Benden Baba Olmaz: İletişime devam

İletişime devam

Bu sitede hayat hiç durmadı.. Durmasın da...

2.104 yorum:

«En Eski ‹Eski 801 – 1000 / 2104 Yeni› En yeni»

seval dedi ki...: Kasim ayi ve haftanin ilk is gününün aksaminda herkese iyi dinlenmeler diliyorum...

Bu gün de gecti, yarin Allah kerim!

Sevgiyle, saglicakla kalin..; 2 Kasım 2009 17:55
no name dedi ki...: iyi akşamlar diliyorum...
şekil yapayım mı?
i
.y
..i

a
.k
..ş
...a
....m
.....l
......a
.......r; 2 Kasım 2009 18:41
no name dedi ki...: günaydın
G
Ü
N
A
Y
D
I
N

Güzel bir gün olur inşallah...

Bu salı kaçıncı salı?; 3 Kasım 2009 08:11
eylem dedi ki...: Günaydınlar
Kolay gelsin...; 3 Kasım 2009 08:43
seval dedi ki...: Günaydin...

saymadim kac sali oldu
BBO benden gideli
bi daa yüzüm güler mi
ayrildik ayrilaliiiiii....

ah be No Namecim, hatirlattin salilari, kanattin yaralari.. :)

Ne güzel günlerdi onlar, nasil bir sabirsizlikle beklerdik yeni bölümleri... :)

Ne cok bikmistik sacma sapan hikayelerin anlatildigi dizilerden...

Ne cok inanmistik herkesin ikinci bir sansi hak ettigine, herkese vekaleten Soner´in de..

Ne cok istemistik dünya tatlisi Efe´nin babasina kavusmasini, Soner´in Sevil´de actigi yaralari sevgiyle sarmasini...

Nasil bir kimya idi o, Sevil ile Soner arasindaki sözcüklerle aciklanamayan..

Hangi el kazidi hafizalarimiza kare kare resimleri hala unutulmayan...

E be No Namecim sabah sabah sair kesildim gördün mü? Hadi gelin kahvalti yaparken sizde kalanlari konusalim...

güzel bir gün olsun insallah, isler rast gelsin,zorlar kolay..; 3 Kasım 2009 08:47
Kaya dedi ki...: Merhabalar

Kolay gelsin cümleten; 3 Kasım 2009 14:09
no name dedi ki...: Bu yorum yazar tarafından silindi.; 3 Kasım 2009 14:33
mavigün dedi ki...: Herkese merhabalar
Gün akşama doğru yol almakta
İnşallah iyi bir gün olmuştur hepiniz için..
ve
iyi bir akşam .
iyi bir gece de olur
sevgilerimle
sevgiyle kalın...; 3 Kasım 2009 15:52
seval dedi ki...: Firsat bulmusken ben de herkese iyi aksamlar dilemek isterim, yarin kismetse yine görüsmek umuduyla...; 3 Kasım 2009 17:26
no name dedi ki...: iyi akşamlar...
kısmetse sabaha devam ederiz susmaya...; 3 Kasım 2009 18:35
Kaya dedi ki...: madem öyle ben de iyi geceler diliyorum ve sabah gelecek olan suskunlugu beklemeye koyuluyorum..; 3 Kasım 2009 20:13
no name dedi ki...: Günaydın,
Hayırlı sabahlar...; 4 Kasım 2009 08:02
seval dedi ki...: herkese merhaba derken güzel bir gün dileyerek..; 4 Kasım 2009 12:15
Kaya dedi ki...: Merhabalar

Insallah iyi bir gün geciyordur oralarda..; 4 Kasım 2009 13:29
mavigun41 dedi ki...: herkese merhabalar..; 4 Kasım 2009 13:39
mavigun41 dedi ki...: Eylem kardeşim sen neredesin..
seni kimler aldı bizden..

a) elektrik kesintisi
b) patronun çatık kaşları
c) BBO dan güzel başka bir şey buldun
d) hiçbiri

sen günaydın demezsen
kankam , kankan
kardeşin kaya ve ben ablan
güne tek satırla başlıyouz bak..
işte şekil A bak yorumlara
bu yüzden canım kardeşim...
CE - E dersen çok sevineceğiz..

anlaşılan senin o bizlere kuşsesi gibi gelen günaydınların olmazsa
güne başlamak bir buruk oluyor..

HADİ EYLEM ..
SES VER.; 4 Kasım 2009 13:42
mavigun41 dedi ki...: Dilerim Eylem kardeşim bizden uzakta bizden güzel bir şeyle ilgileniyorsundur.
en azından bizden uzaklığa değsin değil mi?
HEH HEH..

bari biraz paylaşalım da
güzelleşelim..; 4 Kasım 2009 13:47
mavigun41 dedi ki...: murathan mungan ın satırlarından bakalım ...

ilk örnek..

Kurşun sesi kadar hızlı geçer yaşamak;
Öyle zordur ki, kurşunu havada, sevgiyi de yürekte tutmak! Bazen duygularımız bizden erken yaşlanır ve bizden hayatın geri kalanını alır. Hayatın, kendini anlayanları cezalandırması dır bu. Durup, durup ardına bakan kadınlar vardır. Geçmişi düşünmekten şimdiyi yaşayamazlar. Herşeyi didikleyip duran, mazisinin gölgesinden, anılarının yükünden bir türlü kurtulamayan, gözleri ufuk yorgunu kadınlar. Güçlü, köklü bir biçimde yeni arkadaş edinecek yaşları geride bıraktıysan eğer,hasar görmüş eski arkadaşlıkları onaracak çağı da geride bırakmış oluyorsun. Zaman ilerledikçe birçok sey, daha zor olmaya başlar. Beklentisi yüksek olan kadınların yalnızlığı daha koyu oluyor. Büyük lafların gölgesinde geçen hayatlar, bir daha iflah olmuyor,geçip gittiğiyle kalıyor. Zaman, aşk...... herşey! Ayrılıkları ayrıntılar acıtır. Kadınları mahveden erkekler değil, ayrıntılardır. Erkekler, erkekliklerinin tadını alabildiğine çıkartırken, kadınlar bu konuda da umutsuzdurlar. Çünkü kadınlık bekler.

Ummak ve beklemek kadınlığa verilmiş iki cezadır.
Murathan MUNGAN; 4 Kasım 2009 13:49
mavigun41 dedi ki...: cezamızı çekeriz bekleriz bekleriz bir gittik mi de hiç geri dönmeyiz..

murathan mungan ın satırlarından

devam...

Önce evlendiğimizde hayatın daha iyi olacağına inandırırız kendimizi.
Evlendikten sonra, bir çocuğumuz doğduktan, hatta ardından bir tane
daha olduktan sonra hayatın daha iyi olacağına inandırırız kendimizi.
Sonra çocuklar yeterince büyük olmadıkları için kızar, onlar büyüyünce
daha mutlu olacağımıza inanırız.

MURATHAN MUNGAN; 4 Kasım 2009 13:51
mavigun41 dedi ki...: IMAGINE"
Çok oluyor değil mi, haklı oluşun kişisel doyumundan
vazgeçeli,
Gramer tuzaklarına dayalı şah-mat tartışmalarına gönül
indirecek yaşları geride bırakalı,
Kavramları, terimleri yangın söndürme araçlarının
güveniyle taşımaktan cayalı,
etiketleyip kaldırdığımız anladığımızın kavanozlarını
kıralı,
Çok oluyor değil mi?
Hadi baştan başlayalım
en baştan
bir 45'lik kadar kısa,
bir 45'lik kadar kesin
biri plâk, biri tabanca
Adı: Imagine
hadi çıkaralım geçmişimizde suç ortağı ne varsa
Herkesin düşmanına benzediği bu dünyada
ne eksik bizde, ne fazla
ne arıyoruz şimdi şu kundaklanmış yılların başında
kendimiz bulalım kara kutuyu
ne kadarını kurtarabilmişiz kendimizin
hadi sayım yapalım
ilk iş bu şiire "Imagine" adını koyalım.
Ne kadar uzak görünüyordu bize
Oysa geldik. İşte buradayız. Yaşlanıyor ve ayrılıyoruz.
Ne zaman karşılaşsak gözlerimizi kaçırıyoruz birbirimizden
Kaçamak sözler ediyoruz. Ayaküstü.
Ne zaman karşılaşsak unutmak istediğimiz ne varsa karşımızda
Gençliğimiz! Kimsenin olmayan gençliğimiz!
Gençliğimizi tartarken boşluk tutan avucumuzda...
acı çekiyoruz
acı çeken yerlerimiz kalmış diye seviniyor
sonra ya bira içiyor, ya televizyon seyrediyoruz
Karşı çıktığımız dünyanın bir parçası olduk nicedir
Ürküyoruz bizi geçmişe bağlayan halatlardan
yarım yangınlar çıkardığımız gemilerde tükettik bütün yolculukları
dünyayı dinleyişin sonsuzluğunda
olanakların hayaletleri ve biz
kirlenen, çürüyen sularda yalpalayıp duran
bir gözcü ıslığıyla kendinin terk edilmiş sahilinde dolaşan
şu çocuk kim
ya şu koynunda içedönük bir tabancayla uyuyan melankolik haydut
hayata dişlilerinin dokunduğu yerden başlayan, erken törpülenmiş şu kalabalık
ne kadar uzak görünüyordu bize
oysa geldik işte buradayız
bu kadar mıydık?
boşalan meydanların uğultusu kaldı kulaklarımızda
küllerine katılıyoruz büyük yangının
gündelik adresler avutmuyor aşkın kollarını
balıksırtı desenlerde çapraz günler
birbirini tutmuyor yalnızlıklarımız
birbirimizi yitiriyoruz her buluşmada
sebepsiz üşüyoruz
yüreğinde bir muştayı gezdiren günleri düşündükçe
tiftiklenmiş bir sessizlikte bulunmuyor aradığımız kelimeler
kabzasında uyuduğumuz şiddet rüyaları
dağılıp gidiyor gündeliğin sisli peronlarında
kalın bir kireç tabakası altında bütün duygularımız
saat farkı var en yakınımızdakiyle bile aramızda
demek ki o kadar da sebepsiz üşümüyormuşuz; 4 Kasım 2009 13:53
mavigun41 dedi ki...: Umutlar kiralamıyoruz artık, kullanılmış umutlar da karşılamıyor siparişlerimizi, ilkeler rehin, değerler eksiğine bozdurulmuş Büyük Pazarda, Operadaki Hayalet yer gösteriyor ölen bir kültürün üyelerine, beşeri günahlarımıza makbuz kesiliyor, vergi yerine hayat iadesi topluyor Kent İdareleri, Kolluk Kuvvetleri kurusuz düzenleri dağıtıyor görüldüğü her yerde, eski plâk kapaklarını okşuyoruz yalnızlıktan, eski bir sıcaklığı arıyoruz magmalaşmış fotoğraflarda, kantaşıyla dindirilmiş kelimeler akıp gidiyor konuşamadıklarımızın üzerinden, takma yüreklerle sürdürdüğümüz alışkanlıklar geri tepiyor, çekimine girdiğimiz her yeni imkânın aydınlığında, tekrarlana tekrarlana içi boşalan gizleri pazarlıyoruz hayatına manşet arayanlara, naylon tadında maceralar, kalp para değerinde gecelik aşklar kırk kupona, hayatı birbirinden kopya çeken çocuklara slogan ve cıngıl üretiyor, ödüller veriyoruz düşü dar, yüreği ensiz gündüz yıldızlarına, buzlu ve hüzünlü rakılarla çınlattığımız içimizin kırılgan korunağı, iyi paketlenmiş vahşet sürüyor piyasaya. Görüldüğü gibi herkes kadar biz de benziyoruz düşmanımıza.
Biz ki, 45'lik plâkların, radyo istek programlarının, yazlık sinemaların çocuklarıydık, yarım kalmış devrimimizi emanet ettik doların ve markın dalgalanmalarına
yedi askı boynumuzda, elimizde yedinci mühür, koynumuzda akrep
azap karşıdan karşıya geçerken selam veriyoruz anılarımızı arkadan
vuranlara
ne verili koşulların ufkundaki umut
ne mutlak huzur arayıcıları
oyalamıyor içinden geçtiğimiz karanlığı
çıkıp geliyor toz duman içinde
kavganın taş, aşkın tunç, kendimizin demir çağındayken
bütün masalları dolaşmış kahraman
poz veriyor içimizdeki kuraklığın peyzajına
tarih sürüp giderken
sırlarımızı ve çeliğimizi verdiğimiz sular
çekiliyor eski topraklardan
yeni volta boyları ufukta
yepyeni tanımlar aranıyor
dünyayı değiştirmek isteyen varoluşumuza
biliyoruz ki buradan görünmez
Çünkü Büyük Umutsuzlardır dünyayı değiştirecek olan
dipsiz bir öfke kadar derin
dipsiz bir banknot gibi dolaşımda
ne kadar uzak görünüyordu bize
oysa geldik. işte burasındayız
Adını "Imagine" koyduğumuz şiirin.
murathan mungan; 4 Kasım 2009 13:53
mavigun41 dedi ki...: hadi bir de 45 lik sizlere

ayla dikmen den
anlamazdın

http://www.guncell.com/ayla-dikmen-anlamazdin-sarki-sozleri.html

herkese iyi günler ...

EYLEM UNUTMADIN SENİ
SES VER SEEEEEES...; 4 Kasım 2009 14:03
mavigun41 dedi ki...: EVET
başka ses çıkartmadan
uyuyanları uyandırmadan
hemen kaçıyorum
hadi gitmeden biraz gülümseme

herkese iyi günler..

Bardak
Delinin biri bir gün doktoruna gider ve iyileştiğini söyleyerek serbest bıraklımasını ister.Bunun üzerine doktor:
-Sana bir soru sorucağım doğru bilirsen burdan çıkarsın
Deli:
-Peki anlaştık sor sorunu.
Doktor:
-Sen 10 katlı bir binanın tepesine çıksan bende aşağıda bir bardak su tutsam.Şimdi aşağıya atlar mısın atlamaz mısın?
Deli:
-Niye atlayım ben delimiyim der?
Doktor içinden adamın gerçekten iyileştiğini düşünür ve neden diye sorar
Deli:
-Ya bardağı çekersen

sevgiyle kalın...; 4 Kasım 2009 14:13
seval dedi ki...: Kankacim cok sag ol paylasimlarin icin canim, her biri ayri güzel...

Eylemcim? e, hadi cik ama ortaya bak Mavigün ablan gibi ben de merak ettim simdi, nerdesin kardesim sen? :); 4 Kasım 2009 14:57
seval dedi ki...: Eylemcim bugün gelmedi, No Name sabahtan beri bir daha görünmedi, Kaya yine kimbilir nerde, Baskan zaten uzun zamandir kayip, Önemlidegil iste gücte, Yagmurcum bir var bir yok, Kankacim geldi-güzellikler birakti-gitti, yarin görüsmek kismetse burda daha cok oluruz insallah..

Herkese selam olsun her neredeyse, ve iyi aksamlar, iyi dinlenmeler... .. :); 4 Kasım 2009 17:27
Kaya dedi ki...: mavigün ablacim ellerine saglik
seval ablam ögrencilik zor biliyorsun burda daha zor, ugrasiyorum nerde olacam ya okuldayim ya evdeyim ya da yoldayim :)

ben de müsaadenizle iyi geceler diliyorum; 4 Kasım 2009 22:20
no name dedi ki...: Günaydın,
Hayırlı sabahlar...; 5 Kasım 2009 07:00
eylem dedi ki...: Günaydınlar
güzel bir gün geçirebilmek dileğiyle
kolay gelsin...

Mavigün ablacım geldim buradayım
Hadi hep beraber gelin kahvaltı yapalım.
Kankacım gelirken sıcak poğaça,simit getirirsen memnun kalırız...; 5 Kasım 2009 09:14
seval dedi ki...: Güzel bir günedir insallah günaydin...

Eylemcim geldin, sevindirdin! :) Cay hazir mi? Sicacik mis gibi cay, yaninda No Namemizin getirecegi simit ve pogacalar... Oh be daha ne olsun? :)

Güzel baslayan gün güzel sürsün..; 5 Kasım 2009 09:21
eylem dedi ki...: HAYAL VE GERÇEK

Ay ışığı pencereden girende,
Senden yana hayâl kurmak ne güzel.
Ya bir otobüste, ya bir trende,
Gurbet ilden sana varmak ne güzel.

Aşkın mayasını senden alıp da,
Şekillendim sevda denen kalıpta.
Evinizin kapısını çalıp da,
İlk çıkandan seni sormak ne güzel.

Umudu yoksula bol verir Hudâ;
Bin tohuma can var bir damla suda.
Gerek uyanık ol, gerek uykuda,
Benden bakıp seni görmek ne güzel.

Kurumadan daha yolculuk teri,
”Gel” diye yanına çağırsan beni;
Bırakıp bir yana gamı, kederi,
Doya doya seni sarmak ne güzel.

Aşk deyince anlattığı her şeydir;
Öldürdükçe tadı gelen bir şeydir..
Azrai'le can vermesi zor şeydir;
Sen istersen sana vermek ne güzel.

Abdurrahim Karakoç; 5 Kasım 2009 12:10
Kaya dedi ki...: Merhabalar

Bana bi yemek molasi :)
hadin kolay gelsin size; 5 Kasım 2009 12:34
mavigün dedi ki...: canım eylemcim
hoş geldin canım kardeşim..

kahvaltıya gelemedim çünkü devlet dairesinde işim vardı.

sizlerle birlikte olamıyacağım için üzgünüm birazdan yeğenimle Nefes filimine gideceğim..
vatan sağolsun..
diyeceğiz..

tekrar görüşene kadar..

gününüz iyi geçsin..
iyi günleer...

sevdiğim bir arkadaşım şöyle diyor msn de ..
İçinizdeki çiçekleri açın bir an önce bahar gelsin..

sevgili kankacım bu yüzden senden haberim olsun..
senden haberim olmazsa da benim yüreğime bahar gelmiyor..

sevgiyle kalın...; 5 Kasım 2009 13:23
eylem dedi ki...: İyi seyirler ablacım...

aynen kankalardan haber gelmeyince yüreklere bahar gelmiyor...

Bugün iş yoğunluğundan sıyrılmış daha rahat bir gün geçiriyoruz.
buraya geldim muhabbete ama seval ablam çalışıyor,mavigün ablam sinemaya gitti,kaya yemek molası ancak verebiliyor
kankamda görünmüyor sabah bir günaydın demiş o kadar...
hadi hayırlısı...; 5 Kasım 2009 13:40
Kaya dedi ki...: vay ablama bakin hele, yegenini takmis koluna sinemaya götürmüs
ahh ahhh benim de bi ablam olsa, elimden tutsa, sinemaya götürse, bana misir patlaaa alsa, kola alsa, sonra da kola zararli sen icme meyve suyu alayim sana dese..
ama yok ki; 5 Kasım 2009 13:48
eylem dedi ki...: üç tane ablan var
haa hepsi de dediklerini yapamaz orası ayrı :)
evet kola da içme zararlı...

sen abinle git o götürür seni sinemaya
bu arada nerde haberin var mı?; 5 Kasım 2009 13:53
eylem dedi ki...: Bu pazar taşınıyoruz.günü belli değildi kesinleşmiş.pazar günü iş yerimizi başka bir yere taşıyacağız...
bugün kombimiz yanmıyor
neden ?
gaz bitmiş...
taşınacağız üşüyün yenisini yükleyemeyiz diyorlar...
yemek içmek işinide bir küçük tüpün üzerinde hallediyorlar
hadi bakalım pazara kadar idare edilecekmiş...; 5 Kasım 2009 14:09
Kaya dedi ki...: Abimden haberim yok
Kendisi, keyfi ve kahyasi beraber cikmislar..

Tasinincaya kadar Allah yardimcin olsun, zor isler bu isler..; 5 Kasım 2009 14:19
eylem dedi ki...: Oo tamam üçü beraber çıktıysa gelmezler...

Amin kardeşim,sağolasın...; 5 Kasım 2009 14:33
seval dedi ki...: Kaya hakli Eylemcim, tasinmak zor istir... Yeni bir baslangic sayilir, degisik mekan her gün gördügün alisilmisa renk katar ama bu sevincini yasayamadan bir sürü de ivir-zivir cikar insanin karsisina yaninda götürsen bir türlü, arkanda biraksan baska türlü...

Allah yardimciniz olsun, o zamana kadar hic sobasiz da olmaz ki! Sizin patron isinmak icin olsun her zamankinden daha cok calismanizi bekliyor galiba.. :); 5 Kasım 2009 14:34
seval dedi ki...: Kankacim iyi seyirler size... Bazen en aci gerceklerle de yüzyüze gelinmeli!; 5 Kasım 2009 14:43
eylem dedi ki...: he hee olabilir :); 5 Kasım 2009 14:44
eylem dedi ki...: Bir dakika ya ablalarım aranızda şifreli mi konuşuyorsunuz siz
bahar,acı gerçek vs hayırdır?; 5 Kasım 2009 14:49
Kaya dedi ki...: yok bee, ne sifresi

Nefes filmi icin yapti sanirim Seval ablam o yorumu sanirsam galiba büyük ihtimalle öyledir; 5 Kasım 2009 15:27
eylem dedi ki...: Kaya seni abine şikayet edeceğim...; 5 Kasım 2009 15:29
seval dedi ki...: hay Allah ilahi Eylemcim ne sifresi ablam ya... he he.. Mavigün ablan bahari daha simdiden özlemeye baslamis bile canim, icimizdeki cicekleri actirmamizi isteyerek disaridaki soguk rüzgarli ve karanlik güne ragmen icimizi isitmamizi saglamak istiyordu...

Ben de en aci gerceklerle yüzlesmek diye "Nefes" filmine konu edilen askerlerimizin kaderlerinden bahsediyordum. Benim gidip izleyecek kadar cesaretim olmadi ama bildigim kadariyla filmin konusu baskina ugrayip sehit düsen o cocuk yastaki kahramanlar... Demem o ki, keske böyle bir aci gercek hic olmasa, keske orda anlatilanlar sadece hayal ürünü bir senaryodan ibaret olsa..

ben bugün biraz erken cikmak zorundayim herkese iyi günler, iyi aksamlar, iyi dinlenmeler...; 5 Kasım 2009 15:35
eylem dedi ki...: tamam yanlış anlamış olabilirim..:)

iyi akşamlar ablacım...; 5 Kasım 2009 15:41
eylem dedi ki...: BULUŞMAK ÜZERE

Diyelim yağmura tutuldun bir gün
Bardaktan boşanırcasına yağıyor mübarek
Öbür yanda güneş kendi keyfinde
Ne de olsa yaz yağmuru
Pırıl pırıl düşüyor damlalar
Eteklerin uça uça bir koşudur kopardın
Dar attın kendini karşı evin sundurmasına
İşte o evin kapısında bulacaksın beni
Diyelim için çekti bir sabah vakti
Erkenceden denize gireyim dedin
Kulaç attıkça sen
Patiska çarşaflar gibi yırtılıyor su ortadan
Ege denizi bu efendi deniz
Seslenmiyor
Derken bi de dibe dalayım diyorsun
İçine doğdu belki de
İşte çil çil koşuşan balıklar
Lapinalar gümüşler var ya
Eylim eylim salınan yosunlar
Onların arasında bulacaksın beni
Diyelim sapına kadar şair bir herif çıkmış ortaya
Çakmak çakmak gözleri
Meydan ya Taksim ya Beyazıt meydanı
Herkes orda sen de ordasın
Herif bizden söz ediyor bu ülkenin çocuklarından
Yürüyelim arkadaşlar diyor yürüyelim
Özgürlüğe mutluluğa doğru
Her işin başında sevgi diyor
Gözlerin yağmurdan sonra yaprakların yeşili
Bi de başını çeviriyorsun ki
Yanında ben varım.

CAN YÜCEL; 5 Kasım 2009 15:51
Kaya dedi ki...: beni niye sikayet ediyosun ya
senin isyerin tasiniyosa benim sucum ne
besiktas 3-0 yenildiyse ben napiyim
benim alakam yok bunlarla; 5 Kasım 2009 16:06
eylem dedi ki...: Evet kayacım haklısın

İyi akşamlar diliyorum...; 5 Kasım 2009 17:07
Kaya dedi ki...: iyi geceler; 5 Kasım 2009 20:17
no name dedi ki...: Günaydın,
Hayırlı Cumalar...; 6 Kasım 2009 08:47
eylem dedi ki...: Günaydın
kolay gelsin...; 6 Kasım 2009 08:55
no name dedi ki...: Kankacım kahvaltıya bekliyorum,
taşınma telaşından sizde bişi yoktur bugün.
Çay hazır, gelirken ablama da sesleniver...; 6 Kasım 2009 09:09
eylem dedi ki...: Ablaaa...
Seval ablaaa
hadi ama bırak şu dosyaları
kap çantanı gel kankam kahvaltıya çağıyor...
Hatta kankan uyandıysa onuda al gel

Nasılda düşünmüş kankam benim
yoktu gerçekten...
sağol kankacım
ablam gelsin hemen ordayız...; 6 Kasım 2009 09:22
eylem dedi ki...: abla ben seni bırakıp gittim kahvaltıya
acıkmıştım ne yapayım:)
sana da ayırdık işlerin bitince gel...; 6 Kasım 2009 10:07
seval dedi ki...: Günaydin, merhaba ve kusura bakmayin cocuklar...

Ya, nasil düsüncesiz ve unutkan, nasil dalginim son günlerde olur sey degil... Gercekten Eylemcim, senin halini de hatirlayan yine kankan oldu bak! Ben abla olarak utanarak itiraf ediyorum ki tamamen unutmusum kardesimin hem tasinma telasinda oldugunu hem de sobasiz ocaksiz kaldigini... ah ne ayip! ah bu kafa ah.. ayy cik cik... yok anacim yok, ben iyice yaslandim... a, iyi de ne ara oldu bu is, neden farkina varmadim, acelesi neydi, cantam burda aklim nerde, yaptigim hesaplar faturalar ne kadar dogru, benim yüzümden sirket batarsa bir de... ay ben muhasebeciye ne derim... patron?.. o da var ya... eyvah ki eyvah... imdaaat kankacim... cankurtaraaaan... :)

Canlar yaslilardan hosgörünüzü eksik etmesin, hayat hepimize kolay gelsin...; 6 Kasım 2009 10:30
eylem dedi ki...: Aa olur mu ablacım yaşlılık ne demek daha 18sin :)
bak kankama daha geçenlerde 333. yaşına girdi ama maşallah hiç yaşlıyım diyor mu
daha 15 yaşın da o da
Allah sağlıklı huzurlu ömürler versin hepimize...; 6 Kasım 2009 10:44
no name dedi ki...: ben yaşımı saklamam kankacım,
gururla söylüyorum ki, daha gencim.
şunun şurasında altmışımdan kaç gün aldım ki...
daha yolun başındayım...; 6 Kasım 2009 11:13
eylem dedi ki...: daha yolun başındasın
degişirsin diyorlar
oysa sana çıkıyor bildiğim bütün yollar.
sevgi anlaşmak değildir
nedensiz de sevilir
bazen küçük bir an için ömür bile verilir.

dedikten sonra
tabiki gençsin kankacım
benden gençsin onu biliyorum :); 6 Kasım 2009 11:41
no name dedi ki...: boşver sen kankacım, değişirsin diyenlere inanma.
insan Altmışında ne ise sekseninde de odur...; 6 Kasım 2009 11:56
eylem dedi ki...: Eveet benden size küçük bir senaryo başlangıcı
Bu senaryoyu Sevgili Kankama ithaf ediyorum
hani genelde kitaplarda yaparlar ya ben de senaryo da yapıyorum :)

Eylemce 1

Hayatın da aldığı en güzel tekliflerden biridir.Neşeyle eve gider kapıyı çalar
kapı açılır ve
-hoş geldin canım
-hoşbuldum birtanem deyip yanaktan bir makas alır ve ıslık çalarak solana geçer
-ooo bu ne neşe
-gel gel sarılacağım sana
deyip kucaklar
-ay-aman yavaş ne oluyor…
Soner:tüm sıkıntılar sona eriyor yeni bir iş buldum hayatım
Sevil: ne işi zaten işin var senin
Soner: evet var orası devam edecek
Sevil: eee
Soner: Artık ünlü bir kocan var
Sevil: off soner neler diyorsun düzgün anlatır mısın şunu
Soner: artist oluyorum artist
Sevil: ne artisti?
Soner: doğru artist olur mu?
aktör oluyorum aktör
sevil: Soneer neler oluyor

Soner sevili koltuğun üzerine oturtur kendide yanına ilişip başlar anlatmaya
Sevil: nee
soner: evet işte böyle
bir zamanlar doğan’ın zoruyla katıldığım yemekteyiz programında keşfetmişler beni
karizma bulmuşlar
ee yakışıklıyım da
öyle değil mi canım
sevil gülümser
-öylesin öylesin tamam da nasıl bir iş bu
Soner: şimdi asıl bombayı patlatayım o zaman,sıkı dur
Metin akpınar’ın oğlu rolünde oynayacağım. Papatyam adlı bir dizi de
Sevil şaşkınlık içinde
-nee gerçekten mi metin akpınarla mı?
Soner: evet Sevilcim ben de onun için kabul ettim hemen
sevil şaşkınlığı henüz üzerinden atamamıştır
-Ne yani şimdi sen.. televizyonda, ünlü,dizi,Metin Akpınar,papatya
Soner: canım devrik cümleler kurmasana
ee tabi şaşırdın kocan ünlü olacak ya
Sevil:kabul ettin yani dizide oynayacaksın
Soner: evet.restorantta duracak doğan devam edecek hem krizden dolayı borçlanmıştık onları öderiz hatta büyütürüz zincir yaparız zinciiir…
Sevil: ne diyeceğimi bilemiyorum kabul de etmişsin hayırlı olsun
Soner:sağol canım benim.
yarın sabah erkenden sette olacağım erken yatmam gerek

diyerek sevili öper ve odasına çıkar…; 6 Kasım 2009 12:33
seval dedi ki...: vay canina, bizim yakisikli Soner artiz olmus ha? hem de Metin Akpinar ustanin yaninda rol kesecekmis... ama Sevil´e de biz görmeyeli bi haller olmus canim ya, benim bildigim Sevil en azindan öpüsme-sevisme sahnelerini yasaklamadan razi olmazdi bu yeni projeye... he he... :)

Hay sen cok yasa Eylemcim, günün keyfi oldu bu güzel satirlarin, ellerine yüregine saglik!; 6 Kasım 2009 13:28
mavigun41 dedi ki...: herkese merhabalar..

vay vay vay ...
eylemcim ne güzellik böyle...
sağol canım ellerine ve yüreğine sağlık ..
BBO u kendi evi ve bizim buluşmamızı sağlayan bu sitede bu aralarda çok ihmal etmiştik..
Kankam unutkanlığından kaçıncı salı olduğunu bile unutmuşttu
da anımsadığında şair bile kesilmişti..
Aslında BBO u her anışımızda seyrederken ki bu güzel hikayedeki sıcaklığı çok aradığımız içimizde bir sızı duymamızdan mı nedir..
zamanla birlikte yazdığımız senaryolar tükendi..
sonrada çok az ismi geçmeye başladı.
belkide bu anımsandığında yarattığı o boşluktan yerinin dolmamasından geliyordu..
ve evet güzel kardeşim No name doğru söylüyorsun insanlar değişmez ..
bak bizlere 3 temmuz 2007 neysek 6 kasım 2009 da da gene aynıyız.
yok başka bir dizi bizim için..

Eylem kardeşim teşekkürler canım.
bize güzel olan herşeyi minik senaryonla anımsatttığın için...

şimdi misafirim geldiğinden
sizlere kocaman bir iyi günler diliyorum...

evet hepimize iyi bir öğleden sonrası olsun...; 6 Kasım 2009 14:24
eylem dedi ki...: eylemce 2

Sabah erkenden sete gider ,tabi heyecan dorukta ilk kez ustalarla kamera karşısında
İlk bölüm için kayıt başlamıştır . herkes çok memnun bir şekilde rolünü oynar
ve ilk bölüme stop derler.soner tecrübesi olmamasına rağmen işin içinden alnının akıyla çıkmıştır, herkesten tam puan alır…
tatlı bir yorgunlukla evin yolunu tutar.

Sevil: hem ünlü hem yakışlı kocam mı gelmiş
Hoş geldin canım,nasıl geçti günün
Soner: çok heyecanlıydım,yoruldum ama herkes çok beğendi oynamamı
Sevil:ne zaman göreceğiz seni ekranlarda
Soner:Salı günü yayınlanacak
Sevil: Nasıl bir rol anlatsana biraz merak ettim
Soner: olmaaz sürpriz ,yayınlanınca görürsünüz
Hep beraber izleriz, doğan ve aylini de çağırırız gala yaparız
he hee
Sevil: gala da ne giymemi istersiniz soner bey
Soner: çuval giyse yakışır karıma

Deyip elinden tutup merdivenlerden odalarına doğru çıkarır…
Sabah olmuştur sevil gözlerini açar soner yanında yoktur.
Aşağıda pazar kahvaltısı hazırlıyor galiba diye düşünüp duşunu alıp güzelce giyinip aşağı iner
Düşüncesinde yanılmıştır çünkü aşağıda ne kahvaltı ne de soner vardır.
Efe günaydın anne diyerek yanına gelir
Sevil:günaydın oğlum
Efe: babam yok mu
Sevil: ben de onu arayacaktım
Efe: bugün benim veli toplantım vardı ona gidecekti hatırladın mı
Sevil: doğru evet baban gidecekti toplantıya
Tamam o zaman bizde anne oğul kahvaltı yaparız.

Saatler ilerler
Sevil: efe toplantı bitmiştir değil mi
Efe: evet anne bir saatti
Sevil: baban nerede kaldı o zaman dur bi arayalım
Soner: alo
Sevil: nerdesin soner sabahtan bu tarafa yoksun
Soner: setteyim hayatım uyandırmaya kıyamamıştım sonra da haber vermeyi unutmuşum
Sevil: sette mi?
ya toplantı
Soner: ne toplantısı
Sevil: efenin veli toplantısı
Soner: off ben gidecektim değil mi tamamen aklımdan çıkmış
Sevil: hiç değişmiyorsun off soner off
Soner: şimdi kapatmalıyım sıra bende
Sevil: soner
So…
Telefon kapanmıştır bile…; 6 Kasım 2009 14:24
eylem dedi ki...: teşekkür ediyorum ablalarım; 6 Kasım 2009 14:25
no name dedi ki...: kankacım yüreğine sağlık, özlemiştik...

çok güzel olmuş...; 6 Kasım 2009 15:04
seval dedi ki...: Benim icin birazdan haftanin son is günü mesaisi bitecek, evde bekleyen temizlik-bulasik-camasir-ütü-alis-veris-v.s. gibi siralanan güzel ugraslara dogru yola koyulmadan önce hepinize cok güzel bir haftasonu tatili, herseyin gönlünüzce gelismesini diliyorum...

Eylemcim sana tekrar kolay gelsin, tasinirken yardima ihtiyacin olursa sakin cekinme haber ver bize ablam, bak aslanlar gibi Kankan ile Kardesin burdalar, hemen Mavigün ablanla ikimiz onlari sana göndeririz... Sakin bencillik edip de sana yardimci olma mutlulugunu onlara cok görme e mi ablam... he he.. :)

A benim güzel bbo´cularim, sevgiyle kalin ve saglicakla..; 6 Kasım 2009 15:22
Kaya dedi ki...: vay vay ne güzel bir Cuma olmus

ellerinize saglik; 6 Kasım 2009 15:30
eylem dedi ki...: Evet devamını yazmak kısmet olmadı bugün
yarın durum ne olur bilemem
daha sonrası içinde söz vermeyim
çünkü yeni taşınacağımız yer daha küçük bir mekanmış onun için internete girme sıklığı azalabilir.

yarım kalmasın ben kankamdan rica edeyim uzun zamandır senaryo yazmıyor o
kabul ederse tabiki
devam ederse beni sevindirir...

İyi akşamlar diliyorum...; 6 Kasım 2009 17:06
müftah dedi ki...: bizim bildiğimiz sevil böyle davranmazdı ama olsun sen devam et ..:D
iyi akşamlar...; 6 Kasım 2009 20:22
no name dedi ki...: günaydın,
güzel bir gün olur inşallah...; 7 Kasım 2009 08:59
no name dedi ki...: iyi akşamlar...; 7 Kasım 2009 18:11
no name dedi ki...: Günaydın, iyi pazarlar...; 8 Kasım 2009 10:34
Kaya dedi ki...: Merhabalar

iyi pazarlar
iyi tatiller; 8 Kasım 2009 13:39
no name dedi ki...: iyi akşamlar...; 8 Kasım 2009 18:04
no name dedi ki...: Günaydın,
Güzel bir hafta olur inşallah...; 9 Kasım 2009 08:15
seval dedi ki...: Herkes merhaba...

Ben de güzel bir gün, güzel bir hafta diliyorum!

Ve kolayliklar..; 9 Kasım 2009 10:33
Kaya dedi ki...: Merhabalar cümleten

Yeni haftamiz hayirli gecsin; 9 Kasım 2009 12:50
mavigün dedi ki...: herkese merhabalar..
hepimize iyi bir hafta olsun...; 9 Kasım 2009 13:53
mavigun41 dedi ki...: Kaybedişlerimin Hesabını Tutuyorum
Emine Gürbüz

yolsuz, aç ve şimdi semercilerden kaçtığım günden daha ıslak bakışlarım
gizlediğim onca şeyden-derin suskunluğum!
onca şeye rağmen avuçlarımda hâlâ taze bir kan kokusu taşıyorum

beklenti laneti: yaşam birkaç kez öğretmişti bana bu dersi
(yanılgılarımı toplasam kırmızı bir evim olurdu)

onca kez özlemiyle yanıp tutuştuğum ait olma ezikliğinden sonra
kabullenmenin büyük bir erdem olduğunu anlıyorum
anlamanın çok az şey ifade ettiği yaştayım üstelik
üstelik erdem dediğinde biri küfür etmek geçiyor içimden!

geride bıraktığım her şey
yorgunluğumda kayboluyor
düşlerimden uzanan ellerim artık ulaşamıyor çocukluğuma
artık aldığım yaralardan bakıyorum dünyaya
içimdeki fırtınalarda üşürken gölgem
kırılan aynaları bir bir diziyorum yollarıma
(bütün olarak görmeyi göze alamam kendimi)

vazgeçiş öncesi sarıldığım yorganın küf kokusu sinerken içime
yüzümün aldığı ifadeyi göremem
acıyla büyüttüğüm ruhumun ince çizgisi
insanla olan bağımı korumak için silinirken bedenimden
kaybedişlerimin hesabını tutuyorum!

geri gelmeyeceğini bildiğim
gelmesini istemediğim onca insanın
gözlerimin hedef tahtasında vurulduğunu bilmeden ölemeyeceğim.
kabulleniyorum elbette
bu yanılgı benim!; 9 Kasım 2009 17:16
mavigun41 dedi ki...: Beni Düşün, Unutma
Yusuf Hayaloğlu

Ay doğarken bir söğüdün ardından,
Göl yüzünde sisli bir esintiyle,
Akşamın göğsüne hüzün serperek,
Ve yağmurdan geceye
Çiçekli perdeler çekerek,
Beni düşün...
Beni düşün, unutma...

En umarsız, en mutsuz gününde,
Bağrına bir yumruk çökeldiğinde,
Ve dağların mazlum ateşi,
O güzelim saçlarına,
Cayır-cayır yanıp ulaştığında,
Beni düşün...
Beni düşün, unutma...

Beni düşün bir kavganın içinde;
Helal bir ekmeğin peşinde...
Ve kurtlardan arta kalmış yüreğimin,
Can çekişen o son parçasını da
Sana sakladığımı bil!..

Bil ki haykırırcasına,
Bu esir gövdemi yakarcasına,
Kavuşmak için o serin bağrına,
Ateşten bir yol arıyorum...

Kar yağarken mor dağların ucundan,
Sol yerine sessiz bir iniltiyle,
Yastığın yüzüne yaşlar dökerek,
Ve akşamdan gizlice bir ah çekerek,
Beni düşün...
Beni düşün, unutma...

Kan kızılı bir gelincik seherinde,
Sırtıma kahpe bir hançer indiğinde,
Ve bu gencecik ve bu hemencecik ölüm,
Çığırtkan bir gazete başlığında,
Çığlık-çığlık sana kavuştuğunda,
Beni düşün...
Beni düşün, unutma...

Beni düşün, şehre her yağmur yağdığında,
Islak ve kırılgan bir türkünün içinde...
Göğsünden dudaklarına doğru,
Sancılı bir isyan kabardığında;
Bastırarak kalbini avuçlarınla
Sesini okşadığımı bil!..

Bil ki yalvarırcasına,
Uzayan yollara dağılırcasına,
Sonsuz bir mahşerin ortasında,
Bir zemzem suyu gibi,
Seni, seni özlüyorum...; 9 Kasım 2009 17:20
mavigun41 dedi ki...: Bu yorum yazar tarafından silindi.; 9 Kasım 2009 17:21
mavigun41 dedi ki...: BBO Ailesine iyi akşamlar..
sevgiyle
sevdiklerinizle kalın..; 9 Kasım 2009 17:23
seval dedi ki...: Kankacim paylastigin güzel alintilar icin cok tesekkürler canim...

Birazdan benim icin paydos vakti, herkese iyi dinlenmeler, iyi aksamlar diliyorum...

Kismetse, yarin görüsmek üzere...; 9 Kasım 2009 17:35
no name dedi ki...: iyi akşamlar...; 9 Kasım 2009 18:32
Kaya dedi ki...: iyi geceler; 9 Kasım 2009 21:00
no name dedi ki...: güzel bir günü paylaşma dileğiyle

g ü n a y d ı n; 10 Kasım 2009 08:10
seval dedi ki...: Günaydin...

güzel bir sali, güzel bir gün olsun önümüzdeki saatler, kimbilir neler yasanacak...

Hepimize kolay gelsin..; 10 Kasım 2009 08:13
seval dedi ki...: .... hepimiz icin güzeli, iyiyi ümit ederken bir an unutmusum, bugün 10 Kasim!

En dogru zamanda gelmis, en büyük isleri basarmis, en dürüst devlet adamini, M. Kemal Atatürk´ü bir kere daha sevgi, minnet ve rahmetle aniyorum, nur icinde yatsin!; 10 Kasım 2009 08:28
no name dedi ki...: Deplasmana gidenler bilir, binbir çile çekilir. Polis ayrı dert olur, evsahibi takım taraftarları ayrı. Zaten bir avuç olduğunuz için hemen herkes birbirini tanır. Son deplasmanda, takım yenilmiş, biber gazları sıkılmış, herkes gergin. Polis maçın bir saat önce bitmesine rağmen çıkışımıza izin vermiyor. İtiş kakış yaşanıyor, gerginlik artıyor. Yanımdaki abimiz de telefonda biriyle fena kapışıyor. Sonra sakince "Memur bey, amirinizi çağırabilir misiniz?" diye sesleniyor önümüzdeki polislerden birine. Polis gayet tabi sallamıyor abimizi. Bunun üzerine tüm taraftarları yerlere yatıran bağırış duyuluyor, "Çağırın lan amirinizi, hanım nerede kaldın diye ağzıma s.çıyor burada!"; 10 Kasım 2009 11:39
no name dedi ki...: Psikopat anne ile hain evlat...

Birkaç ay önce birlikte olduğum ve köpek gibi sevdiğim kız arkadaşımla evlilik planları yapıyorduk ve artık iş kız isteme safhasına yaklaşıyordu. Ama annem, "Ben bu kızı gelin olarak istemem!" diye tutturdu. Kıza evlenme teklif etmişim, seviyormuşum hiç umursamadı. Sonuçta iş bozuldu ve ayrılmak zorunda kaldık. Geçen ay artık yaşımın da ilerlemesinden gocunmuş olacak, baktım akrabalarla oturup bana bir kız bulmuş. Ben de bozmadım falan derken işi ciddiye bindirdi, kız isteyecek bana. Hazırlanıldı, süslenildi, çikolataydı çiçekti evden çıkarken, ben pijamaları giyip televizyon başına kurulmuştum bile. "Hadi oğlum, insanlar bekliyor!" diyen anneme cevabım, "Yolunuz açık olsun, ben o kızı gelin istemem." oldu. Anam da olsa aşkıma saygı, tercihime anlayış beklerim! Yoksa son dakikada çakarım kontrayı…; 10 Kasım 2009 11:41
no name dedi ki...: Uçan merak...

-"Anne, hayatında babamdan önce hiç biriyle öpüştün mü?" dedim.
- "Kızım, sen hiç hayatında uçan terliğe kafa attın mı?" dedi. Cevabımı aldım, sustum!; 10 Kasım 2009 11:58
Kaya dedi ki...: Merhabalar

Bugünler de gecer elbet..; 10 Kasım 2009 14:56
seval dedi ki...: Eylem kardesimizin cok siddetli internet sorunu varmis, aramizda olamayisi kasitli yahut nedensiz degildir!

Ilgililere ve bilmeyenlere bir kere de buradan duyurulur!:)

Eylemcim bir an önce sorunlarin asilmasini diliyor, senin yeniden aramizda olmani bekliyoruz canim... :); 10 Kasım 2009 15:26
seval dedi ki...: Firsat bulmusken herkese iyi aksamlar diliyorum.... :)
sevgiyle, saglikla, dostlukla kalin..; 10 Kasım 2009 17:25
no name dedi ki...: iyi akşamlar diliyorum...; 10 Kasım 2009 18:12
Kaya dedi ki...: Aksam oldu kuslar döndü yuvaya...
diye bi sarki vardi

hadin iyi aksamlar; 10 Kasım 2009 20:23
seval dedi ki...: Günaydin...

Yine uyandik Tanri´ya cok sükür, buradayiz!

Hepimize güzel bir gün dileyerek, güzellikler bekleyelim...; 11 Kasım 2009 08:58
no name dedi ki...: günaydın,
güzellikler dolup taşsın yüreklerden...; 11 Kasım 2009 10:13
Kaya dedi ki...: Günaydin

Aksam olsa da uyusak..; 11 Kasım 2009 10:48
mavigun dedi ki...: herkese merhabalar..

BBO ailesi keyfiniz iyidir inşallah.

Eylem kardeşim bu iletişim çağında yasaklama zihniyetine HAYIR pankartlarımızı
patronuna açmış bulunuyoruz.
olmaz ki canım böyle de yapılmaz ki..

biz kardeşimizin günaydın demesini,kahvaltılara çağırmasını ÖZLÜYORUZ..

HAİN PATRON
şaka şaka patron biz kardeşimizi özlediğimizden bütün bu söylenmelerimiz....
bu krizde internetcaferde iş ararken bize günaydın demesini de istemeyiz..
ne yapalım kardeşimiz bulur bir çaresini bize seslenmekte..
bekleyeceğiz..; 11 Kasım 2009 15:39
Kaya dedi ki...: hala aksam olmadi bee...; 11 Kasım 2009 16:24
seval dedi ki...: Yine gecti saatler, yine geldi veda vakti.. Bize düsen simdi herkese iyi aksamlar, iyi dinlenmeler dilemek!

Saglikla, sevgiyle kalin...; 11 Kasım 2009 17:41
no name dedi ki...: Haydi Abbas

Haydi Abbas, vakit tamam;
aKŞAM dİYORDUN iŞTE oLDU aKŞAM.
Kur bakalım çilingir soframizı;
Dinsin artık bu kalp ağrısı.
Şu ağacın gölgesinde olsun;
Tam kenarında havuzun.
Aya haber sal çıksın bu gece;
Görünsün şöyle gönlümce.
Bas kırbacı sihirli seccadeye,
Göster hükmettiğini mesafeye
Ve zamana.
Katıp tozu dumana,
Var git,
Böyle ferman etti Cahit,
Al getir ilk sevgiliyi Beşiktaş'tan;
Yaşamak istiyorum gençliğimi baştan.

Cahit Sıtkı Tarancı; 11 Kasım 2009 17:43
no name dedi ki...: herkese iyi akşamlar...

Akşamı hasretle bekleyenlere de;
işte akşam...; 11 Kasım 2009 18:45
no name dedi ki...: Günaydın...

güzel bir gün olur inşallah...; 12 Kasım 2009 08:02
seval dedi ki...: Günaydin...

hepimize güzel bir gün olur insallah! Biz umudumuzu herseye ragmen yitirmeyelim...; 12 Kasım 2009 08:48
eylem dedi ki...: merhabalar

Nasılsınız,özledim sizleri
gününüzün güzel geçmesi dileğiyle...

kolay gelsin
görüşürüz...; 12 Kasım 2009 13:13
seval dedi ki...: Eylemcim biz de seni özlüyoruz kardesim... :); 12 Kasım 2009 13:20
mavigün dedi ki...: herkese merhabalar

Canım Kankam bizi umutsuzluğa düşüren,yğreğimizden umudumuzu almaya kalkan bir olaya ,bir kişiye,yani hiçbirşeye izin vermeyelim..

Eylem kardeşim hoş gelmişsin ..
biz de seni özlüyoruz...

nasıl yapıyorsan bu CE-E demeyi..
bir ara tekrar yap..
bekliyoruz..

kaya kardeşim sen nasılsın ..

herşey nasıl gidiyor..
dönen dünya içinde hayat nasıl gidiyor..
başın dönmüyor değil mi ?

no name bizim sevgi kelebeğimiz nasıl..
kankan da yok..
bilirim kankandan haber alamamak
ne beter bir durum olduğunu..

Bu gün sarı yapraklara eşlik eden renk körfezde gri..
doğa ne giyse yakışıyor aslında...
yeter ki içimizde ki güzellikle bakabilelim..; 12 Kasım 2009 14:00
Kaya dedi ki...: Cümleten merhabalar

Bektasinin birisi namaz kilmiyormus, zat-i muhteremin birisi yaklasmis, neden namazlarini kilmiyorsun diye sormus. Bektasi de demis ki "5 vakit olsa kilarim." iyi de demis adam zaten 5 vakit. Bektasi dönmüs "Hergün 5 vakit" demis...; 12 Kasım 2009 14:15
KÖŞE YAZARIMIZ dedi ki...: Elif Şafak
'Bilmiyorum' diyebilmek

Sahi niye bir türlü "bilmiyorum" diyemiyoruz şu hayatta hemen hemen hiçbir konuda? En bilmediğimiz zamanlarda bile bilirmiş gibi yapmalarımız neden? Basit bir adres de sorsalar, kapsamlı siyasi ya da felsefi analizler yapmamızı da isteseler verdiğimiz tepki aynı: Bilirmiş gibi yapmak.

Geçenlerde Ankara'da bir sokakta gençten bir adama yakınlardaki bir yerin adresini sordum. Dakikalarca düşündü, kem küm etti, bir o tarafı gösterdi, bir bu tarafı. Sonunda sorduğum adresle ilgisi olmayan bir yönü gelişigüzel işaret ediverdi. Kafadan attığı o kadar barizdi ki, dayanamadım soruverdim. "Tarif ediyorsun ama aslında sorduğum yerin neresi olduğunu bilmiyorsun, değil mi?" Önce boş boş baktı. Sonra yarı mahcup gülümsedi, çocukça bir tebessümle durumu kabul etti. "Doğrudur abla," dedi. "Peki öyleyse niye garip garip tarifler uydurmak yerine açıkça 'Bilmiyorum' demiyorsun?" diye sordum. Bu seçenek hiç aklına gelmemiş gibi şaşkın baktı yüzüme. Söyleyecek laf kalmadı. Sustuk karşılıklı.
Sahi niye bir türlü "bilmiyorum" diyemiyoruz şu hayatta hemen hemen hiçbir konuda? En bilmediğimiz zamanlarda bile bilirmiş gibi yapmalarımız neden? Basit bir adres de sorsalar, kapsamlı siyasi ya da felsefi analizler yapmamızı da isteseler verdiğimiz tepki aynı: Bilirmiş gibi yapmak. Gözümüzü yumup başlıyoruz konuşmaya. Kelimeler köşeli bir uçurtma gibi çıkıyor boğazımızdan. Kuyruğu uzun mu uzun bir uçurtma, git git bitmiyor. Her konuda habire bir şeyler söylüyor, tanımadığımız şahıslar hakkında gayet iyi tanırmış gibi ileri geri konuşuyoruz. Bazen konuşmakla kalmayıp yazıyoruz da. Bilmeden ama bildiğimizi zannederek. Bildiğimiz izlenimini vererek.
Bilgi çağında yaşıyoruz. Yarım yamalak bilgiler çağında. Kitap okumak veya derinlemesine sabırla araştırmak yerine, internetten üstünkörü bir şeyler öğreniveriyoruz. Yetiyor. Televizyon kanallarında her akşam habire tartışma üstüne tartışma izliyoruz. Sanki her konuda zıt fikirlerde olmak ve çatır çatır tartışmak durumundayız. Bu 'mevzilenme arayışı' beraberinde 'düşünsel sabitlenmeyi' getiriyor. Kendimizi hep bir öteki üzerinden tanımladığımız için adeta çivi çakıyoruz bulunduğumuz yere. İşte o zaman 'fikir sahibi' olmaktan çıkıp 'sabit fikir sahibi' olmaya doğru yol alıyoruz, pupa yelken. Şu basit hakikati bile söyleyemiyoruz kendi kendimize: "Bugün, şu anda filanca konuda böyle düşünüyorum. Ama yarın fikirlerim değişebilir. Ben değişebilirim. Başka bir açıdan bakabilirim. Bir ihtimaldir. İhtimal güzel şeydir. Belki değişirim."
Cahilin cehaleti kötüdür. Hamdır. Koftur. İçi boştur. Ama daha da kötüsü 'bilen'in gafletidir aslında. Bilgiyle gelen cesaret ve cehalet karışımıdır. Bazen bilgi sadece bir perdedir. İner gözümüzün üstüne, kapatır gönlümüzü. Çok bilenin çok daha iyi anladığını sanmak hata olur. "Bildiklerini unut," diyor Dost. "Gel al eline bir silgi, şu yeni başlayan güne bilgilerini silmekle başla. Zihnimin tahtasında kargacık burgacık harfler, ne çok kelimeler var. Alıyorum kumaş silgiyi. Tahtayı siliyorum boydan boya. Bir temizlik, bir hafiflik, bir ferahlık hali ki değmeyin gitsin.
"Zanlarını, yargılarını, ön yargılarını ve dahi tüm genellemelerini koy bir çuvala ve hepten terk et. Gıybet etme sakın, bil ki dedikodu denilen şey mıknatıs gibi kötü enerji çeker. Kimsenin aleyhine konuşma, uzaktan atıp tutma, insanları kem dille yargılama, bil ki yanılırsın. Birini ne kadar çok aşağılar yahut dışlarsan, onun durumuna düşme ihtimalin o kadar artar. Kâinatın matematiğidir. Bir koyar bir alır insan. Bilmeden kendi hesabını dürer."; 12 Kasım 2009 14:59
KÖŞE YAZARIMIZ dedi ki...: Elif Şafak
'Bilmiyorum' diyebilmek

DEVAM

Dinliyorum sessizce. "Hiçbir konuda yüzde yüz emin olma," diyor Dost. "Kendini ayrıcalıklı sayma. Konumuna ya da mevkine, ismine veya şöhretine güvenme. Şu hayatta tüm zahiri kisveler sabun köpüğünden ibarettir. Nazlı nazlı yükselir köpük, derken pat diye sönüverir. Her zaman başkalarından öğrenmeye açık ol. En iyi bildiğin konularda bile köşeli düşünme, büyük konuşma. Cümlelerinin sonuna nokta değil, ünlem değil, virgül yahut üç nokta koy. Açık bir kapı bırak daima. Ne kadar bilsen de hiçbir zaman yeterince bilemeyeceğini unutma. Tevazudan şaşma. Ancak o zaman kurtulabilirsin bilginin cehaletinden..." Bu yüzden Tebrizli Şems nam bir güzel insanın tutup da Hazreti Mevlânâ'nın tüm kitaplarını tek tek suya atması. Bu yüzden kendinden "Ümmi" diye bahsetmesi Yunus Emre'nin. Bu yüzden tasavvuf tarihi boyunca pek çok hakikat ehlinin "Cahilim, bilgisizim, ben bilemem" demesi. Yoksa hakikaten okur yazar olmadıklarından değil. Dün de zordu ama içinde yaşadığımız "enformasyon çağı"nda artık daha da zor "Bilmiyorum" kelimesini telaffuz edebilmek. Halbuki bir söyleyebilsek şunu hafifleyeceğiz. Berraklaşacağız. Duru ve yalın. Bir kelimenin idrakı değiştirecek bakışımızı, duruşumuzu. Güzel şey, "Bilmiyorum, bilmiyorum, bilmiyorum..." diyebilmek; 12 Kasım 2009 15:01
no name dedi ki...: Bilmiyorum ve üç nokta...; 12 Kasım 2009 15:27
seval dedi ki...: Kankacigim alintilar icin cok tesekkürler canim! Ne güzel anlatmis yazar, ama insanoglu hala bir maamma cözmek imkansiz.. Yoksa herseyi bildigini sananlar aslinda hic bir seyi bilmedigini bilenlerden neden daha fazla olsunlar.. :); 12 Kasım 2009 15:30
seval dedi ki...: Bu gün de aksam olmak üzere, bir gün daha eksildi ömürlerden, bir gün daha yasandi is-güc ile, hayatin artisi eksisiyle...

Iyi aksamlar, iyi dinlenmeler dileyip dostlara evin yolunu tutma zamanidir... :); 12 Kasım 2009 17:24
mavigün dedi ki...: herkese iyi akşamlar...; 12 Kasım 2009 18:31
Kaya dedi ki...: hayirli geceler; 12 Kasım 2009 20:49
onemlidegil dedi ki...: eylemcim bbo senaryosunu okudum.eline yüreğine sağlık.ayrıca hepimize merhaba; 12 Kasım 2009 21:48
seval dedi ki...: Günaydin...

haftanin en azindan benim icin son is günü bu gün, hepimize güzel bir gün olur insallah...; 13 Kasım 2009 09:21
no name dedi ki...: Hayırlı Cumalar...

günaydın,

güzel bir gün olur inşallah...; 13 Kasım 2009 09:56
eylem dedi ki...: Günaydın
Tünaydın
Merhaba
hayırlı cumalar...
hepsi bir arada
böyle arada bir gelince:)

Ablalarımda beni özlemiş sağolsunlar...

ne kardeşim ne kankam eylem de uğramış dememişler onlarda sağolsun...
hele kankam eyvallah...
görmedi desem çok küçük birşeyde değilim ki neyse...

hadi bakalım kolay gelsin...; 13 Kasım 2009 12:08
no name dedi ki...: eee
kankacım,
atalarımız "gözden ırak olan gönülden de ırak olur" demiş, şimdi koccaa ataları yalancı mı çıkaralım...

şaka şaka,
sen bana bakma,bu aralar biraz meşgulüm, aklım başımda değil, ahunun birisinin peşine takıldı gitti. ben de özledim aslında aklımı. ama bi gören bilen yok ki yerini... dolanıp duruyorum şimdilik sersem sepelek...

aa bu arada hoşgeldin,
demek bağlandı internetiniz.
gözümüz aydın olsun.; 13 Kasım 2009 12:30
eylem dedi ki...: Gidemem

Bazen daha fazladır her şey
Bir eşikten atlar insan
Yüzüne bakmak istemez yaşamın
O kadar azalmıştır anlam

O zaman hemen git radyoyu aç bir şarkı tut
Ya da bir kitap oku mutlaka, iyi geliyor
Ya da balkona çık bağır, bağırabildiğin kadar
Zehir dışarı akmadan yürek yıkanmıyor

Ama fazla da üzülme, hayat bitiyor bir gün
Ayrılıktan kaçılmıyor
Hem çok zor hem de çok kısa bir macera ömür
Ömür imtihanla geçiyor

Ben bu yüzden hiç kimseden gidemem gitmem
Unutamam acı tatlı ne varsa hazinemdir
Acının insana kattığı değeri bilirim küsemem
Acıdan geçmeyen şarkılar biraz eksiktir

Ben bu yüzden hiç kimseden gidemem gitmem
Unutamam acı tatlı ne varsa hazinemdir
Acının insana kattığı değeri bilirim küsemem
Acıdan geçmeyen şarkılar biraz eksiktir

Bir şiirden, bir sözden
Bir melodiden, bir filmden
Geçirip güzelleştirmeden can dayanmıyor
Yıldızların o ışıklı fırçası azıcık değmeden
Bu şahane hüzün tablosu tamamlanmıyor

Ama fazla da üzülme, hayat bitiyor bir gün
Ayrılıktan kaçılmıyor
Hem çok zor hem de çok kısa bir macera ömür
Ömür imtihanla geçiyor

Ben bu yüzden hiç kimseden gidemem gitmem
Unutamam acı tatlı ne varsa hazinemdir
Acının insana kattığı değeri bilirim küsemem
Acıdan geçmeyen şarkılar biraz eksiktir...

Ferhat Göçer'den bu şarkı çalıyordu da paylaşayım dedim
kimselerde yok görünürlerde
işte benim zamanımda doldu
görüşürüz...; 13 Kasım 2009 12:31
eylem dedi ki...: evet atalar doğru söylüyor...
şimdilik hoşçakalın...; 13 Kasım 2009 12:32
seval dedi ki...: Eylemcim hos geldin, bizi sevindirdin..; 13 Kasım 2009 13:09
Kaya dedi ki...: Hayirli Cumalar

Eylem sitem etmis bea
Internetinin kesildigini haber aldigimdan dolayi cok fazla dert etmedim sahsen, "elinde olmayan nedenlerden dolayi giremiyor, yazik" dedim arkandan
ama sen niye böyle sitem ediyosun
sensiz burasi tam mi ki, degil tabi
yapma böyle, sen cok degerlisin

okuyunca affedersin artik, o kadar yazdik :); 13 Kasım 2009 16:09
seval dedi ki...: Gitmeden önce ben de Kaya kardesim gibi iyilik ve güzellik eksik olmasin hayatinizdan, tüm dilekler karsiligini bulsun, sanslar ve yollar acik olsun!
diyorum...

ve iyi bir hafta sonu tatili diliyorum...; 13 Kasım 2009 16:23
Kaya dedi ki...: hayirli geceler; 13 Kasım 2009 22:43
no name dedi ki...: günaydın
güzel bir gün olur inşallah...; 14 Kasım 2009 10:27
no name dedi ki...: iyi akşamlar...; 14 Kasım 2009 17:40
no name dedi ki...: günaydın,
iyi pazarlar...; 15 Kasım 2009 08:15
Kaya dedi ki...: merhabalar
iyi pazarlar iyi tatiller; 15 Kasım 2009 15:01
Kaya dedi ki...: iyi aksamlar; 15 Kasım 2009 19:49
seval dedi ki...: Günaydin...

insallah bu sabah güzel bir güne uyanmis, güzel bir haftayi karsilamisizdir... :)

Kolay gelsin...; 16 Kasım 2009 08:21
no name dedi ki...: Günaydın,
güzel bir hafta, iyi bir gün olur inşallah...; 16 Kasım 2009 10:28
Kaya dedi ki...: Merhaba yeni hafta
merhaba ülkemin güzide insanlari
insallah dediginiz gibi her yönüyle güzel bir haftanin baslangicindayizdir..; 16 Kasım 2009 11:30
eylem dedi ki...: Merhabalar

o oo ben yokum diye kahvaltıda mı yok.kahvaltı geçti ama size öğle yemeği ısmarlıyayım
arkasına da sıcak bir çay
hesabı ödemeden gidersem kankacım halledersin demi :))

o kadar yazmışsın affetmedim Kaya
biraz daha yazman gerekiyordu :)
neyse bu seferlik affedeyim:)

görüşebilmek üzere kendinize iyi bakın...; 16 Kasım 2009 14:07
mavigun41 dedi ki...: eylem hoşgeldin canım..

Fakat BBO ailesi yorumlardan görüldüğü gibiler.

iyi bir hafta olsun hepimize

Bakıyorum tüm iyi dileklere birbirimize sunduğumuz burda ..
dünyanın iyi olacağını umudumuz kalmadı ama hadi bir iyi dilekte bulunalım der gibiyiz..
Bu yüzdende karamsarlığımız içindeki iyi dileklerimiz suya yazılan bir yazı olduğunu sanıyoruz.
gazetelerde okuduklarımızın dehşetinin üzerinden bazen kendi yaşamamızdaki dertlerde buna eklenir ve bir arkasdaşımız bunun üzerine bak arkadaşım ''sağlık olsun ''dese ne sağlığı ben zaten batmışım git başımdan diye geçsede içimizden ufak cılız bir sesle sağlık olsun deriz buna bile inanmıyarak.
halbuki hepimiz biliriz deniz yıldızının hikayesini..
denize atılan binlerce yıldızın arasından birini denize kavuşturduğumuz da onun için her şeyin değişeceğini biliriz.okurkende ne çok inanırız sahi deriz değişir ya..
peki kendimiz için kendimizi neden fırlatıp atamıyoruz o deniz suyuna
neden inanmıyoruz gerçekten her yaşadığımız en kötü sonun ölüm olduğunu..
neden gerçekten sağlığımız kaybettiğimizde yada bir sevdiğimiz hasta iken sağlık olsun diye arkadaşımız aklımıza gelip ancak o zaman ona daha çok hak veriyoruz..
evet hepimizin sorunlar var bazen bunlar bizi köşeye sıkıştırır kolumuz kanadımızı hareketsiz bırakır..
umudumuzu kırar..düne bakarız bu güne bakarız yarın olmayacakmış gibi gelir..
nefes almak bunun önemini farkındamıyız..
sanmıyorum ..
sevdiklerimizin nefes alıyor olmasının farkındamıyız..
hiç sanmıyorum..
bu pazartesi iyi bir hafta dileklerini birbirimize dilerken inancınızı daha sağlam tutarsınız diye düşündüm hep..
iyi olmak zor ..
ama iyi kalmak hepten zor..
bizler içinde sevgiyi dostluğu sürdürmeyi çalışan bir elin parmakları kadar kaldığımızı fark etmiyormusunuz..
pes mi edeceksiniz..
dileklerinizde yılgınlık beni buna zorladı..
üstünüze gelen herşeyden kaçmak
yaşamın güzelliklerini unutmuş olduğunuzu
iyi bir dilek sunarken bile bunda ki inacınızı umudunuzu kaybettiğinizi sandım
eğer yanıldımsa bir surcu lisan ettiysem affola

bizler yapmayalım..
inancımızı
umudumuzu
kaybetmeyelim..
hayatın yaşamanın güzel olduğunu
kanuni sultanın dediği
olmaya devlette cihanda bir nefes sıhhat gibi
cümlesini pankart yapalım..

KÖTÜLERİN KAZANDIĞI BU DÜNYADA
dostluğa inanmanın zorluğunu
sevgiye inanmanın zorluğunu
insanlığa inanmanın zorluğunu
civisi çıkmış dünyada yaşamanın zorluğunuu
en çok bizlerin farkında olduğumuz
için..
hayatın en zor olanını başarmak için
iyi bir insan olmayı sürdürebilmek için.
inanmayı
umut
etmeyi bırakmamalıyız..
hepinize iyi hafta olsun..
kalın sağlıcakla; 16 Kasım 2009 15:03
HAFTA BAŞI ŞARKISI dedi ki...: BARIŞ MANÇO DAN
OLMAYA DEVLET CİHAN DA
Usta terzi dar kumaştan bol gömlek diker
Doğru tartan esnaf rahat huzurlu gezer
Eğrinin ve doğrunun hesabı mahşerde
Dünyada biraz huzur her şeye bedel
Sağlığın nasıl gülüm sen ondan haber ver
İlaç neye yarar vade gelmişse eğer
Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi
Han senin hamam senin konaklar senin
Tarla senin çiftlik senin bağ bostan senin
Diyelim ki dünya malı tümünden senin
Ağız tadıyla yersen bir şeye benzer
Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi
Barış der biraz tuzum ekmeğim olsa
Buz gibi pınar suyundan bir testim olsa
Bir de şöyle püfür püfür bir çınar gölgesi
Kaç kula nasip olur ki keyfin böylesi
Bir lokma ye, bir yudum iç, bir oh çekiver
İlaç neye yarar vade gelmişse eğer
Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi

http://www.muzikdinlex.tk/2753/Baris-Manco--Olmaya-Devlet-Cihanda; 16 Kasım 2009 15:14
HAFTA BAŞI KÖŞE YAZISI dedi ki...: Elif Şafak
Zamanla yarışan kadınlar
16.11.2009 07:33:45

Yap-boz 'puzzle' gibi bazı kadınların hayatı. Parçalar bir bütüne tamamlanıyor elbet ama parçalı kalma hali hiç değişmiyor. Bazen kendimi aynı anda havada sekiz top çevirmeye çalışan bir akrobat gibi hissediyorum. Öyle zamanlar oluyor ki toplar uyum içinde dönüyor, muazzam bir dengede, ahenkle. "Vay be," diyorum kendi kendime, "aynı anda ne çok iş yapabiliyorum". Öyle zamanlar oluyor ki bütün toplar sözleşmiş gibi çıkıyor yörüngeden, hepsi paldır küldür kafama iniyor. Hiçbir şey beceremiyorum. Hiçbir şeyi tam yapamıyorum.

Sabahın bir saati evden çıkmışım. Yapacak o kadar çok iş var ki, nereden başlayacağımı kestiremiyorum. Gün yirmi dört saat değil, otuz altı saat olsa keşke. Sakız gibi sündürebilsek ellerimizde. Evin işleri, seyahatler, çocukların koşturmacası, biriken emailler, edilecek telefonlar, imza günleri, okuma etkinlikleri, önceden verilmiş sözler, sorumluluklar, randevular ve özgürce yazı yazmak arasında bölünmüşüm gene. Kendimden en az altı adet klonlamak istiyorum. Sonra her birimizi bir başka yöne gönderirim. Birimiz çocuklara bakarken, birimiz roman yazar; birimiz yurtdışında edebiyat festivallerine katılırken, birimiz süpermarkette domates, portakal seçer. En "sıradan" gibi görünen işleri de, en "sanatsal" gibi görünenleri de yan yana yürütürüz böylelikle. Anneme sitem dolu bir mesaj yolluyorum cep telefonundan, "Altız doğursaydın ya beni!" Kadıncağızdan gelen mesaj şöyle: "Senden altız doğursaydım, altı kat hızlı yaşlanırdım." Ardından bir mesaj da Eyüp'e yolluyorum. "Gene yetişemiyorum hiçbir işe. Altız olsaydım fena mı olurdu?" Eyüp'den gelen cevap iki kelime: "Allah korusun."; 16 Kasım 2009 15:29
HAFTA BAŞI KÖŞE YAZISI dedi ki...: DEVAM

Yap-boz 'puzzle' gibi bazı kadınların hayatı. Parçalar bir bütüne tamamlanıyor elbet ama parçalı kalma hali hiç değişmiyor. Bazen kendimi aynı anda havada sekiz top çevirmeye çalışan bir akrobat gibi hissediyorum. Öyle zamanlar oluyor ki toplar uyum içinde dönüyor, muazzam bir dengede, ahenkle. "Vay be," diyorum kendi kendime, "aynı anda ne çok iş yapabiliyorum". Öyle zamanlar oluyor ki bütün toplar sözleşmiş gibi çıkıyor yörüngeden, hepsi paldır küldür kafama iniyor. Hiçbir şey beceremiyorum. Hiçbir şeyi tam yapamıyorum.
Aynı anda birden fazla yere yetişme, birden fazla insan olma hallerini erkekler tam olarak bilmiyor. Kadınlara has bir meziyet bu. Hem meziyet hem eziyet. En çok kadınlar bölünüyor. İş, ev, aile, birey, toplum... arasında. Kadın, çok kazanan bir iş kadını da olsa, daha mütevazı şartlarda yaşayan bir memur da olsa aynı bölünmüşlük duygusunu taşıyor içinde. İşteyken aklımız evde, evdeyken aklımız işte. Sofraya konan yemeğin kalitesinden, dolapta diyet kola olup olmamasından kendimizi sorumlu tutuyoruz. Kadınlık karnelerimiz ellerimizde, habire kendimize not veriyoruz. Üstelik notumuz da kıt. "Evi çekip çevirme: Orta. Temizlik ve Titizlik: Orta. Düzenli ve Planlama Olma: Kırık."
Bütün gün dışarda çalışsak da bu "evcimen sorumluluk duygusu" değişmiyor nedense. Üstelik ev işleri o kadar "görünmez" faaliyetler ki, siz saatlerce çalışıp didinebilirsiniz, her şeye yetişmek için ter dökebilirsiniz, gene de akşam eşinizin gözüne bütün gün hiçbir şey yapmamış gibi görünebilirsiniz. Ne ikramiyesi var ev işlerinin, ne fazla mesaisi. Ne bonus biriktiriyorsunuz, ne bir yere işleniyor fazla puanlarınız. Miles & Miles kartı yok ev kadınlığının. Senelerce durmadan çalışsanız bile, hiçbir yere bedava uçurmuyorlar ödül olsun diye.
Zaman yetmiyor bize. Adeta koşarcasına, bir yangından kendimizi kaçırırcasına, telaşla yaşıyoruz bazen. Aynı anda birden fazla kimliğe bürünüyoruz. Kadınların bir günü erkeklerin üç gününe denk belki de. Biz bir güne üç günün işini sıkıştırıyoruz. Bu yüzden onlardan daha çabuk yaşlanıyoruz. Hiçbir kırışıklık kremi, hiçbir botoks yetmiyor kadınların bölünmüşlüğünü düzeltmeye...
Ahmet Hamdi Tanpmar Saatleri Ayarlama Enstitüsü'nde Doğu ile Batı'nın "eşyaya ve zamana tasarruf etme" tarzlarının farklı olduğunu söyler. Belki de bu hususta sadece Şark ile Garp arasında değil, erkek ile kadın arasında da derin farklar var. Zaman tek bir kelime ama tek bir şekilde yaşanmıyor işte. "Zaman" başka, "vakit" başka, "an" başka, "dem" başka, "dehr" başka. Halbuki biz unutuyoruz bu ayrımları. Zamana odaklanmaktan "an"ı yaşamaya fırsat bulamıyoruz ki. Hayatımız ya geleceği planlamakla geçiyor, ya geçmişi hatırlamakla. En az yaşadığımız hakikat, "şu an"ın hakikatidir aslında. Bir kapısı geçmişe, bir kapısı geleceğe açılan "an"ın ismi ise "dem". İçinde önceki ve sonraki zamanın olasılıklarını taşıyor. Bu yüzden dervişler tekrar eder durmadan, "dem bu demdir dem bu dem... " Peki ya dehr? Kesintisiz bir şekilde uzayıp giden, dolayısıyla dilim dilim ayrılmayan o sonsuz bütünün adıdır dehr. Kimi alimler der ki: "İnsanın zamanına 'zaman' deriz, Tanrının zamanına ise 'dehr'."
Peki ya biz kadınların zamansal bölünmüşlüğüne ne ad vereceğiz? "Dantel Zaman". Çünkü el emeği göz nuru dantel dantel örüyoruz zamanı, arada bazı ilmikleri kaçırsak bile...; 16 Kasım 2009 15:30
seval dedi ki...: Caním Kankacim cok haklisin, her zaman oldugun gibi.. :)

Elif Hanim cok güzel yazmis yine, da sevgili Baris Manco ne kadar dogru söylemis, elindeki degerlerin kiymetini kaybetmeden önce bilmeli! bu güzel sözleri unutmamak gerek...

Iyi aksamlar herkese, güzel bir aksam olsun, iyi dinlenmeler...; 16 Kasım 2009 17:55
no name dedi ki...: herkese iyi akşamlar diliyorum...; 16 Kasım 2009 18:03
Kaya dedi ki...: haklisin mavigün ablam var bi karamsarlik üzerimizde ama hayir olsun..

iyi aksamlar; 16 Kasım 2009 20:14
no name dedi ki...: Günaydın...

güzel bir gün olur inşallah...; 17 Kasım 2009 08:12
no name dedi ki...: B u

G ü n

S e n s i z l i ğ i m i n

İ l k

G ü n ü

S e n s i z

D ü n y a

Ç o k

S e s s i z; 17 Kasım 2009 11:40
seval dedi ki...: Gecikmeli günaydin, daha dogrusu merhaba!

Kapali bugün yine gökyüzü, koyu gri bulutlar günesi görmemize engel oluyorlar. Yagmur günlerdir durmadan kah siddetli, kah hafif ama inatla ara vermeden yagmaya devam ediyor...

Bana göre hava hos! Ama soguk rüzgara direnen en son yapraklarini da kaybeden agaclar derin bir karamsarliga düstüler. Yillardir yasadiklari degisimlerden, bir bulup-bir kaybetmelerden öyle usanmislar ki, bu yil hic olmadigi kadar hüzünlüler.

Duyduguma göre, sessiz isyanlarin hic kimseye faydasi olmadigini gördükleri icin caresiz susmak zorunda kalmislar.

Uydurmuyorum, penceremden gördügüm mese agacimin bana anlattiklari bunlar!

"Bitti iste!" diyordu gecenlerde, "Gitti iste yine güzelim yemyesil yapraklarim, mis gibi palamutlarim... bak, dallarimda neseyle hoplayan sincaplarla civil civil sarkilar söyleyen kuslarim yok artik... gövdemde kipir kipir kosusturan böcekler de... hani, yaz boyu köklerimi gidiklayan karincalar nerde... hatta son haftalarda düsen yapraklarimin altina saklanan kirpiler bile terk ettiler... Hepsi cekti gitti, bir kere daha hayat bitti! Bir ben burdayim, daha dogrusu benden kalanlar.. hepsi bu kadar... hepsi... bu gördügün kuru dallar! Keske ben de alip basimi, dalimi-yapragimi coook uzaklara gidebilseydim... ama ben hep kalmaya mecburum... ve olacaklari kabullenmeye mahkum... "

Üzüldüm tabi agacimin haline, onu zorlayan kaderine ama elden ne gelir...

Bir iki yutkunduktan sonra tam ben "Yine yeserecek dallarin! Hayat o en güzel haliyle sana geri dönecek, bugün kaybettigini sandigin herseye kavusacaksin! Üzülme..." demeye hazirlanirken, mese agacimin hemen yaninda tüm azametiyle dimdik duran koca cam girdi araya. "Hey sen..." dedi, benim orda olmami hic umursamadan "Sen, bunlari bana niye hic anlatmadin? Yoksa ayni bahcede oldugumuzu görmüyor musun? Yanyana ekilmis olmamizi tesadüf mü saniyorsun?"

???; 17 Kasım 2009 13:20
eylem dedi ki...: merhabalar

ablam ne güzel anlatmışsın
ellerine sağlık...

Mavigün ablam maviligünlerde bugün Leman Sam'dan Anladım ki şarkısını çalabilir misin?

Sevgiyle kalın...; 17 Kasım 2009 13:38
seval dedi ki...: Benim gönül gözüm nedense büyük cami görmeden yanindaki kücük mese agacina odaklanirdi calisma masamdan her basimi kaldirip pencereden disariya baktigimda.

Hic beklemedigim bu ani müdahaleye öyle sasirmistim ki, ne diyecegimi, ne yapacagimi bilemeden oracikta kalakaldim.
Allahtan bir sey söylememe, yahut araya girmeme gerek kalmadi. Mese agacimin hüzünlü dallariyla sesin geldigi yöne dogru hafifce egildigini görünce pür dikkat olacaklari izlemeye koyuldum.

Agacim egilmisti gerci kendine seslenene dogru ama o kadar kayitsizdi ki etrafina, cevap vermeden suskunluguna geri dönecegini düsündüm. Aciyla kisilan bir sesle "Hadi ordan, sen mi beni anlayacaksin!" gibilerinde birseyler mirildandigini isitince hayretle yanildigimi anladim.

Büyük cam da duymustu mesenin onu hafiften kücümseyen sözlerini. Ama yanit veren sesinde güceniklik degil, büyük bir sefkat vardi "Anlardim tabii! En azindan denerdim, keske bana biraz olsun güvenseydin!" dedi gayet net bir sekilde.

Beklemedigi kadar yakinindan gelen bu samimi sözleri yanitsiz birakamazdi mese agacim, benim oradaki varligimi ikisi de tamamen unutmus gibiydiler.

Sinirlendigini belli etmemek icin silkedigi dallarini iyice gerdikten sonra dönerek komsusuna "Sen mi?" diye tekrar etti mese, sesinden duyduklarina inanmadigi o kadar belli oluyordu ki "Sen mi beni anlardin? Cam degil misin sen? Hani su hep yesillerden, hep giyiniklerden! Senin gibiler ciplak kalmayi, her yil yaprak dökmeyi bilemezler!"

Bu sözleri bekliyor olmaliydi büyük cam, yanitini geciktirmedi. "Evet!" diyerek basladigi cümlesini sukunetle bitirdi. "Evet, benim yesilim hic gitmiyor, bu dogru.. Benim yapraklarim her yil dalimda kaliyor, bu konuda senden daha sansli olmaliyim! "

"E, gördün mü bak!" derken mese agaci hakli oldugunu muhatabindan duymanin hosnutlugu icinde gevsetti dallarini. "Senle konusmanin bir anlami da yok o zaman!"

???? :); 17 Kasım 2009 17:10
seval dedi ki...: Canlar bugün sevgili Maviligünlerimizden mahrum, yani biz biraz eksik kaldik üzgünüz ama biliyoruz ki bizim dj-miz bize bugün gelemediyse vardir mutlaka bir nedeni! Saglik olsun! Insallah güzellikler engellemistir kankami, insallah müjdelerle gelir yanimiza... :)

Bugün sözcükler kendiliginden dökülünce klavyeme ben de sizlerle paylasiverdim, okudugunuz, begendiginiz icin cok tesekkür ederim. Iyi aksamlar diliyorum cikmadan önce hepimize, sevgiyle kalin, sevdiklerinizle...; 17 Kasım 2009 17:38
no name dedi ki...: kısmetse yarın devam etmek üzere iyi akşamlar...; 17 Kasım 2009 18:18
mavigün dedi ki...: sevgili kankacım ellerine ve yüreğine sağlık..

sen böyle güzel yazdkça içinden geçenleri bizde meşe ağacının maceralarını hep okumak isteriz..

klavyene dökülenleri bizel paylaşmaya devam et kankacım.

not: DJ maviligünler bu gün elinde olmayan nedenlerden yayınını gerçekleştirememiştir..
BBO ailesinin bilgilerine..
hepinize iyi akşamlar...; 17 Kasım 2009 23:23
no name dedi ki...: Güzel,
Aydınlık,
Pırıl pırıl bir Akdeniz sabahından,

G Ü N A Y D I N

Sağlıklı ve güzel bir gün olur inşallah...; 18 Kasım 2009 08:08
seval dedi ki...: Günaydin canlar, bu sabah parcali bulutlu Almanya´dan... :)

Güzel bir gün olur insallah, hepimize, herkese kolay gele..; 18 Kasım 2009 09:20
seval dedi ki...: "Dur bekle yahu!" diye israr etti büyük cam, "Hemen de anlami yok deyip kestirip atiyorsun!"

Sasirma sirasi mese agacindaydi simdi. "Ne var? Ne istiyorsun?" diye sordu büyük cama biraz da cikisir gibi. "Sirf vakit gecirmek icin benim vaktimi calma..."

Koca cam elinde olmadan gülümsedi ve "Allah askina bizim vakitten bol neyimiz var?" diye sorarak basladi sözlerine ve mesenin itiraz etmesine firsat birakmadan ekledi "Bak nasil da sessiz ortalik, üstelik uzun bir süre ne bir gelen olacak, ne giden... Senle ben su bahcede yillardir yanyana yasadik birbirimizi görmeden, bir selam bile vermeden! Oysa cok iyi iki dost olabilir, birlikte büyüyebilirdik... sonucta ayni topraktan beslenip, ayni yagmurla yikanmiyor, ayni günesle isinmiyor muyuz? Egilip baksak köklerimizin coktan birbirine karistigini bile görürüz..."

"Nasil yani ya?.. senle ben... dost? ikimiz? Ne demek bu simdi?" derken iyice sersemlemis gibiydi mese..

"Evet!" dedi koca cam, "Senle ben! Az önce yanlizliktan sikayet etmiyor muydun? Iste sana "Ben varim, ben burdayim!" diyorum!"

Ben de en az mese agacim kadar saskindim, isittiklerime inanmakta zorlaniyordum. Koca cam dile gelmis benim sevgili mesemle dost olmak istedigini söylüyordu! Bulundugum yerde kipirdamaktan bile acizdim. Icimden sessizce "Tanrim insallah simdi patronum cikagelmez!" diye bir dua gecirdikten sonra büyülenmis gibi agac-agaca sohbete kulak misafiri olmaya devam ettim. O noktadan sonra benim ne söze karismam, ne de penceremden uzaklasmam mümkün degildi...

"Ama sen bir camsin!" derken mese agacim, dagilan düsüncelerini yeniden toparlamak ister gibiydi..."Sen hep güzel, hep yesilsin! Insanlar en cok seni severler, Noellerde bütün bahcelerde, sehir meydanlarinda, evlerinin icinde bile seni süslerler.. Kusura bakma ama senle ben cok farkliyiz, sen benim bir seyim olamazsin! Ben kendi yesil yapraklarimi istiyorum, besledigim sincaplarimi, kuslarimi, böcekleri! Onlarla yasamak istiyorum! Ben onlarla mutluyum! Bunca güzelligine ragmen senin dogru dürüst yapraklarin bile yok, bahsettigim mutluluktan haberin nasil olsun? Bilmedigin bir seyi, bulup bulup kaybetmenin acisini nasil anlayacaksin?" sesinden yasadigi hayal kirikligi o kadar belliydi ki, icim sizladi.

???; 18 Kasım 2009 11:08
mavigun41 dedi ki...: Bu yorum yazar tarafından silindi.; 18 Kasım 2009 13:19
mavigun41 dedi ki...: herkese merhabalar

Gününüz güzel geçiyordur umarım

canım kankacım körfezde bu gün hava senin arkadaşların çam ve meşeyi kıskandıracak kadar güzel..
güneş kendini öyle bir güzel gösterdiki bizlere..
sen gene bu durumu onlara söyleme
üzülmesinler..
canım kankam teşekkürler..
çam ve meşeye de tabii ki...; 18 Kasım 2009 13:23
seval dedi ki...: Kankacim günesin keyfini cikarmali bulmuskene hemen al bir fincan kahve otur balkona bence.. :) Bizim icin de üzülme buraya da geldi günes günler sonra bir mucize gibi, bir sicaklik, bir aydinlik ki ortalik anlatamam...

Bir de su deli gibi esen rüzgar olmasa diyecektim ki tuttum kendim, iste en güzel örnek: insanin kolayi bulunmuyor sekerim, her sartlarda sikayet etcek bir sey buluyoruz... :); 18 Kasım 2009 15:59
no name dedi ki...: kankacım kayıplardasın...

kallavi bir ceza düşünmeye başladım senin için haberin ola...

Yağmur hanım, sizin için de çanların çalmasına beş var, sonra vay ben duymadıydım, haberim yokturdu, yan yattım, çamura battım demeyesin...; 18 Kasım 2009 16:52
seval dedi ki...: Yarim saat sonra benim mesaim bitecek ben simdiden herkese iyi aksamlar dilemek istiyorum... Iyi dinlenmeler de elbette, her türlü güzellikler sizi bulsun...; 18 Kasım 2009 17:33
mavigun41 dedi ki...: canım kankacım güneşin sizin oralarada gelmesine çok sevindim.
Demekki bugün güneş hepimize cömert davranmış..

no name kardeşim sen kankana değil
teknoloji düşmanı patronuna kız olur mu?
yasak koyan o..

eylem kardeş duy sesimizi
yasaklar ne için vardır
heh heh
sakız gibi çiğnemek için..

yağmur kardeş bence abini dinlesen
bencede iyi olur..

eveeet bu günü de eyledik akşam..

hepinize iyi akşamlar...; 18 Kasım 2009 17:41
Kaya dedi ki...: iyi geceler; 18 Kasım 2009 22:13
no name dedi ki...: Günaydın,
güzel bir gün olur inşallah...; 19 Kasım 2009 07:40
eylem dedi ki...: günaydın
hepimize kolay gelsin...; 19 Kasım 2009 08:48
eylem dedi ki...: Ben de öyle yaptım ablacım :) bak buradayım...
Kankamda hemen ceza vermeye kalkmış cık cık cık...
o bana vermeden ben ona vereyim kahvaltı istiyorum açım ben :)

Seval ablam elllerine sağlık...

görüşmek üzere...; 19 Kasım 2009 08:53
seval dedi ki...: Günaydin canlar...

Eylemcim hos geldin ve de sükür kavusturana... Kankan gibi hepimiz özlüyoruz seni ablacim, söyle de bir care bulsun artik su patronun.. :)

Güzel bir gün olsun insallah hepimize...; 19 Kasım 2009 08:58
no name dedi ki...: istediğin kahvaltı olsun kankacım.

sıcak mercimek çorbası var, bol limon, pul biber, isteyene bir başta beyaz tatlı soğan(ilaç niyetine)ohh şahane valla...; 19 Kasım 2009 09:03
Kaya dedi ki...: Merhabalar

Günesli bir güne merhaba dedik bugün, insallah her yönüyle aydinlik olur..; 19 Kasım 2009 11:36
seval dedi ki...: ?????

Derin bir ic cekisle "Haklisin!" dedigini duydum koca camin "Farkliyiz senle... Bu bir gercek! Ama farkli olmak illa engel mi olmali? Yani sadece farkliyiz birbirimizden üstün, ya da eksik yahut fazla degil!"

"Sen beni anlayamazsin!" diye diretti yeniden mese agacim, "Ben de seni... Nasil dost olunur ki anlasamadan?"

"Denemeden bilemeyiz bunu!" diye karsilik verdi koca cam, "Belki birbirimizi daha iyi, daha yakindan tanirsak... Ha, neden olmasin? Hadii ne olur kabul et!"

Mese agacim tereddütteydi hala, "Bilmem ki.. " dedi yüksek sesle düsünür gibi... "Yani sence denemeye deger mi? Deneyebiliriz aslinda ama..."

Bu sözleri isiten koca camin sevinci rüzgarsiz havada keyifle sallanan dallarindan belliydi. "Yasasin!" diye haykirdi kücük bir cocugun nesesiyle... "Biliyordum kabul edecegini, biliyordum!"

Mese agaci kendi karamsarligini unutmus, tüm dikkatini hala üzerinden atamadigi garip bir süpheyle de olsa hemen yanibasindan gökyüzüne dogru dimdik yükselen yemyesil komsusuna yöneltmisti. Büyük camin neseyle sallandigini görünce "Dur bakalim deli cam! Deneyelim dedik sadece... Dostuz demedik ki!" diye itiraz etmek istedi. "Bu kadar kolay mi öyle yeni tanistigin birine "dost" demek?"

"Degil tabii ama asil zor olan kapali gönül kapilarini aralamak be mesecim!" dedi cam bilgece bir samimiyetle, "Bir kitapta okumustum, canimiz cok yaninca öyle siki kaparmisiz ki o kapilari, bize zarar vereceklerinden korktuklarimizi disarda biraktigimiz gibi merhem olacaklar da giremezmis iceriye... Kendi hapishanemizde hem mahkum hem gardiyan olurmusuz güvende olalim derken, bence de cok dogru valla.."

Meraki uyanmisti mesenin, hayretle sordu "Senin gibi hep yesil kalan, hep güzel bir agacin bu tür kitaplar okudugunu, böyle düsündügünü hic bilmiyordum dogrusu.. Sasirttin beni, enteresan bir agacsin vesselam!"

"E, hic bir sey disardan göründügü gibi degildir dostum! Benim hic canim yanmadi mi saniyorsun? Hem aciyi bilmek yahut tahmin edebilmek icin illa yasamak gerekmiyor bence, etrafta olan bitenden de görmesini bilen, ders alabilir... E, gördügün gibi benim boyum nerdeyse 10 metre... En üstten bakinca oldukca genis bir görüs alanim var yani... he.. he.."

"Hmmmm.... Demek bu sene kis eglenceli gececek seninle!"

"Neden sadece bu kis? Bahara burdan tasiniyor musun yoksa?"

"Yok canim tasinmiyorum ama bahar gelince biliyorsundur, ben dolar tasarim... Yeseren dallarimdan büyüyen yapraklarim, gelenim gidenimin haddi hesabi olmaz... Sincaplar ile kuslar gelir önce, sonra kelebekler, böcekler... Yolunu sasiran arilar bile dolasir dallarimin arasinda... Onlara icimde yer acmak, beslemek olur tek düsüncem... Eglenmeye firsat mi kalir, ben cok dolu olurum yaz boyunca!" Mesenin sesinde üzüntüden zerre kalmamisti simdi, sözünü ettigi mutlulugu yasiyor gibiydi.

"Biliyorum!" dedi bu degisimin farkinda, gülümseyerek koca cam, "Bazen misafirlerinin gürültüsünden durulmuyordu, kötü bir sey söylememek icin kendimi zor tuttugum bile oldu!"

Mese utanmisti bu sözleri duyunca "Keske uyarmis olsaydin, etrafimizdakileri rahatsiz ettigimizi bilmiyordum bile! Kusura bakma!" diye kendini savundu.

"Yok canim!" dedi koca cam, "Sen gürültü dedigime bakma, aslinda senin civil civil hayat dolu halini izlemek büyük keyifti benim icin!"

"Gercekten mi?"

"Gercekten tabii... Karsidaki sögüt agacini görüyor musun, inanmazsan ona sor!"

"Aa sen onu da mi taniyorsun? Cok sevindim ya, beni de tanistirsana..."

?????

Bu garip sohbetin gittikce koyulastigini görmek beni de cok sevindirdi cünkü bu, sevgili mese agacimin hüzünlü yanlizliginin sona ermesi demekti. Onlari basbasa birakip sessizce döndüm masamda beni bekleyen dosyalarima. O anda patronum veya bir müsteri ofisten iceri girmis olsaydi yüzümdeki mutlulugu görebilirdi... :); 19 Kasım 2009 13:08
eylem dedi ki...: Kankacım kahvaltı için çok teşekkürler çorba çok güzeldi..

Ellerine yüreğine sağlık ablacım...; 19 Kasım 2009 13:31
mavigun41 dedi ki...: kaya kardeşim de belirtiği gibi bu gün aydınlık bir güne uyandık ..
eylem kardeşim eylemlemlere devam..
no name kardeş çorba varmı çorba..
bir de üstüne kıtır sabah yetişemiyorum malum ..
ve
benim güzel yürekli kankama
bu güzel hikayecik için tekrar teşekkürler..

çam ve meşe bakalım kocaaaa kışı nasıl geçirecekler ..
senin pencereden gördüklerinle
belki bizlerde tanık oluruz kanka ne dersin..

kankacım bu gün keyif yaparken balkonda çayım ve ben ,
karşımda uzanan körfezin durgun sularına bakarken
Yürekte dostların sıcaklığı havada pastırma sıcaklığı
ile kendimi şanslı hissettim..
ve de çoook zengin..; 19 Kasım 2009 14:36
seval dedi ki...: Ben de coook sevindim kankacim, iyi olduguna, balkonda keyifle cayini yudumladigina, havanin sicakligina cok sevindim.. Hic bozulmasin rahatin daha cok olsun insallah...

Benim meseyle cam bir buldular birbirlerini pir buldular sekerim, aramizda kalsin ama yani biraksam vidi vidi yarin sabaha kadar konusacaklardi, kapattim pencereyi de kurtardim kendimi.. he he.. :); 19 Kasım 2009 14:52
Kaya dedi ki...: ohhh keyif yapilir böyle sicacik bir kis gününde de..; 19 Kasım 2009 16:51
Yağmur dedi ki...: iyi akşamlar...
fırçalar atılmış yine :( ne deseniz haklısınız ama bütün suç patronlarda... bıraksalar hemen gelicem aranıza ama nerdee :); 19 Kasım 2009 17:26
mavigun41 dedi ki...: canım kankam bu akşam eve giderken önce dkkatli sonra sabırlı olmanı he he bir de cd 8. şarkı benden sana gelsin..

O trafikte kendini yalnız hissetmemen için..
cd ki..

1. şarkı eylem kardeşime
2. şarkı kaya kardeşime
3. şarkı mavigüne
4. şarkı no name
5. şarkı yağmura

8. şarkı senin..

he he

yolun açık olsun canım..

not: dinleyeceğin CD sana kalmış ..
yarın herkes şarkısını adını isteyecek bende çalacam he he...
bu yüzden ad neydi unuttum gibi
aldatıcı cümleler kurmak yok
hadi kolay gelsin..

BBO AİLESİ
sevgiyle kalın
iyi akşamlar
iyi geceler olsun; 19 Kasım 2009 17:27
seval dedi ki...: Yagmurcum hosgeldin! Nedir bu patronlardan cektigimiz be kardesim! :)

Kankam ya benim balik hafizami bilmez gibi özel görev vermissin bana, cik cik cik.. nasil etsem acaba... :) Buldum! Aklimda tutamayacaksam ben de not ederim canim ya, nasilsa ilk 4 kilometreyi bir saat boyunca dur kalk dur kalkla ilerliyorum... he he.. her birinize ikiser sarki dahi dinleyebilirim... :)

Birazdan benim icin paydos vaktidir, herkese iyi aksamlar diliyorum..; 19 Kasım 2009 17:41
Yağmur dedi ki...: ahh seval ablacım sorma hiç bitmiyo bu patronların dertleri :)
herkese iyi akşamlar,kendinize çook iyi bakın ....; 19 Kasım 2009 17:46
no name dedi ki...: herkese iyi akşamlar diliyorum...; 19 Kasım 2009 18:38
Kaya dedi ki...: hayirli geceler; 19 Kasım 2009 21:36
no name dedi ki...: Günaydın dünyalı-lar-, ben dostum...

Hayırlı Cumalar...

Hadi gelin size uzay kahvaltısı ikram edeyim...

Menü;
Kırmızı hap, mavi hap, sarı hap, yeşil hap,
üstüne Şurup...
Afiyet olsun...; 20 Kasım 2009 09:10
no name dedi ki...: heyyooo
site sapıttı...; 20 Kasım 2009 09:37
seval dedi ki...: Günaydin...

Günaydin uzayli, ben de dostum! Hosgeldin bize, yanliz O garip kahvaltiyi sen kendi gezegenine sakla, madem burdasin en yakin firindan iki taze ekmek kap, gel bak sucuklar kizardi sayilir, üc dört de yumurta kirdik mi üzerine süper olur, Eylemcim cayimizi demlemistir coktan ooh mis gibi... Tüh ya, beyaz peyniri de tanimazsin sen Allah bilir, zeytin, ayva receli filan... E, be kardesim onu bilmez bunu tanimazsan ne ise yarar bu senin cok gelismis medeniyetin? cik cik cik... ya... kac seker istersin cayina? :)

Gülümseyerek basladik,güzel bir olsun, uzayli uzaysiz hepimize hayirlisiyla ve insallah!...; 20 Kasım 2009 09:43
seval dedi ki...: Bir gariplik var bugün burda, mesaj sayisi ana sayfada farkli burada farkli, üstelik rakamlara göre geldigi görülen mesajlar olmalari gereken yerde, yani bu sayfanin en altinda degiller! O halde nerdeler? Neler oluyor bize? :) Yazdigimiz mesajlar kayit olana dek buharlasiyor mu yoksa?; 20 Kasım 2009 10:23
seval miyim neyim? dedi ki...: hayal mi gördüm ben yoksa?; 20 Kasım 2009 10:25
no name dedi ki...: Uzaylılar istila etti, böyle oldu...; 20 Kasım 2009 10:27
no name dedi ki...: BBO AİLESİ DİYOR Kİ !!!

“ BAZI DİZİLER YAYINDAN KALDIRILABİLİR AMA YÜREKLERDEN ASLA”

M.Aras; 20 Kasım 2009 11:37
eylem dedi ki...: Merhabalar
hayırlı cumalar olsun efendim
iyisinizdir umarım...

ne olmuş,kim sapıtmış,uzaylılar nerede,siz iyi misiniz...?

herşey normal görünüyor:)

Kankacım uzaylı muhabbettine girmişsin hayırdır
bak başkan mavi yeşil yaratıklar uzaylılar dedi dedi alıp götürdüler koca başkanı birdaha haber alamadık...
Seni de götürürler falan allah korusun :)
kankasız ne yaparım ben sonra...

Seval ablam kahvaltı ne güzelmiş ellerine sağlık...
ilk şarkı benimmiş şarkımın adını istiyorum ne çıktı bana :)

Yağmur gelmiş hayret valla
kız sen gelir miydin?
bir de patronlara bahane bulmazlar mı :)
hoşgeldin yağmur damlası yine bekleriz özlüyoruz...

yoruldum yeter şimdilik bu kadar
hadi kolay gelsin...; 20 Kasım 2009 12:12
eylem dedi ki...: durun ya Mavigün ablamla kardeşime hiç laf atmamışım

kardeşim sağolsun bi iyi akşamlar diyor o kadar sorduğuda yok bizi aşık mıdır nedir :)
dersler ne alemde kardeş hani sınav sonuçları nerede o kadar giriyorsun bi rapor ver bakalım

Mavigün ablama ne desem ne desem?
hah buldum
ablacım yok öyle salı işim çıktı programa yetişemedim falan kabul etmiyorum.yerine birini bırak öyle git gideceksen:)
ablam benim şaka şaka
ben demedim içimdeki ses dedi:)

gevezeliğim üzerimde
ee hergün rahat rahat gelip lak lak yapamayınca böyle oluyor :)
tamam azıcık nefes alayım...; 20 Kasım 2009 12:20
eylem dedi ki...: yok yok uzaylılar götürmüş bunları da kaç dakikadır buradayım bir ses veren yok...
ben de muhabbete gelmiştim
neyse benim yasağı çiğneme sürem bitti.
ilk fırsatta yine buradayım görüşürüz...; 20 Kasım 2009 12:33
mavigun41 dedi ki...: herkese merhabalar
Demek ki uzaylılar bastı siteyi..
no name benim hapım da belli bir mavi hap alayım diyecektim ki..
şöyle mis gibi sucuklu yumurta kokusu geldi kardeşim..
tutmayın beni...

sevgili kankacım..
nerede şarkılar hani allah bilir yazdığın notu unutmuşsundur arabada..
iyi bakalım en azından yolda oyalanmışsındır..

eylemcim canım benim..
benim yerime bırakacağım DJ lerin hepsinin patronlarıyla başı dertte..; 20 Kasım 2009 13:30
no name dedi ki...: ben patronum.
benim ne derdim var.
çok...
patronların derdi daha çok...; 20 Kasım 2009 13:58
mavigun41 dedi ki...: ben ne çalışanım
ne de patron
ben bir garib
Faili Muhtarım...

ve bu hayırlı cumalar
biraz cuma gününe yakışan havaya girelim ..

Eylem kardeşim..

mustafa demirci den

dem bu demdir
Dem Bu Demdir
Birkatin nariyle gönlüm yan olur püryan olur
Varligin zevku sefadir yoklugun giryan olur
Ay yüzün gören gözlerim mest olur hayran olur
Yakma ey can yakma kalbim ates-i suzan olur

Dem bu demdir dem bu demdir
Dem bu demdir dem bu dem

Ahi aska düsen asik bülbül-i nalan olur
Cani bülbül ol gülsende ask ile devran olur
Gül yüzün gören gözlerim mest olur hayran olur
Yakma ey can yakma kalbim ah ile efgan olur

Dem bu demdir dem bu demdir
Dem bu demdir dem bu dem

Vuslatin askiyle gönlüm sad olur sadan olur
Derd-i askin neyleyim ki derdime derman olur
Nur yüzün gören gözlerim mest olur hayran olur
Yakma ey can yakma kalbim ates-i niran olur

http://video.google.com/videoplay?docid=8661897450891191764#docid=-7723597343087396703; 20 Kasım 2009 14:19
Kaya dedi ki...: Hayirli Cumalar

Gitti bir hafta daha..

eylem daha bu sabah bi sinava daha girdim, milyon milyon avro hesaplattiriyorlar, hic de sevmem para isini ama kecinin sevmedigi ot...; 20 Kasım 2009 14:22
mavigun41 dedi ki...: kaya kardeşime..
Cem karacadan

Cem Karaca
Allah yar

Allah Yar

Dervisaniz hak dost deriz

Dervisaniz dervisan

Allah yar yar

Bu can emanet bu bedene

Sonunda sararlar kefene

Allah yar yar

Yol bir akil bir

Bak da görebil

Sev korkma sakin

Rab sana yakin

Allah yar yar

Üç var yedi var

Oniki var kirk var

Alti bin altiyüzaltmisalti inen var

Allah yar yar

http://www.sohbetex.net/
sarki_muzik_dinle_sozleri.asp?allah-yar-=&cem-karaca-=&id=278; 20 Kasım 2009 14:26
mavigun41 dedi ki...: no name kardeşime

Mustafa Ceceli -

Limon Çiçekleri
Uzakta çok uzakta güneyde
Yazları sıcacık ve aşık
Kışları soğuk ve sensiz bir şehir
Ve ben üşüyoruz
Bir uğrasan diyoruz
İklimini getirsen bereketini bolluğunu
Örtsen üzerimize
Havalansa yine zil çalan eteklerin
Gelip otursa gözlerime gözbebeklerin
Öperken içsem ağzının çiçek balını
Günahını boynuma seni koynuma alsam
Hem zehrim hem şehrim limon çiçeklerim olsan
Ben görmedim böyle alımı çalımı

Ya Rabbi dur duyur sesimi
Anlamıyor kimsesizliğimi
Ya Rabbi yetiş ya Rabbi
Ya Rabbi dur duyur sesimi
Anlamıyor çaresizliğimi
Ya Rabbi elver ya Rabbi

Tenhada kuytuda ücrada
Tekinsiz bir mecrada
Dua etsem seni dileyen
Börtüm böceğim bitki örtüm
Olacak duam olsan amin desem hamdetsem
Toprağına kök salsam
Senle nihayet bulsa ömrüm

Türkçe söz : Serminyan Midyat
Orj söz Müzik : Marwan Khoury

http://www.dailymotion.com/
video/x9u17m_mustafa-ceceli-limon-cicekleri-yeni_music; 20 Kasım 2009 14:33
mavigun41 dedi ki...: yağmur kardeşime

DEMEDİM Mİ?
Demedimmi Demedimmi
Gönül sana söylemedimmi
Bu bir rıza lokmasıdır
Yiyemezsin demedim mi?

Yemeyenler kalır naçar
Gözlerinden kanlar saçar
Bu bir demdir gelir geçer
Duyamazsın demedim mi?

Aşıklar harabat olur
Hakkın katında kutlu olur
Muhabbet baldan tatlı olur
Doyamazsın demedim mi?

Çıkalım meydan yerine
Erelim Ali sırrına
Can-ü başı Hakk yoluna
Koyamazsın demedim mi?

Bu dervişlik bir dilektir
Bilene büyük devlettir
Yensiz yakasız gömlektir
Giyemezsin demedim mi?

http://www.trmuzikdinle.com/2047/Hayko-Cepkin--Demedim-mi; 20 Kasım 2009 14:45
mavigun41 dedi ki...: ve sevgili kankama..

Sordum Sarı Çiçeğe

Sordum sarı çiçeğe
Annen baban var mıdır?
Çiçek eydür derviş baba
Annem babam topraktır.

Sordum sarı çiçeğe
Benzin neden sarıdır
Çiçek eydür derviş baba
Ölüm bana yakındır

Sordum sarı çiçeğe
Sizde ölüm var mıdır?
Çiçek eydür derviş baba
Ölümsüz yer var mıdır?

Sordum sarı çiçeğe
Evlat kardeş var mıdır?
Çiçek eydür derviş baba
Evlat kardeş yapraktır.

Sordum sarı çiçeğe
Boynun neden eğridir
Çiçek eydür derviş baba
Kalbim Hakka doğrudur

Sordum sarı çiçeğe
Sen beni bilir misin?
Çiçek eydür derviş baba
Sen Yunus değil misin?

http://video.google.com/videoplay?docid=-4654965007896099066#; 20 Kasım 2009 14:51
no name dedi ki...: Yaşa sen ablacığım,
çok güzel bir şarkı göndermişsin bana...
çok teşekkürler...; 20 Kasım 2009 14:51
Kaya dedi ki...: ablacim yüregine saglik
tesekkür ediyorum

suskunlugu bozdun iyi de ettin; 20 Kasım 2009 14:54

«En Eski ‹Eski 801 – 1000 / 2104 Yeni› En yeni»

Yorum Gönder

Yapım	Birol Güven - MinT
Yönetmen	Yüksel Aksu - Tankut Kılınç
Senaryo	Murat Aras
Müzik	Aydın Sarman - Burcu Güven
Oyuncular	Mine Tugay
	Atılgan Gümüş
	Okan Tangücü
	Volkan Severcan
	Almıla Uluer
	Tarık Ünlüoğlu
	Ali Pınar
	Nur Fettahoğlu
	Recep Yener
	Gülnihal Demir
	Güçlü Yalçıner

Benden Baba Olmaz

İletişime devam

2.104 yorum:

Benden Baba Olmaz ne anlatıyor?

Dizinin Künyesi