Sevgili BBO fanları

Yorumlarınıza bu sayfada devam edebilirsiniz

1.161 yorum:

«En Eski   ‹Eski   601 – 800 / 1161   Yeni›   En yeni»
Adsız dedi ki...

tamam şimdi oldu:))

Adsız dedi ki...

merhaba hepimize
bazen girebiliyorum kusura bakmayın.evet bugün senaryo günüymüş bekliyoz..

Adsız dedi ki...

ooooo

portakalı soydum
başucuma koydum
ben bir yalan uydurdum
duma duma dum
kırmızı mum.
kocakarı kalktı
lambayı yaktı
üç göbek attı
yatağına yattı...


admincim ebe sensin:))

Adsız dedi ki...

ooff ooff

çekirdek olsada çitletsek

tabi iftardan sonra:)

oruçsuz olanlar şimdiden başlayabilir,mahsuru yok:)

yağmur dedi ki...

Herkese marhabalar...

Adsız dedi ki...

oo yağmur

merhaba hoşgeldin

nasıl keyifler

beni soracak olursan görüyorsun işte halimi:)

yağmur dedi ki...

iyiyim başkanım sizi gördüm daha iyi oldum...

eylem dedi ki...

hoşgeldin yağmur
uzun zaman oldu yağmayalı
daha sık yağ mümkünse
özlüyoruz

yağmur dedi ki...

:) haklısın eylemcim ama işten güçten ancak bu kadar fırsat bulabiliyorum ne yazık ki.

mavigun41 dedi ki...

herkese merhaba dostlar..


Korkma…
sevgini söylemekten
insan olmaktır biraz da
yüreğini yerlere sermek

Susma…
karanlıkta ağladığın anlara
insan olmaktır biraz da gözyaşlarını yanına almak

Kaçma…
ıssızlıkta kaybolduğun yıllardan insan olmaktır biraz da ağrılarla yaşamaya alışmak”.

Berrin taş
(Gecenin Işığa Uyanışı)

mavigun41 dedi ki...

yağmur
ya eski emekli bir personelci olmama ver merakımı kardeşim..

seni bu kadar yoran işin içeriği ne ?
yani mesai uzun sorumluluk fazla
hizmet sektöründemisin ? basın sektöründemisin nerede çalışıyorsun sen yağmur damlası(işin sektörü olarak soruyorum çalıştığın yeri değil yanlış anlama)
valla meraktan
biliyorsun kediyi merak öldürmüş
ama tamamen mesleki bir meraktan.

evet aydınlat bakalım şı ablanı..

yağmur yakından bilenlerde yanıtlaya bilir sorumu
aile halkına açık bir sorudur.

Adsız dedi ki...

o MİT'tenmiş ablacım...MİT duyum almış bir gurup kendinden geçmiş dizi meraklısı eylem hazırlığında diye:))

Adsız dedi ki...

aman başkan canım başkan
ne MİT ne BİT
bizi bir eylem tanırız o da eylem kardeşimiz.
Ne eylem hazırlığı başkan biz ancak eyleme iftara gitme için hazırlanırız.
sahi Eylem iftarda ne var kardeşim.

bu arada eylemcim ne oldu bir 4.9 şiddetinde ankarada deprem olduğu yazıldı nedir durum canım..

Adsız dedi ki...

siz öyle sanın ablacım ben gizli kapaklı planlar içindeyim..kaç aydır neden suskunum sanıyorsun..acayip kötü planlar yaptıım ama şimdilik söylemem:))

no name dedi ki...

ben bir ara basın sektörüne çok yakındım ablacığım.
neredeyse tam göbeğindeydim.

yağmur kardeşimiz de zannediyorum
hizmet sektöründe.(Kesin öyle)
o da benim gibi pazar bayram vs.ayrımı olmadan paso çalışıyor...

kankam akşama taze fasulye pilav ve salata yapacaktı zannederim...

tatlıyıda canınız ne çekiyorsa ben alırım giderken...

ha bunları nereden biliyorsun dersen telepatik teleskobik koaksiyel durumlardan dolayı içime doğdu...

Adsız dedi ki...

no name o nası bir içe doğmadır öyle:)) muhteşemsin

ben kurufasulye ve iki baş kuru soğan istiyorum,bi sürahi de ayran olsun başka bişeye gerek yok...ooff ooff

no name dedi ki...

tamam başkanım istediğin güveçte kuru fasulye olsun,

a-)pastırmalı
b-)sucuklu
c-)kuzu kaburgalı
d-)sade

neyli olsun?

bir de soğan beyaz tatlı mı olsun
kırmızı soğan mı
taze soğan da mevcut

Ayran yayık
pide sıcak...

Adsız dedi ki...

Karisik tursu da ister misiniz yaninda, karisik tursu? :)

Adsız dedi ki...

kurufasulye sade (baharatlı ve acılı)

soğan beyaz tatlı olsun

ooff oof

iftara daha çok ya:))

Adsız dedi ki...

turşuda fena olmaz hani...ama ben karışık değil sadece lahana turşusu istiyorum:)

Adsız dedi ki...

no name hizmet sektötünü iyi bilirim.Bu sektörde 4 yıl personel müdürlüğü yaptım yani çalışma saatlerini yakından bilirim.
o zaman yağmurcuğumun işi gerçekten zor çünkü ondan devamlı ağzıyla güzel bir kuş tutmasını isteyecekler..

yağmur kardeş..
senin için tarihe bir not düşeyim;
sana bir abla tavsiyesi orada işinin ehli olmak için ne öğrenirsen öğrenmeye bak bu arada da çalıştığın sektörü değiştirmek içinde ileriye dönük çaban olsun.
olur mu?
dost tavsiyesi beni kimse uyarmadı deme ilerde.

şimdi ben yağmurun çalışma hayatına neden karıştım onuda bilmiyorum ya..
ne yapalım her mesleğin kötü alışkanlığı oluyor işte..
çalışan görmeyeyim bende sorgulamadan yapamıyorum.
yağmur kardeş gıyabında konuşmamıza kızmadın inşallah..
uğradığın vakit söylersin.

ben bu iftara gelemem yani gelirim de aç kalkarım...
çünkü kurufasulye yemeyen ender türk vatandaşından biriyim..

ama bak no name kardeşim
şu saydığın şıklardan birinden pide yaprırsan olur bak..
yanında ayranla..

Adsız dedi ki...

ablacığım bu ek menü

ana menude taze fasulye pilav ve salata var.

ama senin için sucuklu kaşarlı pastırmalı pide yaptırıyorum.

yayla domatesi ve hormonsuz salatalık sövüş yanında eşlik ediyor

eylem dedi ki...

Eylem'e mi ihtiyacınız var geldim :)

ablacım evet deprem olmuş
ama benim haberim yok
ben bugün kendim ayakta sallandığım için farketmedim :)
biz hissetmedik

iftara bana geliyorsun tabiki buyrun
ne isterseniz yaparız
kankama taze fasulye,pilav,salata
başkanıma kuru fasulye soğan vs,
Mavigün ablacım sanada yaprak sarması yapabilirim

kankacım akşama misafirlerim var yardıma gelir misin sen biraz erken gelsen:)

eylem dedi ki...

pardon
ablama kankamda ek menü sunmuş hangisi istersen ablacım
herşey var bu iftarda
beklerim

Adsız dedi ki...

tamam gelirim tabii.
salatayı ben yaparım.
sen malzemeleri yıka hazırla gerisine karışma...

seval ablamda gelirken turşu getirir
turşu salatası da yaparım...

Adsız dedi ki...

benim leptop servise gitti.
iki program yüklenecek.
bu laptopun klavyesi değişik.
daha halen virgülü bulamadım.
yazmam da bayaa zor oluyor...

Adsız dedi ki...

yaw bi durun daha çooook vakit var,acıktırmayın milleti..)

eylem dedi ki...

o ooo malzemeyi ben hazırladıktan sonra geriye doğramak kalıyor
öyle salatayı bende yaparım
neyse yap tamam hazırlarız
şimdi akşama yetişecek yoksa ben sana malzemeleride yıkatırdım ama


ne yaptında laptop servise gitti
dayanamadı sana sonunda kafayı yedi değil mi? :)

eylem dedi ki...

başkanım vakit dediğin nedir hemen geçiverir
ne kalmış şurada
3 saatcik
siz en son açıyorsunuz tabi ama bugün ankaradasınız hadi yine iyisiniz :)

bu arada çanakkale de deniz köpürmüş
haber olmuş başkanım
krize girince ne yaptın denize çok mu kızdırdın
iyi kızdı ya bu kadar köpüreceğini düşünmezdim üzme denizi üzme :)

Adsız dedi ki...

hakket kızmıydı o deniz ya.
ben de erkek zannetmiştim.
demek kızmış ha
hayret...

Adsız dedi ki...

hehe eylemcim benim sağım solum belli olmaz...valla ben bıraktığımda sakindi deniz..sonradan olmuş ne olduysa, benim suçum yok:)

vakit dediğin çabuk geçmiyor işte,oooo daha 3 saat 4 dakika var:))

eylem dedi ki...

alemsin başkanım :)))

Adsız dedi ki...

merhabalar arkadaslar

bereketli bir gün olmus aman nazar degmesin..

eylem dedi ki...

ooo kayacım hoşgeldin
şükür kavuşturana
nasılsın
akşama iftara beklerim :)
özledim ya

eylem dedi ki...

seninde istediğin var mı
özel bir menü onuda yapayım

Adsız dedi ki...

hic sorma Eylem

ama bu simdi sor der gibi oldu. en iyisi sen sormadan ben söyliyim. bu Ramazan bana yaramadi. yarin sinavim var dua edin. iftarlara herzaman yetisemiyorum, cogunu gec aciyorum vs vs...

ama simdi no name der ki kardesim acindirip durma kendini kim dedi sana git diye
hakli ne diyim...

iste böyle
ben de sizi özledim, bu arada aksam ikinci bir sofra dada kurarim diyosan zevkle kabul ederim davetini. malum bizim iftar gec oluyo :)

eylem dedi ki...

tabiki kayacım hazırlarım gel sen yeterki
dualarımız seninle başarılar
sınavdan çıknca haberdar et bizi

evet başkanım bak 3 saatten sana kaldı 2 saat 15 dk :)

benim çıkış saati yaklaştı
hepinize güzel bir akşam diliyorum
kendinize iyi bakın
görüşebilmek dileğiyle...

Adsız dedi ki...

hayirli aksamlar

iyi iftarlar

Adsız dedi ki...

bende işleri toparlayayım yavaş yavaş..

iyi akşamlar
bereketli iftarlar

sevgiyle sağlıkla dostlukla mutlulukla kalın

yazılmışsa yarına da nefes alabilmek,görüşmek dileğiyle

Adsız dedi ki...

Ben de herkese iyi paydoslar, iyi aksamlar diliyorum, yeniden bir yerlerde bir sekilde görüsmek üzere...

yağmur dedi ki...

Mavigün ablacığım evet hizmet sektöründe çalışıyorum ve ne yazık ki artık kurtaramıyorum kendimi :)Ama tavsiyeni mutlaka dikkate alacağım,aklımın bir köşesinde olacak sürekli.
Bu arada herkese iyi iftarlar diliyorum. tekrar görüşene dek kendinize iyi bakın.

Adsız dedi ki...

Herkese hayirli aksamlar
Hayirli iftarlar

Görüsmek üzere...

Adsız dedi ki...

ne güzel kaldigim yerden devam ediyorum

Adsız dedi ki...

hoşgeldin,
erkencisin...

Adsız dedi ki...

yarin sinav günü

Adsız dedi ki...

ahh,
akşam olsa da yatsam...

herkese iyi geceler diliyorum.
Allah rahatlık versin...

Adsız dedi ki...

Pardon kardeşim,
sınavında başarılar diliyorum...
Allah zihin açıklığı versin...
İyi geceler...

Adsız dedi ki...

tesekkürler

Allah rahatlik versin..

eylem dedi ki...

günaydınlar
gününüz aydın neşeniz ve muhabbetiniz bol olsun

Kayacım başarılar
dualarımız seninle

herkese kolay gelsin

Adsız dedi ki...

Günaydin canlar, günaydin Eylemcim, No Namecim uyuyakaldi anlasilan yoksa ben mi cok erkenciyim...

güzel bir olsun hepimiz icin uyandigimiz..

Herkese kolay gelsin ama en cok da Kaya kardesimize...

Basaracaksin Kayacim hic süphem yok! Müjdeyi senden duymak güzel olacak.. :)

no name dedi ki...

günaydınlar
güzel bir gün olur inşallah...

Adsız dedi ki...

günaydın dostlar

gün güzelmi olur felaketmi bilemem, temenniler herzaman iyi yönde olsada gidişat hiç öyle olmuyor...nası içinizi azcık da olsa karartabildimmi:)))

hiç canım istemiyor ama biraz gazete okuyup stres atacağım....belki güzel haberler vardır bugün,ne dersiniz ...

Adsız dedi ki...

günaydın hepimize
dünkü sohbetler güzelde senaryoyu alamadık.bir zahmet senaryo.

Adsız dedi ki...

ne olacak halimiz bbo fanatikleri olarak herhalde onlarca yıl buradayız.

güneşimi kaybettim gözlerini görmem gerek
yaşamaya dönmek için hasretini silmem gerek

eylem dedi ki...

Umut ve Hayat

Bir zamanlar bir çocuk doğdu, doğduğu gün bir fidan dikildi bahçeye. Çocuğun adını umut, fidanın adını hayat koydular...Başladı hayat ve umut birlikte büyümeye. Umut önce hayattan daha büyüktü. Hayata o su veriyor, kendisine yemyeşil yapraklarıyla gölge olacağı günleri bekliyordu. Umut büyüdü, hayat büyüdü. Umut hayatın büyümesi için çok emek verdi. Hayatın toprağa kök salışını izledi. Sonra dimdik duruşunu, kendine bağlı ama bir o kadar da bağımsız dallar edinişini izledi. Umut büyüdü, hayat da büyüdü. Kimi zaman yeşeren kimi zaman sararıp dökülen yaprakları oldu hayatın. Umut hayatı çok sevdi. Hayata baktıkça umuduna umut kattı. Umut hayattan daha güçlü bir çocuktu. Hayat fidandı henüz ama ağaç olacaktı birgün. İkisi birlikte daha sağlam basacaklardı toprağa. Umut hayatı besleyecek, umut hayatın suyu olacaktı.

Herşey masumdu çocukken, herşey toz pembe, umudun yaşaması kolaydı hayatla çocukken. Umudun kolları hayatın dallarında, mutlu mesutlardı...
Gün oldu. O gün geldi hayat oldu kocaman, umut hayatın yanında küçücük kaldı. Ellerinde büyüttüğü fidan dev gibi bir ağaç olmuş, toprağı bile ürkütecek köklere sahip, asi ve söz dinlemez şekilde göğe doğru yükselmişti. Kocaman dalları, kocaman yapraklarıyla umudun suyuyla yeşermeyecek, yağmurlarla beslenebilecek bir hal almıştı. Umut hayata yetişemiyordu artık. Doğduğu gün dikilen fidanı gitmiş yerine soğuk dağ gibi bir ağaç gelmişti. Umut hayatı sevmek için onun kocaman gövdesine tırmanmalıydı önce. Bunun için tırnaklarını ve ayaklarını iyi kullanmalıydı. Tırmanırken sağlam dalları tutmalıydı. Her dal birbirinin aynısı değildi ne de olsa. Tutunacağı dal kırılırsa eğer, çok tepeye tırmanıp da düşerse; umut ölür ya da sakatlanırdı. Bir daha asla eskisi gibi sevemezdi hayatı. Hayata su vermek istemezdi.

Bu yüzden önce küçük tırmanışlar yaptı. Hatta hayatla daha çok sonbaharda yakınlaştı. Yaprakları yeşil ve aman vermeyen hayatta hangi dala tutunacağını bilmek zordu. Yaprağın yeşili görüş alanını daraltıyor ve bocalamasına neden oluyordu umudun. Dalların arasından yüzüne vuran güneş gözlerini kamaştırıyor ve başını döndürüyordu. Bu yüzden sonbaharı beklerdi hep. Yapraklar düşer ve dallar daha bir çıplak sunardı kendilerini. Serin havalarda hayatın kocaman gövdesine sarılıp yavaş yavaş tepeye varmak, hayatla aynı boyda olmaktı derdi. Ayağı kayar da düşerse kocaman bir tehlike saracaktı etrafını. Dal aramayı ve tırmanmayı bırakacaktı. Hayatla boy ölçüşemeyecekti bir daha. Büyütüp doğaya armağan ettiği fidanını kaybedecekti.
Bu yüzden tırmanmaya çalıştı her sonbahar, tepeye vardığında ne olacağını bilmeden kendisine ihanet eden hayata inadına sarıldı. Tutması en kolay dalları değil zor ama sağlam olanları seçti. Umut çok yorgundu ama yoruldukça yaşadığını hissediyordu. Bir sonbaharda hayatın tepesine çıkıp şöyle bir etrafına baktı. Zor da olsa başarmıştı artık. Sonra tırmandığı hayatın dalları arasından başka hayatlar ve başka umutlar gördü. Bir çok umut yerlere serilmişti. Muhtemelen kırık dalları tutmuşlardı. Acele etmişlerdi, ince dallar seçmişlerdi, hayatın gövdesine önem vermemişlerdi. Tepeye varanlar olmuştu belki ama fidanı da çocuğu da unutmuş olmalılar ki kendilerini yerde bulmuşlardı. Bazıları fidanın büyüklüğüne nazaran az su vermişlerdi toprağına. Umutları hep küçük kalmıştı kiminin, zihinlerindeki hayat gibi.
Kendisiyle gururlandı bizim umut. Ne kendini olmadık hayallere kaptırmıştı ne de hayatın büyüklüğünden korkmuştu. Ne yeşil yapraklara kanmış ne de ona eğilen dalları tutmuştu. O hep sağlamlarını aramış bulmuş, kendi çabalarıyla çıkmıştı tepeye. Aynı gün doğduğu fidanla yine aynı boya ulaşmıştı. Bundan sonrası artık adı hayat konulan ağaçla birlikte ölecekti.O zaman kimse umudun niye öldüğünü soramayacaktı. Çünkü umut hayatın kollarının arasında can verecek.

alıntı

Adsız dedi ki...

yazanın ve aktaranın eline sağlık,güzel bir yazıydı eylemcim sağol.


bu tarz umut veren insanı hayata bağlamayı amaçlayan güzel yazıları okuyor ve gerçek yaşamla kıyaslıyorum..

çıkardığım sonuç kocaman bir HİÇ !!!

yazılar güzel,düşüneceler güzel ama gerçekte yaşadığımıza bak

hepimiz insanlık aklını başına alsın İNSAN olma değerlerine erişsin artık diye ümit ediyor ama ...


kaçımız gazete okumayı istiyor artık ?

kaçımız gazeteleri açtığında " helal olsun ya,insanlığın böylesi..mükemmel " diyebiliyor

kaçımız haberlerde güzel iç açıcı bir haber seyretti ?

..............

tamam hayat hiçbir zaman güllük gülistanlık olmaz olamaz , elbette aksilikler kötü şeyler olacak ama silkelenip kendimize gelelim ve yaşadığımız gerçekliğe bakalım insanlık adına güzel şeyler olduğunu kim söyleyebilir..

Dünya , kan-vahşet-şiddet üçgeninde inim inim inliyor, yalanmı ?

insanlar açlıktan ölüyor ve ölenler hergün kat be kat artıyor , yalanmı ?

heryerde savaş , isyan...olan masum sivillere oluyor,yalanmı ?

vatandaşın verdiği vergiyi cebine indirenler,yetimin hakkı da neymiş o da ne diyenler, gün bugündür ne koparırsak kardır mantığındakiler, işini çevirmek için eski adı rüşvet yeni adı hediye veya bahşiş verenler.... hergün artıyor yalanmı ?

...........................

şimdi biriniz çıkıp şöyle güzel ve insanlık için umut verici bişey oldu diyebilirmi bana ?

varmı böyle güzel bir haber verebilecek olan ?

.............................

bu ne karamsarlık diyebilirsiniz , haklısınız belki de...ama dönüp gerçek hayata baktığımda hiç de o güzel yazılardaki gibi şeyler görmüyorum ben...keşke yanılan hatası olan ben olsaydım ama maalesef dünya bu halde...

o güzel hayat sadece sözlerde ve bu sözler ne karın ne de gönül doyuruyor gerçeklikle kıyaslayınca..

......................

dünyanın bu halde olmasına fiilen katkıda bulunmadım belki ama bu neslin bir bireyi olarak yeni nesle bıraktığımız DÜNYA için utanıyorum...bize ne kadar kızsaar küfretseler sonuna kadar haklılar...ne bıraktıkki onlara ?

Adsız dedi ki...

yaw kızmayın,olumsuz yazsamda dünya yerli yerinde duruyor,çıkmadık candan ümit kesilmez demiş atalarımız..

neden sessiz herkes ?

artık canı yazmak istemiyor kimsenin sanırım..


onemlideğil sana bi soru : BBO nun başlama ihtimali varmı sence ?

eylem dedi ki...

başkanım kriz zamanı okumuş bu yazıyı :))
işin espirisi tabi

haklısın başkanım
birşeyler hep yazılarda

ama herşeye rağmen umut tükenmemeli

Adsız dedi ki...

evet kriz zamanı okudum :))



eylemcim ne yalan söyleyeyim ben insanlığın aklını başına alıp yaradılış amacına uygun yaşamaya başlayacağı konusunda umudumu kaybettim....zerre kadar ümit yok bence

başka konularda dersen umudum hep var..sanırım:))

şu dünyada kazara yaşıyoruz

Adsız dedi ki...

Baskanim yazdiklarinin hepsi dogru, katilmamak mümkün degil. Bu gercekleri bilerek daha iyi yarinlara umudu korumak daha zor ama dostluklar da daha degerli, sevmek gibi... :)

Tanri insani ve dogayi insandan korusun!

Adsız dedi ki...

Merhabalar

Yahu baskanim üsenmemissin o kadar yazmissin helal olsun :)

Eylem senin de ellerine saglik güzel bir yazi. Bu seferki kopya olsun, bir dahaki senden olsun der ve olayi bitiririm

eylem dedi ki...

peki Kayacım :)
kısmet artık periler gelirse yazarım belki

sen sınavdan haber ver girdin mi
girecek misin daha?

Adsız dedi ki...

Sabah girdim sinavlara. Iki sinav arka arkaya yazdik. Iyiydi, pek fazla calisamadan girdim ama yine de gecerim sanirim
Dualarla geciyoruz :))

eylem dedi ki...

iyi geçmesine sevindim
hadi bakalım hayırlısı olsun

Adsız dedi ki...

Herkese Merhabalar

AH BE canım başkanım benim anlaşılan bu gün güne gazete okuyarak başlamışsın..

Oysa radyoda türkülerimizle başlasaydınız.Dürüyelim yanmasından anlardın ki bu insanlık yaratıldığından beri iyi ve kötü yanyana yaşar gider
yani bizden evvelkilerde bizden sonrakilerde bu dünyadan mennun olmayacaklarda genede çok yaşamak için çareler arayacağız neden
içimizde ki iyiye olan inançtan.

örneğin.

Düriyemin Güğümleri Kalaylı
Duriyemin Güğümleri Kalaylı [Ah Kalaylı]

Fistan Giymiş Etekleri Alaylı [Alaylı Aman Aman]

Düriyemi Aldatması Kolay Mı [Ah Kolay Mı]

Ah Alırım Dedin De Aldattın Beni [Aldattın Beni Aman]

Üç Telli Saz İle Oynattın Beni [Oynattın Beni Aman]

Giyme Dedim Giydin Sen Bu Alleri [Ah Alleri]

Başıma Getirdin Türlü Halleri [Halleri Aman Aman]

Düşman Ettin Bana Bütün Elleri [Ah Elleri]

Ah Alırım Dedin De Aldattın Beni [Aldattın Beni Aman]

Üç Telli Saz İle Oynattın Beni [Oynattın Beni Aman


http://www.youtube.com/watch?v=h7iqk2XN5m8
*******
evet başkanım

bir köşe yazısı çok eski okumadınsa


A.Esra Yalazyan 'ın

O cümle...

Ben cümleleri insanlara benzetirim. Bazılarını görür görmez seversiniz. Hayır, çıplak sözcüklerin tınısı değildir genellikle sizi büyüleyen, sesleriyle üstünü örttükleri gizli manadır. Göğsünüzün altında tedirgin kanat çırpınışlarını hissedince, o cümlenin sizde iz bırakacağını anlarsınız. O an, en başından beri içinizde taşıdığınız iyilik tohumunu yeryüzüne saçabilme mucizesinin gücüne inanmak kadar hakikidir. Bazı şairlerin dünyanın başını döndüren tutkulu ayinlerini dinlemeyi bu yüzden seviyorum belki de...
Çok uzun zamandır nasıl dillendireceğimi tam bilemediğim o sade ama sarsıcı cümleyi Yasemin Çongar’ın ‘Kötülüğe karşı sıradan bir duruş’ başlıklı muhteşem makalesinde gördüm. O pırıltılı sözcükleri yeryüzüne saçan ‘büyücünün’ bir şair olmasına çok şaşırmadım doğrusu, sadece içimde varolan tuhaf bir kehanet bilinciyle ürperdim. Bejan Matur, bu uğultulu günlerde gerçeklikten taammüden uzaklaşmak isteyenlerin durduğu yeri anlattığı yazısında, “Kalbi basit hakikatlere ayarlı, sıradan ama derin insanlardan’ bahsediyordu. Muradını, fikirlerin ağırlığıyla sözcükleri hırpalamadan incelikle, tertemiz söyleyebiliyordu.

O cümle, sadece siyasette temsil ettiği anlam itibarıyla güçlü değil bence. Hayat haritasının her kıvrımında, varlığını ‘iyilikle’ hatırlatacak kadar tılsımlı ve telaşsız. Onu gördüğümden beri insanın hakikati olduğu gibi algılama dürtüsüyle ne zaman tanıştığını, onu ne uğruna ve nasıl terk ettiğini, ilk bozulmanın nasıl başladığını düşünüyorum. Sıradan olma fikrine tahammül edemediğinden belki ‘iyilik’ o kadar kolay değil artık ‘çok bilenler’ için. Derinlik de bir o kadar uzak... Kötülüğe, zulme, haksızlığa hiç sarsılmayan sağlam bir duruş ve vicdanla karşı çıkabilmenin koşulu çok basit oysa; binlerce yıllık kadim tecrübelerden süzülen masum bir bilgelikle, ‘iyiliğin’ her şeye rağmen kazanacağına inanmak... O inancı hiç yitirmemek için ‘ama’ların arkasına gizlenen korkakları da vakur bir duruşla bağışlayabilmek... Kaosun karanlığından kurtulabilmek için umarsızca kavga etmek yerine, ‘iç kararlarına’, basit sezgilerine güvenen ‘sıradan ama derin’ insanların varlığını her gün hiç bıkmadan insanlığa hatırlatacak kararlılığa ve cesarete sahip olabilmek... ‘Yarın nasılsa yine kirleneceğiz, temizlenmeyelim, zaten böyle olmaz’ diyen mızıkçılara rağmen vazgeçmemek... An gelir, hakikati kalple idrak edebilmek, bazen fikirlerle çarpıtılan bir zihinle hüküm vermekten daha insani olur ve siz her gün o anı hatırlayacağınızı bilerek nefes alırsınız zaten.

PİNOCHET DARBESİ ŞAİRLERİ

Yazının okuduğunuz bölümünü tamamladığımda gece yarısını çoktan geçmişti. Bir yandan da bu yazıda Şili’deki Pinochet darbesiyle yok edilen hayatları anlatan şair Boleno’nun gerçekçi romanından bahsedecektim. Diktatörlüğün yok ettiği hayatları, şiirin muhalif gücüne rağmen darbenin nasıl meşrulaştırıldığını, sanatı bile vahşi katliam planlarına alet edebilen sistemli bir ‘kötülüğün’, ‘iyi sanatçıların’ toplumun edebiyata, şiire bakışını değiştirebilmek için o zalim dili nasıl kurnazca kullandığını anlatacaktım. Aslında hepimizin bu topraklarda en az bir kez şahit olduğu çok tanıdık bir hikâyenin dünyanın uzak ama çok yakın bir ülkesindeki yansımasını paylaşmayı istiyordum. Öldürdüğü insanlardan fotoğraf sergisi yapabilen bir muktedirin işlediği insani suçları, 73’te Salvador Allende’nin askeri darbeyle devrilmesiyle iktidara gelen Pinochet’nin zulmünü tarihe kaydeden edebiyatçıların neden önemli olduklarını yazmaktı niyetim. Yalnız ve çaresiz olmadığımızı anlatabilmek için... Nedensiz ölenlerin solgun hayallerini başka hayatlarda tekrar yaşatabilmek için... Böylece yazıyı sonsuza kadar çoğaltmak isteyenlerin halkasına bir yerden tutunabilmek için...

Kitabın sonuna doğru uyuya kalmışım. Sabah gazetelere bakarken yine ‘o cümle’nin sebep olduğu bir yazıyla karşılaşınca bir kez daha hiç yalnız olmadığımızı gördüm. Arkadaşım Leyla İpekçi, ‘Kötülük mutlak mıdır?’ başlıklı makalesine Yasemin Çongar’ın ve Bejan Matur’un yazılarından yola çıkarak başlamıştı. Yolda çocukluk arkadaşımla karşılaşmışım gibi sevindim ama şaşırmadım. Onun ‘kötülüğe teslim olmayan’ duruşunu, iyiliğin gücüne olan sarsılmaz inancını, vicdanıyla yazan sesini iyi tanırım.

Tam da bu yüzden sadece ‘iyiliğin’ değil, ‘yazının’ gücüne de inanıyorum. Etrafınıza bakın. Onları görünce siz de hemen tanıyacaksınız. İyilik zahmetlidir. Kendisini ‘kötülüğün’ gösterişçi ve dolambaçlı dili gibi kolay göstermez ama samimiyetini bir kez kavradınız mı ondan asla vazgeçemezsiniz. Onların yüzüne yüreğinizle bakın. ‘Kalbi basit hakikatlere ayarlı, sıradan ama derin insanlarla’ birlikte zihninizi temizleyip, kim olduğunuzu, geçip giderken neye hizmet ettiğinizi tekrar düşüneceksiniz.


Canım başkanım

bu kadar kötülüklerin olan bir dünyada İYİ OLMAK ve iyinin kazanması için umutlu olmak biliyorum çok zor..

herşeye rağmen de iyi insan olmayı seçmemiz gerekiyor.Bunu kendimiz ve kendi vicdanımız için yapmamız gerekiyor.
Çünkü bütün hesapları tek başımıza vereceğiz.

bu yüzden İyiye karşı inancımızı kaybetmeyelim....


********
kaya kardeş
kaya kardeş
söylermisin bana
sınav nasıl geçti.
dualarla mı geçiyorsun
Kayacım dua ile sınav geçilseydi
ÖSS kazanamayan kalmazdı türkiye de.
genede iyi geçtiğine sevindim.


başkaaaaanım işte iyi bir şey.
kayanın sınavı iyi geçmiş..

Adsız dedi ki...

kayacım daha neler yazacaktım ama kendimi engellemek zorunda kaldım.. bu ara içeri alıp duruyorlar milleti baksana,benide bilmem ne örgütü mensubu diye alırlar falan nolur nolmaz

evet kaya inan hiç üşenmmedim yazarken,yine olsun yine yazarım:))

seval ablacım kıyıda köşede kalmış birkaç güzel dostluk bizi umuda bağlayan..bizlerin burada olmasını ve bu güzel muhabbeti sağlayan da kurduğumuz o dostluk değilmi zaten..

neyse efkar basıyor böyle konuları düşündükçe..


no name ve mavigün nerelerde bilen varmı ?

eda ve gökçe 24 saatmi ders çalışıyorsunuz anlamadım..iki dakka mola verinde bir selam yazın bari gün aşırı..

yağmurcum sen nerdesin bakim ?

Adsız dedi ki...

tesekkürler..

ablacim sen de haklisin. hee anladim sen benim icin dua etmeyi unuttun bu sekilde icini rahatlatmaya calistin demi :)

Adsız dedi ki...

hepimizin yaptığı umudu kaybetmeme umudu...kaybetmeyeceğimizi umuyoruz hepimiz ama biliyoruzki gerçek tam tersi..

neyse herkes kendince yaşar ve hesabını verir...

dünyayı bu hale getirenler hiç ölmeyeceklerini sananlar...

çıplak geldik çıplak gideceğiz ve yaptıklarımızın-yapmadıklarımızın hesabını vereceğiz


.................

kayacım sınavının iyi geçmesine sevindim, umarım herşey gönlünce olur...dostların duası ihtiyacı olanlarla birlikte

eylem bana okadar çok yazdırdığın için cezalısın..cezan şu : bu akşam iftar sofrasını kim hazırlayacak belirle ve gerekenleri yaptır...şeflik yapma cezasına çarptırıldın:))

kaya sende cezalısın kardeşim, cezana gelince : kendi ellerinle bize tatlı yapacaksın...öyle gidip hazır almak yok..hamurunu kendin açıp şerbetini kendin pişireceksin:))hangi tatlıyı yapacapını kendin seç

Adsız dedi ki...

- baskanim ben zaten seker gibi adam degil miyim?
- Öylesin
- eeee...

Ben varken tatliya ne gerek var?

hadi bakalim ver su sorunun cevabini

Adsız dedi ki...

CEVAP : kayacım itiraz havasımı seziyorum sözünde, banamı öyle geliyor....itiraz ediyorsan bileyim :))

Adsız dedi ki...

zombilerin savaşı diye bir film var ...kaya sen o filmi izledinmi ?

Adsız dedi ki...

tamam baskanim ne kiziyosun ya

ben sana 12 katli baklava yaparim, yeter ki sen iste
aramizda lafi mi olur. zombileri falan karistiriyosun isin icine

Adsız dedi ki...

hehehe

zombileri karıştırmıyorum ya , sadece izledinmi diye sordum:))

12 kat fazla kardeş, belediye kaçak diye yıkmasın sonra:))

eylem dedi ki...

başkanım bugün iftar sizde :)
itiraz istemem sen belirle demişsin

menü size kalmış
herkese hitap etsin
et yiyen,ot yiyen tamam mı
akşama geliriz

Adsız dedi ki...

ben geldiim bi tabak fazla koyun sofraya :))

Adsız dedi ki...

başkan olarak itiraz etme hakkımı kullanırdım ama mübarek aydayız,sevaba girmek lazım:)

ama

menüyü ben belirlerim, kim ne yiyiyor ne yemiyor ben nerden bileyim ya, misafir umduğunu değil bulduğunu yer demiş atalarımız:))

menüyü bir ara açıklarım

eylem dedi ki...

hoşgeldin gökçe,
nasılsın

tamam başkanım menüyü bekliyoruz

Adsız dedi ki...

çorba : (2çeşit) işkembe veya mercimek

yemekler : bulgur pilavı (sebzeli), karnıyarık , etsiz patatesli ve havuçlu bezelye

tatlı : sütlaç ve kaymaklı ekmek kadayıfı

içecek : kola veya ayran

Adsız dedi ki...

iyiyim eylemcim siz nasılsınız ??

ya ben bu siteye girince acayip karnım acıkıyo ramazanda başka konuşcak konu mu yok yaa :))bak işte cnm baklava çekti mesela nolcak şimdi :)

Adsız dedi ki...

gökçe kazanacağın sevabı seni acıktırarak arttırıyoruz işte fenamı:)))

ben acıkmadım ama kafam dumanlı.))

gözümün önünden bulut kümeleri geçiyor

Adsız dedi ki...

ağzım sulandı valla olmıcak bu böyle değiştirin yemek konusunu :))

başkanım ben size durmadan sigaradan bahsetsem hoşunuza gider mi :))

eylem dedi ki...

gideceksin mutfağa
açacaksın hamuru diyeceğim ama Gökçecim
zor olacak şimdi sana
gideceksin pastaneye canın ne kadar istiyorsa alacaksın :))

Adsız dedi ki...

ama şöyle bi sorun var akşam canım yemek istemiyo şimdi istiyo :))

Adsız dedi ki...

bu arada kaya bu sınavı geçemezsen görüşürüz seninle :))

Adsız dedi ki...

ya bişeyi çok merak ettim

bu zombiler neden direkt kafadan dalıyor,neden illa kurbanının beynini yiyiyor ? :)))

Adsız dedi ki...

gene yemek dedim gökçecim kusura bakma ama bu seferki yemek iştah açıcı cinsten değil merak etme:))

Adsız dedi ki...

bu seferde midem bulandı ama daha kötü oldu :)

Adsız dedi ki...

ben gideyim artık biraz yatayım zaman geçsin bari :))

şimdiden iyi akşamlar herkese iyi iftarlar...

Adsız dedi ki...

hımm sessizlik olmuş

dur ben bozayım bu durumu

size bir fıkra anlatayım

çook eski zamanların birinde bir yamyam kabilesi varmış, kabile şefi bir gün oğlunu almış ve doğa yürüyüşüne çıkmış,oğlu yol boyunca sorular sorup durmuş,baba da bildiğince cevaplamış hepsini...zaman epey ilerlemiş ve büyük bir şelalenin oluşturduğu gölün kenarına yaklaşmışlar..baba hemen durmuş ve oğlunuda durması için kolundan tutmuş, eğilerek yakındaki bir çalılığın ardına saklanmışlar.

oğlan : (kısık sesle) neden durduk baba

baba: göldekini görmedinmi evlat,çok dikkatsizsin

oğlan : görmedim baba , ne var orda

baba : bana neden soruyorsun, kafanı yavaşça kaldır ve kendin gör

babasının öyle söylemesiyle oğul kafasını yavaşça kaldırıp göle doğru bakar

sarışın afet bir kadın gölde yüzmektedir

oğlan hemen babasına dönüp :

--baba hadi onu yakalayıp yiyelim

baba bir kez daha kalkıp yüzmekte olan kadına doğru bakar ve oğluna döner :

- olmaz evlat

- neden baba

- onu eve götürelim anneni yiyelim

............................

gökçecim gene yemekten bahsettim kusura bakma ama napim öyle denk geldi fıkra:))

eylem dedi ki...

hehe sağol başkanım iş arası iyi oldu

güle güle gökçecim
yine bekleriz

Adsız dedi ki...

sevgili dostlar bugün erken kaçıyorum

hepinize iyi akşamlar bereketli iftarlar

sevgiyle sağlıkla dostlukla kalın

yarın görüşmek üzere

eylem dedi ki...

iyi akşamlar başkanım
banada müsade
iyi akşamlar

Adsız dedi ki...

Güle güle Eylemcim, güle güle Baskan!

Ben de doldurdum bugünlük mesai süremi evin yolu göründü nihayet, herkese iyi aksamlar diliyorum, saglicakla kalin..

Adsız dedi ki...

Cümleten hayirli iftarlar..

Adsız dedi ki...

Rüya İçinde Rüya


Al bu buseyi kaşın üzre sen!
Ve işte şimdi ayrılıyorken,
İzin ver itiraf edeceğim-
Yanlış değildi söylediğin
Günlerin bir rüyaydı derken;
Uçup gittiyse umut yine de
Geceleyin ya da gündüz,
Hayalde, ya da hiçbirinde
Peki kaybımdan eksilen ne?
Rüya içinde bir rüyadır
Hep gördüğümüz, göründüğümüz.

Bir uğultunun ortasındayım
Dalgaların dövdüğü bir kıyıda,
Ve avucumda tuttuğum
Altın kum taneleri-
Azlar! Ama nasıl da kayıyorlar
Derinliğe parmaklarımdan,
Ağlarken - ben ağlarken!
Tanrım! Sıkıca tutamaz mıyım
Bırakmadan avucumdan?
Tanrım! Kurtaramaz mıyım
Birini acımasız dalgadan?
Yoksa rüya içinde bir rüya mı
Hep gördüğümüz, göründüğümüz?


edgar allen poe

Adsız dedi ki...

Rüya İçinde Rüya


Al bu buseyi kaşın üzre sen!
Ve işte şimdi ayrılıyorken,
İzin ver itiraf edeceğim-
Yanlış değildi söylediğin
Günlerin bir rüyaydı derken;
Uçup gittiyse umut yine de
Geceleyin ya da gündüz,
Hayalde, ya da hiçbirinde
Peki kaybımdan eksilen ne?
Rüya içinde bir rüyadır
Hep gördüğümüz, göründüğümüz.

Bir uğultunun ortasındayım
Dalgaların dövdüğü bir kıyıda,
Ve avucumda tuttuğum
Altın kum taneleri-
Azlar! Ama nasıl da kayıyorlar
Derinliğe parmaklarımdan,
Ağlarken - ben ağlarken!
Tanrım! Sıkıca tutamaz mıyım
Bırakmadan avucumdan?
Tanrım! Kurtaramaz mıyım
Birini acımasız dalgadan?
Yoksa rüya içinde bir rüya mı
Hep gördüğümüz, göründüğümüz?


edgar allen poe

no name dedi ki...

bu gün değişik bir şey olmadı.
bekledim olurmu diye,
hayır,dünle aynı hatta evvelsigünle daha öncesiyle...
hep aynı,her gün akşam oluyor ve herkes uyuyor...
madem öyle,ben bu gece uyumuyorum.bir değişiklik olsun bakalım...herkese iyi geceler diliyorum...Allah rahatlık versin ve kimsenin aklını almasın...ölmez sağ kalırsak sabaha buluşma umudu taşıyorum...

yağmur dedi ki...

Güzel bir güne uyanabilmek dileğiyle,herkese iyi geceler.Allah rahatlık versin.

Adsız dedi ki...

Hayirli geceler

eylem dedi ki...

günaydınlar
güzel bir gün geçirebilmek dileğiyle
hepimize kolay gelsin

Adsız dedi ki...

Günaydin Eylemcim, günaydin BBO Ailesi, günaydin herkese...

Güzel bir gün olsun hepimize, her neyse bizi zorlayan kolay gelsin..

eylem dedi ki...

Günaydın ablacım
bugün hava kapalı şöyle güzel bir şiirle başlayayım güne

YAĞMUR GÜZELİ

Yağmurlar yağmıyor mu inceden ince
Rüzgarlar esmiyor mu serince
Bir sigara yakıyorum efkarlanarak
Çıkıp karşıma sen geliyorsun
Saçların ıslanmış oluyor
“Gel” diyorum duymuyorsun beni bir türlü
Seni böyle hayal meyal yaşamak çok zor
Uzanıp tutsam diyorum incecik ellerinden
Ellerim boşlukta kalıyor.

Bir gün çıkıp gideceksin
Sonra arkandan yine ince bir yağmur yağacak
Cadde cadde,sokak sokak
Sayıklar gibi dolaşıp seni arayacağım
Beni bir köşe başında ağlıyor bulacaklar.
Saklamak zor olacak,çaresiz kalacağım
Seni sevdiğimi anlayacaklar.

....................

Yavuz Bülent Bakiler

Adsız dedi ki...

günaydın dostlar

hava ağlamaklı

gün nasıl geçer bilmiyorum,oluruna bıraktım herşeyi:)

çalışanlar kolqay gele

evdekiler biliyorsunuz ne yapacağınızı..

tekrar görüşmek üzere

Adsız dedi ki...

gece yatmayan gündüz kalkamıyor.
test edildi onaylandı.bu arada herkese günaydınlar diliyorum.bu saatte ne günaydını öğlen oldu birader diyenlere tünaydın o zaman.

eylem dedi ki...

bakalım bakalım siteye biraz gevezelik katalım sessizliği bozayım

"Bayanlardan teknik direktör olursa"

* Her takım maç kaybedebilir! Siz niçin ağlıyorsunuz Nalan hocam?
Maça ağlayan kim ayol? Geçen hafta
aldığım kolyemi düşürmüşüm statta. Ona ağlıyorum ben...
---------------------------
Takımda bir uğursuzluk var. Geçen ay kahve falında görmüştüm aslında bunu. Artık kurşun mu
döktürürüz bilemiyorum ama kesin göze geldik, kesin.
-----------------------------------
* Ay hakem bey; tamam maç berabere bitti ama uzatmalara götürmeseniz olmaz mı? Akşama Nalan'lar
gelecek de eve gidip portakallı kek yapmam lazım.
---------------------------------

* Aloo... Başkanım, çarşıda bayram ucuzluğu varmış da, bu sabahki idmanı iptal etsek…
-----------------------------------
Aloo! Başkanım yine ben... Yarınki maçımızı TV veriyor değil mi? Ona göre saçlarımı yaptıracağım da; Türkiye'ye rezil olmayalım sonra! Bir de saçımı sarıya boyatsam bizim formayla uyumlu olur mu dersiniz?
-----------------------------------
* Şu tesislerin perdelerini değiştirelim artık. Şöyle stor perdelerden alsak diyorum...

Adsız dedi ki...

hehehe eylem sağolasın iyi geldi

Adsız dedi ki...

başkan dün giremedim ama sorunu yeni gördüm bence benden baba olmazın başlama ihitmali çok zayıf çünkü canavara kurban ettiler.ama benden baba olmaz benden çıkmıyor.sizlerle beraberliğimiz bir şekile girmemiş olsa da devam ediyor.bu yüzden benden baba olmaz ben de devam ediyor diyebilirim.

Adsız dedi ki...

ayrıca başkan gene ortamı o kadar şenlendirmişsin ki.

mavigun41 dedi ki...

Tüm BBO ailesine sevgilerimle
Herkese Merhabalar..
Yorum yazanların da yazamayanların da sağlıklı, huzurlu ve keyifli bir gün geçiriyor olmalarını dilerim..

Adsız dedi ki...

ooff ooff

hava kasvetli,iş çok,canım sıkılıyor,iş yapmak istemiyorum,siz sessizsiniz....

oooo ne anladım ben bu işten:)

Adsız dedi ki...

önemlideğil kardeşim hoşgeldin nasıl keyifler...

biliyorsun : ben,keyfim ve kahyası bir araya gelince ortam biraz şenleniyor, dün de öyle oldu sanırım:)

eylem dedi ki...

Hangi öğretmen öğrencileri nasıl tehdit eder :)

Matematik:Oğlum,senin o kafanı 5`e böler,
y=3x+4 bağlantısına göre vücudunu eklemlere ayırırım.


Biyoloji:Çocuğum senin DNA yapını bozar,
hücrelerindeki mitokondrileri yok edrek
enerjisiz bırakırım,
terliksi hayvana dönersin ona göre.


Tarih:Bana bakın Deli İbrahim`in torunları,
sizi Ankara Savaşı`ndan çıkmış Beyazıt`a çeviririm.
Hüdavendigar sizi kurtaramaz, bilmiş olasınız.


Resim:Çenesi fazla düşeni tahtaya kaldırır,
modellik yaptırırım.


Coğrafya:Oğlum,yörüngeden çıkma!Yoksa seni enlem
ve boylamlarına ayırır,26-45 doğu meridyenine sürer
ve akabinde 6,5 şiddetinde bir şamar patlatırım.
Kafanda oluşacak fay hattından sen sorumlusun.


Edebiyat:Hiç mübalağa etmiyorum.Seni edebi bir
parça olarak parçalar,bir güzel gazelini okurum.


Kimya:Bakın,kafamı bozmayın!Sizi atomlarınıza
ayırır,oksijen yerine sözlüde İyot yuttururum.
Hasan 2 S Osman 4`e dönersiniz.(H2O4)


Beden Eğitimi:Bak nasıl konuşuyor hâla?!
Bakın şimdi size kulağı amuda kalkmış öğrenci göstereceğim

eylem dedi ki...

Sustukların Büyür İçinde

sustukların büyür İçinde
Bencil, ruhsuz ve boş gözlerle
Karşımdasın yabancı halinle
Bu ilk değil ama daha önce
Bu son
demen bu kadar koymamıştı niye

Terkederken yanına al kara kaplı defterini
Akıtırsın kaleminden son
sözünü iki yüzünü

Her nereye gidersen
Kendinle yüzleşirken kimse duymaz yalan söyle
Terkettiğin şehirler yarım kalmış şiirler
Sustukların büyür içinde
Her nereye gidersen

Neden durur masanın üstünde
Bomboş bir kağıt sevdiğin kalemle
Erken gelmeseydim
Yazacakmıydın üstüne
Bıraktığım yerde ama mutlu kal diye

Terkederken yanına al kara kaplı defterini
Akıtırsın kaleminden son
sözünü iki yüzünü

Her nereye gidersen
Kendinle yüzleşirken kimse duymaz yalan söyle
Terkettiğin şehirler yarım kalmış şiirler
Sustukların büyür içinde

gripin

eylem dedi ki...

Yaban Gülü

Seni sarayım derken
Dikenin battı
Yaprağının güzel rengi
Gözümden aktı
Seven dikene katlanır
Ayrılığa yürekmi dayanır
offf offf offf
Böyle gitme yaban gülüm
Böyle bitme yaban gülüm
Dikenleri yalan gülüm
Sevdayı bitirmez ölüm

Gece yolcuları

eylem dedi ki...

NE OLUR BIRAKMA ELLERİMİ kapatmıştım kalbimin kapılarını
ama sen geldin araladın
bıkmıştım bu zalim yalan hayattan
beni sen hayata bağladın
bilmezdim bir daha bir daha seveceğimi
yine öğrettin bana sevmeyi
yeniden doğdum senle öğrendim yürümeyi
ne olur bırakma ellerimi
bilmezdim bir daha bir daha seveceğimi
yine öğrettin bana sevmeyi
yeniden doğdum senle öğrendim yürümeyi
ne olur bırakma ellerimi
yalnızlıktı sensizken tek yoldaşım
gecelerse arkadaşım
neredeydin bugüne dek beni bulamadın
oysa ben seni hep aradım
bilmezdim birdaha birdaha seveceğimi
yine öğrettin bana sevmeyi
yeniden doğdum senle öğrendim yürümeyi
ne olur bırakma ellerimi
bugüne dek hep geç gidip durdum
her yeni baştaki sorumda yine aynı kelime
keşke...
ben onlar içinde büyüdüm
yanlış insanla,yanlış yüzle yanlış aşkla
evet kapatmıştım kalbimin kapılarını
sonra sen çıktın karşıma
bunu sen kalbime girince anladım
işte yeni bir başlangıç daha
ama bu sefer eminim bu sfer keşke demicem
yıllar sonra senin için sölediğim tek şey iyiki olacak
bilmezdim bir daha bir daha seveceğimi
yine öğrettin bana sevmeyi
yeniden doğdum senle öğrendim yürümeyi
ne olur bırakma ellerimi
bilmezdim bir daha bir daha seveceğimi
yine öğrettin bana sevmeyi
yeniden doğdum senle öğrendim yürümeyi
ne olur bırakma ellerimi...

Grup Koridor

eylem dedi ki...

Karaya vuran gemiler

Üstüme yıkıldı, dağ gibi bir hasret
Yaraları sarmaya, alışıp unutmaya
Koca bir hayat lazım, yıllar yetmez
Senin uzağında, hayat çok hüzünlü
Şimdi kime yar diye sarılıyor ellerin
Gitsen bile gözlerin benden gitmez

Resimlerde hep o güzel yüzün
Yüreğimde hep ağlayan bir hüzün
Karaya vuran gemiler gibiİiçimdeki kalp yaralı bereli

Hançerli şu gönlüm sevdanla kanarken
Unutmak ne mümkün severken
Hayatla barışmak, bir yerden tutunmak
Herşeyde sen varken kolay mı ah unutmak.

söyleyen:Funda Arar

eylem dedi ki...

Sensizlik

Bir garip hüzün çöker insana
El ayak çekilince

Tek başına kalırsın dünyada
Etraf sessizleşince

İnan bu ev alışamadı
Hiçbir zaman sensizliğe

Şimdi sensizlik oturuyor
Kalkıp gittiğin yerde

Yalnızlığa elbet alışır bedenim
Yalnızlıkla belki de başa çıkabilirim

Çok zor gelse bile yaşar öğrenirim
Sensizlik benim canımı acıtan

Bir derin korku düşer ruhuma
Duvarlar seslenince

Karanlık oyun oynar aklıma
Gölgeler dans edince

İnan bana alışamadım
Hiçbir zaman sensizliğe

Şimdi sensizlik dolaşıyor
Çıkıp gittiğin bu evde

Söyleyen : Candan Erçetin

eylem dedi ki...

Dün gitti. Yarın henüz gelmedi. Bugün bir an duraklamadan geçip gidiyor;
Ben bir vardım, bir olacağım, bir de yorulmaktayım...

Francisco de Quevedo


hepinize güzel akşamlar

Adsız dedi ki...

Eylemcim cok tesekkürler canim ne güzel sarkilar paylasmissin da kimse keyfini cikartamamis ne yazik ki... :) Nerdesiniz ey ahali? :)

Ben de birazdan yorgun yolcu olarak düsecegim yollara, herkese iyi aksamlar dileyerek...

Adsız dedi ki...

iyi akşamlar,bereketli iftarlar dostlar...

yazılmışsa yarına da nefes alabilmek, görüşmek dileğiyle...

sevgiyle-sağlıkla-dostlukla-mutlulukla-heyecanla ....hepsinden önemlisi İNSANCA kalın dostlarım...

Adsız dedi ki...

Iyi aksamlar

iyi iftarlar

yağmur dedi ki...

Herkese iyi akşamlar.

Adsız dedi ki...

tekrar merhaba herkes gitmiş sanırım.

Adsız dedi ki...

Iyi geceler herkese, en güzel rüyalar, huzur dolu uykular...

no name dedi ki...

Günaydın,

Hayırlı cumalar...

Ayın son iş günü ve uzuuuun bir tatilin başlangıcı...

o zaman merhaba...

eylem dedi ki...

günaydınlar
gününüz aydın neşeniz bol olsun

Kadir Gecemiz hepimize mübarek olsun
ayrıca hayırlı cumalar

herkese kolay gelsin

Adsız dedi ki...

Herkese günaydin, hepimize güzel bir gün olur insallah...

Demek büyük bayram tatiline daha bugünden giriyorsunuz.. Cok sevindim sizin icin, hepinize iyi bayramlar, iyi tatiller ve bol bol dinlenmeler diliyorum...

Adsız dedi ki...

günaydın dostlar

hayırlı cumalar

Kadir Geceniz Mübarek olsun

..................

gününüz aydın,neşeniz bol,keyfiniz yerinde,işleriniz bereketli,zorluklar sizin için çocuk oyuncağı olsun..

...............

tatil vay beee hemde 9 gün, insanın canı sıkılır ya:))

mavigun41 dedi ki...

TÜM BBO AİLESİNE GÜNAYDIN
Bir uzun bayram tatili daha başlıyor…
Ve gelen bayram..

Bu gün bir bayram arifesine daha gireceğiz resmi olarak, çalışanlar bayramlaşarak ayrılacak çalıştıkları yerlerden.
Büyüdükçe hayatta yol aldıkça ve yaşanan dünyanın gidişatı, kendi dertlerimiz sıkıntılarımız bizi bayram sevinçlerini unutturuyor ve bu yüzdende eski tatları alamadığımız için ‘’nerde Eski bayramlar’’ya da ‘’nerde çocukluğumun bayramları’’ diyoruz.
Tutulan tüm oruçların verilen nefsimizle mücadeleyi başarmanın kutlanması kadar da bir insan olan ve yaşayan tüm varlıklara karşı sevginin kucaklaşmasıdırBu yüzdende bayramlarımız hala insanlığımız için yaşattığımız bir umuttur.
Bize yardımlaşmayı ,sevgiyi,,dostlarla kaynaşmayı,büyüklerimizi anımsamamızı dargınlıkların son bulması sağladığı için de adeta bizi birbirimize kenetleyen güzelliktir.
Bu gün tatile girecek tüm İslam âlemi için bayramı kutlarken bize verilen bu bayramların özünü ne demek istendiğini kavrama ve hayata uygulamamız için bize tuttuğu ayna da kendimizi görür ve umarım eksiklerimizi tamamlarız.
Bayramlar bir çocuğun bayram sevincinde ki kahkasını, bir yaşlının anımsanıp elini öpüldüğünde yada arandığında mutluluk gözyaşlarını titreyen sesini görmemiz,bir dostumuzla kucaklaşmamız da ki bir vefadır.
Bu yüzden anne, babanıza, çocuğunuza, kardeşinize, yeğeninize ,dostunuza ,arkadaşınıza imkanınız varsa kimsesiz çocuklara ya da huzur evinde ki yaşlılara bayram sevincini yaşatmadan bayramların geçmesine izin vermeyin.
Bir kutu şekerle çalın büyüklerinizin kapısını size gülümsemeyle açılan evlere girip iyi bayramlar dileyin.
Çalan kapılarınızı gülümseyerek açın şeker dağıtın gelen çocuklara..
Bayramların bize insanlığımızı anımsattığını unutmayın. İnancımızla yüreğimizde sevgi arasında ki bir köprü olduğunuda ...
Sonra nerde bu insanlık diye hayıflanmamak için sarılın daha güçlü bayramlarımıza..
Hepimizin bayramı kutlu olsun.
İyi bayramlar..

no name dedi ki...

Nem Alacak Felek Benim

bir okkacık balım mı var
bir dönümlük bağım mı var
bir derdime bin dert katar,
nem alacak felek benim

yandım,yandım kar mı verdi
ekşi tatlı nar mı verdi
sarılacak yar mı verdi
nem alacak felek benim

sordum boynun eğik niye
beraberdik küme küme,
kıran vurdurdu köküme,
nem alacak felek benim

yandım,yandım kar mı verdi
ekşi tatlı nar mı verdi
sarılacak yar mı verdi
nem alacak felek benim

tükenmeyen mal mi verdi
nem alacak felek benim

söz,müzik;
Cemil Demirsipahi

no name dedi ki...

Zamane kızları nasıl konuşuyor?

Ban- ben
san-sen
lütfaaaan-lütfen
biliyomısaaaaan-biliyor musun
hayvanssıaaan-hayvansın
falan oldum-?
hadi papaayy-haydi baybay
intaarlardayıım-çok üzgünüm

pozitif alektirik alamadım sandan yaane taam mı--senden hoşlanmadım

inanmıyoraam-inanmıyorum
regular cola-normal cola
yivrençsiaan-iğrençsin
merba-merhaba
nasssın-nasılsın
ban iyiyam san-ben iyiyim sen


daha çok var da yoruldum,bu kadarla idare edin...

eylem dedi ki...

ellerine sağlık Mavigünüm,

kankacım bu nasıl bir konuşmadır :)

eylem dedi ki...

Bayram Şekeri

Asım ; yetmişli yaşlarda , kır saçlı , orta boylu , zayıf bir ihtiyardı.Emekli maaşıyla geçinmeye çalışıyordu.Bir gecekonduydu yalnızlığını paylaştığı hücresi.

Halimesi vefat edince satmıştı o kocaman köşkü.Bir tek tahta kenarlı çerçevesi kalmıştı Halimesi'nin gülümseyen fotoğrafını saran.Beş yıl olmuştu O'nu kaybedeli.

Çok uzun bir süre değildi belki ; ama ona asırlar gibi gelmişti.Yalnızlık zordu...

Bir evladı vardı.Okumak için Amerika'ya gitmişti.İzin vermemişti önce Asım , ama sonra kıramamıştı biricik oğlunu , istikbali söz konusuydu ne de olsa.Ferhatı'nın
arkasından göz yaşları dökmüştü anacığı.Dayanırmıydı hiç ana yüreği evladının yuvadan uçmasına.Asım ise daha metanetliydi.Koca adam olmuştu evladı.Gidip gelecekti.Orada kalacak değildi ya !

Asım evladını görmeyeli beş yıl geçmişti.Halime'nin ölümünden beri bir kez olsun kapısını çalmamıştı Ferhat.Oğlunun gitmesine izin verdiği güne pişmandı.
Artık yerleşmişti gavur ellere oğlu.
Bir Arefe sabahı."Bir bayram daha Halimemsiz geçecek."diye düşündü ihtiyar.Yavaşça döşeğinden doğruldu.Elini yüzünü yıkadı.Özenle tıraş oldu.Eski takım elbisesini çıkardı.Silkti birkaç kere.

Amma da tozlanmıştı.Gömleğini ve pantolonunu giydi.Kravatını bağladı.Ceketini alacağı zaman eski günler geldi aklına.Eşi giydirdi ceketini beyine.

Gözleri yaşlı bir şekilde giydi ceketini.Gözyaşlarını mendiline sildi.Toparlanıp evinden çıktı.

Sokakta yavaş yavaş yürüyordu Asım.Derman yoktu ayaklarında.Mahallenin köşesindeki çiçekçi kızın yanına yaklaştı:

- Kızım bana bir demet karanfil verir misin , dedi.

Kız cevap vermeden hazırladı demeti.İhtiyara uzattı:

- 10 lira amca.

Cebini yokladı Asım.Emekli aylığından 20 lirası kalmıştı.Biraz çekine çekine kıza uzattı.Ne kadar da pahalıydı.Ama değerdi.

Çiçeği aldı ve yoluna devam etti.Halimesi'ne gelmişti.Eşinin ebedi istirahatgahına.Yavaş yavaş Halime'sine yaklaşıyordu.Ve durdu.Kabrin başucuna geldi.

Çiçeği bıraktı mezara.Toprağa sarıldı ve suladı gözyaşlarıyla.Birkaç saat boyunca Halimesiyle dertleşti.Evladını şikayet etti ona.Ama sonra yine kıyamadı evladına.Halimesine "Üzülme" dedi.

"Elbet gelir!"

Halimesinin yanında zor da olsa ayrıldı.Ayrılırken sıcacık bir buse kondurdu soğuk mezar taşına.Evin yolunu tuttu.

Bayram Asım için çok özeldi.Çünkü Halime'yle bayram sabahı misafirlikte tanışmışlardı.Ve her bayram yad ederlerdi o günleri.Gençlik yıllarını.Beş yıl öncesine kadar.

İhtiyar için artık bayramların artık çok da bir önemi kalmamışdı eskisine göre.Ama yine yatağından doğruldu.Halimesi'ne bakıp "Günaydın Halimecim" dedi.Yüzünü yıkayıp o küçük gecekondunun

mutfak denilen bölümüne geçti.Çayı demledi.Sofrayı hazırladı.Yavan ekmek , çay , peynir , domates.Ve biraz mutluluk...

Halimesi'nin resmini karşısındaki sandalyeye yerleştirdi.Halimeceğeziyle biraz muhabbet etti.Mazi geldi aklına.İki damla göz yaşı yavan ekmeği ıslattı.

Evladını beş senedir görmüyordu.Özlemişti.Acaba Ferhat onu özlemiş miydi?Belki evet,belki hayır.Zaman gösterecekti.Eğer bu bayram da gelmezse özlememiş olacaktı.Ama bir gelirse...

Kapı çalındı.Komşu çocukları bayramlaşmak için geldiler herhalde diye düşündü.Geçen bayramdan sakladığı şekerleri çıkardı.Kapının yanındaki küçük tozlu dolabın üstüne koydu.

Kapıyı açtı.Üç - dört yaşlarında küçük , sevimli bir kız çocuğu.Elinde bir demet çiçek."Kimin çocuğu acaba ? "."Komşu çocuğu da değil." diye geçirdi içinden.

Kız çiçeği ihtiyara uzattı. Ve :

- Dede , dede , dedeciğim! dedi.Sarıldı ihitayara.

Arkadan oğlu belirdi ve gelini.Evlat :

-Baba! Bayramın mübarek olsun. deyip elini öptü ihtiyarın ve sımsıkı sarıldı.

Ferhat'ının kokusuydu bu."Ferhadım , oğlum ! " diye bir ah çekti adam.Gözlerinden yaşlar süzülüyordu.

İhtiyar , bir çocuk gibi sevinmişti.Bu sürpriz ona verilen bir bayram şekeriydi.

Adsız dedi ki...

güzel yazıydı sağol eylemcim..

evet eda ve gökçe şimdi bu yazının ana fikrini reca ediyoruz sizden:) başka türlü konuşturamayacağız sizi:)

herkese bir rehavet çöktü anlaşılan...niye yazmıyorsunuz kardeşim yoksa sizi cezalandırmak zorunda kalacağım desem çare olurmu acep:)

hakkaten çok sıkıcı birgün bugün, en azından benim için..hava bi garip , nem aşırı derecede ; hal böyle olunca durum insanın ruhuna da işliyor o kasvet...

neyse şimdilik haber merkezimizden aktaracaklarımız bunlar..sonra yine görüşürüz..

Adsız dedi ki...

Kankacigim yüregine saglik, bayramlarin derin güzelligini, olmasi gerekeni, daha cok farkinda olarak yasanacak cok özel günler oldugunu cok güzel hatirlatmissin...

Eylemcim o hüzünlü bayram hikayesiyle zaten Mavigün ablanin yazdiklariyla mayali hamur gibi kabaran yüregimi iyice kabarttin be ablacim, senin de yüregin dert görmesin e mi?

birazdan haftanin son is günü bitiyor benim icin, ancak Allah kismet ederse ben pazartesi günü de burdayim, sali da... carsamba... ve persembe... Kismetse? :)

Bir cogunuzu burda göremeyecegimi düsünüyorum...

En güzel bayramlar sizin olsun... :)

eylem dedi ki...

hepinize iyi akşamlar
mutlu yarınlar
görüşebilmek dileğiyle...

Adsız dedi ki...

Merhabalar arkadaslar

Öncelikle sizin sonra da tüm Islam Alemi icin mübarek Kadir Gecesi`nin, ki bin aydan daha hayirli oldugu rivayet ediliyor, hayirlara vesile olmasini temenni ederim.

Allah tüm dilekerinizi ve dualarinizi kabul etsin...

Adsız dedi ki...

iyi akşamlar

bereketli iftarlar

Kadir Geceniz mübarek olsun

yarın görüşmek üzere

sevgiyle sağlıka kalın dostlar

Adsız dedi ki...

iyi aksamlar..

Adsız dedi ki...

merhabalar.
gönlünüzden geçen tüm duaların kabul olması dileğiyle,kadir gecemiz mübarek olsun...

Adsız dedi ki...

m4erhaba herkese

eylem dedi ki...

günaydınlar
iyi bir hafta sonu diliyorum
herkese kolay gelsin

eylem dedi ki...

Kankacım,Seval abla,Mavigün abla nerede iyigeceler mesajlarınız
hayırdır

eylem dedi ki...

Başkanım
bugün 27 Eylül
yanlış hatırlamıyorsam bugün 65.yaşınıza girdiniz
hayırlı olsun
ama maşallah çok genç gösteriyorsunuz :))

Sevgili başkanım doğum gününüz kutlu olsun nice güzel yaşlara...

Adsız dedi ki...

herkese günaydın,

başkanım iyi ki doğdunuz,yoksa başkansız ne yapardık bilmem.

kankacım dün saydığın isimler kısa devre yapmış ve sigortaları atmıştı.
anlayacağın off konumundaydılar.
yani bence...

Adsız dedi ki...

günaydınnnn dostlarım

nasılız sabah sabah ?

uykum var az sus gürültü yapma dediğinizi duyar gibiyim:)




teşekkürler eylemcim

dediğin gibi yaşlandık gene ya..

kendimi dondurtacağım zaten ilerde..ben bu dünyaya gelecekte çok lazımım...zamanımızda dünya değerimi anlamadı ama göstereceğpim ilerde kendimi :))

Adsız dedi ki...

sağol no name, yaşlanıyoruz ya ne olcak halimiz...

Adsız dedi ki...

Günaydin

Hepimiz icin mutlu bir haftasonu olur insallah

Iyi dogdun baskanim
En BÜYÜK baskan bizim baskan
Nice yillara...

Adsız dedi ki...

kardeşim günaydın,

hayırdır?
şaşırttın bizi...

eylem dedi ki...

Kayacım hayırdır sabah sabah
seni görmeye alışık değiliz erkenden

hoşgeldin nasılsın

Adsız dedi ki...

Bugün pek is yok sabah sabah sizinle vakit gecirmek istedim

Patron tayfasi da yok

Iyi basladim yani güne

Adsız dedi ki...

ooo kaya hoşgelmişsen kardeşim

sağolasın hep birlikte güzel yıllara inşallah

bu sabah uyku tutmadımı...ne o patronları bayılttın galiba..çok tehlikeli adamsın kaya:))

Adsız dedi ki...

baskanim geldim sabah kimsecik yok

actim kapiyi girdim iceri

hava da alisilmadik sekilde güzel, günesli ama serin

napiyim napiyim dedim, sonra da dedim ki bizim kafayi yiyenler napiyo acaba. bi de baktim en delisinin dogum günüymüs. keske önceden bileydim desem daha mi beter bi laf etmis olurum acaba. yok ya bilmemek degil, ögrenmemek ayip demi baskanim...

Adsız dedi ki...

hehehe kaya sözün ana fikrini kapmışsın bakıyorum:))

Adsız dedi ki...

kaparim bilirsin :)

eylem dedi ki...

oo Kayacım rahatsın yani
sevindik aramıza gelmene

Adsız dedi ki...

herzaman aranizdayim Eylem

ama herzaman bu kadar gösteremiyorum kendimi

Adsız dedi ki...

bi sessiz olun kardeşim ya, bu ne gürültü böyle:))

dışarıda arabalar daha kırmızı ışık sarıya dönmeden başlıyor öndekine korna çalmaya...şimdi ben böyle yapana saysam içimden geçenleri, yanlış yapmış olurmuyum acep ?

no name üstadım bir dahaki ramazan ayında hatırlat bir tane müftü atayalım kulübe:))

Adsız dedi ki...

hepimize merhaba.
hepimiz buradayız galiba bugün çok canlı.

Adsız dedi ki...

başkanım,
ne var yenildiysek,
ayıp değil mi dalga geçiyorsun.

kulüp mulüp...

no name dedi ki...

yani bizim kulüp öldü,
müftü gelsin cenazeyi kaldırsın.

valla yakışmadı.

hem sen bana neden ördek diyorsun?...

eylem dedi ki...

evet kankacım sizin kulüp öldü
dünde yenildiler zaten

sizin kulübünde müftüye ihtiyacı var haklısın

no name dedi ki...

Kankacım,
on gün yoksun diye üstüne bir cesaret gelmiş senin.
bak on gün sayılı gün,çabucak geçiverir.
sonra gene buraya geleceksin.
Dikkat!!!

eylem dedi ki...

canımız sağolsun kankacım
geleceğim günü iple çekiyorum
ayrıca kankacım on gün yokluktan değil cesaret
herzaman ki halim :)

Adsız dedi ki...

ya ben müftü derken gerçek anlamda kastetmiştim...dini anlamda bilmediklerimizi sorma açısından..

ama bakıyorum siz başka anlamlara çekiyorsunuz sözümü...no name valla hiç aklıma gelmedi sizinkilerin yenildiği...hazır hatırlatmışken gazeteleri açıp okuyayım:))

eylem dedi ki...

hepinize şimdiden
iyi bayramlar diliyorum
güzel günler sizlerin olsun
kendinize iyi bakın
görüşebilmek dileğiyle...

no name dedi ki...

kankacım,
iyi tatiller ve iyi bayramlar.
kendine iyi bak...

Adsız dedi ki...

iyi bayramlar eylemcim

fazla şeker tüketip sonra " ay rejim yapmalıyım bu halimde ne " durumlarına girmeni istemem:)

Adsız dedi ki...

Demek bayram tatiline gidiyorsun Eylem

Saglicakla git gel...

no name dedi ki...

Bir yıl 365 gün.........365
bir yılda 52 pazar var.- 52
365-52= 313 gün
52 de cumartesi var,
313-52= 261 gün kaldı.
30 gün yıllık izin 10 gün mazeret izni eder 40 gün. düş yıllık iznide.
261-40= 221 gün kaldı...
bu yıl şeker bayramı 9 gün muhtemelen kurbanda aynı tarife 9 gün olacaktır. 18 gün de dini bayramlara düşelim...
221-18= 203 gün kalır...
milli bayramlar ve yılbaşı tatili de hesaplanacak olursa 5 6 günde onlar tutuyor..

203-6= 197 gün...

yıl 365 gün 197 gün çalış 168 gün tatil yap
dünyada böyle zenginlik yok...
avantacılar diyarı canım ülkem...

Adsız dedi ki...

http://www.internethaber.com/news_detail.php?id=158561

:))

Adsız dedi ki...

abicim hic üsenmeyip hesaplamissin ne güzel

ama burdaki tatilleri de hesaplasak en az onun kadar cikar bence

Adsız dedi ki...

güneşimi kaybettim gözlerini görmem gerek
yaşamaya dönmek için hasretini silmem gerek

offf oofff bitermi bu acı

Adsız dedi ki...

Herkese merhaba,

bilirsiniz ablalarin, annelerin isi bitmez, benimki de o hesap, yap yap azalmiyor bile inanin.. :) Sikayet degil yanlis anlamayin, sadece durum tespiti olsun diye yaziyorum bunlari, yoksa kim korkar camasirdan, temizlikten veya ütüden...:)

Onca ise ragmen buraya ugramadan yapamadim ve gördüm ki güzel sohbetler edilmis, dostluklar percinlenmis, sakalari takilmalar kovalamis.... veeeee birimizin dogum günüymüs!

Baskanim nice nice saglik ve mutluluk dolu uzun, güzel yillar diliyorum sana... Allah herseyi güzel gönlüne göre versin, ne verecekse en hayirlisini... :)

Herkese sevgiler, iyi tatiller...

Adsız dedi ki...

iyi akşamlar,

bereketli iftarlar,

iyi tatiller,

sevdiklerinizle birlikte geçecek güzel ve keyifli bir bayram sizlerle olsun dostlarım..

tatil dönüşü görüşmek dileğiyle

sevgiyle sağlıkla dostlukla mutluklukla kalın

kendinize iyi davranmayı ve mutlu olmayı ihmal etmeyin..

no name dedi ki...

Sen Varsın

Yanımda uzağımda, yarınımda bilmediğim
Yaşanmış sayfalarda sen varsın
Yükselen alkışlarda, yumruklar tekmelerde
Acılar nefretlerde sen varsın
Bütün şarkılarımız senin için, senin için
Bütün kavgalarımız senin için senin için
Açlıkta sefalette, bollukta sefahatta
El üstünde ayak altında sen varsın
Yenmede yenilgide, ölmede öldürmede
Sevgide nefretlerde sen varsın
Bütün şarkılarımız senin için, senin için
Bütün kavgalarımız senin için, senin için

Söz: Bülent Ortaçgil
Müzik: Bülent Ortaçgil

no name dedi ki...

herkese
iyi geceler diliyorum

Allah rahatlık versin...

no name dedi ki...

iyi pazarlar...

no name dedi ki...


Kapa
Artema


herkese iyi geceler...
Kalemim kuvvetli yazıyorum kenara...

Allah rahatlık versin...

Adsız dedi ki...

YAZMAK
yada
YAZAMAMAK
HAKKINDA...


Aşk yazısı

Aşkla yazı arasında binlerce yıldır süren, sırlarına bir türlü varılamayan bir ilişki var. Her şey gibi aşk da yazıya dönüştüğü zaman derinleşiyor, bir boyut daha ediniyor. Yazarken ruhumuzun aşka ait olduğunu, kalemi tutan elimizin onun hamleleriyle kıpırdadığını hissediyoruz.

Normalde yazıya dönüşen her şey öncekinden daha tehlikesiz görünür. Bizi boğan sıkıntılara güzel bir mesafe duygusuyla bakabildiğimizi fark ederiz yazınca. Yenilmez görünen bir keder bile kâğıt üstüne eski gücünü taşımaz. Bunun tek istisnası aşk belki de. Onu ne kadar yazarsanız yazın, şiddetinden dirhem kaybetmiyor. Hatta sizin satırlarınızla beslenerek eskisinden daha güçlü bir şey haline gelebiliyor.

Aşka yazı karşısında ilk bakışta üstünlük sağlayan da galiba bu özelliği.

Yazdığımız zaman kadınların saçları daha uzun ve daha siyah oluyor birden. Dudakları çok daha kıvılcımlı bükülüyor güldüklerinde, ağladıklarında gözleri çok daha buğulu bakıyor. Asıl tehlikeli ilişki yazıyla kadın arasında demek ki. Harflerin arasından geçerek yüreğimize yaklaşıyor kadının parmakları. Onun bize her türlü sonsuzluğu bahşeden sesi alfabeleri aşarak ruhumuzu dolduruyor. Bazen Japon yazısındaki gibi yukarıdan aşağı inen bir tutkuyu üflüyor kulağımıza, bazen Ortadoğu yazıları gibi tersten başlayan, kıvrımlı bir istek uyandırıyor.

Kiril alfabesi gibi donuk, Greklerinki gibi Akdeniz kokan aşklar da var. Nasıl aşkın yeri ve zamanı olmazsa, yazının da özel bir mekânı ya da takvim sayfası yok. Beyaz kâğıdın karşısına geçince kendimizi bütün mümkünlerin kıyısında hissetmemiz gibi, aşık olduğumuz bedene bakınca da varlığımızı çağıran sonsuzu duyabiliyoruz. İkisi de nereye varacağını kestiremediğimiz, güzel ve tehlikeli yolculuklara çağırıyor bizi.

Dikkatli olmazsak aşk kendi sınırlarından taşıp benliğimizi işgal edebiliyor. Yazı da öyle. Aşk her fırsatta karşımıza çıkıp bizi varlığından haberdar ediyor. Yazı da öyle. Güzel bir şiire de dönüşebilen, bir mahkeme celbindeki soğukluğa da hizmet eden yazı, aynı genişliğe sahip olan aşk tarafından taklit ediliyor. Aşkı bildiğimiz en eski harflerle, binlerce yıllık bir tablete kazır gibi kazıyoruz göğsümüze. Bunu yaparken de hem o eski yazıcının kollarındaki yorgunluğu hem de tabletin tenindeki sancıyı keşfediyoruz.

Aşkı yazıyla buluşturan şeylerden biri de acıya duyduğumuz özlem. Aşkın verdiği acılar bir taraftan da hâlâ insan olduğumuzu ve kahramanca nefes alıp verdiğimizi hatırlatarak tuhaf bir şekilde mutlu eder bizi. Hiç değmeyecek bir insan için bile acı çekecek kadar yürekli olduğumuzu düşünerek kendimizle gizli gizli gurur duyarız. Yazı da hayatımızın içine dev bir mürekkep lekesi gibi yayıldıkça benzer acıları ve sarhoşlukları yaşatır. İsteriz ki harflerin doldurduğu bu evren kara delikleriyle yutsun, enerji patlamalarıyla yok etsin bizi. Varlığımız onun varlığı içinde erisin, önemini ve ciddiyetini sonsuza kadar ertelesin.

Aşk bizi hayatın zorla giydirdiği deli gömleğinin içinden çekip alır. Deli olmasına deliyizdir hâlâ ama çılgınlığımızın boyutları o kadar büyümüş, sınırları o kadar akıl almaz hale gelmiştir ki onu zaptedecek bir şey yoktur artık. Yazı da bizi saf doğamızla hiç beklemediğimiz anlarda buluşturabilir. İçimizde binlerce yıldır uyuyan o vahşiyi yeniden dünyaya salabilir. İnsan roman yazarken de fark edebilir bunu, küçük bir mektubun son satırlarında da ürpererek anlayabilir. Aşk da yazı da doğuştan gelen yanımızla yüzleştirir bizi. Ama bazen bunu istemeyiz.

Yüzleşmek her zaman matah bir şey değildir çünkü. İnsanın bir korkuluktan sarkar gibi kendi derinkilerine bakması bazen iyi sonuç vermez.

Aşık olduğumuzda da, yazarken de aynı şeyi yaparız: 'Dünyanın merkezine yolculuk' romanındaki garip araca binip ruhumuzun merkezine doğru tünel kazmaya başlarız. Ruhumuzun katmanlarından, toprakla ve suyla, hava ve ateşle dolu yerlerinden geçe geçe merkeze yaklaşırız. Dönüşte kendimize dair yeni bilgiler olur cebimizde. Bazen sever ve yararlanırız o bilgilerden, bazen de bulduğumuza pişman olup unutuluşa terk ederiz.

Böyle düşününce neyin 'aşk yazısı' olduğunu anlamak zorlaşıyor. Her şey aşk yazısıymış, sayfaya düşen her işaret belki eski bir sevgiliye, belki de gelecekteki nefis sevişmelere verilen sözlermiş gibi görünebiliyor. Sevişirken işaret fişekleri fırlatıyoruz gökyüzüne. Yazarken o fişekleri kendi içimizde patlatıyoruz. Bizi görsünler istiyoruz çünkü. Hayat boyu içimizde bekleyen, kimselere gösteremediğimiz o solgun gül yeniden günışığına çıksın, taçyapraklarımız görünür olsun.

Yazı da aşk da kamunun bakışlarından, törenin baskılarından uzak duramamış maalesef. İstediği şeyi yazdığı için zulüm gören yazarlar varsa, istediği erkekle seviştiği için öldürülen kadınlar da var. Yazının büyüsüne kapılıp yalnızlığa sürüklenenler olduğu gibi, aşkın büyüsüne kapılıp iki kişilik bir yalnızlığı inşa etmeye başlayanlar da var.

Yani yazı da aşk da aynı şeyini tehdit ediyor insanın: Özgürlüğünü.

Aşık olduğumuz zaman güzel bir tasmayı boynumuza seve seve geçiriyoruz. Yazdığımız zaman da zincirlerle tanışıyoruz. Çocukluğumuzan beri içimizde yer eden zincirlerle. Yıllardır taşıdığımız için artık farkına bile varamadığımız zincirlerle. Aşk ve yazı önce hayatın zincirden kurtarıyor bizi. Sonra da kendi kelepçelerini takıp bir özgürlük yanılsamasıyla başbaşa bırakıyor. Duvarlara 'seni seviyorum' yazmak geliyor içimizden, en büyüğünden en küçüğüne, binlerce yazar tarih boyunca aynı şeyi yapmamış gibi.

Aşk yazıyla, yazı da aşkla sevişiyor binlerce yıldır. Bizler bu sevişmenin çocuğuyuz. Göbeğimiz sonsuza kadar kesilmeyecek bile olsa kendimizi özgür ve bağımsız zannediyoruz. Buna da şükür.

Tuna Kiremitçi..


Herkese iyi geceler.
Hepimize güzel ve iyi geçecek bir haftaya başlamak kısmet olsun.
sevgilerimle...

Adsız dedi ki...

iyi geceler..

no name dedi ki...

Günaydın Dostlar,

Görüldüğü ve görüleceği gibi herkes tatilde değil.

Tatilcilere iyi dinlenmeler,(veya koşturmacalar)

Biz çalışanlara da kolaylıklar diliyorum...

Adsız dedi ki...

Günaydin calisanlar, günaydin tatildekiler... :)

Günaydin herkese...


No Namecim hadi birlikte dileyelim: Hayat hepimize bugün de kolay gelsin! :)

no name dedi ki...

Seval ablacığım,
Günaydın...

Nasıl bir güneş masmavi bir gök ve sıcak var anlatamam.
Sabahın bu saatinde terliyoruz.

Sende bana gıcık vermek istiyorsan,
yağmurdan buluttan serin havadan uzun kollu giysilerden bahsedebilirsin...

hadi kolay gelsin iyi haftalar olsun...

Adsız dedi ki...

öğleye kadar mesai yapanlardan biri olarak selam olsun herkese

no name ve seval ablacım ne o sizi uyku tutmadı anlaşılan...nasıl keyifler

öğleden sonra kaçacağım, o saate kadar ecel gelip yakalamazsa tabi..

yarın bayram (gerçi bize hep bayram ama neyse) sizlere aileniz ve sevdiklerinizle birlikte geçecek güzel bir bayram diliyorum dostlarım..

el öpenleriniz ve el öptükleriniz çok olsun...


kalbiniz sevgiyle,

gönlünüz dostlukla,

hayatınız UMUTLA dolu olsun...

no name dedi ki...

başkanım,
iyi bayramlar diliyorum.
kendine iyi bak...

Adsız dedi ki...

No Namecim, sevgili BBO Ailesi ve Baskanim, hepinize iyi bayramlar olsun, daha nice bayramlari hep birlikte kutlama dilegimle... :)

Baskanim yazdiklarinla derinlere saldin beni cünkü insan benim yasimda bayramlarda elini öperek sevindirebilecegi büyüklerini tek tek kaybettiginin farkina daha cok variyor, baska bir aciyla animsiyor gecmis bayramlari... Bir de gurbetlik varsa basinda, gözlerinde her an akmaya hazir yaslar, yüreginde de o cok az bilinen türkü oluyor...
"...bayram gelmis neyime..."

Iyi bayramlar canlar, varsa büyükleriniz sevindirin!

no name dedi ki...

Seval Ablacığım,
Bu güzel bayram arefesinde, seni biraz moralsiz mi görüyorum?

Ablacığım,şimdilerde kaybettiğin için üzüldüğün,geçmişte onları sevindirmek için ziyaret edip ellerini öptüğün büyüklerin de senin şu an düşündüklerini mi düşünüyorlardı acaba? Hiç düşündün mü?
Canım ablacığım,1300 seneden fazladır kutlanan bir olgu bayramlarımız.
nice yaşlılar yitirdik nice gençleri yaşlı ettik.
Nasıl ki gençliğimizde yaşlıları ziyaret ederek mutlu ettik(Senin tabirinle)şimdi de gençlerin yaşlıları ziyaret edip mutlu etmelerine izin vermeliyiz ve bundan mutlu olarak bu mutluluğu çevremize yansıtmalıyız...

Hem "bayram geldi neyime neyimize"
ne demek ablacığım.
belki de bayram sana değilde sadece çocuklara geliyordur.Sadece
çocukları mutlu edip, onların mutluluğuyla mutlu olmayı denemelimiyiz ne dersin?

Benim her bayram üzerime bir hüzün çöker.Bu hüzün çevremi sarar,telefonlarım kapanır ve ben kaybolurum.Bayram sonuna kadar.

Saklanmak veya bir şeyleri yok saymak bu güne kadar bana hiç bir şey kazandırmadı.Bu bayram ne yapacağım hiç bilmiyorum.Çevremi mutlu ederek mutlu olmaya çalışmayı deneyebilirim.

Canım ablam,
Bu yazının muhatabı sadece sen değilsin.Aynı zamanda kendim kendime de yazmış oldum...

yarın çalışacak mısın,
çalışacaksan yarın bayramlaşırız.
haa ben yarın için izin aldım diyorsan, haberim olsun bayramını bugünden kutlayayım...

Adsız dedi ki...

Canim kardesim ben yarin da calismak zorundayim. Yani Allah kismet ederse ben buraliyim, aklim kimbilir nerelerde olacaksa da...
Samimi sözlerin icin cok tesekkür ederim... :)

Adsız dedi ki...

Yarin burada olamayacak arkadaslarin bayrami kutlu olsun. Huzur, mutluluk ve saglik icinde nice bayramlara hep beraber kavusuruz insallah...

Adsız dedi ki...

Ramazan ayını uğurladık hayırlısıyla daha nice ramazanları beraber karşılamak umuduyla....Herkese hayırlı geceler.

Adsız dedi ki...

gün dönmeden ben yönümü eve dönmek istiyorum.

herkese iyi geceler diliyorum.

allah rahatlık versin...




Mavigün'e;
----------

Ablacığım,
bayram sabahına nasıl uyanmamız gerek?
Şarkılarla,türkülerle olabilir mi?


Bu da benden sana minicik bir armağan

http://www.youtube.com/watch?v=PfhM_1yOFrs

Adsız dedi ki...

Günaydin...

Hepimizin Ramazan Bayrami mübarek olsun

Adsız dedi ki...

Sevgili Adminlerimize, kocaman BBO Ailemize, tüm gecerken ugrayanlara, nerde olursa olsun buraya gelmekten kendini alamayanlara, buralilara, oralilara, herkese iyi bayramlar...

no name dedi ki...

Günaydınlar diliyorum.

Herkesin Bayramı Kutlu Olsun...

Çalışmak zorunda olanlara kolay gelsin,
evdekiler, kafanıza göre takılın...


iyi bayramlar...

Adsız dedi ki...

Hepimizin ramazan,şeker ne dersek diyelim....
özünde
Bayramın bir sevgi,dostluk,kardeşlik bağlarımızı birleştiren onları anımsatan ruhumuz için yapılan bir şenlik olduğunu unutmayan herkesin bayramı kutlu olsun.


özellikle de bütün bu paylaşımları burda yaşatmaya çalışan
Tüm BBO ailesinin de bayramı kutlu olsun.


tarihe Not:
No nameciğim canım kardeşim teşekkürler müzik için,güller için.
ne diyelim bir tanem keşke hep etramız böyle kardeşliklerle çevrilse..Bayramın kutlu olsun..

Adsız dedi ki...

Merhabalar
bir fırsatını bulup sizlerlede bayramlaşmak kısmet oldu
hepimize iyi bayramlar
sevgiyle sağlıkla kalın...

Adsız dedi ki...

Ramazan bayramımız mübarek olsun,iyi bayramlar...

Adsız dedi ki...

bayramınız mübarek olsun , benden küçük olmadığına göre hepinizin ellerinden öperim :))

no name dedi ki...

Gökçe hoşgeldin ve iyi bayramlar...

Küçük olmanın avantajıyla hepimizin elinden öptün,ne güzel...
Peki harçlıklar için neden hesap numarası vermedin?

«En Eski ‹Eski   601 – 800 / 1161   Yeni› En yeni»

.............................................................................................