Yazışmaya devam...

Sevgili BBO fanları.. yazışmaya bu sayfadan devam edebilirsiniz. 

1.639 yorum:

«En Eski   ‹Eski   401 – 600 / 1639   Yeni›   En yeni»
no name dedi ki...

BBO AİLESİ DİYOR Kİ !!!


Her şey sıcak bir Temmuz gecesi başlamıştı.
Televizyonun karşısında esneyerek zaping yaparken, güzel bir melodi eşliğinde dönen bir dizinin
jeneriğine takıldık. Dizi jeneriğiyle bizi içine çekerek hapsetti.
Artık dizinin yayım günü olan Salı günlerini iple çeker olmuştuk.

Bu arada dizinin resmi internet sitesinde dizinin fanları oluşmaya başlamıştı.
Tüm gün dizi hakkında yorumlar, dilekler, senaryolar sohbetler gırla gidiyordu.
Fanların birçoğu dizi izlemeyen, tesadüfen Benden Baba Olmaz dizisine rastlayarak, diğer dizilerden
Farklı olduğunu teşhis eden kişilerden oluşuyordu.

Her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi, dizimiz de muhtelif gerekçelerle yayımcı kuruluş tarafından finali dahi çekilemeden yayından kaldırıldı.

Böylesi bir güzelliğin yayından saygısızca kaldırılmasını, dizinin fanları kabullenemediler.
Derhal örgütlenerek seslerini duyurma adına ellerinden ne geliyorsa yaptılar.
Az veya çok konuya dikkatleri de çektiler. Bu çaba ne yazık ki dizimizi geri getirmeye yetmedi.

6 Kasım 2008
Bu tarih “Benden Baba Olmaz” dizisinin yayından kaldırılışının yıl dönümü.
Benden Baba Olmaz Fanları olarak dizimizi sevgiyle ve saygıyla anıyoruz.

Senaristimiz Sayın Murat Aras’ın dediği gibi;

“ BAZI DİZİLER YAYINDAN KALDIRILABİLİR AMA YÜREKLERDEN ASLA”

Adsız dedi ki...

cok dogru söylüyor...

Kaya

no name dedi ki...

herkese iyi geceler diliyorum..
Allah Rahatlık Versin...

Adsız dedi ki...

bazı diziler yayından kaldırılabilir yüreklerden asla.işte bizim de dizimizin durumu böyle.neyse kaç gündür giremiyorum.herhalde sitede sorun var.neyse ki girdim ve sizlerden haber aldım.kendinize iyi bakın
onemlidegil

onemlidegil dedi ki...

yeni bir blog kaydı aldım umarım tekrar kaybetmem

Adsız dedi ki...

hayirli olsun abicim

keyifler nasil? iyidir insallah

Kaya

onemlidegil dedi ki...

kayacım keyifler iyi de sitede sorun vardı galiba 4 gündür giremedim.sen nasılsın.umarım iyisindir.

Adsız dedi ki...

evet abicim yasaklanmisti.

hamdolsun iyiyiz, eski tas eski hamam aynen devam

Kaya

onemlidegil dedi ki...

eskiden neydi be ne kadar hızlı yorumlar yapılırdı.bazen sayfaya girmekte zorlanılırdı.

onemlidegil dedi ki...

kayacım site neden yasaklanmış bir bilgin var mı

onemlidegil dedi ki...

bir de eski tas eski hamam olmaz.mutlaka hem hamamda hem de tasda değişişklik vardır.heraklit neder aynı suda iki kez yıkanamazsın

Adsız dedi ki...

Iyi geceler BBO ailesi, iyi geceler herkese...

Seval

Adsız dedi ki...

hehe anlasildi abicim

hayirli geceler cümleten...

Kaya

no name dedi ki...

Öncelikle Günaydın diyorum.

Sonra herkesin
"CUMHURİYET BAYRAMINI" Kutluyorum...

Güzel bir gün olur inşallah dilekleriyle beraber çıtır simit kaymak bal maydanoz tereyağı karabiber tuz vs.den oluşan kahvaltıya bekliyorum...

eylem dedi ki...

Günaydınlar

29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun

sevgiyle umutla güzel bir geçirebilmek dileğiyle
hepimize kolay gelsin

eylem dedi ki...

kankacım günaydın

kahvaltı beni pek açmadı
simit ve çay alayım ben sadece

Adsız dedi ki...

Klasik sözler etmek istemiyorum

ONLAR sayesinde bugün yapabildiklerimiz...

Hepsinin önünde saygıyla eğiliyorum..

Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun..


BAŞKAN

Adsız dedi ki...

Günaydin herkese, günaydin...

Günaydin M. Kemal ve arkadaslarinin, o mucizeyi gerceklestiren kahramanlarin torunlari, günaydin!


No Namecim kahvalti cok güzel, hemen geliyorum, Eylemcim bir cay da bana veriver canim...

seval

Adsız dedi ki...

pişman olurda bir gün

dönersen bana geri

gönül kapım açıktır

çalmadan gir içeri..


..............

ne güzel söylüyor Müzeyyen ablam..

no name dedi ki...

Başkanım merhaba,
bayramın kutlu olsun.
başkanım açtır kendine bir hesap artık ya.
üşeniyorsan ben senin adına alıvereyim bir hesap.
şöyle mavi mavi yazsan,kartalı da özledik...

başkan dedi ki...

no name var hesabım ama açmaya üşeniyorum herzaman:))

başkan dedi ki...

bu kartal iyimi peki

no name dedi ki...

yok eskisi daha iyiydi.
bu daha çok akbabayı andırıyor...

başkan dedi ki...

bence bu daha iyi

no name dedi ki...

evet.
önemlideğil görmediği müddetçe problem yok.
biliyorsun onun bir yahni takıntısı var...

mavigun41 dedi ki...

HERKESE MERHABALAR.
29 EKİM
CUMHURİYET BAYRAMIMIZ
KUTLU OLSUN

SONSUZLUK...

SUDA HALKALAR GİBİ YAYILMALI SESİMİZ,
YAYILMALI VE BÜYÜMELİ!
BÜYÜMELİ Kİ DAHA GÜR ÇIKSIN,
YAYILMALI Kİ,
HERKES DUYSUN!
DUYULMALI Kİ,UYUYANLAR UYANSIN!
UYANMALIYIZ Kİ,
CUMHURİYET
SONSUZA DEK YAŞASIN!!!

EHİCRAN

mavigun41 dedi ki...

Güzel bir sonbahar günü var Körfezde..

bayramda var yüreğimde..

vizyonda var Mustafa filimi..

yani
Dostlar kusura bakmayın ben bu gün sizlerle olamıyacağım...

benle gelmek isteyen varsa körfezdeki marinada beklerim ben sizi..tembellik yok....hadiyin..

Canım kankacım senin yolun uzun hadi yap bir güzellik..
şöyle içelim ince bardakta çayımızı bakarken körfez sularına.
bu gün nefes almamızı borçluyuz bu bayrama nede olsa...

no name dedi ki...

ablacığım,
güle güle,iyi bayramlar...
havanın tadını çıkar.
bedenen olmasada kalben yanındayız...

eylem dedi ki...

iyi seyirler ablacım
iyi bayramlar

Adsız dedi ki...

Kankacim beni cay icmeye, bayram kutlamaya ve sinemaya cagirmis ama ben isten gücten duyana dek bu daveti öglen olmus...

tüh be sansa bakar misiniz, güzelim firsati kacirdim!

Adsız dedi ki...

merhabalar arkadaslar

Bayraminiz kutlu olsun

Kolay gelsin herkese...

Kaya

eylem dedi ki...

"Yaşamınızı Sevgiyle Doldurun"

Yaşamının sevgiyle dolu olmasını istemeyen bir tek insan çıkacağını sanmam. O halde, bunu gerçekleştir sevmek için ilk çabayı bizim göstermemiz gerekir. Arzu ettiğimiz sevgiyi bize başkalarının sağlamasını beklemektense, kendimiz bir sevgi kaynağı olmalıyız. Başkalarına örnek olmak istiyorsak, önce biz kendi içimizdeki sevgi ve şefkati harekete geçirmek zorundayız.
Derler ki: "İki nokta arasındaki en kısa mesafeye getirir" Sevgi dolu bir yaşama kavuşmak için bu deyiş son derece doğrudur. Sevgi dolu bir yaşamın başlangıç noktası, ya da, temeli önce bir sevgi kaynağı olma arzusu ve kararlılığıdır. Takındığımız tavır, yaptığımız seçimler ve iyiliklerle, önce sevgi elini uzatma istekliliği bizi bu hedefe taşıyacaktır.
Eğer bir daha kendi yaşamınızdaki veya dünyadaki sevgi eksikliği sizi üzecek olursa, şöyle bir deney yapın. Birkaç dakikalığına dünyayı ve başka insanları aklınızdan çıkarın ve sadece kendi yüreğinize bakın. Daha büyük bir sevgi kaynağı haline gelebilir misiniz? Kendinize ve başkalarına yönelik sevgi dolu düşünceler üretebilir misiniz? Sonra bu sevgi dolu düşünceleri dış dünyanıza açabilir, hatta sizce bu sevgiyi hak etmeyenlere bile iletebilir misiniz?
Yüreğinizi daha büyük bir sevgi barındıracak kadar açarsanız ve önceliğiniz sevgi toplamak değil de, kendinizi sevgi kaynağı yapmak olursa, arzu ettiğiniz sevgiyi alma yolunda büyük bir adım atmış olursunuz. Ayrıca, gerçekten çok önemli bir şey fark edeceksiniz: Ne kadar çok sevgi gösterirseniz, o kadar çok sevgi görürsünüz. Sevecen bir insan olmak sizin elinizdeyken, sevilen bir insan olmak sizin kontrolünüzde değildir. O halde, sevgi göstermeye ağırlık verirseniz, yaşamınızın fazlasıyla sevgi dolduğunu göreceksiniz. Çok geçmeden de dünyanın en büyük sırlarından birini keşfedersiniz: Sevginin ödülü kendisidir.


Dr.Richard Carlson

Adsız dedi ki...

yine bi sorun var acaba bi iyi aksamlar bile demeden gitmezdiniz siz ama...

Kaya

Adsız dedi ki...

güneşimi kaybettim gözlerini görmem gerek
yaşamaya dönmek için hasretini silmem gerek

mavigun41 dedi ki...

BİR BAYRAM GEZİSİNDEN NOTLAR

85. yıllını kutladığımız
cumhuriyetimizin kurucusunu seyrettiğim ''mustafa'' filiminde
açıkçası neden ağladığımı bilmeden
ağladım..Çünkü filimde ne acıtasyon vardı nede kavuşulmayan bir aşk hikayesi.Kaybımızin büyüklüğünü abartmaya kaçmadan sade bir dille anlatılan belgesel vardı.fakat ben ağladım.

Gittiğim seansta yer olmadığını öğrendiğimde hem çok sevindim hem üzüldüm önce yer ayırtmayı düşünemediğim için.
sevindim filime çocuklarıyla koşup gelen insanları görünce
üzüldüm konulan ek seans için beklemem gerekiyordu.
2 saat boyunca Can Dündar ın şiirsel anlatımı ile nasıl geçtiğini anlamadım.
filim bittiğinde solanda aklış koptu.
Herkes yeni bir ulus yaratmış canı pahasına batı uygarlığı için devrimler yapmış bu iyi bir asker ,iyi bir devlet adamı, ama en önemlisi devrimci ve bağımsız kişiliğinin yanında onunda karanlıkta uyuyamadığı, her insan gibi hatalar yaptığını, hepimiz gibi korkuları olduğunu ,en büyük korkusunun da yalnızlık ve unutulmak olduğunu öğreniyordu..

filim için nedenirse denilsin eliştirmenler ne söylerse söylesin.
sinemadan çıkan kendini bir türk vatandaşı olarak gören herkes hüzünlüydü ama gururluydu da..

Can Dündar a teşekkürler .

Rumeliyi ,selaniği özleyen atamızın
sevdiği türkülerden biri aşağıdaki


Manastır'ın Ortasında Var Bir Havuz

Manastır'ın ortasında var bir havuz
(Aman havuz canım havuz)
Dimetoka kızları hepsi de yavuz (biz çalar oynarız)

Manastır'ın ortasında var bir çeşme
(Aman çeşme canım çeşme)
Dimetoka kızları hepside seçme (biz çalar oynarız)

Manastırın ortasında var bir pınar
(Aman pınar canım pınar)
Dimetoka kızları hepsi de çınar (biz çalar oynarız)

Hayriye Hoşsu
Rumeli

http://www.youtube.com/watch?v=sSLPldbKcZc

ve diğeri

http://www.youtube.com/watch?v=VZhzY3RDwgg


keşke bu filim
tüm okul çocuklarına
seyrettirilse..
herkes da biraz dizilerden kafasını kaldırıp ATA sini izlemeye gitse..gidebilse...

keşke
recep ivedik kadar olmasada ona yakın bir hasılat yapsa..

mavigun41 dedi ki...

günaydın BBO ailesine

BİR KUŞTUR ZAMAN



Yüzde kaşlar nasıl yakışmışsa gözlere,
Dil konuşurken öyle olmalı kelimeler.
İnsan yüreği yufkadır, Kırılır kötü sözlere.



Kökü derinde olan sabrın
Sonunda hep hayır vardır.
Zaman ufkundan güneş gibi
Bir gün doğar, beklenen yarın.


Aceleyle tanış olmak niye?
Belirli bir zaman sonra,
Yeşil ekin değirmende un olur,
Sabır en iyi sermaye.


Sorguya çekmeli insan kendini
Vicdanıyla baş başa kaldığı an.
Hatanın tekrarına izin yok,
Kafesten çıkan bir kuştur zaman...


iyi çalışmalar
iyi sabahlar..



Arif Eren
( 1938 - )

no name dedi ki...

Gök mavi mavi gülümsüyor-du-,
Yeşil yeşil dallar arasından...

Güzel bir gün geçirme umuduyla
Günaydınlar diliyorum...

eylem dedi ki...

Günaydınlar
güzel bir gün geçirebilmek dileğiyle...
hepimize kolay gelsin


Kayacım günaydın
evet dün çıkış zamanımda sayfa görüntlenemiyordu onun için ben iyi akşamlar diyemedim

eylem dedi ki...

Kankacım günaydın
nasılsın bu sabah

yeni yaşın sana huzur ve mutluluk getirsin

İyi ki doğdun iyiki varsın
Mutlu yıllara
Doğum günün kutlu olsun

Adsız dedi ki...

Günaydin herkese, günaydin BBO´ailesine...

Bugün cok güzel bir, cok sevdigimiz birinin mutlu günü... Bugün onu sevenlerin hayatlarinda varligi icin sevinclerini dile getirdikleri gün, bugün 30 ekim...

No Namecim nice nice mutlu yillar sana, sevdiklerinle, sevgiyle yasa, yollarin hep acik, tüm dileklerin gercek olsun!

Seval ablan

mavigun41 dedi ki...

Herkese Merhabalar..

sevigili kardeşim...


sevdiğini söylemek cesaret ister
sevebilmek için ise yürek..
bu yüzden sen cesur yüreğimsin.
iyi doğdun kardeşim
iyi ki hayat yolun seni bizlerle karşılaştırdı.

Nice yıllara..
Yüreğinde ki sevgiye dair o ince ayarın hiç değişmesin..

bildiklerini ve ,hissediklerinde ki söylemekte ki cesarettin yok olmasın..

Sağlıkla,mutlulukla ..

Ömrüne bereket olsun diyorum..



evet BBO ailesi pasta kesiyoruz nerdesiniz bırakın işinizi gücünüzü..

http://img249.imageshack.us/img249/1200/doumgndt1.jpg


http://www.youtube.com/watch?v=7NYuNFaYOXU


linkleri açamayanlar kendileri söylüyor pasta hayaliyle..

İYİ DOĞDUN
NO NAME ...

İYİ Kİ DOĞDUN KARDEŞİM

Adsız dedi ki...

no namecim yeni yaşının sana sağlık ve mutluluk getirmesi dileğiyle...Hep sevdiklerinle beraber olursun inşallah...
seni seviyorum iyi ki doğdun,iyi ki varsın...

yağmur

Adsız dedi ki...

merhaba dostlar

no name hayatın istediğin gibi yaşansın üstadım,doğum günün kutlu olsun.

işlerden ancak vakit bulabildim ve yine kaçıyorum izninizle...sonra neden gelmedin diye ceza yazıyorsunuz:)

BAŞKAN

Adsız dedi ki...

Merhabalar

Dogum günün kutlu olsun, mutlu ol senelerce...

Herkese kolay gelsin

Kaya

no name dedi ki...

Hepinize çok teşekkür ediyorum.

Sabahtan beri bir duygu sağanağı içinde boğuluyorum.

Ne güzel bir ailem var.
Ne güzel insanlarsınız.
İyi ki hayatımda varsınız.
İnşallahta hep olursunuz.
Hepinizi çok seviyorum.
Sağolun,varolun...

mavigun41 dedi ki...

BBO MAVİLİ GÜNLER
92.5 FM YAYININA BAŞLIYOR

VE İLK ŞARKI DOĞUM GÜNÜ ÇOCUĞU VE EŞİ İÇİN ÇALIYORUZ..


Erhan Güleryüz den geliyor

Doğumgünü

Bugün özel bugün güzel bir gün
İçimde tarifsiz bir huzur var
Bütün gece dua ettim yine
Ne güzelmiş senle yaşananlar

Bu sabah çok erkendi uyandım
Karanlıktı hala tüm sokaklar
Yağmur yağdı yıkandı tüm şehir
Güneş açtı bütün hatıralar

Takvimlerden birgün daha düştü
Bir gün daha gidişinden sonra
Ben iyiyim ağladığıma bakma
Alışmak zor sensiz yaşamaya

doğum günün kutlu olsun canım
Mutlu olsun benim diğer yanım
doğum günün kutlu olsun canım
Yanındayım yerim senin yanın
doğum günün kutlu olsun canım
Sana ait benim tüm hayatım

Eşyaları tek tek toparladım
Uzun uzun resimlere baktım
İki damla aktı gözlerimden
Sevdiğin bir türküyü fısıldadım


VE DİNLİYORUZ..


http://www.youtube.com/watch?v=aebs1bX92xs

mavigun41 dedi ki...

sırada ki parça

demir demirkan dan geliyor

alıştım artık

İtiraf etmeliyim hem kendime hem de sana.
Hayalini kurduğum hayat bu değildi.
Karşında duran adam,aslında koca bir yalan.
İçtikçe kendine inanan,zaman zaman.

İttire ittire gitmez ki,söylene söylene geçmez ki,
Olsun alıştım artık,olsun alıştım artık..
Ağlaya ağlaya dinmez ki,bekleye bekleye gelmez ki,
Olsun alıştım artık,olsun...

İtiraf etmeliyim hem kendime hem de sana.
Sen olmadan yanımda biraz eksiğim.
Alemin gözünde eksik olmam mı ayıp?
Ömür kısa ayrı geçen bir an kayıp...

İttire ittire gitmez ki,söylene söylene geçmez ki,
Olsun alıştım artık,olsun alıştım artık..
Ağlaya ağlaya dinmez ki,bekleye bekleye gelmez ki,
Olsun alıştım artık,olsun...


dinliyoruz

http://www.youtube.com/watch?v=O6XawPDindI

mavigun41 dedi ki...

ve
sertap erener
ile
devam ediyoruz

sevdam acıyor

Bir duru sözle gönül alana,
Bir kuru dalla çiçekle gelene
Gitti gidiyor yaralı yüreğim
Gitti gidiyor kanadından tut!

A benim gözleri görmeyenim
A benim kadrimi bilmeyenim
A benim hasreti dinmeyenim
Beni elinle ellere gönderme

dinliyoruz

http://www.youtube.com/watch?v=woxXJb1oX_Q&feature=related

mavigun41 dedi ki...

sırada ki parça
yeliz den geliyor

yalan
yalan yalan yalann yalannnn yalannn.....
gözümdeki ates kalbimi yakınca
sandımkı askımız ömür boyunca
meger bu bır oyunmus kolay oynanan
benı sewdıgın varya o bıle yalan
yalan yalan yalan yalann yalannnn......
ayrılık yok artık boyle demıstın
bılesn senı nasıl nasıl sewmıstım
oysa gercek farklıymıs uyandııgım an
anladımkı sewgi koca bır yalan
yalan yalan yalan yalan yalannnn....
soz vermıstın bana senınım dıye
baska bır ask bulmussun yıne kendıne
soyle mutlumu sımdı kalbını calan
yoksa bu yenı sewgın odamı yalan
yalan yaln yalan yalann yalannn...


dinliyoruz

http://www.youtube.com/watch?v=WxSxo7M7ImQ

mavigun41 dedi ki...

evet son parça
her zaman ki gibi kankam için çalıyorum

ferhat göçer söylüyor..

biri bana gelsin
saçmalama ne olur, çare çok nasıl gidersin?
istediğin her şey sanki yok, değer mi dersin.
başkaları bilmez, görmez o nasıl bir duygu,
al elini kalbime bir koy, işte gerçek bu.

her yer soğuk hep karanlık,
kendi kendime tarifsiz.
ayrılmamız çok gereksiz,
şimdi uzaktan sebepsiz.


biri bana gelsin, o da sensin,
beni kırmış olsan da..
ikimiz de aşık, bir tek farkla;
benimki senden biraz fazla.


dinliyoruz

http://www.youtube.com/watch?v=_8IwBRJ7ax4


bir başka programda buluşmak üzere
hepinize iyi günler...

eylem dedi ki...

Mavigün ablacım çok güzel şarkılarla yine bizlerle birlikte olmuşsun
ellerine yüreğine sağlık

no name dedi ki...

BAĞLANMAYACAKSIN BİR ŞEYE, ÖYLE KÖRÜ KÖRÜNE

Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
"O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni, Senin o'nu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini...
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları...
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
"O benim." diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir Şeylerin...
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
Mesela turuncuya, yada pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden,
Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, Hem de
hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak...

CAN YÜCEL..

mavigun41 dedi ki...

Ayrılık Hediyesi

Şimdi saat, sensizliğin ertesi...
Yıldız dolmuş gökyüzü ay-aydın...
Avutulmuş çocuklar çoktan sustu.
Bir ben kaldım tenhasında gecenin,
Avutulmamış bir ben...

Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim
Ki bu yaşlar
Utangaç boynunun kolyesi olsun.
Bu da benden sana
Ayrılığın hediyesi olsun...

Soytarılık etmeden güldürebilmek seni...
Ekmek çalmadan doyurabilmek...
Ve haksızlık etmeden doğan güneşe
Bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi
Mülteci isteklerim oldu ara-sıra, biliyorsun...
Şimdi iyi niyetlerimi,
Bir-bir yargılayıp asıyorum...
Bu son olsun be... bu son olsun!
Bu da benim sana,
Ayrılırken mazeretim olsun!

Şimdi saat yokluğunun belası...
Sensiz gelen sabaha günaydın!
İşi-gücü olanlar çoktan gitti
Bir ben kaldım voltasında sensizliğin
Hiç uyumamış bir ben...

Şimdi dişlerimi sıkıp
Dudaklarıma kanamayı öğrettim
Ki bu kızıl damlalar
Körpe yanağında bir veda busesi olsun.
Bu da benden sana
Heba edilmiş bir aşkın
Son nefesi olsun...

Kafamı duvara vurmadan,
Tanıyabilmek seni...
Beyninin içindekileri anlayabilmek...
Ve yitirmeden, yüzündeki anlık tebessümü,
Bütün saatleri öylece durdurabilmek için,
Çıldırasıya paraladım kendimi...
Lanet olsun!
Artık sigarayı üç pakete çıkardım günde
Olsun be... ne olacaksa olsun!
Bu da benim sana,
Ayrılırken şikayetim olsun!

gözyaşım, utangaç boynunun
inciden kolyesi olsun.
her damla, vefasız teninde
bir veda busesi olsun.
Isterim, sen de ben gibi yan,
ömrüne hep ağla.
hep ağla, bu benden, son dua,
bu benden, ayrılık hediyesi olsun...

Yusuf Hayaloğlu

eylem dedi ki...

Kankacım güzel bir yazıymış
paylaştığın için sağol

ablacım ellerine sağlık

hepinize iyi akşamlar
kendinize iyi bakın

Adsız dedi ki...

Kankacigim paylastigin o cok güzel sarkilar icin cok tesekkürler, yüregine saglik...


Herkese iyi aksamlar diliyorum, huzurlu dinlenmeler...

sevgiyle kalin...

seval.

no name dedi ki...

İyi akşamlar diliyorum.

Allah Rahatlık Versin...

Adsız dedi ki...

Cümleten hayirli geceler...

Kaya

eylem dedi ki...

Günaydınlar
sevgi ve umutla güzel bir gün bizlerin olsun

Hayırlı cumalar
hepimize kolay gelsin

Adsız dedi ki...

Günaydin Eylemcim, yine ilk gelen sen olmussun canim...

Günaydin herkese, güzel bir gün olsun insallah hepimize..

ve kolay gelsin..

seval

no name dedi ki...

merhaba;
ben geldim,iyiyim.
herkese GÜNAYDIN
kahvaltı sırası kimde?
çok açım çok...

no name dedi ki...

kimse aç değil demek ki.

tamam kahvaltıya bendesiniz.

açık büfe,
buyrun bekliyorum.
yalnız çok bekleyemem geç kalmayın,
açım aç...

eylem dedi ki...

tamam kankacım seval ablamla geliyoruz

seval abla çabuk kankam çok acıkmış
sonra bize birşey kalmaz:))

Adsız dedi ki...

gün-tün aydın dostlar

sağlık-sıhhat,keyif katsayınız tavan yapmış durumdadır inşallah...

hayırlı cumalar

BAŞKAN

eylem dedi ki...

Başkanım merhaba

olmuyor böyle başkanım sen öğleye kadar yat güzelce
sonra gel gün-tün de
cık cık cık...

olacak işmi
başkanım diye rahat davranıyor
birdaha olmasın görmeyelim
sabah 08.00 burada hazır bulunulacak itiraz istemem:))

no name dedi ki...

Allah Allah...
Kankacığım hayırdır?
İyi misin?
Başkanımdan nasıl hesap sorabiliyorsun, o hesap vermez ki...

Neyse sen kankam olduğun için ceza kuruluna sevkten kurtulman için başkanıma ricacı olacam.

Bu esnada sen de Başkanlık anayasasını ezberlemeye çalış lütfen...




BAŞKANLIK ANAYASASI

1-) Başkan ebedidir.
2-) Başkan her zaman her koşulda haklıdır.
3-)Haksız olduğunda 2.madde uygulanır.
4-) Başkan katı ve disiplinlidir.
5-) Başkan ona ihtiyaç duyulduğu için vardır.
6-) Başkan onuru, ilkeleri ve karizması için yaşar.
7-) Herkes Başkana karşı olsa dahi başkan bildiğini yapar.
8-)Başkan yalan söylemez söylemişse mutlaka bir bildiği vardır veya yanlış anlaşılmıştır.
9-) Başkan haksızlık yapmaz, yapsa da herkese eşit yapar.
10-)Başkanın dediği dediktir. Kararından asla dönmez.
11-)Başkanın cevaplayamayacağı soru olamaz.
12-)Bilmediği bir soru varsa, bir şekilde yanıtlar, yanıt doğrudur. tartışılmaz.
13-)Başkan çok konuşmaz, Lüzumsuz muhabbetlere girmez.
14-)Başkan kısa ve net konuşur.
15-)Başkana kurallar dahilinde de olsa kimse laf söyleyemez.
16-) Başkan kurallarla istediği gibi oynar.
17-) Başkan bir samuray gibi onuru ve bir asker gibi başkaları için yaşar.
18-)Başkan için yer ve zaman kavramı yoktur.
19-)Başkan herkese eşit uzaklıktadır.
20-)Başkan asla görevini bırakmaz, mücadelesini her şartta sürdürür.
21-) Başkan resmi ve diplomatik bir dil kullanır
22-)Başkan aşık olmayan, aşık olunan kişidir.
23-)Başkanın gücü otoriteyi simgelediği için rengi siyahtır.
24-)Başkanla alay edilir saygısızca davranılırsa, Başkan yaptırım uygular.
25-)Başkan güç sahibidir, bunu göstermekten çekinmez.
26-)Başkan tartışmalara katılmaz. dinler, karar verir ve uygulatır.
27-)Başkan varken kimse onun adına konuşamaz.
28-)Başkan hiç bilmese de bir bilene danışmaz.
29-)Başkan rica etmez, emreder.
30-)Başkan işle arkadaşlığı birbirine karıştırmaz.
31-) Başkan ileri görüşlüdür.
32-) Başkanın haberi olmadığı bir olay ve gelişme yoktur.
33-)Başkan her şeyi herkesten önce bilir.
34-)Başkan statükocu dur.
35-)Başkan yanlış anlamaz, karşı taraf anlatamıyordur.
36-)Başkan herkesi dinler bildiğini yapar
37-)Başkan ani ve radikal kararlar alan kişidir.
38-)Başkan gelene hoş geldin, gidene güle güle der. taviz vermez
39-)Başkan verdiği kararın arkasındadır.
40-)Başkan olunmaz. Başkan doğulur.

eylem dedi ki...

iyim kankacım çok şükür

niye ,başkan hesap veremez mi
gidiyor lokantaya oturuyor yeyip içiyor hesap vermeden mi çıkıyor
veriyor tabi
markete gidiyor birşeyler alıyor
hesap veriyor

bizde alışmışız her sabah görmeye başkanımızı şimdi geliyor canı istediği vakit tabiki hesap verecek

ayrıca o anayasa ne ben ilk görüyorum
nerden çıktı o
ben anlamam hem çok uzun ezberleyemem

no name dedi ki...

Kankacığım,
Tamam delikanlısın da...
böylede olmaz ki.
tamam sen anayasayı ezberleme,senin yerine hukukçular ezberler.
ama yasaları bilmemek seni cezadan kurtarmaz ki.
yasaya karşı gelirsen sonuca katlanırsın...

neyse başkanım gelsin de bakalım ne olacak.

bence 24 üncü maddeye uymamaktan sağlam bir ceza alacaksın gibi görünüyor...

Adsız dedi ki...

no name sağolasın..bir iş için çıkıyorum,akşam üzeri dönebilirsem tekrar görüşürüz.

ben dönene kadar yetki ve sorumluluk sende üstadım.


eylemcim itiraz kokusu almıyorum umarım sözlerinde:)

BAŞKAN

eylem dedi ki...

başkanım ne yaptınız siz
yetki ve sorumluluk ona bırakılır mı?
yandığımın resmidir bu :)

başkanım ben size itiraz etmedim
kankama ettim
size sadece vakitli gelin dedim o kadar

Kankacım 24.maddeyle uzaktan yakından alakam yok
lütfen olayları çarpıtmayalım

no name dedi ki...

Bardaktan Boşanırcasına

Çocuklar gibi koşmak boydan boya
Ufukları görünmeyen düzlüğü
Soluk soluğa şimdi
Üstümüze söken şafak

Biz böyle ayakta öleceğiz besbelli
Deniz gibi durmadan bir kıyaya çarparak
Her zaman bir yeşili, bir moru andırarak
Biz böyle yaşayacağız
Sevişerek savaşarak
Umarak inanarak

Bardaktan boşanırcasına
Bir yağmurdur bizim için yaşamak

Söz: Afşar Timuçin
Müzik: Murat Özyüksel
Albüm: Birdenbire
Gurup:Işığın Yansıması

no name dedi ki...

Yağmurlara Söyle

Dayanamam birden gelirsen
Güneş doğar gibi yavaş yavaş gel
Gelişin yıkım gibi olmamalı
Gelişin önceden belli olmalı
Yağmurlara söyle geleceğin günü

Geldiğinde akasyalar
Karlar gibi vuracak camlara
Güller çıldıracak sevinçten
Seni görebilmek için
Pencereden sarkacak sardunyalar
Ayva çiçekleri selam duracak
Sapsarı bakışına

Gelişin önceden belli olmalı
Yola çıkarken haber sal sularla
Ne yap yap üç gün önceden bildir
Ağaçlarla göklerle kuşlarla

Söz: Afşar Timuçin
Müzik: Murat Özyüksel
Grup;Işığın Yansıması

eylem dedi ki...

Kankam yetkileri eline alınca benimle uğraşmaktan vazgeçmiş öyle görünüyor :))

Adsız dedi ki...

selam

onemlidegil

Adsız dedi ki...

Birazdan haftasonu tatilimiz basliyor, gezme-tozma planlari yapanlara iyi eglenceler, yorgun-argin olanlara iyi dinlenmeler, alis-veris derdindekilere indirimli firsatlar, ütü-camasirla randevulasanlara sabirlar, yarin da calisacak olanlara kolayliklar... simdilik iyi paydoslar, iyi aksamlar ve herkese mutluluklar... :)

seval

eylem dedi ki...

merhaba önemlideğil

iyi akşamlar Seval ablacım,iyi tatiller

eylem dedi ki...

hepinize iyi akşamlar diliyorum
mutlu yarınlar sizlerin olsun
kendinize iyi bakın...

Kaya dedi ki...

Merhabalar

Herkes paydos etmis, iyi tatiller, iyi haftasonlari..

Yarin Almanya`da tatil gün ama ben ne yazik ki calismak zorundayim

Simdi de biraz ders calismam lazim, ögrencilik zor zanaat...

no name dedi ki...

Gidenlere iyi akşamlar olsun.
Kalanlara kolay gelsin.

bugün erkenden kapatıp gidecem

herkese iyi geceler ve Allah rahatlık versin...

Adsız dedi ki...

iyi akşamlar

keyifli geceler

yazılmışsa yarına da nefes alabilmek, görüşmek dileğiyle..

sevgiyle-sağlıkla-mutlulukla-dostlukla kalın..

BAŞKAN

Kaya dedi ki...

Madem öyle ben de herkese hayirli geceler deyip, kabuguma cekileyim

Mutlu, umutlu, sevgi dolu bir cumartesi sabahindan "günaydin" diyebilmenin tatli huzurunu yasamak dilegiyle hoscakalin...

Güzel cümle oldu, kulaga dolu dolu geliyor :)

eylem dedi ki...

Günaydınlar
iyi hafta sonları

Gerçektende dolu dolu bir cümle olmuş Kayacım teşekkür ederiz:)

hepimize kolay gelsin...

no name dedi ki...

Günaydın,
merhabalar,
güzel bir gün olur inşallah...

Kankacım günaydın
gel kahvaltı yapalım.

senden başka kimse yok galiba...

Adsız dedi ki...

günaydın dostlar

güzel bir haftasonu dileğiyle

BAŞKAN

eylem dedi ki...

günaydın kankacım ,günaydın başkanım
başkanım hadi gel kahvaltıya gidelim
kankam çağırmış bizde aç olduğumuza göre fırsatı kaçırmayalım :)

başkanım bu arada erken gelmişsin bugün
dünkü ikaz işe yaramış sevindim :))

eylem dedi ki...

"Çığlık"

Yolcular uçağın yanında otobüsten inmişler..
Bavullarını gösteriyorlar. Bir bakmışlar uçak şirketinin minibüsü yanlarında durmuş. İçinden kaptan pilotla, yardımcı pilot inmişler... Yolcular fena halde şaşırmışlar.. Nasıl şaşırmasınlar..Kaptanpilotun elinde bir beyaz baston. Kolunda üç noktalı bant..Yardımcı pilotun elinde bir köpek tasması.. Tasmanin ucunda birköpek.. Sağa sola çarparak öylece ilerliyorlar uçağa.. Günlerden 1 Nisan değil ama, "Şaka herhalde" demiş yolcular, doluşmuşlar uçağa..Uçak pistte hızla ilerlemeye başlamış. Yolcuların gözleri camda. Uçak hızlanmış..Yolcular endişelenmeye başlamışlar.. Ucak daha hızlanmış.Pistin sonu hızla yaklaşmaya başlamış.. Uçak iyice hızlanmış.. Bazı yolcular paniklemiş, dua etmeye başlamışlar. Uçak son hıza ulaşmış. Bu arada pistin sonuna da ulaşmış. 100 metre sonra betonun bitip çimlerin başladığını gören yolcular dehşet içinde çığlığı basmışlar.. Tam o anda da kaptan pilot levyeyi sonuna kadar çekmiş... Uçak tam pist biterken tekerleklerini yerden kesmiş, havalanmış. Kaptan pilot arkasına yaslanmış derin bir nefes almış ve yardımcı pilota dönmüş: - Biliyor musun? Bir gün çığlık atmakta gecikecekler ve hep birlikte geberip gideceğiz!..."

”Dünyada nice kör yöneticiler var..Çığlık atmaktan vazgeçmeyin.”

Adsız dedi ki...

hehehehehe

elyemcim sağol ya...fıkra çok hoştu

..................

bir pazar günü öğle vakti uyandınız,iş yok ve siz alışık değilsiniz aylak aylak oturmaya..kahvaltınızı yapıp attınız kendinizi sokaklara..

birkaç saat öylesine gezindikten sonra yoruldunuz haliyle, biryere oturup bişeyler içip dinleneyim dediniz ve başladınız oturacak kafe aramaya..sağa sola bakınırken bir kalabalık çekti dikkatinizi yanından geçtiğiniz işyerinden..Başınızı kaldırdınız (...) sanat evi yazıyor..aslında sizin sanatla hiç alakanız yok,sevmezsiniz bile...

ama merak işte

ne oluyor içeride diye içiniz içinizi yedi ve daha fazla dayanamayıp daldınız içeri..

ortam kalabalık..duvarlarda bir sürü resim ve insanlar dikkatle bakıyor onlara..."ulen ne anlıyorsunuz bunlardan" diye geçirdiniz içinden ama ortama uymaktan başka çarenizde yok..siz de bakınmaya başladınız anlamasanızda onların ne anlam ifade ettiğinden...

neyse

bir iki üç derken epey bir resme baktınız...

bir ara sağınıza dönmüştünüzki

o da ne

dünyadaki tüm güzel kadınların genlerini karıştırıp yaratılmış bir ilahe gibi kadın size bakıyor..

onun size baktığını görünce hafif bir utangaçlıkla çevirdiniz başınızı ve

"hadi ordan canım onun benimle ne işi olur, başka yere bakıyordur diue düşündünüz.

ama içiniz rahat etmedi tabi...tekrar ona doğru çevirdiniz başınızı..

ama hala size bakıyor...bu mümkün olabilirmi diye iç geçirdiniz..

bir kaç saniyelik bakışmadan sonra size doğru hareket etmeye başladı

aman tanrım olamaz rüyamı bu diye kendinizi çimdiklediniz..ama hala geliyor..

aranızda birkaç adım kaldığında

işşte orda film donuyor

ve soruyorum size sitenin erkekleri

ne yaparsınız ?

a:) hadi canım kamera şakasımı bu diyerek etrafta kamera ararım

b:) öylece bana gelmesini beklerim

c:)ben utangaç adamım arkama bile bakmadan kaçarım

d:) hiç beklemem karşı taarruza geçerim

e:)görmemezlikten gelir arkamı dönerim



BAŞKAN

Kaya dedi ki...

Günaydin cümleten

Dün babannemi aradim aklima onu bana anlattigi bisey geldi. Ben de napiyim dedim, sonra kendi kendime cevapladim. Dedim ki cevap olarak sitede yazayim da ailemle paylasayim

Gecen yaz babannemle dedem bi cumartesi sabahi erkendek kalkmislar, zaten hep erkenden kalkarlar, ve demisler ki haci bugün pazara gidelim de biraz sebze-meyve alalim. Dedem de babanneme demis ki, tamam haci, ben arabayi calistirayim, sen gelinceye kadar isinsin. Sonra inmis asagiya arabayi bahcedeki garajindan kapinin önüne cikarmis, sonra da bahcedeki meyve agaclariyla biraz oyalanmis sonra da arabaya binmis, bu arada babannemin geldigini düsünmüs ve hic bakmadan pazara dogru sürmüs arabayi. Ufak bi detay, babannem hayatta arabanin ön koltuguna oturmaz, oturdugu tek yer sag arka. Neyse dedem gitmis pazar yerinde bir park bulmus arabayi yanastirmis bir de bakmis hatun yok. Caresiz geri dönmüs eve. Babannem cok sinirli bir yapiya sahiptir dedem de bunu bilir ve ondan cekinir aslinda. Bakmis babannem bahce kapisinin önünde bekliyor ama sinirden eli ayagi titriyor. Dedem yavasca yanina yaklasmis arabayla biraz da cekinerek basini camdan cikarmis, hic istifini bozmadan sanki bisey olmamis gibi demis ki: Haci, hadi gitmiyor muyuz...

Güzel bir haftasonu gecirmeniz dilegiyle...

Adsız dedi ki...

hehehe kayacım yaşa sen

ellerinden öpüyorum onların....fıkra gibi ya

BAŞKAN

Adsız dedi ki...

No Woman No Cry

Arkama bile bakmadan 2 ler ikiden ara vitesleri atlayarak direk 5. vitese takarım.

Benim Adım var,
Beni tanımayan bloggeri ben hiç tanımıyacam ama neyse dur bir şans daha vereyim...

N.Name

no name dedi ki...

Kardeşim günaydın.

gerçekten çok güzel ya.
Allah sağlıklı ve uzun ömür versin.

yüreğine sağlık...

Kaya dedi ki...

Sagolun amin...

Sana da günaydin abicim
Blogger arada killik yapiyo, takilma sen ona

eylem dedi ki...

ooo beyler neşeniz ve muhabbetiniz bol olsun

çok hoştu kayacım teşekkürler

Kaya dedi ki...

Rica ederim ne demek

süper neseli insanlardir da aklima geldi ne hikmetse sizinle paylasayim dedim

begendiginize sevindim

bisey daha, kahvaltiyi cok erken saatte yapiyorsunuz

eylem dedi ki...

neden erken yapıyoruz aceba

Kayacım senin geliş saatine ben açlıktan ölürüm ya :))

no name dedi ki...

kardeşim erken kalkan acıkıyor,
doğal olarak ta kahvaltıyı erken yapıyor
öğlene kadar yatan birisi için erkendir doğru.
o zaman seni biz öğlen yemeğine davet edelim.
sen kahvaltı niyetine yersin:))

Kaya dedi ki...

kahvaltida pirzola süper olurdu :)

no name dedi ki...

Geçen,Almanya'dan halaoğlu aradı sabah tr. saati 09 orada 08 oluyor yanılmıyorsam.
dükkanı daha yeni açmışım.
afyonum patlamamış,günaydın nasılsın faslından sonra;
-"Döner nar gibi kızardı, kendime bir dürüm yaptırdım.Yer misin? sana da göndereyim mi?

-"Ya sabah sabah ne döneri nasıl yiyorsun bunu bu saatte?

-"Bişi olmaz hindi döneri bu güzel oluyor..."

-"Sana afiyet olsun.Ben almayayım."

İşte böyle,sabahın seher vaktinde bile her şey yenebiliyormuş...
Diyarbakır'da sabah kahvaltıda ciğer şiş yenir soğanlı zerzevatlı,çok ta lezzetli olur.
Manisa'da sabah kahvaltıda güveç yenir toprak kaselerde pişmiş,o kadar kalabalık olur ki sıra beklersin.
Gene Manisa'da beyin söğüş yenir sabah kahvaltıda,
söğüşçünün kapıda kış soğunda sabahın 07 sinde o kadar çok sıra bekledik ki...
daha örnekler çok ta şimdilik bu kadar yeter...

Kaya dedi ki...

yaaa insan isteyince hersey oluyor..

ama ben girgir olsun diye dediydim, manisalilari, diyarbakirlilari bilmem ama ben kahvaltida ne hindi döneri, ne ciger sis, ne de pirzola yiyebilirim, sade olsun benim olsun. peynir zeytin domates neyime yetmiyor

eylem dedi ki...

vay be kahvaltıda neler yeniyormuş :)

eylem dedi ki...

Nasılsın Diye Sormayacağım

Başkaları sorduğunda onlara ne kadar harika, ne kadar muhteşem, Ne kadar olağanüstü olduğuna dair verecek onlarca cevabın var biliyorum. Bir kez daha aynı sözleri duyacağımı bildiğim için sormayacağım sana o soruyu…

Sormayacağım; çünkü hayatında yaşadığın bitmez tükenmez sorunları yüreğinin kanayışını, hayatının eksilişini, içinin daralışını, yaşama sevincinin tükenişini biliyorum…

Sormayacağım; çünkü, hayatında yakın geçmişe kadar, tüm çevrendekilerin gıpta ile baktığı bir çok şey başarıp meyvelerini toplamak için çok çalıştığını, ancak bu topraklarda senin gibi insanların önüne ne derece devasa engeller dikildiğini ve senin bu engelleri aşabilme gücünün tükenme aşamasında olduğunu biliyorum…

Sormayacağım; çünkü, umduğun, istediğin hayatı bir türlü yakalayamayan ama yine de bulduğunla yetinmen gerektiğini hissettiren insanların alaycı tavırlarının seni nasıl kahrettiğini, nasıl yorduğunu biliyorum…

Sormayacağım; çünkü, bu topraklarda yeteneklerine göre değil kimin yanında durduğuna göre değer kazandığını bildiğini ve bunun sana acı verdiğini, dirensen de kendini artık buralara ait hissetmediğini biliyorum…

Sormayacağım; çünkü, geleceğe ait bir çok beklentin olduğunu ve bunun için ölesiye çabalamana rağmen, sevdiğin ve en yakınım dediğin insanların hayata bakışını anlamamaktaki ısrarının seni çok üzdüğünü biliyorum…

Sormayacağım; çünkü, insanların özgürlüğün ne olduğunu bilmediği, bilenlere ise bir kaç gömlek bol geldiği ve o özgürlüklerin sadece kendine ait bir hak olarak görülmesinin sana acı verdiğini biliyorum…

Sormayacağım; çünkü, “serde erkeklik var” diyemeyip, saklamadan, gizlemeden, utanmadan ağlayabildiğini, “ağlamak ne zamandan beri hak oldu, alındı, satıldı, verildi, lütfedildi?” diye isyan ettiğini biliyorum…

Sormayacağım; çünkü, bazen avazın çıktığı kadar bağırarak, bazense susarak, bazen sayfalar dolusu yazarak, bazen de ağız dolusu konuşarak sevdanı anlatmak istediğini, ama yine de beceremediğini görüp hayata küstüğünü de biliyorum… Evet sana “nasılsın?” diye sormayacağım…

Şimdi yıka elini yüzünü, gülümse aynalara, kendine çeki düzen ver ve her zaman senden bekledikleri maskeyi tak yüzüne…

Gülümseyerek “harikayım, nasıl iyi olmam ki” de yine…

_alıntı_

eylem dedi ki...

"karısının sözünü dinleyenler"

Yeryüzündeki herkes ölür ve Tanrı'nın huzuruna çıkarlar... Tanrı der ki: - Erkekler 2 sıra olsun, bir sırada kadınlar tarafından yönetilen erkekler, diğer sırada kadınları yöneten erkekler... Ayrıca bütün kadınları cennete aldım, onlar meleklerle birlikte gidecekler şimdi...
Böylece kadınlar gittikten sonra Tanrı erkeklerin karşısına geçer. Bir bakar ki kadınlar tarafından yönetilen erkeklerin sırası 100 km. uzun. Ama kadınları yöneten erkeklerin sırasında sadece bir adam duruyor. Tanrı diğer sıradakilere çok kızar:
- Kendinizden utanın!.. Sizi bu dünyada güç ve idarenin temsilcisi olarak yarattım ve şuraya bak, hepiniz güçsüz karaktersiz 100 km.lik bir sürü olmuşsunuz... Bakın bir tek erkek kulum şu yan sırada tek başına gururla dikiliyor... Ondan ders alın!.. Oğlum, anlat bunlara, ne yaptın da
kadınları yöneten erkekler' sırasında bir tek sen oldun?..
Ve adam cevap verir:
-Bilmem... eşim bana burda durmamı söyledi...

eylem dedi ki...

Bugünlük benden bukadar
Güzel bir hafta sonu sizlerin olsun
Yüreğinizdeki üzüntülerin, sıkıntıların uçup yerini sevgiye ve gülümsemeye bırakması dileğiyle…
Kendinize çok iyi bakın
İyi tatiller

“ sevgiye ve dostluğa vakit ayırmak için nefes alıyor olmamız yeterli…”

Kaya dedi ki...

Ellerine saglik

iyi tatiller...

no name dedi ki...

Kankacım, iyi tatiller.

Dışarıda öyle güzel bir hava var ki,

yazı aratmaz...

tadını çıkarmak gerek...

mavigun41 dedi ki...

herkese merhabalar..


Körfezde hava çok güzel..

başkanım bu son-bahar da çok güzel
senin anlattığın gibi ve sanırım sana doğru bakıyor..ışıklardan geçerken..
yap bir güzellik ve git tanış artık ..bir ilk -baharında gelmesini bekleme..
hadi başkanım biraz cesaret...

NO name kardeşim evet yazı aratmayacak şekilde..
buralar böyle ise güneyde denize giriliyordur.

kayacım gülümsedim okuyunca sağolasın..

eylem kardeşim evet artık kimseye nasılsın demeye çekinir olduk..

alacağımız
iyiyim.sözünün ne kadar yalan olduğunu kendimizden bildiğimizden belkide..
teşekkürler...

Herne yaşıyorsak eğer sorunumuz sağlıkla ilgili değilse..

Biz gene iyiyiyim demeye devam edelim..

Güzel bir hafta sonu geçirmeniz dileğiyle..
iyi tatiller hepinize..hepimize..

no name dedi ki...

Herkese iyi geceler

Allah rahatlık versin...

mavigun41 dedi ki...

BBO BAŞUCU ŞARKISI

Hayyam gelip kral olsa


Yeri aşsak yıldızlara dalsak,
Göğe ersek tenden ayrılsak,
Yarı sarhoş tam aşık yaşasak hiç ölmesek,
Yarı sarhoş tam aşık yaşasak hiç ölmesek.

Kafam şimdi bir dünya,
Döner yalpa yalpa.
Akan sular şarap olsa,
Hayyam gelip kral olsa...


Düşsek,kalksak kir tutmasak,
Aksa yıllar yaş tutmasak.
Yarı sarhoş tam aşık yaşasak hiç ölmesek,
Yarı sarhoş tam aşık yaşasak hiç ölmesek.

Kafam şimdi bir dünya,
Döner yalpa yalpa.
Akan sular şarap olsa,
Hayyam gelip kral olsa...


http://www.youtube.com/watch?v=1sEIRz-9t0Y

mavigun41 dedi ki...

BBO BAŞUCU ŞİİRİ

Ne İçindeyim Zamanın

Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında;
Yekpare geniş bir anın
Parçalanmış akışında,

Bir garip rüya rengiyle
Uyuşmuş gibi her şekil,
Rüzgarda uçan tüy bile
Benim kadar hafif değil.

Başım sükûtu öğüten
Uçsuz, bucaksız değirmen;
Içim muradıma ermiş
Abasız, postsuz bir derviş;

Kökü bende bir sarmaşık
Olmuş dünya sezmekteyim,
Mavi, masmavi bir ışık
Ortasında yüzmekteyim.

Ahmet Hamdi Tanpınar

Adsız dedi ki...

Ablacim site sana kalmis anlasilan herkes paydos etmis
Ellerine saglik

Ben de hayirli geceler diliyorum...

Kaya

mavigun41 dedi ki...

BBO BAŞUCU ÖYKÜSÜ


ÖĞLEDEN SONRA

Sıcak bir kış günü. Vakit öğleden sonra idi. Bütün yazı, belki de birkaç yazı karada geçirmekten boyalarıyla macunları atmış, aralıkları açılmış bir alamanada dört kişi rakı içiyorduk. Biri ben, biri Hamza, biri Mustafa kaptan, biri de... adını hatırlayamıyorum; tuhaf bir adı vardı. En tatlı konuşanı da o idi içimizde. Daha doğrusu, konuşamıyordu da sadece gülüyordu. "Bir şişe de benden olsun" dediğim vakit "Yoo! dedi, senin paran Üsküdar'da geçmez. Üstelik bugüne bugün, sen bizim misafirimizsin".

Karşıda pırıl pırıl parlayan Beşiktaş sırtları. O sırtlarda aramızda masmavi bir Boğaz parçası vardı. Önceleri suların, Şemsipaşa'ya doğru, bir çağlayan gürültüsüyle aktığı duyuluyordu. Üçüncü beşinci kadehten sonra bir şey duyulmamaya başladı, yalnızca insan, gözü şöyle bir kıyıdaki çakıllara, durmadan o çakılları yalayan küçük dalgalara iliştiği vakit, bir şeyler duyar gibi oluyordu. Zaman zaman da açıktan bir vapur geçiyor, birdenbire deliren deniz, kıyıdaki felekleri allak bullak ediyordu. Feleklerin üzerinde renk renk kayıklar, allı, mavili, sarılı peyeng-i derya'lar ceylhan-ı bahriler dizilmişti.

Bizim alamanaya bitişik bir balıkçı dükk'nı vardı. Dükk'n nasıl alamanaya bitişik olur diyeceksin. Doğru. Ama Dükk'n dediğim de, zaten, dört tane şeker sandığından meydana getirilmiş bir tezg'htı. İçinde bir ocak, ocağın üstünde bir tava, tava da tekerlek torikler, sandığın bir kenarında tuz k'sesi, zeytinyağı şişesi, turfandan domatesle ince biber, sekiz on tane tabak. İşte, hepsi bu kadar.

Ocağın başında bir adam habire balık kızartıyordu. Kolunun altına yarım ekmeği kıstıran soluğu burada alıyor, bir kenardan aralıksız bir hasır iskemle çekiyor, ocak başındaki adama bir torik söylüyor, karnını güzelce doyurduktan sonra çekilip gidiyor, yerine başkası geliyordu. Gelip gidenlerin çoğu balıkçı, kayıkçı gibi kimselerdi. Bu portatif dükk'n onların lokantasıydı zahir.

Lokanta sahibinin bir de yardımcısı vardı. Kambur bir kızın, balıkçının kendi kızı olduğunu öğrendim. Güler yüzlü bir kızdı. Kapalı çarşı zevkine göre, alafranga sayılabilecek bir entari giymişti. Gelen müşterilerine kızarmış balıklarını veriyor, kalkan müşterilerin tabaklarını topluyor, galiba sıra sıra da, kirli kapları bir kenara götürüp bulaşık yıkıyordu. Görünürde ondan başka kadın yoktu. O kadar erkeğin arasında, küfürlü, o sırasına göre açık konuşmalar arasında, tabii kalabilen bir genç kadın bizim gibi insanların pek hoşuna gidiyor. O tabii hali içinde, bir metreyi pek az aşan boyunu, kalkık omuzlarına gömülü duran başını da tabii görmeye başladım. Bir aralık "Acaba içkiden midir?" diye de düşünmedim değil. gerçi insan sarhoş oldu mu, haliyle sarhoşluğu arasında bir bağ olup olmadığını kestiremez. Ama ben, bu kambur kızı gerçekten beğendiğime inanıyordum. Kimi adamlar derler ki: "Aşk insanı güzelleştirir"miş. Orasını bilmem; ama iş, güzelleştiriyor. Bu sözün doğruluğunu, bu kambur kızda, elle tutulur bir gerçek halinde buldum. Kim bilir, belki çalışmasaydı, bu kız gene güzel olurdu. Dikkat ettim; süzgün bir yüzü, güzel kirpikleri, nemli şeffaf dudakları vardı.

Musa kaptan bir şeyler anlatıyordu. Kahve fincanlarımızı yeniden rakı doldurup devam etti. Bir gaz gemisiyle Novorosisk limanına gittikleri zaman nasıl balalayka dinlemiş, Köstence'deki Niko Bar'da bir karı nasıl yanağını ısırmış. Kazanblanka'da Fell'hlara nasıl Türk tütününü dağıtmıştı.

Beşiktaş sırtları pırıl pırıl, aradaki Boğaz parçası masmaviydi. Akıntıyı sökeceğim diye yan yan ilerlemeğe çalışan ufacık bir şirket vapurunun ardından araba vapuru görünüyor, araba vapurunun ardından, gürültüsüyle ortalığı birbirine katan, bir taka geçiyordu.

Feleklerin kenarına bir balıkçı kayığı yanaştı. İçinden biri bizim tarafa doğru: "Reis" diye bağırdı. Bizim dördüncü, o hani adını hatırlayamadığım, kayıktan yana döndü; "Hop!" diye cevap verdi. Sonra tekrar kayıktaki konuştu: "Birkaç tane barbunya var, alıver şunları". Dördüncü, kambur kıza döndü:
- Ayşe, dedi, alıversene şunları Salih ağadan.

Adı Ayşe'ymiş demek. Ayşe, feleklere basa basa kayığın yanına kadar gitti. Salih ağa ona bir çavalye uzattı. Ayşe çavalyeyi aldı, geri dönüyordu feleğin biri yosunlu muymuş neymiş, ayağı kaydı; dizkapağına kadar suyun içine girdi. Kızcağız, elindeki dolu çavalyeyi dökmemek için, ne yapacağını bilemedi. Ama dökmedi de. "Kız ne oldun" dediler. "Ayağım kaydı" dedi. Çıktı. Bacağından deniz suyuyla karışık kan akıyordu. Feleğin kenarı sıyırmış olacaktı. Çavalyeyi bıraktı; sıyrılan yeri yıkamak için tekrar deniz kenarına gitti. Çavalyenin içindeki balıklar hala oynaşıyorlardı. Barbunyaların arasında çinekoplar, sarı kanatlar da vardı. Dördüncü:

- Bay, dedi. Bu balıkları başka yerde bulamazsınız. Şu Kızkulesi var ya; İstanbul balığı oraya geçti mi, çekiver kuyruğunu. İstanbul'dan başka yerde balık olmaz. Karadeniz'de hamsi, İzmir'de çipura, Gelibolu'da sardalya, işte o kadar. Balık, balık İstanbul'da. O da Boğazda.

- Ne yaparsın, et yiyemiyoruz; fukaranın eti de balık. Bereket versin balığa. Balık da olmasa şu memlekette, vallahi bilmem ama, köpekler güler halimize. Hani demek isterim ki, ne hükümet var başımızda, ne belediye. Dinim hakkı için kendimi düşünmüyorum. Memurlara acıyorum namussuzum. Onların hali bizden daha kötü. Hiç olmazsa ben, gördüğüm işi, geçineceğim paraya göre satarım. Şeker mi pahaya çıktı, balık da pahaya çıktı. Ekmek mi pahaya çıktı, balık da pahaya çıktı. Kömür mü pahaya çıktı, balık da pahaya çıktı. Kömür mü pahaya çıktı, balık da pahaya çıktı. Oysa ki onlar öyle mi? İki yüz k'ğıtla halli hamur olacağız diye didinmekten imanları gevriyor zavallıların. Kabahat kimde? Baştakilerde elbet. Ne diyeyim. Allahlarından bulsunlar, demekten gayri bir şey gelmiyor ki elimden.

Dinleyenlerin hepsi "doğru" diyeceklerdi. Demeleri kalmadan önledim. "Bırakın canım, dedim, bunlar büyük işler. Nemize l'zım bizim hükümetin işi. Pek'la geçinip gidiyoruz işte. Bu dünyada açlıktan kim ölmüş ki biz öleceğiz. "Sonra, bahsi değiştirmiş olmak için Musa kaptana sordum:

- Musa kaptan, dedim. Şu balıkçının kızı ne güzel kız, değil mi?

- Hangisi?

- Canım, şu kambur kız işte.
- Ha! Güzeldir.

Sonra birden toparlandı:

- Ama biz, aramızda çalışan kadınlara kötü gözle bakmayız.

- Canım, dedim, kötü gözle bakmayız elbet. Kötü gözle bakan mı var ki? Allah Allah, sen de amma adamsın yahu! Güzel dedim; hepsi o kadar.

- Ha! Güzeldir.

Bu "kötü göz" l'fı beni düşündürmeğe başladı. Öyle ya, ben bu kambur kızdan hoşlanmışsam, onu sevmişsem neden ona kötü gözle bakmış olayım? Büsbütün tersine, iyi gözle bakmışım ki sevmişim. "Sevme" sözü de geniş bir söz. İnsan bir yemeği seviyor, bir rengi seviyor, bir kadını seviyor. Hele kadının sevmenin türlü bin çeşidi var. Onu da kendimizi de, sadece hayvan olarak gördüğümüz zaman, belki kötü gözle bakmış sayılabiliriz. Ama, ben, Ayşe'yi hiçbir zaman öyle görmedim ki. Üstelik bu fikrin de su götürür tarafı yok mu. En iyisi, hayvanlığımız insanlığımız içinde olmalı; insanlığımızla birlikte olmalı. Şurada, rakı şişesinin başında saatlerce oturuyoruz. İnsanın bu saatler içinde türlü türlü ihtiyaçları oluyor. Sıkışıyor mesela. Sıkışanlar kalkıp deniz kenarındaki duvar dibine kadar gidiyor; işlerini rahat rahat gördükten sonra tekrar yerlerine dönüyorlar. Kambur kız da orada. Bu insanlar insanlıklarıyla hayvanlıklarını iyi bağdaştırmışlar. Kendi sınıflarından hiç kimse bu hali yadırgamıyor. Onların dünyası bu. Kendi dünyalarının içindedirler. Bütün rahatsızlıklar, insanların kendi dünyalarının dışında kalmalarından geliyor. Biz, kendi çevremizdeki kadınların arasında, işemek şöyle dursun, bunun lafını bile edemeyiz.

Güneş, karşı sırtların üzerinde yavaş yavaş alçalıyordu. Denizdeki parıltılar gittikçe daha fazla kıvılcımlanıyor, adamın gözünü alıyordu. Gökyüzünün mavisi daha bir tatlılaştı. Karşı kıyıda, Hayrettin iskelelerinin önünde duran mavnalar yavaş yavaş dağılmaya başladılar. Bir şirket vapuru geliyor, bir araba vapuru gidiyor, bir şilep Boğazdan aşağıya doğru iniyor, bir taka yukarıya doğru çıkıyordu. Her şeyi güzel görüyordum. Sarhoşluktan mı acaba?

Kendisine karşı bir yakınlık duyduğumu galiba zavallı kızcağız da anladı. Sık sık bana bakıyordu. Bu bakışın başka bakışlara benzemediğini sezecek kadar da macera geçmiş başımdan. Ne düşünüyordu acaba benim için? Eminim mi beni kendinden üstün buluyordu. İhtimal geçinme imkânlarımın kılığıyla, kıyafetimle uygun olduğunu sanıyordu. Ah, biz küçük burjuvalar, ne sahte, ne yaldızdan ibaret insanlarız. Her şeyimiz yalan. En küçük yalanı, düpedüz yalan söylediğimiz zaman söyleriz. Ye söylemediklerimiz? Korkunç. Kim bilir belki de diyordu ki içinden: "Ben kamburum o değil". Ama ne malum benim de, iki gün sonra, bir kazadan iki kolumu, yahut iki bacağımı birden kaybetmiş olarak çıkmayacağım? Üstelik ben o zaman hayata, bunun kadar uyamayacağım. Birden bire aklıma ne geldi biliyor musunuz? "Acaba, dedim, ben bu kızla evlensem çocuklarımız da kambur olur mu?". Fizyolojideki veraset kanunlarını pek bilmiyorum; ama, olur olur. Olursa ne olur? Ah, ben Ayşe'ye gerçekten tutuldum galiba.

Sonunda karşı sırtların ardında güneş battı. Keşke batmasaydı; ne güzel bir gündü!

Orhan Veli KANIK.


HERKESE İYİ GECELER..

Hepimiz iyi bir güne uyanmak umuduyla..

herkese güzel düşler...

no name dedi ki...

Güzel bir pazar günü geçirmemiz dileğiyle;
GÜNAYDIN



Ablacığım,
güzel şarkı,güzel şiir ve güzel hikaye için çok teşekkürler...

İyi ki varsın.
Ömrüne bereket...

no name dedi ki...

Koyunları bir çırpıda sayan adam

Çoban’ın biri dere kenarında koyunlarını otlatıyormuş. Tam o anda, yanına bir Cherokee Jeep yanaşmış. Brioni gömlek, Cerruti ayakkabılar giyen, Ray-Ban gözlüklü ve YSL kravatlı bir sürücü aşağıya inmiş ve çobana sormuş: “Eğer kaç tane koyunun olduğunu bilirsem bana onlardan bir tanesini verir misin?” Çoban bir adama birde koyunlarına bakmış ve “Tamam” diye cevaplamış.

Genç adam arabasını park etmiş, telefonunu bilgisayarına bağlamış bir NASA sitesine girmiş, GPRS’ini kullanarak yeri taramış, bir database ve logaritma ile doldurulmuş Excel tablosunu açmış ve 150 sayfalık bir rapor basmış.

Çoban’a dönmüş, “Tam olarak bin 586 adet koyunun var” demiş. Çoban “Doğru” diye cevap vermiş, “Koyununu alabilirsin.” Genç adam koyunu almış ve cipinin arkasına koymuş. Bu sefer çoban genç adama dönmüş, “Eğer senin ne iş yaptığını bilirsem koyunumu geri verir misin?” diye sormuş. Adam, “Evet neden olmasın” diye yanıtlamış. “Sen Dünya Bankası’nda danışmansın” demiş çoban. Adam sormuş, “Nasıl oldu da bildin?”

Çoban, “Çok basit” diye cevap vermiş, “Buraya çağrılmadan geldin, bu bir.. İkincisi benim bildiğim bir şeyi bana söylemek için benden bir koyunumu istedin. Üçüncüsü yaptığın hiçbir şeyden anlamıyorsun çünkü köpeğimi aldın!”

no name dedi ki...

Küçük kız çocuğu, küçük oğlan çocuğuna “Haydi evcilik oynayalım” demiş. “Tamam” demiş oğlan, “Ben ne olacağım?..” Kız bilmiş bir tavırla “Önce ‘karar vermek’ konusunda fikrini öğrenmek istiyorum” diye cevaplamış. Oğlan ise şaşkın bakışlar arasında sormuş: “Fikir mi? Karar vermek mi? Ne demek onlar?” “Tamam..” demiş minik kız sırıtarak, “Sen ‘Koca’ ol!”

***


Memur, patronuna giderek “Zam istiyorum efendim” demiş, “Yoksa peşimde koşuşturan üç şirket var yakında beni bulamayacaksınız, bilesiniz!” Hafif alaylı bir şekilde sormuş patronu: “Hangi şirketler onlar?” Memur, “İnanmıyorsanız söyleyeyim efendim” demiş, “Elektrik şirketi, doğalgaz şirketi ve su şirketi!”

***


İki aristokrat kadın karşılıklı sohbet ederken birbirlerine hava atıyorlarmış. “Benim ailem Büyük İskender’e kadar dayanıyor... Ya sizinki?” diye sormuş birinci kadın. “Vallahi maalesef tam olarak bilemiyoruz...” demiş ikincisi, “Tüm evraklar Nuh Tufanı’nda kaybolmuş!”

Adsız dedi ki...

meraba televole
günaydın

Adsız dedi ki...

Siirler, hikayeler, fikralar...

Abla-kardes götürüyorsunuz masallah aman nazar degmesin

Iyi tatiller, iyi pazarlar...

Kaya

no name dedi ki...

Bu günlük bu kadar
Herkese iyi akşamlar diliyorum

Allah rahatlık versin...

Adsız dedi ki...

BBO ailesine, herkese iyi geceler, güzel rüyalar...

Yarin sabah uyanarak yeni bir gün ile yeni bir haftaya "merhaba!" demek kismet olursa bulusmak üzere sevgiyle kalin...

seval

Adsız dedi ki...

merhabalar
biliyorum bu saatte kimse yok ama ben genede yazmak istedim :)

herkese iyi geceler tatlı rüyalar..:)

bu arada isim de kabul etmiyo artık site..blogger ında şifresini unuttum :))

gökçe

Adsız dedi ki...

güneşimi kaybettim gözlerini görmem gerek
yaşamaya dönmek için hasretini silmem gerek

Adsız dedi ki...

Hayirli geceler...

Kaya

no name dedi ki...

Herkesin güzel bir güne uyanması dileğiyle GÜNAYDIN

İyi bir hafta olur inşallah...

eylem dedi ki...

"Kahvalti "
Yemek yemek üstüne ne düsünürsünüz bilmem
Ama kahvaltinin mutlulukla bir ilgisi olmali

Cemal Süreyya

Günaydınlar
hadi bakalım mutlu olmak istiyorsak kahvaltıya bekliyorum sizleri

güzel bir gün bizlerin olur inşallah
hepimize kolay gelsin...

Adsız dedi ki...

Günaydin herkese, günaydin...

güzel bir günle güzel bir haftaya baslamisizdir insallah...

Eylemcim kahvalti konusunda hemfikiriz, bence de, bazen farkinda olmadan yasadigimiz mutluluktur, davetin icin cok tesekkürler canim... Hadi ama sen cayi demle biz geliyoruz.. :)

seval

Adsız dedi ki...

günaydın

dostlar

tüm canlılar
................

günaydın dünya

herkesin gönlünce yaşanacağı b,r güne merhaba dedik umarım.

çalışanlar kolay gele

evdekiler rahatınızı bozmak yok,aynen devam

BAŞKAN

no name dedi ki...

MSN kafayı yemiş...

bağlantılar problemli.

Adsız dedi ki...

Merhabalar

Yeni bir haftanin baslangicindayiz yine

Sorunlu basladi ama gerisi iyi gelir insallah...

Kaya

eylem dedi ki...

hayırdır Kaya ne sorunu?

eylem dedi ki...

mahkemelerden komik diyaloglar

SORU: Doğum tarihiniz nedir?
CEVAP: 15 Temmuz
SORU: Hangi yıl?
CEVAP: Her yıl

***
SORU: Hastalığınız hafızanızı etkiliyor mu?
CEVAP: Evet
SORU: Peki ne şekilde etkiliyor?
CEVAP: Olayları unutuyorum.
SORU: Bize unuttuğunuz bir şeyi örnek olarak verebilir misiniz?

**
SORU: Sizinle yaşayan oğlunuz kaç yaşında?
CEVAP: Ya 38 ya da 35. Hangisi olduğunu hatırlamıyorum.
SORU: Ne kadardır sizinle yaşıyor?
CEVAP: 45 yıldır...

***
SORU: Kocanız uyandığı zaman, size söylediği ilk şey neydi?
CEVAP: Bana 'Neredeyim ben, Canan?' dedi.
SORU: Peki bu niçin canınızı sıktı?
CEVAP: Çünkü benim adım Suzan...

***
SORU: Korna çaldınız mı?
CEVAP: Kazadan sonra mı?
SORU: Kazadan önce.
CEVAP: Tabii; 10 yıl boyunca...

***
SORU: Kadının üç çocuğu vardı değil mi?
CEVAP: Evet.
SORU: Kaçı erkekti?
CEVAP: Hiçbiri.
SORU: Hiç kız çocuğu var mıydı?

***
SORU: Saldırganı tarif eder misiniz?
CEVAP: Orta boyluydu, sakalı vardı.
SORU: Kadın mıydı, erkek miydi?

***
SORU: Merdivenlerin bodrum katına indiğini söylediniz.
CEVAP: Evet.
SORU: Aynı merdivenler yukarı çıkıyor muydu?

***
SORU: İlk evliliğiniz nasıl sona erdi?
CEVAP: Ölümle.
SORU: Ölen kimdi?

***
SORU: Vücudu incelediğiniz zamanı hatırlıyor musunuz?
CEVAP: Otopsi 18.30 da başladı.
SORU: Adam ölüydü değil mi?
CEVAP: Yok, oturmuş, neden üzerinde otopsi yaptığımı merak ediyordu

no name dedi ki...

Gülme efekti nasıl yazılır bilmiyorum.
ha ha haa mı he he hee mi?
en iyisi iki nokta üstüste, kapa parantez ...
:))

Güzelmiş kankacığım,
Sağol...

Adsız dedi ki...

Süpermis dialoglar
bi iki noktali parantez de benden :))

Kaya

Adsız dedi ki...

kıyamet sonrası gazete manşetleri

-anadolu ajansı : kıyamet koptu!.

-zaman : biz demiştik,böyle olacağı belliydi!

-dünya : imkb bir daha hiç yükselemeyecek !

-erkekçe : ayın hurisi !

-fanatik : bu maçın galibi yok!

-cumhuriyet : sonunda atamıza kavuştuk!

-bilim ve teknik : kıyametle ilgili bilmediklerimiz !

-pc oyun : game over !

-elle : yargı gününe on kilo vermiş olak çıkın,harika diyet !

-para : kıyametten kar yapmanın 100 yolu !

-aktüel : mahşer günü yanınızda olması gereken 2 şey:sevaplar ve ısıya dayanıklı elbise !

-auto show : sırat köprüsünde saniyede 100 km ye ulaşacak süper otomobiller !

-arena (uğur dündar) : cennete kaçak giren günahkarların tüyler ürperten dosyası !

-hürriyet (ertuğrul özkök) : iyimserliği elden bırakmayalım,hiç olmazsa ısınmak için yakıt parası yok !

-milliyet (meral tamer) : zebaniler ,delik kazanların üreticisini tanrıya şikayet etti !

-radikal : yeni dosya...yeşil itiraf ediyor : aslında kıyametten susurluk çetesi sorumlu !

-show tv (reha muhtar) : sayın zebani , kazanların başında terliyomusunuz?

-başbakanlık basın ve halkla ilişkiler daire başkanlığı : bütün yaralar sarılacak !

alintidir...

Kaya

no name dedi ki...

çok güzel yaa.
kaya'cım sağol.
çok güldüm...

eylem dedi ki...

birde ben yapayım o zaman şu iki nokta üstüste ve kapa parantez :))

Teşekkürler Kaya güzeldi

eylem dedi ki...

Seval abla ve Başkanım bugün çok çalıştılar
yüzlerini göremedik :)
kolaylıklar diliyorum

hepinizin güzel bir akşam geçirmesi dileğiyle...
gülen yüzünüz solmasın
kendinize iyi bakın

Adsız dedi ki...

Haklisin Eylemcim cok calistik yine de bitmedi isler...

E, ne demis büyükler "ömür biter is bitmez!" onlardan iyi bilecek degiliz ya aksini savunalim! :)

Saka bir yana her ayin bitimi özellikle cok yogun bizde, yorgunlugumun en güzel tesellisi aldigim maasi hak ettigim duygusu oluyor.. :)

Herkese iyi paydoslar, iyi aksamlar.. sevgiyle kalin..

seval

Adsız dedi ki...

Adamın biri elinde büyük bir bıçakla camiye dalar ve sorar:
-aranızda müslüman olan var mı ?
korkudan kimse bişey diyemez. birazdan yaşlı bir adam ayağa kalkar:
-ben müslümanım. der.
Bıçaklı adamla yaşlı adam camiden çıkarlar. adam dışarıdaki ineksürüsünü gösterip:-amca, şunları kurban edicem de ben beceremem yardım eder misin ? der.Yaşlı adam baya bir hayvanı kestikten sonra 'ben yoruldum başka birini bul' der.
Adam bu sefer kanlı bıçakla yine camiye girer ve sorar:-aranızda başka müslüman var mı ?az önceki adamı doğradığını düşünen cemaat çok korkar ve herkes aynı anda imama bakar,
imam:-ulan iki rekat namaz kıldırdık diye müslüman mı olduk

hayirli geceler...


Kaya

no name dedi ki...

Günaydın,

Güzel bir gün olur inşallah...

eylem dedi ki...

Günaydın

hepimize kolay gelsin

no name dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Adsız dedi ki...

Sessiz kalisimiz matem sayilir, yasananlara saygidandir!

"Benden baba olmaz" ´dan sonrasini rakamlarla söylemek gerekirse tam 52. sali bugün....
Takvimle söylemek icin koca bir yil demek lazim, matematiksel yaklasirsak 52x7=364 gün...

Bir gün bile hikayemizin yarim kalisini unutmadik, reyting hesaplarina kurban gidisini....

Soner´in aptalca hatasi, Sevil´in yaslarla dolan güzel gözleri kazindi hafizalarimiza... Ask´in en yalin halini gördük o yaslarda, canimiz yandi... Oysa ne güzel umutlarimiz vardi kavusmalara...

Efe´nin her "babam!" dediginde, bir babanin ne denli önemli oldugunu duyduk cocugunun hayatinda... Gülerken isbirlikci baba-ogul dayanismalarina farkinda olmadan soruyorduk vicdanlarimizda: Biz baba olabildik, babamizin degerini bildik mi?

Ne cok "bizden" gördük onlari ki Dogan´in sicacik dostluguyla isindik, Aylin´in sevgili destegine güvendik, onlarla güldük ve üzüldük...

Sorumluluk duygusunun hayata yansimasi degil miydi Kadife - Mistafa ciftinin didismeleri... Sessiz kahramanimizdi Yavuz, adam gibi patron Sami Bey...

Evet, dizimiz yayindan kaldirildi ama yüreklerimizde kaldi, 16 bölümlük birlikteligimizde gelisen sevgimiz zerre kadar azalmadi! Benden Baba Olmaz, bizimle yasayacak...

no name dedi ki...

Seval ablacığım yüreğine sağlık.

Ortak duygularımızı ne de güzel ifade etmişsin.

Ömrüne bereket...

Adsız dedi ki...

Merhabalar arkadaslar

Ablacim gercekten cok hos olmus, yüregine saglik

Kaya

eylem dedi ki...

Merhabalar

ablacım ellerine ,yüreğine ,düşüncene sağlık

bu arada ablacım Kankanı yani sevgili Mavigün ablamı iki gündür göremiyorum haberin var mı nerelerdedir
havalar güzel diye kendini körfezde mi bıraktı eve uğramıyor mu :)

Başkanım müşteri kovalamaktan yorulmuşsunuzdur gelin iki dakika dinlenin

evet kayıp olanların umarım kötü bir şeyleri yoktur
işlerinden dolayı aramızda değillerdir diyerek noktayı koyuyorum.

Adsız dedi ki...

Ben de size okudugunuz icin tesekkür ediyorum cocuklar, biliyorsunuz ben sali günleri bazen böyle olurum... :)


Eylemcim merak etme en azindan Mavigün ablanin iyi oldugunu biliyorum, cok yakinda yine aramizda olacagindan emin olabilirsin, az daha sabret canim...

Yanliz Baskanimizin nerde oldugu derin site sirri olmali, sormak bile ayiptir, hatta suctur, cezasi dahi vardir! Aman kardesim sakin nöbetciler duymasin, nöbetci asayisciler de duymasin ama benden uyarmasi.. :)

seval

eylem dedi ki...

mavigün ablam iyi olduktan sonra
sabrederiz ablacım bekleriz
önemli olan iyi olmaları

Başkana gelince başkanı sormak ne zaman suç oldu ya
başkana nasılsın demekte suç olacak :)
koskaca delikanlı eylem o suç,bu suç
başkana bağırılmaz,başkana itiraz edilmez,başkan nerde diye sorulmaz ,
asayiş duymasın diye iyice
pısırık oldu , delikanlı falan kalmadı :)

soruyorum ulen nirde bu başkan
başkanım nirdesin yaa :)

no name dedi ki...

Birileri çıldırmış olmalı.

Şu siteyi 5 dakika boş bırakmaya gelmiyor.

Birazıcık ayrılıyorum, dönünce koydunsa bul.

Kankacığım,
Hayırdır?

Asayişle ilgili problem var galiba.
Düzene çekidüzen mi istiyorsun?
Canın sıkılıyor da hırpalayacak adam mı arıyorsun?

Sen en iyisi savunmanı hazırlamaya başla istersen...

eylem dedi ki...

Yine mi savunma hayır ya olamaz
bu sitede benden çok savunma uyarısı alan olmadı herhal
bir dakika ama ben hiç savunma vermedim ki :))
evet delirdim galiba diyeceğim ama zaten deliyim
bu durumda normalim yani

niye birilerini hırpalayım ki
ben kimseye zarar vermem
sadece kendimi hırpalarım :)

savunma nasıl hazırlanır ki
neyse ben iyi akşamlar deyip bu olaydan yırtayım şimdilik :)

hepinize iyi akşamlar

Adsız dedi ki...

delikanli da olsa kadin kadindir arkadas

gider ayak yazmis da yazmis sagolsun :))

iyi aksamlar Eylem..

Kaya

Adsız dedi ki...

iyi aksamlar Eylemcim güle güle,
gülümsemelerle..

benim icin de birazdan vakit tamamdir arkadaslar, herkese iyi aksamlar, iyi paydoslar..

seval

no name dedi ki...

Gidenlere İyi akşamlar...

Arkanızda bıraktıklarınızı unutmayın.
Yarın gene gelin.
Öbürgün gene...
daha sonraki gün ve daha sonrası...
hep gelin...
sürekli gelin...

no name dedi ki...

Pardon,
Delikanlıya cevap vermeyi unuttum.

Öyle iyi akşamlar dileyip,sağdan sağdan kaçmakla bu cezadan kurtulamazsın.

Sitenin ortasında nara atarak sitenin asayişini bozmanın bir yaptırımı,
Başkana saygısızlığın bir yaptırımı,
site sakinlerine ulan diye hitap etmenin ayrı bir yaptırımı var.

Lütfen savunmanızı yazmaya başlayınız.
Bu konuda bir probleminiz varsa size önerim, bir avukat tutmanızdır.
avukat tutacak durumunuz yoksa,sitemiz size ücretsiz bir avukat tahsis edecektir.
Kolay gelsin...

Adsız dedi ki...

evet bugün 364 .gün olabilir.tam 52 hafta geçti.ama yüreklerimizde beyinlerimizde hala benden baba olmaz devam ediyor.
onemlidegil

no name dedi ki...

Herkese iyi geceler diliyorum.

Allah rahatlık versin...

Adsız dedi ki...

Sifayi kaptim sonunda, sanirim solunum yollari enfeksiyonu geciriyorum :))

Hayirli geceler...

Kaya

eylem dedi ki...

günaydınlar efendim
güneşin tepeden pırıl pırıl parladığı aydınlık bir günden merhaba
gününüz istediğiniz gibi geçsin
kolay gelsin...

bu arada kör olası çöpçüler sonbahar yapraklarını süpürmüşler
azda olsa kapının önüne dökülen yaprakların üzerinde yürümek güzeldi
ah ahh şöyle bol yapraklı bir yere gidip yürüyeceksin o yaprakların üzerinde
neyse güzel bir gün sizlerin olsun

eylem dedi ki...

Kayacım günaydın
Kadın kadındır
geldi yine başladı bıdı bıdı bu ne çene ya sabah sabah
erkeklere Allah sabır versin :))

şifayı kaptıysan geçmiş olsun
kendine iyi bak

eylem dedi ki...

Günaydın Kankacım

ben kimseye saygısızlık etmedim bağırmadım
sadece içimden geçen duyguları söyledim
bu arada kimseye ulan kelimesini kullanmadım lütfen dikkat
ulen demişim :)

ücretsiz avukatı alayım ben uğraşmayım şimdi ceza kurulu başkan vs
avukat halletsin hepsini
beni karıştırmayın bu işlere
hadi kolay gelsin

eylem dedi ki...

hakikaten ne çene yaptım sabah sabah :)

Kahvaltı hazırladım size
Umut dolu omlet,haşlanmış sevgi,bir dilim tutku,seni seviyorum reçeli
Ve bir de yalnızlık demledim kaç şekerli olsun?

hadi kahvaltıya gelinde demlenmiş yanlızlık yanlız kalmasın
bekliyorum

eylem dedi ki...

yanlızlar yalnız olacak düzelteyim

no name dedi ki...

güzel bir günden herkese merhabalar...

Günaydın...

Kankacım kahvaltıya mı davet etmişsin
beddua mı etmişsin çözemedim.

normal bir kahvaltı yok mu yaa...

eylem dedi ki...

Kahvaltı beğendiremiyoruz olaya bak

peki kankacım buyrun peynir,zeytin,
domates,sucuk,salatalık,çay,meyve suyu vs istediğiniz çeşitlerden
tabi birde ayıklanmış yıkanmış maydonoz
onsuz olmuyor biliyorsun yoksa Seval ablam kahvaltıya oturmuyor
E hadi buyrun afiyet olsun

Adsız dedi ki...

Günaydin herkese, günaydin canlar...

Sevgili kardeslerim cok ince düsünür, ablalarini memnun etmeyi bilirler, cok sag ol Eylemcim! Ellerine saglik, kahvaltiya hemen geliyoruz...

No Namecim lütfen kankanla didismeyi birak da gel beni al, bir börekciye ugrayalim, birseyler alip cay sogumadan kahvaltiya yetiselim!

Isteriz-istemeyiz, severiz yahut nefret ederiz ama ABD ´nin Dünya´daki etkinligini inkâr edemeyiz! Ve bugün nihayet "UMUT" kazandi! Ben sahsen bu sabah cok sevindim. Barak Obama´yi herseyden önce Irak savasinin ta en basindan haksiz-yanlis-hata oldugunu itiraf edecek kadar dürüst ve secilirse bunu en kisa sürede bitirecegini söyleyecek kadar cesur oldugu icin alkisladim. Baskatil Bush ve yandaslarinin hizmet ettigi silah tüccarlari birakirlarsa dediklerini gerceklestirmesini diliyor, "Allah yardimcisi olsun!" diyorum, hic kolay degil ama onunla belki bazi seyler degisir..

seval

eylem dedi ki...

Mavigün ablam yokken etrafı boş bulmuşken radyoda dinlediğim şarkılardan bir kaç tane aktarayım sizlere

İlk şarkımız gerçekten güzel bir şarkı
Özer Atik ve yok böyle birşey

"Yok Böyle Bir Şey"
Kaç gündür uykusuz gözlerim
Geceleri uyumak yerine sana uyuyorum.
Kaç bahardır aşktan mahrum yüreğim,
Kendimi sevmek yerine seni seviyorum.
Çok değil inan senin için.

Başımdan ne rüzgarlar esti
Poyrazlara karayellere, kara yaslara durdum.
Ne sevdalar ömrümü tüketti,
Ne şarkılar ne masallar ne yalanlar duydum
Ben hep buydum böyleydim, bir tek sana yetemedim.

Yolunu kaybedip dünyaya düşmüş bir meleksin
Bana beni sevme diyorsun yok böyle bir şey
Vazgeçerim sanıyorsan kendini kandırıyorsun
Vazgeçilir mi senden yok böyle bir şey.

Nasıl olsun ?
Nasıl olsa geçer diyorsan,
Geçmez bir tanem vazgeçmez yüreğim,
Sen orda durdukça pes etmez yüreğim yar
Yok böyle bir şey.

Söz ve Müzik : Özer Atik

eylem dedi ki...

"Sen AĞlama "

Kara gözlerinden bir damla yaş düşünce,
Güzel yüzün,yanakların ıslanır.
Kara gözlerinden bir damla yaş düşünce,
Hüzün keder yüreğime yaslanır.

Sen Ağlama!
Bir damla gözyaşın yeter.
Sen üzülme,gülüm...

Gece gökyüzünden bir damla yaş düşünce,
Bahar gelir tüm çiçekler ıslanır.
Kara gözlerinden bir damla yaş düşünce,
Hüzün keder yüreğime yaslanır...

Sen Ağlama!
Bir damla gözyaşın yeter...
Sen üzülme gülüm,
Gamzende güllerin biter...
Yollarıma taş koysalar, döneceğim
Gözlerinden yaşlarını sileceğim

Sen Ağlama!
Bir damla gözyaşın yeter...
Sen üzülme gülüm,
Gamzende güllerin biter...
Yollarıma taş koysalar, döneceğim
Gözlerinden yaşlarını sileceğim

Söyleyen:Badem

eylem dedi ki...

"Ellerim Böyle Boş mu Kalacaktı"
Ellerim böyle boş mu kalacaktı
Gözümde böyle yaş mı olacaktı
Aramızda sıra dağlar mı olacaktı
Üzülme sen meleğim gün olur kavuşuruz
Ecel ayırsa bile mahşerde buluşuruz
Biz de mi böyle olacaktık
Bu en güzel çağda yas mı tutacaktık
Aramızda sıra dağlar mı olacaktı
Üzülme sen meleğim gün olur kavuşuruz
Ecel ayırsa bile mahşerde buluşuruz

Makam:Nihavend
Beste-Güfte : Şekip Ayhan Özışık

eylem dedi ki...

Adaletsiz Seçim
dünyada inanmazdım biteceğine
beni böyle bırakıp gideceğine
şarkıların günahı yok
acıtan sensin içini
hangimiz istedi söyle bu adaletsiz seçimi
hayalin kırılınca
imkansızı umunca
korkular gerçek olunca
göz yaşım ahh kurumuyor
bu yürek ilk defa bugün kırılmıyor
ben unuttum desemde yerin hala dolmuyor

Söz: Gökan Şahin
Söyleyen:Deniz Seki

eylem dedi ki...

Yalan
Geri döndüren gördünmü geçmişi
Boşa soldurdun o nazlı gençliği
Bir avuç toprak için yor kendini
Dünyada ölümden başkası yalan
Yalan başkası yalan
Zaman kendine benzetmez herşeyi
Hesapsız açar baharlar pembeyi
Açmadığın dalda sözün geçermi
Dünyada ölümden başkası yalan
Yalan başkası yalan
Sitem etme haberi yok dağların
Gözlerini ellerinle bağladın
Faydası yok geç kalınmış figanın
Dünyada ölümden başkası yalan
Yalan başkası yalan

söyleyen:Candan Erçtin

eylem dedi ki...

acemilik işte unutmuşum
program bitti başka şarkı beklemeyin :))

Adsız dedi ki...

Eylemcim cok tesekkürler canim, ellerin ve yüregin dert görmesin.. :)


seval

mavigun41 dedi ki...

herkese merhabalar..

herkesin keyifleri iyi olmasını umuyorum..


eylemcim
Canım sen artık kendine program yapacak kadar bu işi güzel yürütmüşün ben geldim diye bu işden kurtuldum yok.
Bundan sonra BBO FM 92.5 T CEDVELİ günlerde senin olsun..
ya da Delikanlı Kızdan melodiler ..
hehehe nasıl ama..
gördün mü..
evet artık bir programın var..
birde asayişle sorun mu varmış?
ne oldu canım kardeşim sen hiç bir şeyden yılma duyur sesini..
sorun varsa sorulacak da sor..




kankacım
evet umut olsun demişsin
Barack Obama için bende katılıyorum.
Ne de olsa
özgürlükler ülkesi kendi dünyalarında bir ilk ki başarıyorlar..

Martin Luther KING İN
BİR HAYALİM VAR.

Ve bunu başardığımızda, her kasabadan ve köyden, her eyaletten ve kentten özgürlük şarkısının yankısını duyduğumuzda, o gün daha da yakın olacak ve Allah’ın bütün kulları siyahlar ve beyazlar, Yahudiler, Hıristiyanlar, Müslümanlar ve Budistler el ele tutuşarak siyahların eski bir ilahisini söyleyecekler.



Sonunda özgürüz!
Şükürler olsun Ya Rabbim!
Sonunda hepimiz özgürüz.

GERÇEK OLMASINI diliyorum..

bu gün seçimle başa gelen kolay gibi görünsede arkasında koca bir kölelik devrinin yaşanmışlarından sonra geldiği için gelende onu getirenleride kutlamak gerekiyor.



dünya ve Türkiye içinde yeni liderin BARIŞ için elinden geleni yapması umuduyla....

DÜNYA
GÜZEL GÜNLER GÖRÜR
BÜTÜN DİLEĞİMİZ..

mavigun41 dedi ki...

Bu gün güzel bir radyo programı yapılmış..
eylemciğim ellerin dert görmesin sağol canım..


bu gün size bir şarkılık seslenmek istiyorum..

ABD ülkesinde yaşayan zenci müzğini
ile sesleniyorum.

blues
BB KİNG

blues'un babası bb king'i baba yapan şarkısı.
aşk,hayalkırıklığı,gözyaşı...

the thrill is gone


the thrill is gone
the thrill is gone away
the thrill is gone baby
the thrill is gone away
you know you done me wrong baby
and you'll be sorry someday

the thrill is gone
it's gone away from me
the thrill is gone baby
the thrill is gone away from me
although i'll still live on
but so lonely i'll be

the thrill is gone
it's gone away for good
oh, the thrill is gone baby
baby its gone away for good
someday i know i'll be over it all baby
just like i know a man should

you know i'm free, free now baby
i'm free from your spell
i'm free, free now
i'm free from your spell
and now that it's over
all i can do is wish you well


****

heyecan bitti
heyecan bitti artık
heyecan bitti bebeğim
heyecan bitti artık
biliyorsun sen bana yanlış yaptın*
ve bir gün pişman olacaksın

heyecan bitti
beni terk etti
heyecan bitti bebeğim
heyecan beni terk etti
hala hayattayım
fakat çok yalnızım*

heyecan bitti
belki de böylesi daha iyi
heyecan bitti bebeğim
belki de böylesi daha iyi bebeğim
bir gün hepsini aşacağım
delikanlı gibi

biliyorsun, artık özgürüm güzelim.
aşkımız bir masalmış bir tanem*
artık özgürüm,
aşkımız yalanmış.*
artık özgürüm,
bir tek dileğim var mutlu ol yeter.*

dinliyoruz

http://www.youtube.com/watch?v=kD7vtBQoa5c


herşey bir YALAN olmaz

diyerek..

hepinize iyi günler..

Adsız dedi ki...

şimdi

kimse kıpraşmasın

elimde bir bidon benzin var

yakarım yoksa siteyi..))

ooff ooff


diyorum sözlerime başlamadan..

birkaç gündür kaptırdım kendimi işe güce,yazamadım kusuruma bakmayın..

ancak oturabildim pc başına..fazla vaktim yok..hazır fırsat yakalamışken dostlarımın halini sorayım istedim..görüyorumki neşeniz ve keyfiniz yerinde..Allah bozmasın..

şimdilik müsade istiyorum birazdan çıkacağım..

tekrar görüşeceğiz biliyorsunuz..kurtuluşunuz yok:))

BAŞKAN

Adsız dedi ki...

Kankacigim hosgeldin canim, ne güzel dileklerle, ne güzel sarkilarla gelmis, sefalar getirmissin...

Adsız dedi ki...

Baskanim Eylem kardesimizin kizdigi kadar varsin hani, bir görünüp bir kaybolan karabatak misali... :)

Konus Eylemcim, kim tutar seni...
:)

seval

no name dedi ki...

Lütfen kankama Gaz vermeyin...

Sitenin ortalık yerinde nara atmaya başlıyor,toparlamak zor oluyor.

Cezadan,mahkemeden bişiden de korkmuyor. Savunma da vermiyor.
Lütfen beni uğraştırmayın.Başkanın yokluğunda Asayişle ilgili
sorun istemiyorum...

mavigun41 dedi ki...

canım kardeşim no name
sen istersen ve uygun görürsen

kankana cezasını tebliğ et canım..

-hafta da bir gün(çalıştığı için)
(Sitenin sessizlik krizini iyi yönettiği için ve işi iyi yapabildiğinden laf aramızda)
Radyo programı yapsın
yani sitenin ortasında attığı naralar sana şarkı gibi gelecek no name kardeşim..NASIL??

Yani bir fikir asayiş işine karışmak gibi olmasın..

no name dedi ki...

Bilmem ki yapabilir mi ablacığım.

İstersen önce bir deneyelim,beğenirsek devam ettiriz...

Belki sesi güzel değildir veya şarkıları okurken detone oluyordur. kulağımızı bozmasın...

eylem dedi ki...

merhabalar
yoruldum bırakın beni gaza falan gelemem
sonra asayiş sorumlusuylada aram açılıyor

başkanım sizi gördüğüme sevindim
yine bekleriz

ablacım ben bilmem ceza komitesi nederse uyarım ona
uyarmıyım ki yoksa itiraz mı ederim
neyse yorgunum şimdi siz bilirsin itiraz edemem

no name dedi ki...

Kankacım,
Yelkenler suya inmiş,
hayırdır...
Yorucu bir gündü galiba...

eylem dedi ki...

evet kankacım
şuan kafayı masaya koydum öyle yazıyorum
bir saatten sonra bayaa yoğun oldu
aralıksız çalışınca da pilim bitti
yani şuan nederseniz herşey kabulümdür
beni böyle bulamazsanız bir daha ona göre:))

eylem dedi ki...

Ve vakit gitme vaktidir
iyi akşamlar mutlu yarınlar
kendinize iyi bakın...

Adsız dedi ki...

Güle güle Eylemcim, iyi dinlenmeler canim...

Birazdan ben de yollardayim Allahin izniyle, herkese iyi aksamlar diliyorum, saglicakla, sevgiyle kalin..

seval

Adsız dedi ki...

Bugün de "hayirli aksamlar" diyerek ilk yorumu yazmak nasipmis...

Yazdiklarinizi okudum, Amerika`daki secimlerden bahsedilmis ve iyi dilekler sunulmus. Keske bu kadar basit olsaydi...

Kaya

no name dedi ki...

Merhaba kardeşim,hoşgeldin.
evet bu kadar basit değil.

ama iyi dileklerin de kimseye zararı olmaz.

Herkesin kendi ülkesinin çıkarı için çalışmasından daha doğal ne olabilir ki.

Adsız dedi ki...

Hosbuldum

Haklisin ben de ayni seyleri diliyorum zaten, sadece buna inanmak icin erken oldugunu düsünüyorum. Amerikada`ki secimlerin sekli ve yapisi biraz arastirilirsa, bazi haber sitelerindeki yorumlarin da abartili oldugu daha iyi anlasilacaktir.
deyip konuya nokta koymayi talep ediyorum :))

10 dakika sonra derse girmem gerekiyor. Simdilik iyi aksamlar diliyorum

Kaya

no name dedi ki...

Sana iyi dersler diliyorum.

Sonra da güzel bir sonbahar şiiri armağan ediyorum...

Sonbahar Rüzgarları

Şimdi yoksun,
İçimdeki İstanbul'a yağmur yağıyor,
Islanıyorsun...
Üsküdar'da kâtibimi söylüyor bir kadın
Bir tramvay son sefere çıkıyor Kadıköy'de
Bir rüzgar sonbaharı denize döküyor sokaklardan
Eskimiş hatıralarla hazin hazin...
Şimdi ıslanmış bir martı gibisin gecelerde
Altın mavisinde denizin...

Şimdi yoksun.
İçimdeki İstanbul'da sabah oluyor.
Sensiz bir sabah... Üstelik paramparça
Aklımdan kötü şeyler geçiriyorum.
Oysa "öl" deseler kanım akmaz
Her şeyi unut diyorsun, "unutamıyorum"
Kan tükürür gibi tüküremem geceyi sokaklara
İçimdeki bir gitarın telleri kopar
Kuşlar da yok deli gibi mavilerde
Ve saçlarından ağlarını örsün balıkçılar...

Şimdi yoksun.
İçimdeki İstanbul'da akşam oluyor.
Saçların kadar siyah bir akşam
Bu İstanbul, o İstanbul değil yavru ceylan
Nereye gitsen avunamazsın
Hangi aynaya baksan bir yabancı gülümser
Hangi sokaktan geçsen kapılar kapalı
Bir göç başlar gençliğimizin hayal şehrine o zaman
Anlatır sisler içinde macerasını bir yalı...

Şimdi yoksun.
İçimdeki İstanbul'da sonbahar var
Göğsüne bir çınar yaprağı düşüyor,
Alıp öpüyorum önce.
Sonra Emirgan'da denize atıyorum; sarı, yeşil.
Emirgan'da saçların aklıma geliyor,
Ağlıyorum...
Seni bırakıp bırakıp gitmenin hüznü katar katar

Şimdi yoksun.
İçimdeki İstanbul'da sonbahar var.

mavigun41 dedi ki...

sevgili kayacım ..
Öncelikle iyi dersler canım kardeşim.

Keşke bu kadar basit olsaydı...
evet..
doğru..Sana katılıyorum.
Keşke bizim dileklerimiz
kadar basit olsaydı.
Hiç de basit değil.Biliyoruz.
Hiç bir ülkede hiçbir seçim basit değildir.Daima görünmeyen (fakat bazı güçler tarafından ise bilinen)bir yanı vardır..
ABD seçimler ne şekilde yapılırsa yapılsın.

Bizdeki bir atasözünün dedği
Mum dibine ışık vermez sözü gibi olsada ilerde
Bugün yıllarca teninin renkleri yüzünden insan bile sayılmayanların sevincini görmemize engel olmaz.
Tüm dünyaya barış istemek içinde..


tekrar iyi dersler diyorum.
Sana şiirlerle..


BEN DE

Ben de Amerika'yı överim.

Ben en esmer kardeşiniz.
Misafirler geldiği zaman
Mutfağa dehliyorlar yemekte beni.
Ama ben buna gülüyorum.
Karnımı doyurunca güzelce
Büyüyüp kuvvetleniyorum.

Yarın
Masanın başına geçip oturacağım
Misafirler geldiği zaman
Kimse cesaret edip de
"Hedi sen mutfakta ye"
Diyemeyecek.

Bir hoş görüverecekler yanlarında beni
Utanacaklar da...

Ben de Amerika' yım.


Langston HUGHES
Çeviri:
Melih Cevdet ANDAY



DÜŞLER

Sıkıca sarılın düşlere
Çünkü düşler ölürse
Yaşam kanadı kırık bir kuş olur
Uçamaz.

Sıkıca sarılın düşlere
Çünkü düşler tükendiğinde
Yaşam çorak bir tarla olur
Karda donakalır.


Langston HUGHES

Çeviri: Tuğrul Asi BALKAR

Langston HUGHES
ABD'li siyah şair ve yazar James Mercer Langston Hughes 1 Şubat 1902'de Missouri eyaletinin Joplin kentinde doğdu, 22 Mayıs 1967'de New York'ta yaşamını yitirdi

mavigun41 dedi ki...

BBO BAŞUCU ÖYKÜSÜ


BİR NEDENİ YOK YALNIZCA ÖPTÜM

Dudaklarım gerisin geriye çekildi; ağdalı bir sıvının ağır ağır örttüğü, korkunun biçim kazanıp ayağa kalktığı ve ‘hey bana bir şeyler söylemenin vakti geldi’ dediği zamanlarda bekledim seni; gözlerimi kapadım. Bekledim. Beklerken, özlemenin hangi geçitleri geçilmez kıldığını, hangi duyguların insanı hayata kazandırdığını, basite indirgenmiş hüzünlerin geceleri dinlenmeye müsait şarkılarla şahlandığını anlatamadım. Evet, bilmiyordum. Bilmiyordum, kelimelerden arınmış bir cümle kurar gibi sevişmeyi. Sevişirken sözlük kullanıyordum hala. Ama, seni seviyordum. Ve sevdiğimi, sevgimi anlatma telaşıyla hata üstüne hata yapıyordum sana. Sana yaklaşamıyordum. Yasaklanmıştın adeta. Çiğnemeye çalıştığım yasak olsan da, uzak dursan da, o korkunç şeklini korusan da, farketmiyordu hiçbir şey. Küçük bir ateş. Küçücük bir ateştin sen. Sönmekten ürken bir ateş. Bir su damlasıyla bütün görkemini kaybedebilecek bir ateş. Aşkın mecali kalmamıştı. Sessizce sokuldum yanına. Acıyla irkildin. Gülümsedim. Gülümsememe anlam veremedin elbette. Kimdi bu? Ne istiyordu? Tanımadığın biri. Hatıralarını darmadağın etmeyi planlamış bir yabancı. Fuzuli bir beden, karşındaki. Usulca uzandım,

Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm.

Kimi geceler penceremden uzayı seyrederim. Uzayın adını ben koymadım. Uzayın adını yıldızlar, gezegenler kendi aralarında kararlaştırmışlar. Rahatlatır beni o. Bütün yağmurlar, uzayın derinliklerinden gelip yağar diye düşünürüm. Yağmurlar başka galaksilerden gelip yağar. Romantizme uyum sağlamak için de değil. Öyle. İşin gerçeği budur. Yağmurlar, bu dünyaya ait sanma. Bembeyaz bir yalnızlığın olmalı senin de. Lekesiz bir yalnızlık. Lekelenmeye müsait bir yalnızlık. Tedirginliğini buna bağlıyorum seni seyrederken. Pişmansın. Pişmansın kapıp koyveremediğin için sanki. Elinde olsa, avaz avaz bağıracaksın sokaklarda. ‘Neyim ben? ! ’ diye haykıracaksın. Olmuyor tabii. Olmuyor. Sıyrılır gibi lüzumsuz bir yerden, sıyrılıp kendi affına sığınıyorsun. Beni anlayacağın günler gelecek. Beni de göreceksin. Benimle tamamlanacak bir şeye benziyorsun çünkü. Korkma lütfen,

Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm.

Çocukluğumdan söz etmek isterim sana, eğer sıkılmazsan. Bir gün otururuz evde, ben sana hayatımı anlatırım dakika dakika. Kaç yaşımdaysam, o kadar yıl sürer konuşmam. Çay pişiririz. Çaydanlığa su yerine votka koyarız sen dilersen. Sonra da sen anlatırsın: Sevdiğin filmleri, sevdiğin parçaları, sevdiğin canlıları, sevdiğin... hep sevdiğin şeylerden konu açarsın. Ben sıkılmam. Ben seninle sıkılmamayı seni ararken öğrendim. Seni hayal ederken keşfettim sıkılmamanın azametini. Bir insan, bir insanı sıkamaz. Bir insan canı isterse sıkılır. Hacimler açarım sana içimde, dolman için, oraya akman için. Hacimler açarsın bana; çağlayarak gelirim. Endişelenmen gereksiz,

Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm.

Olması gerektiği kadar fedakar biriyim aslında; daha fazlasını umma açıkçası. Endişelerim, ideallerim, halletmeye çalıştığım meselelerim var. Başkalaşmaya çalışıyorum. Gözardı edilmiş tutumlar edinmek hoş. Değişmek, hiç de zor değil. Yalnızca özgür olabilsem, sorun kalmayacakmış gibi sanki. Anlaşılmak istiyorum: sevdiğim bir şarkıyı herhangi biriyle paylaşırken aynı duyguları hissetmek arzusu bu. Evet, tıpkı bu. Sese, ahenge kapılırken, kendini müziğin ritmine verirken yanında bir diğerinin olabilmesi; görkemli bir anda birlikte sadeleşebilmek. Birlikte dansedebilmek gibi. Sen hastayken başucunda birinin sabaha kadar oturması gibi. Arada bir alnındaki teri silmesi, üstünün açılmamasına dikkat etmesi gibi. Bir başkası için hayatta kalma çabası gibi sanki. Ölmek için değil, yaşamak için uğraşmak gibi. Ummadan, hayal etmeden, sıradan, olduğu gibi.doğal. Ve ciddi. Ciddi ciddi hayatla mücadele edebilme gücü. Bu gücü yanyanayken yaratabilme yeteneği. Ben bu yeteneğin bir parçası olarak sokuluyorum sana. Masallarla geliyorum. Efsanelerle geliyorum. Herhangi bir insanın birikimiyle geliyorum aslında. Artniyetsizim. İnan,

Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm.

Bazı sorulara cevap bulamadım; kuşkusuz gerekli de değildi bu. Soruyu soru halinde bırakıp sahici yanını korumaya çalışmam, cehalet mi sanıldı acaba? ! Bedenlerin bedenlerden istedikleri, ruhların, ruhlardan çıkarttıkları, karşılıklı acıların birbirlerinin etkisini arttırdıkları vakitlerde düştün aklıma. Aklıma yayıldın. Ne kaybedebilir, ne kazanabilirdim ki artık: Ortadaydım işte! Bir başkasının mal varlığına dönüşmeden yaşayabilmenin yalnızlığıydı bu. Hayır! Melankoli diye adlandırma bu durumu; ortak bir açı yakalayamama sorunu galiba. Her kadın gibi doğurmak hevesi, her erkek gibi dağların doruklarında biraz gözden ırak hüzünlenme denemeleri aslında. Kusura bakma, kafam biraz dağınık,

Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm.

İnsan inandığı şeyler uğruna muhteşem hatalar da yapabilir. Kızmamalısın. Darılmamalısın eğer bir kardeşlik varsa aranızda. Sevgi, hoşgörü takıntıları da değil. Bir elmanın kırmızı olması, bir gülün öyle kokması, bir derdin halledilmesinin ardından gelen ferahlık kadar sıradan ve güzeldir hata yapmak da. Aşka çılgınlığın yakıştığı çağları neden unutalım? Neden tarihin çuvalına tıkalım tatlı serseriliği, az biraz sergüzeşt olmayı? ! Ilımlılık mı kurtaracak insanlığı? Alttan alma mı örtecek bunca çirkefi, zorluğu, belayı? Demokrasi, senin saçlarından güzel olamaz. Senin yüzünden daha güzel olamaz krediler, faizler, repolar, tahviller. Dünyanın en uzun gecesi 21 aralık değil, beni terkettiğin gecedir. Beni üzdüğün, yorduğun, yıprattığın gecedir. Bir kabahat mi gerçekten kendi dışında birine hayranlık beslemek? ! Gerçekten kırıyorsun beni,

Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm.

Birinin peşindeyim ben; tanımsız bıraktığım birinin. Sessizliğin doyurduğu, biçimli ve endişeli birinin. Düşüncelerimi zapteden, kelimelerimi korkutan birinin. Yanında huzurlu uyuduğum, mutlu uyandığım birinin. Onunla olmakla, onunla birlikte yaşamakla gizli bir gurur duyduğum, asla kıskançlığa ya da sahiplenmeye dönüşmeyen bir tutkuyla bağlandığım birinin. Onu arıyorum göğe her baktığımda; bir melek gibi uzanıp yüzüme dokunacağını tasarlıyorum. Bütün aşkların payına düşen şiddetten arınmış, başkalarına aynı/ birbirimize farklı koktuğumuz bir sevginin yolu bu. Cesaretimi ondan alıyorum pervasızca ve yine ona ben cesaret veriyorum mücadele ruhunda. Bir sır gibi saklıyoruz misafirliğimizi. Hüzün bitince geri döneceğiz çağımıza. İnsanlığa karışmaya hazır yapışık kalpler taşıyoruz aşkımızda. Bizim aşkımız hakikaten beden gücü gerektiriyor akıl kadar. Yapacak çok işimiz var. Dövüşecek çok düşmanımız var. Kucaklayacak çok arkadaşımız var. Bizim sebebimiz bu. Bizim fazlalığımız bu. Belki de iksirimiz. Kanayan yüzlerle çevrili bir gezegende, fırtınaya karışan bellek tozlarımızla, erdemlerimizle, ideallerimizle ayaktayız. Yalan söylemiyorum

Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm.

Evet, sen de isterdin sanırım huzurlu yaşayabileceğin bir hayatın planlarını yapabilmeyi; kolaya indirgenmiş, biraz fazlayı aşırılıkta aramayan, ölçülü bir heyecanla kritersiz bir maceraya aday kahraman olmayı. “Rüzgara dur, yağmura yağma, mevsime değiş” demeyi; doğru, hepimizde biraz tanrıyı kıskanmak var galiba. Bütün günahlar da buradan kaynaklanıyor adeta. Hırslarımızın, çekincelerimizin odağı burası. Kazanmaktan çok, kaybetmeyi göze alabiliyoruz. Çikolata bile kurtlanabilir. Dondurma erir. Çiçek solar. Galiba önemli olan, onları yerinde yaşamak, yerinde korumak! Birer hatıraya dönüşseler bile! Kaç ölüme kaç doğuma şahit olduğunu hatırlayabiliyor musun? Sevmek, ifade edebilmek kadar, ifadeyi unutmamaktır da.

Şimdi sessizce uzaklaşmalıyım. Çünkü beni anlamadığını, anlamak için uğraşmadığını, hatta bunu önemsemediğini biliyorum. Aynı otobandaydık ve birimiz birimizin yanından geçip gitti. Hafızasızlığı, gurur saymanın adil yanı! . Hangimiz süratliydik; önemi kalmadı. Hangimiz daha özveriliydik; bunun da.. umarım mutlu olursun. Bunu bir çöküntü anında da söylemiyorum. Hiç kimse aldatmadı ötekini; yalnızca böyleydik işte! . Yüzüme öyle bakma nefretle,

Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm.

Benden uzaklaştıkça, bana ait olandan yakanı sıyırdıkça rahatlayacağını, herşeye yeniden başlayabileceğini sanıyorsun. Kimbilir, doğrudur belki de! . Adımın yaşamadığı, adımın özlemle anılmadığı yerlerde kime umut verebilirim ki zaten? Romantizmin tehlikesi büyük! Romantizmin tehlikesi büyük! Romantizmin esrarı büyüleyici! Romantizmin kanına girdiği insanlar bencil ve hırslı!
Ben seninle birlikte yaşlanabilecek kadar erken yola çıkmayı istemiştim; maceramız uzundu çünkü. Maceramızın tahakküm altına alınamayacak kadar mükemmel olması, donanımımızla ilişkiliydi. Ynni, sen ne kadar sevecensen, ben ne kadar yıpratıcıysam.. o da o kadar mükemmeldi. Özveri denebilir buna. Evet, buna özveri demek beni mutlu ediyor. İnsan, özverinin çocuklara ad olarak verilebileceği bir dünyada tanımını kaybediyor. Bu kaybedişteki kaosun ritmiyle çekiliyorum sana. Sen bir mıknatıssın şeffaf ve ben, çekilirken sana içimdeki alelade metal parçalarıyla, kan şekerim düşüyor, ağzım düşüyor, ellerim.. en çok da ellerim düşüyor! . Sakın ha üstüne alınma,

Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm.

Ben seni kırmak için yaratılmadım. Uzun zamandır seni planlıyorum haksızca; cezalandırılacak kadar mı yabancı, tanınmaz ve suç yüklüydüm? ! Belki; seni çok yıprattığımın, bıraktığımın elbette farkına vardım, ama herşey mi benim aleyhte varoluşumla açıklanabilir? ! Beni, başta sana olmak üzere kimliklere karşı saldırganlaştıran koşulları tek başıma ben mi oluşturdum? Seni kaybettim. Bunu biliyorum. Seni kaybettiğimi sen çekip gitmeden önce de biliyordum. Ortadaydı. Bedel ve kefalet ortadaydı.. senin hakkında bir satır yazmamaya çalışmamın nedenini hiç düşündün mü? ! Sana ait olanları içten içe koruma uğraşı mıydı sanki bu: kuşkusuz. Hala da saygıyla ağlıyorum. Büyük bir tesadüfe yenildim, büyük bir eksen kaymasıyla, sihirbazın şapkasında sıkışıp kalan tavşan gibi,

Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm.

Elbette kızıyorsun bana; belki en çok da bu zayıflığıma kızıyorsun: Tedirginliğime, seni kaybetme endişeme, telaşıma, şaşkınlığıma, titreyişime, ürpermem, anlamlarını anlamamış kelimelerle yetinmeme, müzakerelerde bulunmama, buhranların yorduğu bir gençlik yaşamama, bilincimi sana yönlendirmeme, sürekli sürekli içmeme, kelimlerin kifayetsiz olma durumuna, vesaireye vesaireye.. İnadıma öfkeleniyorsun. Seni bırakmama, seni özgürlüğüne salmama hiddetleniyorsun. Bu da aşk işte! Bu da entrika! Bu da soysuzlaşmanın, aşkın getirdiği dalaveralarla kendine kilitlenmenin başka bir çeşidi! Peki anahtar nerede sevgilim? ! peki anahtarın üzerindeki yivler kimin eseri? ! Dur, dur, bağırma,

Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm.

Bunlar da geçecek şüphesiz. Seni unutmama kaç yüzyıl kaldı ki.. bir küsme, bir burulma biçimiyle gidişinin ardından şehrin gri cephelerine fevkalade ağır bir el bombası gibi düşen bunaltının bıraktığı korkunç acının unutulmasına kaç yüzyıl kaldı ki.. Yaralandım. Bütün noktalarımdaki nöbetçiler de yaralandı. Çığrından çıkmış bir ayaklanma gibi ağlamakta yalnızlığım. Bir gerçek aramıyorum felakete. Bir bahne göremiyorum arkadaşlarımın beni teselli etmek için söyledikleri kelimelerin hanesinde. Ama yokluğunu doldurmuyor sevda siyasetinin hançerleri. Ama bilemiyorum yağmurun ardından artık hangimiz suçlanacak.. Eğer hissediyorsan,

Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm.

Ben sende ardı arkası kesilmeyen bir korku sevdim. Ben bir cüce çocuk sevdim sende sıska. Şiddetli ve hayret uyandıran manevralarla kendi kanına olan saplantılı aşkını sevdim. O rutubet kokan loş yüzündeki kanalizasyonları, az kelimeyle kurduğun cümlelerdeki gizli soru işaretlerini, barlardan çatlak bardak gibi atılmayı beklemeni, serserice patlamalarını, yuttuğun toplu iğneleri ve bir film hilesi hissi uyandıran utangaç hasret pozlarını sevdim. Dokunamadım sana. Parmakuçlarım neşterdi çünkü. Kırılan bir kemiğin sesiyle veda ederken,

Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm.

K.İSKENDER

mavigun41 dedi ki...

BAŞUCU ŞİİRLERİ

DUYUMSADIĞIN HER ŞEYE

Duyumsadığın her şeye
En küçük önemi ver.

Söylemişti sensiz yaşayamayacağını
Unutma bunu, yeniden rastlarsan ona
Tanıyacaktır seni.

Bana bir iyilik yap, bu kadar çok sevme beni

Son kez sevildiğimde
Duymamıştım en küçük bir sevinç bile.

BERTOLT BRECHT


ZAAFLAR

Senin hiç yoktu
Benimse vardı bir tane,
Seviyordum.

19 NOLU SONNET

Yalnızca benden kaçma yeter
Boş sözler de etsen duymak istiyorum seni
Sağır olsan gönlüm sözlerini ister
Dilsiz olsan gördüğünü.

Kör olsam, seni görmek isterdim
Sen yanımda yol gösterici oldun
Uzun yolun daha yarısı bile aşılmadı
Bir düşün içinde yaşadığımız karanlığı

'Bırak beni yaralıyım' desen de boşa
Görevden dönülmez, yalnızca ertelenir
Başka bir yerde değil, yalnızca burda

Bilirsin özgür değildir gereksinilen kimse
Gönlüm herşeyden önce seni ister
Biz de diyebilirim, ben yerine.

BERTOLT BRECHT

DÖRT AŞK ŞARKISI

-I-
Senden ayrılıp sonra
Kavuşunca bu büyük güne
Gördüm, görmeye başlayınca
Herkesi neşe içinde.
Ve o akşam vaktinden beri
Bilirsin ya, hangisi
Dudaklarım daha bir güzel
Ve ayaklarım daha bir çevik şimdi.
Daha yeşil ağaçlar dallar ve çimen,
Duyumsayınca böyle
Ve su daha hoş serin
Üstüme dökününce.

-II-
Bana neşe verince sen
Düşünüyorum da bazen:
Şimdi ölebilirim diyorum işte
Ve hep mutlu kalırım böylece
Ta sonsuza dek.
Sen yaşlanınca sonra
Ve hatırlarsan beni
Görünürüm yine bugünkü gibi
Ve bir sevgilin olur senin de
Hala gencecik biri.

-III-
Yedi gülü var dalın
Altısını yel alır
Biri kalır geriye
O da bana adanır.
Yedi kez çağırırım seni
Altısında gelme kal
Ama yedincisinde söz ver
Tek bir sözcükle gel.

-IV-
Bir dal verdi sevdiğim
Üstünde sarı yapraklar.
Yıl desen,geçer gider
Sevdaysa yeni başlar.

BERTOLT BRECHT

mavigun41 dedi ki...

BAŞUCU ŞARKISI


ALPAY DAN
HAYALİMDEKİ RESİM


O Anda Anladım Olmuyor Sensiz
Bu Daha İlk Günü Ağladım Sesiz
Alışmak Çok Zor Sensizliğe İmkansız
Her Yerinde Sen Varsın Bu Evin

Duyuyorum Pişmanım Diyor Sesin
Acılar Benim Artık Acılar
Görecekmiş Gibi Seni Gözlerim
Tutacakmış Gibi Seni Ellerim
Ama Yoksun Sen

Sen Benim Nefesim Hayalimdeki Resim
Aşkı Anlatan Sesimsin
Hiç Batmayan Güneşim bitmeyen Hasretim
Hayattaki Tek Eşim

Ve Bir Şarkı Usulcadökülen Dudaklarımdan
Böylemi Başlamıştık Seninle Böylemi Bitecekti
Her Şeyimi Verdigim O Sevgilim Bırakıp Gidecekti
Çıkı Verecekmiş Gibisin Çerçeveden Usul Usul Yaklaşıp Yanıma
Sarılı Verecekmişsin O Anda Boynuma

DİNLİYORUZ


http://www.youtube.com/watch?v=RXxak9cjq4k

Adsız dedi ki...

Ablacim abicim cok tesekkür ederim, siirler yollamissiniz bana

Gelecege umutla bakmak en iyisi tabi ki, umutlarinin bittigi gün, siradanlastigin gündür...

Hayirli geceler...

Kaya

eylem dedi ki...

günaydınlar
güzel bir geçirebilmek dileğiyle
kolay gelsin...

eylem dedi ki...

bu gün 6 Kasım imiş
ben yeni farkettim

dizimiz bitirilmiş olsada bizlerle yaşadı, yaşacayacak ...
üzgünüz ama sayesinde böyle güzel dostluklar kurulduğu içinde mutluyuz umutluyuz
dizimizin bir gün tekrar başlaması dileğiyle...

Adsız dedi ki...

günaydın dostlarım.

evet tarih 6 kasım..bizim için acı dolu bir gün.

bilgisayarı açar açmaz ilk işim birkaç kişiye yazdığımız maili yolladım..

sizler nasılsınız bu sabah, gün hepimiz için umutların gerçekleştiği gün olur umarım..

BAŞKAN

Adsız dedi ki...

Günaydin Eylemcim! Günaydin BBO Ailesi...

günaydin Türkiye, günaydin Dünya...

Bugün duygularimiz karisik, bugün bizim yildönümümüz!

Bugün yitirdiklerimizle hüzünlüyüz, ortak anilarimiz var bir sürü, zaman zaman gülümseyerek hatirladigimiz, yeni dostlarimiz sevdigimiz ve güvendigimiz...

BBO-ailesi biz kârdayiz herkesten cok...

seval

no name dedi ki...

Günaydınlar diliyorum.

Güzel olan her şey bir gün bitiveriyor.

Dizimiz gibi...

Benden, yeni güne yeni bir merhaba...

Güzel bir gün olur umarım...

no name dedi ki...

601 i boş bırakalım lütfen...

no name dedi ki...

98

no name dedi ki...

99

no name dedi ki...

00

«En Eski ‹Eski   401 – 600 / 1639   Yeni› En yeni»

.............................................................................................