtimale karsi... :)
19. katta inip 21. kata yürüyen arkadas da herhalde boyu kisa biri olmali... MI? :)
Canlar iyi aksamlar... :)
herkese iyi akşamlar diliyorum...,
kadin esprisi mantikliymis
Iyi geceler
günaydın
güzel bir gün olur inşallah...
Günaydin...
iki gündür yagan kar indigi yerde dondu kaldi, ara sokaklar ayna gibi parlak ve dümdüz kayak pisti, pateni olan yasadi, kaysin kayabildigi kadar... yolculuklar heyecanli, bedava mecera, otomobiller artik özgür, direksiyon söförle dalga geciyor, tüm kurallar devredisi, kavsaklar carpisan arabalar arenasi, metereolojiciler ucmus "bu daa bir sey degil, siz asil persembe - cumayi bekleyin de görün!" diyorlar, biz dualardayiz... :)
sicak cay, kahve isteyen? :)
hadi bakalim is basi! Insallah güzel bir sali olsun hepimize...
Günaydın
kolay gelsin
Merhabalar
Size bölük börcük nese getirdim
bölük börcük kabul etmeyiz tüm neşe isteriz :)
hoşgeldin neşe getiren kardeş
Saglik ve huzur dolu aksamlar, hayirli yolculuklar, iyi dinlenmeler dileyip, kismetse görüsmek yarin yine burda olmak niyetiyle gidiyorum..
Hosca kalin...
Herkese iyi akşamlar..
İyi akşamlar...
öyle olsun bakalim
iyi aksamlar
Günaydin...
Biz bu kisin en soguk sabahina uyandik, az önce arabada termometre -11,5 gösteriyordu, gercekten buzzz gibi havayi icine dikkatsizce bol miktarda cekse kesin ya o anda donar kalir, ya da düser yataga zatürre olur insan... (Nasil abartiyorum ama sicak ülkemdeki sevenlerime kendime acindirmak icin... he.. he...)
Eylemcim yok mu bu zavalli ablana ve soguk gurbet ellerde okuyan ögrenci kardesine (Kaya sana da yer yaptim, gel ablam!)sicak bir bardak cay? Hadi demle de gelelim canim.... yollar aciksa tabii... :)
Bu kadar gevezelik yeter, dilerim güzel bir gün olsun, Allah hepimize ama en cok da bu havalarda disarida calisanlara kolaylik versin...
günaydın
güzel bir gün olur inşallah...
Güneşli, çok soğuk olmayan
diğer günlere göre
güzel bir Ankara sabahından Günaydınlar...
Hemen demliyorum ablacım çayı
yanına çıtır Ankara simiti ve kaşar...
Kankamdan da börek istiyorum bu sabah canım börek istedi :)
tamam kankacım istediğin börek olsun.
ıspanaklı kol böreği, kıymalı serpme böreği ve peynirli su böreği...
kaptım geliyorum...
Off kankama bak ben istedim bir tepsi börek
o getirdi üç çeşit,üç tepsi
kankacım getiren ellerine sağlık
hepside birbirinden güzel görünüyor
yetişen yer
biliyorsunuz börek deyince acımıyorum ne var ne yok yiyorum :))
İşler sakinledi aylak takılıyorum
kimse yok mu?
Bir bilmecem var çocuklar
haydi sor sor
çayda kahvaltıda yenir
aceba nedir nedir
tamam şimdi buldum
börek ,simit,poğaça :))
Aylak olunca böyle oluyor :)
Fıkra
küçük ali arkadaşı ahmet ile sabahleyin okula gidiyordu birden sevinçle bağırdı :
-yaşasın!dün öğretmenimiz güneş de açsa yagmur da yagsa bugün için imtihan yapacağını söylemişti
ahmet:
-peki,bunda sevinecek ne var? diye sordu
ali arkadaşına havayı göstererek cevap verdi:
-görmüyor musun ahmet kar yağıyor :)
Merhabalar
Size ilmik ilmik soguk getirdim
Öyle ki, karlar buz olamadan kar seklinde agac dallarinda dondu, arabalarin üzerlerindeki karlari kazimaya kalksan kaportayi da alip gelecek.. o sekil yani
off kayacım ne yaptın üşüdüm ya :)
kardeşim benim sıcak bir çay demleyim hemen sana
otur peteğin dibine çıkma evden...
çay birazdan hazır
isteyenlere servis ücretsizdir :)
herkese merhabalar...
ah canım kankam benim..
ve kaya kardeşim...
eyleeeem..
no nameeee..
hadi yardım edin bana..
bizim gurbet kuşlarımızın
en azından dışardaki soğuğu unutup yüreklerini ıstıcak bir şeyler bulalım..
canlarım
örneğin önce..
bir tarhana çorbası öyle hazır değil annelerimizin yaptıklarından..
üstünde bol kıtırla..
http://img44.imageshack.us/img44/4056/
tarhanacorbasi.jpg
sonra şöyle ocakbaşı...
http://farm2.static.flickr.com/1034/
1339676091_c04172b4bd.jpg?v=0
ve ocak başında eski bir 45 lik plak dönmekte..
semiha yankı dan
sıcaksımsıcaksın
kim demiş uzaksın diye
burdasın burdasın işte
tam şuramda göğsümde
benliğimde içimde
sıcak sımsıcaksın
her an yanımdasın
nefes alışım gülüşümsün
sıcak sımsıcaksın
her an aklımdasın
seslenişisin kalbimin
ellerimin titremesi
korkum, heyecanım, umudumsun
şiirlerim sen resimlerim sen
tesellim, özlemim, mutluluğumsun
dudağımda tek şarkım
kadehimde tek içkim
aklımdaki tek isim
kim demiş uzaksın diye
http://www.komikturk.com/64320-eski-45-likler-semiha-yanki-sicaksin-simsicaksin.html
ve sonra üstüne..
http://www.itusozluk.com/img.php/
75c1831b6aa4c98576013ff0a430eea515680/%E7ay
dışarda kar olsun ne yapalım....
hadi gelin canlar..
bir olalım...
Canlarim benim böyle güzellige nasil tesekkür edilir? Iyi ki varsiniz... :)
Ablam benim senin adini gördüm icim isindi zaten
vielen Dank ablacim, sükran, thanks
Simdi günes acti aniden oysa büyük bir kar firtinasi bekliyorduk! Bir kere daha tüm Almanya´da hayati felce ugratacak kadar siddetli olacagini söyleyen uzmanlar yanilmis olabilir mi? Bakalim görecegiz, yanilmislardir insallah...
Iyi aksamlar, iyi dinlenmeler...
iyi aksamlar
*****G* Ü* N* A* Y* D* I* N*******
bu saat oldu halen kapkaranlık ortalık, bir de yağmur yağıyor...
güzel bir gün diliyorum,
herkes gülsün lütfen, gülecek hali olmayanlar gülümseyebilir mi en azından, o da olmadı sırıtsaydınız azıcık...
hadiii bekliyorum...
Gülümsemelerle günaydın
çok güzel bir Ankara sabahı
heryer bembeyaz
Güzel bir gün olsun
Çay hazır...
Günaydin...
Sizi görenin gülümsememesi mümkün degil... :)
Günü güzel baslattiniz, insallah hepimiz icin böyle devam eder...
Eylemcim ben bi cay daa aliim..:) ablacim, hala isinamadigim yetmez gibi fena halde uyku bastirdi, kivrilacak bir kösecik olsaydi keske büroda.. birisi üstüme bir battaniye örtseydi, uyusaydim misil misil... e bebegim eee eeee..eee... hmmm... hmmm... hmmmm.. he he..
he he uyu uyu...
Eyvah eyvah paparazilere yakalanma ablam
birde uyurken aman aman
kurtulamıyoruz sonra bizimkilerin dilinden...
ayaklarını uzatarak çalışıyor bunlar diyorlar :)
Seval abla kalk kalk patron geldi
eyvah uyanmıyorda
dur dur şu dosyayla kamuflaj yapalım :)
hiii ne oldu bana?... ben nerdeyim?...?? sen kimsin?.. Eylemcim kim ablam bu elindeki kamerayla durmadan beni ceken? hooop.. kardesim... n´oluuyoooz... dur! dur dedim sana... ne yapiyorsun ya.. cekmesene kardesim.. sen beni banu alkan mi sandin bakiiim.. dur be cocuk... patron? tamam.. ben sey... tüüüüh.. Eyleeeem.. bi sey yap...poliiiis.... :)
Artık elimden birşey gelmez ablacığım
Yakında basında görürüz fotoğraflarını :)
Cümleten selamlar
Herherpiciginize kolay gelsin, gülümsemelerle baslayan bir gün olmus, Gülen yüzünüz solmasin
Ablam benim biz sadece arkadasiz dersiniz olur biter :)
herkese merhabalar..
benim kankamın paparazilerle ne işi olur ya..
Benim kankamın yaptığı ''seviyeli'' kaytarma..
kendini bilmez paparaziler..
tabii hergün tembellik yapanları yakalamazlar..
kırk yılda bir..
klavye başında ''seviyeli'' şekilde uyuyan kankamı basarlar..
Çekiliiiin..Çekiii-lin..
bakayım ...
CANKAM..geldim..
canım kankam ses ver canım ...
halin nedir nicedir..
:) Iyi ki yetistin Kankacim ya, bak sunlarin yaptigina... he he.. Ay sekerim tam senin de söyledigin gibi cok seviyeli bir kaytarma durumu söz konusuydu o kadar... abartcak ne var yani.. :)
Kayacim bir basin toplantisi düzenlemek lazim ablacim, bir iki tanidik gazeteci gelsin, benim aciklamam hazir:"Elbette sadece arkadasiz, arkadaslar!" :)
Hay paparazzi raci sen cok yasa emi, nasil da havaya girip kendimi ünlü sanmaya basladim ama... ilahi cocuklar..He he.. :)
İyi akşamlar...
Herkese iyi aksamlar, olabilecek tüm güzellikler... :)
iyi akşamlar
günaydın
hayırlı cumalar
güzel bir gün olur inşallah...
Günaydin...
cok soguk,cok karli, cok uzuuun bir haftanin ve ayin (bizim icin!) son is günü hepimize güzel bir gün olsun, zorluklar kolay gelsin...
Bugün burada ögrencilerin karne günü! Gerci kis tatili yok, yani hepsi pazartesi günü yine okulda olacaklar ama bugün karne günü! Cocuklarla birlikte velilere de verildigini düsündügüm karnelerin evlerde mutluluk ve huzura vesile olmalari dilegim... :)
Merhabalar
internetim sabahtan yoktu günaydın diyemedim
kolay gelsin...
herkese merhabalar.
Hayirli Cumalar
Herkese kolay gelsin
Sitede derin bir sessizlik var...
Tüm inançlar ''Çalışmak'' bir ibadettir der aslında..
Miskin olanı sevmez..
sadece kendini düşüneni sevmez..
Bu gün islam inanışına Cuma ayrıca yaradana sesleniş günüdürde..
O zaman bizde Hayırlı cumalar diyerek
gönül telimize vuralım...
GEL GÖR BENİ AŞK NEYLEDİ
Ben yürürüm yana yana
Aşk boyadı beni kana
Ne âkilem ne divane
Gel gör beni aşk neyledi
Gâh eserim yeller gibi
Gâh tozarım yollar gibi
Gâh akarım seller gibi
Gel gör beni aşk neyledi
Akar suların çağlarım
Dertli ciğerim dağlarım
Şeyhim anuban ağlarım
Gel gör beni aşk neyledi
Ya elim al kaldır beni
Ya vaslına erdir beni
Çok ağlattın güldür beni
Gel gör beni aşk neyledi
Ben yürürüm ilden ile
Şeyh anarım dilden dile
Gurbette halim kim bile
Gel gör beni aşk neyledi
Mecnun oluban yürürüm
Ol yâri düşte görürüm
Uyanıp melûl olurum
Gel gör beni aşk neyledi
Miskin Yunus biçareyim
Baştan ayağa yareyim
Dost elinde avareyim
Gel gör beni aşk neyledi
yunus emre
http://www.izlesene.com/video/muzik-gel-gor-beni-ask-neyledi---yunus-emre/1214737
Ey gönül " GÖNÜL" ol
Müminlerin müminliklerinin belirtisi gönüllerinin kırıklığı ve mağlubiyettir alt oluştur.
Fakat müminlerin alt oluşlarında bile bir güzellik vardır.
Sen miski ve anberi (güzel kokular) kıracak olursan dünyayı onların güzel kokuları ile doldurmuş olursun.”
Mağlubiyetimi zaferlerin en güzeli belledim. Bildim ki yenilginin getirdiği acı kalbimi saran katılıkları kıracak ve onun içindeki gönül ortaya çıkacaktır. (Gönül sevgiyi içinde taşıyan kalp demektir.) Ne güzel bir gönüle sahip olmanın mutluluğunu yaşayacağım. Yenilgime bakıp bana acıyanlar bilmiyorlar ki asıl acınması gereken kendileridir.
Kokuların en güzeli gönül kokusudur; çünkü o koku Rabbin kokusudur. O kokuyu mükellef sofralarda son model araçlarda villalarda yalılarda bulamazsınız. O koku kırık gönüllerde mağlup ruhlarda bulunur.
O kokunun izini sürmek için nice canlar düştü yollara. Kimileri çölleri mekan edindi kimileri de dağları ovaları.
O koku kimi zaman bir çöl rüzgarına binerek geldi kimi de mağaralardan fışkırdı vadilere.
O kokuyu duyanlardan bazıları misk geyiği gibi kendini uçurumdan aşağı bıraktı. Yıllar yılı mağaralarda alnı secdelere çakıldı kimilerinin de.
Evime geliyorum belki duyarım o kokuyu diye. Evinin bir köşesinde o kokudan bir kitle bulunuyorsa ne mutlu sana. “Mutluluk” diyordun işte mutluluğun sırrı bu kokudur.
Bu koku diriltici kokudur; bu koku var edici kokudur.
Kır kibir bardağını çal yere umutsuzluk testini. Katran yürekli insanlardan uzak dur. Yenilgini önemse. Göreceksin ki gönül miskin çevreyi tutacak nice canlar o kokuyla dirilecek.
Oysa kokularımız diriltici değil bilakis öldürücü. “Zafer”imizi kutlamak için bize yanaşanlar zift dolu yürekliğimizin iğrenç kokularına maruz kalıyorlar.
Mağlubiyetimize yanaşan yok. Dost mağlubiyetin doğurduğu çocuktur. Düştüğün zaman kalbine eğil orda dostun kokusunu duyacaksın..
Ey varlık hapsinde etrafını altınlarla gümüşlerle donatmaya çalışan kalp. Sonra sen nasıl kırılacak ve “gönül” olacaksın.
Kimi zirveye tırmanınca mutlu olur kimi de kuyuya düşünce. Nemrut “tanrı”yı vurmak için göklere yükselmiş ve “ululuğunu” ilan etmişti. Yusuf ise kuyuda ermişti sonsuzluğun sırrına. Nemrut bir topal sineğe rezil olmuştu Yusuf ise Mısır’a sultan. Biri kırılmayan taş kalbe k düşmüştü; öbürü kırık kalbinin derinliklerinde manalar devşirmişti. Birinin kokusu “Nemrut” diye kokuyordu diğerinin kokusunu sabah rüzgarı “Yusuf Yusuf” diye bütün aleme dağıtıyordu.
Ey gönül sen hiç kuyuya düşmemişsen sana “Yusuf” nasıl diyeyim?
Ey gönül sen hiç secdede miraca vasıl olmamışsan sana Ahmed’in kokusu nasıl ulaşsın?
Ey gönül sana sıra sıra çarmıhlar dizilmemişse İsa nefesinin diriltici kokusunu doya doya içine çekebilir misin?
Ey gönül başın yere düşmemişse Hüseyni zaferler seni nasıl selamlasın?
Ey gönül senden önceki kırık gönüllerin şifresini çözememişsen cennet kokularını nasıl duyarsın?
Ey gönül sana deli desinler divane mecnun desinler; sana mağlup desinler lginin zillet içindeki çocuğu desinler. Fakat ey gönül sana zaferin sarhoşu demesinler. Sana “kalbini kıramadı” demesinler.
Ey gönül haydi yenilgini mübarek kıl. Kır kalbini ve “gönül” ol. Kokular devşir cennetten; hatta daha ötelerden.
Ey gönül “GÖNÜL” ol!...
Hz.mevlana
AHMET ÖZHAN
Söylüyor..
YANMAKTAN USANMAZAM
Yanmaktan usanmazam mevlam,
Pervanemiyem bilmem aah..
Hiç sonunu saymazam mevlam,
Divanemiyem bilmem aah...
Dilhane(kalp) harab oldu mevlam,
Yıkılıdı turab oldu aah...
Hercani mi bab (kapı) oldu mevlam,
Viranemiyem bilmem aah...
Her şanu seher zarım mevlam
Guyş eylemez ol yarim aah...
Bakmaz dildarım mevlam,
Bigane miyim bilmem ah...
http://www.izlesene.com/video/muzik-ahmet-ozhan----yanmaktan-usanmazam/1079622
Adı Güzel Kendi Güzel Muhammed
Canım kurban olsun senin yoluna,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed,
Şefâat eyle bu kemter kuluna,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Mü'min olanların çoktur cefâsı,
Ahirette olur zevk-u sefâsı,
On sekiz bin âlemin Mustafâ'sı,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Yedi kat gökleri seyrân eyleyen,
Kûrsûn üstünde cevlân eyleyen.
Mi'râcda ümmetin Hak’dan dileyen,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Ol çâriyâr anın gökler yâridir,
Anı seven günahlardan beridir,
On sekiz bin âlemin serveridir,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed
Aşık Yunus neyler iki cihânı sensiz,
Sen Hak Peygambersin şeksiz, gümânsız
Sana uymayanlar gider imânsız,
Adı güzel, kendi güzel Muhammed.
YUNUS EMRE
http://www.izlesene.com/video/muzik-grup-dergah-yar-muhammed/1157337
BEN DOST İLE DOST OLMUŞUM
Ben dost ile dost olmuşum,
Kimseler dost olmaz bana.
Münkirler bakıp gülüşür,
Selâm dahi vermez bana.
Ben dost ile dost olayım,
Canımı feda kılayım.
Ölmezden evvel öleyim,
Dünya bâki kalmaz bana.
Terk eyledim cümle işi,
Hak yoluna kodum başı.
Dost yüzünü göreliden,
Sabr-ü karar olmaz bana.
Ben âşık-ı bîçâreyim,
Baştan ayağa yareyim.
Ben bir deli dîvâneyim,
Akıl da yâr olmaz bana.
Aşk odu yaktı canımı,
Kimseler bilmez halimi.
Seçemem soldan sağımı,
Garet-ü âr olmaz bana.
Sanmanız beni deliyim,
Dost bahçesi bülbülüyüm.
Mevlâ'nın kemter kuluyum,
Kimse bahâ vermez bana.
Ey bîçâre âşık kimden,
Korkar senin canın acep?
Korktuğun da dost olacak,
Hayf ile kâr olmaz bana.
Bülbül oluban öterim,
Dâyim oturup ağlarım.
Dahi kime yalvarayım?
Hemen derman sensin bana.
Bülbül oluban öterim,
Dost bahçesinde biterim.
Gül alırım, gül satarım,
Bağ-u bağban olmaz bana.
Miskin Yunus nice diyem,
Fâni cihanı terk edem.
Yana yana Hakk'a gidem,
Perde hicap olmaz bana.
Yunus Emre
http://video.google.com/videoplay?docid=5703730081037872991#docid=-1250836333591701382
ŞOL CENNETİN IRMAKLARI
Şol cennetin ırmakları
Akar Allah deyü deyü
Çıkmış İslam bülbülleri
Öter Allah deyü deyü
Salınır tuba dalları
Kur'an okur hem dilleri
Cennet bağının gülleri
Kokar Allah deyü deyü
Kimi yiyip kimi içer
Hep melekler rahmet saçar
İdris nebi hülle biçer
Diker Allah deyü deyü
Altındandır direkleri
Gümüştendir yaprakları
Uzandıkça budakları
Biter Allah deyü deyü
Aydan arıdır yüzleri
Misk ü amberdir sözleri
Cennette huri kızları
Gezer Allah deyü deyü
Hakk'a âşık olan kişi
Akar gözlerinin yaşı
Pür nur olur içi dışı
Söyler Allah deyü deyü
Ne dilersen Hak'tan dile
Kılavuzla gir bu yola
Bülbül âşık olmuş güle
Öter Allah deyü deyü
Açıldı gökler kapısı
Rahmetle doludu hepisi
Sekiz cennetin kapısı
Açar Allah deyü deyü
Rıdvandürür kapı açan
İdrisdürür hülle biçen
Kevser şarabını içen
Kanar Allah deyü deyü
Miskin Yunus var dostuna
Koma bugünü yarına
Yarın Hakk'ın divanına
Varam Allah deyü deyü
YUNUS EMRE
http://www.ilahidinletr.com/3761/Ali-Ercan--Sol-Cennetin-Irmaklari
imam hüseyini vurdular
kolunu kanadını kırdılar
al kanlara boyadılar
kerbelada kerbelada
imam hüsyin susamıştı
bir yudum su aramıştı
ana yüreği yanmıştı
kerbelede kerbelada
imam hüseyin şehit oldu
gül bahçemde güller soldu
topraklar kan ilşe doldu
kerbelada kerbeda
http://canliklip.com/videoklip-16314-Nihat-Hatipoglu-Abdurrahman-onul-Kerbela-ilahisi-Harika.html
Gel Gidelim Dosta Gönül
Bir karardan durmayalım
Gel gidelim dosta gönül
Hasretinden yanmayalım
Gel gidelim dosta gönül
Kılavuz ol gönül bana
Gel gidelim yârdan yana
Canım kurbandır canana
Gel gidelim dosta gönül
Kara haberin almadan
Can bedenden ayrılmadan
Azrail bizi bulmadan
Gel gidelim dosta gönül
Gerçek murada varalım
Yârin hatırın soralım
Yunus Emre'yi alalım
Gel gidelim dosta gönül
Yunus Emre
Ol Dost Bize Gelmez İse Ben Dosta Geri Varayın
Ol dost bize gelmez ise ben dosta geri varayın
Çekeyim cevr ü cefayı dost yüzün görüvereyin
Sermaye bir avuç toprak onu dahı aldı bu aşk
Ne sermaye var ne dükkan pazara neye varayın
Kurulmuştur dost dükkanı dost içine girmiş gezer
Günahım çok gönlüm sızar ben dosta çok yalvarayın
Gönlüm aydır dost benimdir gözüm aydır dost benimdir
Gönlüm aydır göze sabret bir dem haberin sorayın
Hak nazar kıldığı cana bir göz ile bakmak gerek
Onu kim nazar kıla ben onu nice yereyin
Taptuk'un aydır Yunus'a bu aşk Hakk'a erse gerek
Kamulardan ol yücedir ben ona nice varayın
Yunus Emre
Sordum Sarı Çiçeğe
Annen baban var mıdır?
Çiçek eydür derviş baba
Annem babam topraktır.
Sordum sarı çiçeğe
Benzin neden sarıdır
Çiçek eydür derviş baba
Ölüm bana yakındır
Sordum sarı çiçeğe
Sizde ölüm var mıdır?
Çiçek eydür derviş baba
Ölümsüz yer var mıdır?
Sordum sarı çiçeğe
Evlat kardeş var mıdır?
Çiçek eydür derviş baba
Evlat kardeş yapraktır.
Sordum sarı çiçeğe
Boynun neden eğridir
Çiçek eydür derviş baba
Kalbim Hakka doğrudur
Sordum sarı çiçeğe
Sen beni bilir misin?
Çiçek eydür derviş baba
Sen Yunus değil misin?
yunus emre
http://www.izlesene.com/video/haber-sordum-sari-cicege-fahri-onalan/268956
hepinize
iyi akşamlar
iyi geceler canlar..
tatile çıkanlara iyi tatiller..
herkese iyi hafta sonları..
sevgiyle kalın
Yüreğine sağlık ablacım
İyi akşamlar
İyi tatiller...
Ablacim yüregine saglik
Tasavvuf müzigine de al atmissiniz :)
iyi aksamlar
günaydın
güzel bir gün olur inşallah...
günaydın
güzel bir gün olur inşallah...
Merhabalar
Iyi bir haftasonu tatili gecirmek dilegiyle..
Sabaha karsi baslayan lapa lapa kar yagisi birkac saat önce durdu. Biraz kartopu partisinden sonra bi selam edeyim dedim
o kadar..
günaydın
iyi pazarlar...
Soguk ve civik bir haftasonunu daha geride biraktik
Gelecek hafta icin hayirlisi artik
iyi geceler..
Bahardan kalma güzel bir hava
güneş ışıl ışıl ve hepimize aydınlık güzel bir gün diliyorum...
Günaydınlar...
Kolay gelsin...
Günaydin...
hepimize güzel bir günle baslayan güzel bir hafta ve ay diliyorum...
Kolay gelsin..
günaydın
güzel bir gün ve takibeden hafta diliyorum...
Dün cok az yagmisti bugün yine kar yagisi basladi... mubarek yagiyor, yagiyor.. kah iri iri tanelerle, kah minik minik atistiriyor... bir ara azalir gibi yapiyor, sonra yine cosuyor... yagiyor... yagiyor.. sanki Tanri "Izle beni!" diyor "bak da gör! yaptigin onca plan nasil bir kac saatte en beyaz en muhtesem sekilde yerle bir olurmus.." :)
O zaman neymiş plan yapılmayacakmış :))
Herkese merhabalar..
Eylemciğime katılıyorum...
canım kankam burada tam aksine
bir hava var..
burada da eğer bir planının varsa hemenı iptal et ve kendinizi sokağa at der gibi..
güzel ve güneşli bir gün..
hani derler ya yalancı bahar gibi..
biraz attım kendimi dışarı Adam eve girmek istemedi..
Canım kankam yani ne planlarsak planlayalım..
kader bize gülüyor...
Candan erçetin in dediği gibi yada..
KADER..
Kul kurar kader gülermiş
Bazı hikayelerin sonu mutsuz bitermiş
Ama kadere inat insanoğlu hayal kurmaya
Yazgım değişir diye inanmaya devam edermiş
İnsanız bir anlam ararız yaşamak için
Ait oluruz sahip oluruz yada olamayız
Hesaplar yaparız sonumuzu bilemeden
Dünyalar kurarız dengimizi bulamadan
Acılar çekeriz hesabını soramadan
Yeminler ederiz tutamadan
Çeker gideriz
http://www.izlesene.com/video/muzik-candan-ercetin---kader-yeni-klip-2010/1492461
Kankacigim Candan´in sarkisi icin cok tesekkürler, gercekten de pek güzel söylemis, pek dogru demis canim ya... Hayat bilmeceler zinciri..
Burada da güneş çık dışarı diyor planları bırak diyor demeye de
patron işi bırakın hava alın demiyor
hadi yetişecek hadi diyor :)
tüm isteyenler için
yorumsuz..
http://www.erenetoyun.com/komik-oyunlar/patron-dov.html
tarihe ve tabii ki siteyede not:
sadece
Çalışmak istemeyen elemana çalış diyen patronlar içindir.
her patrona için değildir..
hele kardeşim no name kesinlikle bunun dışındadır..
O bir en duygusal ,
O bir işcisi de kendi olan,
O bir izni kendisine veren,
O bir kendisine çalış diyen bir
O sadece kendisinin patronudur.
O başka patronlara benzemez..
karıştırmasın diye not düşülmüştür...
BBO AİLESİ DİYOR Kİ !!!
“ BAZI DİZİLER YAYINDAN KALDIRILABİLİR AMA YÜREKLERDEN ASLA”
M.Aras
bürodaki patronlardan
evdeki kendimizden kaçmakdan daha zordur`hapis olduğumuz
bir yürekte yaşamak..
kendilerini çoKtan azad etmiş ablalarından
EYLEM kardeşimize gelsin(bir gün tutuklu kalırsa diye bir yürekte)
ALİ ALTAY söylüyor
KELEPÇEM ZİNCİRİM
ben kafayı senle bozmuşum
sen sen diye ben olmuşum
büyülenmiş bir ruh gibi
ben kendime el olmuşum
kelepçem zincirim kurşunumsun
gözlerine hapis olmuşum
gül bahçem çiçeğim can kuşumsun
can evimden vurulmuşum
ben yoluna baş koymuşum
yollarında kaybolmuşum
sensiz ömrün anlamı yok
hasretinle kaybolmuşum
kelepçem zincirim kurşunumsun
gözlerine hapis olmuşum
gül bahçem çiçeğim can kuşumsun
can evimden vurulmuşum
http://www.cenebaz.com/kv-420-ali-altay-kelepcem-zincirim-video-klip.html
"kendilerini çoktan azad etmiş ablalarından"
ablacığım kim kimi azad ediyor, kim nerede tutuklu kalmış.
belki gönüllüdür tutuklu kalan...
hem sonra ablamlar nasıl oluyor da kendi kendilerini azad edebiliyorlar...
kafam karıştı inan,
ahanda oldu düğüm, hem de en köründen...
Güzel oyun,güzel şarkı teşekkürler ablacığım :)
Kankamın kafasını karıştırmışsınız düğüm olmuş çözün bir zahmet :)
kendini kendi tutsak eden ancak kendini kendi azad eder..
gönüllü tutsaklıktır en acı vereni.
(kendim ettim kendim buldum halleriyle gezersin)
gönülsüzü bir tutsaklık değil köleliktir..
sanırım aklını iyice karıştırdım..
ayyy amaaan kardeşim no name
sal ablanı yemyeşil çayırlara
belki mevlam kayırır..
he he..
herkese iyi akşamlar...
sana da iyi akşamlar ablacığım,
ama bu mevzu burada kapanmaz haberin ola...
iyi akşamlar...
:) yorgunlugumu unuttum, gülmekten "iyi aksamlar" dileyemedim iyi mi... :)
ilahi kankam benim ya... :)
iyi akşamlar diliyorum...
Günaydınlar
Kolay gelsin...
Günaydin...
bir türlü erimeyen karlarin icinden tüm Dünya´ya günaydin... Bembeyaz elbisesiyle muhtesem görünen tabiat anaya günaydin...
Olaganüstü güzelligini manzaranin inkâr etmeden, günlerden beri ardi arkasi kesilmeyen trafik kaza haberlerine üzülmekten, her sabah korkuyla yola koyulmaktan, üstüste giyinmekten, buna ragmen üsümekten, kayip düsmemek icin kaykilarak sünnet cocuklari gibi yürümekten, kar suyunun etkisiyle mahvolan ayakkabi ve cizmeleri temizlemekten, akmakta israr eden burunlari silmekten ve bütün bunlara sükrederek daha beterini beklemekten usandik!" demiyorum! Yaradanin zoruna gider, ama biz sabirla bitmesini beklerken daha fazla yagmasa olmaz mi Tanrim? Bu gün ögleden sonrasi ve bu aksam icin yeni bir dalga bekleniyormus da onun icin seyyyttim... ben... hosgörüne siginarak...
Her ne olursa olsun Allah yardimcimiz olsun, zorluklar kolay gelsin, hepimize güzel bir sali olsun... :)
geç kaldım, yok yazıldım mı acaba?
idareden geç kağıdı alıp geliyorum hemen.
Günaydın...
Merhaba...
Güzel bir Salı olur inşallah...
Gel gel bu ders boştu
hoca gelmedi daha camiye takılmış
şanslısın şanslı kurtuldun yok yazılmaktan :)
ya versene kalemimi gelir gelmez şımarmaya başladın
bak silgimide aldı, bıraksana defterimii...
gidiyorum işte şikayet etmeye öğretmeniiim kankama birşey deyin vermiyo oyuncaklarımı ay pardon kalemimi defterimi :)
Yorum Gönder