Yazışmaya devam...
Sevgili BBO fanları.. yazışmaya bu sayfadan devam edebilirsiniz.
Sevgili BBO fanları.. yazışmaya bu sayfadan devam edebilirsiniz.
/ Etiketler Haberler
Benden Baba Olmaz Haberleşme Grubuna kayıt olun |
Bu grubu ziyaret et |
Yapım | Birol Güven - MinT |
Yönetmen | Yüksel Aksu - Tankut Kılınç |
Senaryo | Murat Aras |
Müzik | Aydın Sarman - Burcu Güven |
Oyuncular | Mine Tugay |
Atılgan Gümüş | |
Okan Tangücü | |
Volkan Severcan | |
Almıla Uluer | |
Tarık Ünlüoğlu | |
Ali Pınar | |
Nur Fettahoğlu | |
Recep Yener | |
Gülnihal Demir | |
Güçlü Yalçıner |
© MinT Prodüksiyon - Bu sitedeki yazı ve resimler izinsiz kullanılamaz.
1.639 yorum:
«En Eski ‹Eski 401 – 600 / 1639 Yeni› En yeni»BBO AİLESİ DİYOR Kİ !!!
Her şey sıcak bir Temmuz gecesi başlamıştı.
Televizyonun karşısında esneyerek zaping yaparken, güzel bir melodi eşliğinde dönen bir dizinin
jeneriğine takıldık. Dizi jeneriğiyle bizi içine çekerek hapsetti.
Artık dizinin yayım günü olan Salı günlerini iple çeker olmuştuk.
Bu arada dizinin resmi internet sitesinde dizinin fanları oluşmaya başlamıştı.
Tüm gün dizi hakkında yorumlar, dilekler, senaryolar sohbetler gırla gidiyordu.
Fanların birçoğu dizi izlemeyen, tesadüfen Benden Baba Olmaz dizisine rastlayarak, diğer dizilerden
Farklı olduğunu teşhis eden kişilerden oluşuyordu.
Her güzel şeyin bir sonu olduğu gibi, dizimiz de muhtelif gerekçelerle yayımcı kuruluş tarafından finali dahi çekilemeden yayından kaldırıldı.
Böylesi bir güzelliğin yayından saygısızca kaldırılmasını, dizinin fanları kabullenemediler.
Derhal örgütlenerek seslerini duyurma adına ellerinden ne geliyorsa yaptılar.
Az veya çok konuya dikkatleri de çektiler. Bu çaba ne yazık ki dizimizi geri getirmeye yetmedi.
6 Kasım 2008
Bu tarih “Benden Baba Olmaz” dizisinin yayından kaldırılışının yıl dönümü.
Benden Baba Olmaz Fanları olarak dizimizi sevgiyle ve saygıyla anıyoruz.
Senaristimiz Sayın Murat Aras’ın dediği gibi;
“ BAZI DİZİLER YAYINDAN KALDIRILABİLİR AMA YÜREKLERDEN ASLA”
cok dogru söylüyor...
Kaya
herkese iyi geceler diliyorum..
Allah Rahatlık Versin...
bazı diziler yayından kaldırılabilir yüreklerden asla.işte bizim de dizimizin durumu böyle.neyse kaç gündür giremiyorum.herhalde sitede sorun var.neyse ki girdim ve sizlerden haber aldım.kendinize iyi bakın
onemlidegil
yeni bir blog kaydı aldım umarım tekrar kaybetmem
hayirli olsun abicim
keyifler nasil? iyidir insallah
Kaya
kayacım keyifler iyi de sitede sorun vardı galiba 4 gündür giremedim.sen nasılsın.umarım iyisindir.
evet abicim yasaklanmisti.
hamdolsun iyiyiz, eski tas eski hamam aynen devam
Kaya
eskiden neydi be ne kadar hızlı yorumlar yapılırdı.bazen sayfaya girmekte zorlanılırdı.
kayacım site neden yasaklanmış bir bilgin var mı
bir de eski tas eski hamam olmaz.mutlaka hem hamamda hem de tasda değişişklik vardır.heraklit neder aynı suda iki kez yıkanamazsın
Iyi geceler BBO ailesi, iyi geceler herkese...
Seval
hehe anlasildi abicim
hayirli geceler cümleten...
Kaya
Öncelikle Günaydın diyorum.
Sonra herkesin
"CUMHURİYET BAYRAMINI" Kutluyorum...
Güzel bir gün olur inşallah dilekleriyle beraber çıtır simit kaymak bal maydanoz tereyağı karabiber tuz vs.den oluşan kahvaltıya bekliyorum...
Günaydınlar
29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun
sevgiyle umutla güzel bir geçirebilmek dileğiyle
hepimize kolay gelsin
kankacım günaydın
kahvaltı beni pek açmadı
simit ve çay alayım ben sadece
Klasik sözler etmek istemiyorum
ONLAR sayesinde bugün yapabildiklerimiz...
Hepsinin önünde saygıyla eğiliyorum..
Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun..
BAŞKAN
Günaydin herkese, günaydin...
Günaydin M. Kemal ve arkadaslarinin, o mucizeyi gerceklestiren kahramanlarin torunlari, günaydin!
No Namecim kahvalti cok güzel, hemen geliyorum, Eylemcim bir cay da bana veriver canim...
seval
pişman olurda bir gün
dönersen bana geri
gönül kapım açıktır
çalmadan gir içeri..
..............
ne güzel söylüyor Müzeyyen ablam..
Başkanım merhaba,
bayramın kutlu olsun.
başkanım açtır kendine bir hesap artık ya.
üşeniyorsan ben senin adına alıvereyim bir hesap.
şöyle mavi mavi yazsan,kartalı da özledik...
no name var hesabım ama açmaya üşeniyorum herzaman:))
bu kartal iyimi peki
yok eskisi daha iyiydi.
bu daha çok akbabayı andırıyor...
bence bu daha iyi
evet.
önemlideğil görmediği müddetçe problem yok.
biliyorsun onun bir yahni takıntısı var...
HERKESE MERHABALAR.
29 EKİM
CUMHURİYET BAYRAMIMIZ
KUTLU OLSUN
SONSUZLUK...
SUDA HALKALAR GİBİ YAYILMALI SESİMİZ,
YAYILMALI VE BÜYÜMELİ!
BÜYÜMELİ Kİ DAHA GÜR ÇIKSIN,
YAYILMALI Kİ,
HERKES DUYSUN!
DUYULMALI Kİ,UYUYANLAR UYANSIN!
UYANMALIYIZ Kİ,
CUMHURİYET
SONSUZA DEK YAŞASIN!!!
EHİCRAN
Güzel bir sonbahar günü var Körfezde..
bayramda var yüreğimde..
vizyonda var Mustafa filimi..
yani
Dostlar kusura bakmayın ben bu gün sizlerle olamıyacağım...
benle gelmek isteyen varsa körfezdeki marinada beklerim ben sizi..tembellik yok....hadiyin..
Canım kankacım senin yolun uzun hadi yap bir güzellik..
şöyle içelim ince bardakta çayımızı bakarken körfez sularına.
bu gün nefes almamızı borçluyuz bu bayrama nede olsa...
ablacığım,
güle güle,iyi bayramlar...
havanın tadını çıkar.
bedenen olmasada kalben yanındayız...
iyi seyirler ablacım
iyi bayramlar
Kankacim beni cay icmeye, bayram kutlamaya ve sinemaya cagirmis ama ben isten gücten duyana dek bu daveti öglen olmus...
tüh be sansa bakar misiniz, güzelim firsati kacirdim!
merhabalar arkadaslar
Bayraminiz kutlu olsun
Kolay gelsin herkese...
Kaya
"Yaşamınızı Sevgiyle Doldurun"
Yaşamının sevgiyle dolu olmasını istemeyen bir tek insan çıkacağını sanmam. O halde, bunu gerçekleştir sevmek için ilk çabayı bizim göstermemiz gerekir. Arzu ettiğimiz sevgiyi bize başkalarının sağlamasını beklemektense, kendimiz bir sevgi kaynağı olmalıyız. Başkalarına örnek olmak istiyorsak, önce biz kendi içimizdeki sevgi ve şefkati harekete geçirmek zorundayız.
Derler ki: "İki nokta arasındaki en kısa mesafeye getirir" Sevgi dolu bir yaşama kavuşmak için bu deyiş son derece doğrudur. Sevgi dolu bir yaşamın başlangıç noktası, ya da, temeli önce bir sevgi kaynağı olma arzusu ve kararlılığıdır. Takındığımız tavır, yaptığımız seçimler ve iyiliklerle, önce sevgi elini uzatma istekliliği bizi bu hedefe taşıyacaktır.
Eğer bir daha kendi yaşamınızdaki veya dünyadaki sevgi eksikliği sizi üzecek olursa, şöyle bir deney yapın. Birkaç dakikalığına dünyayı ve başka insanları aklınızdan çıkarın ve sadece kendi yüreğinize bakın. Daha büyük bir sevgi kaynağı haline gelebilir misiniz? Kendinize ve başkalarına yönelik sevgi dolu düşünceler üretebilir misiniz? Sonra bu sevgi dolu düşünceleri dış dünyanıza açabilir, hatta sizce bu sevgiyi hak etmeyenlere bile iletebilir misiniz?
Yüreğinizi daha büyük bir sevgi barındıracak kadar açarsanız ve önceliğiniz sevgi toplamak değil de, kendinizi sevgi kaynağı yapmak olursa, arzu ettiğiniz sevgiyi alma yolunda büyük bir adım atmış olursunuz. Ayrıca, gerçekten çok önemli bir şey fark edeceksiniz: Ne kadar çok sevgi gösterirseniz, o kadar çok sevgi görürsünüz. Sevecen bir insan olmak sizin elinizdeyken, sevilen bir insan olmak sizin kontrolünüzde değildir. O halde, sevgi göstermeye ağırlık verirseniz, yaşamınızın fazlasıyla sevgi dolduğunu göreceksiniz. Çok geçmeden de dünyanın en büyük sırlarından birini keşfedersiniz: Sevginin ödülü kendisidir.
Dr.Richard Carlson
yine bi sorun var acaba bi iyi aksamlar bile demeden gitmezdiniz siz ama...
Kaya
güneşimi kaybettim gözlerini görmem gerek
yaşamaya dönmek için hasretini silmem gerek
BİR BAYRAM GEZİSİNDEN NOTLAR
85. yıllını kutladığımız
cumhuriyetimizin kurucusunu seyrettiğim ''mustafa'' filiminde
açıkçası neden ağladığımı bilmeden
ağladım..Çünkü filimde ne acıtasyon vardı nede kavuşulmayan bir aşk hikayesi.Kaybımızin büyüklüğünü abartmaya kaçmadan sade bir dille anlatılan belgesel vardı.fakat ben ağladım.
Gittiğim seansta yer olmadığını öğrendiğimde hem çok sevindim hem üzüldüm önce yer ayırtmayı düşünemediğim için.
sevindim filime çocuklarıyla koşup gelen insanları görünce
üzüldüm konulan ek seans için beklemem gerekiyordu.
2 saat boyunca Can Dündar ın şiirsel anlatımı ile nasıl geçtiğini anlamadım.
filim bittiğinde solanda aklış koptu.
Herkes yeni bir ulus yaratmış canı pahasına batı uygarlığı için devrimler yapmış bu iyi bir asker ,iyi bir devlet adamı, ama en önemlisi devrimci ve bağımsız kişiliğinin yanında onunda karanlıkta uyuyamadığı, her insan gibi hatalar yaptığını, hepimiz gibi korkuları olduğunu ,en büyük korkusunun da yalnızlık ve unutulmak olduğunu öğreniyordu..
filim için nedenirse denilsin eliştirmenler ne söylerse söylesin.
sinemadan çıkan kendini bir türk vatandaşı olarak gören herkes hüzünlüydü ama gururluydu da..
Can Dündar a teşekkürler .
Rumeliyi ,selaniği özleyen atamızın
sevdiği türkülerden biri aşağıdaki
Manastır'ın Ortasında Var Bir Havuz
Manastır'ın ortasında var bir havuz
(Aman havuz canım havuz)
Dimetoka kızları hepsi de yavuz (biz çalar oynarız)
Manastır'ın ortasında var bir çeşme
(Aman çeşme canım çeşme)
Dimetoka kızları hepside seçme (biz çalar oynarız)
Manastırın ortasında var bir pınar
(Aman pınar canım pınar)
Dimetoka kızları hepsi de çınar (biz çalar oynarız)
Hayriye Hoşsu
Rumeli
http://www.youtube.com/watch?v=sSLPldbKcZc
ve diğeri
http://www.youtube.com/watch?v=VZhzY3RDwgg
keşke bu filim
tüm okul çocuklarına
seyrettirilse..
herkes da biraz dizilerden kafasını kaldırıp ATA sini izlemeye gitse..gidebilse...
keşke
recep ivedik kadar olmasada ona yakın bir hasılat yapsa..
günaydın BBO ailesine
BİR KUŞTUR ZAMAN
Yüzde kaşlar nasıl yakışmışsa gözlere,
Dil konuşurken öyle olmalı kelimeler.
İnsan yüreği yufkadır, Kırılır kötü sözlere.
Kökü derinde olan sabrın
Sonunda hep hayır vardır.
Zaman ufkundan güneş gibi
Bir gün doğar, beklenen yarın.
Aceleyle tanış olmak niye?
Belirli bir zaman sonra,
Yeşil ekin değirmende un olur,
Sabır en iyi sermaye.
Sorguya çekmeli insan kendini
Vicdanıyla baş başa kaldığı an.
Hatanın tekrarına izin yok,
Kafesten çıkan bir kuştur zaman...
iyi çalışmalar
iyi sabahlar..
Arif Eren
( 1938 - )
Gök mavi mavi gülümsüyor-du-,
Yeşil yeşil dallar arasından...
Güzel bir gün geçirme umuduyla
Günaydınlar diliyorum...
Günaydınlar
güzel bir gün geçirebilmek dileğiyle...
hepimize kolay gelsin
Kayacım günaydın
evet dün çıkış zamanımda sayfa görüntlenemiyordu onun için ben iyi akşamlar diyemedim
Kankacım günaydın
nasılsın bu sabah
yeni yaşın sana huzur ve mutluluk getirsin
İyi ki doğdun iyiki varsın
Mutlu yıllara
Doğum günün kutlu olsun
Günaydin herkese, günaydin BBO´ailesine...
Bugün cok güzel bir, cok sevdigimiz birinin mutlu günü... Bugün onu sevenlerin hayatlarinda varligi icin sevinclerini dile getirdikleri gün, bugün 30 ekim...
No Namecim nice nice mutlu yillar sana, sevdiklerinle, sevgiyle yasa, yollarin hep acik, tüm dileklerin gercek olsun!
Seval ablan
Herkese Merhabalar..
sevigili kardeşim...
sevdiğini söylemek cesaret ister
sevebilmek için ise yürek..
bu yüzden sen cesur yüreğimsin.
iyi doğdun kardeşim
iyi ki hayat yolun seni bizlerle karşılaştırdı.
Nice yıllara..
Yüreğinde ki sevgiye dair o ince ayarın hiç değişmesin..
bildiklerini ve ,hissediklerinde ki söylemekte ki cesarettin yok olmasın..
Sağlıkla,mutlulukla ..
Ömrüne bereket olsun diyorum..
evet BBO ailesi pasta kesiyoruz nerdesiniz bırakın işinizi gücünüzü..
http://img249.imageshack.us/img249/1200/doumgndt1.jpg
http://www.youtube.com/watch?v=7NYuNFaYOXU
linkleri açamayanlar kendileri söylüyor pasta hayaliyle..
İYİ DOĞDUN
NO NAME ...
İYİ Kİ DOĞDUN KARDEŞİM
no namecim yeni yaşının sana sağlık ve mutluluk getirmesi dileğiyle...Hep sevdiklerinle beraber olursun inşallah...
seni seviyorum iyi ki doğdun,iyi ki varsın...
yağmur
merhaba dostlar
no name hayatın istediğin gibi yaşansın üstadım,doğum günün kutlu olsun.
işlerden ancak vakit bulabildim ve yine kaçıyorum izninizle...sonra neden gelmedin diye ceza yazıyorsunuz:)
BAŞKAN
Merhabalar
Dogum günün kutlu olsun, mutlu ol senelerce...
Herkese kolay gelsin
Kaya
Hepinize çok teşekkür ediyorum.
Sabahtan beri bir duygu sağanağı içinde boğuluyorum.
Ne güzel bir ailem var.
Ne güzel insanlarsınız.
İyi ki hayatımda varsınız.
İnşallahta hep olursunuz.
Hepinizi çok seviyorum.
Sağolun,varolun...
BBO MAVİLİ GÜNLER
92.5 FM YAYININA BAŞLIYOR
VE İLK ŞARKI DOĞUM GÜNÜ ÇOCUĞU VE EŞİ İÇİN ÇALIYORUZ..
Erhan Güleryüz den geliyor
Doğumgünü
Bugün özel bugün güzel bir gün
İçimde tarifsiz bir huzur var
Bütün gece dua ettim yine
Ne güzelmiş senle yaşananlar
Bu sabah çok erkendi uyandım
Karanlıktı hala tüm sokaklar
Yağmur yağdı yıkandı tüm şehir
Güneş açtı bütün hatıralar
Takvimlerden birgün daha düştü
Bir gün daha gidişinden sonra
Ben iyiyim ağladığıma bakma
Alışmak zor sensiz yaşamaya
doğum günün kutlu olsun canım
Mutlu olsun benim diğer yanım
doğum günün kutlu olsun canım
Yanındayım yerim senin yanın
doğum günün kutlu olsun canım
Sana ait benim tüm hayatım
Eşyaları tek tek toparladım
Uzun uzun resimlere baktım
İki damla aktı gözlerimden
Sevdiğin bir türküyü fısıldadım
VE DİNLİYORUZ..
http://www.youtube.com/watch?v=aebs1bX92xs
sırada ki parça
demir demirkan dan geliyor
alıştım artık
İtiraf etmeliyim hem kendime hem de sana.
Hayalini kurduğum hayat bu değildi.
Karşında duran adam,aslında koca bir yalan.
İçtikçe kendine inanan,zaman zaman.
İttire ittire gitmez ki,söylene söylene geçmez ki,
Olsun alıştım artık,olsun alıştım artık..
Ağlaya ağlaya dinmez ki,bekleye bekleye gelmez ki,
Olsun alıştım artık,olsun...
İtiraf etmeliyim hem kendime hem de sana.
Sen olmadan yanımda biraz eksiğim.
Alemin gözünde eksik olmam mı ayıp?
Ömür kısa ayrı geçen bir an kayıp...
İttire ittire gitmez ki,söylene söylene geçmez ki,
Olsun alıştım artık,olsun alıştım artık..
Ağlaya ağlaya dinmez ki,bekleye bekleye gelmez ki,
Olsun alıştım artık,olsun...
dinliyoruz
http://www.youtube.com/watch?v=O6XawPDindI
ve
sertap erener
ile
devam ediyoruz
sevdam acıyor
Bir duru sözle gönül alana,
Bir kuru dalla çiçekle gelene
Gitti gidiyor yaralı yüreğim
Gitti gidiyor kanadından tut!
A benim gözleri görmeyenim
A benim kadrimi bilmeyenim
A benim hasreti dinmeyenim
Beni elinle ellere gönderme
dinliyoruz
http://www.youtube.com/watch?v=woxXJb1oX_Q&feature=related
sırada ki parça
yeliz den geliyor
yalan
yalan yalan yalann yalannnn yalannn.....
gözümdeki ates kalbimi yakınca
sandımkı askımız ömür boyunca
meger bu bır oyunmus kolay oynanan
benı sewdıgın varya o bıle yalan
yalan yalan yalan yalann yalannnn......
ayrılık yok artık boyle demıstın
bılesn senı nasıl nasıl sewmıstım
oysa gercek farklıymıs uyandııgım an
anladımkı sewgi koca bır yalan
yalan yalan yalan yalan yalannnn....
soz vermıstın bana senınım dıye
baska bır ask bulmussun yıne kendıne
soyle mutlumu sımdı kalbını calan
yoksa bu yenı sewgın odamı yalan
yalan yaln yalan yalann yalannn...
dinliyoruz
http://www.youtube.com/watch?v=WxSxo7M7ImQ
evet son parça
her zaman ki gibi kankam için çalıyorum
ferhat göçer söylüyor..
biri bana gelsin
saçmalama ne olur, çare çok nasıl gidersin?
istediğin her şey sanki yok, değer mi dersin.
başkaları bilmez, görmez o nasıl bir duygu,
al elini kalbime bir koy, işte gerçek bu.
her yer soğuk hep karanlık,
kendi kendime tarifsiz.
ayrılmamız çok gereksiz,
şimdi uzaktan sebepsiz.
biri bana gelsin, o da sensin,
beni kırmış olsan da..
ikimiz de aşık, bir tek farkla;
benimki senden biraz fazla.
dinliyoruz
http://www.youtube.com/watch?v=_8IwBRJ7ax4
bir başka programda buluşmak üzere
hepinize iyi günler...
Mavigün ablacım çok güzel şarkılarla yine bizlerle birlikte olmuşsun
ellerine yüreğine sağlık
BAĞLANMAYACAKSIN BİR ŞEYE, ÖYLE KÖRÜ KÖRÜNE
Bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne.
"O olmazsa yaşayamam." demeyeceksin.
Demeyeceksin işte.
Yaşarsın çünkü.
Öyle beylik laflar etmeye gerek yok ki.
Çok sevmeyeceksin mesela. O daha az severse kırılırsın.
Ve zaten genellikle o daha az sever seni, Senin o'nu sevdiğinden.
Çok sevmezsen, çok acımazsın.
Çok sahiplenmeyince, çok ait de olmazsın hem.
Çalıştığın binayı, masanı, telefonunu, kartvizitini...
Hatta elini ayağını bile çok sahiplenmeyeceksin.
Senin değillermiş gibi davranacaksın.
Hem hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın.
Onlarsız da yaşayabilirmişsin gibi davranacaksın.
Çok eşyan olmayacak mesela evinde.
Paldır küldür yürüyebileceksin.
İlle de bir şeyleri sahipleneceksen,
Çatıların gökyüzüyle birleştiği yerleri sahipleneceksin.
Gökyüzünü sahipleneceksin,
Güneşi, ayı, yıldızları...
Mesela kuzey yıldızı, senin yıldızın olacak.
"O benim." diyeceksin.
Mutlaka sana ait olmasını istiyorsan bir Şeylerin...
Mesela gökkuşağı senin olacak.
İlle de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın.
Mesela turuncuya, yada pembeye.
Ya da cennete ait olacaksın.
Çok sahiplenmeden,
Çok ait olmadan yaşayacaksın.
Hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi, Hem de
hep senin kalacakmış gibi hayat.
İlişik yaşayacaksın. Ucundan tutarak...
CAN YÜCEL..
Ayrılık Hediyesi
Şimdi saat, sensizliğin ertesi...
Yıldız dolmuş gökyüzü ay-aydın...
Avutulmuş çocuklar çoktan sustu.
Bir ben kaldım tenhasında gecenin,
Avutulmamış bir ben...
Şimdi gözlerime ağlamayı öğrettim
Ki bu yaşlar
Utangaç boynunun kolyesi olsun.
Bu da benden sana
Ayrılığın hediyesi olsun...
Soytarılık etmeden güldürebilmek seni...
Ekmek çalmadan doyurabilmek...
Ve haksızlık etmeden doğan güneşe
Bütün aydınlıkları içine süzebilmek gibi
Mülteci isteklerim oldu ara-sıra, biliyorsun...
Şimdi iyi niyetlerimi,
Bir-bir yargılayıp asıyorum...
Bu son olsun be... bu son olsun!
Bu da benim sana,
Ayrılırken mazeretim olsun!
Şimdi saat yokluğunun belası...
Sensiz gelen sabaha günaydın!
İşi-gücü olanlar çoktan gitti
Bir ben kaldım voltasında sensizliğin
Hiç uyumamış bir ben...
Şimdi dişlerimi sıkıp
Dudaklarıma kanamayı öğrettim
Ki bu kızıl damlalar
Körpe yanağında bir veda busesi olsun.
Bu da benden sana
Heba edilmiş bir aşkın
Son nefesi olsun...
Kafamı duvara vurmadan,
Tanıyabilmek seni...
Beyninin içindekileri anlayabilmek...
Ve yitirmeden, yüzündeki anlık tebessümü,
Bütün saatleri öylece durdurabilmek için,
Çıldırasıya paraladım kendimi...
Lanet olsun!
Artık sigarayı üç pakete çıkardım günde
Olsun be... ne olacaksa olsun!
Bu da benim sana,
Ayrılırken şikayetim olsun!
gözyaşım, utangaç boynunun
inciden kolyesi olsun.
her damla, vefasız teninde
bir veda busesi olsun.
Isterim, sen de ben gibi yan,
ömrüne hep ağla.
hep ağla, bu benden, son dua,
bu benden, ayrılık hediyesi olsun...
Yusuf Hayaloğlu
Kankacım güzel bir yazıymış
paylaştığın için sağol
ablacım ellerine sağlık
hepinize iyi akşamlar
kendinize iyi bakın
Kankacigim paylastigin o cok güzel sarkilar icin cok tesekkürler, yüregine saglik...
Herkese iyi aksamlar diliyorum, huzurlu dinlenmeler...
sevgiyle kalin...
seval.
İyi akşamlar diliyorum.
Allah Rahatlık Versin...
Cümleten hayirli geceler...
Kaya
Günaydınlar
sevgi ve umutla güzel bir gün bizlerin olsun
Hayırlı cumalar
hepimize kolay gelsin
Günaydin Eylemcim, yine ilk gelen sen olmussun canim...
Günaydin herkese, güzel bir gün olsun insallah hepimize..
ve kolay gelsin..
seval
merhaba;
ben geldim,iyiyim.
herkese GÜNAYDIN
kahvaltı sırası kimde?
çok açım çok...
kimse aç değil demek ki.
tamam kahvaltıya bendesiniz.
açık büfe,
buyrun bekliyorum.
yalnız çok bekleyemem geç kalmayın,
açım aç...
tamam kankacım seval ablamla geliyoruz
seval abla çabuk kankam çok acıkmış
sonra bize birşey kalmaz:))
gün-tün aydın dostlar
sağlık-sıhhat,keyif katsayınız tavan yapmış durumdadır inşallah...
hayırlı cumalar
BAŞKAN
Başkanım merhaba
olmuyor böyle başkanım sen öğleye kadar yat güzelce
sonra gel gün-tün de
cık cık cık...
olacak işmi
başkanım diye rahat davranıyor
birdaha olmasın görmeyelim
sabah 08.00 burada hazır bulunulacak itiraz istemem:))
Allah Allah...
Kankacığım hayırdır?
İyi misin?
Başkanımdan nasıl hesap sorabiliyorsun, o hesap vermez ki...
Neyse sen kankam olduğun için ceza kuruluna sevkten kurtulman için başkanıma ricacı olacam.
Bu esnada sen de Başkanlık anayasasını ezberlemeye çalış lütfen...
BAŞKANLIK ANAYASASI
1-) Başkan ebedidir.
2-) Başkan her zaman her koşulda haklıdır.
3-)Haksız olduğunda 2.madde uygulanır.
4-) Başkan katı ve disiplinlidir.
5-) Başkan ona ihtiyaç duyulduğu için vardır.
6-) Başkan onuru, ilkeleri ve karizması için yaşar.
7-) Herkes Başkana karşı olsa dahi başkan bildiğini yapar.
8-)Başkan yalan söylemez söylemişse mutlaka bir bildiği vardır veya yanlış anlaşılmıştır.
9-) Başkan haksızlık yapmaz, yapsa da herkese eşit yapar.
10-)Başkanın dediği dediktir. Kararından asla dönmez.
11-)Başkanın cevaplayamayacağı soru olamaz.
12-)Bilmediği bir soru varsa, bir şekilde yanıtlar, yanıt doğrudur. tartışılmaz.
13-)Başkan çok konuşmaz, Lüzumsuz muhabbetlere girmez.
14-)Başkan kısa ve net konuşur.
15-)Başkana kurallar dahilinde de olsa kimse laf söyleyemez.
16-) Başkan kurallarla istediği gibi oynar.
17-) Başkan bir samuray gibi onuru ve bir asker gibi başkaları için yaşar.
18-)Başkan için yer ve zaman kavramı yoktur.
19-)Başkan herkese eşit uzaklıktadır.
20-)Başkan asla görevini bırakmaz, mücadelesini her şartta sürdürür.
21-) Başkan resmi ve diplomatik bir dil kullanır
22-)Başkan aşık olmayan, aşık olunan kişidir.
23-)Başkanın gücü otoriteyi simgelediği için rengi siyahtır.
24-)Başkanla alay edilir saygısızca davranılırsa, Başkan yaptırım uygular.
25-)Başkan güç sahibidir, bunu göstermekten çekinmez.
26-)Başkan tartışmalara katılmaz. dinler, karar verir ve uygulatır.
27-)Başkan varken kimse onun adına konuşamaz.
28-)Başkan hiç bilmese de bir bilene danışmaz.
29-)Başkan rica etmez, emreder.
30-)Başkan işle arkadaşlığı birbirine karıştırmaz.
31-) Başkan ileri görüşlüdür.
32-) Başkanın haberi olmadığı bir olay ve gelişme yoktur.
33-)Başkan her şeyi herkesten önce bilir.
34-)Başkan statükocu dur.
35-)Başkan yanlış anlamaz, karşı taraf anlatamıyordur.
36-)Başkan herkesi dinler bildiğini yapar
37-)Başkan ani ve radikal kararlar alan kişidir.
38-)Başkan gelene hoş geldin, gidene güle güle der. taviz vermez
39-)Başkan verdiği kararın arkasındadır.
40-)Başkan olunmaz. Başkan doğulur.
iyim kankacım çok şükür
niye ,başkan hesap veremez mi
gidiyor lokantaya oturuyor yeyip içiyor hesap vermeden mi çıkıyor
veriyor tabi
markete gidiyor birşeyler alıyor
hesap veriyor
bizde alışmışız her sabah görmeye başkanımızı şimdi geliyor canı istediği vakit tabiki hesap verecek
ayrıca o anayasa ne ben ilk görüyorum
nerden çıktı o
ben anlamam hem çok uzun ezberleyemem
Kankacığım,
Tamam delikanlısın da...
böylede olmaz ki.
tamam sen anayasayı ezberleme,senin yerine hukukçular ezberler.
ama yasaları bilmemek seni cezadan kurtarmaz ki.
yasaya karşı gelirsen sonuca katlanırsın...
neyse başkanım gelsin de bakalım ne olacak.
bence 24 üncü maddeye uymamaktan sağlam bir ceza alacaksın gibi görünüyor...
no name sağolasın..bir iş için çıkıyorum,akşam üzeri dönebilirsem tekrar görüşürüz.
ben dönene kadar yetki ve sorumluluk sende üstadım.
eylemcim itiraz kokusu almıyorum umarım sözlerinde:)
BAŞKAN
başkanım ne yaptınız siz
yetki ve sorumluluk ona bırakılır mı?
yandığımın resmidir bu :)
başkanım ben size itiraz etmedim
kankama ettim
size sadece vakitli gelin dedim o kadar
Kankacım 24.maddeyle uzaktan yakından alakam yok
lütfen olayları çarpıtmayalım
Bardaktan Boşanırcasına
Çocuklar gibi koşmak boydan boya
Ufukları görünmeyen düzlüğü
Soluk soluğa şimdi
Üstümüze söken şafak
Biz böyle ayakta öleceğiz besbelli
Deniz gibi durmadan bir kıyaya çarparak
Her zaman bir yeşili, bir moru andırarak
Biz böyle yaşayacağız
Sevişerek savaşarak
Umarak inanarak
Bardaktan boşanırcasına
Bir yağmurdur bizim için yaşamak
Söz: Afşar Timuçin
Müzik: Murat Özyüksel
Albüm: Birdenbire
Gurup:Işığın Yansıması
Yağmurlara Söyle
Dayanamam birden gelirsen
Güneş doğar gibi yavaş yavaş gel
Gelişin yıkım gibi olmamalı
Gelişin önceden belli olmalı
Yağmurlara söyle geleceğin günü
Geldiğinde akasyalar
Karlar gibi vuracak camlara
Güller çıldıracak sevinçten
Seni görebilmek için
Pencereden sarkacak sardunyalar
Ayva çiçekleri selam duracak
Sapsarı bakışına
Gelişin önceden belli olmalı
Yola çıkarken haber sal sularla
Ne yap yap üç gün önceden bildir
Ağaçlarla göklerle kuşlarla
Söz: Afşar Timuçin
Müzik: Murat Özyüksel
Grup;Işığın Yansıması
Kankam yetkileri eline alınca benimle uğraşmaktan vazgeçmiş öyle görünüyor :))
selam
onemlidegil
Birazdan haftasonu tatilimiz basliyor, gezme-tozma planlari yapanlara iyi eglenceler, yorgun-argin olanlara iyi dinlenmeler, alis-veris derdindekilere indirimli firsatlar, ütü-camasirla randevulasanlara sabirlar, yarin da calisacak olanlara kolayliklar... simdilik iyi paydoslar, iyi aksamlar ve herkese mutluluklar... :)
seval
merhaba önemlideğil
iyi akşamlar Seval ablacım,iyi tatiller
hepinize iyi akşamlar diliyorum
mutlu yarınlar sizlerin olsun
kendinize iyi bakın...
Merhabalar
Herkes paydos etmis, iyi tatiller, iyi haftasonlari..
Yarin Almanya`da tatil gün ama ben ne yazik ki calismak zorundayim
Simdi de biraz ders calismam lazim, ögrencilik zor zanaat...
Gidenlere iyi akşamlar olsun.
Kalanlara kolay gelsin.
bugün erkenden kapatıp gidecem
herkese iyi geceler ve Allah rahatlık versin...
iyi akşamlar
keyifli geceler
yazılmışsa yarına da nefes alabilmek, görüşmek dileğiyle..
sevgiyle-sağlıkla-mutlulukla-dostlukla kalın..
BAŞKAN
Madem öyle ben de herkese hayirli geceler deyip, kabuguma cekileyim
Mutlu, umutlu, sevgi dolu bir cumartesi sabahindan "günaydin" diyebilmenin tatli huzurunu yasamak dilegiyle hoscakalin...
Güzel cümle oldu, kulaga dolu dolu geliyor :)
Günaydınlar
iyi hafta sonları
Gerçektende dolu dolu bir cümle olmuş Kayacım teşekkür ederiz:)
hepimize kolay gelsin...
Günaydın,
merhabalar,
güzel bir gün olur inşallah...
Kankacım günaydın
gel kahvaltı yapalım.
senden başka kimse yok galiba...
günaydın dostlar
güzel bir haftasonu dileğiyle
BAŞKAN
günaydın kankacım ,günaydın başkanım
başkanım hadi gel kahvaltıya gidelim
kankam çağırmış bizde aç olduğumuza göre fırsatı kaçırmayalım :)
başkanım bu arada erken gelmişsin bugün
dünkü ikaz işe yaramış sevindim :))
"Çığlık"
Yolcular uçağın yanında otobüsten inmişler..
Bavullarını gösteriyorlar. Bir bakmışlar uçak şirketinin minibüsü yanlarında durmuş. İçinden kaptan pilotla, yardımcı pilot inmişler... Yolcular fena halde şaşırmışlar.. Nasıl şaşırmasınlar..Kaptanpilotun elinde bir beyaz baston. Kolunda üç noktalı bant..Yardımcı pilotun elinde bir köpek tasması.. Tasmanin ucunda birköpek.. Sağa sola çarparak öylece ilerliyorlar uçağa.. Günlerden 1 Nisan değil ama, "Şaka herhalde" demiş yolcular, doluşmuşlar uçağa..Uçak pistte hızla ilerlemeye başlamış. Yolcuların gözleri camda. Uçak hızlanmış..Yolcular endişelenmeye başlamışlar.. Ucak daha hızlanmış.Pistin sonu hızla yaklaşmaya başlamış.. Uçak iyice hızlanmış.. Bazı yolcular paniklemiş, dua etmeye başlamışlar. Uçak son hıza ulaşmış. Bu arada pistin sonuna da ulaşmış. 100 metre sonra betonun bitip çimlerin başladığını gören yolcular dehşet içinde çığlığı basmışlar.. Tam o anda da kaptan pilot levyeyi sonuna kadar çekmiş... Uçak tam pist biterken tekerleklerini yerden kesmiş, havalanmış. Kaptan pilot arkasına yaslanmış derin bir nefes almış ve yardımcı pilota dönmüş: - Biliyor musun? Bir gün çığlık atmakta gecikecekler ve hep birlikte geberip gideceğiz!..."
”Dünyada nice kör yöneticiler var..Çığlık atmaktan vazgeçmeyin.”
hehehehehe
elyemcim sağol ya...fıkra çok hoştu
..................
bir pazar günü öğle vakti uyandınız,iş yok ve siz alışık değilsiniz aylak aylak oturmaya..kahvaltınızı yapıp attınız kendinizi sokaklara..
birkaç saat öylesine gezindikten sonra yoruldunuz haliyle, biryere oturup bişeyler içip dinleneyim dediniz ve başladınız oturacak kafe aramaya..sağa sola bakınırken bir kalabalık çekti dikkatinizi yanından geçtiğiniz işyerinden..Başınızı kaldırdınız (...) sanat evi yazıyor..aslında sizin sanatla hiç alakanız yok,sevmezsiniz bile...
ama merak işte
ne oluyor içeride diye içiniz içinizi yedi ve daha fazla dayanamayıp daldınız içeri..
ortam kalabalık..duvarlarda bir sürü resim ve insanlar dikkatle bakıyor onlara..."ulen ne anlıyorsunuz bunlardan" diye geçirdiniz içinden ama ortama uymaktan başka çarenizde yok..siz de bakınmaya başladınız anlamasanızda onların ne anlam ifade ettiğinden...
neyse
bir iki üç derken epey bir resme baktınız...
bir ara sağınıza dönmüştünüzki
o da ne
dünyadaki tüm güzel kadınların genlerini karıştırıp yaratılmış bir ilahe gibi kadın size bakıyor..
onun size baktığını görünce hafif bir utangaçlıkla çevirdiniz başınızı ve
"hadi ordan canım onun benimle ne işi olur, başka yere bakıyordur diue düşündünüz.
ama içiniz rahat etmedi tabi...tekrar ona doğru çevirdiniz başınızı..
ama hala size bakıyor...bu mümkün olabilirmi diye iç geçirdiniz..
bir kaç saniyelik bakışmadan sonra size doğru hareket etmeye başladı
aman tanrım olamaz rüyamı bu diye kendinizi çimdiklediniz..ama hala geliyor..
aranızda birkaç adım kaldığında
işşte orda film donuyor
ve soruyorum size sitenin erkekleri
ne yaparsınız ?
a:) hadi canım kamera şakasımı bu diyerek etrafta kamera ararım
b:) öylece bana gelmesini beklerim
c:)ben utangaç adamım arkama bile bakmadan kaçarım
d:) hiç beklemem karşı taarruza geçerim
e:)görmemezlikten gelir arkamı dönerim
BAŞKAN
Günaydin cümleten
Dün babannemi aradim aklima onu bana anlattigi bisey geldi. Ben de napiyim dedim, sonra kendi kendime cevapladim. Dedim ki cevap olarak sitede yazayim da ailemle paylasayim
Gecen yaz babannemle dedem bi cumartesi sabahi erkendek kalkmislar, zaten hep erkenden kalkarlar, ve demisler ki haci bugün pazara gidelim de biraz sebze-meyve alalim. Dedem de babanneme demis ki, tamam haci, ben arabayi calistirayim, sen gelinceye kadar isinsin. Sonra inmis asagiya arabayi bahcedeki garajindan kapinin önüne cikarmis, sonra da bahcedeki meyve agaclariyla biraz oyalanmis sonra da arabaya binmis, bu arada babannemin geldigini düsünmüs ve hic bakmadan pazara dogru sürmüs arabayi. Ufak bi detay, babannem hayatta arabanin ön koltuguna oturmaz, oturdugu tek yer sag arka. Neyse dedem gitmis pazar yerinde bir park bulmus arabayi yanastirmis bir de bakmis hatun yok. Caresiz geri dönmüs eve. Babannem cok sinirli bir yapiya sahiptir dedem de bunu bilir ve ondan cekinir aslinda. Bakmis babannem bahce kapisinin önünde bekliyor ama sinirden eli ayagi titriyor. Dedem yavasca yanina yaklasmis arabayla biraz da cekinerek basini camdan cikarmis, hic istifini bozmadan sanki bisey olmamis gibi demis ki: Haci, hadi gitmiyor muyuz...
Güzel bir haftasonu gecirmeniz dilegiyle...
hehehe kayacım yaşa sen
ellerinden öpüyorum onların....fıkra gibi ya
BAŞKAN
No Woman No Cry
Arkama bile bakmadan 2 ler ikiden ara vitesleri atlayarak direk 5. vitese takarım.
Benim Adım var,
Beni tanımayan bloggeri ben hiç tanımıyacam ama neyse dur bir şans daha vereyim...
N.Name
Kardeşim günaydın.
gerçekten çok güzel ya.
Allah sağlıklı ve uzun ömür versin.
yüreğine sağlık...
Sagolun amin...
Sana da günaydin abicim
Blogger arada killik yapiyo, takilma sen ona
ooo beyler neşeniz ve muhabbetiniz bol olsun
çok hoştu kayacım teşekkürler
Rica ederim ne demek
süper neseli insanlardir da aklima geldi ne hikmetse sizinle paylasayim dedim
begendiginize sevindim
bisey daha, kahvaltiyi cok erken saatte yapiyorsunuz
neden erken yapıyoruz aceba
Kayacım senin geliş saatine ben açlıktan ölürüm ya :))
kardeşim erken kalkan acıkıyor,
doğal olarak ta kahvaltıyı erken yapıyor
öğlene kadar yatan birisi için erkendir doğru.
o zaman seni biz öğlen yemeğine davet edelim.
sen kahvaltı niyetine yersin:))
kahvaltida pirzola süper olurdu :)
Geçen,Almanya'dan halaoğlu aradı sabah tr. saati 09 orada 08 oluyor yanılmıyorsam.
dükkanı daha yeni açmışım.
afyonum patlamamış,günaydın nasılsın faslından sonra;
-"Döner nar gibi kızardı, kendime bir dürüm yaptırdım.Yer misin? sana da göndereyim mi?
-"Ya sabah sabah ne döneri nasıl yiyorsun bunu bu saatte?
-"Bişi olmaz hindi döneri bu güzel oluyor..."
-"Sana afiyet olsun.Ben almayayım."
İşte böyle,sabahın seher vaktinde bile her şey yenebiliyormuş...
Diyarbakır'da sabah kahvaltıda ciğer şiş yenir soğanlı zerzevatlı,çok ta lezzetli olur.
Manisa'da sabah kahvaltıda güveç yenir toprak kaselerde pişmiş,o kadar kalabalık olur ki sıra beklersin.
Gene Manisa'da beyin söğüş yenir sabah kahvaltıda,
söğüşçünün kapıda kış soğunda sabahın 07 sinde o kadar çok sıra bekledik ki...
daha örnekler çok ta şimdilik bu kadar yeter...
yaaa insan isteyince hersey oluyor..
ama ben girgir olsun diye dediydim, manisalilari, diyarbakirlilari bilmem ama ben kahvaltida ne hindi döneri, ne ciger sis, ne de pirzola yiyebilirim, sade olsun benim olsun. peynir zeytin domates neyime yetmiyor
vay be kahvaltıda neler yeniyormuş :)
Nasılsın Diye Sormayacağım
Başkaları sorduğunda onlara ne kadar harika, ne kadar muhteşem, Ne kadar olağanüstü olduğuna dair verecek onlarca cevabın var biliyorum. Bir kez daha aynı sözleri duyacağımı bildiğim için sormayacağım sana o soruyu…
Sormayacağım; çünkü hayatında yaşadığın bitmez tükenmez sorunları yüreğinin kanayışını, hayatının eksilişini, içinin daralışını, yaşama sevincinin tükenişini biliyorum…
Sormayacağım; çünkü, hayatında yakın geçmişe kadar, tüm çevrendekilerin gıpta ile baktığı bir çok şey başarıp meyvelerini toplamak için çok çalıştığını, ancak bu topraklarda senin gibi insanların önüne ne derece devasa engeller dikildiğini ve senin bu engelleri aşabilme gücünün tükenme aşamasında olduğunu biliyorum…
Sormayacağım; çünkü, umduğun, istediğin hayatı bir türlü yakalayamayan ama yine de bulduğunla yetinmen gerektiğini hissettiren insanların alaycı tavırlarının seni nasıl kahrettiğini, nasıl yorduğunu biliyorum…
Sormayacağım; çünkü, bu topraklarda yeteneklerine göre değil kimin yanında durduğuna göre değer kazandığını bildiğini ve bunun sana acı verdiğini, dirensen de kendini artık buralara ait hissetmediğini biliyorum…
Sormayacağım; çünkü, geleceğe ait bir çok beklentin olduğunu ve bunun için ölesiye çabalamana rağmen, sevdiğin ve en yakınım dediğin insanların hayata bakışını anlamamaktaki ısrarının seni çok üzdüğünü biliyorum…
Sormayacağım; çünkü, insanların özgürlüğün ne olduğunu bilmediği, bilenlere ise bir kaç gömlek bol geldiği ve o özgürlüklerin sadece kendine ait bir hak olarak görülmesinin sana acı verdiğini biliyorum…
Sormayacağım; çünkü, “serde erkeklik var” diyemeyip, saklamadan, gizlemeden, utanmadan ağlayabildiğini, “ağlamak ne zamandan beri hak oldu, alındı, satıldı, verildi, lütfedildi?” diye isyan ettiğini biliyorum…
Sormayacağım; çünkü, bazen avazın çıktığı kadar bağırarak, bazense susarak, bazen sayfalar dolusu yazarak, bazen de ağız dolusu konuşarak sevdanı anlatmak istediğini, ama yine de beceremediğini görüp hayata küstüğünü de biliyorum… Evet sana “nasılsın?” diye sormayacağım…
Şimdi yıka elini yüzünü, gülümse aynalara, kendine çeki düzen ver ve her zaman senden bekledikleri maskeyi tak yüzüne…
Gülümseyerek “harikayım, nasıl iyi olmam ki” de yine…
_alıntı_
"karısının sözünü dinleyenler"
Yeryüzündeki herkes ölür ve Tanrı'nın huzuruna çıkarlar... Tanrı der ki: - Erkekler 2 sıra olsun, bir sırada kadınlar tarafından yönetilen erkekler, diğer sırada kadınları yöneten erkekler... Ayrıca bütün kadınları cennete aldım, onlar meleklerle birlikte gidecekler şimdi...
Böylece kadınlar gittikten sonra Tanrı erkeklerin karşısına geçer. Bir bakar ki kadınlar tarafından yönetilen erkeklerin sırası 100 km. uzun. Ama kadınları yöneten erkeklerin sırasında sadece bir adam duruyor. Tanrı diğer sıradakilere çok kızar:
- Kendinizden utanın!.. Sizi bu dünyada güç ve idarenin temsilcisi olarak yarattım ve şuraya bak, hepiniz güçsüz karaktersiz 100 km.lik bir sürü olmuşsunuz... Bakın bir tek erkek kulum şu yan sırada tek başına gururla dikiliyor... Ondan ders alın!.. Oğlum, anlat bunlara, ne yaptın da
kadınları yöneten erkekler' sırasında bir tek sen oldun?..
Ve adam cevap verir:
-Bilmem... eşim bana burda durmamı söyledi...
Bugünlük benden bukadar
Güzel bir hafta sonu sizlerin olsun
Yüreğinizdeki üzüntülerin, sıkıntıların uçup yerini sevgiye ve gülümsemeye bırakması dileğiyle…
Kendinize çok iyi bakın
İyi tatiller
“ sevgiye ve dostluğa vakit ayırmak için nefes alıyor olmamız yeterli…”
Ellerine saglik
iyi tatiller...
Kankacım, iyi tatiller.
Dışarıda öyle güzel bir hava var ki,
yazı aratmaz...
tadını çıkarmak gerek...
herkese merhabalar..
Körfezde hava çok güzel..
başkanım bu son-bahar da çok güzel
senin anlattığın gibi ve sanırım sana doğru bakıyor..ışıklardan geçerken..
yap bir güzellik ve git tanış artık ..bir ilk -baharında gelmesini bekleme..
hadi başkanım biraz cesaret...
NO name kardeşim evet yazı aratmayacak şekilde..
buralar böyle ise güneyde denize giriliyordur.
kayacım gülümsedim okuyunca sağolasın..
eylem kardeşim evet artık kimseye nasılsın demeye çekinir olduk..
alacağımız
iyiyim.sözünün ne kadar yalan olduğunu kendimizden bildiğimizden belkide..
teşekkürler...
Herne yaşıyorsak eğer sorunumuz sağlıkla ilgili değilse..
Biz gene iyiyiyim demeye devam edelim..
Güzel bir hafta sonu geçirmeniz dileğiyle..
iyi tatiller hepinize..hepimize..
Herkese iyi geceler
Allah rahatlık versin...
BBO BAŞUCU ŞARKISI
Hayyam gelip kral olsa
Yeri aşsak yıldızlara dalsak,
Göğe ersek tenden ayrılsak,
Yarı sarhoş tam aşık yaşasak hiç ölmesek,
Yarı sarhoş tam aşık yaşasak hiç ölmesek.
Kafam şimdi bir dünya,
Döner yalpa yalpa.
Akan sular şarap olsa,
Hayyam gelip kral olsa...
Düşsek,kalksak kir tutmasak,
Aksa yıllar yaş tutmasak.
Yarı sarhoş tam aşık yaşasak hiç ölmesek,
Yarı sarhoş tam aşık yaşasak hiç ölmesek.
Kafam şimdi bir dünya,
Döner yalpa yalpa.
Akan sular şarap olsa,
Hayyam gelip kral olsa...
http://www.youtube.com/watch?v=1sEIRz-9t0Y
BBO BAŞUCU ŞİİRİ
Ne İçindeyim Zamanın
Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında;
Yekpare geniş bir anın
Parçalanmış akışında,
Bir garip rüya rengiyle
Uyuşmuş gibi her şekil,
Rüzgarda uçan tüy bile
Benim kadar hafif değil.
Başım sükûtu öğüten
Uçsuz, bucaksız değirmen;
Içim muradıma ermiş
Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık
Olmuş dünya sezmekteyim,
Mavi, masmavi bir ışık
Ortasında yüzmekteyim.
Ahmet Hamdi Tanpınar
Ablacim site sana kalmis anlasilan herkes paydos etmis
Ellerine saglik
Ben de hayirli geceler diliyorum...
Kaya
BBO BAŞUCU ÖYKÜSÜ
ÖĞLEDEN SONRA
Sıcak bir kış günü. Vakit öğleden sonra idi. Bütün yazı, belki de birkaç yazı karada geçirmekten boyalarıyla macunları atmış, aralıkları açılmış bir alamanada dört kişi rakı içiyorduk. Biri ben, biri Hamza, biri Mustafa kaptan, biri de... adını hatırlayamıyorum; tuhaf bir adı vardı. En tatlı konuşanı da o idi içimizde. Daha doğrusu, konuşamıyordu da sadece gülüyordu. "Bir şişe de benden olsun" dediğim vakit "Yoo! dedi, senin paran Üsküdar'da geçmez. Üstelik bugüne bugün, sen bizim misafirimizsin".
Karşıda pırıl pırıl parlayan Beşiktaş sırtları. O sırtlarda aramızda masmavi bir Boğaz parçası vardı. Önceleri suların, Şemsipaşa'ya doğru, bir çağlayan gürültüsüyle aktığı duyuluyordu. Üçüncü beşinci kadehten sonra bir şey duyulmamaya başladı, yalnızca insan, gözü şöyle bir kıyıdaki çakıllara, durmadan o çakılları yalayan küçük dalgalara iliştiği vakit, bir şeyler duyar gibi oluyordu. Zaman zaman da açıktan bir vapur geçiyor, birdenbire deliren deniz, kıyıdaki felekleri allak bullak ediyordu. Feleklerin üzerinde renk renk kayıklar, allı, mavili, sarılı peyeng-i derya'lar ceylhan-ı bahriler dizilmişti.
Bizim alamanaya bitişik bir balıkçı dükk'nı vardı. Dükk'n nasıl alamanaya bitişik olur diyeceksin. Doğru. Ama Dükk'n dediğim de, zaten, dört tane şeker sandığından meydana getirilmiş bir tezg'htı. İçinde bir ocak, ocağın üstünde bir tava, tava da tekerlek torikler, sandığın bir kenarında tuz k'sesi, zeytinyağı şişesi, turfandan domatesle ince biber, sekiz on tane tabak. İşte, hepsi bu kadar.
Ocağın başında bir adam habire balık kızartıyordu. Kolunun altına yarım ekmeği kıstıran soluğu burada alıyor, bir kenardan aralıksız bir hasır iskemle çekiyor, ocak başındaki adama bir torik söylüyor, karnını güzelce doyurduktan sonra çekilip gidiyor, yerine başkası geliyordu. Gelip gidenlerin çoğu balıkçı, kayıkçı gibi kimselerdi. Bu portatif dükk'n onların lokantasıydı zahir.
Lokanta sahibinin bir de yardımcısı vardı. Kambur bir kızın, balıkçının kendi kızı olduğunu öğrendim. Güler yüzlü bir kızdı. Kapalı çarşı zevkine göre, alafranga sayılabilecek bir entari giymişti. Gelen müşterilerine kızarmış balıklarını veriyor, kalkan müşterilerin tabaklarını topluyor, galiba sıra sıra da, kirli kapları bir kenara götürüp bulaşık yıkıyordu. Görünürde ondan başka kadın yoktu. O kadar erkeğin arasında, küfürlü, o sırasına göre açık konuşmalar arasında, tabii kalabilen bir genç kadın bizim gibi insanların pek hoşuna gidiyor. O tabii hali içinde, bir metreyi pek az aşan boyunu, kalkık omuzlarına gömülü duran başını da tabii görmeye başladım. Bir aralık "Acaba içkiden midir?" diye de düşünmedim değil. gerçi insan sarhoş oldu mu, haliyle sarhoşluğu arasında bir bağ olup olmadığını kestiremez. Ama ben, bu kambur kızı gerçekten beğendiğime inanıyordum. Kimi adamlar derler ki: "Aşk insanı güzelleştirir"miş. Orasını bilmem; ama iş, güzelleştiriyor. Bu sözün doğruluğunu, bu kambur kızda, elle tutulur bir gerçek halinde buldum. Kim bilir, belki çalışmasaydı, bu kız gene güzel olurdu. Dikkat ettim; süzgün bir yüzü, güzel kirpikleri, nemli şeffaf dudakları vardı.
Musa kaptan bir şeyler anlatıyordu. Kahve fincanlarımızı yeniden rakı doldurup devam etti. Bir gaz gemisiyle Novorosisk limanına gittikleri zaman nasıl balalayka dinlemiş, Köstence'deki Niko Bar'da bir karı nasıl yanağını ısırmış. Kazanblanka'da Fell'hlara nasıl Türk tütününü dağıtmıştı.
Beşiktaş sırtları pırıl pırıl, aradaki Boğaz parçası masmaviydi. Akıntıyı sökeceğim diye yan yan ilerlemeğe çalışan ufacık bir şirket vapurunun ardından araba vapuru görünüyor, araba vapurunun ardından, gürültüsüyle ortalığı birbirine katan, bir taka geçiyordu.
Feleklerin kenarına bir balıkçı kayığı yanaştı. İçinden biri bizim tarafa doğru: "Reis" diye bağırdı. Bizim dördüncü, o hani adını hatırlayamadığım, kayıktan yana döndü; "Hop!" diye cevap verdi. Sonra tekrar kayıktaki konuştu: "Birkaç tane barbunya var, alıver şunları". Dördüncü, kambur kıza döndü:
- Ayşe, dedi, alıversene şunları Salih ağadan.
Adı Ayşe'ymiş demek. Ayşe, feleklere basa basa kayığın yanına kadar gitti. Salih ağa ona bir çavalye uzattı. Ayşe çavalyeyi aldı, geri dönüyordu feleğin biri yosunlu muymuş neymiş, ayağı kaydı; dizkapağına kadar suyun içine girdi. Kızcağız, elindeki dolu çavalyeyi dökmemek için, ne yapacağını bilemedi. Ama dökmedi de. "Kız ne oldun" dediler. "Ayağım kaydı" dedi. Çıktı. Bacağından deniz suyuyla karışık kan akıyordu. Feleğin kenarı sıyırmış olacaktı. Çavalyeyi bıraktı; sıyrılan yeri yıkamak için tekrar deniz kenarına gitti. Çavalyenin içindeki balıklar hala oynaşıyorlardı. Barbunyaların arasında çinekoplar, sarı kanatlar da vardı. Dördüncü:
- Bay, dedi. Bu balıkları başka yerde bulamazsınız. Şu Kızkulesi var ya; İstanbul balığı oraya geçti mi, çekiver kuyruğunu. İstanbul'dan başka yerde balık olmaz. Karadeniz'de hamsi, İzmir'de çipura, Gelibolu'da sardalya, işte o kadar. Balık, balık İstanbul'da. O da Boğazda.
- Ne yaparsın, et yiyemiyoruz; fukaranın eti de balık. Bereket versin balığa. Balık da olmasa şu memlekette, vallahi bilmem ama, köpekler güler halimize. Hani demek isterim ki, ne hükümet var başımızda, ne belediye. Dinim hakkı için kendimi düşünmüyorum. Memurlara acıyorum namussuzum. Onların hali bizden daha kötü. Hiç olmazsa ben, gördüğüm işi, geçineceğim paraya göre satarım. Şeker mi pahaya çıktı, balık da pahaya çıktı. Ekmek mi pahaya çıktı, balık da pahaya çıktı. Kömür mü pahaya çıktı, balık da pahaya çıktı. Kömür mü pahaya çıktı, balık da pahaya çıktı. Oysa ki onlar öyle mi? İki yüz k'ğıtla halli hamur olacağız diye didinmekten imanları gevriyor zavallıların. Kabahat kimde? Baştakilerde elbet. Ne diyeyim. Allahlarından bulsunlar, demekten gayri bir şey gelmiyor ki elimden.
Dinleyenlerin hepsi "doğru" diyeceklerdi. Demeleri kalmadan önledim. "Bırakın canım, dedim, bunlar büyük işler. Nemize l'zım bizim hükümetin işi. Pek'la geçinip gidiyoruz işte. Bu dünyada açlıktan kim ölmüş ki biz öleceğiz. "Sonra, bahsi değiştirmiş olmak için Musa kaptana sordum:
- Musa kaptan, dedim. Şu balıkçının kızı ne güzel kız, değil mi?
- Hangisi?
- Canım, şu kambur kız işte.
- Ha! Güzeldir.
Sonra birden toparlandı:
- Ama biz, aramızda çalışan kadınlara kötü gözle bakmayız.
- Canım, dedim, kötü gözle bakmayız elbet. Kötü gözle bakan mı var ki? Allah Allah, sen de amma adamsın yahu! Güzel dedim; hepsi o kadar.
- Ha! Güzeldir.
Bu "kötü göz" l'fı beni düşündürmeğe başladı. Öyle ya, ben bu kambur kızdan hoşlanmışsam, onu sevmişsem neden ona kötü gözle bakmış olayım? Büsbütün tersine, iyi gözle bakmışım ki sevmişim. "Sevme" sözü de geniş bir söz. İnsan bir yemeği seviyor, bir rengi seviyor, bir kadını seviyor. Hele kadının sevmenin türlü bin çeşidi var. Onu da kendimizi de, sadece hayvan olarak gördüğümüz zaman, belki kötü gözle bakmış sayılabiliriz. Ama, ben, Ayşe'yi hiçbir zaman öyle görmedim ki. Üstelik bu fikrin de su götürür tarafı yok mu. En iyisi, hayvanlığımız insanlığımız içinde olmalı; insanlığımızla birlikte olmalı. Şurada, rakı şişesinin başında saatlerce oturuyoruz. İnsanın bu saatler içinde türlü türlü ihtiyaçları oluyor. Sıkışıyor mesela. Sıkışanlar kalkıp deniz kenarındaki duvar dibine kadar gidiyor; işlerini rahat rahat gördükten sonra tekrar yerlerine dönüyorlar. Kambur kız da orada. Bu insanlar insanlıklarıyla hayvanlıklarını iyi bağdaştırmışlar. Kendi sınıflarından hiç kimse bu hali yadırgamıyor. Onların dünyası bu. Kendi dünyalarının içindedirler. Bütün rahatsızlıklar, insanların kendi dünyalarının dışında kalmalarından geliyor. Biz, kendi çevremizdeki kadınların arasında, işemek şöyle dursun, bunun lafını bile edemeyiz.
Güneş, karşı sırtların üzerinde yavaş yavaş alçalıyordu. Denizdeki parıltılar gittikçe daha fazla kıvılcımlanıyor, adamın gözünü alıyordu. Gökyüzünün mavisi daha bir tatlılaştı. Karşı kıyıda, Hayrettin iskelelerinin önünde duran mavnalar yavaş yavaş dağılmaya başladılar. Bir şirket vapuru geliyor, bir araba vapuru gidiyor, bir şilep Boğazdan aşağıya doğru iniyor, bir taka yukarıya doğru çıkıyordu. Her şeyi güzel görüyordum. Sarhoşluktan mı acaba?
Kendisine karşı bir yakınlık duyduğumu galiba zavallı kızcağız da anladı. Sık sık bana bakıyordu. Bu bakışın başka bakışlara benzemediğini sezecek kadar da macera geçmiş başımdan. Ne düşünüyordu acaba benim için? Eminim mi beni kendinden üstün buluyordu. İhtimal geçinme imkânlarımın kılığıyla, kıyafetimle uygun olduğunu sanıyordu. Ah, biz küçük burjuvalar, ne sahte, ne yaldızdan ibaret insanlarız. Her şeyimiz yalan. En küçük yalanı, düpedüz yalan söylediğimiz zaman söyleriz. Ye söylemediklerimiz? Korkunç. Kim bilir belki de diyordu ki içinden: "Ben kamburum o değil". Ama ne malum benim de, iki gün sonra, bir kazadan iki kolumu, yahut iki bacağımı birden kaybetmiş olarak çıkmayacağım? Üstelik ben o zaman hayata, bunun kadar uyamayacağım. Birden bire aklıma ne geldi biliyor musunuz? "Acaba, dedim, ben bu kızla evlensem çocuklarımız da kambur olur mu?". Fizyolojideki veraset kanunlarını pek bilmiyorum; ama, olur olur. Olursa ne olur? Ah, ben Ayşe'ye gerçekten tutuldum galiba.
Sonunda karşı sırtların ardında güneş battı. Keşke batmasaydı; ne güzel bir gündü!
Orhan Veli KANIK.
HERKESE İYİ GECELER..
Hepimiz iyi bir güne uyanmak umuduyla..
herkese güzel düşler...
Güzel bir pazar günü geçirmemiz dileğiyle;
GÜNAYDIN
Ablacığım,
güzel şarkı,güzel şiir ve güzel hikaye için çok teşekkürler...
İyi ki varsın.
Ömrüne bereket...
Koyunları bir çırpıda sayan adam
Çoban’ın biri dere kenarında koyunlarını otlatıyormuş. Tam o anda, yanına bir Cherokee Jeep yanaşmış. Brioni gömlek, Cerruti ayakkabılar giyen, Ray-Ban gözlüklü ve YSL kravatlı bir sürücü aşağıya inmiş ve çobana sormuş: “Eğer kaç tane koyunun olduğunu bilirsem bana onlardan bir tanesini verir misin?” Çoban bir adama birde koyunlarına bakmış ve “Tamam” diye cevaplamış.
Genç adam arabasını park etmiş, telefonunu bilgisayarına bağlamış bir NASA sitesine girmiş, GPRS’ini kullanarak yeri taramış, bir database ve logaritma ile doldurulmuş Excel tablosunu açmış ve 150 sayfalık bir rapor basmış.
Çoban’a dönmüş, “Tam olarak bin 586 adet koyunun var” demiş. Çoban “Doğru” diye cevap vermiş, “Koyununu alabilirsin.” Genç adam koyunu almış ve cipinin arkasına koymuş. Bu sefer çoban genç adama dönmüş, “Eğer senin ne iş yaptığını bilirsem koyunumu geri verir misin?” diye sormuş. Adam, “Evet neden olmasın” diye yanıtlamış. “Sen Dünya Bankası’nda danışmansın” demiş çoban. Adam sormuş, “Nasıl oldu da bildin?”
Çoban, “Çok basit” diye cevap vermiş, “Buraya çağrılmadan geldin, bu bir.. İkincisi benim bildiğim bir şeyi bana söylemek için benden bir koyunumu istedin. Üçüncüsü yaptığın hiçbir şeyden anlamıyorsun çünkü köpeğimi aldın!”
Küçük kız çocuğu, küçük oğlan çocuğuna “Haydi evcilik oynayalım” demiş. “Tamam” demiş oğlan, “Ben ne olacağım?..” Kız bilmiş bir tavırla “Önce ‘karar vermek’ konusunda fikrini öğrenmek istiyorum” diye cevaplamış. Oğlan ise şaşkın bakışlar arasında sormuş: “Fikir mi? Karar vermek mi? Ne demek onlar?” “Tamam..” demiş minik kız sırıtarak, “Sen ‘Koca’ ol!”
***
Memur, patronuna giderek “Zam istiyorum efendim” demiş, “Yoksa peşimde koşuşturan üç şirket var yakında beni bulamayacaksınız, bilesiniz!” Hafif alaylı bir şekilde sormuş patronu: “Hangi şirketler onlar?” Memur, “İnanmıyorsanız söyleyeyim efendim” demiş, “Elektrik şirketi, doğalgaz şirketi ve su şirketi!”
***
İki aristokrat kadın karşılıklı sohbet ederken birbirlerine hava atıyorlarmış. “Benim ailem Büyük İskender’e kadar dayanıyor... Ya sizinki?” diye sormuş birinci kadın. “Vallahi maalesef tam olarak bilemiyoruz...” demiş ikincisi, “Tüm evraklar Nuh Tufanı’nda kaybolmuş!”
meraba televole
günaydın
Siirler, hikayeler, fikralar...
Abla-kardes götürüyorsunuz masallah aman nazar degmesin
Iyi tatiller, iyi pazarlar...
Kaya
Bu günlük bu kadar
Herkese iyi akşamlar diliyorum
Allah rahatlık versin...
BBO ailesine, herkese iyi geceler, güzel rüyalar...
Yarin sabah uyanarak yeni bir gün ile yeni bir haftaya "merhaba!" demek kismet olursa bulusmak üzere sevgiyle kalin...
seval
merhabalar
biliyorum bu saatte kimse yok ama ben genede yazmak istedim :)
herkese iyi geceler tatlı rüyalar..:)
bu arada isim de kabul etmiyo artık site..blogger ında şifresini unuttum :))
gökçe
güneşimi kaybettim gözlerini görmem gerek
yaşamaya dönmek için hasretini silmem gerek
Hayirli geceler...
Kaya
Herkesin güzel bir güne uyanması dileğiyle GÜNAYDIN
İyi bir hafta olur inşallah...
"Kahvalti "
Yemek yemek üstüne ne düsünürsünüz bilmem
Ama kahvaltinin mutlulukla bir ilgisi olmali
Cemal Süreyya
Günaydınlar
hadi bakalım mutlu olmak istiyorsak kahvaltıya bekliyorum sizleri
güzel bir gün bizlerin olur inşallah
hepimize kolay gelsin...
Günaydin herkese, günaydin...
güzel bir günle güzel bir haftaya baslamisizdir insallah...
Eylemcim kahvalti konusunda hemfikiriz, bence de, bazen farkinda olmadan yasadigimiz mutluluktur, davetin icin cok tesekkürler canim... Hadi ama sen cayi demle biz geliyoruz.. :)
seval
günaydın
dostlar
tüm canlılar
................
günaydın dünya
herkesin gönlünce yaşanacağı b,r güne merhaba dedik umarım.
çalışanlar kolay gele
evdekiler rahatınızı bozmak yok,aynen devam
BAŞKAN
MSN kafayı yemiş...
bağlantılar problemli.
Merhabalar
Yeni bir haftanin baslangicindayiz yine
Sorunlu basladi ama gerisi iyi gelir insallah...
Kaya
hayırdır Kaya ne sorunu?
mahkemelerden komik diyaloglar
SORU: Doğum tarihiniz nedir?
CEVAP: 15 Temmuz
SORU: Hangi yıl?
CEVAP: Her yıl
***
SORU: Hastalığınız hafızanızı etkiliyor mu?
CEVAP: Evet
SORU: Peki ne şekilde etkiliyor?
CEVAP: Olayları unutuyorum.
SORU: Bize unuttuğunuz bir şeyi örnek olarak verebilir misiniz?
**
SORU: Sizinle yaşayan oğlunuz kaç yaşında?
CEVAP: Ya 38 ya da 35. Hangisi olduğunu hatırlamıyorum.
SORU: Ne kadardır sizinle yaşıyor?
CEVAP: 45 yıldır...
***
SORU: Kocanız uyandığı zaman, size söylediği ilk şey neydi?
CEVAP: Bana 'Neredeyim ben, Canan?' dedi.
SORU: Peki bu niçin canınızı sıktı?
CEVAP: Çünkü benim adım Suzan...
***
SORU: Korna çaldınız mı?
CEVAP: Kazadan sonra mı?
SORU: Kazadan önce.
CEVAP: Tabii; 10 yıl boyunca...
***
SORU: Kadının üç çocuğu vardı değil mi?
CEVAP: Evet.
SORU: Kaçı erkekti?
CEVAP: Hiçbiri.
SORU: Hiç kız çocuğu var mıydı?
***
SORU: Saldırganı tarif eder misiniz?
CEVAP: Orta boyluydu, sakalı vardı.
SORU: Kadın mıydı, erkek miydi?
***
SORU: Merdivenlerin bodrum katına indiğini söylediniz.
CEVAP: Evet.
SORU: Aynı merdivenler yukarı çıkıyor muydu?
***
SORU: İlk evliliğiniz nasıl sona erdi?
CEVAP: Ölümle.
SORU: Ölen kimdi?
***
SORU: Vücudu incelediğiniz zamanı hatırlıyor musunuz?
CEVAP: Otopsi 18.30 da başladı.
SORU: Adam ölüydü değil mi?
CEVAP: Yok, oturmuş, neden üzerinde otopsi yaptığımı merak ediyordu
Gülme efekti nasıl yazılır bilmiyorum.
ha ha haa mı he he hee mi?
en iyisi iki nokta üstüste, kapa parantez ...
:))
Güzelmiş kankacığım,
Sağol...
Süpermis dialoglar
bi iki noktali parantez de benden :))
Kaya
kıyamet sonrası gazete manşetleri
-anadolu ajansı : kıyamet koptu!.
-zaman : biz demiştik,böyle olacağı belliydi!
-dünya : imkb bir daha hiç yükselemeyecek !
-erkekçe : ayın hurisi !
-fanatik : bu maçın galibi yok!
-cumhuriyet : sonunda atamıza kavuştuk!
-bilim ve teknik : kıyametle ilgili bilmediklerimiz !
-pc oyun : game over !
-elle : yargı gününe on kilo vermiş olak çıkın,harika diyet !
-para : kıyametten kar yapmanın 100 yolu !
-aktüel : mahşer günü yanınızda olması gereken 2 şey:sevaplar ve ısıya dayanıklı elbise !
-auto show : sırat köprüsünde saniyede 100 km ye ulaşacak süper otomobiller !
-arena (uğur dündar) : cennete kaçak giren günahkarların tüyler ürperten dosyası !
-hürriyet (ertuğrul özkök) : iyimserliği elden bırakmayalım,hiç olmazsa ısınmak için yakıt parası yok !
-milliyet (meral tamer) : zebaniler ,delik kazanların üreticisini tanrıya şikayet etti !
-radikal : yeni dosya...yeşil itiraf ediyor : aslında kıyametten susurluk çetesi sorumlu !
-show tv (reha muhtar) : sayın zebani , kazanların başında terliyomusunuz?
-başbakanlık basın ve halkla ilişkiler daire başkanlığı : bütün yaralar sarılacak !
alintidir...
Kaya
çok güzel yaa.
kaya'cım sağol.
çok güldüm...
birde ben yapayım o zaman şu iki nokta üstüste ve kapa parantez :))
Teşekkürler Kaya güzeldi
Seval abla ve Başkanım bugün çok çalıştılar
yüzlerini göremedik :)
kolaylıklar diliyorum
hepinizin güzel bir akşam geçirmesi dileğiyle...
gülen yüzünüz solmasın
kendinize iyi bakın
Haklisin Eylemcim cok calistik yine de bitmedi isler...
E, ne demis büyükler "ömür biter is bitmez!" onlardan iyi bilecek degiliz ya aksini savunalim! :)
Saka bir yana her ayin bitimi özellikle cok yogun bizde, yorgunlugumun en güzel tesellisi aldigim maasi hak ettigim duygusu oluyor.. :)
Herkese iyi paydoslar, iyi aksamlar.. sevgiyle kalin..
seval
Adamın biri elinde büyük bir bıçakla camiye dalar ve sorar:
-aranızda müslüman olan var mı ?
korkudan kimse bişey diyemez. birazdan yaşlı bir adam ayağa kalkar:
-ben müslümanım. der.
Bıçaklı adamla yaşlı adam camiden çıkarlar. adam dışarıdaki ineksürüsünü gösterip:-amca, şunları kurban edicem de ben beceremem yardım eder misin ? der.Yaşlı adam baya bir hayvanı kestikten sonra 'ben yoruldum başka birini bul' der.
Adam bu sefer kanlı bıçakla yine camiye girer ve sorar:-aranızda başka müslüman var mı ?az önceki adamı doğradığını düşünen cemaat çok korkar ve herkes aynı anda imama bakar,
imam:-ulan iki rekat namaz kıldırdık diye müslüman mı olduk
hayirli geceler...
Kaya
Günaydın,
Güzel bir gün olur inşallah...
Günaydın
hepimize kolay gelsin
Sessiz kalisimiz matem sayilir, yasananlara saygidandir!
"Benden baba olmaz" ´dan sonrasini rakamlarla söylemek gerekirse tam 52. sali bugün....
Takvimle söylemek icin koca bir yil demek lazim, matematiksel yaklasirsak 52x7=364 gün...
Bir gün bile hikayemizin yarim kalisini unutmadik, reyting hesaplarina kurban gidisini....
Soner´in aptalca hatasi, Sevil´in yaslarla dolan güzel gözleri kazindi hafizalarimiza... Ask´in en yalin halini gördük o yaslarda, canimiz yandi... Oysa ne güzel umutlarimiz vardi kavusmalara...
Efe´nin her "babam!" dediginde, bir babanin ne denli önemli oldugunu duyduk cocugunun hayatinda... Gülerken isbirlikci baba-ogul dayanismalarina farkinda olmadan soruyorduk vicdanlarimizda: Biz baba olabildik, babamizin degerini bildik mi?
Ne cok "bizden" gördük onlari ki Dogan´in sicacik dostluguyla isindik, Aylin´in sevgili destegine güvendik, onlarla güldük ve üzüldük...
Sorumluluk duygusunun hayata yansimasi degil miydi Kadife - Mistafa ciftinin didismeleri... Sessiz kahramanimizdi Yavuz, adam gibi patron Sami Bey...
Evet, dizimiz yayindan kaldirildi ama yüreklerimizde kaldi, 16 bölümlük birlikteligimizde gelisen sevgimiz zerre kadar azalmadi! Benden Baba Olmaz, bizimle yasayacak...
Seval ablacığım yüreğine sağlık.
Ortak duygularımızı ne de güzel ifade etmişsin.
Ömrüne bereket...
Merhabalar arkadaslar
Ablacim gercekten cok hos olmus, yüregine saglik
Kaya
Merhabalar
ablacım ellerine ,yüreğine ,düşüncene sağlık
bu arada ablacım Kankanı yani sevgili Mavigün ablamı iki gündür göremiyorum haberin var mı nerelerdedir
havalar güzel diye kendini körfezde mi bıraktı eve uğramıyor mu :)
Başkanım müşteri kovalamaktan yorulmuşsunuzdur gelin iki dakika dinlenin
evet kayıp olanların umarım kötü bir şeyleri yoktur
işlerinden dolayı aramızda değillerdir diyerek noktayı koyuyorum.
Ben de size okudugunuz icin tesekkür ediyorum cocuklar, biliyorsunuz ben sali günleri bazen böyle olurum... :)
Eylemcim merak etme en azindan Mavigün ablanin iyi oldugunu biliyorum, cok yakinda yine aramizda olacagindan emin olabilirsin, az daha sabret canim...
Yanliz Baskanimizin nerde oldugu derin site sirri olmali, sormak bile ayiptir, hatta suctur, cezasi dahi vardir! Aman kardesim sakin nöbetciler duymasin, nöbetci asayisciler de duymasin ama benden uyarmasi.. :)
seval
mavigün ablam iyi olduktan sonra
sabrederiz ablacım bekleriz
önemli olan iyi olmaları
Başkana gelince başkanı sormak ne zaman suç oldu ya
başkana nasılsın demekte suç olacak :)
koskaca delikanlı eylem o suç,bu suç
başkana bağırılmaz,başkana itiraz edilmez,başkan nerde diye sorulmaz ,
asayiş duymasın diye iyice
pısırık oldu , delikanlı falan kalmadı :)
soruyorum ulen nirde bu başkan
başkanım nirdesin yaa :)
Birileri çıldırmış olmalı.
Şu siteyi 5 dakika boş bırakmaya gelmiyor.
Birazıcık ayrılıyorum, dönünce koydunsa bul.
Kankacığım,
Hayırdır?
Asayişle ilgili problem var galiba.
Düzene çekidüzen mi istiyorsun?
Canın sıkılıyor da hırpalayacak adam mı arıyorsun?
Sen en iyisi savunmanı hazırlamaya başla istersen...
Yine mi savunma hayır ya olamaz
bu sitede benden çok savunma uyarısı alan olmadı herhal
bir dakika ama ben hiç savunma vermedim ki :))
evet delirdim galiba diyeceğim ama zaten deliyim
bu durumda normalim yani
niye birilerini hırpalayım ki
ben kimseye zarar vermem
sadece kendimi hırpalarım :)
savunma nasıl hazırlanır ki
neyse ben iyi akşamlar deyip bu olaydan yırtayım şimdilik :)
hepinize iyi akşamlar
delikanli da olsa kadin kadindir arkadas
gider ayak yazmis da yazmis sagolsun :))
iyi aksamlar Eylem..
Kaya
iyi aksamlar Eylemcim güle güle,
gülümsemelerle..
benim icin de birazdan vakit tamamdir arkadaslar, herkese iyi aksamlar, iyi paydoslar..
seval
Gidenlere İyi akşamlar...
Arkanızda bıraktıklarınızı unutmayın.
Yarın gene gelin.
Öbürgün gene...
daha sonraki gün ve daha sonrası...
hep gelin...
sürekli gelin...
Pardon,
Delikanlıya cevap vermeyi unuttum.
Öyle iyi akşamlar dileyip,sağdan sağdan kaçmakla bu cezadan kurtulamazsın.
Sitenin ortasında nara atarak sitenin asayişini bozmanın bir yaptırımı,
Başkana saygısızlığın bir yaptırımı,
site sakinlerine ulan diye hitap etmenin ayrı bir yaptırımı var.
Lütfen savunmanızı yazmaya başlayınız.
Bu konuda bir probleminiz varsa size önerim, bir avukat tutmanızdır.
avukat tutacak durumunuz yoksa,sitemiz size ücretsiz bir avukat tahsis edecektir.
Kolay gelsin...
evet bugün 364 .gün olabilir.tam 52 hafta geçti.ama yüreklerimizde beyinlerimizde hala benden baba olmaz devam ediyor.
onemlidegil
Herkese iyi geceler diliyorum.
Allah rahatlık versin...
Sifayi kaptim sonunda, sanirim solunum yollari enfeksiyonu geciriyorum :))
Hayirli geceler...
Kaya
günaydınlar efendim
güneşin tepeden pırıl pırıl parladığı aydınlık bir günden merhaba
gününüz istediğiniz gibi geçsin
kolay gelsin...
bu arada kör olası çöpçüler sonbahar yapraklarını süpürmüşler
azda olsa kapının önüne dökülen yaprakların üzerinde yürümek güzeldi
ah ahh şöyle bol yapraklı bir yere gidip yürüyeceksin o yaprakların üzerinde
neyse güzel bir gün sizlerin olsun
Kayacım günaydın
Kadın kadındır
geldi yine başladı bıdı bıdı bu ne çene ya sabah sabah
erkeklere Allah sabır versin :))
şifayı kaptıysan geçmiş olsun
kendine iyi bak
Günaydın Kankacım
ben kimseye saygısızlık etmedim bağırmadım
sadece içimden geçen duyguları söyledim
bu arada kimseye ulan kelimesini kullanmadım lütfen dikkat
ulen demişim :)
ücretsiz avukatı alayım ben uğraşmayım şimdi ceza kurulu başkan vs
avukat halletsin hepsini
beni karıştırmayın bu işlere
hadi kolay gelsin
hakikaten ne çene yaptım sabah sabah :)
Kahvaltı hazırladım size
Umut dolu omlet,haşlanmış sevgi,bir dilim tutku,seni seviyorum reçeli
Ve bir de yalnızlık demledim kaç şekerli olsun?
hadi kahvaltıya gelinde demlenmiş yanlızlık yanlız kalmasın
bekliyorum
yanlızlar yalnız olacak düzelteyim
güzel bir günden herkese merhabalar...
Günaydın...
Kankacım kahvaltıya mı davet etmişsin
beddua mı etmişsin çözemedim.
normal bir kahvaltı yok mu yaa...
Kahvaltı beğendiremiyoruz olaya bak
peki kankacım buyrun peynir,zeytin,
domates,sucuk,salatalık,çay,meyve suyu vs istediğiniz çeşitlerden
tabi birde ayıklanmış yıkanmış maydonoz
onsuz olmuyor biliyorsun yoksa Seval ablam kahvaltıya oturmuyor
E hadi buyrun afiyet olsun
Günaydin herkese, günaydin canlar...
Sevgili kardeslerim cok ince düsünür, ablalarini memnun etmeyi bilirler, cok sag ol Eylemcim! Ellerine saglik, kahvaltiya hemen geliyoruz...
No Namecim lütfen kankanla didismeyi birak da gel beni al, bir börekciye ugrayalim, birseyler alip cay sogumadan kahvaltiya yetiselim!
Isteriz-istemeyiz, severiz yahut nefret ederiz ama ABD ´nin Dünya´daki etkinligini inkâr edemeyiz! Ve bugün nihayet "UMUT" kazandi! Ben sahsen bu sabah cok sevindim. Barak Obama´yi herseyden önce Irak savasinin ta en basindan haksiz-yanlis-hata oldugunu itiraf edecek kadar dürüst ve secilirse bunu en kisa sürede bitirecegini söyleyecek kadar cesur oldugu icin alkisladim. Baskatil Bush ve yandaslarinin hizmet ettigi silah tüccarlari birakirlarsa dediklerini gerceklestirmesini diliyor, "Allah yardimcisi olsun!" diyorum, hic kolay degil ama onunla belki bazi seyler degisir..
seval
Mavigün ablam yokken etrafı boş bulmuşken radyoda dinlediğim şarkılardan bir kaç tane aktarayım sizlere
İlk şarkımız gerçekten güzel bir şarkı
Özer Atik ve yok böyle birşey
"Yok Böyle Bir Şey"
Kaç gündür uykusuz gözlerim
Geceleri uyumak yerine sana uyuyorum.
Kaç bahardır aşktan mahrum yüreğim,
Kendimi sevmek yerine seni seviyorum.
Çok değil inan senin için.
Başımdan ne rüzgarlar esti
Poyrazlara karayellere, kara yaslara durdum.
Ne sevdalar ömrümü tüketti,
Ne şarkılar ne masallar ne yalanlar duydum
Ben hep buydum böyleydim, bir tek sana yetemedim.
Yolunu kaybedip dünyaya düşmüş bir meleksin
Bana beni sevme diyorsun yok böyle bir şey
Vazgeçerim sanıyorsan kendini kandırıyorsun
Vazgeçilir mi senden yok böyle bir şey.
Nasıl olsun ?
Nasıl olsa geçer diyorsan,
Geçmez bir tanem vazgeçmez yüreğim,
Sen orda durdukça pes etmez yüreğim yar
Yok böyle bir şey.
Söz ve Müzik : Özer Atik
"Sen AĞlama "
Kara gözlerinden bir damla yaş düşünce,
Güzel yüzün,yanakların ıslanır.
Kara gözlerinden bir damla yaş düşünce,
Hüzün keder yüreğime yaslanır.
Sen Ağlama!
Bir damla gözyaşın yeter.
Sen üzülme,gülüm...
Gece gökyüzünden bir damla yaş düşünce,
Bahar gelir tüm çiçekler ıslanır.
Kara gözlerinden bir damla yaş düşünce,
Hüzün keder yüreğime yaslanır...
Sen Ağlama!
Bir damla gözyaşın yeter...
Sen üzülme gülüm,
Gamzende güllerin biter...
Yollarıma taş koysalar, döneceğim
Gözlerinden yaşlarını sileceğim
Sen Ağlama!
Bir damla gözyaşın yeter...
Sen üzülme gülüm,
Gamzende güllerin biter...
Yollarıma taş koysalar, döneceğim
Gözlerinden yaşlarını sileceğim
Söyleyen:Badem
"Ellerim Böyle Boş mu Kalacaktı"
Ellerim böyle boş mu kalacaktı
Gözümde böyle yaş mı olacaktı
Aramızda sıra dağlar mı olacaktı
Üzülme sen meleğim gün olur kavuşuruz
Ecel ayırsa bile mahşerde buluşuruz
Biz de mi böyle olacaktık
Bu en güzel çağda yas mı tutacaktık
Aramızda sıra dağlar mı olacaktı
Üzülme sen meleğim gün olur kavuşuruz
Ecel ayırsa bile mahşerde buluşuruz
Makam:Nihavend
Beste-Güfte : Şekip Ayhan Özışık
Adaletsiz Seçim
dünyada inanmazdım biteceğine
beni böyle bırakıp gideceğine
şarkıların günahı yok
acıtan sensin içini
hangimiz istedi söyle bu adaletsiz seçimi
hayalin kırılınca
imkansızı umunca
korkular gerçek olunca
göz yaşım ahh kurumuyor
bu yürek ilk defa bugün kırılmıyor
ben unuttum desemde yerin hala dolmuyor
Söz: Gökan Şahin
Söyleyen:Deniz Seki
Yalan
Geri döndüren gördünmü geçmişi
Boşa soldurdun o nazlı gençliği
Bir avuç toprak için yor kendini
Dünyada ölümden başkası yalan
Yalan başkası yalan
Zaman kendine benzetmez herşeyi
Hesapsız açar baharlar pembeyi
Açmadığın dalda sözün geçermi
Dünyada ölümden başkası yalan
Yalan başkası yalan
Sitem etme haberi yok dağların
Gözlerini ellerinle bağladın
Faydası yok geç kalınmış figanın
Dünyada ölümden başkası yalan
Yalan başkası yalan
söyleyen:Candan Erçtin
acemilik işte unutmuşum
program bitti başka şarkı beklemeyin :))
Eylemcim cok tesekkürler canim, ellerin ve yüregin dert görmesin.. :)
seval
herkese merhabalar..
herkesin keyifleri iyi olmasını umuyorum..
eylemcim
Canım sen artık kendine program yapacak kadar bu işi güzel yürütmüşün ben geldim diye bu işden kurtuldum yok.
Bundan sonra BBO FM 92.5 T CEDVELİ günlerde senin olsun..
ya da Delikanlı Kızdan melodiler ..
hehehe nasıl ama..
gördün mü..
evet artık bir programın var..
birde asayişle sorun mu varmış?
ne oldu canım kardeşim sen hiç bir şeyden yılma duyur sesini..
sorun varsa sorulacak da sor..
kankacım
evet umut olsun demişsin
Barack Obama için bende katılıyorum.
Ne de olsa
özgürlükler ülkesi kendi dünyalarında bir ilk ki başarıyorlar..
Martin Luther KING İN
BİR HAYALİM VAR.
Ve bunu başardığımızda, her kasabadan ve köyden, her eyaletten ve kentten özgürlük şarkısının yankısını duyduğumuzda, o gün daha da yakın olacak ve Allah’ın bütün kulları siyahlar ve beyazlar, Yahudiler, Hıristiyanlar, Müslümanlar ve Budistler el ele tutuşarak siyahların eski bir ilahisini söyleyecekler.
Sonunda özgürüz!
Şükürler olsun Ya Rabbim!
Sonunda hepimiz özgürüz.
GERÇEK OLMASINI diliyorum..
bu gün seçimle başa gelen kolay gibi görünsede arkasında koca bir kölelik devrinin yaşanmışlarından sonra geldiği için gelende onu getirenleride kutlamak gerekiyor.
dünya ve Türkiye içinde yeni liderin BARIŞ için elinden geleni yapması umuduyla....
DÜNYA
GÜZEL GÜNLER GÖRÜR
BÜTÜN DİLEĞİMİZ..
Bu gün güzel bir radyo programı yapılmış..
eylemciğim ellerin dert görmesin sağol canım..
bu gün size bir şarkılık seslenmek istiyorum..
ABD ülkesinde yaşayan zenci müzğini
ile sesleniyorum.
blues
BB KİNG
blues'un babası bb king'i baba yapan şarkısı.
aşk,hayalkırıklığı,gözyaşı...
the thrill is gone
the thrill is gone
the thrill is gone away
the thrill is gone baby
the thrill is gone away
you know you done me wrong baby
and you'll be sorry someday
the thrill is gone
it's gone away from me
the thrill is gone baby
the thrill is gone away from me
although i'll still live on
but so lonely i'll be
the thrill is gone
it's gone away for good
oh, the thrill is gone baby
baby its gone away for good
someday i know i'll be over it all baby
just like i know a man should
you know i'm free, free now baby
i'm free from your spell
i'm free, free now
i'm free from your spell
and now that it's over
all i can do is wish you well
****
heyecan bitti
heyecan bitti artık
heyecan bitti bebeğim
heyecan bitti artık
biliyorsun sen bana yanlış yaptın*
ve bir gün pişman olacaksın
heyecan bitti
beni terk etti
heyecan bitti bebeğim
heyecan beni terk etti
hala hayattayım
fakat çok yalnızım*
heyecan bitti
belki de böylesi daha iyi
heyecan bitti bebeğim
belki de böylesi daha iyi bebeğim
bir gün hepsini aşacağım
delikanlı gibi
biliyorsun, artık özgürüm güzelim.
aşkımız bir masalmış bir tanem*
artık özgürüm,
aşkımız yalanmış.*
artık özgürüm,
bir tek dileğim var mutlu ol yeter.*
dinliyoruz
http://www.youtube.com/watch?v=kD7vtBQoa5c
herşey bir YALAN olmaz
diyerek..
hepinize iyi günler..
şimdi
kimse kıpraşmasın
elimde bir bidon benzin var
yakarım yoksa siteyi..))
ooff ooff
diyorum sözlerime başlamadan..
birkaç gündür kaptırdım kendimi işe güce,yazamadım kusuruma bakmayın..
ancak oturabildim pc başına..fazla vaktim yok..hazır fırsat yakalamışken dostlarımın halini sorayım istedim..görüyorumki neşeniz ve keyfiniz yerinde..Allah bozmasın..
şimdilik müsade istiyorum birazdan çıkacağım..
tekrar görüşeceğiz biliyorsunuz..kurtuluşunuz yok:))
BAŞKAN
Kankacigim hosgeldin canim, ne güzel dileklerle, ne güzel sarkilarla gelmis, sefalar getirmissin...
Baskanim Eylem kardesimizin kizdigi kadar varsin hani, bir görünüp bir kaybolan karabatak misali... :)
Konus Eylemcim, kim tutar seni...
:)
seval
Lütfen kankama Gaz vermeyin...
Sitenin ortalık yerinde nara atmaya başlıyor,toparlamak zor oluyor.
Cezadan,mahkemeden bişiden de korkmuyor. Savunma da vermiyor.
Lütfen beni uğraştırmayın.Başkanın yokluğunda Asayişle ilgili
sorun istemiyorum...
canım kardeşim no name
sen istersen ve uygun görürsen
kankana cezasını tebliğ et canım..
-hafta da bir gün(çalıştığı için)
(Sitenin sessizlik krizini iyi yönettiği için ve işi iyi yapabildiğinden laf aramızda)
Radyo programı yapsın
yani sitenin ortasında attığı naralar sana şarkı gibi gelecek no name kardeşim..NASIL??
Yani bir fikir asayiş işine karışmak gibi olmasın..
Bilmem ki yapabilir mi ablacığım.
İstersen önce bir deneyelim,beğenirsek devam ettiriz...
Belki sesi güzel değildir veya şarkıları okurken detone oluyordur. kulağımızı bozmasın...
merhabalar
yoruldum bırakın beni gaza falan gelemem
sonra asayiş sorumlusuylada aram açılıyor
başkanım sizi gördüğüme sevindim
yine bekleriz
ablacım ben bilmem ceza komitesi nederse uyarım ona
uyarmıyım ki yoksa itiraz mı ederim
neyse yorgunum şimdi siz bilirsin itiraz edemem
Kankacım,
Yelkenler suya inmiş,
hayırdır...
Yorucu bir gündü galiba...
evet kankacım
şuan kafayı masaya koydum öyle yazıyorum
bir saatten sonra bayaa yoğun oldu
aralıksız çalışınca da pilim bitti
yani şuan nederseniz herşey kabulümdür
beni böyle bulamazsanız bir daha ona göre:))
Ve vakit gitme vaktidir
iyi akşamlar mutlu yarınlar
kendinize iyi bakın...
Güle güle Eylemcim, iyi dinlenmeler canim...
Birazdan ben de yollardayim Allahin izniyle, herkese iyi aksamlar diliyorum, saglicakla, sevgiyle kalin..
seval
Bugün de "hayirli aksamlar" diyerek ilk yorumu yazmak nasipmis...
Yazdiklarinizi okudum, Amerika`daki secimlerden bahsedilmis ve iyi dilekler sunulmus. Keske bu kadar basit olsaydi...
Kaya
Merhaba kardeşim,hoşgeldin.
evet bu kadar basit değil.
ama iyi dileklerin de kimseye zararı olmaz.
Herkesin kendi ülkesinin çıkarı için çalışmasından daha doğal ne olabilir ki.
Hosbuldum
Haklisin ben de ayni seyleri diliyorum zaten, sadece buna inanmak icin erken oldugunu düsünüyorum. Amerikada`ki secimlerin sekli ve yapisi biraz arastirilirsa, bazi haber sitelerindeki yorumlarin da abartili oldugu daha iyi anlasilacaktir.
deyip konuya nokta koymayi talep ediyorum :))
10 dakika sonra derse girmem gerekiyor. Simdilik iyi aksamlar diliyorum
Kaya
Sana iyi dersler diliyorum.
Sonra da güzel bir sonbahar şiiri armağan ediyorum...
Sonbahar Rüzgarları
Şimdi yoksun,
İçimdeki İstanbul'a yağmur yağıyor,
Islanıyorsun...
Üsküdar'da kâtibimi söylüyor bir kadın
Bir tramvay son sefere çıkıyor Kadıköy'de
Bir rüzgar sonbaharı denize döküyor sokaklardan
Eskimiş hatıralarla hazin hazin...
Şimdi ıslanmış bir martı gibisin gecelerde
Altın mavisinde denizin...
Şimdi yoksun.
İçimdeki İstanbul'da sabah oluyor.
Sensiz bir sabah... Üstelik paramparça
Aklımdan kötü şeyler geçiriyorum.
Oysa "öl" deseler kanım akmaz
Her şeyi unut diyorsun, "unutamıyorum"
Kan tükürür gibi tüküremem geceyi sokaklara
İçimdeki bir gitarın telleri kopar
Kuşlar da yok deli gibi mavilerde
Ve saçlarından ağlarını örsün balıkçılar...
Şimdi yoksun.
İçimdeki İstanbul'da akşam oluyor.
Saçların kadar siyah bir akşam
Bu İstanbul, o İstanbul değil yavru ceylan
Nereye gitsen avunamazsın
Hangi aynaya baksan bir yabancı gülümser
Hangi sokaktan geçsen kapılar kapalı
Bir göç başlar gençliğimizin hayal şehrine o zaman
Anlatır sisler içinde macerasını bir yalı...
Şimdi yoksun.
İçimdeki İstanbul'da sonbahar var
Göğsüne bir çınar yaprağı düşüyor,
Alıp öpüyorum önce.
Sonra Emirgan'da denize atıyorum; sarı, yeşil.
Emirgan'da saçların aklıma geliyor,
Ağlıyorum...
Seni bırakıp bırakıp gitmenin hüznü katar katar
Şimdi yoksun.
İçimdeki İstanbul'da sonbahar var.
sevgili kayacım ..
Öncelikle iyi dersler canım kardeşim.
Keşke bu kadar basit olsaydı...
evet..
doğru..Sana katılıyorum.
Keşke bizim dileklerimiz
kadar basit olsaydı.
Hiç de basit değil.Biliyoruz.
Hiç bir ülkede hiçbir seçim basit değildir.Daima görünmeyen (fakat bazı güçler tarafından ise bilinen)bir yanı vardır..
ABD seçimler ne şekilde yapılırsa yapılsın.
Bizdeki bir atasözünün dedği
Mum dibine ışık vermez sözü gibi olsada ilerde
Bugün yıllarca teninin renkleri yüzünden insan bile sayılmayanların sevincini görmemize engel olmaz.
Tüm dünyaya barış istemek içinde..
tekrar iyi dersler diyorum.
Sana şiirlerle..
BEN DE
Ben de Amerika'yı överim.
Ben en esmer kardeşiniz.
Misafirler geldiği zaman
Mutfağa dehliyorlar yemekte beni.
Ama ben buna gülüyorum.
Karnımı doyurunca güzelce
Büyüyüp kuvvetleniyorum.
Yarın
Masanın başına geçip oturacağım
Misafirler geldiği zaman
Kimse cesaret edip de
"Hedi sen mutfakta ye"
Diyemeyecek.
Bir hoş görüverecekler yanlarında beni
Utanacaklar da...
Ben de Amerika' yım.
Langston HUGHES
Çeviri:
Melih Cevdet ANDAY
DÜŞLER
Sıkıca sarılın düşlere
Çünkü düşler ölürse
Yaşam kanadı kırık bir kuş olur
Uçamaz.
Sıkıca sarılın düşlere
Çünkü düşler tükendiğinde
Yaşam çorak bir tarla olur
Karda donakalır.
Langston HUGHES
Çeviri: Tuğrul Asi BALKAR
Langston HUGHES
ABD'li siyah şair ve yazar James Mercer Langston Hughes 1 Şubat 1902'de Missouri eyaletinin Joplin kentinde doğdu, 22 Mayıs 1967'de New York'ta yaşamını yitirdi
BBO BAŞUCU ÖYKÜSÜ
BİR NEDENİ YOK YALNIZCA ÖPTÜM
Dudaklarım gerisin geriye çekildi; ağdalı bir sıvının ağır ağır örttüğü, korkunun biçim kazanıp ayağa kalktığı ve ‘hey bana bir şeyler söylemenin vakti geldi’ dediği zamanlarda bekledim seni; gözlerimi kapadım. Bekledim. Beklerken, özlemenin hangi geçitleri geçilmez kıldığını, hangi duyguların insanı hayata kazandırdığını, basite indirgenmiş hüzünlerin geceleri dinlenmeye müsait şarkılarla şahlandığını anlatamadım. Evet, bilmiyordum. Bilmiyordum, kelimelerden arınmış bir cümle kurar gibi sevişmeyi. Sevişirken sözlük kullanıyordum hala. Ama, seni seviyordum. Ve sevdiğimi, sevgimi anlatma telaşıyla hata üstüne hata yapıyordum sana. Sana yaklaşamıyordum. Yasaklanmıştın adeta. Çiğnemeye çalıştığım yasak olsan da, uzak dursan da, o korkunç şeklini korusan da, farketmiyordu hiçbir şey. Küçük bir ateş. Küçücük bir ateştin sen. Sönmekten ürken bir ateş. Bir su damlasıyla bütün görkemini kaybedebilecek bir ateş. Aşkın mecali kalmamıştı. Sessizce sokuldum yanına. Acıyla irkildin. Gülümsedim. Gülümsememe anlam veremedin elbette. Kimdi bu? Ne istiyordu? Tanımadığın biri. Hatıralarını darmadağın etmeyi planlamış bir yabancı. Fuzuli bir beden, karşındaki. Usulca uzandım,
Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm.
Kimi geceler penceremden uzayı seyrederim. Uzayın adını ben koymadım. Uzayın adını yıldızlar, gezegenler kendi aralarında kararlaştırmışlar. Rahatlatır beni o. Bütün yağmurlar, uzayın derinliklerinden gelip yağar diye düşünürüm. Yağmurlar başka galaksilerden gelip yağar. Romantizme uyum sağlamak için de değil. Öyle. İşin gerçeği budur. Yağmurlar, bu dünyaya ait sanma. Bembeyaz bir yalnızlığın olmalı senin de. Lekesiz bir yalnızlık. Lekelenmeye müsait bir yalnızlık. Tedirginliğini buna bağlıyorum seni seyrederken. Pişmansın. Pişmansın kapıp koyveremediğin için sanki. Elinde olsa, avaz avaz bağıracaksın sokaklarda. ‘Neyim ben? ! ’ diye haykıracaksın. Olmuyor tabii. Olmuyor. Sıyrılır gibi lüzumsuz bir yerden, sıyrılıp kendi affına sığınıyorsun. Beni anlayacağın günler gelecek. Beni de göreceksin. Benimle tamamlanacak bir şeye benziyorsun çünkü. Korkma lütfen,
Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm.
Çocukluğumdan söz etmek isterim sana, eğer sıkılmazsan. Bir gün otururuz evde, ben sana hayatımı anlatırım dakika dakika. Kaç yaşımdaysam, o kadar yıl sürer konuşmam. Çay pişiririz. Çaydanlığa su yerine votka koyarız sen dilersen. Sonra da sen anlatırsın: Sevdiğin filmleri, sevdiğin parçaları, sevdiğin canlıları, sevdiğin... hep sevdiğin şeylerden konu açarsın. Ben sıkılmam. Ben seninle sıkılmamayı seni ararken öğrendim. Seni hayal ederken keşfettim sıkılmamanın azametini. Bir insan, bir insanı sıkamaz. Bir insan canı isterse sıkılır. Hacimler açarım sana içimde, dolman için, oraya akman için. Hacimler açarsın bana; çağlayarak gelirim. Endişelenmen gereksiz,
Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm.
Olması gerektiği kadar fedakar biriyim aslında; daha fazlasını umma açıkçası. Endişelerim, ideallerim, halletmeye çalıştığım meselelerim var. Başkalaşmaya çalışıyorum. Gözardı edilmiş tutumlar edinmek hoş. Değişmek, hiç de zor değil. Yalnızca özgür olabilsem, sorun kalmayacakmış gibi sanki. Anlaşılmak istiyorum: sevdiğim bir şarkıyı herhangi biriyle paylaşırken aynı duyguları hissetmek arzusu bu. Evet, tıpkı bu. Sese, ahenge kapılırken, kendini müziğin ritmine verirken yanında bir diğerinin olabilmesi; görkemli bir anda birlikte sadeleşebilmek. Birlikte dansedebilmek gibi. Sen hastayken başucunda birinin sabaha kadar oturması gibi. Arada bir alnındaki teri silmesi, üstünün açılmamasına dikkat etmesi gibi. Bir başkası için hayatta kalma çabası gibi sanki. Ölmek için değil, yaşamak için uğraşmak gibi. Ummadan, hayal etmeden, sıradan, olduğu gibi.doğal. Ve ciddi. Ciddi ciddi hayatla mücadele edebilme gücü. Bu gücü yanyanayken yaratabilme yeteneği. Ben bu yeteneğin bir parçası olarak sokuluyorum sana. Masallarla geliyorum. Efsanelerle geliyorum. Herhangi bir insanın birikimiyle geliyorum aslında. Artniyetsizim. İnan,
Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm.
Bazı sorulara cevap bulamadım; kuşkusuz gerekli de değildi bu. Soruyu soru halinde bırakıp sahici yanını korumaya çalışmam, cehalet mi sanıldı acaba? ! Bedenlerin bedenlerden istedikleri, ruhların, ruhlardan çıkarttıkları, karşılıklı acıların birbirlerinin etkisini arttırdıkları vakitlerde düştün aklıma. Aklıma yayıldın. Ne kaybedebilir, ne kazanabilirdim ki artık: Ortadaydım işte! Bir başkasının mal varlığına dönüşmeden yaşayabilmenin yalnızlığıydı bu. Hayır! Melankoli diye adlandırma bu durumu; ortak bir açı yakalayamama sorunu galiba. Her kadın gibi doğurmak hevesi, her erkek gibi dağların doruklarında biraz gözden ırak hüzünlenme denemeleri aslında. Kusura bakma, kafam biraz dağınık,
Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm.
İnsan inandığı şeyler uğruna muhteşem hatalar da yapabilir. Kızmamalısın. Darılmamalısın eğer bir kardeşlik varsa aranızda. Sevgi, hoşgörü takıntıları da değil. Bir elmanın kırmızı olması, bir gülün öyle kokması, bir derdin halledilmesinin ardından gelen ferahlık kadar sıradan ve güzeldir hata yapmak da. Aşka çılgınlığın yakıştığı çağları neden unutalım? Neden tarihin çuvalına tıkalım tatlı serseriliği, az biraz sergüzeşt olmayı? ! Ilımlılık mı kurtaracak insanlığı? Alttan alma mı örtecek bunca çirkefi, zorluğu, belayı? Demokrasi, senin saçlarından güzel olamaz. Senin yüzünden daha güzel olamaz krediler, faizler, repolar, tahviller. Dünyanın en uzun gecesi 21 aralık değil, beni terkettiğin gecedir. Beni üzdüğün, yorduğun, yıprattığın gecedir. Bir kabahat mi gerçekten kendi dışında birine hayranlık beslemek? ! Gerçekten kırıyorsun beni,
Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm.
Birinin peşindeyim ben; tanımsız bıraktığım birinin. Sessizliğin doyurduğu, biçimli ve endişeli birinin. Düşüncelerimi zapteden, kelimelerimi korkutan birinin. Yanında huzurlu uyuduğum, mutlu uyandığım birinin. Onunla olmakla, onunla birlikte yaşamakla gizli bir gurur duyduğum, asla kıskançlığa ya da sahiplenmeye dönüşmeyen bir tutkuyla bağlandığım birinin. Onu arıyorum göğe her baktığımda; bir melek gibi uzanıp yüzüme dokunacağını tasarlıyorum. Bütün aşkların payına düşen şiddetten arınmış, başkalarına aynı/ birbirimize farklı koktuğumuz bir sevginin yolu bu. Cesaretimi ondan alıyorum pervasızca ve yine ona ben cesaret veriyorum mücadele ruhunda. Bir sır gibi saklıyoruz misafirliğimizi. Hüzün bitince geri döneceğiz çağımıza. İnsanlığa karışmaya hazır yapışık kalpler taşıyoruz aşkımızda. Bizim aşkımız hakikaten beden gücü gerektiriyor akıl kadar. Yapacak çok işimiz var. Dövüşecek çok düşmanımız var. Kucaklayacak çok arkadaşımız var. Bizim sebebimiz bu. Bizim fazlalığımız bu. Belki de iksirimiz. Kanayan yüzlerle çevrili bir gezegende, fırtınaya karışan bellek tozlarımızla, erdemlerimizle, ideallerimizle ayaktayız. Yalan söylemiyorum
Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm.
Evet, sen de isterdin sanırım huzurlu yaşayabileceğin bir hayatın planlarını yapabilmeyi; kolaya indirgenmiş, biraz fazlayı aşırılıkta aramayan, ölçülü bir heyecanla kritersiz bir maceraya aday kahraman olmayı. “Rüzgara dur, yağmura yağma, mevsime değiş” demeyi; doğru, hepimizde biraz tanrıyı kıskanmak var galiba. Bütün günahlar da buradan kaynaklanıyor adeta. Hırslarımızın, çekincelerimizin odağı burası. Kazanmaktan çok, kaybetmeyi göze alabiliyoruz. Çikolata bile kurtlanabilir. Dondurma erir. Çiçek solar. Galiba önemli olan, onları yerinde yaşamak, yerinde korumak! Birer hatıraya dönüşseler bile! Kaç ölüme kaç doğuma şahit olduğunu hatırlayabiliyor musun? Sevmek, ifade edebilmek kadar, ifadeyi unutmamaktır da.
Şimdi sessizce uzaklaşmalıyım. Çünkü beni anlamadığını, anlamak için uğraşmadığını, hatta bunu önemsemediğini biliyorum. Aynı otobandaydık ve birimiz birimizin yanından geçip gitti. Hafızasızlığı, gurur saymanın adil yanı! . Hangimiz süratliydik; önemi kalmadı. Hangimiz daha özveriliydik; bunun da.. umarım mutlu olursun. Bunu bir çöküntü anında da söylemiyorum. Hiç kimse aldatmadı ötekini; yalnızca böyleydik işte! . Yüzüme öyle bakma nefretle,
Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm.
Benden uzaklaştıkça, bana ait olandan yakanı sıyırdıkça rahatlayacağını, herşeye yeniden başlayabileceğini sanıyorsun. Kimbilir, doğrudur belki de! . Adımın yaşamadığı, adımın özlemle anılmadığı yerlerde kime umut verebilirim ki zaten? Romantizmin tehlikesi büyük! Romantizmin tehlikesi büyük! Romantizmin esrarı büyüleyici! Romantizmin kanına girdiği insanlar bencil ve hırslı!
Ben seninle birlikte yaşlanabilecek kadar erken yola çıkmayı istemiştim; maceramız uzundu çünkü. Maceramızın tahakküm altına alınamayacak kadar mükemmel olması, donanımımızla ilişkiliydi. Ynni, sen ne kadar sevecensen, ben ne kadar yıpratıcıysam.. o da o kadar mükemmeldi. Özveri denebilir buna. Evet, buna özveri demek beni mutlu ediyor. İnsan, özverinin çocuklara ad olarak verilebileceği bir dünyada tanımını kaybediyor. Bu kaybedişteki kaosun ritmiyle çekiliyorum sana. Sen bir mıknatıssın şeffaf ve ben, çekilirken sana içimdeki alelade metal parçalarıyla, kan şekerim düşüyor, ağzım düşüyor, ellerim.. en çok da ellerim düşüyor! . Sakın ha üstüne alınma,
Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm.
Ben seni kırmak için yaratılmadım. Uzun zamandır seni planlıyorum haksızca; cezalandırılacak kadar mı yabancı, tanınmaz ve suç yüklüydüm? ! Belki; seni çok yıprattığımın, bıraktığımın elbette farkına vardım, ama herşey mi benim aleyhte varoluşumla açıklanabilir? ! Beni, başta sana olmak üzere kimliklere karşı saldırganlaştıran koşulları tek başıma ben mi oluşturdum? Seni kaybettim. Bunu biliyorum. Seni kaybettiğimi sen çekip gitmeden önce de biliyordum. Ortadaydı. Bedel ve kefalet ortadaydı.. senin hakkında bir satır yazmamaya çalışmamın nedenini hiç düşündün mü? ! Sana ait olanları içten içe koruma uğraşı mıydı sanki bu: kuşkusuz. Hala da saygıyla ağlıyorum. Büyük bir tesadüfe yenildim, büyük bir eksen kaymasıyla, sihirbazın şapkasında sıkışıp kalan tavşan gibi,
Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm.
Elbette kızıyorsun bana; belki en çok da bu zayıflığıma kızıyorsun: Tedirginliğime, seni kaybetme endişeme, telaşıma, şaşkınlığıma, titreyişime, ürpermem, anlamlarını anlamamış kelimelerle yetinmeme, müzakerelerde bulunmama, buhranların yorduğu bir gençlik yaşamama, bilincimi sana yönlendirmeme, sürekli sürekli içmeme, kelimlerin kifayetsiz olma durumuna, vesaireye vesaireye.. İnadıma öfkeleniyorsun. Seni bırakmama, seni özgürlüğüne salmama hiddetleniyorsun. Bu da aşk işte! Bu da entrika! Bu da soysuzlaşmanın, aşkın getirdiği dalaveralarla kendine kilitlenmenin başka bir çeşidi! Peki anahtar nerede sevgilim? ! peki anahtarın üzerindeki yivler kimin eseri? ! Dur, dur, bağırma,
Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm.
Bunlar da geçecek şüphesiz. Seni unutmama kaç yüzyıl kaldı ki.. bir küsme, bir burulma biçimiyle gidişinin ardından şehrin gri cephelerine fevkalade ağır bir el bombası gibi düşen bunaltının bıraktığı korkunç acının unutulmasına kaç yüzyıl kaldı ki.. Yaralandım. Bütün noktalarımdaki nöbetçiler de yaralandı. Çığrından çıkmış bir ayaklanma gibi ağlamakta yalnızlığım. Bir gerçek aramıyorum felakete. Bir bahne göremiyorum arkadaşlarımın beni teselli etmek için söyledikleri kelimelerin hanesinde. Ama yokluğunu doldurmuyor sevda siyasetinin hançerleri. Ama bilemiyorum yağmurun ardından artık hangimiz suçlanacak.. Eğer hissediyorsan,
Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm.
Ben sende ardı arkası kesilmeyen bir korku sevdim. Ben bir cüce çocuk sevdim sende sıska. Şiddetli ve hayret uyandıran manevralarla kendi kanına olan saplantılı aşkını sevdim. O rutubet kokan loş yüzündeki kanalizasyonları, az kelimeyle kurduğun cümlelerdeki gizli soru işaretlerini, barlardan çatlak bardak gibi atılmayı beklemeni, serserice patlamalarını, yuttuğun toplu iğneleri ve bir film hilesi hissi uyandıran utangaç hasret pozlarını sevdim. Dokunamadım sana. Parmakuçlarım neşterdi çünkü. Kırılan bir kemiğin sesiyle veda ederken,
Bir nedeni yok. Yalnızca öptüm.
K.İSKENDER
BAŞUCU ŞİİRLERİ
DUYUMSADIĞIN HER ŞEYE
Duyumsadığın her şeye
En küçük önemi ver.
Söylemişti sensiz yaşayamayacağını
Unutma bunu, yeniden rastlarsan ona
Tanıyacaktır seni.
Bana bir iyilik yap, bu kadar çok sevme beni
Son kez sevildiğimde
Duymamıştım en küçük bir sevinç bile.
BERTOLT BRECHT
ZAAFLAR
Senin hiç yoktu
Benimse vardı bir tane,
Seviyordum.
19 NOLU SONNET
Yalnızca benden kaçma yeter
Boş sözler de etsen duymak istiyorum seni
Sağır olsan gönlüm sözlerini ister
Dilsiz olsan gördüğünü.
Kör olsam, seni görmek isterdim
Sen yanımda yol gösterici oldun
Uzun yolun daha yarısı bile aşılmadı
Bir düşün içinde yaşadığımız karanlığı
'Bırak beni yaralıyım' desen de boşa
Görevden dönülmez, yalnızca ertelenir
Başka bir yerde değil, yalnızca burda
Bilirsin özgür değildir gereksinilen kimse
Gönlüm herşeyden önce seni ister
Biz de diyebilirim, ben yerine.
BERTOLT BRECHT
DÖRT AŞK ŞARKISI
-I-
Senden ayrılıp sonra
Kavuşunca bu büyük güne
Gördüm, görmeye başlayınca
Herkesi neşe içinde.
Ve o akşam vaktinden beri
Bilirsin ya, hangisi
Dudaklarım daha bir güzel
Ve ayaklarım daha bir çevik şimdi.
Daha yeşil ağaçlar dallar ve çimen,
Duyumsayınca böyle
Ve su daha hoş serin
Üstüme dökününce.
-II-
Bana neşe verince sen
Düşünüyorum da bazen:
Şimdi ölebilirim diyorum işte
Ve hep mutlu kalırım böylece
Ta sonsuza dek.
Sen yaşlanınca sonra
Ve hatırlarsan beni
Görünürüm yine bugünkü gibi
Ve bir sevgilin olur senin de
Hala gencecik biri.
-III-
Yedi gülü var dalın
Altısını yel alır
Biri kalır geriye
O da bana adanır.
Yedi kez çağırırım seni
Altısında gelme kal
Ama yedincisinde söz ver
Tek bir sözcükle gel.
-IV-
Bir dal verdi sevdiğim
Üstünde sarı yapraklar.
Yıl desen,geçer gider
Sevdaysa yeni başlar.
BERTOLT BRECHT
BAŞUCU ŞARKISI
ALPAY DAN
HAYALİMDEKİ RESİM
O Anda Anladım Olmuyor Sensiz
Bu Daha İlk Günü Ağladım Sesiz
Alışmak Çok Zor Sensizliğe İmkansız
Her Yerinde Sen Varsın Bu Evin
Duyuyorum Pişmanım Diyor Sesin
Acılar Benim Artık Acılar
Görecekmiş Gibi Seni Gözlerim
Tutacakmış Gibi Seni Ellerim
Ama Yoksun Sen
Sen Benim Nefesim Hayalimdeki Resim
Aşkı Anlatan Sesimsin
Hiç Batmayan Güneşim bitmeyen Hasretim
Hayattaki Tek Eşim
Ve Bir Şarkı Usulcadökülen Dudaklarımdan
Böylemi Başlamıştık Seninle Böylemi Bitecekti
Her Şeyimi Verdigim O Sevgilim Bırakıp Gidecekti
Çıkı Verecekmiş Gibisin Çerçeveden Usul Usul Yaklaşıp Yanıma
Sarılı Verecekmişsin O Anda Boynuma
DİNLİYORUZ
http://www.youtube.com/watch?v=RXxak9cjq4k
Ablacim abicim cok tesekkür ederim, siirler yollamissiniz bana
Gelecege umutla bakmak en iyisi tabi ki, umutlarinin bittigi gün, siradanlastigin gündür...
Hayirli geceler...
Kaya
günaydınlar
güzel bir geçirebilmek dileğiyle
kolay gelsin...
bu gün 6 Kasım imiş
ben yeni farkettim
dizimiz bitirilmiş olsada bizlerle yaşadı, yaşacayacak ...
üzgünüz ama sayesinde böyle güzel dostluklar kurulduğu içinde mutluyuz umutluyuz
dizimizin bir gün tekrar başlaması dileğiyle...
günaydın dostlarım.
evet tarih 6 kasım..bizim için acı dolu bir gün.
bilgisayarı açar açmaz ilk işim birkaç kişiye yazdığımız maili yolladım..
sizler nasılsınız bu sabah, gün hepimiz için umutların gerçekleştiği gün olur umarım..
BAŞKAN
Günaydin Eylemcim! Günaydin BBO Ailesi...
günaydin Türkiye, günaydin Dünya...
Bugün duygularimiz karisik, bugün bizim yildönümümüz!
Bugün yitirdiklerimizle hüzünlüyüz, ortak anilarimiz var bir sürü, zaman zaman gülümseyerek hatirladigimiz, yeni dostlarimiz sevdigimiz ve güvendigimiz...
BBO-ailesi biz kârdayiz herkesten cok...
seval
Günaydınlar diliyorum.
Güzel olan her şey bir gün bitiveriyor.
Dizimiz gibi...
Benden, yeni güne yeni bir merhaba...
Güzel bir gün olur umarım...
601 i boş bırakalım lütfen...
98
99
00
Yorum Gönder