İletişime devam

Bu sitede hayat hiç durmadı.. Durmasın da...

2.104 yorum:

«En Eski   ‹Eski   1401 – 1600 / 2104   Yeni›   En yeni»
seval dedi ki...

Canim kankacim ellerine saglik, bu güzel mesajinda yazdiklarina katilmamak, duygulanmamak elde degil...

Ben bugün biraz erken cikiyorum, BBO ailesine, herkese iyi aksamlar..

mavigun41 dedi ki...

sana iyi akşamlar iyi geceler kankacım

Kaya dedi ki...

Merhabalar

Zaman cok cabuk geciyor

Mavigun ablam hatirlattiklarin icin bir tesekkür de sana gelsin benden ;)

no name dedi ki...

BBo Ailesine bize yaşattığı bu güzel gün için teşekkürler...

İyi akşamlar...

seval dedi ki...

Günaydin...

güzel bir gün olsun hepimize senenin (bizim icin!) son is günü...

Yeni bir yili karsilamaya hazirlanirken tüm zorluklara ragmen korudugumuz umutlarimiz gibi dualarimiz da yine iyilige, güzellige, sagliga, barisa ve kardesligedir... :)

no name dedi ki...

gÜnaydın
güzel bir gün olur inşallah...

eylem dedi ki...

Günaydın

kolay gelsin

seval dedi ki...

Eveet bugünlük hatta isyerim icin bu yillik buraya kadar. Bundan sonrasi sadece alis-veris, kacinilmaz ev isleri ve her firsatta dinlenme demektir... Önümüzdeki pazartesi, Allahin izniyle yeni senenin ilk is gününde yine burada olmak ve görüsmek üzere...

Hersey gönlünüzce olsun...

Kaya dedi ki...

off off

gitti koca sene göz göre göre..

no name dedi ki...

iyi akşamlar diliyorum...

eylem dedi ki...

Senenin son gününden günaydınlar...

Kolay gelsin...

no name dedi ki...

Günaydın

güzel bir gün diliyorum...

no name dedi ki...

Bana 2009 ylında şans ve para sözü veren mesaj zincirlerini gönderen tüm arkadaşlarıma!!!

"**işe yaramadı**"

Bu nedenle 2010 yılında nakit göndermenizi rica ederim.

Sağlıkla, sevgiyle, huzurla, başarıyla bol kahkahayla sevdiklerinizle dolu bir yıl geçirmenizi dilerim...

Herkese mutlu seneler...

mavigun41 dedi ki...

Şu sitemizin Admin i bize yeni yılda yeni bir sayfa açsa ne iyi olurdu...

Bizi yalnız bırakmadıklarını anlardık...:)))))

mavigun41 dedi ki...

Sevgili Canlar..

Hep birlikte koca bir yılı bitirdik..
sevgi ve dostlukla..

Benim şahsen 2009 yılını acı kayıplarla kapattığım bir yıl oldu..
Bu günlerde hepinizin ayrı ayrı sevginizi dostluğunu benden esirgemediğiniz için ayrıca sizlere teşekkür ederim..


Bizlere yeni yıl neler getirecek kim bilebilir ki.....

Ne yaşayacağımızı bilmesekte...
Herşeye rağmen ...
İçimizde umut taşıyarak
sevgi ve dostluğa duyduğumuz inaçla
sağlıklı ve huzurlu
iyi ve güzel günler yaşamak dileğiyle,
2010 Yılına
HOŞGELDİN diyeceğiz..

Hepimizin tüm dileklerinin gerçekleşebileceği sağlıklı ve mutlu bir yıl olmasını dilerim...
sevgiyle kalın...
hep maviyle kalın..
NİCE YILLARA..

Kaya dedi ki...

Yilin son gününe geldik dayandik

Gelecek yil hakkimizda hayirli olur insallah

eylem dedi ki...

İyi yıllar
iyi akşamlar...

no name dedi ki...

yeni yılın ilk gününde herkese
sorunsuz günler haftalar ve yıllar dileğiyle günaydınlar...

eylem dedi ki...

Yeni yılın ilk gününden merhabalar

Çalışarak başladık çalışarak devam ediyoruz...
çalışanlara kolay gelsin
çalışmayanlara iyi dinlenmeler...

Yağmur dedi ki...

herkese sevdikleriyle mükemmel bir 2010 diliyorum. saglik, mutluluk, a$k, huzur, saglik ve basarilarla dolu bir yil olsun hepimiz icin. yapmak isteyipte yapamadiginiz kalmasin insallah.herkese sevgiler, saygilar...

Kaya dedi ki...

Dün gece 1 saat boyunca havai fisek patlattilar, sokaklar barut kokusundan gecilmiyodu
noldu? hiiic
Allahin bi günü iste

Hayirli olsun..

eylem dedi ki...

yoooruuuuuuuuullldduuuuuuuuummm...

yazık bana halen çalışıyorum...

neyse iyi akşamlar...

no name dedi ki...

ne şahaneymiş, bayılıyorum barut kokusuna...
dün gece tam 00 da çatıdaydım, yattım sırtüstü, havai fişekleri izledim. Ay o kadar güzeldi ki yıldızlar o kadar yakındı ki, havai fişekler vız geldi tırıs gitti...
bayağıda soğuktu, dans edenler bir şekilde ısınıyordu ama sırtüstü yatanların hiç şansı yoktu ve dondular...

Kaya dedi ki...

e tabi Kemer gibi bir yerde ay, yildizlar, masmavi gece.. burda ne yildiz görünüyordu ne de ay
ama yaklasik 1 saat boyunca yogun havai fisek gösterileri dolayisiyla gecici gündüzümsü bisey yasadik
üstelik disardakilerin isinmasi icin danstan daha cok isitacak seylere gerek vardi..
sen yine iyisin abi memleketinin kiymetini bil :)

no name dedi ki...

bilmem mi hiç...

işte akşam oldu, herkese iyi akşamlar...

Kaya dedi ki...

iyi aksamlar

no name dedi ki...

günaydın
güzel bir gün olur inşallah...

Kaya dedi ki...

iyi haftasonlari

no name dedi ki...

tamam o zaman iyi akşamlar...

no name dedi ki...

günaydın
iyi pazarlar...

eylem dedi ki...

Günaydınlar

iyi pazarlar olsun
benim gibi çalışanlara kolay gelsin
pazar günü demedim geldim...

Bugün 3Ocak güzel bir gün,önemli bir gün
Mavigün ablacığım İyi ki doğdun
Seni seviyorum...
Sevdiklerinle beraber nice güzel yaşlara...

no name dedi ki...

İyi ki doğdun M A V İ G Ü N

Mutlu yıllar sana...

Yaşamın boyunca her şey dilediğin gibi olsun...

eylem dedi ki...

Kanka pazar günü gelmişim
hani misafirperverlik
ne hoşgeldin dedin
pazar günü burdasın çay kahve içer misin birşeyler yermisin yok
cık cık cık...

neyse hadi bugün ablamın doğumgünü
onun telaşı vardır sende
sabaha bi kahvaltı hazırlarsın artık...

mavigun dedi ki...

teşekkürler canlar..
tüm dilekleriniz için..
hep birlikte sevgi ve dostlukla nice yaş almalarımız olsun..

eylem dedi ki...

İyi akşamlar

no name dedi ki...

pardon kankacığım
yarın kahvaltıya beklerim...

iyi geceler diliyorum...

inşallah ablacığım...

seval dedi ki...

Günaydin...

güzel bir gün olsun insallah hepimize..

bugün bizim icin ilk is günü, güzel bir gün ile güzel bir haftayi karsilamis olalim...

Ve kolay gelsin...

no name dedi ki...

günaydın
güzel bir güne merhaba diyerek, herkesi kahvaltıya bekliyorum...

no name dedi ki...

kahvaltı davetim havada kaldı, bu saat oldu ne gelen var ne giden...

o zaman mini minnacık bir sitemin ardından sofrayı topluyorum...

başka bir zaman beklerim artık...

mavigun41 dedi ki...

herkese merhabalar..

tatilde olanlar işe başladı..
işler yoğun..

tatilde de çalışanlar bunlara biz kısaca erkeğine kunta kinte..
dişisine köle izaura diyoruz..
onların işleri hep yoğun..

hem tatil geliyor diye takla atıp hem tatil yapamıyanlara biz kısaca ''esnaf ''diyoruz
onlardaaa çooook yoğuuunlar..

tatilde ve tatilde olmadıklarında da çalışmayanlar biz bunlara ''işsizler''diyoruzz..

onlarda çok yoğun.

şimdi tatilde ilerde köle olacaklara biz onlara kısaca''öğrenci ''diyoruz...
onlarda hep yoğun..

hep tatilde olanlar var biz onlara kısaca ''emekli ''diyoruz.
onlarda çok yoğun..

yani no name anladım mı ?
benim güzel kardeşim..
yılın ilk pazartesi gününde kahvaltıya kimsenin gelmemesini..

canım sen sitem etme hiiiç..
herkes bir yoğun ki..
sorma gitsin..
kimsenin gözü bugün kimseyi gördüğü yok..
ay ben bir yorgunluk çayı alsaydım ya....
hep tatil hep tatil nereye kadar..
yoruluyor insan haliyle..

sevgiyle kalın..

eylem dedi ki...

Merhabalar
off bi nefes alalım

güzelim kahvaltıyı da kaçırmışız
neyse başka zamana ertelenmiş
o zamana geliriz artık...

eylem dedi ki...

ben bumu oluyorum şimdi(köle izaura)...:)
halen çalışmaya devam ediyorum
hatta edeyim...
görüşürüz...

seval dedi ki...

No Namecim kusura bakma canim kardesim, ben tam geliyordum patron cikti karsima elinde yeni dosyalarla, la havle deyip oturduk tabii yine yerimize... Maasli kölelik iste ne yaparsin.. :)
Bunu saymayiz ablam ya, hem biz yabanci da degiliz ya, alacagimiz olsun! :)

Kankacim ebedi tatilcim benim, kahve daha iyi almaz miydi yorgunlugu? Ah be canim keske ben de emekli olsam da birlikte yorulsaydik balkonda.. kahvemizi de Eylem kardesimiz iki cizim arasinda cabucak pisirirdi... he he.. :)

Izauracim kolay gelsin! :)

mavigun41 dedi ki...

Canım kankam benim..

İçelim kahvemizi bakalım sefamıza..
Atalarımız ne demiş işleyen demir pas tutmaz..



Herkes köle herkes çalışıyor..
yutr içi yurt dışı herkes koşturuyor bir yaşam kavgasında..
bu ülkede emekliler bile..

Ama sitenin ADMİNİ tatilde...ohhhh
yan gel yat admin heryer sitede bostan durumu..
Bir yeni sayfa bile yok...
haksızlık bu ama..



herkese iyi akşamlar..
Benim yorgun BBO ailesi.

seval dedi ki...

Kankacim kos bak ne buldum!:)

Türkçenin en güzel sürprizlerinden biridir "dost" kelimesi. Baska birçok dilde "arkadas" ile "dost" tek bir kelime ile ifade edilir. Halbuki Türkçe'de belirgin bir fark vardir aralarinda. Arkadas meltem ise dost rüzgârdir. Arkadas ezgi ise dost sarkidir. Arkadas esans ise, dost buram buram rayihadir. Dost baskadir. Dostlar baskadir.

Dostluk bir oyuncak olsaydi, bir müzik kutusu olurdu. Altindaki anahtari kurdugunda eski, tanidik bir melodiyle karsilardi bizleri. Ve belki de bir balerin dönerdi içinde. Aynadaki aksine bakan dalgin bir balerin usulca deveran ederdi, öylesine nazenin.

Bir cisim olsaydi dostluk, kaleidoskop olurdu muhtemelen. Göz deliginden her bakista farkli bir desen, bambaska renklerle çikardi karsimiza. Gün içinde isigin gelis açisina göre renkten renge, desenden desene bürünürdü. Çesitliligiyle büyülerdi.

Bir yemek olsaydi dostluk, tatli degil, tuzlu degil, acili degil, eksi degil, karisim olurdu. Içinde birbirinden bagimsiz tatlar yer alir ve bir uyum yakalarlardi beraber. Çünkü dostluk ahenk isidir hep. Bir damla limon, bir damla zencefil, bir kasik bal, onlarca ayri baharattan mütesekkil bir karisim.

Bir su kaynagi olsaydi dostluk, göl degil, dere degil; irmak degil, pinar degil; deli dolu bir nehir olurdu. Çaglaya çaglaya akardi. Öyle tek mevsimde degil yaz kis tasardi. Gürül gürül temposuyla asi ve koyu mavi, köpük köpük sularinda nice kelimeler, ne hikâyeler gizli, sadece sularini degil, sularina kapilanlari da alip uzak denizlere tasiyan bir nehir.

Dost hayatin hediyesidir. Aramakla bulunmaz, sans isidir ama kiymetini bilmeden de olmaz. Dostlarin yaslanir. Sen yaslanirsin. Beraber degisirsin. Dostluklarla ayni kalan yoktur. Bu yollarda, kâh hizli kâh yavas ama sonunda pismeyen yoktur. Dost insani alir ellerine bir hamur parçasi gibi yogurur. Bir bakmissin degismissin. Bir bakmissin ayni konusmuyor, ayni düsünmüyor, dünyaya eski gözlerle bakmiyorsun. Sasirirsin. Ne vakit, nasil oldu da degistin böyle anlayamazsin. Dost en fakir ruhu bile zenginlestirir.

Dost aynadir. Senin aynandir. Ruhunun en sakli köselerini sana yansitandir.

Elif Safak/Habertürk´ten alintidir!!

seval dedi ki...

Canlar nerdeyse aksam oluyor, birazdan paydos!

Herkese iyi aksamlar, iyi dinlenmeler, hos rastlantilar, güzel ve hayirli haberler hatta sürpriz müjdeler...

eylem dedi ki...

hadi banada iyi akşamlar...

mavigun dedi ki...

canım dostum
canım kankam sen çağırsından duymazmıyım işte koştum geldim..
çok güzel bir anlatım
sevgili elif şafak a bu güzel satırları için aklına ve yüreğine teşekkürler..

bir günümüzü ,daha çok dostlukla kapatmamıza katkıda bulundu bizlere..

sevgili kankam sende bulup bizle paylaştığın için yüreğine ve ellerine sağlık..

Tekrardan
herkese iyi akşamlar..

no name dedi ki...

paylaşımlar için herkese teşekkürler...
yarın yeni bir gün,yeni bir başlangıç...

yarın devam etme umuduyla iyi A K Ş A M L A R

seval dedi ki...

Günaydin...

yeni yilimizin ilk sali sabahina uyandik, günaydin!

Eveeet bizim burada isi -11 ila -13derece arasinda, hava buzzzz gibi, alinan nefesle cigerler donuyor adeta, almadan da olmuyor...

Bu sabah en erkenci benim madem hemen kahvalti hazirliyor ve sizi bekliyorum, gelin ki birlikte donalim... he he..

Iste böyle havalar sicak bir cayin, bir fincan kahvenin degerini altinla ölctürür... Bizde Allaha sükür hepsi var, sicak sütlü kahvemiz, dumani tüten cayimiz gibi... Ekmekleri kizartsak azicik tereyagi ve bal yahut recel... hmm nasil? :)

güzel bir sali olsun, güzel bir gün...

Kaya dedi ki...

Merhabalar

Herkese kolay gelsin

mavigun dedi ki...

Biraz geç olsada ...
herkese merhabalar..
kaya hoşgeldin kardeş...
Bu gün sessiz bir salı olmuş..
canım kankamda kahvaltılar da hazırlamış bu yılın ilk salı günü için..
kankacım teşekkürler canım..
no name ve eylem sizler neredesiniz..
kaçırdınız güzelim kahvaltıyı...

MAVİGUN dedi ki...

bir salı günü daha akşam olmakta..

bu gün Her Daim Mavinin de yayınıda olmadığından..
Salı gününü bir kaç şarkı ve şiir ile iyi akşamlar dileyelim de..
en azından Salı gününün geneleksel özelliğini eş geçmemiş olalım.

ŞEBNEM FERAH

MAHALLE
Kalbimin topraklarına mezarlar kazdın
Her birinin üstüne gökdelenler koydun
Aklımın yapraklarını bir bir kopardın
Binaların üst katlarına süslü teraslar yaptın

Geçer gider sandım
Geçmedi gitti

Kurduğun bu mahalle
Haritadan silindi
Kurduğun bu mahalle
Haritadan silindi

Aklımın sokaklarını arar sorarken
Kim bilir ben kaç kalp kırdım
Zamanın istasyonunu trenler geçerken
Kim bilir kaç kez kaçırdım

Kaç kez kaçırdım
Kaç kez kaçırdım
Kaç kez kaçırdım

Uykumun masallarını her gece anlattın
Dinledim defalarca seni kahraman yaptım
Kurduğun mahallenin her sokağında
Utanmadım gecelerce sövdüm saydım

Geçer gider sandım
Geçmedi gitti

Kurduğun bu mahalle
Haritadan silindi
Kurduğun bu mahalle
Haritadan silindi

Aklımın sokaklarını arar sorarken
Kim bilir ben kaç kalp kırdım
Zamanın istasyonunu trenler geçerken
Kim bilir kaç kez kaçırdım

Kaç kez kaçırdım
Kaç kez kaçırdım
Kaç kez kaçırdım


http://tr.sevenload.com/videolar/AnUoRjH-ebnem-Ferah-Mahalle-Benim-Adm-Orman-2009

MAVİGÜN dedi ki...

TÜM AKILLILARA DUYURULUR..
VE TÜM AŞIKLARA..
Aşk deliliktir...
02 Ocak 2010
Aşk kendin olmaktır, kendini bilmektir, kendini tanımaktır. Aşka düşmüşsen bir kez, bir sen önemlisindir artık bir de sevgili... Dünyada var olan her şeyin hükmü silinir aşığın gözünde. Hatta bazen, sevgilinin de hükmü yoktur, aşk kalır geriye, bir de o aşkı yaşayan sen. An gelir, enliğini de silersin, aşktan öteye kalan başka hiçbir şey yoktur. Yine de mutlusundur. Sen aşkını yaşamak istiyorsundur, yaşarsın da. Derler ki sana. “Deli misin sen?” Hayır desen ne fark eder, seni deli bilmek istiyorlarsa bırak bilsinler. Delilik, bir aşk için göze alınacak en hafif şeydir aslında... Öyle ya, canından vazgeçebilirken insan deli diye adlandırılmak da ne ki...

***

İnsanca bir duygudur aşk, insanın varlığına anlam katar. Yaşamanın amacıdır kimisi için. Aşk olmadan yaşanamaz mı peki? Onun adı hayat olmaz ama soluk alıp vermeye devam edersin işte o kadar. Bitkiler gibi... Aşka ’aşk’ denmesinin de nedeni bir bitkidir oysa... Ne yaman çelişki. ’Aşaka’dır bitkinin adı, bir tür sarmaşıktır. Sarar ağaçların gövdesini bir daha hiç ayrılmamacasına. İşte bu sarmaşıktır aşka adını veren. Aşk hep var olacaktır, sen onsuz yaşamayı tercih etsen bile. Neden aşkı istemez insan? Korkaktır da o yüzden. Bir bak aşksız yaşayan insanlara... Solgun hayatların sahipleridir onlar. Ne güneşin doğuşu, ne ağacın yaprağı, ne denizin mavisi ilgilendirir onları. Fark edemezler çünkü, aşksızlık kör etmiştir gözlerini. O durağanlığın içinde senin aşkın onlara delilik gibi gelecektir elbette. O zaman sormalı şimdi, aşkı yüreğince yaşayan mı delidir, aşka burun kıvıran mı?

***

Boşver, herkes kendi tercihlerinden sorumludur, sen de kendi deliliğinden sorumlu ol. İstersen sorumsuz ol. Evet, evet, aşk dışında her şeye karşı sorumsuz ol. Aslında biliyor musun, aşıksın diye seni deli sanmaları işini kolaylaştırır. Kimse senden sorumlu biri olmanı beklemez. E, delisindir ya bir deliye sorumluluk veren ondan daha deli olmaz mı? Onlar aşık olmayı bile göze alamazken deli diye adlandırılmayı mı göze alacaklar yani? Hiç sanmıyorum. Sadece sana ait sözcükler kullanarak, hiçbir yazım kuralına uymadan yazdığın aşk şiirlerine ’deli saçması’ diyecekler, aldırma. Yaz yazabildiğin kadar, fırsat bulduğunda da oku yazdıklarını sevgiliye. O anlayacaktır seni, yazdıklarının yüreğinin taa derinlerinden gelip kağıda döküldüğünü fark edecektir. Zaten sen ona yazmadın mı bunları? O zaman aldırma başkalarına. Hem sen delisin unuttun mu? Herkesten daha fazla saçmalamaya hakkın var. Aklında hiçbir şey kalmasın aşka dair, istediğin her şeyi yaşa. Birilerinin kuralları kısıtlamasın seni, aşk baş kaldırıştır kurallara. Aşık insan isyancı bir ruh taşır, gelemez kısıtlamalara. Aşk özgürleştirir insanı. Özgürlük delilikse eğer, ne duruyorsunuz o zaman, dünyanın bütün delileri birleşin!!

MEHMET ÇOŞKUNDENİZ

MAVİGUN dedi ki...

İnci Dakikaları

Sen bana yeni yılsın her dakika
Her dakika bir yaşıma daha giriyorum

Sen benim üstüne titrediğim güzel ve yeni
Saatim kadar saadetimin gözbebeği zamansın
Ben bin parçaya bölündüm her parçasında
Her parçasındayım kırkayak sesli boğuk arkadaşlığın
Çalkantısız Üniversitenin yalnızlığın ve ağlamanın
Erkek ağlar mı diyeceksin
Hayberin kapısı ağlar mı erkek ağlar mı
Ben yel gibi erkekler ağlar diyorum
Bir dakika ağlar yılbaşı dakikasında
Daha gözlerimin gerçek yaşları belirmeden
Ağlamak diye bir şey yoktur diye bir şey
Yüzme bilmeyen bir uyurgezer yüzer ya
Çürük ve havada asılı tahtalar üstünde
Hafif kedi ayaklarıyla yürür gerçekten yürür ya
Sen benim ağlamamı erkekliğime
Uyanan ölmeyen yenilenen
Azgın kışlar içinde keskin baharlar bulan
Seni bulan yeniden bulan tekrar tekrar bulan erkekliğime say

Bütün bir yıl bütün bir yaşama boyu
Gizli heybelere binbir gece eşyası doldurduğuma say

Ben otomobilleri böylesine yankısız sağır komam
Öyle bir isyan şiiri var ki ben onu yakalayacağım
Bu yunan şehrinin düzenini öper ve yalvarırım
Şehrin ölümünü yanlış anlama
Gözleri kör oldu doğrudur ama o kadar
Ve şehrin gözlerini geri verme dakikalarıdır bu yılgın çanlar

Senin odan gün ışığı en güzel müzik bana
Farklılıklar odası
Giden tren buharları içinde örümcek ağı
Sen güzel örümcek ağı yaşamakla yaşamamak
Doğduğumuz şüpheyle öldüğümüz şüphe arasına gerilmiş
Garip bulut farklı müzik güzel örümcek ağı

Ben bir yabancı buğunun kokusunu alıyorum
Bu kokuyu alıyorsam onulmaz kıskançlık yaramdandır
Benim garipliğime bakma benim kıskançlığıma bakma benim
İncilerin ilk gerçek ve yeni yorumunu bulur gibi oluyorum
Bu inciler denizlerin en karanlık noktalarında bile yoktur
Benim ak ve kara kayalar içinde bulduğum inciler
Bu inciler sen olmasan bende bile yoktur
Oldukları yerde bile

SEZAİ KARAKOÇ

seval dedi ki...

Kankacim cok sag ol canim ya, o güzel sarkiyla günümüze mavi kattin! :)

Kaya kardesim ugramis, selam birakmis, selamina selam olsun! :)

Bugün Türkiye´de bayram mi, seyran mi, resmi tatil günü mü, nufüs sayimi mi, gizli genel secimler mi var, acaba icimizden birilerine milli piyangodan büyük ikramiye mi cikti, lotto-yahut-toto mu vurdu, Ada´ya vapur seferleri mi durduruldu, yagmur mu yagdi, simsek mi cakti, rüzgar mi esti, indirimli satislar mi basladi?
Ya Eylemcim, No Namecim nerdesiniz? :) her nerdeyseniz iyisinizdir insallah!

Kankamin dedigi gibi aksam olmak üzere, hepimize iyi aksamlar, saglikla, sevgiyle kalin...

mavigun dedi ki...

Candan Erçetin –
Bahar

Sen bana müjde misin umut musun sevgili
Kim demiş geçti mevsim ufukta göründü kar
Bu kaçıncı bahar sakın sorma sevgilim
Benim yorgun gönlümde aşkının telaşı var
Bu kaçıncı bahar sakın sorma sevgili
Benim olgun gönlümde aşkının telaşı var
Bahar geldiğinde mi ben böyle olurum
Yoksa böyle olduğumda mı gelir bahar
Ayrıca bunun seninle ne ilgisi var
Tabiki ben böyle oldugum için bahar
Çünkü sana değdiğinden beri ellerim
Bütün kış dallarında tomurcuklar var
Sen bana vaat misin lütuf musun sevgili
Kim ne derse desin al beni sinene sar
Yaşanmış baharları unut gitsin sevgili
Benim gönül ülkemde bir tek senin aşkın var
Yaşanmış baharları unut gitsin sevgili
Benim yorgun gönlümde bir tek senin aşkın var
Bahar geldiğinde mi ben böyle olurum
Yoksa böyle olduğumda mı gelir bahar
Ayrıca bunun seninle ne ilgisi var
Tabiki ben böyle oldugum için bahar
Çünkü sana değdiğinden beri ellerim
Bütün kış dallarında tomurcuklar var

http://video.turkkeyif.com/video/48820/candan-ercetin-bahar.html


bir salı günü daha bitirdik..
herkese iyi akşamlar..

Kaya dedi ki...

vay benim ablalarim, sevilesi ablalarim, elleri öpülesi ablalarim

siz de olmasaniz..

hadin iyi aksamlar herkese
öpüldünüz yanaciklarinizdan

eylem dedi ki...

Günaydınlar

Sabahtan yazayım şöyle
yoksa birdaha uğrayamıyorum
çok yoğunduk kısmetse bugün azalacak...
sabah 8:30 akşam 8:30 full çalıştığımız için uğrayamadım...

Kankamda uğramamış ondan haberim yoktu...
kahvaltılarada katılamıyordum
hadi bugün ben hazırlayayım siz gelin

şöyle buz gibi havada sıcacık bol limonlu bir mercimek çorbası,
sıcak çayımız kahvemiz,
peynir,zeytin,bal,kaymak ve yumurtalı sucuk veya sucuklu yumurta
birde tabii ki maydonoz...
bekliyorum...

no name dedi ki...

dün sabah gözümü açtım baktım istanbul'da yağmur yok, üzüldüm, yataktan çıkmak istemedim. gözlerim kapandı, dalmışım. sonra bir ara açıldı gözlerim baktım karanlık, düşündüm kendi kendime, "hımm demek daha sabah olmamış" diye, hemencecik gözlerimi geri kapadım. uyurken uyurken kuvvetli bir zil sesiyle uyandım. saate vurdum vurdum zil susmadı, mecburen kalktım, zil sesi karnımdan geliyordu, aslında o açlıktan gurulduyormuş ama bana zil sesi gibi gelmiş uyku arasında...


ne kadar uyuduysam seval ablamın kahvaltısını kaçırmışım, ama sağolsun kankam mükellef bir sofra hazırlamış, hemen ankara'ya doğru koşuyorum
çayımı koy kankacım yettim...

seval dedi ki...

Herkese merhaba,

Eylemcim cok mu gec kaldim? Kahvaltimiza yetisemedim ama hic degilse sizden haber alma mutluluguna erdim! :)

Eylemcim gecmis olsun canim insallah islerin yakinda hafifler, hani sen gelemeyecek olsan haber vermene ve No Namecim senin de hepimizden daha düzenli olarak burda olusuna o kadar alismisiz ki yoklugunuz bizi biraz telaslandirdi dün.. :)

Ikinizin de yi oldugunuza cok sevindim ama corbayi bitirdiyseniz gözüme görünmeyin.. he he.. saka saka... korkmayin hemen, ben varsa cay ve beyza peynirle maydanoz isterim! :)

Kolay gelsin, güzel bir gün olsun canlar...

mavigun dedi ki...

herkese merhabalar..

No name ben mi yanlış mı anladım? sen gözünü istanbul da mı açtında yağmur yok diye mi üzüldün yoksa gözünü açtın o sırada haberlerde İstanbul da yağmur yok haberine mi üzüldün.
ben de bunu anlamadığıma üzüldüm he he:))

Eylem kardeşim bak şimdi senin karşında şapkamı(senin için özel giydim)çıkartıyor...
ve evet seni ayakta alkışlıyoum..
sendeki çalışma azmini...
sendeki çalışma ruhunu...
Fakaaaaaaaaaaaaaaaaaat
ah canım çalış çalış çalış
ne olacak bu halin ya iğne deliğinden geçer gibi oldun sen..
sıfır bedene düştün canım kardeşim..
sen bu hazırladığın kahvaltıları yemek şöyle dursun
seni uzaktan sevmek aşkların en güzeli sarkısı eşliğinde seyreder oldun canım kardeşim..
yokmu orda senden başka çalışacak aaa ya ne bu ...
canım kardeşim eylem
BBO AİLESİ OLARAK..
Yılın en iyisi
Ayın en iyisi
Haftanın en iyisi
Günün en iyisi
kesmedi
Son Yüzyılın

EN İYİ
ÇALIŞANI SEÇTİK...
BBO AİLESİ SENLE GURUR DUYUYOR
BBO AİLESİ SENLE GURUR DUYUYOR
EYLEM SEN BİZİM HERŞEYİMİZSİN.
SENDEN DAHA NİCE YOLLAR BEKLİYORUZ..

canım ardeşim eylem kankan
No name yola çıktı ANKARA ya
Biz BBO Ailesinin
EN İYİ ÇALŞAN PLAKETİNİ
sana vermeye geliyor...

http://www.plaketkupa.com/
kristal_kupa/kristal_kupa_59.jpg



Not: eylemcim iyi çalışmalar canım..
işleyen demir pas tutmazmış..

eylem dedi ki...

eveet yorgunluk atmaya geldim
ama birazcık
sonra işe devam...

Kankacım acıkmasan uyanasın yokmuş
iyiki acıkıyorsun :)

öğlenede size hamsi tava yapayım
yanına salata,bol yeşillik,limon nedersiniz?

bugün nekadar hamaratım :))

eylem dedi ki...

vaayy çok teşekkür ablacığım
sağolun bbo ailesi
çok duygulandım şimdi :)

ablacım hemen hemen hepimiz aynı şekilde çalışıyoruz
kısmetse akşama tamamen rahatlayacağız...

no name dedi ki...

ben çok severim hamsi tava olayını,
ben varım, 2 tava kesin yerim...

ablacığım istanbulda uyanmadım, kemerde uyudum ama uzun uyumuşum, salı gününü devirmiş çarşambaya gelmişim...
istanbula yağmur yağsaydı salı günü uyanır mıydım bilmiyorum...
konumuzla istanbulun ne alakası var onu da bilmiyorum üstelik, acaba yüksek ateşim mi var da ben sayıklıyormuyum...

Kaya dedi ki...

Merhaba cümleten

bi de en tembelini secsek de ona da bi hediye versek keskem

eylem dedi ki...

Kendine bir hediye alabilirsin Kayacım :))

Kanka 2tava!
boş mu dolu mu? :)

ben bir tava yapayım diyordum sen 2yiyorsun 2 daha yaparsak doyarız hepimiz
ben yapmaya başlayım ancak bitiririm :)

mavigun41 dedi ki...

DENİZİ ÖZLEYEN ANNELER ÖLÜYOR


En dipte, her şeye muhtaç, umutsuz olduğum anlarda gördüm yüzümdeki yanmış yüzü... Bu hayattan ne umduysam hepsini yanmış avuçlarımda gördüm... Yoksulluk, özlemekten bile utanmakmış, onu gördüm... Bir an bile olsa gördüm, son umutlarım bile elimden alındığında, 'Ben zaten bunu bekliyordum,' demeyi gördüm...
Ama bir andı bu; beni oradan ailem, aldığım eğitim, ait olduğum sınıf çıkardı... Çıkardı ve bir bilinmezliğe attı... Artık, ne ezendim, ne ezilen... Yorulmadan, incinmeden, aşağılanmadan çok gün geçirdim. Gücüm vardı ve bana hükmetmek isteyenlere gereken cevabı verdim... Kalın kazaklarım oldu, az da olsa şımardım... Isınan ve suyu akan evlerim de oldu... Bazen istediklerime çaba harcamadan kavuştum... Kimi kez korkusuzca ve aklıma ne esiyorsa, onu konuştum... Kaybetmeyi düşünmeden yaşadığım anlar azdır ama olmuştur... Azdır ama ağız dolusu güldüm, biliyorum...
Yoksullar, en alttakiler, ezilenler gibi olmasa bile, özledim, biliyorum... Akan bir suyun kenarında ya da bir denizin eteklerinde, kendimi özledim; kim olduğumu niye yaşadığımı, ne olacağımı çok özledim... Çünkü hayatım bu özleyişe izin veriyordu... Kazağım ve evim beni işitiyordu... Kimse bana bir şey emretmiyordu... Az da olsa kaybetmeyi düşünmeden yaşadığım anlar vardı...
Ne hayatı soluksuz bırakan ezenlerdendim ne de hayatın tam ortasındayken avuçlarındaki yanmış yüzlerini hasretle seyreden ezilenlerden... Kavga amansızlaşınca kalbine sığınan bir kimsesizdim ben...
Yarı açık bir kapı vardı yoksulluğumla aramda; yarı açık bir kapı vardı hayatın o korkunç yüzüyle aramda... Ne kadar unutsam, o kadar ürkütürdü uğultusu, o korkunç yüzü, yoksulluğun... Ne zaman, çok iyiyim, desem, çok kötü hemen onun yanı başında beklerdi... Doyasıya sevinirken bile, birilerinin bunun hesabını benden soracağını düşünürdüm...
Ne ezendim, ne ezilendim... Ortada bir yerdeydim, bu yüzden nereye gitsem, ne yapsam, öylesine geçiciydik, öylesine ait değildim ki hiçbir yere, ne yaşasam, ne söylesem, ne hissetsem, borçlanıyordum birine; bir yere, bir ömre...
Bugün evlatları hücrelere atılmasın diye ölüm orucuna başlayan anneleri ziyaret ettim... Sanatçı Bilgesu Erenus'un evinde dört ana, ölüme yatırmışlardı bedenlerini... Talepleri bu yazıyı yazdığım sırada ölüm orucunun otuz ikinci günlerini dolduran evlatlarının talepleriyle aynıydı... Düşünce, umut, direniş ve hayat hücrelere kapatılmasındı... İçerdekiler anneleri gibi ezilendi... Direnendi... Canlarından başka hiçbir şeyleri yoktu...
Ölüm orucundaki annelerden Şükran Ağdaş'ın oğlu İrfan'ı, Kurtuluş Gazetesi'ni satarken ve daha lise talebesiyken, polis vurup öldürmüştü... O günden sonra direnen, başkaldıran bu sistemden hesap soran her oğul, onun oğlu olmuştu...
Şükran Ağdaş, Bilgesu Erenus'un evinin küçücük bir yerden deniz gören penceresinin kenarında oturmuş ölümü bekliyordu... Deniz, hayat gibi önünden akıp gidiyordu... Başkaldırıya, direnişe, gerekirse ölmeye dair ne varsa söyledikten sonra, belki biraz mahcup, belki biraz kanayarak şunu da ekledi: 'Hep deniz gören bir evim olsun istemiştim, şimdi ölürken denize bakarak, denize baka baka ölmek kısmetmiş...' İşte böyle söyledi Şükran ana, hiç unutur muyum...
Anneler ölüyor ama hayatın umurunda değil, bu... O kendi bildiğince akıp gidiyor... Bazen gemilerin uzaktan belli belirsiz sesi duyuluyor, hayatın onca sessizliğinde bu sesleri ölüme yatan anneler hayra yorup 'Herkes unutsa da okyanusa açılan kaptanlar bizi unutmadı!' diyorlar...
Ama öyle ya da böyle, anneler yavaş yavaş ölüyor... Hayat verdiklerinin hayatı solmasın diye soluyor anneler.

mavigun41 dedi ki...

Evlatları için ölen anneleri görünce acıyan sevgimi hatırlarım, kimi sevsem tıpkı hayat gibidir... Eksiktir, henüz hazır değildir, istemeden de olsa çok acımasız ve sıradandır... Ben ne kadar hazırsam bütünlüğe ve tamamlanmışlığa, o, o kadar umursamazdır eksikliğine; o, o kadar aldırmazdır çekiciliğinin ardındaki boşluklarına...
İnanmışımdır, bağlanmışımdır, her şeyimi adayacak kadar sevmişimdir ama o; o sevgili bundan çok uzaktadır, ben ona bütün ömrümü adamışımdır ama o bunun hiç farkında değildir... Benim er ya da geç, o bir gün karşıma çıkacak, diye önüme gelen imkânları ve hazları elimin tersiyle itip onu sonsuz bir sabırla bekleyişimden habersizdir o...
İşte, hayat gibidir o sevgili...
Ben onu özlerken, ondan, herkesten ve her şeyden hızlı koşmuşumdur... Ben onu, orada, onun hak etmediği kadar özlemişimdir... Ben onu özlerken, onu isterken, onun hiç bilmediği, bilmeye çaba bile harcamayacağı yerlere gitmişimdir... Onu özlerken, bilirim ki asıl düşmanım içimdedir... Tam içimdeki asıl şeyi söylerken beni susturanı o koymuştur içime... Onu özlerken öylesine unutmuşumdur ki kendimi, bana benden başka rakip yoktur, bilirim...

Hayattır, içimdeki sevgiyi acıtan...

Hayattır... Ben ona koşarken, o, kim bilir, denizi özleyen kaç anneyi öldürmüştür...

CEZMİ ERSÖZ

mavigun41 dedi ki...

Üç X



-Sen istedin diye yağmur vardı İstiklal’de-

I

Birikmiş şımarıklıklarıyla
Saklandıkları odadan çıkmış
Üç kız çocuğu vardı masada

Yaşanmışlıkları kaldırıp
Çocuk oldular...
birkaç saat

Gözlerinde yaşlarıyla
En son ne zamandı bu kahkahalar
Çıt-kırıldım konuşmalardan uzak
Ne zamandı
Alabildiğince hovarda konuşmaları

Konuştular
Güldüler
Gül-düler
Çakıllı yıllarda
Dört mevsim açan

Yağmurlu saatlerde
Cadde üstü bir mekanda
Mavi bilyelerini yuvarladılar
Rengi yitik yarınlara

Üç kadın
Üç çocuk
Üç taştılar
Hayat oyununda

II

Kırık umutlarıyla
Saklandıkları odadan çıkmış
Üç kız çocuğu vardı masada

Gece on iki olduğunda
Yıldız yağmurlarında
Sönecekti pembe bulutları

Büyümek değil
Zor olan çocuk olmaktı

III

Basit olmalıydı soluklanmak
Halbuki
Anlamını yitirirdi
-yaşam-
büyük düşününce

Çar-çamur içinde gelip
Ellerini yıkarsın ya hani
Öyle temizlenmeliydi yaralar

Büyüdükçe
Küçülen yanlarımız vardı
Sevgi , merhamet gibi

Yaşlandıkça
Yaslandığımız bahanelerimiz arttı
Hayatı ertelemek için

Sahi biz olmasaydık
Güneş doğmaz mıydı ?
Dalgalanmaz mıydı denizler ?
Kuşlar göçüp gitmez miydi ?
Durur muydu mevsimler ?

IV

Birikmiş şımarıklıklarıyla
Saklandıkları odadan çıkmış
Üç kız çocuğu vardı masada

Yaşanmışlıkları kaldırıp
Çocuk oldular...
birkaç saat

yemek bittiğinde

Biri kahkahaları topladı
Kızının küçük kırmızı çantasına
İkincisinin kahve telvesinde kaldı aklı
Üçüncüsü zaten alışıktı
Büyüse de çocuk sayılmaya
-boyu kısaydı-

hayat da kısaydı ya

V

büyümek zorunda kalan
üç kadındı
üç ayrı renk
üç ayrı tad
Üç taştılar
Hayatta

oysa
taşlar da ufalanırdı


Arzu Altınçiçek



HERKESE İYİ AKŞAMLAR..

seval dedi ki...

Kankacigim paylastigin güzellikler icin cok tesekkürler..

Ihale beklese, patron beklemez, iyi aksamlar...

eylem dedi ki...

Ellerine sağlık ablacığım

patronlar beklemez :)

Sonunda tamamladık işi, rahata erdik
şöyle bir ohh çekeyim

Kayacım şaka yapmıştım tamam en tembelde ben olurum tüm plaketler benim olsun:)

no name dedi ki...

herkese iyi akşamlar diliyorum...

Kaya dedi ki...

iyi aksamlar

eylem dedi ki...

Günaydınlar

Kolay gelsin...

seval dedi ki...

Günaydin canlar...

güzel bir gün olsun insallah hepimize...

no name dedi ki...

günaydın
güzel bir gün olur inşallah...

seval dedi ki...

Hava puslu, hala yari karanlik günümüz öglene yakin su saatlerde bile...

Ve ardi ardasi kesilmeden birbirini kovalayan minik kelebekleri animsatacak kadar büyük kar taneleri gönderiyor gökyüzü bugün bize... :)

no name dedi ki...

yıllardır kar görmedim, ne güzeldir şimdi bembeyaz bir dünyada yaşamak...

mavigun41 dedi ki...

herkese merhabalar..
sevgili kankacığım ne güzel demek milyonlarca kelebekler ucuşuyor beyaz beyaz..

buralarda hava öyle ılıman ki..
burdan gelecek dediler şurdan gelecek dediler beklenen misafir gelmedi..

Bizde istiyoruz bu beyaz kelebeklerden azıcık ..
Çocuklar kar yağıyor diye sevinsin istiyoruz..

No name kardeşim anlayacağın bizim bu taraflarda hiç olmazsa bu küresel ısınma çıkmadan evvel en azından kar görürdük olunuda görmez olduk..yani bizede beyaz kelebekler uğramaz oldu..

zaten ağaçda görmez olduk nereye baksan toki toki
yakında kuşlarda terkederler bizi.
Yoksa insanlar soğukla savaşırken bizim kisi şımarıklık mı nedersin..
fakat insan her mevsimi yaşamak istiyor..
Şu mevsimleri Tek mevsime inderenler utanmadığı sürecede..
Biz beyaz kelebeklerin uçuşunu, ağaçların yanyana yaşayadıklarını
renklendirilen resimlerde göreceğiz sanırım..
canım kankam sen bize ordan biraz beyaz kelebek üfle de gelsin.....
sevinelim..
elimizden KIŞ ımızı almadılar diye..

seval dedi ki...

Kücük beyaz kelebekler yoldalar canim Kankacim, memleket özlemimi, selamlarimi ve hepinize sevgilerimi de yükledim her birinin sirtina...

hadi yollari acik ola.. :)

no name dedi ki...

atlet ve şortla dolaşıyor olan tek tük turist... güneşli güzel bir hava var burada, rengarenk...

mavigun41 dedi ki...

Aldık kabul ettik kankacığım..
Sen merak etme canım biz
şimdi hasretle beklemenin sabrının içine sevgimizi katar , kavuşmanlarımıza ekler,
bir büyük bir sevinç yaratarak karşılarız minik minik beyaz kelebekleri..

mavigun41 dedi ki...

No name kardeşim avrupa donuyor...
duymuyormusun tiiir tiiiir titreme seslerini..
sen diyorsun ki atlet şort..
var dolaşmak turist..he he...

canım güzel memleketim..
başka söze gerek yok sanırım:))

Kaya dedi ki...

Merhabalar

Yeni yeni cözülen ellerim siteyle ancak bulustu. Cok soguk ama yine de güzel. Kirilsin mikroplar..

seval dedi ki...

Disarisi nasil olursa olsun yürekler sicacik kalsin, sevgiyle beslendikce donmayan, yanmayan, acikmayan, susamayan bazi kryptonlular gibiyiz ama yine de yiyorsak bu sadece zevk icindir, iciyorsak sebebi vardir! Sarkilar seni söyler dillerde name adin... Kanitlanmistir yani.. :)

Paydos saati yaklasti, iyice aciktim, kar durdu daha dogrusu galiba azicik ara verdi ama acimasiz soguk aynen devam ediyor... Evim! Ah benim güzel, benim sicacik evim neden bu kadar uzaksin... Olsun! Kis ortasinda atlet ve sortla gezen utansin! :) Bahaaaar nerdesin?

Herkese iyi dinlenmeler, iyi aksamlar diliyorum...

Saglicakla ve sevgiyle kalin..

no name dedi ki...

iyi geceler...

eylem dedi ki...

Günaydınlar

Dışarıda güneş,pırıl pırıl bir gökyüzü
soğukta olmasa bahardayız diyeceğim...

ben kar istiyorum artık
şöyle lapa lapa kar yağsa kartopu oynayıp kardan adam yapsak burnuna havuç taksak özledim ...:)

neyse hadi gelin çay içelim, kahve içelim ,yanınada simit yiyelim
bekliyorum...

Kolay gelsin...

no name dedi ki...

günaydın,
kaptım çıtır simitleri geliyorum kankacım...

seval dedi ki...

Günaydin, günaydin...

Eylemcim cabucak tüm islerini bitir, tut bir elinle kankani digerinle de benim kankami, atlayin ucaga büyük firtina cikmadan buraya gelin! Kaya zaten bir adimlik yolda, öglene kalmaz o da gelir... Neden mi? Cünkü bugüne dek gördüklerimiz hic bir seymis meger, asil büyük kar!!! bugün yagacakmis, adi da Daisy imis, almis yanina arkadasi firtinayi buraya geliyormus! He he.. biz hep birlikte bir kardan adam degil kardan adamlar ordusu yapariz evelallah sana... Havuclar kolay ablacim, sevincten sasirdin galiba, sen hele su caylarimizi tazele, birer ikiser simitlerimizi de dagit... cik..cik cik...

Saka bir yana nerdeyse Almanya´da olaganüstü hal ilan edilmek üzere! Baska bir konu yok, gazete basliklari, radyoda haberler, sohbetler hep hava durumuyla ilgili. Ne diyelim, gelen hosgeldi de, Allah yollarda olmak zorunda kalanlari korusun!

güzel bir gün olsun hepimize...

eylem dedi ki...

Biz kendimiz kardan adam oluruz ablacım o zaman yapmaya gerek yok :))

Burayada gelsin artık
kar görmek istiyorum ben...
zorlukları oluyor evet ama yağsın yağsın.

eylem dedi ki...

Kanka benim blogta sorun mu var herkeste mi acaba
bazı fotoğraflar açılmıyor
yazılarda öyle neden ki bir bilgin var mıdır

no name dedi ki...

bende normal görünüyor kankacım...

eylem dedi ki...

benden kaynaklı demek ki
kimi görünüyor kimisi görünmüyor
yenilesemde aynı,
anlamadım düzelir herhal...

mavigun41 dedi ki...

herkese merhabalar..

canım kankam sanırım Avrupa son yılların en soğuk kışını yaşıyor..
Buraları ise sıcaklık 20 derecede..
Canım kankacım bizim yöneticiler Almanya da olsaydı..
Böyle soğuklarda..
Biz genelde KAR TATİLİ dedimiz bir tatilimiz var..
Bakardık insanlarla birlikte kış ayı zor oluyor..
okulları iş yerlerine veririz tatili..
oo geçeriz şöminenin başına ..
çoluk cocuk oynasın kartopu..

Sizde KAR TATİLİ yok mu?

seval dedi ki...

Kankacim bize o dedigin türden bir tatil yok ne yazik ki canim sadece yaklasik bir saat sonra hafta sonu tatilimiz basliyor.. :)

Eylemcim kar henüz gelmedi, aksama dogru diyorlar, sen bir daha düsün istersen made in germany marka kardan adamlari...:)

Herkese iyi tatiller, sevgiler...

no name dedi ki...

iyi akşamlar...
tatilcilere iyi hafta sonları...
çalışanlara kolaylıklar...

Kaya dedi ki...

Hayirli günler

Sabahtan beri lapa lapa kar yagiyor, aksama da firtina beklentisi var diye duydum, ama yerler bembeyaz, cok güzel bir doga manzarasi, ama kalorifere yaslanip camdan bakarken..

Kaya dedi ki...

Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun etme

Başka bir yar başka bir dosta meylediyorsun etme

Ey ay felek harab olmuş alt üst olmuş senin için
Bizi öyle harab öyle alt üst ediyorsun etme

Ey makamı var ve yokun üzerinde olan kişi
Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun etme

Sen yüz çevirecek olsan ay kapkara olur gamdan
Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun etme

Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer
Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun etme

Ey cennetin cehennemin elinde olduğu kişi
Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun etme


Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize
O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun etme


Bizi sevindiriyorsun huzurumuz kaçar öyle
Harama bulaşan gözüm güzelliğinin hırsızı
Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun etme


İsyan et ey arkadaşım söz söyleyecek an değil
aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun etme

Mevlana Celaleddin Rumi

mavigun41 dedi ki...

merhabalar..

Kaya kardeş evdemisin gençsin ,yakışıklısın dışarda kar var..
sen yalnızmısın..
AAAA..
Hadi hadi
Hemen o Kalorifer yanından kalk ve montunu giy..bereni tak..eldivenini geçir ellerine..
çık bahçene senin evinin bahçesi vardı..
bize bir kardan adam yap yahu...

biz burda gri bir havada hapis olmakta iken..
ruhumuz karardı karacak ..

hadi kaya..

tembeliği bırak...

bak atarım şimdi pamuktan bir kar topu sana..
he he demoraside çare tükenmezmiş..
bizde pamuktop atarız..

no name dedi ki...

merhaba,
nasıl güzel bir hava var anlatılmaz yaşanır...
azıcık gözünü karartan denize girebilir...

kıskandırmak gibi olmasın ama burası böyle...

mavigun41 dedi ki...

vay vay kıskankanlar demek..

hiç üstüme alınmadım ..

sadece..
bir tarafata kardan bembeyaz doğayı..

diğer taraftan güneşin sıcaklığını anlatan
canım kardeşlerim benim.

ben orta yerde kalmışım gri olarak..

Cahit Sıtkının yaş otuzbeş adlı şiirinden şu satırlar aklıma geldi
birden...

......

Gökyüzünün başka rengi de varmış!
Geç farkettim taşın sert olduğunu.
Su insanı boğar, ateş yakarmış!
Her doğan günün bir dert olduğunu,
İnsan bu yaşa gelince anlarmış.
....

gelin gelin elbet sizde geleceksiniz..
gökyüzün renginin gri olduğu yere..

he he..
ama bizim yüreğimizin rengi hep mavi kalacaklardan..

güneşli..
karla..
yağmurla..
havamız nasıl olursa olsun..
yüreğimizde sevgimiz olsun..
herkes kendi havasında..
iyi tatiller canlar..


not: Eylem sen neredesin kardeşim..
havan nasıl..

Kaya dedi ki...

ablacim kar tutmuyo daha cok yagsin ondan sonra yapariz kardan adami da kartopunu da :))

valla abi burda da gözünü karartan disari cikip yürümeye calisabilir, o derece. kiskandirmak gibi olmasin

no name dedi ki...

ama kardeşim pozisyonun da kıskanılmayacak gibi değil ki...

http://bboadasi.blogspot.com/

darısı başıma artık...

Kaya dedi ki...

iyi aksamlar dilerken kaciyorum

no name dedi ki...

günaydın,
iyi pazarlar...

Kaya dedi ki...

iyi pazarlar
iyi tatiller

no name dedi ki...

iyi akşamlar diliyorum...

mavigun41 dedi ki...

Bu gün yurdun marmara bölgesinde tam da hava yazarın anlattığı gibi idi..




Kıyıdan


Pazar hayali
10 Ocak Pazar 2010
Hava bir tuhaf. Hayal kurmaya yönelik bir tutum var havada. Kaçmaya müsait bir bulutluluk.
Bir balkon olsa şimdi. Kimsenin seni tanımadığı bir şehirde. Kahvenin içine konyak kendiliğinden düşse, kocaman bir hırkanın içinde olsan şimdi sen. Bir şeyi terk etmiş olsan. Mesela bir şehri. Mesela kendini, yüzünü filan mesela. Sadece otelin kat görevlisi bilse ismini, sadece tesadüfen. İsminin yanlış telaffuz edildiği bir şehir olsa bu, sen de artık başka bir isme sahip olsan.

Biri gelse...
Üstünde kocaman kocaman giysiler olsa, kocaman bir kazak, kocaman bir pantolon, kocaman çoraplar, iç organlarına kadar ısınmış olsan. İçeride televizyonun sesi açık olsa ve çok güzel müzikler vardır ya, hani günün üzerinde bir buğu yaratan, hayatı photoshop’layan müzikler, onlardan biri çalsa. Bir kitap okuyor olsan. Şöyle kocaman bir şey. Çalışıyor olsan hatta, altını çize çize. Bir şey öğreniyor olsan kitaptan. Koltuk tam sana göre olsa oturduğun, sehpa öyle. Sen tam kendine göre olsan. Bir papatya kadar dengeli.
Tam sen kitabı bitirdiğinde, gözlerin ağrıdığında biraz, kapı çalsa. Uzun zamandır görmediğin, artık aramaya da utandığın biri, seni hiç utandırmadan kapıda dursa. Çok eski bir dost olsa bu. O kadar eski olsa ki arada geçen zamanda ne olup bittiğini konuşmadan sohbet edebilsen. Gülsen gülsen...

Konuşmasan...
Akşam olsa birazcık. Madrid’de mesela jambon dükkânlarından birinde, ayakta şarapla biraz jambon yesen. Tek derdin damağını kesen ekmek kabuğu olsa. İnsanlara baksan, diyelim ki Buenos Aires’te o eski kahvelerden birinde, yüksek tavanlı olarak. Petersburg’da olsan mesela, oteline sarı saçlı bir kız o at arabalarından biriyle götürse seni, beyaz gece uzasa. Uzasa uzasa ve kimse seni merak etmese. Şam’da Hıristiyan Mahallesi’nin ara sokaklarında kaybolsan yürüye yürüye. Hiç konuşmasan kimseyle. Kimse de seninle konuşmaya çalışmasa.
Beyrut’ta akşam olsa, Deny’s barda sana kimse bir şey sormasa. Yüzünden anlasalar ne içeceğini. Gece bastırsa Paris’te, bir çatı katında bir yatağa kıvrılsan. Çinko su borularından güvercinlerin ayak sesleri duyulsa. Camda yağmur izlerini uzatsa, kısa kısa.

Görünmesen...
Çok güzel bir rüya görsen, huzurlu bir şey. Kalabalık olmayan bir rüya. Uyansan uyku bittiği zaman uyansan ama. Denize karşı kahvaltı etsen. Yine konuşmasan kimseyle. Kimse de sana bir soru sormasa.
Böyle kaç gün geçse... Böyle kaç gün geçse insan yeniden konuşmayı ister? Görünmeyi? Nefesinin sesini duyana kadar beklesen. Yatağa başını koyduğunda, yan dönüp kulağın yastığa dayandığında kalp sesini duyarsın ya kendinin. Öyle kaç gece geçse yeniden kalkıp kalabalıklara karışmak ister insan? Sorulara cevap vermeyi?
Kocaman giysilerin olsa üzerinde, iç organlarına kadar ısınmış olsan. Ellerinin kazak kollarının içinde...
Hava bir tuhaf. Hayal kurmaya yönelik bir tutum var havada. Kaçmaya müsait bir bulutluluk.

Ece Temelkuran


açıkçası bende bu gün yazarla aynı duyguları paylaşmışım..
canım öyle bir yerlere ışınlanmak istedi ki..
Demek havadanmış...

İnşallah herkese
iyi bir tatil günü olmuştur ..
sevgilerle..
iyi akşamlar..

Kaya dedi ki...

iyi aksamlar

yarin yeni bir haftaya daha basliyoruz, hayirli ugurlu gecsin insallah

seval dedi ki...

Günaydin...

Hafta sonunu Kankacim güzel hayallerle, kardeslerim birbirlerini kiskandirmakla gecirmisler he he... ben de Kaya gibi pencereden seyrettim (kaloriferin dibinde!) en yüce fircanin cizdigi o müthis manzarayi... Her mevsimin güzelligini yasayabilmek ne güzel!

Henüz aydinlanmadi ama güzel bir kahvaltiyla güzel bir gün baslasin, güzel bir günle güzel bir hafta insallah....

Hadi cay, kahve, firindan yeni cikmis sicak ekmeklerle bekliyorum, düsün yollara da kar neymis, nasil yagarmis bi görün... :)

no name dedi ki...

günaydın
güzel bir gün olur inşallah...

Kankamı alıp geliyorum ablacığım...

eylem dedi ki...

Merhabalar

hafta sonunuz güzel geçmiş
ben yokum artık cumartesileri

şu saat oldu kardan dolayı ulaşamadık daha ablamın yanına
kanka sağdan gitmiyormuyduk
soldan mıydı?her yer kar görünmüyor ki
öğle yemeği niyetine yeriz artık kahvaltıyı :)

Kolay gelsin...

Kaya dedi ki...

Merhabalar

Hava hala soguk, yerler hala beyaz...

mavigun41 dedi ki...

Herkese merhabalar...
kankam merhaba..
canım kardeşlerim merhaba..
şöyle yürekten bir merhaba diyelim..
dönelim yanımızda ki arkadaşımızın gözlerine bakalım..
onu önemseyerek merhaba diyelim..
hatta patronumuza bile (o da insan gerçi size göstermesede bunu)

Unutmaya başladık cünkü bir cinnet halleri ki etrafımızda karabulut gibi..

bir mikrop gibi yayılmaya başladı ,kanımıza girdi..
unuttuk merhaba demelerii..
sahi neler oluyor bize..

http://www.izlesene.com/video/muzik-ilhan-sesen-neler-oluyor-bize/218989

mavigun41 dedi ki...

Vicdanın sesini duyabilir misin?
İnsanın "orta direği" vicdandır. Ama zemin çürük, zihin bulanıktır. Hayat yer sarsıntılarıyla geçmektedir. İşte o yüzden vicdanı hemen her gün yeniden inşa etmeliyiz.

***

Vicdanın sesi mi?.. Öyle bir uğultu var ki, o sesi duymak imkânsız! Zaten şiddetin kıvılcımı bir kez parlamaya görsün. O zaman sloganlardan, küfürlerden, haykırışlardan başka bir şey duyulmaz. Bir an için bile olsa, durmak gerekir! Koşmamak, koşturan kalabalığa karışmamak gerekir. Ve bakmak gerekir. Kalabalık kavga, yıkım, linç uğruna aynı yöne koştururken durup onların her adımda çirkinleşen yüzlerine durup bir bak! İşte o an içindeki "sürü hayvanı" ölüp, insan yeniden dirilecektir.

***

Hiç uzatmadan söylemeli! Hep kazanmayı isteyen, kaybetmeyi asla göze alamayan biri vicdanlı olamaz. Çünkü vicdanın en büyük düşmanı menfaati ve kazanma arzusunu meşrulaştıran akıl yürütmelerimiz değil midir?

***

Ne tuhaf! Gençlik hep geçmişte kalıyor. 25 yaşında biri konuşurken gayet doğal bir ifadeyle "ben gençken" diyebiliyor! Soruyorum: 17-18 yaşlarını anlatıyormuş. Ben gülünce, bozuluyor. Çünkü o yaşlarına bakıp çok gerilerde kaldığını düşünürken o kadar içten ki!.. Geçmiş hep genç! Gençlik hep geçmiş! Ya gelecek? Hep bir deformasyon, bozulma, çürüme korkusu. Gelecek eşittir ihtiyarlık mı yoksa?

***

"Tadında bırakmak" derler hani! Gelecek gelmeden, tadı kaçmadan bir işi bırakmak çabası pek el üstünde tutulur. Oysa derin bir gelecek korkusudur bu! Ama üzerine alçakgönüllülükle süslenmiş zarif bir şal örtülmüştür.

***

Güzelleşebilen kadın, güzel kadından daha "büyüleyici"dir. Erkeklerin gözünde tabii...


***

Zamanında güzelliğiyle çok yürek yakmış bir kadına sormuştum. "Güzelliğinin aşklarına etkisi nasıl oldu?" Kırık bir gülüşle karşılamıştı sorumu ve aklımda kaldığıyla şöyle yanıtlamıştı: "Hayatıma giren erkekler toplum içinde bundan gurur duyuyor gibiydiler ama kapalı kapılar ardında güzelliğim sinirlerini bozardı! Biliyor musun, belki de sinirlenmekte haklıydılar! Onlar aşklarının beni güzelleştirmesini istiyorlardı ama ben ne yazık ki, onlardan önce de güzeldim ve gittiklerinde de güzel kalacaktım."

***

Kadınların sorusu: "Beni seviyor musun?" Erkeklerin sorusu: "Onu seviyor muyum?" Peki aşkın sorusu? Yan yanayken bile ayrıymış gibi özlemle ve içten içe dile getirilen şu sorudur o... "Neredesin?
Ne düşünüyorsun? Ne yapıyorsun?"


HAŞMET BABAOĞLU

mavigun41 dedi ki...

Halbuki ne güzel türkülerimiz ne güzel şarkılarımız vardır..

örneğin

Zülfü livaneli den
merhaba..

Dünyanın ucunda bir gül açılmış
Efil efil esen yele merhaba
Karanlığın sonu bir ulu şafak
Sarp kayadan geçen yola merhaba

Gün be gün yüreğim ulu yalımda
Engel tuzak kurmuş bekler yolumda
Zulümlerde işkencede ölümde

Bükülmeyen güce kola merhaba

Acıda kahırda çekmiş geliyor
Güneşten boşanmış kopmuş geliyor
Bir ışık selidir, sökmüş geliyor
Nazım usta, coşkun sele merhaba

Alınacak Anadolu’nun öcü
Yerde kalmıyacak çekilen acı
Açıldı geliyor şafağın ucu
Şu doğdu doğacak güne merhaba

Selam olsun dört bir yana merhaba
Akan kana düşen cana merhaba
Hesap sorulacak güne merhaba
Türküler söyleyen dile merhaba

http://www.youtubetc.com/videoizle.php?vid=GXtb97rNFl0

mavigun41 dedi ki...

başka bir merhaba
Ahmet Kaya dan
MERHABA
Yağmur yağsın isterdim bu sabah
Merhaba soylu sevdam merhaba
İpil ipil düşşün betona
Merhaba sevgili vatan merhaba
Ve uçuk gece guvercini
Nazlı nazlı uçsun buluta merhaba
Bütün sabahların bu saati
En fazla sevdiğim vakit
Son kez merhaba


http://www.youtubetc.com/videoizle.php?vid=VAgeg-WeYt0

mavigun41 dedi ki...

Günümüzden
şebnem ferah dan
MERHABA

Eğer olduğun gibi geleceksen
Bulduğun gibi seveceksen
Merhaba
zamanın ellerinden
merhaba
tut vakit kaybetmeden
dünyanın bütün günlerinden
en güzel günü bugün olsun
Hayattan hayallerinden istediğinden bahset
Düşünden düşündüklerinden hepsi olmuş farzet

Eğer olduğun gibi geleceksen
Olduğun gibi görüneceksen
Merhaba
zamanın gözlerinden
merhaba
bak vakit kaybetmeden
Dünyanın bütün nehirlerinden
Sözlerimiz seslerimiz aksın
Hayattan hayallerinden istediğinden bahset
Düşünden düşündüklerinden hepsi olmuş farzet

Tam olduğun gibi
tam göründüğün gibi
tam hissettiğin gibi
istediğin gibi
Hayattan hayallerinden istediğinden bahset
Düşünden düşündüklerinden hepsi olmuş farzet


http://www.metamorfoz.net/index.php/sebnem-ferah-merhaba-dinle.html



Tekrar herkese merhabalar..

mavigun41 dedi ki...

MERHABA...
Merhaba kardeşim, arkadaşım, gönüldaşım merhaba
Merhaba sırdaşım, omuzdaşım, kaderdaşım merhaba
İçtiğim su, aldığım hava, yediğim ekmek uyuduğum döşek
Gördüğüm rüya, beklediğim umut yaşadığım toprak merhaba

Merhaba
Ormanda ağaç, ağaçta dal, dalda yaprak, yaprakta tırtıl merhaba
Merhaba ovada çimen, denizde dalga, yaylada kar, dağda bulut merhaba
Harran, Çukurova, Yedigöller, Çorlu, Isparta, Çaykara Merhaba
Çankırı, Çorum, Adana, Niksar, Mudurnu, Bandırma
Midyat, İdil, Tarsus, Kemah, Yüksekova merhaba
Ula Zeki istanbul neki Erzurum yayla
Yayla ulan Erzurum sana da olsun merhaba

Merhaba memleketim, mahallede bakkalım, pamuk tarlasında ırgatım
Vergi dairesinde memurum, dağda çobanım, yürekte sızım, duvarda sazım
Hasatta yazım, gelinim alyazmalım nazım merhaba

Merhaba şose yolum, dağ patikam, geçit vermez kaçkarım
Adam yutan gavur dağım, İstanbul izmit otobanım merhaba
Merhaba Kızılırmak türkülerim, fırat ağıtlarım
Dicleye yaktıklarım, yeşil ırmak bozlaklarım merhaba

Merhaba ağaçlarım, selvilerim, çınarlarım,
Rizede çayım, Anamur'da portakalım
Önde yürüyenim, arkada düşünim
Seferberliğim, süpürge tohumu yiyenim
Dedem, edem cennetim cehennemim
Ey benim memleketim merhaba

Merhaba kardeşim, arkadaşım, gönüldaşım merhaba
Merhaba sırdaşım, amuzdaşım, kaderdaşım merhaba
İçtiğim su, aldığım hava, yediğim ekmek uyuduğum döşek
Gördüğüm rüya, beklediğim umut yaşadığım toprak merhaba

İBRAHİM SADRİ


tekrar tekrar merhaba...

mavigun41 dedi ki...

BU BİR VEDA DEĞİL YENİ BİR MERHABA..

-“ Gidiyorum Anne! “

Kızıla çalan saçlarını bir eliyle geriye itti… Deniz-Gök mavisi gözlerinden süzülen yaşların yere düşerken izlediği yolu takip etti… Yutkundu…

-“ Özlediğim yalnızlığıma, masumluğuma gidiyorum. Tertemiz bir sayfa için gidiyorum… Kaybettiğimin gönlümü almak için kendimden vazgeçiyorum belki de… Ama zaten beni ben yapan o değil mi? Çok değil kısa bir süre önce rüyamda görmüştüm onu… “

Aynı ben gibi saçları ve gözleri olan minik bir kız çocuğuydu. Eli, yüzü kir içindeydi ama üzerindeki elbisesi bembeyaz, tertemizdi. Gülümsedi bana… O kadar mutlu oldum ki! Elimi uzattım ‘gel’ dercesine… Anlamış olacak ki; hoplaya, zıplaya eteğinin pilelerini insanı ferahlatan hafif rüzgar da uçuşturarak yaklaştı yanıma… Onu daha yakından görebilmek için eğildim. Şimdi gözlerimiz birbirine kenetlenmiş bir şeyler öğrenmek istercesine öylece bakıyorduk… Dayanamayıp aceleyle sordum…

-“ Adın ne bakayım senin? “

Küçük kız gülümsedi yine… Ama diğer gülümsemesinden farklıydı sanki bu… Ya da bana öyle geldi… Biraz pişmanlık biraz da hüznün izleri vardı her köşesinde…

-“ Deniz… Benim adım Deniz “

Diyerek mırıldandı minik ama pespembe dudaklarıyla. İnsanı etkileyen, bir sevimliliği ve güzelliği vardı… ‘ Büyüyünce insanın aklını habersizce alıp götürecek kadar güzel olacak diye düşündüm kendi kendime…’ Minik ellerini avuçlarımın arasına hapsettim, öpüp okşadım…

-“ Biliyor musun? Benim adım da Deniz… Adaşız ne güzel değil mi? “

Küçük kız inatla başını iki yana salladı… Alt dudağı büzüldü… Hırsla ellerini avuçlarımın arasından çekti. Elini göğsümün biraz üzerine koydu. Gözünden bir damla süzüldü yavaşça yanağına, tıpkı benimkisi gibi…

-“ Ben senin adaşın değil, orayım! Beni asla kaybetme, vazgeçme! “

mavigun41 dedi ki...

Ne demek istemişti anlamamıştım. Boş gözlerle öylece bakarken bir güvercin edasıyla hızla uçup gitti avuçlarımdan… Tüm seslenişime rağmen dönüp bakmadı bile… Beline kadar uzanan saçlarını savura savura kendinden beklenmeyecek bir çeviklikle uzaklaştı... İleride onu bekleyen ama gözümü kamaştırdığı için net göremediğim ışığın arasında kayboldu…

Bir süre öylece ‘ geri döner ‘ umuduyla bekledim orada… Çok geçmeden her yer karanlığa büründü… Güneş bulutların arasına saklandı aniden… Uzaklardan gelen sesler ürkütüyordu beni… Güneş açmış, kuşlar cıvıldarken bu da nereden çıkmıştı böyle? Korkuyla etrafıma bakındım… Ağır ağır etrafımı gözetleyerek ayağa kalktım… Önce tiz bir ses duydum, anlayamadım… Ses netleşti. Evet, evet bu az önce kaçıp giden küçük kızın sesiydi…

-“ Beni asla kaybetme, vazgeçme! “

O kadar çaresizce söylüyordu ki! Sürekli tekrar edip, kulaklarımda uğuldayan bu cümleyi duymamak için ellerimle sımsıkı kapadım kulaklarımı… Aynı çaresizlikle bende cevap verdim…

-“ Yeter, yalvarırım sus artık! “

Kan-ter içinde uyandım, yatakta hızla doğruldum. Nefes alış verişlerim hızlanmış, boğazım kurumuştu… Komodinin üzerindeki bardağı alıp suyu yudumladım… Aynı rüyayı bir daha görme korkusuyla başımı tekrar yastığa koydum…

-“ O günden itibaren sürekli o küçük kızı düşündüm… ‘ Ne demek istedi? Kim o küçük kız? ‘ diye… Cevabını giderayak bulacağım hiç aklıma gelmezdi anne! Bilinmezliğe doğru sürüklenirken aniden düştü aklıma tüm cevaplar… O küçük kız bendim, kaybettiğim çocukluğum, kalbimdi! Senin kıymetlin, beni ben yapan yaramaz kızdı… Küçük Deniz’di O…

Ben onu kaybettim anne! Yaşam kavgasının, yalan dolanın, sahte insanların arasında kaybettim! Şimdi onsuz kurumuş bir yaprak gibi ordan oraya savruluyorum… Rüzgara teslim olmuş öylece gidiyorum… Ama sıkıldım, yoruldum… Şimdi yeniden elimi tutup, ben’i ben yapması için onu bulmaya gidiyorum… Ne bensiz O, ne de onsuz ben bir tamız… Şimdi ayrı bir köşeye savrulmuş bir yarımız ikimiz de… Eski Deniz olarak döneceğim sana… Söz veriyorum! Kıymetlini, yaramaz kızını geri getireceğim… Ama unutma! Bu bir veda değil yepyeni bir MERHABA! ”

DENİZ…


Deniz, titreyen elleriyle sımsıkı tuttuğu zarfı aynanın önüne koydu… Bavulunun saplarından kavrayarak kapıyı açtı yavaşça… Gözleri; ağlamamak için kendini sıkmasından dolayı kıpkırmızı olmuştu… Geri dönüp son kez baktı içeriye… Ne ağlayacak, ne de bu kararından vazgeçecekti… Kendisi dememiş miydi? ‘ Bu bir veda değil yepyeni bir MERHABAydı…‘

Yüzünde buruk bir tebessümle kapıyı kapattı…
ALINTI..

mavigun41 dedi ki...

Candan Erçetin

TÜRKÜ


Dünyada akla değer veren yok madem
Bazen aklı az olanın parası çok madem
Getirin şu şarabı alsın aklımızı
Belki de böyle beğenir bizi elalem

Türkü yine o türkü
Sazlarda tel değişti
Yumruk yine o yumruk
Bir varsa el değişti

Ben gönlü temiz insana kurban olayım
Gezsin başım üstünde benim hoş tutayım
Ham insanı al karşına söylet azıcık
Dön sonra cehennemdeymiş gel sarayım

Türkü yine o türkü
Sazlarda tel değişti
Yumruk yine o yumruk
Bir varsa el değişti

Gelip de eskiyenler yepyeni gelenler
Her biri gider bugün yarın birer birer
Kimseler kalmamış bu eski dünya
Kimi gitti gider kimi geldi gider

Türkü yine o türkü
Sazlarda tel değişti
Yumruk yine o yumruk
Bir varsa el değişti

Canların cananı dost deletme dinle beni
Küsme feleğe değmez yeme kendini
Çekil otur şöyle gürültüsüz bir köşeye
Seyreyle şu hengamede olan biteni

Türkü yine o türkü
Sazlarda tel değişti
Yumruk yine o yumruk
Bir varsa el değişti

http://www.videokeyfi.net/muzik-dinle/Candan-Ercetin-Turku-dinle-Kirik-kalpler-albumunden.html

no name dedi ki...

M E R H A B A

Güzel program, yüreğine sağlık ablacım...

mavigun41 dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
mavigun41 dedi ki...

BİR ŞARKI....



Candan Erçetin –
Vay Halime
Birine aşık oldum düştüm peşine
Hayat çok güzel göründü birden gözüme
Annem sakın yapma dedi güldüm yüzüne
Çok seviyorum anne dedim karışma bize
Vay vay vay vay benim halime
Dinlemedim anneciğimi düştüm zalime
Vay vay vay vay benim halime
Bulamadım çaresini yandım kaderime
Cicim ayları geçince geldim kendime
Söyleyemedim kimselere kaldım dertlere
Yarin huysuzluğundan bezdim bin kere
Kaynanamın dırdırından döndüm iğne ipliğe
Vay vay vay vay benim halime
Dinlemedim anneciğimi düştüm zalime
Vay vay vay vay benim halime
Bulamadım çaresini yandım kaderime
Bu halim ibret olsun tüm sevenlere
Herkes muradına ersin çıkalım kerevetine
Davullar vurulsun düğün dernek kurulsun dengi dengine
Vay vay vay vay benim halime
Dinlemedim anneciğimi düştüm zalime
Vay vay vay vay benim halime
Bulamadım çaresini yandım kaderime
Söz : Candan Erçetin
Müzik : Anonim


http://www.videokeyfi.net/muzik-dinle/Candan-Ercetin-Vay-halime-dinle-Kirik-kalpler-albumunden.html

mavigun41 dedi ki...

VE
BİR YAZI...


Pakize Suda
Kısmetse evlenmek istiyorum!
10.01.2010

ARTIK biliyorsunuzdur, "evlilik kurumu"nun savunucularından değilim.
Ama "Kimse evlenmesin" de demiyorum.
Evlenenlere "deli", "aptal", şu, bu gözüyle bakıyor da değilim.
Ne haddime zaten... Herkesin kendi hayatı, kendi tercihi.
Üstelik öyle konu ki bu, haklısı haksızı, doğru ya da yanlış bileni olamaz.
Ama ortada aşk meşk yokken, hatta bir aday bile bulunamazken çıkıp da "Kısmetse 2010'da evlenmek istiyorum" derse biri, şu anda yaptığım gibi kaleme kâğıda sarılmadan duramıyorum.
Hayır, bunu akşama kadar toz alıp annesinin misafirlerine çay demleyen kızlardan biri söylese anlayacak, "Kızcağız kendi sehpaları, kendi tencereleri olsun istiyor" diyeceğim.
Ama "kısmetse evlenmek isteyen kız" bir oyuncu.
Yanlış anlaşılmasın, "Ev kızları evlensin, meslek sahibi kadınlar evlenmesin" demiyorum; bu, evliliği "ekmek kapısı" olarak görmek olur ki bana hiç uymaz.
Ama hiç olmazsa "çemberi kırmış kadınlar" için "hedef" olmamalı evlilik.
Hayatın akışı içerisinde gelirse hoş gelir ama gelmezse de dünyanın sonu değil.
Fakat görünen o ki bu topraklarda çemberler kırılmıyor, sadece biraz genişliyor.

*

Hadiseye şöyle de bakılabilir tabii.
"Aferin, kız değerlerini yitirmemiş!"
Bana sorarsanız kızların kopamadığı bir tek bu "değer" kaldı.
Evlilik. Daha doğrusu "gelin olmak".
"Büyüyünce gelin olucam" diyen 5 yaşındaki kız çocukları hangi yollardan geçerlerse geçsinler, sonunda hangi konuma gelirlerse gelsinler, gelin olma isteğini söküp atamıyorlar yüreklerinden.
Beyaz önlük, cüppe, tayyör... Hepsi tamam da üstüne illa ki bir de gelinlik!
İyi hoş da bu kızlar gelin olduktan sonra "acayip bir hayat"ın onları beklediğini bilmiyorlar mı?
Çok zor bir sürecin başladığını?
Herhalde bilmiyorlar ki daha ortada aday bile yokken kısmetse evlenmek istiyorlar.
Evlilik "vazgeçilemeyen bir adamla hayatı geçirmeye karar vermek" değil onlar için; "gelin olabilmek için bir adam bulmak" daha çok.
Çok sevişip, pek eğleneceklerini düşünüyorlar evlenince.
Hakikaten ilk zamanlar onların düşündüğü gibi geçiyor. Az sevişip hiç eğlenmedikleri günler geldiğinde de boşanıveriyorlar.

*

Evliliğe karşı olunca "çok modern"miş gibi algılanıyor insan.
Değil aslında.
Galiba ben herkesten çok ciddiye alıyorum bu işi.
Hatta tutucu bile sayılabilirim.
Belki de bütün yazıp çizdiklerim, evliliği, benim kadar ciddiye almayanlardan korumak içindir, kim bilir...

mavigun41 dedi ki...

yaz aylarını özleyenler için...


Ayşe Özyılmazel -
Temmuz


Ekim kasım aralık
Of içim dışım kapkaranlık
Bir şarkı var radyoda
Mevsimine göre tam bunalımlık

Ocak şubat kar yağar
Üstümüzde kapkalın kazaklar
Vücudu geç kalp üşür
Yazı bekler yalnız kalanlar

O Ooo Nisan aşk istiyor insan
O Ooo Mayıs bu yaz bizim yazımız

Temmuz gelince mutluyuz
Valla bu yazdan umutluyuz
Büyüdük sanki çocuk muyuz
Hadi bize aşk lazım

Temmuz gelince mutluyuz
Valla bu yazdan umutluyuz
Büyüdük sanki çocuk muyuz
Biraz da meşk lazım

http://www.gizligizli.org/muzik/ayse-ozyilmazel-temmuz-dinle.html

mavigun41 dedi ki...

Şebnem Ferah

Eski


Eski bir şiir
Eski bir hikaye
Eski bir eski
Var aklımda

Herkes hayattaydı
Bildiğim herkes
Hiç korku yoktu
Yoktu aklımda

Eski bir kitap
Eskimiş resimler
Eski bir şarkı
Var aklımda

Sevdiğim birin
Hiç kaybetmemiştim
Kaybetmek yoktu
Yoktu aklımda

Sıradan basit bir günün uğruna
Hiç dua etmemiş hiç yalvarmamıştım

Sen nasıl başardın
Yüz yıllık ağaç gibisin
Nasıl böyle kaldın
Yürürken eskimeyen eskisede değerlenen

Sen nasıl başardın
Yüz yıllık ağaç gibisin
Nasıl böyle kaldın
Yoksa sende sadece öyle duranlardan mısın

Eski bir oyun
Eski bir sokakta
Eski bir hırka
Var omzunda

Aşka inanırdım
Her hücremle
Hiç bir yük yoktu
Yoktu omzumda

Sıradan güzel bir günün uğruna
Hiç dua etmemiş henüz yalvarmamıştım

Sen nasıl başardın
Yüz yıllık ağaç gibisin
Nasıl böyle kaldın
Yürürken eskimeyen eskisede değerlenen

Sen nasıl başardın
Yüz yıllık ağaç gibisin
Nasıl böyle kaldın
Yoksa sende sadece öyle duranlardan mısın

http://www.videokeyfi.net/muzik-dinle/Sebnem-Ferah-Eski-2-dinle-Benim-Adim-Orman-Albumunden.html

mavigun41 dedi ki...

Büyük büyük şehirlerde
çok çok yoğun işleri olan
çok çok çok çalışan insanların arasına karışan
çok çok çok çok çok
çalışan BBO ailesine .


''yüksek bir kayadanbakan mavikanatlı kuş'' gibi oturup şu sizlerin de içinde koşturup durduduğu hengameyi seyredeken..
gönül heybemdekileri sizlerle paylaştım..

Bu gün Merhaba ile başladığımız gün..
iyi akşamlar dileğinle bitiyor..



KIraç ile herkese iyi akşamlar...

Gönül Gurbet Ele Varma

Gönül Gurbet Ele Varma,
Ya Gelinir Ya Gelinmez.
Her Güzele Gönül Verme,
Ya Sevilir Ya Sevilmez.

Gel Ey, Gel Ey Ey.
Her Güzele Gönül Verme ,
Ya Sevilir Ya Sevilmez.
Gel Güllüm Gel, Gel Tellim Gel, Gel Nazlım Gel,
Gel Ey Gel Ey, Gel Ey Gel Ey, Ey.

Has Bahçenin Nar Ağacı,
Kimi Tatlı Kimi Acı.
Zalim Derdimin İlâcı,
Ya Bulunur Ya Bulunmaz.

Gel Ey, Gel Ey Ey.
Zalim Derdimin İlâcı, Ya Bulunur Ya Bulunmaz.
Gel Güllüm Gel, Gel Tellim Gel, Gel Nazlım Gel,
Gel Ey Gel Ey, Gel Ey Gel Ey, Ey.

Deryalarda Yüzer Bahri,
Doldur Ver İçeyim Zehri.
Zalim Gurbet Elin Kahrı,
Ya Çekilir Ya Çekilmez.

Gel Ey, Gel Ey Ey.
Zalim Gurbet Elin Kahrı,
Ya Çekilir Ya Çekilmez.
Gel Güllüm Gel, Gel Tellim Gel, Gel Nazlım Gel,
Gel Ey Gel Ey, Gel Ey Gel Ey, Ey.

Karacaoğlan Düşse Yola,
Bülbül Figan Eder Güle.
Güzel Sevmek Sarp Bir Kale,
Ya Çekilir Ya Çekilmez.

Gel Ey, Gel Ey Ey.
Güzel Sevmek Sarp Bir Kale,
Ya Alınır Ya Alınmaz.
Gel Güllüm Gel, Gel Tellim Gel, Gel Nazlım Gel,
Gel Ey Gel Ey, Gel Ey Gel Ey, Ey.


http://www.videokeyfi.net/muzik-dinle/Kirac-Gonul-Gurbet-Ele-Varma-dinle-yolcu-albumunden.html



ben en iyisi şu kayadan ineyim...
tepeden bakınca herşey ne kadar uzak görünüyor insana..
he..he...

kendinize iyi bakın..
daha çok çalışın..

seval dedi ki...

Canim Kankam benim gelmis, heybelerin en güzelini bosaltmis, en güzel sarkilarla, siirler ve yazilarla gönlünden gecenleri sermis önümüze.. Ellerine ve yüregine saglik kankacim!

Hepimize, herkese iyi aksamlar...

eylem dedi ki...

iyi akşamlar...

no name dedi ki...

iyi akşamlar...

seval dedi ki...

Gün aydinlanmadi henüz ama her sabah kalktigimizda, kalkmak icin nedenlerimiz olduguna ve de kalkabildigimize sükrederek, günün getireceklerini karsilama hazirliginda hepimize günaydin!

Güzel bir sali gününde karsimiza cikacak her ne ise en hayirlisi olsun! ve zorlar kolay gelsin..

eylem dedi ki...

Seval ablamın güzel dileklerine katılıyor ve bende günaydın diyorum...

Kolay gelsin...

no name dedi ki...

günaydın

güzel bir salı diliyorum...

seval dedi ki...

Gökyüzünden durmaksizin pudrasekeri yagiyor...

Bu daha bir sey degilmis, asil kisi bize Rusya üzerinden gelmesi beklenen "Bob" getirecekmis! Yaninda daha cok kar, buz ve don! :)

Kardanadam meraklilari nerde?

mavigun41 dedi ki...

herkese merhabalar..
iyi bir gün olsun...
güzel bir salı..

Kaya dedi ki...

Merhabalar

bu kadar iyi dilekten sonra insallah güzel bir sali oluyordur..

no name dedi ki...

güzel güzel,
yok bi yaramazlık...
bir de yağmur yağsaydı...

eylem dedi ki...

Ankara'da yağıyor :))

Seval abla ben kartopu oynarım
kayarım bile
ama kartopu oynarken kankamın arkasına saklanırım ben
sizden gelecek kartoplarından korunmak için :))

eylem dedi ki...

iyi akşamlar...

seval dedi ki...

Mübarek hala yagiyor, tüm gün yagdi, yagdi...

Birazdan paydos vaktidir benim icin, darisi basiniza... herkese iyi dinlenmeler, iyi aksamlar..

Kaya dedi ki...

iyi aksamlar

no name dedi ki...

günaydın
güzel bir gün olur inşallah...

seval dedi ki...

Günaydin...

Brrr.. burada her yer kar, buzzz, ve kuruz soguk... sizin oralar muhtemelen ilik ve parcali bulutlu... belki hafif yagisli... Disarida hava nasil olursa olsun, hepimize güzel bir gün olsun...

Eylemcim cay var mi, cay? Hadi demleyiver ablacim, icimiz isinsin.. No Namecim alir simitleri, pogacalar gelir birazdan... he he.. ablalar hazira konar..

no name dedi ki...

boşver sen kankamı ablacığım, orada ne çay var ne de kankam.
sen gel buraya, gelirken kankana da seslen güzel bir kahvaltı edelim. bu arada kankanla beraber fotoğrafınızı da çekerim...

eylem dedi ki...

"Boşver sen kankamı" bu sözü duyacağıma ölsem daha iyiydi.

Günaydın ablacım gel halen çay içmek istiyorsan ben buradayım
bir köşede kırgın küskün elinde çay bardağı dışarıda yağan yağmuru seyrediyorum gözlerimde yaşlarla...

kolay gelsin sizlere...

mavigün dedi ki...

BBO ailesine selamlar...
herkese iyi günler..
iyi çalışmalar...

no name dedi ki...

yok kankacım sen yanlış anlamışsın,
boş ver derken ben seni kasdetmedim,
ankaraya gitmeyi boşver demek istedim. sen yoktun ya sabahleyin o yüzden ben boşver ablacığım ankarayı gel burada kahvaltı edelim dedim, hatta gelirken kankama da seslen beraber gelin dedim. ya bu leptopun klvyesi q klavye bi türlü alışamadım, ha bire dilim sürçüyor...
yoksa mümkün mü ki ben "boşver kankamı" diyecem. seni kıracağıma kafamı kırarım daha iyi...

Kaya dedi ki...

Merhabalar

Disarisi hala soguk, yerler hala buz

Bu kis cok sert geciyo, hava karanlik, icim karanlik
off off

Kaya dedi ki...

http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=227534

kriz bu kadar mi heryeri vurdu bee..

eylem dedi ki...

yani kayacım :))

off çekip içini karartma bak benim gibi boşverilmiş değilsin şükret

yanlış anlamışım evet zaten yanlışta okumuşumdur...

Kaya dedi ki...

aaa bosverilmis olabilir misin sen hic, hem de kankan tarafindan
olacak is mi canim

Kaya dedi ki...

Cumhuriyet'in ilanından sonra, İstanbul'da bir resepsiyon verilir.
Tüm Dünya Ülkelerinin elçileri ve ...ataşeleri de davet edilir.
Davet güzel bir şekilde devam etmektedir, fakat İngiliz ataşesi olan Binbaşının bakışları Atatürk'ün gözünden kaçmaz.
Bütün davet boyunca kendisine dik dik bakmıştır ve bakmaya devam etmektedir.
Ne olduğunu öğrenmek için yaverini gönderir.

Yaver Mustafa Kemal'e şöyle der:
Paşam; kendisine size karşı neden ters bir tavır takındığını sordum, o da bana Mustafa Kemal'in Çanakkale'de babasını öldürdüğünü söyledi.

Bunun üzerine Atatürk şöyle der.
GİT SOR BAKALIM BABASININ ÇANAKKALE'DE NE İŞİ VARMIŞ?

Kaya dedi ki...

http://www.internethaber.com/galeri/gallery.php?id=5765&no=1

fotograflar +18 !!

Midesi kaldiranlar göz atabilir..

eylem dedi ki...

iyi akşamlar...

seval dedi ki...

Kayacim nerden buldun be ablam o resimleri? Aksi gibi merakima yenildim, gittim baktim,inanilir gibi degil, daha önce hic bir yerde böyle bir sey ne duymus, ne de görmüstüm, insallah hafizamdan silebilirim...

Sanki bu gün daha uzun bir gün oldu ve nihayet aksama az kaldi..

Herkese iyi aksamlar, iyi dinlenmeler...

no name dedi ki...

iyi akşamlar diliyorum, kısmetse yarın devam ederiz...

Kaya dedi ki...

sorma ablacim midem kalkti izlerken benim de

iyi aksamlar herkese

no name dedi ki...

günaydın,
yağmurla uyandık, güzel geçer inşallah...

mercimek çorbası var, tereyağlı bol limonlu ve sıcaaakk...
beklerim....

eylem dedi ki...

Günaydın

Kolay gelsin...

seval dedi ki...

Bembeyaz karlarin icinden Günaydin...

Bize kis bir geldi, sürpriz misafir gibi simdi de gitmek bilmiyor.. Yapacak bir sey yoksa alismaya calisiyor, dikkat ediyoruz.. Allah bu sogukta, buzlu yollarda yayalari da söförleri de korusun! diye icimizden yükselen dualarla...

No Namecim ellerine saglik ablacim ne iyi düsünmüssün.. sen corbayi sicak tut, biz hemen cikiyoruz yola... :)

Hepimize güzel bir gün olsun insallah...

mavigun41 dedi ki...

herkese merhabalar..
sevgili kankacım sizin misafirlerin ismi değişiyor da gelenler hem aynı soğuk beyaz renkte canım..
Bob da soğuk ve beyaz çıktı desene..
''Beyaz''misafirlerin bir an önce gitmesine burdan duacıyız..

No name çorba kaldı mı kardeşim..

no name dedi ki...

var ablacığım, yanına da çiğ börek ekledim güzel oldu, beklerim...

mavigun41 dedi ki...

BİR GÜN MUTLAKA SANA DÖNERİM...

Belki de sen yanıldın...

Belki de sadece iyi kalpli bir yeteneksizdim ben...

Ebedi bir hayal kaçkını...



Varlığımı herkesin bilmesini isterken, aynı anda kendimi ele vermemek için hayattan kaçıyordum. Daha önce kimselerin denemediği şeyleri yapmak, benzersiz biri olmayı islerken, dokunduğum her şey gerçekliğini yitiriyor, çevrem hızla ıssızlaşıyordu...



Benzersiz biri olmak islerken, varlığımın unutuluşunu seyretmek, tuhaf, karşılıksız bir acı veriyordu bana... Beni bir gün unutacağından korkuyor, bunun bedelini de kendimi saklayarak ödetiyordum sana. İyi kalplilikle saklayarak...



Bilirsin, dünyanın en kolay, ama en riskli rolüdür iyi kalpliliği oynamak... Sevgini yitirmemek için yaptığım tek şey aynada kendimi telaşla seyretmek ve iyi kalpliyi oynamaktı...



Sevgine, çok kıymetli bir hatıra gibi, sadece içinde kendimi seyrettiğim durgun bir göl gibi sahip olmuştum...



Durmaksızın fotoğrafını çekiyordum. Arkanda hayat can çekişiyordu...



Bakışlarından kurutulmuş kelebek koleksiyonu yapıyordum. En büyük arzum, seni hayatın içinde yaşayabilmekti. Ama en büyük korkum da buydu.



Sanki seninle hayatın içinde yaşarsam, ruhum dağılacak, her bir yanım birbirinden çok uzak yerlere savrulacaktı... Aşk bana, cesaretiyle gelmemişti işte...



Oysa sen, ölümünle bile barışmıştın çoktan... istediğin an, tanıdık tanımadık, herkesin insafına terk edebiliyordun kendini... En çok arzuladığım şeye sen kavuşmuştun. Kaybedecek hiçbir şeyin yoktu artık. Sen istemezsen, kimse sana bir şey yapamazdı.



Bazen bırakırdın, korumazdın kendini. Gözlerinden kan gibi sızan bir tebessümle, yanağına inen tokatı atan insanın gözlerine bakardın. Maruz bırakırdın kendini o bencil şiddete... O tokat, gündüz düşleri gören bir şairin avuçlarında zarfsız kuşlar olana dek, maruz bırakırdın kendini...



Bense, yıllar sonra bulmuştum sevgiyi. Öylesine açtım ki sevilmeye, öylesine açtım ki kendime, sonsuzluğu unutmuştum... Aynada hep kendime bakıyor ve sevgini yitirmekten delice korkuyordum...

mavigun41 dedi ki...

Sevgini yaşayamıyor, sevgini derinden hissedemiyor, bütün telaşımla sevgine layık olmaya çalışıyordum... Sevgine layık olmak için de durup dinlenmeden kitaplar yazmayı tasarlıyordum. Sevgine layık olmak için, önemli, tanınan biri olmalı, oyunlar sahnelemeli, şarkılar bestelemeliydim. Halta dünyanın en romanesk devrimini gerçekleştirmeliydim bu ülkede... Ben, sevgine tamamen sahip olabilmek için ön odada dünyanın en romanesk devrimini yapmayı, insanların duygu ve düşünce dünyalarını alt üst edecek kitaplar yazmayı düşlerken; sen, arka odada tek başına güvercinlerle, kedilerle, bahçede yakılan ateşlerin duvarlardaki yansımalarıyla konuşurdun.



Sanki zaman senin için çok farklıydı... Geçmişini kaybetmediğin için bir bakışta, o bakışta saklı olan bütün bir hayatı okuyabiliyordun sanki... İnsanlar sana emanet ettikleri geçmiş zamanlarını bir daha sormadıkları zaman yaşadığın keder, ona en çok ihtiyaç duyanlara şefkat olarak geri dönerdi... Sen birine sarıldığında, zaman dururdu...



Bense tarihe iz bırakmak, unutulmamak, hep hatırlanmak için bakardım insanların bakışlarına ve o bakışlarda yine kendimi görürdüm... Dünya, benim gergin, telaşlı, hep geç kalmışlığımı yüzüme vuran aynamdı.. Yaşarken kendimi ona kurban etmemi isterdi benden. O aynada, erdemimle bayağılıklarım arasındaki derin uçurumu görürdüm hep...



Ne yapacağımı hep baştan bilirdim. Ne söyleyeceğimi, nasıl davranacağımı, ne hissedeceğimi... Hiç şaşırtamazdım kendimi. Kendime rakiptim ama hep yenerdim kendimi. Kendimi hep hayal kırıklığına uğratırdım...



İnsanların duygu ve düşünce dünyalarını sarsacak bir kitap yazmaya çabalarken merak etliğim en önemli şey, senin dünyaya, hayata, insanlara nasıl baktığındı... Beni nasıl gördüğün, nasıl sevdiğindi... Nasıl insanların insafına kendini bu kadar korkusuzca terk ettiğindi...



Kuşlarla, kedilerle, yapraklarla, çocuklarla konuşurken neler hissettiğindi...



Kimi kez seni bütün benliğinle hissedebilmek için bugüne dek kazandığım bütün gücümü, imkânlarımı, ilişkilerimi bir anda silmek, hayata sıfırdan ve yeniden başlamak istiyordum.



Kaybedecek hiçbir şeyim yokken, nasıl biri olacağımı merak ediyordum.



Kendimi her şeye maruz bırakmayı, yanağıma inen tokata gözlerinden kan gibi sızan bir tebessümle bakmayı ve o tokattan zarfsız kuşlar yapmayı çok istiyordum... Oysa kendimi bu kadar çok önemsersem, bu denli çok ciddiye alırsam, seni ve kendimi hiçbir zaman gerçek anlamda göremeyeceğimi artık anlamam gerekiyor...



Anlamam gerekiyor, çünkü bu sıcak yaz günlerinde içim üşüyor.



Çünkü çoktan anlamam gerekiyor, kendime hesap vermemek için tarihe iz bırakmak istediğimi...



Hep arzuladığım halde bana verilen sevgiden korkup kaçtığım için, hiç unutulmamak adına, kitaplar, oyunlar, şarkılar yazmak için çırpınıp durduğumu...



Kendime olan sorumluluktan kaçlığım için, bu ülkede dünyanın en romanesk devrimini gerçekleştirme düşleriyle uğraştığımı anlamam gerekiyordu.



Yarın, bir adaya gidiyorum. Çevremde kimsenin bilmediği bir adaya... Sığınacak, korkularımı yatıştıracak, beni hiç sorgulamadan bağışlayacak, kimselerin olmadığı bir adaya... Adanın arkasında, o sadece başıboş rüzgârların estiği dağlarla çevrili ıssız kumsalda adımı haykıracağım... Orada, ne insanların duygu ve düşüncelerini alt üst edecek kitaplar, ne oyunlar, ne şarkılar, ne de dünyanın en romanesk devrimi olacak...



Orada, sonsuzluğa bakıp ve kimseden yardım istemeden “Kimim ben?” diye soracağım...



Eğer ben sadece iyi kalpliliği oynayan ebedi bir hayat kaçkınıysam, içim ölmüşse ve eğer buna gerçekten inanırsam, beni bir daha hiç göremeyeceksin..



Eğer senin düşündüğün gibiyse, şunu iyi bil ki, bir gün mutlaka, sana geri dönerim!..


cezmi ersöz

mavigun41 dedi ki...

DURULMALI
Issız sokaklarında yürürken bir şehir
Ne kadar tanıdıksa o kadar boş gelir
Gördüğün bütün yüzler birbirine benzer
Gün geçer yaraları silerse zaman siler..
Issız sokaklarında yürürken bir şehir
Ne kadar tanıdıksa o kadar dar gelir
Bu şehirde daha durmak sanki akla zarar!
Gün geçer yaraları sararsa zaman sarar..

Güneş olmalı..
Sıcak hep sıcak..
Çiçek olmalı,
Solmayan onu bulmalı..
Yağmur olmalı sakince ince yağmalı..
Durulmalı.. durulmalı.. durulmalı..

http://www.video-klipleri.org/funda-arar/durulmali-klibi_0caf5f782.html

mavigun41 dedi ki...

Hadi Bulun En Zayıf Yerimi
İnsan kendisini merak etmeli;
hem de ölümüne merak etmeli.
Gün bitti işte...
Kim farkında bunun senden
başka...
Herkes bu yenilgiyi nasıl da
rahat kabulleniyor...

Vaatlerini tutmadı gün.
Kimse kendisini merak etmedi.
Sabırsızlığın bundan;
bundan çocuksu hasretin...
Kabullenince herkes yaşamını
sen ortaya kendini koydun...
ve bütün suçlarını üzerine
aldın sonra

Bundan işte
bu çocuksu hasretin
Ve ölümcül bir rulet oynadın
insanlarla
hadi dedin, hadi bulun
en zayıf yerimi...

Ve diktin gözlerini gözlerine
kastın bedenini
yükselttin omuzlarını
Öylece kaldın...
Baktılar sana... Baktılar...
Ama yüreğini bir türlü
göremediler.

Cezmi Ersöz

Bu günde bitmek üzere...
herkese iyi akşamlar
iyi geceler olsun...

eylem dedi ki...

Ohh ablam güzel güzel şeyler paylaşmış yine bizimle
ellerine sağlık ablacığım...

İyi akşamlar...

seval dedi ki...

Kankacigim paylastiklarin icin cok sag ol canim... Cezmi Ersöz´den okuduklarimi tamamen anladim diyemem ya bu yazarin duygulari cok karmakarisik, ya anlatim sekli alisilmistan cok farkli ya da cok calismaktan bugün benim tüm algilama devrelerim kapali... :)valla artik bilemiyorum...

Neyse ki aksam oldu, hepimize iyi aksamlar diliyorum, sevgiyle kalin..

no name dedi ki...

iyi akşamlar...

no name dedi ki...

bizler burada (kemer) gri, yağmurlu bir güne uyandık.
Güzelliklerle dolar inşallah diyerek Günaydınlar diliyorum...

eylem dedi ki...

Günaydınlar

Kankacım Ocak ayının ortasına gelmişiz. artık uyanın gri gökyüzüne
hep güneş hep güneş olmaz ki canım

ben sabırla kar bekliyorum ama henüz gelemedi Almanyadan buralara
yağmurla idare ediyoruz ...

Madem ora yağmurlu bura yağmurlu seval ablamda karlar içinden gelir
sıcak bir çay içelim
gelirke simit getirirsen hayır demem kankacım

hadi bakalım kolay gelsin...

no name dedi ki...

kaptım simidi ve de eski kaşarı geliyorum kankacım, çay da sıcaksa değmeyin keyfimize...

seval dedi ki...

Günaydin..

hafif bir isinma ama - + 1 derece kadar, hafif iste... bembeyaz karlar hala yigildiklari yerlerde, yol kenarlarinda öbek öbek duruyorlar... cimen alanlar da hala kar altinda ancak caddeler cok sükür temiz, trafik umdugumdan cok daha rahat akici...

Haftanin son is gününe uyandik Allaha sükür, hepimize güzel bir gün dileyerek...

Cayi bensiz bitirmeyin, hemen geliyorum! :)

eylem dedi ki...

Patronum zam yapmadı,parası yokmuş,
yeni eleman alırken bana sormuyor
neyse diyorum ki gülmeye ihtiyacım var

fıkra

AKŞAM SERİNLİĞİNDE
Bir mecliste konuşulurken,
Amerikalı :
-Biz Mars'a gideceğiz, demiş.
Alman :
-Biz yakıtsız giden otomobil üreteceğiz, demiş.
Fransız :
-Atom bombasını etkisiz hale getirecek projelerimiz var, demiş.
Bizim Karadenizli de onlardan geri kalmamak için :
-Biz de güneşe gideceğiz, demiş.
-Güneşe gidemezsiniz, demişler. Güneş yakar.
Karadenizli gülümsemiş :
-O kadar da enayi değiliz tabi, demiş. Akşam serinliğinde gideceğiz.

eylem dedi ki...

ASANSÖR
Temel kapıcı, çalıştığı on katlı binanın asansörü bozulunca bir kağıt asıyor, üstünde şu yazılar var :
"Asansör pozuk, en yakın asansör yüz metre ileride, yandaki pinadadur"

eylem dedi ki...

BİR KUZUDA EVDE
Bir inşaata amele alınacaktır. Alınacak elemanları kalfa Cemal'in seçmesi istenir. Adaylar kalabalıktır. Bu durumda Cemal sınav yapmaya karar verir.
-Pize 1 kisi lazımdur. Pu nedenle sizu imtihan edeceğum. Bir ara gözü Temel'e ilişir. Burnundan tanımıştır. Hemşehrisini işe almak ister. Önce Temeli sınava alır ve sorar.
-Hemşerum söyle baa bakalum.. Sana 3 kuzu verdum, sonra 2 kuzu daha verdum kaç kuzu oldi?
-6 tane oldi. Cemal biraz bozulur ama çaktırmaz.
-Tabi bu soru biraz zor oldu piraz taha kolayini sorayum.
-Sana 2 kuzu verdum, sonra 1 tane taha verdum kaç kuzi oldi ?
-Tört kuzi oldi. Cemal sinirlenir, Ama hemsehrisinide işe almak ister.
-Peçi 1 kuzi verdim, sonra bir kuzi taha verdum kaç etti ?
-Üç etti. Bunun üzerine Cemal iki tokat çakar ve tekrar sorar.
-Pir kuzi verdum, kaç kuzin oldi?
-İçi tane. Cemal iyice sinirlenir ve Temeli iyice döver.
-Ulan hemşeru teyup işe almak istedum, sende tam salakmişsun. Ula sağa pir kuzi vermişsem pir kuzin olur anladun mi?
-Olir mi, der Temel.
-Penum evde bir kuzi de kendumin var.

eylem dedi ki...

Korkmayın burayı fıkralarla doldurmayacağım :)

bir de şiir

ACININ RENGİ
..ey acılara tat veren güzellik
Yüreğimize hoşgeldin
Geldin de
Çiçekli dallara döndürdün öfkemizi
Artık ister dolu yağsın ömrümüze
İsterse kar
Biz ki bildikten sonra sevmeyi
Bütün sabahlar
Acı renginde olsa ne çıkar.

ADNAN YÜCEL

seval dedi ki...

Eylemcim ne güzel gülümsüyorduk keske devam etseydin be canim... he he..

Siir de cok güzel, paylastigin icin sag ol ablam..

Kaya dedi ki...

Hayirli Cumalar

Kolay gelsin herkese

eylem dedi ki...

sen iste ablacım ben devam ederim

merhaba Kaya...

Bir şarkı daha
Efkarlıyım

Efkarlıyım başım duman
Sitemim var ey koca çınar
Zor günümde nicesini andım
Muhabbet yetmezmiş bilmedim

Dün bugün dedim gönlüm avuttum
Yarın yetmezmiş bilmedim
Dert bir yandan
Sevda bir yandan

Derman yetmezmiş bilmedim
Sitem ne çare
Şu dünyanın haline kandım
Ben yalnızmışım bilmedim

Gönül için için yanar da
Sabır yetmezmiş bilmedim
Sitem ne çare
Efkarlıyım başım duman
Sitemim var ey koca çınar

NEV...

http://www.dailymotion.com/video/x3v24u_nev-efkarliyim

eylem dedi ki...

YAĞMUR OLSAM

Sel taşkını bir akşamüstü
Bulutları bağrına basan
Ağaçlara sordum seni
Yaprak rüzgarı tutmaz dediler
Uzun uzun baktılar yalnızlığıma
Yangın yeri bir yürek
Bir de yağmur gösterdiler

Ne olur şu yağmurların
Birdenbire yağanı ben olsam
Rüzgarı düğümlesem saçlarına
Bir daha bırakmasam
Öpsem kirpiklerini
Süzülüp gözyaşlarına karışsam
Çağlayıp aksam çağlayıp aksam
Yüzündeki ırmaklarla geçsem ovaları
Dudaklarında denizlere çıksam

ADNAN YÜCEL

seval dedi ki...

Sayfa degismeden ben hepinize iyi haftasonu tatilleri dileyeyim..

Iyi dinlenmeler, gezmeler, tozmalar, belki sinemaya gitmeler, yahut arkadaslarla kafelerde takilmalar, es-dost ziyaretleri, hos raslantilar, güzellikler ve sevgiler...

saglicakla kalin, kismetse pazartesi görüsürüz insallah...

Kaya dedi ki...

BBO AİLESİ DİYOR Kİ !!!

“ BAZI DİZİLER YAYINDAN KALDIRILABİLİR AMA YÜREKLERDEN ASLA”

M.Aras

Kaya dedi ki...

BBO AİLESİ DİYOR Kİ !!!

“ BAZI DİZİLER YAYINDAN KALDIRILABİLİR AMA YÜREKLERDEN ASLA”

M.Aras

Kaya dedi ki...

Sevgili Admin,

Bizi unutmadigini göster ve bize yeni bir sayfa ac!!

Daha nazik yazmistim daha önce ama malesef araya kaynadi sanirim bu istegimiz.

Emir kipinde cümle kurmak zorunda birakma bizi

Gözlerinden öperim
tamam!

eylem dedi ki...

"Gözlerinden öperim
tamam!" :))
harikasın Kayacım :)

ama burdan olmaz duymaz
direkt M.Aras'a bir mail
sabaha temiz sayfa elinde olur :)

eylem dedi ki...

iyi akşamlar
iyi tatiller...

no name dedi ki...

iyi akşamlar...

Yağmur dedi ki...

ben sizi özledim... siz yoksunuz ama ben yine de biraz burda kalayım istiyorum,yarın nasıl olsa okursunuz dimi ama ;)

Yağmur dedi ki...

Yalnızlığa dayanırım da,

Bir başınalığa asla.

Yaşlanmak hoş değil duvarlara baka baka.

Bir dost göz arayışıyla.

Saat tıkırtısıyla...

Korkmam, geçinip gideriz biz mutluluğuyla,

Ama ;

'Günün aydın , akşamın iyi olsun' diyen

biri olmalı
bir telefon sesi çalmalı ara sıra da olsa

kulağımda.

Yoksa ;
Zor degil, hiç zor değil, ...
demli çayı bardakta karıştırıp,

bir başına yudumlamak doyasıya,

Ama:
'Çaya kaç şeker alırsın?'

Diye soran bir ses olmalı ya ara sıra...

Elif Şebnem AKAL

Yağmur dedi ki...

Yeni tanıştık belki de
Ama kimbilir belki de hep vardın
Eşlik ediyordun sessiz ve sinsice belki de
Şimdi şimdi anlıyorum
Kurnazca ayırdın beni beki de
Lime lime savurdun sevdiklerimi
Belki de

Yalnızlığım
Yaşamak zorunda olduğum beraberliğimsin
Yalnızlığım kanımsın canımsın
Sen benim çaresizliğimsin

Yalnızlığım
Bugünüm yarınım
Sen benim hüzünlerimsin
Yalnızlığım
Tek bilebildiğim sen benim
Vazgeçilmezimsin

Senin olmamı istedin
Ama belkide bir aşık gibi
İnatla bunca zaman kendine sakladın
Belki de bir tohum gibi serpildin
Filizlendin ben oldun belki de
Yatağımı bile paylaşabilmek için
Benimle

http://www.youtube.com/watch?v=AJOmncYACwg

Yağmur dedi ki...

yüreğinden terk ediyorum
gözlerinden süzülenlerin bir anlamı yok artık
sessizliğin boğulduğu bir gecedeson kez adımlarımı sürüyorum
perdeler kapattım geçmişime dair
sandıkta sakladım vurgunlarımı
çantamı boşaltıp eskileri atıyorum
sakın direnme artıkseni yüreğinden terk ediyorum...
ayası acıyor uzattığım elimin
seher ağlı...yor, ben gidiyorum
yalnızlığa alışmak zor gelirse eğer
sessizliği dinle, sana bırakıyorum
geceler büyüttüm bugünlerim için
diyarlar geçerim, peşimde ordularım
bir telini kopardığım yayımın
hüznünü masanda tutuyorum
boşa ısrar etme artık
seni yüreğinden terk ediyorum...
omuzlarım ağrıyor yılları taşımaktan
yükümün resmi bir kar tanesi
belirsiz bir suret bakıyor uzaktan
canımı acıtıyor cebimdeki neyin nesi
sarı zarf içinde bir mektup bırakıyorum
artık okunaklı değil yazım
boş odaların uğultusundan korkuyorum
koca bir umudu aldım gidiyorum
peşimden gelme artık
seni yüreğinden terk ediyorum...

Alıntı

Yağmur dedi ki...

Her kelime yalan, her yürek vefasız
Can üzgün perişan, can suskun kararsız
Çek git diyor şeytan, git sessiz sedasız
Ve gittiğin zaman sanma ki,
Ağlayıp sızlarlar ardından

Ben bu dünyadan
Dosttan, düşmandan
Aldım payımı gidiyorum
Günahlarımla, sevaplarımla
Aldım başımı gidiyorum

Gitgide yüreğime, ince bir sızı girse
Gizli bir ateş beni yaksa da gidiyorum

Ben bu hayattan,
Aşktan, sevdadan
Aldım payımı gidiyorum
Günahlarımla, sevaplarımla
Aldım başımı gidiyorum

Her duygu yıpranmış, her bakış anlamsız
Can bıkmış usanmış, can çökmüş zamansız
Çek git diyor şeytan, git sessiz sedasız
Ve gittiğin zaman
Sanma Ki bir kal diyen çıkar ardından

http://www.youtube.com/watch?v=J-axScnRLAg

Yağmur dedi ki...

Seni düşünürüm
Anamın kokusu gelir burnuma
Dünya güzeli anamın

Binmişsin atlıkarıncasına içimdeki bayramın
Fırdönersin eteklerinle saçların uçuşur
Bir yitirip bir bulurum al al olmuş yüzünü

Sebebi ne
Seni bir bıçak yarası gibi hatırlamamın
Sen böyle uzakken senin sesini duyup
Yerimden fırlamamın sebebi ne?

Diz çöküp bakarım ellerine
Ellerine dokunmak isterim
Dokunamam
Arkasından camın
Ben bir şaşkın seyircisiyim gülüm
Alaca karanlığımda oynadığım dramın

NAZIM HİKMET

Yağmur dedi ki...

Sebebini bilemediğim
Kırık dökük zamanlarım var
Sevmenin tadına varamadığım zamanlar
Ayak sesleri var kulağımda
Ayırt ettiğim beklediğim bir tek seninki

Seni düşünürüm
Gecemi aydınlatan gözlerini bir de
Sat beni zindan gecelere
Daha çok aydınlanayım
Yarım kalmış çığlıklar
Aşkın beni yağmalar

Saklamadım sevgimi biter mi
Yaşadığım acılar diner mi
Beklediğim geceler gelir mi
Senle olmadan

http://www.youtube.com/watch?v=8X2SAwAhBOc&feature=related

Yağmur dedi ki...

Söylemediklerimi işitin lütfen!
Bana aldanmayın!
Yüzüm bir maskedir,
Sizi aldatmasın.

Binlerce maskem var,
Çıkarmaya korktuğum,
Ve
Hiçbiri ben değilim...
Olmadığımı göstermek
İkinci doğam oldu.

"Kendinden emin biri" dersiniz,
Sanki; güllük gülistanlık
Benim için herşey...
Adım güven belirtir,
Ve
Oyunumun adı;
"Ağırbaşlılık"tır.
İçimde ...ve dışımda denizler sakin,
Her şeyin kumandanı ben...
Kimseye gereksinme duymayan
Ben...
Fakat, inanmayın bana,
Lütfen!

Herşey dışta, düzgün ve cilalı
Hiç yıpranmayan, her zaman saklayan
O maske!
Altta ne güven ne de rahatlık...
Altta,
Karışıklık, korku ve yalnızlık içinde bocalayan
Gerçek ben!
Ama saklarım bu gerçeği savunuculukla.
Kimsenin bilmesini istemem...
Zayıf taraflarımı düşündükçe
Titrer ve sararırım...
Ya başkaları görürse iç dünyamı...
Gerçek ben ve yalnızlığımı!
İşte;
Maskelerimi onun için takarım...

Onun için, arkalarına saklanacak
Maskeler yaratırım...
Onlar;
Gösterişte kullanabileceğim
Parlatılmış yüzlerim.
Beni korur, bakan gözlerden.

Beni olduğum gibi kabul edecek,
Sevecek
Bakışları bulamazsam,
Solacak kuruyacak gerçek ben...
Ve
Ben bunu biliyorum.
Beni kendi maskelerimden kurtaracak,
Kurduğum hapishaneden kaçıracak
Diktiğim engellerden aşıracak,
Beni seven,
Beni anlayan
Bakışlar olacak.
Bana,
"Sen değerlisin" diyecek,
"Maskesizken daha bir insansın"
"Daha yakın, daha bir dostsun"
Diyecek bir bakışa
Beni gören bir bakışa
Muhtacım...

Benim yanıma sokulman kolay olmayacaktır!
Uyarırım seni dost!
Uzun yıllar kendini yetersiz hissetmiş ben,
Sana kendini kolayca açamayacaktır.
Bütün gücümle tutunacağım maskelerime
Ne kadar sokulursan yakınıma,
O denli şiddetli geri iteceğim seni.

Kim olduğumu merak ediyor musun?
Hiç merak etme.
Ben, çevrendeki
Her erkek ve kadınım.
Maske takan her insanım.



Charles C. Finn

Yağmur dedi ki...

O tatlı kıvrımları gitmiş hayatın,
Geriye kalmış sipsivri köşeler
O yumuşak gülüşlü dudakların
Yerinde cam kırığı kesikler
Işık ve sevgiyle varlığımı bulunca ben,
Maskeleriniz görünüverdi birden
Yoksa gerçek yüzünüz bu muydu?
Dostluklar hep oyun muydu?
Sevgiler Sevgililer Sevenler
Merhaba yabancılar
Geldi sanıp gidenler
O benimgözüpek yalnızlığım
O garip yanar döner isyanlarım
Hepsinde gizli saklı
Tutkularım.
O benimgözüpek yalnızlığım
O garip yanar döner isyanlarım
Hepsinde gizli saklı
Tutkularım.
O tatlı kıvrımları gitmiş hayatın,
Geriye kalmış sipsivri köşeler
O yumuşak gülüşlü dudakların
Yerinde cam kırığı kesikler
Işık ve sevgiyle varlığımı bulunca ben,
Maskeleriniz görünüverdi birden
Yoksa gerçek yüzünüz bu muydu?
Dostluklar hep oyun muydu?
Sevgiler Sevgililer Sevenler
Merhaba yabancılar
Geldi sanıp gidenler
O benimgözüpek yalnızlığım
O garip yanar döner isyanlarım
Hepsinde gizli saklı
Tutkularım.
O benimgözüpek yalnızlığım
O garip yanar döner isyanlarım
Hepsinde gizli saklı
Tutkularım.

İlhan İrem

http://www.youtube.com/watch?v=2hAX3_P1jUY

«En Eski ‹Eski   1401 – 1600 / 2104   Yeni› En yeni»

.............................................................................................