Benden Baba Olmaz: Sevgili BBO fanları

Sevgili BBO fanları

Yorumlarınıza bu sayfada devam edebilirsiniz

1.161 yorum:

«En Eski ‹Eski 401 – 600 / 1161 Yeni› En yeni»

mavigun41 dedi ki...: BBO

ÇEREZLER -1
Teknede ki günden 3 ay geçmişti.

Soner balkon da oturmuş kendi kendine konuşurken buldu sevil kocasını
Sevil: Soner hayırdır istersen randevu alayım
Soner: ne o nerden randevu alacaksın bana
Sevil: Psikatir arkadaşımdır sana indirimde uygular.sabah tan beri kendi kendine konuşup duruyorsun hayatım ya benle paylaş korkacak bir şey olmadığına emin olayım yada
Soner: aman Sevilcim şakanın sırası mı ama konuşuyordum işte
Sevil: kimle hayatım bende onu merak ediyorum
Soner: yaradanım la
Sevil: Soner Allahın seversen korkutma beni
Soner: diyorum ki sevgili karıcım hey allahım senin bir bildiğin vardır bu kadar herkes mutlu olamaz Doğan ile Aylin, dayımla teyzen ,annenle ile rıza bey,annemle babam ezelden mutlular bize gelince mutluyuz değil mi hayatım ha
Sevil: hehehe tabii mutluyuz hayatım ama ne yalan söyleyim senle yaşayıpta henüz hala mutlu olmama şaşmadım desem yalan olacak. yani her an bir şey bekliyor insan hayatım.
Soner: sevil ayıp olmuyor mu?
Sevil: ben bilmem sen sor ben yaradananım işine karışmam
Soner: haşa tövbe tövbe ben de karışmıyorum sevilcim (Soner karısını kendisine doğru çeker.)ama korkuyorum hayatım sanki kapı çalınacak ve her şey
O sırada kapı çalmasıyla
Soner: aman bu ne ya sevil yoksa..
Sevil: Soner inanamıyorum hayatım sana ya gerçekten de korkuyorsun sen(uzanır kocasının yanağını öper)korkma ne olursa olsun hep beraber olacağız.(bu sırada Soner karısına sarılmıştır)müsaadenle bir kapıya bakayım zira Doğan ağaç oldu
Soner: ne işi var Doğan ın sabah sabah bizim evde ya
Bu sırada Sevil kapıyı açmış ve Doğan salonun ortasına kadar gelmişti
Doğan. Zevkten oğlum zevkten Allah Allah meraklıydım bu İstanbul trafiğinde erkenden kalkıp sevgili arkadaşımın ricasını kırmamak için aman arabam yok beni de al işe giderken dediği ve bende ona kıyamadım için salaktım ya ben
Soner bütün bunları konuşan Doğan a bakakalmıştı
Soner. Tamam be ne bu makineli tüfek gibi valla ben kadınlar evlenince dırdıra başlar diyordum ama maşallah sen aratmıyorsun yani şu dırdırcı kadınları sabah sabah
Doğan: ya öyle mi oldu şimdi yarın kendin gel be işe ben servis şoförün müyüm?
Soner: Doğancım ayıp oluyor ama
Doğan :ayıp filan olmuyor efendim sen burada papatya falı açarken mutluğumuz kalıcımı gidici diye ayıp olmuyor ama sanki bir aksilik olsa sevincen yani bu kadar
Sonaer. aman sus be şom Doğan yerin kulağı var
Doğan: (sevil e bakarak) ya pes yani mutlu oldum diye mutsuz olan adam da bunu gördüm.
Sevil: hehehe geçer üzülme bulur bir şey kendine
Doğan: hehehe bence de
Soner: duydum sizi beni çekiştiryordunuz.
Doğan: hadi ama işe geç kaldık oğlum ya 20 şer kişiden iki organizasyon var iftar yemeği için.
Soner: tamam çıktık işte. Sevilcim (karısını yanağından öper)görüşürüz canım.
Doğan: hoşcakal sevil Aylin sana uğrayacaktı bu gün
Soner: ya bu Aylin bize gelirken yolda doğuracak valla
Sevil: Soner ya of doğru konuş
Soner: ne var bunda iki günde burada.
Doğan: aman bozuluyorsan söylerim gelmez
Sevil: ya doğan sen ona neden uyuyorsun allahını seversen hadi bakayım boş konuşmayın da gidin işinizi başınıza.

devam edecek.; 16 Eylül 2008 02:51
no name dedi ki...: sabah sabah bu ne güzellik böyle...

Ablacığım,yüreğine sağlık özlemiştik valla.
evet evet bu gün güzel bir gün olacak.

dizimizin (senaryolarımızın) yeni sezonu hayırlı uğurlu olsun...

reytingi bol olur inşallah.

Herkese günaydınlar ve iyi günler diliyorum...; 16 Eylül 2008 07:22
Adsız dedi ki...: Günaydin BBO-Ailesi, günaydin canlar...

Mavigünüm ellerine yüregine saglik, cok güzel bir hatirlama oldu...

Güzel bir gün olsun, hepimize kolay gelsin hayat...; 16 Eylül 2008 08:56
no name dedi ki...: Kankacığım,
Kötü yürekli minicik virüsleri daha temizleyemedinizmi,

çamaşır suyu kullanın...

hadi ama özledik...; 16 Eylül 2008 10:10
Adsız dedi ki...: herkese merhabalar..

Sel gider kum kalır
bizim hayatlarımızdan bir BBO dizisi geldi geçti bizler kaldık işte geriye..

ve
yunus emre in dedği gibi

Geldi geçti ömrüm benim
şol yel esip,geçmiş gibi
hele bana şöyle gelir.
şol göz açıp yummuş gibi

hep birlikte ne zamanlar geçirdik
gelip geçen bu ömrümümüzde
neler geçirdik hep birlikte
sevinçlerimiz,üzüntülerimiz paylaştık.Birlikte gülüp eğlenmesini de bildik,ağlayıp dertleşmeyi de burada ki herkes birbirinde hep haberdar olmak istedik biri biraz uzak kalsa siteden haberler salıp çağrıldı gidenler..
Bu gün burada belki bir elimizin parmakları kadar kalsakta buraya yazamayan ama gönül birliğinde olan çok kişiler olduğunu da biliyoruz.
Hepsine selam olsun..

Bu yüzden bende birlikte olmamızı sağlayan bu diziye bir vefalık yapayım dedim.

Söz veremesem de elimden geldiği ,zaman ve moralim izin verdiği sizlerin de bu mekanda olduğunuz sürece de bu vefalığı yapmaya devam etmeye çalışacağım.
sevgi adına,dostluk adına..

Herkesin zaman buldukça bana katılacağını bu diziyi bize anımsatan bir iki satırla da olsa
bizlere merhaba diyeceğine karşı inacımı da saklı tutuyorum..

Kendi yazdıklarım sitenin bu sessizliğinde yankı yapıp bana geri dönüyor.
artık bir zaman bulun dostlar..
ne bu üzerinize ölü toprağı attılar..yoksa bütün işleri önüze mi yığdılar.

nefes alın
nefes verin.; 16 Eylül 2008 12:49
mavigun41 dedi ki...: ÇEREZLER-2

Yolda arabada giderken
Soner: doğan bu fasıl iyi oldu değil mi ramazanda
Doğan: evet çok tutuldu.ama güzel söylüyorlar.
Soner: aklımda başka fikirlerde var ama sen yanaşmazsın diye söylemiyorum
Doğan: ya neymiş bak merak ettim şimdi.anlatsana
Soner: bak dinle kankam benim
Doğan:bakıyorum birden kankan oldum
Soner:sen benim hep kankamsın lafımı olur
Doğan. Tabii tabii

Lokantaya geldiklerinde çalışanlar temizliği bitirmiş. garson cemil yanlarına gelerek
Cemil: abi sizi bir bayan aradı.
Doğan: rezervasyon içinse oğlum yerimiz yok biliyorsun.
Cemil: yok abi Soner bey burada mı diye sordu
Doğan: eh bismillah başladık ee sen nededin
Cemil: evet dedim abi.
Doğan: kadın nededi peki
Cemil:kendisinle konuşmam gerekli bu gece oraya gelecem dedi.
Doğan birden masadaki sürehiden kendine su koyar ve içer
Cemil: abi bir şey söyleyecektim.
Doğan: ya daha ne söyleyecektin
Cemil: abi sen niyetli değil miydin.
Doğan: evet
Cemil: neden su içiyorsun
Doğan: su mu ben mi ay Allah kahretsin sakatladım görüyormusun gitti orucum gitti.
Cemil: abi gitmez kazala olmuştur valla gitmez
Doğan: gitmez değil mi of akıl kalmadı ki şimdi kim bu kadın ya
Bu arada Soner yanlarına gelir
Doğan: Soner oğlum bu gece bir kadın seni görmeye gelecekmiş
Soner. Biliyorum gelecek
Doğan: biliyor musun ?nasıl biliyorsun
Soner: ya sevil telefon etti Aylin le burada açacaklarmış oruçlarını
Doğan: sevil mi ne sevil ya bu başka bir kadın seni sormuş
Soner: ne kadını be
Doğan: Havva anamızın kardeşlerinden canım bak şöyle (doğan elleriyle kadın figürü çizer )anladın mı?
Soner: ya ben tövbeliyim ya ne kadını ne havvası
Doğan: anlamam akşama geleceklermiş.
Soner: bu akşam mı.adı neymiş havva mı öyle bir kadını hiç tanımadım ben bak söyleyim Doğan
Doğan:ya ya havva eşi de adem iftara geliyorlarmış of ki of bilmem söylememiş be oğlum
Soner: nunlar hepsi senin şomluğundan Doğan ne olacak hep yok aksilik olsa sevincenmişim yok papatya falı bakıyormuşum somsun oğlum som
Doğan: Allah allah benim ne kabahatim var ya ben mi dedim hızlı yaşa da sonra korkudan
Soner. ne kokması be ya ne yapalım bakalım gelen gelsin hem ne malum belki başka bir şey için geliyordur.ama bana ilk okul hocam söylemişti oğlum insanın adı çıkacağına canı çıksın diye
Doğan: ya ya benim hocam da bana derdiki ateş olmayan yerden duman çıkmaz
Soner. ne o senin hocan hala haberleşmeyi dumanla mı yapıyormuş hahaha
Doğan: aman ne komik ben de akşama geçip karşında böyle güleyim de gör.
Soner: of ne bu şimdi ya neyse bekleyeceğiz bakalım.
Doğan: akşamda olmaz şimdi
Soner: ya olmasın zaten şom doğan.zaten kalpten gidecem
Ya ne güzel mutluydum ya çok mutluydum.kimin mutluluğum da gözü kaldı ya..

Belki haftaya devam eder..; 16 Eylül 2008 13:03
Adsız dedi ki...: benim güzel kardeşim Eylemcim..

nerdesin ,neden yoksun..

biliyorum ki geçerli bir nedenin vardır.

Önemli olan senin iyi olman .

fakat biz senin iyi olduğunu bilmeden senin günaydınların olmadan eksik kalmış bir pazıla gibi oluyoruz.

ses ver be gülüm ..
es be ankara rüzgarım..
merakta koyma bizi...; 16 Eylül 2008 13:21
no name dedi ki...: ablacığım,
tüm yazdıkların dikkatle okunuyor emin ol.
şu ara biraz tenhayız.
kankamın bilgisayarının ana kartı yanmış,serviste şu anda .akşama sabaha kankam aramıza katılır

başkanım şu aralar yoğun biraz.
diğer kardeşlerimizde yanımızdalar ablacığım.
sen moralini bozma,yazmaya devam
tarihe düşülen nottur bu yazdıkların.bu gün okunmasa bile yarın birileri okuyacaktır...; 16 Eylül 2008 13:25
no name dedi ki...: ablacığım yüreğine sağlık,
çok güzel gidiyorsun...

haftaya kadar çok uzun değil mi ablacığım?

nasıl bekleyecez...; 16 Eylül 2008 13:30
Adsız dedi ki...: Yüregine, emegine binlerce tesekkür Mavigünüm, ne cok özlemisiz bizimkileri meger, yazdiklarini okurken daha iyi anladim...; 16 Eylül 2008 13:43
Adsız dedi ki...: 92,.5 mavili günler yayına başladı

yayınımıza
funda arar la başlayıyorum

hayat son sözü söyler ama benim cümlelerim var diyecek

yani Roman

Funda Arar - Roman

Çok ağladım diye sevdiğim o filmi
Yine yeni bağtan izlemek gibisin
Senle ilgisi yok, yok bilmelisin
Ben acıyı seviyorum sebebi bu

Yok ağladın diye değiğir mi sonun
Kendi acılarını kendin çekmelisin
aşk bana delidir, ben ona sevdalı
Can bedenden çıkmadıkça durumum bu

Çok sevildim
Öyle sandım

Çok da sevdim
Belki yanıldım

Çok yanan en çok bilense

Acılara gülümseyen anılarım
Arsız duygularım var
Evet hayat hep son sözü söyler ama
Benimde cümlelerim var

dinliyoruz
http://www.youtube.com/watch?v=dco4omFx4lc

kendi cümlelerinizi kurun hayatta..; 16 Eylül 2008 14:05
no name dedi ki...: Merhaba site sakinleri,

Başkanımızın işyerinin olduğu bina
cumartesi günü akşam saatlerinde tüm elektrik tesisatını 380 volt elektrik vererek yakmıştır.

şu anda binanın tüm elektrik tesisatı yenilenmekte olduğundan,
başkanım elektriksi kalmıştır.

bu işlem bir kaç gün başkanımızı bizden uzak tutacaktır.

kendisinin gönlü bizimle beraberdir.
sağlığı sıhhati yerindedir,hatta espri bile yapabilmektedir...; 16 Eylül 2008 14:05
Adsız dedi ki...: sıradaki parça
nazan öncel den geliyor

Omuzumda Ağla
Sen kimseye benzemezsin
Kimse sen olamaz
Başka birine söylesem bunu anlayamaz
Derdin neyse her neyse bilmiyorum
Bilmemekle beraber üzülüyorum
Başkalarına ağlama, gel benim omuzumda ağla
Bu ev sensiz yaşanmıyor odalarına girilmiyor
Şunu bilesin ki olmuyor
Uyunmuyor, gülünmüyor, bişey ifade etmiyor
Ah bugüne kadarmış buraya kadarmış
Deyipte gitme, lütfen gitme
İkimiz için gel, hatırım için kal
Bir daha gitme
Düşünmeyebilirsin, üzülmeyedebilir
Olmayacak şey midir olabilir
Derdin neyse her neyse bilmiyorum
Bilmemekle beraber üzülüyorum

dinliyoruz
http://www.youtube.com/watch?v=UfkdfFOsrk0; 16 Eylül 2008 14:25
Adsız dedi ki...: mavili günler
alpay la devam ediyor
tüm işçilik yapmış yapmakta olan fabrika kızlarına gitsin..

Gün doğarken her sabah
Bir kız geçer kapımdan
Köşeyi dönüp kaybolur
Başı önde yorgunca

Fabrikada tütün sarar
Sanki kendi içer gibi
Sararkende hayal kurar
Bütün insanlar gibi

Bir evi olsun ister
Birde içmeyen kocası
Tanrı ne verirse geçinir gider
Yeterki mutlu olsun yuvası

Dışarda bir yağmur başlar
Yüreğinde derin sızı
Gözlerinden yaşlar akar
Ağlar fabrika kızı

Oysa yatağında bile
Birgün uyku göremez
İhtiyar anası gibi
Kadınlığını bilemez

Makineler diken gibi
Batar hergün kalbine
Yün örecek elleri
Hergün ekmek derdinde

Gün batarken her akşam
Bir kız geçer kapımdan
Köşeyi dönüp ksybolur
Başı önde yorgunca

dinliyoruz

http://www.youtube.com/watch?v=e0WwtWAcEVQ&feature=related; 16 Eylül 2008 14:31
Adsız dedi ki...: sırada ki parça

teoman dan geliyor

Sevdim seni bir kere başkasını sevemem
Deli diyorlar bana desinler değişemem
Desinler değişemem desinler değişemem

Daha yolun başındasın değişirsin diyorlar
Oysa sana çıkıyor bildiğim bütün yollar

Sevgi anlaşmak değildir nedensizde sevilir
Bzen küçük bir an için ömür bile verilir
dinliyoruz

http://www.youtube.com/watch?v=qavJU38s-o0; 16 Eylül 2008 14:41
Adsız dedi ki...: biraz daha eskilerden
dinleyelim

ömür göksel den geliyor

Sana bağlanıp yollara düştüm
Gitme seninle gelemem artık
Beni hiç eden sensiz hayatı
Sevmek istesem de sevemem artık

Acısı tarifsiz hallere düştüm
Senden başkasının olamam artık
Beni hiç eden sensiz hayatı
Sevmek istesem de sevemem artık

Aşkınla beni bin parçaya böldün
Daha bundan küçük olamam artık
Beni hiç eden sensiz hayatı
Sevmek istesem de sevemem artık

dinliyoruz

http://www.youtube.com/watch?v=AXOWrcjJq7Q; 16 Eylül 2008 14:45
Adsız dedi ki...: evet
gökselle devam ediyoruz..

günün birinde

Bu devran hep böyle sürüp gitmez ki
Sen de solacaksın günün birinde
Aklına gelecek ayrılığımız
Pişman olacaksın günün birinde
Senin de saçına karlar yağacak
Senin de gözüne yaşlar dolacak
Elbette kalbini biri yakacak
Beni anacaksın günün birinde

Ne geri dönecek yolun olacak
Ne de tutunacak dalın kalacak
Korkarım pişmanlık sonun olacak
Yalnız kalacaksın günün birinde

Senin de saçına karlar yağacak
Senin de gözüne yaşlar dolacak
Elbette kalbini biri yakacak
Beni anacaksın günün birinde

Söz: Ahmet Selçuk İlkan
Müzik: Selahattin Cesur

dinliyoruz

http://www.youtube.com/watch?v=SYLby_xrJgg; 16 Eylül 2008 14:48
Adsız dedi ki...: Sırada ki parça

yıldız Tilbe den geliyor..

Delikanlım

Açılır sonsuz kere yoluna güllerim
Koparıp atsan da solmaz gönlüm nafile
Yokluğun soğuk tenine susadı tenim
Üşüdüm yorgan misali seril üstüme
Geceler boyu sevişmelerimiz bitmesin
Gölgesi düşsün saçlarına aşk ateşimin
Sakınıp sakla güneşim ol ısıt beni
Yüzünün sıcak kokusu kalsın ellerimde

Kalbim duraksız haykırışlarda
Ne yapsan ayrılamam senden asla
Hafife alma, aşk vurur insana
Bu kadar kolay sanma, ah delikanlım

Söz - Müzik : Yıldız Tilbe

dinliyoruz

http://www.youtube.com/watch?v=5ibc17UD9BI; 16 Eylül 2008 14:50
Adsız dedi ki...: bbo fm 92.5

ferudun düzağaç la devam ediyor

Herşeyi silip atmak, yok saymak, unutmak var
İntikam çok sinsice, aşkın kucağında saklanır yakar
İçimdeki kötü fısıldar, acıt acıtabildiğin kadar
Acıt acıtabilidiğin kadar kanar

Ben insan değilmişim, mutlu edemezmişim seni
Zamansız gidermişim, yarım bırakırmışım, sonları hiç
Sevmezmişim
Ama ben çok, çok, çok aşığım, aşığım sana

Önce fikrin düşer, boğar gecemi sorulara
Hiç mi gelmez içinden huzur, ne gerek var bu kavgalara
Affetmek aşkın içinde var, gururum gardını kollar, gururum
Delik deşik

Ben insan değilmişim, mutlu edemezmişim seni
Zamansız gidermişim, yarım bırakırmışım ve asla
Yetinmezmişim
Ama ben çok, çok, çok aşığım sana

dinliyoruz
http://www.youtube.com/watch?v=Gx0wo5jkYJc; 16 Eylül 2008 14:53
Adsız dedi ki...: mavili günlerin
son şarkısı
yayınımız bu günde bitti.

son şarı her zaman ki gibi kankama

gidiyor

gene sezen aksu dan

Kaybolan yıllar

Dönüsü yok beraberce karar verdik ayrilmaya
Alismali arkadasça yollari ayirmaya
Simdi artik gözyaslari gereksiz akmamali
Alismali kendi yaramizi kendimiz sarmaya

Simdi artik kelimeler yetersiz anlami yok
Yitirmisiz anilarla beraber faydasi yok
Gel bunlari birakalim artik bir tarafa
Gerçegi görmeliyiz dostum baska çaresi yok

Simdi bana kaybolan yillarimi verseler
Simdi bana seninle bir ömür vadetseler
Simdi bana yeniden ister misin deseler
Tek bir söz bile söylemeye hakkim yok

dinliyoruz

http://www.youtube.com/watch?v=NGiOeGLEuL4

sevgili kankam iyi çalışmalar.
biliyorum yüreğin bizimle..
ben diyorum ki giden yıllar gitmiştir gel gelecek yıllara bakalım..
sevgilerimle.

evet tekrar buluşmak üzere
iyi günler BBO ailesi; 16 Eylül 2008 15:00
Adsız dedi ki...: iyi aksamlar BBO Ailesi

Mavigun ablacim ufak ufak cerez vermissin yine

ellerine yüregine saglik; 16 Eylül 2008 18:29
no name dedi ki...: Merhaba kimse yok mu yaa,; 16 Eylül 2008 21:34
no name dedi ki...: gün dönmek üzere,
herkese iyi geceler ve
allah rahatlık versin...; 16 Eylül 2008 23:39
yağmur dedi ki...: Herkese iyi geceler...; 16 Eylül 2008 23:39
Adsız dedi ki...: senaryo için eline yüreğine sağlık.bugün bir maşil aldım.yalancı romantiki fox tv ye almışlar.dizimiz için bir yer bulamadılar.; 16 Eylül 2008 23:52
Adsız dedi ki...: Haksızlığa uğramak, haksızlık yapmaktan iyidir.
socrates; 17 Eylül 2008 00:44
no name dedi ki...: güzel bir gün olması dileğiyle...

günaydın...; 17 Eylül 2008 09:33
no name dedi ki...: Yaşama Anlam ve Boyut Katan İKİ Şey..

İki şey Kalitesiz İnsan ın özelliğidir :
1- Şikayetçilik
2- Dedikodu

İki şey çözümsüz görünen problemleri bile çözer :
1- Bakış açısını değiştirmek
2- Karşındakinin yerine kendini koyabilmek

İki şey yanlış yapmanı engeller :
1 - Şahıs ve olayları akıl ve kalp süzgecinden geçirmek
2- Hak yememek

İki şey kişiyi gözden düşürür :
1- Demagoji (Laf kalabalığı)
2- Kendini ağıra satmak (övmek, vazgeçilmez göstermek)

İki şey insanı Nitelikli İnsan yapar :
1- İradeye Hakim Olmak
2- Uyumlu Olmak

İki şey Ekstra Değer katar :
1- Hitabet ve diksiyon eğitimi almak
2- Anlayarak hızlı okumayı öğrenmek

İki şey geri bırakır :
1- Kararsızlık
2- Cesaretsizlik

İki şey kaşif yapar :
1- Nitelikli çevre
2- Biraz delilik

İki şey ömür boyu boşa kürek çekmemeni sağlar :
1- Baskın yeteneği bulmak
2- Sevdiğin işi yapmak

İki şey başarının sırrıdır :
1- Ustalardan ustalığı öğrenmek
2- Kendini güncellemek

İki şey başarıyı mutlulukla beraber yakalamanın sırrıdır :
1- Niyetin saf olması
2- Ruhsal farkındalık

İki şey milyonlarca insandan ayırır :
1- Sorunun değil, çözümün parçası olmak
2- Hayata ve her şeye yeni (özgün, orijinal, farklı) bakış açısıylayaklaşabilmek

İki şey gelişmeyi engeller :
1- Aşırılık (mübağala, abartı, ifrat, tefrit)
2- Felakete odaklanmış olmak

İki şey çözüm getirir :
1- Tebessüm (gülümseme)
2- Sükut (susmak)

** Şimdi; tebessümle susmak zamanıdır dostlar;; 17 Eylül 2008 10:06
Adsız dedi ki...: Sevgili arkadaşlar
17.09.2008
Sevgili BBO ailesi
Sizlere son kez sesleniyorum. Bunun ne siteyle ne sizlerle ilgisi var. Tamimiyle kendimle ilgili olduğunu söylemek isterim.
Dün bir arkadaşımdan ‘’hoşcakal’’maili aldım. Herkesin aldığı kararlara saygı duymayı öğrendiğim hayatımda bu maille de saygı duyarak kabul ettim. Giden gitmek istedikten sonra durdurmaya çalışmak boşa verilen emektir.
Fakat kendimi kötü hissetmeme neden olan bu mail bana dünyada kimsenin sevgi, dostluk, aşk,kardeşliği gerçektende istemediğini anlatan yüzüme vurulan tokat gibi olduğunu da söylemek isterim.
Yüreğimdeki sevgi
Yüreğimdeki aşk
Yüreğimdeki dostluk
Yüreğimdeki kardeşlik
Duyguları yara aldığını hissettim.
Bu yüzden yaraları sarmam ve tekrar güzel olan her şeye inanmam için zamana ihtiyacım var.
Ben bu zamanı kullanırken sizlerle paylaştıklarım beklide en büyük yardımcım olacaktır.
Fakat inancımı kaybetmiş bir şekilde sizlerle birlikte olamam.
Bu yüzden affınızı isteyerek sizlerden ayrılıyorum.
Sizlere güzel sözlerle veda etmek isterdim.
Fakat yüreğimde ki güzellikler geçici olarak servis dışı.
Kendimi toparlayacağımdan emin olabalilrsiniz.
Sadece yüreğimin üstüne haksız ,zamansız ve beklenmedik sağlam bir yumruk
yemiş olduğum için yüreğim suskun.
Şu anda kendisine ben bile ulaşamıyorum.
Sadece sizlere şunu söylemek isterim yolunuza devam edebildiğiniz kadar edin belki gün olur yollarımız tekrar bizi bir araya getirir.
Bu güne kadar gösterdiği
dostluk için Seval arkadaşıma
Özellikle saygıda ve sevgide kusur etmeyen Sevgili kardeşlerim
no name, eylem,başkan ve kaya ya ve öğrenci kızlarımıza
Teşekkür ederim.
Sağlıklı,mutlu nice günler geçirmenizi dilerim.
sevgilerimle
ömrünüze bereket olsun.
kalın sağlıcakla ...; 17 Eylül 2008 10:58
Adsız dedi ki...: no name nereye gidiyorsun?bir mail yüzünden.senin hikayelerini sohbetlerini görüp okuyamayacak mıyız.düşün.üzme bizi; 17 Eylül 2008 11:10
Adsız dedi ki...: pardon seval miş; 17 Eylül 2008 11:11
Adsız dedi ki...: gene pardon başkanmış; 17 Eylül 2008 11:12
Adsız dedi ki...: neyse şaka mavigüncüm bırakma buraları.en azından kendim şu an aktif olarak katılamasamda yazılan yazıları okumak çok hoşuma gidiyor.sen de hoşça güzel bir vakit geçirmemiz için elinden geleni yapanlardan birisin.bence gitme.devam et.inadına devam et.

Yüreğimdeki sevgi
Yüreğimdeki aşk
Yüreğimdeki dostluk
Yüreğimdeki kardeşlik
Duyguları yara aldığını hissettim.

bunu söylüyorsun ya kötü yani.bence bu duygularının yara almaması gerekir.herşeye rağmen.inadına.çünkü bu duygulara o kadar çok ihtiyacımız var ki.bu duygular insanlarda hep yara alıyor.günümüz hayatında çevremizde bu tür insanlar çokçadır.sen de onların arasına katılma bence.ayrıca bizi de sohbetinden neden ayrı koyuyorsun.bence düşünmelisin.hem burada bu ortamda bu tür şeyleri daha çabuk atarsın.; 17 Eylül 2008 11:18
no name dedi ki...: Canım ablacığım,
Yazdıklarını dikkatle okudum.
Duygularına,hissetiklerine saygılıyım.
Bunu bize,seni sevenlere yapma ablacığım.
Sen bizim büyüğümüz,örnek aldığımız insansın.
Şu an yaralısın,kırgınsın, üzgünsün lütfen acele kararlar alma.
Senin o kocaman yüreğin bunun da üstesinden gelecektir.

Can ablacığım,
bu ne ilk darbe alışın, ne de son olacaktır.

Sevmek büyüklük,büyüklük affetmek ve anlamaya çalışmak değil midir?
Lütfen acele kararlar verme ablacığım. Sakince durumumuzu muhafaza edersek, muhatabımızın neden böyle bir şeye gerek duyduğu anlaşılabilecektir.
Anlıyorum şoktasın, bende şoktayım.
Herşeyin olduğu gibi bunun da bir nedeni vardır ablacığım.

Bu böyle bitemez,bitmemeli...

Bizi cezalandırıp sensizliğe mahkum etme ablacığım...

Seni seviyoruz,seviyorum...; 17 Eylül 2008 11:30
no name dedi ki...: Doğum tarihinize göre hangi otsunuz?

OCAK 1 - 9 Isırgan Otu
OCAK 10 - 24 ebegümeci
OCAK 25 - 31 dereotu
ŞUBAT 1 - 5 bildiğimiz ot
ŞUBAT 6 - 14 Çimen
ŞUBAT 5 - 21 maydanoz
ŞUBAT 22 - 28 kıvırcık

MART 1 - 12 sarmaşık
MART 13 - 15 dereotu
MART 16 - 23 ebegümeci
MART 24 - 31 bildiğimiz ot
NİSAN 1 - 3 ısırgan otu
NİSAN 4 - 14 kıvırcık
NİSAN 15 - 26 ebegümeci
NİSAN 27 - 30 maydanoz
MAYIS 1 - 13 sarmaşık
MAYIS 14 - 21 Çimen
MAYIS 22 - 31 dereotu
HAZİRAN 1 - 3 ebegümeci
HAZİRAN 4 - 14 maydanoz
HAZİRAN 15 - 20 ısırgan otu
HAZİRAN 21 -24 sarmaşık
HAZİRAN 25 - 30 bildiğimiz ot
TEMMUZ 1 - 9 ebegümeci
TEMMUZ 10 - 15 ısırgan otu
TEMMUZ 16 - 26 Çimen
TEMMUZ 27 - 31 bildiğimiz ot
AGUSTOS 1 - 15 sarmaşık
AGUSTOS 16 - 25 ebegümeci
AGUSTOS 26 - 31 maydanoz
EYLUL 1 - 14 Çimen
EYLUL 15 - 27 Bildiğimiz Ot
EYLUL 28 - 30 ısırgan otu
EKİM 1 - 15 sarmaşık
EKİM 16 - 27 maydanoz
EKİM 28 - 31 kıvırcık
KASİM 1 - 16 dereotu
KASİM 17 -30 bildiğimiz ot
ARALİK 1 - 16 ısırgan otu
ARALİK 17 - 25 sarmaşık
ARALİK 26 - 31 Çimen

Ben kıvırcık mışım...
bakalım neymiş...; 17 Eylül 2008 12:37
no name dedi ki...: ISIRGAN OTU

Çekici ve popülersiniz.. kolayca arkadaş edinebiliyorsunuz. Kendinden emin tavırlarınızla grup içinde liderliğe yakışıyorsunuz. eğer sizin liderliğinizi kabul etmiyorlarsa uygun bir yöntemle kabul ettiriyorsunuz, yine olmazsa ısırıyorsunuz.

BİLDİGİMİZ OT

Utangaç ve sevimlisiniz. tanımadığınız insanlarla konuşmayı sevmez ama arkadaşlarınızla her şeyi paylaşabilirsiniz. arkadaş seçiminde oldukça dikkatlisiniz. sevilen birisiniz. doğayı çok seversiniz öylesine bir otsunuz

SARMAŞIK

Yerinde duramayan birisiniz. durmadan ona buna sarılıp duruyorsunuz çok arkadaşınız var ve sosyal yaşamınız çok renkli. dedikoduyu biraz seviyorsunuz. sizi tanıyan sizin gibi biri daha olmadığını düşünüyor. dikkat çekmeyi çok seviyorsunuz.

KIVIRCIK

Esrarengiz birisiniz. ne zaman nasıl davranacağınız pek belli olmuyor. bazen her şeye salata oluyorsunuz. çoğu şeyden ilk sizin haberiniz oluyor bu yüzden çok ilgi görüyorsunuz.

EBEGÜMECİ

Sessiz sakin ama çok zekisiniz. dost canlısı, sevilmeyi bekleyen tavırlarınız ilgi çekiyor. her yerde olmayan insan sağlığına yararlı bir kişiliğe sahipsiniz küçük bir arkadaş grubu size yetiyor. fazla popüler olmasanız da yakınlarının el üstünde tuttuğu birisiniz

DEREOTU

Siz lider olmak için doğmuşsunuz. ama yapacak bir şey yok bazı organizasyonlarda sadece değişik tat bırakıyorsunuz o kadar. Sözünü dinleten, dediğini yaptıran birisiniz. kararlı tavırlarınız çevrenizdekileri etkiliyor. insanların arkadaş olmak isteyebileceği birisiniz.

MAYDANOZ

Uyumlu, her şeye maydanoz olmak buradan gelir sıcakkanlı birisiniz. size nasıl davranılmasını istiyorsanız siz de herkese öyle davranıyorsunuz. Sadık ve dürüstsünüz, yapmacık insanlara ve dedikoduya karşısınız.

ÇİMEN

Çok hassas ve narinsiniz. (çimlere basmayın ) kolay aşık oluyorsunuz. ne çok utangaç ne çok girişkensiniz. arkadaş grubunuzda kırılmaması için kollanan birisiniz.”; 17 Eylül 2008 12:37
Adsız dedi ki...: Site Sakinlerine Duyuru

Başkanınızın son talimatıdır...

Merhaba site sakinleri,
Tüm vedalar ikinci bir emre kadar yasaklanımştır...

Başkan...; 17 Eylül 2008 13:57
Adsız dedi ki...: valla başkan burada değilsin ayrılan ayrılana.bir tavır şöyle kiğmse ayrılmasın.; 17 Eylül 2008 15:25
Adsız dedi ki...: mavigün bırakıp gittin mi.yoksa saklanıyormusun.hadi seni bekliyoz; 17 Eylül 2008 15:27
Adsız dedi ki...: vay anasini

ablacim uzun uzun yazmissin, okudum ama acizane söylemek isterim. birilerinin actigi yaralari baskalari (biz :)) kapatabilirdi belki. kabuguna cekilme be ablacim

hadi üzme bizi
kiyamazsin sen; 17 Eylül 2008 16:46
Adsız dedi ki...: mavigüncüm hala haber yok senden.valla bu sorunu burada yazarak aşarsın.bir de kendi gayretinin olması lazım.ben bir aşk hastalığına yakalandım dünyayı leyla leyla izliyordum.hele aldığım cevap beni mahvetti.çok ağır ve çok kötü bir cevap.valla zor aştım.en azından buraya girip yazıları okuyordum.bwncw sende gir yaz paylaş.üzme kendini.; 17 Eylül 2008 20:36
Adsız dedi ki...: offf offf

nolacak bu fenerin hali

ablalarimiz da yok...; 17 Eylül 2008 23:36
yağmur dedi ki...: Mavigün ablama....

Bitme

Bitme! bak,içtim,yürüdüm,kederlendim
Denize girdim,üşüdüm,sana geldim

Düş bitmeden sen bitme
Bitmeden sevgi gitme

Bitme! bak,koştum,savruldum,hep örselendim
Cigara ziftlendim,illede seni sevdim
Uzaklarda öyle çok kederlendim.

Günler bitmeden bitme
Bitmeden hasret gitme

Bu yangın geceler,bu intihar
Gidersen paramparça yüreğimde ağıtlar
Bu dolunay gecenin göğsünü yarar
Benim göğsümde de sana geniş bir yer var.

Düş bitmeden sen bitme
Bitmeden sevgi gitme….

Yılmaz Odabaşı; 17 Eylül 2008 23:39
no name dedi ki...: Ne varmış fenerin halinde,

ablalarının da gözleri üzerinde sen tek dur...
vaay saatte bir hayli olmuş...
v; 17 Eylül 2008 23:41
no name dedi ki...: Seval Ablacığım,
Dün iyi gecelerini,sabah ta,günaydınını alamadık. bu akşamla beraber,iki iyi geceler bir günaydın borçlusun ablacığım...

Sokrates diyor ki;
"özledik ablacığım neredesin?"; 17 Eylül 2008 23:48
no name dedi ki...: bu günde geçti,
yarın geçirecek yeni ve mavi bir güne uyanabilme dileğiyle
herkede iyi geceler.

Allah rahatlık versin...

aklıma gelmişken;
kankacım,ceza kesecem artık,az kaldı valla...; 17 Eylül 2008 23:51
eylem dedi ki...: hepinize diyemediğim günaydınlar için kocaman bir günaydın
şükür kavuşturana

sizleri çok özledim
bilgisayarım bana dayanamayıp ana kartını yakmış öyle olunca sizden uzak kaldım kusura bakmayın

hepinize kolay gelsin; 18 Eylül 2008 08:20
eylem dedi ki...: MAVİGÜN'E

ablacım günaydın
öncelikle o kocaman yüreğine teşekkürler
yine senaryo yazmaya başlamışsın
ama sevincim yarıda kaldı
nedir bu veda

bu site sessizliğe alışkın
gelir geçer ama sensizliğe alışkın değil ablacım

almış olduğunuz karara saygı duyarım ama ne sen bizden ayrı kalırsın ne de biz senden
onun için tekrar biraz kafanı toparladıktan sonra düşünüp buraya geleceğin günü sabırsızlıkla bekliyor olacağım

seni seviyorum- seviyoruz
kendine iyi bak; 18 Eylül 2008 08:25
eylem dedi ki...: kankacım günaydın
ne cezası ya
verdiğin ceza olsun tekrar aranızdayım işlerimde kurtulmuş ya
ne ceza verirsen kabul; 18 Eylül 2008 08:26
no name dedi ki...: Kankaların en delikanlısı,
günaydın ve hoşgeldin...

bu gün site sayende cıvıl cıvıl olacak...

herkese günaydınlar olsun,
güzel bir gün geçiririz inşallah...; 18 Eylül 2008 09:36
eylem dedi ki...: hoşbulduk kankacım
inşallah cıvıl cıvıl olur
ablalarımızda gelir tam olur
hadi ablalar itiraz kabul etmiyorum neredeyseniz bırakın işi gücü gelin buraya
bekliyoruz; 18 Eylül 2008 09:45
eylem dedi ki...: yağmurcum mavigün ablama güzel bir şiirle seslenmiş gerçekten çok güzeldi ellerine sağlık

başkanım ben kavuştum buraya darısı senin başına :)

Seval abla günaydınların seninde kaybolmuş hayırdır; 18 Eylül 2008 09:54
Adsız dedi ki...: merhaba dostlarım...arkadaşın bilgisayarına birkaç dakikalığına el koydum..özledim sizleri ya

pazartesiye ancak bitiyor benim sorunum

memlekette ne kadar aksilik varsa beni buluyor bu sene ya:)

fırsat bulabilrsem yazmaya çalışırım

..............

yokluğumda tartışmalar ve vedalar olmuş..bunu kabul etmiyorum bilginiz olsun...

veda değilde kısa süreli dinlenme ,kendini bulma olarak değerlendiriyorum yazınızı....kafanız rahatladığında ve sorunu hallettiğinizde bekliyorum ona göre.....aksi takdirde yakarım bu memleketi haberiniz olsun:)); 18 Eylül 2008 11:04
no name dedi ki...: Helal olsun başkanım,
Vur yumruğunu masaya...

sen geldiğinde her şey daha güzel olacak...; 18 Eylül 2008 11:23
eylem dedi ki...: kankama katılıyorum :)

evet başkanım gelde düzelt şu gidişatı
destekliyoruz seni; 18 Eylül 2008 11:48
eylem dedi ki...: ÜZGÜNÜM SEVGİ

Geçenlerde bir sevgi buldum yolda...
Aldım onu yerden yavaşça,
Çatlamıştı her yeri...
Tozlanmış... Yıpranmıştı.
Ellerimle dokundum yavaşça...
Ürkekçe içine çekildi birden
Gülümsedim...
Sıcak ve içten,Üstündeki tozları temizledim dikkatle
"Acaba?" dedim kendi kendime...
Acaba eski haline getirebilir miyim?
Dikkatlice çantama yerleştirdim,
Artık eve gitmeliydim...
Onu görmek, dinlemek...
Ona dokunmak istedim delicesine...
Eve gidip odama kapandığımda,
Oturdum önce çantamın başına.
Açmasam daha mı iyi olur acaba?
Ya... Ya daha da kırılırsa...
Ona dokunmamı istemezse
Ya da sevmezse beni!
Hayır, yine de görmeliyim.
Günlerce... Evet, günlerce dinledim Onu
Bir gece güldüm,
Bir gece ağladım yaşadıklarına.
Ve... Ondan sonraki her gece sadece ağladım.
Üzgünüm sevgi,
Yaranı kapatamayacağım kadar kırmışlar seni.
Üzgünüm sevgi,
Belki ölüm senin için olacakların en güzeli...
Üzgünüm sevgi,
Parça parça yaşatılamayacak kadar bütünselsin.
Ve, üzgünüm sevgi...
Çünkü sen,
Ya hep güzelsin doyana dek,
Ya da bir bilinmeyensin sonsuza dek...

Alıntı; 18 Eylül 2008 14:09
Adsız dedi ki...: off off ne olacak bu halimiz; 18 Eylül 2008 15:16
eylem dedi ki...: Mavigün ablam gelene kadar bbo fm mavili günlerin yerini asla doldurmaz ama idare edin artık

ilk şarkımız günaydınlarına alışkın olduğumuz ama iki gündür göremediğimiz Seval ablama gelsin

Neredesin Sen

şu garip halimden bilen işveli nazlım
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen
Tatlı dillim güler yüzlüm ey ceylan gözlüm
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen

Ben ağlarsam ağlayan gülersem gülen
Bütün dertlerime ağlayıp gönlümü bilen
Sanki kalbimi bilerek yüzüme gülen
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen

Sinemde gizli yaramı kimse bilmiyor
Hiç bir tabip yarama merhem olmuyor
Boynu bükük bir garibim yüzüm gülmüyor
Gönlüm hep seni arıyor neredesin sen

söyleyen: Neset Ertas
Yöre: Kirsehir; 18 Eylül 2008 15:27
eylem dedi ki...: ne zor iş bu ya şarkı bul youtube dan klip bul falan
ben klip vermiyorum onun için zor geldi bana
gerçi bende youtube yok ama :)
bu işi en iyi yapan bbo fmin tatlı dj'iMavigün ablamıza gelsin

ZOR YILLAR

Dudağımda yarım kalan
Söylenmemiş son sözümdür
Baki olsa da ayrılık
Aşk her daim ölümsüzdür

Hatırla sevgili o eski günleri çocuklar gibi
Efkâr mektubudur aşkın sözsüz okunur
Yalan dünya dört mevsimde bir bahar olur
Varsın eller gönül yarası kapanır sansın
Kabuğun altında sevgili sen kanayansın

Ömrümüzün son demidir
Dönülmeyen o vedalar
Kuşatıldık zor yıllarda
Yarım kaldı hep o sevdalar

Hatırla sevgili o eski günleri çocuklar gibi
Efkâr mektubudur aşkın sözsüz okunur
Yalan dünya dört mevsimde bir bahar olur
Varsın eller gönül yarası kapanır sansın
Kabuğun altında sevgili sen kanayansın

Albüm adı: Hatırla Sevgili
Söyleyen: Eylem Aktaş; 18 Eylül 2008 15:32
eylem dedi ki...: bu parçada benim olsun

Vurursan Yıkılmam

Korkuyorum sana söylemek istediklerimi söylemeye
Yüreğim vardı yanına ama dilim varmıyor.
Gözlerinin en içine bakıp da sana yar diyemedikten sonra
Dünya varmış, insanlar varmış,
Senle olmadıkça boş ver neyime gerek.

Zor yıllardan
Dar yollardan geçtim de geldim,
Durdum kapında.
Dokunsan ağlarım ama vurursan yıkılmam.

Niye ben umutlarım niye ben yarınlarım
Niye ben böyle sessiz kaldım.
Yeniden dünlerim, yeniden göz bebeğim
Niye ben böyle sensiz kaldım.

Söz ve Müzik : Özer Atik; 18 Eylül 2008 15:36
eylem dedi ki...: güçlü bir ses,güçlü bir yorumcu
funda arar
tüm Funda Arar sevenlere gelsin

Camdan Kalp - Funda Arar

Yar senin hediyen, bir gönül ağrısı
Ahh ölüm olmalı, yok aşk değil adı
Aşk bizi terketti, ahh ne gelir elden

Dertli bağrımda camdan bir kalp var
Artık dönsen de geçmez ki bu kırıklar

Sen gittin yastığımda kokun misafir kaldı
Gözlerimden haylaz yağmurlar yağdı
Ayrılık mı sen mi yoksa sevda mı
Hangisi sebebim olur

Dertli bağrımda camdan bir kalp var
Artık dönsen de geçmez ki bu kırıklar

Sen gittin yastığımda kokun misafir kaldı
Gözlerimden haylaz yağmurlar yağdı
Ayrılık mı sen mi yoksa sevda mı
Hangisi sebebim olur

Söyleyen : Funda Arar; 18 Eylül 2008 15:40
eylem dedi ki...: Funda arar dinledikten sonra akla gelen ilk isimlerden biride Kıraç
birde Kıraçtan dinleyelim

Kan Ve Gül - Kıraç

Kan ve gül,gülle diken aşkım ve sen
Birbirine dönük sırt sen ve ben
Bilmem anlatabiliyor muyum?
Seviyorum,seviyor musun?
Ağlıyorum,gülüyor musun?
Özlüyorum,gidiyor musun?
Sevdikçe,itiyor musun?
Peki öyle olsun...
Sarılıp öpen,ağlayıp gülen
Sonra kaçıp giden
Fırtınayla sakin gece,bir bilmece
Bilmem anlatabiliyor muyum?

Söyleyen : Kıraç; 18 Eylül 2008 15:42
Adsız dedi ki...: arkadaşın ensesinden yakalyıp zorla pc başından kaldırdım 3-5 dakikalığına..bakalım ne zaman kovacak beni:))

dostlar,

nedendir bu sessizliğiniz ?

nedendir bu birbirinize kırgınlığınız ?

yapmayın

biz bugüne dek okadar çok atıştık ki aramızda, inanın saymaya çalıştım olmadı...ama hiç sessiz kalmadık

bu sitemi uğursuz geldi?

kendi ADA'mızamı dönsek ?

anlam veremiyorum bugünkü halimize

bu mu BBO için mücadele verenlerin hali

bu mu dostluk için can verenlerin hali

DOST , gerçek dost kırılmaz kolay kolay dost kabul ettiğinin sözüne...anlamaya çalışır söyleneni, söyleyenin o an içinde bulunduğu psikoloiyi...

yapmayın, böyle kolay harcanırmı bunca zamandır yaptığımız o güzel muhabbet..

neyse sizin bileceğiniz şey karışamam...aslında karışırım ama kalp kırmak gelmez içimden...

tekrar gelemeyebilirim bugün...

sizlere güzel ve keyifli bir akşam, bereketli bir iftar dilerim..

sevgi sağlık mutluluk dostluk sizlerle olsun; 18 Eylül 2008 15:45
no name dedi ki...: Kankacığım,
yüreğine sağlık...
ne güzel şarkılar bunlar böyle...

mavigün el vermiş galiba sana...

çok iyi gidiyorsun...

programın bitti mi?; 18 Eylül 2008 16:20
eylem dedi ki...: iyi akşamlar başkanım

programımıza elektrik kesintisi yüzünden ara vermiş bulunduk
kusura bakmayın
ve bir parça daha yayınlıyarak programımıza son vereyim
herkes için gelsin

GAMSIZ HAYAT
Sormayın neden bu durgunluğum
Görmeden kuytu yaralarımı
Sormayın neden bu huysuzluğum
Bilmeden saklı duygularımı

Çok mu dertsiz duruyorum uzaktan bakınca
Çok mu kalender sandınız dert anlatmayınca

Gamsız hayat, herkese başka sunar garip oyunlarını
Gamsız hayat, herkese başka kurar kahpe tuzaklarını
Gamsız hayat, herkese başka sorar geçmi hesaplarını
Gamsız hayat, herkesi başka yorar görmez gözünün yanı

Sanmayın biter bu durgunluğum
Sarmadan kuytu yaralarımı
Sanmayın biter bu huysuzluğum
Açmadan saklı duygularım

Çok mu güçsüz duruyorum derdimi paylaşınca
Çok mu çaresiz dersiniz dertten ağlayınca

Söz: Aylin Atalay
Candan Erçetin
Müzik: Candan Erçetin; 18 Eylül 2008 16:41
eylem dedi ki...: iyi akşamlar
mutlu yarınlar
görüşebilmek dileğiyle...; 18 Eylül 2008 17:05
no name dedi ki...: iyi akşamlar kankacım.

İyi iftarlar,
Allah kabul etsin...; 18 Eylül 2008 17:16
Adsız dedi ki...: Merhabalar

bakiyorum ki sitenin ablalari israrla inat yapiyorlar. birisi bir veda yazisiyla maviliklierin arasinda kayboldu, digerinden ses seda yok

baskanimin bilgisayari bozuk, ben Ramazan dolayisiyla gündüz sizlerle olamiyorum. aksam geldigimde herkes gitmis oluyor.

yaramadi burasi bize...

gidenlere iyi iftarlar
Allah kabul etsin; 18 Eylül 2008 18:16
no name dedi ki...: Sevgili kardeşim,
öncelikle hoşgeldin.

kardeşim,
hayatı dolu dolu yaşamalı insan,
başka hayatım olmayacak ki.
elimde bu var.
kıymetini bilmeliyim.
zamanım o kadar az ki.

benim bütün ömrüm okyanusta bir çay kaşığı su kadar,o kadar az,o kadar kısa.

kavgayla, gürültüyle, kıskançlıkla,
hasetle harcayamayacak kadar kıymetli benim vaktim.

ve dünya ve insanlar ve hayvanat ve nebatat o kadar güzel ki...

ve sevmek,ve aşk o kadar kutsal ki...

ve sevgiyle yoğrulmuş,karşılıksız sevginin yüceliğini tatmış kalplerin kırılması o kadar acı ki...; 18 Eylül 2008 18:58
gökçe dedi ki...: merhaba..

önce bişey sormak istiyorum kim kime kırıldı noldu :S

daha sonra mavigün ablamın kafasını toparlayıp herşeyi düşününce geri döneceğine inanıyorum..ama inşallah bu süre çok uzun olmaz..; 18 Eylül 2008 19:07
Adsız dedi ki...: no name cok güzel anlatmissin, yüregine saglik

yerini buldu..; 18 Eylül 2008 19:22
gökçe dedi ki...: iyi akşamlar...; 18 Eylül 2008 20:06
no name dedi ki...: gökçe'cim iyi akşamlar,

gene bekleriz arayı açma..; 18 Eylül 2008 20:38
Adsız dedi ki...: yeniden iyi aksamlar

ne güzel hicbisey kacirmamisim :); 18 Eylül 2008 22:19
Adsız dedi ki...: :))

kaçırcak gibi de durmuyosun zaten kimse kalmamış...; 18 Eylül 2008 22:37
no name dedi ki...: ben varım,
hadi 3-5-8 oynayalım
yada king, oda olmazsa dejenere king...

bunları bilmiyorsanız o zaman okeye 4.arayalım...; 18 Eylül 2008 22:46
Adsız dedi ki...: okey iyi fikirmis; 18 Eylül 2008 23:20
Adsız dedi ki...: ramazan ramazan ne okeyi yaa :)); 18 Eylül 2008 23:21
Adsız dedi ki...: al iste

her oyunda bi mizikci cikar zaten; 18 Eylül 2008 23:25
no name dedi ki...: tombala oynayalım o zaman,
ben 5 kartla oynayacam...; 18 Eylül 2008 23:27
Adsız dedi ki...: siz benim karşımda hayatta oynayamazsınız be bi el bile vermem size :))
ama dua edin ramazan işte oynamam ramazan da :)

neyse hadi iyi geceler ...; 18 Eylül 2008 23:29
Adsız dedi ki...: tamam ama ben çekerim kabul ederseniz oynarım ancak :))

neyse bu sefer gidiyorum iyi geceler :D; 18 Eylül 2008 23:30
no name dedi ki...: Gökçecim,
oynaman için bir yer açardık senin için...:))

İyi geceler...; 18 Eylül 2008 23:32
Adsız dedi ki...: gidemedim bi türlü
"tombala" oynamak no name :))

ama bu sefer kesin gittim..; 18 Eylül 2008 23:37
no name dedi ki...: pardon gökçe'cim,
tombala yazmayı unutmuşum.
gerçi sende yaş tahtaya basmıyorsun ama, ben gene de düzeltmiş olayım...

bu sefer kesin iyi geceler olsun...; 18 Eylül 2008 23:42
no name dedi ki...: Seval ablacığım,
Borcun şu an itibarıyla 3 iyi geceler, 2 de günaydın...

Canım Ablam,
bu kadar borçlanmak iyi değil.
Kaçmakla bu borç ödenmez.habire çoğalır,faizi, masrafı,komisyonu, vergisi,altından kalkamayacaksın ablacığım.

İyisi mi bir an önce dön ve bir taraftan borcunu ödemeye başla,
sakın çekinme gel sen.
Borçları kafaya takma biz elimizden gelen kolaylığı gösteririz...
seni seviyoruz...
sensiz olmaz bu şehir biliyorsun...; 18 Eylül 2008 23:50
no name dedi ki...: evet benim saatim 23,55 yani gece yarısı ve gün dönmeden ben döneyim diyorum...
ancak yetişirim,
12-01 maç almayın diyorum.dinleyen kim...
neyse hadi bize bol şans...

herkese iyi geceler ve Allah rahatlık versin...; 18 Eylül 2008 23:54
no name dedi ki...: Günaydın ey ahali,

duyduk duymadık demeyin...

Hayırlı Cumalar...; 19 Eylül 2008 07:51
eylem dedi ki...: günaydınlar
neşeniz ve muhabbetiniz bol olsun

hayırlı cumalar
herkese kolay gelsin; 19 Eylül 2008 08:12
no name dedi ki...: Kankacığım,
Haftanın bu son iş gününde ensende boza pişiriyorlar herhalde...

dün ne güzel programlar yapıyordun...
yoks a önceki gün müydü.

zaman da ne kadar çabuk geçiyor değil mi?

daha dün pazartesiydi bugün cuma.

daha dün ilkbahara çarpılan çarpılanaydı,bugün sonbahar.

sonbahar...; 19 Eylül 2008 12:29
eylem dedi ki...: evet ya özellikle başkanımı nasıl çarpmıştı bahar :))

bugünse sonbahar evet
yaprak dökümü zamanı
ama dediğin gibi zaman çabuk geçiyor kısmetse tekrar ilk bahara kavuşuruz
yine çarpılırız :)

dün yapmıştım program elektrik kesintisine mazur kaldı ama olsun
bugün zor
mavigün ablam olsaydı yapardı
giderken stajyer falanda bırakmadı ki bu sefer
seval abla olsaydı kankasısın sen yap derdik
hemde öğrenmiş olurdu bu işi :)

eski stajyer gelmiş akşam
gökçe kız özledik
derslerden pek fırsat bulamıyorsun anlaşılan
edacık da uğramıyor

ya bu fatihe ne oldu açılmadı mı üniversiteler
kayıtlar başladı
ama gelirse ancak bayramdan sonra

kayada ramazan bitene kadar akşam gelebilirim ancak diyor
hayırlısı bakalım

neler diyordum ki kankacım senin gibi yazdım yazdım başını unuttum
baharlar iyidir
mevsimler gelir geçer
zaman akıp gider
ve hayat bir gün biter; 19 Eylül 2008 13:54
eylem dedi ki...: mazur değil maruz olacaktı düzeltiyorum

ve işler çok kankacım
çok çalışmam gerekiyor çookk; 19 Eylül 2008 13:56
no name dedi ki...: Bir Selam Sana Gönül Dağlarından

Bir dilim ekmeği bölüşürüm seninle
Suyu aynı tastan yudumlarım seninle
Eğer kalbin kırıksa dost yüzünden
Bir selam sana gönül dağlarından

Gel sen de katıl bizlere dolaş bahçemizde gönlünce
Uzat korkma elini bak beş parmağım var benimde
Eğer kalbin kırıksa dost yüzünden
Bir selam sana gönül dağlarından

Gel sen de katıl bizlere dolaş bahçemizde gönlünce
Uzat korkma elini bak beş parmağım var benimde
Eğer kalbin kırıksa dost yüzünden
Bir selam sana gönül dağlarından
Al selamımı gönül dağlarından

Barış Manço; 19 Eylül 2008 14:37
eylem dedi ki...: ne güzel bir şarkı sözü
ellerine sağlık; 19 Eylül 2008 15:41
no name dedi ki...: Destina

Dün gece sen uyurken ismini fısıldadım
Ve hayvanların korkunç öykülerini anlattım
Dün gece sen uyurken çiçeklere su verdim
Ve insanların korkunç öykülerini anlattım onlara

Dün gece sen uyurken yüreğim bir yıldız gibi bağlandı sana
İste bu yüzden sırf bu yüzden yeni bir isim verdim sana

Destina

Sen öyle umarsız, uyusan da bir köşede
İste bu yüzden sırf bu yüzden işte
Yaşamdan çok ölüme yakın olduğum için
Seni bu denli yıktıkları için
Yasamimin gizini vereceğim sana

Destina

Söz: Lale Müldür
Müzik: Selim Atakan
Albüm: Yeşilmişik; 19 Eylül 2008 16:04
no name dedi ki...: Yağmurun Elleri

Küçücük bir bakışın çözer beni kolayca
Kenetlenmiş parmaklar gibi
Sımsıkı kapanmış olsam

Yaprak yaprak açtırırsın
İlk yaz nasıl açtırırsa
İlk gülünü gizem dolu hünerli bir dokunuşla

Hiç kimsenin yağmurun bile
Böyle küçük elleri yoktur

Bütün güllerden derin bir sesi var gözlerinin
Başedilmez o gergin kırılganlığınla senin
Her solukta sonsuzluk ve ölüm

Söz: E. E Cummings & Barış Pirhasan
Müzik: Derya Köroğlu
Albüm: Yeşilmişik; 19 Eylül 2008 16:08
Adsız dedi ki...: 3-5 dakikalığına yaptığım baskın sonucu ele geçirdiğim dostun pc sinden selam olsun hepinize

sessiz geçen birgün olmuş gördüğüm kadarıyla...keyifler yerinde olsun da, önemli olan o

imamın ezanı okumaya başlamasına yaklaştıkça bir rehavet çöküyor insana..

..............

sizlere şimdiden güzel ve keyifli bir akşam,bereketli bir iftar diliyorum

sevgiyle,sağlıkla,dostlukla,mutlulukla kalın; 19 Eylül 2008 16:23
Adsız dedi ki...: Başkanım hoşgeldin,güle güle...

bende yarın görüşünceye kadar iyi akşamlar diliyorum...

iyi iftarlar...; 19 Eylül 2008 17:01
Adsız dedi ki...: merhabalar

gününüz iyi gecmistir insallah
ancak sonuna yetisebildim

iyi iftarlar

inatcilar hala inat etmekte inat ediyorlar ama nereye kadar bakalim...; 19 Eylül 2008 17:10
Adsız dedi ki...: 500...; 19 Eylül 2008 19:48
no name dedi ki...: Hoşgeldin kardeşim,
nasılsın?; 19 Eylül 2008 19:50
Adsız dedi ki...: Tesekkürler abicim iyiyim hamdolsun
Iftari bekliyorum

sen nasilsin?; 19 Eylül 2008 20:09
Adsız dedi ki...: vakit yaklasti bana müsaade

hayirli aksamlar...; 19 Eylül 2008 20:29
no name dedi ki...: afiyet olsun,Allah kabul etsin kardeşim.; 19 Eylül 2008 21:31
no name dedi ki...: bu peugeot 504 ler na arabaydı kardeşim yaa.

yahudi mercedesi,taş gibiydi taş...

sen bizim 65 chevroletin hikayesini bilmiyorsun değil mi?

bir ara yazayım da oku...

bu arada senin seyehat anıları eskidi gitti.
daha sürermi yazman...; 19 Eylül 2008 22:55
no name dedi ki...: Seni Kendime Sakladım

Onu bunu bilmem anlamam
Kim ne derse desin
Arkanızdan yol almam
Onlar ister alınsın
İsterlerse darılsın

Onu bunu bilmem karışmam
Kim ne derse desin
Ben alınıp satılmam
Onlar ister alınsın
İsterlerse satılsın

Seni kendime sakladım
Hepsini ben hesapladım

Onu bunu bilmem anlamam
Kim ne derse desin
İşte meydan işte can
Onlar ister kapışsın
İsterlerse barışsın

Seni kendime sakladım
Hepsini ben hesapladım

Söz: Ari Barokas
Müzik: Ari Barokas
Albüm: Seni Kendime Sakladım; 19 Eylül 2008 23:03
Adsız dedi ki...: seyahat hikayelerini yazmadim bu defa

anlatirim bi ara sana gelis yolculugu pek hos olmadi

chevrolet nin hikayesini merak ettim neymis o?; 19 Eylül 2008 23:04
no name dedi ki...: Yanıbaşımdan

Sevemedim ben bu günü
Sevemedim başından
Göremedim geçtiğini
Yanıbaşımdan heryanımdan

Gelemedim ben oyuna
Gelemedim yaşımdan
Kovaladım sevdiğimi
Yanıbaşımdan heryanımdan

Yaşamadım ben bu günü
Yaşamadım inadımdan Göremedim geçtiğini
Yanıbaşımdan her yanımdan

Ellerin uzanmasın Uzak dursun dedim
Sakın dokunmasın Hayal ettiklerim
Bana yakışmasın
İnancım yok benim

Söz: Kaan Tangöze
Müzik: Kaan Tangöze
Albüm: Seni Kendime Sakladım; 19 Eylül 2008 23:04
no name dedi ki...: yazıyorum yarısı bitti,diğer arısıyla beraber bir ara tefrika ederiz...

o zaman dönüş yolculuğunun anıların yazarak başla .
(Valizler başka şehire mi uçmuş)
yoksa kayboldu mu?
valizdeki yiyecek paketi mi patlamış ne? ne oldu?; 19 Eylül 2008 23:07
Adsız dedi ki...: :))

tamam ben yazarim sana en kisa zamanda

mesela pazar gününe olabilir; 19 Eylül 2008 23:12
no name dedi ki...: eyvallah kardeşim bekleriz pazara kadar...
şimdi kafiye olsun diye mezara kadar diyecem, ne alaka? o taraftarların sloganı,pazara kadar değil mezara kadar diye.
sen burada maça gittin mi hiç.
ne tezahüratlar var kafayı yersin.

izmirin takımı da kalmadı ki gidip maç seyredelim.
antalya stadı ufak kafese atıyorlar hoş olmuyor...; 19 Eylül 2008 23:26
Adsız dedi ki...: orda konyasporun maclarina giderdim eskiden

ama burda da fena degil, eger Türk taraftarlar yogunsa tabi

Almanlarin cilginlari da var ama bizimkiler gibi degil

cogu tv seyreder gibi mac izler; 19 Eylül 2008 23:30
no name dedi ki...: Kardeşim iyi geceler,

herkese iyi geceler diliyorum,
Allah rahatlık versin...; 19 Eylül 2008 23:48
Adsız dedi ki...: Hayirli geceler...

Yarin aksama ancak görüsürüz artik; 20 Eylül 2008 00:49
no name dedi ki...: hergünü aynı olanlar!
Günaydın...

Bugünü tatil olanlar,sakın uyanmayın,iyi tatiller...

hergünü tatil olanlar,bozmayın rahatınızı aynen devam...

kankacım,günaydın...; 20 Eylül 2008 08:18
eylem dedi ki...: yağmurlarla günaydın
çok güzel yağmur yağdı bu sabah
darısı yağmayan yerlerin başına

neşeniz ve muhabbetiniz bol olsun
hepinize kolay gelsin

ve günaydın kankacım
günün güzel geçer inşallah; 20 Eylül 2008 09:22
eylem dedi ki...: yağmur deyince bu sitenin Yağmuru nerede
yağmur bugünde görünmezsen cezalısın
akşama iftara sendeyiz
yemek yapmayıda bilmiyorum dedin ama ne yaparsan yap
site ahalisi olarak geliyoruz bu akşam
tatlıda yap unutma

ya bizim yemek kursu olacaktı
ne oldu o yağmur ne zaman başlıyor haberin var mı?; 20 Eylül 2008 09:25
Adsız dedi ki...: Ne olursunuz artık şu diziyi tekrar yayınlayın lütfen...; 20 Eylül 2008 11:51
Adsız dedi ki...: ismini yazarsan yayınlayacaklar merak etme; 20 Eylül 2008 13:10
eylem dedi ki...: :))
çok komiksiniz isimsizler; 20 Eylül 2008 13:15
eylem dedi ki...: sitede sessiz pek masum kaldı
neyse inşallah pazartesi herkez burada olur

iyi pazarlar
iyi tatiller görüşebilmek dileğiyle; 20 Eylül 2008 14:08
Adsız dedi ki...: merhaba..

sabahtan beri 7 yorum yapılmış rekora doğru gidiyoruz valla...

görünüşte kimse olmadığına göre herkese iyi akşamlar..; 20 Eylül 2008 19:33
Adsız dedi ki...: ne rekoru ya buradayız da biraz gecikiyoruz.eski formuna tekrar girer sitemiz; 20 Eylül 2008 20:14
Adsız dedi ki...: elbette yaz ayı daha yeni bitiyor dizimiz biteli bir yıla yakın olacak ve bunaa rağmen iyi geldik; 20 Eylül 2008 20:25
no name dedi ki...: merhaba,
merhaba,
gene merhaba...; 20 Eylül 2008 21:47
Adsız dedi ki...: mavigün senden hala haber yok galiba; 21 Eylül 2008 00:07
yağmur dedi ki...: Herkese merhabalar...

Eylemciğim geldim yoksun :(
ve evet yemek kursu hayal oldu ne yazık kii...

neyse en kısa zamanda görüşmek üzere kendinize iyi bakın...
İyi geceler.; 21 Eylül 2008 00:16
Adsız dedi ki...: iyi geceler...; 21 Eylül 2008 00:41
Adsız dedi ki...: herkes anlaşılan uykuda herkese tünaydın.pazrınızın iyi geçmesi dileğiyle; 21 Eylül 2008 12:05
no name dedi ki...: Günaydın demeyi unutmuşum,
o zaman tünaydın dünya...

iyi pazarlar olsun...; 21 Eylül 2008 12:22
no name dedi ki...: KADINLARIN YAŞ TRAVMALARI

20 YAŞINDAKİ GENÇ KIZ:

Kadının hayatındaki en rahat yaş dönemi... 10 yaşından bile bu kadar rahat değildi, çünkü o zaman regl olma ve kadınlığa ilk adım atma stresi vardı...

20 yaşında bunların hiçbiri yok...

Genç kızlığı prim yapmaktadır, beğenilmektedir, keyfi ve özgürlüğü yerindedir...

Travması “hayatta ne olacağım” korkusudur ve bu kadınlıktan çok insani bir sorundur...

Tek handikapı bunun da farkında olmaması... 20 yaşın güzelliğini daha sonraki 10 yıllarda fark edecek afet...; 21 Eylül 2008 19:10
no name dedi ki...: 30 YAŞINDAKİ GENÇ KADIN:

O ana kadar evlenmemiş, vur patlasın çal oynasın eğlenmişse, evlilik ve çocuk yapma travması had safhadadır...

Bir an önce evlenilip çocuk sahip olunacak düzgün bir erkek bulunmalı, onu ikna edecek formüller yürürlüğe konmalıdır...

“Zaman geçiyor” stresi yakıcı bir strestir ve çoğu zaman panik genç kadına hata yaptırır...; 21 Eylül 2008 19:23
no name dedi ki...: 40 YAŞINDAKİ GENÇ KADIN:

Evlenip çocuk sahibi olmuşsa bu sefer kocasıyla veya sevgilisiyle anlaşamamaktan muzdariptir...

Ya da yalnız kalmış olmak, günü birlik ayı birlik ya da gecesi birlik ilişkilerin yorgunluğu travma yaratır...

Koca koca gibi değildir, sevgilinin bir gözü dışardadır ve bir türlü duyarlı, doğru düzgün bir adam çıkmamaktadır...

Artık 40’a dayanılmış, genç kızlık günleri de son bulmuştur...

Çevredeki bu kadar taze fıstık dururken, 40’ından sonra bu mihrap acaba ne kadar idare edecektir?..

Travmanın tavan yaptığı yaşlardan biridir...; 21 Eylül 2008 19:24
no name dedi ki...: 50 YAŞINDAKİ GENÇ KADIN:

Ah şu huzurlu ve dingin hayat bir gelse...

Çocuklar da büyüdü...

Kocanla ya da sevdiğin bir adamla keyifli ve düzgün bir hayat bir kurulabilse...

Beraber huzur içinde yaşlanılabilse...

Yok işte yok...

Yok ki öyle bir herifçioğlu çevrede...

Ya yirmilikler, ya yirmibeşlikler var çevrelerinde...

Olgunluk, anlayış, kültür hak getire heriflerde...

Varsa yaksa gözleri “et”lerde!...; 21 Eylül 2008 19:24
no name dedi ki...: 60 YAŞINDAKİ GENÇ KADIN:

Varsa yanında kocan ya da sevgilin ne ala...

Yoksa eğer biliyorsun hayat kısa!..

Günlük ve gecelik değil ama dönemlik ilişkilere “hayır” dememeli, çok da ince eleyip sık dokumamalı insan...

Mutluluk veriyorsa sürüp gitmeli, yanımıza kar yaşananlar...

Yine de çevreye iyice bakmakta yarar var...

Eşi vefat edenler, sevgilisine kapıyı gösterenler, yalnız yaşayanlar ve yalnızlıktan bunalanlar, çocuğu yaşındaki kızlarla fingirdemeyenler...

Sıkı bir takip her daim sürmelidir...

Ve her yaş kadını için mutlaka bir ayna:

- “Söyle bana ayna hala güzel miyim acaba?..

-Evet evet elbette güzelim, bitmiştir bu travma!..”; 21 Eylül 2008 19:25
no name dedi ki...: Admin kardeşim,
valla güzel oldu.
ellerine sağlık ben çok beğendim...
devam...; 21 Eylül 2008 22:20
Adsız dedi ki...: iyi geceler

bu iste bi yalnizlik var...; 21 Eylül 2008 23:42
no name dedi ki...: herkese iyi geceler diliyorum.

Akıl aklı gel başıma takıl...

Allah rahatlık versin...

uyanabilirsek yarın görüşürüz...; 22 Eylül 2008 00:09
no name dedi ki...: Var kardeşim var.

Bu işte hem yanlışlık hem de yalnızlık var...; 22 Eylül 2008 00:10
eylem dedi ki...: günaydınlar
herkesin burada olduğu güzel bir gün geçiririz inşallah
neşeniz ve muhabbetiniz bol olsun
hadi bakalım kolay gelsin...; 22 Eylül 2008 08:15
eylem dedi ki...: kankacım bu saat olmuş günaydın gelmemiş daha hayırdır

başkanım bitmedi mi bu tesisat işi
bana bilgisayarım dayanamadı ana kartını yaktı iki üç gün yoktum
sana kocaa tesisat dayanamamış
korkulur senden :))

seval ablacım seni görüncede cennetlik olacağız
ne bir selam ne bir sabah var
olmuyor böyle olmuyor
özledik

yağmur karşılaşırız bir gün inşallah :)
kaya seninde muhabbetine doyum olmuyor bu günlerde
hayırlısı bakalım karşılaşırız inşallah

Mavigün abla senide özlemeye devam ediyoruz; 22 Eylül 2008 09:46
Adsız dedi ki...: günaydınnn dostlarım

şükür kavuşturana

haftasonu uyku modundaymışsınız

iyice dinlendiniz umarım..

Ramazan geldi geçiyor,kaldı 1 hafta

ömür elden kayıp gidiyor, yaş oldu bilmem kaç,ben bile sayamadım:)

hatta ne olacak bu memleketin hali dicem ama onu uzmanları bile bilmiyorki biz bilelim:)

sonuç olrak

madem geldik bu dünyaya istesekte istemesekte, yaşamak mecburi ,bişekilde...

hava hem sıcak hem bulutlu,nem haddinden fazla...boğulacak gibiyim,nefes almaz zorlaşıyor..

sizlerde keyifler yerinde inşallah..

gün , sizler nasıl arzu ediyorsanız öyle yaşansın..

yeniden görüşeceğiz,kaçarı yok :); 22 Eylül 2008 09:52
Adsız dedi ki...: nerde bu site ahalisi bakim..

eylemcim naber, evet tesisat işi bitti şükür...yokluğumda herkesler kaybolmuş biyerlere..

yazmayanlar artık sıkıldı sanırım bizlerden..kaçmak için yer arıyor
canları sağolsun diyeek sözüm yok..

ya bu yazı büyüklüğü sitedenmi yoksa benim bilgisayardanmı ?

niye bukadar kocaman yazılar sayın admincim ?

bi ince ayar lazım; 22 Eylül 2008 09:57
eylem dedi ki...: hoşgeldin başkanım
hayırlı olsun tesisat

yok başkanım yazı boyu normal sen öyle görüyorsun bence
tabi tesisat değişti ayarlar kafayı yedi :)
kolay gelsin başkanım; 22 Eylül 2008 10:18
Adsız dedi ki...: Günaydin herkese, günaydin tüm BBO Ailesine...

Günaydin Eylemcim, Günaydin No Namecim!

oooo günaydin Baskanim...

burdan bir kac gün uzak kalmak insanin kendini oldukca eksik hissetmesine neden oluyor, bunu zaman zaman nerdeyse hepimiz yasadigimiz icin cok iyi biliyoruz..

Ve, evet, yasiyoruz! Cok sey yasiyoruz, farkindayiz veya degiliz ama hergün her birimiz yasiyoruz.. Bir gün sevincleri kucakliyoruz, bir baska zaman acilarla kivraniyoruz, sevgiyi görüyor mutlu oluyor, birden hic istemeden sevdiklerimizi yitiriyoruz... Bazen en yakinlarimizla iliskilerimizde bile fedakârliklarimiz gizlendikce hayal kirikligimiz cogaldiginda isyanlarimiz oluyor, kücük dalgalar büyüyüp firtinalar kopariyor icimizde... Tasmadan, cosmadan durulmuyor yüregimiz...

Sonra, sonra yeniden sariliyoruz sevdiklerimizin bize uzanan ellerine, gülümsüyoruz hayata ve umutlara...

Sevgili Mavigünüm bir an önce iyi, bir an önce yine burda, bizim olmani bekliyoruz... Biliyorsun yanlislar da bizim, dogrular gibi... Hem ne demis Sezen? Masum degiliz hic birimiz... :)

Bana uzattigin elin icin sana ömrümün sonuna kadar minnettarim ama buralar sensiz olmaz, seni cok seviyoruz.

Canlarim, sabah sabah felsefe paralamak iyi hos da, is yerlerimizin önemi göz ardi edilebilir mi hayatimizda? Calisiyor, vaktimizin büyük bir bölümünü harciyor ve elbette takdir edilmeyi de emegimizin karsiligini almayi da bekliyoruz. Bu bizim hakkimiz! Tipki patronlarin verdikleri tek maasa karsilik üc kisilik is cikartmamizi bekledikleri gibi.. Bu büyük haksizlik! Bir tek benim patronumun böyle olmadigini sanirdim 9 senedir giki cikmayan adama ne olduysa son zamanlarda cok degisti! Kisaca benim gecen hafta oldugu gibi önümüzdeki 2-3 hafta icinde de cok yogun olacagim bugünden belli... Her firsatta burada olacagim gibi...

Sevgiyle kalin...; 22 Eylül 2008 10:25
Adsız dedi ki...: heheh

bilgisayar kafayı yemiş benim...ayarları karışmış tamamiyle...metin boyutu almış başını gitmiş, ondan öyle görünüyormuş...bende sevinmiştim site yazılarımız bir yaşına daha girdi büyüdü diye:)

seval ablacım önce iş sonra muhabbet...yazamasanda gönlünün bizlerle olduğunu biliyoruz...

dostlar

çoğunluğumuz çalışan kesimiz,işler dolayısıyla bazen yazma konusunda sıkıntılar yaşıyoruz....yazamıyorum dostlar hakkımda ne düşünür diye çekingenlik yapmayın...biliyoruzki işiniz çok,biliyortuzki gönlünüz bizimle....işiniz ne zaman biterse o zaman yazarsınız...zaten iş stresi yaşıyoruz hepimiz, bir de yazamıyoruz diye stres yaparsak vay halimize...hayatın kendisi başlı başına stres olmuşken yeni stresler edinmek ne derece doğru olur:)))

ya bakmayın siz bana epeydir yazamadımya elim pas tutmasın diye aerobik yapıyorum:)); 22 Eylül 2008 10:46
eylem dedi ki...: oooo hoşgeldin ablacım
seni tekrar aramızda görmek çok güzel
kolaylıklar diliyorum
iyi çalışmalar; 22 Eylül 2008 10:51
no name dedi ki...: merhaba,
ne güzel bir gün değil mi?

ablam gelmiş başkanım gelmiş kankam gelmiş,ben de geldim,,,

eee?

hani derinmavi,ne varsa bu denizin dibinde çıkamadı bir türlü yüzeye...

bekliyoruz...; 22 Eylül 2008 11:29
eylem dedi ki...: Düşme Arzu’su

Hayatımı rüyalarıma yaklaştırmak için kanatlarımı var gücümle çırpıyorum. Çırptıkça daha da yukarılara yükseliyorum. Hatta bazen bulutların üzerinde buluyorum kendimi... Oysa bir zamanlar, uçmaya başlamadan önce o kadar çok şey sığdırmışım ki şu kalbime bir süre sonra ağırlaşıp yavaşlamaya başlıyorum. Üzerimdeki ağırlık çekerken beni boydan boya sarıyor bedenimi. Bir zamanlar deniz seviyesinde yaşarken hiç böyle bir duygu yaşamamış olduğumu farkediyorum. Yerlerdeyken düşmekten de korkmuyorsun. Oysa şimdi korkuyorum. Bu yüzden hafiflemeye çalışıyorum. Önce yüreğimdeki yükleri tek tek atıyorum...Düşüş hızım yavaşlıyor. Tekrar yükselmeye başlıyorum. Bir süre sonra ayak bileklerimdeki ellerden kurtulmaya çalışıyorum. Evet işte oldu... Onları da gönderdikten sonra yükselişim daha da hızlanıyor... Fakat hem hafiflemeye hem de kanat çırpıp durumu korumaya çalışmaktan yoruluyorum... Bu kez kanatlarım taşımıyor beni... Şöyle dolu dolu bir nefes alıp bir bulutun üzerinde dinlenmeye alıyorum kendimi... Oturduğum bulutun bir yağmur bulutu olduğunu anlıyorum bir süre sonra. Ben üzerine oturunca başlıyor çünkü ağlamaya... Ben de onunla... İçimden akan gözyaşlarıyla bir miktar acıyı da gönderiyorum geldiğim yere... Biraz daha hafifledim şimdi... Güneş gösterince kendini kanatlarımı açıp başlıyorum gökyüzündeki seferime... Nefes nefese kalana kadar yükselmeye devam ediyorum. Yorulana kadar devam ediyorum... Nereye varacağımı bilmiyorum ama sadece yükselmek ve uçmak istiyorum. Yağmurla güneşin çocuğu olan gökkuşağının altından geçmeye çalışıyorum. Şimdi en azından bir amacım var diyorum fakat asla ulaşamayacağımı anlıyorum. Kendimi kovalarken buluyorum gökkuşağını... Sonra pek çok bağdan ve fikirden kurtulmuş olmama rağmen yine bir ağırlık çöküyor üzerime. Attığım tonla ağırlığa rağmen... Bir bakıyorum hepsi tekrar nüksetmiş. Yeryüzüne gönderdiğim gözyaşları buharlaşıp yerini almış... Göz pınarlarıma toplanmış. Kalbimden attıklarım gelip yine yerleşmiş yerine.

'Biraz dinlensem geçer belki' diyorum ve kendimi ulaşamayacağım gökkuşağını gören uzun bir ağacın tepesine bırakıyorum. Yere ne kadar yaklaştığımı o an anlıyorum. Gözlerimi kapatıyorum... Biraz uyuyup rüyalarıma kavuşuyorum. Hani şu herşeyi her şekilde görebildiğin rüyalara... Bilincin neresi olduğu hala anlaşılmayan gerçek veya gerçek üstü hikayelere...

Ne göreyim?!!! Sarı bir serçeyim rüyamda. Serçe sarı olur mu demeyin sakın, rüya bu... Rengarenk pek çok serçe içinde, bir eve kıstırılmış uçmanın ve kaçmanın yolunu arıyorum. Zıplaya hoplaya bir aralıklı pencere buluyorum. Küçücük gagamla pencereyi hafifçe aralıyorum. Bir güç geliyor demek ki; ben küçücük serçe pencereyi açmayı başarıyorum. Uzun zamandır kanatlarımı kullanamadığımdan önce çamaşır ipinin üzerine sıçrayıp orada pravolar yapıyorum. O kadar hafifim ki anlam veremiyorum. Bir sarı serçe olarak diğer serçelerin arasına karışıp gözden kayboluyorum.

Gözlerimi açtığımda bulunduğum ağacın tepesinden yeryüzüne bakıyorum. İki seçenek var önümde. Ya düşüp içimdeki düşme korkusundan kurtulacağım ya da kendime güç verip tekrar yüksekleri zorlayacağım. Sonra rüyamdaki sarı serçenin kudretini getiriyorum aklıma... Sarıyı ve sarının temsiliyetini... Hazımsızlığın rengidir o... Kendine yakıştıramadıkların ve yaptığın hataları sindirememenin rengini... Unutamadıklarının ve yüzleşemediklerinin... Yürekte taşınan gururun... Anlıyorum ki ne gözyaşı ne kalpteki birikinti... Bana zihnimdeki yükleri atmaktan başka çare bırakmıyor. Herşeyin zihinde başlayıp bittiğini, oradan yeşerdiğini, kesip atmanın yok etmek olmadığını, önemli olanın kökünü kurutmak olduğunu anlıyorum.

Başım dönüyor, midem bulanıyor... Gözlerim kararıyor ve zihnimdeki yükün altında eziliyorum. Neresinden sökmeye başlayacağımı, bu bulmacanın içinden nasıl kurtulacağımı bulmaya çalışıyorum. Sarı serçe geliyor aklıma. Aylarca kanatları olmasına rağmen uçmadan yeryüzünde saklanan serçeyi... Bir kez düşmüş olmasından korkusunu yenmiş, uçmayı yeniden öğrenmeye çalışan serçeyi...
Anlıyorum ki zihnimdeki yükü atmak için, içimde ölmesi gerekenleri öldürmek için, gururumdan kurtulmak için kırmam ve kırdırmam gereken yerlerim var benim. Kendimi düşme arzusuna teslim edişimin temeli hafifleme arzusundan geliyor. Ve yavaşça da inmiyorum ağaçtan, atıyorum kendimi yere aniden. Anlıyorum ki kanatlarımın gücü zihnimden geliyor. Tek başına uçmayı öğrenince yükselmeyi beceremiyor insan. Düşme korkun depreştikçe gücün azalıyor. Önce ipin üzerinde dengeyi koruyup sarı serçeyi izlemem gerekiyor... Düşme arzusu düştükten sonra geçiyor. Korku yerini bir süre ikamet edecek bir acıya bırakıyor. Tüm fiziksel yaralar yürek yarasından geliyor ama ondan daha çabuk iyileşiyor. Yürekteki yarayı göremiyor insan ama tenindeki yaraya bakarak yüzleşebiliyor... İyileşme oralardan başlıyor. Bu yüzden düşme arzusu beni yeniyor. Yeryüzünde ağır ağır dolaşıyor sarı serçe... Ve kendini bir yere kapatıp uçmak için gücünü toplamaya adıyor. Etrafındaki tüm kırıntılardan kurtulduktan sonra başka serçeler bulup uçmaya hazırlanıyor... Yükseklerde yaşama işi bir hazırlık ve hafiflik gerektiriyor...

Alışkanlıktan olsa gerek... Kanatlarımı çırpıp göğe yükseldiğim her vakit içimi sonsuz bir düşme arzusu kaplar. Oysa bu arzu korkudan gelir. Ne kadar yükselirsen düşmek o kadar zor ve acı verici olur. Bu yüzden kendi kendine uçmak yüksekliği yerçekimine yenik bırakır.

Ne yükseklerde olmak ne de yerlere serilmek...En hafif kuş olan serçeler gibi küçük kırıntılarla doymayı bilmek ama hep bir kırıntıdan fazlası için yaşamak istiyorum... Tüm kuşlar gibi kolayca hazmedebilmek istiyorum herşeyi... Hem yükseklere çıkıp hem de arada yere inip aşağılardan yaşama bakmak istiyorum...Ve düşme arzusuyla uçma arzusunun kardeşliğini keşfedip sonsuz bir arayış yerine gökkuşağının renklerine bırakıyorum kendimi... Bir gri serçe olarak... Uçmayı düşmeye bağlıyorum, gökyüzünü yeryüzünün uzantısı haline getiriyorum...

Alıntı; 22 Eylül 2008 11:44
eylem dedi ki...: oldukça uzunmuş :)); 22 Eylül 2008 11:45
no name dedi ki...: Kankacığım,
yüreğine sağlık...

güzel bir deneme...; 22 Eylül 2008 11:54
başkan dedi ki...: ooo çok uzun bu ya,üşendim okumaya...bana bi özet geçerseniz sevinirim:))

saat 12:30 krizlerdeyim

bir kedim bile yok

dürüyem güğümleri kalaylarken

biz mehtaba çıkarken heybelide her gece

zühtü emicem kalkmamakta ısrar ediyordu samanlıkta...

kimseye etmem şikayet ağlarım ben halime

ooff oofff

anladınız siz onu...sanırım:); 22 Eylül 2008 12:22
başkan dedi ki...: hakkaten off ya

bu arada yeni imajım bu bundan sonra:); 22 Eylül 2008 12:32
başkan dedi ki...: nerde bu sitenin güvenlik görevlisi..neden nöbet yerinde değil...; 22 Eylül 2008 12:49
başkan dedi ki...: 555

amerikan filmlerinde bir telefon numarası verildiğinde hep böyle başlar..555

neden acaba; 22 Eylül 2008 12:50
eylem dedi ki...: başkanım çok üşengeçsiniz :))

krizler gelmiş yine az kaldı sabredin
yeni imaj müthiş yani süper olmuş:); 22 Eylül 2008 12:52
no name dedi ki...: güvenlik görevlisi değil,
asayiş sorumlusu,
bu fotoğrafı kaldırmazsan yalnızsın gibi geliyor bana...; 22 Eylül 2008 12:53
eylem dedi ki...: İki İnatçı Keçi

Bir varmış bir yokmuş...Bir ormanda iki inatçı keçi yaşarmış. Bu keçiler aslında birlikte vakit geçirmeyi çok ama çok istiyorlarmış.... Fakat masal bu ya o kadar büyük egoları varmış ki asla bunu kendilerine itiraf edemiyorlarmış. İkisi de birbirlerine küstahça ve gururla bakıyorlarmış. Yaşadıkları yerde başka canlılar da varmış... Ama onlar keçilik hallerinden anlamazlarmış, bu yüzden ikisi de birbirinden bekler ve asla alttan almazlarmış... Yapmaları gereken tek şey birbirleriyle karşılaştıklarında inat etmeyi bırakıp birbirlerinin yolunu açmakmış. Keçilik gereği buna asla yanaşmazlarmış... İkisi de içten içe diğerinin yol vermesini bekleyip durur belki o zaman bişeylerin farklı olacağına inanırlarmış. Çünkü kim kime yol verirse zayıflığını kabul edecek biri diğerine üstün olacak ve hikaye bir taraf açısından en azından mutlu devam edecekmiş... Bu iktidar savaşı sürüp durmuş. Kalplerine ve beyinlerine inat savaşı sürdürüp durmuşlar. Sonunda tek silahları olan boynuzlarını göstere göstere galibi seçmek için köprünün üzerinde buluşmuşlar... İlki demiş ki:

- Ben anlamam bana sen yol vermelisin
Diğeri aynı sertlikle;
- Kim demiş sıkıysa geç...
o demiş ben üstünüm ben geçerim, diğeri demiş ben her zaman tek geçerim.

Ve nihayet ilkokulların hala güzel bir bestesi olan iki keçi karşılaşmış şarkısı ve Ezop amcanın masalı gereği; sonunu değiştirmeyeceğim. Boynuzlarını birbirlerine doğrultup köprü üstünde boğuşurken ikisi de köprüden aşağı düşüp boğulmuşlar. Bu durumda zafer kimden yana sonuçlanmış, doğa gereği kimse tarafından...

...................................

Çoğumuz bu hayatta önemli olduğumuzu hissetmek ve onaylanmak için yaşıyoruz. İnsanız, kocaman dünyanın içinde küçücük bir nokta misali yaşadığımızdan olsa gerek bu çok normal bir ihtiyaç. Ve genellikle de hepimiz dev sahnelere sahip ve de hayran kitleleriyle yaşamadığımızdan kendi küçük yaşamlarımızda istiyoruz 'ben' olmayı ve takdir edilmeyi... Dedim ya çok insani... Bunu istemem ve hissetmem demek ukalalık ve yalan olur. Yalnız bunu pervasız ve mükemmelliyetçi bir rekabete dönüştürmek, küçük iltifatlar, çevremizdeki insanların sevgisiyle yetinmemek işte bu keçi inadının nüveleri oluveriyor... İnat insanın içini kemiren, aslında içinden istediği halde bastırdığı ve huzura direndiği bir duygudur... İnat kararlılık ya da iradeyle eş değer değildir. Tam tersine daha daha derken elindekilerinin uçup gitmesine neden olan bir duygudur. İçinde kıskançlığı, hep bana demeyi barındırır. kesinlikle iyileştirici değil öldürücüdür... Zaten bir saniyenin bile kıymete biner olduğu, mutluluğun büyüteçle arandığı bir hayatta inat ne işe yarar ki... Kendimi kurtarayım ve iyi hissedeyim derken kendini de karşındakini de boğulurken bulman an meselesidir... Birbirine yol vermeyen, birbirini taşıyamayanların maküs kaderi bu olacaktır. Bir kez başladın mı inada bunu herkesle yaşarsın. Bu senin alışkanlığın oluverir... Yalnızca bir kişide değil herkes de aynı acıyı yaşarsın... İçini kaplayan geçici zafer duygusu içini ısıtacak bir sevginin yerini nasıl alabilir ki... Bence inadına malup gelmeyen insanlar onaylanmayı daha çok hakederler... kalplerini bedenlerinden özgürleştirmişlerdir... Hiç bir bağımlılıkları yoktur. Ne kendisinin ne de karşısındakinin boğulup gitmesine izin vermezler...

Ezop'un masalındaki keçiler kimbilir kaç masal kitabında, kaç anlatı da kaç kez o köprüyü terkeylediler? Onu bilemem ama benim böyle basit bir duyguyla köprülerden düşmeye hiç niyetim yok... Geçmek isteyen buyursun geçsin... Bu hayatta kimlere daha ne izinler verilir... Yeter ki kimse boğulmasın...; 22 Eylül 2008 14:09
no name dedi ki...: Güzel,
yüreğine sağlık ...; 22 Eylül 2008 14:14
mavigun41 dedi ki...: mevlana demiş ki

Dün geçti gitti.
Dün gibi, dünün sözü de geçti.
Bugün yepyeni bir söz söylemek gerek.

merhaba dostlar..

Bazen hayat sizi öyle bir noktaya getirir ki bu güne kadar sizi var eden doğrularınızı yerle bir eder.
Hayattaki en değerli hazineniz olan^''KENDİNİZ''den şüphe ettirir,inandığınız herşeyin yok olduğunu sanırsınız.
bu yansımayla kaçar en derinlerde
kendinizle yüzleşirsiniz.

Bu arada da kendiniz olmadan bir yerde bulunmayı birlikte olduğunuz insanlara olan saygıdan uygun görmez ve oradan bir süre izin istersiniz.

üzgün olduğunuz için onlarda sizin için üzülür bilirsiniz.
Fakat siz tekrar mavi olmak için gittiğinizi anlatmaktır aslında tüm cabanızdır.

evet tekrar sizlerleyim
sevgili kankam sağol tüm güzel sözlerin için.Burası kim giderse gitsin yeri dolmaz.bunu biliriz.

No name kardeşim her sabah ki güller için teşekkürler hepsinin gönülden geldiğini biliyorum.
eylemcim ve sevgili oof oof çeken başkanımıza kaya ,önemlideğil hepinize teşekkürler..
ben sizlerden gitmemiştim ki
ben kendimden gitmiştim.
ve
okyonusun maviliğinden
gökyüzünün maviliğinin
yolculuğunda
kendime geldim.
MERHABA...

ve size benden
bir bir şarkı çalayım..
kimden tabi ki SEZAN AKSU dan

hepimize gitsin ama özellikle
sezen aksu yu birlikte seyretmeye gideceğimiz kankama gelsin.

sezen aksu söylüyor

Bazen daha fazladır her şey
Bir eşikten atlar insan
Yüzüne bakmak istemez yaşamın
O kadar azalmıştır anlam

O zaman hemen git radyoyu aç bir şarkı tut
Ya da bir kitap oku mutlaka, iyi geliyor
Ya da balkona çık bağır, bağırabildiğin kadar
Zehir dışarı akmadan yürek yıkanmıyor

Ama fazla da üzülme, hayat bitiyor bir gün
Ayrılıktan kaçılmıyor
Hem çok zor hem de çok kısa bir macera ömür
Ömür imtihanla geçiyor

Ben bu yüzden hiç kimseden gidemem gitmem
Unutmam acı tatlı ne varsa hazinemdir
Acının insana kattığı değeri bilirim küsemem
Acıdan geçmeyen şarkılar biraz eksiktir

Bir şiirden, bir sözden
Bir melodiden, bir filmden
Geçirip güzelleştirmeden can dayanmıyor
Yıldızların o ışıklı fırçası azıcık değmeden
Bu şahane hüzün tablosu tamamlanmıyor

dinlerken beni düşünün..
hehehe

http://www.youtube.com/watch?v=uC96HUCBZk0

kankamda katılacaktır biliyorum..
( O iyi ki var zaten)

sizler iyi varsınız..
Özünüzde sevgi,dostluk,aşk,kardeşlik
olan ve bunları anlayan ,paylaşabilen pırıl pırıl siz gençler iyi ki varsınız hayatımızda..
hepinize tüm sevgilerimle
tekrar merhaba diyorum.; 22 Eylül 2008 14:20
no name dedi ki...: hoşgeldin ablacığım,

çok sevindim...; 22 Eylül 2008 14:34
eylem dedi ki...: siteye girince bir mavilik hissettim meğer Mavigün ablam gelmiş
hoşgeldin ablacım
kendine ve aramıza tekrar gelmene bende sevindim...; 22 Eylül 2008 14:46
Adsız dedi ki...: Ama en cok ben sevindim!:)

Hosgeldin canim arkadasim!; 22 Eylül 2008 14:48
eylem dedi ki...: Gölge Oyunu

Hiçbir zaman gerçek olmadın
Bir çift gözdün üzerimde hep
Ensemde hissettiğim soluk

Her adımımı izleyen
Gölgemin üzerindeki gölge...

Tam da bir yol yürünmüşken
Yeniden yollara düşüren...

İnsana tüm bildiklerini unutturan
Tüm yaşadıklarını sil baştan yaşatan
Doğruyu yanlışı sürekli tarttıran

Ne zaman geldiğini görmediğim
Ne zaman çekildin kendi sularına
Tam ayaklarım ıslanırken denizinde
Ne zaman çıktım kıyıya, ne zamandan beri gölgemsin?

Ayaklarım yanıyor bu sahilde
Güneş kuruturken tenimi
Nereye kayboldun şimdi
Hep gölge mi kalacaksın?

Uzansam hiç tutamayacağım ama varlığını hep hissedeceğim
Bir gölgeye teslim etmiş mi olacağım kendimi
Gözyaşlarımı hep senle harcamışım
Yüzümdeki mahsunluk sana son baktığım yerde kalmış

Şimdilerde daha bir gizemli bakıyor gözlerim
Kendimi bile göremiyorum aynalarda
Yalnızlık bile olmayan bir ağırlık var üzerimde
Kocaman bir oda bir ben ve gölgenle beraber yaşıyorum

Ne zaman geldin hiç duymadım
Ne zaman gittin hiç duymadım
Tıpkı bir gölge gibisin
Varlığı bilinen ama ele geçirilemeyen

Kendini bir hayal gibi gösterip ortadan kaybolan
Ama hep burada kalan
Yaptığım her hareketi izlediğini bilerek yaşamak
Sanki hiç gitmemişsin gibi yaşamak
Söylediğin her kelimenin altını çizerek yaşamak

Gölgeyle yaşamak...
Neden mi gölge dedim sana?
Sensizken bile senle olma duygusundan...

İşte bu yüzden sen bir gölgesin
Üstelik bunun da farkındasın
Ara sıra ortaya çıkıp, birkaç kelime ve görüntüyle hatırlatıp kendini
Gizlenmelerin hep bundan...

Gölgeler tutulmaz bilirsin.
Kendi gölgesini yakalayan insan oldu mu hiç...
Gölgesinden kaçan oldu mu?
Hiç gölgesinden tanır mısın bir başkasını...

Ben gölgenden başkasını görmüyorum
Ve artık seni yalnızca gölgenden tanıyorum
Bu yüzden gerçek seni gördüğümde tanıyamayacağım.
Sen o gölge misin bilemeyeceğim...

Gölgene alıştığımdan mı senin varoluşuna inanmayacağım.
Hep gölgem olarak kalacaksın
Varlığı hissedilip, yalnızca hatırlanacaksın
Yarattığın etkiyle varolacaksın

Gölgeni unutmuşsun bende
Bir daha gel
Gölgeni almak için
Son alışverişimizi yapalım
Sonra duyacağım şekilde git buralardan
Soluğunu da al git...

Gideceksen eğer...

alıntı; 22 Eylül 2008 15:51
eylem dedi ki...: Seni Seviyorum Ağır Cümledir

"Seni seviyorum" ağır cümledir.
Herkese söylenmez.
Bazen yıllarca aranır,
bazen yıllarca beklenir o bir çift söz için.
Dili yakar,
dudağı yakar,
bedeni kavurur, lime lime eder.
Velhasıl yürekli işidir.
Bir ömür pahasına
bir defa söylenir.

Keşke bana günde bin defa söylemeseydin,
ve sonra
her bedene uygun bir hırka gibi
önüne gelene
giydirmeseydin...

alıntı; 22 Eylül 2008 16:10
eylem dedi ki...: Bırakın seveyim sevdiğimi kendimce
Bilmesin dünyada başka kimse,
Tanık istemem gördüklerime,
Ben göreyim yeter, görmesin başka kimse...

Arthur Hugh Clough; 22 Eylül 2008 16:14
eylem dedi ki...: Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.

Ümit Yaşar Oğuzcan; 22 Eylül 2008 16:18
Adsız dedi ki...: OOO eylemcim coşmuşsun...ne güzel

bikaç gün iş yapamayınca birikti haliyle...onlara konsantre olmuştum,baktım hipnoz olmaya başlıyorum çıktım konsantrasyondan...oofff ooff diyorum siz anlayın..

mavigün ablacım seni görmek ne güzel...

no name sitenin girişine iki tane güvenlik görevlisi dikelim üstadım...görevleri admini içeri almamak olsun ..zaten geldiğide yok ya neyse :); 22 Eylül 2008 16:43
no name dedi ki...: kankacığım ne kadar güzel şiirler bunlar.
özellikle timur selçuk şahane,

yüreğine sağlık...

ellerinde dert görmesin,

seni seviyorum...; 22 Eylül 2008 16:46
eylem dedi ki...: ablalarım sizleri bugün aramızda görmek güzeldi
başkanım da geldi mekanına
artık daha güzel günlere beraberce devam ederiz inşallah

sevginiz ve umudunuz yanınızdan eksik olmasın
kendinize iyi bakın
görüşebilmek dileğiyle...; 22 Eylül 2008 16:48
eylem dedi ki...: rica ederim kankacım
iyi akşamlar; 22 Eylül 2008 16:49
Adsız dedi ki...: eylem tüm gidişleriptal edildi , üzgünüm:))

hadi kıyamadım gene, iyi akşamlar,iyi iftarlar...; 22 Eylül 2008 16:50
Adsız dedi ki...: tühh yine kacirdim Eylemi neyse yarina insallah

Ablalar hosgeldiniz cezalisiniz demi baskanim, evet dedigini fazediyorum

Büyük kankalar cezanizi acikliyorum: Bundan sonra "anam kafama cakiltasi degdi, dur düsüp bayilayimcilik", "bana dokunmayan yilan bin yasasincilik", "düsene bir tekme de sen vurculuk", ve daha sayamadigim bilimum cilik, culuk hersey, ÖZELLIKLE sizler icin yasaktir.
Kamuyunda saygiyla duyrulur...

Hosgeldiniz, kendinizi özletmeyin bir daha; 22 Eylül 2008 17:08
Adsız dedi ki...: kamuyunda ne ya

kamuoyuna olacakti o

bi de yazabilseymisim tadindan yenmeyecekmis..; 22 Eylül 2008 17:09
Adsız dedi ki...: heheh kayacım hoşgeldin.. içimi okumuşsun..müneccim falan değilsin demi:))

ceza komisyonu sizlersiniz kaya, bana sormanıza gerek yok

ben sadece idamlarda affetme görevini yapıyorum:)); 22 Eylül 2008 17:10
Adsız dedi ki...: Allah da seni güldürsün kaya

ben hiç farketmemiştim onu..sanırım nikotin krizinden dolayı görme zorluğu çekiyorum:); 22 Eylül 2008 17:11
Adsız dedi ki...: baskanim seni cok özlemisim

nikotin eksigi disinda bir eksigin yoktur insallah; 22 Eylül 2008 17:15
Adsız dedi ki...: sabah genel bi kontrol yaptım kayacım...

kollar bacaklar kulaklar ve bilimum bütün organlar tamam...ama akıl konusunda biraz endişem var..sanırım günden güne deliriyorum:))

bende sizi özlemişim kayacım,konuşamamak ne zor şeymiş ya, hele bir geveze için:))

dışarısı felaket, şimşek çakıyor durmadan...fena yağacağım der gibi; 22 Eylül 2008 17:19
Adsız dedi ki...: yagsin baskanim yagmur berekettir

bu sitenin de bereketi kacti
nerelerdesin yagmuuuurrrrr; 22 Eylül 2008 17:20
Adsız dedi ki...: iyi akşamlar bereketli iftarlar dostlar

sevgiyle sağlıkla dostlukla kalın

yazılmışsa yarına da nefes alabilmek görüşmek dileğiyle; 22 Eylül 2008 17:37
Adsız dedi ki...: iyi aksamlar baskanim

kendine dikkat et

hayirli iftarlar; 22 Eylül 2008 17:39
Adsız dedi ki...: Bir gün daha gitti ömürlerden, calistik, yorulduk... Evlerimizin yoluna düsme vakti simdi...

Hosca kalin...; 22 Eylül 2008 18:02
no name dedi ki...: vay nasıl bir yoğunluk yaşannış sitede,
geç kalmışım.
gidenler, iyi iftarlar...
Allah kabul etsin...

kalanlar,
yapalım bi ramazan eğlencesi...
meddahlı falan şarkılı kantolu...; 22 Eylül 2008 18:47
Adsız dedi ki...: hadi bakalim meddah da sen ol

ancak yarim saat daha burdayim

ackarnina eglenelim bari :); 22 Eylül 2008 18:58
Adsız dedi ki...: hayirli aksamlar hayirli iftarlar...

görüsmek üzere; 22 Eylül 2008 19:23
Adsız dedi ki...: haydi bakalım
başlıyoruz...

damat adayları dikkat...

kız babalarının sizler için taktığı isimleri öğrenmek ister misiniz?

hadi bulun lakabınızı...

********Bodur

************>Hödük

********>Evleh

********Deve

************>Zibidi

********Kopuk

************Serseri

********Artiz

****>Satanist

****************Şekilsiz

********İbi$

****************Oğlan

********Kıytırık

************yavşak

************>Hippi

********Korsan

****************Uzun saçlı

********>Topsakal

********Lawuk

************>At hırsızı

********>Küpeli

****************>Zirzop

********>Cacık

****************>Balta

************Soytarı; 22 Eylül 2008 20:15
no name dedi ki...: erkeklerden başladık devam edelim...

kadınlar matinesi olsun ne yapalım...

erkekler hiç bunları söylemek aklınızın ucundan geçti mi?

Benim geçmedi,
neden?
çünkü eşyanın tabiatına aykırı...

bunları yapar mısınız ?

1: Maç önemli degil diziyi seyredelim,
2: Birlikte alışverişe çıkmayi özledim,
3: Aldatmak çok saçma,
4: Sadece salata yiyecegim,
5: Galiba yanlış yola saptım bilen birine soralım,
6: Ayaktayken sana da bir çay koyayım,
7: Karar veremiyorsan 2 ayakabıyı da alalım,
8: Seninle sohbet etmek varken kahvaltıda neden gazete okuyayım; 22 Eylül 2008 20:20
no name dedi ki...: Haydii
geliyor can babadan bir şiir...

en uzak mesafe; ne afrika'dır,
ne çin,
ne hindistan,
ne seyyareler,
ne de yıldızlar geceleri ışıldayan...
en uzak mesafe; iki kafa arasındaki mesafedir,
birbirini anlamayan...

C A N Yücel; 22 Eylül 2008 20:21
no name dedi ki...: erkekler,
diyelim evlendiniz,
mesela ben,
evlendim de boyum mu uzadı hayır tam tersi kısaldı...
yani akıllı olun 50 yaşından önce sakın evlenmeyin...
bence...
ahanda evliliğin evreleri...

6. hafta: Seni seviyorum
6. ay: Tabii ki, seni seviyorum
6. yıl: Seni sevmesem çoktan çeker giderdim

6. hafta: Aşkım, ben geldim
6. ay: Selam!
6. yıl: Annen ne yemek yapmış?

6. hafta: Zahmet etme, ben açarım
6. ay: Ben açayım mı kapıyı?
6. yıl: Yahu şu kapıya baksanıza!

6. hafta: Sevgilim, Ayşe telefonda
6. ay: Seni arıyorlar
6. yıl: Telefoooon!

6. hafta: Zor bir çocukluk geçirmişsin
6. ay: Senin anan da cins ha
6. yıl: Ulan tam da anana çekmişsin

6. hafta: Bu yaz seni Venedike götüreceğim
6. ay: Tatilde Ankara ya gitsek ne olur?
6. yıl: Niye, evin suyu mu çıktı?

6. hafta: Bu yüzüğü inşallah seversin
6. ay: Resim çerçevesi aldım, her zaman lazım
6. yıl: Şu parayla kendine bir şey al

6. hafta: Hangi filmi görmek istersin?
6. ay: Evita ya gidelim mi?
6. yıl: Evita yı gör, ben çok beğendim

6. hafta: Üzülme sevgilim, leke yapmaz
6. ay: Dikkat etsene yahu!
6. yıl: Amma da sakarsın be kadın!

6. hafta: Ben pek bu fikirde değilim
6. ay: Bu konuda yanlış düşünüyorsun
6. yıl: Saçma sapan konusma, Alla sen

6. hafta: Yaptığın yemeklere de bayılıyorum
6. ay: Bu akşam ne yiyoruz?
6. yıl: Gene mi makarna!

6. hafta: Bir şey içer misin?
6. ay: Bir Martini içerim
6. yıl: Gene buz koymayı unutmuşsun

6. hafta: Bu elbise sana çok yakışmış
6. ay: Bir elbise daha mı aldın?
6. yıl: Kaç para verdin buna?

6. hafta: Özür dileyecek bir şey yapmadın ki
6. ay: Biraz dikkat etsene be kızım
6. yıl: Hay senin eline...; 22 Eylül 2008 20:28
no name dedi ki...: vaay no name güzel program olacakmıştı ama tek kalmışın.

ee tek tabanca bu kadar olur.
genede güzeldi be...
ellerine yüreğine sağlık...
hadi bakalım ...; 22 Eylül 2008 23:16
no name dedi ki...: herkese iyi geceler diliyorum,
Allah rahatlık versin...; 22 Eylül 2008 23:29
Adsız dedi ki...: hakkatten tek kalmissin

internetimde sorun cikti aksam aksam giremedim yaa

hayirli geceler diyim bari; 23 Eylül 2008 00:21
eylem dedi ki...: günaydınlar

kankacım güzel bir program olmuş
ellerine sağlık

güzel bir gün geçirebilmek dileğiyle
herkese kolay gelsin...; 23 Eylül 2008 08:10
Adsız dedi ki...: Günaydin hepimize, güzel bir gün olsun insallah...

No Namecim dün aksam cok güzel baslamistin, seni kutlamak icin araya girip konsentrasyonunu bozmak istemedim. Ne de olsa büyük bir fedakarlikla sitemizin beyaz atli prensini bekleyen tüm genc kizlarina erkek milletinin degisen karakterlerinin zaman gectikce ortaya cikan gercek yüzlerini cok güzel örnekler vererek gösteriyordun! :) Ellerine, yüregine saglik..

Kizlar! No Name agabeyinizin, kardesinizin, arkadasinizin ve kankanizin bu iyiligini unutmayin! Hep bunlar seize uyaridir, kulaklarinizi tikamayin! :); 23 Eylül 2008 09:36
no name dedi ki...: günaydın,
güzel ve aktif bir gün olur inşallah...; 23 Eylül 2008 10:31
Adsız dedi ki...: günaydını biraz geçmiş, tünaydına epeyce yaklaşmış tam orta karar bir vakitten selam olsun tüm dostlara..

hava ilginç, gökyüzünün yarısı bulutlu yarısı güneşli..havalarda karasız zamanımızda...

ben uykusuz,esenem alıştırmaları içindeyim,bir kedim bile yok amaaaan bana ne sanki kediden...al bir muhabbet kuşu bak keyfine

dürüyem güğüm kalaylıyormuş..yaw eskidendi o , kalaymı kaldı artık..herşey çelikten oldu...çok istiyorsan eğer çevir yoldan birini bas kalayı gitsin:)

samanlıkta kaldıramamışlar zühtü emicemi, ya niye rahatsız ediyorsunuz adamı, emekli adam o işimi var sanki bırakın uyusun...belki sahura kadar oturdu,gündüz uyuyacak...

neyse bukadar eleştiri yeter şimdilik...nolur nolmaz

eee dostlar sizler nasılsınız bakalım ?

keyif katsayı durumları nedir ?

bak elektiriğe zam gelmiş gene,şaşardım zaten gelmese...biz millet olarak zam gelmeyince bi hoş oluyoruz,alerji yapıyor kaşınıyor herbiyanımız...neyse bunlar derin mevzular beni aşar...Allah herkese layık olduğunu verir diye bir söz var çok severim ben onu..

neyse boşverelim şimdi bunları

hey siz

site sakinleri

nerelerdesiniz...masa başında uyuyanlar dikkat patron sağda :)); 23 Eylül 2008 10:34
Adsız dedi ki...: http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?detay=Gurhan_sahte_vekaletle_hapisten_hisse_devretti_200230_1&Newsid=200230

http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?detay=Rus_gemilerinin_tarihi_seferi_200257_1&Newsid=200257

http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?detay=Arincin_azarladigi_ciftci_konustu_200184_1&Newsid=200184

http://haber.gazetevatan.com/haberdetay.asp?detay=Internet_arkadaslarim_200216_4&tarih=23.09.2008&Newsid=200216&Categoryid=4&wid=10

http://www.takvim.com.tr/yalcin.html
http://www.takvim.com.tr/yaz1709-3180-111.html

http://www.milliyet.com.tr/Yasam/HaberDetay.aspx?aType=HaberDetay&Kategori=yasam&KategoriID=&ArticleID=994554&Date=23.09.2008&b=Hadi%20Caman%20artik%20yok&ver=22

http://www.hurriyet.com.tr/dunya/9964064.asp?gid=229&sz=22070; 23 Eylül 2008 11:14
Adsız dedi ki...: 598

yokmu arttıran; 23 Eylül 2008 11:58
eylem dedi ki...: 599 :); 23 Eylül 2008 12:06
Adsız dedi ki...: 599; 23 Eylül 2008 12:07

«En Eski ‹Eski 401 – 600 / 1161 Yeni› En yeni»

Yorum Gönder

Yapım	Birol Güven - MinT
Yönetmen	Yüksel Aksu - Tankut Kılınç
Senaryo	Murat Aras
Müzik	Aydın Sarman - Burcu Güven
Oyuncular	Mine Tugay
	Atılgan Gümüş
	Okan Tangücü
	Volkan Severcan
	Almıla Uluer
	Tarık Ünlüoğlu
	Ali Pınar
	Nur Fettahoğlu
	Recep Yener
	Gülnihal Demir
	Güçlü Yalçıner

Benden Baba Olmaz

Sevgili BBO fanları

1.161 yorum:

Benden Baba Olmaz ne anlatıyor?

Dizinin Künyesi