PAPATYAM başlıyor
Metin Akpınar ve Nilgün Kasapbaşoğlu'nun oynadığı yeni dizimiz Papatyam 6 Ocak'ta Starda başlayacak...
Sizlere asla BBO tadını vermeyecektir ama napalım bir teselli işte. Belki bir nebze güler eğlenirsiniz. Detaylar için www.papatyam.tv
Muhabbete devam..
Sevgiler,
Murat
1.351 yorum:
«En Eski ‹Eski 601 – 800 / 1351 Yeni› En yeni»BBO AİLESİ DİYOR Kİ !!!
“ BAZI DİZİLER YAYINDAN KALDIRILABİLİR AMA YÜREKLERDEN ASLA”
Hayirli Pazarlar
iyi tatiller
SORU: Kardiyovasküler egzersizlerin hayatı uzattığını duydum, doğru mu?
CEVAP: Kalbinin ömrün boyunca atacağı sayısı bellidir, hepsi bu işte... Egzersizle bu sayıyı yeme. Her şey zamanla eskir. Kalbini hızlandırmak hayatını uzatmıyor. Bu, arabayı hızlı kullanınca ömrü de uzar demek gibi bir şey. Uzun mu yaşamak istiyorsun? O zaman uyu...
SORU: Eti bırakıp daha fazla meyve ve sebze mi yemeliyim?
CEVAP: İşin özünü yakalamalısın. İnek ne yer? Saman ve mısır. Bunlar ne? Sebze... O zaman bonfile yemek sebzenin vücuda en uygun kazandırılma mekanizmasıdır. Hububat mı yemek istiyorsun, tavuk ye, yeşillik mi istiyorsun, biftek ye.
SORU: Alkolü azaltmam mı lazım?
CEVAP: Asla! Şarap üzümün suyudur, brandi damıtık şaraptır, daha özlüdür, bira tahıldır, kafana dikebilirsin.
SORU: Vücut yağ oranımı nasıl hesaplamalıyım?
CEVAP: Bir gövdeniz ve yağınız varsa oran bire birdir. İki gövdeniz bir yağınız varsa ikiye birdir, bunun gibi.
SORU: Düzenli jimnastiğe devam etmenin faydaları nedir?
CEVAP: Bir fayda bile düşünemiyorum. Burada mantık şu olmalı: Ağrı yoksa her şey yolunda!
SORU: Kızartmalar kötü müdür?
CEVAP: Uyarıları iyi okumuyorsunuz galiba. Yiyecekler nebati yağda kızartılıyor. Hatta yağa doyuyor. Daha fazla bitkisel gıdanın neresi kötü?
SORU: Çikolata benim için kötü müdür?
CEVAP: Deli misiniz? Kakao tanecikleri... Yani, başka bir cins bitkisel gıda. Çevredeki en mükemmel tat verici yiyecek.
SORU: Yüzmek formum açısından iyi midir?
CEVAP: Yüzmek formunuz açısından iyi olsaydı, balinayı bir düşünsenize.
Haydi bakalım...
Yem
Oltamın misinası fırlatma kamışının makara kısmında tamamen karışmıştı. Karımdan ve baldızımdan rica ettim, sokağa çıktık, misinanın ucundan tutarak kaldırım boyunca açıldılar, ben de misinayı düzgünce makara kısmına sarmaya başladım. Oradan geçen yaşlıca bir adam oltanın ucundaki iki güzel kadını görünce “Harika” dedi, “Gerçekten merak ettim. Beyefendi, acaba yem olarak ne kullanıyorsunuz?...”
Herkese iyi akşamlar diliyorum...
Allah Rahatlık Versin...
ya bbo başkaydı yaa:)) atılgan ve mine ikilisi yine biraraya gelsin lütfeeeeeen:))
SONER SEVİL UNUTULMAZ İKİLİ...
TÜM BBO AİLESİNE
GÜNAYDIN..
Hepimizin..
yeni bir haftaya iyi ,güzel,mutluluk duyacağımız başlangıçlarımız olsun...
Günümüz aydınlık olsun..
ve
GÜLÜMSE GÜNEŞE!
Bak şu tepenin ardına dostum,
Güneş doğacak birazdan gülümseyerek.
Çekip gidecek gece,tüm kasvetini alarak,
Yeni bir gün yeni bir umutsabahı başlıyacak.
Sil gözünün yaşını,pes etme hayatın yokuşuna,
Koş kırlara...kelebeklerle yarış kim tutarki seni?
Kader deyip bağlama kollarını böğrüne,kelepçenmi var?
Gülümse kendine ,gülümse herkese güneş kıskansın!
Bastığın toprak gururlansın! attığın adımlardan,
Şiirler yaz gözlerinle,gökyüzünün derinliklerine.
Dudaklarında çiğdemler açsın,tatlı sözlerinle,
Hayat devam ediyor...küsmek çare değilki derdine.
Çek ipini kederlerinin! mutluluk darağacında sallandır!
Sevvvv,sevilll...gönül limitinin alabildiği kadar,
Dün yok,yarın belki,!bugününü yaşa bence;
Göreceksinki o zaman,asırlar sığacak her anına
BİLAL COŞKUN
iyi çalışmalar..
iyi günler..
not: sevgili başkanımızın perilerine ve onları dinleyip dediklerini klavyesinden bizlere ulaştıran başkanımıza teşekkürler..
BAŞKANIMIZ ÇOK YAŞAAA...
Merhabalar...
Günaydınlar...
İyi haftalar...
Tüm güzellikler bizlerin olsun...
Sevgiler ve gülümsemeler yoldaşımız olsun...
Madem ki erkenden kalktım kahvaltı benden olsun...
Saat 10.30 a kadar açık büfe kahvaltı...
Bekliyorum efendim...
Günaydin No Namecim, günaydin herkese... :)
Ben kahvaltiya su elimdeki isi bitirir bitirmez geliyorum ama Eylem nerde kalmis bu sabah? Hic uyuyakaldigini görmedik simdiye kadar... Hayirdir insallah! Eylemcim kos gel ablam, Kankan bize kahvalti hazirlamis..
Günümüz güzel gecsin, zorluklar kolay gelsin, günüllerden sevgiler, yüzlerden gözlerden gülümsemeler eksilmesin...
Günaydınlar
yetiştim ablam,koşa koşa geldim
oh kahvaltıda hazırmış acıkmıştım da güzel oldu
sağol kankacım
güzel bir gün geçirebilmek dileğiyle
hepimize kolay gelsin...
merhaba dostlar
merhaba dünya
keyifli bir haftaya başlama ümidiyle
Evlenmeden olmaz Erhan !
- Tamam Nalan, O zaman evlenince ara beni...
Soru : Otuz Laz denizci boğulmuş, neden ?
Cevap : Denizaltıları bozulunca ittirmeye kalkmışlar
Soru: Medyum Memiş kaç kardeştir?
Cevap: Dört kardeştir.
1-Small Memiş
2-Medium Memiş
3-Large Memiş
4-Xlarge Memiş
Soru : Bir adam OMO'yla yıkanmış ve maymuna dönüşmüş neden?
Cevap: Çünkü OMO'yla yıkanan herşey ilk günkü gibi olur.
- edison elektirigi bulmamış olsaydı televizyonu mum ışıgında
seyrediyo olacaktık.
Soru : hisbullahın kız kardeşinin adı nedir?
Cevap : herbullah
Sen hiç maydonozun arkasına saklanmış adam gördün mü?
Hayır!
Demek ki iyi saklanmış.
EY SEVGİLİ
Ey sevgili gelir misin?
Duyarmısın son sözlerimi...
Fısıldayışımı...
Görürmüsün o kömür gibi
gözlerinle beni...
Tutar mısın o ellerinle ellerimi...
Yine o sıcacık yüreğinle
yüreğimi sarar mısın?
Ey sevgili...!
Son nefesimde
beni
affedebilir misin?
Affedip
bağrına basabilir misin...?
Saçlarımı okşayabilir misin?
Yanağımdan süzülen göz yaşıma
Parmaklarınla dokunabilir misin?
Eskiden olduğu gibi...
Öper misin?
Kokumu içine çekerek...
Alnımdan beni...
He... Gelir misin?
Affeder misin beni?
Sever misin yine...?
Son nefesim olur musun...?
Ey sevgili...
Vildan U.
Nefesim Olur musun?
Ey sevgili,en sevgili...
Hani demiştim ya sana,
Senin sevginle yaşayacak...
Senin sevdanla ölecektim...
Bak ölüyorum yavaş yavaş...
Sevdan yüreğimde tuttum sözümü.
Ey sevgili! En sevgili;
Hani demiştik ya birbirimize.
Tek bir bedende iki yürek olacaktık.
Şimdiyse tek kalan yüreğim çırpınıyor bu gece!
Yüreğim, canım, ellerinde artık...
Ya gel son nefesim ol... Can ver bu sevdaya,
Ya da bırak vereyim son nefesimi bu sevdayla...
Anonim
medyum memiş kaç kardeştir :))
paylaşımların için teşekkürler kanka
ellerine sağlık
İhtiras rüzgarları
Komşumuzun ilkokul çağındaki oğlu, parkta yaşıtı bir kıza; "Kaydıraktan beraber kayalım mı?" demiş.
Kız da kabul etmiş. Bir süre beraber oynadıktan sonra ilk teklifinde mutlu sona ulaşan esas oğlan;
"Yarın da gelir misin?" diye sormuş. Kız da;
"Erkek arkadaşımla barışırsam gelemem ama o Ayça'nın sırasına oturduğu sürece seninle oynayabiliriz." demiş. Gelecekte neler olacak, apartman olarak merak içinde bekliyoruz.
alıntı
İngiliz hasta
Dün dolmuşta yanıma oturan sarışın ve mavi gözlü adam, ingilizce olarak ne kadar para vermesi gerektiğini sordu. Sonra elindeki paraları çocuk gibi uzattı ve ordan seçmemi istedi. İngiliz olduğunu, bir arkadaşını ziyarete geldiğini anlattı. Misafirperveriz ya, bana sorduğu soruları çat pat ingilizcemle cevaplandırıncaya kadar çatladım. Biraz sonra, yerinden kalktı ve ışıklarda ineceğini söyledi. Sonra da bana dönüp, "Siz kadınlar böylesiniz. Türküz desek konuşmasınız değil mi?" diyerek indi. Dolmuştakilere rezil olmam bir yana, hak verdim ya adama!
Bu da alıntı
herkese merhabalar..
Canlar ancak vakit buldum çünkü evde aşure yapımı var..
ve ancak yapımı bitti ...
dağıtımı da bitti..
şimdi..
yeni kelime dağcımıza eklenen tarzda..
''damak zevkime'' uygunluğunu test ediyorum..
bana afiyet olsun..
sizlere de bir komşunun dağıtmasını
umuyorum...
sevgilerimle
AŞURE...
İşte böyledir ...
tüm farklılıklarına rağmen Damağımda kalan güzel bir tatdır aşure ....
Her dinden her ulustan ,her fikirden olan kardeşlerimle hep birlikte yaşarken ki zenginlik gibi...
birbirimize karşı derin bir Hoşgörü gibidir
aşurenin bize anlattığı..
yemek bir kültürdür..
biz farklılıkların hep birlikte yaşandığı kültürden geliyoruz..
kimse bize ''ÖTEKİ'' diye davranmasın ve aşalamaması için..
kimseye ''ÖTEKİ'' diye davranmamak için..
bize yaşatılan bu haksızlığı ve utancı kısacası oynanan oyunları UNUTMAMAK ..
unutmayalım..
unutturmaya çalışanlara inat..
VE böyle cinayetler yüzünden
içimizde ki utancıtan bizi kurtaracak bir adalet..
İstenen..
SADECE ADALET
tüm hayatlarını barış için feda eden tüm yürekl insanların toprağı bol olsun..
allah rahmet etsin...
HRAND DİNK in anısına
son yazısı
Ruh Halimin Güvercin Tedirginliği
Başlangıcında, "Türklüğü aşağılamak" suçlamasıyla Şişli Cumhuriyet Savcılığı'nca hakkımda başlatılan soruşturmadan tedirginlik duymadım. Bu ilk değildi. (...)Şu çok açık ki, beni yalnızlaştırmak, zayıf ve savunmasız kılmak için çaba gösterenler, kendilerince muratlarına erdiler. Daha şimdiden, topluma akıttıkları kirli ve yanlış bilginin tesiriyle Hrant Dink'i artık "Türklüğü aşağılayan" biri olarak gören ve sayısı hiç de az olmayan önemli bir kesim oluşturdular. (...)
Benim için asıl tehdit ve asıl dayanılmaz olan, kendi kendime yaşadığım psikolojik işkence. (...)Bu işkencenin bir yanı merak, bir yanı tedirginlik.Bir yanı dikkat, bir yanı ürkeklik. Tıpkı bir güvercin gibiyim...Onun kadar sağıma soluma, önüme arkama göz takmış durumdayım. Başım onunki kadar hareketli... Ve anında dönecek denli de süratli. Ne diyordu Dışişleri Bakanı Abdullah Gül? Ne diyordu Adalet Bakanı Cemil Çiçek? "Canım, 301'in bu kadar da abartılacak bir yanı yok. Mahkûm olmuş, hapse girmiş biri var mı?"Sanki bedel ödemek sadece hapse girmekmiş gibi... İşte size bedel... İşte size bedel...İnsanı güvercin ürkekliğine hapsetmenin nasıl bir bedel olduğunu bilir misiniz siz ey Bakanlar?.. Bilir misiniz?..Siz, hiç mi güvercin izlemezsiniz?Kolay bir süreç değil yaşadıklarım... Ve ailece yaşadıklarımız.Ciddi ciddi, ülkeyi terk edip uzaklaşmayı düşündüğüm anlar dahi oldu. Özellikle de tehditler yakınlarıma bulaştığında... (...) Rahat bana batardı!"Kaynayan cehennemler"i bırakıp, "hazır cennetler"e kaçmak her şeyden önce benim yapıma uygun değildi.Biz yaşadığı cehennemi cennete çevirmeye talip insanlardandık.Türkiye'de kalıp yaşamak, hem bizim gerçek arzumuz, hem de Türkiye'de demokrasi mücadelesi veren, bize destek çıkan, binlerce tanıdık tanımadık dostumuza olan saygımızın gereğiydi.Kalacaktık ve direnecektik.Bir gün gitmek mecburiyetinde kalırsak ama... Tıpkı 1915'teki gibi çıkacaktık yola... Atalarımız gibi... Nereye gideceğimizi bilmeden... Yürüyerek yürüdükleri yollardan... Duyarak çileyi, yaşayarak ıstırabı... Öylesi bir serzenişle işte, terk edecektik yurdumuzu. Ve gidecektik yüreğimizin değil, ama ayaklarımızın götürdüğü yere... Her neresiyse.Dilerim böylesi bir terk edişi hiç ama hiç yaşamak mecburiyetinde kalmayız. Yaşamamak için fazlasıyla umudumuz, fazlasıyla da nedenimiz var zaten. Şimdi artık Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvuruyorum. Bu dava kaç yıl sürer, bilemem... Hiç olmazsa dava bitene kadar Türkiye'de yaşamaya devam edeceğim.Mahkemeden lehime bir karar çıkarsa kuşkusuz çok daha sevineceğim ve bu da demektir ki artık ülkemi hiç terk etmek zorunda kalmayacağım.Muhtemelen 2007 benim açımdan daha da zor bir yıl olacak. Yargılanmalar sürecek, yeniler başlayacak. Kim bilir daha ne gibi haksızlıklarla karşı karşıya kalacağım?Ama tüm bunlar olurken şu gerçeği de tek güvencem sayacağım.Evet kendimi bir güvercinin ruh tedirginliği içinde görebilirim, ama biliyorum ki bu ülkede insanlar güvercinlere dokunmaz.Güvercinler kentin ta içlerinde, insan kalabalıklarında dahi yaşamlarını sürdürürler.Evet biraz ürkekçe ama bir o kadar da özgürce.
VE SEZEN AKSU 'dan
Güvercin..
Bir daha açar mı karanfil korkusuz?
Bir daha uçar mı güvercin şehirde?
Yalancı güneşli bir ocak
Mübarek Cuma gününde
Gitti cancağızım gitti
Bitti son İstanbul
Kaldırımlar zabıt tuttu şahidiz hepimiz,
Her yer tetikti
Sen de çekip gitme
Dayan be umudum
Dön gel, dön gel
Meydan okur hayat
Pabuç bırakmaz ölüme
Dön gel, dön gel
Bir daha yazar mı kalem kanaya kanaya?
Kağıdı da kan tutar, ağaç değil mi soyu?
Ağla, doyasıya ağla!
Aynı denizde çoğalır yüreğin özsuyu
Söz-Müzik: Sezen Aksu
http://www.youtube.com/watch?v=XrgKnTW4gI4
Merhabalar ablalarim, abilerim
Bizim cadilar da gidince en kücük ben kaldim yav, hos oldu ha :)
Olsa da asure yesek be ablacim, ne güzel anlatmissin
Kayacim senin Türk komsularin yok mu kardesim, biz bir haftadir komsularimizin sayesinde nerdeyse asure yemekten yemek yiyemez olduk! Sag olsunlar pisirip pisirip bana da gönderdiler inan her biri digerinden güzeldi, hatta bugün isyerime de getirip Alman ve Hirvat arkadasima da asureyi tanittim onlar da cok begendiler..
Kankacigim hatirlatan güzel yüregine saglik!
Kardesligimizi inkar edip bizi dinlere, dillere, renklere, irklara, bölgelere göre ayiran ve kendinden olmayana yasama hakki tanimayanlara lanet olsun!
Ablacim gecen hafta komsu kizi getirmis bir tabak asure. yazik sevaptir, anasi babasi yok. garip gurbette zaten demis. sagolsunlar
ama benim canim simdi istedi :)
aşure yiyenlere afiyet olsun
hepimize iyi akşamlar
güle güle Eylemcim, saglicakla git..
Ne güzel, iste böyle de güzel milletiz biz be Kayacim, komsuluk iliskilerimiz bir baska güzeldir...
Bana da göründü yollar, biraz sonra paydos... Herkese iyi aksamlar...
gidin gidin,,,
herkes gitsin...
hatta ben de gideyim.
Kaya tek başına kalsın, ne hali varsa görsün...
Aşureee Aşureee diye diye inildesin,
kardeşim komşu kızı durmuyor mu?
söyle yapıversin sana sevabına...
eline yapışmaz ya...
ben yapardım ama uzak şimdi,oraya gelene kadar beton gibi olur...
neyse bende iyi akşamlar diliyorum
Allah rahatlık versin...
Şİmdi siz beni gitti zannederken ben biraz etrafı kolaçan edeyim...
Hepiniz gidin bakalim
sanki yarin baska bir yere geleceksiniz
abicim komsu kizi duruyor da "bayram degil, seyran degil, enistem beni niye öptü" durumu olmasin diye sesimi cikartmiyorum ben
cümleten hayirli aksamlar
hepimize merhaba gene kaynatıyorsunuz.
kaç gündür giremedim.şimdi girdim ve edki yazılanları okudum.çok tatlı şeyler yazılmış.yazanların ellerine yüreklerine sağlık.tabii yazmayanlarında.başkan senaryo çok iyi gidiyor.
ANNELER DÜŞÜNCELİDİR.
Aşçılığıyla ün yapmış yaşlı bir kadın, akşam yemeğine gelecek olan oğlu ve yeni gelini için yine mutfağına kapanmış, yemek yapıyordu. Aynı akşam yemeğe eski bir aile dostu da davetliydi.
Beklenen misafirler gelip sofraya oturduklarında çok şaşırtıcı bir durumla karşılaştılar. Yaşlı kadının o gece yaptığı yemekler değme oburların bile iştahını kapatacak kadar berbattı. Tatlılar un kokuyordu, patatesler yanmıştı, köfteler ise neredeyse hiç pişmemişti. Oğlu, yeni gelini ve aile dostu, kadıncağıza durumu farkettirmemek için ellerinden geleni yaptılarsa da, yemek sırasında pek iştahlı göründükleri söylenemezdi.
Nihayet yemek bitti ve yeni evli çift annelerinin ellerini öperek evlerine gittiler. Aile dostları ise biraz daha kaldıktan sonra gitmeyi düşünüyordu. Oğlu ve gelini gittikten sonra, yaşlı kadına:
"Senin harika bir aşçı olduğunu adım gibi biliyorum. Bana söyler misin, bu geceki yemekler neden o kadar kötüydü? Bence ya hastasın ya da bir sorunun var" dedi.
Yaşlı kadın gülümseyerek cevap verdi:
"Hayır, hiçbir şeyim yok. Kasten yaptım. Bu yemekten sonra oğlum asla ikide bir annesinin yemeklerini hatırlatıp karısının kalbini kıramayacak."
alıntı
ANNE..
İlk kundağın
Ben oldum, yavrum;
İlk oyuncağın
Ben oldum.
Acı nedir
Tatlı nedir... bilmezdin
Dilin damağın
Ben oldum.
Elinin ermediği
Dilinin dönmediği
Çağlarda, yavrum
Kolun kanadın
Ben oldum
Dilin dudağın
Ben oldum.
Belki kıskanırlar diye
Gördüklerini
Sakladım gözlerden
Gülücüklerini...
Tülün duvağın
Ben oldum!
Artık isterlerse adımı
Söylemesinler bana
'Onun Annesi' diyorlar...
Bu yeter sevgilim bu yeter bana!
Bir dediğini iki
Etmiyeyim diye öyle çırpındım ki
Ve seni öyle sevdim sana
O kadar ısındım ki
Usanmadım, yorulmadım, çekinmedim
Gün oldu kırdın...
İncinmedim;
İlk oyuncağın
Ben oldum.. Yavrum
Son oyuncağın
Ben oldum...
Layık değildim
Layık gördüler
Annen oldum yavrum
Annen oldum!
ARİF NİHAT ASYA
aramızda olmayan nice annelere dualarımızla .....
tüm hayattımızda olan annelerimize de
sevgilerimizle iyi geceler.
TÜM BBO AİLESİNE GÜNAYDIN...
Yüreğin konuştuğu zaman iyi notlar al...
Judith Campbell
hepinize iyi notlar alacağınız bir gün olsun..
iyi çalışmalar..
iyi sabahlar...
çerezler...
soner ile sevil masa da birbirlerine sert sert bakmaları efe nin dikkatinden kaçmamıştı.gene ne olmuştu bu annesiyle babasına oof off diye düşündü.Annesinin
arkadaşlarını izin almadan eve getirdi diye neden babasına kızdığını bir türlü anlamamıştı..
O gün annesi eve unuttuğu bir dosyayı almaya gelince birlikte toplanıp CD den cizgi filim seyrederken yakalanıyorlardı..henüz seyretmemiştik bile hala anlamış değildi annesinin neden çığlık attığını olamaz diye.. annemle babam o günden sonra 1 haftadır böyle idiler.annem: efe babana söylermisin yarın ben geç geleceğim mümkünse o eve erken gelsin. babası: ben erken filan gelemem desede sonradan ikna olup bana dönüp efe: annene söylermisin : merak etmesin gelirim. bu durumdan çok sıkıldım.birde annem bana darılması gerekirken neden babama darılmıştı.evet sanırım babamın dediği gibi bu kadınları anlamak zor annen de olsa..
oğullarının yemeğini yemeden tabaktaki çorbasına kaşıkğı daldırıp çıkartığını gören
sevil: efe oğlum canın mı sıkkın senin.
efe:biraz.
soner: ne oldu oğlum anlatsana
efe dayanamaz.:anne baba siz birbirinize küsmüsünüz.
sevil:yok canım oğlum nereden çıkardın
efe: o zaman baba sen küssün
soner: yok oğlum nerden çıkardın aah hiç ben annene küsermiyim.
efe: peki niye öyle birbirinize dargın gibi bakıyorsunuz.o zaman neden hep bana söylüyorsunuz efe anne deki efe babana deki.ben çok sıkıldım
soner: çocuk haklı bak sevilcim
sevil: sonercim sen konuşmasan.efecim biz babanla küs değiliz.sadece bir oyun oynuyorduk değilmi soner
soner: tabii bir oyun (ne oyunu ya )
sevil: bakalım oğlumuz bizle ilgileniyor mu oyunu
soner:ne oyun ama değil mi oğlum ben dedim efe çok üzülür diye
sevil: ama işte efecim bazen gördüklerinle karar veremezsin bu yüzden kesinlikle sorup öğrenmen gerektiğini öğrendin rahat ettin mi canım
efe ikisinede sarılarak:rahat ettim ama ya ben hala sormasaydım.
sevil: sorana kadar oynardık bizde oğlum.hadi bizi ve kardeşlerini öp dişlerini fırçala doğru yatağa.
efe: birden onları öperek merdivenlerden yukarı doğru çıkarken.aklına birşey gelerek odasında gelir.
efe: iyi o zaman mağdem dargın değilsiniz aile birliği bunu size yolladı.
sevil efe nin elinde ki zarfı görünce telaşlanarak
sevil: efe nedir bu oğlum
efe: (boynu bükerek )bilmem zarf kapalı.
soner de birden meraklanmış
soner: ne o oğlum yaramazlık filan
efe: yok baba ben bir şey yapmadım.
zarfı açan sevil içinden bir mektup çıkar
sevil: öğrenci rotasyonu bize
rusya dan dan bir öğrenci yolluyorlarmış.
soner: çüş ne bu krizde hiç gelmesin paşa paşa yumuşak yumaşak sıcak sıcak otursun evinde rusyada burda donuyoruz onlar yüzünden her dakika tehdit tehdit kısarım vanaları sanki biz yakabiliyoruz doğal gazları kıs be ..doğal gaz değil yüreğimiz cebimiz yanıyor..
sevii::soneer ...soneer
soner: tamam taman sustum.
efe ise şaşkın şaşkın babasına bakıyordu ilk önce dudaklarını büzdü..
sevil : dur oğlum yarın bir okulu arayım .
efe ise zıplamaya başlamıştı.
efe:yaşasın bana arkadaş gelicek..oley oley
sevil: ay allah dur hemen sevinme oğlum biz böyle bir talepte bulunduğumuzu anımsamıyorum kesin bir yanlışlık vardır..
efe: ama babam kabul etmişti anne..
sevil:soner öylemi benim niye haberim yok..
soner: ben mi ne zaman?yok canım ben öğrenci rotasyonu mutasyonu anlamam öyle birşey kabul etmedim.
efe: hani annem gelmemiştide rehber hocam sormuştu.oyun arkadaşı istermisiniz diye
sanırım
devamı gelecek.
sevgiyle kalın...
Verimli bir gece olmuş...
Mavigün'üm yüreğine sağlık,yazan ellerin düşünen beynin dert görmesin...
Burada güzel bir güne uyandık,mavide var yeşilde...Güzel devam etmesi dileğiyle herkese Günaydın...
Günaydınlar
Mavigün ablacım ellerine yüreğine sağlık
güzel bir gün olması dileğiyle
hepimize kolay gelsin...
hin güzel bir gün olmasın
verim merimde olmasın
kar yağsın,fırtına kopsun,kasırga çıksın,hortumlar alıp götürsün herşeyi
kriz 10 kat hızıyla gelsin
............
demek isterdim ama ben öyle bir insan değilim:)))
günaydın dostlar
günaydın dünya
günaydın küçük yeşil marslılar
günaydın
başkanım merhaba,
sabah sabah ne güzel moral veriyorsunuz.
bu moralle ben marsa kadar giderim artık...
KANKACIM merhaba
hiç sesin çıkmıyor,
Yaşıyor musun?
Yaşıyorsan cevap lütfen,
ben marsa gidiyorum gelmek ister misin?
biliyorum no name , ben moral kaynağıyımdır bilirsin:)
marsa gitmene gerek yok üstadım
erkekler marstan kadınlar venüsten diye bir laf var, zaten ordan gelmişiz geri gitmeye gerek yok:))
o laf öylemiydi ya ? yoksa biz satürndenmiydik:))
inanır mısın az önce venüsün fotoğrafını inceliyordum.
sen de venüs deyince şaştım kaldım.
yok mitolojideki venüs değil,gerçek venüs. hani şu gezegen olup dönüp duran. demek kadınlar venüs'tenmiş şaşmamak lazım...
adee mars'a bir ki, bir kii,...
ben azcık müneccimimdir no name, içime doğdu vanüsün fotoğrafını incelediğin:))
Uzaya mı çıktınız beyler mars,venüs,satürn...:)
Kanka mars erkeklerinmiş gelemem :)
Kankacım sen de delikanlısın...
Ben seni hep delikanlı eylem gözüyle gördüğüm için, davet ettim.
pardon, ya sen bayandın değil mi?
Kankaaaa
gözünü hastahane odasında açmak istiyorsun herhal
kanımız deli amma bayanım yani bayaaaaan
duymayım bir daha
Herkese merhaba
ve güzel bir gün dileyerek..
bugün "Günaydin" diyebilmek icin gec kaldim, güzel bir kahvaltiyi da kacirdim tipki "Gec kalani hayat cezalandirir!" diyen Alman atasözünü dogrular gibiyim...
Kankacigim eline yüregine saglik, bizimkileri yine konusturmussun, gülümseyerek okurken fark ettim nasil da özlemisim...
Baskanim, No Namecim size Dünya´miz dar mi geldi? Ne ariyorsunuz taaa oralarda? Venüslerde Marslarda? Etmeyin cocuklar dardir mardir ama güzeldir, bizimdir bu fani dünya... Bir defa sicaktir, aydinlik ve kalabaliktir, yesildir, mavidir...
Daha ne olsun?
Eylemcim sen bir yere kipirdama ablam, gidenler eninde sonunda geri döneceklerdir.. :)
günün kalani güzel gecsin, hersey kolay gelsin canlar..
tamam ablacım kıpırdamıyorum bir yere :)
zaten gittiler daha dönmediler
sevalcim valla ne yalan söyleyeyim beni bu dünya açmıyor artık, havasındamıdır suyundanmı bilmem ama bu dünyada kaçmam lazım:))
gözünü sevdiğimin küçük yeşil marslıları kaçırmadı gitti beni..uyuz oluyorum onlara ya:))
başkanım formundasın maşallah :))
tamamen sıkıntıdan eylemcim..
bu haftasonu çok ateşli geçti benim için, 39 derece ateşle yattım hala kendime gelemedim, sanırım onun etkisi var, çeneme vurdu :))
Kankacım
tamam gözünü korkuttum ama söz dövmeyeceğim
gel hadi teee marsta ne işin var
Başkanım ,kankam dönüş yolunu biliyormuydu
yoksa korkusundan mı gelmiyor :)
siz hep ateşlenin o zaman başkanım :))
tövbe tövbe nediyorum ya
geçmiş olsun başkanım
acil şifalar
hekese merhabalar
başkanım geçmiş gitmiştir inşallah bu soğuk algınlığı denen meret üstünüzden..
geçmiş olsun diyelim mi yoksa ateş hattı devam mı? baksanıza sayıklar gibisiniz..
aman başkanım canım başkanım..
ne işiniz var marslarda..
ateştendir ateş ten..
tekrar geçmiş olsun..
bir an evvel sağlığına kavuşursun inşallah...
kankacım (başkanımız duymasın ama )sitede de biz yaşlara ceza yok..yaştan muaffız canım..
herkese kolay gelsin ..
marsa giden gelemiyor ablacım
bak kankam halen dönemedi
acıkırsa gelir belki
hadi yemeğe gelin bbo fertleri
menüler önünüzde ne istiyorsanız yiyebilirsiniz
soner: evet oyun arkadaşı öyle demişti.bende sakınca görmedim evet kısmını işaretledim.ne yani oyun arkadaşı türkiye den bulamamışlarda rusya dan mı getirmişler.
sevil: soneer tamam oğlum sen yata bilirsin.sonercim sen bunları bilmezsim çünkü sen yıllarca hangi oyun arkadaşlarının olduğu malum
soner: ne yani şimdi bunda da ben mi suçlu oldum...
sevil: suçlumusun bilmem ama imzalağın hakkında bilgin olsaydı kriz filan diye demin ki nidaları çıkarmazdın sonercim çocuklar böyle denince daha heyecanla bekliyorlar,ama asıl amaç ülke insanların kaynaşması farklı kültürleri tanıtma.oyun arkadaşı denmesi bu yüzden
soner: aman anladık çok bilmiş sevilcim.senin entel rehber hocan bulmuştur oyun arkadaşıymış..
uzun bir sessizlik olur.en sonunda soner dayanamaz ve.
soner: sevil ama bu ceza ne zaman bitecek.bel fıtığı olacam bu koltukta yata yata hem bak efe ne kadar üzülmüş.
sevil: sonercim hiç konuşma eğer koltuktaysan istersen neden olduğunu da bir düşün.
soner: tamam ama ne bu hep aynı ceza biraz vizyonunu geniş tut bari
sevil: soner istersen fazla konuşma geniş bir vizyon sahibi olurum ki şaşarsın
soner: ya sevil sen varya hiç değişmeyeceksin.
sevil: evet sonercim ne tesadüf bende senin için aynı şekilde düşünüyorum..
soner: sevil ne diyorsun
sevil : hangi konuda
soner:işaretle koltuğu gösterir
sevil: yastıkla yorganını ala bilirsin
soner: oof oof ya ben böyle koltukta sen yatakta nasıl bir yastıkta kocayacağız biz
sevil: sonercim bunu bekar günlerinden kalan CD leri efe nin odasında unutmadan düşünecektin.
soner: ne olmuş yani
sevil : sonercim hala ne olmuş diyorsun.ne olacağını gördük sanıyorum
soner: iyi de ben onları taşınırken attığımı sanıyordum yani. gerçekten
(taşınırken kendini hayal ettiğinde;
dvd karşısında tek tek kontrol ederek karar verdiği günü anımsadı..
şunları atayım sevil in eline geçerse derdimi anlatamam sonra yok ben bunları kırıyım yok şimdi ya yazık bekar arkadaşlar var onlara veririm he he ne dua ederler ama ne yapsam ya diye oda da 2 tur atar.o sırada babasının kendisine verdiği kutu aklına gelir.
evet o kutunun gizli bir bölmesi olacaktı yazık şimdi bu cdlere tabii canım der ve kutunun gizli bölümüne yerleştirir)
sevil: allah allah nasıl oluyorda efe nin eline geçiyor o zaman.
soner: sevilcim hayatım nerden bileyim.o kutu bizim oda daydı.biliyorsun kutuda eski resimler olan kutu(tekrar anımsar efe ogün kutuyu sevil den gizli olarak odasına saklayacağı zaman efe birden odaya dalmış efe: babaaa ne güzel benim olsun mu.soner: şeeyy tabi oğlum ben sonra sana veririm. efe: olmaz şimdi alacam.babasından kutuyu açar bak buraya ben topladığım eski paraları koyarım.ne olur baba.soner: dayanamaz daha sonra gizli yerinden alırım diye oğluna kutuyu veriri.
soner: canım söyledim ya eski paraları koymak için almıştı.
sevil: kutuyu sormuyorum hayatım cdlari soruyorum.
soner: dedim ya attım (içinden kafama edeyim iyimi ne vardı saklayacak.)sanıyordum.hem ne oldu .
sevil: evet hiç bir şey olmadı ama ben zamanında eve gelmeseydim.aman allahım düşüncesi bile ...
soner: işte bende bunu söylüyorum sen zamanında geldin bu yüzden birşey olmadı.
sevil: soneer ben yatıyorum sana iyi geceler.cdlerdeki bayan arkadaşlarınla..
soner: sevilcim
sevil: iyi geceler sonercim
soner:aman iyi geceler.
ertesi gün sevil okulu arar ve bugün yarın rusya dan bir öğrencinin geleceğini öğrenir.bu yüzden işden erken çıkar gelecek çocuk herhalde efe ile aynı yaşda olacaktır.gelecek çocuk için efenin yanına bir yatak da koymak gerekir diye düşünür ve soneri arar.
sevil:soner işin varmı
soner: cezam mı bitti yoksa bak belimin ağrısından hiç uyuyamadım.
sevil: cezan için aramadım sonercim işin varmı onu sordum
soner: yok canım sevilcim ne oldu.
sevil: bu öğrenci bu gün yarın buraya gelecekmiş efe nin yanında bir yer hazırlayalım
soner: gelen öğrenci kız ise
sevil o zaman eda ve ege nin odasına koyarız .
soner: ne kadar kalacakmış.
sevil:sanırım 15 gün.
soner: anladım tamam sevil geliyorum.
o gece misafir için herşey hazılanmış gelmesi bekleniyordu...
ertesi gün sevil kahvaltıyı hazırlanmış efe giyinmiş .
soner efe kalkmadan sevilin yanına gittiğinden belini tutata aşağıya iniyordu.
sevil: iyi uyudun mu hayatım
soner: ne demezsin.yastığa başımı koyar koymaz.
sevil: gülerek iyi işte yastığının kıymetini bil.
soner: hani bir yastıkta yatacaktık yastıkları yanyana bile göremiyoruz.
sevil : sonercim çay..
soner: alayım.
o anda kapının zili çalınır.
sevil: hayırdır kim bu saatte
soner: site yöneticisidir. Ben bakarım.
soner kapıyı açar.tekrar kapıyı kapar.
sevil: kimmiş hayatım.
soner: bilmem kimse yoktu.
sevil : ama canım hala kapı çalıyor.
bu sırada sevil de kapıya gelmiş.
sevil: soner açsana kapıyı.
soner tekrar kapıyı açar.
sevil in karşısında kendisine rusça selam veren 20 yaşlarında çok güzel bir kız duruyordu.
- selam...
efe de kapıya gelmişti.rus kızının yanında okuldan bir görevli olduğunu neden sonra fark ettiler.
görevli: efecim işte oyun arkadaşın canım
soner: çüş
sevil: nee
efe: yaşasın oley..
Salı günü için düşünülmüş ufak bir BBO anımsatmasıydı.
devam eder mi ?
gerçekten bilmiyorum..
Çok güzel, yüreğine sağlık...
devam etsin ablacığım ya.
ne güzel gidiyor işte, biz çok seviyoruz. sen de seviyorsun, yaz gitsin o zaman...
Amma diyorsan ki; "yok kardeşim uğraşamam yapacak daha iyi işlerim var..."
tamam ona da saygı duyarız,bari yapacak daha iyi işlerin bitince yaz, devamını bekleriz biz...
yaşa ablacım, ellerine sağlık..
bende senaryoya devam etmek istedim bugün ama aklıma hep katliam geldi o yüzden vazgeçtim:))
Merhabalar arkadaslar
Söyle bir kusbakisi baktim siteye, ablam senaryolar yazmis. Ellerine saglik..
Aksama derinlemesine inerim insallah
Kendinize iyi bakin
Insallah devam eder Kankacim buraya kadari tek kelimeyle süper olmus! Ellerine saglik...
merhabalaaarr uzuuuun bi aradan sonra tekrar ben geldim =)
cuma günü karne hediyelerimi isterim ona göree =))
hoşgeldin Gökçe...
önce karneyi görsek, hediyeye sonra karar versek nasıl olur...
benim için sorun olmaz =)
BBO FM den
SEVGİLİ BBO CULAR
en son çıkan albümleri tanıtma programımız başlamıştır..
HOŞ VAKİT GEÇİRMENİZİ UMARAK...
ZUHAL OLCAY DAN
AŞKIN HALLERİ albümün adı..
ilk parça olarak içinde
Mavi geçtiği için ondan başladım
zuhal olcay söylüyor..
AŞKIN EN MAVİ ZAMANI
..uzaklardan geldin
sesini duymak için neler vermezdim
Aşkın en mavi zamanı
Bütün kuşlar yerdeler
Uçmayı unutmuşlar
Aşkın en mavi zamanı
Bütün kuşlar yerdeler
Uçmayı unutmuşlar
DİNLİYORUZ..
http://www.youtube.com/watch?v=32AdHpX8yd0&feature=related
YİNE AŞK VAR
Vurulur gönül dediğin bir kuş kaçamam
Mazim bu kadarmış bozdurup harcayamam
Değeri var herşeyin altından, satamam
Ben unuttum dünü, geçmişle yatamam
Yine akşam yanıyor yansın sigaram
Yine aşk var dönüyor dönsün dünya
Yine akşam yanıyor yansın sigaram
Yine aşk var dönüyor dönsün dünya
Vurulur gönül dediğin bir kuş kaçamam
Mazim bu kadarmış bozdurup harcayamam
Değeri var herşeyin altından, satamam
Ben unuttum dünü, geçmişle yatamam
Yine akşam yanıyor yansın sigaram
Yine aşk var dönüyor dönsün dünya
Yine akşam yanıyor yansın sigaram
Yine aşk var dönüyor dönsün dünya
DİNLİYORUZ
http://www.youtube.com/watch?v=eL-zX2ONbdM&feature=related
CANLAR..
Size başka şarkıların sözlerini paylaşmak isterdim ama..
sanal alemde bu kadar bulamadım..
aslında bu şarkısını çok aradım
HALKA AÇIK
fakat henüz sanal alemde bile halka açılmamış..
ama dinleye biliriz..
halka açık
http://www.youtube.com/watch?v=vpmMq1XRRg8&feature=related
Zuhal Olcay 'a yeni albümü için başarılar çünkü daha çok yeni
12 ocak ta piyasaya çıkmış..
sevgiyle dinleyin..
iyi günler..
niçin sevmeli
Yaşar Kemal, Tilda ve bütün "sıra arkadaşları" için...
"Biz namuslu yaşadık Tilda. İyi insanlar olduk." Bu, en uzun cümlesidir Türkçe'nin.
Yaşar Kemal'in ölen eşi Tilda'nın mezarı başında söylediği.
En uzun romandan daha uzun, en ağırından daha taş.
* * *
İnsan, hayatın o kadar da kısa olmadığını anladığı zaman büyüyor galiba. Yaşayan için bitmeyecek bir şeydir çünkü hayat; ancak, ölmekte olan için kısa. Düştüğün yerde kalınmaz çünkü, vurulduğun yerde bitilmez. Uzar, genleşir hatta delinip derinleşir zaman. Birikirsin. İnsan en çok bunu anladığında yalnızdır. Birikeceğini, hayatın ölüme kadar bitmeyeceğini anladığı an. Aslında gerçekten tam o anda birini arar insan. İnsanlığın ucuz cehenneminde bir başına olmamak için. Olup bitenler hakkında hiç değilse konuşmak için. Bir şey görünce dönüp "gördün mü?" demek için. O yüzden işte...
"Tilda benim arkadaşımdı. Dostumdu. Kardeşim, kardeşten de öte bir şeyimdi. Edebiyat konuşurduk, siyaset, felsefe. Biz 50 yılı böyle geçirdik. Konuşarak."
O yüzden işte, önceki gece "Bir Yudum İnsan" programında Nebil Özgentürk'e böyle söylüyordu Yaşar Kemal. İnsanlığın ucuz cehenneminde bir arkadaşın gerektiğini anlatıyordu. Aşık olduğu kadını kaybetmiş gibi değil de, beraber yaramazlık yapıp, konuşup, beraber "durduğu", her şeyini bildiği, her şeyini bilen arkadaşını kaybetmiş bir çocuk gibiydi. Kocaman karınlı, kocaman sesli ama küstükçe ufalanan bir çocuk gibi. Zira, "evlilik" uygarlığın uydurduğu bir meseleydi ve esas olan hayat içinde yaşamak dediğimiz bütün o şeyler olup biterken, senin gördüğünü gören biriyle "sıra arkadaşı" olmaktı. Yoksa 50 yıl ne konuşur insan "karısıyla", "kocasıyla"? "Belediye başkanının verdiği yetkiyle" bir memur sizin beraber yatıp, üremenize izin verdi diye... Ama "sıra arkadaşı"...
Sıra arkadaşı insanın, önünde durmaz, arkasında da. Yanında durur. Böyle, yan yana durur işte. Siz yan yana dururken başınızdan olaylar geçer. Hayat denen sıkıcı dersi bir aralık kollarsın hep "gördü mü?" demek için.
* * *
Çünkü mesela hep eteği sarkar iktidarın.
"Gördün mü" deyip, iki kişilik gülersin.
Mesela sıra dayağına çeker sizi hayat. "Acıdı mı?" dersin. Acıyan yerlerini gösterirsin birbirine. Geçince ya da geçti sanınca, "gördün mü?" dersin. "Bak geçti".
Yokluklarda, yoksunluklarda yoklama yapacağı tutar hayatın. "Eksik" yazılmasın diye o, atarsın kendini ortaya. Yalanlar, masallar, hikayeler; oyalarsın zamanı. Ne yapar yapar "eksik" dedirtmezsin sıra arkadaşın için. Sonra bir aralık bulup yine:
"Gördün mü?" dersin, "iki kişi olunca nasıl idare ediyoruz birbirimizi".
Herkeslerden gizli, hınzır şeyler yaparsın birlikte. "Düşersin" diye çıkarmadıkları yükseklere çıkıp, "boğulursun" diye göndermedikleri dehlizlere dalarsın birlikte. Maceraların arasından parmaklarınız uçuşur güzel ve tuhaf şeyleri işaret etmek için:
"Gördün mü?" dersin, "Görecek daha çok şey buluyoruz iki kişiyken".
Gün gelir, bir rüya görünce bile "gördün mü?" dersin. Çünkü iki kişilik yıllanmış uykularda akıllar bile ılıyıp karışır birbirine.
Bazen başkalarına gönlü kayabilir bile insanın, başka "sıralara". Hayat uzun ya! Ama o başkalarına "gördün mü?" diyemeyeceğini anladığın anda... Sıraya dönüp yine:
"Gördün mü?" dersin, "Her şey bizim iki kişilik evrenimiz içinde olup bitiyor aslında. Olup bitiyor! İçinde!"
Ama sıra arkadaşı gidince... "Hayat sürüyor" diyorsun ha? Hadi ya?!
Ece Temelkuran
bbo mavili günler, çok teşekkürler...
en kısa zamanda Zuhal hanımın cd.sini edineceğim...
Çok severim...
Bir hadise var
Bu güne kadar ünlü ünsüz, yerli yabancı hiç bir kadın hakında tek kelime yorum yapmayan, konuşmayan kocam; bu günlerde o kızı ne zaman görse, "Bu kız Türk mü, kaç yaşındaymış?" gibi sorular soruyor. Ben de her seferinde sakinliğimi koruyarak cevap veriyorum ama, sabrım tükenmek üzere. Yakında bizim evde "Hadise" çıkacak!
Alıntı
Küba izlenimleri
1)Puro, salsa, eski Amerikan arabaları ve sosyalizm. Küba’da bunlar fazlasıyla mevcut. 2)Hayatımda Hindistan'dan sonra en çok turist tacizine uğradığım yer Küba. "Puro? (Puro ister misin?)", "Uno peso (bir peso) para comida (açım abi)", "Psst lindo, hola (pışt yakışıklı, selam)" türevi tacizlerin maalesef ardı arkası yok! 3)Ekonomik kaygı taşıyan bu tacizlerin olması gayet doğal. 4)Nitekim, Küba'da bir doktor maaşı 25 CUC (38 TL), bir makine mühendisi maaşı 20 CUC (30 TL) civarında. 5)SSCB'nin çöküşünden sonra oluşan finansal sıkıntıyı kapıları turistlere açmakta bulan Küba, bu açığı da bu şekilde güzelce kapamış.Turizmden gelir sağlayan Kübalılar yıllar boyu çalışıp yüksek tahsil yapmanın anlamsızlığına inanmaya başlamışlar. 6)Hiç utanmadan arlanmadan 2 peso için dakikalarca yalvar yakar olan bir mühendis, sınıflarındaki en başarılı kızın iki aylık mühendis maaşını bir gecede kazanabildiğini fark ettikten sonra mezuniyete birkaç hafta kala okulu bırakıp fahişeliğe başladığını anlattı. 7)Küba mutfağı, genel olarak İspanyol karışımıdır. Domuz eti, deniz mahsulleri, mısır ve siyah fasulye çok tüketilir. 8)Ciudad de La Habana'dan (ya da kısaca Havana) çok enteresan bir şehri. Fazlasıyla turistik. Böyle olunca da her an her saniye bir restoranda Kübalı müzisyenler sanat icra ediyorlar. 9)Evlerinin önünde öylece boş boş oturup her geçene laf atıp gülüşüp duran yaşlı teyze ve amcalarıyla, her renkten her cinsten nizami ölçülü hoş kızlarıyla (onlar da her geçen erkek turiste laf atıp gülüşüyor) gümbür gümbür yaşayan, fantastik bir şehir Havana. 9)Gündüzleri denize girip geceleri sahil kenarında oturmuş rom içen gençlere rastlamak mümkün.
Alıntı
Çalışmak ve Sevişmek
Pek yakında on beşine basacak olan büyük oğlum geçen sabah:
- Baba hayatta en önemli şey kadın galiba, diyordu.
- Galiba ne demek, elbette kadındır, dedim.
Kadınsızlığın ne olduğunu, üşüyen bir kedi gibi bir kadın sıcaklığı özlemiyle büyük şehirlerde tek başına yaşayan erkekler bilir. Ne Haliç'in gurubu, ne Marmara'nın sisleri, ne Kozyatağı'nın toprak yolları, ne lokantadaki şarap, ne radyodaki müzik bir kadınla paylaşılmıyorsa; bir hatıra güzelliğiyle hafızada yerleşmez.
***
Bir koltuğa oturunca etekliğinin altından, diz kapaklarının yuvarlaklığını göstererek uzanan bacaklar... Her gülüşte ışıklanan dişler... Dalgalanan saç, işveyle kalkan omuz, ceylan esnekliğindeki bel, ilkiyle milyonuncusu arasında aynı lezzeti taşıyan, yarım kapalı gözlerle dudaktan öpüşmesi... Cam üstünde kayan şurup damlası gibi, dudaktan boyuna kayan erkek dudakları... Kadın da hayatın en önemli şeyi değilse, önemlilik sözcüğü anlamsız kalır hayatta.
***
Ne çare ki kadın da, erkek de bu kadar tatlı, bu kadar vazgeçilmez bir hikayeyi karşılıklı rezil etmişler ve karşılıklı birbirlerini mutsuzluğa mahkum etmişlerdir.
Kaç kadın vardır ki, bütün alımlılığı, zekası, yüreği ve insanlığıyla kadındır?
Ve kaç erkek vardır ki, aşkı mülkiyetin ötesinde bulacak kadar, budalalık tavanlarının üzerine çıkabilmiştir?
Sevmediğin erkek ve sevmediğin kadınla, karın doyurmak için sevmediğin yemeği yemek gibi sevişmek; hızlı çıkılmış bir merdiven solumasından başka bir şey değil midir sanki?
Ve merdiven bitince, insan o kadar yabancılaşır ki birbirine, içine adeta bir sıkıntı ve bunalma çöker.
Ama aşk, gerçek aşk, gerçek aşkın sevişmesi... Pek az insana nasip olacak kadar, bütün insanlığın ömürler boyu aranıp taranıp da, kolay kolay bir türlü bulamadığı tek ve tek mutlak mutluluk...
***
O kadar arandıkları halde, neden bulamazlar bu mutluluğu insanlar? Evlenme yükünün hantal ağırlıkları; mutlulukları kıskananların, mutluluklara engel olmak için yaptıkları baskılar; kadınların, aşkın tadını çıkaracaklarına, aşığın canını çıkarmaya kalkacak kadar, karşı cinse ezik ve hınçlı olmaları; erkeklerin, kadınları eşitlik dışı görecek kadar basit ve ilkel kalmış bulunmaları...
Binbir türlü saçma sapan pislik asidi ki, içinde mutluluk şekillenmeden erir, kaybolur.
Bu arada toplumu ödemeden; gerçek bir özgürlüğün zaferini iktisaden sağlamadan; aşkı geçime vasıta etmeye kalkan bedavacılar da, büsbütün sulandırırlar, berbat ederler bu harikulade muhteşem beraberliği...
***
Bütün sistemler, doktrinler, ciltler, tezler, eserler, bu beraberliği bütün insanlara en sağlam şekilde vermek içindir aslında...
***
Kimi:
- Zengin olursan her sevdiğini kolayca yanında bulursun; zengin olmaya bak, der.
Kimi:
- Mutluluğu sade zengin olanlara değil, bütün insanlara mal etmek için; bunu, zenginlerin hegemonyasından kurtarmak gerekmektedir, der.
Kimi:
- Zengini, fakiri, başkasını ve başkalarını; söyleneni, söyleneceği düşünmeden, kimi seviyorsan, oluver onunla; oyalanmaya vakit yoktur hayatta, der.
Ve kimi zengin olmaya kalkar, kimi bütün insanlığı mutluluğa eriştirmek için savaşır, kimi de boş verir her şeye, ne olursa olsun, sevişir sevdiğiyle...
***
Daha doğrusu sonuncular, buna kararlıdırlar da; bir türlü kararlarını tatbik edecek ortamı ve fırsatı bulamazlar.
Zenginlerin ise çokçası, tam aradığını bulmadan, bir doyup tıkanıvermişlik vardır içlerinde. Sahte nezaket ve suni heyecanlarla, bunu yutmuş görünen kadınların bir garip oyunudur onlarınki... O çevreden de pek az çıkar gerçek aşk.
Onun için bütün insanlığı bu mutluluğa eriştirmek için savaşanlar haklıdırlar. Çare olarak da:
- Sevişmeyi, geçinmeye ve mecburiyete köle etmekten kaçının; geçinmek için çalışın ve aşk için sevişin, derler.
Mutluluğun tılsımı, sevdiğin işte doya doya çalışmak ve sevdiğinle doya doya sevişmektedir çünkü...
Çetin ALTAN
Ne çok umut biriktirmişim
Farketmemiştim bile, geldiğini güzün
Yakalandım aynamda,
acı bakışlarına
bir tanıdık yüzün
Nasıl da geçmiş seneler
Tatları kısa, acısı uzun
Ah! .. ne çok umut biriktir
Ahmet Ünal Çam
herkese iyi akşamlar..
no name kardeşim..
sen de sağol..
Keşke Tüm ^^Hadise''ler bizim sesi güzel ''hadise^''miz gibi olsa..
Ayrıca Zuhal Olcay ı bende çok severim..
şarkılarda bülent ortaçgil in imzası var..
sanırım CD gerçekten de dinledikçe sevilcek türden..
sevgileirmle
iyi akşamlar kardeşim.
ablam neddin böyle coşmuşsun :)
ellerine yüreğine sağlık
kankamda destek vermiş
seninde ellerine sağlık kankacım
hepinize iyi akşamlar
kendinize ve sevdiklerinize iyi bakın...
iyi akşamlar dostlar
yazılmışsa yarına da nefes alabilmek, görüşmek dileğiyle
sevgiyle sağlıkla dostlukla kalın
Ben de gülümseten, düsündüren, sevindiren güzel paylasimlariniz icin cok cok tesekkür ederek ayriliyorum, hepimize iyi aksamlar...
Tüm iyi dileklere katılarak bende iyi akşamlar dileyenler kervanına katılıyorum...
Allah Rahatlık Versin...
Simdi bastan asagi okua firsatim oldu
Mavigun ablacim yüregine saglik
görüsmek üzere
iyi aksamlar
Günaydın...
güzel bir gün olur inşallah...
...hayırlı çarşambalar...
Günümüz aydın,neşemiz ve muhabbetimiz bol olsun
hepimize kolay gelsin...
Günaydin canlar, güzel bir gün olsun insallah hepimiz icin...
Milyonlarca insana "Umut" olan bir devlet baskani var artik, Dünya´ya hayirli olsun! Tek bir adamin mucizeler yaratmasini beklemek saflik olur ama iyi isler yapacagina ve özellikle gideni aratmayacagina ben de inaniyorum, dünkü konusmasi cok güzeldi, Allah güzel kararlar almasinda yardimcisi olsun!
Bize, hepimize kolay gelsin...
günaydın dosrlar
günaydın dünya
günaydın küçük yeşil marslılar
nasıl bir gün olur bilemem, umutların gerçekleştiği,gülümsemelerin arttığı bir gün olması temennimiz.
seval ablacım bence sen kendini fazla umutlandırma o konuda,hevesini kırmak istemem ama ülkelerin nasıl yönetildiğini hepimiz biliyoruz..dilerim senin umut ettiğin gibi olur ama ben pek ümitli değilim o konuda..
bende başkanıma katılıyorum.
amerika başkanıdır.
amerikanın çıkarları doğrultusunda ne gerekiyorsa onu yapacaktır.
koltuğa oturana kadar söyledikleri de (amerikanın menfaatine aykırı olanlar)suya yazılmışçasına kaybolup gidecek ve unutulacaktır...
umut etmemekle birlikte tüm dünyaya hayırlı olsun diyorum...
sabah neşesi
Selam Ben Aydan Şener
- Hadi ya ; Ben de Dünyadan Neil Armstrong
Başarılı Adam karısının harcayabileceğinden fazla kazanandır.
- Başarılı kadın ise böyle bir adam bulandır.
Unut dediler , unuttum.
- Ama seni değil, unut diyenleri
Bir kadın, oğlunu aklı başında biri yapabilmek için 20 yıl uğraşır.
- Bir başka kadın gelir, 20 dakikada aklını başından alır.
Ya cocuklar ben tüm Dünya´ya zarar veren Bush döneminin bitmesine ve en cok da catir catir catladiklarini düsündügüm kukuletali, irkci, geri zekâli amerikali canilerin kulubü ku-klux-klan´cilarin madara olmalarina seviniyorum! Bu bile güzel bir sey... Ohhh, oh oh.. Buyrun alin size esmer baskan! Adamin rengi bir yana soyu-sopu Afrikadan Irlandaya kadar tam anlamiyla international! :)
Yasasin Obama´lar!
ne medeniyetler geldi geçti,ne insanlar hüküm sürdü bu dünyada..
hani derler ya "tüfek icad oldu mertlik bozuldu" diye..şimdi silahlar ve teknoloji konuşuyor dünyada...eskiden ne güzel kimin bileği ve yüreği güçlüyse o hüküm sürermiş..ama emin olun teknoloji hakimleri bile birgün o teknolojileri içinde boğulur giderler..
belki dünya bir Matrix ve bizlerde o dünyada birer pil den ibaretiz, ne zaman ki uyduğumuzu farkına varır ve kendimize geliriz , işte o zaman Neo gibi o dünyaya göğüs gereriz....
belki bunlar bir fantaziden ibaret ama şu dünyada hala UYUDUĞMUZ da mı yalan ?
işte o uykudan uyandığımız gün söyleyeceğimiz GÜNAYDIN , anlam kazanmış günaydındır...
bu ara kafayı uzaylılara taktım..
az önce bu konuyla ilgili googlede gezindim...ne ilginç şeyler var ya, acaba gerçeklermi ?
yaratıklar taaa fi tarihinden bu yana binlerce yıldır dünyamıza gelip durmuşlar ama kendilerinden eser yok, sanırım bunlar bizimle dalga geçiyor:))
evin çatısına afiş asacağım " burdayım alın götürün beni uzaklara" diye:)) Türkçe biliyorlardır heralde, okadar gelişmişler:))
bilmezler mi başkanım
sırf senin için gidip özel Türkçe dersi almışlar :))
yakında gelirler merak etmeyin :)
yok ya gelmez onlar..biliyorlar başına gelecekleri:))
küçük yeşil marslılar diyorum ama ya mavilerse ya da kırmızı ? yeşil oldukları ne malum , belki renk değiştirebiliyorlardır bukalemun gibi :))
Herkese Merhabalar...
Çok güzel bir gökyüzü var körfezde..
hava ılıman..
bahar gibi..
İnsanın herşeyden
'UMUT'' edesi geliyor..
sizin oralar da havalar nasıl?
başkanım size özel mot:
uzay da bu sıralar
kartopu mevsimi varmış..
siz isterseniz biraz bekleyin
çarpargeçerbahar mevsiminde gidersiniz.Hastalıktan yeni kaktınız üşütmeyin uzaylarda..
olsun be ablacım, zaten üşütmüşüm,daha ne kadar üşütebilirimki :)
ya bu arada
bizim kızlar nerde ?
siteye giriş yasağımı ondu ?
eda gökçe nerdesiniz ?
bak ceza vereceğim haberiniz olsun:)
geçen yeni bir dizi keşfettim KYLE XY isminde, baya ilginç bişeymiş ya, tavsiye ederim.
Merhabalar arkadaslar
Oku oku bitmiyor...
Kendimi bildim bileli faal okul hayatinin icindeyim. Simdiye kadar tek bir dalda yogunlassaydim ordinaryus profesör olurdum herhalde
yazik bana...
hoşgeldin sefalar getirdin kardeşim...hayırdır efkarlı gördüm seni
tek bişey sorcam sana kayacım
okudun da ne geçti eline ? ne değişti okuyunca ?
dünyaya lazım olan tüm kanunları zamanında bulmuşlar,sana bişey kalmamış kardeşim, ne uğraşıyorsun boşyere:))
beni duyanda okuma düşmanı zannedecek ya, ne diyorum ben:))
Ayaküstü Yaşanmış Ölümsüz Aşk Hikayeleri
1.
bildiğim kendimi bildim bileli aşık olduğum,
bildiğim ancak aşıkken var olduğum...
işte bu yüzden, benim için aşık olmak;
çoktandır hasretine katlandığım yokluğum.
'eğer aşktan söz edildiğini duymamış olsalar
hiçbir zaman sevemeyecek olan insanlar vardır, '
demiş La Rochefoucauld
benimse hep böylelerini severek başladı vurgunum...
2.
her durakta ölümsüz bir aşk edineceğim
bir bakıştan, bir duruştan,
çağrışımın sonsuz hızından
unutulmaz bir sevgili daha bırakacağım ardımda.
belki de yaşanabilecek en güzel serüveni
terk edeceğim
..........
..........
Murathan Mungan
Ezginin Günlüğü den
Selluka
Yağmur yağdı, gene damlar boyandı
Sellukalar uyandı
Yağmur yağdı, gene yıkandı kalbim
Aşk kapıma dayandı
Dilimde şarkılar, hepsi aşktan yakınır
Yüreğimde kuşlar, hepsi aşktan sakınır
Yar senin kalbin kırılmış, sözler sana dokunur
Ama bak aşk sende de var, gözlerinden okunur
Sen sen sen aşkı bilsen, başka bir dünyaya girsen
Sen sen sen aşkı bulsan, selluka gibi sarılsan
dinliyoruz
http://www.youtube.com/watch?v=lFHeQqF54ik
selluka: ege de yetişen bir bitki..
Bir kadını ağlatmak
Bir kadını ağlatmak çok zor değildir aslında.
Kadınlar her şeye ağlayabilir;
bir filme, bir şarkıya, bir yazıya...
En az erkekler kadar yani!
Ama bir kadını yürekten ağlatmak zordur.
Eğer bir kadın yürekten ağlıyorsa,
ağlatan onun yüreğine ulaşmış demektir.
Ama o yüreğin değerini bilememişolacak ki ağlatan,
gözünü bile kırpmadan teker teker batırır iğnelerini yüreğe!
Işte o zaman koca bir yumruk gelir oturur boğazına kadının.
Yutkunamaz, nefes alamaz;
çünkü o koca yumruk canını çok acıtır.
Gözleri buğulanır kadının sonra.
Ağlamayacağım, der içinden.
Ama engel olamaz işte.
Çünkü yüreğine ulaşmıştır birileri ve iğneler saplamaktadır..
Bu acıya ne kadar karşı koyabilir ki bir kadın.
İnce ince süzülür yaşlar gözünden;
önce birkaç damla, sonra bir yağmur seli...
Ve kadın ağlar; hem de çok!
Sanmayın ki gidene ağlar kadın!
Gidenin giderken koparttığı yerdir onu ağlatan,
orada bıraktığı yaradır.
O yaranın hiç kapanmayacağını,
kapansa bile izinin kalacağını bilir kadın; o yüzden ağlar.
Ama bilir misiniz, ağlamak kadınları olgunlaştırır.
Her damla, daha çok kadın yapar kadınları.
Her damla bir derstir çünkü.
Bazen kadınlar ağladığında çoğu insan,
ağlama niye ağlıyorsun ki, değmez onun için derler.
Bilmediklerindendir böyle demeleri.
Çünkü yürekleri acıyan kadınlar ağlamazlarsa, ölürler.
İçlerindeki zehirdir onları öldüren!
Ağlayarak o zehirden kurtulur kadınlar,
o irini temizlerleryaralarındaki!
Çünkü bilirler,
o irin temizlenmezse iltihaba dönüşür yaraları.
Dönüşmemesi lazımdır oysa.
O yüzden de bolca ağlarlar.
Zaman geçer sonra.
Kadınlar kendilerine sarılmayı öğrenirler.
Umarım öğrenirler,
yoksaruhlar sapkın yollara çarpar kendini.
Sapan ruhların doğru yolu bulması da yeni acılar demektir.
Bunu bilir kadınlar,
o yüzden eninde sonunda öğrenirler kendilerine sarılmayı...
Çok ağlayan kadınlar,
bir çok şeyden vazgeçen kadınlardır aslında.
Her damla olgunlaştırır kadınları evet
ama olgunlaştıkça o safça inandıkları
aşk gerçeği onların gözünde küçülür..
Küçüldükçe değerini yitirir ve işte o zaman
kendilerine sarılıp, yeni bir kadın yaratırlar kendilerinden.
Güçlü, yenilmez, mağrur ve aşka inanmayan...
İnsanlar soruyorlar çoğu zaman
neden bu kadar çok bekar kadın var diye;
hepsi kariyer derdinde olan.
Çünkü inançlarını yitirdi o kadınlar.
Zamanında yüreklerine o kadar çok iğne saplandı ki,
o kadar çokağladılar ki!
Artık kendilerinden başka bir doğru olmadığına inanıyorlar,
o yüzden kendilerine sarılıyorlar.
Çünkü biliyorlar ki sarıldıkları adamlar onları hak etmedi; hem de hiçbir zaman!
Hep bir çıkarları oldu sarıldıkları adamların.
E o zaman niye sarılsınlar ki! Niye sarılalım ki!
Etrafınızda yürekten ağlayan bir kadın varsa bilin ki olgunlaşıyordur.
Bilin ki, gerçekleri kabul etmeye başlamıştır.
Bilin ki, artık aşkın olmadığına inanmıştır.
Bilin ki, sarılacak tek bir doğrusu kalmıştır.
O da kim, ne diye sormayın artık.
Çok ağlayan kadınlar,
eninde sonunda kendilerine sarılırlar çünkü
Yılmaz ERDOĞAN
NİLÜFER den
SEN BENİ TANIMAMIŞSIN
Daha ne kadar parça parça olmalı yüreğim
Daha ne kadar kanlı bıçaklı sürecek aşkımız
Üzmeyecektin söz verdin ama nafile
Kendini yorma boşu boşuna şansını zorlama
Yok olmaz sen beni durduramazsın
Demode oyunlarla bağlayamazsın
Yok yok yok sen beni tanımamışsın
Delidir ruhum benim anlamamışsın
Yok yok yok sen beni tanımamışsın
Karadır gözüm benim anlamamışsın
Ben bu gemileri yakmasınıda
Ben bu durumdan çıkmasınıda
Ben ağlarken gülmesini de bilirim
Daha ne kadar parça parça olmalı yüreğim
Daha ne kadar kanlı bıçaklı sürecek aşkımız
Üzmeyecektin söz verdin ama nafile
Kendini yorma boşu boşuna şansını zorlama
Yok olmaz sen beni durduramazsın
Demode oyunlarla bağlayamazsın
Yok yok yok sen beni tanımamışsın
Delidir ruhum benim anlamamışsın
Yok yok yok sen beni tanımamışsın
Karadır gözüm benim anlamamışsın
Ben bu gemileri yakmasınıda
Ben bu durumdan çıkmasınıda
Ben ağlarken gülmesini de bilirim
DİNLİYORUZ
http://www.youtube.com/watch?v=8NHkzqPlMUE
İçinden doğru sevdim seni
İçinden doğru sevdim seni
Bakışlarından doğru sevdim de
Ağzındaki ıslaklığın buğusundan
Sesini yapan sözcüklerden sevdim bir de
Beni sevdiğin gibi sevdim seni
Kar bırakılmış karanlığından.
Yerleştir bu sevdayı her yerine
Yüzünde ter olan su damlacıklarının
Kaynağına yerleştir
Her zaman saklamadığın, acısızlığın son durağına
Gül taşıyan çocuğuna yerleştir
Ve omuzlarına daracık omuzlarına
Üşümüş gibisin de sanki azıcık öne taşırdığın
Tam oraya işte, uçsuz bucaksız bir düzlükten
Bir papatya tarlasıyla ayrılmış göğüslerine yerleştir
Ve esmerliğine bir de, eski bir yangının izlerinin renginde
Saçlarının yana düşüşüne, onları bölen ikiliğe
Alnından başlayan ve ayak bileklerinde duran
Yani senin olmayan, seni bir boşluk gibi saran hüzne Yerleştir onu bir kentin parça parça aklında tuttuğun
Kar taneleri gibi uçuşan
Ve her gün biraz daha hafifleyen semtlerine
Yerleştir bu sevdayı her yerine.
Ekledim ben tattığım her şeyi denizlere
Bildiğim ne varsa onlar da hep denizlerden
Sen de bir deniz gibi yerleştir onu istersen
Sevdayı
Ve köpüklendir
Ve yaşlandır ki işte kederi anlamasın
Ama dur, her deniz yaşlıdır zaten
Öğrenmez ama öğretir mutluluğu
Bizim sevdamız da öyledir, iyi şiirler gibi
Biraz da herkes içindir. Ve gelinciğin ikinci tadına benzemeli
Var eden kendini birincisinden
Yani bir sevdayı sevgiye dönüştüren.
Ben şimdi bir yabancı gibi gülümseyen
Tanımadığın bir ülke gibi
İçinde yaşamadığın bir zaman gibi
Tam kendisi gibi mutluluğun
Beni bekliyorsun
Ve onu bekliyorsun beni beklerken.
Edip CANSEVER
FUNDA ARAR dan
GÖNLÜMÜN İÇİNDEDİR
gönlümün içindedir gözden ırak sevgilim
çekilmez biçimdedir bu iftirak sevgilim
gözüm yolda gönlüm sende
tahammül kalmadı bende
yok mu acep bir bilen de
seni nerde bulayım
gökte mi yerde misin?
ya kimlerden sorayım
sonsuz seferde misin?
sanma ki cefasızım
aşkımda vefasızım
sana ilk sözümdeyim sevgilim
ahdımda riyasızım sevgilim
bestekari sadettin kaynak olan hicaz eser.
http://www.youtube.com/watch?v=EJ2nivHNfPE&feature=related
Sevgilerde
sevgileri yarınlara bıraktınız
çekingen, tutuk, saygılı.
bütün yakınlarınız
sizi yanlış tanıdı.
bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
kalbinizi dolduran duygular
kalbinizde kaldı
siz geniş zamanlar umuyordunuz
çirkindi dar vakitlerde bir sevgiyi söylemek.
yılların telaşlarda bu kadar çabuk
geçeceği aklınıza gelmezdi.
gizli bahçenizde
açan çiçekler vardı,
gecelerde ve yalnız.
vermeye az buldunuz
yahut vakit olmadı
Behçet Necatigil
EDİP AKBAYRAM dan
SEVDALARA DARGINIM
bir bahara tutsak
tutsak ömrümün
güllerini dertdiğim sevdam nerede
uğruna gidip gidip dönemediğim
seni bana bağlayan yollar nerede
açammışşa umutlar
gönül bahçemde
esmemişse deli deli sevda çölümde
eğilmişse namerdim bir tek söznüne
bundan sonra bende sevdalara dargınım
sevdalara dargınım
http://www.youtube.com/watch?v=KRAwia_1rK4&feature=related
Bir Şehri Bırakmak
Bu şehirde yağmur altında dolaşılır
Limandaki mavnalara bakıp
Şarkılar mırıldanılır geceleri.
Bu şehrin sokakları çoktur,
Binlerce insan gelir gider sokaklarında..
Her akşam çayımı getiren
Ve bir Beyaz Rus olmasına rağmen
Hoşuma giden garson kadın bu şehirdedir.
Bu şehirdedir
Valsler, foksrotlar altında
Suman'dan, Bramsdan
Parçalar çaldığı zaman dönüp
Bana bakan ihtiyar piyanist.
Doğduğum köye müşteri taşıyan
Şirket vapurları bu şehirdedir.
Hatıralarım bu şehirdedir.
Sevdiklerim,
Ölmüşlerimin mezarları.
Bu şehirdedir işim gücüm,
Ekmek param.
Fakat bütün bunlara mukabil
Yine budur başka bir şehirdeki
Bir kadın yüzünden
Bıraktığım şehir.
ORHAN VELİ
Candan Erçetin:
Bu şehir insana tuzak kuruyor
Bu şehir insanı uzak kılıyor
Bu şehir insanı hayli yoruyor
Bu şehir insanı hep kandırıyor(x2)
Ceza:
Senin için yazılmış her şiir
Bu bedenin olsa keşke
Bak bir ömrü vereceğim işte bu şehir benim
Bir demir atmış ki gönlüm
Yosun tutmuş limanda kalmış toprağında servetim var
Anılarım çocukluğum ve geleceğim
Bağlamış elimi kolumu ne kadar uzağa gitsem de kopamadım
Ne kadar yakınsam ona Ben o kadar uzağım
Ondan her taraf tuzak her bir yer yalan
Tutulmamış ki hiç birsöz hep yalan dolan var
Candan Erçetin:
Bu şehir insana tuzak kuruyor
Bu şehir insanı uzak kılıyor
Bu şehir insanı hayli yoruyor
Bu şehir insanı hep kandırıyor(x2)
Ceza:
Gel bu şehrin havası böyle kalsın
Aynalar yalancıdır
Bu şehrin dört bir yanında ayna var
Alımlıdır kandırır ki anlamazsın
Verilen sözler unutulur
Belki yarına umut olur
Fakat bu şehir unutturur
Bazen hatırlatır ve ağlatır güldürür
Birgün yaşarken birgün öldürür
Bir türküdür bu duyduğun senin için
Dikenli gül ve yaşanacak bir gündün
Bu şehirde doğdum bu şehirde söndüm
Candan Erçetin:
Gel biz şehrin havasına hiç uymayalım
Birbirimize verdiğimiz sözlerin hepsini tutalım
Birde şehirli türkü tutturup karşılıklı seninle
Şehre inat dert üstüne dert koymayalım, ayrılmayalım
Ceza:
Gönül bir bağlanmış ki sorma
Her güneşli gün ve her yıldızlı geceyi özler o da bizim gibi
Kardeşiz biz sanki yağmuruyla ıslanan
Ağaç gibi kökünden bağlı kopmaz özümdür o bilinmez
Sözüm var and içilmiş bir günde dört mevsimmiş
Bu şehir benim mi bu şehir bizimmiş anla
Pes etmedik umutla yürüdük işte hergün aynı yolda
Bırakmam, terk etmem, ben gitmem bu şehirden
Candan Erçetin:
Bu şehir insana tuzak kuruyor
Bu şehir insanı uzak kılıyor
Bu şehir insanı hayli yoruyor
Bu şehir insanı hep kandırıyor
Bu şehir insana tuzak kuruyor
Ceza:
Gel bu şehrin havası böyle kalsın tuzakla dolmuş her yer yorulmuş tüm bedenler acep neden?
Candan Erçetin:
Bu şehir insanı hayli yoruyor
Ceza:
BIRAKMAM TERKETMEM BEN GİTMEM BU ŞEHİRDEN!!!
http://www.youtube.com/watch?v=jgoesBlsInY
Ablacım ne güzel şarkılar şiirler paylaşmışsın
ellerine sağlık
ömrüne bereket
hepinize iyi günler
erken kaçıyorum bugün
kendinize ve sevdiklerinize iyi bakın...
Ben Sana Mecburum
Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
Bu şehir o eski İstanbul mudur
Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
Sokak lambaları birden yanıyor
Kaldırımlarda yağmur kokusu
Ben sana mecburum sen yoksun.
Ölmek kimi zaman rezilce korkuludur
İnsan bir akşam üstü ansızın yorulur
Tutsak ustura ağzında yaşamaktan
Kimi zaman ellerini kırar tutkusu
Bir kaç hayat çıkarır yaşamasından
Hangi kapıyı çalsa kimi zaman
Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu
Fatih'te yoksul bir gramafon çalıyor
Eski zamanlardan bir cuma çalıyor
Durup köşe başında deliksiz dinlesem
Sana kullanılmamış bir gök getirsem
Haftalar ellerimde ufalanıyor
Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
Ben sana mecburum sen yoksun.
Belki haziranda mavi benekli çocuksun
Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden
Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun
Bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor
Belki körsün kırılmışsın telaş içindesin
Kötü rüzgar saçlarını götürüyor
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Bu kurtlar sofrasında belki zor
Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Sus deyip adınla başlıyorum
İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
Hayır başka türlü olmayacak
Ben sana mecburum bilemezsin.
Attilâ İlhan
güle güle eylemcim..
iyi akşamlar..
Kankacım iyi akşamlar...
Ablacığım harikasın...
çok sağol,nefis bir program, güzel şiirler ve şarkılar...
mest oldum...
yüreğine sağlık...
Mavigünüm cok sag ol, yüregine saglik!
Bizimle bugün de paylastiklarin gönüllerimize en güzel besin sayilir. Bir yanda düsündüren anlatimlar, sonrasinda en güzel siir ve sarkilar...
bbo sanat ve müziğin
son şarkısı..
Sİbel Can 'dan
SEVMEKTEN KİM USANIR
Rast
Bestekâr : Teoman Alpay
Güftekâr : Hikmet Münir Ebcioğlu
Sevmekten kim usanır, tadına doyum olmaz
Hangi gönül uslanır, sevenle oyun olmaz
Kaç kere yemin ettim, kaç gönüle de girdim
Sensiz yapamıyorum ah, bak yine geri döndüm
İstersen yüzümü güldür, istersen ağlat beni
Bir gecenin koynundan, bin geceye at beni
Kaç kere yemin ettim, kaç gönüle de girdim
Sensiz yapamıyorum ah, bak yine geri döndüm
dinliyoruz..
http://www.youtube.com/watch?v=ej98vIPXfv8
son şarkı her zaman ki gibi kankama yolluyorum..
allah kimseyi sevmekten ve sevdiklerinden ayırmasın
diyerek.
herkese iyi akşamlar...
iyi paydoslarınız olsun..
yeni bir BBO sanat da buluşmak üzere..
Güzel dileklerine katilarak cok tesekkürler ediyorum kankacigim, eksik olma... :)
güzel ve keyifli bir akşam sizlerle olsun dostlar..
sevgi-sağlık-mutluluk-dostlukla kalın..
yazılmışsa yarına da nefes alabilmek, görüşmek dileğiyle..
ne demiş şair : " dertleri ilaç niyetine içtim,gelecek gülümseme dolu günler için..."
şair mair öyle bişey dememiş bakmayın siz bana,şimdi uydurdum o lafı:))
sizleri Nadide Sultan'ın söyleyeceği Konyalım türküsüyle başbaşa bırakıyor ve veda ediyorum..
Baskanim yazdiklarin elime ulasti. Sana sonuna kadar hak vermesem de, kismen hakli oldugun yerler de yok degil :)
Konyalim bana gelsin mi baskanim
oldu gelsin bakalim
hem Konyali`dan baskasina bastirmaz zaten
Mavigün ablacim programlari ya gündüz yapiyosun ya da sabaha karsi
Söyle aksam sefasi niyetine de bekleriz. Demi arkadaslar... e tabi kimse yok. ben kendi basima bekliyorum
hayirli aksamlar cümleten
hepimize merhaba kusura bakmayın ancak geldim.
NE İÇİNDEYİM ZAMANIN
Ne içindeyim zamanın,
Ne de büsbütün dışında;
Yekpâre, geniş bir ânın
Parçalanmaz akışında.
Bir garip rüyâ rengiyle
Uyuşmuş gibi her şekil,
Rüzgârda uçan tüy bile
Benim kadar hafif değil.
Başım sükûtu öğüten
Uçsuz, bucaksız değirmen;
İçim muradına ermiş
Abasız, postsuz bir derviş;
Kökü bende bir sarmaşık
Olmuş dünya sezmekteyim,
Mavi, masmavi bir ışık
Ortasında yüzmekteyim...
Ahmet Hamdi Tanpınar
GÜNAYDIIN BBO AİLESİ
HEPİMİZE İYİ SABAHLAR..
İYİ ÇALIŞMALAR..
DİKKAT DİKKAT..
bbo ailesinde
kahvaltı yapılacakların dikkatine
Başkanımız aracını yollamıştır..
Bu gün hepimizi kahvaltıya çağırmaktadır..
http://www.yeniresim.com/data/media/542/
www.yeniresim.com_-_3D_Resimler_-_Ufolar.jpg
kapıdaki güvenlikçilere
BBO klüp kartını gösterip girebilirsiniz.
klüp kartı olmayan giremez..
http://images.habervitrini.com/
haber_resim/uzaylilar_yaratik.jpg
HANGİ ZAMAN DİLİMİNDE
KAHVALTI YAPACAĞIMIZ
BAŞKANIMIZIN EMİR VE KOMUTASINDA OLUP..
GİDECEĞİMİZ ZAMAN HAKKINDA İTİRAZ KABUL EDİLMEMEKTEDİR.
İMZA
HACIBBOYATMAZINKIZIGECELAMBASI...
Nilgün K.Tahmaz'ın
bugün ki köşe yazısı...
Kendisine BBO ailesi adına
Yine teşekkürler...
Yine teşekkürler...
Seyircinin isteği göz önüne alınmıyor ki!
televizyongazetesi.com'u sıkı sıkı takip ediyorum, çünkü kanal çok, vakit dar... Yorumsuz, tarafsız ve detaylı bilgiler veren bir internet sitesi tabii ki hem takip edilmeyi hem de takdir edilmeyi hak ediyor. Neyse bugün kafama takılan ise yine bu internet sitesinde okuduğum ve bana çok şey düşündüren bir diyalog... Goncagül Sunar'ı eminim hepiniz tanıyorsunuzdur! Mahallenin Muhtarları'nın çılgın kızı Sunar, bir süre sonra Asmalı Konak'ın Hayriye'si olarak karşımıza çıktı. Bu efsanevi dizide Çağan Irmak'la tanışan Sunar, Irmak'ın neredeyse her yapımında yer aldı. Goncagül Sunar, Saba Tümer'in Habertürk'te yayınlanan programında ünlü yönetmene olan güvenini ve hayranlığını dile getirmiş. Sunar yine aynı programda 'Yol Arkadaşım'ın yayından kaldırılmak yerine kanal değiştirdiğini anlatmış. Bu değişikliği de seyircinin diziye verdiği değere bağlamış. İşte burada kafama bir şey takıldı. Acaba dizinin yayından kaldırılmamasının nedeni seyircinin tutumu mu, yoksa altında Çağan Irmak imzasının var oluşu mu? Yaptığı her işle akıllarda yer eden Çağan Irmak'ı hiçbir kanalın kırmak ya da küstürmek isteyeceğini sanmıyorum. 'Yol Arkadaşım' günümüz şartlarında hak ettiği değeri görmemiş olsa bile, Çağan Irmak'ın bundan sonraki işlerinin ses getireceğini artık herkes biliyor. Sunar, Irmak'a güvenmekte çok haklı, ancak dizinin yayından kaldırılmamasını yanlış bir noktaya bağlamış. Eğer Türkiye'de seyircinin isteği bu kadar ciddiye alınsaydı; yüzlerce kanaldan bir teki de çıkar 'Benden Baba Olmaz'ı yayınlardı.
CANLARIM..
şu şöhretli seyirci olmak ta ne güzel bir şeymiş..
bu zevkle ne çay içeriz ama uzay manzarasına karşı...he he...
hadi ben gittim ...
yoksa yarın kahvaltıyı kaçıracam..
kalın sağlıcakla..
ömrümüze bereket olsun..
Günaydınlar
Uzay manzarasına karşı kahvaltı süper :))
Mavigün ablacım çok güzel şeyler paylaşmışsın bizlerle
ellerine yüreğine sağlık
hepimize kolay gelsin...
Nilgün hanımada teşekkürler
herzaman yanımızda olduğu için
Günaydin, günaydin... güzel bir güne uyandigimiz umudu ve dilegi ile günaydin... o sahane kahvalti vaadi insani nasil mutlu ediyor, görüyor musunuz?
Baskanimiz cok yasa!
Baskani böyle oldu-bittiye getiren Mavigünüm sen de cok yasa! Bak gülümseyerek basladik ise sayende, bundan sonrasi da kolay gele..
Nilgün Hanima candan tesekkürler, bizi unutmadigini her firsatta gösteriyor, cok sag olsun.
Merhaba ve günaydın...
Kahvaltıya davetli-imişiz...
Sabah beri arıyorum...
Ne davet sahibi var ortada ne de daveti ileten...
Resmen aç kaldım...
amanın geç kalmışım saat kaç olmuş:)
merhaba dostlar
merhaba dünya
merhaba Nilgün Hanım...yine kulaklarımızı çınlatmışsınız teşekkür etmek az gelir biliyorum ama elimizden ancak o geliyor.
Hosgeldin Baskanim, nerelerde kaldin? Ya,o ne kahvaltiydi ama? Havamizi aldik!:)
Bu sabah Mavigün´ü yalanci cikartip, hevesimizi kursagimizda birakip, özel söförlü makam arabani bile bizden esirgeyip, tipik lider bencilligi örnegi sergileyerek uzay manzarali sahane bir kahvaltiyi bize cok gördügünü gösterdin yani resmen ektin bizi...
Baskanim saygilarimizla alacagin olsun! :)
Imza: Üstüne Vazife
herkese merhabalar..
keyifleriniz nasıl bu saate kadar
umarım işleriniz sizin istediğiniz gibi olmuştur..
No name canım demek aç kaldınız
ne yapayayım başkan bize gelirken aşırı hızdan trafik polislerine yakalanmış..
Gösterdiği ehliyetten de polisler birşey anlamamış..Başkan çağırdı gittim..trafik polislerine anlatmaya çalıştım.
No name bizim başkan laf aramızda Dünyaya inerken hangi ehliyeti alacağını şaşrır.
baktım bu günde taş devrinde ki çakmaktaşın ehliyeti yanında bre bre..ah başkanım sen neyaptın dedim..gittik tekrar uzaya aldık.
TC 2000 yılların ehliyelerinden aldık ...ancak geldik işte....
başkanım aç kaldı BBO ailesi..
paça ve işkembe hariç yapın bir güzellik..
paça ve işkembe sevmiyorum...
zaten öğlen oldu,
ayrıca bir ata sözü biliyorum ben...
"Hazırı gayba değişme" diyen...
Mavigünüm seni yakalamışken kayıplardaki başkanla uğraşamam kusura bakma.
tüm bbo ekibini topladım ve evinin kapısına dayanmak üzereyim, sen en iyisi sofrayı hazırlamaya başla...
çok açız çok... artık Allah ne verdiyse...
benim ne suçum var ya, benden habersiz yemek düzenliyorsunuz:))
aç kalında aklınız başınıza gelsin dicem ama kıyamam size ben...gelin size işkembe çorbası ısmarlayayım dicem ama onuda beğenmezsiniz..o zaman size oğlak çevirme ısmarlayayım:))
ona da hayır derseniz benden günah gitti:))
sabah bizim küçük yeşil marslılar ile toplantım vardı, dünyayı nasıl istila ederiz kansız şekilde diye kritik yaptık, o yüzden geç kaldım:))
Ay, ben et yemem, limonsuzsa salata da yemem! Cünkü sirke midemi yakar, pilav pirincliyse yemem, mercimek corbasi da yemem! sonra tatli olarak kadayif varsa yemem, baklava olsa hani neyse, sütlac kesinlikle yiyemem, dokunuyor n´apiim... zikkimin kökü yok muydu? :)
No name gel kardeşim gel..
ben şimdi sizlere..
patlıcan kebap
http://ulkerkan.unblog.fr/
files/2008/08/image63.jpg
buhara pilavı
http://lh6.ggpht.com/_BaLcQlWSBnw/
SD7Hiv6N0AI/
AAAAAAAAAK8/EV2jHvCGDxw/
S5300804.JPG
ortaya salata olarak
zıkkımın kökü salatası...
(özel olarak istendi)
maydonoz salatası
ve ayran
http://www.rehberalem.com/
firmalar/37354/urun/ayran.jpg
bekliyorum.
sonra herkese
http://www.kochdichtuerkisch.de/
uploads/Cay_Ayvalik.JPG
Ablacığım ellerine sağlık...
Yalnız patlıcan kebabı pişirmeyi unutmuşsun, çiğden de yemek zor oldu ...
pilava gelince muhteşem bir şey çok da doyurucu iyi ki gelmişiz...
çoktandır bu kadar fazla yememiştim...
her ne kadar menüde tatlı eksikse de o kadar önemli değil puanı fazla etkilemez...
Ben, patlıcan kebap pişmediği için 1 puan kırıyorum, salatayı göremedim bir puanda oradan kırıyorum, tatlı yoktu bir puanda oradan kırınca...
benim notum 7 efendim...
Merhabalar
Yahu sabah sabah bu kadar yemek muhabbeti olur mu hic? artik sizin yasiniz geregi kolestrol, seker, tuz... dikkat etmeniz gerekiyor.
Ben size en iyisi marul salatasi yaptirayim söyle tuzsuz, hafif zeytin yagli, azicik da limonlu onu yiyin. dokunmayin kebaplara, baklavalara
Kardeşim ne sabahı ya,
az kaldı akşam olacak.
amerika'dan mı yazıyorsun japonya'dan mı...
evet o pilavın yanına bahsettiğin salata iyi gider...
muhabbet sabahin erken saatlerinde baslamis da onu dedim ya :)
Hem sana pilav da yok
isiniz gücünüz homili girtlak
spor yapin accik. televizyonda mac seyretmek, spor faaliyeti degil, keske olsaydi
bu arada mavigun ablacim unutmusum, sabaha karsi yapmis oldugun calismalardan dolayi ellerine saglik, Nilgün Hanim`a da tesekkürler
Bana müsaade, ben kaciyorum
Herkes, iyi aksamlar dileklerimi zamani gelince üzerine alsin :)
Hepinize kolay gelsin..
Hosgeldin Kayacim, senin tarif ettigin o salata "bizim damak zevkimize hic uygun degil" malesef! Durduk yerde senin de yagsiz tuzsuz salata, spor mpor gibi seyleri bize önermeni esefle karsiliyor ve de hatta siddetle kiniyorum...
Az önceki salatayi ben herkesten önce kaptigim icin sen göremedin belki de No Namecim, ama o zaten özel olarak bana hazirlanmisti, yani sizinle paylasmak icin de ben bir neden göremedim! Cok da güzeldi, oh oh kiskananlar catlasin! Ellerine saglik arkadasim!
Hem bi sey daha diyiiim mi, herkes bilmez ama patlican öyle bir sebzedir her haliyle yenir, zaten atesi karsidan görse yeter, üstüne konmasina gerek bile kalmaz oracikta kendiliginden pisiverir derler.... Yani arkadaslar bazilarimizin iddia ettigi gibi patlicanin ciy hali yoktur, olsa olsa patlican kiymeti bilmeyen kisi vardir! Ben patlicana laf söyletmem bilesiniz! Ev sahibimiz cok da güzel pisirmisti, kutluyoruz...
Pilav icin bir sey diyemiyorum cünkü masada görmemizle bitmesi bir anda oldu! Hayir, tadina biz de bakabilseydik hakkinda fikrimizi beyan ederdik! Degil mi ama? E, birileri kitliktan yeni cikmis ve hic pilav görmemis gibi tabagindan sonra tencereye de saldirinca biz kaldik acikta...
Neyse!
Tatlinin olmamasini ben ev sahibimize yaptigimiz ani baskina bagliyorum! Olabilir, insanlik halidir ve bence hosgörülmelidir!
Bu durumda ben puan kirmiyor, hatta sirf salata icin yildizli bir 10 puan! veriyorum! :)
canlar yapmayın ..
ne bileyim çay dan sonra tatlı servisi de yapacaktım..
pilavdan sonra biraz dinlenmek üstüne bir çay içmek sonra da tatlınızı yersiniz diye düşünmüştüm..
ah sabırsız canlarım ..
işte tatlınınz...
http://rideturkey.com/maxdb/
zakcay/zakcay01_044.jpg
afiyet olsun..
aman ben yanlış sitede de miyim bune
yemekteyiz çekimlerindemiyim
yok canım daha neler..
kameraman kardeşim çekme yaa çekme dedim..
ben bunları canlarıma yaptım ne çekimi gidin ya not mot anlamam ben..
bak bak kalmış mı hepsi yenmiş..
demek ki neymiş kardeşim..
burası BBO sitesiymiş
sen bak düz git tamam ordan dön sola orta kocaman SPBİTV(SaçmaprogamlarbulupizlenirTV)diye tabelasını görürüsün.
sor yemekteyiz programı sana göstersinler..
aman ya..neyse gitti..
canlarım yediniz mi tatlınızı..
tamam işte...
Cok tesekkürler Kankacigim, o güzel yemeklerden, nefis yorgunluk cayindan sonra gelen tatlimiz da harika.. Sana bir sürü zahmet verdik, ellerine saglik!
Kim kuzum bu tuhaf insanlar böyle birden aramiza karisan? A, gördün mü sekerim rezil olmak isten degil... neyse gittiler galiba... cik.. cik.. cik...
sevgili netice gurme
kankam pilava saldırmış,ve hatta kimseye fırsat vermeden çömçeyle tencereye girişmiş olabilir. kankam yüzünden kimseye pilav kalmamış da olabilir. Fakat bu durumu internet ortamında yayarak kankamı utandırmanızı kınıyorum...
Sizin koca tepsi salatayı tek başınıza lüpletmenizi biz deşifre etmiyoruz ama...
(Ablacığım ekmek kadayıfı harika,
Balıkesir'den mi? Kaymak ta manda kaymağı herhalde nefiss...
ellerine sağlık...)
canlarım..
ben güzel bir mavi gökyüzü eşliğinde..
körfez gezintisine çıkmadan..
sizlere..
öğlen yemeğinden sonra
şöyle bir iki sanat müziği ile
müsadenezi istiyorum..
şimdi uzaklardasın..
gönül hicranla doldu..
hiç ayrılamam derken
kavusmak hayal oldu..
sevda bahçelerinin
çiçekleri hep soldu..
çiçekleri hap soldu..
hiç ayrılamam derken
kavuşmak hayal oldu
zeki müren den
dinliyoruz..
http://www.youtube.com/watch?v=SDUbY8f0_qY
sevgili kankama
müzeyyen senar dan
benzemez kimse sana
tavrına hayran olayım
bakışından süzülen
işvene kurban olayım
lütfuna ermek içün
söyle perişan olayım
dinliyoruz
http://www.youtube.com/watch?v=lSi883W_kQw
ben gittim..
herkese kolay gelsin..
ve yetişemezsem de
herkese de iyi akşamlar...
Kankacigim o güzel sarki icin cok tesekkürler canim, güle güle git, Körfez´e selamlar götür yaninda bizden gülümsemelerle... :)
vay vaay yemekler ,tatlı,çay ve iki güzel şarkı
ellerine sağlık ablacım
bir tencere pilavı tek başıma yemişim helal bana :))
hemde ben yemişim ,o kadar acıkmışım demek farketmemiştim
Mavigün ablacım iyi gezmeler
iyi akşamlar diliyorum...
Allah rahatlık versin...
herkese güzel bir akşam diliyorum
kendinize ve sevdiklerinize iyi bakın
yarın sabah kısmetse tekrar görüşebilmek dileğiyle...
Güle güle Eylemcim, iyi aksamlar canim... (Kimin yaninda hic cekinmeden rahatlikla pilav tenceresine saldirabilecegini de ögrenmissindir umarim!) :)
No Namecim sana da iyi aksamlar canim kardesim, gün icinde bagisladigin gülümsemeler icin tesekkürler... :)
Herkese iyi aksamlar arkadaslar..
iyi akşamlar dostlar
sevgiyle sağlıkla kalın
yarın görüşebilmek ümidiyle..
ÖPÜCÜK NEDİR...
Ekonomistler der ki:
ÖPÜCÜK, talebin her zaman için arzdan fazla olduğu bir alışveriştir.
Muhasebeciler der ki:
ÖPÜCÜK, geri dönüşüm sağladığı için kâr oranı yüksek bir tür kredidir.
Matematikçiler der ki:
ÖPÜCÜK, sonsuzluktur çünkü burada 2'nin böleni yoktur.
Geometriciler der ki:
ÖPÜCÜK, iki dudak arasındaki en kısa mesafedir.
Fizikçiler der ki:
ÖPÜCÜK, kalbin yoğunlaşması sonucu iki dudağın birbirine yapışmasıdır.
Kimyacılar der ki:
ÖPÜCÜK, iki kalbin birleşmesi sonucu ortaya çıkan reaksiyondur.
Anatomi profesörleri der ki:
ÖPÜCÜK, aşk ve heyecan taşıyan bakterilerin tükürük yoluyla ağızdan ağıza geçmesidir.
Fizyoloji profesörleri der ki:
ÖPÜCÜK, insan vücudundan 2 adalenin heyecanla birbirine değerek kasılmalarıdır.
Dişçiler der ki:
ÖPÜCÜK, hem bulaşıcı hem de antiseptiktir.
İstatistikçiler der ki:
ÖPÜCÜK, 90-60-90 ölçülerindeki artma ya da azalmaya bağlı olarak değişiklik gösterebilen bir olgudur.
Filozoflar der ki:
ÖPÜCÜK, çocuklar için oyun, gençler için zevk, yaşlılar için güvendir.
Dil bilgisi öğretmenleri der ki:
ÖPÜCÜK, tekil gibi görünen ama coğul olan, cins isim gibi görünen ama özel olan ve her cümlede bir anlam ifade eden kelimedir.
Mimarlar der ki:
ÖPÜCÜK, iki dinamik nesnenin arasında sağlam bir köprü oluşturan değerdir.
Ve Bilgisayar Bilimcileri der ki:
ÖPÜCÜK, bazen iki sistemin iletişimini hızlandıran önemli bir sistem dosyası, bazen de bütün sisteminizi altüst eden bir virüstür
***
Akdeniz Şiirleri
Sen Deniz Gök,
Bir an dursanız uykuda
Büyür bir yosun geceye karşı.
Tedirgin olur ölüler
Bir an yaşlansanız karanlığa,
Sen Deniz Gök.
---------------------
Dalarım engine
Ki yaşadığım
Anıladığımdır.
Roma'yla Kartaca'nın arasında
Yüzer, sevgi sevgi
İstanbul.
Böler bir kuş düşüncemi ikiye
Maviden
Yarıda kalır içki.
---------------------
Dersin ki
Ellerimize değecek
Yıldızlar
Büyüyecek büyüyecek de.
Dersin ki
Bir aydınlığı var
Sevgililer için,
Karanlık sessiz de.
Dersin ki
Uyuyamıyorum
Yalnızız
Gece, mavi de.
---------------------
Sessizdi yeryüzü
Yeryüzünde biricik Akdeniz vardı
Akdenizde
Yalnız ikimiz.
Beni seviyor musun dedim,
Yumdu gözlerini uzaklığa,
Tam sorulacak an, diye gülümsedi,
Tam sorulacak yer.
---------------------
Bir kocaman yeşil bir kocaman boz
Yellerde
Çarpar birbirine çarpar enginlere dek.
Dalgaların ucunda yıldızların ucu
Her köpük bir fırtına
Her köpük bir evren.
Şu deniz şu gök gizlenebilir
Seni sevdiğim
Gizlenemez.
---------------------
Havaya da yalıma da ağaca da benzer ama
En çok suya benzer
Sevgimiz.
Morluğun acısı var sonu yok
Karışır yaşamımıza
Kendiliğinden.
Herkes ölünce toprak olurmuş
Hayır hayır
Bizim su olacağımız besbelli.
---------------------
Akdeniz enginlerde kararmaktadır
Ama
Ben
Öyle maviyim ki.
Akdeniz bir gitmişlikle eski, uzak,
Ama
Ben
Sahibi gibiyim yıldızların.
Akdeniz seni bir daha yaratamaz
Ama
Ben
Seni bir daha sevebilirim.
---------------------
Deli gibi bir gürültü, ansızın,
Yırtılırcasına yarılır sessizlik,
Düşünür Akdeniz.
İşte uçaklar geçer havalarından
Kalır mavilik üstünde apak izleri,
Akdeniz anlar ve sever.
---------------------
Denizdir,
Her akşam üstü
Bütün düşüncelerde
Gelip gider.
7nin le
Acısı
Uzunluğu
Aksi.
Ve gece yarısıdır bu masmavi şey,
Senin
Uzaklarda
Unuttuğun sessizlik.
---------------------
Duymuştun
Bu türküyü
Çok eskiden de.
Bu türküyle anılarsın yelden
Yeşilden
Kadırgaların dibindeki sessiz yosunları.
Bu Akdeniz dalgalarında bu türküde sen
Varsın ışıl ışıl
Ve yoksun biraz.
---------------------
İyice düşün bu bütün yaşamamızdır.
Fazıl Hüsnü Dağlarca
BBO ailesine
günaydın
gününüz akdeniz
mavisi ve yeşili
gibi geçsin..
Sevgili Gece Lambasına teşekkürler...
Güzel bir gün olması dileğiyle
GÜNAYDIN
günaydınlar
hepimize kolay gelsin
Günaydin canlar, günaydin..
Mavigünüm yine cok güzel misralarla bize günaydin demissin, nasil da deniz askiyla yazilmis.. Cok tesekkürler canim.
Biz burada, Akdeniz´den coook uzakta soguk ve yagmurlu bir güne uyandik, sicak evlerimiz olduguna sükretmek ve özledigimiz günesli günlerin degerini kendimizde yükseltmek icin gibi..
Bu gün de zorluklar insallah kolay gelsin, güzel bir gün olsun hepimize...
kankacım günaydın
kimseler yok, birbirimizi ağırlayalım bari...
çayın var mı?
gelirken simit alayım mı?
Çay var kankacım
ablamda gelmiş hadi gelin bekliyorum
simit al iyi olur,birde maydonoz :)
günaydın dostlar
günaydın dünya
gün rahmetiyle başladı,hafif hafif yağan bir yağmur,ılık bir hava,güneş bu sabah uyanamamış sanırım,tek gözüyle bakıyor dünyaya..
keyifli-bereketli-neşeli-hoşça-dostça-mutlulukla dolu bir olması temennisiyle..
off ya
sabah sabah içim karardı yine
gaflette bulunup gazetelere baktım,bakmaz olaydım..
şiddet vahşet almış başını gitmiş yine..
hele bir tanesi var ki içler acısı..
..............
dün akşam haberleri seyrettim ,epeydir seyretmiyordum, ABD nin yeni başkanı yüksek maaş alan üst düzey kişilerin maaşlarını dondurmuş...hehehe, aklımdan bizden biri böyle yapsaydı ne olurdu acaba diye geçirdim, ama sonra gerçek dünyaya döndüm ve böyle bişeyin mümkün olamayacağını anladım, bırakın maaş dondurmasını tam tersini yaparlardı herhalde..
ben sıkıldım bu gelişmiş dünyadan ya, yontma taş çaığına geri dönmek istiyorum
hayırdır dostlar, bugün cuma yarın tatil, gelsede dinlensek modundamısnız:)
ya da birileri konuşmanızı yasakladı
belki de canınız konuşmak istemiyor
hatta olur da konuşurum diye ağzınızımı bantladınız ?
olsun sorun değil bantlamanız, çünkü sadece yazıyorsunuz,ellerinize bişey olmasın:)
.................
ne demiş şair ?
susma sustukça sıra sana gelecek...o laf böyle durumlar için değil ama olsun,ben söyleyeyim içimde kalmasın:))
herkese merhabalar..
körfez de sabah ağaçlar lodosun çaldığı melodiyle dans ederken güneş sabah bir naz bir naz ben bu gün sizle dans etmeyeceğim desede sonunda dayanamadı ve dünya sahnesine endamıyla sanını verdi.
ve onun sahneye çıkmasıyla o ne ışık o ne güzellik o ne alçakgönüllük ..içimiz ısındı..
rüzgar hafif müziği eşliğinde ağaçlar ve güneş hala dansını sürdürmekte körfezde..
sizlerin keyfinin güneşler gibi sıcacık ve aydınlık olmasını dilerim..
sevgili başkanım...
siz uzay-dünya arası gel -git yapmaktan ve zaman tünelinde olmanızdan bazen hangi zamanda olduğunuzu unutuyorsunuz..
canım başkanım ayrıca siz tüm bu başka zamanlarda gezerken farkına vardınızsa zaten türkiye ye uğrarsanız..cilalı taş devrinde başka bir çağ geçemediğini görürsüznüz..
başka ülkelerdeki zaman dilimleri sizi şaşırtmasın..
başkanım hazretlim..
işte bende onu diyorum ablacım,ben bu cilalı taş devrinden sıkıldım diye, yontma devrine geri dönmek istiyorum:) cila bizim neyimize:)
kuvvetli rüzgar sıkı bir yağmur,
her şeyler uçuşuyor...
hava da simsiyah...
neyse ki dükkan sıcak ve kuru...
Allah dışarıda kalanlara yardım etsin...
burası böyle...
burada da karanlık daha yağamadı
içim karardı
yağsa rahatlayacaktık
siteyede yansıdı havanın bu hali :)
Körfezde güneş ile rüzgar dansını bıraktı..
hava içine kapandı..
ağlamakla ağlamak arasında..
eylemcim siteye de böyle hal var diyorsun ya...
bazen ağlamak zehiri dışarı akıtmak gerekir..
bazen öfkeyle pekçok yerde şiddetli lodosun yaptığı gibi..
hıçkıra hıçkıra
bazen ise içimize akıtırz göz yaşlarımızı..
24 ocak 1993 yıllında hüngür hüngür ağladığım bir pazar gününü hatırlıyorum..
her ölüm yıl dönümümde gözyaşımı tutumam..
içime akıtırım gözyaşlarımı..
çünkü utanırım ...
Ağlamaktan başka hiç bir şey yapamamaktan..
unutmadık derken aslında çoktan
ölümüne neden olan her değeri unuttuğumuzdan
eylemcim...
ağlamak iyidir..
varsın sitede bu gün ağlasın..
belki önce kendi ruhumuzu temizlemekle başlamak gerekiyor..
Her yanlışı başkalarının düzelteceğini bekleyen bir halkı olmanın ezklği
ağlayalım ...
işte görüyoruz gelmiyor
gidenler gibi korkusuz..
vatan evlatları yok artık..
aydınlar yok...
ağlayalım kardeşim..
bu gün ağlayalım...
bak tüm doğa da
bu gün
ağladı..
ağlayacak...
SESLENİŞ
Dağ gibi karayağız birer delikanlıydık.
Babamız sırtında yük taşıyarak getirirdi aşımızı, ekmeğimizi.
Arabalar şırıl şırıl ışıklarıyla caddelerden geçerken
bizler bir mumun ışığında bitirirdik kitaplarımızı.
Kendimiz gibi yaşayan binlerce yoksulun yüreğini,
yüreğimizde yaşayarak katıldık o büyük kavgaya.
Ecelsiz öldürüldük. Dövüldük, vurulduk, asıldık.
Vurulduk ey halkım, unutma bizi...
Yoksulluğun bükemediği bileklerimize çelik kelepçeler takıldı.
İşkence hücrelerinde sabahladık kaç kez.
İsteseydik, diplomalarımızı, mor binlikler getiren birer senet gibi kullanırdık.
Mimardık, mühendistik, doktorduk, avukattık.
Yazlık kışlık katlarımız, arabalarımız olurdu.
Yüreğimiz, işçiyle birlikte attı.
Yaşamımızın en güzel yıllarını, birer taze çiçek gibi verdik topluma.
Bizleri yok etmek istediler hep.
Öldürüldük ey halkım unutma bizi...
Fidan gibi genç kızlardık.
Hayat, şakırdayan bir şelale gibi akardı göz bebeklerimizden.
Yirmi yaşında, yirmi bir yaşında, yirmi iki yaşında,
işkencecilerin acımasız ellerine terk edildik.
Direndik küçük yüreğimizle, direndik genç kızlık gururumuzla.
Tükürülesi suratlarına karşı,
bahar çiçekleri gibi taptaze inançlarımızı fırlattık boş birer eldiven gibi.
Utanmadılar insanlıklarından, utanmadılar erkekliklerinden.
Hücrelere atıldık ey halkım, unutma bizi...
Ölümcül hastaydık. Bağırsaklarımız düğümlenmişti.
Hipokrat yemini etmiş doktor kimlikli işkencecilerin elinde
öldürüldük acımaksızın.
Gelinliklerimizin ütüsü bozulmamıştı daha.
Cezaevlerine kilitlenmiş kocalarımızın taptaze duygularına,
birer mezar taşı gibi savrulduk.
Vicdan sustu. Hukuk sustu, insanlık sustu.
Göz göre göre öldürüldük ey halkım, unutma bizi...
Kanserdik. Ölüm, her gün bir sinsi yılan gibi dolaşıyordu derilerimizde.
Uydurma davalarla kapattılar hücrelere.
Hastaydık. yurtdışına gitseydik kurtulurduk belki.
Bir buçuk yaşındaki kızlarımızı öksüz bırakmazdık.
Önce kolumuzu, omuz başından keserek,
yurtseverlik borcumuzun diyeti olarak fırlattık önlerine.
Sonra da otuz iki yaşında bırakıp gittik bu dünyayı, ecelsiz.
Öldürüldük ey halkım, unutma bizi...
Giresun'daki köylüler, sizin için öldük.
Ege'deki tütün işçileri, sizin için öldük.
Doğudaki topraksız köylüler, sizin için öldük.
İstanbul'daki, Ankara'daki işçiler sizin için öldük.
Adana'da, paramparça elleriyle, ak pamuk toplayan işçiler, sizin için öldük.
Vurulduk, asıldık, öldürüldük ey halkım, unutma bizi...
Bağımsızlık, Mustafa Kemal'den armağandı bize.
Emperyalizmin ahtapot kollarına teslim edilen ülkemizin
bağımsızlığı için kan döktük sokaklara.
Mezar taşlarımıza basa basa, devleti yönetenler,
gizli emirlerle başlarımızı ezmek, kanlarımızı emmek istediler.
Amerikan üsleri kaldırılsın dedik, sokak ortasında sorgusuz sualsiz vurdular.
Yirmi iki yaşlarındaydık öldürüldüğümüzde ey halkım, unutma bizi...
Yabancı petrol şirketlerine karşı devletimizi savunduk;komunist dediler.
Ülkemiz bağımsız değil dedik; kelepçeyle geldiler üstümüze.
Kurtuluş Savaşı'nda emperyalizme karşı dalgalandırdığımız bayrağımızı
daha dik tutabilmekti bütün çabamız.
Bir kez dinlemediler bizi. Bir kez anlamak istemediler.
Vurulduk ey halkım unutma bizi...
Henüz çocukluğumuzu bile yaşamamıştık.
Bir kadın eli değmemişti ellerimize.
Bir sevgiliden mektup bile almamıştık daha.
Bir gece sabaha karşı, pranga vurulmuş ellerimiz ve ayaklarımızla
çıkarıldık idam sehpalarına.
Herkes tanıktır ki korkmadık. İçimiz titremedi hiç.
Mezar toprağı gibi taptaze,
mezar taşı gibi dimdik boynumuzu uzattık yağlı kementlere.
Asıldık ey halkım, unutma bizi...
Bizi öldürenler , bizi asanlar, bizi sokak ortasında vuranlar,
ağabeyimiz, babamız yaşlarındaydılar.
Ya bu düzenin kirli çarklarına ortak olmuşlardı,
ya da susmuşlardı bütün olup bitenlere.
Öfkelerini bir gün bile karşısındakilere bağırmamış insanların
gözleri önünde öldürüldük.
Hukuk adına, özgürlük adına, demokrasi adına,
batı uygarlığı adına, bizleri, bir şafak vakti ipe çektiler.
Korkmadan öldük ey halkım, unutma bizi...
Bir gün mezarlarımızda güller açacak ey halkım, unutma bizi...
Bir gün sesimiz, hepinizin kulaklarında yankılanacak ey halkım, unutma bizi.
Özgürlüğe adanmış bir top çiçek gibiyiz şimdi.,
hep birlikteyiz ey halkım, unutma bizi,
unutma bizi,
unutma bizi...
UĞUR MUMCU
Saygı ve rahmetle anıyoruz ...
Belki...
hala bu seslenişi duyacak yürekler
kalmıştır bu topraklarda..
ben
umudumu kaybetmek istemiyorum..
herşeye rağmen..
dinliyoruz..
http://www.youtube.com/watch?v=A4bq3vNA7ts
TÜM BARIŞ ,ÖZGÜRLÜK VE İNSANLIK İÇİN ÖLEN AYDINLARIMIZI SAYGIYLA ANIYORUZ..
Mavigünüm karanlik ve soguk havayla birlikte gelen hüznünü tüm yüregimle paylasiyor ve biliyorum bu aci, bu matem aydinliga umudumuzla biraz bastirilir ama asla bitmez! Saygiyla, rahmetle aniyoruz.
bu zamanda dünya iyilerin dünyası değil artık...
unutuldu,daha doğrusu unutturuldu o eskisi gibi mücadeleler..
unutmayanlar yaşamaya çalışıyor namusuyla,üç kuruşa talim ederek...yine de ödün vermiyorlar insanlıktan ve haktan-adaletten.
yaşamak istiyorsan eğer çalacak,çarpacak,sömürecek hatta elinden geleni arında bırakmayacaksın..yüzün kızarmayacak yanlışını yakaladıklarında,yalanın ve bir bahanen daima hazır olacak,sıyrılmasını bileceksin...düşünmeyeceksin bundan sonrada bir yaşam olduğunu,herşeyini bu dünyaya göre kuracaksın.
eğer böyle yapmıyorsan vay haline !!!
çalışacaksın tüm gücünle,alacaksın kıt kanaat geçindiğin maaşı,evine eşya alamayacaksın belki,çocuğuna yeni bir ayakkabı,eşine çok istediği o mantoyu,kendini düşünmeyeceksin bile...
yaşam dediğin 3 günlük dünya...hepimiz sokaklarda şen şakrak koşuşturduğumuz günleri daha dünmüş gibi hatırlıyoruz, ya şimdi ? ya yolun yarısındayız ya da çok yaklaştık...
ama bir gerçek var ki korku yok içimizde ölüme dair..
ya onlar ?
varın siz düşünün...
gidenin ardından bir başkası gelir diyorsunuz biliyorum, biliyorum ve bu devran böyle sürer gider diyorum..
taa ki...SUR üflenip herşey yerle bir olana kadar...
Herkese iyi haftasonlari, iyi dinlenmeler...
Merhabalar
Galiba dönüs yolunda yakaladim sizi
neyse herkese iyi tatiller, güzel bir haftasonu gecirmenizi dilerim
herşeye rağmen enseyi karartmayalım..
mavi gökyüzü geri gelecektir..
güneş toplayalım..
yarınlar için..
seher yeli çık dağlara
güneş topla benim için
haber ilet dört bir yana canım
güneş topla benim için
umutların arasından
kirpiklerin karasından
döşte bıçak yarasından canım
güneş topla benim için
seher yeli yar gözünden
havadaki kuş izinden
geceleyin gökyüzünden canım
güneş topla benim için
http://www.youtube.com/watch?v=Cy4q_juCmYQ
hepinize iyi hafta sonları...
sizlerede iyi hafta sonları
iyi akşamlar
kendinize ve sevdiklerinize iyi bakın...
iyi akşamlar dostlar
sevgiyle sağlıkla kalın
herkese iyi akşamlar
Allah rahatlık versin...
nilgün hanıma teşekkürler
Güzel bir gün olması dileğiyle GÜNAYDIN
Günaydınlar
iyi hafta sonları
çalışanlar kolay gelsin,evdekiler ben size gıcık değilim iyi dinlenmeler
başkanımında kulaklarını çınlatmış oldum sabah sabah :))
Kankacım günaydın
şu yandaki pastaneden simit,poğaça vs gibi şeyler getirirsen bende çay ve kahvaltılıkları hazırlarım
sonra arkadaşlarda gelirse hepberaber kahvaltı yaparız nedersin ?
günaydın kankacım...
kaptım simit,poğaça,börek,açma ne buldumsa...
az sonra oradayım...
bekliyorum tamam kankacım
duruuunnn
bu sabah kahvaltı etmek yasak , açlık grevi yapıyoruz:)
günaydın dostlar
günaydın dünya
günaydın
güzel bir hava,güzel bir sabah
umarım umutlarda hava gibi olur..
ne grevi başkanım
ben yerim banane :))
günaydın başkanım
neşeniz bol olsun
Merhabalar
Kücük yesil marslilara selam olsun
beni de yanlarina alirlar mi ki ..
Sigara sağlığa zararlıdır.
- İmza puro
*****
Allah'ım ! kendim için hiçbir şey istemiyorum.
- Yalnızca anneme paralı ver güzel bir gelin kısmet et.
****
Ben bir hayvan severim.
Hayvanları çok severim.
- Bende çok severim, çok lezzetliler.
***
Amaaann 10 dakika nedir ki, sık dişini beş dakikada geçer...
****
Gül'ü seven abisine katlanır...
***
Bir leoparın kuyruğunu sakın tutma !
- Tutarsan da sakın bırakma .
*****
gülmek mecburidir...
duyamıyorum...
küçük yeşil marslılar insancıldır kayacım,seni kırmazlar sanırım:))
hem marsli, hem insancil
garip..
bence marscil olmasi lazim, sahsi fikrimce
tabi sende haklısın kendince kayacım ama hiç düşündünmü onlarında bir kalbi olduğunu..tamam marslı olabilirler,yeşilde olabilirler belki küçük kafalarında antenleride olabilir ama onlarda bir canlı sonuçta,küçümsememek lazım demi...hatta düşünsene bir günlük ömrü olan kelebekleri,bir güne ne kadar çok şey sığdırmaları gerekiyor,tamam konumuz marslılar kelebekler nerden çıktı diyorsun ama arada onlarada değinmek lazım sonuçta onlarda bir canlı...bülbülün güle olan aşkı vardır birde,zavallı bülbül aşık olmuş ama o dikenleri engel olmuş hep,katlanmış tabi dikenlere zavallı bülbül güle olan aşkı için...hatta arnavut kaldırımlarında ekmek parası kazanmak için o soğuklarda arnavut ciğeri satanları hiç düşündünmü,tabi düşünmedin,varsa yoksa işkembe kelle paça senin için...ee hayat böyle bişey işte yapacak bişey yok ama en azından arada oturup düşünmek lazım solucanları ikiye böldüğünde yaşamaya nasıl devam ettiklerini...belki öyle belki böyle ama bilirsin akrepler köşeye sıkıştığında kendi kendini sokar...akrepte nerden çıktı diyorsan ne sen sor ne ben söyleyeyim,konu konuyu açtı buraya vardık:))
Sevgili Baskanim,
Tanidigim cok iyi ve alaninda cok basarili bir psikyatrist var. Tercümeleri ben yaparim, el birligi ile durumu en kisa zamanda normale döndürebiliriz kanimca.
Saygilarimi sunarim
Marslilara selam olsun
sağol kardeş ama beni çözecek psikolog hala doğmadı, ben apayrı bir vakayım:))
bu yazdığınız konular içinde tek ilgimi çeken kelle paça ve arnavut ciğeri oldu...
kim ısmarlıyor ?
nerede yiyoruz ?
ya kelle paca dedin aklima geldi
daha yeni internette bi haber okudum, 88 lik dede, kendisinden 46 yas kücü karisiyla fantazi yapmak isteyince, hatun dedeye baltayla girismis
ne günlere kaldik..
kardeşim bu nasıl bir kafadır ki kelle paça gibi nezih bir yemek eli baltalı manyakları çağrıştırır?
Arnavut ciğeri sende ne çağrıştırıyor peki?
Kelle paça sevenler derneği adına kınamalarımızı kabul buyrun lütfen...
hee ben de yazdiktan sonra onu düsündüm, nasil kivirabilirim diye de düsündüm hemen akabinde. sonra da su fikri digerlerinden daha cok benimsedim. "kadin adama kelle-paca girismis"
arnavut cigeri dedin de bak aklima ne geldi
yerel secimler yaklastikca partiler arasi iliskiler de iyice kizisti..
yok, güreşte o oyunun adı paça kasnak. kelle paça diye oyun yok.
Zaten bu abla güresmek maksadiyla girismemis. Bunlarinki tamamen sokak dövüsü
muhabbete bak kelle paça :))
çay içer misin beyler muhabbetinizin yanında iyi gider
"cay icer misin beyler" cümlesinde bi dislanmislik hissetmem gerekiyor mu?
neden ki?
sen,kankam ve hatta buralardaysa başkanım için dedim
kimseyi dışlamadım ben :)
o zaman nasıl soruyoruz?
"çay içermisiniz beyler"
ben içmek istemiyorum,neden?
çünkü açım.
aç karnına çay bulantı yapıyor...
iki kanka bu kadar mi birbirini tamamlar
tamam o zaman, hafif demli olsun, yaninda da taze simit ve beyaz penir isterim. muhabbetle daha iyi gidiyo
evet iki kardeşte bu kadar tamamlar birbirini
yanında birşey olmazsa çay içmeyiz diyorsunuz
peki beyler nasıl isterseniz
haydaa
iyi bari demli cayi sen ver, digerlerini ben baskasindan bulmaya calisayim
baskanimmmmm, bugün cok yakisiklisin hayirdir :)
kankacığım inan yakışmadı...
kardeşim yemek pişirmeyi bilmediğini bildiği için senden peynir simit istedi.
seni mahçup etmek isteseydi 2 yumurta kırda yiyelim derdi.
büyüksün kardeşim...
kankam adına teşekkürlerimi kabul et lütfen...
sen benim adıma ne teşekkürü ediyorsun
yok teşekkkür falan
bakın beyler şimdi buradan çıkıyorsunuz direkt gidiyorsunuz sağa dönüyorsunuz hemen solda bir lokanta var sizi oraya çağırıyorlar
çok güzel kelle paça paça yapıyorlarmış anlaşıldı hadi bakalım
(iyi arkadaşlardı yazık olacak)
Abicim sen söyledikten sonra benim kabul etmeme ihtimalim olabilir mi?
O zaman söyle yapalim. Ben daha yeni yanimdaki firina gittim, ordaki abla 20 dk icinde taze brötchen (Türkcesi ekmekcik gibi bisey) cikacagini söyledi. Yanina da sucuklu menemen nasil olur?
Iyi olur. Hadi bekliyorum madem
oowww abicim kankan bugün en delikanli günlerinden birisini yasiyor. Bence fazla üzerine gitmeyelim.
Taze kiyma olmak icin daha cok gencim ben
dur kardeşim acele etme hele...
kankam bizi çorbacıya gönderiyor,
hatta bu krizde belki paranız yoktur alın şu benim kredi kartımı gidin yiyin için benim kredi kartımla ödeyin dedi.
kaçırmayalım bu fırsatı...
bak nasıl anladın Kaya hemen :))
abicim sorar misin demis mi öyle?
kayacım hayırdır...bak simit var taze taze,peynir ezine peyniri...ooff oof
Yorum Gönder